Tükendi
Birazdan okuyacaklarınız genç bir kadının gerçek hikâyesidir. Uçaktayım. Kutsal bir yolculuğa çıkıyorum. Bunun tam olarak ne olduğu ve hacca gidebilecek kadar Müslüman olup olmadığım konusunda pek fikrim yok, ama insanlar "hayatımın yolculuğunu yaşayacağımı", gittiğim yerin dilekler diyarı olduğunu söylediler. Ve benim de bir dileğe ihtiyacım var. Kalp kırıklıklarıyla dolu bir hayat, sonu gelmeyen arzular, hırslar ve tutkular... İngiltere’de yaşayan Safiya, hayatının anlamını sorgularken yaşadığı hayal kırıklıkları sonucunda yepyeni bir şey denemeye karar verir; kutsal topraklara, Mekke’ye doğru bir yolculuğa çıkar. Pek de umutlu olmadan çıktığı bu ruhani yolculuk onu kendi benliği üzerine yeniden düşünmeye sevk eder ve hayal bile edemeyeceği bir dünyanın kapılarını açar.Bu dünyaya hiçbir şeyim olmadan geldim ve hiçbir şeyim olmadan ayrılacağım.Niçin yaşıyordu? Hayattan beklediği şeyler ne kadar gerçekti? Hırslarından ve iliklerine işlemiş arzularından sıyrılabilir miydi? Hayatı ellerinden akıp giderken kime ya da neye tutunacaktı?İçimde esrarengiz bir sakinlik vardı. İnsanlığım, ruhum gözler önüne serilmişti ama boyun eğmiyordum. Vücuduma tuhaf bir sıcaklık, güvenlik ve kurtuluş hissi sızıyordu. Dünyanın kötü atmosferinden uzakta, kozasının içinde korunan bir kelebektim. Güvensizliklerden, beyhudelikten, kurallara riayet etme zorunluluğundan uzaktım. Alçakgönüllülüğü, saflığı, dürüstlüğü ve özgürlüğü gördüm... Kalbin en derinlerinden çıkan cevaplar, kayıp ruhların özgürlük biletidir.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 342
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺42,84
Tükendi

Herkes, İran'ın ünlü ressamlarından Makan Hoca'nın sürgündeyken resmettiği "Gözleri" isimli tablosundaki gözlerin kime ait olduğunu, hangi sırrı saklamaya çalıştığını ya da ne ima ettiğini merak ediyordu. Yıllardır bu sırrı çözmeye çalışan anlatıcı, sonunda o gözlerin sahibinin peşine düşecektir. Ve kendisini hayretler içerisinde bırakacak bu hikayeyi o gözlerin sahibi meçhul kadından dinleyecektir. Bir kavuşmanın imkansızlığı daha en başından bir aşkın kaderini belirleyecektir belki de... İran Edebiyatı’nın kurucularından olan Bozorg Alevi’nin en önemli romanı Gözleri, Farsçadan çevirisiyle ilk kez Türkçede.

“Beni yanardağın yanına kadar çekiyordu fakat soğukluğuyla donduruyordu. Ömrüm boyunca esir düştüğüm ve hala da devam eden facia bu işte. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Öpücüklerime hasret olduğunu biliyordum, sıcak parmaklarının tenimi yakmaya hazır olduğunu bildiğim gibi. Teninin tenimin ağırlığını beklediğini de. Dünyada onu bir anlığına olsa bile mutlu edebilen tek kişinin ben olduğumu da biliyordum. Ben de tenini, güçlü ellerini vücudumun derinliklerinde hissetmeyi çok isterdim. Vücudunun vücudumda erimesini, benimle birleşmesini isterdim. Dalgalı, perişan saçlarıyla oynamak isterdim. Dudaklarının hararetini dudaklarımla emmek isterdim. Ruhunu, yanıp tutuşan o ruhu, çırılçıplak, güncel sıkıntıların ve diktatör baskısının yarattığı sorunlardan, polis korkusundan üzerine çektiği o koruyucu kalkan olmadan görmek isterdim.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 11.2015
₺52,00
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 280
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺14,28
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 347
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺13,44
Tükendi
"Gam karanlığının kandili aşktır. Gizli hazinenin anahtarı aşktır. Âşıklarda huzur, zevk, sevinç olur. Temiz âşıklar etek gibi toprağa bulanır. Aşk şarabıyla sarhoş olanlar ölüm kadehini içer, mahmurluğu atar. Aşk ateşiyle gönlü yanan kişi abıhayat verilse istemez. Ağaçlar sonbaharda yapraklarını nasıl dökerse, âşıklar da üstlerindeki giysilerden sıyrılır. Âşıkların benzi hazan yaprağı gibi sararır, vücudu titremeye başlar. Cânân’ın sevgisine erişen kimsenin başına güneş doğar." İran edebiyatının tasavvuf mesnevi üstadı Ferîdeddin Attar’ın Mantıku’t tayr (Kuş Dili) adlı mesnevisinde geçen ve Ziyâ’i tarafından bağımsız bir hikâye haline getirilen San’an şeyhi hikâyesi, aşka teslim olmuş bir bedenin ıstırap dolu yakarışlarını konu alıyor. Aşkın sınır tanımazlığı üzerine kaleme alınmış olan eser, nefsin aşk karşısındaki acizliğini anlatıyor. "Kimileri uyuduğunda gözünü yumarken can gözünü uyandırır. Uyku gafili uyandırır, aklı başında olanı sırlara vâkıf eder."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 85
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺49,20
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 183
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2005
₺36,55
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı