Kalbim zayıf değildir
Ama
Onu sık sık düşürürüm
Ses de çıkarmaz
Düz şehirlerde
Rüyalar hızlı akar
Sımsıcak camdan
bir geçit töreni
kaplar beni
seninleyken, düşünmezken gelen kışı
kuruyup
kırıldığım.
Gerek yok hatırlatmaya,
şu güzelim iplik parçasının
anlatacak öyküleri olduğunu.
Yalnızca şimdi,
uzanabilirim tarlalara tek başıma
ve saçarım tohumların tümünü.
Camdutları
köpürüyor ağzımda
bir kabarcığa ki dipsiz kuyularla dolu
İnan bana –
ancak âşıksam sana, yalan söylerim.
Başka korkum yok benim.
Kaplanlı ve güllü harabelerin
içinde
seni yarattım
sen oldum
büyük eller / cüce burun.
Yorgun düştüm
var etmekten
edilmekten
yoktan.
Merkezi yoktur
labirentin
şayet arayışında değilseniz
hayvanın
içinizde uyuyan.
Bin yıllar boyunca görmezden gelinen kadınları yoktan var eden yeni tarihçilerin taze bir metodoloji ile resimdeki boşlukları doldurmaları gerekmektedir. Bu revizyonist tarih, geçmişte kaleme alınmış “şanlı” savaş vakanüvisciliğe meydan okuyarak yeni bir sosyal tarih anlayışı geliştirir. Kadın tarihi burada başlamaz elbet, başlangıçtan beri vardır, ama görünmez kadınlar bundan böyle sayfalarda yeniden hayat bulacak, “eş, anne, metres” rolünden başka rollere de bürüneceklerdir. “Kadın doğulmaz, kadın olunur” diyen Simone de Beauvoir gibi müthiş kadınlar ikinci(l) cinsiyet olmayı reddetmiştir- işbu kitap böyle bir ruhun meyvesidir.
Elinizde tuttuğunuz kitaptaki biyografiler ataerkil tarih anlayışına tepki olarak ortaya çıktı.
Sayfa Sayısı : 360
Ebat : 13.7x21.5
Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55gr
Cilt/Kapak : Amerikan Bristol
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.