Aile, insanlık tarihi boyunca var olagelmiş bir kavramdır fakat bu yapı tarihsel süreç içerisinde çokça değişikliğe uğramıştır. Aile, tarihsel bir kurumdur ancak doğal bir durum değildir. Bir yandan bir tarihe sahip olan aileler, bir yandan da tarihi yazmaktadır. Elinizdeki kitap, ailenin binlerce yıllık tarihine ana hatlarıyla ışık tutmayı hedeflerken, bu kurumu merkeze aldığımızda dünya tarihinin nasıl göründüğüne ilişkin bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.

Aile -kendi gerçekliğimiz de içinde olmak üzere- “doğal” değildir, tarihsel ve toplumsal bir bağlam içerisinde inşa edilmiştir. Ailenin nasıl bir düzen içinde işlediği, zaman içinde nasıl değiştiği, benzerlikleri ve farklılıkları çalışmanın ele aldığı başlıca konular arasında yer almaktadır. Bu kitap, özellikle aileye odaklanarak, bununla daha derin bir tarihi, insan olmanın ne anlama geldiğini, insanın geçmişine ve bugününe dair yeni bakış açıları ve anlayışların dünya tarihinin geniş zamansal çerçevesi içinde nasıl gün ışığına çıktığını anlatmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 148
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺97,30

Teknolojinin Tarihi içinde bulunduğumuz ana dair aydınlatıcı bir arka plan sunar. Tarihçi Daniel R. Headrick giderek daha güçlü yenilikler yoluyla insanların doğa üzerindeki artan gücünün izini sürerken, dünyanın farklı yerlerindeki teknolojilerin evrimini karşılaştırarak diğer teknoloji tarihlerinde bulunandan çok daha geniş bir açıklama sağlar.

Eski halklar ateşin hayatta kalma teknolojisi olarak kullanıldığını keşfettiler, ancak sonra sulama için ve daha sonra da hidroelektrik enerji ve diğer birçok kullanım için giderek daha karmaşık su yönetimi sistemleri tasarladılar. İletişim teknolojisi kendi zamanımıza yaklaştıkça insanları daha fazla temasa soktu ve onları daha bilgili ve kozmopolit yaptı. Tıbbi ve tarımsal teknoloji, özellikle modern çağda yaşam beklentisini artırdı; yapay organlar ölmekte olanların yerini alabilir, kimyasal ve nükleer ilaçlar kanser gibi hastalıkların yayılmasını durdurabilir.

Eski halklar teknolojiyi hayatta kalabilmek için kullanırken, zaman geçtikçe teknolojinin kullanım alanları ve etkileri de değişti. Teknoloji baş döndürücü bir ilerlemeyle zenginlik-yoksulluk eşitsizliklerinin artmasına ve çevreye yönelik tehditlere neden oldu. Eleştirmenler teknolojiyi kirlilik ve doğal dünya üzerindeki diğer yıkıcı etkilerle de bağdaştırdı. Dünyanın sakinleri için artan kolaylık sağlama yeteneğinin tümü için, teknolojinin dezavantajları durumu, evrensel insanın icat etme kapasitesinin ürettiği gerilimleri gösteren güçlü bir durumdur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺112,70

Yüzyıllık bir karasevda hikâyesi. Her anı adanmışlık dolu; milli mücadeleye ve o mücadelenin başkahramanı Mustafa Kemal’e.

Fikriye; uzak bir akrabanın kızı, bir çocuk onun için. Oysa ilk gördüğü andan beri âşık Fikriye’nin çocuk yüreği. Önceleri ağabey diyor, ama sonra dili varmıyor. O cephedeyken hayaliyle yaşıyor, mektuplar, şiirler yazıyor. Bir gün Mustafa Kemal’i toparlayacak bir kadın eli gerektiğinde gerçekleşiyor düşleri. Adeta koşarak gidiyor Ankara’ya. Boynunda bir kehribar tespihle Çankaya’nın ilk gelini oluyor, “duvaksız gelini”… Yazık ki rüya kısa sürüyor.

Fikriye’deki öyle bir aşk ki ne hastalık dinliyor ne yasak ne de sürgün. En aşılmaz denilen yolları aşıp sonunda yine varıyor Paşa’sına. Ta ki o kanlı güne kadar. Çankaya’nın Duvaksız Gelini aradan geçen bir asra rağmen meçhuliyetini koruyan bir ölümü anlatıyor. Bir milletin gönlünde taht kuran Mustafa Kemal, bugün hâlâ “boynu bükük bir sümbül”ün kırık hatıralarında kanıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺93,80

Üç bin yıldır dünya tarihinin kavşağında bulunan İran, Doğu ile Batı’nın kesişme noktasında yer alır. Karşı karşıya geldiği medeniyetlere etkide bulunmasıyla bilinen İran medeniyeti sınırlarının çok ötesine uzanmıştır.
Bu kitap, İran kültürünün Akdeniz’den Hint Okyanusu’na ve İpek Yolları boyunca Çin’e kadar uzanan çeşitli nüfuslar arasında tarih öncesi çağlardan günümüze kadar yayılmasının izini sürüy


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 148
En / Boy : 13.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺97,30

Tarihsel bağlamda bakıldığında, Balkanlar tam olarak tanımlanamayan, ürkütücü bir bölge olarak hafızalara kazınmış ve çoğu zaman olumsuz noktaları ile değerlendirilen, etnik çatışmaların olduğu, her daim yeni çatışmalara gebe olan küçük bir bölge olarak görülmüştür.
Balkanlar Tarihi, Balkanları olumlu yönleri ile ele alarak kültürel, tarihsel ve sosyal özellikleri ön plana çıkartıyor ve bölgedeki uyumu bizlere göstermeyi amaçlıyor. Ünlü tarihçi Andrew Wachtel bölgeyi dünyanın en büyük dört medeniyetinin birbiri ardına yerleştiği, karmaşık, dinamik, bazen kolayca alev alan, çok katmanlı yerel bir medeniyet olarak tanımlıyor. Balkanlar, Antik Yunan ve Roma, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Katolik Avrupa kültürlerinin birbirleriyle karşılaştığı, çatıştığı, bazen de iç içe geçtiği bir bölgedir. Balkan tarihi, yerel halkın bölgeye daha sonra gelen çeşitli medeniyetlerden ödünç aldıkları geleneklerin toplamından oluştuğu için dünyadaki en ilginç ve karmaşık
bölgelerden biridir


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺97,30

Selanik’te halktan biri olarak doğdu… Adı, Mustafa’ydı… Mustafa Kemal oldu… Gazi Mareşal Mustafa Kemal oldu…
Türk Milleti’nin en büyük evladıydı… Mazlum uluslar ve Türk Milleti O’na Atatürk dedi…
34 yaşında, Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı…
40 yaşında, 1683’te İkinci Viyana ile başlayan Türk çekilmesini, 238 yıl sonra Sakarya’da durdurdu…
Evliliği, fırtınalı denizde bir yolculuktu…
Savaşta yendiği düşmanının, O’nun önünde saygı duruşu tarihte bir ilkti…
“Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum…” dediği günler oldu…
“Beni hatırlayınız…” sözcükleri, hüzünlü bir veda gibiydi…
“Ölüm demek böyle olacak kızım...” dediğinde, sona yaklaştığının farkındaydı… Son anı, ulu bir çınarın
köklerinin sökülmesi misali, devlerin savaşında son perdeydi…
Türk gençliğine emaneti, çok sevdiği milletine vasiyeti oldu…
Tarihin kıskandığı bir lider… Ama bir insan…
Savaşın ve barışın efendisi…
İşte O’nun hikâyesi… Belgelere ve kendi sözlerine bağlı kalarak…
Siz, çocuklarınız ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13.5 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2021
₺113,40

Yepyeni bir Dede Korkut hikâyesinin romanı olan Tolgunay, Dede Korkut Hikayeleri'ne getirdiği yeni ve modern yorumla Türk edebiyatında bir ilki gerçekleştirmektedir.“24. Hikâye” olma özelliğini “24 Oğuz Boyu”nun adından alan kitap, cesur ve savaşçı kadın Tolgunay’ın hikâyesini anlatmaktadır.

Orta Asya bozkırlarından Karaçuk Dağı’nın eteklerine, Oğuz obasından Kıpçak Kalesi’ne doğru inandıkları değerler uğruna at koşturan kahramanlarımız soluksuz bir maceranın, aşkın, hüznün ve ihanetin içinde zor kararlar verip ölümcül mücadelelere girişeceklerdir.Tolgunay, sizleri sürükleyici bir kurgunun içinde Oğuzların dünyasına çağırmaktadır.***“

Hafif yel, savaşçı ruhunun ele geçirdiği bedeninde sakinleştirici dokunuşlarla gezmeye devam ediyordu. Umudu tutuşturan bir kıvılcımdı bu, kırlarda koşan özgür yılkıların ruhuydu. Serin, taze ve dirilticiydi. Etine abanmış zırhtan içeriye doğru usul usul sızıyordu. Yorgun değildi artık. Ölüme hazırdı ve hiçbir cesaret, ölüme hazır bir yürekten daha korkusuz olamazdı.

Yaklaştı. Kılıcını iyice kavrayıp kalkanını yüz hizasına kaldırdı. Rakibi de aynı şeyi yaptı. Yavaş yavaş en uygun anı kollamak için dönmeye başladılar. Seyirci sessizleşmişti, birazdan akacak kanın şehvetine bir hazırlıktı bu, birazdan akacak kanın ruhlarında yaratacağı depremi bekleyişti.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2021
₺127,68
Ben ve Ülkem - Metin Aydoğan

ÖZGEÇMİŞ
Metin Aydoğan

Metin Aydoğan, 1945’te Afyon’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İzmir’de, yükseköğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1969’da Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi’ni bitirdi. Yükseköğrenimi dışında tüm yaşamını İzmir’de geçirdi. Örgütlü toplum olmayı uygarlık koşulu sayan anlayışla, değişik mesleki ve demokratik örgütlere üye oldu, yöneticilik yaptı. Çok sayıda yazı ve araştırma yayınladı, sayısız panel, konferans ve kongreye katıldı. Sürekli ve üretken bir eylemlilik içinde olan Metin Aydoğan, yaşamı boyunca yazdı, yaptı ve anlattı. Evli ve iki çocuk babası olan Aydoğan’ın, Ben ve Ülkem’den başka, yayımlanmış; Nasıl Bir Parti Nasıl Bir Mücadele?, Bitmeyen Oyun–Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler, Yeni Dünya Düzeni Kemalizm ve Türkiye 20. Yüzyılın Sorgulanması, Avrupa Birliği’nin Neresindeyiz?, Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma, Antik Çağ’dan Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türkler, Küreselleşme ve Siyasi Partiler, Batı ve Doğu Uygarlıkları, Türk Uygarlığı, Ülkeye Adanmış Bir Yaşam 1-Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı, Türkiye Üzerine Notlar: 1919-2015, Ülkeye Adanmış Bir Yaşam (2) Atatürk ve Türk Devrimi, Ne Yapmalı, Türk Devrimi adlı on dört kitabı daha vardır.


ARKA KAPAK YAZISI

Pek çok kitapsever anı kitaplarını, anlatılan kişinin hayat hikâyesi kadar, içinden geçilen dönemin atmosferini de merak ettiği için okur.
Ben ve Ülkem, Metin Aydoğan’ın deneyimlerini gelecek kuşaklara aktarmayı bir görev bilmesinden hareketle kaleme alındı.

Hayatının son elli yılını mücadele içinde geçiren Metin Aydoğan, yaşadıklarını duru Türkçesiyle anlatırken bu süreçte edindiği birikimi, başından geçen bütün olayların değerlendirmesini de gençlerin yoluna ışık tutacağı bilinciyle aktardı.

Kurtuluş Savaşı dönemini ve Atatürk’ün çetin koşullara rağmen, bir adım geri atmadan, hayal edilemeyecek kadar güzel bir ülke kurma mücadelesini en iyi anlayan ve anlatan yazarlardan Metin Aydoğan, bu kez kendi hayatının kapılarını araladı.

Ulusal bağımsızlığı savunan tüm aydınlar gibi, baskılara maruz kaldığında yolundan dönmeyen, ağır sağlık sorunlarıyla da bu bilinç ve inançla savaşan Metin Aydoğan’ın ayak izlerini takip etmek, gençler için yol gösterici olacaktır.

Sayfa Sayısı                528
Ebat:                            13.7x21.5
Kağıt / İçBaskı:           III.Hm Enzo
Cilt / Kapak:                Amerikan/  Amerikan Bristol    
ISBN / Barkod:           9789751038531

₺182,70
Sinan Meydan - Yüzyılın Kitabı
 
Osmanlı’nın 1880’lerdeki, Cumhuriyet’in 1950’lerdeki “bağımlılığını” bilmeden, Atatürk’ün “tam bağımsızlık” mücadelesi kavranamaz. 1876 ve 1924 anayasalarını bilmeden bugünkü Başkanlık Anayasası’nın Türkiye’yi nereye götüreceği kestirilemez. Osmanlı’da dinsel hukuku, Mecelle’yi ve 1917 Aile Kanunnamesi’ni bilmeden bugünkü “müftülük nikâhı”nın amacı bilinemez. I. Dünya Savaşı’nı, İzmir’in işgalini, Atatürk’ün Anadolu’ya geçişini, Amasya Genelgesi’ni, Sivas Kongresi’ni, TBMM’nin açılmasını, Sakarya Savaşı’nı, Büyük Taarruz’u, Anadolu’daki Yunan zulmünü, İzmir’in ve İstanbul’un kurtuluşunu bilmeden; Vahdettin’i, Damat Ferit’i, Rıfat Börekçi’yi, Abdurrahman Kâmil Efendi’yi tanımadan Milli Mücadele anlaşılamaz. Said-i Nursi’yi tanımadan FETÖ anlaşılamaz.  Misuri Zırhlısı’nı, Kore Savaşı’nı, NATO’ya üyeliği, 6. Filo’yu, Kanlı Pazar’ı bilmeden Türkiye’de “Amerikancılık” bilinemez. Lozan’ın önemini kavramak için sadece Lozan’ı bilmek yetmez, önce Sevr’i bilmek gerekir; o da yetmez, 1950’lerde ABD ile imzalanan ikili antlaşmaları bilmek gerekir. Atatürk’ün önemini kavramak için sadece Atatürk’ü tanımak yetmez, Atatürk’ten önceki ve sonraki asker-sivil liderleri; II. Abdülhamit’i, Enver Paşa’yı, Vahdettin’i, İsmet İnönü’yü, Adnan Menderes’i de az çok tanımak gerekir. Atatürk’ü tanımak için Anatürk’ü, Zübeyde Hanım’ı tanımak gerekir.
İşte “Yüzyılın Kitabı ”nda bunlar ve daha fazlası var. 
“Yüzyılın Kitabı ”, bugün yaşadığımız güncel olayların, 1860’lardan 1960’lara uzanan tarihsel arka planlarını anlatıyor, böylece tarihle bugüne ışık tutuyor.
“Yüzyılın Kitabı ”nı okuyunca karşınıza “Yüzyılın Lideri ”, yani Atatürk çıkıyor. 
 
Sayfa Sayısı      399
Ebat:         13.7x23
Kağıt / İçBaskı: III.Hm Enzo 55gr.
Cilt / Kapak:           Amerikan/  Amerikan Bristol    
ISBN / Barkod:          9789751038616
 
₺231,00

Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanlarının Yalanlarına Belgeli Cevaplar! Cumhuriyet Tarihi Yalanları; yandaşlığın, yalakalığın, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının prim yaptığı bu günlerde, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e yönelik saldırılara, yalanlara, yanlışlara ve yutturmacalara belgelere dayalı olarak cevap vermek, kandırılan ve aldatılan kamuoyuna mümkün olduğu kadar gerçekleri göstermek amacıyla yazılmıştır. Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nın ikinci cildinde cevap verilen yalanlardan bazıları şunlardır: Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında önemli bir başarısı yoktur! (Yalan) Çanakkale zaferi Liman von Sanders’in eseridir! (Yalan) Çanakkale zaferini yeşil sarıklılar kazandırmıştır! (Yalan) Kürt Sorunu Cumhuriyet’le başlamıştır! (Yalan) Atatürk ve Cumhuriyet, Kürtlere düşmandır! (Yalan) Atatürk Kürtlere özerklik sözü vermiştir! (Yalan) Şeyh Sait İsyanı’nda İngiliz parmağı yoktur! (Yalan) Dersim isyan etmemiştir! (Yalan) Cumhuriyet Doğu’ya yatırım yapmamıştır! (Yalan) Atatürk Dersim’de Alevi-Kürt katliamı yapmıştır! (Yalan) Said-i Nursi Kurtuluş Savaşı kahramanıdır! (Yalan) Said-i Nursi’nin ayrılıkçı Kürt hareketiyle ilgisi yoktur! (Yalan) Said-i Nursi siyasetle ilgilenmemiştir! (Yalan) Said-i Nursi Hür Adam’dır; Almancı ve Amerikancı değildir! (Yalan) Atatürk, İsmet İnönü ve CHP camileri kapatmıştır! (Yalan) İsmet İnönü din düşmanıdır! (Yalan) İsmet İnönü paralardan Atatürk fotoğrafını çıkartmıştır! (Yanlış) Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nda, Türkiye’nin dönüştürülme sürecinde, yakın tarihin nasıl sistemli bir şekilde çarpıtıldığı, Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in nasıl ahlaksızca karalandığı ve Türk insanının nasıl vicdansızca kandırıldığı şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmıştır. "Dünyanın yarısını her zaman ve dünyanın hepsini bir zaman aldatmak mümkündür; fakat bütün dünyayı her zaman aldatmak mümkün değildir." -Mustafa Kemal Atatürk-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 639
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺287,00

Elinizdeki kitap, "Resmi tarih yalan söylüyor!..." diyerek Cumhuriyet tarihine ve Atatürk’e saldırmanın moda haline geldiği bu günlerde, tarihsel belge ve bilgilerle "gerçekte kimin neden ve nasıl yalan söylediğini" gözler önüne sermek için kaleme alınmıştır. İşte kitapta belgelerle cevap verilen Cumhuriyet tarihi yalanlarından bazıları: Kurtuluş Savaşı’nın başlamasında Atatürk’ün herhangi bir etkisi yoktur! Atatürk Kurtuluş Savaşı’na sonradan katılmıştır! Vahdettin hain değil kahramandır! Kurtuluş Savaşı önemsizdir! Kurtuluş Savaşı antiemperyalist bir mücadele değildir! İngilizlerle savaşılmamıştır! Güney Anadolu’nun kurtarılmasında Atatürk’ün hiçbir etkisi yoktur! Çerkez Ethem hain değil kahramandır! İnönü Savaşı olmamıştır, sonradan uydurulmuştur! Yazı ve dil devrimi Türkiye’yi tarihinden koparmış, insanları bir gecede cahil bırakmıştır! Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan emperyalist bir kuşatmayla çevrildiği bu günlerde Cumhuriyet tarihi yalanlarını öğrenmek ve bu yalanlara belgelerle cevap vermek çok büyük bir önem taşımaktadır. Amacım, Atatürk’ün "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir (önemlidir); yazan yapana sadık (bağlı) kalmazsa değişmeyen hakikat (gerçek) insanlığı şaşırtan bir hal alır" sözü doğrultusunda, "tarih yapana" sadık kalmayan "tarih yazanları" göstermek ve böylece "değişmeyen gerçeğin insanlığı şaşırtan bir hal almasını" engellemektir. Dileğim, bu kitabın, yalancının mumunu söndürüp gerçeğin aydınlığına çıkmak isteyenlere biraz olsun kılavuzluk etmesidir. Değişik kaygılarla "Cumhuriyet tarihini çarpıtan; Mevlanzade Rıfat, Rıza Nur, Said-i Nursi, Kazım Karabekir, Necip Fazıl Kısakürek, Nihal Atsız, Kadir Mısıroğlu, Sevan Nişanyan, Yalçın Küçük, Fikret Başkaya, İdris Küçükömer, Eric Jan Zürcher, Mehmet Altan, Burhan Bozgeyik, Mustafa Müftüoğlu, Cemal Kutay, Emre Aköz, Atilla Yayla, Halil Berktay, Taner Akçam, Cemil Koçak, Mümtazer Türköne, Engin Ardıç, Mustafa Armağan, Abdurrahman Dilipak v.b. isimlere belgelerle Meydan okuyoruz...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 528
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺238,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺107,80
Tükendi

Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında yaşanan düşünsel ve kültürel dönüşüme yeni bir bakış açısı getiriyor. Dönemin iktisadi düşünce atmosferini inceleyen çalışma, iktisat biliminin Osmanlı’ya girişi, bu yeni disiplinlerden alınan kavramların geleneksel iktisadi değerlerle harmanlanarak yerlileştirilmesi ve edebi eserler gibi popüler araçlarla hayatın her alanına yayılmasının dinamiklerini ele alıyor.

Yazar, temel olarak şu üç soruya cevap arıyor : Toplumsal ilişkilere dair yeni bir anlayış ve analiz yöntemi sunan iktisat bilimi, Osmanlıların dünyaya ve kendilerine bakışını nasıl etkiledi? Bu bilimin yarattığı yeni dünya algısı, Osmanlıların güncel meseleler ve imparatorluğun geleceğine dair düşüncelerini nasıl şekillendirdi? Osmanlı aydınları, iktisadi yazından ilhamla geliştirdikleri fikir, kavram ve değerleri, modernleşme ve toplumsal değişim amaçları için nasıl kullandılar? Sosyal ve beşeri bilimlerle ilgilenen tüm okurlar için önemli bir kaynak olan bu eseri Türkçeye kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz.

 

Geç Osmanlı’da yürütülen iktisadi tartışmaları ele alan Kılınçoğlu’nun titizlikle kaleme aldığı kitabı, konuyla ilgili bugüne kadar yapılmış en ayrıntılı inceleme.

Berrak BURÇAK

Kılınçoğlu, 19. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda iktisadi düşüncenin gelişimini dönüşen toplumun sancıları bağlamında değerlendiriyor, kapitalizmin gelişimini yeniden düşünmek için fırsatlar sunuyor.

Alp Yücel KAYA


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00
Tükendi

İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak, insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir.

1931 (Atatürk'ün S. D. 2, s. 273)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 266
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2016
₺45,00
Tükendi

Modern Yunanistan ile modern Türkiye tarihlerinin muhtemelen en dramatik olayına, Yunanistan ile Türkiye arasındaki Nüfus Mübadelesi’ne dair altı akademik çalışmasını bu kitapta bir araya getiren Evangelia Balta, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi (KAAM)’nin yoğun çalışmaları ve araştırmalarıyla elde edilen, derlenen ve saklanan birinci ağızlardan anılar, fotoğraflar ve verilerden yararlanarak iki ülke tarihinin en acı dönemine ayna tutuyor.
 
Bu çalışmalar, etkileri, üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen iki ülkenin ekonomisinde, sosyal hayatında ve toplum psikolojisinde varlığını halen sürdüren Küçük Asya Felaketi ile ilgili şimdiye kadar kapağı açılmamış arşiv materyallerine dayanıyor. Kayıt altına alınan ve bu kitapta oldukça geniş yer verilen tüm sesli ve görsel mübadil anıları, Türkçe konuşan Ortodoks Hıristiyanların yazılı ve sözlü edebiyatını derlemenin yanı sıra Yunan tarihi kadar Türkoloji ve Anadolu tarihi çalışmalarına da emsalsiz bir katkıda bulunuyor.

 “Kuşkusuz, siyasi istismara açık bir konuda bilim insanlarının suskunluğu veya yetersiz kalışı birinci derecede önemli bir sorundur. Evangelia Balta gibi arkadaşlarımızın ve benzerlerinin çalışmalarının örnek ve terbiye edici bir unsur olmasını temenni ederiz.”

- İlber Ortaylı


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2015
₺49,70
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı