Bugünün tarihi yazıldığında gelecek kuşakların, bugünlerde yaşanan gerçekleri bilme hakkı var. Türkiye’nin güney sınırı, terör üreten bir coğrafyaya dönüştürülmüştür. Suriye’de sınıra yakın bölgede yuvalanan El Kaide türü terör örgütleriyle Türkiye, Küçük Afganistan’la komşu durumuna getirilmiştir. Dünyada en fazla göçmeni barındıran ülke olan Türkiye, demografik yapının değişimi tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır. Yozlaşmanın yaygınlaştığı, cehaletin bilgeliğin yerini aldığı toplumda güneş batarken, bilgi ve liyakat artık gereksizdir… Tarih, stratejik körlük ve kişisel ihtiras uçurumlarıyla, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluk zirveleri arasında gidip gelen bir yolculuğun öyküsüdür. “Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” demişti, İtalyan düşünür, Giordano Bruno, 1600’lerde… Belgeler ışığında, “Yalanlar ve Gerçekler…”

 

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Gökçe Şenoğlu

Son Okuma: Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 184 

Ebat: 13,7x21,5

₺71,40

Arnavutluk: Suçlar ve Seraplar Arasında

Arnavutluk… Avrupa’nın bu küçük ve tamamıyla kendine has ülkesi 1990’ların başında büyük çalkantılar yaşadı. Enver Hoca’nın kurduğu tek parti, tek adam rejiminden, halkın talebiyle çoğulcu demokrasiye geçti. Arnavutluk’un önemli yazarlarından Besnik Mustafaj, bütün bu sürecin tanığı olduğu kadar aktörlerinden biriydi de. Fitili ateşleyen öğrenci hareketine doğrudan destek verdi, Demokrat Parti’nin kurucuları arasında yer aldı ve bu partiden milletvekili seçildi. Arnavutluk: Suçlar ve Seraplar Arasında, ülkenin içinden geçtiği çalkantılı süreci birinci elden tanıklıkla gözler önüne seriyor: diktatörlüğün yarattığı psikolojik, siyasi ve ahlaki tahribat, coşkulu sokak gösterileri, demokrasiye geçiş sürecinin getirdiği büyük umutlar ve hayal kırıklıkları, ardından gelen göç dalgası… Kitabın sonunda yer alan “Küçük Arnavut Ansiklopedisi” ise, ülkenin siyasi ve toplumsal hayatına aşina olmayanlar için aydınlatıcı şifreler içeriyor.

(Tanıtım Bülteninden)

  • Kitap Adı: Arnavutluk: Suçlar ve Seraplar Arasında
  • Yazar: Besnik Mustafaj
  • Yayınevi: Kırmızı Kedi
  • Hamur Tipi: 2. Hamur
  • Sayfa Sayısı: 232
  • Ebat: 13,5 x 21
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786254181405
₺59,90

Kuşak ve Yol - Büyük Avrasya Ortaklığı

Bu çalışmanın temel hedefi, Kuşak ve Yol’un küresel problemler karşısında nasıl çözüm yolu olabileceğinin araştırılmasıdır.
Kitapta üç temel tez ileri sürüyorum:
 
1. Tez: Kuşak ve Yol İnisiyatifi, Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika arasında yeni tip ve gelişmiş türden bir işbirliği modeli oluşturarak, Büyük Avrasya Ortaklığı’nı inşa edecektir.
2. Tez: Kuşak ve Yol İnisiyatifi, en geniş coğrafyada en geniş işbirliğini oluşturarak, ABD saldırganlığı karşısında en geçerli caydırıcılığı yükseltecektir.
3. Tez: Kuşak ve Yol İnisiyatifi, “birlikte kalkınma” eksenli olarak rotaları üzerindeki sorunları çözecek, komşuluk ilişkilerini geliştirecek ve bölgesel barış projelerini hayata geçirecektir.

(Tanıtım Bülteninden)

  • Kitap Adı: Kuşak ve Yol - Büyük Avrasya Ortaklığı
  • Yazar: Mehmet Ali Güller
  • Yayınevi: Kırmızı Kedi
  • Hamur Tipi: 2. Hamur
  • Sayfa Sayısı: 144
  • İlk Baskı Yılı: 2022
  • Baskı Sayısı: 1. Basım
  • Dil: Türkçe
  • Barkod: 9786254181504
₺44,90

“İlk şehirler, MÖ 4. binyılın ortalarından başlayarak, dünyanın çeşitli yerlerinde çoğunlukla birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktı ve bazı aksiliklere rağmen, büyümeleri günümüze kadar devam etti. Şehirler, kırsal kesimden, sakinleri öncekilerden ve kırsal çağdaşlarından oldukça farklı koşullar altında yaşayan yeni insan yerleşimleri biçimleri olarak ortaya çıktı. Uzun zamandır dünya nüfusunun sadece küçük bir azınlığını barındırdıkları gerçeğine rağmen, doğdukları toplumlar üzerinde derin etkileri oldu.”

Şehirlerin Tarihi, antik çağlardan 21. yüzyıla kadar kentsel merkezlerin yükselişi ve gelişiminin hikayesini anlatıyor. MÖ 4. binyılda Yakın Doğu’daki ilk şehirlerin kurulmasıyla başlar ve Hindistan’daki İndus Nehri Vadisi’ndeki kentsel büyümenin yanı sıra Mısır ve Akdeniz’i çevreleyen bölgeleri incelemeye devam eder. Atina, İskenderiye ve Roma hem siyasi hem de kültürel olarak öne çıkar. Batıda Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte Avrupa şehirleri uzun bir zayıflama ve gerileme dönemine girmiştir.

Kitap Adı: Şehirlerin Tarihi

Kitap Yazar Adı: Andrew Less

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 156

Ebat: 16,5 x 23,5 cm

Tür: Tarih

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

 

₺99,96

 

ARKA KAPAK YAZISI

ABD yönetimi Haşhaş krizinde Sultan Ahmet Camisi’ni neden bombalamaya karar verdi? Kim vazgeçirdi?

27 Ekim’e kadar Kıbrıs’a çıkmazsan darbe yaparız!

Demirel’e bu tehdit kimden geldi?

Silah ambargosu krizinde MGK’nın sır toplantısı nasıl sızdı? 

Askeri üslerin yasaklanma kararı gerçekte kime aitti?

Kissinger Ecevit’i Beyaz Saray’a gizlice neden davet etti?

MİT Müsteşarı’nın yaptığı sunum Nahçıvan’ın kaderini

nasıl değiştirdi?

Bugün Mesih olduğunu iddia eden Hasan Mezarcı Nahçıvan krizinde ne yaptı?

Kardak krizinde atacağınız füze en fazla balıkları vurabilirdi!

ABD elektronik savaş sistemlerini nasıl kilitledi?

Kardak’a çıkma fikri kimindi? İnal Batu savaşın eşiğinden ülkeyi nasıl döndürdü? Yunanistan’ın gizli planını kim deşifre etti?

Askeriye, Hariciye ve MGK üçgeninde Demirel’in liderliği, Türk dış politikasının perde arkası, krizler, liderler ve kurumlar.

Hiçbir yerde yazılmamış bilgiler ve sır belgeler bu kitapta.

 

 

 

 

Kitap Adı

Apolet Kravat ve Darağacı

Kitap Yazar Adı

Dr. Burak Kürkçü

Editör

Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan

Hasan Basri Başkaya

Kapak Tasarım

Ayça Ateş

Sayfa Tasarım

Ayça Ateş

Dağıtım Tarihi

23.12.2020

Sayfa Sayısı

272

Ebat

13,7 x 21,5

Kağıt / İç Baskı

lll.Hm. Enzo 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod

9789751041395

 

₺96,60

ARKA KAPAK YAZISI

Jön Türkler ve İttihatçılar kimlerdi?
İttihat ve Terakki bir ihtilal örgütü müydü?
İttihat ve Terakki’nin bir ideolojisi var mıydı?
İttihatçılar, Türkçü müydü?
Hangi gelişmeler İttihat ve Terakki’yi iktidara getirdi?
Balkan Savaşı’ndaki bozgun ve göç faciasının sebepleri nelerdi?
31 Mart ayaklanması İttihat ve Terakki’ye tepki miydi?
Balkan komitacılığı nedir? 
Teşkilat-ı Mahsusa yasal bir örgüt müydü?
Yedi yılda; üç savaş, bir seri ihtilal, darbe ve ayaklanma, toplumu nasıl etkiledi?
Sınırsız cesaretleri ve müthiş ataklıklarıyla bir döneme mühür vuran silahşorlar, birer serüvenci mi, yoksa delilik derecesinde vatanseverler miydi?
Jön Türk hareketinin öncülerinden, yazar, şair ve Osmanlı İmparatorluğu’nda, 19. yüzyılın en önemli devlet adamlarından birisi olan
Ziya Paşa’nın: 
“Kalkın ey felâh-ı vatan dediler, kalktıkHerkes oturdu biz ayakta kaldık...”
Dizeleri, kendilerinden sonra gelenler için de geçerli mi?
Cumhuriyeti iyi anlayabilmek için 1908-1918 dönemine bakmak gerekiyor...

 

Kitap Adı

İttihat ve Terakki İsyankar Doğanlar

Kitap Yazar Adı

Osman Pamukoğlu

Editör

Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan

Hasan Basri Başkaya

Kapak Tasarım

Ahmet Uzun

Dizgi

Mutlu İnan

Sayfa Tasarım

Şenol Alanbay

Dağıtım Tarihi

19.11.2020

Sayfa Sayısı

304

Ebat

13,7 x 21,5

Kağıt / İç Baskı

III.Hm. Enzo 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol

ISBN / Barkod

9789751041340

₺159,60

Noam Chomsky

1928’de Philadelphia’da doğdu. Pennsylvania Üniver-sitesi’nde okudu ve 1955’te dilbilim alanında doktora yaptı. MIT’ye girdi, dilin edinimi ve üretimi üzerine oluşturduğu kuramlarıyla uluslararası ün yaparak, 1976’da enstitü profesörü olarak atandı. Vietnam Savaşı sırasında bir aktivist ve toplumsal entelektüel olarak ünlendi; Edward Herman ile birlikte yazdığı Rızanın İmalatı adlı kitabın 1988’de yayımlanmasıyla önemli bir medya eleştirmeni olarak tanındı. 2001 Kasım ayında, konuya ilişkin tartışmasız en önemli kitaplardan biri olan 9/11’in yayımlanmasıyla, tarihteki diğer siyaset felsefecileri kadar, uluslararası çapta okunan ve vazgeçilmez bir ses haline geldi. Chomsky, dilbilim, felsefe, entelektüel tarih, çağdaş konular, uluslararası meseleler ve Amerikan dış politikası üzerine pek çok yazı yazmış ve konuşma yapmıştır.  

 

Noam Chomsky’nin İnkilâp Kitabevi’nden çıkan diğer kitapları:

-Amerikan Rüyası İçin Ağıt

-Dünyayı Kim Yönetiyor?

-Güç Kimin Elinde?

-Nükleer Savaş ve Çevre Felaketi

-Geleceği Kurgulamak

-Filistin Üzerine Konuşmalar

   

Zeynep Nur Ayanoğlu

Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü 2010 mezunudur. İstanbul Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Siyaset Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimini tamamlamış, siyasal çatışma ve inanç üzerine olan tezini yazarken Almanya’da Max Planck Enstitüsü’nde Türkiye ve etnik çokkültürlülük alanında araştırma yürütmüştür. Çeşitli kamu kuruluşlarında dış ilişkiler uzmanı ve tercüman olarak görev yapmıştır. İnkılâp Kitabevi’nden 2018’de basılan, Noam Chomsky’nin Amerikan Rüyası İçin Ağıt kitabının çevirmenidir.

 

ARKA KAPAK YAZISI

 

“Mesihvari demokrasi götürme misyonu konusunda sorulması gereken belli başlı sorular var; fakat kimsenin bunları sorduğu yok. Temel olarak, bu kuvvetli misyonun neden bir türlü hayata geçirilemediğini sormalıyız. Bu şaşılası tuhaf münasebet, işlenen suçlar ve yapılan mezalim için de geçerlidir. Konu düşmanların fenalıklarına gelince, bunları giderme şansımız olmadığı halde mangalda kül bırakmıyoruz. Öte yandan konu uydu kuvvetlerimiz veya biz olunca ağzımızı bıçak açmıyor. Halbuki kendi kusurlarımızı gidermek namına birçok adım atabiliriz. Yakın müttefiklerimizi ve uydularımızı bir kenara bırakalım, ABD’nin kendi topraklarında demokrasi ne âlemde? Entelektüel anlamda gelişmiş bir toplumda bu soruyu sormak abes kaçardı, fakat ABD’deki ana akım aydınlara tam da böyle bir soru yaraşıyor.”

Çağımızın önde gelen düşünürlerinden Noam Chomsky, ABD’nin siyasal kültürünü sertçe eleştirdiği Terörizm Kültürü’nde, İran-kontra skandalını ve ABD’nin kurup yürüttüğü Orta Amerika modelini ustalıkla analiz ediyor. ABD’nin kendi ekonomik çıkarlarını gözetmek adına insan haklarına ve demokratikleşmeye ket vurduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

Sayfa Sayısı : 336

Ebat : 13.5x21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy

₺131,88

Elinizdeki kitap son dönemde kamu kurumlarındaki usulsüzlük iddialarıyla ilgili olarak yazılmış en kapsamlı çalışma. Tek cümleyle özetlenecek olursa, bir Türkiye gerçeği!..

Büyük rakamların konuşulduğu, ilginç ilişkilerin döndüğü şaşırtıcı olayları adeta polisiye bir film izler gibi, bir solukta okuyacaksınız.

Uğur Dündar

 

Sevgili kardeşim, dostum Murat Ağırel, “Yeni Türkiye’yi” pek güzel anlatan, Tevfik Fikret’in “Han-ı İştiha” şiirinde “çatlayıncaya kadar yiyen” tanımına cuk oturanları, devleti soyanları korkudan titreten bir kitaba imza attı: Şaki: Korumalı devlet soygunu! Eline sağlık kardeşim!..

Ümit Zileli

 

Okuduğunuz kitap bir sürecin hukuk devletinin olmazsa olmazı yargı sürecinin son halkası olan Sayıştay raporlarına yansıyan talan düzenini anlatmakta. Kim yapmış, nasıl yapmış, kimlerle yapmış, kimler görmezden gelmiş sorularının yanıtlarını kendiniz arayacak ve bulacaksınız.

Celal Ülgen

 

Murat Ağırel zor ve az yapılan bir şeyi yapmış; Sayıştay raporlarını inceleyip araştırmış. Ama daha da önemlisi kamuoyundan ve TBMM’den kaçırılan raporları yazmış.

Soygunlar hep oldu, olacak. Önemli olan soygunları araştıracak, sorgulayacak, denetleyecek ve sonunda adalete hesap verecek sorumluların ortaya çıkarılması ve caydırıcı mekanizmaların oluşturulmasıdır. Demokrasilerin farkı budur. Adaletin olmadığı, basın ve hukuk kurumlarının sessizleştirildiği dönemlerde bu kitaplar toplumun haykırışı ve gelecek için tarihe düşülmüş notlardır.

Ceyhun İrgil

 

“Ben yaparım olur. Ben harcarım olur. Ben göz yumarım olur. Ben izin veririm olur” mantığının devlete hâkim olması. En başta da vatandaşın cebinden çıkan ve kimi zaman “katrilyonlara” ulaşan her bir kör kuruşun, muktedirler tarafından har vurulup harman savrulması, kimi zaman da peşkeş çekilmesi. Genç meslektaşım Murat Ağırel, Sayıştay dosyalarını didik didik ederek hazırladığı bu kitapta, işte “Yeni Rejim”in bu affedilemez arızalarından birini daha ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor. 

Zafer Arapkirli  

Sayfa Sayısı : 184

Ebat : 13.7x21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230 gr

₺81,48

Kitabın ilk yayınlanışından bu yana seneler geçmesine rağmen, nefret ve korku halimizde herhangi bir değişiklik yok. Hâlâ nefret ediyor, korku duyuyor, ölüyor, öldürüyoruz. Dünya ateşler içinde yanıyor. İnsanlıktan mı çıktık, yoksa insanlık hali dediğimiz tam da bu mu? Terör ve korku hayatımızın vazgeçilmez tamamlayıcıları arasında çoktan yerini almış durumda. Kullanılan araçların niteliğinde kısmi değişiklikler olsa da henüz gerçek potansiyelini gizleyen büyük bir tehlikenin ortasındayız.

Çevremizde uçuşan minik şey bir sinek mi, yoksa istihbarat toplayan bir drone mu? Yüz tanıma sistemiyle hedefinin alnına kilitlenmiş, içinde yüksek düzeyli patlayıcı taşıyan bir suikast silahı olabilir mi?

Teknolojinin hızla gelişmesi çevremizi daha mı korunaklı kıldı? Güvenlik duvarları yükselirken; terör, o duvarları tırmanacak araçları yarattı. Terör saldırıları geçmişte de o günün teknolojisinden faydalandı. Bu halde; terörle mücadelenin vizyonu nasıl olmalı?

Elinizde tuttuğunuz bu kitap 11 Eylül saldırılarının hemen ardından yazıldı. Kitap, terörizmin farklı boyutlarıyla incelendiği denemelerden oluşuyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Deniz Ülke Arıboğan, terörü bir mücadele stratejisi olarak reddediyor ve onunla mücadele edebilmek için çok yönlü bir analizin önemli olduğunu düşünüyor. 

Sayfa Sayısı : 208

Ebat : 13.7 x 21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 60 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy

₺92,40

Türkiye… Eski Dünya’nın en çalkantılı bölgesinin coğrafi olarak kıyısında, siyaseten ise tam ortasında. Zihniyetiyle Avrupalı olmaya çalışan ama yüreğiyle hep Ortadoğulu, Asyalı kalan bir ülke. Son yıllarda giyindiği yeni bir kimlik, benimsediği yeni tercihler var. 

Kimilerinin eksen kayması, kimilerininse stratejik derinlik dediği yeni Türk dış politikası, bölgedeki güçler dengesi için bir mihenk taşı. Türkiye artık net bir biçimde yumuşak gücünü ön plana çıkarması gereken ve ekonomik-sosyal ittifaklarla derin bir strateji oluşturmak durumunda olan bir barış gücü.

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Büyük Resmi Görmek’te Türk dış politikasının yeni tercihlerini ve üçüncü yol stratejisini analiz etmekle kalmıyor; küresel sistemin anbean değişen yeni yüzünü, devletler ve küresel sermaye arasındaki gerilimi, global bir analiz içinde Arap Baharı’nın nereye oturduğunu, İran-Türkiye-Irak-Suriye hattındaki yeni güç dengelerini, ABD ve Rusya’nın bölgeye ve dünyaya dair perspektiflerini ve Türkiye’nin kendi içinde yüzleştiği temel meseleleri de masaya yatırıp resmin tamamını göstermeye çalışıyor.

Sayfa Sayısı : 176

Ebat : 13.7x21.5

Kağıt/İç Baskı : III.Hm Enzo 60gr.

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy

₺81,48

Bilim dışında bilgi kaynağı olduğunu iddia edenler yanılmaktadır, ki bunun tarihte sayısız örneği mevcuttur. Ne mitolojiler ve dinler ne büyü ne de falcılık bilgi kaynağıdır. Tarih boyunca bilim adı altında “yalancı bilimler” (psödobilim) diyebileceğimiz; kehanet, astroloji, sihirbazlık, “gizli” (okült) bilimler gibi konular insanlara bilim diye sunulmuştur. Ama bunların hiçbiri bilim değildir; arkalarında ya safdil inanış ya da düpedüz sahtekârlık vardır.

 

İnsan, düşünmeye başladığı andan itibaren merak ederek öğrenmek, çevresinde olan biteni anlamak istemiştir. Bu biyolojik evrimin insana verdiği bir dürtüdür. İnsan, fiziksel olarak zayıf bir varlıktır. Ne kendini koruyabilecek doğal silahları (boynuz, tırnak, zehir vb.) ne de hız, uçmak gibi düşmanlarından kaçışını kolaylaştıracak becerileri vardır. Tek silahı aklıdır.

 

“Sorgulamanın cezalandırıldığı bir toplumda gelişme nasıl oldu?” diye düşünebilirsiniz. Bunun cevabı basittir: Her toplumda asi kafalar, her türlü ceza ve zorlamaya karşı duyduğunu, gördüğünü sorgulayan zeki bireyler türer. İşte yenilik ve gelişme bu nadir kişilerin sorgulamaları ve yeni düşünceler üretmeleri sayesinde olmuştur.

₺96,60

Gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk, yeni bir araştırma kitabıyla okuyucusu ile buluşuyor.
24 Haziran 2018 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Cumhur İttifakı ile giren AK Parti ve MHP’nin iş birliğinin 50 yıllık hikayesini “Mücahit Başbuğ/ Kızıl Elma'nın Kutalmış Çocukları” isimli kitap çalışmasıyla anlatıyor.

“Cumhuriyet dönemi siyasi İslami hareketin ilk lideri olarak bilinen Necmettin Erbakan’ın kurduğu dört parti (MNP, MSP, RP, FP) “laiklik karşıtı eylemlerin odağa olmak, anayasal düzeni yıkmak ve din devleti kurmak” gibi iddialarla kapatıldı. Tarih sahnesinde İslami siyasi hareketi başlatmasıyla tanınan Erbakan’ın siyasi geleneği, 40 yılı aşkın siyasi süreci, bir anlamda ümmet doktrini üzerine gelişmişti. Erbakan’ı sağcı partilerden, özellikle de milliyetçi kesimden ayıran en önemli özellik etnik kökenlerin hepsine ‘ümmet’ şuuruyla bakmasıydı. Nitekim parti yönetiminde Kürt, Arap, Boşnak, Çerkez ve Gürcülere de yer verdi. Bunlar arasındaki dengeyi iyi kurdu. Erbakan’ın ve dolayısıyla onun başını çektiği siyasi hareketin bu anlayışı, ulus-devlet modelini reddettiği için Cumhuriyet rejimiyle de belli alanlarda çelişkiye düştü. Erbakan’a aktif siyasete girdiği günden itibaren “çekince” konulmasında bu anlayışın rolü önemlidir. Her ne kadar Erbakan’ın tasavvuf kültürü içinde olduğu bilinse de Milliyetçiler Derneği’nden ve Türk Kültür Ocağı’ndan beslenmesi ayrı bir önem taşır. Anadolu’nun ruh köküne bağlı olarak geliştirilen kültürel ve ekonomik kalkınma modeli “Anadoluculuk”, daha sonra “Milli Görüş” üst başlığıyla siyasallaşacaktı.

1960’ların başında Milliyetçilik/Mukaddesatçılık/Anadoluculuk üçlemesi kendisini artan sol akımlar karşısında sağcılık olarak tanımlamıştır. Komünizme karşı mücadele esastı ve bu da ister istemez milliyetçilik blokunun içinde yer almayı, üstü kapalı da olsa “Türk-İslam” sentezini benimsemiş olmayı beraberinde getiriyordu. Zaten MSP, bu oyları bölüşmede özellikle İç Anadolu bölgesinde MHP ile ciddi bir rekabet içindeydi. MSP oylarının 1977 seçimlerinde kolayca MHP’ye kaymış ve buna bağlı olarak milletvekili sayısının yarı yarıya düşmüş olması, tabanlar arasındaki kaymanın ve iç içe geçmişliğin bir işaretidir. 1980 öncesinde her iki partinin gençleri sık sık karşı karşıya gelmiş, aralarında birçok çatışma yaşanmıştı. Necip Fazıl Kısakürek’in ani bir kararla 1977 yılında MHP’ye geçmesi ve ülkücü tabanın kendisine İslami değerleri öne çıkaran sloganlar ve kültürel ülküler oluşturması sıradan bir olay değildi. AK Parti ve MHP arasındaki reel politiğin temeli Milliyetçi Cephe (MC) hükümetlerinde atılmıştır. Ancak koalisyon ortaklığının seçim iş birliğine dönüşmesinin temeli ise 1991 yılında MHP ile yapılan seçim ittifakına rastlar. Bu RP’nin reel olarak “milliyetçi-muhafazakâr” çizgiye yeniden ve aniden dönüşü anlamını taşımaktadır. Öyle ki RP’li Kürtler tarafından “Türkçü” olmakla itham edilen bazı parti yöneticileri, gittikleri her yerde MHP’nin kullandığı kavramları sahiplenerek bu gelişmeye ayak uydurduklarını gösterirler. Fazilet Partisi döneminden başlayarak Necmettin Erbakan’ın avukatlığını da yapan İsmail Aydos’un 1991 seçimleri için geliştirdiği “Başbuğ Erbakan, Mücahit Türkeş” sloganı mitinglerde gençlerin dilinden düşmedi. Siyasi olarak geliştirdiği “muhafazakar demokratlığın” ana omurgasını Milli Görüş geleneğine dayandıran AK Parti’nin özellikle FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden sonra MHP ile girdiği, BBP’nin destek verdiği “beka öncelikli” iş birliği 2017 yılında referanduma, 2018 yılında da erken genel seçimdeki seçmenin takdirine sunuldu. Mücahit Başbuğ; Kızıl Elma'nın kutalmış çocukları olan iki siyasi geleneğin oluşturduğu nehirlerin kutlu buluşmasıdır.

Bu ahitleşme, Türk siyasi tarihinde eşi emsali görülmemiş bir tecrübeyi ortaya çıkartmıştır. Bu yol arkadaşlığı, yalnız bırakılmak istenen Erdoğan ve partisi için, Bozkurtlarla yola devam etmekten başka değildir. Bu tarihi buluşmanın kökleri, gelenekleri ve lider/doktrin/teşkilat üçlemesinden oluşan siyasi tecrübesinin geçmişinde Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’in aynı atmosferin içinden neşet bulmaları vardır. “Mücahit Başbuğ” bu anlamda dündeki Erbakan’ı ve Türkeş’i anlatacağı gibi yarına kalacak Erdoğan-Bahçeli tecrübesini özetleyecek iki kelimedir.

“Mücahit Başbuğ; Kızıl Elma'nın Kutalmış Çocukları” eserinin ana hatları şu şekildedir:

Cumhur İttifakı süreci
Milli Görüş yerine Kızıl Elma
Erbakan-Türkeş’in tekke ve siyaset arkadaşlığı
Erbakan’ın 1965 yılında CKMP’den adaylığı
Türkeş’in 9 ışık’ta yer alan “Ahlakçılık” anlayışı ve muhafazakarlık
Erbakan’ın TOB başkanlığına Ülkücü desteği
MTTB bozkurt ambleminden neden vazgeçti?
Necip Fazıl Kısakürek’in MHP’ye geçişi
Milli Sinema dönemi
Erdoğan’ın arkadaşlarının öldürülmesi
Sedat Yenigün’ün cenazesinde Akıncı-Ülkücü işbirliği
Erdoğan’ın hiç bilinmeyen itidal açıklamaları
AK Parti-MHP ittifakının temelinin atıldığı 2010 seçimleri
Erdoğan’a sunulan MHP raporu
İ’la-yı Kelimetullah ittifak protokolüne nasıl girdi? Bahçeli’nin ne diyeceği beklendi!
Dolmabahçe görüşmelerinin sürece etkisi
İzleme Komisyonu tartışmaları
İslamcıların 40 yıllık rüyası
Çözüm süreci
27 Nisan e-muhtırasının etkileri
Roboski olayı
Akil Adamlar
Devletin Kürt dindarlar ile ittifakı niye gecikti?
PKK’nın İslamcılık mesaisi
Akil Adamların raporu
Cumhur ittifakından kutsal ittifakı
RP ve MÇP ittifakı
Türkeş neden RP’’den aday gösterilmedi
Erdoğan ve Bahçeli’nin milletvekili seçilemediği o seçim


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 311
En / Boy : 15 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺99,60

Kısa sürede kitabımızın ikinci baskısını sunmaktan mutluyuz.

“Arap Uyanışı”nın bir uzantısı olarak 2011 yılında patlak veren ve son 7 yıldır devam eden, zamanla da uluslararası politikanın çözümlenememiş bir düğümü haline gelen Suriye Krizi, tüm Ortadoğu bölgesinin geleceğini şekillendirecek çok önemli bir hadisedir.İşte bu kitapta kronolojik olarak Suriye krizinin geçirdiği aşamaları ve bu aşamalar içinde Türkiye’nin, soruna ilişkin dış politik yaklaşım ve eylemlerinin analizini bulacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 610
En / Boy : 16 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺370,00

Türkiye, kapitalist üretim ilişkilerinin egemen olduğu, feodal üretim ilişkilerinin kısmi olarak çözülmesiyle birlikte, tarım ve tarım dışı faaliyetlerin büyük çoğunluğunun, küçük meta üretimiyle kapitalizmin etkisine girdiği bir toplumsal yapıya sahiptir.Artıdeğer, doğrudan üretenlerden kapitalist ve feodal üretim ilişkileriyle alınmaktadır.

Kapitalist üretim biçiminin temsilcileri; üretim sermayesi, finans kapital ve tüccar sermayesi, feodal üretim biçiminin temsilcileri; büyük toprak sahipleri, zengin köylüler, tüccar ve tefeci sermayesidir...

Bir ülkenin sınıfsal yapısını, üretim ilişkilerini, sınıflar arası mücadelenin dinamiklerini doğru tahlil etmek, birbakış açısına sahip olma zorunluluğunun yanı sıra, doğruluğu tartışılmayacak, nesnel ve bilimsel yöntemlerle gerçekleştirilmiş araştırmalara ait verilerin analizini gerektirir.

Bu kitap, yüzyıllardır geçirdiği tüm toplumsal ve ekonomik dönüşümlerin izlerini üzerinde taşıyan Türkiye’nin;üretim ilişkileri ile üretici güçlerin oluşturduğu üretim biçimlerini ve bu üretim biçimlerinin, toplumsal yapısındaki derecelerini ortaya koymak üzere gerçekleştirilmiş uzun soluklu ve bilimsel bir çalışmanın ürünüdür.

Kaynak niteliğindeki bu çalışmanın, yarınların şekillendirilmesinde dünün ve bugünün anlaşılmasının önemini kavramış, okuyan ve araştıran herkesin yolunu aydınlatması umuduyla...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 480
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2018
₺71,25

Bu kitap,suriye halkının yaşadığı büyük acıları, üzüntüleri, zorlukarı , ölümleri, Easad’ın hapishanelerine ve bu hapishanelerde yapılan işkenceleri, baskınları kadınların tutuklanmalarını, soykırımın her şeşidini, bizzat olayları yaşıyan kahramanların dilinden, suriye halkının özgürlüğü ve onuru için ödediği bedeli, bütün dünyaya göstermek için yazılmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 228
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺68,00

Elinizdeki kitap, savaşın gölgesinde yok olan hayalleri yıkılan evleri, ölen insanları, savaşın gölgesin deki kırık kalpleri özetle Suriye Savaş'nda Suriye Halkı’nın yaşadığı gerçek olayları ve acıları anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺51,00

Bunalışına 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de yaşanan ve adeta bir halk destanı ile engellenen darbe girişiminin nedenlerini, gelişim sürecini, aktörlerini. Batı dünyasının tutumunu incelemektedir. Çalışma ayrıca yaşanan önemdiüşmeleri, tarihi konuşma, belge ve resimleri, yerli ve yabancı araştırmacılar için nesnel bir dille sistematik bir şekilde bir araya getirip olaylara dâir tahlillerle ele almayı amaçlamaktadır.

Çalışma ana hatlarıyla aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:Cumhuriyetten Günümüze Sivil Yönetim, Ordu ve Batı -15 Temmuz: Türkiye'nin En Uzun Gecesi 15 Temmuz'un Ardındaki Dış DinamiklerBatı Medyasında Darbe SöylemiBağımsızlaşan Dış Politikanın Darbe Sürecine EtkisiABD Ve Batı'nın Darbe Konusundaki TutumuGülen Cemaati ve Uluslararası BağlantılarıIlımlı İslâm Projesi, Dinlerarası Diyalog ve Gülen Hareketi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 290
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺100,00

“Çağdaş İslam düşüncesi”, tarihin belirli bir zamanında belirli bir topluma belirli sorunları çözmek için inen ayetlerive peygamberimiz tarafından bunların hayata uygulanmasını(sünnet) merkeze alarak yaşanılan dönemdekisoru ve sorunlara çözüm üretme çabalarıyla ilgilenir. Bubağlamda, günümüz Müslümanlarının yaşadıkları siyasi,iktisadi ve içtimai sorunlara çözüm üretmek için Selefi veFelsefi olmak üzere iki temel üslup ortaya çıkmaktadır.

Bu kitapda cevapları aranan sorular şunlardır: Günümüzde sahih İslam temsilcisi olarak Selefi olduklarını söyleyenlerile “akaid ve diğer dini hususlarda Peygamber ve ashabının yolunu büyük bir ihlas ve samimiyet ile takip edenlere denilen Selefîlik arasında nasıl bir irtibat vardır? Hz. Peygamberin sünneti ve O’nun ruhunu benimseyerek O’nun zihniyeti doğrultusunda uygulamalarda(sahabe ve tabiun) bulunanlara denilen Ehl-i Sünnet ile ilgileri ne derecedir? Ürettikleri çözüm önerilerinin İslam dünyasındaki tekabüliyeti nasıldır? Akıl ve re’ye yani felsefitutuma karşı oluşlarının tutarlılığı ne derecedir? Modern/Yeni Selefîlik, dini-siyasi/ideolojik yapılanma olanVehhabi öğretinin güncel bir izdüşümü müdür?

Bu soruların cevabını aramak için teorik okumaları saha çalışmalarıyla birlikte yapma süreci, 15 Temmuz 2016 sonrası ülkemizde yaşanılanları yeni bir din dili oluşturmanın gerekliliği bağlamında değerlendiren makalelerde yeni baskıya ilave edildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺48,75

Malcolm X ilham veren bir konuşmacı, aktivist ve devrimciydi. 1925 yılında ABD'de yoksulluk içinde doğmuş ve gençlik yılları ırkçı şiddetle şekillenmişti. Dört yaşındayken evi kundaklanmış, altı yaşındayken babası ölü bulunmuş, muhtemelen Ku Klux Klan tarafından katledilmişti. Malcolm X, 1965'teki suikastine kadar siyah hareketinin en ikonik figürüydü.

"Şimdi Malcolm X'in argümanlarını ve militanlığını bir adım ileri taşımaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Malcolm X'in kendi yolculuğunun gösterdiği gibi, sistemin kendisine meydan okumaya ihtiyacımız var."


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 63
En / Boy : 12 / 16
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺11,25

Bir arkadaşımı dinledim yurdunu savunurken
İnanç ve güç doluydu-şaşkın yüzler sarkmıştı kürsüden;
Bizler yarının insanlarıyız diye düşündüm
Onlar ise ölüdür şimdiden..


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 124
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2014
₺18,75

Tarihci ve Yazar Prof. Erich Feigl, 1931 yılında Viyana'da doğdu. Öğrencilik yıllarında başladığı yazarlık yaşamını, televizyon için belgesel programalr ve filmler yaparak sürdürdü. Feigl, Orta Doğu, Uzak Doğu, Orta Asya ve Amerika gibi çeşitli bölgelerde dinler ve kültürlerle ilgili araştırmaları sonucunda, çok sayıda belgesel film ve biyografiler hazırladı.

Türkiye ve Türklerle ilgili konulara yönelerek, Osmanlı tarihini irdelediği filmler de yapan Feigl, yakın arkadaşı Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen'in 1984 yılında Ermeni teröristlerce şehit edilmesinden sonra, Ermeni terörizmi konusunda kapsamlı araştırma yapmaya yöneldi.

Ermeni terör örgütü ASALA ile Ermeni diasporasının soykırım iddialarının, Ermeni yazar Aram Andonian'ın ortaya attığı gerçek dışı bazı belge ve fotoğraflardan kaynaklandığını kanıtlayan Prof. Feigl, elde ettiği bilgi ve belgeleri "Bir Terör Efsanesi" adlı kitabında topladı.

Feigl, Türkçe, Almanca ve İngilizce yayımladığı kitabı Erdoğan Özen'e ithaf etti. Sayısız kitap ve filme imza atan Prof. Erich Feigl, yaptığı çalışmalar nedeniyle Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanat Şeref Nişanı ve Viyana Eyaleti Altın Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 167
En / Boy : 21,5 / 26,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 1.2007
₺112,00

Yılma Durak,

12 Eylül Askeri Müdahalesinden sonra Önce Harbiye’de, Ardından Ankara Mamak’ta Altı yıl tek kişilik Hücre’de tutuklu kaldığı günleri eşine yazdığı bir mektubunda şöyle tasvir ediyor;

“Hz. Yusuf’un bu daracık, karanlık hücrelerden yeniden doğuşunun manasını şimdi daha iyi anlıyorum. Şair “Ana rahmi zahir şu bizim koğuş, karanlıkta nur, yeniden doğuş” diyor. Yeniden doğuş bütün suniliklerden sıyrılarak, yüreğindeki samimi duyguların birer ifadesi ise ne mutlu bize…

Yani yarın biraz daha farklı bir insanla karşılaşacaksın demektir. Senin ve çocuklarımın mutluluğundan başka meselesi olmayan, noksan bıraktığı her şeyi en mükemmeli ile tamamlamaya çalışan bir Yılma Durak. Yeniden merhaba kalbimin çileli güzeli; hazır mısın dilde bitmeyen sonsuz mutluluk türküsüne, gönül bahçemin her biri diğerinden güzel binbir renkli ve kokulu bahçesinde başın dönmeden gezmeye?”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺46,20

Yaklaşık yirmi yıl önce Afganistan'ın güneyinde kendisini 'medrese talebeleri' şeklinde tanıtan Taliban adında bir örgüt ortaya çıktı ve o günden bugüne neredeyse tüm dünyanın ilgisini celp etmeyi başardı. Bu örgüt ortaya çıktığı ilk andan itibaren, kimliğini ve meşruiyetini dini ve mezhebi referanslara dayandırdı. Ancak, ister Sünni ister Şii olsun hiç bir Müslüman bilinen Afganistan tarihinde, ne böylesi bir harekete ne de bu nitelikte bir dini algıya tanık olmuştur. Peki, bu Taliban kimdir? Mahiyeti nedir? Bu örgütün oluşumunda ne tür faktörler rol oynamıştır? Örgüt, hangi konjonktürün eseridir? Ya da bu tip bir örgütün ortaya çıkışı, Afganistan Coğrafyasının kendine özgü koşullarının doğal bir sonucu mudur? Ve daha da önemli olan soru şudur: Taliban hangi düşünce sisteminden besleniyor?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 76
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2015
₺23,10

Darbelerin topluma, siyasete ve devletin işleyen sistemine verdiği zararlar ortada. TBMM’de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu Sadece 12 Eylül’de yaşanan toplumsal travmaya ilişkin şu kaydı düşmüştü:

Bütün toplum tedhiş altına alındı. 12 Eylül büyüklüğünde bir darbenin verdiği hasar tespit edilemez; ama bazı rakamlar darbenin boyutlarını gösterebilir:

650 bin insan gözaltına alındı.

1 Milyon 683 bin kişi fişlendi.

7 bin insan için idam istendi.

517 insana idam cezası verildi.

50 insan idam edildi.

71 bin insan eski TCK 141, 142 ve 163. maddelerden, yani düşünce suçundan yargılandı.

58 bin insan örgüt üyeliğinden yargılandı.

30 bin insan “sakıncalı” olarak işten çıkarıldı. 14 bin insan vatandaşlıktan çıkarıldı. 23 bin dernek kapatıldı.

Elinizdeki eser Ülkemizdeki Siyasi hayata müdahalelerin ve bunu hazırlayan toplumsal olayların yazılmamış tarihini ele alıyor. Bir yanıyla eski Türkiye’nin kara kaplı defterinden notlar sunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 566
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺92,40

1960’larda, maaşıyla 28 adet Cumhuriyet altını alan bir memur, bugünlerde sadece 3 tane alabiliyor. Yani insalık, “gizli efendileri” tarafından giderek daha fazla köleleştirilmeseydi, bugün ortalama bir çalışan sadece birkaç aylık maaşıyla, bir ev alabilecekti...

İşte; insanların boynundaki görünmez zincirler, kölelik sistemi ve tarihten günümüze uzanan hikayesi...

Peygamberlerin gösterdiği “gerçek” neydi ki köleler kitleler halinde onları izledi?

Dinler köleliğe karşı ortaya çıkmışken, nasıl kölelik sisteminin bir parçası haline getirildi?

Tanrı’nın Krallığı neydi ve O’nun yetkilerine neden kimse ortak olamazdı?

Tarihin en şiddetli kölelik sistemi bugün nasıl işliyor?

13:16: Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.

13:17: Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. (İncil, Vahiy: 13/16-17)

Sistemi yöneten sahte efendilerin sonu ne olacak?

Derken biz onu, hem de sarayı ile yere geçiriverdik. O vakit Allah’a karşı yardımına gelecek taraftarı da olmadı, Kendini kurtaracaklardan da değildi. (Kasas Suresi- 81)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺82,50
Tükendi

2022’de Türkiye’nin iç siyasetinde yaklaşan 2023 seçimleri, ittifaklar ve parti içi gelişmelerin yanı sıra
ekonomi, güvenlik ve dış politikada yaşanan gelişmeler belirleyici oldu. 2022 hem Türkiye siyaseti hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından çok yoğun geçti. Cumhurbaşkanının faaliyetlerinde yeni ekonomi modeli, “müjdeler”, reform girişimleri, altyapı ve üstyapı yatırımları ana gündem maddeleriydi. Yıl içerisinde AK Parti 2023 çalışmalarını hızlandırırken gençlerin öne çıktığı teşkilat çalışmalarına yoğunlaştı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Türkiye Yüzyılı” vizyonu açıklandı.
MHP, ittifak ortağı AK Parti ile özellikle yasama faaliyetlerinde yakın iş birliği gösterirken liderler arasındaki uyum yıl içerisinde güçlü bir şekilde devam etti. Muhalefet partilerinin de 2023 seçimlerine odaklandığı
2022’de altılı masa etrafındaki tartışmalar, ortak aday ve rekabet siyasetin gündemini belirledi. Dünya ekonomisinde 2022’de yaşanan gıda, enerji ve tedarik krizleri ile son kırk yılın en yüksek rakamlarına
ulaşan küresel enflasyondan Türkiye de etkilendi. Buna rağmen yeni ekonomi modeli ile kamu öncülüğünde başlatılan teşvik, destek ve denetleme mekanizmaları sayesinde Türkiye bu türbülansı az zararla yönetmeyi başardı. 2022, Türk dış politikası açısından oldukça verimli ve etkili geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde
yürütülen lider diplomasisi sayesinde önemli adımlar atıldı. Ancak Türkiye’nin Batılı devletler ile gerilimli ilişkilerinde ciddi bir değişiklik olmadı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye çok taraflı uluslararası
platformlarda hem gündem olmaya hem de gündem belirlemeye devam etti.
Türkiye terörle mücadelesini yeni konseptine göre 2022’de de sürdürdü. Terörü kaynağında yok etme
politikası gereğince hem yurt içinde hem de Irak ve Suriye başta olmak üzere başka devletlerdeki terör örgütlerine etkili bir şekilde müdahale edildi. SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 18 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Tükendi

Bu kitabın ana konusu, birbirlerinin ruh ikizi olan Büyük Ortadoğu Projesi (Bop) ve Büyük İsrail Projesi’dir (Bip).

Her iki proje de Türkiye'nin bekası, güvenliği, birlik ve bütünlüğü ile doğrudan ilişkilidir.

22.07.2015 tarihinde, sosyal medya üzerinden bir mesaj atmış ve şöyle demiştim:

“Yurdumun insanları BOP’u öğrenmedikçe bugün ülkemizde ve bölgemizde yaşananları anlamayacaktır.”

Bu mesajımın üzerinden üç yıl geçti. Gerçekten de bu zaman diliminde ülkemizde ve bölgemizde Bop ve Bip kapsamında neler oldu neler... Görünen o ki, bu ana kadar yaşananlar, gelecekte yaşananlara rahmet okutacak. Biz de bundan payımıza düşeni alacağız. Çünkü Türkiye, bu projelerin hedefindeki ülkelerin en önemlilerinden biri. Türkiye adeta Bop ve Bip’in kilidi. Proje sahipleri bu kilidi açmak için her yolu deniyorlar ve denemeye de devam edecekler. Ben de ülkemin insanlarının bu projelerle ilgili bilgilendirilmesi noktasında sorumluluğum olduğunu düşünerek bu kitabı yazmaya karar verdim. Ne kadar faydalı olabildiğim konusunda takdir sayın okurlarımındır.

Kitapta Bop ve Bip kapsamında Ortadoğu coğrafyası, sosyal, kültürel, ekonomik yapısı, hedef ülkelerin durumları hakkında bilgi verdikten sonra, bu iki proje ile ilgili ülkemizde ve bölgemizde bugüne kadar yaşananları ve önümüzdeki süreçte yaşanması olası gelişmeleri de değerlendirmeye; Türkiye’nin yapması gerekenleri, alması gereken tedbirleri de ortaya koymaya; ülkemizi yönetme sorumluluğu taşıyanlara da oluşturulacak strateji ve politikalar konusunda katkı sunmaya çalıştım.

Milletimin bu iki proje kapsamında başımıza örülen ve örülmeye hazırlanan çorapları kavramasına faydası olması dileğiyle.
Saygılarımla. 

-Engin Alan


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺86,24
Tükendi

Bundan 100 yıl önce St Petersburg’da ayaklanan işçiler Çar’ın sarayına girdi ve kurtuluş arayışındaki insanlığa bir kapı araladı, başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdi. Tarihsel dönemlerin en buhranlı anlarından birinde gerçekleşen bu altüst oluşla birlikte, fikirden gerçeğe dönüşen bir toplumsal proje tarih sahnesinde yerini aldı. Elinizdeki kitap, insanlık tarihinin en büyük toplumsal değişim hareketlerinden biri olan 1917 Ekim Devrimi’nin 100. yıldönümünü vesilesiyle, okuru o anın ruhuyla hemhal kılmayı amaçlayan bir bölük öyküden oluşuyor.

Bu öykülerde devrimin ayak seslerini duyan egemenlerin telaşına, ezilenlerin coşkusuna, kimileyin yaşanan hayal kırıklıklarına tanık olacak, yeni bir dünya arayışına ilişkin bu büyük deneyimi edebiyatın gücüyle duyumsayacaksınız. Devrimin ateşli yılları, büyük olayları ve renkli karakterleri olanca canlılığıyla bu seçkide okurla buluşuyor…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺70,40
Tükendi

Bu kitap, sadece yerel ve genel siyasette görev almış, cezaevinde olan kadınların deneyimlerine odaklandı. Kadınlar olarak nereden gelip hangi mesafeleri kat ettiğimizi, önümüze ne gibi engeller çıktığını, erkek egemen sisteme kafa tutma gücünü nasıl edindiğimizi dillendirmek; emeğimizi, çabamızı, anılarımızı, zor ve güzel yaşanmışlıkları bir araya getirerek kadın özgürlük mücadelesine deneyimlerimizi aktarmak, tarihe bir not düşmek istedik.

Hepimiz aynı yollardan geçtik, aynı zorluklarla karşılaştık, erkek egemen bir alanda kadınlar olarak var olma mücadelesi verdik. Kürt kadınlarının siyasal alandaki mücadele deneyimleri, erkek egemen sistemin bu karmaşık ittifakını görünür kıldığı gibi, kadınların azmini ve kararlılığını da gözler önüne sermektedir. İğneyle kuyu kazarcasına, bin bir emekle, büyük bir mücadeleyle geçen Kürt kadınlarının demokratik siyaset alanındaki mücadele deneyimlerini anlatsak da, yazılanlar hepimizin hikâyesi…

Gültan Kışanak


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺114,40
Tükendi

Günümüz toplumları siyaseten yanıtı kolay verilemeyecek sorularla karşı karşıyadır. Örneğin, halk egemenliği düşüncesinin alması gereken somut form ne olacaktır? Sokakta gösteri yapan veya greve giden halk ile egemen olarak tanımlanan halk aynı halk mıdır? Linç güruhları, izdiham sürüleri veya paniğe kapılmış topluluklar ile uygarlık için bir önkoşul oluşturan siyasal düzenin kurucu öznesi arasındaki ayrım ne olmalıdır? Bu ayrımın timsali olan ordu, okul, parlamento gibi kalabalık ve kitle formasyonlarının oluşum süreçlerini nasıl anlamak gerekir? Yazar, bu gibi soruları, kalabalıkların gücünü açığa çıkaran bir anlayıştan, kitlelerin gücünü sınırlandıran ve yönlendiren bir anlayışa geçiş sorunsalı çerçevesinde tartışmaktadır. Bu çalışma, günümüz demokratik toplumlarının karşı karşıya olduğu tehlikelere değgin bir uyarı niteliği taşımaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 335
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺32,00
Tükendi

“Marx'a göre, devlet, bir sınıf egemenliği organı, bir sınıfın bir başka sınıf üzerindeki baskı organıdır; sınıflar arasındaki çatışmayı hafifleterek, bu baskıyı yasallaştırıp pekiştiren bir “düzen”in kurulmasıdır. Devletin sınıflararası çelişkilerin uzlaşmazlığının bir sonucu olarak meydana geldiği gerçekliği unutulduğu an, devrim ve demokrasi mücadelesinin girdapları arasında boğulunulacağı açıktır. Bu sebeple devlet tanımlamasının, devlet felsefesinin sıkça incelenmesi, araştırılması ve güncel devlet deneyimleriyle bütünleştirilmesi önemli bir araştırma alanı anlamına gelmektedir. Daha önce Dersim Katliamı, Kemalizm ve demokrasi sorunu gibi çeşitli konular üzerine araştırmalarıyla tanınan ve aynı zamanda roman ve öykü alanında da üretimleri bulunan araştırmacı-yazar Cafer Demir, bu kitabında “devlet”i inceliyor, Türkiye Cumhuriyeti devletinin “deneyimlerinden” örneklemelerle güncel bir tariflemeye girişiyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺12,50
Tükendi

Boşnaklar, toplama kampları veya diğer nezarethanelerdeki mağdurlar, ulusal, etnik ve dini kökenlerine göre seçilmişlerdi. “Erkeklerin hapsedilmeleri kararının alınmasının altında yatan tek şahsi nitelikleri Sırp olmamalarıydı” diğer bir ifadeyle “sırf Müslüman olmalarıydı”.

Mezarlarda bulunan el ve ayak bağları, göz bantları ve kıyafetler, öldürme yöntemine (hemen yakınından) ve soykırım kurbanlarının ne kadar savunmasız olduklarına işaret ederken, mağdurların sivil olduğunu da teyit etmektedir. Parçalanmış vücutlar, cenazelerin bir mezardan diğerine nakledildiğine delalet etmektedir. Aralarında birkaç kilometreden fazla mesafe olan iki, üç, dört hatta beş farklı mezarda aynı vücuda ait parçalar bulunabiliyordu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺15,00
Tükendi

Bu çalışma; Suriye'nin son yüzyıldaki siyasi tarihini özetledikten sonra, Arap Baharı'nın bölgeye etkileriniincelemekte ve mevcut Suriye krizini çok yönlü olarak ele alarak yapılan incelemeler, temaslar, sürecin aktörleri ileyapılan görüşmeler ve alan araştırmalarını içermektedir.

Bu kitap, krizin nedenlerini, iç ve dış aktörlerini, bölge ülkelerineve "Yeni Dünya Düzenine" etkilerini incelemektedir. Kitap ayrıca İran, Rusya, Çin ve Batı ülkelerinin Suriye politikalarınıve stratejilerini, Suriye iç savaşının sivil, ekonomik ve askeri bilançosunu, aktörlerce kullanılan retoriği, muhtemelsenaryoları ve savaş sırasında yaşanan önemli gelişmeleri sistematik, akademik ve nesnel bir dille analiz etmeyiamaçlamaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 800
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺150,00
Tükendi

Milli Görüş gömleğini Erdoğan neden çıkardı?

Kimler Erdoğan'ın aklına girdi?

İstanbul dukası TUSİAD'la kim tanıştırdı?

Erdoğan söylendiği gibi Erbakan'ın hayallerini mi gerçekleştiriyordu? Yoksa AKP bir projenin parçası mıydı?

Buna benzer soruların cevaplarını bu kitapta bulabilirsiniz. Milli Görüşten muhafazakör demokratlığa giden yolda ne gibi yol kazaları meydana geldi. Neden AKP döneminde bu kadar Kaos meydana geldi? Her kaos kendi düzenini kurduğuna göre, ortaya ne gibi düzen meydana gelmiştir?

Erbakan'ın "Yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünya" sloganını Erdoğan hayata geçirebildi mi? BOP eş başkanlığı ne demektir? Erdoğan neden "BOP eş başkanıyım" dedi. AKP hükümeti çok uluslu şirketlere ne gibi imtiyazlar verdi? AKP kurulmadan önce Memorandum neden verildi? İkiz yasalar neden sümen altından çıkartılarak TBMM getirilip onaylandı?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 391
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺23,36
Tükendi

Marx "ben marksist değilim" demişti. 1870'lerde diyalektik bir şaka olan bu sözler günümüzde karmaşık bir politik soruna dönüştü. Bugün sayısız marksizm anlayışları mevcut: Üçüncü Dünyacılık, sosyal demokrasi, stalinizm, ulusal kurtuluş hareketleri vb. Bunların hepsi marksist olduklarını iddia etmekteler.

Bu küçük kitapçık, bu yumağı çözebilmek ve "gerçek marksist gelenek nedir?" sorusuna cevap verebilmek için bir dizi kriteri oluşturmaya çalışmakta.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 103
En / Boy : 12 / 16
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺7,50
Tükendi

Bu kitap, derleme yazılardan oluşuyor. 17-25 Aralık sürecinden itibaren cemaat tartışmasına ve 15 Temmuz Darbe girişimine dair birçok yazarın yazdığı yazıları derledim. 2014 yılında 'Cemaatlerin Bağlama Problemi' adıyla yayınladığım kitabımın tek kısmında 'Alıntı Yazılar' başlığı ile yayımladığım bazı yazılara, 15 Temmuz sonrası yazılan yazılardan da eklemeler yaparak, elinizde ki kitabı hazırladım.

15 Temmuz'a götüren hatalarımızdan ders almazsak, daha büyük bir saldırı ile karşı karşıya kalırız. Biz direnme konusunda tecrübe kazandık. Unutmayın ki onlarda saldırma konusuunda tecrübe kazandılar. Kaybettikleri cepheden tekrar saldırmayacaklar. Biz sadece o cepheyi koruma altına alıp etkisiz hale getirmeye odaklanmışken, onlar başka cephelerde yığınak yapmaya çoktan başladılar.

Unutmayın, Kökünü kurutamadığımız bir fitne ağacının FETÖ dalını keserek, o ağacın zehirli meyvelerinden kurtulamazsınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 203
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺36,50
Tükendi

Propaganda ve İkna kitabı, propaganda tarihinin en eski dönemlerinden günümüze kadar uzanan, en kapsamlı eserlerinden biri olarak, bu konuyu analiz etmeyi sağlayacak tanım ve yöntemler sunmaktadır. Kitabın yazarları Garth S.Jowett ve Victoria O’Donell propaganda ve ikna konusuna, sözbilimsel arka plan, kültürel araştırmalar ve toplumsal hafıza boyutunu da katan, güçlü ve çarpıcı bir anlatıma sahiptirler.

Temel Konular:

Propaganda Tarihi Konusunda Kapsamlı Anlatım:

Propagandanın Analizi için Sistematik Bir Yaklaşım:

Propagandayı İknadan Ayıran Tanımlamalar:

Propaganda & İknaBelgesel Sinema ve Türleri dersimde kullandığım faydalı bir eser. Öğrencilerimin propaganda konusunda belirli bir yaklaşım kazanmasını sağlıyor.

Dr Sermin Tag Kalafatoglu

Ordu Universitesi, Sinema ve Televizyon Bölümü

Bu kitap öğrencilerin propaganda ve ikna kavramlarını tanımaları ve propaganda yöntemlerinin Halkla İlişkiler ve kamu diplomasisi alanlarında nasıl kullanıldığını anlamaları konusunda değerli bir eserdir.

Dr Nelson Ribeiro

Portekiz Üniversitesi, İnsani Bilimler Fakültesi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 482
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺240,00
Tükendi

Emperyalist fenomenler, her dönemin ekonomik sınıf çıkarlarına indirgenmeye çalışılabilir. Neo-Marksist kuramın yaptığı budur. Emperyalizmde, kısacası, yalnızca kapitalist üst katmanın kapitalist gelişmenin belli bir aşamasındaki çıkarlarının yansımasını görür. Şüphesiz ki bu, meselemizin çözümüne dair elimizde olan açık ara en ciddi katkı. Ancak bu düşüncenin, tarihin ekonomik yorumunun mantıksal olarak zorunlu bir sonucu olmadığını vurgulayalım. Bu düşünce, tarihin ekonomik yorumuyla çelişmeden, hatta onun sunduğu çerçevede kalarak da reddedilebilir.

Emperyalizm geçmiş devirlerin kalıntıları diyebileceğimiz büyük gruba girer. Bunlar tüm somut toplumsal durumlarda, her toplumsal durumun o günkü yaşamsal koşullarıyla değil de o günün geçmişinin yaşamsal koşullarıyla, yani iktisat tarihi bakış açısından o anın değil de geçmiş zamanın üretim ilişkileriyle açıklanabilecek unsurları üzerinde büyük bir rol oynarlar.

Emperyalizmi ortaya çıkaran yaşamsal zorunluluklar kaybolup gittiğinden onun da zamanla ortadan kalkması gerekiyor. Yapısal unsur olarak ortadan kalkması gerekiyor zira, taşıyıcısı olan yapı çöküyor ve toplumsal gelişme sürecinde ona alan bırakmayan ve onu destekleyen iktidar unsurlarını elemine eden başka yapılarca çözülüyor.

 - Joseph Schumpeter


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺79,20
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 592
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺32,00
Tükendi

Darwin’in "Evrim" teorisinin biyoloji ve diğer doğa bilimleri için yaptıklarının aynısını Engels’in Marx ile kaleme aldıkları Komünist Manifesto tarih için yapacaktır. Bu kitabı okumak belki sizleri komünist yapmayacaktır. Ancak şu an sahip olduğunuz değerleri ve dünya görüşünüzü tekrardan gözden geçirme olanağı verecektir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺4,80
Tükendi

Bizim davamız islam'dır. Gayemiz Allah'ın rızasını kazanmaktır. Hedefimiz Hak nizamı hakim kılmaktır. Arzumuz tüm insanlığın saadetidir. Yolumuz cihattır. Yolumuz ikna metodudur. İnsanlığın kurtuluşu ancak İslam ile mümkündür. İslam ise Allah yapısıdır. Dolayısıyla mükemmeldir. Eksiklik ve fazlalık kabul etmez. Bu dava için çalışmak herkese nasip olmaz. İster gecenizi gündüzünüze katıp çalışın, ister yan gelip yatın. Bu hak davanın başarısını ne bir gün öne alabilirsiniz, ne de birgün geciktirebilirsiniz. Bütün mesele bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğimizdir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 280
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺24,00
Tükendi

İşaretleri bilirseniz onları görebilirsiniz!

  • Neden kendilerine ”dul kadının oğulları” diyorlar?
  • Nasıl örgütleniyor, nasıl haberleşiyorlar?
  • Gizli şifreleri, esrarengiz işaretleri nelerdir?
  • Ergenekon’un masonik şifreleri!
  • 150 yıl sonra hortlayan esrarengiz örgüt Ercümen-i Daniş!
  • Çırak dereceli ünlü mason!
  • Çekirdek kadrodaki şaşırtıcı isim: Doğu Bey!
  • TBMM’deki esrarengiz işaretler, kim tarafından nasıl konuldu?
  • Meclis binasını yapan mimarın büyük sırrı neydi?
  • Mimar Sinan’ın kafatası nasıl kayboldu, şimdi nerede?
  • Cadde ve sokak adlarını dahi onlar koyuyor, peki nasıl?
  • 28 Şubat’ın arkasındaki kilit isim bir masondu!
  • Onları nasıl tanırsınız?
  • Nihai hedefleri ne?

İlk kez belge ve fotoğraflarıyla tarihin en gizemli örgütünün şaşırtıcı hikayesi yıllar süren bir araştırmanın ürünü olan bu kitap hayata ve olaylara bakışınızı değiştirecek.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 197
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺13,34
Tükendi

18. yüzyılın önde gelen ahlak felsefecilerinden ve iktisatçılarından biri olan Adam Smith, başyapıtı Ulusların Zenginliği’nde ekonomik büyümeyi tüm yönleriyle ele alıyor. Çağdaş iktisat alanındaki ilk eser olarak kabul edilen bu kitabın ekonomi disiplininin ortaya çıkmasında ve sistematik hale gelmesinde büyük bir katkısı vardır. Ayrıca Smith’in, önermelerini yalnızca ekonomiye değil felsefe, sosyoloji, matematik gibi alanlara dayandıırması açısından da eser büyük önem taşıyor.

Eserde, sakınmacı politikanın ticaretin gelişmesine ve ülkelerin zenginliğine engel olduğu düşüncesi vurgulanıyor ve serbest piyasanın sanılanın aksine karmaşık değil adeta “gizli bir el” tarafından yönetiliyormuşçasına son derece sistemli olduğu savunuluyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺65,60
Tükendi

Din ile siyaset, bireylerin davranışını ve toplumun işleyişini düzenleyen otorite sistemleri olarak insanlık tarihi boyunca işbirliği yapmıştır. Laikleşme her ne kadar bu iki öğeyi birbirinden ayırmış olsa da, günümüzde kamusal dinin geri dönüşü laikliğin sorgulanmasına yol açıyor. Böylesi bir atmosferde Christian Joppke laikliği dışlayan dinsel anlayışların laik devlet ile bir arada var olup olamayacaklarını araştırıyor.

Araştırmaları için iki saha seçiyor; Hıristiyan Sağın Amerika’da ve İslam’ın Avrupa’da laik devlete karşı verdikleri mücadeleyi inceliyor. Bunların yanı sıra laik devletin oluşumu, Hıristiyanlık ile İslamiyet’in inanç sistemi ve dinsel örgütlenme biçimi üzerinde duruyor.
Bu kitabın laik devlet ile ilgili tartışmaya ülkemizde de katılan tüm gruplar için aydınlatıcı olacağı kanısındayız.

“… Joppke’nin tartışmasının bilimsel gücü, [bu] kitabı konuyla ilgili çok değerli çalışmalardan biri haline getiriyor.”

 - Gianfranco Poggi, Virgina Üniversitesi

“Laik Devlet Kuşatma Altında … büyük ve ihtilaflı meseleleri ele alıyor. Burada ileri sürülen görüşlerle bazı açılardan hemfikir olmayanlar bile kitabı cazip ve aydınlatıcı bulacaklardır.”

- Rogers Brubaker, California Üniversitesi, Los Angeles


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺102,50
Tükendi

“Genellikle bir devir, ondan en az etkilenenlere, ona en uzak olanlara, dolayısıyla da ondan en çok acı çekenlere çok açık bir şekilde damgasını vurur. … Benjamin’in de başına gelen buydu. Hali tavrı, dinlerken ve konuşurken başını tutuş biçimi, hareketleri, davranışları, özellikle de sözcük seçimine, sözdizimine varasıya konuşma tarzı, nihayet, kendine özgü açıksözlülüğü… hepsi öylesine eski moda görünüyordu ki, tıpkı yabancı bir ülkenin kıyısına vuran biri gibi, on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla sürgün edilen biri gibiydi. … [Kendisini] ‘parçalanmakta olan bir yelken direğinin tepesi’nde ya da yıkıntılar arasında ‘yaşarken ölü ve gerçekten hayatta kalmış’ biri [gibi duyumsuyordu]: … Zengin ve garip olan şeyleri, derinliklerdeki incileri ve mercanları alıp su üstüne çıkarmak için denizin dibine kadar inen bir inci avcısı gibi…

– Hannah Arendt

Walter Benjamin’in bir felsefeci ve eleştirel kuramcı olarak önemi onun çok çeşitli alanlarda ve kendine özgü bir parıltıyla kalem oynatmasından, ürettiği düşüncelerin bugün de çok verimli tartışmalara yol açmasından ileri gelir. Siyasal yönelimli bir estetik ve kültür kuramı geliştirme yönündeki çabaları hem Frankfurt Okulu hem de Brecht açısından hatırı sayılır bir uyaran olmuştur. Yazdığı eserler erken dönem Alman Romantizmine duyulan ilgiyi yeniden canlandırmış, film kuramının gelişmesine katkıda bulunmuş, kültür kuramını, yanı sıra modern döneme egemen olan felsefi kavramları etkilemiş, Derrida, Agamben ve Habermas gibi düşünürlere kaynaklık etmiş ve siyasal teolojinin yeniden tartışılmasına vesile olmuştur.

Bu seçkide, kısa ömrüne rağmen yirminci yüzyılın en önemli düşünürleri arasına girmeyi başaran Walter Benjamin’i ve onun o çok yönlü ve verimli eserini okurla olabildiğince buluşturmayı amaçlıyoruz. 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 542
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺184,80
Tükendi

Behice Boran, insanlığın büyük hayali için çıktığı “Bir Uzun Yürüyüş”te, o “uzun ve kahırlı yol”da çektiği büyük sıkıntılara ses çıkarmadan, sızlanmadan, en kötü mahrumiyet koşullarında bile büyük bir direnç sergileyip mücadele etti; “sosyalizm” idealinin teorik çerçevesini kurma çabasından hiç geri durmadı. Sosyalizm ve Türkiye’nin çeşitli sorunları üzerine fikirlerini eserlerinde sağlam bir metodoloji kullanarak açıkladı.

Bir kadın olarak hep ilkleri gerçekleştirdi: ilk kadın sosyolog, ilk sosyalist kadın milletvekili, ilk kadın siyasi parti başkanı… oldu.

Bu kitapta, Behice Boran’ın düşünce sistematiğini, siyasi mücadelesini, ülke ve dünyada gerçekleşen güncel olaylara ilişkin yorumlarını içeren ve politik yaşamının izleğini derli toplu olarak aktaran yazılarından oluşan bir derleme sunuluyor. Ayrıca Boran ve onun düşüncesi üzerine değişik perspektiflerden kaleme alınmış yazılara yer veriliyor.

Behice Boran’ı farklı yönleriyle sosyalist, bilim insanı/akademisyen, barışsever, kadın, siyasetçi ele alan bu metinler hem Boran’ın Türkiye siyasi eylem ve düşünce tarihindeki önemini vurguluyor hem de eleştirel analizlerle ufuk açıcı okumalara olanak sağlıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 548
En / Boy : 15 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺211,20
Tükendi

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı.

Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak.

Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay'ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir.

Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır.

Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 456
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺33,30
Tükendi

Laiklik bize hep “Din ve devletin ayrılığı” olarak anlatıldı. Oysa Laiklik Kilise ile devlet arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir paylaşım, mütareke, iş bölümünü ifade eden, meşruiyetini İncil’deki “Tanrının hakkını Tanrıya, Sezar’ın hakkını Sezar’a verin” diyen hükmünden alan bir kurumdu. Batıda “Kilise”den kasıt “Vatikan devleti” idi. Ve Vatikan dünyadaki tüm Katolik mirasının tek temsilcisi olan egemen bir devletti. Bu egemenlik çatışmasını sona erdirmek için ruhbanlı, Tanrı adına egemen kiliselerin siyasal egemenlerle ilişkisini düzenleyecekti.

Bize kimse, Fransa’nın, Strasbourg’u da içine alan Alsace Laurenne bölgesinde Laikliğin geçerli olmadığını, Fransa’daki okulların ve sağlık kuruluşlarının büyük bir bölümünün kiliseye bağlı olduğunu söylemedi. AB ülkeleri de dahil dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümünde Laiklik kuralları geçerli değildir. Devletlerin çoğunun resmi dininin ötesinde resmi mezhebleri vardı. Laiklikle Demokrasi ya da Cumhuriyet arasında doğrudan bir ilişki yoktu..

Laiklik ile Sekülarizm aynı şey mi idi? Bizantinizm nasıl bir şeydi? Roma’da devlet kiliseye egemendi, ama batı Roma’da Laiklik kuralları geçerli idi. Laiklik Hristiyan dünyasında sadece Katoliklik açısında bir anlam taşıyordu. Yoksa Protestanlar daha çok seküler bir bakış açısına sahipti. Ortadokslar ise Bizantinist’ti.

Osmanlı “Teokrat” bir devlet mi idi? “Halife” Allah’ı ya da İslam’ı mı temsil ediyordu, yoksa Müslümanları mı! İslam’daki sizden olan “ulul emr” ne anlama geliyordu.. Müslümanları temsil eden, yetkisini Müslümanların tercihinden alan ve Müslümanlara hesap veren, Müslümanların maslahatını gözeten ve onları temsil eden bir bir kimliği mi ifade ediyordu?

İslam bir “Din” idi ama Hristiyanlık bir “Religio” idi. Hristiyanlık bu anlamda bir kültürel kimlik ve aidiyeti mi ifade ediyordu.

Laik bir ülkede, resmi ideoloji dinleştirilebilir mi? Mesela “Türkün dini Kemalizmdir” denilen bir ülkede Atatürk ilke ve inkılablarına sadakat andı içmmeye zorlanmak ne anlama geliyor. Birilerine göre “Laiklik olmadan Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadan Demokrasi olmaz”dı. Peki, İngiltere’yi ne yapacağız. İngiltere’nin resmi kilisesi ve Demokrasi’nin beşiği kabul edilen İngiltere Monarşi ile yönetiliyordu.

Dilipak Türkiye’de en çok tartışılan, uğruna darbeler yapılan bir kavramı bir başka açıdan anlamaya, anlatmaya, yorumlamaya çalışıyor. Türkiye’de Laiklik tecrübesi, Laikçilerin trajı-komik Laikçi pratikleri, “Laik-İslam” projesi, Kemalistlerin Laiklik konusunu Cumhuriyetle ilişkilendirmeleri ve dünden bugüne yaşananlar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 336
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2017
₺24,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 268
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺14,82
1 2 3 ... 13 >

Siyasi Kitaplar

 

Siyaset Nedir?

Siyaset Arapça seyis kelimesinden türemiş bir terimdir. Gözetip koruma, ehlîleştirme, terbiye etme gibi anlamlara gelen siyaset. Devlet işlerini düzenleme, yürütme olarak da tanımlanmaktadır. Toplumun işlerini üzerine alma, yönetme, yürütme, insan topluluklarını yönetme sanatı olarak da tarif edilmektedir. Aynı zamanda siyaset sosyal bir bilim dalı olarak da bilinmektedir. Politika ise insanların yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla hükümetlerin uyguladığı tüm sistemleri kapsayan bir kavramdır. Bu iki kavram birbirine karıştırılabilmektedir. Çünkü doğu toplumlarında siyaset kontrol altına alınma, terbiye edilme anlamında kullanılmaktadır. Batı toplumlarında ise politika modernleşme yolunda atılan adımları kapsamaktadır. 

Politika çeşitli gruplar, lobiler, yöneticiler tarafından da yapılmaktadır. Siyaset ise akademisyen ve siyaset bilimciler tarafından yürütülmektedir. Bu kapsamda bu kavramlar edebi bir tür olarak edebiyata yansıtılmıştır. Politika ve siyaset bilimi kategorisinde birçok kitap bulunmaktadır. Siyasi kitaplar, politika kitapları, zengin içeriğe olan kitaplardır. Önemli gazeteci ve siyasi yazarlar tarafından yazılmış oldukça fazla okurlarına sunulmuştur. Siyasi kitaplar, siyasi konulara ve kavramlara ilgi duyanlar tarafından tercih edilmektedir. Bu kapsamda yazılmış kitapları okumak ve bu kitaplardan fayda sağlamak okurların bilgilerinin artmasına imkân sunması bakımdan önemlidir. Ancak temel siyaset kitapları hangi dönemi anlatıyor ise o dönemi anlatan yazarın siyasi görüşünü yansıtabileceği için mutlaka bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde daha tarafsız bilgiler elde edilecektir 

Siyaset ile ilgili kitaplar, ilgi duyanlara merak edenlere, siyasetle uğraşmak isteyenlere kılavuz niteliğindedir. Siyasilerin politikaları, vatandaşların yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu sebeple vatandaşlar ülkelerinin veya kendilerini yöneten kişilerin politikaları hakkında bilgi sahibi olmaları bakımından siyaset ile ilgili kitaplar okumaktadırlar. Çünkü bu politikalar vatandaşların siyasi görüşünü etkilemekte ve farklı siyasi görüşlere oy verme tercihini belirlemektedir. Bu kapsamda doğru karar alıp verme açısından hem bireysel hem de toplumsal görevlerini düzgün yerine gitme açısından temel siyaset kitapları oldukça bilgilendirici içeriklerle donatılmıştır.

Siyaset ile İlgili Kitaplar

Siyaset ile ilgili kitaplar, Türk ve dünya siyasetini konu alan kitaplar olarak iki başlığa ayrılmaktadır. Türk ve Dünya siyasetinde iz bırakan önemli kişilerin yazdığı veya yer aldığı birçok eser bulunmaktadır. Türk Edebiyatında, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi düşünceleri,  dış politikadaki görüş ve önerilerini ele alan kitaplar oldukça ilgi gören kitaplar olarak öne çıkmaktadır. Atatürk ile ilgili kitaplar herkesin kütüphanesinde bulunan ve devletin kuruluşu il ilgili bilgiler veren kitaplardır. Okunması gereken politik kitaplar listesinde başta olan, dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan Platon’un Devlet geniş okur kitlesine ulaşmıştır. Kitapta mutlu bir toplum konusu işlenmektedir. Başyapıt olarak nitelendirilen kitap, toplumun her sınıfının erdem sahibi olduğunu vurgulanmaktadır. 

Siyasi kitaplar geçmişte yaşanmış ve günümüze etkileri olan siyasi düşünceler ile günümüzde yaşanan ve geleceğe etki edebilecek siyasi olayları anlamak ve bilgi birikimini arttırmak için önemlidir. Türk ve dünya siyasetini anlatan kitaplar genelde gerçek olaylar veya gerçek olaylardan etkilenerek yaratılan kurgu hikâyelerden oluşmaktadır. Yazarlar hikâyelerinde genelde gerçek isim kullanmadan kurmaca karakterlerle hikâyeyi anlatmaya çalışır. Politik kitaplar siyasi tarihte meydana gelen olayları anlatırken tarihi doküman ve çeşitli belgeler sunarak anlatmaktadır. Kemal Tahir, Halil İnalcık, Orhan pamuk gibi yazarlar bu türün sevilen ve bilinen yazarları arasında öne çıkmaktadır.

Türk ve dünya siyasetini etkileyen kitapları set halinde satın almakta mümkündür. Siyasi kitap önerileri politik kitapları okumak isteyenler için yol gösterici olmaktadır. Dünya siyaseti hakkında Platon, Aristo, J.J. Rousseau, Machiavelli, Karl Marx, Adolf Hitler önemli siyasi yazarlar olarak dikkat çekmektedir.  Ayrıca politik kurgu roman kitapları genellikle olmuş ya da olması muhtemel iki ülke arasındaki sıcak ve soğuk savaşı konu almaktadır. İki ülke arasındaki politik siyasi ve askeri konulardaki mücadele politik kurgularda anlatılmaktadır. Siyasi romanlar edebiyatımızda roman türü bakımından oldukça önemlidir. Siyasi teoriler, siyasal sistemler, siyasi olaylar başlıca konularını oluşturmaktadır. Başrollerinde ise siyasetçiler bulunmaktadır. Ancak romanda siyasi karakterler, genellikle kurgu isimler ile anlatılmaktadır. Türk edebiyatında siyasi romanlar Tanzimat dönemi, Meşrutiyet dönemi, Milli mücadele dönemi olarak farklı başlıklar halinde ele alınmıştır. Bu dönemde yazılmış ve dönemin şartlarını anlatan kitaplar okurların beğenisini kazanmıştır. 

En Çok Okunan Siyasi Kitaplar

En çok okunan siyasi kitaplar alanında en popüler yazarların yazdığı kitaplar olarak bilinmektedir. Bu kitaplar klasik ve modern döneme ait kitaplar olarak farklı zamanlarda yazılmıştır. Yusuf Has Hacip’in ‘Kutadgu Bilig’ eseri adalet, hukuk ve siyaset üzerine 11. Yüzyılda yazılmış önemli eserden biridir. Okunması gereken siyasi kitaplar arasında yer alan bu kitapta yazar, yöneticilere bilgiler vermektedir. Aynı şekilde Nizamülmülk’ün ‘Siyasetname’ kitabı, dünya tarihinin en önemli siyaset konulu kitaplardan biri olarak bilinmektedir. Kitapta devlet adamları ve yönetim şekilleri anlatılmaktadır.

Politik kitaplar listesi incelendiğinde en çok okunan kitaplardan biri de George Orwell’in ‘1984’ kitabıdır. Kitapta bireyler arası eşitsizlik ve özgürlük konuları ele alınmıştır. Dünya edebiyatında ses getiren politik romanlardan biri olarak öne çıkmaktadır. Bir döneme damgasını vuran Adolf Hitler, ‘Kavgam’ kitabı ile siyasi kitap kategorisinde yerini almaktadır. Kitap kapitalizm, sosyalizm, faşizm konuları ele alınırken Hitler’in hayatını anlatan otobiyografik bir kitap olarak da öne çıkmaktadır. Yeni çıkan kitaplar siyasi olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Murat Ağırel’in - Parsel Parsel
  • Aytunç Erkin  - Dayının Casusları
  • Soner Yalçın - İsmail Saymaz - Türkiye’de Işid 
  • Mehmet Metiner - Siyasi Erdemler Risalesi  

Tarihi siyasi kitaplar listesine en çok okunan diğer kitaplar ise şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Karl Marx, Friedrich Engels - Komünist Manifesto
  • Soner Yalçın, Doğan Yurdakul - Reis-Gladio’nun Türk Tetikçisi
  • Ziya Gökalp - Türkçülüğün Esasları
  • Nihat Behram - Darağacında Üç Fidan
  • İskender Pala - İki Darbe Arasında
  • Soner Yalçın - Teşkilatın İki Silahşörü
  • John Perkins - Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
  • Orkun Uçar, Burak Turna - Metal Fırtına
  • Yılmaz Özdil - Adam
  • Emine Şenlikoğlu  - Çin İşkencesi
  • Niccolo Machiavelli - Prens

En İyi Siyasi Kitaplar

En İyi siyasi kitaplar insanın ufkunu açan, geçmişten ders çıkararak geleceğe yön vermesi gerektiğini vurgulayan, yaşandığı dönemi tüm gerçekliğiyle anlatan, belgelerle desteklenen kitaplardır. Okuyucunun siyasi görüşü, düşüncesi seçeceği siyasi kitapla ilişkilendirilebilmektedir. Bu sebeple en iyi siyasi kitaplar kişi için göreceli olabilmektedir. Ancak tüm dünyada başyapıt olan, her kütüphanede bulunması gereken siyasi kitaplar da bulunmaktadır. Platon'un ideal devlet düzenini anlatan ‘Devlet’ kitabı en iyi siyasi kitap listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Nizamülmülk’ün Siyasetname kitabı yine bir diğer başyapıt olarak öne çıkmaktadır. Farabi’nin ‘İdeal Devlet’, Aristoteles’in ‘Politika’, George Orwell ‘1984’ John Locke ‘Hükümet üzerine incelemeler’ ve Francis Fukuyama’nın ‘Devlet İnşası’ kitabı da mutlaka okunması gereken kitaplardan bazılarıdır. 

Türk Siyasi Kitaplar

Siyasi kitaplar, Atatürk’ün ‘Tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkûmdur’ sözünden yola çıkarak okunması gereken kitaplar arasında yer almaktadır. Cumhuriyetin kuruluşu, milli mücadele döneminden başlayarak yakın tarihe kadar olan dönemi anlatan kitaplar Türk siyasi tarihi açısından önemlidir. Türk siyasetini anlatan kitaplar siyasi tarihin birer aynasıdır. Aynı şekilde Türk siyasi kitapları konuları itibari ile zengin birer hazinedir. Çünkü Türk siyasi tarihini anlatan kitaplar o dönemde kitle iletişim araçlarının olmamasından dolayı en uygun propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Türk siyasi tarihin anlatıldığı romanlar şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Hüküm Gecesi -1927
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Sodom ve Gomore-1928
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Ankara-1934 
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Bir Sürgün- 1937
  • Reşat Nuri Güntekin - Yeşil Gece-1928
  • Mehmet Rauf - Kurtuluş Halas -1929
  • Halide Edip Adıvar - Ateşten Gömlek-1922
  • Sadri Ertem - Çıkrıklar Durunca-1930 
  • Sabahattin Ali -  Kuyucaklı Yusuf-1937, 
  • Sabahattin Ali -İçimizdeki Şeytan - 1940
  • Mehmet Murat Bey -Turfanda mı yoksa Turfa mı -1890
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı