Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) tartışmasının isim babası olan Divitçioğlu, düşünce dünyamıza yön veren eserleriyle ortaçağ tarihçiliğinde özel bir yere sahiptir. Oyun teorisinden üç işlev teorisine dek farklı yaklaşımlarla, klasik tarihçiliğin dışına çıkan formüllerle okurun zihnini sürekli uyanık tutan, kendine özgü bir sosyal bilim dili yaratan Divitçioğlu, Köktürklerden Osmanlı'ya ortaçağ Türk toplumlarındaki süreklilik ve kopuşları, geri dönüş ve sıçramaları kışkırtıcı tezlerle ele aldı.
Divitçioğlu'nun ilk olarak Köktürkler başlığıyla yayımlanıp, sonraki baskılarında yapılan ilavelerle Orta Asya Türk İmparatorluğu adıyla okura ulaşan bu çok önemli eseri, efsane, menakıp, tarih, antropoloji ve kültür sosyolojisi gibi farklı kaynaklardan beslenerek senkretik bir tarih değerlendirmesi sunuyor. Bu sıradışı ve orjinal eser, Orta Asya Türk toplumlarına dair ne kadar az şey bildiğimizi ve bugün Orta Asya'dan miras kalan ne çok şeye sahip olduğumuzu göstermesi bakımından da büyük değer taşıyor.
"Sencer Divitçioğlu ilk anda herkesi şoke edecek tezleriyle ama o tezlerden çok, herkesin eline pke geçmeyen tarih, iktisat ve sosyal bilgiler literatürünü alıp taraması ve değerlendirmesiyle bilinmelidir."
- İlber Ortaylı, Milliyet
Fransa’da nispeten küçük fakat çalışkan ve başarılı bir Türk Yahudi topluluğu vardı. Bu insanlar, yüzyıllardan beri Türklerle birlikte yaşamış, her zaman Türkiye’ye sadık kalmış, hiçbir zaman Türklere hainlik etmemiş olan Türkiye Yahudilerinin çocuklarıydı. Fransa’da küçük çapta iş tutmuşlardı. 1940’larda bu Türk Yahudi topluluğu da diğer Yahudilerle birlikte acımasız ırkçıların tehdidi altında kalmıştı. Türkiye, ırkçı saldırılara karşı bu vatandaşlarına kanat germiştir. Fransa’daki Türkiye Büyükelçiliği ile Türk Konsoloslukları, Türk Yahudilerini korumak ve kurtarmak için şerefli bir hukuk savaşı vermişler ve büyük ölçüde başarılı olmuşlardır. Türkiye, Yahudi vatandaşlarını korumak için diplomasi yoluyla bir hukuk savaşı verirken aynı zamanda Avrupalı ırkçılara karşı çetin ve çetin olduğu kadar da onurlu bir mücadele yürütmüştür.
"Az veya yanlış bilinen tarihimizin dönemlerini veya kurumlarını ele almış yazar. Hunlar, Tabgaçlar, Siyenpiler ve diğer boyluklar dönemimizle ancak o sahalarda uzman olanlar ilgilenirler; fakat köklerimiz oralarda yatmaktadır. Onları iyi analiz edebilirsek, tarihi akışımızı ve bugünkü durumumuzu yeterince idrak edebiliriz. İnsan, Tektaş’ın çalışmasına bakınca, idealizmine gıpta ediyor. Alıcısı pek bulunmayacak dönemleri didik didik etmek için yıllarını vermek, onları yayımlamak herkesin yapacağı iş değildir." -Mehmet Niyazi- Türk Tarihi denince akla gelen meselelerden biri, kurulan devletlerin çokluğudur. Dolayısıyla birçok Türk devletinin yıkıldığı da hatırlanır. Tarihin hiçbir dönemi Türklerin devletsiz yaşadığına şahitlik edemez. Her zaman için bir veya birkaç Türk devleti var olmuştur. Başka bazı kavimler de hâkimiyet altına alınmış, hatta bu kavimlerin topraklarında kurulan Türk hükümdarlıkları daha fazladır. Yıkılan her Türk devletinin sırtında bir başka Türk’ün tekme izi vardır. Bu ciltte; tarihte ilk Türk adını kullanan Gök-Türkler ile Uygurlar ve diğer Türk devletlerinin tarihi, akıcı bir dille anlatılmaktadır.
"Az veya yanlış bilinen tarihimizin dönemlerini veya kurumlarını ele almış yazar. Hunlar, Tabgaçlar, Siyenpiler ve diğer boyluklar dönemimizle ancak o sahalarda uzman olanlar ilgilenirler; fakat köklerimiz oralarda yatmaktadır. Onları iyi analiz edebilirsek, tarihi akışımızı ve bugünkü durumumuzu yeterince idrak edebiliriz. İnsan, Tektaş’ın çalışmasına bakınca, idealizmine gıpta ediyor. Alıcısı pek bulunmayacak dönemleri didik didik etmek için yıllarını vermek, onları yayımlamak herkesin yapacağı iş değildir." -Mehmet Niyazi- Onuncu asrın başlarında İslâmiyet hakkında bilgi sahibi olmaya başlayan Oğuzlar biraz daha bekleyeceklerdi. Bu asrın sonlarına doğru din değiştirme işi canlılık kazandı. Yarım asır geçmeden hızlanan İslâmlaşma kısa zaman içinde, neredeyse bütün Oğuzları kapsadı. Bu meyanda yeni bir isim doğdu. "Türkmen." Araplar, Müslüman olan Türklere bu ismi taktılar. Diğerleri sadece Türk iken, Türkmen kelimesi Müslüman olan Türkleri işaret ediyordu. Anadolu’ya gelen Oğuzların tamamı Müslüman idi. Zaten o tarihlerde, Müslüman olmayan Türkleri bekleyen akıbet kaybolmaktı. Türkleri diğer milletlerden ayıran en önemli özellik, bilinen bütün dünya toprağını yurt olarak kabul etmeleridir. Bu nedenle, elinizdeki eserde farklı coğrafyalarda kurulmuş birçok Türk devletinin tarihini göreceksiniz.
"Az veya yanlış bilinen tarihimizin dönemlerini veya kurumlarını ele almış yazar. Hunlar, Tabgaçlar, Siyenpiler ve diğer boyluklar dönemimizle ancak o sahalarda uzman olanlar ilgilenirler; fakat köklerimiz oralarda yatmaktadır. Onları iyi analiz edebilirsek, tarihi akışımızı ve bugünkü durumumuzu yeterince idrak edebiliriz. İnsan, Tektaş’ın çalışmasına bakınca, idealizmine gıpta ediyor. Alıcısı pek bulunmayacak dönemleri didik didik etmek için yıllarını vermek, onları yayımlamak herkesin yapacağı iş değildir." -Mehmet Niyazi- Şimdiye kadar gördüklerimiz bir şeyler öğretmiştir bize. Bunlardan biri de, Türklerin her toprakta yaşayabilen nebatlara benzemediğidir. Kadim Türk yurtları sayılan yerler, üzerlerindekileri inancıyla-geleneğiyle beraber taşımıştır ileriki asırlara, diğer coğrafyalar horlamış. Hunlardan itibaren Çin’e hâkim olanlar Çinlileşti, Tanbaç’lar gibi. Avrupa’ya akanlar, Bulgarlar ve Macarlar kayboldular Hıristiyanlaşıp Slavlaşarak. Bu hususta örnekler çoğaltılabilir. Anadolu’ya gelenler sağlam kaldı milliyeti ve inancıyla birlikte. Birkaç küçük grupları saymaz isek, dünyanın hiçbir bölgesinde, Müslüman olmayan Türk de kalmadı. Günümüzde Türklük, Müslümanlıkla özdeşleşmiştir. Bu anlayış, sadece milletimizin fertlerini kuşatan bir anlayış değil, aynı zamanda başka dine mensup milletlerce ve onların tarihçeleri tarafından da teyit edilmektedir. Bu ciltle İslam öncesi Türk tarihini, Müslümanlığın kabul edildiği asra kadar getirmiş oluyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.