Arka Kapak Yazısı

“Eserimiz, yalnız bir tarikatin hal tercemesi değil, bir yandan da vesikalar topluluğudur. Böylece tarihe malolan bir tarikatin kuruluşundan beri geçirdiği safhaları, tarihten aldığımız vesikalarla meraklılara, tarih ve tasavvuf ehline, tek sözle tarihe sunuyoruz.”

Abdülbâki Gölpınarlı

Kitap Adı: Mevlana’dan Sonra Mevlevilik
Kitap Yazar Adı: Abdülbaki Gölpınarlı
Dizgi Tasarım: İsmet Sayar
Kapak Tasarım: Sayat Ayık
Tashih: Recep Coşkun
Sayfa Sayısı: 510
Ebat: 16 x 23,5
Tür: Tasavvuf
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044341

₺306,60

Ünlü bilgin Abdülbaki Gölpınarlı, bu kitap için yazdığı "Sunu"ta şöyle diyor: "Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatler, mezheplerin meydana gelişindeki dini, siyasi, içtimai sebepler, ferdi menfaati körükleyen sömürgen siyasetin, son yüzyıllara kadar kurduğu mezhepler, hatta mezhep altında dinler; hem de uyanlarına "koyun" demekten çekinmeyen, uyanlara, koyunluğu seve seve kabul ettiren dış ve yabancı sömürgenlerin koruduğu uydurma dinler. Tasavvufun bünyeleşmesi, tarikatlerin kuruluşu, tarikatler, tarikatler, tarikatler... Bir değil, on değil, yüz değil; tarikatler, tarikatlerin kolları, kollarının kolları. İzahlarda ana kaynaklara dayanmak, onları incelemek, eleştirmek, değerlendirmek ve hükümlerde tarafsız kalmak. Gerçekten de bu, çok güç bir işti. Bu güç işi başarmaya uğraştık; sanırım ki başardık da..."

Bu kitapta, İslam mezheplerini, bu mezheplerin Türkiye’deki gelişimini, sosyal ve ekonomik hayattaki rollerini, tarikatlerin insani, yahut bağnaz yönlerini adım adım izleyeceksiniz kanısındayız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 294
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺147,00

Gel de şu varlık perdesinden kurtul;
Tanrı şarabıyla sarhoş ol.
Çünkü iki kere doğmak şarttır: Biri anadan, öbürü bedenden doğmak.”

- Sultan Veled

Velednâme adıyla da anılan İbtidâ-Nâme Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled’in lk mesnevîsidir. Mevlânâ’nın hayatı ve düşünce dünyasına ilişkin en önemli kaynaklardan biri olan bu eser Mevlânâ âşıklarının ilk inançları bakımından en eski ve en doğru kaynaktır. İbtidâ-Nâme, Mevlânâ’nın babası Bahâeddîn Veled’in Belh’ten göçerek Konya’ya yerleşmesine, vefâtına, Seyyid Burhâneddîn’in Konya’ya gelişine, Mevlânâ’yı yetiştirmesine, Şems’in gelişine, Konya’dan gidişine, Mevlânâ tarafından Sultan Veled’in Şam’a gönderilmesine, Şam’dan Konya’ya dek onun maiyetinde yaya olarak gelişine, Şems’ten sonra Mevlânâ’nın iki kere Şam’a gidişine ve kendi hayatına dair en gerçek bilgileri içerir.

Abdülbâki Gölpınarlı’nın kusursuz çevirisi ve açıklamalarıyla yayımlanan İbtida-Name, Farsçanın yanı sıra Arapça, Türkçe ve Rumca beyitlerden oluşmaktadır


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 536
En / Boy : 16,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺310,10

Piş, ol da bozulmadan kurtul. Yürü, Burhan-ı Muhakkık gibi nur ol Kendinden kurtuldun mu, tümden Burhan kesilirsin. Kul yok oldu mu, sultan olur gider.”

- Mevlana

“Bahaeddin Veled’in müridi ve Mevlana'nın hocası olan Seyyid Burhaneddîn Muhakkık-ı Tirmizi’nin tasavvufi sohbetlerinin zaptından meydana gelen, seyrü süluk ve marifetullah konularının veciz sözlerle anlatıldığı, çoğunluğu Farsça, kısmen Arapça yazılmış olan Maarif’de Senia, Feridüddin Attar ve Nizami-i Gencevi’den şiirlere, Hasan-ı Basri’den Bahaeddîn Veled’e kadar meşhur sufîlerin görüşlerine yer verilmiştir. Mesnevi’de yer alan, savaşta bir müşrikin Hz. Ali’nin yüzüne tükürmesi, İsa’nın, “En çetin şey nedir?” sorusuna “öfke” diye cevap vermesi, Fahreddin er-Razî’yi kınayış, “ene” (ben) sözünün Firavun’un ağzında bir yalan, Hallac-ı Mansur’un ağzında bir nur oluşu, sülukün sonu olup makamâtın sonu olmadığı gibi konular Maarif’te açıklığa kavuşan başlıca meselelerdir.

Abdülbâki Gölpınarlı’nın kusursuz çevirisi ve açıklamalarıyla yayımlanan Maarif,  Mevlana’nın düşünce dünyasının beslendiği kaynakları tanımak açısından önemli bir kaynak niteliğinde. Beslendiği kaynakları tanımak açısından önemli bir kaynak niteliğinde.
 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺130,20

“Aşk bir denizdir, gökyüzü bile bir köpüğüdür onun.”

Aşk derdine hiçbir dertteş, hiçbir dost yoktur; âşıkın dünyâda bir tek mahremi bile bulunamaz. Âşıktan daha deli kimse yoktur ama akıl onun sevdâsına karşı kördür, sağırdır. Çünkü bu delilik, herkesin deliliği değildir; tıp bilgisinde aşk derdine devâ yoktur.

Bir doktor bu çeşit bir deliliğe uğrasa, tıp defterini kanla yur. Bütün akılların hekimliği, aşkın çizdiği nakışlardır; bütün gönül alan güzellerin yüzleri, aşkın yüzüne bir perdedir. Ey aşk yoluna düşen, yüzünü kendine çevir, kendi yüzüne bak; a meftûn, sana meftûn olan ancak sensin, başkası değil. Doğu-İslâm klasik edebiyatının ölümsüz eseri Mesnevî’nin Türkçede yapılmış en yetkin çevirisinden hazırlanan Adı Aşk: Mesnevî’den Seçmeler aşka binlerce kapı açarak bütün ümitsizlik kuyularını kapatan büyük bir gönül insanının tüm zamanlara seslenen söz ırmağından bir demet sunuyor.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 480
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2014
₺235,20
Özgürlüğü mü tercih edeceksin yoksa konforu mu? Kendini mi keşfedeceksin, yoksa toplumun beklentileri içinde kaybolmayı mı seçeceksin? Manevi ergenlik sürecinde insanın verdiği en büyük psikolojik savaş, endişe, korku ve suçluluk duygularına karşı yürüttüğü mücadeledir. Konfor alanımızdan çıkarak manevi ergenlik sürecine atılmanın getirdiği o ezeli kaygı, Mevlâna’nın "Ney, kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede," diyerek işaret ettiği büyük bedeldir. Kaygılarımız ise, aşk ve aldırış sayesinde kendimizi keşif yolculuğunda bizi motive eden güç oluverir... Sonra tutku ve irademiz bizi destekler, ta ki öz benliğimiz yaşamımıza hâkim oluncaya dek... Hayat Rehberiniz Mesnevî ile yaşam dediğimiz aydınlanma yolculuğunda potansiyelinizin, yaratılış özelliklerinizin, duygularınızın ve çıkmazlarınızın farkına varacak ve bunlarla Mesnevî’nin rehberliğinde yüzleşeceksiniz.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺100,80

Kutadgu Bilig 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınmış bir mesnevidir, bir siyasetname, bir nasihatname; kutluluğa ulaştıran bir tiyatro örneği, bir münazara hatta bir manzum roman. O, hükümdardan vezire, zanaatkârdan hizmetçiye okuyup anlayabilen herkesin bir şeyler bulabileceği bir felsefe kitabıdır. O; adaletin, mutluluğun, aklın ve akıbetin somutlaştığı ölümsüz bir eserdir. Eserin tamamında insanı kutlu kılacak değerler, akıl, bilgi, adalet, doğru kanun, dürüstlük ve bunlara sahip olması gereken yöneticilerin vasıfları üzerinde durulur. Bunlarla Kutadgu Bilig yani kutlu edecek bilgiler anlatılır. Kut, kutsal bir güç olup insana Tanrı tarafından verilir, bu vasfıyla devlet otoritesi anlamına gelir. Türk töresinde yöneticinin yani beyin kut sahibi olması gerekir. Balasagunlu Yusuf’un çağlar öncesinden yankılanan sesine kulak vermenin vaktidir: Hayat tamamı tamamına üç gündür; bundan ötesi birkaç rüya ve gecedir. Bu üç günden biri yarındır, biri dündü geçti; bugünkü hayat acaba yarına ulaşır mı?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 221
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2017
₺47,60

Harf nedir ki sen onu düşünüyorsun! Harf nedir? Üzüm bağının dikenden duvarı! Harfi, sesi, sözü birbirine vurup parçalayayım da seninle bu üçü olmaksızın konuşayım. Mevlana! Kendisinden önce gelen şairlerin sözünü tamamlayan ve sonraya aşkın bütün hallerini bir bir hatırlatan büyük aşk insanı... Şair, düşünce insanı, mutasavvıf gibi sıfatlar yalnızca bir sıfat olarak kalır onda. Yunus Emre, nasıl insanlaşmış Anadolu ise Mevlana, insanlaşmış aşktır. Aşka binlerce kapı açmış ve böylelikle bütün ümitsizlik kuyularını kapatmış olan bir gönül insanıdır. Aşk, son sözdür çünkü aşk gelince diğerleri varlık alemini terk eder. Tıpkı aşkla bu alem yaratıldığında yokluğun yerini varlığa bırakması gibi... Alem, aşkla başlangıçtadır. Ve insan, bu aşkı dillendiren biricik sestir! Söz ırmağının sonu denizdir. Deniz ise Mevlana’dır. Ne mutlu ki Mevlana gibi bir mücevherin parıltısını tekrar okuyup bu parıltıdan yine binlerce dersler aldık. Sizler de bu yolda kalbinizin inleyişini duyar, melali anlayan nesillerden olursunuz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 229
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺50,40

Bir kalemdir zaman; geçmişten günümüze uzanan, elden ele verilen, sayfalar dolusu yazıp kelamı bitmiş gibi susan; geceyi kovalayıp gündüzü bekleyen ve o gün geldiğinde sırrını ifşa edip mahremiyeti silen...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 214
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺83,30

“Mecâlis-i Seba, adından anlaşıldığı gibi, Mevlânâ’ nın yedi meclisinin, yedi va’zının yazılmasından meydana gelmiştir...

Yedi meclisinde de vaaza, cümleleri seci’li bir hutbeyle başlamakta; bu hutbede, birçok âyetten istidlâl yoluyla Allâh’ın kudreti, hikmeti, ululuğu, birliği övülmekte, hutbenin sonunda Hz. Peygamber’e, dört dostuna, muhâcirlerle ansâra; bazı kere, VII. meclis’te olduğu gibi Hasan ve Huseyn’e rahmet okunmakta; ondan sonra duâ mâhiyetinde olan münâcâta geçilmekte, sonra da bir hadîsle vaaza başlanmaktadır... Sonlara doğru, I. ve II. meclislerde olduğu gibi Besmele, uzun uzadıya, dînî târihten olaylar anılarak canlı bir tarzda şerh edilmekte, en sonunda, Allâh’a hamdedilerek, Hz. Peygamber’e ve soyuna, sahâbesine selavât verilerek vaaz son bulmaktadır.”

 

Yayıma Hazırlayan Sibel Özer Üstünyer

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım İsmet Sayar

Sayfa Sayısı 144

Ebat 16,5x23,5

 

 

 

₺97,30

Arka Kapak Yazısı

“Okuyucularımıza sunduğumuz bu kitap, adından da anlaşılabileceği gibi, tasavvuftan dilimize geçen deyimleri ve atasözlerini tespit etmektedir. Bu deyimlerin, bu sözlerin bazıları tasavvufi inançlara, o inançlardan doğan âdetlere, geleneklere dayanıyor; bazılarıysa tarihi olayları canlandırmakta. Fıkralardan meydana gelenleri var yahut o fıkralar bu sözlerle örülmüş, bunlardan uydurulmuş. Fakat günümüze kadar gelenleri, günümüzde bile söylenenleri mevcut. İçlerinde insanlığı, insani seciyyeyi belirtenleri, kula kul olmamayı öğütleyenleri, hür yaşayışı dile getirenleri var; ayetlerin, hadislerin meallerini verenleri var; aşırı Batıni inançlarla, asılsız hatta akla-dine aykırı hayallerle yoğrulanları var. Bu son bölüme girenleri de, ‘Nakl-i küfr, küfr değildir,’ diyerek aldık... Dil değişiyor; üzülsek de, istemesek de bu oluyor ve olacak; fakat dünün yazıları da belki anlaşılmayacak, bunların tesbiti gerek. Kültürümüze bu kitapla bir hizmette bulunduğumuza inanıyoruz; umarız ki okuyucularımız da bu inancımızı gerçeklerler.”

Abdülbâki Gölpınarlı 18.12.1976

 

₺179,20

Mevlevilik yedi asra yakın bir müddet,üç kıtada hüküm süren Osmanoğulları’nın geniş ve feyizli topraklarında,İslam medeniyetini temsil etmiş, kendi estetik ve teknik şartları dahilinde, medeniyet aleminde silinmez izler bırakmış, mensub olduğu ekolün en muhteşem musikıy eserlerini vermiş, en ünlü şairlerini yetiştirmiş, en ince el sanatlarını ibda etmiş, sırasına göre en mistik eserleri yaratmış, en insani duyguları besleyip geliştirmiş, en hür düşünceleri dile getirmiş, taassuba göğüs germiş, yaşayışa ilahi olduğu kadar da beşeri bir zevk katmıştır. Bu eser; din ve dini felsefe, psikoloji ve sosyoloji, edebiyat ve musikıy tarihleri bakımından, sanıyoruz ki büyük bir boşluğu dolduracaktır. Biz bu adab ve erkanı, yabancı bir gözle ve dıştan incelemiyoruz; bu potanın içinde şekil aldık, duygulandık, yaşadık ve yaşattık; ilmini yaptığımız şeyin duygusu, inancı ve zevki bizde. Biz bu "adab ve erkan"ı, yazıyla tesbit ediyoruz; musikıysini hatta arşivik bir mahiyette filmini tesbit ise, bu yolda çalışanlara, çalışabilenlere düşer. - Abdulbaki Gölpınarlı


Basım Dili : Osmanlıca
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 191
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺142,80

Şarkın büyük insan ve hakim şairi Mevlana Celaleddin hakkında şimdiye kadar dilimizde yazılan yazılar ve yayınlanan eserler, hep birbirinden nakledilmiş söz yığınlarından ibarettir. Ana kitaplar okunmamış, bunların verdikleri bilgiler, tarihi bir tenkide tabi tutulmamış, hele kendi eserleri esas ittihaz edilerek fikri cephesi hiç tahlil edilmemiş, devri içinde değeri belirtilmemiştir.

Biz, bu kitapta, bu yapılmamış işi başarmaya çalıştık.

Kitabımıda Mevlana'yı ve onun tasavvufa verdiği istikameti anlayabilmek için, icabeden temel bilgiler hakkında hülasalar vermyi de ihmal etmedik.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 334
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2015
₺177,10

Arka Kapak Yazısı

Kaynağını Yunus Emre’de bulan Alevi-Bektâşi edebiyatı, XIV. yüzyılda Kaygusuz Abdal’la kurulmuştur. Dünya nimetlerine hasret çeken bu kudretli şair, hasretlerini anlatırken âdeta sürrealist bir şair kesilir. Nazımda olduğu gibi nesirde de gerçekten orijinal bir kudret olan Kaygusuz Abdal’dan sonra XV. yüzyılda, Hatâyî mahlasıyla ve daha çok heceyle şiirler yazan Şah İsmail-i Safavî, Alevî-Bektâşî edebiyatının en didaktik şairidir. Fakat kuvvetli duygusu, coşkun heyecanı, özlü inancı, didaktik şiirlere bile canlı bir și’riyet vermiştir. XVI. yüzyılda tertiplediği isyan sonucunda Sivas’ta asılan Pîr Sultan Abdal’sa bu edebiyatın en lirik şairidir. Buluşlarındaki canlılık, hayat sevgisi ve insani görüş, en kudretli şairlere bile nasip olmayacak kadar üstündür. Pîr Sultan’ın mensuplarından Kul Himmet ve onun çağdaşı Huseynî de, Pîr Sultan’a yaklaşan şairlerdendir.

Kitap Adı: Alevi Bektaşi Nefesleri (Yeni Kapak)
Kitap Yazar Adı: Abdülbaki Gölpınarlı
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 456
Ebat: 15x21,5 cm
Tür: Din ve Tasavvuf
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044662

 

₺252,00
Tükendi



Sayfa Sayısı : 334
Basım Tarihi : Yok 1999
Kapak Türü : Ciltsiz
Kağıt Türü : 2. Hamur
Dili : Türkçe
₺21,53
Tükendi

Yaptığı bilimsel çalışmalarla İslam dininin evrenselliğine ve akılcı karakterine sürekli vurgu yapan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, bu dinin geniş kitlelerce doğru anlaşılmasında bu yüzyılın en büyük hizmetlerinden birini vermiştir. Temel eğitimi bakımından ilahiyatçı, felsefeci, hukukçu ve bu eğitiminin gereği olarak da çok yönlü bir düşünür olan Öztürk’ü biz, hayatını adadığı Kur’an’dan aldığımız iki sözcükle tanımlıyoruz: ‘Hanîf Mümin.’ Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, "Kur’an’ın Yarattığı Mucize Devrimler" adlı eseriyle bizlere aklın, bilimin, zulme, sömürüye ve şirke karşı isyanın temellendirdiği gerçek bir İslam anlayışının yolunu bir kez daha açıyor. Öztürk, elinizdeki eserinde, çıkarcı siyasetlere, emperyalizme teslimiyet politikalarına, İslam’ı çıkarları doğrultusunda yorumlayan zihniyetlere karşı sergilediği bilimsel ve düşünsel dirayeti, altı bölüm ve altmışı aşkın başlık altında gözler önüne koyuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 445
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺8,32
Tükendi

Elinizdeki eser, yaşadığımız toprakların kutsal bildiği ama gereğince tanımadığı bir ölümsüz önderin savunması olduğu gibi, gerçek Ehlisünnet’in yani ‘İmamı Âzam Ehlisünneti’nin de savunmasıdır. Bu eser, sinema ve tiyatro dünyamızın öncülerini, hatta bütün sanatçılarımızı heyecan ve harekete sevk etmelidir. Etmiyorsa kubbemiz de biz de sağırız demektir. Gönlüm de aklım da kitabın yayını ardından sinema ve tiyatro üstatlarımızın işe el koyacaklarını, İmamı Âzam’ı kısa zamanda sahneye ve perdeye taşıyacaklarını umuyor ve bekliyor. İmamı Âzam’ın, siyasal mücadeleler tarihi içindeki yeri fıkıh tarihindeki yerinden çok daha büyüktür. Çünkü bu yer, İmamı Âzam’ın kanıyla yazdığı eserin yükseldiği yerdir. Arabizmin ilahlaştırılmış imparatorluğu olan Emevî Halifeliği, İmamı Âzam’ı kan ve şiddet berzahlarının girdabında, kırbaçlar altında ‘fıkhî görüşleri’ yüzünden inletmemiştir. Ve Arapçı Abbasî Hilafeti, onu fıkıh veya kelamdaki görüşleri yüzünden şehit etmemiştir. İşkencelerin de idamın da esas sebebi İmamı Âzam’ın, sarıklı despotizme isyan eden siyasal kişiliğidir. Günümüzün siyaset ve saltanat dinciliği, işte bu gerçek sebebe asla girmemekte, İmamı Âzam’ın siyasal kişiliğinden tek kelimeyle söz etmemektedir. Varsa yoksa ‘fıkıh mollası’ İmamı Âzam... Peki, başını bir ideal uğruna veren İmamı Âzam ne olacak?! Uğruna baş verilen o idealler ne olacak?! Bir tarihî şahsiyetin kanıyla yazdığı destan, onun mürekkeple yazdığı kitapların altında ve gölgesinde bırakılabilir mi? ‘Bırakılabilir’ diyenlere ‘namuslu adam’ gözüyle bakılabilir mi? O halde, İmamı Âzam bahsi açıldığında ele alınması gereken ilk alan, bu ‘kanla yazılan alan’dır. Bu bilindiği içindir ki, İmamı Âzam’ı sömürenler onun siyasal mücadelesine, bu alandaki öncülüğüne, eşsizliğine hiç temas etmezler; onu fıkıh tarihinin kalıpları içine sıkıştırarak esas büyüklüğünü gözden kaçırırlar. ‘İmamı Âzam Savunması’, işte o esas büyüklüğü tüm yönleriyle ortaya çıkarmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 303
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺5,88
Tükendi

Mevlânâ, rubâîlerini de gazelleri gibi, herhangi bir sebeple inşâd etmiştir. Zâten Mevlânâ’nın her çeşit şiiri aynı üslûptadır, aynı mâhiyette doğar, aynı inançları duyurur, aynı duyguları taşır; fakat her şiiri ap-ayrı, tamâmiyle orijinal bir söyleniş örneğidir. Onun bir tarz şiirini, öbür tarz şiirinden, ifâde, heyecan, telkıyn bakımından ayırmanın, hattâ nesrini bile ayrı bir özelliğe sâhip sanmanın imkânı yoktur. Külfetsiz söyleniş, halka, halk diliyle hitâb ediş, halkın düşünüş, anlayış seviyesine inmekle, mazmunları günlük, gündelik hayattan almakla berâber, hiçbir şâirin erişemeyeceği kadar ince bir görüşün, içli bir duyuşun, âhenkli olduğu kadar samimî bir söyleyişin olağanüstü mahsûlünü veriş, sözlerini âyet ve hâdislerle, kendisinden önceki büyük sûfîlerin sözleriyle, halk hikâyelerinden alınan canlı, özlü, gerçekçi örneklerle örüş, onun bütün eserlerinde hâkimdir. Mektuplarında bile, hitaplar müstesnâ, aynı esasları buluruz." -Abdülbaki Gölpınarlı- Mevlânâ Celâleddin-i Rumî: (tam ismi Muhammed Mevlânâ Celaleddin-i Belhi Rumi; d: 30 Eylül 1207, Belh - ö: 17 Aralık 1273, Konya) "Mevlevi Yolu"nun kurucusu tasavvuf ehli. Yaşamı da eserleri kadar etkilidir. Başlıca Eserleri: Mesnevi, Büyük Divan "Divan-ı Kebir", Fihi Ma-Fih "Ne varsa İçindedir", Mecalis-i Seb’a "(Mevlana’nın 7 vaazı)", Mektubat "(Mektuplar)", Rubailer. Abdülbâki Gölpınarlı: (d. 12 ocak 1900, istanbul - ö. 25 ağustos 1982, istanbul), Tasavvuf, tarikatlar, divan edebiyatı ve iran edebiyatı üzerine yapıtlarıyla ünlü edebiyat tarihçimiz. Bütün eserleri yayınevimizce okura ulaştırılmaktadır. Eserleri: Yunus Emre Divanı (1943-1948), Fuzuli Divanı (1950), Nedim Divanı (1951), Mevlâna Celaleddin (1951), Mevlânadan Sonra Mevlevilik (1953), Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli (1963), Alevi Bektaşi Nefesleri (1963), 100 Soruda Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar (1969), 100 Soruda Tasavvuf (1969), Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin (1966), Hurufilik Metinleri Kataloğu (1973), Hayyam ve Rubaileri (1973), Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik (1979), Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri (1978), Kur’an-ı Kerîm ve Meali (1955)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺146,30
Tükendi

"Eserimiz, yalnız bir tarikatin hal tercemesi değil, bir yandan da vesikalar topluluğudur. Böylece tarihe malolan bir tarikatin kuruluşundan beri geçirdiği safhaları, tarihten aldığımız vesikalarla meraklılara, tarih ve tasavvuf ehline, tek sözle tarihe sunuyoruz." -Abdülbâki Gölpınarlı-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 576
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺306,60
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺180,60
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı