Çin Nasıl Kapitalist Oldu?, Çin’in geçtiğimiz otuz beş yılda tarıma dayalı kapalı bir sosyalist ekonomiden uluslararası arenada nasıl da yenilmez bir iktisadi güce dönüştüğünün olağanüstü ve beklenmeyen hikayesini anlatıyor.

Yazarlar asli kaynaklarını kullanarak büyüyen Çin ekonomisi tartışmasını yeniden canlandırmış, Çinli liderlerin yaptığı reformların kapitalist bir ekonomi yaratma yolunda özellikle yapılmadığını ve Çin’e piyasayı ve girişimciliği tekrar getiren şeyin “marjinal devrimler” olduğunu söylemektedirler. Batı’dan alınan dersler geleneksel Çin felsefesi olan “gerçeği olgularda arama” ile birleştirilmiştir. Kapitalizme yüzünü dönen Çin kendi kültürel kökenlerini kucaklamıştır.

Çin Nasıl Kapitalist Oldu? Çin ekonomisinin geleceğiyle ilgili genelgeçer bilgilere karşı çıkarken Çin daha fazla büyüme için müthiş bir potansiyele sahip olsa da geleceğinin devletin güç ve fikirler konusundaki tekelciliğinden dolayı karanlık olduğunu söyler. Coase ve Wang Çin’de uzun ve saygın bir geleneği olan fikir piyasasının gelişiminin Çin’in sosyal uyum rüyasını gerçekleştirmek için vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerler.

“Sabırlı okuyucular modern iktisat tarihindeki en sıradışı değişimi derinlemesine anlamakla ödüllendirileceklerdir.”

- The Wall Street Journal

“Bu kitap, piyasalar ve tarih üzerine yaptığı vurgularla fevkalade önemlidir.”

- The Washington Times

“Çin’in nasıl dünyanın en iyi ikinci ekonomisine sahip olduğunu merak eden herkes bu ilginç kitabı okumalı.”

- The LSE Review of Books

“Bu, Çin’e olduğu kadar tüm iktisadî değişim literatürüne çok büyük bir katkıdır. İktisadî değişim ve gelişim üzerine bütün literatürde benim bildiğim kadarıyla bir toplumun evrilmek için kör topal çabalaması ve özellikle de Çin’inki kadar uzun süren ve çok uzun bir yol alınan bir evrim ile ilgili böylesine detaylı bir çalışma yoktur.”

- Douglass C. North, 1993 Nobel İktisat Ödülü sahibi

“100 yaşını geçmiş Ronald Coase ve Ning Wang, Çin’in Mao’nun hükmü altındaki sosyalizmden bugünkü özgün kapitalist ekonomiye kesintili geçişi hakkında merak uyandıran ve kapsamlı bir yorum yazmışlardır. Çin veya sosyalizm çalışan hiçkimse bu kitabı kaçırmamalı.”

- Richard Epstein, Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi

“Bu kitap iktisat alanında ve Çin hakkındaki çalışmalarla ilgili yazılmış en iyi eserlerdendir; sâdece bugün için değil, gelecek için de.”

- Chenggang Xu, Hong Kong Üniversitesi

“Coase felsefesi ve politikası, “gerçeği olgularda arama” gibi -kendisine de şirketler, piyasalar ve kanunlar hakkındaki çığır açan analizleriyle ilgili esin kaynağı olmuş- çok basit bir ilkeye dayanan bir toplumu inceliyor. Tekrar tekrar daha verimli bir sosyalizm arayışında olup karşısında her seferinde kapitalizmi bulan Çin hakkında büyüleyici ve sıradışı ve düşünmeye zorlayan bir kitap.”

- Stephen Littlechild, Emekli Profesör, Birmingham Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 460
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺176,00

İlhan Diken yazılarında “Şiddetin egemen olduğu dönemin, travmasını üzerinden atamayan cephede, barışın kararlılığı nettir. Türkiye’nin aydın, sanatçı, siyasetçi çevresi de barış ve demokrasinin tek şans olduğunu açıkça beyan ediyor. Ancak şu var ki, dört yıldır silahların patlamadığı bir süreçte, hemen hiçbir güç, bu sürecin devamı için gerekli koşulların yaratılması anlamında yeterli çaba sarf etmedi.” diyerek bizlere ayna tutumaya devam ediyor.

“Dostluğu ile gönüllerde yer edinmişti. Sessiz, sakin, siyah ve gri giyinmeye olan tutkusu ve müzik ile hep iç içeydi. Dost meclislerinde doyumsuz sohbet ile çalıp, söyler ortam yaratırdı… Sazını iyi çalar, iyi söylerdi...

İlhan Hoca yaşarken bir gün özgür olacağına yürekten inandığı Kürdistan toprağında; beyaz kefeni ile kesk û sor û zer bayrağa sarılı yatıyor.” -Şeyhmus Diken


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 15 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺20,75

Ajan Provokatörler casusluk ve gizli eylem yapan yedi yüzün üzerinde ajanın faaliyetlerini anlatıyor. İlk grup casusluğun klasik tanımını, yabancı bir devletten istihbarat toplayıp aktarmayı temsil ediyor. İkincisiyse gizli eylem ajanlarının suikast, siyasi darbe ve sabotaj gibi gizli faaliyetlerini içeriyor.

Bu eserde Batılı muhbirlerin Doğulu emsallerinden daha ayrıntılı bir şekilde anlatılmasının nedeni Batı tarzı demokrasilerin basın özgürlüğünü koruması ve hassas ulusal dış politikalar konusunda tartışmaya açık olmasıdır. İstihbarat ve gizli eylem üzerine yapılan diğer savaş sonrası çalışmalarda Komünist ve Üçüncü Dünya ajanlarının ihmal edilmesi, yeni bir eser ortaya çıkarmak için temel veri toplama ihtiyacı doğurmuştur.

Kitapta casusların faaliyetleri basın, tarihçiler ve katılımcıların kendileri tarafından da belgelenmiştir. Kaynakça bölümünü eski istihbarat görevlileri tarafından yazılmış kitap ve makaleler oluşturuyor. Lügatçede terimler ve kısaltmalar açıklanıyor, Kronoloji bölümüyse casusluğun ve gizli eylemlerin kilometre taşlarını ortaya koyuyor.

Ajan Provokatörler 1946-1991 yılları arasında casusluk ve gizli eylem yapan kişiler hakkında net bilgiler sunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 456
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2014
₺180,40

Dünyanın en sabırlı, en nazik, en centilmen siyasetçilerinden birisidir.

Rakiplerine karşı, her zaman sabırlı, saygılı ve olağanüstü tahammüllüydü.

Hakkında menfi , eleştirel karikatür yapılabilen, fıkralar uydurulan son derece hoşgörülü bir siyaset ve devlet adamıdır.

Aleyhinde olumsuz karikatür yapan, yazı yazan, fıkra uyduran tek bir tane bile muhalif gazeteci veya yazarı mahkemeye vermedi onların hayatlarını karartmadı.

Öfkesini her zaman kontrol eder, asla kontrolden çıkarak etrafını yıkıp dökmezdi.

Kinci ve intikamcı değildi. Asla, hiç kimseye karşı intikam ve garaz duygusuyla hareket etmezdi.

Önüne şikayet ya da eleştiri için çıkan vatandaşları asla hakaret ederek terslemez, onları korumalarına tekme tokat dövdürmez, balkondan protesto için tencere çalan ev kadınlarını korumalarına aldırtıp karakollarda onlara eziyet ettirmezdi.

Bilgiliydi, donanımlıydı, hazırlıklıydı. Bilmediği, emin olmadığı konularda asla konuşmaz, ahkam kesmez, yorum yapmaz ve kesin hükümde bulunmazdı. Bilhassa bilmediği tarih konularında asla hüküm vermezdi.

Eleştirilerinde, parti grup toplantılarında ve miting meydanlarında hakaret, aşağılama, nefret ve kin içeren, ayrıştırıcı, ayrımcı ve kutuplaştırıcı ifadeler kullanmaz, vatandaşların bir kısmını rencide edip hedef göstermez, tehdit ve öfke dolu ses tonuyla bağıra bağıra konuşmazdı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺10,14

Muhterem Üstad, bu İslam nizamını İslam nokta-i nazarından herkesin anlayacağı bir üslupla ahlaki nizamın ne olduğunu, siyasi nizam denince İslamiyetin neyi ifade etmek istediğini, içtimai nizamın beşeriyet arasında nasıl tahakkuk ettirilmesi lazım geldiğini, bugün dünya siyasetinin üzerinde döndüğü iktisadî nizamın nasıl kurulabileceğini ve kul ile Allah arasındaki münasebetlerin nelerle ve nasıl temin edilerek ruhani ve ilahi bir nizamın kurulduğunu gayet samimi bir şekilde dile getirmiş.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 314
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺56,25

Kitapların isimleri önemlidir. Çoğu kez metnin bize ne anlattığını anlamamıza yardımcı olurlar. Bu kitabın ikinci baskıdaki ismi, ilk baskıdan farklı kullanıldı; Kutsal Canavar Devlet yerine Kutsallık ile Rasyonellik Sarkacında Devlet tercih edildi belli sebeplerden dolayı.
Ancak bir türlü ısınamadım ikinci adına. Bu yüzden, Kutsal Canavar Devlet ismine geri dönüyorum. Kanımca bu isim metni daha iyi anlatıyor,ruhunu ortaya koyuyor.

Kitabı, her ne kadar geliştirmek istesem de başaramadım. Oysa üzerine oldukça fazla çalışmışlığım var. Umarım 4. baskıya ekleyebilirim. Kitap, hala bir çalışma taslağı bu sebeple. Olmamışlığına devam ediyor. Hala ümidim var. Taslak olmaktan çıkıncaya kadar üzerinde çalışmaya devam edeceğim. Belki o zaman iddialı bir kitap haline gelebilir. Şimdilik bir
iddiası bulunmamakta.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 334
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2018
₺55,20

Müslümanlar tarafından yakından tanınan bir yazardır. Uzun yıllar çıkardığı gazetelerde Türkiye'de yaşayan dindar insanların haklarının kazanılması için mücadeleler vermiş, idealleri uğruna düşünce suçlusu olmuş, yargılanmış ve cezaevlerinde kalmıştır.
Eygi, günümüzde inançlarını bir takım menfaatler uğruna değiştiren kişilerin aksine yıllardır inandığı gerçekleri taviz vermeden tüm sıkıntılara karşılık savunmaya devam etmiştir. Bir siyaset bilimci olan yazar, yıllardır "Sabetay Sevi ve Türkiye Sabetaycılığı" konusunda makaleler yazmaktadır. Müslüman bir yazarın yahudi teolojisine dayanan bir dini akım konusunda yazması yayınevimizin dikkatini çekmiştir. Şunu kabul etmek gerekiyor ki Mehmed Şevket Eygi Bey sabetaycılık sorununun islami platformlarda ve müslümanlar arasında tartışılmasını sağlayan kişidir. Gündelik yazılarında pek çok kez konuya eğilmiş tarafsız bir gözle özellikle siyasi karar alma sürecinde sabeyatcıların davranışlarını incelemiş ve bu konuda eleştiriler yapmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺97,50
Bugün karşı karşıya bulunduğumuz büyük sıkıntılar, temelde çağdaş uygarlığın kendi iç yapısından kaynaklanan gelişmelerin ürünüdür. Bu sorunlar, yüzyıllar içinde gelişen evrensel uygarlık değerlerini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerin göz alıcı başkentlerinin hemen yanı başlarında ya da büyük kentlerin varoşlarında dışlanmış insanlar, çirkin yapılaşmalar, kokuşmuş sokaklar, gecekondular, gettolar, güvensiz bölgeler ve de işsiz insanlar yığınıyla karşılaşıyoruz. Çağdaş uygarlığın, insan tabiatıyla uyumlu ahlâkî bir devrime şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde gereksinimi vardır. Modern diye adlandırılan toplumlar yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında büyük bir tıkanıklıkla yüz yüze geldiler ve adeta bir uçurumun kıyısına doğru sürüklendiler. Nükleer silahların varlığı, çevremizin kirletilmesi ve yıkıma uğratılması, yaşam standartları zâten düşük olan bölgelerdeki nüfûs artışı, ya gezegenimizin her bölgesinde uygarlığın niteliği, şu anda zengin olanları da kapsayacak şekilde düşecek; ya da insanların yaptıkları yüzünden gezegenin kendisi yaşanmaz bir yer haline gelecektir. Kutsal mesajın ifadesiyle: "İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım?"
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 330
En / Boy : 13,5 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2012
₺50,00

O, milli iradenin teveccühüyle milletin adamıdır.

O, istikrarla yol alan şuurlu bir dava adamıdır.

O, milletinin sevilen ‘Uzun Adam’ıdır.

O, fetih ruhuyla kendini değil milletini menzile götürmek için yol alan, yollar açan yol ustasıdır.

O, milletine yenilikler getiren, milletinin karanlıklarına ışıklar yakan, milletin hakemliğini rehber edinen bir öncüdür.

O, ‘Durmak yok, yola devam’ sloganıyla özgüveni yüksek bir nesil inşa etmek ve medeniyet çizgisini ilerletmek için koşar adımlarla giden mihmandardır.

O, zaferin Allah katında olduğu inancıyla milletin gücüne sahip çıktıkça bu güçle her adımda ilerleyen ve aldığı yolda milletine ışık tutan, milleti için heyecanla hizmet eden Asım’ın Nesli’nin yolcusudur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 215
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2014
₺90,00

Bugünün Asım’ı, asıl emir sahibiyle muhatap, emredilenin doğrultusunda yol alan bir bilinçlendirme, aslına döndürme vazifelisidir.

Bugünün Asım’ı dini ve milli değerlere bağlılığıyla, sağlam iradesiyle hemen her alanda bilinçlenen ve bilinçlendiren bir kimliktir.

Bugünün Asım’ı müjdecidir. Bu müjdecilik oldukça meşakkatli ve çok mesai isteyen bir yoldur. Bu yol toplumu daima ileriye götürecek ve her alanda örnek olacak yoldur.

Bugünün Asım’ı: ‘Benim mücadelem, devletimin üzerinden milletimizin fertlerini kırgın ya da küskün hale getiren kara lekeleri ortadan kaldırmak içindir.’ diyen kişidir.

‘Asım’ın Nesli’nden Bir Usta’ olan Bugünün Asım’ı, sana selam olsun…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 251
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2015
₺90,00

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra Yüksek Lisansını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde (Genel Türk Tarih Anabilim Dalı) yaptı.

Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Fergana Devlet Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak bulundu.

Doktorasını Rusya Federasyonu St. Petersburg Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nde Karşılaştırmalı Dilbilimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Dile ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi, Doçent ve Profesör olarak görev yaptı. Doktorasını tamamladıktan sonra Moskova ve St. Petersburg'da bulunan Rus Arşiv ve Kütüphanelerinde Ermeni Sorun üzerine yıllar süren araştrrmalarda bulundu. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde Türk tarihine yaptığı katkılardan dolayı “Fahri Doktora” ünvanı verildi. 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili seçildi.

Ermeni Sorunu setinin ilk kitabı olan bu inceleme, gün yüzüne çıkmamış Rus arşiv belgeleri ve Ermeni kaynaklarıyla konunun bilinmeyen yönlerini ortaya koymaktadır. 1915 yılındaki Ermeni olaylarının doğru bir şekilde analiz edilebilmesi, ancak konunun tarihi arka planının anlaşılması ile mümkün olabilir. Bu çalışmada, 1678-1914 tarihleri arasında Ermeni Sorununun değişken yönleri ilk elden kaynaklarla incelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 13,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺58,00

Amerika dendiği zaman hemen birçok kişinin aklına ABD hükümeti ve onun dünya üzerinde oynadığı güç politikaları gelir. Bu özdeşlik öyle boş yere kurulmuş bir imge değildir şüphesiz. Amerikan başkanları her gün yeni bir tehdit algısıyla sağa sola savaş açıp, gelişmemiş ve belki hiç gelişemeyecek demokrasilerin kaderiyle “oynaşırken” başka bir şeyin hatırlanması zor. Bazılarımız da gökdelenlerin arasına sıkışmış Amerika’ya duyduğumuz mahcup hayranlığı gizleyemez. Ancak çağımızın bu büyük fenomenine akşam haberleri yüzeyselliğinde bir nefretle yada hayranlıkla bakmak meraklı zihinlere yeterli gelmeyecektir.

Elinizdeki kitap, genel okuyucuya, Amerika Birleşik Devletleri’ni tarihiyle, kültürüyle ve iktidar ilişkileriyle bir bütün olarak kavrama ve anlatma çabasının bir ürünüdür. İyi hükümetin sınırlandırılmış hükümet olduğuna inanan Thomas Jefferson ve James Madison gibi idealist “kurucu babalar”dan baba ve oğul Bush’lara kadar Amerika’da olan biten neydi, sorusunun peşinde bir hikayedir anlatılan.

Dr. Ünal Gündoğan, okuyucuyu akıcı ve anlaşılır üslubuyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin emekleme aşamasından bir süper güç haline gelişini, soğuk savaş yıllarının dehşetini, Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle gelen tek kutuplu hegomonik yükşelisini ve son olarak günümüze ABD’nin hedefi ve sonucu belirsiz politikalarını anlamaya doğru keyifli olduğu kadar düşündüren bir yolculuğa çıkartıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 398
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺29,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 400
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺19,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 462
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺8,79
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 198
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺6,76
Tükendi

9.Yüzyılın sonlarında, İngilizler Selanik ve İzmir'den sonra İstanbul halkını da futbol ile tanıştırdılar. 1905 yılında İngiliz'lerin ve azınlıkların takımlarının yanında Mek-teb-i Sultanı öğrencileri Galatasaray Takımını kurdular. 1907 yılında Kadıköy'ün futbolsever gençleri bir araya gelerek bir futbol takımı kurmayı düşünmeye başladılar. 1907 yılı Mayıs ayında Moda Beşbıyık Sokak 3 numaralı evde sular idaresinden memur Ayetullah Bey, Düyun-u Umumiye İdaresinde memur olan Ziya Bey, Deniz Harp Okulu öğrencisi Necip Bey futbol kulübü kurmak üzere bir araya geldiler. Kurulacak bu kulübün masraflarını mali durumu iyi olan Ziya Bey üstlendi. Üç genç Fenerbahçe burnundaki deniz fenerinden esinlenerek kurdukları kulübün adını "Fenerbahçe" koydular. Ziya Bey'in ısrarıyla kulübün renkleri "sarı-beyaz" oldu. Hintli Asaf Galip ve Sami isimli gençlerin katılmasıyla 6 kişi olarak ilk antrenmanlarını yaptılar. Yeni bir Türk takımının kurulduğu haberi Kadıköy ve Kuşdili Semtlerinde hızla yayıldı. Semtin tecrübeli futbolcularının katılımı ve St. Joseph Okulunun da desteği ile takım kısa zamanda tamamlandı. Kuşdili Papazı Çayırında yabancıların ve azınlıkların takımlarıyla maç yapmaya başladılar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 182
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺8,11
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 255
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺9,00
Tükendi

Hey devrimciler! Ne siz ne de biz... Hepimiz kaybettik. Acaba bizim boğazlaşmamız ve cenazelerimiz üzerinden kimler nemalandı, bugün bile o kanlı kavgamızın mirasını tepe tepe kullananlar kimler?

Sorumluların cezalandırılmasına rağmen 2 milyon Asena o porno kasetleri hiç affetmedi ve sandıkta öfkesini gösterdi...

Herşeyi çok iyi bildiklerini ve hareketin herşeyinin kendilerinden sorulması gerektiğini düşünen, ülküdaşlarını küçük gören ve önemsemeyen, telefonlarına ulaşılamayan, bırakılan mesajlara dönmeyen, narsist ve megoloman sözde ülkü beylerden ve devlerinden bıktım. Kibirlerinden ve tafralarından yanlarına yaklaşılmayan, her daim kulaklarından inmeyen cep telefonlarıyla sanki çok önemli ve gizli işler takip ediyormuş gibi esrarlı çalımlarla dolaşan eski teşkilat yöneticisi ağabeylerden, sevgi ve saygı bağlarının tamamen yok olmanın sınırına gelmesinden, kimsenin kimseyi sevmemesinden bıktım.

Mücadelenini tarihine, toprağa verdikleri dava arkdaşlarının hatıralarına saygılı, hiçbir dünyevi beklenti ve hesap peşnde olmayan ama umutları artık tükenmeye başlamış, kafaları karmakarışık olmuş yüz binlerce ülkücü... Son Bozkurtlar, son samuraylar... İçine düşülen kimlik bunalımından, hedef ve söylemlerdeki ciddi sapmalardan ve muğlaklıktan bahsetmiyorum bile...

Gittike büyüyen ahlaki erozyondan, yıllardır tutulmayan ve tutulmayacağı anlaşılan gerçek bir yemin metninin hala okutulmasından, verile sözleri tutmama edepsizliğinin bir kanser gibi yaygınlaşıp harekete yerleşmesinden, ülkücülüğü maske yaparak şahsi menfaat elde etmek isteyen, bunun için ülküdaşlarına yalanlar söyleyerek, onları kandırıp dolandırarak köşeyi dönmeye çalışna halaksızlardan, yozlaşmadan, çürümeden bıktım. Hatta kendi yozlaşmalarımdan, kendi çürümelerimden ve mükemmel bir ülkücü olamayaşımdan bile bıktım.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2014
₺96,00
Tükendi

Tarih Olarak Teori, insanlık tarihinde köleliğin yol açtığı değişimlerden yoksulların denetim altına alınmasına, üretim ilişkileri ile inançların birbirinin içine geçme biçimlerinden gündelik hayatta emek süreçlerinin deneyimlenme türlerine varıncaya değin geniş bir konu yelpazesi üzerinde, bugün içinde yaşadığımız kapitalizmin doğasına ve kökenine ışık tutan derinlikli bir tartışma yürütüyor. Jauris Banaji, tarihe ilişkin doktriner ve ortodoks okumalar ve kuramlarla hesaplaştığı bu tartışmasında, insanlık tarihinin kanallarında halkların ne şekilde boyunduruk altına alınarak "işçileştirildiğini" anlatıyor.

Üretim tarzlarının içsel dinamiğini açıklayan şey nedir? Üretim tarzları ve sömürü̈ biçimleri birbiriyle nasıl bir ilişki içindedir? Verili sömürü̈ biçimleri aşağı yukarı hangi şartlar altında bulunur? Basit meta üretiminin tarihsel anlamı nedir? Kapitalizm nedir ve nasıl meydana gelmiştir? Hukuki sistemler ile kapitalist gelişme arasındaki ilişki nedir? Ücretli emek yalnızca sermayenin gerektirdiği bir şey midir yoksa kölelik de bu tarzda işleyebilir mi?

Banaji, Tarih Olarak Teori'de bu soruların hepsine kendine has ve kışkırtıcı yanıtlar vermektedir. Yarını bugünden kurabilmek ve bugündeki dünü̈ anlamak için, Banaji'nin insanlık tarihine ilişkin geliştirdiği tezler her anlamda tartışılmaya değer bir nitelik taşımaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 494
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2016
₺140,80
Tükendi

Karl Marx, kısa süren gazetecilik hayatında –Rheinische Zeitung’da– odun hırsızlığı hakkındaki tartışmalara dair bir dizi makale yazmış, bu vesileyle mülkiyet hakkı, basın özgürlüğü, suç ve ceza konularına değinme imkânı bulmuştur.

Kaleme alınmalarının üzerinden bir buçuk asır geçmesine rağmen Marx’ın irdelediği meseleler güncelliğini korumaya devam etmektedir. Marx’ın yazıları üzerine verdiği dersten yola çıkarak bu kitabı kotaran Daniel Bensaïd, genç Marx’ın bu polemiksel yazılarını bağlamına oturturken, aynı zamanda, dün nasılsa bugün de dünyanın (toprağın, suyun, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının) özelleştirilmesine karşı çıkan mülksüzlerin günümüzde yaşadıkları zorluklar çerçevesinde bu tartışmanın felsefi kaynaklarını da gözler önüne sermektedir. Bu kısa, ama sarsıcı kitabı okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺70,40
Tükendi

Dünyanın en güçlü ülkesi ve tek süper gücü olan Amerika’nın dış politikaları sadece kendisini değil tüm dünyayı etkilemektedir. Ve hiç şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde Amerika’nın dış politikasının en belirleyici ülkesi İsrail’dir.

Bu iki ülke arasındaki ilişki öyle yoğundur ki, Amerikan yönetiminin İsrail’in Ortadoğu’daki kirli işlerini örtbas etmekten sıkıldığını bazen en yetkili ağızlar bile itiraf etmek zorunda kalmışlardır.
İsrail, Amerika ve dünyada neredeyse eleştirilemez olduğu, kendisini eleştiren –Mel Gibson, Marlon Brando, Venezüella devlet başkanı Hugo Chavez, İslamcı düşünür Tarık Ramazan, İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, Malezya eski devlet başkanı Mahattir Muhammed gibi –isimleri hemen anti-semitik ilan ettiği için başlı başına tartışma konusu.
“İsrail Lobisi” kitabıyla İsrail’i eleştiren ve Amerikan dış politikasını tek başına İsrail’in belirlediğini ifade eden Chicago Üniversitesi’nden John J. Mearsheimer ve Harvard Üniversitesi’nden Stephen M. Walt Yahudilerin hedefi durumuna geldiler.
Elinizdeki kitap sadece Ortadoğu ve Amerika’da değil tüm dünyada cereyan eden hadiselerin perde arkasını öğrenmek için ilk elden yazılmış sıra dışı ve çarpıcı bir eser.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2014
₺13,28
Tükendi

Günümüzün önde gelen aktivist ve entelektüeli Noam Chomsky, 11 Eylül kitabından bu yana ilk kez Birleşik Devletler’in dış politikası ile ilgili can alıcı soruları irdeliyor.

Ödüllü gazeteci David Barsamian’ın Chomsky ile gerçekleştirdiği röportajlardan derlenen kitapta ikili, gitgide değişen dünyada ABD’nin uyguladığı politikaları tartışıyor. Sezgileri, açıklığı ve saygı duyulan tarih bilgisiyle Noam Chomsky, Irak istilası, sözde haydut devletlere karşı yapılan önleyici harekatlar, ikinci Bush yönetiminin başarı şansı ve Birleşik Devletler’in uluslararası barışı tehdit eden hakimiyet isteği hakkındaki görüşlerini kendine özgü tarzıyla sunuyor.

Emperyal Arzular’da Chomsky’nin 2004 başkanlık seçimi ve seçim kampanyası, Sosyal Güvenlik’in geleceği ve küresel ısınma da dahil, daha önce üzerine konuşmadığı konulardaki görüşleri yer alıyor. Sonuç olarak karşımıza çağımızın önde gelen düşünürlerinden biriyle gerçekleştirilen aydınlatıcı diyaloglar ve içinde bulunduğumuz kaotik zamanın şaşırtıcı bir resmi çıkıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 213
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺71,75
Tükendi

Bu kitapta; Ayakkabı kutusundan çıkan milyon dolarları, Bakan çocuklarının karıştığı milyonlarca dolarlık rüşvet çarkını, yatak odalarından çıkan çelik kasaları, para sayma makinelerini, yüz milyar Euro’yu bulan yolsuzlukları, bizzat Başbakan ve yandaşları tarafından “Ergenekon-Balyoz” Davaları sırasında şişirilen Savcı Zekeriya Öz’ün; onlarca vatan evladının canına kastederken, gözünü çıkarırken, yüz binlerce kişiye kimyasal madde sıkarken “destan yazan polis”in, ucu kendilerine dokunduğunda nasıl nasıl “çeteci/hain” ilan edildiğini, “Ergenekon-Balyoz” süreçlerinde gece yarısı baskınlarıyla seksen yaşında saygın insanların gözaltına alınıp tutuklanmasına alkış tutan ikiyüzlülerin, işin ucu kendilerine dokunduğunda nasıl kıvırdıklarını, saygınlıktan, masumiyet karinesinden bahsettiklerini okuyacaksınız. Bu kitapta, Cemaat-AKP kavgasının tarihi seyrini, bu gününü ve muhtemel yarınını, “Yaptığımız suçsa Başbakan’ın bilgisi dâhilinde beraber yaptık, ben istifa edeceksem Başbakan’da istifa etmeli” anlamına gelecek sözlerin ardından, “ben Başbakan’dan temizim” dercesine dokunulmazlık zırhını elinin tersi ile iten Bakanları, Kendi çıkarları için her şeyi caiz gören abdestli kapitalistlerin, boğazına kadar gömüldükleri pislik çukurundan kurtulmak için dini, Allah’ı nasıl kullandıklarını, kendileri dışındaki insanları nasıl dinsiz, Allahsız ilan ettiklerini okuyacaksınız. Bu kitapta; Yolsuzluk soruşturmasının ailesine uzanacağını çok iyi bilen, hatta “hedef benim” diyerek itiraf eden Başbakan’ın, yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yaparak, yakınlarını ve kendisini yargı karşısında nasıl DOKUNULAMAZ, YARGILANAMAZ hale getirdiğini, evde zor tutulan milyonları, Bakanların oğullarıyla yaptığı yolsuzluk konuşmalarını, garip gurabanın hakkını gasp eden FENER’cileri, trafikte kaydı olmayan otobüslere trilyonları ödeyen AKBİL’cileri okuyacaksınız. Bu kitapta; CHP ve MHP için, “biz onların cemaziyülevveli biliriz” diyen Tayyip Erdoğan ve AKP’nin yolsuzluklarla dolu cemaziyülevvelini, hangi yandaş yazarın “Kayseri Lobisi” göndermesiyle Abdullah Gül’ün Tayyip Erdoğan’a operasyon yapanların arasında olduğu kanaatini uyandırdığını, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde “kardeşlik hukukunun” nasıl kalleşlik hukukuna dönüşeceğini, “üç dönem” ilkesinden neden vazgeçileceğini, Tayyip Erdoğan’ın neden ASLA CUMHURBAŞKANI OLAMAYACAĞINI okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 358
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺10,14
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 278
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺10,14
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 183
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺8,11
Tükendi

Tehlike anayasa bir defa delinirse ihlal edilmiş olmaz diyen zihniyettir. Bu tehlikeli gidişe dur diyecek olan yine bu milletin kendisidir. Yaklaşan seçimlerde insanlar yolsuzlukları yalanları görmeli, vicdanların sesine uyarak, gerçekleri görerek oylarını kullanmalıdır. Adalet hepimize lazımdır. Adalet işlemez hale gelirse hepimiz telafisi imkansız zararlar görebiliriz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 198
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺8,11
Tükendi

Bu kitaptaki çelişkilerin tamamına yakını, AKP resmi internet sitesinden alınan 25.000 sayfa tayiip Erdoğan konuşmasından alıntılanmıştır. Bu kitap muhalefet liderleri ve siyasetçilerinin ellerinden düşüremeyeceği önemli bir kaynaktır. Kitapta Tayyip Erdoğan`ın60 Konu başlığında değişik tarih ve siyasal zeminlerde hangi çelişkili ifadeleri kullandığını okuyacaksınız.




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 278
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2014
₺48,00
Tükendi

Ülkemizi adeta yangın yerine çeviren, devleti ve vatandaşlarımızı çok büyük maddi zararlara uğratan, toplumun birlik, beraberlik ve barış içinde yaşama arzusunu dinamitleyen Kobani Provokasyonları, yerel bir vaka olmaktan çıkmış, çok dikkatli hesaplanmış kalleş bir talimatla tüm ülkeye yayılarak, genel bir etnik ayaklanmanın provasına dönüştürülmüştür.

Kobani Provokasyonları, kitabımız baskıya girmek üzereyken başladığı için, nasıl ve kimler tarafından sahnelendiğini ayrıntılarıyla yazamadık. Ancak eminiz ki, provokasyon mühendisliğinin çok başarılı bir hamlesi olan bu etnik ayaklanma provasının talimat merkezleri, işleyiş sistemi ve mekanizmaları öncekilerle aynıdır. Cinayetleri işleyen tetikçiler, bankalara, belediye otobüslerine, marketlere ve benzin istasyonlarına Molotof bombası atan yüzleri kapalı şiddet ve terör çakalları kim olurlarsa olsunlar, ait oldukları provokatif kukla örgütlerin adları ya da kutupları ne kadar farklı olursa olsun, bunları kullanan asıl patron merkezlerin hep aynı olduğunu unutmamak gerekir. Pekiyi, kim onları kullanan bu asıl patronlar?

Paralel Yapı, devletin en hassas sinir merkezine sızan, Küresel güce sahip bir dış istihbarat servisinin talimatlarıyla hareket eden, hazırladığı şeytani kumpaslarla Türk Ordusu' nu, Milli İstihbarat Teşkilatı' nı ve T.C. Hükümeti' nin meşru bir Başbakanını alaşağı etmeye, hükümeti destabilize edip yıkarak, rejimi ve devleti o istihbarat servisinin istediği doğrultuda tanzim etmeye yeltenen Opus Dei tipi ya da benzeri taşeron Gladyotik bir örgüttür.

Ne yazık ki, gücü ve yer altına çektikleri kozmik hücreleri tam olarak tespit edilememekte ve iyi bilinmemektedir. Bu da ülkemizin selameti ve bekası açısından çok ürkütücü bir durumdur...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2014
₺8,79
Tükendi

30 yıllık savaşın son bulmasının eşiğine geldiğimiz şu günlerde "Kürt Sorunu" denilen olguyu bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Araştırmacı kimlikleriyle bilinen yazarların hazırladıkları "Kürt'üm, Ben de Doğruyum!" isimli kitap, bu olguyu çok farklı başlıklarla ele alıyor. Bunlardan bazılarını sayacak olursak;

  • GENAR Araştırma tarafından yapılan Kürtlere ilişkin Türkiye'de yapılan en kapsamlı araştırma,
  • Cumhuriyetin başından itibaren Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yönelik devletin bakışını içeren resmi raporlar,
  • Kürt sorununun arka planına inerek halihazırda sürmekte olan çözüm süreci ve 
  • Bu çözüm sürecinin nihayete ermesi halinde Türkiye'nin ne tür kazançlar elde edeceği gibi başlıklı konular gözümüze çarpıyor.

"Kürt'üm, Ben de Doğruyum" saydığımız yönleriyle en güncel, geniş bir alandan ve doğrudan sahadan elde edilen verilerle süreci yansıtan ilk kitap. Ayrıca, "Çözüm Süreci"ne yönelik yapılan ilk çalışma olmasıyla da alanında özel bir yere sahip.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2013
₺68,00
Tükendi

Bu kitap,

Orta Doğu’da yaşananları komplocu bir bakış açısıyla ele almıyor…

İngiltere tarafından 19.yy’da petrol çıkarları için biçimlendirilen Orta Doğu’da,
bulunan üç yıl önce başlayan ve orta sınıfların başını çektiği ayaklanmalar baş gösterdi.

Biri Tunus’ta diğeri ise Arap Dünyasının lider ülkesi Mısır’da rejim değişikliği ile sonuçlanan başkaldırılar üzerine çok şey yazıldı.

Bu kitap yaşananları komplocu bir anlayışla ele alan ya da yaşananlara tamamen olumlayan bir yaklaşımdan da uzak bir biçimde, bu başkaldırıların arka planını ve bunları ortaya çıkaran sosyal dinamikleri ele alıyor.

Bir yandan dünyada yaşanan yeni medya ve yurttaş gazeteciliği kapsamında bu ayaklanmalarda sosyal medyanın payını abartmadan, ama göz ardı da etmeden el alıyor, bölgenin tarihini de ele alarak değerlendiriyor. Bu dinamikleri de dikkate alarak yaşanan gelişmeleri çok yönlü ele alıyor, sonra da teknoloji ile yaşanan iletişimsel değişimin bu süreçteki payını ele alarak tamamlanmamış devrimin fotoğrafını geniş bir kadraja koyarak çekmeye çalışıyor.

Yukarıda kısaca bahsetmeye çalıştığımız nedenlerden dolayı elinizdeki bu eser çok yönlü ve geniş açılı bir çalışma olarak Arap Baharı denen sürece farklı açılardan yaklaşan bir özellik taşıyor.




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2013
₺68,00
Tükendi

İşte şimdi ‘ustalık’ isteyen yeni bir ‘inşâ süreci’ başladı!

Türkiye ve İslam Dünyası bir uyanışın eşiğinde…

Direnişi de dirilişi de birlikte yaşıyor bizim coğrafyamız…

Ümmet, kurulan kirli tuzaklardan kurtulmaya ve karanlık gecelerden aydınlığa çıkmaya çalışıyor…

İşte şimdi bu tuzakları boşa çıkartıp muhteşem mazi ile irtibat kurarak parlak bir gelecek inşa etme vakti…

Bu, hepimizin imtihanı…

Davası derdi, derdi davası olanların imtihanı…

En çok da Usta’nın…

Usta’nın İmtihanı, işte bu çetin imtihanın çalışma notları gibi…

Barışı, adaleti, refahı, meşruiyeti arayanların, dünyaya farklı bir bakış açısı ile bakmak isteyenlerin yol haritası…

Gazeteci- Yazar “Dr. A. Muhsin Meriç”, Usta’nın İmtihanı’nda herkesi ‘emanetlerimiz’e sahip çıkmaya davet ediyor…

Üstadlara, Ustalara, Medeniyetimize ve Ümmetin İradesine…

Ve…

Cuntalarla, sultalarla, vesayetle mücadeleye çağırıyor…

Yeni nesiller için…

Türkiye için ve İslam Dünyası için…

Eserin, İngilizce, Arapça ve Almanca gibi dört dilde yayınlanmak üzere hazırlıkları da devam ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2014
₺68,00
Tükendi

Türkiye’nin son on iki yıldır takip ettiği çok boyutlu, çok taraflı ve proaktif dış politikası sadece hariciye teşkilatımız eliyle yapılmıyor artık. Birçok resmi ve sivil kurumumuz hariciye siyasetimize ya doğrudan yahut dolaylı katkıda bulunuyor.

Ya öncü ve akıncı oluyor yahut destekliyor, araçlarını oluşturuyor.

Türk Hava Yolları’ndan Anadolu Ajansı’na, TİKA’dan Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndan Yunus Emre Vakfı’na, TRT’den Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’ne, AFAD’dan Kızılay’a; MÜSİAD, İHH, Uluslararası Rabia Platformu, SETA ve daha pek çok sivil toplum kuruluşumuza pek çok kurumu bugün dünyanın hemen her yerinde görebiliyoruz.

Yeni Türkiye, ‘Dünyanın Vicdanı’ olmaya namzet. Yeni Türkiye’nin ve Yeni İslam Dünyası’nın inşâsında ise ‘Hariciye’nin Yeni Aktörleri’ önemli hizmetler yapıyorlar.

Bu kitapta insanlığa ümit ve heyecan veren bu dinamik aktörlerin misyonlarından ve icraatlarından sadece bir kısmına yer verildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺68,00
Tükendi

Oldukça zengin bir belge ve kaynak incelemesine dayanan bu kitap, Milli Şef Dönemi Maarif Vekili Hasan Ali Yücel’in 19 Mayıs törenlerinde, radyoda ve parlamentoda yaptığı konuşmalar aracılığıyla ulusal kimliğin inşasında politik konuşmaların işlevlerine işaret etmektedir. Kitabın ilk bölümünde, Yücel’in bir aydın ve devlet adamı olarak kimliğinin oluşum evreleri, Türk ulusal kimliğinin oluşum evreleriyle sarmalanarak anlatılmış. İkinci bölümünde, tek parti döneminde yurttaş terbiyesinin ve ulusal kimlik inşasının bir aracı olarak politik sözün önemi vurgulanmış. Üçüncü bölümünde ise, Yücel’in politik konuşmalarının analizi aracılığıyla, Milli Şef dönemine hakim olan ulusçuluk anlayışının gündelik hayatın içine öğütler ve öneriler yoluyla dahil edilmesinin ve parlamentoda yurttaşların kaderlerinin tayin edilmesinin biçimleri ve stratejileri betimlenmiştir. Törensel gösteri söylevleri, radyo ve parlamento konuşmalarının eleştirel retorik analizi çerçevesinde incelendiği ilk çalışma olması itibariyle özgün bir eser niteliğine sahip olan kitap, iletişim çalışmalarının disiplinler arası niteliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 341
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺0,00
Tükendi

"Güneş doğarken çok eşsiz bir olay oldu: Bayramlaşma Salonu'nunda bayramın güzelliklerinden konuşuluyordu. Bu çerçevenin içinde. Gazinin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazinin işaretiyle, sandalyesinin üstüne, çıktı, sabah ezanı okunmaya başladı. Bir aralık baktım: Nebile Hanımın Ses Damlalarına, Yaş Damlaları karışıyordu;
Gazi Mustafa Kemal ağlıyordu."

Rahmi Turan, sözcü: "... PKK ve Kürtçü Bölücü hareket, Yaklaşık yüz yıllardır devam eden, ayrılıkçı bir harekettir.

"İlk Kürt isyanı 1806 yılında Baban Zade Aşireti İsyanı ile başlamıştır. 0 günden buna 210 yılda irili ufaklı 49 Kürt isyanı oldu hepsi de bastırıldı.
PKK ayaklanması 50'nci isyan oluyor bu da mutlaka bastırtacaktır..."

CD:"... Bir kişinin kendi yaptıklarını unutturmak için yaptığı manevralara alkış tutmak. Birikimli aydınlarımıza hiç yakışmıyor!"

CD: Türban, tesettür, din gereği değildir, giyenlerin bilgisi olsun. Giymeyenlerin gönülleri raaht olsun!

CD: Dinimizin kutsal kitabı Kur'an, yalancıların cezalandırılacağını yazar.
Bu konuda sayısız ayet vardır İşte onlardan ikisi;

Casiye suresi 7. Ayet: "Her Günahkar yalancının vay haline.." Al-İ Imran Suresi 61. Ayet: "Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne atalım..."

"Ünlü bir laf vardır: "Ananı öpen Kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?" Muhterem vatandaşlarımız öpülmeyi pek seviyor ki, hep bunlara oy veriyor!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 125
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺7,41
Tükendi

Her eser yazıldığı dönemin mürekkebini taşır. Ancak pek azı, üzerindeki mürekkebi evrensel hale getirebilmiştir. Karl Marx ve Friedrich Engels'in, tarihte açılmakta olan bir dönemin müjdecisi olan eseri de mürekkebini zaman ve mekan sıkışmasından kurtarabilen ender metinlerin başında geliyor.

Yazılmasından 160 yıl sonra ve yazıldığı topraklardan binlerce kilometre ötede, yeni bir çeviri ile genç kuşaklara ulaştırmak üzere bizlerde heyecan yaratan bu eser karşısında saygıyla eğiliyoruz.

Türkiye'nin Marksist birikimini zenginleştirici çalışmalara katkıda bulunma fikri bize heyecan veriyor.

Hele, 'Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin! ' satırlarının 160. yıldönümünü kutladığımız şu günlerde...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 109
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺5,18
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺11,11
Tükendi

Her başlangıç eksikli olmak durumundadır. Plehanov işçi sınıfının tarihsel rolü ve bağımsız örgütlenmesi vurgusuyla marksizmin Rusya'da birinci perdesini açmış oluyordu. Ancak bu perdenin esin kaynağının daha o zamanlardan tadı kaçmaya başlayan II. Enternasyonalciliğin kimi izlerini taşıdığına da dikkat edilmelidir. Bugünden bakan ve Rus devriminin sonraki evrimini bilen okur, Plehanov'un bilimsellik adına sergilediği aşamacılıktan sıkılabilir. Plehanov'un hazırlıklarının hızla tamamlanmasını önerdiği yeni işçi sınıfı partisi, Rusya'nın devrimci Bolşevik partisinden farklıdır. Ama bilinmelidir ki, ikincinin ve dolayısıyla Rusya'nın tarihsel bir devrimci müdahaleye sahne olabilmesi için, önce bu adımın atılması gerekirdi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 85
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺7,41
Tükendi

1938 yılında Bayburt'ta doğdu. 1960'ta İTÜ İnşaat Fakültesi'ni, İnşaat Yüksek Mühendisi olarak bitirdi. 1961 - 1970 yılları arasında Karayolları Genel Müdürlüğü'nde Şantiye Mühendisi, Başmühendis, 12'nci Bölge Müdürü ve Plan ve Proje Dairesi Başkanı; 1971 - 1973 yılları arasında ise İmar ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürü olarak görev yaptı.

1973 - 1980 yılları arasında iki dönem Gümüşhane milletvekili seçilerek Parlamentoya giren Tuncer; 1974 - 1980 yılları arasında CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Sekreter Yardımcısı ve II. Ecevit Hükümeti'nde İmar ve İskan Bakanı olarak görev yaptı.

1987 yılına kadar siyasal yasaklılık dönemini yaşayan Erol Tuncer; 1991 yılında SHP, 1998 ve 2001 yıllarında da CHP Parti Meclisi Üyeliğine seçildi, 2000 yılında ise CHP Genel Başkanlık Yüksek Danışma Kurulu Üyeliği yaptı.

16 Ekim 1981'de Milli Güvenlik Konseyi'nce kapatılan CHP'nin 1992 yılında yeniden açılış çalışmalarını yürüten, 1979 tarihli son Kurultayı'nda seçilmiş Genel Yönetim Kurulu'nun Eşgüdüm Sorumlusu ve Sözcüsü olarak görev yaptı.

Yerel Yönetimler alanındaki çalışmalarını Ankara Büyükşehir Belediyesi Danışma Kurulu Başkanı ve İzmit Büyükşehir Belediyesi Danışma Kurulu Üyesi olarak yürüttü.

Sosyal alandaki etkinlikleri bağlamında Türk Parlamenteler Biliği Yüksek Danışma Kurulu Üyesi, Yollar Türk Milli Komitesi Başkan Yardımcısı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Danışma Kurulu Başkanı olarak çeşitli dönemlerde sorumluluk üstlendi.

1996 - 2001 yılları arasında Radikal Gazetesi'nde köşe yazarlığı da yapan Tuncer'in, çeşitli dergi ve gazetelerdeki yazıları seçim sistemleri ile Yerel ve Genel Seçimlerin sonuçlarına ilişkin araştırmaları ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmeleri, Tesav tarafından kitap halinde yayımlanmaktadır. 

Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Genel Başkanlığı ile kurucuları arasında yer aldığı Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (Tesav) Başkanlığı üstlenmiş olan Erol Tuncer, siyasi çalışmalarını Demokratik Sol Parti'de (DSP) Genel Başkan Yardımcısı olarak sürdürmektedir. 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 360
En / Boy : 19 / 26,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 9.2011
₺29,17
Tükendi

1938 yılında Bayburt'ta doğdu. 1960'ta İTÜ İnşaat Fakültesi'ni, İnşaat Yüksek Mühendisi olarak bitirdi. 1961 - 1970 yılları arasında Karayolları Genel Müdürlüğü'nde Şantiye Mühendisi, Başmühendis, 12'nci Bölge Müdürü ve Plan ve Proje Dairesi Başkanı; 1971 - 1973 yılları arasında ise İmar ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürü olarak görev yaptı.

1973 - 1980 yılları arasında iki dönem Gümüşhane milletvekili seçilerek Parlamentoya giren Tuncer; 1974 - 1980 yılları arasında CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Sekreter Yardımcısı ve II. Ecevit Hükümeti'nde İmar ve İskan Bakanı olarak görev yaptı.

1987 yılına kadar siyasal yasaklılık dönemini yaşayan Erol Tuncer; 1991 yılında SHP, 1998 ve 2001 yıllarında da CHP Parti Meclisi Üyeliğine seçildi, 2000 yılında ise CHP Genel Başkanlık Yüksek Danışma Kurulu Üyeliği yaptı.

16 Ekim 1981'de Milli Güvenlik Konseyi'nce kapatılan CHP'nin 1992 yılında yeniden açılış çalışmalarını yürüten, 1979 tarihli son Kurultayı'nda seçilmiş Genel Yönetim Kurulu'nun Eşgüdüm Sorumlusu ve Sözcüsü olarak görev yaptı.

Yerel Yönetimler alanındaki çalışmalarını Ankara Büyükşehir Belediyesi Danışma Kurulu Başkanı ve İzmit Büyükşehir Belediyesi Danışma Kurulu Üyesi olarak yürüttü.

Sosyal alandaki etkinlikleri bağlamında Türk Parlamenteler Biliği Yüksek Danışma Kurulu Üyesi, Yollar Türk Milli Komitesi Başkan Yardımcısı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Danışma Kurulu Başkanı olarak çeşitli dönemlerde sorumluluk üstlendi.

1996 - 2001 yılları arasında Radikal Gazetesi'nde köşe yazarlığı da yapan Tuncer'in, çeşitli dergi ve gazetelerdeki yazıları seçim sistemleri ile Yerel ve Genel Seçimlerin sonuçlarına ilişkin araştırmaları ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmeleri, Tesav tarafından kitap halinde yayımlanmaktadır.

Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Genel Başkanlığı ile kurucuları arasında yer aldığı Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (Tesav) Başkanlığı üstlenmiş olan Erol Tuncer, siyasi çalışmalarını Demokratik Sol Parti'de (DSP) Genel Başkan Yardımcısı olarak sürdürmektedir.

Kurucuları arasında yer aldığı Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (Tesav) Başkanlığı ile Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Genel Başkanlığı üslenmiş olan Erol Tuncer, siyasi çalışmalarını DSP'de Genel Başkan Yardımcısı olarak sürdürmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 440
En / Boy : 19 / 27
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 2.2012
₺29,17
Tükendi

12 Eylül 1980’de gerçekleştirilen askerî müdahaleyle TBMM feshedilmiş, siyasî faaliyetler askıya alınmıştı. Bir yıl sonra, siyasî partilerin kapatılmasına sıra geldi. Millî Güvenlik Konseyinin 16 Ekim 1981’de çıkardığı 2533 sayılı Kanunla, siyasal yaşamda bulunan partilerin tümü kapatıldı. Herhangi bir mahkeme kararına dayanmaksızın yapılan bu işlem bir hukuk ihlâli, bir tarihi ayıptı.

11 yıl kapalı kalmış olan CHP, Son Genel Yönetim Kurulu’nun öncülüğünde sürdürülen yoğun çabalarla ve yıllar içerisinde başka partilere dağılmış olan tabanının coşkulu, özverili desteğiyle, 9 Eylül 1992’de yeniden siyasal yaşamda yer alıyordu. CHP’nin yeniden açılması, söz konusu hukuk ihlâline, işlenmiş olan tarihi ayıba karşı bir başkaldırı niteliğindeydi. CHP’nin yeniden açılışına giden yolda yaşananlar, bu kitapta bütün ayrıntılarıyla yer almaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 430
En / Boy : 16 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2013
₺25,00
Tükendi

1971 Uşak-Banaz doğumlu olup ilköğretimini İzmir'deki Ekrem Hayri Üstündağ İlkokulu'nda orta okul ve lise öğrenimini İzmir'deki Bayraklı Lisesi'nde tamamlamıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1994 yılında mezun olduktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Av. Talih Uyar'ın yanında ve İzmir Barosu'nda staj yaptıktan sonra 1996 yılında evlenerek Ankara'ya yerleşmiş olup halen Ankara Barosu avukatlarından olan Filiz Poyraz, serbest avukatlık görevine Sincan'da devam ederek dava ve icra takiplerinin yanı sıra uyuşmazlıkları asgariye indirmek amacıyla müvekkillerine etkili bir danışmanlık ve uzlaştırma hizmeti de sunmaktadır. Başlıca ilgilendiği davalar; aile hukuku, kira ve alacak hukuku, icra hukuku, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi davalarıdır.

11 yaşında bir çocuk annesi olan Av. Filiz Poyraz aynı zamanda Flaş Gazetesi'nde köşe yazarlığı da yapmaktadır.

Ak Parti Siyaset Akademisi'nin 2010 Bahar Dönemi mezunlarından olarak akademi sertifikası da alan Filiz Poyraz, 2011 Genel Seçimlerinde Ak Parti milletvekili aday adayı idi.

Aynı zamanda Ak Parti Siyaset Akademisi Derneği Kurucu Üyesidir.

Yabancı Dil: İngilizce ve Fransızca


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 78
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2014
₺15,00
Tükendi

Şanslı milletiz vesselam eskiden bugüne liderlerimize bakıyorum da hepsi spor olaylarına karışmış. Atatürk çocukken tarlada karga kovalar, gençliğinde de kürek çekerdi,

İnönü çivileme atlardı, hatta çivileme atlayacağı gün dünya yerinden oynasa basın onun fotoğrafını çekmeye giderdi, Andan Menderes çiftliğinde koşturur, kaçan hayvanları kovalayıp yakalardı,

Demirel Çoban Sülü diye anılır, Fikret Kızılok'un deyimiyle koyun-kuzu otlatılırdı,

Tansu Çiller'in jimnastik yaptığını sanıyorum, iyi kıvırtırdı.

Turgut Özal yatlarda iyi güneşlenir, paytak paytak yürüyerek şortuyla asker selamlar, hem demokrasiyi getirir hem de askere sporu aşılardı,

Son olarak da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan var, o da futbol oynardı...

Teknik diktatör n'olcek!...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2014
₺9,72
Tükendi

İlhan Cihaner hakkında ciddi deliller var mı, bilmiyorum, ama benim en komiğime giden bir ihbarcının verdiği ifade: "Beni öldürmek için arabama 2 adet kene koydular..." Bunun devamı nasıl olabilir sizce "Sabah evden çıktım ve arabama bindim. Ergenekon olayı beni çok korkutmuştu, o yüzden kendime bir kene dedektörü aldım. Arabayı çalıştırmadan önce dedektörü bir çalıştırdım ki, siz deyin kedi kadar, ben diyeyim fil kadar 2 adet kene var arabamda. Biri arka koltukta diğeri ön koltukta bana bakıp pişmiş kelle gibi sırıtıyor. O zaman anladım ki bu Ergenekoncular işi azıtmış ve iş Er-kene-koy olayına dönüşmüştür." Olmaz olmaz demeyin, bence bu ifadenin devamı ancak böyle olmalıdır ki bizler de bu adama inanalım.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 260
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2016
₺13,19
Tükendi

"Ben sahtekarlık yapmış sanık olabilirim. Evrakta sahtekarlık davasından sanık olabilirim, İstanbullulara fazla otobüs bileti bastığımdan, kalpazanlık davası da açmaya çalışıyor olabilirler, İstanbul Belediye Başkanı ve Başbakan olduktan sonra anormal zenginleşmiş olabilirim. Deniz Feneri'nden bana para geldiğini söyleyenler olabilir, hatta oradan gelen parayla oğluma bir gemicik de almış olduğumu da söyleyebilirler, bütün parayı oğlumun çükünün kesildiği zaman verilen para ve takılarla yapmış olduğumu söylemiş de olabilirim, Başbakanlığım döneminde benim dışımdaki kimi milletvekilleri ve bakanlar da zenginleşmiş olabilirler, harem kurduğumu söyleyenler ve bu söylentiyi Ergenekon davasına taşıyanlar olabilir. Daha önce mensubu olduğum Refah Partisi şeriatçılıktan kapatılmış olabilir, yine sonuna kadar destelediğim Fazilet Partisi şeriatçılıktan kapatılmış olabilir, ben şeriatçılık suçu işleyerek hapis yatmış olabilirim. Başkanı olduğum parti Anayasa Mahkemesi tarafından şeriatın odak noktası olarak cezalandırılmış olabilir. Ama kimse benim anti-demokrat ve anti- laik olduğumu ve devletime ihanet ettiğimi söyleyemez..."

- Hayali İmam Efendi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺13,19
Tükendi

Savaşlarda çocuklar ölür, kadınlar tecavüze uğrar, savaş sürüp gider, barış gelmiş gibi ortaklık durulur...

Kadınlar patır patır çocuk doğurmaya başlar...

Yürür çocuklar pıtır pıtır...

Sonra gene savaş başlar, çocuklar gene ölür, kadınlar gene tacavüze uğrar, tatmin olana kadar "tüccarlar" sürer gider savaş...

Barış söz-le gelmiş gibi yapar... Yeniden üretime başlar kadın çocuklar olur renk renk, boy boy, sonra tüccarların eli kaşınır bombalar patlar çocuklar ölür...

Fermuarlar iner, kadınlar biter, çocuklar ölür...

İlerde torunlarıma anlatacağım...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺9,72
Tükendi

Bir ülke düşünün, o ülkenin bir başbakanı olsun, daha önce en büyük ilinin belediye başkanlığını yapsın ve çok fazla parası olmasın ama anidenbire zenginleşmeye başlasın. Şaşırır mısınız, yoksa yaşadığınız ülkede olağan işler diye düşünerek hala o kişiye oy vermeye devam mı edersiniz?...

Ben merak eden ve şüphelenenler grubuna giriyorum. Ama şüphelenmek bir işe yaramıyor, Erdoğan'a kadar parayı nasıl kazandığı sorulduğunda "Oğlumun sünnetinde takılanlardan kazandım, hatta ona borçluyum..." demişti. Bugüne değin o borcunu ödedi mi, ödemedi mi bilemem, aile içi işler de beni ilgilendirmez ama ufacık bir et parçasının kesilmesiyle bu kadar para kazanmanın olanaksız olduğunu da bilirim. Bu sünnet olayıyla Turgut Özal'ın "Küçük Turgut" densizliğinden sonra "Çük" ikinci kez siyaset tarihimize girdi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺9,72
Tükendi

Suriye de yaşanan güncel olaylar, Soğuk Savaş yıllarının iki kutuplu dünyasının süper gücü Rusya’nın günümüzde de ne kadar önemli bir aktör olmaya devam ettiğinin göstergesidir. Bölgede yaşanan sıcak gelişmeler karşısında Rusya’nın sergilediği tutumu anlamak için kesitsel olarak sadece nihai hadiselerin değerlendirilmesi çok sığ ve yetersiz olacaktır. Rusya’nın meselelere bakış açısını daha doğru bir perspektifle irdelemek için Rus insanının düşünce yapısını, tarihi dönüm noktalarında sergilediği davranış biçimini, geçirdiği reformları, bu reformların arka planında yatan zihinsel devinimleri ve tüm bunlardan etkilenen Rus Dış Politikasını, bu ulusun geçirdiği tarihi süreç çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Ancak, bu şekilde Rusya’nın, Suriye’ de izlediği politikalar daha doğru bir şekilde analiz edilebilinir. Bu eser kapsamında geçmişte bir süper güç konumundaki SSCB'nin varisi sıfatıyla Rusya'nın değişen uluslararası sistemdeki yeri ve ülkenin dış politikası önemli iç ve dış dinamikler açısından incelenerek tespit edilmiş ve okuyucuya sunulmuştur. Okuyucu bu kitap sayesinde, Rusya gibi büyük bir gücün tarihin akışı içinde dış politikasında yaşanan değişimleri ve bunlara etki eden faktörleri inceleme fırsatı bulurken bunun yanı sıra Rusya’nın güncel Suriye sorununa bakış açısını da daha derinlemesine anlama imkânına kavuşur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 532
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺55,00
Tükendi

“Belki de hiçbir devlet adamı 20. yüzyıl dünya tarihinde Deng Xiaoping kadar uzun soluklu bir etki bırakmadı. Hiçbir modern Doğu Asya tarih ve kültür bilimci de Çin’in en cesur stratejistinin yaşamı ve mirasında vücut bulan zıtlıkları çözümlemeye Ezra Vogel kadar hazırlıklı olamaz.”

Mao Zedong’un bir keresinde “pamuk içinde gizlenmiş bir iğne” olarak tasvir ettiği Deng, Çin’in 20. yüzyılın sonundaki radikal dönüşümünü ivmelendiren pragmatik ancak disiplinli güçtü. Kültür Devrimi’nin yarattığı hasarla yüzleşti, Mao’nun kişiliğinden doğan kültü ortadan kaldırdı ve Çin’in büyümesini engelleyen ekonomik ve sosyal politikaları gevşetti. Modernizasyon ve teknolojiye saplantılı bir ilgi duyan Deng, Batı ile ticaret ilişkilerini tekrar başlatarak yüz milyonlarca Çinliyi yokluktan kurtardı.

Ancak aynı zamanda otoriter köklerine de bağlı kaldı, özellikle Haziran 1989’da Tiananmen Meydanı’na yapılan müdahelenin emrini verdiğinde. Deng’ın Komünist Parti’ye duyduğu enerji dolu bağlılık, 1920’lerin başında, Zhou Enlai’ın da dahil olduğu bir grup Çinli öğrenci arasında Paris’te ortaya çıkmıştı. Deng 1927’de Çin’e dönerek Çin Devrimi’ne temelden emek verdi. İktidara yükseldiği çalkantılı 50 yılda, suçlamalar, arındırmalar, hatta sürgünlerle baş etti ve 1978-1989 yılları arasında ve daha sonra 1992’de Çin’in mutlak lideri oldu. Deng zirveye ulaştığında, Mao’nun sadık bir neferi olarak inşasına yardım ettiği ekonomik sistemi yaratıcı bir şekilde yıkma fırsatıyla karşılaştı ve bunu fırsatı kullanmaktan çekinmedi.

“Vogel, Çin’in büyük reform lideri Deng Xiaoping’in nüanslı bir portresini çiziyor ve onun tarihte önemli bir iz bırakmasını sağlayan siyasal manevralarının zekice yapılmış bir analizini sunuyor. Ayrıca önemli bir liderin devasa bir ülkeyi nasıl yeni bir tarihi yöne itebileceğini de gösteriyor. Müthiş bir başarı.”

- Andrew J. Nathan, Columbia Üniversitesi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 928
En / Boy : 16 / 23,3
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺102,20
Tükendi

Devletin baskı aygıtı olarak tanımlayacağımız ordunun ülkemiz açısından gelişim evresi oldukça önemlidir Darbeler tarihi ile iç içe geçmiş bir geçmişe sahip olan ordu, hakim anlayışlar içinde yıllarca bir çatışkı mevzisi olarak öne çıkmıştır.

Dilek Deniz tarafından kaleme alınan “TC Ordusu’nun Tarihsel gelişimi, Rejim içindeki Konumu” isimli kitap okurlarla buluşuyor. Çalışma, kahramanlık hikâyeleri, dini vurgular eşliğinde ayrıcalıklı, bürokratik bir yapı haline büründürülen ve TC’nin kuruluş evresinde ‘‘her şey’’ haline getirilen bir yapılanmadan bahsediyor. Çalışma içerisinde ayrıca askeri bürokrasisinin gelişim evresi ve onu çevreleyen sosyo-ekonomik gelişim süreçleri de bir incelemeye tabi tutulmuştur. Genel hatları ile Türkiye tarihinin sosyal, siyasal ve ekonomik bir incelemesinin önemli bir parçası olarak ordu, dünü-bugünü ve andaki mevcut durumu ile yarın kazanacağı ve kazandırılmaya çalışıldığı pozisyonu ile Türkiye siyasal tarihinin, emperyalizm ile olan ilişkisinin bir görüngüsüdür. Kitap bu sürecin ana hatlarında kazandığı boyutları ile bugüne ışık tutması açısından önemli bir yerde durmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 254
En / Boy : 13,5 / 18,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2017
₺16,67
Tükendi

Kemalizm gerçeğini incelerken onun ideolojik, siyasal çizgisi; sınıfsal ve sosyal dayanakları temelinde incelemek gerekmektedir. Zira gerçeklik ancak olgularda aranmalı ve buna iştirak eden bütün koşullar öznelci tutuma düşmeden irdelenmelidir. Türk devletinin omurgası olarak Kemalizmi var eden koşullar kuşkusuz bugün de hala yansımalarını bulmaktadır. Bunu ispatlayacak birçok veri söz konusudur.

Özellikle AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana Kemalizm geniş çevrelerce tartışma konusu oldu. “Siyasal Islamcı” olarak gösterilen AKP’nin yapısı, genel olarak Kemalizm “karşıtı” olduğu ileri sürüldü ve AKP karşıtlığı üzerinden Kemalist düşünce toplum içinde yeniden üretilmeye başlandı. Aydınlar, siyasal partiler, tarafından üretilen bu düşünce farklı formasyonlarla kendisini gösterirken, tartışmaların güncelliğinden dolayı tarihin yeniden irdelenmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak gündeme gelmiştir.

Daha öncesinde Dersim Katliamı’na ilişkin önemli eserler sunmuş Cafer Demir bu kez 1838’den 1938’e kadar yüzyıllık bir tarihi incelemeye tabi tutarak Kemalizm’in köklerini inceliyor. Oldukça kapsamlı bir çalışma yapan Demir, bu kitabında Kemalizm’e dair çeşitli tespitleri de inceleyerek eleştiriye tabi tutma amacı güdüyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 552
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2017
₺27,00
< 1 2 3 ... 9 >

Siyasi Kitaplar

 

Siyaset Nedir?

Siyaset Arapça seyis kelimesinden türemiş bir terimdir. Gözetip koruma, ehlîleştirme, terbiye etme gibi anlamlara gelen siyaset. Devlet işlerini düzenleme, yürütme olarak da tanımlanmaktadır. Toplumun işlerini üzerine alma, yönetme, yürütme, insan topluluklarını yönetme sanatı olarak da tarif edilmektedir. Aynı zamanda siyaset sosyal bir bilim dalı olarak da bilinmektedir. Politika ise insanların yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla hükümetlerin uyguladığı tüm sistemleri kapsayan bir kavramdır. Bu iki kavram birbirine karıştırılabilmektedir. Çünkü doğu toplumlarında siyaset kontrol altına alınma, terbiye edilme anlamında kullanılmaktadır. Batı toplumlarında ise politika modernleşme yolunda atılan adımları kapsamaktadır. 

Politika çeşitli gruplar, lobiler, yöneticiler tarafından da yapılmaktadır. Siyaset ise akademisyen ve siyaset bilimciler tarafından yürütülmektedir. Bu kapsamda bu kavramlar edebi bir tür olarak edebiyata yansıtılmıştır. Politika ve siyaset bilimi kategorisinde birçok kitap bulunmaktadır. Siyasi kitaplar, politika kitapları, zengin içeriğe olan kitaplardır. Önemli gazeteci ve siyasi yazarlar tarafından yazılmış oldukça fazla okurlarına sunulmuştur. Siyasi kitaplar, siyasi konulara ve kavramlara ilgi duyanlar tarafından tercih edilmektedir. Bu kapsamda yazılmış kitapları okumak ve bu kitaplardan fayda sağlamak okurların bilgilerinin artmasına imkân sunması bakımdan önemlidir. Ancak temel siyaset kitapları hangi dönemi anlatıyor ise o dönemi anlatan yazarın siyasi görüşünü yansıtabileceği için mutlaka bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde daha tarafsız bilgiler elde edilecektir 

Siyaset ile ilgili kitaplar, ilgi duyanlara merak edenlere, siyasetle uğraşmak isteyenlere kılavuz niteliğindedir. Siyasilerin politikaları, vatandaşların yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu sebeple vatandaşlar ülkelerinin veya kendilerini yöneten kişilerin politikaları hakkında bilgi sahibi olmaları bakımından siyaset ile ilgili kitaplar okumaktadırlar. Çünkü bu politikalar vatandaşların siyasi görüşünü etkilemekte ve farklı siyasi görüşlere oy verme tercihini belirlemektedir. Bu kapsamda doğru karar alıp verme açısından hem bireysel hem de toplumsal görevlerini düzgün yerine gitme açısından temel siyaset kitapları oldukça bilgilendirici içeriklerle donatılmıştır.

Siyaset ile İlgili Kitaplar

Siyaset ile ilgili kitaplar, Türk ve dünya siyasetini konu alan kitaplar olarak iki başlığa ayrılmaktadır. Türk ve Dünya siyasetinde iz bırakan önemli kişilerin yazdığı veya yer aldığı birçok eser bulunmaktadır. Türk Edebiyatında, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi düşünceleri,  dış politikadaki görüş ve önerilerini ele alan kitaplar oldukça ilgi gören kitaplar olarak öne çıkmaktadır. Atatürk ile ilgili kitaplar herkesin kütüphanesinde bulunan ve devletin kuruluşu il ilgili bilgiler veren kitaplardır. Okunması gereken politik kitaplar listesinde başta olan, dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan Platon’un Devlet geniş okur kitlesine ulaşmıştır. Kitapta mutlu bir toplum konusu işlenmektedir. Başyapıt olarak nitelendirilen kitap, toplumun her sınıfının erdem sahibi olduğunu vurgulanmaktadır. 

Siyasi kitaplar geçmişte yaşanmış ve günümüze etkileri olan siyasi düşünceler ile günümüzde yaşanan ve geleceğe etki edebilecek siyasi olayları anlamak ve bilgi birikimini arttırmak için önemlidir. Türk ve dünya siyasetini anlatan kitaplar genelde gerçek olaylar veya gerçek olaylardan etkilenerek yaratılan kurgu hikâyelerden oluşmaktadır. Yazarlar hikâyelerinde genelde gerçek isim kullanmadan kurmaca karakterlerle hikâyeyi anlatmaya çalışır. Politik kitaplar siyasi tarihte meydana gelen olayları anlatırken tarihi doküman ve çeşitli belgeler sunarak anlatmaktadır. Kemal Tahir, Halil İnalcık, Orhan pamuk gibi yazarlar bu türün sevilen ve bilinen yazarları arasında öne çıkmaktadır.

Türk ve dünya siyasetini etkileyen kitapları set halinde satın almakta mümkündür. Siyasi kitap önerileri politik kitapları okumak isteyenler için yol gösterici olmaktadır. Dünya siyaseti hakkında Platon, Aristo, J.J. Rousseau, Machiavelli, Karl Marx, Adolf Hitler önemli siyasi yazarlar olarak dikkat çekmektedir.  Ayrıca politik kurgu roman kitapları genellikle olmuş ya da olması muhtemel iki ülke arasındaki sıcak ve soğuk savaşı konu almaktadır. İki ülke arasındaki politik siyasi ve askeri konulardaki mücadele politik kurgularda anlatılmaktadır. Siyasi romanlar edebiyatımızda roman türü bakımından oldukça önemlidir. Siyasi teoriler, siyasal sistemler, siyasi olaylar başlıca konularını oluşturmaktadır. Başrollerinde ise siyasetçiler bulunmaktadır. Ancak romanda siyasi karakterler, genellikle kurgu isimler ile anlatılmaktadır. Türk edebiyatında siyasi romanlar Tanzimat dönemi, Meşrutiyet dönemi, Milli mücadele dönemi olarak farklı başlıklar halinde ele alınmıştır. Bu dönemde yazılmış ve dönemin şartlarını anlatan kitaplar okurların beğenisini kazanmıştır. 

En Çok Okunan Siyasi Kitaplar

En çok okunan siyasi kitaplar alanında en popüler yazarların yazdığı kitaplar olarak bilinmektedir. Bu kitaplar klasik ve modern döneme ait kitaplar olarak farklı zamanlarda yazılmıştır. Yusuf Has Hacip’in ‘Kutadgu Bilig’ eseri adalet, hukuk ve siyaset üzerine 11. Yüzyılda yazılmış önemli eserden biridir. Okunması gereken siyasi kitaplar arasında yer alan bu kitapta yazar, yöneticilere bilgiler vermektedir. Aynı şekilde Nizamülmülk’ün ‘Siyasetname’ kitabı, dünya tarihinin en önemli siyaset konulu kitaplardan biri olarak bilinmektedir. Kitapta devlet adamları ve yönetim şekilleri anlatılmaktadır.

Politik kitaplar listesi incelendiğinde en çok okunan kitaplardan biri de George Orwell’in ‘1984’ kitabıdır. Kitapta bireyler arası eşitsizlik ve özgürlük konuları ele alınmıştır. Dünya edebiyatında ses getiren politik romanlardan biri olarak öne çıkmaktadır. Bir döneme damgasını vuran Adolf Hitler, ‘Kavgam’ kitabı ile siyasi kitap kategorisinde yerini almaktadır. Kitap kapitalizm, sosyalizm, faşizm konuları ele alınırken Hitler’in hayatını anlatan otobiyografik bir kitap olarak da öne çıkmaktadır. Yeni çıkan kitaplar siyasi olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Murat Ağırel’in - Parsel Parsel
  • Aytunç Erkin  - Dayının Casusları
  • Soner Yalçın - İsmail Saymaz - Türkiye’de Işid 
  • Mehmet Metiner - Siyasi Erdemler Risalesi  

Tarihi siyasi kitaplar listesine en çok okunan diğer kitaplar ise şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Karl Marx, Friedrich Engels - Komünist Manifesto
  • Soner Yalçın, Doğan Yurdakul - Reis-Gladio’nun Türk Tetikçisi
  • Ziya Gökalp - Türkçülüğün Esasları
  • Nihat Behram - Darağacında Üç Fidan
  • İskender Pala - İki Darbe Arasında
  • Soner Yalçın - Teşkilatın İki Silahşörü
  • John Perkins - Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
  • Orkun Uçar, Burak Turna - Metal Fırtına
  • Yılmaz Özdil - Adam
  • Emine Şenlikoğlu  - Çin İşkencesi
  • Niccolo Machiavelli - Prens

En İyi Siyasi Kitaplar

En İyi siyasi kitaplar insanın ufkunu açan, geçmişten ders çıkararak geleceğe yön vermesi gerektiğini vurgulayan, yaşandığı dönemi tüm gerçekliğiyle anlatan, belgelerle desteklenen kitaplardır. Okuyucunun siyasi görüşü, düşüncesi seçeceği siyasi kitapla ilişkilendirilebilmektedir. Bu sebeple en iyi siyasi kitaplar kişi için göreceli olabilmektedir. Ancak tüm dünyada başyapıt olan, her kütüphanede bulunması gereken siyasi kitaplar da bulunmaktadır. Platon'un ideal devlet düzenini anlatan ‘Devlet’ kitabı en iyi siyasi kitap listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Nizamülmülk’ün Siyasetname kitabı yine bir diğer başyapıt olarak öne çıkmaktadır. Farabi’nin ‘İdeal Devlet’, Aristoteles’in ‘Politika’, George Orwell ‘1984’ John Locke ‘Hükümet üzerine incelemeler’ ve Francis Fukuyama’nın ‘Devlet İnşası’ kitabı da mutlaka okunması gereken kitaplardan bazılarıdır. 

Türk Siyasi Kitaplar

Siyasi kitaplar, Atatürk’ün ‘Tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkûmdur’ sözünden yola çıkarak okunması gereken kitaplar arasında yer almaktadır. Cumhuriyetin kuruluşu, milli mücadele döneminden başlayarak yakın tarihe kadar olan dönemi anlatan kitaplar Türk siyasi tarihi açısından önemlidir. Türk siyasetini anlatan kitaplar siyasi tarihin birer aynasıdır. Aynı şekilde Türk siyasi kitapları konuları itibari ile zengin birer hazinedir. Çünkü Türk siyasi tarihini anlatan kitaplar o dönemde kitle iletişim araçlarının olmamasından dolayı en uygun propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Türk siyasi tarihin anlatıldığı romanlar şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Hüküm Gecesi -1927
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Sodom ve Gomore-1928
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Ankara-1934 
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Bir Sürgün- 1937
  • Reşat Nuri Güntekin - Yeşil Gece-1928
  • Mehmet Rauf - Kurtuluş Halas -1929
  • Halide Edip Adıvar - Ateşten Gömlek-1922
  • Sadri Ertem - Çıkrıklar Durunca-1930 
  • Sabahattin Ali -  Kuyucaklı Yusuf-1937, 
  • Sabahattin Ali -İçimizdeki Şeytan - 1940
  • Mehmet Murat Bey -Turfanda mı yoksa Turfa mı -1890
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı