aşk kuru bir sazlıktır rüzgarda köz öze düşmeye görsün ay sözü sürer bulutlara yağmur alevlere yüzün sürsün damlalar maverayı siste kerem kerim’i berceste görsün... ne ateş ne ıslık neyzen hay’ı ney hu’yu yağmur yangını dilbeste görsün...
ebelendim bir sonsuzluk değdi omuzlarıma gözlerim sağdı bakışlarımı yitirmiştim bir zaman bilirsin kınalı bir çocuk bekledim hep sabahın mayhoşluğundan ürkek oldu avuçlarım ama dua bilekleri kelepçeli yelkovan urganında nöbetçi herkesin tek yorganı bilirsin sanmamak adına tek sanmandan tamamlamak için yolculuğu
Bir melek neresinden öpülür ağlatılmadan Ya da güneş nasıl aydınlatır kışı, karları eritmeden Bir beyazlıktır, görünmez olur kar Ne zaman ki şairin kalbi doğar... Ne zaman ki şairin dudakları biter meleğin dudaklarında Melekler bembeyaz ağlar. Binlerce öpücük kök salar... Kardelenler kalbinin sıcağından anlar baharın geldiğini Ve gözyaşlarını içer daha beyaz açabilmek için
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.