Muhsin Çelebi döndü. Önüne baktı. Sonra başınıkaldırdı:
– Hayır, hazineden bir pul almam. İcap eden muhteşem takımlı atları, süslü hademeleri ben kendi paramla düzeceğim. Hatta… Sadrazam gözlerini açtı.
– Sırtıma şah İsmail’in ömründe görmediği ağır bir şey giyeceğim.
– Ne giyeceksin?
– Sırmakeş Toroğlu’ndaki dibası Hint’ten, harcı Venedik’ten gelme “Pembe incili Kaftan”ı alacağım
– Ne…O kadar parayı nerden bulacaksın, oğlum…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.