Zülfü Livaneli’den İstanbul’a ve onun yazarlarına, şairlerine bir saygı duruşu.

Livaneli külliyatının özgün örneklerinden olan bu kitapta gölgeler yani ismi var cismi yoklar, müstearlar bir İstanbul akşamında hayali ve neşeli bir buluşma için bir araya geliyor.

Bir gece yarısı Sultanahmet Meydanı’nın ıssızlığında toplanan gölgeler arasında kimler yok ki: Fatih Sultan Mehmed, Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar, Yahya Kemal Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin, Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Orhan Veli Kanık, Yaşar Kemal, Attilâ İlhan, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Ülkü Tamer.

“Bu kitapta yazar ve şairlerimizin asılları değil ama gölgeleri var; yani müstear isimleri. Hem varlar hem yoklar, hem ünleri çok yayılmış hem de sonsuza kadar gölge olarak kalmaya mahkûmlar.”

Kitap Adı: Gölgeler
Kitap Yazar Adı: Zülfü Livaneli
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
Son Okuma: Ezgi Hotalak
Resimleyen: Aykut Aydoğdu
Kapak İllüstrasyonu: Aykut Aydoğdu
Kapak Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Sayısı: 88
Ebat: 13,7x23
Tür: Öykü
Kağıt / İç Baskı: III. Hm Enzo, 60 gr
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751045355

₺110,50

Hollywood’un ilk epik eserinden başlayıp dijital platformlardan birinde yayınlanan muazzam bir filmle biten 50 film. Gişe rekortmenlerinden klasik komedilere, müzikallerden belgesellere en önemli film türleri, akımlar, küçük bir zanaatkârlar ordusunun bir filmi ortaya çıkarmak için kullandığı teknikler. Sinema tarihi boyunca hoşça vakit geçirtmiş, kışkırtmış, meydan okumuş ve merak uyandırmış önemli filmleri rahatlıkla takip etmenizi sağlayan tasarımıyla Filmin Kısa Öyküsü sevdiğiniz filmleri farklı bir gözle yeniden izleme isteği uyandırırken hiç bilmediğiniz filmleri de keşfetmenizi sağlayacak.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14,8 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺272,00

“Bin bir zorlukla, denizleri, dağları, sınırları aşarak geldiğim bu soğuk kuzey ülkesinin iklimine; gri gökyüzüne, uzun yaz gecelerine, yıllar geçmesine rağmen bir türlü alışamamıştım. Kızıl bir imge olarak yaşıyordum geçmişimi. Göğe ekin biçilir gibi kıyılmış arkadaşlarım geliyordu gözlerimin önüne. Ben kaçıp gelmiştim ta buralara. Bencillikti, biliyordum. Gelen kara haberleri duydukça ‘dönmem gerek,’ diye karalar bağlıyordum. Yıllardır gidemediğim ülkem burnumda tütüyordu. Kızılırmak nazlı nazlı akıp duruyordu içimde.”

Özgür düşlerle yola düşenler, umudu ekmeğe katık edenler, boyun eğmeyip onurlu bir hayatı seçenler…

Bu öyküler tutsak edilemeyen fikirleri ile ömrü kavgalardan, işkencelerden, sürgünlerden geçenlere yoldaşlık ediyor.

Ağlarsam Haberim Olsun yazarın yaşamından da kanayan izler taşıyor.

Kitap Adı: Ağlarsam Haberim Olsun
Kitap Yazar Adı: Halil İbrahim Özcan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım ve Kapak Resmi: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 80
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Öykü
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044358

₺59,50

Hande Çiğdemoğlu, kısa bir süre içinde gerçekleşen olayları anlatırken, kahramanın bütün hayatını yansıtan hikâyeler yaratıyor. Çeşitli insanlık durumlarını, hayatın gerçeklerini görünür hale getiriyor. Hayata dair olsa da pek konuşulmayan, kâğıt kesiği gibi sızlayan konular işliyor. Bir öyküsünün başlığına benzer biçimde anlatıyor; çok dokunmadan, fazla üzmeden.

Böylesine olgun bir ilk kitap olan Kâğıt Kesiği’nin ve Hande Çiğdemoğlu’nun edebiyat yolculuğunu umutla takip edeceğim.

Zülfü Livaneli

Kâğıt Kesiği, 2021 Gülten Akın Mektup Yarışması Büyük Ödülü, 2020 Fakir Baykurt Öykü Yarışması Birinciliği ve 2020 Seyhan Livaneli Öykü Yarışması Üçüncülüğü alan öyküleri ile Türk edebiyatında yadsınamayacak bir yer edinmeyi başarıyor, üstelik daha ilk anda.

Kitap Adı: Kâğıt Kesiği

Kitap Yazar Adı: Hande Çiğdemoğlu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Esra Köymen

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 220

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺84,70

Hande Çiğdemoğlu, kısa bir süre içinde gerçekleşen olayları anlatırken, kahramanın bütün hayatını yansıtan hikâyeler yaratıyor. Çeşitli insanlık durumlarını, hayatın gerçeklerini görünür hale getiriyor. Hayata dair olsa da pek konuşulmayan, kâğıt kesiği gibi sızlayan konular işliyor. Bir öyküsünün başlığına benzer biçimde anlatıyor; çok dokunmadan, fazla üzmeden.

Böylesine olgun bir ilk kitap olan Kâğıt Kesiği’nin ve Hande Çiğdemoğlu’nun edebiyat yolculuğunu umutla takip edeceğim.

Zülfü Livaneli

Kâğıt Kesiği, 2021 Gülten Akın Mektup Yarışması Büyük Ödülü, 2020 Fakir Baykurt Öykü Yarışması Birinciliği ve 2020 Seyhan Livaneli Öykü Yarışması Üçüncülüğü alan öyküleri ile Türk edebiyatında yadsınamayacak bir yer edinmeyi başarıyor, üstelik daha ilk anda.

Kitap Adı: Kâğıt Kesiği

Kitap Yazar Adı: Hande Çiğdemoğlu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Esra Köymen

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 220

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

 

₺56,40

Bir varmış bir yokmuş…

Oyuncu, eğitmen ve hikâye anlatıcısı Sema Çeker’in kalbine; asırlardır süregelen masal kalıplarında arka planda ve güçsüz olarak resmedilen “kadın” karakterlerin hikâyelerini yeniden yazma ateşi düşmüş! Bu masallar, ataerkil toplum yapısının dayattığı normlar sebebiyle kendi kabuğuna çekilen kadınların, bir kelebek misali kozasından kurtulup özgürleşmesini anlatmış. Bu kadınlar cesaret ve azimleriyle, savaşçı karakterleriyle, özgüvenleriyle, güçlü maneviyatlarıyla aslında hepimizin içindeki o kıvılcımın temsili imiş!

Haydi gelin, hep birlikte alt edelim canavarları, üç başlı ejderhaları, kötü kalpli büyücüleri, zalim padişahların zorbalıklarını ve zorla öpmeye çalışan çirkin kurbağaları... Sema Çeker’in ilk kitabı Masal Kadın’ın her dizesinde, aştığımız her engelle birlikte içimizdeki bilge ve vahşi kadına vurduğumuz kilitlerden birinin açılmasına izin verelim.

“Unutmayın, masallar çocukları uyutur, büyükleri uyandırır!”

Kitap Adı: Masal Kadın

Kitap Yazar Adı: Sema Çeker

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Saliha Ulusoy

İlk Okuma: Beril Erbil Kapak

Tasarım ve çizim: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 236

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺99,40

Türler arası temaslar, öngörülemeyen bir aşk ve insanlığın sonunu getirecek bir virüsün yıkıcı etkisi… Mélanie Candan’dan alışılmışın dışında bir bilimkurgu hikâyesi.

İnsanlarla birebir olarak aynı görünüme sahip uzaylılar, dünyaya gelip temas kurduğunda, sıradan bir hayat süren Lucie için işler giderek tuhaflaşmaya başlar. Bir yandan hayatındaki garipliklere bir anlam bulmaya çalışan Lucie, bir yandan da insan ırkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğiyle yüzleşecektir.

“Lucie, araştırma yaparken birkaç sene önce yazılmış ‘Esrarengiz Benzerlik’ isimli bir makale buldu. Bu makale insanlarla aynı görünüme sahip uzaylılardan bahsediyordu. Fakat NASA bu makaleyi görmezden gelmişti.

Bu makalede yazanlar karşılaştığı genç çocuğun görünümüne tam olarak uyuyordu. Bu da onu korkutmaya başladı! Makalenin bir kısmı şöyle diyordu:

‘Uzaylılar dünyamızı yeni icatlarıyla istila edecekler. Bu yeni icatları sayesinde insanlarla aynı görünüme sahip olabilecekler ama herhangi birinin değil! Var olan insanların görünümüne girecekler! Tabii ki kalpleri yok fakat kalp atışlarının yerini tutan başka bir şeyleri olacak ve bu yüzden ölü bir insan gibi soğuk olacaklar…’”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺52,50

Onların Öyküsü, Bizim Öykümüz ve şu an elinizde tuttuğunuz Sizin Öykünüz… Üçüncü kitabımız için de güzel dilekler dileyerek ve kocaman umutlarla yola çıktık. Sizin Öykünüz’de de hedefimiz aynı; maddi imkânsızlıklar nedeniyle okuyamayan kız çocuklarımıza ulaşıp, onlara ışık olmak. Aldığınız her kitap, onların eğitimi için bir umut olacak. Yaptığımızın, daha fazlasını yapabilmek için yola çıktık. İnanıyorum ki, bu kitabımızla da o minicik ve masum yüreklere ulaşıp, güzel yüzlerindeki pırıl pırıl gülüşlere birlikte tanıklık edeceğiz. Aydınlık yarınlara…


Azra Akın / Bir Çocukluk Anısı
Berrak Tüzünataç / Hayali Arkadaşım Clara
Burçin Terzioğlu / Hayat Hanım
Caner Erkin / Canımsın Sen
Doğa Rutkay / Piraye’ye Mektup
Ebru Şallı / Nereden Bilebilirdim ki Ponçiğim
Ece Üner / Güneş’i Doğurmak
Gülay Kamaz / Benim Dostum Olur Musun?
Gonca Vuslateri, Pınar Öğün / İyola ve
Melem Cadısı
Kerem Bürsin / İsmim Kerem… Kerem Gibi
Mehmet Aslantuğ / Şair ve Şiir
Metin Hara / Mavi’nin Öyküsü
Ömür Sabuncuoğlu / Serap Anne
Sezen Aksu / Kardelen
Sinem Kobal / Altın Saçlı Kız


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺75,60

Ruhver Barengi, yayımlanan ilk öykü kitabı Metamorfoz ile gündelik hayatın tekdüzeliğinde sıkışan okurları fantastik bir yazınsal yolculuğa çıkarıyor.
Metamorfoz, yalnızlaşma, tükenmişlik ve yetersizlikle çevrelenmiş modern çağda ancak kendi içine kapanarak yaşamına devam edebilen günümüz insanlarının öyküsünü anlatıyor.
Bir yanda kalabalığın gürültüsünde muhatabına ulaşamayan günaydınlar, hep gölgede yaşamaya mahkûm gerçek hayatlar; diğer yanda buna dayanamayan ve varoluşunun nedenini çözmeye çalışanların gerçeküstü dünyaları.
Barengi, ilk yapıtıyla mizah, drama ve fantastik edebiyatın pek çok unsurunu bir araya getirirken çağdaş edebiyata yeni bir bakış açısı kazandırıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺56,70

Sait Almış, öykülerinde bize küçük bir sahil kasabasının, Foça’nın içinden, derininden, kalbinden sesleniyor. O kadar ki, anlatıcının yazar değil de Foça’nın kendisi olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.

Geçen yüzyılın yerinden yurdundan ettiği sıradan insanların şaşırtıcı dünyalarıyla, sırlarıyla, boşlukta sallanan hayatlarıyla tanışıyorsunuz.

Haftalarca dinmeyen poyraz, yüzlerce yıllık ekmek telaşı, yüzlerce yıllık aşklar, acılar, endişeler, korkular; dönüp duran mevsimler…

Foça’da zamanın hep yinelenen sesi, sessizliği…

“Ne zamanı? Hangi zamandan söz ediyorsun?” diyor Sait Almış.

Hüsnü Arkan

₺63,00

ARKA KAPAK YAZISI

“Hümeyra nedense unutuverdi bir anlığına çorbayı, kabı kacağı, ne olacaksa dedi verirsem elimi, ömrümün sonuna kadar bekleyecek miyim iki kıvırmak için belimi? İnsanlar farklı noktalardan yaralanarak, yemliyorlar yaralarını, büyüyünce yaralar, sarıp sarmalayıp hayatlarını yok ediyor varlıklarını, kendi halinde aynı topuzla geçirdiği onca seneyi, kendisinden çıkan bir varlığın yardımı ile çözebilirse biraz da olsa sıyırabilir bacaklarından yaralarını.”

(Dans Dans Velhasıl adlı öyküden.)

Bâlâ Atabek dördüncü kitabı En Sevdiğim Şarkı’da, okurları kulaklarda müziğin tınısıyla kent hikâyelerinin peşinden sürüklüyor. Onun yalın öyküleri sokaklardan yükselen birer ses, insanları hayata bir şarkının penceresinden bakan insanlar.

Bâlâ Atabek’ten yalın, dupduru, sıcacık kent öyküleri…

 

Kitap Adı

En Sevdiğim Şarkılar

Kitap Yazar Adı

Bala Atabek

Editör

Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan

Hasan Basri Başkaya

Kapak Tasarım

Gilas Coşkun

Arka Kapak Fotoğraf

Ayşegül Karacan

Sayfa Tasarım

Şevval Ulusoy

Dağıtım Tarihi

08.12.2020

Sayfa Sayısı

144

Ebat

13,5 x 19,5

Kağıt / İç Baskı

lll.Hm. 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod

9789751041371

 

₺68,60

ARKA KAPAK YAZISI

 

“Bir tabutta doğar insan ve asıl gözlerini kapatınca görmeye başlar. Son nefesi verince bırakır cayır cayır yanmayı. Toprakla bir olup yaşama karışır. Unuttuğu ne varsa hatırlar. Bu yüzden, bir cenazede ne yapacağını cesetten daha iyi bilen yoktur. Büyük bir hüznü katılımcıların omuzlarına yüklemiştir. Sadece uzanıp durmaktır orada işi. Ama geride kalanlar öyle mi? Çaresizliğin en üst noktasıdır bu. Hiçbir çabanın sonuç vermeyeceği bu hal insana gücünün sınırlarını hatırlatır.”

₺66,50

“Tamer’i biliyo musun?”

“Uzun? Sakallı olan mı?

“Hah o evet!”

“Niye sordun ki?”

“Ölmüş lan, damdan atmış kendini.”

“Ha siktir!”

İntihar fikrini sıradanlaştırıp adamların konuşmalarını arkamda bırakarak içeri girdim. Üç yatak vardı içeride. “Beyinleri kanamış üç insanı 5 metrekare odaya tıkmanın adı ne zamandan beri sosyal devlet oldu?”, diye düşünmemeye çalışarak -çünkü kafam o sırada kızı delirmiş kadının topuğu yırtılmış çorabıyla meşguldü- Mithat’a dönüp en içten gülümsememle:

“Vay! Aslan bacanak, naber yaaa?” dedim.

Bacanağın yatağının hemen yanındaki sehpada yarım kilo muz, bir kilo armut, bir kilo elma ve yarım şişe kolonya duruyordu.

O an delirdim ve bir daha eve dönemedim.

₺71,40

ARKA KAPAK YAZISI

 

“Onur Gökşen’i samimi bir yazar olarak tanıyorum, belgesel niteliğinde, esprili ve kaygılı hikâyeleri var. Bunları okurken artistik çabasını çok güzel gizliyor, hatta bunu fark etmiyorsunuz bile. Benim kanaatim, bu en güzeli. ‘Ne güzel anlatmış, ne güzel yazmış’ı unutturacak kadar duygusal malzemesi olması, elbette şans değil. Buna uğraş denir. Uğraşıyor adam. Yani uğraşmış hep, arsada top oynarken de “N’oluyor lan burada?” diye uğraşmış. Başına gelen her şeyde uğraşmış, düşünmüş, biriktirmiş. Bence bu birikenleri cebe atıp gideceğine yazarak paylaşması, bu zanaata âşık oluşu okuyana ‘Oh be’ dedirtiyor. Kaplama nostalji ve kaba güncel eleştiriye mesafesi, huysuz ama yine de umutlu bakışı, hikâyelerini sevdiriyor.”

Cem Yılmaz

Sağımız solumuz ormanlarla dolu muhteşem bir yoldan eve dönüyorduk ama orasının evimiz olmadığını biliyorduk. Kadıköy’ü, çocukluğumuzu özlüyor, bunu kendimize bile anlatamıyorduk. 

Arabada Cengiz Kurtoğlu şarkı söylemeye devam ediyor, Ermeni bir doktor New York’ta elli yıldır vatanını düşlüyordu.  

 

Sayfa Sayısı : 160

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Rüveyda Kul

₺63,70

“Onur Gökşen’i samimi bir yazar olarak tanıyorum, belgesel niteliğinde, esprili ve kaygılı hikâyeleri var. Bunları okurken artistik çabasını çok güzel gizliyor, hatta bunu fark etmiyorsunuz bile. Benim kanaatim, bu en güzeli. ‘Ne güzel anlatmış, ne güzel yazmış’ı unutturacak kadar duygusal malzemesi olması, elbette şans değil. Buna uğraş denir. Uğraşıyor adam. Yani uğraşmış hep, arsada top oynarken de “N’oluyor lan burada?” diye uğraşmış. Başına gelen her şeyde uğraşmış, düşünmüş, biriktirmiş. Bence bu birikenleri cebe atıp gideceğine yazarak paylaşması, bu zanaata âşık oluşu okuyana ‘Oh be’ dedirtiyor. Kaplama nostalji ve kaba güncel eleştiriye mesafesi, huysuz ama yine de umutlu bakışı, hikâyelerini sevdiriyor.”

Cem Yılmaz

Dedem –herhalde üzüntüsünden– sigarası biter bitmez paketten bir sigara daha çıkardı, o sırada Mert geldi 

 

Sayfa Sayısı : 160

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

 

Kapak Tasarımı : Rüveyda Kul

₺71,40

ARKA KAPAK YAZISI

 

“Onur Gökşen’i samimi bir yazar olarak tanıyorum, belgesel niteliğinde, esprili ve kaygılı hikâyeleri var. Bunları okurken artistik çabasını çok güzel gizliyor, hatta bunu fark etmiyorsunuz bile. Benim kanaatim, bu en güzeli. ‘Ne güzel anlatmış, ne güzel yazmış’ı unutturacak kadar duygusal malzemesi olması, elbette şans değil. Buna uğraş denir. Uğraşıyor adam. Yani uğraşmış hep, arsada top oynarken de “N’oluyor lan burada?” diye uğraşmış. Başına gelen her şeyde uğraşmış, düşünmüş, biriktirmiş. Bence bu birikenleri cebe atıp gideceğine yazarak paylaşması, bu zanaata âşık oluşu okuyana ‘Oh be’ dedirtiyor. Kaplama nostalji ve kaba güncel eleştiriye mesafesi, huysuz ama yine de umutlu bakışı, hikâyelerini sevdiriyor.”

Cem Yılmaz

“Mert, Mert! Baksana televizyona çıkmışız!” 55 ekrandı televizyonumuz, şimdiki gibi her evde 155 ekran televizyon yoktu o zamanlar. Mert’le babam koşarak televizyonun yanına geldiler.

Ama kamera beni tam Mert’e kafa atarken çekmişti. Babam bunu gördü, “Orda da mı kavga ediyorsunuz, siz niye böylesiniz!” diye sinirlendi hemen. Babam da bir garipti, iki oğlu televizyona çıkmış, gurur duyacağı yerde azarlıyordu bir de.

Sayfa Sayısı : 160

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Rüveyda Kul

₺70,00

“Hani bir işe girersin, yıllarca kendini paralarsın 

ve artık terfi etmen gerektiğini düşündüğün o an 

insan kaynakları yöneticisiyle bir odada kariyerinin 

geri kalanını konuşurken bulursun kendini. İşte 40 o odadır! 

40 odasında oturur karşına hayat, o güne kadar yaptığın doğruları, yanlışları tek tek önüne koyar. Lafını söyler ve seni o odada seninle baş başa bırakır. Kariyerinin bundan sonrası ya hayal kırıklığıdır ya da sevinç çığlığı. Ama son tahlilde 

o odaya girene kadar yaptıklarının toplamıdır kazancın 

ya da ödeyeceğin acı bedel.”

 

“Bazen bir kapı kapanırken öyle bir kapı açılır ki 

hayatınız değişir! O yüzden kapanan kapıların ardından umutsuzca bakmaktan vazgeçin!”

 

“Yalnızlık etrafında, hatta hayatının içinde var olduğunu sandığın insan sayısıyla alakalı bir şey değilmiş... 

Asıl ve en büyük yalnızlık sana kendini yalnız 

hissettiren insanlarla olmakmış.” 

Sayfa Sayısı : 104

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 70 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230 gr

₺63,00

ARKA KAPAK YAZISI

 

Önemli olmak ile “değerli” olmak arasındaki ayrımı yaşamına taşımış bir dostun kaleminden dökülmüş, son yıllarda okuduğum en “samimi” kitap. 

Aret Vartanyan

  

Gerçek, yardımsever; iyiliği, doğruluğu ve dürüstlüğü benimsemiş karakterler, yaşattıkları samimi paylaşımla beni kurgu dünyasından çıkarıp günlük okuyor havasına büründürdü. Teşekkür ederim.

 Meltem Cumbul

                                                                                                                                                

Fatih Türkmenoğlu’nun yazdığı her bir hikâye sizi dönemlere, zamanlara, kendi iç dünyanıza götürüyor. Yokluğun, yoksunluğun sokaklarından kadınların var olma hikâyesine uzanan bu uzun yolculukta, her bir hikâye birbirinin içinden geçiyor.

Mert Fırat

 

Fatih Türkmenoğlu, kıyıda kalmış kadınların hikâyesini anlatıyor. İyi bir seyyahın kavrayışıyla ABD’den Türkiye’ye kıyıları gözler önüne seriyor.

Özgür Mumcu

 

Bir çırpıda değil bir yudumda bitirilecek kitap Her Perşembe Saat 4’te. Hikâyeleri okurken her bir karakter sizde hayranlık uyandıracak.

Tan Sağtürk

 

Gürül gürül akan, aynı anda hüzünden neşeye geçebilen, her biri roman tadındaki  hikâyelerinden, sadece hayatı bir kasırga gibi yaşayan kadınların değil, erkeklerin de etkileneceğinden eminim!

Tuluhan Tekelioğlu

 

Engin insan gözlemcisi olan Fatih Türkmenoğlu’nun karakterleri sizlere çok tanıdık gelecek, güneş gibi içinizi ısıtacak, cesaret ve umut dolduracak.

Pelin Batu

  

Sayfa Sayısı : 176

Ebat : 13.5 x 19.5

Kağıt/İç Baskı : III. Hm Enzo 55 gr

Cilt / Kapak : Amerikan Bristol

Kapak Tasarımı : Rüveyda Kul

₺42,70

Her çocuk bazen ölümün ne olduğunu sorar.

Böylesine önemli bir soruya verilebilecek basit bir yanıt var mıdır? Wolf Erlbruch’un yazıp resimlediği Ördek, Ölüm ve Lale, zorlu bir konuyu sıcak, esprili ve zarif bir dille anlatıyor. Kitap, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de hitap ediyor.

“Ölüm hakkında altın standartlarda bir resimli kitap: Ördek, Ölüm ve Lale... Bu sıra dışı kitabın aynı anda insanın hem kalbini kırmasını hem de rahatlatmasını tarif etmek imkânsız ama bu kitap bunu yapıyor.” New York Times

“Uzun zamandır gördüğüm en etkileyici resimli kitap. Bir ördek ölümle arkadaş oluyor ve bunu dünyanın en doğal şeyiymiş gibi yapıyor. Emin olun, yetişkinler bu kitabı çocuklardan daha çok garipseyecek. Şaşırtıcı.” Patrick Ness


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 32
En / Boy : 24 / 29,7
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 9.2018
₺80,75

ARKA KAPAK YAZISI

Herkesin bir öyküsü vardır bu hayatta… 

Bazısını yaşarız, bazısını izleriz, bazen de 

okuruz.  Mesleklerinin zirvesindeki isimler Onlar’ın Öyküsü’nü kaleme aldı bu kitapta. 

Bir de şiirimiz var. Okuyamayan kız çocuklarımız için yazdılar. Şu an elinizde tuttuğunuz ve aldığınız her kitap, o kız çocuklarımızın eğitimi için kullanılacak.

 

Ajda Pekkan “Sessizlik”

Arzum Onan “İki Zeynep”

Belçim Bilgin “Işık Çocuklar”

Bergüzar Korel “Mucizenin Adı: Babam”

Demet Evgar “Ben Kim miyim?”

Fatma Girik “İşte Benim Sevdam”

Monik İpekel “Yaşı Küçük Kalbi Büyük”

Nazlı Çelik “Mehmet”

Nebahat Çehre “Ülkemin Acı Gerçeği”

Ömür Sabuncuoğlu “Canım Ağabeyim”

Sıla Gençoğlu “Tomurcuk”

Songül Öden “Baykuş”

Şükran Ovalı “Kilitli Dolap”

 

Bu yazıları kaleme alan tüm isimler, bugüne değin güzel davranışlarıyla, başarılarıyla ve 

iyilikleriyle hep hayatlarımıza dokundu. Umarım bizi bir araya getiren bu saf ve iyi enerjimiz, o minicik kalplerin hayatına da aynı güzellikte dokunur. 

 

Sayfa Sayısı : 128

Ebat : 13.5x19.5

Kağıt / İç Baskı :III.Hm Enzo 

Cilt/Kapak :  Amerikan/Amerikan Bristol


ÖZGEÇMİŞ

Ömür Sabuncuoğlu

 

Klasik bir özgeçmiş yazısı yazmak istemedim ve yolculuğumu bir hikâye olarak sizlerle paylaşmayı arzu ettim. Üniversitedeyken Kanal D Haber Merkezi’nde, Uğur Dündar yönetimindeki Kanal D Haber’de staj yaparak televizyonculuğa ilk adımımı attım. Fakat yazmayı çok sevdiğim için yazılı basının içinde olmak istiyordum. Önce Beşiktaş Dergisi’nde Beşiktaşlı futbolcu ve sanatçılarla röportajlar yaptım. Daha sonra aynısını Galatasaray Dergisi’nde devam ettirdim. 

 

Sabah Gazetesi Spor Servisi’nde profesyonel meslek hayatıma adım attıktan üç gün sonra aynı ekiple birlikte yeni çıkmaya hazırlanan Star Gazetesi’ne transfer oldum. Yaklaşık bir sene sonra Star TV’nin magazin programında da muhabir olarak çalışmaya başladım. İki yıl sonra Kanal D’ye geçtim ve orada tam on yılımı geçirdim. “Neler Oluyor Hayatta”, “İnsanlar Yaşadıkça” programlarında muhabirlik, “Hayat Güzeldir”de editörlük, “Canlı Canlı” ve “Magazin D” programlarında istihbarat şefliği yaptım. 

 

2010 yılının Ocak ayında Hafta Sonu Dergisi’nden gelen yazı işleri müdürlüğü teklifini kabul ettim ve televizyona ara verdim. Ancak aynı senenin Haziran ayında Show TV’den teklif geldi ve haber müdürü olarak göreve başladım. Bir müddet daha Hafta Sonu Dergisi’nde  “Gördüm… Duydum… Yazıyorum” isimli köşemi yazdım. Altı senedir Show TV’de magazin programları müdür yardımcısı ve haber müdürü olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda Gazete Habertürk’te “Ömür Sabuncuoğlu ile HeyCanlı Sohbetler” köşesinde ünlü isimlerle pazar sohbetleri yapıyorum. Şimdilik yolculuğum böyle devam ediyor…

Instagram: omursabuncuoglu

Twitter: omursabuncuoglu

₺125,30
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 254
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺10,50

Türkiye’de “radyo” denilince ilk akla gelen isimlerden biridir Nihat Sırdar…

Yıllardır en çok dinlenen ve en çok sevilen programlar onun eseridir.

Nihat Sırdar’ın radyoda yaptığı ilk programı dinleyemedim ama ilk kitabının heyecanına tanık oluyorum. Eminim ki, o ilk programı dinleyenler, geleceğin başarılı bir radyocusuna kulak verdiklerinin farkındaydılar. Sırdar’ın ilk kitabını okuyanlar da, yazın dünyası için aynı düşünceye sahip olacaklar.

Elinizde tuttuğunuz “Bir Nihat Sırdar Kitabı”…

Ve 35 numaralı otobüs, içine sizi de almak için kapılarını açıyor…

Sunay Akın

Nihat Sırdar ilk kitabı Otuz Beş’i Beklerken’le hayatı ıskalamayan bir dille İstanbul’un o eski sokak aralarında dolaşıyor, dükkan önlerinde top koşturup misket oynayan çocuklarla zamanın uçuculuğuna keskin bir parantez açıyor. Söyleyecek bir sözümüzün her zaman olduğunu hissederek yapıyor bunu.  

Artık Kocamustafapaşa 35 C Taksim tabelalı otobüse atlayıp Nihat Sırdar’la zamanda bir yolculuğa çıkma vaktidir. Yitip giden zamanda ülkece neleri geride bırakıp nereye doğru yol alıyoruz bir de onun hikâyelerinden dinleyin…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2016
₺87,50
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 166
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺85,68

Herkesin bir hikayesi vardır. Bazıları kağıda yazar hikayelerini, bazıları sadece içinde tutar ve yaşar. Ama bazıları vardır ki, bir küçük resimle bedenine kazıyarak her an yanında taşır hikayesini.

Küçük Prens Tenimde kitabını açtığınız andan itibaren onlarca fotoğraf görecek ve her bir fotoğrafta derin hikayelere tanıklık edeceksiniz. Kim bilir belki birçoğu size kendi hikayenizi anımsatacak.

Kolay değildir hikayesini tenine kazımak; her an taşımak ve görmek. Unutmamak veya hatırlamak. Bu nedenle tattoolu insanlar hep biraz daha tuhaftır ve belki de hikayeleri bir o kadar derin. Çünkü artık kağıtlar, defterler yetmemiştir, tenleri şahitleri olmuştur anbean.

Hikayesi tenlerinde olanlara ve Küçük Prens’i tanıyanlara...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 136
En / Boy : 21 / 27
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 5.2016
₺420,00

Halid Ziya Uşaklıgil’in ölümünden sonra 1955’te yayımlanan İzmir Hikayeleri, yazarın ilk gençlik yıllarını anlattığı öykülerden oluşmaktadır. İzmirlilere ithaf ettiği bu kitapta yazar yalın bir dille İzmir’in kenar köşe semtlerini, gelenek ve göreneklerini zengin bir İzmir folkloru ve insan manzarası eşliğinde anlatmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2016
₺58,10

Refik Halid Karay’ın Tan, Akşam, Çiçek, Yeni İstanbul, Divan, Zafer, Aydede, Olay ve Yeni Gün’de yayımlanan yazılarından bir araya getirilen Doğuştan Kadıncıl’da yine Refik Halid’in şaşırtan maharetine ve ilgi alanlarının ne kadar geniş olduğuna bir kez daha tanıklık edeceksiniz.

Dilin ve sözün erbabı bir yazardan kadına dair her şeyin dillendirildiği metinler bu kitapta fazlaca yer tutuyor. Şapkasından çorabına, etek boyundan ayakkabısına, makyajından saç boyasına, yelpazesinden kınasına, hatta iç çamaşırına kadar bir kadınla ilgili olabilecek her şey üzerinde adeta uzmanlaşmış bir yazardır Refik Halid.  Doğuştan Kadıncıl’da toplanan yazılarıyla Refik Halid, yeni yaşam biçimleri sonrasında ortaya çıkan toplumsal çözülmeye karşı takındığı tavrı ve kadın özgürleşmesinin önündeki sorunları ele alan bakışıyla çağının önünde bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlamış oluyor

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺189,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 285
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2002
₺133,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 206
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺93,10
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 134
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .1993
₺64,40
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 32
En / Boy : 23 / 23
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 11.2017
₺126,00
Tükendi

 “Hayallere koşarken ödenen bedelleri arka fonuna alan bu eşsiz (!) eser, aynı zamanda iş hayatını gözlerinde aşırı büyüten ve bir an önce o topuklu ayakkabıları, takım elbiseleri giymek için şafak sayar gibi gün sayan; gerçekte kendilerini bekleyen maceralardan bihaber; işletme, kariyer ve ekonomi kulüplerinin gediklisi olmuş üniversite gençliği için de bir başucu kitabı niteliğinde.”

Sahnelerin eğlenceli yüzü Kaan Sekban Tebrikler Kovuldunuz’da üniversite yıllarından başlayarak plaza deneyimini, gemileri yakıp istifa edişini, ilk talk-show’unu, ilk sahne deneyimini anlatıyor.

₺96,60
Tükendi

Dünyanın bütün tarihleri ve kültürleri buyuruyor, gösteriyor: Aldatma! On Emir’den Kinsley Raporu’na kadar herkesin burnunu soktuğu bir eylem alanı burası. Aldatma’yı aşkın sınırları içinde karşı cinsle bir ilişkiden öteki ilişkiye geçişte yaşanan bir eylem sapması olarak özetleyebilir miyiz? Onu bir biçime sokmak, tek bir ifade, roman ya da aidiyetle açıklamak mümkün mü? "Aldatma Öyküleri" antolojisi tam olarak bu sorularla ortaya çıktı. Bütün aşıklar ve aşkın bütün durumları, aldatma için tek bir hedef gösterirler: Başka biri. Bu hareket yerine göre bencillik ve çoğu zaman da suçu başkasına atmanın esaslı bir yolu yöntemi değil midir? Aldatmaya kimi zaman cinsel politikalar ve kimi zaman da histeriler neden olabilir. Ve hayatın devam ettiğine dair bütün söylem ve söylentiler. Aldatmanın en önemli bahanesi bunlar değil midir? "Aldatma Öyküleri" antik aşkların büyük yazıcısı Tibullus’tan James Joyce’a, Mahmut Şevket Esendal’dan Ayfer Tunç’a kadar uzanan bir antoloji. Aşk acılarını biraz olsun hafifletebilmek, aşkı daha iyi anlayabilmek için yapıldı... Çünkü eminiz bunun için yazıldı o öyküler...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 270
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2003
₺13,61
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺13,44
Tükendi
Neşe Cehiz’in öykülerinde çekingen, utangaç, cinsellik söz konusu olunca yüzü al al olan kızlar var. Yani bakireliği süslü püslü bir şapka gibi başının tepesinde taşıyanlar. Bir de cinsel freni tutamayanlar, kışkırtıcı güdülerini özgür bırakanlar. Yani ötekiler. Doksanlı yılların başından bu yana farklı türlerde, sessizce ama arı gibi üreten Neşe Cehiz’in iyice ustalaştığının somut örneği olan bu üçüncü öykü kitabı, yaşamın ta içinden gelen hikâyeler toplamı. "Gözlerimi açtım. Yerde sırt üstü yatıyordum. Başım sağa dönüktü. Elli santim ötemde kalın siyah kazağım duruyordu. Pazardan aldığım erotik iç çamaşırlarım şurada burada saçılıydı. Etim kaynıyor gibiydi. Elim bacaklarımın arasındaydı. Her şey ağır çekimle sürdü. Sızan kıvamlı sıvıyı elimle yokladım. Kanayıncaya kadar acısın istediğim bedenim kanıyordu. Acının rengi, pazardan aldığım çamaşırlar kadar kırmızıydı. Gösterinin izleyicisi değildim. Gösterinin ta kendisiydim. Artık bakire değildim." "Melike gene acayip şeyler hissetmeye başlamıştı. Beklediğine değmişti. Kendisine yapışan organdan ayrılmak istemiyordu. Kimse onu fark etmezken, hiç değilse bir organ onun farkındaydı. Sertleşen şu zımbırtı, Melike’nin eksiklik duygusunun üzerine, kontraplak üstüne cila yapılmış gibisinden bir parçacık gurur ekliyordu."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 199
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2003
₺12,60
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺21,84
Tükendi
Bu kitapta balık yemekleriyle ilgili merak ettiğiniz her şey anlatılıyor: Balıklardan tutun da kabuklu deniz ürünlerine kadar yenilebilir bütün deniz canlılarını ve buğulama, kızartma, ızgara gibi farklı pişirme usullerini; balık alırken, saklarken dikkat edilmesi gereken püf noktaları bulacaksınız. Hazırlaması kolay birbirinden lezzetli tariflerle sofranızı ziyafete çevireceksiniz... Alabalık kiremitte... ahtapot ızgara... terbiyeli balık çorbası... Tereyağlı kalkan tava.... Midye pilaki... Somonlu börek....
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 20,5 / 27,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺19,44
Tükendi
Orada oturmuş sigara içiyordu. Zamanın kıyısında mutlak olanın bengi dönüşü, organizmaya dahil olamayan yabancı madde, anlamın biçim denemesi, suyun batırma kuvveti, çeliğin dibine çöken tüy, güzellik israfı, reddedilmiş bir hayatın suskun isyanı, mavinin özgücü, osuruktan bu hayatın suskun sorgu yargıcı, hiç’te mola veren varoluş, var’da yiten madde, biçimini inkâr eden öz, beyine sıçrayan kuşku, tek müritli tarikat, çileli neşe, kayıt dışı varlık, hüzünlü bebek, kendini benimseyen duruş, kayıtsızlığın zaferi, sabırsızlığın sabrı, ışık sızdıran zehir, basitin o sonsuz karmaşıklığı, kaosun yenik sıradanlığı, geçecek olanın aldırmazlığı, yaşama yaranamamış sevgicik, kimsesizliğin aleni tarihi... Pazar, Saat 21.18, modern dünyanın kalabalığında gittikçe yalnızlaşan, yalnızlaştıkça içine kapanan, kafası karışan ve bunu bastırmak için de hırçınlaşan bireyin çığlığı. Mahmut Tuncay Çelenk’in sivri dili ve ironik üslubu rehavete kapılmış beyinlerde rahatsızlık yaratacak...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺1,87
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 134
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺1,56
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 140
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺1,56
Tükendi

"Uzaklara gitmek, beni üzen her şeyi, herkesi ardımda bırakmak istiyorum… Fakat biliyorum ki kafa aynı kafa, ruh aynı ruh, kalp aynı kalp… Ne yaparsam yapayım benden farklı bir ben çıkmayacak ortaya."

Bazen gitmek, düşünmeyi bırakıp gitmek gerek… Sadece gitmek. Hesapsızca… Yolun nereye varacağını bilmeden, bilinmeyene doğru yol almak gerek…

Kaçımız gitmeyi; her şeyi, herkesi geride bırakıp bir daha dönmemek üzere kaçmayı başardı bu hayatta? Kaçımız karalanmış defter misali hayatında beyaz bir sayfa açabildi? Ve kaçımız geçmişin tüm ağırlığını terk ettiği şehirde bırakabildi?

Özgür Aras son kitabı Gitmek Gerek Bazen ile acı aşklarla yoğrulsa da kalplerin bir gün iyileşebileceğine dair cesaret yüklü bir aşk hikayesi anlatıyor. Çünkü gerçek aşklar ancak kırık kalplerde filizlenir...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺112,56
Tükendi

Bir zamanlar Hector adında, halinden pek memnun olmayan genç bir psikiyatr vardı. Hector ne yaparsa yapsın danışanlarının  mutsuzluk halinin devam ettiğini görünce kendisi de mutsuz oldu.

Bu yüzden Hector dünyanın dört bir köşesini gezmeye ve mutluluğun gerçek kaynağını keşfetmeye karar verdi. Neden çoğu zaman, kendi hayatımızın değerini bilmeden, daha mutlu bir yaşantının hayalini kurarız? Mutluluğu başarıda mı, yoksa başkalarıyla olan ilişkilerimizde mi buluruz? Mutluluk şartlara mı bağlıdır, yoksa olaylara bakış açısına mı? En önemlisi de, mutluluk bir amaç mıdır?

Pek çok macera ve şaşırtıcı karşılaşmanın ardından, Hector bu sorulara düzgün yanıtlar bulmayı başaracak mı?
Bir seyahatname ile büyüklere bir masal arası bu öykü, kuşkularımızla mutluluğa duyduğumuz açlığa, sevecen ve neşeli bir psikiyatrın gözünden bakıp mutluluğa giden yolun 23 adımında bizlere rehberlik ediyor.  


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2015
₺47,88
Tükendi

"Yıldızlar insanlara ait, ama kimseninki birbirine benzemiyor. Bir tek sen kimsenin görmediği gibi göreceksin onları..."

- Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupery

"Bazı anlar... Hiç beklemediğin bir anda, tam da yeni bir yara açılmışken bedeninde, gökyüzündeki güneşe karışmış, maviliğe benzeyen bir çift göz gülümser sana. Elleriyle başını tutup öptürür kendini. Bir öpersin, yine tutar bir daha öptürür. Kulağına, 'Seni çok seviyorum,' diye fısıldarsın. Bir gülücükle der ki, 'Biliyorum.'

'Bazen çok kızgın olabiliyorum, ama kızgınlığım sana değil, seni anlayamayan bana. Biliyorsun değil mi?"

Herkes gibi hayallerine tutunan, hayallerini gerçekleştirmek için çabalayan bir kadın Özge Uzun. Sizin gibi, bizim gibi... Aşık olmak, başarılı olmak, anne olmak isteyen bir kadın... Kimi hayaller gerçek olur, kimileriyse başka bir şey... En kötüsü de o "bir şeyi" tanımlayamamaktır.

Bu kitap gözün gördüğü, yüreğin duyduğu, dilin söyleyemedikleriyle yazılmış çıplak bir kitap; mış gibi yapmayan, figüransız, çırılçıplak... Bir kadının kendi kalbiyle olan konuşmalarıyla derin, sahici, ama en çok da samimi. Biraz kulak kabartırsanız sesini bile duyabilirsiniz...

Bir çift mavi göz... Bir çift beyaz kanat... Pembe hayaller... Ve her şeye rağmen umut...

Sizin Hiç Maviniz Var mı?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺58,10
Tükendi
Akşam yorgun argın eve geldiğimde... İçerdeki havayı koklarken, buzdolabının kapısını, fırının kapağını açarken, banyoda aynaya bakarken, en sevdiğim gömleğimi askıdan alırken, valizimi hazırlarken, camdan dışarı bakarken, yatak örtüsünü kaldırıp yorganı aralarken, daha bir önceki gün satın aldığım kitabı evin içinde ararken ya da bir köşede unutulmuş saksının içindeki kurumuş bir çiçekte hep onlar aklıma gelir: Evimizin gündelikçileri...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 166
En / Boy : 13,5 / 17
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺6,72
Tükendi

Romanlar, polisiye öyküler, oyunlar... Köşe yazıları, portreler, taşlamalar, gezi yazıları, anılar... Hem eski kuşak fıkra yazarlarından süzülen bir lezzet ve incelik, hem "şeytan"ca bir bakış ve enerji dolu bir dille yazıya vurulan kişisel damga = Çetin Altan. Seçmeler mantığıyla hazırlanan bu kitapsa, imzasının ilk yayınlanışının 60. yılında bu 75’lik delikanlı için 75 parelik bir kutlama. Dünyada Bırakılmış Mektuplar, hem tiryakileri, hem de yeni okurları için bir Çetin Altan Kılavuzu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 346
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2002
₺28,56
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 334
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺26,88
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 280
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺23,52
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı