Sarıkamış yarmadır, borandır Sarıkamış,
Sarıkamış ayazdır, destandır Sarıkamış,
Sarıkamış evlattır tam doksan bin.

Evladı buz kesmiş,
Evladı toprak olmuş,
Tam doksan bin anadır Sarıkamış.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 300
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

İspanyol Basınında Türk Millî Mücadelesi 1918-1923


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 625
Ağırlık : 625
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,50
Anadolu Türk Halk Kesimlerinden İnanç Örnekleri

Mitostrateji 4 Anadolu Türk Halk Kesimlerinden İnanç Örnekleri

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺17,00

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Toprakların Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar, 13. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu’nun sonucudur ve sırlı kapları yapan ve kullanan insanların mantalite ve kimliklerini araştırma arzusundan doğmuştur.
Seramiklerin ikonografisi ve bezeme tarzları “dekoratif motifler” anlayışından öteye giden özelliklerdir ve deşifre edilmesi gereken bir dili konuşurlar. Modern zamanlarda olduğu gibi, insanlar eskiden de muhtemelen sadece belli desenleri tanıyabiliyordu fakat yine de bezemeler hem yaratıcıların hem de kullanıcıların estetik duygularına açılan bir kapıydı; etkisi paylaşıldı ve dekore edilmiş seramiklerin ticareti yoluyla nakledildi. Aynı zamanda sofra kaplarının bir temsilcisi olarak sırlı seramikler, her zaman moda, zevk ve sosyal statünün özgün bir ifadesini taşımıştır. Olağanüstü bir sofra takımı ya da özel bir tabak takımı ile birinin zenginliği ve toplum içindeki duruşu gösterilebilirdi. Bu nedenle, özel bir yemek takımı sahibi olmak insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Benzer ihtiyaçlar ayrıca ithal (ve böylece “egzotik”) seramiklerle de karşılanabilirdi, bu da ithal ve yerel yapılmış sırlı kapların arasındaki ilişki, etki ve etkileşim sorularını doğurur.

Bu görsel sonuçlara ulaşan imalat ve pişirme teknikleri her zaman hamur tarifleri ile deneyleri, yeni malzemenin ithalatı ve kullanımı, sırlama tekniklerinin benimsenmesi ve değişimini içeren bilinçli bir sürecin sonucuydu. Seramik yüzeyinin muamelesi, sırlama, astar hazırlığı ve uygulama metotlarına gelince çeşitli seçenekler içermekteydi. Sabitlik ve/ya da değişim bir seramik atölyesinin etkisinin genişlemesine ve coğrafi ya da geçici sınırlar üzerinde sosyoetnik devamlılığa işaret eder.

Bu bir takım sorularla başlayarak, bu yayın ile Doğu Akdeniz toplumlarına işlemiş karmaşık sosyoekonomik kalıpların çalışılması için Ortaçağ ve Erken Modern seramiklerinin geniş potansiyelini ortaya çıkarmayı umuyoruz. İnanıyoruz ki seramik dekorasyonu ve teknolojisindeki değişimlerin ardındaki teşvik ve motivasyonların izini sürmek yeni ihtimaller yaratabilir ve tarihi gerçeklikleri anlamak için yeni araçlar sunabilir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 450
Ağırlık : 500
En / Boy : 21 / 26
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺700,00

TÜREYİŞTEN GÜNÜMÜZE BÜYÜK TÜRK TARİHİ
“Türk Tarihi’ni yazmak için tutulan yolun mantıki ve bilhassa ilmi olması şarttır. Bu münasebetle
Okuyucusu bulunan zat-ı âlilerinize hatırlatırım ki yenidünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında temkinli olunuz. Bizler sümmettedarik bir eser vücuda getirerek ferdasında nâdim olmaktansa hiçbir eser vü¬cuda getirmemek, aczini itiraf etmek evlâdır. İlim saha¬sında vesveseli olmak, miskin müesseselerin mezunla¬rına inanmaktan evlâdır.” Son cümle ile şimdilerde, alâkadarlarına görülüp mütalâaları alınmak üzere ancak sekiz cilt, bin nüsha basılan “Türeyişten Günümüze Büyük Türk Tarihi “ ismindeki dört bin üç yetmiş altı sahifelik kitap telmih ediliyor.
Ancak bin nüsha basılan ve bu büyük ansiklopediden anlaşılacağı üzere çok zor şartlarda olarak pek sayılı kimseler tarafından okunacak bir eser.
Şu halde bu kitap, daha doğrusu külliyat, tarihçilerin bazı yayınlar üzerine bina ettikleri eserlerin ilaveli kay¬dına uygun, “çoğaltılmış bir müsvedde” den başka bir şey değildir. “Türeyişten Günümüze Büyük Türk Tari¬hi” başlıklı bu eser 2023 Yılı Nisan ayında İstanbul’da basılmış, tarih araştırmacısı Yavuz Selim PINARBAŞI tarafından iktitaf, araştırma ve telif yolları ile yapılmış bir teşebbüstür.
Türk Tarihi meraklılarına ve mevzu ile alâkalı zatla¬rın mütalea ve tenkit nazarlarına arz olunmak üzere bin nüsha basılmıştır. Çok dar bir okuyucu kitlesinin okuması için hazırlan¬dığı bilinen bu kalın ciltlerin, hiçbir zaman geniş ölçüde yayılmayışı ve yayınevimizin ısrarla bu bil tamam, mat¬bu halindeki eserin yayılmasını arzulamamıza rağmen, yine okuyucuların teveccühü ile aksi bir teşebbüsün yapıldığı da tespit olunmaktadır. Nitekim eserin basıl¬masından bir yıl sonra, ikinci baskısına (genişletilmiş) geçilmesi planlanmaktadır. Bugünlerde bütün mekteplerde tanıtılan, her yaşta Türk Tarihi meraklısı talebenin ve yetişkinin okuması istenen bu kitap, Büyük Türk Tarihi’nin muhtelif bö-lümlerinden parçalar alınmak ve bunlar yeni bir düzene göre sıralanmak suretiyle meydana getirilmiş olup, esas itibariyle Türk Tarihi’ne ayrı bir bakış açısı teşkil ediyor.
Eserin ana fikri şu cümleler ile belirtilmiştir:
“Bu eserin gayesi asırlarca çok haksız iftiralara uğ¬ratılmış, ilk medeniyetlerin kuruluşundaki hizmet ve emekleri inkâr olunmuş Büyük Türk Milletine, tarihi hakikatlere dayanan şerefli mazisini hatırlatmaktadır”.
Bu satırlarımızın arkasına da Atatürk’e izafe edilen şu sözleri eklenmek istedik:
“Ey Türk Milleti! Sen yalnız kahramanlık ve cengâ¬verlikte değil, fikirde ve medeniyette de insanlığın şe¬refisin. . . . Hâfızasındaki binlerce ve binlerce yılın hâtı¬rasını taşıyan tarih, medeniyet safında lâyık olduğun mevkii sana parmağıyla gösteriyor. Oraya yürü ve yük¬sel! Bu, senin için hem bir hak, hem de bir vazifedir!” Türeyişten Günümüze Büyük Türk Tarihi adlı 8 cilt işte bu fikrin etrafında şekillenerek meydana geti¬rilmiştir.

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 4378
Ağırlık : 4378
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺6.000,00

Altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu'nun şark meselesi vemilliyetçilik söylemleriyle yıkılışını anlatan, bir zamanlar milleti sadıka olarak bilinen Ermenilerin gizli planlarını ve hunharca katliamlarını delillerle deşifre eden, olay örgüsü tarihe damgasını vuran gerçek kişilerle zenginleştirilmiş bir belge roman. Romanın başkahramanlarından II. Abdülhamid Han için günümüz dünyasının en seçkin tarihçilerinden Prof. Dr.İlber Ortaylı'nın şu sözleri oldukça manidardır: “Sultan II.Abdülhamid Han çok büyük bir hükümdardır. Gerçekten büyük bir devlet adamıdır. Zamanının devlet adamları ve hükümdarları içinde benim yaptığım mukayeselerde ve portrelerde kendisine olimpiyat altın madalyasını veririm. Ne Avusturya İmparatoru Franz Joseph ne Rusya Çarı III.Aleksander ne İngiltere hükümdarları… Hiçbirisi II.Abdülhamid'in zekâsına ve görüşüne sahip değildir. O dönemin büyük bir diplomatı ve devlet adamı olan Almanya Başbakanı Prens Bismarck, II. Abdülhamid Han için Avrupa'nın en büyük diplomatıdır.' diyerek onun çok kuvvetli bir diplomat olduğunu defaatle ileri sürmüştür.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 422
Ağırlık : 422
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

İsmail Hami Danişmend, Türklük Meseleleri adlı ünlü eserinin bir bahsini “Kızılelma’nın Çürüyüşü’’ konusuna ayırmıştır. Kızılelma’nın kısa bir tarihçesinden sonra şunları söylüyor: “Eski Türk nesillerinin bir gün mutlaka varılacağından bahsettiği Kızıl Elma, Osmanlı’nın çöküşünün başlarında artık unutulmaya başlanmasından itibaren çürümeye yüz tutmuştur. Bilhassa yükselme devrinde elde edilen Kızıl Elma’ların gerileme devrinde birer birer elden çıkması, milli ideal sınırlarını nihayet devlet hududuyla birleştirmiş ve çürüyüp gitmiştir.’’ Bu tespitini şu cümlelerle sonuçlandırıyor: “İnsanlığın hayvanlıktan en büyük farkı ideal (ülkü) ihtiyacında gösterilebilir. İnsanın midesi gibi kafası da acıkır ve manevi açlığı ancak bir ideal (milli ülkü) doyurabilir. Memleketlerinde milli bir ülküden mahrum kalan birçok insanların tıpkı ithalat eşyası gibi hariçten gelen ecnebi (yabancı) ideallerine sarılmaları, işte bu tabiat kanunun en tabi neticesidir. Osmanlı idaresinin gerileme yüzyıllarından ve bilhassa Tanzimattan itibaren hiç takdir edemediği en mühlik (mahveden) hakikat işte budur.’’

Böylece milli kültüre dayalı milli ülkü ve milli hedeflerin milletçe benimsenmesinin bir millet hayatı ve varlığı için ne derece önemli olduğu anlatılmış oluyor.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺24,00
Türeyişten Günümüze

TÜREYİŞTEN GÜNÜMÜZE BÜYÜK TÜRK TARİHİ
“Türk Tarihi’ni yazmak için tutulan yolun mantıki ve bilhassa ilmi olması şarttır. Bu münasebetle Okuyucusu bulunan zat-ı âlilerinize hatırlatırım ki yenidünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında temkinli olunuz. Bizler sümmettedarik bir eser vücuda getirerek ferdasında nâdim olmaktansa hiçbir eser vücuda getirmemek, aczini itiraf etmek evlâdır. İlim sahasında vesveseli olmak, miskin müesseselerin mezunlarına inanmaktan evlâdır.” Son cümle ile şimdilerde, alâkadarlarına görülüp mütalâaları alınmak üzere ancak sekiz cilt, bin nüsha basılan “Türeyişten Günümüze Büyük
Türk Tarihi “ ismindeki dört bin üç yetmiş altı sahifelik kitap telmih ediliyor.
Ancak bin nüsha basılan ve bu büyük ansiklopediden anlaşılacağı üzere çok zor şartlarda olarak pek sayılı kimseler tarafından okunacak bir eser.
Şu halde bu kitap, daha doğrusu külliyat, tarihçilerin bazı yayınlar üzerine bina ettikleri eserlerin ilaveli kaydına uygun, “çoğaltılmış bir müsvedde” den başka bir şey değildir. “Türeyişten Günümüze Büyük Türk Tarihi” başlıklı bu eser 2023 Yılı Nisan ayında İstanbul’da basılmış, tarih araştırmacısı Yavuz Selim PINARBAŞI tarafından iktitaf, araştırma ve telif yolları ile yapılmış bir teşebbüstür.
Türk Tarihi meraklılarına ve mevzu ile alâkalı zatların mütalea ve tenkit nazarlarına arz olunmak üzere bin nüsha basılmıştır. Çok dar bir okuyucu kitlesinin okuması için hazırlandığı bilinen bu kalın ciltlerin, hiçbir zaman geniş ölçüde yayılmayışı ve yayınevimizin ısrarla bu bil tamam, matbu halindeki eserin yayılmasını arzulamamıza rağmen, yine okuyucuların teveccühü ile aksi bir teşebbüsün yapıldığı da tespit olunmaktadır. Nitekim eserin basılmasından bir yıl sonra, ikinci baskısına (genişletilmiş) geçilmesi planlanmaktadır. Bugünlerde bütün mekteplerde tanıtılan, her yaşta Türk Tarihi meraklısı talebenin ve yetişkinin okuması istenen bu kitap, Büyük Türk Tarihi’nin muhtelif bölümlerinden parçalar
alınmak ve bunlar yeni bir düzene göre sıralanmak suretiyle meydana getirilmiş olup, esas itibariyle Türk Tarihi’ne ayrı bir bakış açısı teşkil ediyor.
Eserin ana fikri şu cümleler ile belirtilmiştir:
“Bu eserin gayesi asırlarca çok haksız iftiralara uğratılmış, ilk medeniyetlerin kuruluşundaki hizmet ve emekleri inkâr olunmuş Büyük Türk Milletine, tarihi hakikatlere dayanan şerefli mazisini hatırlatmaktadır”.
Bu satırlarımızın arkasına da Atatürk’e izafe edilen şu sözleri eklenmek istedik:
“Ey Türk Milleti! Sen yalnız kahramanlık ve cengâverlikte değil, fikirde ve medeniyette de insanlığın şerefisin. . . . Hâfızasındaki binlerce ve binlerce yılın hâtırasını taşıyan tarih, medeniyet safında lâyık olduğun mevkii sana parmağıyla gösteriyor. Oraya yürü ve yüksel! Bu, senin için hem bir hak, hem de bir vazifedir!” Türeyişten Günümüze Büyük Türk Tarihi adlı kalın 8 cilt işte bu fikrin etrafında şekillenerek meydana getirilmiştir.
Müellif, Yavuz Selim PINARBAŞI


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 4378
Ağırlık : 4378
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺2.500,00

Türk Cumhuriyetleriyle Kültürel İşbirliği


Basım Ayı/Yılı : 1993
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 58
Ağırlık : 58
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Türkçülüğün yurdumuzda ortaya çıkmasından önce Avrupa‟da Türklükle ilgili iki hareket oluştu. Bunlardan birincisi Fransızca, Turquerie denilen, Türk hayranlığıdır. Türkiye‟de yapılan ipekli ve yün dokumalar, halılar, ki-limler, çiniler, demirci ve marangoz işleri, ciltçilerin, tezhipçilerin yaptıkları ciltler ve tezhipler, mangallar, şamdanlar, vb. gibi Türk sanat eserleri çoktan Avrupa‟daki sanatseverlerin dikkatini çekmişti. Bunlar, Türklerin eseri olan bu güzel şeyleri binlerce lira vererek toplarlar ve evlerinde bir Türk salonu veya Türk odası oluştururlardı. Bazıları da bunları başka milletlere ait güzel şeylerle birlikte, bibloları arasında sergilerdi.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 99
Ağırlık : 99
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

Selahaddin Eyyûbî gibi büyük bir kahraman, örnek bir devlet adamı tarafından kurulan Eyyubi Devleti, kısa ömürlü olmasına rağmen İslam ve dünya tarihinde önemli rol oynamıştır. Bu devletle Ortadoğu'da kuvvetli bir siyasi birlik ortaya çıkmış, bunun sonucu olarak 1187 yılında Kudüs ve Haçlılar'ın işgalindeki birçok yer geri alınmış, daha sonra yapılan Haçlı seferleri başarısızlığa uğratılmıştır. Yine bu siyasi birliğin devamı olan Memlükler zamanında 1260 yılında Moğollar'a büyük bir darbe vurulmuş, doğudaki Haçlı kalıntıları temizlenmiştir. Türkler bu devirde Arap ülkelerinin büyük çoğunluğuna hakim olmuşlardır.

Eyyubiler devri islam tarihinin ilim, kültür bakımından çok verimli geçen bir dönemidir. Kendileri de ilim ve edebiyatla ilgilenen Eyyubi sultanları ve prensleri çok sayıda eğitim kurumu açmışlar, bunlara bol vakıflar yapmışlardır. Eyyubiler sahası, alimlerin, talebelerin cazibe merkezi olmuştur. Bilhassa tıp ve tarih ilimleri büyük atılım yapmış, Dımaşk ve Kahire şehirleri Bağdat'ı gölgede bırakmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺94,30

Büyük Selçuklular'ın zamanı , Türk İslma ve Dünya tarihleri yönünden birçok büyük olaylarla, dönüm noktalarıyla doludur.Bu büyük olaylar grubunun en önemlileri;askeri başarılar , yönetim ve ekonomideki yenilikler , yepyeni politik açılımlar ve eğitim - öğretim alanındaki atılımlardır.

Büyük Selçuklu Yöneticileri , "arzu denilen sonuçlara ancak eğitim-öğretimle varılabileceği gerçeğini" takdire şayan - örnek alınası bir feraset ve basiretle kavrayarak , ülke çapında eğitim - öğretim kurumlarını yepyeni bir bakış açısı ve heyecanla ele alıp organize etmişlerdir.

Bu araştırmada, (1) 2. Selçuklu Sultanı Alparslan'dan önceki Türk toplumunun eğitim - öğretim durumu ,(2) Alparslan'dan ile Nizamülmülk'ün hayatları , kişilikleri ve hizmetleri ,(3) eğitimin sosyal temelleri ve zamanın kültür düzeyi ile (4) çeşitli yönlerde güdülen devlet politikaları ve (5) Alparslan zamanı eğitim - öğretim kurumları -Nizamiye Medreseleri başta olmak üzere bütün yönleriyle incelenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺48,00
Zülkarneyn

Mete’nin asıl adı Batur veya Bagatur’dur. Adının yanlışıkla Mei-tei olarak çevrilmesinden
dolayı literatüre Mete olarak girmiştir. Mete Han ile Oğuz Kağan ve Bilge Kağan aynı
kişidir. Kehf Suresi ile Bilge Kağan’ın Orhun Yazıtları aynıdır. Zülkarneyn’in Büyük
İskender olduğu yönünde bir iddia vardır, ancak bu mümkün değildir. Büyük İskender
Kâfir’dir. Oğuz Kağan, Hz. İbrahim ile Hacc’a gitmiştir. Zülkarneyn, çift boynuzlu ve iki
zaman sahibi demektir. Oğuz, güçlü, kuvvetli anlamındaki öküz, öğüz kelimesinden
gelmiştir. Öküzün de boynuzları vardır. Oğuz Kağan, Mete Han’ın ünvanıdır ve aslında
Zülkarneyn de bir ünvandır. Osmanlı’nın mensubu olduğu Kayı boyunun tamgası da
boynuz şeklindedir. Hz. Zülkarneyn, Hz. Hızır gibi, Allah tarafından seçilmiş, olağanüstü
özellikleri olan salih bir zattır. Zülkarneyn için zaman sınırı yoktur, istediği zamanda
bulunabilir. İki zaman sahibi denmesindeki sır, Zülkarneyn’in zaman yolculuğu
yapabilmesidir, yani gelecekteki bir zamandan bu zamana gelmesi, ya da bu zamandan
geçmişe gidebilmesi gibi. Zülkarneyn, zamanlar arası yolculuk ederek, Allah’ın emrettiği
düzeltmeleri yapar. Bu sayede Allah, dininin tahrif edilmesini ya da yok olmasını önler.
Hz. Zülkarneyn ve Hz. Hızır, düzelten, dengeleyen, Allah tarafından seçilmiş kişilerdir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 221
Ağırlık : 221
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Gönlümüz aziz şehitlerimizle yanıyor. Milliyetçi, Ülkücü hareket düşman için çelik bileklidir. Biz Türklüğümüzle övünürüz. Çünkü Türkoğlu Türk’üz. Onur duyarız. Türk’üz, Türkçüyüz. Türk milleti için sadece yaşamayı değil gerekirse koşa-koşa ölmesini de biliriz.
Türkçülük ırkçılık değildir. Türkçülük Günü: 3 Mayıs 1944, dönemin Türk milliyetçilerinin çileyle bezenmiş ağır şartlar içinde zorlu imtihan etabı, buna karşılık çelikten iradelerine eşlik eden çevik ve sağlam duruşlarıyla sivrilip öne çıkmalarının simgeleşmiş evresidir. 3 Mayıs nihayet yüksek bir mücadele erdemidir. Türk milliyetçileri, geçmişten aldıkları güç ve ilkeleriyle, milletimizin rızası olmadan yapılacak her türlü gayri meşru müdahaleye dün olduğu gibi bugün de, yarın da cesaretle karşı durmaya devam edecektir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 230
Ağırlık : 230
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Türkler, yaşam veren suyu kutsal saymışlar; madenleri hediye eden dağlara minnetlerini sunmuşlardır. Dünyayı paylaştıkları hayvanlara da büyük bir sevgi ve saygı göstermişlerdir. Kutsal kabul ettikleri hayvanlara çok özel yan anlamlar yüldemişler; oluşturdukları takvimden, her türlü sanat ürününe kadar hayvan sembollerini kullanmışlardır. Bu çalışmada daha önce üzerinde durulmamış bir konu olan hayvan teması ve sembolizminin Türk müziğine yansıyışı ele alınmıştır.

Kültür ve mitolojide öne çıkan hayvanların resim ve heykelciklerini barındıran, hatta hayvan şeklindeyapılan çalgılar, taklitçi/mimetik stil içinde melodilerde ve ritimlerde hayvan sesleri, çalışmada ele alınan konu başlıkları arasındadır.

Kitapta, Tuva, Hakasya, Saha, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan'ı kapsayan alan araştırmaları ile geniş bir literatür taraması ışığında, Orta Asya ve Sibirya'da Türk müziğinde hayvan üslubunun varlığı resimli açıklamalarla ortaya konulmuştur. Çalgılarda motifsel karakter taşıyan zoomorfik sembolizm, çalgıların yapıldığı malzemelere, biçimlere etkide bulunan mitler, hayvancılık temelli kültürel ürünlerin, mekânsal değişime uğrayarak çalgıya dönüştürüldüğü örnekler, kozmogonik ve zoomorfik efsanelerin görsel sur-mm-la dönüşmüş çalgılar, çalgıların yaradılış efsanelerinde başrolü oynayan hayvanlar, küylerde, tahpahlarda, ırlarda hayvan seslerinin işlenişi, üzerinde durulan konulardandır.'

Türkye akraba toplulukların dünyayı tabiatçı bir görüş ile yorumlama şekillerini, Türk insanının doğaya karşı saygı felsefesini barındıran Türk müziğinde hayvan üslubu, Orta Asya kültürüne bakışınız' farklı bir noktaya taşıyacak.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 452
Ağırlık : 452
En / Boy : 17 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺287,00

Kuzey bozkırlarında asırlarca yurt tutmuş ve egemengüç olarak yaşamış olan Türkler zamanla tarihi süreçtebu hareketli coğrafyanın üzerinde akışkan kavimlerarasında yavaş yavaş egemen güç olmaktan çıkıp Çarlık döneminde yönetilen yerli unsur halinedönüşürler.

Oysa ki Doğu Avrupa’dan Çin’e kadar İşçiarılar gibi ticari ve ekonomik sahada hizmet verenTatar Türkleri böyle bir kaderin muhatabı olmamalıydı.İdil-Ural, Kırım, Kafkasya, Sibirya ve Türkistan’a kadaruzanan bütün Rusya Müslümanları Sovyetler Birliğidöneminde daha da ağır şartlarda tam bir milletlerhapishanesine dönüşen bir hayatı yaşamak zorundakaldılar.

Usul-i Cedit hareketi merhum İsmail Gaspıralı ilesomutlaşan ve daha sonra bütün Rusya Türkleriarasında tabanda herkesin inandığı milli kimlikli vekarakterli olarak çağdaşlaşma idealinin bir aracı halinegelmiştir.

Bu eser, Rusya Müslümanlarının 1905-1917 yıllarıarasında Rusya’da Menşevik dönem olarak bilinenevrede Rusya Müslümanlarının eğitim alanındabaşlayarak hayatın her sahasında gelişme amaçlıgiriştikleri Usul-i Cedit hareketini ve sonuçlarınıirdelemek üzere daha önce hazırlanmış olan YüksekLisan tezini temel alarak güncel kaynaklardan daistifade edilerek hazırlanmıştır.

İlk akademik çalışma sürecinde derin birikimindenistifade imkânı bulduğum değerli hocam NadirDevlet’e, yetişmemde katkısı olan tüm hocalarıma vebeni her zaman destekleyen aileme teşekkürü bir borçbilirim.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 21,5 / 30
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺47,50

“O sırada Gazi beni Ankara’ya çağırmıştı. Gittim, görüştük. İstanbul’daki müessesenin Ankara’ya naklini emir buyurdular. Bu uzun bir hikayedir. Çünkü henüz İstanbul’da bulunan Sultan Vahdettin’in haberi olmadan nakil işini yapmak lazım geliyordu.

Bir hayli korkular geçirerek nihayet öylece yaptık.

150 kişilik heyeti bütün levazımıyla dört vagona yükleyerek Ankara’ya naklettik. Hiç unutmam, Ankara İstasyonu ambarlarının birindeki alt kata yerleşmiştik. Üst katta da muhafaza taburu vardı. İşte o esnada Ankara’da ilk balo veriliyordu. Gazi gelirken orkestraya bu marşı çaldırdım ve gittim kendisine: ‘Paşam, marşınız budur.’ dedim. Verdikleri cevap aynen şu olmuştu:

‘Allah razı olsun Zeki Bey. Çok beğendim, aferin!..’ Bir lahza susarak düşündü ve şöyle devam etti:

‘Kendi eserimi methetmek bana düşmez ama anlayanların ittifakla tasdik ettiklerine göre bu marşımız, bütün marşların içinde en güzelidir. Şimdi bunu biz kendimiz fenalaştırmak mı istiyoruz, anlamıyorum…

Hem bu kadar münakaşaya ne hacet?.. Güfte meydanda… Daha iyisini yapsınlar.’”

- Osman Zeki Üngör


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2018
₺54,00

Yazar bu kitapta, Mevlevi Tarikatının klasikleşmesinden önceki dönemde (13.-17. yüzyıllar) siyasî iktidarlarla kurduğu münasebetlerin yanısıra, tasavvuf anlayışı, bu anlayışın tarihî süreç içindeki değişimi, tarikat içindeki farklı yapılanmalar, adab ve erkânı ve diğer tarikatlarla olan münasebetleri üzerinde, birincil kaynaklarla beraber bu alanda yapılmış en son çalışmalardan da faydalanarak, detaylı bir şekilde durmuştur. Hz. Mevlana, unutulmamalıdır ki bir Mevlevi değildi. Onun döneminde yaşamış ve kendisine tabi olanlar da kendilerini Mevlevi olarak değil sadece birer Müslüman olarak isimlendiriyorlardı. Mevlevîlerin bir tarikat içinde teşkilatlandırılmaları ise Çelebi Hüsâmüd-Dîn ve Sultan Veled zamanında gerçekleştirilmiştir. Mevleviler inançları yolunda daha rahat hizmet edebilmek için hem devlet büyükleri ile hem de gayrimüslim ahali ile iyi geçinmeyi bir prensib olarak kabul etmişlerdir. Öyle ki Hz. Mevlana, bugün dünyanın en çok okunan yazarlarından biri olarak, vefat ettiği zaman cenazesini binlerce Hristiyan, Yahudî ve Süryanî gözyaşları içinde kabristana kadar izlemişlerdir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2003
₺70,20

Refik Halid Karay’ın incelikli eleştirel tavrı, muhalif  bilincinin her türlü kalem oyunlarından uzak sahihliği Cihangir Dalkavuğu Tarih toplamın da yer alan tarih yazılarını uyanık bir zihnin rehberliğinde okumayı zorunlu kılıyor. Karay’ın hem tarih kavramına yaklaşımı, tarihin gelenekle şekillenmiş yapısına isyan eden tavrının yanında tanıklık ettiği döneme ilişkin zengin bir bellek arşivine sahip olması muhtelif zamanlarda yazılmış bu yazıları daha da benzersiz kılıyor. Düz çizgisel tarih anlayışının vasat koşullandırmalarından uzak öngörüleriyle tarihin aynı zamanda sosyo-ekonomik yönünün kaydını tutan Cihangir Dalkavuğu Tarih dile getirdikleriyle ve “Tarih”e isyan manifestosuyla her zamankinden daha fazla vazgeçilmez bir kaynak olma niteliğini taşıyor:

“Tarih! Seni artık cihangir dalkavuğu ve zulüm çığırtkanı olmaktan kurtarmalıdır. Fatih lerin dehasını sena eden sensin; müşevvik ve mücrimsin! Hakkını, yurdunu korumak için ciğerlerini parçalayan zavallı mağlûba dudak bükmek, hak yemek için zafer peşinde dünyayı kana boyayanlara secde etmek, işte hilkatın, marifetin bu!”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 608
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺231,00

 

 



Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 608
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2014
₺226,80

Malazgirt Zaferi'nden Birinci Kosova Savaşı'na, Kırım'ın fethinden İstanbul'un fethine, İnönü Savaşlarından Büyük Taarruz'a Türklerin tarihe kazıdığı büyük zaferler, fetihler, kahramanlıklar Feridun Fazıl Tülbentçi'nin destansı kalemiyle Büyük Türk Zaferleri'nde bir kez daha hayat buluyor.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 464
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺147,00

''1521 yılı Mayıs ayının 65. Cumartesi günüydü. Osmanlı İmparatorluğu'nun taht şehri İstanbul’da yer yerinden oynuyordu. Çarşılar, dükkanlar açılmamış, evler boşalmıştı, saray meydanı on binlerce insanla dolup taşmıştı. Kalkanlar, tirkeşler, kementler ve oklarla teçhiz edilmiş sipahiler, silahtarlar bölüğü, sağ ve sol ulufeciler, halkın önünde tam bir düzenle dizilmişlerdi. Tüfekçiler zırhlarını giymekle beraber ellerinde birer harbi taşıyorlardı. On iki bin yeniçeri bunların başlarında yer almışlardı. Saray kapısında yay taşıyan beyaz etekli solaklar vardı. Bunlar da zırhlı gömleklerini giymişlerdi. Devletin ve sarayın ileri gelen kişilerine mahsus birçok binek ve yedek atların üzengilerinin ve eyer kayışlarının altından yapılmış kısımları güneş gibi parlıyordu. Halk ve asker gürültü etmeden gözlerini sarayın büyük kapısına dikmiş, genç padişahı sabırsızlıkla bekliyordu. Nihayet Sultan I. Süleyman, atlı olarak saraydan çıktı. Meydana doğru geliyordu. Bayraklar, tuğlar ve sancaklar açılmıştı, davullar, nakkareler çalıyordu. Tüfekçiler şenlik için tüfeklerinin fitillerini ateşlemişler, kopan gürültülerden sarsıntılar ve çıkan dumanlardan bulutlar hasıl olmuştu.''
Kubbesi gök olan engin denizlerin tarihinden sayfalar açan Feridun Fazıl Tülbentçi, Oğuz destanından başlayarak Roma kapılarına dayanan Türklerin fütühat tarihini akıcı bir dille anlatıyor…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺87,36

Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2014
₺184,80

Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 584
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺218,40
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 405
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺198,24
Tükendi
Kurtuluş Kendini Anlatıyor 8

Kurtuluş Hareketi'nin 1975-85 yılları arasındaki dönemini ele alan sözlü tarih çalışmasının sekizinci kitabı fabrikalarda, mahallelerde, sendikalarda, kitle örgütlerinde, gençlikte mücadele yürüten siyasi kadrolarla yapılan söyleşilerden oluşuyor:

 

Bir siyasi harekete asıl kimliğini veren, kitle çalışmasının asıl yürütücüsü ve örgütleyicisi bu militanların anlatımları dönemin sosyalist hareketini tanımak ve anlamak açısından çok yararlı olacaktır. Siyasal/toplumsal mücadelenin sürdüğü bütün alanlarda hayatın nasıl aktığı, devrimci militanların nasıl yaşadığı, anti-faşist mücadelenin nasıl yürütüldüğü, nasıl örgütlendiği bu söyleşilerde çarpıcı biçimde sergileniyor.

 

DİSK ve Türk-İş'in yanı sıra TÜM DÖKÜM-İŞ gibi bağımsız sendikalar, TÖB-DER gibi öğretmen, TÜM MAY-DER gibi memur dernekleri, DEV-LİS gibi öğrenci örgütleri ekonomik ve siyasal mücadeleyi nasıl yürütüyordu? O yılların etkili kitle örgütleri olarak bu örneklerin deneyimlerini öğrenmek sosyalist hareketin bu tarihsel dönemini kavramak ve gereken dersleri çıkarmak bakımından yol gösterici olacağını umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 4366
Ağırlık : 4366
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,40
Tükendi

Türk Kültür Tarihine Giriş I - IX. Cilt Takım


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 4380
Ağırlık : 4380
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺442,80
Tükendi

Atatürk ve Türk Güneş Uygarlığı


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,25
Tükendi

Geleneksel Türk dünya görüşünde aile, boy ya da ulusun mesken tuttuğu yurtlar, kendileriyle özdeşleşmektedir. Daha açık bir ifadeyle birinin başına gelen bir kötülükten bütün sistem zarar görmektedir. Türk geleneksel dünya görüşü bu karışık yapı dikkate alınarak kurgulanmaktadır. Başka bir deyişle bu yapı, insanı tabiatın bir parçası kabul edip akrabaları olan tabiata saygı gösterme üzerine kurgulanmaktadır. Aksi durumlarda ailenin, boyun ya da milletin başına felalet geleceği inancı genel kabule dönüşmüştür.

Kendini tabiatın içinde gören Türk toplumu için Tanrı'ya ve ruhlara karşı manevi ve ahlaki davranış normlarının yaptırımları, bu dünyada başlamaktadır. Bu bağlamda dağda, bayırda, eşikte, geçitlerde veya herhangi bir yerde başa gelen feffiketler iyelerle ilgili ceza olarak algılanabilmekte ve normlara uyum hususunda yeterince titizlik gösterilmemiş olabileceğini akla getirmektedir. Türk insanının kendini, çevresini, attığı her adımı ve yaptığı her davranışı bu bilinç çerçevesinde her daim kontrollü olmaya zorlayan bu normlar, aynı zamanda insan olmanın medeni kalıplarını yerine getirmeyi zorunlu kılmıştır. Tabiata saygı göstermeyi, hayatı düzene koymayı sağlayan ve daha anlamlı hâle getiren bu gönüllü zorunluluk, geleneksel anlayışa göre mutluluğun, sağlığın, huzurun, adaletin, servetin ve diğer bütün güzelliklerin teminatı olarak algılanmıştır. İyelere karşı gösterilen bu duyarlılık, çevreyi koruma bağlamında, Türk geleneksel dünya görüşünü zirveye çıkarmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 516
Ağırlık : 516
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40
Tükendi

Osmanlı’nın idari olarak iki meşrutiyet dönemi ile bir büyük dünya savaşına girmesi ve akabinde yaşanan İstiklal Harbi yılları burada yaşayan Türk nüfusu yukarıdaki nedenlerden ötürü çıkmaza sokmuş ve bu insanlar, kendi topraklarını kendileri savunma yoluna gitmişlerdir.

Bu savunma yapılırken Türkler, esir olmama adına topyekûn bir mücadeleye girişmişler bundan dolayı yüksek oranda insan kaybı yaşanmıştır. Ancak verilen bu kaybın o dönem de sağlıklı bir dokümanı tutulamamıştır. Buna karşılık bölge bugün gezilir ise bu uğurda hayatını kaybetmiş, bilinmeyen, tanınmayan ama bölge halkının vefa duygusundan kaynaklanan etraflarını taşlar, ağaçlar ve tahtalarla çevirdiği binlerce isimsiz kahraman mezarlarına rastlanılmakta, hikayeleri dilden dile dolaştırılmaktadır.

Yapılan araştırmada bugünkü Artvin ve ilçelerindeki şehitliklere ait bilgilerin yanı sıra resmi kayıtlarda geçen Artvinli şehitlerin, soy ve sülale isimleri, babalarının isimleri, adları, doğum tarihleri, hangi savaşta hangi tarihte ve nerede şehit oldukları, savaşlara göre ayrıştırılarak tablolar halinde tasnif edilmiş ve farklı istatistiki grafikler oluşturularak detaylandırılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 122
Ağırlık : 122
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,36
Tükendi

"İster gecenizi gündüzünüze katıp bu dava için çalışın, ister yan gelip yatın. Bu hak davanın başarısını ne bir gün öne alabilirsiniz, ne bir gün geciktirebilirsiniz. Bütün mesele bizim bu şerefli davada nasıl imtihan vereceğimizdir."

Prof. Dr. Necmettin Erbakan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 126
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2018
₺7,50
Tükendi

"Müslümanlık; namaz kılmak, Kur'an okumak, tesbih çekmekten ibaret olsaydı Eyyb el-Ensari'nin İStanbul'da ne işi vardı?".

Prof. Dr. Necmettin Erbakan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2018
₺7,50
Tükendi

12 Eylül 1981 İzmir doğumlu Erdem Sönmez, 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu .Yüksel lisansını, İstanbul Üniversitesi ve Siena Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladı. Toplumsal Tarih, Bilim ve Gelecek, Evrensel Kültür ve İnsancıl gibi dergilerde çeşitli makaleleri ve çevirileri yayımlayan Sönmez, Bilkent Üniversitesi Tarih bölümü doktora öğrencisidir.

Erdem Sönmez, "Annales Okulu ve Türkiye'de Tarihyazımı" kitabında bugüne dek örneği olmayan karşılaştırmalı bir çalışmaya imza atıyor. Yazar, Fernand Braudel, Marc Bloch ve Lucien Febvre gibi saygın tarihçilerin temsilcisi olduğu Annales Okulu'nu ve bu okulun ülkemiz tarihçiliğine etkisini geniş bir çerçevede ele alıyor.

Halil İnalcık, Mustafa Akdağ, Ömer Lütfü Barkan ve Fuad Köprülü üzerinden, Türk tarihyazımının Annales Okulu ile etkileşimine ışık tutan Sönmez, bu alanda şimdiye dek sorulmayan yeni soruları gündeme getiriyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2008
₺13,34
Tükendi

Yeri Göğü Türk Karadeniz Elinizdeki Bu Kitap, Aşağıdaki Soruların Cevaplarını Tarih Ve Siyaset Biliminin Işığı Altında Sorgulayarak Cevaplandırmaktadır.

Büyük Atatürk’ün “Türk Tarih Tezi’nde yan çizmek ve Avrupa Birliği / Gümrük birliği direktifleriyle ülke yönetmek politikaları nelere mal olmuştur ?

1983 sonrasındaki bazı devlet ve siyaset adamlarının kendilerini Türk saymamalarının etnik ve bilimsel bir dayanağı var mıdır ? R. Tayyip Erdoğan’ın Türk olmadığı iddiasına “Tarih” biliminin cevabı nedir ?

Gürcistan ve Ermenistan devletleri ve aydınlarının milli tarihmerini dayandırdıkları “Bağratlılar” (bagrationi, Pagratuni, Arşakuni) devleti ve hanedanı Gürcü mü, Ermeni mi, Yoksa Türk müdür ?

Gürcistan’ın iddia ettiği gibi Sarp-Trabzon arası eski Gürcistan toprağı mıdır yoksa Gürcistan mı Türk toprağıdır? Kadim Türk yurtları Acara, Gurya, Kolha, İberya ve Ahıska yöreleri nasıl “Kartvelya”ya dönüştürülmüştür?

Doğu Karadeniz’de Laz, Hemşinli ve Gürcü adlarıyla anılan topluluklar Türk’ten ayrı milletler veya Türk’ten farklı etnik gruplar mıdır? “Som Türk” bir halk nasıl dönüştürülmektedir? Türkiye’nin dış düşmanları ile onların yerli piyonları tarafından doğu Karadeniz Türk halkı hedef alınarak internet üzerinden estirilen bölücü etnik yalan fırtınasına karşı yapılan her hangi bir yasal işlem ve mücadele var mıdır?

Roma ordularını Anadoludan söküp atan ve Türk dünyasında ilk defa ay yıldızlı bayrak kullanmış olan Türk devleti nerede kurulmuştur ?

Moskova ve Kars andlaşmalarına göre Türkiye’nin garantör’lüğü altında bulunan batum ve acaristan’da olan bitenler karşısında Türkiye’nin yaklaşımı nasıldır ve nasıl olmalıdır?

Hopa/Sarp sınır kapısı ile İstanbul Boğazı arasındaki halkın etnik yapısı nasıl ve hangi çağlarda oluşmuştur ve bu etnik yapının bileşenleri olan Türk boylarının il, ilçe ve köylere göre dağılımı nasıldır ? Bu gölgede Türkler haricinde her hangi bir başka millet var mıdır?

Her biri yapay millet imalathaneleri olan Bizans, Rum, Egrisi (Lazika), İber (kartli) ve Ani (ermeni) kiliselerinin din ile asimilasyon marifetiyle icad ettiği sun’i milletlerin Türkiye ve Türk dünyasına açtığı badireler nelerdir. Milletçe gelinen bu noktadar iktidarı ve muhalefetiyle Türk siyaset topluluğunun milli ve Anayasal birinci vazifesi nedir?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 324
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2017
₺18,52
Tükendi

Bu çalışma, "Oğuz ili göçünü çekip yürümediğin yol var mı? Evini tutup oturmadığın yurt var mı?" diyen Türkmen atasözünün ete kemiğe büründürülmüş küçük bir parçasını okuyucuya sunmaktadır. Okuyucu bu eserde Bozok Türkmenlerini oluşturan Kızıl Kocalı, Selmanlı, Ağcalı, Çiçekli, Zakirli, Mesudlu, Ağca Koyunlu, Kavurgalı, Demircili, Ali Beyli, Şam Bayadı, Söklen, Hisar Beyli ve Karalı kabilelerini meydana getiren aşiretlerin yerleşme süreçleri, yerleşim alanlarının özellikleri, isimlerini verdikleri köyler ve nüfus yapıları gibi çeşitli konular hakkında arşiv vesikalarından elde edilen bilgileri bulacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 12 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺26,25
Tükendi

Rusya, Kafkasya ve Anadolu’nun değişik bölgelerinde yaşayan yaklaşık 100 bin civarındaki Rum, Yunanistan tarafından Doğu Trakya’da zorla el koyduğu Türklerin evlerine yerleştirilmiştir. Yunanistan, Doğu Trakya’nın demografik yapısını zorla değiştirmeye çalışmış, Türklerin Doğu Trakya’yı terk etmesi emrini 1922 yazında vermiştir. Yaklaşık 30 bin Türk hayatlarını kurtarmak için Doğu Trakya’dan Bulgaristan’a sığınmıştır. Yunanistan, 1919 yılından itibaren Batı Anadolu’yu Türksüzleştirmek ve Türklerin yaşadıkları toprakları terk etmelerini sağlamak için savaş suçu olarak kabul edilen tüm suçları işbirlikçisi Rum ve Ermeni çeteleri ile beraber işlemiş, Türklere Batı Anadolu ve Doğu Trakya’da etnik temizlik gerçekleştirmiştir.

Bugün, işgal edilen Anadolu ve Doğu Trakya topraklarında Yunanistan ve Yunanistan ile işbirliği yapan Rum ve Ermeni çetelerinin Türklere karşı işlemiş olduğu tüm savaş suçları unutturulmaya çalışılmaktadır. Avrupa merkezci tarihçiler, Lozan’da imzalanan Türk-Yunan nüfus mübadelesi tarihinin yazımını, Büyük Taarruz sonrası ile başlatmakta ve gerek Yunan ordusu ve gerekse de Rum-Ermeni çeteleri tarafından Türklere karşı gerçekleştirilen “Etnik Temizlik” harekâtına karşın, kaçan Rumları geri kabul etmemesi sebebi ile Etnik Temizliğe maruz kalmış olan Türkleri “Etnik Temizlik” yapmakla suçlamaktadırlar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 316
En / Boy : 15,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺25,50 KDV Dahil
Tükendi

Diplomasi ve uluslararası ilişkilerde başarılı olmak, devletlerin nüfus sahibi olmasının ilk kıstaslarındandır. Bu başarı sayesinde devletler, başka devletlere karşı güç kazanır, koz elde eder ya da saygınlığını arttırır. Aynı zamanda milli şuur sahibi diplomatların varlığı bu başarıya artı bir değer katar. Bir diplomat olarak ait olunan milletin kültür, tarih ve diplomasisine nasıl güç katılır sorusu sorulduğunda “Hamdullah Suphi gibi” cevabı verilebilir.

İsmi Türk Ocakları ile özdeşleşmiş olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, Türk Ocaklarının 1931’de kapatılmasının ardından Bükreş’e elçi olarak atanmıştır. Tanrıöver İstanbul Türk Ocağı’nda yaptığı konuşmasında “Aziz Türk Ocaklı! Sen Türk’ün gören gözü, duyan kulağı, uyanık vicdanısın” demişti. Kendi sözünde olduğu gibi, Hamdullah Suphi elçi olarak gittiği Romanya’da “Türk’ün gören gözü” olmuş ve Dobruca ile Besarabya’da yaşayan Gagauz Türkleri ile yakından ilgilenmeye başlamış, Anadolu Türklüğünün bu insanları görmesini, anlamasını ve hatırlamasını sağlamıştır.

Aynı zamanda Gagauzların eğitimleri, sorunları ve kültürel meseleleri ile de ilgilenmiş bu konuda hem Ankara’ya raporşar yazmış hem de Romen hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmuştur. Bir çok Gagauz yerleşim yerinde Türkçe okulların açılmasını sağlamış, Türkiye’den buraya kitap ve eğitim araçlarının gelmesini sağlamıştır. Ardından Gagauz gençlerin Türkiye’ye gelerek eğitim görmelerini sağlamıştır. Bugün Gagauz yerinde bu etki halen hissedilmekte, Hamdullah Suphi’nin hizmetleri büyük saygıyla hatırlanmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 527
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2017
₺30,74
Tükendi

Tarihi dedelerimiz kanları ile yazdılar, onlar ise okutmamak için ellerinden geleni yaptılar, unutturdular ve anımsamamızı istedikleri tarihi kendi elleri ile yazdılar. Üstelik de yazarlarken, doğruların içerisine yalanları katarak, oysa en tehlikeli yalan, doğruların arasına gizlenmiş olan değil midir?

Çocuklarımız sadece bir asır önce yaşanan kahramanlıkları unutuyor, unutturuluyorlar. Bir asır önce yapılan savaşları hakkıyla okuyamayan bu nesil, sadece iki asır önce kurulmuş ülkelerin süper kahramanları ile büyütülüyorlar. İman dolu milli değerlere sahip bir nesle, belki de tarihinde görülmemiş bir şekilde ihtiyaç olacaktır yakın gelecekte, bunun için artık harekete geçmenin zamanı geldi de geçiyor. Kendinize şu soruyu sorun;

“Millet olarak tekrar Çanakkale yaşasaydık, yeni bir destan daha yazar mıydık?”

Yazar/Editör Mustafa Sefa Güvenir


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺76,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺115,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 244
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺28,50
Tükendi

1904'te Kahire´de çıkan "Türk" gazetesine bu kitabın özünü oluşturan "Üç Tarz-ı Siyaset" adlı makalesini göndermiştir. "Türk" gazetesinin başyazarı Ali Kemal´de "Cevabımız" başlıklı yazısıylsa Akçura´nın makalesine saldırgan ifadelerle karşılık vermiştir. Ahmet Ferit (TEK) de gönderdiği bir mektupla bu tartışmalara müdahil olmuştur. Ferit, Ali Kemal´in eleşrtirilerine cevap verdiği yazısında, Akçura´nın fikirlerine kısmen katıldığını ifade ederek bazı düşüncelerine de eleştirilerde bulunmuştur. Bu makaleler de bu kitpata yer almaktadır.

Akçura´nın en önemli eseri olan "Üç Tarz-ı Siyaset"te Türkçülük meselesi ilk defa bütün açıklığıyla ele alınmış ve Osmanlı İmparatorluğunun takip ettiği üç yoldan (Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük) müspet ve menfi yönleri detaylarıyla incelenerek ortaya konmuştur. Üç Tarz-ı Siyasetteki düşünceleri ve daha sonra bu doğrultudaki yazıları onu "pantürkist" ve "pantürkizmin babası" olarak tanınmasının önünü açmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2015
₺45,00
Tükendi

Feridun Fazıl Tülbentçi Osmanlı padişahlarından; edebiyatta, müzikte, mimaride inanılmaz başarılara imza atan ünlü Türk sanatkarlarına, padişahların yanında tüm güçleriyle mücadele eden Osmanlı sadrazamlarından Selçuklu beylerine ve Milli Mücadele döneminin ünlü simalarına kadar Türk büyüklerinin hayat hikayelerini Türk Büyükleri ve Türk Kahramanları'nda bir araya getiriyor.

Attila, Alp Arslan, Alaaddin Keykubat, Fatih Sultan Mehmed, Sokullu Mehmed Paşa, Itri, Fuzuli, Mimar Sinan, Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, Halide Edip Edıvar gibi Türk siyaset, sanat, bilim ve kültür hayatına mal olmuş isimlerin hayatlarını okurken hem tarihte uzun bir yolculuğa çıkacak hem de tarihi olayların seyrine onların yaşamöyküleri üzerinden tanık olacaksınız.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 632
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺195,72
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı