"İç gözlerim kapalı biliyorum. Açılması için çok uğraştım. Olmadı. Bir dostum anlatmıştı, bazen ansızın insanın iç gözü açılırmış. Açılması hiç iyi olmazmış. Gördüklerinden ürkermiş. İnsan diye gördüğü gerçekte insan değilse çok fena bir şey görürmüş."
"İki Semazen Bir Palyaço" düşlerden çöp kıyılarına, çarşamba pazarından sahil kenarlarına değişen mekânlarıyla okurunu dokunaklı bir yolculuğa çıkarıyor. Birbirleriyle temas eden öykülerde, Sadık Yalsızuçanlar'ın özgün sesi, insanlık durumumuzu muhakeme etmemizi sağlıyor. Modern kırılganlığımızı sınayan bu öyküleri okurken yer yer gülecek, düşünecek ve kimi zaman da incineceğiz...

 

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Formula 1’i Max Verstappen kadar sarsabilmiş çok az sürücü var. 2015’te, henüz sadece 17 yaşındayken F1 tarihinin en genç pilotu olduktan sonra; 2016’da, Red Bull formasıyla çıktığı ilk yarışı, İspanya Grand Prix’sinden zaferle ayrılarak bu sporda yarış kazanan, podyuma çıkan ya da müsabakayı en az bir tur boyunca lider götüren en genç isim olmayı da başardı.

Yarış pilotluğunu seçmek, F1’in gördüğü en özgün sürücülerden Jos ile seçkin bir go-kart yarışçısı olan Sophie Kumpen’in oğlu olarak dünyaya geldiği için Max’ın kaderinde yazılıydı. Daha ilk yarışından manşetleri süslemeye başlayınca kısa sürede pistlerde adından söz ettirdi, cesaretiyle şöhret oldu, eleştirileri de alkışları da bir bir topladı. 

Spor yazarı James Gray kaleme aldığı bu ilk kitabında, Verstappen’in yarış öncesinde, esnasında ve sonrasında mutlaka izlenmesi gereken o agresif sürüş tarzı ve açık sözlü tabiatı kadar, Hollandalı hayranlarının onu desteklemek adına turuncu renge bürünmüş öbekler hâlinde niçin böylesine fanatik bir tavır sergilediğini de anlamaya ve anlatmaya çalışıyor.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 392
Ağırlık : 392
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺235,00

Bu kitapta Kobe Bryant ile Shaquille O’Neal’ın tüm zıtlıklarına rağmen güçlerini birleştirip benzersiz başarılara imza attıkları, takımlarını üç sene üst üste şampiyonluğa taşıyıp eski görkemli günlerine kavuşturdukları, 1996-2004 yılları arasındaki dönemi kapsayan Lakers hanedanlığının hikâyesine tanıklık edeceksiniz.

Modern spor tarihinde Shaquille O’Neal ile Kobe Bryant kadar, bu denli üst seviyelerde oynayıp birbirinden böylesine nefret eden başka iki takım arkadaşı yoktur belki de. Basın toplantılarında birbirlerine yönelttikleri üstü kapalı eleştirilerden, tansiyonun arbedeye varacak ölçüde yükseldiği antrenmanlara ve sıklıkla su yüzüne çıkan takas tehditlerine kadar her anlamda aralarında bir savaş hali söz konusuydu. Fakat Shaq-Kobe ikilisi, sekiz yıl boyunca yaşadıkları onca sürtüşme ve husumete rağmen, Koç Phil Jackson’ın üstün gönül alma ve ara buluculuk yetenekleri sayesinde NBA tarihinin en büyük hanedanlıklarından birini yarattı. Birlikte üst üste üç şampiyonluk kazanıp, Los Angeles’a taraftarlarının özlemini çektiği zafer ve heyecan dolu günleri geri getirdiler.

Jeff Pearlman akıcı üslubu, benzersiz mizah ve gözlem gücüyle Üç Yüzüklü Sirk’te spor tarihinin en sorunlu fakat en başarılı ekiplerinden birini mercek altına alarak bize o dönemin ayrıntılı bir resmini sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺260,00

Daha hiçbir şey yokken uçsuz bucaksız bir su vardı. O vakitler “Kişi”, yer ile gök arasında pek mutluydu. Fakat bir gün kaybedenlerden olup, huzurdan kovuldu ve Erlik (Şeytan) adını alarak dünyaya gönderildi. Tüm itibarını kaybeden Erlik, topraktan yaratılan insanoğluna bitmek bilmeyen bir kin ve düşmanlık duymaya başladı. Zaman aktı, çağlar ve coğrafyalar değişti ama ezeli düşmanlık hiç bitmedi. Unutulmaması lazım gelen nice şeyler unutulup gitse de kimi kadim sırlar masallara, efsanelere, destanlara ve mitlere karışarak zamanın nihayetine dek var olmanın bir yolunu buldular.

Büyük Tufan’ın bitiminde gemiden karaya seksen kişi çıktı. Bunların yetmiş üçü bir tür salgına yakalanıp öldü. Hayatta yalnızca Nuh Peygamber, üç oğlu ve üç gelini kaldı. Hz. Nuh; dünyayı kendince üçe ayırıp Ham, Sam ve Yafes adlı üç oğluna pay etti. Bütün Türklerin atası olan Yafes’in hissesine Türkistan düşünce oğlan buranın kurak olduğunu düşünüp biraz hüzünlendi. Bunu gören Nuh Peygamber, en sevgili oğluna bir taş verip, bir dua öğretti. Yafes, hangi vakit yağmura, kara ihtiyaç duyarsa o taş sayesinde yağdırabilecekti artık. Ve olağanüstü özellikleri olan o taş, çağlar boyunca Türk devletlerinin birliğinin ve saadetinin yegâne kaynağı oldu.

“Yada Taşı Efsanesi” serisinin üçüncü kitabı olan “Börü Pençesi”nde Yada Taşı’nın olağanüstü güçleri karşısında direnemeyen ve tükenmenin eşiğine gelen insanoğlu ile iblislerin son savaşını; kehanetlerde haber verilen seçilmiş kağan ile efsanevi börülerin, Şeytan Erlik Han’ın Yeni Dünya Düzeni hayaline son verme mücadelesini okuyacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Çantasına sadece bir kitap ve MP3 çalar atıp köpeğiyle birlikte evini terk eden Jihun, her gün başka bir motelde konaklayıp yolda karşılaştığı insanların hikâyelerini dinler. Geçici yoldaşlarının isimlerini öğrenmek yerine onları numaralandırır ve adreslerini not eder.  Bir zamanlar şair olmayı hayal eden komadaki arkadaşına şiirler okuyan 239; bir yanlış anlaşılma yüzünden her gün aynı hatta trenle yolculuk eden 109; intihar etmeye karar veren 32 ve daha nicesi… Jihun seyahati esnasında her akşam bu sayılardan birine mektup yazar, böylelikle onları teselli etmek, kendi deneyimlerinin kaydını tutmak ve yalnızlığından kurtulmak ister. Seyahatini bitirmesi kendisinden önce bir mektubun evine varmasına bağlıdır.

Jang Eun-jin “Cevapsız Mektuplar”da modern hayatın yalnız gezginlerine birlikte yolculuk etmeyi teklif ediyor. İletişim araçlarının gün geçtikçe arttığı buna karşılık hakiki paylaşımların azaldığı bir çağda başkalarını anlamanın ve bağ kurmanın kıymetini hatırlatıyor.

Acıyla mizahın iç içe geçtiği bu eser umudun parıltısını satırlarında taşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.”
(İbrahim Suresi: 14/24-26)

Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. 

Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi?

“Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 159
Ağırlık : 159
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Daha hiçbir şey yokken uçsuz bucaksız bir su vardı. O vakitler ‘Kişi’, yer ile gök arasında pek mutluydu. Fakat bir gün kaybedenlerden olup, huzurdan kovuldu ve Erlik (Şeytan) adını alarak dünyaya gönderildi. Tüm itibarını kaybeden Erlik, topraktan yaratılan insanoğluna bitmek bilmeyen bir kin ve düşmanlık duymaya başladı. Zaman aktı, çağlar ve coğrafyalar değişti ama ezeli düşmanlık hiç bitmedi. Unutulmaması lazım gelen nice şeyler unutulup gitse de kimi kadim sırlar masallara, efsanelere, destanlara ve mitlere karışarak zamanın nihayetine dek var olmanın bir yolunu buldular.
***
Büyük Tufan’ın bitiminde gemiden karaya seksen kişi çıktı. Bunların yetmiş üçü bir tür salgına yakalanıp öldü. Hayatta yalnızca Nuh Peygamber, üç oğlu ve üç gelini kaldı. Hz. Nuh; dünyayı kendince üçe ayırıp Ham, Sam ve Yafes adlı üç oğluna pay etti. Bütün Türklerin atası olan Yafes’in hissesine Türkistan düşünce oğlan buranın kurak olduğunu düşünüp biraz hüzünlendi. Bunu gören Nuh Peygamber, en sevgili oğluna bir taş verip, bir dua öğretti. Yafes, hangi vakit yağmura, kara ihtiyaç duyarsa o taş sayesinde yağdırabilecekti artık. Ve olağanüstü özellikleri olan o taş, çağlar boyunca Türk devletlerinin birliğinin ve saadetinin yegâne kaynağı oldu.
***

“Yada Taşı Efsanesi” serisinin ikinci kitabı olan “Türk Piramitleri”nde, Yada Taşı’nı türlü hilelerle ele geçiren ve Orta Dünya’da Yeni Dünya Düzeni’ni kurmak isteyen Şeytan Erlik Han ile Türk 


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

taş suya değince
kırılır ten
yırtılır hatırlamanın haritası
ve unutulur
bir zamanlar "ben" dediğimiz
o küçük yalan


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

İsrafil Kuralay, El Turko Günlükleri adlı kitabında 19. yüzyılda ellerinde pasaportlarıyla uzun ve zorlu yolculukların ardından Amerika kıtasına varan göçmenlerin hikâyesini anlatıyor. Bugün bütün kıtaya yayılmış, özellikle Güney Amerika kıtasında yaşayan “El Turko” kimliğiyle anılan 30 milyon civarında Osmanlı vatandaşının kuşaktan kuşağa aktardıkları dramatik göç hikâyeleri, sınıf atlamak ve toplumsal saygınlık kazanmak için verdikleri mücadeleler okunmaya değer. 

Kuralay, 13 bölümlük bir belgesel olarak da sunulan Latin Amerika gezintisinde El Turkoların izinde deneyimlediklerini günlükler şeklinde ilgilileriyle paylaşıyor. Arjantin, Uruguay, Brezilya, Şili ve Meksika günlükleriyle göçün sebeplerine ve gidilen ülkelerdeki zorlu mücadelelere değiniyor


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.”
(İbrahim Suresi: 14/24-26)

Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. 

Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi?

“Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor. 


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 189
Ağırlık : 189
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.”
(İbrahim Suresi: 14/24-26)

Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. 

Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi?

“Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor. 


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 125
Ağırlık : 125
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.”
(İbrahim Suresi: 14/24-26)

Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. 

Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi?

“Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor. 


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Daha hiçbir şey yokken uçsuz bucaksız bir su vardı. O vakitler "Kişi", yer ile gök arasında pek mutluydu. Fakat bir gün kaybedenlerden olup, huzurdan kovuldu ve Erlik (Şeytan) adını alarak dünyaya gönderildi. Tüm itibarını kaybeden Erlik, topraktan yaratılan insanoğluna bitmek bilmeyen bir kin ve düşmanlık duymaya başladı. Zaman aktı, çağlar ve coğrafyalar değişti ama ezeli düşmanlık hiç bitmedi. Unutulmaması lazım gelen nice şeyler unutulup gitse de kimi kadim sırlar masallara, efsanelere, destanlara ve mitlere karışarak zamanın nihayetine dek var olmanın bir yolunu buldular.

***

Büyük Tufan’ın bitiminde gemiden karaya seksen kişi çıktı. Bunların yetmiş üçü bir tür salgına yakalanıp öldü. Hayatta yalnızca Nuh Peygamber, üç oğlu ve üç gelini kaldı. Hz. Nuh; dünyayı kendince üçe ayırıp Ham, Sam ve Yafes adlı üç oğluna pay etti. Bütün Türklerin atası olan Yafes’in hissesine Türkistan düşünce oğlan buranın kurak olduğunu düşünüp biraz hüzünlendi. Bunu gören Nuh Peygamber, en sevgili oğluna bir taş verip, bir dua öğretti. Yafes, hangi vakit yağmura, kara ihtiyaç duyarsa o taş sayesinde yağdırabilecekti artık. Ve olağanüstü özellikleri olan o taş, çağlar boyunca Türk devletlerinin birliğinin ve saadetinin yegâne kaynağı oldu.

***

            “Yada Taşı Efsanesi” serisinin birinci kitabı olan “Yafes’in Oğulları” Yada Taşı’nın olağanüstü güçleri sayesinde Orta Dünya topraklarının tamamına hükmeden Türkler ile Alt 

Dünya’nın efendisi Şeytan Erlik Han arasındaki dört bin yıllık hesaplaşmaya, Türklerin uğradığı büyük ihanete ve hüzünlü bir kayba şahitlik edeceksiniz!

***

Taht Oyunları (Game Of Thrones), Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings),

Zaman Çarkı (The Wheel Of Time) ve Hobbit (The Hobbit) gibi

Eserleri Sevenlerin Mutlaka Okuması Gereken Bir

Türk Mitolojisi Romanı…


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

“Kahraman” uysal, iyi yetişmiş ve görev aşkıyla dolup taşan vatandaş değildir. Yalnızca “kendi anlamı”nı, kaderine karşı kendi soylu, doğal dik başlılığını yaratmış birey kahramanca olabilir. Onun “dik kafalılığı” her ot sapının yalnızca kendi gelişimine yönelmiş derin, görkemli, Tanrı vergisi dik kafalılığı gibidir. “Bencillik” de diyebilirsiniz buna. Ne var ki bu bencillik adı kötüye çıkmış cimrinin ya da gözünü iktidar hırsı bürüyen kişinin bencilliğinden tümüyle farklıdır.

Uyum yerine kendi kaderini tayin etme, tabi olma yerine dik başlılık… Hermann Hesse'nin tüm eserlerinde işlenen ortak motifler. Ona göre her insanın eğilimi biricik ve ayırt edici. Bunları keşfetmek, geliştirmek, hatta toplum direncine karşı savunmak onun yaşamını ve her bir eserini bir ana tema gibi kat ediyor.

Kendini Keşfet: Bireyleşmenin Albenisi Üzerine, Hesse’nin bu konudaki -çoğu yayımlanmamış-  en yararlı yazılarını bir araya getiriyor ve adeta onun şu deneyimini kanıtlıyor: “Ben inancımı her zaman bireye dayandırdım, çünkü sadece birey eğitilebilir ve geliştirilebilir. Benim deneyimime göre özverili, fedakâr ve dünyadaki iyiliği koruyan cesur insanlar her zaman küçük seçkinlerden çıkmıştır.” 

Bizi her yeni güne güven ve merakla başlamak için yüreklendiren Hesse’nin bu kitabıyla daha yüksek bir insanlık düzeyine doğru uyanış mümkün.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Yaratıcılığı Aktarmak

Dip ve Mor İnek kitaplarının yazarından sanatçılara, yazarlara ve girişimcilere kendilerini dünyaya ellerinden gelenin en iyisini armağan etmeye adamaları için ilham kaynağı olacak çok hoş, küçük bir kitap.

Yaratıcı işler, beraberinde bir garantiyle doğmaz. Fakat kimin başarılı olacağı ya da olamayacağı bir kalıba bağlıdır. Bunu tutarlı bir şekilde tatbik etme arayışı ise ilerlemenin en iyi yoludur.

Efsanevi yazar Seth Godin’in öncülüğünü yaptığı çığır açan Akimbo atölyesine dayanan Pratiktakılıp kaldığınız yerden kurtulmanıza ve yaratıcı çalışmalar meydana getirip bunları paylaşma cesaretini bulmanıza yardımcı olacaktır. Godin yazar tıkanmasının bir efsane olduğu, tutarlılığın özgünlükten çok daha önemli olduğu ve imposter/sahtekârlık sendromunu yaşamanın uyumlu bir insan olduğunuzun işareti sayılacağı konusunda ısrar ediyor. Her şeyden önemlisi tutkunuzu, sizi meşgul eden dikkat dağınıklığından uzaklaştırıp en başından beri paylaşma arayışında olduğunuz üretken bir katkıya nasıl kanalize edeceğinizi gösteriyor.

Bu kitabın kılavuzluğunda korkularınızla dans etmeyi öğreneceksiniz. Alınmaya değer riskleri göze almayı ve katkı sağlayacak çalışmaları gerçekleştirmek için gereken empatiyi keyifle ve samimiyetle benimsemeyi…

 

Pratik sıra dışı ve heyecan verici bir eylem çağrısı!

  • Seth Godin bilgi çağının en büyük girişimcisi olabilir.

BusinessWeek

 

  • İnsanların Godin’in söyleyeceklerini duyabilmek için neden para ödediklerini anlamak güç değil.

Time

  • Seth Godin var olmasaydı, onu icat etmek zorunda kalırdık

Alan Webber, Fast Company kurucusu


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Bin yıllardır değişmeyen bir öyküdür bu…

Hükümdarın etrafındaki vezirler, kellelerini kaybetme korkusuyla hükümdarın yanlışlarını ve kendi doğrularını konuşamazlarken, sadece hükümdarın soytarıları, kendilerini ölümün kıyısına götürecek kadar pervasızca, hükümdarla ve onun yaptıklarıyla alay eder ve diledikleri gibi konuşurlardı.

Kim bilir, belki de o soytarılar, hayatlarından çoktan vazgeçmiş bilgelerdi…

Ve şimdi sen ver kararını…

Doğru bildiklerini, hiç korkmadan ve kaybedeceklerine hiç aldırış etmeden konuşan bir bilge soytarı mı yahut da korkularının esiri olan, elindekileri yitirmemek adına benliğini yitiren ve hep başkalarının sözleriyle konuşan, köpekleşmiş bir vezir mi olmak senin seçimin?..


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Korkuluğu ölüm tehlikesi sanıyor kuşlar

Dünya bir korkuluk,ölüm muhakkak

Ağladığını göstermedin kimseye,yaşamayı denerken

Bir gözyaşı gibi sildin kendini yerin yüzünden


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 55
Ağırlık : 90
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

“Evrende insanın konumu tuhaftır: Sürekli konuşmak, sormak, cevap almak ister insan. Sorularına evrenden bir karşılık gelmezse, o zaman vay o evrenin haline!.. Evrenden, anlamlandırabileceği açık bir cevap alamadığında ya evreni ya da kendi kendini yok etmeye meyillidir o zaman.”

Mısır’ın dünya çapındaki oyun yazarı Tevfik el-Hakim’in “irrasyonelin tiyatrosu” diye adlandırdığı; hem felsefi ve psikolojik zenginlikler taşıyan hem de polisiye keşifler yaşatan; edebiyatın canlı, dinamik, takdire şayan metni Trendeki Derviş Nabi Avcı çevirisiyle…


Basım Ayı/Yılı : 12/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 160
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Asıl akıl üstünlüğü, kalbin işlemesi ve insanın kalbine göre, gönlünce hareket etmesidir. Çünkü kalbin, aklı aşan akılları vardır. Sonsuz, sınırsız, aşkın olan hakikat ise ancak akıllı bir kalple idrak edilir. Zira hakikat sırrına ermek için, aklı yitirmek gerekebilir…

Sadık Yalsızuçanlar’ın ustalıklı kaleminden Allah'ın Adamları insanı düşündüren, güldüren, inciten, sarsan; akıl erdiremediğimiz ve bir tahtası "fazla" olan kimselerin; meczup, meclup ve mecnunların hikayesi...


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 290
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Felsefeci ve yazar Tristan Garcia’nın gençleşme etkisi içeren bir iksir, müzik, dünyanın en güzel yüzü, siyasi militanlık, dünyadışı varlıklar, din ve ölümsüzlük kavramları üzerine inşa ettiği 7 adlı minyatür roman(lar)ında, okur tüm bu olguların birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu fantastik bir anlatıda bulacak kendini: Gerçekliğe sırtını dönmüş ve kendine hikâyeler anlatan bir insanlığın anlatısı.

Son derece duyarlı, yer yer melankolik yapısıyla kurgunun gücünü ve sınırlarını (belki de sınırsızlığını) gözler önüne seren, heyecan verici bir roman.


Basım Ayı/Yılı : 12/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 550
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺235,00

Anadolu halk kültüründe, kışın en soğuk günlerinde ortaya çıkan ve insanları, sevdikleri kişilerin seslerini taklit ederek büyülemesiyle bilinen bir habis ruh: Congolos!

“Yüreğine bir kor gibi düşen bu sesin cazibesine kayıtsız kalabilecek âdemoğlu yoktu yeryüzünde. Yıllar içerisinde bozkırda olgunlaşmış, yankısı meşe ağaçlarından binbir çeşit yabani otlara, çiğ damlalarından ekin başaklarına, buz gibi akan pınar oluklarından kelebek kanatlarına değip durmuş; tatlanmış gibiydi. Dağlara çarpsa unufak edebilecek gücünü buradan alıyordu belki de. Narin olduğu kadar da tehlikeliydi. Bildiği bütün anlamları barındırıyordu bu çığlık.”

Samet Doğan, Congolos’ta, dünyayı yuvarlak değil, kat kat gören bir köy çocuğunun gözünden, başka âlemlerle günümüzde kurulan bir tanıklık hikâyesini anlatıyor.

Kırsalın ve kentin, ustalıklı bir üslupla kıyaslandığı bu roman, halk anlatılarında duymaya alışık olduğumuz varlıklar aracılığıyla cümbüşlü bir çağdaş anlatıya dönüşüyor. Congolos, birbirlerine eklemlenen bölümler boyunca, yaşamın ve ölümün, gerçeğin ve rüyanın; kısacası iki dünyanın yakınlaştığı, neredeyse birleştiği büyülü ve çarpıcı bir eser…

 


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Yağmur dünyanın her yerine aynı dilde yağar.
Güneş hep aynı anlama gelir.Toprak daima topraktır.
Fakat insan başkadır.Toprağı kıymetli yapan, yağmuru
Rahmet bilen, suya azizlik payesi veren insandır.
Her birimiz bir alemiz.Eşref-i mahlukat.Şahsiyet,
bunu bilmek ve ona göre yaşamaktır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 246
Ağırlık : 250
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

Geceyi siyahından ayır
Kalabalık dağılsın, ay çalışsın yeniden.
Oraya vardığımızı nasıl anlarız ?
Bunu bilmekle süsler bir anne evdekileri.


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 47
Ağırlık : 47
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Çaresizliğin ısırılması diyorum ben ona. Kısa cümlelere yani. Size şimdi bir söz sanatı gibi gelebilir ama zaten esaslı iştir sanat. Çaresizliği ısırdığında dişlerinde kalan kendi etinin parçaları öğretir sana kısa çizginin hangisi olduğunu.

Kısa Çizgiye Kısa Diyebilenlerin Hikâyesi bazen mucizelere inanan, bazen onlara sırt çeviren; küçük bir olay karşısında büyülenen ama büyük olayları göremeyen insanların arasından çıkmış, hayatın her parçası kendisi için esin kaynağı olan bir yazarın ilk kitabı.

On dokuz öyküden oluşan bu kitapta yazar, kalabalıkların ne dediğini önemsemeden hakikati söyleyenleri anlatıyor. Kavga etmenin mecburiyetini yahut kaçmanın şart olduğunu da... Delirmekle aydınlanmanın yakınlığını… İnsanın karanlık iç dünyasını biraz da…

Hüseyin Kural’ın hayal ile gerçeğin, şahsi olanla toplumsal olanın zaman zaman kesişip, zaman zaman birbirini teğet geçtiği öykülerinde gezinen ince alay, kara mizahın seçkin sesini duyuruyor. Modern Türk edebiyatının bu yeni oyunbaz ve devingen metni, yıllara meydan okuyacak kudreti satırlarında barındırıyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
İşte Pazarlama

Pazarlama her yerde. Hatırladığınız ilk anılarınızdan, bu kitabı açmadan hemen öncesine kadar etrafınız hep pazarlamayla kuşatıldı.

This is Marketing - İşte Pazarlama; işinizi hayallerinize, arzularınıza ve hizmet etmek istediğiniz komünitelere dayandırmakla alakalı. İnsanlarda olumlu değişiklikler yapmak, gurur duyabileceğimiz işler ortaya çıkarmakla alakalı. Yani piyasayı takip etmekten ziyade piyasa lideri olmakla alakalı.

Geçen çeyrek yüzyıl boyunca, Seth Godin milyonlarca girişimciye, pazarlamacıya ve hayatın her kesimindeki hayranlarına blog yazıları, konferansları ve çok satan kitaplarıyla ilham verdi. Yaklaşımının temelinde büyük bir fikir var: Büyük pazarlamacılar, müşterilerini şirketlerinin problemini çözmek için kullanmazlar; müşterilerinin problemlerini çözmek için pazarlamayı kullanırlar. Godin şimdi, ilk kez, okurlarına pazarlama bilgeliğinin özünü erişilebilir ve zamansız tek bir pakette sunuyor. Bu kitap sayesinde, oluşturabileceğiniz en küçük potansiyel kitleyi nasıl tanımlayacağınızı ve teklifinizi konumlandırmak için doğru sinyal ve işaretleri nasıl kullanacağınızı öğreneceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 254
Ağırlık : 254
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00
Modern NBA'i Yaratan Rekabet Larry Bird ve Magic Johnson

Basketbolun Magic ve Bird demek olduğu dönemde tutuştukları ateşli rekabet, hiç bozulmayacak Magic-Bird efsanesini doğurdu. Bu iki oyuncu, parkeye çıktıkları andan itibaren tarifi zor bir fiziksel ve psikolojik savaş verdi. Müsabakalarda sık rastlanmayan bu rekabet dolu ilişkileri zamanla NBA'deki en zorlu çekişmeye sahne oldu. Larry Bird ve Magic Johnson; 1980'lerin basketbol efsaneleri; Celtics’e karşı Lakers; Doğu’ya karşı Batı; fiziksel güce karşı yetenek ve ustalık; eski ekole karşı Showtime; hatta beyaza karşı siyah…
 
Her biri, bir diğerini mükemmelliğe sürükledi. Bird ve Magic toplamda sekiz NBA şampiyonluk kupası kaldırdı, altı MVP ödülü aldı. Onlar, bocalayan NBA'i en kritik dönemde yeniden ayağa kaldırıp şahlandırdı. Başlarda birbirleri için amansız birer rakip olan bu iki efsane isim, serüvenin sonunda ömür boyu sürecek o dostluğa imza atmıştı. Basketbolun en benzersiz ikilisinin ilginç detaylarla örülü kişisel portresine ve modern NBA’i yaratan rekabete yakından tanıklık edin, çünkü Oyun Biter Efsaneler Bitmez!
 
“Magic ve Larry hikâyesini sonunda onların gözünden anlatan bir kitap! Oyun Biter Efsaneler Bitmez sizi o büyüleyici rekabetin içine çekerken iki adamın rekabetten ömür boyu dostluğa dönüşen hayatlarından kesitler sunuyor.”

- Denzel Washington
 
“Larry ve Magic’in hayatlarının en önemli anlarını yepyeni ve daha önce anlatılmamış hikâyelerle okuyucuya ulaştıran sürükleyici bir başyapıt.”

- Bill Walton
 
“Tarihin en büyük rekabetlerinden birine müthiş bir yolculuk.”

- Pat Riley


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 408
Ağırlık : 408
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00

“Hala gece.

Gök cisimlerinin sessizliği

öldürecek beni.”

 Sadık Yalsızuçanlar, hâller arasında gidip gelen, kendine doğru yaptığı yolculukta çıkmaz sokaklara sapan karakterin hesaplaşmasını bilinç akışı ve muğlaklık üzerinden sunuyor. Yazar, bu anlatı ile bir anlamda okuyucusunu büyülü “yakaza” hâlini tatmaya, tecrübe etmeye çağırıyor. Uyku ile uyanıklık, duyular ile bilinç, rüya ile gerçek… Yakaza, düğümü çözerken düğümlenmeyi göze alanlara metafizik bir aydınlanma müjdeliyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

“Biraz hüzün, biraz keyif; işte ‘Benim Hayatım’.

Bu hüzünlü ve keyifli hayattan, yani İsmet Badem’in hayatından bazı parçalar aktaracağım sizlere. Şu an neredesiniz, bilmiyorum. Eğer varsa kravatınızı biraz gevşetin. Oturduğunuz koltuğa güzelce yayılın... Nasıl, biraz rahatladınız mı? Gelin, bu öyküyü güzelce paylaşalım…”

Kimileri için o “Baba İsmet”ti, geri kalan herkes içinse “İsmet Abi”. Televizyonun basketbolla buluştuğu yıllardan bugüne dek, basketbolun en bilinen ve sevilen ekran yüzüydü. Nesiller boyunca Türkiye, basketbolu onun şovlarıyla, yazılarıyla ve yayınlarıyla tanıdı, onunla sevdi. Hayattaki en büyük arzusu, yediden yetmişe tüm ülkeye basketbol aşkını aşılayabilmekti. Bu uğurda ülkenin dört bir yanında sayısız panel, konferans ve program düzenledi; yazılarıyla, fikirleriyle ve biricik gözbebeği, emsalsiz Fanatik Basket gazetesiyle, hayatını basketbolun bayraktarlığına adadı. Türkiye’de, ‘basketbol’ denilince ilk akla gelen, her akla gelişinde de yüzleri gülümseten figürlerden biri oldu. Hep istediği gibi yaşadı, ne yaptıysa kendi tarzıyla yaptı, yel değirmenlerine karşı dimdik savaştı; hiçbir zaman zorluklardan yılmadı, sert rüzgârlara boyun eğmedi ve sonsuzluğa da, yine arzu ettiği biçimde kavuştu…

Türkiye basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük misyoneri ve en büyük emekçilerinden birisi olan İsmet Badem’in, daha evvel “Ben İsmet Badem” ve “Ebruli” isimli eserlerinde, Fanatik Basket gazetesinde, spor dergilerinde ve çeşitli mecralarda kaleme alınmış yazılarının ve şiirlerinin yanı sıra, vefatının ardından ailesi, sevenleri ve basketbol camiası tarafından dile getirilenler bu kitapta, bir külliyat özeniyle derlendi. İçinde basketboldan tarihe, edebiyattan sanata, Balzac’tan Neruda’ya, Cemal Süreya’dan Kennedy ailesine dek akla hayale sığmayacak anekdotların yer aldığı nice anısıyla, İsmet Badem’in yaşamı, başarıları, basketbola kattıkları ve hayalleri, okurlarını bu sayfalarda ağırlıyor.

İsmet Badem’in entelektüel hayat görüşü, tarih şuuru, maceraperest ruhu ve ölümsüz mirasıyla, “dudaklarınızdan tebessüm, kalbinizden basketbol sevgisi” hiçbir zaman eksik olmayacak…

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tarihin Nihai Savaşı

Bir zamanlar ekonomik refaha ve bolluğa erişmenin en iyi yolu olarak kabul gören küreselleşme, acaba beklentileri karşılayabildi mi? Yoksa, alabildiğine kasvetli bir dünya mı yarattı? Ekonomik gelişimi sürdürmek için, Soğuk Savaş’ın rekabetçi ortamı, tüm savaş riskine karşın, küresel işbirliğine kıyasla daha mı faydalıydı? Acaba, düşmanlıktan uzak bir rekabet ortamı, dünyayı içine düştüğü bu mali bataktan kurtarabilir mi? Yoksa teknolojinin yarattığı atalet, her şeyi daha da kötü ve içinden çıkılmaz bir hale mi getirecek?

Tarihin gündeme açılan penceresi, serbest ticaretin ilkelerini inşa etmeye ve 1980’lerden itibaren tüm dünyaya açılan sermaye piyasaları yaratmaya yönelik tüm yaklaşımların, günümüzde yozlaşmaya başladığını gösteriyor. Batı dünyasının genelinde hayal kırıklığına uğratan ekonomik büyüme oranları, artık devletleri küresel yönden gelişmek adına ulusal çıkarlardan feragat etmeye hiç de teşvik etmiyor; vatandaşların huzuru ve refahı için küresel bir mefkûreyi takip etmeye çalışan liderlerin sayısı da günden güne azalıyor. Tartışmalı bir barış ortamı ve verimlilikten giderek uzaklaşan bir mali yapı sunan küreselleşmenin artık sona erme vakti mi geldi? Ve bu son, herkes için kaçınılmaz mı?

Tarihî analizleri güncel olaylarla birleştiren ekonomist Stephen D. King, küreselleşmenin neden amacına ulaşamadığını, hangi noktalarda reddedildiğini, birbirleriyle çakışan çıkarlara sahip rakip devletlerin yönettiği bir dünyanın neye benzeyeceğini ve ulusal hedeflere öncelik vermenin dünyayı nasıl dibe batıracağını, en iğneleyici ve anlaşılır haliyle bu eserde anlatıyor. Geleceğin dünyasında küreselleşmenin azalması, “kendi kendisine yetebilen” ülkelerin de artması halinde ekonomik ve siyasi çıkarların çakışma riskinin bize ne sorunlar yaratacağını tarihten örneklerle açıklayıp, en kötü olasılıkların nasıl atlatılabileceğine de ışık tutuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 300
Ağırlık : 300
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Karagöz'ün yazılarının köprü inşa etmek gibi çok önemli bir özelliği var. Samed Karagöz köprüleri yakmanın marifet sayıldığı bir dönemde cesaret gösteren nadir yazarlardan.
Kutluğ Ataman

Konu sanat olduğunda kültürel hegemonyadan yakınıp durmak kolay! Peki sen ne yapıyorsun? "Bizim taraf"ın özellikle modern sanat karşısındaki tembellikle inkar arasında salınıp durması anlaşılır gibi değil... Samed Karagöz yalnız savaşçı... Sorguluyor, anlamaya çalışıyor, eleştiriyor, seviyor...
Meraklısı mutlaka okumalı!
Haşmet Babaoğlu

Samed Karagöz ne nostaljiyle yaklaşıyor sanat eserlerine ne de araçsal. Sanatın gerçekte ne işe yaradığı ve hangi sebeplerle yer yer boş bir çerçeveye dönüştüğüne dair sorular ortaya koyuyor. İnsanlığın acılarını görmeyen, esnasında acı duyuran büyük yaraları bile birer seyirlik malzeme dönüştüren endüstriler karşısında başka türlü bir varlık gösteren bir sanatı kim nasıl oluşturuyor... Sanat, hayat olarak gerçekleşmeye çalışırken bize neler söylüyor, biz neleri eksik veya fazla anlıyoruz... Din ve sanatın nasıl aynı kaynaktan aktığını ve benzeri bir aramayı talep ettiğini hatırlatan yazılar okuyoruz Karagöz'den...
Cihan Aktaş


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

“Hayatı tek cümle gibi gördün, devrik bir cümle gibi okudun. Kesik yazdın. Yazdıklarını en fazla üstünkörü bir teğelle birleştirdin. Tek kelimeye sığdırdın duaları, korkuları, umutları. Her ne biliyorsan tek kelimenin ışığında sana yetti.”

Suavi Kemal Yazgıç, Dünyanın Çekmeceleri’nde lirik anlatımı ve sembollerle kurduğu dil ile hayal ve gerçek arasında gezindiriyor karakterlerini. Üstelik bütün bunları tezahüratsız ve belli belirsiz seyredilen bir izlek doğrultusunda kolaylıkla başarıyor. Kelimelerin zıtlıklarıyla raptedildiği, anlamların okudukça dağıldığı ve dağıldıkça genişleyen çemberlerin içerisinde keşfedilmeyi beklediği bu öykülerde; kayıp, ölüm, kırgınlık gibi temalara değinilerek insanın iç dünyasına dair zengin bir bakış sunuluyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 126
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Bekarlar ve Evlenmeye Hazırlananlar!

Ve Evliler!

Muhabbetli bir hayat isteyenler...

Birbirimizi seviyoruz fakat sevginin tadını kaybettik diyenler, kavgalardan yorulduk diye şikayet edenler, eşimle mutlu olmak istiyorum fakat ne yapacağımı bilmiyorum diyenler...

İşte bu kitap tam size göre!

Sema Maraşlı'nın sade ve samimi anlatımıyla, çok işinize yarayacak bilgilerle birlikte, "evlilik okulu dersleri" aile hayatı üzerine size bambaşka bir pencere açacak. Bir yakınınızla sohbet eder gibi, sizi çok iyi tanıyan biri yazmış gibi "Beni anlatmış, bizi anlatmış" diye okuyacaksınız. Hatalarınızı görecek yer yer sarsılacak, bazen belki de kızacaksınız. Bazı dersleri gülümseyerek okuyacaksınız. Derslerden sonra evliliğe bakış açınız değişecek. Eğer ister ve emek verirseniz hayatınız da değişecek...

Evlilik kitaplarıyla binlerce aileye yol gösteren Sema Maraşlı yeni kitabı ile sizlerle! Öğrenmenin ve öğrenciliğin yaşı yok.

Haydi şimdi ders zamanı!


Basım Ayı/Yılı : 5/2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00

Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek.

Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden.

Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle.

Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et.

Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür.

Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider.

Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar.
Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu?

Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet.

“Eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenlere rehber bir kitap.

Muhabbetiniz bol olsun diye...


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 210
Ağırlık : 202
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Bugüne kadar evlilik üstüne çok şey yazılıp çizildi. Kimi mukaddestir diye evliliği göklere çıkardı, kimi aşkı öldürüyor diye yerden yere vurdu, kimi de bol bol öğüt verdi.

Ben de hikâyesini yazmak istedim.

“Neden hikâye?” derseniz, şöyle açıklayabilirim: Ben hikâyelerin gücüne çok inanırım. Hikâyeler duyguları elle tutulur, akılda kalır bir hâle getirir. Yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazdığım hikâyelerde pek çok kişinin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Yazdıklarım; dertleriyle çareleriyle evlilikte mutluluk sanatına katkıda bulunacak hikâyeler olsun diye uğraştım.

Bu kitaptaki hikâyelerde maddî sıkıntılar, fedakârlıklar, büyük olaylar yok. Yangının değil, yangına sebep olan kıvılcımın hikâyesini yazdım. Gülün değil, gülü yeşerten suyun hikâyesini yazdım. Dilerim beğenirsiniz...

Hikâyeleri yazarken pek çok kişiyle görüştüm. Bütün samimiyetleriyle duygularını ve yaşadıklarını benimle paylaşan, hikâyelerin gizli kahramanlarına teşekkür ederim.


Basım Ayı/Yılı : 9/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Ne güzel demiş Sadi:

“Cennet, sevmeyi bilenlerindir.”

Seviyorum diyen çok da sevmeyi bilen o kadar az ki… Sevdiğini kendi canı istediği gibi değil, onun hoşlandığı gibi sevenler, sevgi bahçesinin gülü-bülbülü olabilirler. “Eşim aşkımdır…” diyenler, “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.” atasözünü bilirler. Sevgi emek ister. Karpuz değil ki tarlada kendi başına büyüsün. Sevgi bir bebek gibidir; ilgi ister, bakım ister, fedakarlık ister. Bazen “Eşim baksın, büyütsün…” diye bırakırız, sevgimiz açlıktan ölür. Bazen çabuk büyüsün diye çok doyururuz, o zaman da çatlar ölür.

Birtakım büyük hataları doğru hareket zannederek işleriz ve sevgimizi kendi elimizle yok ederiz çoğu zaman. Ve doğru davranışın ne olduğunu bilemeyiz bazen.

Kadın ve erkeğin yaradılış farklılıkları göz önüne alınarak yazılmış hikayelerle dolu bu kitapta, sevginizi yaşatmak ve büyütmek için ipuçları bulacaksınız.

Bu kitap sevgi bakım kitabı... Mutluluğunuz artsın, Eşiniz Aşkınız Olsun, diye...

 


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek ‘Ya Müslim! Ey Allah kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır,’ diyecek. Sadece ‘gargat ağacı’ bunu söylemeyecek. Çünkü o Yahudi ağacıdır.
(Hadis-i Şerif)
***
Bir terör devleti olan İsrail’in Arz-ı Mev’ûd hayalini gerçek kılabilmek için iki bin yılı aşkın bir süredir mücadele verdiği bilinmektedir. Osmanlı Devleti’nin ve milyonlarca masumun bu hayale kurban edildiği, I. ve II. Dünya Savaşlarının bu hayale ulaşma yolunda basamak olarak kullanıldığı, Büyük Ortadoğu Projesi’nin bu hayalin finali olarak düşünüldüğü saklanan bir sır değildir.
Theodor Herzl’den bu yana sözde davalarına sadakat noktasında milim geri adım atmayan Siyonistler, henüz fiili olarak topraklarına katmasalar da taşeronları marifetiyle Türkiye ve Kudüs dışındaki Arz-ı Mev’ûd topraklarının tamamına hâkim vaziyettedirler.
İsrail’in Türkiye ve Kudüs’e dair planlarının geniş kesimlerce bilinmesini önemseyen Ufuk Tufan Gargat Ağacı’nda Tevrat’ın, Kuran’ın, hadis-i şeriflerin ışığında; ABD istihbarat raporları ile yerli ve millî savunma sanayi alanındaki gelişmelerin teyidinde, okurlarına yakın geleceğin olası bir panoramasını sunuyor. Belki de yarını bugünden haber veriyor!
İsrail ile Türkiye’nin sıcak bir savaşa girmesi durumunda yaşanabilecekleri soluksuz okuyacak, İsrail ile taşeronlarının Ortadoğu haritasından silinmesine müteakip yeniden şekillenecek dünya düzeninde 2023 sonrası Türkiye’nin nasıl bir konumda olacağını Tufan’ın bakış açısından göreceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00
Amerika'da İslam'a Yolculuk

Bir zamanlar Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Melekler, “A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz” dediler. Rabbin, “Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu.
 
Amerikalı matematik profesörü Jeffrey Lang, 80’lerin başında Müslüman oldu. Onun hikâyesi düşünme ve sorgulama ile başladı. Lang’e göre Kur’an, onu iman etmeye mecbur bırakmıştı. Ancak rasyonel, entelektüel ve manevi açıdan tatmin edici bulabildiği bir dine inanabilirdi ve o dinin İslam olduğuna kanaat getirdi. İslam: düşünen insanın dini.
 
Jeffrey Lang bu kitabında, kendi deneyiminden yola çıkarak Amerika’da Müslüman olmayı, secde ettiği ilk ânı, İslam’ın Batı’da yayılmasının önündeki engelleri, bu dinin genç kuşağa nasıl aktarılması gerektiğini, din ve gelenek ilişkisini ele alarak okuyucuyu, Kur’an’ın “sarp yokuş” olarak tanımladığı iman yolculuğuna davet ediyor. Yazarın, okuyucusundan istediği bir şey var: sormaktan ve sorgulamaktan kaçmaması. Çünkü bir kanaati dogmalaştırmak, hakikatin önünün kesilmesidir. Ve Allah’a son derece yakın olan melekler bile sorar…


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,00
Kamruşepa’nın Büyüsü

“Bir kez aşka ulaşanın yitirecek zerresi kalmaz ruhundan başka. İçindeki üstün değere erişme arzusunu keşfeden, aşkın çılgınlığa yönelten kışkırtıcılığından asla vazgeçemez!
Aşkın derinliği, yaşamın yüzeyselliğine karşı bir isyandır. Çağına tanıklık eden bir başkaldırıya dönüşür, akabinde de efsaneleşir.
Aşka düşmeyegör Diotima, tenini okşayan samyeli gibi zambaklara bile parmak uçlarınla dokunursun. İşte bu hal, yaratmanın anlamını kavrayan sanatçının hoş görülen çılgınlığı kadar içsel ve doğaldır.”

Ümit Yaşar Gözüm, Aşkın Estetik Halleri adlı kitabında yaşadığımız kadim topraklardaki büyük uygarlıkların aşka dair bıraktığı izleri takip ediyor. Mitolojinin başladığı, kadının kut aldığı, insanlığa binlerce tanrı ve tanrıça armağan eden bu bereketli coğrafyanın içinde geçen bir yolculuk hikâyesi… Gözüm, aşka ve sevgiye dair birbirini tamamlayan, sanatsal bir dille kaleme aldığı özgün ve akıcı denemeleri felsefenin metodolojisine dayandırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 380
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺170,00

“Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, 
Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar.” 

- Ord. Prof. M. Fuat Köprülü

“Dede Korkut Romanları” serisinin ikinci kitabı “Boğaç Han”, Oğuzların kudretli bir beyi olan Dirse Han’ın herkesçe alaya alınan, horlanan oğlu için duyduğu üzüntüyle başlar. Hanlar hanı Bayındır Han, yakında bir şölen verecektir ve Dirse Han, oraya gidince oğlu sebebiyle diğerleri tarafından küçümseneceğini, onların eğlence konusu olacağını düşünmektedir.

Boğaç Han ise sabahtan akşama kadar obanın çocuklarıyla aşık oynayıp gününü gün etse de aslında babasının kendisinden utandığının farkındadır. Babasını yaşadığı utançtan kurtarmak ve kendi yiğitliğini ispatlamak için bir akşam evinden ayrılır ve alın yazısının peşine düşer.

Ufuk Tufan bu kitapta Boğaç Han’ın; aşağılanma ve dışlanma ile geçirdiği ızdırap dolu yıllarının ardından, kâh amansız bir boğayla güreşe tutuştuğu kâh babasını kurtarmak için kâfirlerle cenk ettiği kahramanlıklarını, onun Oğuz Türklerinin en güçlü yiğitlerinden birine dönüşme hikâyesini anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 10
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 220
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Bana yazıldı bütün ayrılıklar

Ve bana yazmak düştü

Bütün ayrılıkları


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Hayatın çok nurunda nurunda nurunda nurunda olduğu zamanlar... Yaşamın anlamını Google’da arıyor, bulduğumuzla yetinmiyoruz. Köşe başında bir sevgiliyi gözlemek yerine köşeleri gözlüyoruz; yoksa bu o, dönülecek köşe mi diye. Aramızdan biri ağıt yakmaya başlıyor: “Kimse bizimle konuşmuyor. Kimse bizi duymuyor, görmüyor.” Kalabalık ve yalnızız. Yerli ve millî acılarımız var, yaralıyız ama uyuşmuşuz da suskunuz. Bir depresyon uykusunda, bizi mutlu edeceğini umduğumuz rüyaların peşindeyiz. Uyanıklığın kara listesindeyiz yıllardır.

Kâinata alışamayanlarımız iplerini, ilaçlarını hazırlıyor; balkonlarına çıkıp yüksekliği kontrol ediyorlar.

Oysa balkonda iki kişi olsa mutluluğu beklemek kolaylaşacak…

Hüseyin Kural diyor bunu. O tüm bu olanların farkında. Bizi Üzen Bütün Kanatları açın diyor, tekrar deneyenlerin küçük bahçesine uçun! Sevginin gücünü göstereceğim size, hiç yalnız kalmayacaksınız, en kötü kendi kendinizden arkadaş yapma sanatını öğreteceğim.

Bu kitaptaki öyküler ikiye ayrılıyor: gözlerimizin kısacık bir sürede, su gibi içtiği uzunlar; kalbimizin bize uzun uzun şerh ettiği kısalar. Kader, sevgi, insanı tehlikeye atan arzular, varlık, ölüm… Tüm bu derin konular absürdün ayıltan şaşırtıcılığıyla kaleme alınıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Oğuz yiğitlerinin cengi ve lanetli, baş belası bir devin romanı.

“Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar.” 
- Ord. Prof. M. Fuat Köprülü

“Dede Korkut Romanları” serisinin üçüncü kitabı Tepegöz, Oğuzların kudretli bir beyi olan Aruz Han’ın Oğuzların bilgesi Dede Korkut’a akıl danışmaya gitmesiyle başlar. Aruz Han, yıllar evvel oğlunu kaybetmiş acılı bir babadır. Ve son zamanlarda ortalıkta dolaşan bir havadis sebebiyle fazlaca kaygılanmaktadır.

Oğuz beyleri bir av dönüşü, bir kütleye rastlarlar. Kütleyi tepince, kütlenin içinden tek gözlü tuhaf bir bebek çıkar. Aruz Han, bebeğe kıyamaz ve onu evine götürür. Kısa zamanda bir deve dönüşen Tepegöz, eşkıya olup Oğuzlarla savaşa tutuşur. Parmağındaki sihirli yüzük sebebiyle kimse ona bir şey yapamaz. Ta ki aslan avcısı korkusuz Basat, aylar önce gittiği savaştan dönene kadar…

Tarihi bir roman olarak kaleme aldığı bu kitabında Ufuk Tufan, Oğuz Türklerinin başına bela olan, üzerlerine lanet olup çöken; Oğuzlarla yedi büyük savaşa girip onları haraca bağlayan; Oğuz’da neredeyse yemedik adam ve koyun bırakmayan tek gözlü bir dev ile aslan avcısı Basat’ın amansız savaşını anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Selimiye’ye gidiyorum.
 
Caminin kubbesinde, duvarlarında, büyük mimarın sesi çınlıyor:
 
“Ters lale istedim ki herkesin dikkatini çeksin, Selimiye için nazarlık olsun, buraya gelenlerin keskin nazarlarını üzerine çeksin. Öyle meşhur olsun ki bu muhteşem eseri bile gölgede bıraksın. Selimiye Camisi’ni görmeye gelen, ilk önce ona koşsun. Koşmakla kalmayıp ona dokunsun. Zaman içinde o dokunmalar sebebiyle mermere kazınmış ters lale silinecek hale gelsin. Kaybolmaması için muhafaza altına alsınlar. Koca cami, parmak büyüklüğündeki bir ters lalenin gölgesi, şöhreti altında kalsın.Böylelikle benim âcizliğim, Allah’ın garip bir kulu olduğum meydana çıksın. Aynı zamanda ters lale, O’nun emirlerinin, doksan dokuz isminin ima ettiği anlamın dışına çıkıldığı ölçüde dünyanın yaşanılmaz hale geleceğine ve tersliğin, nefsin tabiatına uygun olduğu için çok ilgi göreceğine işaret etsin…”


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Güneşi Bayrak,Gökyüzünü Çadır Kabul Eden Üç Kitanın Hükümdarı Oğuz Kağan’ın Romanı

‘’Oğuz Kağan Destanı,en eski iki destanımızdan birisi olmasının yanında Oğuznameler içerisinde en muhteşem olanıdır.

Okurken her satırından,hatta her kelimesinden ayrı lezzet aldığımız ; milli Duygularımızıa hayat veren,bizi destanlar çağına alıp götüren Oğuz Kağan Destanı’nın biri Uygur harfli diğeri Farsça kaleme alınmış iki önemli Kaynağı vardır.

Esasen Oğuz Kağan Destanı deyince hemen hepimizin aklına Uygur harfli Metin gelir.İslamiyet tesirinden uzak bu metin şiir şeklindedir ve metin Başından,ortasından,sonundan eksiktir.

Uygur harfli Oğuz Kağan Destanı oldukça bilinir olmasına rağmen,Farsça Kaleme alınmış Oğuz Kağan Destanı’nın bilinirliği çok sınırlıdır.Oğuz Kağan’ın inancına dair çok detaylı bilgiler içermesinden midir bilinmez Destanın bu versiyonu maalesef üvey evlat muamelesi görmektedir !

Türk Milleti’nin her yitik edebi hazinesini gün yüzüne çıkarıp özellikle Gençlerimizin istifadesine sunmayı kendisine vazife edinmiş birisi olarak Farsça yazılmış Oğuz Kağan Destanı’nı modern bir romana çevirmeye karar Verdim.Ve elinizdeki tarihi roman böylelikle oraya çıkmış oldu.

‘’Bu yeni Oğuzname artık sizlere,Türk Milleti’ne emanettir.’’


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00
Aşkla Geçen Günleri Ömürden Saymalı

“Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar.” 
- Ord. Prof. M. Fuat Köprülü

Dede Korkut Romanları serisinin ilk kitabı, Oğuzların kudretli bir beyi olan, yedi kız babası Pay Püre Bey’in, erkek evlat sahibi olamayışı karşısındaki çaresizliğiyle başlar. Nice zaman sonra Allahu Teâlâ, Pay Püre Bey’e sekizinci evlat olarak Yusuf yüzlü bir oğul verir. Ama bu oğlanın güzelliği başına nice belalar açar. Güzelliğinin methi Türkistan sınırlarını aşıp kâfir ülkelerine kadar ulaşır.

Pay Püre Bey’in oğlu yiğitlik yapıp Bamsı Beyrek adını alınca, Pay Piçen Bey’in kızı Banu Çiçek’le düğününün hazırlıklarına başlanır. Bamsı Beyrek’e kara sevdalı Helen ise düğün gecesi için iki âşığa kötü bir sürpriz planlamaktadır. İşte o geceden sonra sonu tahmin edilemeyecek bir aşk ve yiğitlik destanı yazılmaya başlanacaktır.

Ufuk Tufan bu kitapta, Oğuz Türklerinin Yusuf yüzlü güzeli Bamsı Beyrek’in kâfir kalesindeki on altı yıllık esaretini ve beşik kertmesi olan Banu Çiçek’e kavuşma mücadelesini tarihî-fantastik bir roman olarak kaleme alıyor. Dillere destan bu aşk “Bamsı”nın sayfalarında yeniden hayat buluyor…


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Sevgili yokkadınım…
Sana yine kısacık bir masal anlatacağım.
Yüzyıllardır anlatılan ama hiç eskimeyen bir masal…
Ruhunla dinle…
 
Sevmenin unutulduğu, herkesin sadece sevilmeyi umursadığı bu çağda, bir hatırlatıcı olarak Ahmet Savaş, birbirinden etkileyici aşk masalları anlatıyor okuruna.
 
Aşk Eski Bir Masal ayrı düşülen bir sevgiliye yazılan efsunlu satırlarıyla kalbinizi diriltecek...


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

İçinde yaşadığımız dünyada, bizi bilinmeyen diyarlara götüren navigasyon araçlarından, uzayın ve okyanusların derinliklerine götüren ileri mühendisliğe kadar bilim ve macera her zaman birbirlerinin ayrılmaz parçaları oldular.

Dünyanın şekli hakkında Descartes ve Newton arasında süregelen tartışmalara son noktayı koyan 1735'teki deniz yolculuğundan kozmik ışınların keşfedilmesini sağlayan balon yolculuğuna kadar insanoğlu hem bulutların ötesini hem de gezegenimizin sınırlarını her zaman zorlamıştır.

Bitmek tükenmek bilmeyen merakımız ve keşfetmeye olan tutkumuz sayesinde yüzyıllar boyunca bir tür olarak hayatta kalıp varlığımızı devam ettirebiliyoruz.

Büyük Keşiflerin Küçük Kitabı, dünyaya bakış açımızı değiştiren keşifleri, tarihteki en cesur ve ilham verici maceraları bir araya getirerek bize hâlâ keşfedilecek bir dünya sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 247
Ağırlık : 247
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

Bugün ‘’Eşinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz ? ‘’ adlı bir televizyon programına davetlisiniz. Sizi dürüstlük koltuğuna oturtacaklar.

Tereddüt etmeden katılabilir misiniz ?

Aynı evi ve aynı yatağı paylaştığınız kişiyi ne kadar tanıyor sunuz ?

Sizinle yaşamak , onun damağında nasıl bir tat bırakıyor ?

Tatlı , tuzlu acı , ekşi , kekremsi … Hangisi , biliyor musunuz ?

Kadınlar ve erkekler , birbirinden çok farklıdırlar.

Bu farkların keyfini mi çıkartıyorsunuz ? Yoksa eşinizin canını mı çıkartıyorsunuz ?

Farklılıkların keyfini çıkartmak isteyenler için …

Işte size İpucu Hikayeleri...


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Demişlerdir gelenler bizden evvel :
‘’Kulak aşık olurmuş bizden evvel … ‘’
Hayatın içinden kasın-erkek ilişkilerini akıcı bir üslupla kaleme alan ve okuyuculara pratik çözüm
yolları sunan Sema Maraşlı’nın bu eseri de evlilik hayatında mutlu olmak isteyenlere yepyeni ufuklar açacak .

Kitapta yer alan yazılardan bazılarının başlıkları şöyle :
‘’Kulak Aşık Olurmuş Gözden Evvel , Cennet Sevmeyi Bilenlerindir , Çöpün İçinde Gül Yetişmez , Mutluluk Formülleri , Kızlar Evliliğe Hazır mı ? , Gönülsüz Aş , Kayınvalideler ,
Kadının okuyanı Cadı mı olur ? , Şeytanla Alışveriş , Süslü Yatak Örtüleri , Bitmeyen Baş Ağrıalrı … ‘’

Keyif alarak okuyacağınız ve hayatınıza sevgi katacak bir eser …
Dilinizden , kulağınzıdan ,yüreğinizden sevgi hiç eksik olmasın …


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00
Hayatınızdaki Kronik Şikayetçilerden Kurtulmanın Yolları

Siz de mutlaka birkaç “enerji vampiri” tanıyorsunuzdur. Bunlar bütün gün şikâyet eden, hiçbir şeyden hoşlanmayan, hep mağdur olan insanlardır: hava berbat, bugün pazartesi, komşu yine yanlış park etmiş… Bu tür insanlar, etraflarındaki herkesi aşağı çekebilirler.

Enerji Vampirleri, başkaları tarafından kontrol edilmek yerine kendi hayatlarımızı nasıl başarılı bir şekilde yaşayabileceğimize dair mizahi ve kışkırtıcı tavsiyeler içeriyor. Motive edici ve esprili üslubuyla Tobias Beck, kendimizi kronik şikâyetçilerden kurtarmak için ihtiyaç duyduğumuz koçluğu sağlıyor; özel ipuçlarıyla hayat enerjimizi düşüren her şeyi kendimizden uzaklaştırmanın yollarını gösteriyor.


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
1 2 3 ... 5 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı