Bu kitap, 2020 yılının Mart ayında hayatımıza giren, sıradan olan pek çok şeyi altüst edip normal kavramını kökünden değiştiren ve sancıları hâlâ süren COVID-19’un politik psikoloji açısından etkilerini inceliyor.

Salgının dünyaya ilk yansımalarını irdeleyen ve oldukça ilgi gören Pandeminin Psikopolitiği’nin ardından Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Merkezi tarafından yapılan bu ikinci çalışma, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Dr. Öğr. Üyesi Meltem Narter editörlüğünde alanlarında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan 12 makaleden oluşuyor.

Pandemi döneminde yükselen yeni kitlesel psikolojiyi, bunun etkisiyle şekillenen siyasal ve sosyal davranışları, kolektif travmaları, korkuları, kaygıları Türkiye ve dünya ölçeğinde ele alan elinizdeki kitap, göç, mültecilik, sınır duvarları, yaşlılık, yas gibi konular üzerinde yoğunlaşmış çalışmalar içeriyor. 1989’da yıkılan Berlin Duvarı’ndan beri küreselleşmeye doğru giden dünya pandemi etkisiyle tekrar içe kapanmaya başlarken toplumlarda da “diğerine” karşı ırkçılık, ayrımcılık ve nefret baş gösteriyor. Bir yandan salgının getirdiği zorluklarla baş etmeye çalışan insanlık bir yandan bu çağdışı kavramlarla yüz yüze gelirken kriz içinde kriz yaşanıyor.

Bitmeyen Yas COVID-19 pandemi etkisiyle değişen duygu, düşünce ve davranışlarımızı kitlesel düzlemde anlamak ve anlamlandırmak için bir kılavuz niteliği taşıyor.

Makaleleriyle katkıda bulunanlar: Deniz Ülke Arıboğan, Şevin Karslı, Esra Işık, Elif Kaleli, Betül Çelebi Dağ, Zeynep Gümüş Demir, Safura Koçoğlu Eyiler, Berrin Göncü, Merve Suma Berberoğlu, Didem Ilgaz, Tuğba Aydın Öztürk, Dilek Özkan, Meltem Narter.

Kitap Adı: Bitmeyen Yas Covid-19 Pandemide Politik Psikoloji Yazıları

Kitap Yazar Adı: Deniz Ülke Arıboğan- Meltem Narter

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan: Günnur Aksakal – Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 324

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Araştırma

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

₺130,20

Pavlov’un aç köpekleri, insan davranışı hakkındaki gerçekleri nasıl ortaya çıkardı? Radyo ile gelen “çılgın” kimdi? Bir ulusun çocuklarını hangi aşı kurtardı ve nasıl ortaya çıktı?

Bilimde Parlama Anları dönemleri, olayları ve insanları tanımlayan bu anları anlamaya ve tanıtmaya çalışır.

IVF’den ilk bilgisayarlara, koyun Dolly’den iskelet Lucy’e kadar her şeyi kapsayan Bilimde Parlama Anları, yirminci yüzyılın en önemli dönüm noktalarını ve bugün dünyamıza nasıl etki ettiklerini araştırıyor. Karakter profilleriyle, ayrıntılı zaman çizelgeleriyle ve kısaca sunulan genel bakışlarıyla aktarılan önemli bilimsel keşifler ile bu kitap, başlangıçlara, sonuçlara ve bilimin son 100 yılda nasıl geliştiğine değinmektedir.

₺352,80

Teknoloji hızla gelişirken ve hayatımıza bu denli dahil olmuşken, çocuklarımızı teknolojinin zararlı yönlerinden uzak tutmak da gittikçe zorlaşıyor. Özellikle akıllı telefonlar, tabletler bu kadar yaygınlaşmışken. Çocukların gelişimini etkileyen, hatta nörolojik rahatsızlıkları bile tetikleyebilen bu gibi uyaranlara karşı çocuğunuzu nasıl koruyacağınızı bilemiyorsanız, Telefon İstiyorum!, bu konuda size rehber olacak bir hikâye…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 32
En / Boy : 23 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺126,00

C. Wright Mills’in 1956’da yayımlanan ve tüm dünyada büyük yankı uyandıran kitabı İktidar Seçkinleri, para, mülkiyet ve iktidar sahiplerinin izlerini sürüyor, dünyayı yöneten güç odaklarının ilişkilerini ortaya koyuyor.

Mills, “Yoksulluk aslında bir kısırdöngü müdür?”, “Liberal demokrasiler rekabette sahiden eşit fırsatlar sunuyor mu?”, “Büyük zenginler anıldıkları gibi ‘girişimci’ midir?”, “Ekonomi ve politikaya dair konular hangi filtrelerden geçirilerek kamuoyuna sunuluyor?”, “Bir ülkenin yönetiminde toplumun her kesimi sahiden söz hakkına sahip midir?” sorularına yanıt veriyor.

Dünya üzerinde söz sahibi olanların iktidar-asker-para ilişkilerini inceleyen İktidar Seçkinleri, Ünsal Oskay’ın özenli çevirisi ile okura sunuluyor. 

“Günümüzün sanayileşmiş toplumlarından biri olan Amerika’daki siyasal iktidar sorununu kendine odak alan bu eserde, günümüz toplumlarında siyasal, askeri ve ekonomik iktidar çevrelerinin birbirinden ayrı ve birbirine rakip güçlerin elinde değil, ‘şirketleşme çatısı altında yeniden düzenlenmiş bir üst sınıfın’ elinde olduğu ortaya konulmaktadır.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 663
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺259,00
Tükendi

Bu kitapta anlatılanlar, farklı coğrafyalarda yaşayan Kürtlerin hikâyesidir. Kürtlerin çıktıkları, geçtikleri, kondukları, yerleşip yaşadıkları toprakların bir ucu İran’ın Horasan bölgesinde, Belucistan, Hewreman ile Kirmanşah’ta, diğer ucu Pakistan ile Kafkasya’ya Orta Asya üzerinden uzanan geniş coğrafyada, güney ucu Mezopotamya ile Suriye, Filistin, Mısır, Sudan, Libya ve Cezayir’de; batı ucu ise Balkanlar’ın genelindedir. Yaşadıkları bölgelerde dört bir yana savrulmuş, direnmiş ve sürgün edilmiş bir halkın acısını, sevdasını, umudunu ve davasını görmekteyiz...


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺290,00
Tükendi
Türkiye İçin Öneriler -1 Siyasi ve Sivil Haklar

Geniş bir diasporaya sahip olan Türkiye de uzun yıllardır yurt dışında yaşayan vatandaşları için çeşitli politikalar üretmiş ve ilgili kurumlara verdiği yetki ile bu politikaların uygulanmasını sağlamaya çalışmıştır. Zamanla değişen durumları ve beklentileri de dikkate alan bu çalışma, Türkiye’nin diaspora politikalarına dair öneriler ortaya koymayı hedefleyen serinin ilk ürünü olarak karşınıza çıkmaktadır. Bu ilk çalışmada siyasi ve sivil hakları merkeze alan politikaların analiz edileceği makalelere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Tükendi

Siyasal bir sorun olarak ölüm nasıl kavranabilir? Topluluk ile kurucu kökeni arasındaki fark üzerinden yaklaştığımızda sorun kutsal ile ilgili bir soruna dönüşür. Din ile ölüm arasındaki bağ nerede düğümlenir?

Devletin kutsal ile topluluk ve bununla ilişkili olarak topluluk ile ölüleri arasına girdiği ya da ölülerin işlevine devletin el koyduğu topluluklarda şehitlikten veya kurbandan söz edilebilir mi? Ya da şehitlik ve kurban bu topluluklarda ölülere savaş açmanın, ölümü anlamsızlaştırmanın araçlarına mı dönüşmüştür?

Elinizdeki kitap, ölümü ölümden ibaret kılan bir eğilimi açıklamaya çalışmakta. Ölümün üzerinden çekip alınan tüm kutsallığı öldürmeye yükleyen bir eğilim.

Hüseyin Kırmızı ölüm ile toplumsal kuruluş arasındaki bağı ve bu bağın IŞİD’in somutlaştırdığı üst- Müslümanlık eğilimi için yarattığı gerilimi ele alıyor. IŞİD’in bu gerilime karşı geliştirdiği ölüm kurgularını sosyoloji, siyaset felsefesi ve siyasal antropolojinin verimini kullanarak analiz ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Yas, Kimlik, Yüzleşme

Kolektif belleğin temel işlevi nedir? Nasıl inşa edilir? Kimlik-bellek ilişkisi kolektif düzeyde nasıl kurgulanır? “Biz”i inşa ederken içerdenlik ve dışardanlık kriterleri nasıl oluşur ve manipüle edilir? Kolektif bellek ve kimlik inşasında sürekli devrede olan iktidarın bu ikili bağlantıdaki rolü nedir?
Neden bazı toplumlar için kolektif bellek sadece olumlamalardan oluşan bir hikâyedir? Neden ortak geçmişe yönelik farklı bir kolektif bellek hikâyesi rahatsız edicidir? Neden geçmişin negatif eleştirisi “aidiyet” kimliğimize yapılmış bir saldırı olarak algılanır ve neden bu denli kırılgandır? Öznenin oluşumu doğrudan bellek ile ilişkilidir ama aynı zamanda dışardan kurgulandığından, kim olduğumuz sadece bir yanılsama değil midir? Belleğin çarpıtmalara bu denli açık olması ve kayganlığı, ben-biz kimliğini nasıl etkiler? 
Saime Tuğrul elinizdeki kitapta, yukarıdaki sorulara yanıt arayarak, kolektif düzeyde bellek, kimlik, belleği çarpıtma ve sorumluluk konularına açıklık getiriyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00
Tükendi

Başka Bir Dünyadan Şarkılar: Sinema ve Türkiye Sosyolojisi, iki kitaptan oluşan bir film çalışmaları derlemesinin ikinci kitabı. İlk kitap, Hayatın Taklidi Dünyanın Derdi: Film Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar’dı. Bu kitaplar, doktora tezi, verdiği dersler, kitap, makale ve çevirileriyle film çalışmalarının ve akademik sinema eğitiminin Türkiye üniversitelerindeki öncü ismi Nilgün Abisel’e armağan olarak tasarlandı. Başka Bir Dünyadan Şarkılar, doktora tezinden başlayarak Abisel’in çalışmalarında ağırlıklı bir yeri bulunan Türkiye sinemasına odaklanıyor. Bu çerçevede kitaptaki yazılar, çeşitli konuları (filmler, yönetmenler, dönemler, vd.) güncel yaklaşımlar üzerinden yenilikçi bir bakışla ele alıyor. Böylece Başka Bir Dünyadan Şarkılar, tarihten estetiğe, çevre, yaşlı bakımı ve demokrasi gibi başlıklardan sinema eğitimine, ele aldıkları meseleler açısından çeşitlilik içeren yazılar aracılığıyla, yerli sinema üzerine ilginç bir toplam sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,40
Tükendi
Bir Karşılaşmanın Kenar Notları

Sosyalist hareket, bugün hangi noktada bulunursa bulunsun, kitap içindeki yazılardan da izlenebileceği gibi, esasen Alevi toplulukların da tarihlerinin bir parçasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz günlerde, bu “parça” sanki bir tümörmüş gibi sökülüp atılmaya, düşmanlaştırılmaya, ondan doğan boşluğa ise milliyetçi, ırkçı, faşist ya da çeşitli görünüm biçimleriyle devlet tapıncıyla malul bir Alevilik inşasının temelleri atılmaya çalışılmaktadır. Bu kitap, okurların dikkatini, şimdiye değin bütünlüklü bir biçimde pek ele alınmayan bu ilişkiselliğe yöneltme amacını taşır.
Elinizdeki kitap, çok boyutlu bir biçimde, geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen ilişkilerin, sosyalizm ile Alevilik arasında kurulmaya çalışılan bağlantıların tartışılmasını hedefliyor. Alevilerin dikkatini yine Alevilerin kendisine, bu kez sosyalist hareketle ilişkileri ve bunun tarihsel bağlamına yöneltmeye dönük bir girişim olan bu eser, kendi sorunlarıyla diğer topluluklar arasındaki sorunların ortak zeminlerinden koparılmaya çalışılan Alevilerin, en azından başka bir tarihe sahip olduklarını hatırlamak bakımından önemli bir işlevi de yerine getiriyor.
Kitap geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen iç içeliklerin ve karşılaşmaların mekanda, zamanda ve çeşitli örgütsel formlardaki izlerini takip etmektedir.

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,40
Tükendi

Bir toplumun tarihinde ortaya çıkmış olan önemli belgeler, sözleşmeler ve antlaşmalar birer göstergedir. Bu göstergeler tarihin dönemeçlerine işaret ederler ve geçmişi yansıtırlar. Bizler bu belge ve göstergelere yaslanarak kendi geçmişimizi hatırlar ve nereden nereye geldiğimizi anlarız. Peki, Mecelle bugünkü gençliğe neyi hatırlatmakta ve ne anlama gelmektedir? Sanırım pek çoğu bunu duymamıştır, duyanlar da okumamıştır, okuyanlar da anlamamıştır! Duymayanlar haklıdırlar, çünkü Mecelle tarihimizin önemli bir belgesi olarak anlatılmaz! Duyup da okumayanlar da haklıdırlar, çünkü önemini kavrayamamışlardır! Okuyup anlamayanlar da haklıdırlar, çünkü okuyabilecekleri bir metinle karşılaşmamışlardır! Yeniden anayasa tartışmalarının yapıldığı bu dönemde Mecelle konulu çalışmamızın yayınlanıyor olması birkaç açıdan anlamlıdır: İlk olarak elinize sadeleştirilmiş bir şekilde okuyabileceğiniz ve anlayabileceğiniz bir metin sunulmaktadır; İkinci olarak elinizdeki çalışma Mecelle’nin sosyolojik ve felsefi bir yorumunu içermektedir; Üçüncüsü okuyacağınız bu çalışmayla dün ve bugün arasında bir ilişki kurabileceksiniz. Bu çalışma, öncelikle gençlere ama daha geniş olarak tarihsel belgelerin ruhunu keşfetmek isteyen herkese hitap etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi
19. Yüzyıl Sonu İtalya'sından Sosyolojik Bir Analiz

İtalyan toplum bilimci ve bürokrat Gaetano Mosca’nın, 1893 yılında Sicilya mafyası tarafından öldürülen Palermo Belediye Başkanı Emanuel Notarbartolo’nun anısına verdiği “Mafya Nedir?” başlıklı konferans, mafya konusunda başlıca kaynaklardan biri sayılıyor. Memleketi Sicilya’da mafya örgütlerinin gelişmesine imkân veren toplumsal ve siyasi koşullardan yola çıkan Mosca, benzer koşulların hüküm sürdüğü her toplum için geçerli olabilecek bir analiz yapıyor. İşte bu konferansın metni –Türkiye’den bir akademisyenin sunuşuyla birlikte– ilk kez Türkçede.

Mosca, 19. yüzyıl İtalya’sında zayıflamış devlet yapısının doğurduğu otorite boşluğunu etkili bir biçimde dolduran mafya örgütlerinin yol açacağı sonucu şöyle betimliyordu: “Güçlünün zayıf üzerinde kurduğu baskı ve sıkı örgütlenmiş küçük azınlıkların, örgütsüz bireylerden oluşan büyük çoğunluk aleyhine uyguladığı despotik yönetim.” Mosca’nın öngörüsü ne yazık ki bugün için de geçerli.

Gaetano Mosca’nın bu kitapta ortaya koyduğu derli toplu mafya analizi, sadece bu olgunun kökenlerine ışık tutmakla kalmayıp mafya örgütlerinin faaliyetleri bakımından bir zamanların İtalya’sı ile günümüz Türkiye’sini karşılaştırma imkânı da veriyor. Yüzyıl öncesinden verdiği bilgelik dolu mesajı ise halen güncel: “Uyum içinde hareket etme becerisine sahip örgütlü bir azınlık tarafından korkutulup sindirilen ve boyunduruk altında alınan örgütsüz çoğunluğa mensup bireyler adli makamların kanatları altına sığınmaya cesaret edemedikleri müddetçe istismara daima açık olacaklardır.” Yüzyıl sonra bugün insanlar daha cesur, adli makamların yurttaşlara kol kanat germeye cesaret edip edemeyeceğini ise zaman gösterecek.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 100
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺18,75
Tükendi
Depreme Karşı Farkındalık ve Deprem Bilinci Kazanmak İçin

Depremi önleyemeyiz ama, karakter sahibi, liyâkata önem veren vatandaşlar yetiştirerek depreme dayanıklı binalar yapan bir toplum olabiliriz.

Doğan Cüceloğlu

Yüzde doksan ikisi deprem yaşama riski üzerinde bulunan bir ülkede yaşıyoruz, deprem gerçeğine karşı bilinçli olmak ve sorumluluklarımızı bilmek zorundayız. Deprem kuşağında bulunan bir ülkede yaşadığımızı hiç unutmayarak...


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 20 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,00
Tükendi

Son yıllarda Türkiye’deki akademik çalışmalar da dâhil olmak üzere modernleşme öncesi tecdîd hareketlerine ilginin giderek arttığı görülmektedir. Bu bağlamda 17. ve 18. yüzyıllarda uç veren ihyâ tasavvurları, sonraki yüzyıllara damgasını vuran modernleşme hareketlerinin tarihî seyri içinde anlaşılmasını teklif eden yeni bir perspektifle ele alınmaktadır. Batılı tarih tasavvurunda İslâm toplumu için siyasî ve ilmî bir çöküş dönemi olarak kabul edilen 18. yüzyılda İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde ortaya çıkan ihyâ hareketlerinin bu bakış açısıyla değerlendirilmesi, İslâm toplumlarına dair tarihyazımına hâkim olan modernleşme ve Batılılaşma paradigmalarının ötesinde yeni bir çerçevenin oluşumuna katkı sunmaktadır.

Elinizdeki bu eser, sözü edilen hareketlerden biri olarak Şah Veliyyullah ed-Dihlevî’nin (1703-1762) ihyâ düşüncesini fıkıh ilmi merkezinde ele almaktadır. Bu bağlamda, “Dihlevîlik” kavramı altında Şah Veliyyullah’ın etrafında gelişen ilim çevresi ve ihyâ hareketinin İslâm düşünce dünyası üzerindeki etkilerini incelemektedir. Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi, ihyâ hareketleri arasında yoğun tartışmalara konu olan “ictihad”, “taklid”, “maslahat” ve “mezhebe intisap” kavramları merkezinde tahlil edilmektedir. 18. Yüzyılda İslâm Dünyasında İhyâ Hareketleri: Şah Veliyyullah ed-Dihlevî ve Dihlevîlik, Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi üzerinde derinleşmesi bakımından onu farklı açılardan inceleyen çalışmalardan ayrılmaktadır. Ahmet Aydın bu eserinde, fıkıh ilminin Şah Veliyyulah’ın ihyâ düşüncesinin en esaslı boyutunu teşkil ettiğini ortaya koymakta ve ihyâ projesinin onun tüm fıkhî faaliyetini izah edebileceği düşüncesini temellendirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺196,00
Tükendi

Almanya, yakın zamana kadar kendisini bir göç ülkesi olarak tanımlamamasına rağmen, Almanların tarihi göçün ve göçmenliğin birçok türü ile iç içedir. Öğrenciler, din adamları, tüccarlar ve hatta deliler göç ve göçmen kavramları ile ilişkisi olan gruplar olarak bu tarih içerisinde yerlerini almışlardır. Almanya ve göç kelimeleri yan yana geldiğinde, Türk okurunun aklına çoğunlukla, işçi anlaşmaları ile Almanya’ya giden ve oraya yerleşerek hayatlarını idame ettiren Türk göçmenler ve onların sonraki nesilleri gelmektedir. Genel anlamda ise günümüz mültecileri dikkat çekmektedir. Bu kitap, İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı mültecileri, “misafir işçi göçünü”, Soğuk Savaş sonrasında geri göç eden etnik Almanların göçlerini ve günümüz mülteci sorununun edebiyata yansımasını konu edinmiştir. Sosyolojikolgular olarak göç ve göçmen kavramlarının edebiyatta işlenişi, “Transit”, “Selim oder die Gabe der Rede”, “Eduards Heimkehr” ve “Eine Handvoll Rosinen” adlı eserler üzerinden incelenmiştir. Disiplinlerarası bir çalışmanın ürünü olan bu kitap size, sosyolojiden edebiyata uzanan -belki de kimi zaman rahatsız edici- bir yolculuk sunmaktadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 164
Ağırlık : 164
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,70
Tükendi
Modern Dünyada Uluslararası Nüfus Hareketleri

“Bu kitap uluslararası göçün insanlık tarihinde bir sapma değil, aksine süregelen bir durum olduğunu savunmaktadır. Nüfus hareketleri daima ekonomik dönüşümlere, teknolojik değişime, demografik geçişlere, jeopolitik kaymalara, çatışma ve savaşlara eşlik etmiştir. Son beş yüzyıl boyunca göç; sömürgecilik, sanayileşme, ulus-devlet oluşumu ve kapitalist dünya pazarının gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bununla birlikte uluslararası göç hiçbir zaman bugün olduğu kadar yaygın ve siyaseten önemli olmamıştır. Siyasi liderler daha önce hiçbir zaman göç sorunlarına bu kadar öncelik vermemiştir

Göçler Çağı’nın ayırt edici özelliği uluslararası göçün gittikçe daha fazla ülke ve bölgeyi etkileme şeklinden ve tüm dünyayı etkileyen siyasi, ekonomik ve kültürel dönüşümle bağlantısından ileri gelen küresel niteliğidir. Bu kitap uluslararası göçün başlıca nedenlerini, süreçlerini ve etkilerini araştırmaya çalışmıştır. Altıncı, Yedinci, Sekizinci ve Dokuzuncu bölümlerde tartışıldığı üzere çağdaş göç örüntüleri Beşinci bölümde vurgulandığı gibi toplumlar arasındaki tarihsel ilişkilere dayanmakta ve çok sayıda siyasi, demografik, sosyoekonomik, coğrafi ve kültürel süreç tarafından şekillendirilmektedir. Göç, ülkelerdeki etnik çeşitliliğin artmasına ve devletler ile toplumlar arasındaki ulusötesi bağların derinleşmesine katkıda bulunmuştur. Göçler genellikle işgal, istihdam ve mültecileri kabul etme kararlarının doğrudan veya dolaylı sonucu olduğundan, uluslararası göçler hükümet politikalarından önemli ölçüde etkilenmektedir.”

“Göçler Çağı hem tarihteki hem de günümüzdeki küresel göç örüntülerini anlamak için en kapsamlı rehberdir. Son
baskı da bu değerlendirmeyi doğruluyor. En yeni teoriler ve kanıtlardan yararlanan yazarlar uluslararası göçün nedenlerini ve bunun sonucunda ortaya insan akışlarının gönderen ve kabul eden toplumlar üzerinde yarattığı sonuçları aydınlatıyor. Ulusların bu akışları yönetme çabasıyla ilgili politikalara dair yazarların yaptığı eleştirel değerlendirmeleri politika yapıcılar ve halk mutlaka okumalıdır.”
– Douglas S. Massey, Princeton Üniversitesi, ABD


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 516
Ağırlık : 516
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
Tükendi

"İnsanların algılarını değiştirmek o kadar kolay değil. Yine de söylemiş olayım: hep, tarihsel, kültürel derinliğini gözeterek yaşanılanın şiirini yazmalı şair. Günlük olanla, güncelle ya da günü boşlayıp tarihsel olanla sınırlamamalı şiiri. Bu yapılmamalı. Çünkü hayat, hayatın bütün değerleri (kültür, politika, estetik…) artzamanlı olduğu kadar eşzamanlı bir işlerlik gösterir. Bu kavrayışla kurgulanmalı şiir. Poetikaların belirleyici öğesi bu olmalı. “Hayat kadar dağınık, hayat kadar örgütlü.” olmalı yani. Çünkü yaşanılan hiçbir şey diğer insandan, doğadan, ekonomiden, politikadan, estetik anlayışlardan bağımsız değildir, olamaz da." Veysel Çolak,


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 146
Ağırlık : 146
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Tükendi

“Gurbetçi” ailesiyle birlikte 1980’li yıllarda “sıla”ya kesin dönüş yapan Zümrüt, otuz küsur sene sonra, 10 yaşındaki çocuğunu da yanına alarak Almanya’ya geri dönüyor. Türkiye’de sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bir konumda olmayan Zümrüt’ü Almanya’da bekleyen hazır bir işi de yok. Peki o zaman neden gidiyor? Daha doğrusu, tıpkı Zümrüt gibi iyi eğitimli, yüksek vasıflara sahip, ekonomik açıdan toplumun geniş kesimlerine nazaran daha avantajlı sayabileceğimiz Türkiyeliler ülkeyi neden terk ediyorlar? 

Türkiye’de son yıllarda yaşanan göç hareketliliği öncekilerden biraz daha farklı görünüyor. Elinizdeki çalışmanın çıkış noktasını da işte bu yeni göç hareketliliğinin geçmişe kıyasla hangi açılardan farklı olduğu, kendini gitmek zorunda hisseden “huzursuz yurttaş”ların neden bu hisleri taşıdıkları ve hangi saiklerle harekete geçtikleri yönündeki sorular oluşturuyor. Amacımız, somut yaşamsal bir tehditle yüz yüze kalmamış olsa da Türkiye’den gitmek zorunda olduğunu hisseden kişilerin hikayelerine kulak vermek.

Bu kitap, nedenler ve nasıllar hakkında; dolayısıyla son sözü söylemekten, genellemelere varmaktan imtina ettik. Çünkü asıl merakımız sayılar değil, hikayelerdi. Burada yer verdiğimiz ve başka pek çok mecrada karşılaştığımız bireysel hikayelerin, iyi eğitimli, donanımlı ve ülkenin gidişatından hoşnutsuz kesimde gitgide daha görünür hale gelen bu göç eğilimini anlamada istatistiklerden, grafiklerden daha faydalı olacağına inanıyoruz; zira bu ülkede “çoğunluk”tan farklı düşünen, hayatını evrensel değerler üzerine inşa etmek isteyen insanların kendilerini içinde buldukları sıkışmışlık, bunaltı, umutsuzluk gibi kanlı canlı duyguları anlamanın ve aktarmanın bize göre yegane yolu bu. 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2018
₺41,25
Tükendi

İnsanlık kabına sığmıyor; taştıkça taşıyor evrenin sonsuz mutluluğuna. Sevgiyi sığdıramıyor insanlık yeryuvarlağına. Düşünce, evreni kavramak istiyor. Yeni yaşamlar bulmak ve var olan her şeyi görmek/özümsemek istiyor. Mutluluğu bilgide/düşüncede arıyor insanlık. Oysa yeryuvarlağı hala açlıklarla, savaşlarla, kanla boğuşuyor. Milyonlarca insan aç, susuz bırakılıyor. İnsanlığın kanseri olan mülkiyet isteği yüzyıllarca yeryuvarlağını kana boğup, kanla besliyor.

Yalanları kökünden söküp atmalıyız. Bilimin gittiği yol yalanın bittiği yerdir. Yalanları yıkmak için elimizde çok gerçek vardır. Düşünmeli, üretmeli, paylaşmalı ve sevmeliyiz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺10,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 387
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺48,00
Tükendi

İlk iki baskısı 1995 ve 1999 yıllarında yapılan İslâm, Demokrasi ve Türkiye 'nin bu üçüncü ve yeni baskısında Prof.Dr. Ahmet Arslan'ın ilk iki baskıda bulunmayan çok sayıda yeni konuşma ve yazıları da yer almaktadır. İlk yayınlanma tarihlerinin ardından geçen uzun zamana rağmen ağırlığından bir şey kaybetmeyen bu makaleler derlemesini okuyanların fark edebileceği gibi bu süre zarfında ülkede meydana gelen birçok gelişmeye, hatta bazı alanlarda kökten dönüşümlere rağmen demokratikleşme ve hoşgörü alanlarında fazla bir mesafe kat edilmemiş görünmektedir.

İslam felsefesi ve düşüncesi alanında uzmanlığıyla tanınan Prof. Arslan'ın bu baskı için kaleme almış olduğu önsözde belirttiği gibi umudu tamamen yitirecek kadar karamsar olmak doğru olmasa da İslam dünyasında ve özelde Türkiye'de Batılı anlamda demokratik bir toplumun ortaya çıktığını ve kalıcı bir varlık kazandığını görmek için epey bir zamana ve farklı alanlarda gerçekleştirilmesi gereken çok sayıda büyük atılımlara ihtiyaç var. Bu eser,okuyucu için ilk baskısından bu yana geçen yirmi yıl içinde nelerin değiştiğini, nelerin değişmediğini görmek, İslam, demokrasi ve modernleşme tartışmalarında nerelerden geçip hangi noktalara vardığımızı veya varamadığımızı değerlendirmek için hem bir tarihi cetvel, hem de kuramsal bir pusula işlevi görebilir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 405
En / Boy : 15 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺33,44
Tükendi

Özgürlük ve eşitlik kavramlarının birbirleriyle uzlaştırılması binlerce yıldır siyaset filozoflarını meşgul eden bir konu olmuştur. Bu iki kavramın uyumlu bir birlikteliği liberal demokratik siyasi düzen içinde mümkün olmuştur. Bir kimsenin hayatını dilediği gibi yönlendirebilmesine imkan tanıyan "özgürlük"; ve insan olması nedeniyle eşit saygıyı haketmesi anlamındaki "eşitlik" liberal demokratik düzenin temel nosyonlarıdır. Bu nosyonlar siyasi alanda hukukun üstünlüğüne dayalı "anayasal demokrasi"; ekonomik alanda da rekabetçi "piyasa ekonomisi" ile kurumsallaştırılmıştır. Bu sistemin yerleştiği ülkeler hem özgür hem de müreffeh ülkelerdir.

Hüsamettin Aydın elinizdeki bu eserinde liberal demokrasinin temel nosyon ve kurumlarını kendi hayat tecrübeleri ve okumaları ışığında ele alıp çarpıcı bir biçimde yorumluyor. Eser, okuyucuyu bilgilendirirken düşünmeye ve sorgulamaya da sevk ediyor.

- Doç. Dr. Bican Şahin


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 236
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2017
₺13,20
Tükendi

Bu kitap, Ankara hakkında pek çok hikaye anlatıyor. "Orta zamanlar"dan bugüne; taşra kasabasından başkente; Taşhan Meydanı’ndan Kızılay’a uzanan hikayeler. Bu şehrin evleri, sokakları, kurumları ve insanları bu hikayelerin kahramanları. Sinemalar, pastaneler, gazete binaları, türbeler, bakanlıklar, ticarethaneler, parklar, apartmanlar... Şehri farklı dönemlerde ve biçimlerde inşa eden ve onun tarafından inşa edilen her şey ve herkes. Bu kitap, yaşadığımız ve sevdiğimiz şehre bir gönül borcudur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 688
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺0,00
Tükendi

Bir çocuk gelin, bir kadın doğum uzmanı doktor, bir hukukçu, bir anne, bir kadın hakları  aktivisti, bir yardım meleği, tehditlere ve tehlikelere aldırmayan bir lider, bir bakan yardımcısı ve bir kadın : Somali'li Dr. Hawa Abdi.

“Umudu Yaşatmak, bir kadının dünyanın en tehlikeli yerlerinden birinde binlerce  kişiyi eğitip, doyurup iyileştirmesinin ilham verici öyküsü."

- Angelina Jolie, Oyuncu ve aktivist

"Çağımızın en büyük kahramanlarından Dr. Hawa Abdi, şiddet ve yıkım dalgalarına karşı yarattıkları hakkında çok güzel ve insanın yüreğine su serpen bir kitap yazmış. Herkes kendi içindeki umudu bulmak için bu kitabı okumalı."

- Tina Brown, Newsweek ve The Daily Beast editörü

"Dr. Hawa Abdi gezegenimizdeki en dişli, en şefkatli yardımsever ve doktor... Sıradışı  hayatının hayal gücümüzün sınırlarını aşan öyküsü hepimize cesaret veriyor."

- Eliza Griswold, Gazeteci ve The Tenth Parallel kitabının yazarı


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 6.2015
₺35,04
Tükendi

“Onlar da bizimle aynı korkuları, aynı şüpheleri duyuyorlar. Onları bizden ayıran, ne olursa olsun eyleme geçecek kararlılığı bulabilmeleri. Hiç denememenin, başarısız olmaktan daha çok pişmanlık verdiğini yürekten biliyorlar.”

Vermek ve Almak’la tanıdığınız neslinin en etkileyici düşünce insanlarından Adam Grant, Orijinaller’de de en iyi bildiği şeyi yapıyor: Meseleleri düşünmediğiniz boyutlarıyla ele alıp, algınızı genişletip, çözümlere hiç ummadığınız yollardan varmanızı sağlıyor. Dünyayı olumlu yönde değiştirebilmek için ilişkilerinizi bozmadan, yerleşik olanla mücadeleyi, geleneksel bakış açılarına karşı durmayı ve bunları dâhiyane dokunuşlarla nasıl çözebileceğinizin ipuçlarını gösteriyor.
Grant, şaşırtıcı deneylere de, çok satacağı düşünülen ilginç bir tasarımın başarısızlığına da, direniş hareketlerine de, daha önce internet üzerinden satışı düşünülmeyen bir ürünün satışıyla gelen başarıya da aynı ölçüde odaklanarak; ilginç vakaları her zamanki üslubu ve bilimsel bakış açısıyla değerlendiriyor. Adam Grant, değişim fırsatını nasıl göreceğinizi, iyi fikirleri nasıl tanıyacağınızı, kaygı ve kararsızlığın üstesinden nasıl gelip, susturulmadan nasıl önerilerde bulunabileceğinizi açıklıyor; Orijinaller’i anlatıyor.

Orijinaller size, kendi fikirlerinizi dile getirmek ve harekete geçmek için gereken bilgi ve cesareti verecek.

Bu son derece eğlenceli ve sıradışı kitap, Yenilik Çağı’na yepyeni bir ışık tutuyor. Adam Grant, başarı öykülerinin altındaki efsaneleri çürüterek, kök salmış inançlara kafa tutarak, büyük değişim aktörleri arasında ortak noktalar bularak sadece dünyadaki yerimize değil, dünyayı altüst etme potansiyelimize ilişkin etkileyici, yeni bir bakış açısı sunuyor.

- J. J. Abrams - Yapımcı, yönetmen, senarist


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 268
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2017
₺45,26
Tükendi

Le Corbusier'nin Şehircilik'i, 20. yüzyılın şehir tasavvurunda belirleyici rol oynayan ilk kapsamlı çalışması. Ünlü mimarın endüstri şehrini nasıl okuduğunu, bu okumanın hangi paradigmayı meşrulaştırdığını görmek için Şehircilik doğru bir kaynak. Ne var ki, metnin anlamı bundan ibaret değil, özellikle bugünün okurunu ilgilendirecek başka bir boyutu var: Şehircilik aynı zamanda “ütopya” tarihinin önemli metinlerinden biri ve iki ütopya türünün, “yazınsal ütopyalar” ile “mimari ütopyalar”ın buluştuğu yerde duruyor. Yazınsal ütopyalar mekansal model önerisini metinlerinin baş köşesine oturtur, mimari ütopya ise, kaçınılmaz bir zorunlulukla tasarımlarını toplumsal model önerisiyle bütünler. İşte Le Corbusier'nin metni tam da bu ortak alanda var oluyor, hatta kimi kez yazınsal ütopyalara daha çok yaklaşıyor.

Şehircilik'in Türkiyeli okurlarının dikkatini çekecek noktalardan biri de İstanbul'a yapılan çok sayıda atıf olacaktır. Tüm ütopya yazarlarının kendi modellerini uzak ve gizemli coğrafyalarda bulmaları gibi, Le Corbusier de, aradığı şehrin pek çok özelliğini, Şehircilik'i kaleme aldığı tarihe dek gittiği en uzak yer olan ve 20. yüzyıl başında henüz gizemini yitirmemiş İstanbul'da bulmak istiyor.

Le Corbusier'nin Şehircilik'i farklı okumalara açık bir metin. Anlamı sadece mimarlık bağlamıyla sınırlı olmayan bu metnin Türkçe yayımlanması, yeni bir dilin taşıyıcılığında, yeni okumaların ortaya çıkmasını sağlayacak.

- Aykut Köksal


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 293
En / Boy : 15 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2014
₺55,25
Tükendi

Hilary Hart, Yaşamın spiritüel doğasının yenilenmesi konusunda destek verecek olan kadınların bedenlerinde ve içgüdülerinde saklı dokuz gizli gücü tanımlıyor.

Kitap, dünyanın en öngörülü spiritüel öğretmenlerinin rüyalarına ve deneyimlerine dayanarak yapılan röportajlardan oluşmaktadır. Bu röportajlar, kadın bedenin ve yerkürenin birlikte mistik gücün merkezi olarak kabul edildiğini anlatmaktadır. Aynı zamanda kadınların sadece kendilerinin yapabileceği spiritüel çalışmalara öncülük etmektedir.

“Göğüslerimizde, yaşamı spiritüel olarak besleyen bir çakra..
Yerküreyi iyileştirmek için bedenlerimizde gizli bir madde..
Rahimlerimizde evrenin yaratıcı merkezine doğrudan bir bağlantı..”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺28,00
Tükendi

 




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 207
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺19,00
Tükendi

1980'Ierden itibaren dünyanın siyasal ve sosyo-ekonomik düzenini yeni baştan şekillendiren küreselleşme, neo-liberal ve muhafazakâr ideolojilerin Refah Devletine yönelik sınırlandıncı politikalarına uygun zemini sağlamıştır. Devlet, piyasa ve sivil toplumun, yoksulluk, işsizlik, eşitsizlik ve her türlü güvencesizlık gibi temel sosyal sorunlara bakış açılan ve bunlarla mücadelede oynadıkları rol büyük bir değişime uğramıştır. Bu derleme kitabın temel amacı, sosyal çalışma disiplini gözüyle ve sosyal hizmetler ve sosyal politikaya ilişkin farklı bakış açılan sayesinde söz konusu temel sorun alanlarının bazılarını da kapsayacak şekilde literatüre ve uygulamaya katkıda bulunmaktır. Ancak, özellikle, iki husus bu kitapta ön plana çıkmaktadır. İlk olarak, yazarların da farkında oldukları ve editörlerin kitabın önsözünde açıkça belirttikleri gibi, alanın temel kavramları olan sosyal çalışma, sosyal hizmetler ve sosyal politika kavramları üzerinde hem bilim insanlarına hem de uygulamacılara daha yoğun bir düşünme fırsatı sunmaktadır. İkinci olarak, kitap, bilgi ve deneyimiyle alanın tüm kuşaklarını kavrayıcı ve kapsayıcı bir özelliğe sahip bir bilim insanı olan İbrahim Cılga'nın önderliğinde genç kuşak akademiklerin ve uygulamacıların ufuk açıcı çalışmalarına yer vermektedir. Bu çalışmalann yaratacağı sinerji ile kitap, sosyal çalışma/sosyal hizmet literatürüne ve meslek eğitimine önemli bir katkı sağlayacaktır.

- Prof. Dr. Uğur Ömürgönülşen


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 196
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺700,00
Tükendi
Çocukluktan ergenliğe geçen genç, daha önce de belirtildiği gibi kimliğini, toplumsallaşmasına paralel olarak özdeşleşeceği örnerlerle kazanmaya başlar. Ancak gencin özdeşim örnekleri sık sık değişiyor ya da toplum tarafından ona ideal örnekler sunulamıyorsa genç, kimliğini bulmada zorlanacak ve birtakım sıkıntılar çekecektir. Zira genç çevresinde yeterli özdeşim örneği bulamayınca özdeşim örneklerini sık sık değiştirme zorunda kalacak veya ideal örnek olmayınca mevcut örneklerle özdeşim kurarak kimliğini oluşturmaya çalışacaktır. Fakat bu durum onda kimlik krizine yol açacak ya da krizin artmasına sebep olacaktır. Nitekim kimliğini oluşturmada gerekli modeli bulamayan bir genç, sıkıntılarını şu cümlelerle dile getirmektedir. "Nedeni neydi, neye dayanıyordu bilmiyorum, ama sürekli bir boşluk duyuyordum. Kimi kez aşırı neşeli, kimi kez durgunluk ve derimin tüm gözeneklerinden sızan sıkıntı ve yalnızlık..."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2001
₺67,50
Tükendi

Ziya Gökalp tartışmasız sosyolojinin ülkemize girişi, kurulması ve yaygınlaşmasını sağlayan en önemli isimdir. O, sosyolojiyi Osmanlı Devleti’nin ve toplumunun içinde bulunduğu durumu anlamak ve çözebilmek üzere bir imkan olarak değerlendirmiştir. Gökalp, dönem içerisinde Türkçülük olarak adlandırılan Türk milliyetçiliğinin de öncü düşünür ve teorisyenlerindendir.

1914-1915 öğretim yılında Ziya Gökalp’ın öncülüğünde İstanbul Darülfünunu Edebiyat Şubesinin ders programlarına “İlm-i İçtimai” (sosyoloji) dersi konulmuştur. İdrak etmekte olduğumuz sene Türk sosyolojisinin 100. yılına tekabül etmektedir.
“Türk Sosyolojisinin 100. Yılında Ziya Gökalp – Türk Yurdu Yazıları” adını verdiğimi bu kitap Türk Yurdu dergisinin 104 yıllık külliyatının arasından derlenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 606
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2017
₺30,74
Tükendi
Sosyalizmin Olmadığı Dünya Daha Mı İyi? Dünyada sosyalist solun canlanmasına ne kadar çok ihtiyaç var! Sosyalizmin bittiği, Marx’ın öldüğü ve Marksizmin de artık bir daha geri gelmemek üzere tarihe karıştığı iddialarından bu yana dünyanın daha iyi olduğu söylenebilir mi? Bu iddiaları duymaya başladığımızdan bu yana daha çok kan ve gözyaşı akmıyor mu? 1991’deki Birinci Körfez Savaşı ile birlikte ilan edilen Yeni Dünya Düzeni’nin nasıl eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiren bir düzensizlik olduğunu biliyoruz artık bilmesine de, bu durumdan insanlığın nasıl çıkacağı henüz pek bilinemiyor. Bu noktada Marksizmin bir rolü olabilir mi? Geri dönmeyeceği zannedilen bu devrimci dünya görüşü dünyanın sürüklendiği bu bataklıktan çıkış için yol gösterici olabilir mi? Yeni Sol’un, Althusser’in ve analitik Marksizmin ele alındığı bu çalışmada söz konusu akımların Marksist geleneğin canlandırılması için sunduğu olanaklar tartışılıyor. Eğer gerçekten de Marksizmin bir daha canlanma olanağı yoksa geride kalan on yıla bakarak önümüzdeki on yıllarda bizi daha iyi bir dünyanın beklemekte olduğunu söyleyemeyiz. Eğer Mare’ın düşünceleri yeniden güç ve itibar kazanmayacaksa politik hayal gücünün hayli tükeneceğini, insanlığın ilerleme düşüncesinin çok zayıflayacağını, insan eyleminin daha radikal bir tarzda örgütlenme inancının çok ağır bir darbe yiyeceğini söyleyebiliriz. Yaşamı daha iyiye doğru köklü bir biçimde değiştirmeyi öngören ideallerden vazgeçmemek ve onları politikanın gündemine taşımak gerekiyor. Bu bağlamda bütünlüklü ve tutarlı bir proje sunan Marksizmin geleceği ile insanlığın geleceği arasındaki bağ ise her geçen gün daha fazla idrak ediliyor...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 230
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2004
₺11,80
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 262
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺9,72
Tükendi
Çocuklar oyunu oyun olsun diye oynamazlar. Oyun ile hem ruh, hem beden kendini ifade etme imkanı bulur. Çocukların ifade şekillerini çözümleyebilirsek, hata olarak kabul edilen davranışları bulup çıkarmak ve bunlardan kaçınmak mümkün olur. Eğer davranışlarınızı, tavırlarınızı bir de dışarıdan izlemek istiyorsanız çocuklarınızın oyununu seyredin. Aslında oldukça sadık bir ayna bulacaksınız. Her çocuğun getirdiği katılım özellikleri doğrultusunda ailedeki mevcut havayı soluduğu ve buna göre davranışlar sergilediği unutulmamalıdır.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 430
En / Boy : 27 / 15
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 6.2007
₺31,25
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 260
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2005
₺0,00 KDV Dahil
Tükendi

İster kadın ol, ister erkek ol, fark etmez. Önemli olan, insan olmaktır ve bir adım daha ileri gitmeye çalışmaktır.

İster inanın, ister inanmayın, eski çağlardaki kraliçeler, bu çağdaki kraliçelerden daha çokturlar.

İnsanın hızı ses hızını on kat geçti. Fakat bu hareket onu ilerleteceğine geriletmiştir.

Babaerkilliğin temeli ve okulu, anaerkilliktir.

Büyükannemiz tabiat zehirlenmiştir. İşte ona şifa olsun diye bu satırlar mersiye olarak yazıldı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 350
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2007
₺54,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺35,00
Tükendi

"Adab-ı Muaşeret=Yaşama Sanatı"

Görgü ve nezaket kurallarını bilmeniz ve uygulamanız sizi bir adım öne çıkaracak ve her biri sizi süsleyen mavi mavi boncuklar olarak kendini gösterecektir.

Sosyal davranış kurallarının temelinde görgü ve nezaket bulunmalıdır. Bu kurallar karşılıklı saygı ve anlayışa dayanır. Kimseyi umursamadan yaşamanın imkanı yoktur. Nezaket ve terbiyenin temelinde başkalarına iyilik edebilmek düşüncesi gizlidir.

Görgü, nezaket, zarafet, incelik ve kibarlığı bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş insanların, sosyal yaşamın her alanında daha başarılı oldukları ispatlanmış bir gerçektir.

“Asalet; boyda değil, soyda...
İncelik; belde değil, dilde...
Doğruluk; sözde değil, özde...
Güzellik; yüzde değil, yürekte olur!”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 172
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺105,00
Tükendi
Alwin W. Gouldner’e göre, toplumda yükselmekte olan "yeni" bir "sınıf" vardır. Bu "yeni sınıf", hem "teknik" entelijensiya"dan (mühendis ve teknisyenlerden) hem de "entelektüeller"den oluşmaktadır. Gouldner, bu yükselen "sınıf"ı, çağdaş toplumun en ilerici gücü olarak tanımlar. Bu "sınıf" kendisini rasyonalite, adalet, bilim ve modernleşme ile, dolayısıyla refah ve iktidarla özdeşleştirmektedir. Gouldner, değişimin motorunun, Marx’ın söylediği gibi proletarya değil, bu "yeni sınıf" olduğunu öne sürmektedir. -Nilüfer Göle- Kamu okullarının yaygınlaştırılmasıyla okur yazarlık oranı da artmaktadır. Bu durum karşısında, entelektüeller de sahip oldukları kapalı ve ayrıcalıklı piyasa konumlarını yitirmektedirler. Ağırlık, kendi gözlerindeki "yüksek" kültürleri ile aynı düzeyde olmayan saygı, itibar, gelir ve sosyal güçler arasında bir statü oransızlığı ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Entelektüellerin sosyal konumu, özellikle teknokratik ve endüstriyel toplumlarda, teknik entelijensiyanın kazandığı önem ölçüsünde zayıflatmakta ve marjinalleşmektedir. Entelektüeller, her yönden yabancılaşmış bir topluluk haline gelmektedir. Alwin W. Gouldner-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 11,5 / 18,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.1993
₺100,00
Tükendi

Çağdaş müslüman düşünürlerin ilginç bir temsilcisi olan Hasan Hanefi’nin elinizde bulunan bu çalışması, Dirasat İslamiyye (İslami İncelemeler) adlı kitabında yer alan, "Eski kültürümüzde insan niçin ihmal edildi?" ve "Eski kültürümüzde tarih niçin ihmal edildi?" başlıklı iki incelemesi ile Marinus van den Boom’un "Devrimci Bir Düşünür: Hasan Hanefi" adlı incelemesinden oluşuyor. Hasan Hanefi’nin bu çalışmasında insan ve tarih konularını ele alışı, müslümanların bilim alanındaki ilerleme ve belirlemelerini farklı ve eleştirel bir okumadır. Yazar, insan ve tarih konularının, İslam uygarlık tarihi içinde gelişen bilimler tarafından parçacı yaklaşımla ele alındığını, bütünlükten uzak bu tür yaklaşımların yetersizliklerini belirtmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, insan ve tarih bağlamında bilimlerin gözden geçirilişi olarak okunabilir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 102
En / Boy : 14,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2000
₺70,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺7,50
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 15,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺23,52
Tükendi

Bu yapıt, dil ile kültür arasındaki bağlantıyı araştıran ve sistemli bir dil felsefesini kuran filozof Wilhelm von Humboldt üzerine Türkçe’de bu denli kapsamlı bir biçimde gerçekleştirilmiş tek araştırmadır. Humboldt dilin düşünceyi yaratan bir etkinlik olduğunu öne sürmüş ve dili insan tarihinin başlıca yaratıcı güçlerinden biri olarak görmüştür. Ona göre dille yaşam, dille tarih ayrılmaz kavramlardır. Dilde bulunan "yaratıcı ilke" dille birlikte düşünceyi de geliştirir. Bu ilkenin durması, dildeki kültür başarılarının da durması demektir. Bu kitapta Humboldt’un çeşitli ulusların dillerini ve kültürlerini inceleyen araştırmaları, özellikle dil-düşünme, dil-tarih, dil-kültür bağlamı içinde ele alınmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺29,40
Tükendi
Olağanüstü bir kültürel zenginliğe sahip olan Türkiye coğrafyasında kendisini farklı inanç şemsiyeleri altında tanımlayan topluluklar yaşıyor: Sünni veya Alevi Türkler Kürtler, Zazalar Yahudiler Ortodoks veya Katolik Ermeniler Ortodoks Rumlar Nusayriler Ortodoks veya Katolik Süryaniler Keldaniler Yezidiler ve diğerleri... Bütün bu inanç gruplarının farklı (dini) bayramları ve özel günleri var. Farklı ama aynı kaynaktan gelmiş gibi inanılmaz benzer ve kardeş bayramlar bunlar! "Kardeş Bayramlar" kitabı, bu ülkede birlikte yaşamış/yaşayan kardeşleri birbirlerinin bayramlarından haberdar etmek için kaleme alındı. O bayramların anlamlarını, gündelik yaşamdaki kültürel yansımalarını aktarmak için! Kardeşin bayramını kardeşe emanet etmek için!
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺17,11
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 784
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺8,40
Tükendi
Hasan Bülent Kahraman, 1957 yılında Kars’ta doğdu. Gazi, Orta Doğu Teknik ve Hacettepe Üniversitelerinde okudu. İnşaat Mühendisi oldu. Ekonomi alanında bilim uzmanlığı derecesi aldı. Sanat toplumbilimi ve felsefesi çalıştı. Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde sanat felsefesi ve estetik konularında düzenlenen seminer ve çalışmalara katıldı. Siyaset Bilim doktorası yaptı. Şimdi Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi ve Radikal gazetesi yazarı. Kitaplar: Beyazlar Kirli (eleştirmeler, 1989), Bir Sürekli Cehennem (eleştiri yazıları, 1990), Yeni Bir Sosyal Demokrasi İçin (yeni tezler, 1991), Sosyal Demokrasi, Türkiye ve Partileri (1993), Sağ, Türkiye ve Partileri (1995), Yahya Kemal Rimbaud’yu Okudu mu? (1997), Türk Şiiri, Modernizm, Şiir (2000), Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri (2002), Sosyal Demokrasiyi Düşünmek ve Türkiye Pratiği (2002). "Bu kitaba ‘Cam Odada Oturmak’ adını verdim. Sadece olup biten her şeyi gördüğümü, görmeye çalıştığımı belirtmek için değil; kendimi de bütün hallerimle, bütün mahremiyetimle göstermeye çabaladığım için. Bunun en önemli nedeni, saydamlıkla yazı arasındaki ilişki. Bütün bu yazıları yazarken hep o soruya yanıt arıyordum aslında: yazı gösterir mi, saklar mı? Ben, yanıtın bakan gözde olduğunu sanıyorum."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺1,56
Tükendi
Farktı düşüncelere, farklı inançlara, farklı dünya görüşlerine sahibiz. Hepimizin başka başka "olmazsa olmaz’ları, tartışılmasından bile korktuğu "kesin doğru’ları, ötesine geçilemeyecek "kırmızı çizgiLeri" var. Peki ya üzerinde anlaştığımız "Ortak Payda"mız?
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 10 / 13,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺0,78
Tükendi

Pozitif bilimler arasında her zaman saygın bir yere sahip olan sosyoloji, zaman içinde dallanıp budaklanarak önemini her geçen gün daha da artırmıştır. Elinizdeki kitap bu çok önemli bilim dalının geçirdiği evrimlere dair küçük bir giriş niteliğinde. Sosyolojinin tarihi eskiçağdan Rönesans’a, rasyonel bir sosyoloji kavramının doğuşundan iyimser öğretilere, tarih felsefesinden romantik yazgıcılığa, psikoloji okulundan dinamik sosyolojiye dek uzanan pek çok alana yayılmış, neredeyse uçsuz bucaksız bir bilgiler deryası halini almıştır.

Sosyolojinin doğuşundan itibaren gösterdiği gelişimdeki önemli isimler, ulaşılan kavşak noktaları, merak eden okurları daha derin araştırmalara yöneltecek küçük küçük ipuçları, Cemal Süreya’nın özenli çevirisiyle kısa kısa, ama son derece anlaşılır biçimde aktarılıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 127
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2016
₺12,60
Tükendi

Kapadokya’ya yerleştiğim günden itibaren nasıl olup da benim bu topraklarda neredeyse bin yıldan bu yana yaşayan atalarımın bölge hakkında bir tek kitap bile yazmamış olduğunu düşündüm. Bu fikir beni, en azından iyi bildiğim ve bölgede binlerce yıldır var olduğunu okuduğum şarap kültürü konusunda bir kitap yazmak konusunda teşvik etti. Buradaki ana amacım, geçmişi yazarak tarihe bir not düşmek oldu.

Bu kitap, insanoğlunun neredeyse yerleşik hayata geçtiği günden itibaren onun yoldaşı olan üzüm ve şarabın tarihini, dolayısıyla uygarlığın tarihini anlatmak amacıyla yazıldı. Özellikle geniş anlamda Hitit başkenti Hattuşaş’a kadar uzanan bir coğrafyayı kapsayan Kapadokya da bu kültürün neredeyse 5000 yıldan bu yana var olduğu bir bölge olarak bu zenginliği okurlarla paylaşmamı sağladı ve bu kadim tarih bizi şarap ve bağcılık tarihi açısından Kapadokya’nın, yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da en eski bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle karşı karşıya getirdi.

Büyüleci Periler Diyarı’nın ve baştan çıkarıcı şarabın 5000 yıllık öyküsü

Kapadokya şarapçılığının dünü ve bugünü üzerine yazılmış ilk rehber kitap Kapakdokya Şarap Haritası ile birlikte İngilizce olarak Murat Yankı tarafından kaleme alındı.

Şarap ve bağcılık uzmanı, tercüman rehber Murat Yankı, insanoğlunun neredeyse yerleşik hayata geçtiği günden itibaren onun yoldaşı olan üzüm ve şarabın tarihini, dolayısıyla uygarlığın da tarihini anlatıyor.

“Cappadocian Wines”, şarap ve bağcılık tarihi açısından, yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da en eski bölgelerinden biri olan Kapadokya ve Kapadokya şarapçılığı hakkında yazılmış ilk kitap olma özelliğini taşıyor.

Murat Yankı, Kapadokya’nın 5000 yıllık tarihinden günümüze kadar yaptığı yolculukta şarap ve uygarlığın gelişimini profesyonel rehberlik deneyimiyle anlatıyor. Şarabın yanı sıra Kapadokya mutfağı, peynir kültürü, yerel şarap üreticileri ve şarap turizmini her açıdan işleyen kitabın ekinde meraklılar için şarap kitapları için bir ilk olan Kapadokya Şarap Haritası da bulunuyor.

Şarabı ve Kapadokya şarapçılığını tanımak isteyen herkesin merakla okuyacağı bir rehber kitap.


Murat Yanki, professional tourist guide, sommelier and wine expert, tells about the history of wine in Cappadocia; history of wine that also means history of civilization.

‘Cappadocian wines’ is the first book written about a region that is not only oldest in Turkey but also one of the oldest of the World for the production of wine.
Murat Yankı writes about the development of wine and civilization along 5000 year old historical journey of Cappadocia through the eyes of an experienced tourist guide. The book informs the reader on the culinary culture of the region, its local cheeses, how to pair local food with regional wines, local producers. It is also unique as the first wine book ever presented with a historical wine map prepared by the writer of the book.

A book that every one who wants to know about the wines of Capapdocia and the viticultural history of this amazing region.


Basım Dili : İngilizce
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 12,5 / 23
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 2.2014
₺75,00
Tükendi

İngiliz Marksist toplumbilimci Thomas Burton Bottomore, Toplumbilim kitabında insan, toplum, toplumsal değişim ve tarihin oluşumunda insanın yeri gibi temel sosyolojik sorunları ele alıyor. Bu konulardaki görüşlerini tek bir pencereden değil; toplumdaki eşitsizliği, toplumun en önemli yerlerine en nitelikli kimseleri getirebilmek için farkında bile olmaksızın başvurduğu bir araç sayan Fonksiyonalistlerin ve de toplumsal olguların toplumdaki sınıflar arasındaki çelişkiler açısından yorumlanması gerektiğini savunan Marksistlerin görüşlerini kıyaslayarak, sorgulayarak ve eleştirerek daha geniş bir bakış açısıyla irdeliyor.

Toplumbilim konusunda bu kadar farklı görüşü destekleyen zengin kaynaklar ve yaptığı yorumlarla alanındaki en iyi eserlerden biri olan Toplumbilim, toplumsal sorunlar ve çağdaş toplumbilim üzerine geniş bilgi edinmeye hazırlananlar için en temel başvuru kitabıdır.

“Bottomore’un  Toplumbilim’ini seçmemizin nedeni, çoğu Batılı sosyal bilimcinin içinde bulunduğu ‘çıkmazlar’ açısından, bu çalışmanın en az kusurlu olanların başında gelmesi; ayrıca her sorunu tarihsel boyutu içinde ele alması ve çok zengin bir biçimde her görüşe yer verip bunlar arasında açıksözlülükle ayrıntılı karşılaştırmalar yapmakta oluşudur.”

- Ünsal Oskay


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 456
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2015
₺184,80
1 2 >

Sosyoloji Kitapları

Sosyoloji ile İlgili Kitaplar

Sosyoloji kısaca toplum bilimi olarak tanımlanmaktadır. Toplumların geçmişi, yaşayışları insanın toplum ile olan ilişkilerini ele alan bir bilim dalıdır. Sosyoloji kitapları ise sosyolojinin temel kavramlarını konu edinen edebi türlerdir. Toplum dinamik bir yapıya sahiptir. Sürekli gelişim ve değişim içinde var oluşunu sürdürmektedir. Bu değişimler ise sosyoloji alanının kapsamını genişletmektedir. Zaman içinde dünya üzerinde yaşayan toplumların hangi dönemlerden geçtiği, hangi durumlarla mücadele ettiği ünlü sosyologlar tarafından kaleme alınmıştır. Bu eserler toplumlara ışık tutacak nitelikte olan bilimsel verilerin de yer aldığı önemli eserlerdir. 

Sosyoloji kitapları tarihsel süreç içerisinde yazılmış, geniş içeriklere sahip kitaplardır. Toplumun tarihsel süreç içerisinde nasıl değişime uğradığı ve insan ilişkilerinin toplumsal etkilerini ele alan konuları okurların dikkatini çekmektedir. Sosyoloji ile ilgili kitaplar aynı zamanda üniversitelerde ders kitabı niteliğinde okutulan akademik kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu alanda yazılmış kitaplar çeşitli toplum bilimciler tarafından okurlara sunulmuştur. Her biri sosyolojinin farklı alanlarına değinen ünlü sosyologlar, yazmış oldukları kitaplar ile geniş kitlelere ulaşmışlardır. Hem yazıldığı dönem hem de günümüzde faydalanılan bu kaynaklar politikacılara, yöneticilere, iş yeri sahiplerine fayda sağlamaktadır. 

Sosyoloji okuma kitapları, toplumsal eşitsizliği, toplumsal sınıfları, demografik yapı gibi konuları ele almaktadır. Bireysellikten uzak bir bilim dalı olan sosyoloji toplumsal sorunlarla ilgilenmesi açısından da ortak değerleri kapsamaktadır. Aynı şekilde sosyoloji ile ilgili kitaplar, olması gerekenle değil olanla ilgilendiği için objektif kaynaklar arasında yer almaktadır. Dünya çapında sosyoloji alanının gelişmesi bakımından birçok sosyolog sayısız eser ortaya koymuştur. Bu eserler içerisinde yer alan bilimsel bilgilerin yer aldığı akademik kaynaklar insanlık tarihine ışık tutmaktadır. Bunun yanı sıra sosyolojik romanlar olarak yazılmış toplumsal sorunları ele alan olay kurgusun sahip eserlerde edebiyat alanında geniş okuyucu kitlelerine ulaşmıştır.  

Ünlü Sosyolog Kitapları

Sosyoloji bilimin babası olarak kabul edilen Auguste Comte, bu alanda gösterilebilecek en ünlü sosyologdur. Bu alanda yazmış olduğu kaynaklar diğer ünlü sosyologlar için esin kaynağı olmuştur. Türk ve Dünya edebiyatında toplum bilimi kitabı olarak yazılmış birçok eser bulunmaktadır. Bu eserler arasında anlatımı sade, kolay anlaşılır olanlar okurlar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Çünkü sosyoloji bir bilim dalı olduğu için yazılmış bazı eserlerde akademik dil kullanılmaktadır. Bu da kitapseverlerin çabuk sıkılmasını ya da kitabı yarım bırakmasına neden olmaktadır. Sosyoloji okumaları için anlatımın açık ve anlaşılır olması son derece önemlidir. Bu anlamda yazılmış ünlü sosyolog kitapları şu şekilde sıralanabilir: 

  • Sosyoloji Yazıları – Max Weber
  • Sosyoloji ve Felsefe – Emile Durkheim
  • Sosyoloji – Anthony Giddens
  • Sosyolojik Tahayyül – C. W. Mills
  • Dünya görüşü ve İdeoloji – Ali Şeriati
  • Okulsuz Toplum – Ivan Illich
  • Bu Ülke – Cemil Meriç
  • Komünist Manifesto – Karl Marx ve Friedrich Engels
  • Sosyoloji Tarihi – Nurettin Şazi Kösemihal
  • İntihar – Emile Durkheim
  • Sosyoloji Notları – Cemil Meriç
  • Değişen Dünyada Sosyoloji – Veysel Bozkurt
  • Türk Medeniyeti Tarihi – Ziya Gökalp
  • Tek Boyutlu İnsan – Herbert Marcuse
  • Mukaddime – İbn-i Haldun
  • Sosyolojik Düşünmek – Zygmunt Bauman

En İyi Sosyoloji Kitapları

Sosyoloji kitapları, sosyoloji bilimin geniş içeriği arasından seçilmiş temaları ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Bu alanda yazılmış kitaplar diğer bilim dalları ile ilişkilendirilerek ele alınmaktadır. Siyasal sosyoloji kitapları bu anlamda devlet yöneticilerine, doğru yönetimin nasıl gerçekleşmesi konusunda bilgi vermektedir. Geçmiş toplumlardan örnek verilerek açıklanan konular gelecek nesillere ışık kaynağı oluşturmaktadır. Bu alanda yazılmış en iyi sosyoloji kitapları:

  • 21. Yüzyıl İçin 21 Ders – Yuval Noah Harari
  • Sosyoloji Tarihi – Claude Giraud
  • Kitle Psikolojisi ve Ego Analizi – Sigmund Freud
  • Kültür ve Toplum – Raymond Williams
  • Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu – Erving Goffman
  • Tüfek, Mikrop, Çelik – Jared Diamond
  • 1984 – George Orwell
  • Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla – Leo Huberman
  • Toplumun McDonaldlaştırılması – George Ritzer
  • Karakter Aşınması – Richard Sennett
  • Şeffaflık Toplumu – Byung Chul Han
  • Retrotopya – Zygmunt Bauman

En Çok Okunan Sosyoloji Kitapları

Sosyoloji için okunması gereken kitaplar başlangıçta temel kavramlarla başlamaktadır. Sosyolojik terimlerin tam ve düzgün bir şekilde öğrenilmesi, yazılmış sosyoloji kitaplarının daha iyi kavranmasına olanak sunmaktadır.   Sosyolojiye yeni başlayanlar için kitap önerileri ise Dünya edebiyatında bu alanda yazılmış önemli eserleri içermektedir. Roman şeklinde yazılmış ve okurlarına belirli bir olay üzerinden toplum hakkında bilgi veren kitaplar çok satan sosyoloji kitapları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu da kitabın daha çok kişi tarafından görülmesini ve okunmasına imkân sunmaktadır. Okunması gereken sosyoloji kitapları ve içerikleri: 

  • İntihar – Emile Durkheim: Emile Durkheim tarafından kaleme alınmış bir sosyoloji okuma kitabı olarak ilgi görmektedir. İntihar kavramı ve intiharın nedenleri, toplumla ilişkisi üzerine yazılmış sosyoloji okumaları arasında yer alan önemli bir eserdir. 
  • Bu Ülke- Cemil Meriç: Türk Edebiyatında sosyoloji alanında ilk akla gelen yazarlardan biri de Cemil Meriç’tir. En iyi sosyoloji kitapları arasında yer alan Bu Ülke kitabında Türk İnsanının toplum yapısını, doğu ve batı ideolojisini, ayrımları sosyolojik açıdan ele almıştır. 
  • Tüketim Toplumu – Jean Baudrillard: Geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmuş önemli bir eserdir. Geçmişte İnsanlar günümüzde tükettiği şeyleri tüketiyor muydu, gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçları tüketim çılgınlığında olduğunu anlatmaktadır. Toplumsal açıdan tüketimin insana prestij kazandırdığı düşüncesi üzerine yazılmış sosyoloji için okunması gereken kitaplar arasındadır. 
  • Özgürlükten Kaçış – Erich Fromm: İnsanların özgürce yaşamanın sorumluluklarını alamadıkları takdirde belirli otoritelerce yönetilmek zorunda kalmaları üzerine yazılmıştır. Modern toplumların şekillenmesini ve toplumların nasıl otoritelerce yönetildiğini analiz etmektedir. 
  • Şarkiyatçılık – Edward Said: Kitap Batı toplumlarının gözüyle doğu toplumlarını anlatmaktadır. Batı toplumunun bakış açısı üzerine kurulu anlatımı ile okurlarını etkilemiştir. 
  • Vitrinde Yaşamak – Nurdan Gürbilek: Eser Türk toplumunun yaşamını, kültürel özelliklerini anlatmaktadır. 1980'lerde Türkiye’de yaşanan gelişim ve değişim üzerine yazılmış, okurlarına darbe sonrası hayat hakkında bilgi vermektedir. 
  • Sosyoloji – Anthony Giddens: Sosyolojiye giriş kitap önerileri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Sosyoloji bilimine dair her türlü bilgi bu eser içerisinde kolaylıkla bulunabilmektedir. 

Sosyoloji Tarihi Kitapları

Sosyoloji tarihi kitap olarak geçmiş yüzyıllarda yazılmış birçok eser bulunmaktadır. Sosyolojinin nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği ve geleceği nasıl etkileyeceği üzerine yazılmıştır. Bu kitaplar, insanların yaşamına yön vermesi ve yaşanılan olaylardan ders çıkarılması bakımından önemlidir. Günümüzde ünlü sosyologlar bu alanda yazmış olduğu kitaplar dünya tarihine yön veren olayları konu edinmektedir. Toplumların yaşam tarzını, değişimlerini konu alan sosyoloji okuma kitapları bireylerin yaşamları ve toplumsal gidişatın yolunu göstermektedir. 

Sosyoloji ile ilgili kitaplar sayesinde okurlar toplumsal konular hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Sadece akademik değil güncel bilgilerin önemi bu kitaplar aracılığı ile okurlara hissettirmektedir. Türk sosyoloji tarihi kitapları arasında en önemlisi Türk Sosyoloji Tarihi – Bayram Kaçmazoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Türk sosyolojisinin her adımını ayrıntılı olarak ele alan bu kitap oldukça bilgilendirici içeriğe sahiptir.

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı