Önemli kararlar alma arifesinde kendi başınıza kalmak feci bir duygudur. Her tıp profesyoneli ve hastanın aynı sözü söyleyebilmesi gerek: Asla yalnız değilim. Tıp tarihindeki en büyük icat belki de bu olacak.

Doktor ile hasta arasındaki kişisel ilişkiyi güven temelinde sürdürürken, aynı zamanda tıpta artan ölçüde güvenli teknolojileri hayata geçirmek ve bunları kullanmanın hastalara daha iyi bakım sunabilmek açısından can alıcı önemde olduğunu kabul etmek mümkündür.

Tıbbın geleceğini bu karşılıklı ilişki ve tıp sanatı ile inovasyon kullanımı arasındaki iyi tasarlanmış denge belirleyecektir.

İnovasyon her zamankinden daha hızlı gerçekleşiyor. Dev şirketler ve yeni girişimler tıbbın irili ufaklı segmentlerinde devrimci bir dönüşüm yaratmaya can atıyorlar. Hastalar, doktorlarını dijital dünyaya yakınlaşmaya ikna ederek e-hasta oluyorlar. Öğrencileri ve tıp profesyonellerini zamanla eğiterek, faaliyetlerinde zamandan tasarruf etme becerisi kazandırabilir ve bu dijital kargaşada hastalarına daha iyi kılavuzluk yapmalarına yardım edebiliriz.

Bu kitap, okuyucuları yaklaşan değişim dalgalarına hazırlamaya, tıbbın geleceğine ilişkin herkesin kullanabileceği bir kılavuz oluşturmaya çalışıyor. Tam olarak neler olacağını ve sağlık hizmetinin nasıl bir yeniden tasarıma uğrayacağını kimse bilmiyor, ama yine de girmekte olduğumuz ana yolun genel bir resmini çizmek ve sağlıklı kararlar almak için ne tür bilgi ve beceriler gerektiğini söyleyen bir “turist rehberi” olmak mümkün.

“Silikon Vadisi bile yaşadığımız değişimin hızı ve kapsamı konusunda şaşkın. Geride kalmamanın en iyi yolu, pek çoğu bozulmuş olsa da, ayakta kalacak ilkeleri anlamak. Bu kitap, işte o ilkeleri açıklıyor.”
Eric Schmidt, Google eski CEO’su, Alphabet yönetim kurulu başkanı

“Şahit olduğumuz dijital devrim, pek çoğumuzu tedirgin edebilir. McAfee ve Brynjolfsson inanılmaz bir güce ulaşan teknolojilerin, kararlarımızı nasıl hiç olmadığı kadar önemli kıldığını gösteriyor. Makine Platform Kitle, bu yeni dünyada yol almaya çalışan liderler için bir yol haritası.”
Arianna Huffington, Huffington Post Media Group’un eski yayın yönetmeni

Önümüzdeki 10 yıl içinde, şu an sahip olduğunuz bilgisayardan 100 kat daha güçlü bir bilgisayarınız olacak. Milyarlarca beyin ve trilyonlarca cihaz internete bağlanacak, sadece insanlığın ortak bilgisine erişmekle kalmayacak, bu bilgiye katkıda da bulunacak. Bu 10 yılın sonunda, giderek daha fazla miktarda bilgiye yazılım etmenleri tarafından erişilecek, giderek daha fazla miktarda bilgi yazılım etmenleri tarafından üretilecek.

Makineler, platformlar ve kitle, kullanım şekillerine bağlı olarak, farklı etkiler yaratabilir. Servetin ve gücün belirli kesimlerde toplanmasına da yol açabilirler, refahın ve karar yetkisinin geniş kesimlerce paylaşılmasına da. Mahremiyeti artırabilir, açıklığı geliştirir, hatta her ikisini birden yapabilirler. Heyecan dolu, hedefleri olan bir işyeri de yaratabilirler, hırs ve korku dolu bir işyeri de. Teknolojilerimizin gücü arttıkça, gelecekteki olasılıklar da artıyor. Bu potansiyel, hedefleri net bir şekilde belirlemenin ve değerler konusunda daha derinlemesine düşünmenin önemini daha da artırıyor.

Önümüzdeki yıllar, insanlığın tanık olduğu en güzel dönem olabilir ve de olmalıdır. Bu bir öngörü değil, bir olasılık ve amaçtır. Tek ve önceden belirlenmiş bir gelecek yoktur. Bireylerin kendi yollarını çizmesi gibi, şirketler ve toplumlar da kendi yollarını çizer.

Saygılarımızla.