Bu kitap, yüzlerce değil binlerce defa yazılmış bir konuyu ele alırken, Osmanlı mimarisini bu kez Sinan’ın kişilik ekseni çevresinde yoğunlaştırmaktadır. Büyük ustanın adı etrafında örülen öykünün, sadece kitap sayfalarında okunabilecek bir şey olmadığını, yapı taşlarına dokunabildiğimiz ölçüde onunla yoğun bir bağlantıya geçebileceğimizi anlatmaktadır.
XII. yüzyılda Selçuklular Yakındoğu’ya ininceye kadar, başlıca kültür merkezleri durumlarını korudu, XIII. yüzyılda Anadolu’daki gelişmeler, figür zenginliği bakımından İran ve Arap ülkelerindeki merkezlere göre farklıydı. Görkemli Osmanlı hâkimiyeti geniş bir coğrafyaya yayılırken, Osmanlı mimar ve sanatçıları, Selçuklu eserlerine göre oldukça farklı bir kimlik geliştirdi. Mimarideki yeni stil, esas olarak Sinan tarafından ortaya konmuştu. Bu sanat, temalar ve motifleri açısından İslâm dünyasının sanat çevrelerinden hızla farklılaştı.Bunlara ek olarak, resim, heykel, şekil, motif ve süsleme adına her ne çizildiyse tümü için geçerli olmak üzere şunları söyleyebiliriz: Her yerde olanın hareket etmesine gerek olmadığı gibi, herhangi bir şeye benzemediğinden resminin yapılması da mümkün değildir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.