Bu kitap, öyküsünü susanlar için yazılmıştır.

Sevilmemiş, acı çekmiş, acısını anlatmamış, anlatamamış,

anlaşılmamış bütün çocuklara adanmıştır.

Deniz’in ikizi Yeter, ilk aşkı ve kocası Nile ve rahmetli annesinin kuması Leyla… Deniz, acılarla ve birbirinden travmatik olaylarla dolu hayatını anlattığı kitabında bu üçlünün hikâyesine üstünkörü değinmişti. “Hikâyeyi anlatanın anlatmayana haksızlık yapması hep bakiydi. Sadece anlatılan hikâyeler bilindi, susanların hikâyeleri sır olarak kaldı.”

Oysa bir de yaşam öykülerinin zifiri karanlık taraflarını kendileri dile getirebilselerdi…

Yoğun ilgi ile karşılanan Adımı Deniz Koydular kitabı ile aile içi şiddet, cinsel istismar ve ağır yoksulluk gibi görmezden gelinen ve hasıraltı edilen tüm acıları ortaya döken Demet Cengiz, ilk romanından kopup gelen karakterlerin bilinmeyen yönlerini, kilitli kapılar ardında kalmış sırlarını ve çarpıcı hayat hikâyelerini, yine oldukça etkileyici bir dille İçimde Yanan Nehir’de anlatıyor.

“Bazı aileler parçalanmış bile değildir çünkü herhangi bir şeyin parçalanması için önce yekpare olması gerekir. Daha önce asla bir arada olmamış bir şey nasıl parçalansın?”

Demet Cengiz’in büyülü kalemiyle hayat bulan İçimde Yanan Nehir, Ayazağa’nın yoksulluk kokan ara sokaklarında varoluş mücadelesi veren Yeter’in ve duygu duvarlarıyla parçalanmış geniş bir aileye doğan Nile’ın ‘sevgisizlik’ temalı yaşam öyküsünü ele alıyor. Kimi zaman yüceltilen ‘aile’ kurumunun mahvolmanın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor.

 

Yayın Direktörü : Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım Aslı Varol

Arka kapak fotoğraf Tamer Yılmaz

Sayfa Sayısı 160

Ebat 13,7x21,5

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

₺63,00
₺74,90

 

Geçmişin, bir urgan gibi dolanmışsa boynuna, kaderinden ne kadar kaçabilirsin? Selim çok çabalasa da kaçamıyor kaderinden. Yeşil hortumun kanlı izleri bedenini aşıp ruhuna işlemiş bir kere. Yine de bir umut, çıkıyor yola, her şeyi unutup sil baştan başlamak istiyor hayata. İçinde uyuyan canavarı fark etmeden usulca yaşıyor. Ta ki onu görene kadar… Yaralarından tanıyorlar birbirlerini; iyileştiririz sanıyorlar, fakat bunun ölümcül bir tedavi olduğunu fark etmiyorlar. Selim çocukluk travmalarını Gizem’in yaralarını sararak atlatacağını sanırken çıkması imkânsız bir girdabın içine çekiliyor. Önce içsesinde şeytanı duyuyor, sonra yüzünde cehennemi görüyor. Artık bir şeyleri değiştirmek için çok geç. Öyle ya bu öfke ona aile yadigârı. Uzun Zaman Önce geçmişinden yaralı bir adamın ve onun uç noktalarda gezinen zehirli aşkının romanı. Sonu baştan yazılmış trajik bir hikâye.

--------------------------

Zekeriya Çetin 1978 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde doğdu. Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2001 yılında mezun oldu. 20 yıldır İstanbul’da avukatlık ve arabuluculuk yapmakta.

--------------------------

Yayın Direktörü:Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Son Okuma: Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 160

Ebat: 13,5x19,5

₺69,30

 

Kurtuluş Savaşı’nın en şiddetli günleri… Sorun kısıtlı mühimmat. Cephede işgalciler, içeride düşmanın işbirlikçileriyle mücadele eden Mustafa Kemal, milletlerarası siyaset arenasında ustaca bir hamleyle Sovyetler’i mühimmat yardımına ikna eder. Ancak bu yardımlar, düşman donanmasının kol gezdiği Kara-deniz’i geçip Anadolu’ya nasıl getirilecekti? Korkusuz bir zabitin komuta ettiği yaşlı ama inatçı gümrük teknesi bir hayalet gemiye nasıl dönüşecekti? Cesur askerlerin ve civanmert Karadeniz uşaklarının gayretleriyle, kâh kendini batıran kâh yeniden yüzdüren efsane gemi savaşın kaderini nasıl etkileyecekti? Çok satanlar listesine Madalyasız ve Kayıp Sancak eserleriyle giren Mehmet Uluğtürkan, yeni tarihi romanı Rüsumat ile Milli Mücadele’nin az bilinen deniz cephesine heyecan dolu bir pencere açıyor…

₺70,70

Bazen olmasını çok isteriz... Bunun için dua eder, gözyaşı döker, hayatımızın tek amacı buymuş gibi yaşarız. Ama kader, kendimiz için en iyisi olduğunu düşündüğümüz ihtimali çok uzağımıza atarken, bambaşka sınavlarla buluşturur bizi. Leyla da tüm kalbiyle sevdiği adama kavuşacağı günleri beklerken bir gecede hem aşkını ve hayallerini hem de onu büyüten biriciğini kaybeder. Hangi acısına üzüleceğini şaşırmış, perişan halde düştüğü yollarda, bir daha mutlu olamayacağına inansa da hayatın ona bambaşka sürprizleri vardır. Aslında en çok istediğimiz şeyin bizim için en hayırlısı olmayabileceğini, eğer hayata ve kader planına güvenirsek hak ettiğimiz mutluluğa kavuşmanın çok daha kolay olacağını keşfeder Leyla. Yeter ki kendimizi akışa güvenle bırakalım ve inanmaktan asla vazgeçmeyelim. Çünkü yaşayan bilir ki tam da umudu kestiğimiz o karanlık günün ardındadır güneşin en aydınlık hali... Kendi ruhsal şifasını bulduktan sonra başka kırık kalpleri iyileştirme mücadelesine giren genç bir kadının aşk, dostluk, vefa ve iyilik dolu öyküsünde siz de kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

Özgür Aras

İletişim danışmanı Özgür Aras, müzik, televizyon ve sanat camiasında pek çok ünlüyle birlikte çeşitli projeler yürüttü. İstanbul gece hayatına yepyeni mekânlar kazandırdı. Ses getiren sosyal sorumluluk kampanyalarına imza attı. Meslekte 30 yılı deviren Aras, bu süreçte sayısız ödüle layık görüldü. Yazarın bugüne dek yayınlanan kitapları arasında Özgürce, Beynimden Herkes Geçti, İnsan Yaşarken Anlamaz, Sevilmek Hasretiyle Perişanım, Güzel Günler Zorlu Yollardan Geçer, Bizim Ünlülerin Halleri, Gitmek Gerek Bazen, Kapıda Aşk Var, Senin Adın Bir Marka, Mutlu Aşk da Var, Henüz Tanışmadık, Bazı Aşklar Yenik Başlar yer alır.

 

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 216

Ebat: 13,7x21,5

₺117,60
Depresyon, Hauntoloji ve Kayıp Gelecekler Üzerine Yazılar

“Sanki bizim için bugün yeryüzü ve doğanın esaslı bozulmasını hayal etmek geç dönem kapitalizmin yıkılışını hayal etmekten daha kolay; belki de bu hayal gücümüzdeki bir tür zayıflıktan kaynaklanıyor”

Fredric Jameson

“Kapitalist Gerçekçilik’in tüm ihtişamının ardından, Hayatımın Hayaletleri Mark Fisher’ın çığrından çıkmış bu zamanların, onların geçmiş, şimdiki ve gelecekteki tüm heyecan ve kırılmalarının içinden, tüm tayflarının ve hayaletlerinin arasından geçirecek en yüce ve güvenilir kaptanlık görevini teyit ediyor.”

David Peace

“Mark Fisher çağdaş dünyayı onun ıstıraplarını, deliliğini ve fazlalıklarını inceleyen hiçbir analiste benzemeyen şekilde anlıyor. Kızgınlıkla hareket etmekle birlikte mucizevi olarak, bureaksiyonun yerinde olduğu durumda da bunu kutlamayı asla unutmuyor. Çalışmasını heyecan verici, şaşırtıcı, ilgi çekici ve özellikle de kesinlikle çok önemli buluyorum; kendimize yarattığımız dünya onsuz eksik kalırdı.”

Niall Griffiths

“Hayatımın Hayaletleri Mark Fisher’ın dijital kapitalizmin etkin rejimi altında pop kültür, politika ve kişisel yaşam arasındaki bağlantıların en nüfuz edici kaşifi olduğunu teyit ediyor. Fisher’ın çalışmasının en hayranlık verici yönleri fikirlerini aktarma konusundaki adanmışlığının baskısını yansıtan berraklığı; popüler sanatın meydan okuma, aydınlatma ve iyileştirme gücüne dair yüksek beklentileri ve daha azıyla yetinmeyi kararlılıkla reddetmesidir.”

Simon Reynolds

“Modernistlerin ve geleceği kaçıran herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. ‘Hauntoloji’ olarak nitelendirilen fikirlerden oluşan sis bulutunu gerçekten anlaşılabilir kılan ilk kitap. Hayatımın Hayaletleri keyifli, ilerici ve heyecan verici.”

Bob Stanley


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

Hayat her zaman iyi gitmez. Maxwell Sim için de şimdi bu buhran zamanlarını yaşamanın vakti gibi. Evde, işte, sokakta insanın kendini sorgulamaya götüren depresyonu yeni maceraların da başlangıcı olabiliyor zaman zaman. ‘Yapılması gerekenler’ ile ‘daha zamanı gelmemişler’ denkleminde bir hesaplaşma derdi işleri daha da karmaşıklaştırıyor.

Bir şeylerin bittiği, yenilerinin başladığı yerde bir kaybolma ve bulma hikayesi. İleri giderken geçmişe yapılan yolculukta yön bulmak her zamankinden zor.

Klasik bir Jonathan Coe inceliğine sahip Maxwell Sim’in Aşırı Özel Hayatı ya da belki de hepimizin hayatı için bir kılavuz olan roman, karşılaşmaların ve insan derinliklerine yolculuğun nitelikli edebiyatı. Maxwell Sim içimizden birilerini hatta belki de bizi anlatıyor; tüm başarı ve başarısızlıklarımızın bir toplamı olarak.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺89,25

Kitabımı yazarken; düşümde Hatti ülkesinin güneyine inerek Kaldeilerin Ur şehrine vardığımda, az ötedeki denizi gördüm. Düşündüğümde; Nuh Tufanı’nda dalgaların nasıl kabarıp, dağları aşıp Harran eteklerine vardığına aklım ermemişti. Kendi kendime 'Kaldeileri Venüs uyarmış olmalıydı dedim; yoksa Kızıldeniz’e, Kenan’a, Mısır’a neden göç etsinlerdi? Mor ülkesi Kenan kıyılarına vardığımda ise Tyros adasını, karşımda beni beklerken buldum. Açıkta demirlemiş Fenike Yelkenlisi ise Palermo, oradan Marsilya, oradan İbiza adası yolculuğuna kalkmak üzereyken Fenikeli kaptan sanki beni tanır gibi gözbebeğinden içine çekiverdi ve onun ruhunda başlayan yolculuğum türlü kıvrımlar, eğriler, yaylar, kavisler çizerek ta kalbine kadar bağlandı. Hem yürüdüm hem de ne gördüm ve işittiysem Kaldea diliyle yazdım. Yazım hatalarımı Ba'al düzeltti, onun da eksikleri Melkart’ın eleğinden geçti. En nihayetinde, yazmam Marduk elindeydi.
Marduk, Babil’in en tepesinde bir Venüs’e, bir kitaba bakıyordu. "Omphalos" aklına takılmıştı. Bu sırada, müneccimlerinin 99 basamağı tırmanırken Marduk huzurunda ne söyleyecekleri hâlâ dillerinde yoktu. Onlardan biri, “Omphalos Gizemi’ni” İskenderiye Kütüphanesinde arayalım derken: bir diğeri de bulamazlarsa Efes Kütüphanesine gitmeyi, eğer orada da yoksa Memphis'teki Temenos'da gördüğü "........oğulları" yazmasına bakmayı ve eğer onda da yoksa GELECEKTE ARAMAYI teklif etti. Ağız birliğine vararak Venüs katına çıktılar...


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,10

Umut Atıl Demir, Türkiye’nin yakın tarihini, kendi çocukluğu, gençliği, yetişkinliği çerçevesinde ele alıyor, Hatay-Samandağ’da başlayan bir yolculuğa çıkarak, ailesini, sevdalarını, çevresini anlatıyor. Bir ülke, bir aile ve bir insanın öyküsü, “özlemek” kavramında hayat buluyor.

Özlemek, akıcı bir Türkçe ve samimi dille yazılmış bir ilk roman…

 “Babasını, sabaha karşı evlerinden götürmeye gelen polisler cemseyi bu elektrik direğinin altına park etmişlerdi. Saklambaç oynadıkları direğin altındaki cemseye babasını bindirdikleri sırada gözlerinden damlayan yaşlarla babasına el sallıyordu. Kızgın kızgın, hem direğe hem de kendisine el sallayamayan babasına bakıyordu. Sobelemişlerdi babasını, saklanmadığı halde. Üzerindeki muşambası bile haki yeşil olan cemse gözden kaybolduğu halde el sallamaya ve ağlamaya devam ediyordu.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 131
Ağırlık : 131
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,00

1953 yılında Mardin-Cizre’de doğan, idealist bir öğretmen olarak mesleğe başladığında yaşı maaş almaya yetmeyen Saadet Pesen, her anlamda mücadeleyle dolu yaşam öyküsünü aktarıyor, kızlarının isteğiyle yazdığı, torunlarına vereceği en değerli armağan olarak gördüğü kitabı “Sevda”da. Başı her zaman dik 1968 Kuşağı’nın üyesi olarak daha aydınlık bir Türkiye için giriştiği mücadelede yaşadıklarını, Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkışını, örgütlü siyasi mücadele deneyimlerini aktaran Pesen şöyle diyor: "Övünelim o zaman, o kuşağın bir bireyi olduğumuz için… ‘Asıl şans’ bu muydu yoksa?”


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 132
Ağırlık : 132
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Metafizik İstihbarat Üzerine Yazılmış İlk Roman

Baştan sona tatlı bir gerilimle, metafizik istihbaratın nasıl bir şey olduğunu da ilk defa bu kitap sayesinde öğrenmiş bulunuyorum. Yeri geldi tüylerim diken diken oldu, yeri geldi gülümsedim, irkildim, korktum, sevindim ve nihayet gizli orduların kahraman savaşçılarının hayatından bir enstantane görmenin mutluluğunu yaşadım. Bu heyecan dolu mutluluğu herkesin yaşamasını isterim.

Kenan Erçetingöz, Gazeteci/Yazar

Muhammed Gömük, derin devlet diye anılan ama her anıldığında zihinlerde büyük bir muamma olarak kalan esrarengiz kavramı usta kalemiyle somutlaştırarak çok önemli bir işe imza atmış. Bu kitap, bir edebiyat eseri olmasının ötesinde ciddi bir ifşaat belgesi olarak tüm kitaplıklarda yerini almalı.

Sinan Vardar, Turizmci/Yazar

Büyük Beyin Operasyonu (Big Brain Operation), mikro elektromanyetik dalgalarla zihin kontrolünü konu alan gerçek ve çok gizli bir operasyon olup ABD’nin NSA ve CIA gizli servislerince yürürlüğe konulmuş ancak varlığı kamuoyunda bilinmeyen çok özel bir Türk istihbarat biriminin ezber bozan yöntemleriyle akamete uğratılmıştır. Bu şanlı mücadeleyi ancak Muhammed Gömük gibi cesur bir yazar romanlaştırıp halka sunabilirdi. Teşekkürler...

İbrahim Çetin, Hukukçu/Yazar


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00

Bir zamanların yedi kıtada at koşturan devleti artık günden güne kaybediyordu kudretini öyle bir belaya duçar olmuştu ki tepeden tırnağa her hücresine sirayet etmiş durumda idi bu bela,

Dişi olan bir parçasını koparmanın fırsatını kolluyordu Direnenlerin karşı koymaya çalışanların hikayesini okuyacağız birlikte

Tüm olmazlara inat varlığını sürdüren dostluklara tanıklık edeceğiz

Olmasın diye içimizin içimizi yediği acı olayların oluşu yaş olacak gözümüzde

Kah dilimiz damağımız kuruyacak hayretten kah derin bir nefesle şenlenecek gönüllerimiz

Kadı Abdullah Efendi mi yoksa Demirci Ustası Levon Efendimi olmak isterdin eğer kader seni aynı sınava tabii tutsa

Tarihimizin birkaç adım gerisine küçük bir pencere açmak istedim

Bakmasını bilenlerden olma ümidi ile.......


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Her şey üç kelime ile başladı. Belki de Bulut Hanım sabırla yıllarca beklemişti. Hatırlanmak için hatırında kalanları bile unutmuş iken. Belki de elinde büyük bir poşetle gördüğünüz kişi Müfit amca idi. Ya da çalışma masasında aile fotoğrafı olan çerçevedeki sizdiniz. Her hikâye şekillenirken o üç kelime, kelimelerde saklı kalan hayatları da ortaya çıkardı. Merak ve keyifle okuyacağınızı umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

1999 yılı İran’da, Şah rejimi ve İslam Devrimi suçlamaları sonrası idam kararıyla babasını kaybeden Feride, 2001 yılında annesi Meryem Nasiri ile Türkiye’ye sığınır. Annesini de 23 Ekim 2011 yılı Van’da meydana gelen depremde kaybeder. Hayatının tamamen değiştiğini ve hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağının farkındadır. O yüzden kendi içine kapanan Feride, sığınacak bir liman aramaktadır ve o liman Turgut’tan başkası olmayacaktı.

Turgut da Feride gibi tüm ailesini Van depreminde kaybeden, kimi kimsesi kalmayan, yalnız başına yaşayan, sadece edebiyata sığınan ve orada teselli bulmaya çalışan, orada kendisine bir dünya kuran, sıradan bir köşe yazarı.

Birçok bölümünde gerçekliğin ele alındığı bu hikâye aslında hepimizin hikâyesinden birer alıntıdır, Feride ve Turgut’un hikâyesi gibi. Onların hikâyelerini okurken kendimizi sorgulayacağız. Ülkemizde dönem dönem hayatımızı etkileyen buhranlara tanıklık edeceğiz. Geçmişimizin geleceğimize nasıl bir etkisi olduğunu, geleceğimizi inşa ederken, geçmişimiz için daha neleri feda edeceğimize şahitlik edeceğiz. Mutluluk denen duygunun ne kadar zor kazanıldığını ve aynı zamanda ne kadar kolay kaybedildiği beraber göreceğiz. Belki birçoğumuzun hayatında iz bırakmış hadiseleri aynı satır aralarında bulacağız. Kısacası bu kitap, hepimizin hikâyesine eşlik edecek.

Yaşamak diyorlar şu geçen zamana, oysa tükeniyoruz...


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

“(İblis) dedi ki: «Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun neslini kendime bağlayacağım!» Allah Teâlâ buyurdu: «Git! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir. Size tam olarak uygun olan ceza budur. Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ/üzerlerine yürü; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaatlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vaat etmez. Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hükmün olmayacaktır.

(Onları) koruyucu olarak Rabbin kâfîdir.” (İsrâ 17/62-65)Bunun üzerine şeytan, öcünü almak için insanlara günahları süsleyeceğini, onları azdırmak için her türlü hileye başvuracağını ve onlara her yönden yaklaşmaya çalışacağını yeminle ifade etti: “Elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!” dedi. (A’râf 7/17).

“Şeytan insanın kurdudur. Tıpkı sürüden ayrılan koyunu kapan kurt gibi. Sakın gruplara bölünmeyin. Cemaatten, toplumdan ve mescitlerden ayrılmayın.” (Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59)

“De ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından ve vesveselerinden sana sığınırım! Onların yanıma gelmelerinden de sana sığınırım ey Rabbim!” (Mü’minûn 23/97-98)


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Ceren ve Burak'ın kalplerinin kapıları vakitsiz, aceleci bir şekilde hastane odasında çalındı. Burak otomobil çarpan Ceren'e yardım ederken kendi hayatını tamamladığını nereden bilecekti. Ceren'in telefonunu unutup evine getirmese hikâye burada bitecekti. Ama telefonda gördüğü ela gözlerdeki huzur hiç bir yerde yoktu. Aşk ümitsiz, boş bir anlarında gümbür gümbür girdi kalplerine. Burak, Suriye görevine giderken aklını, ruhunu, kalbini Ankara'da Ceren'e bırakıp gitti. Burak ve arkadaşlarının gizli görevleri, iki sevgilinin aşklarına gölge düşürmesin diye çok uğraştılar. Kalpler aşka gebeydi. Aşk engellere...

Bir gün yeşiller giyer çimen olursun.

Bir gün maviler giyer deniz olursun

Bir gün de Beyazlar giyer benim olursun


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

"Elinizden bırakamayacağınız bir genç kurgu, ilk aşkı, heyecanı, ihaneti ve tatlı atışmaları seveceksiniz. Ve bu kitabı okurken kendinizi bulacağınızı düşünüyorum ayrıca ruhunuza işleyeceğini iddia ediyorum.

Kemere doğru yaklaşınca boynu burnumun önünde idi. Parfüm kokusu yayılıyordu gözlerimi kapatıp o kokuya bir anlık kendimi bıraktım sonunda açtığında kafasını bana doğru çevirince göz göze, dudak dudağa, burun burunaydık. “Sıcak bastı ay!” diyerek üzerimden ittim. Ellerim ile kendime hava yaparken karşımda pişmiş kelle gibi pis pis sırıtıyordu.

“Ne sırıtıyorsun?”

“Sana sıcak mı bastı hadi itiraf et etkilendin dimi benden?”

“Senden ne etkileneceğim ya ben?” deyip onu orada bırakıp eve geçtim.”

On yedi yaşında olan Lina'nın babasının tayininden dolayı İzmir'den İstanbul'a taşınması ve orada Cem adlı bir çocuk ile tanışıp onunla ilk aşkını yaşayacak. Lina kalbini Cem'den koruyabilecek mi?

Keyifli okumalar…


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 130
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Hayatınızın dönüm noktası nedir diye sorsalar cevap verebilir misiniz? Hiç düşünmeden, direkt yanıtlayabilir misiniz? Ben yanıtlarım.

Hiç tanımadığım bir çocuğun ölümü tüm hayatımı etkiledi, durduramadım. Ama hala, bütün bu olanlara rağmen merak etmeden duramıyorum, o hiç tanımadığım çocuk neden odamda kendini öldürdü?


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 68
Ağırlık : 68
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“Birçok insan ‘gök kubbemiz’i kaybettiğimizin henüz farkında bile değilken yolculuğumuzun ilk adımı olarak ‘Nerede yitirdik, nasıl bulacağız?’ sorusunu sormak çok önemli. Genellikle büyük gelenekler gücünü yitirdiğinde iki şey olur: Ya soru sormayı unuturlar ya da asıl soruları atlayıp tali meselelerde kaybolurlar. Bir medeniyet gerçek soruları sormayı bırakıp tali meselelerle oyalanıyorsa artık kendisini de kaybetmeye başlıyor demektir. Etrafına inşa edilen, kendine yabancı, başka birine ait ve suni bir yapının farkında bile değildir.”

Elinizdeki kitap İbrahim Kalın’ın 2021 yılında katıldığı on iki bölümlük Kendi Gökkubbemiz programında anlattıkları ile bugüne kadar çeşitli dergilere verdiği bir dizi söyleşiden oluşuyor. Titiz bir yayıma hazırlık sürecinden sonra yazar tarafından düzenlenerek genişletilen bu çalışma, okuyucusunu gerçek soruların etraflıca konuşulduğu bir yolculuğa davet ediyor. Elbette yan yollara sapılıyor, detaylara giriliyor, parantezler açılıyor ama vurgulanan hep kendi gök kubbemizin idrakine varmamız oluyor. Gök Kubbenin Altında’yı okurken siyaset ve felsefe eserleri kaleme alan, müzik, spor ve fotoğrafla ilgilenen bir entelektüel olarak İbrahim Kalın’ın farklı disiplinleri nasıl bir araya getirdiğine dair çocukluğundan günümüze pek çok hatırasına ve değerli tecrübelerine şahit olacak, kendinizi uzun soluklu bir sohbetin içinde bulacaksınız


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Eğer kişi, olayları başlangıçtaki sebeplerle değil de sonrasındaki heyecanla değerlendirirse sevginin gücü yanlış anlaşılır; bundan önce yaşanan hayal kırıklıkları, kalbin o kara boşluğunda büyük yalnızlık alanları oluşturur. Henüz yaşanmamış ağır duygular burada bekler ve bunu hak ettiğine inanılan ilk kişiye kollarını açarak koşar.


Basım Ayı/Yılı : 9/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 9 / 15
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,00
Bir Wallstreet Hikayesi

Bartleby Washington'daki Sahipsiz Mektuplar Bürosu'nda küçük bir memurmuş. Yönetimde değişiklik olunca birdenbire işten çıkarılmış. Bu söylentiyi düşündüğümde içimi kaplayan hissiyatı ifade etmem zor. Sahipsiz mektuplar! Kulağa “ölü insanlar” gibi gelmiyor mu? Tabiatının ve talihsizliğinin sonucu olarak kasvet yüklü bir umutsuzluğa meyletmiş bir adam tasavvur edin. Durumunu daha beter hale getirmek için sahipsiz mektuplarla uğraşmaktan ve onları yakılmak üzere tasnif etmekten daha uygun bir iş var mıdır? Her yıl bu mektuplardan araba dolusu yakılır. Solgun çehreli kâtip bazen katlanmış kâğıtların arasında bir yüzük bulur ama onu takacak parmak belki mezarda çürümektedir ya da Hızır gibi yetişsin diye gönderilmiş bir banknot ama ihtiyacını karşılayacağı kimse artık ne yemek yiyordur ne de acıkıyordur. Yeis içinde ölenlere teselli, umutsuzluk içinde ölenlere umut, dermansız dertlerin pençesinde ölenlere iyi havadisler dolu mektuplar... Hayatın hengâmesi içinde bu mektuplar, aceleyle ölüme koşarlar. Ah Bartleby! Ah insanlık!


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 9 / 15
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 1
₺40,50

‘‘Gün, henüz aymamıştı. Ayıklanan bulutların arasından kendini gösteren dolunay, köye duru bir aydınlık yayıyordu. Etrafta belli belirsiz duyulan gece kuşlarından başka hiçbir ses yoktu. Tabiat derin bir uykuda gibiydi.’’
(…)
‘‘Bahar, kendini iyice hissettirmişti. Güneş yine parlıyor, yeryüzünü ısıtıyordu. İlkbaharın geldiğini gören karayemiş ağacının yaprakları, koyu yeşil bir renk almış; gövdesi güçlenmişti. Dalına yaprağına su yürümüştü. Gökyüzünün maviliğinin yansıdığı dere, eriyen kar sularının da coşkusuyla şırıl şırıl akıyor; ince kanallarla kıvrıla kıvrıla ilerleyerek köklerini beslediği çınarı selamlıyordu. Derenin şırıltısıyla kuşların iç ferahlatan cıvıltısı, yaprakları okşayan rüzgârın şarkısına eşlik ediyordu.’’

Dalında Bir Düş Gördüm, 1967-1992 yılları arasında Trabzon’un küçük bir köyünde geçen bir hayat hikâyesini anlatıyor. Kitabın ana karakteri Yusuf’un yaşamı anlatılırken dönemin köy hayatı, gelenek görenekleri ve coğrafi özelliklerine değiniliyor. Toprak ve Yusuf’un hayatlarını birleştirmeleri ve çocukları etrafında şekillenen romanda yöresel tabirlere, deyişlere, alıntılara sıkça yer veriliyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 268
Ağırlık : 268
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,00

İnsan neden doğar? Nedir bu “mucizevi” olayın amacı? Soru varsa
şayet, amaç da vardır. Merak varsa yaşam vardır. Merak bitti mi ne
yaşam kalır ne de amaç. Ve hepsinin zaman denilen amansız bir
düşmanı vardır.
Bir pansiyon odası. Dağınık kıyafetler, kirli çarşaflar. Polisler,
çekilmiş şeritler. İçi su dolu bir küvet. Bir kadın kolu. Ve sevdiği
adamın sudan şişmiş suratı...
Toplumsal dayatmalarla kendi özgürlüğü arasında sıkışıp kalmış,
otuzlu yaşlarının sonlarındaki Melis’in hayatı, o pansiyon odasına
girmesiyle değişiyor. Şehir hayatının ve geçmişinin keşmekeşinden
kaçmışken kendini beklenmedik olayların içinde buluyor. Olaylar
katman katman belleğine açılıyor, bilinçaltının saklı köşeleri tek tek
aydınlanıyor. Bir yandan cinayetin geride bıraktıklarıyla mücadele
ederken bir yandan kendi belleğiyle savaşarak geçmişini yeniden
inşa etmek için çocukluk travmalarıyla yüzleşiyor. Ve ortaya,
okurların zihnine unutulmaz bir film karesi gibi kazınacak bir
hikâye çıkıyor.
Başarılı yönetmen ve senarist Emir Mavitan ilk romanı Ait Olmadığım
Dünya’da, şimdinin ve geçmişin peşinde olağanüstü bir kurguyla
gerçeklik kavramını sorgulatıyor


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,75

Kendinizi sevgi dolu bir aşk ilişkisine adamak başınıza gelen en iyi şeylerden biri olabilir. Ama aynı zamanda dünyanın en zor işidir de. İlişkiler, evlilikler bitiyor. Sağlıklı ilişkiler kurmak bugünlerde her zamankinden daha zor. Peki, tüm zorlukların üstesinden gelmenin bir yolu yok mu? Alanının duayenlerinden ünlü psikoterapist Stan Tatkin’e göre evet, bunun bir yolu var. Tatkin çiftlerin çok geç olmadan anlamlı, kalıcı ilişkiler yaratmaları için çığır açıcı bir sistem sunuyor. “Ben böyle yapıyorum” tavrını “biz böyle yapıyoruz” ile değiştirmek, mutlu bir hayat sürmek ve güvenli bir ilişki kurmak için Stan Tatkin’in alıştırmalarına, önerilerine ve gerçek hayattan aldığı hikâyelere kulak vermek istemez misiniz?


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,25

Gecenin sessizliğinde
Bir çınar yaprağı hışırtısıdır
Yüreğim.
Atar inadına, bütün riyakarlıklara
İnat!
İnadına, inançlarımı sadece düşünmem
Dökerim kalemin ucuna.
O dillendirir,
Bütün, inançlı, yürekli
Samimi dostluklara.
Sevgi’nin unutulmaz
Anılarına.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 600
Ağırlık : 600
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50

Bu kitabım “KABUS” isimli romanımın devamıdır. Bu romanımda annesinin ölmeden birkaç gün önce söylediği, hayal mi gerçek mi olduğunu bilmediği bir sırrın peşinden giden Emrah beyin Ankara’dan Urfa’ ya oradan Adana’ya yaptığı gizemli yolculuğu anlattım. Bakalım SIR gerçek mi, hayal mi?


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 182
Ağırlık : 182
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Falaka - 64 Sayfa
Kaşağı - 64 Sayfa
Pembe İncili Kaftan- 64 Sayfa
Perili Köşk- 64 Sayfa
Yalnız Efe- 64 Sayfa


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Babasının baskısıyla Hukuk Fakültesi’ni kazanan Can, başarılı bir şekilde mezun olur.
 Fakat hayallerinde büyüttüğü kitabevi açma isteği, avukat olmasının önüne geçer. Yürüdüğü yolun sonu, İstiklal Caddesi’ndeki lüks bir kitabevine çıkar. Kitaplarla dolu bu dünya, 
Can’ın hayatını yavaş yavaş değiştirmeye başlar. Gittili geldili aşklar, gündelik birliktelikler artık ruhsal dünyasına mutluluk vermez. Bu huzursuzluk içinde yardım elini uzattığı gizemli Osman Bey ise Can’ın değişmeye başlayan hayatında büyük bir rol oynar.

Tılsımlı bir dünya, hayata açılan farklı kapılar ve yaşamı gözlemleyen yeni bir bakış açısı… Hayallerinin peşinden giden Can, sizin yaşamınızda da yeni kapılar aralayacak…


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20

Alaaddin eski bir lamba bulmuş ve onu temizlerken bir anda bir cinle karşılaşmış. Cin, Alaaddin’e “Dile benden ne dilersen?” diye üç kere sormuş…

Masallar öyle tuhaftır ki hiç beklemediğimiz anlarda gerçek oluverir. Modern zamanda lamba bir Bentley’le yer değiştirir. Dilek haklarında küçük bir artış söz konusu olmuştur ama bu teknoloji devrinde bir cinden ne dileyebiliriz ki?

Elinizdeki bu kitap, tıpkı lamba cini gibi “Dile benden ne dilersen?” diye soran bir kahramanı yaşatıyor. 
Verilen cevaplar, yaşanan olaylar ise herkesi şaşırtıyor. Gerçeklerin sınırlarında gezinen bir masala davetlisiniz. 
Masaldaki en önemli sorun ise şu: 
“Ya senin elinin tersiyle ittiklerin, başkasının en büyük arzusuysa…”

***

Karşılığında dilediğiniz her şeyin gerçek olacağı söylense, mutluluk ayaklarınızın önüne bir kırmızı çuvalın içinde sunulsa hayatınızla kumar oynar mıydınız? 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20

“Derin bir nefes aldım. Biraz kendimi toparlamaya çalışarak oramı buramı çimdiklemeye başladım.
 Nasıl yani? Tekrar… Nasıl yani? Kalbimde değişik bir şeyler var. Göğsümün sol altından aşağı doğru uzayan bir kenar, karşısında bir kenar ve bu bildiğin dört kenar. Yıllarca matematik derslerinde öğrendiğimiz dikdörtgen.”

Hayatlarımızda başımıza gelmez denilen, duyduğumuzda gerçek olup olmadığından şüphelendiğimiz, kimine göre normal kimine göre anormal olan türlü şey içinde bir vakit kendinizde, bedeninizde, akıl almadık değişiklikler olsa ne yaparsınız?

***
İşte kahramanımız Aslı Çerçeve, yaşadığı bu değişiklikleri biraz absürt, biraz teatral ve biraz da öteki gözüyle anlatıyor; yaşadıklarını sadece kendine değil, bize de yaşattırıyor. Bunu lirik anlatımı, olayları ele alış biçimi ve üslubundaki mizahla yapıyor olması da bu romanı özel kılıyor.
Bir film sahnesinde hareket ediyormuş gibi capcanlı bir devinimle keyif alarak okuyacaksınız bu romanı…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20

Dünyanın hazırlıksız yakalandığı savaş: Hayatı büyülerle heyecanlandıranlar, kurşunlara meydan okuyor!

İç içe geçmiş, birbirinden habersiz iki dünya, karanlığın içinde buluşuyor. İki karanlığın çarpışmasından aydınlığa varılabilir mi?

Büyücüler ve büyüdışı insanlar Savaş'ın karanlık sistemine boyun eğecekler mi? Yoksa hayalleri için en yakınlarıyla bile savaşmayı göze alabilecekler mi? Peki sistemi değiştirmeye çalışan bir adam, hiç değişmeden kendisi olarak kalabilecek mi?

Sihrin ışıması maddenin vızıltısını dindirirken rüzgârın ürküten uğultusu gökyüzünü dolduruyor. Bu acımasız rüzgâra karşı koyabilecekler mi?

Serinin ilk kitabı zihninizde derin bir iz bırakacak!


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20

“Hepimiz, hayatımızı yazıp yönetip oynamıyor muyuz? Bana düşen hayat kırıntısı da bu. Bir ben var sadece, gerisi belki de bir hayalden ibaret. Kim yaşadıklarının gerçek olduğunu ispat edebilir?” SOLUKSUZ BİR HİKÂYE, ACI DOLU BİR GEÇMİŞ, KAYBEDİLEN HER ŞEY… Hamdi’nin akıbeti kasabadaki herkesi endişelendiriyordu. En çok da Şevket’i… Hamdi kimdi? Kasaba halkının sakladığı sır neydi? Bütün bu yaşananlar gerçek olabilir miydi? Geçmişte bir bankacı olan Şevket, henüz müdürlüğe terfi almışken büyük bir karar değişikliği ile kurduğu tüm düzeni geride bırakıp ailesiyle tıpkı Şevket’in hayalindeki gibi küçük bir kasabaya taşınırlar. Şevket, taşındıkları evin çatı katında kendine ait, yeni bir dünya yaratmaya kararlıdır. Bu sayede hikâyelerini rahatça kaleme alabilecektir. Fakat kendini kasabanın sırlarına öyle kaptırmıştır ki bu, kendi ile ilgili birtakım gerçeklere de uyanmasına sebep olur.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20
Heyecanlı ve Korkulu Anlar

Sessizlik denince, aklınıza ne gelir?”
Kitapta bu soruya yanıt ararken, gökyüzündeki ay ve yıldızların ışıltısı, doğadaki birçok canlı ve cansız varlıkların büyüleyici romantik görüntüsü; korkutucu birçok yaşanmış olaya tanık olacaksınız.
Gecenin sessizliği bir başka oluyor.
Sizleri daha çok gece yaşadığım sessizlikle birlikte korku, heyecan ve hayal âlemine götüreceğim.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,00

Bilebilmenin Mutluluğu: Bilgiye yaslanan eleştiri

Göksel Aymaz'ın popüler kültürün yakın döneminde iz bırakan olayları ve kişileri eleştirinin gözüyle tartıştığı kitabı Bilebilmenin Mutluluğu, Manos Kitap tarafından okura sunuldu...

Popüler kültürün 'insana ve topluma dair' olduğunu bilerek ve 'hepimizin aynı toplumda yaşadığımızı unutmadan' derdini anlatmaya çalışan Aymaz, kitabını daha önce farklı mecralarda yayınlanmış makalelerini üç başlıkta toplayarak kurmuş. Bölyece içerdiği yazıların, tek tek yayınlandıkları 'gün'de kalmamasını sağlamış.

Popüler kültür eleştirilerinin bizdeki belli başlı ve sorunlu biçimlerini 'eleştirinin poplaşması' olarak ele alan 'Bilebilmenin Mutluluğu, bunlara karşı önerdiği yaklaşımı sergileyen metinleri de içeriyor. Kitap, popüler kültürün kendini yeniden üretme gücü karşısında eleştirinin bu gücün altında boğulmadan ve bunalmadan onunla birlikte düşünebilmesi gerektiği hatırlatmasını da yapıyor. Aymaz'ın referansları ise hümanizm, devrimci romantizm, eleştirel teori ve Marksizm gibi farklı kapılardan geçip geliyor. Cem Yılmaz'dan Recep İvedik'e, Fazıl Say'dan Okan Bayülgen'e popüler kültür simaları arasında gezinen yazılarda, ortaya konan eleştirinin çıkış yolları ise Bourdieu'dan Adorno'ya, Hobsbawm'dan Marx'a çok sayıda ünlü ismin ayak izleri takip ediliyor. Göksel Aymaz'ın dediği gibi: Güne ilişkin kötümserlik, öncelikle, gündelik düşünce kalıplarının dışına çıkmış bir “entelektüelce bilme” meselesidir. Böyle bir bilgiye yaslanan geleceğe dair sezgi, insana, bilebilmenin o ayrıcalıklı mutluluğunu yaşatır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,00

Hayalperest bir çocuk olan Potemkin, doğup büyüdüğü köyde kendince kurduğu bir dünyada yaşamaktadır. Gökyüzündeki kuşları rengarenk boyayarak hayatı daha renkli kılabileceğini düşünecek kadar uçarı fikirlerinin peşinden koşmaktadır. İlkokulu bitirdikten sonra sınav kazanmanın heyecanıyla ka-rakterine hiç de uygun olmayan askeri bir okula başlar. Hayale ve rengarenk düşüncelere pek fazla yer olmayan bir okuldur burası. Katı kurallar vardır. Hakim renk ise gridir. Normal şartlarda Potemkin'in başarısız olması gerekirken garip bir şekilde hayalci kişiliği sayesinde çok başarılı olur. Sonrasında başlayacağı kariyerinde çok önemli görevlere getirilir. O kadar ki bir gün Kı-rım'ı Osmanlılar'dan alan komutan olarak ünlenecektir. Bu ünün arkasında, savaş meydanlarındaki kahramanlıklardan çok hayalci bir kişiliğin ürünü olan gemi siluetinde ahşap görüntülerle sahip olunmayan bir gücün sahipmiş gibi gösterilmesi yatmaktadır.

Savaştan sonra Kırım Valisi olduğunda ise işler hiç de iyi gitmez. Hayalcilik bazen işe yarasa da fakirliği önleyememekte ve halkı perişan etmektedir. Buna rağmen 'Kraliçe Katarina'ya her şey toz pembe çizilmektedir. Bu nedenle Kraliçe, imparatorluğunun ihtişamını göstermek için yabancı elçileri de yanına alarak Kırım'a seyahat düzenler. Bunu duyan Potemkin korkudan ne yapacağını bilemez ve son bir kez daha hayalperestlik becerisine baş vurur. Kraliçe'nin geçeceği Diyenper Nehri'nin kenarında kendi adamlarından oluşan sanal köyler kurdurur. Kimse gerçekte köylü değildir ve köy hayatını bilmemektedir. Sadece Kraliçe'nin geçişi esnasında bir tiyatro sahnesi gibi kendilerine verilen rolleri oynayacaklardır. Oldukça zeki olan Kraliçe gördüğü manzaralardan işkillenir ve en sonunda bu denli beceriksiz köylülerin böyle-sine zenginlik içinde olmasını anlayamadığı için biraz çabayla gerçeği ortaya çıkarır ve Potemkin'i o çok sevdiği görkemli törenlerden biriyle azlederek Sibirya'ya sürgün eder.

Göz boyayarak ve yalana başvurarak belli ölçüde başarılı olunabileceğini ama sonunda düşüşün çok sert ve yıkım dolu olacağını anlatan eğlenceli ve çarpıcı bir hikâye. Çocuk Kitapları Enstitüsü farkıyla...


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 135
Ağırlık : 135
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,00

Güzelim Anadolu'nun Meryem oğlu İsa Mesih'in yolundan giden çilekeş insanları, her şart altında ellerindeki ilahi mesaja göre yaşamaya çalıştılar. Ama gizli gizli.

Çünkü Roma putperest iken her çeşit bahane ile arslanlara yem edildiler. Roma'nın Hristiyanlığı kabul etmesi bir şey değiştirmedi. İmparatorun himayesi, "birlik" adına farklı inananların öldürülme riskini beraberinde taşıyordu. Ateşperest Sasaniler ise ayrı bir bela idi.

Ve sonunda o beklenen haber geldi. Artık Anadolu'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 122
Ağırlık : 122
En / Boy : 12 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,00

"Karanlık sahnenin tam ortasına menekşe moru bir spot vurdu. Işıktan daire yavaş yavaş genişledi. Şimdiye kadar hiç dinmeyen, devamlılığı sebebiyle de artık kimsenin kulağına takılmayan arka plandaki uğultu ışıkla beraber bir anda kesildi. İşçi arı garsonlar bile taş kesilmiş, sahneyi izliyorlardı. Cam boncuklu saçakların arasından, deniz mavisi satenden dikilmiş uzun eldivenli bir çift kol göründüğünde, sahnenin iki yanındaki dev hoparlörlerden çıkan disko-funk ritimleri salonu doldurdu. Art arda dizilmiş iri yağmur damlaları gibi görünen saçaklar müziğe uyarak iki yana doğru açıldılar. Hatıra Gezer bütün ihtişamıyla sahneye çıktı.”

Yüzen Küçük Şeyler geçmişle bugün, hatıralarla rüyalar arasında gidip gelen, günümüz İstanbul’unun sokaklarında, underground ve kalburüstü ortamlarında mekik dokuyan yarı fantastik bir anlatı olarak okurun karşısına çıkıyor. Baş karakter Bergüzar’ın olağanüstü personası sizi şehrin çeşitli sosyokültürel çevrelerinde sürprizlerle dolu, baş döndürücü maceralara sürüklerken, Hatıra Gezer’in Toplama Albümü’nden saçılan ahenkli melodiler sayfalar arasında bir fısıltı gibi dolaşıyor. Kuir edebiyatın güncel örneklerinden biri olan bu ilk roman, aynı zamanda müstakbel bir üçlemenin ilk kitabı.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,60

“Tek yapman gereken karanlığı yok etmek. Karanlık seni yok etmeden önce.” Kan kehanetinin başlangıcına şahitlik edecek kuru dal aniden alev aldığında Lisa Ayla Aksoy her şeyden habersizdi. Aniden yanan ateş kalbinde de ışık buldu ve karşısında beliren portal, ona başka dünyaların kapısını araladı. Milon Gezegeni’ne geçiş yaparak yok olmuş krallığını ve kayıp olan ailesini öğrendiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ateş gücü ise tamamen kontrolü dışındaydı. En büyük düşmanı Wiskor’a karşı vereceği mücadele, onu kendi tahtına taşıyacaktı. Lisa Ayla Aksoy… O ateşle birlikte kül mü olacaksın yoksa her şeyi kül mü edeceksin? Doğruların yalan, yalanların sır, dostların düşman olduğu ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ateş diyarına hoş geldiniz. “Her savaş, bir kaybedişten ibarettir. Ve her savaşçı kendi hırslarının esiridir.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,00

“Ağza alınmamış bir yemine karşılık saklanması gereken kadim bir sır… Tutulan bir dilek ve iki çaresiz dua…

Annarithel Orvira; tanrıçasının nefesiyle topraktan doğan, yaşamak için yalnızca intikam soluyan, kanına sevginin zehrini karıştırmamaya yemin etmiş bir Kan Avcısı’ydı. Zanosrit Kardeşliği’nin acımasız celladı ve biricik vârisiydi. Ne parlak cesareti ne kutsal fedakârlığı ne de yürekten gelen merhameti bilirdi. Ta ki uğradığı ihanet hayatını değiştirene ve kırılmaz inancını paramparça edene kadar... Alcard Rhyvar Zaolyen; Ultio Birliği’nin korkusuz lideri, iblisinin baskın varlığını, doğruları için susturmuş bir Kara Savaşçı’ydı. Kan, hükmünü verdiğinde Annarithel’ın geri dönüşü olmayan bir anlaşma yaptığı düşmanıydı… Kanın şarkısı mırıldansa da karanlık dans daha yeni başlamıştı… Kader asıl sözlerini henüz söylememişti. “Sırların bedeli vardır ve sırlar, yalnızlığı beraberinde getirir.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 560
Ağırlık : 560
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺166,00
Tükendi
Örtün Üstünü Üşümesin

Şu anda değerli şair-yazar Sebahat Karagöz’ün üçüncü kitabı olan 03.15’i elinize aldınız, inceliyorsunuz ve kendi kendinize soruyorsunuz:

“Bu kitabı niçin okumalıyım?” ya da “Bu kitabı okumalı mıyım?”, “Bu kitapta ne var?”

Bu kitapta koskoca bir ömrün sadece iki senelik bir bölümü var.

Bir insan sadece iki sene içinde ne yaşayabilir ki?

Kimine göre hiçbir şey, kimine göre koskoca bir ömür...

Hele de her şey 03.15’te başlamış ve yine 03.15’te bitmişse...

Peki nedir 03.15?

Kimine göre yelkovanın akrebi kovalamaktan yorulduğu ve ikisinin de durduğu basit bir an, kimine göre kendisinden başka her şeyi teferruat olarak gören ve adına “Vatan” dediğimiz aşk, kimine göre ise Züleyha’nın Yusuf’a özlemi, Mem’in Zin uğruna zındanlardaki ahı, Pompe’nin üzerine yağan ateş…

Belki de hepsi birden...

Belki mi, yoksa kesinlikle hepsi birden mi?

İşte bu sorunun cevabını şu an elinizdeki kitapta bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

"Fakat sergide gördüğüm bu kürk mantolu resim, ona hayalen dokunmama imkan vermeyecek derecede beni sarmıştı. Onunla bir aşk sahnesi tasavvur etmek değil, karşı karşıya, iki dost gibi oturmayı düşünmek bile elimden gelmiyordu. Buna mukabil, gidip o tabloyu seyretmek, bana bakmadığına emin olduğum o gözlere saatlerce dalmak arzusu gitgide artmaktaydı. Paltomu sırtıma geçirerek tekrar serginin yolunu tuttum ve bu hal, günlerce devam etti."

Sabahattin Ali; aşkın tutku halini anlattığı bu kitabında, in-sanın bilinmeyen yüzlerini seriyor gözlerimizin önüne. Sistem içinde karakterini kaybedenlerden, ruhunu korumak adına sistem dışı kalanlardan ve aşkın bu hengamede kayboluşundan dem vuruyor. Bizi bize yanıtlaması zor sorular ve kabullenmesi daha zor yanıtlarla anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00
Tükendi

Nasrettin Hoca'nın Filozoflarla İmtihanı - Bilgeler Yarışıyor


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 189
Ağırlık : 189
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi

Kahramanımız MASAL, yanındakilerle birlikte okuduğu kitapların içine giriyor… Kimi zaman da okuduğu kitaplardaki kahramanları günümüze getiriyor…Anlatılanlar, okuyucuya bir an için “masal” gibi gelse de diziyi sürükleyen MASAL ve de tabii ki yazarımız, buna asla izin vermiyor. Anlatılanların hepsinin tarih kitaplarında gerçekten yeri olduğunu bu seriyi okudukça çok net göreceksiniz. Daha okumadan merak uyandıran olaylar dizisinin dördüncü kitabında sizleri gene olağanüstü heyecanlı serüvenler bekliyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Tükendi

Bir âsûde vâveyla sesi okşuyor kulağımı
Ve fec'eten rucû ediyor ale'l-usûl inine.
Sâfderun gönlümün âtiden nefes sandığı
Sola sola gidiyor esvât sel benliğine.

Halleşiyorum yolumun girift taşlarıyla
Berceste biri vuslatı süsler diye.
Bekliyorum yağmuru, seni, kuşları da
Güzelleştirir özümü pâyidar seriye.

Yıldızlar dökülüyor arş’tan, semâdan
Dar-ı fâni dünya dönüyor aksiyle.
Buz kütlesi sıkılmışsa vâreste karadan
Tane tane ehsâs-ı rakika erimek niye?

Sâkit dediğin münezzeh bedevî
Üryan avazlar tenâkuz medenî
Kabul edemem âsude vâveyla sesi.
Eğer buysa ûcranın resmi
Bana didâr gerek, çöl gerek
Bize gerek bedevî.
Âtiden bir nefes
Çözecek bu gizemi.
Bir nefes...
Bir ses gibi...


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 90
Ağırlık : 90
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

Hayatın tuhaf bir yanı vardır. Yaşarken başımıza gelen olaylar, tuhaflıklar çoktur. Bunları anlamlandırmak zordur. Korkularımızın üzerine gitmezsek onları yenemeyiz. "Korku" temalı bu kitapta sisli bir gece eşliğinde korkularla yüzleşmeye hazır mısınız?


Basım Ayı/Yılı : 8/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 106
Ağırlık : 106
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

"Büyük tarihin içinde küçük tarihler, göçler, tek tek tali olaylar, ihanetler, zaferler... Suskunlukların, bellek yitimlerinin, mağlupların ve unutulanların hikâyeleri.”  Víctor del Árbo Árbo 
Madrid'de iki adam kaybolur. Paris'te bir başkası ve Buenos Aires'te bir kadın. Her seferinde aynı senaryo: kurbanlar kaçırılır ve cesetleri parçalanmış halde bulunur. Hepsinin de ortak bir geçmişi var: 1970'ler ve 1980'lerde Latin Amerika’daki diktatörlüklere karşı verdikleri mücadele... Kaybolanlardan biri de Madridli gazeteci Diego Martin'in bir dostu.  Ezelden beri suç ortağı olan dedektif Ana Durán ve avukat Isabel Ferrer'in yardımlarıyla radyodaki programı için bu davayı araştırmaya karar verir.  Her türlü tehlikeyle dolu araştırma, onları Şili’yi katederek İspanya’dan Arjantin’e  sürükler ve tarihin hayaletleriyle yüzleştirir. Keşfettikleri şey tüyler ürpetici; çünkü Condor Operasyonu’ndan 40 yıl  sonra yırtıcı kuş  uçmaya devam ediyor.
Genç adam bir ağacın dibinde oturuyor. Sigara içme isteğini bastırmak için meyan kökü çiğniyor. İki saattir burada. Kısa kesilmiş siyah saçları, ışık vurduğunda yeşile çalan ela gözleri var. Düz siyah tişörtünün altında kaslı kolları ve atletik yapısı fark ediliyor. Orta boylu, üzerinde siyah asker pantolonu, ayağında postal… Kızıl boyun bağı güneşten yanmış çocuksu yüzünün bir kısmını örtüyor. Yirmisinde var yok. Hemen yanı başında ağaca yasladığı bir roketatar duruyor. M16 taarruz tüfeğini sırtına çaprazlama asmış. Mühimmatının geri kalanıysa kemerindeki tabanca ve iki el bombası.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺83,60
Tükendi

Şiddet ve kefarete değgin bir başyapıt.’
Guardian 

Belfast: 1985. ‘Sorunlu Dönem’in tam ortasında Protestan polis teşkilatı RUC’ta Katolik bir polis olarak çalışan Dedektif Sean Duffy profesyonelce işlenmiş bir çifte cinayet ile bu olayın ardından gerçekleşen intiharı soruşturmaktadır. Görünüşe göre Michael Kelly anne babasını vurmuş, sonra da uçurumdan atlayarak hayatına son vermiştir. Ama Duffy bir süre sonra Kelly’nin geçmişte Oxford’da girdiği ilişkileri, katılmış olduğu bir partide bir bakan kızının aşırı doz eroinden dolayı öldüğünü keşfeder. 
Yeni bulgular onu silah kaçakçılarının, silah tüccarlarının, Britanya hükümetinin ve sahte kimlikli bir Amerikan ajanının da içerisinde olduğu büyük bir şebekeye götürecektir. Bu arada İngiliz Gizli Servisi gelip onun kapısını çalar…


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,60
Tükendi

Şafakta Buluşuruz Türkiye’nin çok yakın geçmişinde yaşanan siyasal/toplumsal olayların bir grup aydının kişisel serüvenlerindeki izdüşümünü deşeleyen bir roman. Kimileyin yorulup ümitsizliğe kapılsalar da insan olmaktan hiçbir koşulda vazgeçmeyen bu aydınların yolu İran’daki molla rejiminden kaçan Farzad ve kızıyla kesişir. Bu kıran ikliminde verdikleri mücadeleye bu kaçaklara yardım etme görevi de eklenir. Ama hesaplamadıkları bir şey vardır: Onca toz duman arasında bir de bütün karanlık noktalarıyla o ‘boyalı gece’ çöreklenecektir memleketin üstüne.

Ender İmrek, görünenin ardındaki gerçeği olanca çıplaklığıyla sergilemesine yardımcı olan sağlam bir dünya görüşünden ve tarihsel bilinçten beslenerek kaleme aldığı bu romanında karakterlerini kanlı canlı kılmada, ayrıntıları ustaca kullanmada, atmosfer yaratmada sergilediği başarıyla göz dolduruyor; sözünü sakınmaksızın politik roman türünün yetkin bir örneğini veriyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 365
Ağırlık : 365
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20
Tükendi

“Subaylar kendi aralarında konuşurken Pir Seycan, ‘Bugün bizim Kerbelâmızdır!’ diye haykırdı. Tok sesi gecenin içinde yayılarak Düldülayağı Kayasında yankılandı. ‘Sakın ola dizleriniz titremesin. Yüreğinizin tellerine korkunun zerresi bile değmesin. Biz ki inanmayız ölüme. Ölüme inanmayanlar hiç korkar mı ondan? Kurt kavlini bozdu, ne söylesek nafile. Bugün bizim Hz. Hüseyin’e karşı imtihanımızdır.

Başımız dik bir şekilde onun katarına katılacağız. Davamız kalsın Ulu Divan’a...’”
Dersimli bir ailenin Pülümür’ün bir dağ köyünde başlayıp Soma’da “biten” acı yüklü hikâyesi.
Başı belli ama sonu bilinmezliklerle dolu, rüyalarda ayan olan bir yolun hikâyesi...
Tertelenin kırıp geçtiği, kırımdan bir şekilde kurtulanların paylarına ise sürgünün düştüğü lanetli bir zamanın...
Uğradıkları zulmün akıl almazlığına bakıp evliyaların bile kendilerini terk ettiğine inanan insanların...

Dere boylarında, kuytuluklarda, mağaralarda hısım akrabalarını, pirlerini-dervişlerini ağır makinelilere, bombalara, zehirli gazlara kurban veren insanların...

Seydali’nin, Pir Seycan’ın, Ana Goye’nin, Ejma’nın, Zerifa’nın ve kundak bebeği Sosıne'nın hikâyesi...


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 370
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20
Tükendi

Leonardo Sciascia bu kitabında bugüne kadar çözülememiş, esrarengiz bir kaybolma vakasının izini sürüyor. Dahi fizikçi Ettore Majorana’nın kayboluşu… Majorana da Sicilyalı, kendisi gibi.
Polisin özensiz soruşturması hiçbir sonuç vermez. Dosya kapanır. Ettore Majorana kayıptır. İntihar ettiğine inanmaktadır herkes. Arkadaşları, polis.. Annesi dışında. Sciascia, dahi fizikçinin hayatına, çalışmalarına, çalışma tarzına, çevresine, bilim karşısındaki Sicilyalı tutumuna, ‘’garip’’ karakterine ışık tutarak aydınlatmaya çalışır olup bitenleri. Bunu yaparken bilimin, felsefenin, edebiyatın, tarihin, politika ve etiğin, şiirin rolüne, hayatımızın anlamına da değinir sık sık. Onun hayatını, davranışlarını, kararlarını başka türlü anlamlandırabilmemiz imkansızdır çünkü.
Bilim insanlarının çok azınlıkta kalan bir bölümünün, yirmi yıldan daha uzun süredir duvarda asılı duran bu Çehov silahının kaldırılmasını ve kullanılmamasını istedikleri için terk ettikleri, kalabalık bir bölümünün ise hevesle devam ederek patlamasına neden oldukları bu cehennemi oyun sahnesinden, Majorana olacakları önceden fark ettiği için mi çekilmişti yoksa,1937’de? Agamben, 2016 yılında Majorana’yı konu edindiği kitabında hala bu, ‘’gerçek neydi?’’ sorusunun cevabını aramaktadır.
İtalyan ve Alman faşizmlerinin ve Amerikan demokrasisinin ‘’savunma hassasiyetlerinin’’, ‘’beka sorunlarının’’ ayyuka çıktığı bir dönemin, Manhattan Projesi’nin, Hiroşima’nın ve Nagazaki’nin, Shakespeare’in soneleri, Dante’nin Ulysse’si ve başka şiirler, başka oyunlarla da resmedilen cepheden görünüşü.
Bu kitabın bir ‘’felsefi polisiye’’ olduğu notunu da düşelim, Sciascia’nın kendi adlandırmasına uyarak.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi

Bizleri dünyaya getiren de, karakterimizi büyük ölçüde şekillendiren de aileydi. Hayat bilgisi dersinde öğrenmiştik ya hani, “Aile toplumun en küçük yapı taşıdır,” diye. Bazı aileler taştır sadece ve yanlış severek yaraladıkları çocuklardan yaralı bir toplum oluştururlar. Onlar kürkçü dükkânı olamamıştır hiçbir zaman. Hayatın düşe kalka öğrenildiğini bilirler lakin çocuklarına verdikleri silinmeyen, kırmızı bir kalemdir.

Geldiğiniz noktada bir bakmışsınız, insanlığı seçmeyen dağlara hak vermişsiniz. Tanrı nefsimizdeki lekelerle indirmiş yeryüzüne, Âdem’le Havva’dan beri… Aldığımız yaralarımızın kısır döngüsünde ömrümüzü tüketirken çoğumuz, lekelerle yaraların oyuncağı olmuş, mutluluğu ânın içinde değil de adını gelecek koyduğu kandırmacada aramışız, hep eksiye harcadığımız ömür kredisiyle…

Oysa insan dediğin zamanın nasıl geçtiğini anlamadığı zamanlarda yaşayandır. Geçmişine bir dön de bak bakalım, kaç zaman geçti, sen anlamadan… Yaralarında ve lekelerinde mi kaldın? Ölenle mi öldün? Aşktan mı kaçtın? Hayata mı karıştın, pencereden mi baktın?


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20
1 2 3 ... 19 >

Roman Kitapları

Roman Nedir?

Roman, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayları düz yazı şeklinde anlatan edebi bir türdür. Edebi metinlerin alt dallarından biri olan bu tür, diğer edebiyat ürünlerinden farklı olarak daha uzun yazılmaktadır. Roman kitapları, özgün, sanatsal anlam ifade edecek şekilde kurgulanmaktadır. Her romanın anlatım şekli, olay örgüsü ve zamanı yazarın belirlediği kurallar çerçevesinde ilerler. Birbiri ile uyumlu olan bölümlerden oluşan edebi romanlar okurun olay örgüsünden uzaklaşmasına engel olur. Yazının belirli bir olay örgüsünde ilerletilmesi ise romanın en önemli özelliğidir. 

Roman okuma kitapları içeriğine göre farklı dallara ayrılır. Edebiyat okuma kitapları arasındaki psikolojik roman, kişilerin zihinsel süreçlerini anlatan bir türdür. Tarihi roman, konusunu tarihten alan ve tarihin belirli bölümlerini anlatır. Romantik roman türü ise kişinin arzularını, isteklerini, hayallerini ve aşk konusu ele alan roman türüdür. Aynı şekilde polisiye roman türü ise gizemli olayları, cinayet, suç, ceset gibi kavramları konu edinen çeşitlerindendir. Fantastik roman olarak adlandırılan hayal gücünün sınırlarını aşan ve son dönemlerde yaygınlık gösteren bir türdür. Fantastik roman türünde Yüzüklerin Efendisi kitabı okurlarının beğenisini kazanmıştır. 

En İyi ve En Güzel Romanlar

Edebi eserlerden biri olan roman kitapları, okuyucuların beğenisine göre değer kazanır. Edebi eserlerin değerlendirilme şekli öznel olduğu için diğer bilim dallarına göre edebiyat, farklı doğrultuda ilerleme gösteren bir daldır. Bu kapsamda yazılan eserler insanların duygu ve düşüncelerine hitap edeceği, okuyan kişiyi ne derece etkileyeceği gibi kriterlere göre değerlendirilir. En iyi roman kitapları bu yüzden okurun beğenisine göre farklılık gösterir. Ancak dünya genelinde belirli okuyucu kitlesine ulaşmış çok satan kitaplar arasında yerini almış edebi romanlar bulunmaktadır. 

Dünya üzerinde çeşitli otoritelerce en güzel romanlar belirlenmiştir. Bu romanların belirlenmesinde okuyucuların beğenisi, satış sayıları, baskı sayıları, hangi ülke diline çevrilip okunduğu gibi ölçütler etkilidir. Bu kapsamda dünya üzerinde en fazla okuyucu kitlesi olan romanlar klasiklerdir. İçerisinde birçok ülkenin ünlü yazarının eserleri bulunan bu klasikler roman türüne ait eserlerden oluşmaktadır. Türk romanları ise farklı dönemlerde yazılmış ve o dönemin sosyal olaylarını konu edinmiş olay örgüsüne sahiptir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı olarak adlandırılan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu yıllarda halkın içinde bulunduğu durumları anlatan romanlar en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır. 

En İyi Türk Romanları

Türk edebiyatında yazılan edebi türlerden biri de romanlardır. Türkçe romanlar farklı dönemlerde yazılmış, çeşitli türlerde sayısız eserlerden oluşmaktadır. Bu eserler Tanzimat Döneminde başlayan batılılaşma süreci ile Türk edebiyat dünyasına girmiştir. Türk edebiyatında yazılan ilk Türkçe roman ise Şemsettin Sami’nin Taaşşuku Talat ve Fitnat adlı romanıdır. Ancak bu romandan öncede çeşitli roman örnekleri Türk Edebiyatında yer almıştır. Türk yazarların romanları yazıldığı dönemin özelliklerini anlatan olay örgüleri ile okurlarının beğenisini kazanmıştır. Bu romanlardan bazıları ise dünya çapında çeşitli dillere çevrilerek daha fazla kişi tarafından okunmuştur. Bu kapsamda belirlenmiş en iyi yerli romanlar ve yazarlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Reşat Nuri Güntekin: Çalıkuşu kitabı, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı döneminde yazılmış bir romandır. O dönemin sosyal hayatını, kültürünü ve eğitim durumunu ve duygusal bir aşk hikâyesini ele alan olay örgüsü ile yazılmıştır. Bunun yanı sıra Acımak, Yaprak Dökümü romanları Türk Edebiyatı okurları tarafından beğenilmiştir. 
  • Halide Edip Adıvar: Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan romanlar yazmıştır. Bu romanlar arasında ve çok satan kitap listeleri içinde yer alan başlıca romanları Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Türkün Ateşle İmtihanı, Vurun Kahpeye, Handan.
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Türk toplumunun yaşadığı sorunları ve toplumsal değişikliği ele alan edebi romanlar yazmıştır. Yaban, Ankara, Sodom ve Gomore, Kiralık Konak, Hüküm Gecesi, Nur Baba Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazmış olduğu yerli romanlar arasında yer alır.
  • Tarık Buğra: Cumhuriyet Dönemi Türk romancılar arasında yer alır. Yazmış olduğu Osmancık, Küçük Ağa, Firavun İmamı, İbişin Rüyası, Yağmur Beklerken yazılmış olduğu dönemin sosyal yaşantısı hakkında bilgi vermektedir. 
  • Mehmet Rauf: Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olan Eylül ‘ü yazmıştır. Bu romanın konusu acı ve ıstıraptır. 
  • Yaşar Kemal: Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen eserleri vardır. İnce Mehmet başta olmak üzere, Ağrı dağı Efsanesi, Yılanı Öldürseler, Üç Anadolu efsanesi en çok okunan Türk romanları arasında yer almaktadır.
  • Orhan Pamuk: Nobel Edebiyat Ödülü alan tek Türk romancıdır. Kar, Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Beyaz Kale, Masumiyet Müzesi ve Son olarak yazdığı Veba Geceleri Türk romanları içinde olan edebi eserleridir.
  • Kemal Tahir: Türk Edebiyatının üretken roman yazarlarından biridir. Yorgun Savaşçı, Devlet Ana, Esi Şehrin İnsanları, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu isimli romanları okuyucuların beğenisini kazanmıştır.
  • Orhan Kemal: Toplumsal gerçekçi roman türünün yazarlarından biridir. Eserlerinde toplumsal sorunları ele almıştır. Bu kapsamda Türkçe romanlar arasında Bereketli Topraklar Üzerinde, 72. Koğuş, Gurbet Kuşları, Ekmek Kavgası, Eskici ve Oğulları, Cemile yer alır.
  • Oğuz Atay: Modern Dönem Türk romancılar arasında yer alan Oğuz Atay’ın roman kitapları arasında Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı yer alır.
  • Sabahattin Ali: Yaşadığı deneyimleri romanlarında anlatan gerçekçi romancılardan biridir. Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf, Sırça Köşk edebiyat romanları arasında yer alır. 

Bütün bu yazarların yanı sıra Türk Edebiyatına çeşitli türlerde eser veren ve en çok okunan kitap listeleri arasında yer alan Zülfü Livaneli, İskender Pala, Elif Şafak, Canan Tan, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit gibi Türk yazarların romanları okuyucular tarafından tercih edilen en güzel romanlar arasında yer almaktadır. 

En Çok Okunan Roman Setleri

Türk ve Dünya edebiyatında çok satan edebiyat romanları okuyucular için set haline getirilmiştir. Bazı romanlar seri şeklinde yazılmış olup birbirinin devamı niteliğinde, kurgusu sürmektedir. Bu yüzden de okuyucular romanın yarım kalmasını istemediği için serinin devamını okumak isterler. Seri şekilde yazılan eserler roman seti şeklinde okurlarına sunulmuştur. Böylece roman okuyucusu ayrı kitap almak ve aramak yerine tek seferde alarak zamandan ve bütçesinden tasarruf sağlamış olur. Ayrıca roman kitap setleri yayınevlerine göre de set haline getirilmektedir. Aynı yayınevi tarafından basılmış roman okuma kitapları bir araya getirilerek set oluşturulur. Modern Klasikler ve Dünya Klasikleri ve Türk Klasikler roman setleri içinde geniş okuyucu kitlesi olan romanlar:

Yüzüklerin Efendisi - J.R. R. Tolkien: Fantastik romanlardan biri olan Yüzüklerin Efendisi en çok okunan roman setlerinin başında gelmektedir. Dünyanın kaderinin değiştirilecek yüzükten kurtulmak için verilen mücadeleyi konu edinen bir eserdir. 

Harry Potter - J. K. Rowling:  Cadılık ve büyücülük okulunda okuyan Harry’in bu okulda yaşadığı maceralar ve tehlikeler ana konusunu oluşturmaktadır. Dünya edebiyatında çok satan kitap listelerinde yer bulmuş, seri şekilde yayınlanan, geniş okuyucu kitlesine sahip roman setlerinden biridir.

Diğer yandan mutlaka okunması gerektiği dile getirilen, dünyaca tanınmış hatta çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için okullarda okutulan klasik eserler de set hâlinde satılmaktadır. Toplumsal bilincin kazanılmasına yönelik öneminin vurgulandığı dünya klasiklerinden -örneğin- Tolstoy'un eserlerini set hâlinde almak mümkündür. Dostoyevski'nin, Puşkin'in, Gogol'un kitapları, hemen her kütüphande bulunmaktadır.

Roman Kitabı Fiyatları

Roman fiyatları belirlenirken bazı ölçütler göz önünde bulundurulmaktadır. Bu ölçütlerden biri romanın sayfa sayısı ve tasarımıdır. Bunun yanı sıra roman yazarının popülerliği, yazmış olduğu diğer kitaplarının satış oranları, baskı sayıları gibi unsurlarda roman fiyatları üzerinde etkilidir. Çünkü arz talep ilişkisinin kitapların fiyatlandırılmasında önemli bir yeri vardır. Türk ve Dünya edebiyatında yer edinmiş romanlar daha yüksek fiyat aralıklarında satışa sunulmaktadır. Sebebi ise bu kitapların yıllardır en çok okunan kitap listelerinde yer almalarıdır.  Ayrıca kitapların satıldığı mecralarında roman fiyatları üzerinde etkili olmaktadır. Belirli dönemlerde yapılan kampanyalar, düzenlenen fuarlar kitap fiyatlarında etkili olan faaliyetlerdendir. Son yıllarda internet üzerinden yapılan kitap alışverişleri arttığı yayınevleri kitaplarını okuyucularına daha hızlı ve daha uygun fiyatlarda sunmaktadır.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı