Allah’ın habibi, İki cihan serveri, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallâhu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ, O’na salâtu selâm eylesin.
Mübârek arkadaşları O’nun için şöyle söylemişlerdir:
“Efendimiz (s.a.v.) yaratılışından beşuş çehreli, güleç yüzlü idi.”
“Tebessüm denen gülümseme O’nun mübârek yüzünden hiç eksik olmazdı.”
İrfan ehli der ki; Peygamberimize (s.a.v.) zerre kadar uymak, tebessüm etmek de bir sadakadır.
Es-salâtü ves-selâmü aleyke yâ nebiallâh Salât ve selâm senin üzerine olsun ey Allah’ın nebîsi.
Kendisi bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuştur:
“Beni Rabbim yetiştirdi ve de çok güzel yetiştirdi.” (Beyhaki)
En güzel Tefsir Peygamber Efendimizin sünnetleri ve hadisleridir.
Rızık konusunda şüphe etmek, rızkı verenden şüphe etmektir.Sen kendine bir şey alacağın zaman güzel olanını seçiyorsun. Fakat Allah’a karşı hareket ve davranışlarında bu özeni göstermiyorsun.Gerçekten bütün geceyi ders vererek geçirsen, nefsinin hoşuna giderde aynı gece iki rekat namaz kılmak sana zor gelir.İnsanlar bir tuhaf oldular, artık ahiret için bir araya gelmiyorlar.
"Zahid olasın ve dünyaya gönül bağlamayasın diyeburayı ağyarın mahalli ve dert mekanı eyledi.Ta ki kederlenip üzülmeyesin..."
"Mücerred nasihatı kabul etmeyeceğini bildiği için de bu dünyada sana bazı sıkıntılar taddırdı.Ta ki ayrılışın kolay olsun..."
"O'nun sana futuhat kapısını açma ni'meti ile senin O'na yaptığın ibâdetler kıyaslanabilir mi ?"
"Hiç O'ndan sana gelen ile Senden O'na giden bir olur mu ?"
Dervişlere layık budur ki:Her mecliste kuran okurken ( ve dinlerken ), Dua ederken dizleri üzerine geleler. Onlar hocalarına hitap ederken ‘sen’ değil ‘siz’ diyeler ve ‘ben’ değil ‘biz’ diyeler. Ve meşâyıha layık olan budur ki kimseyi düşman tutunmayalar. Ve kimseye beddua etmeyeler. Yollarına yürüyüp giderken namahreme bakmaktan gözlerini saklayalar.Yaramaz yere varmaktan ayaklarını saklayalar. Ve harama sokulmaktan ellerini saklayalar.Hatalı sözlerden dillerini saklayalar.
Ehl-i hevâ ile sohbetine gitmeyeler, meğer kendi evladı ola.
Çocuklar İçin Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) Hayatı
Çocuk Nasıl Yetiştirilir? Üsküdar Yayınevi
Ey keremli varlım insan; Keremin gereğini yap. Eğer dünyayı istersen ona çalış, ama sonunda melul, methur olur yerilirsin. Ukbayı istersen ona çalış, sonunda say'ın meşkur olur övülürsün.-Hacı Emin Zâde Erzurûmî-(Tanıtım Bülteninden)
Yasin Tebareke Amme ve Diğer Sureler Gülbahçesi - 3
(Orta Boy - Mealli)
Üsküdar Yayınevi
Kul Rabbini tanımış olsaydı O’nun yanında tedbir almaktan kaçınırdı. Bütün insanlar hata yapar. Hata yapanların en hayırlısı ise tevbe edenlerdir. Dünya sahabeler in kalplerinde değil avuçlarındaydı. Bil ki fakirlerin varlığı, zenginler için Allah’ın bir nimetidir.Rızık konusunda sebeplere sarılmak, Allah’a tevekküle engel değildir.
Şu üç şeyi çok seversiniz, fakat sizin değildir.
Bedeninizi seversiniz, o toprağındır.
Ruhunuzu seversiniz, o Allah’ındır.
Malı seversiniz o, varislerindir.
Ve hep şu iki şeyin peşinde koşarsınız:Halbuki onlar asla elinize geçmez:
“Rahat ve Huzur...”
Istanbul'un Manevi Fatihi Akşemseddin Hazretlerinin Diyarına gelmekle kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Peki neden böyle söylüyoruz? Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v): İstanbul elbet fetholunacak onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker, ne güzel askerdir." müjdesinı vermiş ve bu müjdeye Fatih Sultan Mehmet Hazreleri nail olmuştur. O, her ne kadar bu fethe mazhar olmuş, bu müjdeye nail olmuş olsa da şu sözler dökülmüştür yüreginden: Yaveri Ahmet Paşa'ya hitaben, "Akşemseddin Hazretleri gibi bir zatı muhteremin devrinde yaşamış olmam, fetihten duyduğum sevinçten daha ötedir." Bizler de boyle bir Allah dostunun yaşadığı ve medfun oldugu bir diyarda yaşamakla, onu bağrımızda taşımakla, ne kadar övünsek buna ne kadar şükretsek azdır. Rabbim bizleri kendine en güzeliyle kul, Habibine ümmet, ecdadına yaraşır hayırlı bir nesil eylesin inşaAllah.
O , arzu ve isteklerin bozamadığı, dillerin karışıklığa düşüremediği, ilim adamlarının kendisine doyamadığı, fazla tekrarlamakla eskimeyen ve bıkkınlık vermeyen, hayranlık veren yönleri bitip tükenmeyen öyle bir kitaptır (…)”
İlahi kaynaktan Cibril-i emin aracılığı ile, ‘’Oku!’’ emri ile başlayan ferman-ı Sübhani nin en büyük muallimi Hz. Peygamber ( s.a.s )’in kalb-i pakine ilka edilen kur’an lafızları, ilk muhatabını mübarek dudaklarından okunurken, duydukları bu yüce kelamı sadır ve satırlarda hıfz etmenin emsalsiz örneğinin sergileyen ‘’ altın nesil ‘’ vasıtasıyla terü taze taze olarak bize kadar ulaşmıştır.
Elfazı fusahayı, manası urafayı hayretler içinde bırakmış ilimlere mevzu, gönüllere şifa olmuştur. Elinizdeki bu kitapçık; işte o ilimler içinde, Kur’an ayetlerinin bizatihi lafızlarının konu edinmesi itibarı ile en şerefli bir mevkii ihraz etmiş bulunan ‘’ kıraat ilmi ‘’ deryası içinde bir katreyi bahis konusu yaparak istifadelerinize sunmuştur.
Bu meydanda faris olmadığımın şuuru içerisinde, bir hizmet aşkı ve düşüncesiyle kaleme aldığım naçiz eserimde vaki olan hatalarımdan dolayı yüce Mevla’mın affına, ehli-i Kur’an’ ın da müsamahalarına sığınırım.
Şeyhim el-Mürsi şöyle söyledi:“Allah'a yemin ederim ki, mahlukattan yüz çevirmekten daha büyük izzet ve kuvvet görmedim.”
Yine onu şöyle derken işittim:“Sokakta bir köpek gördüm. Elimde bir parça ekmek vardı, onu köpeğin önüne koydum. Köpek ekmeğe dönüp bakmadı bile. Ekmeği ağzına yaklaştırdım yine oralı olmadı. Derken birinin bana şöyle seslendiğini işittim:“Köpeğin bile, kendisinden daha çok zâhid olduğu kimseye yuh olsun!”
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.