Sezar'ın, Brütüs tarafından işlenen suikastle öldürülmesi, Roma İmparatorluğu'nda siyasi sonuçlar doğurmuştu. Brütüs'ü Sezar'ın “kötü adam” olduğuna inandıran suikastçı muhalifler, belki de ilk stratejik suikaste de imza atmış oluyorlardı.

Tarihi belleğimizin “Sen de mi Brütüs?”ü bir halk özdeyişine dönüştürdüğü bu acı yüklü sözcük, Doğu Roma'dan Batı Roma'ya, Avrupa'dan İslam topraklarına kadar ulaştı.

Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir grup Mekkeli tarafından öldürülmeye kalkışılması İslam tarihindeki ilk suikast planı olarak anılabilir. Ama o suikastın özel bir yanı daha vardır ki o da Mekke'de hâkim olan düşüncenin Arap geleneklerindeki dengeyi gözeterek bu suikastı işlemeye çalışmasıdır.

Ancak İslam tarihindeki suikastler burada kalmadı. Hz. Ömer'i, Hz. Osman'ı suikastlerle kaybetti İslam dünyası.

Anadolu'nun güçlü devleti Selçuklu'da da yaşandı, koca Çin İmparatorluğu'nda da.

Osmanlı'nın kaderinde de etkili oldu suikastler. Fatih'i kendi aşçısı zehirleyerek öldürdü. Genç Osman genç yaşında suikastle ortadan kaldırıldı.

2. Abdülhamid'e bir cuma selamlığı sonrasında düzenlenen suikast herhalde hala tazeliğini koruyor…

Enver Paşa'ya, Talat Paşa'ya, Cemal Paşa'ya suikastlerin eli değmedi mi?

Tarih, Osmanlı'nın zayıf döneminde suikastlerin ağır ve acımasız yüzünü gösterdi ama suikastçilerin vatanı yoktu. ABD'nin en kudretli Başkanı Lincoln ve ABD'ye büyük emek vermiş Martin Luther King de nasibini aldı suikastlerden Kennedy de…

Ama tarihin en acı suikastlerinden birisi herhalde Gandhi'nin yaşadıklarıdır.

Hayatını Hindistan'a adayan, mütevazılığı ve felsefesiyle hala mesajları etkisini koruyan bir lider nasıl olur da bir Hindu tarafından öldürülür?

Evet, yakın tarihimize de Mumcu, Kışlalı, Üçok, Dink suikastleriyle damgasını vuran olaylar zincirine Pakistan'dan Butto'yu da eklemek lazım…

Neden oldu? Amaçları neydi? Sonuçları ne oldu? Ardında kim vardı?

Bu kitap bir yandan suikast kavramını ele alırken, bir yandan da tarih üzerinde etkili sonuçlar doğuran suikastlerden 12 adetini ele alıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺46,20

Matbuat âleminde, “Gazete köşelerinde kalmasına gönlümün rıza göstermediği yazılar” diye nitelenen ve pek sık kullanılan bir tanım vardır. Çeşitli zamanlarda muhtelif gazete ve dergilerde yayımlanan bu yazıların, o yazılardan olduğuna inanıyorum.

Eskilerin Şehirleri, Eskilerin Ramazanları, eskilerin yazıları, eskilerin idraki gibi başlıklarda toplanan; Decameron Masalları ile Metin Erksan'ı, Ayşe Şasa ile Diyarbakır Surlarını aynı potada eriten bu yazılar, başka başka zamanlarda yazılmış da olsa aynı istikamete bakan yazılardır.

Birçok defa birçok yazar ve düşünür tarafından farklı şekillerde de ele alınan bu meseleler, her dem hatırlamamız gereken mesellerdendir…

Bu kitapta bir araya getirdiğim yazıların, yeniden başlamak için ihtiyaç duyduklarımızı belirginleştirmek ve takip edilmesi gerektiğine inandığımız yoldaki izleri işaret etmek gibi bir anlam taşıdığına inanıyorum.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2016
₺30,80

1960’larda, maaşıyla 28 adet Cumhuriyet altını alan bir memur, bugünlerde sadece 3 tane alabiliyor. Yani insalık, “gizli efendileri” tarafından giderek daha fazla köleleştirilmeseydi, bugün ortalama bir çalışan sadece birkaç aylık maaşıyla, bir ev alabilecekti...

İşte; insanların boynundaki görünmez zincirler, kölelik sistemi ve tarihten günümüze uzanan hikayesi...

Peygamberlerin gösterdiği “gerçek” neydi ki köleler kitleler halinde onları izledi?

Dinler köleliğe karşı ortaya çıkmışken, nasıl kölelik sisteminin bir parçası haline getirildi?

Tanrı’nın Krallığı neydi ve O’nun yetkilerine neden kimse ortak olamazdı?

Tarihin en şiddetli kölelik sistemi bugün nasıl işliyor?

13:16: Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.

13:17: Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. (İncil, Vahiy: 13/16-17)

Sistemi yöneten sahte efendilerin sonu ne olacak?

Derken biz onu, hem de sarayı ile yere geçiriverdik. O vakit Allah’a karşı yardımına gelecek taraftarı da olmadı, Kendini kurtaracaklardan da değildi. (Kasas Suresi- 81)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺82,50

Beylik dönemindeyken Al-i Osman; devlet olduğunda da Devlet-i Aliyye, Devlet-i Ebed-Müddet (Ebedi Devlet), Memalik-i Mahruse (Korunmuş Memleket); Batılı kaynaklarda Turchia, Turkey ve Türk İmparatorluğu, İlber Ortaylı, Erhan Afyoncu gibi önemli tarihçiler tarafından da Batı Türk İmparatorluğu olarak adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu; kimilerine göre 623, kimilerine göreyse 620 yıl boyunca Afrika’dan Asya’ya, Macaristan’dan Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada çok sayıda dini ve etnik gruba son dönemlerine kadar başarıyla hükmetmiş bir cihan devletiydi.

Şehzade olduğu halde porfirogenetos (sarayda doğmak) olmadığından şehzade sayılmayan padişah oğulları kimlerdir?

Annesi harem kurallarına uymuş olsa belki de Kanuni’nin yerine padişah olacak Üveys Paşa kimdir?

Hangi şehzadenin çocuğu Yavuz Sultan Selim’e karşı Mısır’da savaşmıştır?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺104,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺111,75

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra Yüksek Lisansını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde (Genel Türk Tarih Anabilim Dalı) yaptı.

Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Fergana Devlet Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak bulundu.

Doktorasını Rusya Federasyonu St. Petersburg Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nde Karşılaştırmalı Dilbilimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Dile ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi, Doçent ve Profesör olarak görev yaptı. Doktorasını tamamladıktan sonra Moskova ve St. Petersburg'da bulunan Rus Arşiv ve Kütüphanelerinde Ermeni Sorun üzerine yıllar süren araştrrmalarda bulundu. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde Türk tarihine yaptığı katkılardan dolayı “Fahri Doktora” ünvanı verildi. 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili seçildi.

Ermeni Sorunu setinin ilk kitabı olan bu inceleme, gün yüzüne çıkmamış Rus arşiv belgeleri ve Ermeni kaynaklarıyla konunun bilinmeyen yönlerini ortaya koymaktadır. 1915 yılındaki Ermeni olaylarının doğru bir şekilde analiz edilebilmesi, ancak konunun tarihi arka planının anlaşılması ile mümkün olabilir. Bu çalışmada, 1678-1914 tarihleri arasında Ermeni Sorununun değişken yönleri ilk elden kaynaklarla incelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 13,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺58,00

Amerika dendiği zaman hemen birçok kişinin aklına ABD hükümeti ve onun dünya üzerinde oynadığı güç politikaları gelir. Bu özdeşlik öyle boş yere kurulmuş bir imge değildir şüphesiz. Amerikan başkanları her gün yeni bir tehdit algısıyla sağa sola savaş açıp, gelişmemiş ve belki hiç gelişemeyecek demokrasilerin kaderiyle “oynaşırken” başka bir şeyin hatırlanması zor. Bazılarımız da gökdelenlerin arasına sıkışmış Amerika’ya duyduğumuz mahcup hayranlığı gizleyemez. Ancak çağımızın bu büyük fenomenine akşam haberleri yüzeyselliğinde bir nefretle yada hayranlıkla bakmak meraklı zihinlere yeterli gelmeyecektir.

Elinizdeki kitap, genel okuyucuya, Amerika Birleşik Devletleri’ni tarihiyle, kültürüyle ve iktidar ilişkileriyle bir bütün olarak kavrama ve anlatma çabasının bir ürünüdür. İyi hükümetin sınırlandırılmış hükümet olduğuna inanan Thomas Jefferson ve James Madison gibi idealist “kurucu babalar”dan baba ve oğul Bush’lara kadar Amerika’da olan biten neydi, sorusunun peşinde bir hikayedir anlatılan.

Dr. Ünal Gündoğan, okuyucuyu akıcı ve anlaşılır üslubuyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin emekleme aşamasından bir süper güç haline gelişini, soğuk savaş yıllarının dehşetini, Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle gelen tek kutuplu hegomonik yükşelisini ve son olarak günümüze ABD’nin hedefi ve sonucu belirsiz politikalarını anlamaya doğru keyifli olduğu kadar düşündüren bir yolculuğa çıkartıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 398
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺29,00

Doğu Akdeniz’de bulunan Kıbrıs, 150 yıla yakın bir süredir Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasında uluslararası bir sorun olmaya devam ediyor. Bu sorunun tarihsel kökenleri ve adanın tarihi üzerine bilgi edinmek isteyenlerin başucundan ayıramayacakları değerli bir yapıt. Bu stratejik ve önemli ada üzerine yurtdışında çok sayıda yayın yapılmasına rağmen, ne yazık ki, Türkçe çok az sayıda yayın vardır. Bu eksikliği gidermek amacıyla, Kıbrıs tarih ve kültürü uzmanı olan yazar, 1990 ve 2000’li yıllarda Kuzey Kıbrıs’ta Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Mesarya ve Karpas’ta yaptığı gözlem ve araştırmaların sonuçlarını, gezi notları tadında ve tarafsız bir biçimde okurlarına aktarıyor. Kıbrıs ile ilgili yeni bilgiler içeren önemli ve ilginç bir kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 260
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2017
₺63,00

Günümüz Ortadoğu’sunu daha iyi anlamamız için okunması gerek önemli bir kitap. Prof. M. Adnan Bahit’in, Arapça, Osmanlı Türkçesi ile Batı dillerine dayanan, 1972’de SOAS’ta Prof. P. M. Holt’un danışmanlığında sunduğu doktora tezi, 2017’de İngilizceden Türkçeye ilk kez çevrilmiştir. Eserde on altıncı yüzyılda, Osmanlı idaresinde, Şam vilayeti başta olmak üzere, Halep, Kudüs, Trablusşam, Safed, Kerek, Leccun gibi Arap vilayetleri/sancakları hakkında yeni bilgiler verilmektedir. Türk okurlar bu bilgiler ile ilk kez karşılaşmaktadır. Yazarın ilgilendiği konular, Yavuz Sultan Selim’in 1517’de Şam’ı fethetmesi, Şam’da el-Gazali isyanının çıkışı, Şam’da eski Memlük idaresinin bertaraf edilerek yerine yeni Osmanlı idaresinin kurulması, Osmanlı idarecileri, dini kurumlar, vergilendirme, ticaret, vakıflar, Türkmen, Kürt, Arap ve Bedevi cemaatleri, İslami tarikatlar, Mekke ve Medine’ye yapılan hac ziyaretleri ve yerel ailelerdir. Eser dönemin Memluk Arap kaynaklarındaki bilgiler ile Osmanlı arşiv bilgileri karşılaştırılarak hazırlanmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 275
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2017
₺63,00

Gerek tüm İnsanlığın, gerekse ülkemin geleceğine ilişkin hep umutlu, inançlı, hep iyimser düşünmeme karşın, bu kitapta son yüzyıl içinde Türkiye'de yaşanan acılardan, zulümlerden, baskılardan, katliamlardan söz ettim yalnızca. Ancak amacım, ne karamsarlık aşılamak, ne de umutları kırmak değildi. Çünkü bu ülkede bu süre içinde elbette yalnızca böylesine olumsuzluklar yaşanmadı. Renkli, ışıltılı günler de gördü bu toplumun insanları. Gurur veren başarıları, ortak sevinçleri de paylaştı. Yaşanan acılara karşın, pek çok engel aşıldı, epeyce yol da kat edildi bu süre içinde İnsanoğlunun yaşam serüveni, bir nehrin akışına benziyor. Nasıl ki nehrin suları, önüne çıkan engellere karşın kendisine bir yol bulup akışını sürdürüyorsa, insanlıkta engellere karşın zaman içindeki ileriye doğru yürüyüşüne devam ediyor. Engeller ve barikatlar ne denli güçlü olursa olsun, suyun akışını, insanın ilerleyişini ancak kısa bir süre tutabiliyor Biriken su gibi insanoğlu da sıkıştıkça daha büyük bir basınçla yükleniyor engellere. Barikatlar patlıyor engeller aşılıyor ve ilerleyiş sürüyor. İlerleyişi yavaşlatmamak geciktirip aksatmamak için insanoğlunun önüne çıkartılan engelleri iyi tanıması, bunun için geçmişiyle dürüstçe yüzleşip yaşananlardan dersler çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Bu kitap işte bu görüş ve endişenin ürünü olarak ortaya çıkmış bir çalışmadır. Ve yalnızca böyle değerlendirilmelidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 374
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺76,00
Tükendi

Rönesans’tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi, İngilizce konuşulan ülkelerde kendi alanında bir klasik haline gelmiş; anlatım ustalığı, otoritesi ve geniş kapsamından ötürü öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından çok benimsenmiş bir eser. Eserin başlıca özelliği kültürel, sosyal ve siyasal tarihi çok dengeli bir şekilde aktarması. Avrupa’nın zengin çeşitliliğini yansıtırken, ortak sorunlarını maharetle sergilemesi ise bir diğer önemli özelliği.

Devlet politikalarını, halk hareketlerini, ekonomik ve sosyal değişimlerin sebep ve sonuçlarını, Avrupa’nın dünyanın geri kalanıyla etkileşimlerini ele alan yazar John Merriman, Avrupa tarihinin şekillenmesinde imparatorluk temasına vurgu yaparak Osmanlı, İspanyol, İngiliz ve Rus imparatorluklarının gidişatına da yakından bakıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 1368
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺533,00
Tükendi

"İster gecenizi gündüzünüze katıp bu dava için çalışın, ister yan gelip yatın. Bu hak davanın başarısını ne bir gün öne alabilirsiniz, ne bir gün geciktirebilirsiniz. Bütün mesele bizim bu şerefli davada nasıl imtihan vereceğimizdir."

Prof. Dr. Necmettin Erbakan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 126
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2018
₺7,50
Tükendi

"Müslümanlık; namaz kılmak, Kur'an okumak, tesbih çekmekten ibaret olsaydı Eyyb el-Ensari'nin İStanbul'da ne işi vardı?".

Prof. Dr. Necmettin Erbakan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2018
₺7,50
Tükendi

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı.

Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak.

Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay'ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir.

Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır.

Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 456
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺33,30
Tükendi

Türkiye'de Cumhuriyet nasıl kuruldu? Saltanattan Cumhuriyete yolculuğu, adım adım izlemeye çalıştık. Mustafa Kemal'in, Samsun'a çıkmadan önceki hayatı ve O'nu Samsun yolculuğuna hazırlayan şartlar, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Amasya tamimi, Ankara'ya geliş, İstanbul'la ilişkiler, Enver Paşa Sorunu, Kazım Karabekir faktörü, İç İsyanlar, Kurtuluş Savaşı, Sovyetler'le, Amerika ve İngiltere ile ilişkiler ve Cumhuriyetin ilanı. Hilafet tartışmaları.

Mondros'la başlayıp, Sevr'le sonuçlanan bir yıkımın, Mudanya ile başlayıp Lozan'la noktalanan bir kuruluşun hikayesi...

"Cumhuriyet'e Giden Yol"da 1919'dan 1923'e Cumhuriyetin inşası dönemini sorgulamaya çalıştık.

Tarih gerçeğini, resmi yazıcıların ütopyaları ve ön yargılarından arındırılmış olarak tarih şuuru uyandırmak istiyoruz. İyi bir tarih okuru bilir ki, kurtuluş reçetemiz ne padişahın altın sırmalı ipek kaftanının ihtişamında gizlidir, ne de ulu önderin mavi gözlerinden yayılan ışıklarda!

Tarih, övgü ve yergiden ibaret değildir. Dün dünde kaldı. Onların yaptıkları onlara, bizim yaptıklarımız bize.

Dünün bilgi birikimine, belgelere, tecrübelerine ihtiyacımız var. Bugün bu topraklarda, özgür, mutlu, barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak, dünün gerçeğine, geleceğin umuduna, bugünün sorumluluk bilincine muhtacız.

Herkes yaşadığı her anın, yaptıklarının ve söylediklerinin, yapıp söylemesi gerekirken, yapıp söylemediklerinin hesabını verecektir.

Bu kitap bu yönde bir sorumluluk bilinci uyanmasına katkı sağlayabilirse ne mutlu bize!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 392
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2017
₺42,35
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺28,50
Tükendi
Osmanlı’nın Çöküşünde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda Masonların Rolü Ne Oldu? Fransız akademisyen Eric Anduze, Türk ve Osmanlı masonları tarihini, imparatorluğun son yıllarından alıp 1924 modern Türkiye’sine taşıyarak özgün belgeleriyle anlatıyor. Osmanlı topraklarında yaşayan değişik inançlara sahip, değişik uluslara bağlı masonları, rol aldıkları olaylar eşliğinde inceliyor. 1908 devrimini, bir adım ötesinde de Jön Türklerle masonluk arasındaki yakın ilişkiyi irdeliyor. İçlerinde pek çok mason bulunan İttihat ve Terakki Komitesi’nin devrimi çıkarlarına alet edip, kurduğu otoriter rejimi Büyük Osmanlı Doğusu içine nasıl taşıdığını açıklıyor. Böylelikle de yenilik oluşumları içinde yükselmeyi düşleyen Osmanlı toplumunda, devrim ve masonluk sözcüğünü ütopik bulanları adeta haklı çıkarıyor. Osmanlı Türkiye’sinde Masonluk’tan satırbaşları: Osmanlı İmparatorluğu’nda yerleşik masonik kuruluşlar var mıydı? Varsa hangileriydi? Osmanlı’da çeşitli il ve ilçelere yayılmış misyoner okulları vardı. Peki, İngilizlerin 30, Fransızların 75, Amerikalıların 176 misyoner okulu varken, Ermenilerin 1145, Rumların 1584 okulu olmasını nasıl yorumlamalı? Selanik masonlarıyla İttihat ve Terakki’nin ilişkileri hangi düzeydeydi ve amacı neydi?
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺22,50
Tükendi

Kendimizi çok övdük, kendimizle çok övündük. Yanlışlarımızı hep “dış düşmanlara” bağladık. Bunu biraz değiştirmenin zamanı gelmedi mi? Özeleştiri kötü bir şey değil; aksine dozajında olursa mutluluk bile verir. Fertlerin ve milletlerin özgüven kalibresine de gösterge teşkil eder; sağlam karakterlere mahsus bir haslettir. Milletlerin kendileriyle barışık olmalarıyla da ilgilidir. Kendimizi tanımak, DNA örneklerimizi incelemekle elde edilecek bir şey değildir. Bu ancak tarihin ibret aynasında bizi seyretmek ve tarihi oluşlar içinde izlemekle yakalanacak bir bilgidir.

Kusursuzluk, mükemmellik Allah’a mahsustur.

Fertler ve milletler, kusursuz ve mükemmel değildir. Talih ve tarih, hiçbir beşeri oluşa ilelebet zirvede kalma imtiyazı tanımaz. Bizi dibe çeken yanlışlar, başka bir milleti tepeye çıkarır. Bu âlemde cari olan galebe nöbetleşmesidir. Elhasıl; gariptir dünya, hayat da öyledir. Bir tahterevallidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺30,00
Tükendi

Graham Hancock, milyonlarca kopya satan Tanrıların Parmak İzleri kitabının ardından, geçmişin gizemlerini ve kayıp uygarlığın kırıntılarını yakın zamanda Göbeklitepe’de açığa çıkarılan kalıntılar ve bilimsel kanıtlar eşliğinde Tanrıların Büyücüleri’yle aramaya devam ediyor.

Bu kitapta sunulan kanıtlar, Buzul Çağı döneminde ortaya çıkan ve Atlantis’in çöküşüyle birlikte tarihe gömülen gelişmiş bir medeniyetin varlığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde gözler önüne seriyor.

Buzul Çağı’nın sonlarına doğru, yaklaşık 12.800 yıl önce, uzayın derinliklerinden gelen devasa bir kuyrukluyıldız Güneş Sistemi’ne girdi ve birkaç parçaya ayrıldı. Bu parçalardan bazıları Dünya’ya çarparak dinozorların yok oluşundan beri görülmüş en büyük küresel afete neden oldu.

Kuyrukluyıldız parçaları milyonlarca kilometre karelik buz parçalarının erimesine, yerkabuğunun dengesizleşmesine ve tüm kültürlerin mitlerinde kendine yer bulan büyük tufanın yaşanmasına sebep olan bir ısınma etkisi yarattı. Ardından Platon’un Atlantis’in çöküşü için verdiği tarihlerde, 12.800 ila 11.600 yıl önce yaşanan ikinci bir göktaşı dalgası tufanın daha da şiddetlenmesine neden oldu.

Ne var ki bu felaketten kurtulanlar da olmadı değil. Bu kişiler sonraki kültürlerde “Bilgeler”, “Büyücüler”, “Işıldayanlar” ve “Gökyüzünün Gizemli Öğretmenleri” olarak biliniyordu. Büyücüler, uygarlık alevini canlı tutmaya çalışarak büyük gemileriyle dünyayı dolaştı. Türkiye’deki Göbeklitepe, Lübnan’daki Baalbek, Mısır’daki Gize, Antik Sümer, Meksika, Peru ve yakın zamanda Endonezya’da keşfedilen devasa piramide ev sahipliği yapan Büyük Okyanus bölgesi gibi kilit noktaları ziyaret ettiler. “Tanrının Büyücüleri” gittikleri her yere insanlığın evrenle olan bağlantısını ve doğayla uyumunu kaybettiği ve karşılığında ise büyük bir bedel ödediği zamanların hatıralarını götürdü.

Hatıralar ve geleceğe bir uyarı… 12.800 ila 11.600 yıl önce böylesine geniş çaplı bir yıkıma sebep olan kuyrukluyıldızın bizimle olan işi henüz bitmemiş olabilir mi? Astronomlar bu kuyrukluyıldızdan geriye 32 km genişliğinde bir “karanlık” parçanın kalmış olabileceğini ve enkaz altında gizlenen bu parçanın Dünya’yı yeniden tehdit edebileceğini düşünüyor. Göbeklitepe, Sfenks ve Mısır piramitlerine gizlenmiş bir astronomik şifre, “Büyük Dönüş”ün bizim çağımıza denk gelebileceği uyarısında bulunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 672
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺67,24
Tükendi

Tarih, hayat tüneli içinde insanlığın geçmişten geleceğe yolculuğu diye de tarif edilmiştir.

Bizde bu yolculukta kendimizden öncekilerden duyduklarımızı, yaşadıklarımızı yaşlılardan dinlediklerimizi; geçmişten geleceğe köprü kurarak yeni kuşaklara aktarmayı amaç edindik.

Dağlarımızı, yaylalarımızı ve köylerimizi tanıtmak, Yöremizle ilgili efsaneleri, inanç ve sosyal yaşam biçimlerini tarihimizi ve kültür hayatımızı yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak istedik.

Günün şartları gereği insanımızın iş için, aş için, okumak için yola çıkıp; evinden, yurdundan uzaklaşması ve birçoğunun bir daha da geriye dönmediği bir gerçektir.

İşte bu yüzden insanlarımızın gittikleri, kaldıkları yerlerde memleketlerini unutmamaları, orada uzaklarda ‘çocukluğumuzun geçtiği bir vatanımız var’ diyerek onu hatıralarında da olsa yaşatmaları için kültür köprüsü olmaktır gayemiz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺25,00
Tükendi

Türkiye’nin son on iki yıldır takip ettiği çok boyutlu, çok taraflı ve proaktif dış politikası sadece hariciye teşkilatımız eliyle yapılmıyor artık. Birçok resmi ve sivil kurumumuz hariciye siyasetimize ya doğrudan yahut dolaylı katkıda bulunuyor.

Ya öncü ve akıncı oluyor yahut destekliyor, araçlarını oluşturuyor.

Türk Hava Yolları’ndan Anadolu Ajansı’na, TİKA’dan Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndan Yunus Emre Vakfı’na, TRT’den Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’ne, AFAD’dan Kızılay’a; MÜSİAD, İHH, Uluslararası Rabia Platformu, SETA ve daha pek çok sivil toplum kuruluşumuza pek çok kurumu bugün dünyanın hemen her yerinde görebiliyoruz.

Yeni Türkiye, ‘Dünyanın Vicdanı’ olmaya namzet. Yeni Türkiye’nin ve Yeni İslam Dünyası’nın inşâsında ise ‘Hariciye’nin Yeni Aktörleri’ önemli hizmetler yapıyorlar.

Bu kitapta insanlığa ümit ve heyecan veren bu dinamik aktörlerin misyonlarından ve icraatlarından sadece bir kısmına yer verildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺68,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 99
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2013
₺15,60
Tükendi

Bu kitap uygarlığa genel bir bakış sağlamaktadır. Bunu gerçekleştirirken
insanlığın düşünce, bilim ve sanattaki önemli başarılarını ve bunların ortaya çıktığı tarihi koşulları ele almaktadır. Ayrıca tarihin siyaset, ekonomi ve kültür yönlerini bütünleşik bir açıdan incelemektedir. Tarih  kitapları genellikle bu konuları ayrı ayrı ele almıştır. Dolayısıyla  bazı kitaplar yalnızca siyasi tarihi, bazıları yalnızca ekonomi tarihini  ve bazıları da yalnızca sosyal tarihi kapsamaktadır. Bu kitapta bunlar arasındaki bağlantılar ortaya konulmakta ve tarihin bu çeşitli yönleri  bir bütün olarak incelenmektedir.

Bu kitapta dünyada toplumların ve uygarlıkların nasıl ortaya çıkıp  geliştikleri, bunların süreçleri ve bu uygarlıkların ortaya koydukları  başarılar anlatılmaktadır. Bu kitabın temel karakteristiği sadece siyasi olayları anlatan bir kitap değil, uygarlıkların her yönünün tarihi olmasıdır. Bu kitapta siyasi tarih de ele alınmakla birlikte, bu gelişmeler düşünce ve kurumların gelişimi, kültürel, ekonomik ve toplumsal gelişmelerin temelini oluşturan şeyler olarak sunulmaktadır.

Uygarlık Tarihi’nde dünyanın önemli uygarlıklarının evrimi ve gelişimi incelenmektedir. Ayrıca dünyada bu uygarlıklar ve toplumlar arasındaki etkileşimin doğası ve niteliği de çeşitli aşamalar olarak incelenmektedir. Bu kitap dünyanın çeşitli bölgelerinde olup bitenleri, uygarlıklar arasındaki ilişkileri ve etkileşimlerin ne olduğunu ortaya
koymayı amaçlamaktadır. Böylece daha ayrıntılı inceleme ve okumalar için
gerekli altyapıyı ve bilgileri sağlamaktadır. Kitabın bölümlerinde önemli uygarlıkların karakteristikleri vurgulanmış, ayrıca toplumların ticaret ve ekonomi tarzları da anlatılmıştır. Günümüzdeki siyasi, sosyal
ve kültürel gelişmelerin kökenleri, demokrasilerin kurulması ve olgunlaşması,insanların çevresini kontrol altına almak için giriştiği sürekli çabalar ortaya konulmaktadır.

Uygarlık Tarihi dünya üzerinde önemli uygarlıkların ilk ortaya çıkışından küreselleşmenin oluşmasına kadar dünya tarihinde olup bitenleri özet biçiminde sunmaktadır. Bu kitap dünyadaki insanların ortak deneyimlerinin sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik açıdan özelliklerini ve ortaya koyduğu sonuçları derli toplu sunmayı amaçlamaktadır. Böylece dünya tarihini dengeli bir biçimde inceleyerek dünyada yaptıkları etkileri karşılaştırmalı olarak ortaya koymaktadır.

Bu kitabın ikinci baskısı sırasında İslam uygarlığı bölümünde bazı hatalara dikkatimizi çekerek bunları düzeltmemize imkan veren Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Araştırma Görevlisi Abdullah Metin’e teşekkür ederiz. Kitabın hazırlanmasındaki emekleri için İmaj Yayınevi sahibi Mehmet Bağdatlıoğlu ve dizgici Osman Aktaş’a teşekkürü borç biliriz.Kitabın konuya ilgi duyan öğrenci ve okuyuculara yararlı olmasını dileriz.

Dr. Belma Tokuroğlu
Dr. Abdullah Ersoy


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺55,20
Tükendi
İnanmış bir fikir ve eylem adamı olan Halil Halit (1869-1931), ömrünün sonuna kadar idealist kalmayı başarmış, vatansever ve korkusuz bir Türk aydınıdır. Onun bu özelliği, yazılarının yanında Osmanlı gizli istihbarat örgütü olan "Teşkilat-ı Mahsusa" da görev üstlenmesi ve çeşitli ülkelerdeki faaliyetlere katılmasıyla kendini gösterir. Bu kitapta, Halil Halid’in İngilizlerle ilişkilerin acı sonuçları, İngiliz dostluğunun gerçek yüzü, petrol ve Irak operasyonları, Musul oyunu, İngiltere ile dostluk, Türkler ve Hint Müslümanları, Türkler ve Mısırlılar, Türk ve Arap’ın kader birliği konularını işlediği ve yaşadığı dönemin arka planını gözler önüne seren, malesef aynı oyunlar günümüzde de devam ettiği için, günümüz olaylarına da daha iyi kavramamızı sağlayacak makalelerini bulacaksınız.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2011
₺18,75
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 255
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺28,50
Tükendi

Moğolların yegane hükümdarı olan Cengiz Han - Temuçin (1204-1227)'in ölümünden sonra Anadolu Politikalarını hayata geçiren korkusuz torunu Hülagu Han (1258-1265) tarafından kurulan ve 77 yıl gibi bir süre ayakta duran İlhanlılar Devleti (1258-1335) ve Hülagu'nun abisi Mengü Han (1251-1252-1259) tarafından da kendisine Batı Asya'ya doğru fetihlerde bulunma görevi verilmesinin ardından Moğol fetihlerini yeniden canladırmaya yetmişti. Bu sırada İslam dünyasının büyük bir kısmının doğrudan doğruya kontrolü de Moğolların elinden çıkmış ve bu durumu göz önüne alan Hülagu da batıya doğru hareket etti. Yol boyunca birçok devleti hakimiyeti altına aldığı gibi geçtiği her yeri de kana boyayarak yakıp yıkmıştı. İslamiyet'e karşı olan düşmanlığı hasebiyle 1.000.000'a yakın Müslümanı katletmişti. Dedesi gibi acımasız bir ruha sahip olan Hülagu, 1256-1258'de Azerbeycan'daki İsmaililere de ağır bir mağlubiyet indirerek onları yıkıma uğrattı. Ardından Irak'ta karşılaştığı Halife'nin ordusunu bozguna uğratarak Halifeyi, ordusunun atları altında çiğneterek öldürmek kaidesiyle Abbasi Halifeliği (758-1250)'ne de son verdi. İlhanlıların İnkırazını, Hülagu ve ondan sonra tahta gelen hükümdarlar zamanında İran, Afganistan, Irak ve bütün Güney Kafkasya'yla birlikte Türkiye (Anadolu) Selçukluları (1075-1318)'nın hükümran olduğu Anadolu topraklarında hakimiyetlerini kabul ettirdiler. 1294 tarihinde Çin'de bulunan Moğol hükümdarı Kubilay Han (1264-1294) 'ın ölümü üzerine İlhanlılarla, büyük hanlar arasındaki bağlar zaman içinde koptu. Henüz çok geçmeden Gazan Mahmut Han (1295 - 1304) zamanında İlhanlılar, İslamiyet'i resmi din olarak benimsediler. Son büyük İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han'ın ise devletin içerisine düştüğü kopmalara mani olamaması ve uzun süren savaşlar neticesinde yıpranması ile taht kavgalarıyla da çok geçmeden parçalanıp, yıkılarak; diğer bütün devletler gibi tarihin acımasız sayfalarına karışmış oluyordu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 244
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺25,50
Tükendi

"Güneş doğarken çok eşsiz bir olay oldu: Bayramlaşma Salonu'nunda bayramın güzelliklerinden konuşuluyordu. Bu çerçevenin içinde. Gazinin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazinin işaretiyle, sandalyesinin üstüne, çıktı, sabah ezanı okunmaya başladı. Bir aralık baktım: Nebile Hanımın Ses Damlalarına, Yaş Damlaları karışıyordu;
Gazi Mustafa Kemal ağlıyordu."

Rahmi Turan, sözcü: "... PKK ve Kürtçü Bölücü hareket, Yaklaşık yüz yıllardır devam eden, ayrılıkçı bir harekettir.

"İlk Kürt isyanı 1806 yılında Baban Zade Aşireti İsyanı ile başlamıştır. 0 günden buna 210 yılda irili ufaklı 49 Kürt isyanı oldu hepsi de bastırıldı.
PKK ayaklanması 50'nci isyan oluyor bu da mutlaka bastırtacaktır..."

CD:"... Bir kişinin kendi yaptıklarını unutturmak için yaptığı manevralara alkış tutmak. Birikimli aydınlarımıza hiç yakışmıyor!"

CD: Türban, tesettür, din gereği değildir, giyenlerin bilgisi olsun. Giymeyenlerin gönülleri raaht olsun!

CD: Dinimizin kutsal kitabı Kur'an, yalancıların cezalandırılacağını yazar.
Bu konuda sayısız ayet vardır İşte onlardan ikisi;

Casiye suresi 7. Ayet: "Her Günahkar yalancının vay haline.." Al-İ Imran Suresi 61. Ayet: "Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne atalım..."

"Ünlü bir laf vardır: "Ananı öpen Kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?" Muhterem vatandaşlarımız öpülmeyi pek seviyor ki, hep bunlara oy veriyor!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 125
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺7,41
Tükendi

Bir kadın kocasına hangi durumda, “Beni onların eline bırakma, beni sen öldür” der. Ellerinde, bıçaklar, tabancalar, satırlar olan zalimlerin canına, malına, ırzına saldırmak için sokak kapısını tekmelediğini bilmek, çocuklarınla ölümü beklemek nasıl zor bir duygu. İşte, Ümmühan Doğan, Maraş katliamı sırasında tüm bunları yaşadı ve kocasına, “Onların eline bırakma, beni sen öldür” dedi. Canından öte, namusunu korumak için. O yüzden insan soyunun yaptığı en aşağılık katliamlardan biridir Maraş katliamı. Altı aylık Yılmaz Baz’ı, karnında taşıdığı sekiz aylık bebeğiyle Esma Suna’yı, 11 yaşındaki Hatice Görür’ü 90’a yakın kişiyle birlikte vahşice öldürürken göstermiştir bu yüzünü. Failleri hala aramızda bu katliamın. O katiller nasıl uyuyor, neler görüyorlar rüyalarında acaba?

Bir de onların katlettikleri var belleklerimizde, yalnızca rakam olarak kalan, 36 yıl sonra isimleri hafızalarımızdan silinen.

Araştırmacı yazar Aziz Tunç, bu kitabıyla işte belleğimizde yalnızca rakam olarak kalan insanlarımızın isimlerini tek tek hatırlatıyor. Kitabı okuyunca göreceksiniz; yalnız isimleri hatırlatmakla kalmıyor onlara yeniden can veriyor. Ama bizi götürdüğü zaman dilimi kurbanların son anları. Bıçakla, satırla kesilen, kurşunlanan, yakılan insanların çığlıklarını, acılarını duyuyorsunuz kulaklarınızda.

Maraş katliamı hakkında çok şey yazıldı. Ama bu kitap gibisi yok. 2011’de Maraş Kıyımı kitabını yazan Aziz Tunç, şimdi kurbanların hikayelerini bize getiriyor. Artık o isimler unutulmamak üzere hafızamıza ve tarihe kazınıyor.

Biz bu çalışma nedeniyle Aziz Tunç’a çok şey borçluyuz. Ama Maraş katliamı hakkında ikinci kitabını yazan Aziz Tunç da bize üçüncü bir kitap borçlu…

Çünkü sıra üçüncü bir kitapla bu katliamı yapanların hikayelerini yazmaya geldi. Devlet bu katliamlarla yüzleşme niyetinde değil. Ama failler yüzleşebilir.

Emin olun o yüzleşmeyi de ancak kaleminden mürekkep değil, vicdan damlayan Aziz Tunç gerçekleştirebilir.

- Nedim Şener, Gazeteci


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 412
En / Boy : 19,5 / 27
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2014
₺38,43
Tükendi

“İnsanlar kendi tarihlerini yaparlar. Ama bunu sırf kendi keyiflerine göre yapmazlar. Kendileri tarafından seçilen durumlarda değil de, tamamen geçmişten gelen, geçmişin belirlediği koşullar altında yaparlar bunu. Tüm ölü kuşakların geleneği, yaşayanların beyinlerine bir kabus gibi çöker.”
(K. Marks)

“Bir başka görevimiz de, tarihi mirasımızı incelemek ve onu eleştirici bir gözle özümleyebilmek için Marksist yöntemi kullanmaktır. Tarihimiz binlerce yıl gerilere uzanır ve kendine özgü nitelikleri, sayısız hazineleri vardır. Ama bizler bu konularda ilkokul çocukları kadar cahiliz. Bugünkü Çin, geçmişteki Çin’den doğmuştur; biz tarihi ele alış konusunda Marksist bir yaklaşıma sahibiz ve bundan dolayı da tarihimizi bir kenara atmamalıyız.”
(Mao Zedung)

“Komünistler, tarihin devrimci mücadelede bir silah haline getirilmesini bilirler.(…) Kurtuluş Savaşı’nda canıyla, kanıyla destanlar yaratan halk kahramanları vardır. Mesela bir Karayılan vardır, biz bunların mücadelelerinin mirasçısıyız. Biz, bunların tükenmez enerjilerinin, mucizeler yaratan dehalarının, sonsuz devrimci güçlerinin mirasçılarıyız. Her fırsatta yığınların mücadelesini kanla ve zorbalıkla bastırmaya çalışanların, onlara düşmanlık gösterenlerin değil.”
(İbrahim Kaypakkaya)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 412
En / Boy : 16,5 / 25
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺25,00
Tükendi

Yaşamı, mimari yaklaşımları ve mesleki deneyimleri... Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk şehir plancısının Bağdat Caddesi’nden Nişantaşı Valikonağı’na geniş bahçeler, alçak binalar, ferah yaşam alanlarından oluşan, İstanbul planları...

1936 yılında, Fransız mimar ve şehir plancısı Henri Prost İstanbul’a gelir ve belediyeye danışmanlık hizmeti vermeye başlar. Okul yıllarında, Paris’te Prost ile tanışan ve tavsiyesiyle mimarlığın yanı sıra şehircilik de okuyan İstanbullu Aron Angel ile Prost birlikte çalışmaya başlarlar. Angel, Prost ile birlikte kentte önemli projelere imza atar. Sekiz yıl süren bu birliktelik sonrası 1952 yılında Henri Prost'un sözleşmesi biter. Prost'un yerine, Aron Angel İstanbul Nazım Planı başdanışmanı olarak atanır.

Gezi Parkı, Taksim, Beyoğlu, Valikonağı Caddesi, Bağdat Caddesi... İstanbul’un pek çok önemli noktasının planlanmasında emekleri geçer Aron Angel’in. Kimi zamanların projeleri eksiksiz uygulanır, kimi zaman ise nazım planları hiçe sayılarak ranta kurban gider.

Şehirlerinin geçmişine ilgi duyan İstanbullular, şehircilik alanında çalışma yapanlar veya bu bilim dalına ilgi duyanlar, mesleğinin duayeni bir İstanbul beyefendisinin çalışmalarını ve şehrin gelişimini bu kitaptan izleyebilirler.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 183
En / Boy : 19,5 / 22
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 9.2014
₺38,43
Tükendi

Sıvas olayları zamanında, Vali dönemin belediye başkanı Temel Karamollaoğlu'ndan, bir konuşma yayıp, ortalığı sakinleştirmesini istiyor... Sakinleştirici konuşma aynen şöyle:

"Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Sonra şunların ruhuna bir el fatiha diyelim..

"Biliyor musunuz ki bu sakinleştirici konuşma öncesi ölen yok...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 444
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺19,45
Tükendi

Bir ülke düşünün, o ülkenin bir başbakanı olsun, daha önce en büyük ilinin belediye başkanlığını yapsın ve çok fazla parası olmasın ama anidenbire zenginleşmeye başlasın. Şaşırır mısınız, yoksa yaşadığınız ülkede olağan işler diye düşünerek hala o kişiye oy vermeye devam mı edersiniz?...

Ben merak eden ve şüphelenenler grubuna giriyorum. Ama şüphelenmek bir işe yaramıyor, Erdoğan'a kadar parayı nasıl kazandığı sorulduğunda "Oğlumun sünnetinde takılanlardan kazandım, hatta ona borçluyum..." demişti. Bugüne değin o borcunu ödedi mi, ödemedi mi bilemem, aile içi işler de beni ilgilendirmez ama ufacık bir et parçasının kesilmesiyle bu kadar para kazanmanın olanaksız olduğunu da bilirim. Bu sünnet olayıyla Turgut Özal'ın "Küçük Turgut" densizliğinden sonra "Çük" ikinci kez siyaset tarihimize girdi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺9,72
Tükendi

Antik Yunan Kadın Kıyafetleri

1882 yılında J.Moyr Smith tarafından yazılan Antik Yunan Kadın Kıyafetleri, masalsı anlatımı ve basit dili ile Yunan kadın kıyafetleri konusunda derli toplu bir kaynak olma niteliğini taşıyan önemli bir çalışmadır.

Ülkemizde şimdiye kadar bu konuda yayımlanmamış tezler dışında çalışılmaması kitabın öneminin artmasının esas nedenidir.

Konuyla ilgilenen bilim insanlarına ve konu hakkında fikir sahibi olmak isteyenlere faydalı olmasını umuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 217
En / Boy : 13 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2013
₺45,00
Tükendi

“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” isimli bu eser; alanında bir ilk olduğundan ve bu alanda çalışmak; alanındaki diğer bilim dallarına nazaran daha zor olduğundan, fazlaca bir değeri hak eder niteliktedir.

Kitabın yazarı; yazılı olmayan bir tarihin, somut verilerini bir araya getirerek; bu veriler sayesinde de “Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” arasındaki ilişkileri yorumlayarak gerçekten de zoru başarmıştır.

Kitapta sözü edilen tarihler veya insan ilişkileri bazen bir kesici, bazen bir dilgi ve bazen de benzerlikleri ispatlanmış ya da farklı yerlerde ama aynı tekniklerle üretilmiş oldukları görülen diğer materyal kültür öğeleri ile desteklenerek, pek çok insan tarafından taş ya da kemik olarak adlandırılacak alet-edevatın; aslında insanlık tarihinin zaman açısından %99’luk kısmının en vazgeçilmez objeleri olduklarını anlatması bakımından da eşsiz bir çalışma olmuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺35,00
Tükendi

“İnsanlar kendi tarihlerini yaparlar. Ama bunu sırf kendi keyiflerine göre yapmazlar. Kendileri tarafından seçilen durumlarda değil de, tamamen geçmişten gelen, geçmişin belirlediği koşullar altında yaparlar bunu. Tüm ölü kuşakların geleneği, yaşayanların beyinlerine bir kabus gibi çöker.”
(K. Marks)

“Bir başka görevimiz de, tarihi mirasımızı incelemek ve onu eleştirici bir gözle özümleyebilmek için Marksist yöntemi kullanmaktır. Tarihimiz binlerce yıl gerilere uzanır ve kendine özgü nitelikleri, sayısız hazineleri vardır. Ama bizler bu konularda ilkokul çocukları kadar cahiliz. Bugünkü Çin, geçmişteki Çin’den doğmuştur; biz tarihi ele alış konusunda Marksist bir yaklaşıma sahibiz ve bundan dolayı da tarihimizi bir kenara atmamalıyız.”
(Mao Zedung)

“Komünistler, tarihin devrimci mücadelede bir silah haline getirilmesini bilirler.(…) Kurtuluş Savaşı’nda canıyla, kanıyla destanlar yaratan halk kahramanları vardır. Mesela bir Karayılan vardır, biz bunların mücadelelerinin mirasçısıyız. Biz, bunların tükenmez enerjilerinin, mucizeler yaratan dehalarının, sonsuz devrimci güçlerinin mirasçılarıyız. Her fırsatta yığınların mücadelesini kanla ve zorbalıkla bastırmaya çalışanların, onlara düşmanlık gösterenlerin değil.”
(İbrahim Kaypakkaya)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 495
En / Boy : 16,5 / 25
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺25,00
Tükendi

Toprağın uğultusunda soluklanabilmek...

“Türkiye” diye adlandırılan ve Türk ulus kimliğinin devletsel varoluşunun sınırlarıyla tariflendirilen coğrafi alanın tarihi dokusu, her açıdan incelenmeyi hak etmektedir. Binlerce yıl öncesinde bu topraklarda yaşam, kültür ve tarihi dokular oluşturmuş köklü halkların varlığı reddedilemez bir gerçekliktir. Bu çalışmayla esas olarak Hıristiyan topluluklardan Süryaniler (Asurlar), Ermeniler, Rumlar ve ayrı inanç kimlikleriyle Ezidiler ve Yahudilere dair coğrafya-tarih bağlamına ve Osmanlı’dan günümüze kadarki yaşananlara ağırlık verilecektir. Elbette ki asıl amaç suni tarihçilikle yığınları kendi bataklığında soluklanmaya mahkum eden ve zihinlerini de esir alan Türk ulus devlet inşasını, sürecini ve yön veren temel anlayışı açığa çıkartmak ve oluşmuş algıları sorgulatarak bir nebze olsun tarih algısını özgürleştirmektir. Çünkü gerçekler ile sunulanlar arasındaki yüzyıllık sistematik zihinsel esaretten kurtulmaksızın geleceğe dair umutlu beklentiler büyütebilmek mümkün olmayacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 408
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺16,67
Tükendi

İnessa... İnessa Armand. .. Bu ahenkli hecelerden olağandışı bir çekicilik yayılıyor. İnes de Castro 'yu anımsatan İspanyol bir ad ve Fransızca bir soyadı. Kulağa hoş gelen bu Lutince armoni, nasıl Bolşeviklerin en ön saflarında yer almıştı?

İnessa Armand, uzun zamandır toprağa dönüştün... Fakat güçlü gölgen kardeşlik, umut ve özgürlük yolunda önümüzde yürüyor.

Büyük devrimci İnessa Armand'a saygı ve sevgiyle adanmış bu küçük kitap umarım onun anısını yaşatmaya ve ona yeni dostlar kazandırmaya katkıda bulunur!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺22,50
Tükendi

Memketiniz için bir şey şer yapmak istiyorsanız, yapacağınız en küçük bir işle işe başlayınız sözüne icabetle yapabileceklerinin en büyüğünü yaparak; vatanı, milleti, namusu, bayrağı ve inançları için canlarını feda eden aziz şehilerimiz! Ruhlarınız şad makamınız ali olsun.

Sizlere Minnettarız!

Bu çalışmamız;

Milli Savunma Bakanlığı arşiv kayıtlarında bulunan, Kocaeli'nin 1341 şehidinin künye ve şehadet belgelerini içermektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 678
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2015
₺21,99
Tükendi

“IBM bunu neden yaptı? Bu davranışın antisemitizmle hiçbir ilgisi yoktu. Nasyonel Sosyalizmle de ilgili değildi. Mesele her zaman paraydı.”

Edwin Black

ABD’nin kudretli şirketlerinin Nazi Almanyası’yla kurduğu ticari ilişkiler ve bu ülkenin önde gelen sivil toplum örgütlerinin Nazilere düşünsel planda önderlik etmesi tarihin karanlık sayfalarındaki yerini çoktan almıştır. Öyle olmakla birlikte bu şirket ve kuruluşların Nazilerle kurduğu, insanı şok eden ayrıntılarla yüklü ilişkilerin gerçek boyutları nedense gündeme gelmez. Edwin Black’in yoğun bir emek ürünü olan eseri okunduğunda bu kuruluşlar ve başlarındaki nüfuzlu yöneticilerin Üçüncü Reich’ın giriştiği yıkım harekâtına çok çeşitli yollarla yardım ve yataklık ettikleri anlaşılabilir. Yahudiler IBM’in cömert müşterisi için geliştirdiği kimlik tespiti programları ve makineleri sayesinde olağanüstü sistemli biçimde çalışma ve ölüm kamplarına gönderilebilmişlerdi. General Motors’un Nazi ordusunun mobilizasyonunu üstlenmesi sayesinde Avrupa’nın geniş toprakları Nazilerce rahatlıkla zaptedilebilmişti. Ford Motor Company’nin kurucusu Henry Ford, aktivist antisemitizmiyle Hitler ve şürekâsının adeta taptığı bir düşünsel önderdi. ‘Ölüm Meleği’ Josef Mengele’nin Auschwitz’e gitmesini sağlayan ‘ırk ıslahı bilimi’ ve ‘yetersiz bireylerin toplumdan elenmesi’ programının finansörleri ise Rockefeller Vakfı ve Carnegie Enstitüsü’nden başkası değildi…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 167
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺16,94
Tükendi

Uluslararasi üretimin yeniden örgütlenmesinin beraberinde getirdigi dünya çapli rekabetin son derece keskinlesmesi sonucu, uluslararasi mali-sermaye sosyal pili pirti dedikleri sosyal kazanimlara artik gereksiz bir yük gözüyle bakarak bunu dünya pazarlarina egemen olma savasiminda dezavantajli durum saymaya ve dolayisiyla da ortadan kaldirmaya basladilar. Ancak bununla, kendi sosyal devletlerinin güvenilirliginin önemli bir maddi temelini de ortadan kaldirmis oldular. Uluslararasi Sosyalist Devrimin Safagi kitabiyla bütün dünyanin devrimcilerinin karsi karsiya bulunduklari bu büyük göreve teorik bir katki sunmak istemektedir.

130'u askin kisiden olusan bir kolektifin yaratici ürünü olan bu yapitin hazirlanmasi, ancak bütün dünyadan devrimcilerle gerçeklestirilen tartismalar ve isbirligi sayesinde mümkün oldu. Elbette uluslararasi Marksist Leninist, devrimci ve isçi hareketi için genel siyasi bir çizgi ortaya koyma iddiasinda degiliz ve olmak da istemiyoruz; zira bu yapitin içeriginin tek sorumlusu, Almanya'daki Marksist Leninistlerdir. Bu, onlarin temel çizgisidir, onlari degerlendirmek için ölçüt olarak kullanilabilir. Bu eserin ayni zamanda uluslararasi Marksist Leninist, devrimci ve isçi hareketinde gerçeklestirilmesi gereken yogun teorik tartisma ve pratik isbirligi sürecini tesvik etmesini ve katki sunmasini umuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 621
En / Boy : 14 / 19,8
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2017
₺20,83
Tükendi

Elinizdeki kitabın öyküsü, 1938-1945 yıllarında, 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı sürecinde Hitler faşizminin işgal ettiği Avusturya'nın hapishanelerinde, ağır izolasyon ve tecrit koşullarında işkence altında tutulan, binlercesi kurşuna dizilen, faşizme karşı direnişin öznelerinden olan kadınlardan biri, Margarete Schütte-Lihotzky tarafından yaşandı ve yazıldı...

Çevirisine ise, yine bir başka direnişçi kadın, 2009 yılında bir komployla tutuklanarak konulduğu tedavi hakkının engellendiği hapishane koşullarında sağlık sorunları ağırlaşan ve 12 Ekim 2011 tarihinde aramızdan başlandı. Suzan'ın hapishane  ve hastanede de bitirmeye çalıştığı ve fakat tamamlayamadığı çeviriyi, kızı Pınar Uyan tamamladı.

Margarete Schütte-Lihotzky'nin kitabını Suzan Zengin ve tüm direnen kadınlara adıyoruz...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 175
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺22,50
Tükendi

Hattatların Hatıraları Hattatlar üç gruba ayrılırdı; Birinci grubu oluşturanlar okullarda yazı dersi veren meşk hattatlarıydı. Ama bunların arasında da çok ileri düzeyde olanlar bulunurdu.

Yazma kitapları istinsah (kopya) eden ya da ısmarlama yazan hattatlar ikinci bir grup oluştururdu. Üçüncü grupta yer alanlar öğrenci yetiştiren ve özgün yapıt veren hattatlardır.

Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisari, Hafız Osman, Mustafa Rakım, Sami Efendi gibi çok ünlü hattatlar hep bunların arasından çıkmıştır. Bu tür hattatların bazıları hem Divan-I Hümayun, Enderun-I Hümayun gibi resmi dairelerde ve okullarda, hem de özel olarak ders verirdi. Ama gelenek gereği hiç biri para almazdı. Hattatlar arasında en kıdemli ve usta olana. Hattatların reisi (reisü l-hattatin) adı verilirdi. Onun ölümünde yerine bir başkası geçerdi. Bu kıymetli sanatçıların icra ettikleri sanatın ismi hattır. Elinizdeki eserde hat sanatını icra eden bu değerli sanatçılarla ilgili hatıralara yer verilmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺25,00
Tükendi

Balkan savaşları Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası oldu. Rumeli’de yaşayan binlerce müslüman nüfus katliama maruz kalırken, pek çoğu hunharca öldürüldü. Büyük bir kısmı da Anadolu’ya sığındı. Sadece Edirne’de 225.000’den fazla müslüman Bulgar ordusunun esareti altında açlıktan hayatını kaybetti. Meçhul Bir Askerin Balkan Hatıraları, Balkan Savaşları’na ışık tutan bir kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺10,00
Tükendi

Elinizdeki broşür, ilk olarak Nisan 2004 tarihinde Proletarya Bayrağı Yayınevi tarafından Yunanistan'da yayımlanmıştır. Broşürde ilk olaraki Bakan Mao önderliğindenki Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Kıbrıs sorununa ilişkin yaklaşımını gösteren makale ve haberlere yer verilmektedir. İkinci bölüm ise, Yunanistan Komünist Partisi (Marksist-Leninist)'in Kıbrıs sorununa ilişkin verilen mücadeleye dair görüşlerinden oluşmaktadır. Türkçe baskıda yer alan üçüncü bölümde ise, Türkiye'deki komünistlerin Kıbrıs sorunu konusundaki yaklaşımına dair bir makaleye yer verilmiştir.

Böylelikle Kıbrıs sorununa dair sınıf bilinçli proleteryanın yaklaşımı ve sorunun gerçek anlamda çözümünün ancak ve ancak Kıbrıs halkının kendi elinde olduğu ortaya konulmaktadır. Kıbrıs sorununda çözüm; adadaki Rum, Türk ulusları ve diğer milliyetlerden Kıbrıs halkının, birleşik, egemen, bağımsız Kıbrıs mücadelesinin yükseltilmesinden geçmektedir.

Bu mücadeleye katkı olması umuduyla...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 84
En / Boy : 13,3 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺12,50
Tükendi

Çerkesler, 19. yüzyıl ortalarına kadar Karadeniz’in kuzeydoğu kıyılarından Kafkasya içlerine doğru yayılan Çerkesya topraklarında yaşayan bir halktı. Rusya İmparatorluğu için İran ve Osmanlı ile ilişkilerinde stratejik değerde olan bu topraklar, 19. yüzyılda Rusya tarafından yapılan soykırımda bu halka mezar oldu. 18. yüzyıl sonlarından itibaren gittikçe artan yoğunlukla devam eden Rus saldırıları nedeniyle 1864’e gelindiğinde kendi topraklarında istenmeyen halk olan Çerkeslerin yaklaşık dörtte üçü yok edilmişti. Kalanların büyük bir çoğunluğu ise Osmanlı topraklarına sürgün edildiler.

Bu soykırımın üzerinden geçen yaklaşık 150 yıl boyunca belki de modern tarihin bu ilk soykırımı neredeyse tamamen unutuldu. 1990’larda yazılan bir kitap ve birkaç makale dışında Çerkes soykırımı hiçbir zaman ne akademik ne de politik alanda kendisine yer bulabildi, ta ki Uluslararası Olimpiyat Komitesi 2014 Kış Olimpiyatlarını Rusların Çerkeslere son yenilgilerini yaşatarak bir kutlama töreni yaptıkları Soçi’ye verene kadar.

Walter Richmond, şimdiye kadar hiç kullanılmamış arşiv belgelerinden faydalanarak bu unutulmuş soykırımın ayrıntılı bir tarihi değerlendirmesini yapıyor ve yaklaşık beş nesildir diasporada devam eden var olma mücadelelerine ışık tutuyor. 2014 Soçi Kış Olimpiyatlarının nasıl olup da Çerkes aktivizminin ve Rusya Federasyonu’nun bir mücadele alanına dönüştüğünü de bu kitapta okuyabilirsiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺114,40
Tükendi

Ekim Devrimi’nin yüzüncü yılını, sosyalist çizer Tim Sanders’ın özgün çizgileri ve tarihçi John Newsinger’ın anlatımının buluştuğu rengârenk bir çizgiromanla kutluyoruz.

Ekim Devrimi’nin öyküsü ilk kez bir çizgiromanla Türkçede!

Milyonlara ilham kaynağı olan bir devrimi iki genç insanın, Natalya ve Peter’in gözünden izliyoruz.
Her şeyi değiştirmek için sıradan insanlar tarafından yapılan bir devrim…

“1917: Rusya’nın Kızıl Yılı” okuyucuyu kadın işçilerin fabrikalardan taştığı, kırbaçlı Kazaklara başkaldırdığı, sokakların hâkimiyetini ele geçirdiği, tarihin akışını değiştirdiği günlere, bir asır öncesine doğru bir yolculuğa davet ediyor.

“1917: Rusya’nın Kızıl Yılı” Cemal Yardımcı’nın çevirisi ve Canan Şahin’in önsözüyle birlikte okuyucuyla buluşuyor.

1917’nin yüzüncü yılında devrimin yaratıcılarının anıları bizimle. Hayal ettikleri dünya bizim de hayal ettiğimiz dünya.

“1917: Rusya’nın Kızıl Yılı”, gerçek olayların kurgulanmış öyküsü..


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 19,5 / 26,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺22,50
Tükendi

Osmanlı'dan Günümüze Türk Sendikacılık Tarihi, dört bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nden elde edilen orijinal belgelere dayandırılarak 1852’ den 1922’ye kadar işçi hareketleri ve örgütlenmeleri, keza Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki işçi cemiyetleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde 1946’da Cemiyetler Kanunu’nda yapılan değişiklikle sendikal örgütlenme yasağı kaldırılmıış; 1960’a kadar kurulan taban ve Türk-İş gibi üst örgüt sendikalar detaylı bir şekilde incelenmiştir.

Üçüncü bölümde; 1963 tarih 274 ve 275 sayılı Kanun’lar dönemiyle gelişme sürecine giren sendikacılık DİSK, MİSK, HAK-İŞ’in kurulmasıyla yeni bir boyut kazanmış; 275 sayılı Kanun’la uygulamaya giren toplu pazarlık imkanıyla bağıtlanan sözleşme ve kapsadığı işçi sayısı, keza grev ve lokavtlarla ilgili istatistikler verilmiştir. Ayrıca DİSK’in kurulmasıyla değişen sendikacılık anlayışıı bağlamında doktriner/mücadeleci sendikacılık ve sendika-siyaset ilişkileri irdelenmiştir.

Dördüncü bölümde; küreselleşme süreci ve neoliberal politikalar döneminde değişen koşullarda sendikacılık üzerinde durulmuş; neoliberalizmin sendikacılığa yansıyan olumsuzlukları, keza sendikacılıkla doğrudan ilgili 2821, 2822 ve 6356 sayılı Yasalar irdelenmiştir.

"Osmanlıı’dan Günümüze Türk Sendikacılık Tarihi" başlıklı kitabın özgün yanlarından biri; İşçi-İşveren ve Memur sendikacılığının tek bir kitapla okuyucuya sunulmasıdır. Kitabın bir diğer özgün yanı; Türkiye’de 1947’den günümüze kadar kurulan tüm işçi, işveren ve memur sendikalarının kuruluş tarihleri, kuruldukları illere göre dağılımı kitabın ekler kısmında yer almıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 558
En / Boy : 16,5 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2017
₺70,00
Tükendi

Cumhuriyet Dönemi Giysi ve Aksesuarları

Toplumların, ilk çağlardan beri duygu ve düşüncelerini çeşitli giysi ve sembollerle ifade etmeye çalışmış olmaları, giysi tarihini insanlık tarihi kadar eski kılmaktadır. Doçent Doktor Ayşe Gamze Öngen’in “Cumhuriyet Dönemi Giysi ve Aksesuarları” kitabı; bizlere yaşanan dönemin coğrafi koşullarını, inanç ve yaşam biçimlerini, düşünce yapılarını, sosyo-kültürel, ekonomik ve politik değişimleri açık bir şekilde anlatan bir belge niteliği taşıyor. Bu eserlerin saklanmasına ve korunmasına hizmet eden kitap, bu alanda çalışma yapan akademisyen, öğrenci ve ilgililer için önemli bir kaynak teşkil ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 124
En / Boy : 21 / 21
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 9.2015
₺27,79
Tükendi

Bu çalışma, "Oğuz ili göçünü çekip yürümediğin yol var mı? Evini tutup oturmadığın yurt var mı?" diyen Türkmen atasözünün ete kemiğe büründürülmüş küçük bir parçasını okuyucuya sunmaktadır. Okuyucu bu eserde Bozok Türkmenlerini oluşturan Kızıl Kocalı, Selmanlı, Ağcalı, Çiçekli, Zakirli, Mesudlu, Ağca Koyunlu, Kavurgalı, Demircili, Ali Beyli, Şam Bayadı, Söklen, Hisar Beyli ve Karalı kabilelerini meydana getiren aşiretlerin yerleşme süreçleri, yerleşim alanlarının özellikleri, isimlerini verdikleri köyler ve nüfus yapıları gibi çeşitli konular hakkında arşiv vesikalarından elde edilen bilgileri bulacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 12 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺26,25
Tükendi

Osmanlı sarayının gelmiş geçmiş en namlı Valide Sultanı olan Mahpeyker Kösem Sultan hakkında günümüze kadar sayısız eser kaleme alınmış çeşitli piyesler sahnelenmiş onlarca makale ve yüzlerce köşe yazısı yazılmıştır. Ne yazık ki bu çalışmaların birçoğu Avrupalı oryantalistlerin gözlerinden, kulaktan dolma hikayelerden öteye geçememiş, son dönemlerde hazırlanan makaleler ve bir iki ilmi eser dışında yapılan tüm çalışmalar araştırma yapılmaksızın okuyucuya sunulmuş mesnetsiz, kaynaksız bilgilerle cinsel fantezi ve ideoloji ürünü yayımlar "gerçekmiş gibi yansıtılmıştır." Oysa bu yazılanların dışına çıkıp dönemin tarihçilerinin hazırladıkları eserleri incelediğimizde ve Osmanlı arşiv kaynaklarına ulaştığımızda karşımıza bambaşka bir Valide Kösem Sultan portresi çıkmaktadır.

Osmanlı arşivlerindeki "vakfiyeler, fıtra defterleri, nameler, emirler" bizlere Kösem Sultan'ın kişiliği ve yaptıkları hakkında pek çok ipucu vermekte, gerçeğin peşinde koşanlar için büyük kaynak oluşturmaktadır.

Valide Mahpeyker Kösem Sultan'ın siyasetini anlamak, verdiği mücadelenin aslını öğrenmek ve neden bu denli bir çaba sarfettiğini hakkıyla bilmek için: Osmanlı'ya gelişini, padişaha eş oluşunu, eşinin kimliği ve döneminde yaptıklarını , döneminde yaşanan vakaları, Celali isyanlarını Osmanlı'daki iç karışıklığı, ehliyetsiz devlet adamlarını, şehzade katlini, Sultan Mustafa Sultan Osman Sultan Murad ve Sultan İbrahim'in taht dönemleri gibi pek çok olayı iyi öğrenmek ve daha sonra değerlendirmek gerekmektedir.

Tümüyle Topkapı Sarayı Müze Arşivi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ve Süleymaniye Arşivi gibi arşivlerimizden alınan orjinal vesikalardan, dönemin vakanüvis eserlerinden ve günümüz akademisyenlerinin mesnetli tezlerinden kaynaklarla desteklediğimiz ve yayıma hazırladığımız bu eserdeki asli gayemiz, arşiv kaynaklarından alınan bilgilerle dünyanın en uzun süre ayakta kalmayı başaran Osmanlı Hanedanının bu namlı valide sultanını, "yüceltmeden ve dahi küçültmeden" hatalarıyla-sevaplarıyla objektif bir şekilde insanların bilgisine sunmak, ilmi bir bakış yerli ve yabancı araştırmacıların eserlerine kapı aralamaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺17,36
< 1 ... 5 6 7 8 9 10 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı