Hayatı ve Cihadı

 

Hayatı ve Cihadı 16. Yüz yıl, İslâmın şevketli devirlerindendir. Bu asırda, Müslümanlar üç kıtada hükmetmekte idiler. Ordular karada fetihten fetihe koşarken, deniz kuvvetleri, dünyanın en güçlü donanması sıfatıyla düşmanlarını bozguna uğratmaktaydı. Bu asırda Akdeniz bütünüyle Müslümanların hâkimiyeti ve kontrolü altındaydı. Şanla, zaferle dolu bu müstesna zaman diliminde dört bahadır kardeşin cihâdı ap ayrı bir yer tutar. Fatih'in fedâilerinden biri olan Yâkub Ağa'nın İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adlarında dört yiğit oğlu, İ'lâ-yı Kelimetullah sancağını alacak, Akdeniz'de şanla dolaştıracaklardı. Bu kardeşlerden üçü (İshak, Oruç ve İlyas) şehâdet şerbetini içecekti. Bu dört yiğit kardeş, bütün Haçlı dünyasını korkudan titretecekti. Avrupalılar, yaramazlık yapan çocuklarını, "Barbaros geliyor!" diye korkutacak ve onları uslu durmaya dâvet edeceklerdi. İşte bu eserde, sağlıklı bilgilerle ve belgelerle, Osmanlı devrinde yazılmış ve neşrolmuş eserlerin ışığında bu dört yiğit kardeşin hayatı ve cihadı anlatılmaktadır. Bilhassa gençlerimizin bu yiğit ecdâddan alacakları çok ders var. Evvelâ okuyalım, sonra "Bismillah" diyerek onlar gibi "cihad yolunda" yürüyelim...


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
2. Abdülhamid'in Okuduğu Kitaplar

Düşmanları, sevmeyenleri ve tanımayanları ona; “Kızıl Sultan” deme yarışına girerken Hüseyin Nihal Atsız; bu duruma itiraz etmiş, o ithamı reddedip 2. Abdülhamid Han’ın “Gök Sultan” olduğunu ilan etmişti. Onu sevenlerden biri olan Değerli Hocam Prof. Dr. Caner Arabacı da başka bir zaman ve zeminden yükseltti itirazını. Hoca’mız, Sultan’ın yabancı dillerden Osmanlı Türkçesine tercüme ettirdiği yazma eserleri Latin Alfabeli yazıya dönüştürterek Sultan’ın doğru tanınması yolunda çok önemli bir adım atmış oldu. 2. Abdülhamid Han’ın kütüphanesindeki 1616 tercüme eserden biri olan bu kitabı, edebiyatımıza kazandırmanın ve “rika” öğrenmek isteyenlere de kaynak sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.  Mustafa Metli


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,30

2. Abdülhamid, görevdeyken de vefatından sonraki dönemlerde de doğru anlaşılmış bir devlet başkanı değildir. Bu durum,sadece onun talihsizliği sayılamaz. Çünkü o, düşmanlarını şahsından dolayı kazanmamıştı. Devletini yıkmak, vatanını parçalamak isteyenler, önlerinde öncelikle devrilmesi gereken engel olarak Sultanıgördüler.

Onun için Abdülhamid’i ötekileştirmeyi ve ardından devirmeyi, suikastlarla öldürmeyi hedef edindiler. Defalarca öldürmek üzere suikast, indirmek üzere de darbe düzenlediler. Öldürme planları gerçekleşmedi. Ama sonunda darbeyle indirildi. Osmanlı Devletide dokuz yılda yıkıldı, vatan paramparça edildi (1909-1918). Onu hedef tahtasına koyanlar, emellerini gerçekleştirmiş oldular.

Bu sonucun oluşmasında herkesin payı vardı. Ermeni çeteleri, Siyonist yıkım ekibine, uluslararası sırlı örgütlere Abdülhamid düşmanlığı ortak paydasında vatansever, devletine bağlı olanlar da katılmışlardı.Yerliler, alet olduklarını,iş işten geçtikten sonra anladılar. Abdülhamid ise, baştan farkındaydı. Ama vatansever kadrolarla birliktelikleri nasip olmadı.

O zaman, yıkım planları yapanların, kukla ustalarının zihin dünyalarının öğrenilmesi, usullerinin deşifre edilmesi için çok okumak, karşı tedbirler geliştirmek gerekiyordu. Bu yüzden Abdülhamid, kendinden önce ve sonra (cumhuriyet devri dahil) hiçbir devlet başkanının geçemeyeceği miktarda çok kitap çevirtti ve okudu, okutup dinledi. Birçok geceleri kitap okunurken uykusu geldiğinde, “Kâfi” diyerek durdurup uyudu. Dinlenme anlarında bile öğrenme, düşünce faaliyeti içinde oldu. Devrine göre sarayına kütüphaneler kurdurdu.

Çeviri çeşnisi, ilgi alanının zenginliğini gösteriyordu. Seyahatnamelerden, coğrafya, tarih, savaş hatıratlarına, darbelere, polisiye romanlara kadar başka dillerde yazılan eserleri çevirtti. Çevirttiklerinin miktarı bin altı yüzün üzerinde idi. Kütüphanesinde, bazıları dünyada yegâne olmak üzere otuz bin kitap vardı. O, okuyan, anlamaya, düşünce geliştirmeye çabalayan devlet adamıydı.

Bu yönünü hasımları değil,sevenleri de çok görmediler. 

Eser, okuyan, zihni diri son Osmanlı sultanının kitaplı yönüne dikkat çekmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,30
The Adventures of a Captive Turkish Prince in Renaissance Europe

A remarkable tale of empire and exile, restoring to vivid life one of the most extraordinary and colourful figures of medieval history.

Jem Sultan, born in 1459, was one of the wonders of his age. A Turkish prince held captive in Europe at a time when the Ottoman Empire was at its peak, he was renowned throughout the continent as a romantic, mysterious figure. Today he is almost forgotten in the West, but in Turkey he is still a heroic figure, a gallant poet-prince who never grows old, his tomb a place of pilgrimage. Jem Sultan was a son of Sultan Mehmet 2, known as the Conqueror after his capture of Constantinople in 1453. When Mehmet died in 1481 Jem and his brother Beyazet fought a year-long war for the succession. Jem lost, and fled to Rhodes. He was held for seven years in various castles in France, then imprisoned in the Vatican.


Basım Ayı/Yılı : 2010
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 357
Ağırlık : 301
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺470,25

18. yüzyılda idari ve askeri bürokrasiye mensup Osmanlı münevverleri, Batı dillerinden yapmış oldukları çeviriler yoluyla Yeni Bilim’i İslâm Âlemi’nde tanıtmaya ve kullanmaya başlamışlardı. Ülkemizde, genellikle matbaanın kurucusu olarak tanınan Basmacı İbrahim de bu bürokratlar arasında bulunuyordu. Müteferrika olarak Hariciye’de görev yapan bu şahıs astronomi, fizik ve coğrafya alanlarındaki mevcut bilgi birikiminin yenilenmesinde ve dönüştürülmesinde büyük bir rol oynamıştı.

Kalaycıoğulları, bu yeni çalışmasıyla İbrahim Müteferrika’nın özellikle Kâtip Çelebi’nin Cihânnümâ’sına yapmış olduğu ekler yoluyla bilimsel bilgiyi nasıl güncellediği meselesine ışık tutmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Büyük İskender merhametli veya zalim, sağduyulu ya da fevri olabilirdi; ancak hepsinden öte, baş edilemeyecek kadar rekabetçi bir lider, kaybetmeye tahammülü olmayan bir fatihti.
Nitekim kaybettiği zamanlar sayılıdır.

Makedonya kraliyet ailesinin prensi olarak dünyaya gelen İskender, çağın en büyük filozofu
Aristoteles’ten eğitim aldı. Ordusunun başına geçtiğinde, tüm dünyanın korkulu rüyası Pers İmparatorluğu’na karşı savaş başlattı. Persleri mağlup ettikten sonra sınırlarını
Mısır’ın çöllerinden Hindistan’ın düzlüklerine kadar genişletti.

Tarihin en unutulmaz figürlerinden biri olan Büyük İskender’in meşhur komutanlık
yetenekleri, strateji ve taktik geliştirmek için Hannibal’dan Napolyon’a kadar ve daha pek çok lider tarafından iki bin yıldır mercek altına alınmıştır. Özellikle İskender’in karakterine ve
kişisel yönüne ışık tutan bu yetkin biyografik eserde Philip Freeman, onun insanı hayrette
bırakan başarılarına ve dinamik mizacına odaklanmaktadır.

İskender bu dünyadan tüm görkemiyle parlayıp çabucak sönen bir kuyrukluyıldız gibi geçip
gitmişti. On dokuz yaşında taç giydi ve daha otuz iki yaşındayken hayata veda etti. Bu kısa
zaman zarfında antik dünyanın en büyük imparatorluğunu kurdu. Ölümünün üzerinden
geçen iki bin yıla rağmen, insanların ona olan ilgisi ise hiçbir zaman tükenmedi.

 

Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,80

Millî Şairimiz Mehmet Akif, Safahat'ta gençliği "Asım" karakteriyle sembolize eder. Vatanın karış karış işgal edildiği bir dönemde geleceğe Âsım'la bakmış ve teselli bulmuştur. Çünkü ona göre ülkenin geleceği ancak iyi yetişmiş kuşaklarla mümkündür.

Fatih Bayhan'ın, geleceğin “Âsım nesilleri” için hazırladığı Gençler İçin Safahat'ta, edebiyat ve düşünce adamı Mehmet Akif'in hayatındaki köşe taşlarına tanık oluyoruz.

Sebîlürreşad yayınlarından okuruyla buluşan Gençler İçin Safahat kitabı şu başlıklardan oluşmaktadır:

*Asım’ın nesli

*Mehmet Akif Ersoy’un hayatı

*Safahat

*Akif’in medeniyet anlayışı

*Mehmet Akif’in bilim ve teknik anlayışı

*Meclis’teki Akif

*İstiklal Marşı’nın hikayesi

*İstiklal Marşı’nı neden Safahat’a almadı?

*İstiklal Marşı bestesinin hikayesi

*Akif’in ideal genci; Asım

*Akif’ten hatıralar

*Akif’in Kur’an tercümesi hakkındaki hatıralar ve hakikatler

*Çanakkale Şehitleri ve yazılışı

*Ardından yazılanlar

*Akif’in seçme şiirlerinden

*Safahat dışı nesirleri

*Mehmet Akif Ersoy kronolojisi


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺39,60
Nehir Söyleşi: Özlem Kumrular

Cumhuriyet tarihimizin önemli Osmanlı tarihçilerinden Prof. Dr. Salih Özbaran'ın Türkiye-İngiltere-Portekiz üçgeninde geçen hayat hikâyesi, yolu tarihten geçen herkesin merak ve ilgiyle okuyacağı bir kitap... Küllerinden doğan Ege kasabası Turgutlu'dan yola çıkıp Osmanlı tarihinin bilinmeyen detayları peşinden Lizbon'un tozlu arşivlerine kadar uzanan saygın, titiz, başarılı bir bilim adamının merceğinden tarihe bakış... Osmanlı tarihçileri ve tarihçiliği üzerine anılar, anektodlar ve ders alınacak anlatılarla dolu bir nehir söyleşi... "Nasıl tarihçi olunur?" sorusuna en güzel cevap...


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Türkiye’nin demokrasi, özgürlükler ve temiz siyaset kavgasında iz bırakan onurlu bir isim: Necmettin Karaduman… Hem örnek bir devlet adamı hem siyasetçi… Henüz 10 yaşındayken Trabzon’da Atatürk ile karşılaşan, onun konuşmalarından etkilenen ve 45 yıl sonra TBMM Başkanı olarak Atatürk’ün koltuğuna oturmayı başaran Küçük Necmi’nin olağanüstü öyküsü… Bir Trabzon delikanlısının, dik duruşlu, boyun eğmeyen, tok sözlü değerleriyle verdiği tavizsiz hayat kavgası… Kaymakamlık, Mülkiye Müfettişliği, Valilik görevlerinden sonra siyasete attığı ilk adımda Meclis Başkanlığı’nı üstlenmesi… Türkiye’nin askeri rejimden tekrar parlamenter sisteme dönüşünde kritik ve kilit bir rol alması… Politikada ve toplumda ‘Tek Adam’ sistemine karşı çıkarak, tabandan tepeye demokrasiyi savunarak, panel ve konferanslarla toplumu aydınlatma çabası… 90 yaşına kadar mücadele ile geçen fırtınalı bir yaşam… Necmettin Karaduman’ın yaşam öyküsü genç kuşaklara, her şart altında ahlak, fazilet, demokrasi, özgürlükler ve halk egemenliğini savunan bir Türkiye sevdalısının sıradışı macerasını anlatıyor…


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 18 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,00

Yıllar önce köşe yazılarımı ve kitaplarımı okuyan, konuşmalarımı izleyen bir öğretmenin “Neden bir Atatürk kitabı yazmadınız? Yazmalısınız...” önerisine, içtenlikle “Çok isterim” demiştim. O gün ağzımdan küçük bir fısıltıyla çıkan bu sözü bugün sesli sedalı hayata geçirmenin ve bir kitapla mühürlemenin gururu içindeyim. Bu kitapla 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’yla çocukluk günlerimi; 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’yla öğrencilik ve gençlik yıllarımı; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla Cumhuriyet değerlerine bağlılığımı “coşkuya, mutluluğa, gurura” dönüştüren Büyük Atatürk’e, O’nun mayaladığı sağlam Cumhuriyet hamurunda yoğrulmuş biri olarak borcumu ödemek istedim. Bu kitapla okudukça anladığım, anladıkça anlatmaya çalıştığım ve asla bitiremediğim “57 ciltlik dev eserin” büyük kahramanına şükranlarımı sunmak istedim. Özetle; bu kitap her konuda yol gösteren, ufuk açan, derde deva olan Atatürk’e duyduğum gönül borcumun, vefa borcumun ifadesidir. Eğitimin eğitim olduğu dönemde adı Atatürk olan üniversiteyi dereceyle bitirdim! Adı Atatürk olan öğretiye bir ömür verdim, hâlâ bitiremedim. Göz açıp “Atatürk” demişim. Gözümü açıp Cumhuriyet’i öğrenmişim. Tüm bu gerekçelerle, kahramanından ötürü mert ve yüce, içeriğinden ötürü sert ve zorlu bir konuyu seçmek kolay olmadı kuşkusuz! Başardım mı bilmiyorum ama denedim. Başarılı olursam yeniden bir üniversite bitirmiş olacağım, hem de dereceyle…


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺91,00

Kitabın adı "Ben Bir Celaliyim" gerçeğin ifadesidir. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu tarihinde en büyük Celali isyanı başlatan Abdülhalim Karayazıcı 'nın yaşayan en büyük torunuyum. 469 yıllık soyağacımızın kayıtları da mevcuttur.

Elimizdeki belgelere göre, Osmanlı tarihinin bir bölümü bu kitap yayınlandıktan sonra değişmek durumunda kalacaktır. Basit bir, iki örnek vermem gerekirse, ilk kez bu kitapta Celali isyanlarını tetikleyen olayların gerçek nedenleri ortaya konmuştur. Abdülhalim Bey'in kökeni ilk kez açıklanmaktadır. Tüm tarih kitaplarında yazılanın aksine ölüm tarihi 1601 degil,1606'dlr. Hiç bir Osmanlı tarihçisi, o dönemde isyanları ve siyasal olayları derinden etkileyen, Küçük Buzul Çağı'ndan ve Büyük Kuraklık'tan bahsetmemiştir.

Rüşvetin müesseseleştiği Ill. Murat ve Ill. Mehmet dönemini farklı bir şekilde tanımak sizleri biraz şaşırtacaktır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,00
Geldikleri Gibi Gittiler! İlk 1 Ay


Tarih 16 Mart 1920. İstanbul, sabaha karşı İtilaf kuvvetlerine bağlı askerler tarafından işgal edildi. 1918’de kontrol amaçlı başlayan işgal bu sefer resmi olarak ve tüm yönetimin ele geçirilmesi amacıyla yapılmıştı. Elinizdeki kitap, işte bu resmi işgalin başladığı günden itibaren ilk bir aylık süreci ele almaktadır ve dönemin gazetelerinde işgale dayalı çıkan haberleri yansıtmaktadır. Bakın o dönemin gazetelerinde yaşanan acılar nasıl tarif ediliyor:

Kim bilir, bizim bu on bir, on iki yıldan beri gördüğümüz, bildiğimiz şeyleri çocuklarımız ve onların çocukları tarihte okurken ne hallere girecekler, nasıl yürekleri çarpacak, nasıl benizleri solacak! Hatta sanırım ki, bazı vakıaların doğruluğuna bile ihtimal veremeyecek kadar şaşkınlık ve hayret içinde kalacaklar ve bizi, muhakkak ya dağdan dağa aşan birtakım devler, ya da bir cehennemin alevinde elele dans eden zebaniler şeklinde tasavvur edecekler. Zavallı yavrucaklar… Halbuki hepimiz ne adi bir devirde yaşadık, ne kadar küçücük adamlarız!
(İkdam Gazetesi, 23 Mart 1920)

Dünkü amansız kavgadan arta kalan; sakat, hasta, yaşlı ve öksüz beş on milyon Türk’ün iki yıldır, sabah akşam; hem kendi kendine, hem başkalarına sorduğu sual bundan ibarettir. Geniş ovaları ve yüksek yaylaları arkamızda bıraktık; yegâne emelimiz, taşsız, dikensiz bir doğru yol üzerinde yürümektir. Bu doğru yolu bize kim gösterecek? Hangi bileği kuvvetli demirci örsüyle bize böyle bir doğru yola çıkan kapıyı açacak?
(İkdam Gazetesi, 28 Mart 1920)

Çünkü biz artık bütün varlığımız, bütün iman ve inancımızla Allah’ın dünyalar yaratan büyüklüğüne sığınarak haykırdık: Ya istiklal ya ölüm!..
(Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, 13 Nisan 1920)


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00

1917 Ağustos’unda, İngiliz Yüksek Komiserliği tarafından Thomas Edward Lawrence’a, İngiliz Subayları tarafından kullanılabilecek, Araplarla ilgili ne öğrendiğini anlatan bir el kitabı yazması görevi verilir.

Lawrence’in tespitlerine ait “27 Madde”lik ilkeler manzumesi uluslaşma sürecinde yer alan yönetici insanlarla birlikte çalışmanın felsefi ilkelerini ortaya koyar, Arap Bülteninde yayınlanır ve askeri liderler için okunması gereken bir dokümana dönüştürülür. Irak Savaşından hemen önce ABD Dış İlişkiler Konseyi tarafından Saddam’ın devrilmesinden sonra Irak’ın yönetilmesine yönelik uygulanacak planın yüzyıl önce yazılmış “27 Madde”ye dayandırılması ise tesadüf değildir. “27 Madde”, yüzyıl önce gelişen olaylara ışık tutmasının ötesinde günümüzde tekerrür eden olaylar silsilesinin aynası gibidir.

Kısacası ve her şeyden önemlisi Lawrence’in Maddeleri savaş alanında başlar ancak onların kıymeti; yönetim, liderlik ve iş dünyasının ötesine kadar uzanır. Söz konusu maddelerin, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (Central Intelligence Agency-CIA)’nın resmi internet sitesi çalışmalar bölümü başta olmak üzere birçok istihbarat teşkilatı tarafından dikkatle incelendiği görülmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Selanik’te halktan biri olarak doğdu… Adı, Mustafa’ydı… Mustafa Kemal oldu… Gazi Mareşal Mustafa Kemal oldu…
Türk Milleti’nin en büyük evladıydı… Mazlum uluslar ve Türk Milleti O’na Atatürk dedi…
34 yaşında, Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı…
40 yaşında, 1683’te İkinci Viyana ile başlayan Türk çekilmesini, 238 yıl sonra Sakarya’da durdurdu…
Evliliği, fırtınalı denizde bir yolculuktu…
Savaşta yendiği düşmanının, O’nun önünde saygı duruşu tarihte bir ilkti…
“Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum…” dediği günler oldu…
“Beni hatırlayınız…” sözcükleri, hüzünlü bir veda gibiydi…
“Ölüm demek böyle olacak kızım...” dediğinde, sona yaklaştığının farkındaydı… Son anı, ulu bir çınarın
köklerinin sökülmesi misali, devlerin savaşında son perdeydi…
Türk gençliğine emaneti, çok sevdiği milletine vasiyeti oldu…
Tarihin kıskandığı bir lider… Ama bir insan…
Savaşın ve barışın efendisi…
İşte O’nun hikâyesi… Belgelere ve kendi sözlerine bağlı kalarak…
Siz, çocuklarınız ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13.5 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2021
₺105,00

Sivas Kongresindeki çıkışıyla, bugün bile yurtsever Türk hekimliğinin gururu olan Tıbbiyeli Hikmet’in gerçek yaşamının kurguyla harmanlanmış hikâyesi…

Henüz bir öğrenciyken Kurtuluş Savaşında aldığı rol ve mandaya karşı tavizsiz duruşuyla tarihe iz bırakmış Tıbbiyeli Hikmet, geçmişe yolculuk yapmak isteyenler için önemli bir rehber.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 438
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2019
₺125,84

Sezar'ın, Brütüs tarafından işlenen suikastle öldürülmesi, Roma İmparatorluğu'nda siyasi sonuçlar doğurmuştu. Brütüs'ü Sezar'ın “kötü adam” olduğuna inandıran suikastçı muhalifler, belki de ilk stratejik suikaste de imza atmış oluyorlardı.

Tarihi belleğimizin “Sen de mi Brütüs?”ü bir halk özdeyişine dönüştürdüğü bu acı yüklü sözcük, Doğu Roma'dan Batı Roma'ya, Avrupa'dan İslam topraklarına kadar ulaştı.

Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir grup Mekkeli tarafından öldürülmeye kalkışılması İslam tarihindeki ilk suikast planı olarak anılabilir. Ama o suikastın özel bir yanı daha vardır ki o da Mekke'de hâkim olan düşüncenin Arap geleneklerindeki dengeyi gözeterek bu suikastı işlemeye çalışmasıdır.

Ancak İslam tarihindeki suikastler burada kalmadı. Hz. Ömer'i, Hz. Osman'ı suikastlerle kaybetti İslam dünyası.

Anadolu'nun güçlü devleti Selçuklu'da da yaşandı, koca Çin İmparatorluğu'nda da.

Osmanlı'nın kaderinde de etkili oldu suikastler. Fatih'i kendi aşçısı zehirleyerek öldürdü. Genç Osman genç yaşında suikastle ortadan kaldırıldı.

2. Abdülhamid'e bir cuma selamlığı sonrasında düzenlenen suikast herhalde hala tazeliğini koruyor…

Enver Paşa'ya, Talat Paşa'ya, Cemal Paşa'ya suikastlerin eli değmedi mi?

Tarih, Osmanlı'nın zayıf döneminde suikastlerin ağır ve acımasız yüzünü gösterdi ama suikastçilerin vatanı yoktu. ABD'nin en kudretli Başkanı Lincoln ve ABD'ye büyük emek vermiş Martin Luther King de nasibini aldı suikastlerden Kennedy de…

Ama tarihin en acı suikastlerinden birisi herhalde Gandhi'nin yaşadıklarıdır.

Hayatını Hindistan'a adayan, mütevazılığı ve felsefesiyle hala mesajları etkisini koruyan bir lider nasıl olur da bir Hindu tarafından öldürülür?

Evet, yakın tarihimize de Mumcu, Kışlalı, Üçok, Dink suikastleriyle damgasını vuran olaylar zincirine Pakistan'dan Butto'yu da eklemek lazım…

Neden oldu? Amaçları neydi? Sonuçları ne oldu? Ardında kim vardı?

Bu kitap bir yandan suikast kavramını ele alırken, bir yandan da tarih üzerinde etkili sonuçlar doğuran suikastlerden 12 adetini ele alıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺46,20

İkinci Dünya Savaşı'nın en aykırı dörtlüsü

Rommel, Patton, Montgomery, Jukov

Savaş, büyük bir oyundur; yaşam ve ölüm için, ilk çağlardan bugünlere gelen bir dünya oyunu.
İnsan doğası yerinde durduğu sürece de bu oyun devam edecektir.

Bütün karşıtlar savaşta vardır: Gece ve gündüz, yaz ve kış, sıcak ve soğuk, yaş ve kuru, haf if ve ağır, yaşam ve ölüm.

Bu kitap, İkinci Dünya Savaşı’nda birbirlerine karşı savaşan ve uyguladıkları strateji ve taktiklerle dünyaca ünlenmiş en aykırı dört generalin biyograf isidir.

Ordu disiplinli bir güçtür ama general özgür ve bağımsız bir kişiliğe ve buna uygun keskin bir 
zekâya sahip olmadan ne muharebe ne de savaş kazanılır.

Sanat, ustalarıyla sanattır…

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 359
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺178,08

“Sanırım ben kendi içimde kuvvetleri ayırmıyorum. Yasamaya da, yürütmeye de, yargıya da güvenmiyorum.

Kendimi bildim bileli de güvenmedim.

Devlet her zaman zorunluluklarım olmasa asla ilişkiye girmek istemeyeceğim bir şey oldu bu ülkede.

Güya benim için olduğunu söyleyen ama beni her zaman kullanan, yaralayan, sindiren, ezen bir şey oldu devlet. Asla yetişkin-yetişkin bir ilişki kurmayan; her zaman sevimsiz bir ebeveyn tarzında çocuğa parmak sallar gibi davranan bir şeydi devlet. Benim için değil, bana karşı ve bana rağmen bir şeydi her zaman devlet.

Polis, güvenmekten çok korktuğum bir şeydi. Bildiğim hiçbir suçum olmamasına rağmen.

Bana ödemesi gereken bir şey olduğunda, canı istediğinde ödeyen veya ödemeyen; benim ödemem gerekenleri cezasıyla alan bir şeydi devlet.

Devlet bir insan olsa sever miydiniz? Ben sevemedim.

Saygım ise hakeden birine gösterdiğim candan bir saygı olmaktan çok korkuyla ilintiliydi. Sindirilmiş, korkutulmuş, güvensiz birinden başka bir şey olma şansı tanımayan bencil, narsisist bir baba gibiydi hep. Ben bir birey veya vatandaş değildim. Hep olası bir sanıktım.

Hiçbirimizin kendi destanımızı yazmamıza izin yoktu. Yazılmış ve ezberletilmiş destanları tekrarlayabilirdik. Bir yetişkin olmamız, kahraman olmamız demek suçlanmak demekti.

Yatak odamı bile gözetledi, aşklarıma bile müdahale etti. Sanatımı ezdi, bilimimi paraladı. Onunla konuşamaz, ona içimi açamaz, onunla dertleşemezdim. Mecburen sakladım. Bazen korkan bir çocuk gibi yalan söyledim.

İnançlarıma, inanmayışlarıma karıştı. Beni kendisi tarif etti. Dilime, dinime, ırkıma, tarihime müdahale etti. Önce terörize etti sonra terörist dedi. Camime, kiliseme, cemevime, dergahıma, Allah’ıma, Allahsızlığıma müdahale etti. Köyümün hatta çocuğumun ismine karıştı. Değiştirdi. Sürdü, kovdu. Bombaladı, gaz sıktı. Kolumu, bacağımı kopardı. Örtünsem ‘aç’ dedi, açarsam ‘ört’ dedi. Bana tahammül ettiğiniz için teşekkür ederim. ”

- Cem Mumcu

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 471
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺275,00
Tükendi
1914-1922 Makedonya’dan Ortaasya’ya

1880'de İstanbul'da, sıradan bir memurun oğlu olarak hayata gözlerini açan İsmail Enver'in kökleri 1860'lara varan Genç Türkler hareketine katılıp çıktığı Makedonya dağlarından, 11 temmuz 1908'de ve bu ihtilalin muzaffer bayrağını omuzlarında taşıyarak dönüşüne kadar geçen olaylar, bu eserin birinci cildini teşkil ediyordu.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 624
Ağırlık : 624
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00
Tükendi

Tarih kültürü çok geniş olan ve tarihten sonuç çı-karmasını çok iyi bilen Atatürk, gerçek kararı sezmekte gecikmedi. 
Bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da millî egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak idi. 
Atatürk'e göre önemli olan "Türk milleti'nin haysi-yetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıydı. Ne kadar zengin ve refah içinde olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiin-den yüksek bir muameleye lâyık görülemezdi. 
Yabancı bir milletin himaye ve efendiliğini kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, acizlik ve mis-kinliği itiraftan başka bir şey değildi.
Halbuki Türk'ün haysiyet ve gururu çok yüksek ve büyüktü. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyiydi." Öyleyse Milli Mücadele'nin parolası 
"Ya istiklâl ya ölüm!" olacaktı.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

enver Paşa, yenileşme çağının getirdiği uluslaşma sürecinde kahramanlaşan bir öncüdür. “Hürriyet kahramanı” olarak tarihe geçmiştir.
Şevket Süreyya Aydemir, bu kahramanın trajik öyküsünü anlatırken Osmanlı’nın çöküşüne ve ölüm kalım mücadelesi içinde bir ulusun var olma savaşına da tanıklık etmektedir.
“Enver Paşa iki ekstrem arasında, yani ümitleri hayalleriyle büyük yenilgi arsında, ama daima cesur, daima dinamik, kendi talihiyle boğuşur. 
Ve son, ne yazık ki imparatorluğun da sonu olur.”
Şevket Süreyya Aydemir 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 536
Ağırlık : 536
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺192,00
Tükendi
Tanımlar-Tartışmalar

Ruhsal bir yönelim, sancılı bir arayış ve içsel bir yolculuğun umutla beklenen son durağı olan hakikâte erişmek için, daima yolda olmak ve gözünü hedeften ayırmamak gerekir. Hakikât arayışı bir ömürdür. İbn Haldûn erken başlayan yaşam serüveni, eserleri, kavramları ve meseleleriyle bunlara eşlik eden kayıpları, acıları ve hüzünleriyle hakikâtin bir ömür yolcusudur. Toplum yaşamının hakikâtlerini aramak üzere çıktığı yolda sebatkâr yürümüş, adeta beş asır ümmetsiz kalmış bir peygamber gibi, fakir bir malzemeden muhteşem bir bina inşa etmiştir.

İbn Haldûn, üzerine yapılmış pek çok çalışmaya rağmen her defasında yeniden ve yeni bir gözle değerlendirmeye imkân veren münbit bir yazardır. Buna karşın toplumun geneline yayılmış bir tanınırlığı olduğunu söylemek güçtür ve hem hayatının hem de düşüncelerinin yeni nesillerce bilinmesi için bu türden çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır. Aynı zamanda çok önemli bir husus olarak İbn Haldûn, her dönem değişen şartlar altında yeniden değerlendirmeye ve anlamaya imkân verecek bir derinliğe ve tazeliğe de sahiptir. Toplumsal hareketleri tanımladığı umran, gruplar arası ilişki ve geçişleri anlamada başvurduğu asabiyye kavramları, devletlerin doğuş ve yıkılış hikâyelerini içeren mağlubun gâlibi taklidi ve devletin beş tavrı teorileri, herkes ve her devir için bir rehber konumundadır. Eğitime ve ekonomiye ilişkin önerileri de bugün hâlâ uygulanabilirliğini muhafaza etmektedir. Genel olarak medeniyet tasavvuru ise, bir anlamda aşk ve nefret ilişkisi gibidir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 632
Ağırlık : 632
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺205,00
Tükendi
1908-1914 Makedonya’dan Orta Asya’ya

Enver Paşa, yenileşme çağının getirdiği uluslaşma sürecinde kahramanlaşan bir öncüdür. “Hürriyet kahramanı” olarak tarihe geçmiştir.

Şevket Süreyya Aydemir, bu kahramanın trajik öyküsünü anlatırken Osmanlı’nın çöküşüne ve ölüm kalım mücadelesi içinde bir ulusun var olma savaşına da tanıklık etmektedir.

“Enver Paşa iki ekstrem arasında, yani ümitleri hayalleriyle büyük yenilgi arsında, ama daima cesur, daima dinamik, kendi talihiyle boğuşur. 
Ve son, ne yazık ki imparatorluğun da sonu olur.”

Şevket Süreyya Aydemir 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 20
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺184,00
Tükendi

15 Mart 1921 tarihinde Talat Paşa Berlin'de bir suikaste kurban gitmiştir. 6 Aralık 1921 günü Sait Halim Paşa Roma'da, 1922 yılının 16 Nisan'ını 17 Nisan'a bağlayan gece Doktor Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi Beyler de Berlin'de aynı kaderi paylaşmıştır. 21 Temmuz 1922 günü ise Cemal Paşa Tiflis'te öldürülmüştür. Bu olayların hepsi Osmanlı devlet adamlarına karşı düzenlenen ve Ermeni terörünün safhaları içerisinde üçüncü dönem olarak adlandırılan terörist faaliyetler sonucunda gerçekleşmiştir.

1860'lı yıllarda başlayıp günümüze kadar devam eden Ermeni terörü dört dönem halinde incelenmektedir. Birinci dönem 1860'lı yıllardan başlayıp Birinci Dünya Savaşı'na kadar devam eden saldırı ve eylemleri içermektedir. İkinci dönem Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarındaki terörist eylem ve faaliyetleri kapsamaktadır. Doktor Bahaeddin Şakir Bey'in de içinde bulunduğu Osmanlı devlet adamlarına karşı düzenlenen terörist faaliyetler de üçüncü dönem olarak adlandırılmaktadır. Dördüncü dönem ise 1973-1985 yılları arasında Türk diplomatlara yapılan saldırıları ihtiva etmektedir.

Günümüzde ise olay farklı bir boyut kazanmıştır. Ermeni lobisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı Papa, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Avrupa Parlamentosu ve diğer bazı ülke parlamentoları gibi ünlü şahıs ve kurumlar eliyle sözde soykırım iddiasını kabul ettirmek adına baskı ve taciz uygulamaktadır. Bunun ardından da tazminat ve toprak talepleri gelecek yani Ermeni meselesi devam edip gidecektir. Hâlbuki Ermeniler aslında İttihatçı liderleri yani Talat Paşa'yı, Sait Halim Paşa'yı, Cemal Paşa'yı, Cemal Azmi Bey'i, Doktor Bahaeddin Şakir Bey'i ve burada adını sayamadığımız daha pek çok vatan evladını şehit etmekle zaten bu davayı kaybetmişlerdir.

Elinizde tuttuğunuz bu kitapta Ermeniler tarafından şehit edilen fakat Türk tarihçileri ve Türk halkı tarafından yeterince tanınmayan buna mukabil Ermeniler ve onların sempatizanları tarafından çok iyi tanınan ve eleştirilen efsane bir adam, İttihat ve Terakki liderlerinden Doktor Bahaeddin Şakir Bey'in hayatı, fikirleri, eserleri ele alınmış ve onun şahsında dönemin önemli olayları üzerinde durulmuştur. Bu eser aynı zamanda İttihatçılık araştırmalarının da güzel bir örneğini oluşturmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2015
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 478
Ağırlık : 478
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,60
Tükendi

15 Temmuz Diriliş Destanı (Arapça)


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 23 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

Toplumun aydınlarının, yetişmiş kesimlerinin, Fatih Sultan Mehmed Han gibi kahramanları aslî hüviyetleriyle tanıtmak ve toplumun önüne koymak gibi bir yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu yüzden, merhum Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan her fırsatta geçmiş büyüklerimizi tanımak ve tanıtmak adına yazılar yazmış, konuşmalar yapmış, sempozyumlar düzenletmiş, bu tür faaliyetlerin yurdun her tarafında gerçekleştirilmesini tavsiye etmiştir. Bu kabilden olarak yazı ve konuşmalarında en fazla yer verdiği şahsiyetlerden birisi de Fatih Sultan Mehmed olmuştur.

O, İstanbul'un fetihle birlikte işgal edilmediğini, inşa edildiğini devamlı surette işlemiş, fethin Osmanlı'nın gerçek kuruluşunu sağladığını vurgulamıştır. Fatih Sultan Mehmed'in ve onun hediye ettiği İstanbul'un Fethi'nin meyve olduğunu vurgulayan Coşan, bunu anlamak için arka plandaki zihniyeti iyi kavramak gerektiğini söyler; pek çok insanın bu gerçeği anlamadığını, anlayamadığını o yüzden yazılan tarihlerin önemli bir kısmının meseleyi anlatmaktan uzak olduğunu vurgular. Bu yüzden tarihçileri İstanbul'un Fethi'ni gerçek boyutlarıyla yazmaya davet eder. Hatta vakit ve fırsat bulsa bu işi gerçekleştirmeyi istediğini bildirir.

"Fethin temelinde iman vardır, azim vardır, sebat vardır, sabır vardır, aşk vardır; insanlığın insanlık dini İslâm ile buluşturulması gereğine olan inanç vardır; küfrün sembollerinin ortadan kaldırılarak imanın direğinin dikilmesinin azmi vardır."

Hz. Peygamber'in "Fetih Hadisi" diye bildiğimiz müjdenin bu hâdisede temel bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz'e olan imanın gereği olarak onun yolunda insanlığa ışık saçmış olan kişiler ve olaylar unutulmamalı, unutturulmamalı; bu kişi ve onların ortaya koydukları aksiyon asıl veçhesiyle aydınlatılmalı, ortaya konulmalıdır. İdealist nesiller bu şekilde kendilerine müspet örnekler bulmuş olurlar."

Merhum Es'ad Coşan, zikredilen duygu ve düşüncelerle Fetih ve Fatih üzerine çeşitli konuşmalar yapmıştır. Bu kitap o konuşmaların çözülerek yazı diline aktarılmasıyla hazırlanmıştır. Konuşma esnasında geçen âyet, hadis, kelâm-ı kibâr ve şiirlerin kaynakları mümkün olduğu kadar tespit edilerek dipnotta verilmiştir. Sonuna kaynakça ve özellikle araştırmacıların istifadesini kolaylaştırmak için ayrıntılı bir dizin ilave edilmiştir.

İstanbul'u fetheden zihniyeti ve Fatih Sultan Mehmed'i daha iyi anlamak için bu kitabının okunmasını önemle tavsiye ederiz.


Basım Ayı/Yılı : 2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 10,5 / 16,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 1
₺65,00
Tükendi

İbn Hurdazbih'in coğrafyaya dair olan el Mesalik ve'l Memalik adlı eseri muhtemelen abbasi saray teşkilatına mensup birinin isteği üzerine yazılmıştır. Eserde yazarın gözlemlerine dayanan oldukça fazla bilgi bulunmaktadır. Eserin değişik kütüphanelerde yazmaları bulunmaktadır. Bizim üzerinde çalışmış olduğumuz nüsha muhammed mahzum tarafından hazırlanan Beyrut baskısıdır. İbn Hurdazbih bu eserinde Müslüman dünyasının ana ticaret yollarının tam bir haritasını ortaya çıkarmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 204
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2019
₺90,00
Tükendi

Michael Hart'ın tartışmalara yol açan elinizdeki kitabı ilk kez yayınlandığında, eleştirmenler yazarın oldukça cesur olduğundan bahsediyordu. Hart, kendince en etkili bulduğu kişilerin listesini yapmakla kalmamış, onları etki derecelerine göre sıralamıştı.
 
Fakat eleştirmenler yanıldı. Kitap o günden bu güne iyi bir satış grafiği elde etti. Yıllar geçtikçe Hart'ın elindeki listeye yeni isimler eklendi, revize edilmiş yeni baskılar yapıldı ve kitaba olan ilgi hep taze kaldı. Elinizdeki kitap, eserin yenilenmiş ve genişletilmiş baskısı.
 
Hart'ın listeyi hazırlarken en önemli ölçüsü; en etkili olanları, milyonlarca insanın kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, tarihin gidişini etkilemiş insanları bir araya toplamaktı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 704
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2018
₺50,93
Tükendi

Türklerin tarih boyunca kurmuş oldukları devletlerden en uzun ömürlüsü ve en güçlüsü şüphesiz Osmanlı Devleti’dir. 13. yüzyıl sonlarından 20. Yüzyıla kadar, 623 yıl aynı hanedan tarafından yönetilen bu devlet Türk ve dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Üç kıtada altı yüzyıldan fazla bir süre hüküm sürmüş olan bu devleti 36 padişah yönetmiş olup, Fatih Sultan Mehmed; Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murad (Hudavendigâr), I. Bayezid (Yıldırım), I. Mehmed (Çelebi) ve II. Murad’dan sonra II. Mehmed unvanıyla tahta çıkan yedinci hükümdardır. Prof. Dr. Halil İnalcık’ın ifadesiyle Osmanlı Devleti’nin gerçek kurucusu Fatih Sultan Mehmed’dir. 30 Mart 1432 tarihinde II. Murad’ın dördüncü oğlu olarak Edirne’de doğmuş olan II. Mehmed, daha babası hayatta iken, 1444 Ağustos’unda henüz 12 yaşında tahta çıkmış, 1444-1446 ve 1451-1481 yılları arasında süren 32 yıllık saltanatı döneminde başta İstanbul olmak üzere birçok fetih (Amasra, Sırbistan, Trabzon, Sinop, Kastamonu, Mora Yarımadası, Midilli, Bosna, Eğriboz, Otranto) gerçekleştirdiği gibi, Eflak, Boğdan ve Kırım’ı tâbi hale getirmiştir. Osmanlı Devleti’nin idarî ve askerî teşkilâtı ile müesseseleri de onun zamanında kurulmuş ve gelişerek asırlarca devam etmiştir. Saltanatı boyunca fetihten fethe koşmuş olan bu hükümdar, hasta olmasına rağmen yeni bir sefere daha çıkmış, ancak Gebze yakınlarına ulaşıldığı sırada rahatsızlığı artmış ve 3 Mayıs 1481 tarihinde vefat etmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 570
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺52,78
Tükendi

İlkokul seviyesinde, Sultan 2.Abdülhamid Han’ı doğru şekilde tanımak ve tanıtmak adına hazırlamış olduğumuz bu eserimizde çocuklarımız, Abdülhamid Han’ın yaşamış olduğu Yıldız Saray’ında geziyormuş gibi, onu yakından tanıyacak.

Akıcı bir dille hazırlanmış olan bu eseri baştan sona büyük bir merak ve heyecan ile okuyacaklar.

Abdülhamid Han’ı anlamak yolundaki ilk adımını eğlenceli bir şekilde atacakları kitabımızda, Ahmet Dede, torunları Ayşe ve Ali’ye Sultan Abdülhamid’i anlayabilecekleri dilde anlatıyor.
Öykü tadında, Sultan Abdülhamid’e ait resimlerle çocukların sıkılmadan okuyabilecekleri bu kitapla, değerlerimizi çocuklarımıza tanıtmış olacağız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 78
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺5,39
Tükendi

Turgut Alp’in Ertuğrul Gazi, Osman Gazi ve Orhan Gazi’ye dahi Alplik yaptığını biliyor muydunuz?

Çocuklarımız bu kitabımızda Kayıların keskin kılıcı Turgut Alp’in Ertuğrul Gazi ile birlikte yer aldığı savaşları, Osman Gazi’ye nasıl Alplik yaptığını, gerçeğin öyküsü şeklinde öğrenecekler.
Osmanlı’nın doğuşunda Turgut Alp’in rolünü ve kahramanlıklarını severek okuyacaklar.
Dönem ruhunu, sadakati ve İnegöl Fatihi Turgut Alp’i bu kitabımızda bulacaklar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Isparta
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2018
₺5,39
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2010
₺28,50
Tükendi

Yaşamı, mimari yaklaşımları ve mesleki deneyimleri... Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk şehir plancısının Bağdat Caddesi’nden Nişantaşı Valikonağı’na geniş bahçeler, alçak binalar, ferah yaşam alanlarından oluşan, İstanbul planları...

1936 yılında, Fransız mimar ve şehir plancısı Henri Prost İstanbul’a gelir ve belediyeye danışmanlık hizmeti vermeye başlar. Okul yıllarında, Paris’te Prost ile tanışan ve tavsiyesiyle mimarlığın yanı sıra şehircilik de okuyan İstanbullu Aron Angel ile Prost birlikte çalışmaya başlarlar. Angel, Prost ile birlikte kentte önemli projelere imza atar. Sekiz yıl süren bu birliktelik sonrası 1952 yılında Henri Prost'un sözleşmesi biter. Prost'un yerine, Aron Angel İstanbul Nazım Planı başdanışmanı olarak atanır.

Gezi Parkı, Taksim, Beyoğlu, Valikonağı Caddesi, Bağdat Caddesi... İstanbul’un pek çok önemli noktasının planlanmasında emekleri geçer Aron Angel’in. Kimi zamanların projeleri eksiksiz uygulanır, kimi zaman ise nazım planları hiçe sayılarak ranta kurban gider.

Şehirlerinin geçmişine ilgi duyan İstanbullular, şehircilik alanında çalışma yapanlar veya bu bilim dalına ilgi duyanlar, mesleğinin duayeni bir İstanbul beyefendisinin çalışmalarını ve şehrin gelişimini bu kitaptan izleyebilirler.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 183
En / Boy : 19,5 / 22
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 9.2014
₺38,43
Tükendi

“IBM bunu neden yaptı? Bu davranışın antisemitizmle hiçbir ilgisi yoktu. Nasyonel Sosyalizmle de ilgili değildi. Mesele her zaman paraydı.”

Edwin Black

ABD’nin kudretli şirketlerinin Nazi Almanyası’yla kurduğu ticari ilişkiler ve bu ülkenin önde gelen sivil toplum örgütlerinin Nazilere düşünsel planda önderlik etmesi tarihin karanlık sayfalarındaki yerini çoktan almıştır. Öyle olmakla birlikte bu şirket ve kuruluşların Nazilerle kurduğu, insanı şok eden ayrıntılarla yüklü ilişkilerin gerçek boyutları nedense gündeme gelmez. Edwin Black’in yoğun bir emek ürünü olan eseri okunduğunda bu kuruluşlar ve başlarındaki nüfuzlu yöneticilerin Üçüncü Reich’ın giriştiği yıkım harekâtına çok çeşitli yollarla yardım ve yataklık ettikleri anlaşılabilir. Yahudiler IBM’in cömert müşterisi için geliştirdiği kimlik tespiti programları ve makineleri sayesinde olağanüstü sistemli biçimde çalışma ve ölüm kamplarına gönderilebilmişlerdi. General Motors’un Nazi ordusunun mobilizasyonunu üstlenmesi sayesinde Avrupa’nın geniş toprakları Nazilerce rahatlıkla zaptedilebilmişti. Ford Motor Company’nin kurucusu Henry Ford, aktivist antisemitizmiyle Hitler ve şürekâsının adeta taptığı bir düşünsel önderdi. ‘Ölüm Meleği’ Josef Mengele’nin Auschwitz’e gitmesini sağlayan ‘ırk ıslahı bilimi’ ve ‘yetersiz bireylerin toplumdan elenmesi’ programının finansörleri ise Rockefeller Vakfı ve Carnegie Enstitüsü’nden başkası değildi…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 167
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺16,94
Tükendi

Hattatların Hatıraları Hattatlar üç gruba ayrılırdı; Birinci grubu oluşturanlar okullarda yazı dersi veren meşk hattatlarıydı. Ama bunların arasında da çok ileri düzeyde olanlar bulunurdu.

Yazma kitapları istinsah (kopya) eden ya da ısmarlama yazan hattatlar ikinci bir grup oluştururdu. Üçüncü grupta yer alanlar öğrenci yetiştiren ve özgün yapıt veren hattatlardır.

Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisari, Hafız Osman, Mustafa Rakım, Sami Efendi gibi çok ünlü hattatlar hep bunların arasından çıkmıştır. Bu tür hattatların bazıları hem Divan-I Hümayun, Enderun-I Hümayun gibi resmi dairelerde ve okullarda, hem de özel olarak ders verirdi. Ama gelenek gereği hiç biri para almazdı. Hattatlar arasında en kıdemli ve usta olana. Hattatların reisi (reisü l-hattatin) adı verilirdi. Onun ölümünde yerine bir başkası geçerdi. Bu kıymetli sanatçıların icra ettikleri sanatın ismi hattır. Elinizdeki eserde hat sanatını icra eden bu değerli sanatçılarla ilgili hatıralara yer verilmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺25,00
Tükendi

Balkan savaşları Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası oldu. Rumeli’de yaşayan binlerce müslüman nüfus katliama maruz kalırken, pek çoğu hunharca öldürüldü. Büyük bir kısmı da Anadolu’ya sığındı. Sadece Edirne’de 225.000’den fazla müslüman Bulgar ordusunun esareti altında açlıktan hayatını kaybetti. Meçhul Bir Askerin Balkan Hatıraları, Balkan Savaşları’na ışık tutan bir kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺10,00
Tükendi

Çerkesler, 19. yüzyıl ortalarına kadar Karadeniz’in kuzeydoğu kıyılarından Kafkasya içlerine doğru yayılan Çerkesya topraklarında yaşayan bir halktı. Rusya İmparatorluğu için İran ve Osmanlı ile ilişkilerinde stratejik değerde olan bu topraklar, 19. yüzyılda Rusya tarafından yapılan soykırımda bu halka mezar oldu. 18. yüzyıl sonlarından itibaren gittikçe artan yoğunlukla devam eden Rus saldırıları nedeniyle 1864’e gelindiğinde kendi topraklarında istenmeyen halk olan Çerkeslerin yaklaşık dörtte üçü yok edilmişti. Kalanların büyük bir çoğunluğu ise Osmanlı topraklarına sürgün edildiler.

Bu soykırımın üzerinden geçen yaklaşık 150 yıl boyunca belki de modern tarihin bu ilk soykırımı neredeyse tamamen unutuldu. 1990’larda yazılan bir kitap ve birkaç makale dışında Çerkes soykırımı hiçbir zaman ne akademik ne de politik alanda kendisine yer bulabildi, ta ki Uluslararası Olimpiyat Komitesi 2014 Kış Olimpiyatlarını Rusların Çerkeslere son yenilgilerini yaşatarak bir kutlama töreni yaptıkları Soçi’ye verene kadar.

Walter Richmond, şimdiye kadar hiç kullanılmamış arşiv belgelerinden faydalanarak bu unutulmuş soykırımın ayrıntılı bir tarihi değerlendirmesini yapıyor ve yaklaşık beş nesildir diasporada devam eden var olma mücadelelerine ışık tutuyor. 2014 Soçi Kış Olimpiyatlarının nasıl olup da Çerkes aktivizminin ve Rusya Federasyonu’nun bir mücadele alanına dönüştüğünü de bu kitapta okuyabilirsiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺114,40
Tükendi

Tanrı ve peygamberler adına insanlara yardımcı olan hoca , bir gece kimseler görmeden tıpkı bir hırsız gibi süzüldü Bozo'nun evine. Bozo , hocayı görür görmez ayağa kalktı yerini verdi. Ne de olsa Allah'ın adamıydı o, saygıda kusur etmemeliydi.

Titreyen sesini bastırmaya çalışan Bozo, derdinden kurtulacağına olan inancıyla başından geçenleri tane tane anlattı hocaya. Hocanın iki lafından biri " tövbe "idi. Arada bir de rabbinin adını anardı. Bozo, hocanın ağzından çıkan her kelimeyi pür dikkat dinlerken hocanın aklından geçen tek şey sözde yardımları karşılığında alacağı paraydı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 56
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2017
₺5,20
Tükendi

1208 yılında Sivrihisar’ın Hortu köyünde dünyaya gelen ve Akşehir’de mezarı bulunan tarihi bir şahsiyet olan Nasreddin Hoca, Türkiye ve Türk dünyasının en önemli mizah karakteridir. İlk defa Ebü’l Hayr-i Rumi’nin Sarı Saltuk’un menkıbelerinin anlatıldığı “Saltukname”sinde adından bahsedilen Nasreddin Hoca’nın fıkraları 16. yüzyıldan itibaren yazmalarda yer almaya başlamıştır. Nasreddin Hoca’nın latife ve fıkraları matbaanın icadına kadar sözlü gelenekle ve el yazması kitaplarla yaygınlaşmıştır. Matbaacılığın gelişmesi ile birlikte de dergi, gazete ve kitaplarla kendisine yeni bir hayat alanı bulmuştur.

Mehmet Tevfik Efendi (Çaylak) ve daha sonraki yıllarda da Ziya Gökalp’ın çalışması ile Nasreddin Hoca’nın tarihi, toplumsal, kültürel ve felsefi yönlerine dikkat çekilmiş ve Türk kültürü bakımından önemi üzerinde durulmaya başlanmıştır.

Günümüze kadar birçok yerli ve yabancı araştırmacı ve bilim adamı Nasreddin Hoca’nın çeşitli yönlerine vurgu yapan çalışmalar yapmışlardır. Günümüzde bu konudaki araştırmalar artarak devam etmektedir.

Türk Yurdu dergisi Nasreddin Hoca’yı esas alan iki özel sayı haırlamıştır. Bunların ilki Şubat 1997, 114. sayı ile Kasım 2008, 255. sayı olan “Nasreddin Hoca 800. Yıl Özel Sayısı”dır. Elinizdeki kitap büyük ölçüde bu iki özel sayıdaki metinlerden oluşmaktadır.

Türk Yurdu dergisinin ilgili nüshalarındaki bilim adamı ve araştırmacıların makalelerine ilaveten Ekler başlığı altında Ziya Gökalp’ın “Halk Klasikleri ve Nasreddin Hoca’nın Latifeleri” adlı Türkiye’de Nasreddin Hoca üzerine yapılmış bulunan ilk araştırma metni de sunulmuştur. Küçük ölçekli bir kitap Ziya Gökalp’in bu eseri elbette Türk Yurdu dergisinde yayınlanmamıştır.

Ancak çeşitli yayınevleri tarafından defalarca yayımlanmış diğer eser ve makalelerin yanında Ziya Gökalp’in bu küçük hacimli eseri ancak bir defa müstakil bir kitap olarak raflarda yerini almıştır. Bunun haricinde de birkaç defa onun makalelerinin içerisinde değerlendirilmiştir. Bu bakımdan “Türk Yurdu Yazıları- Nasreddin Hoca” adlı derleme kitapta Gökalp’ın çok fazla bilinmeyen bu küçük kitabını okuyucularla tekrar buluşturarak onun bu konudaki öncülüğünü hatırlatmak amacı güdülmüştür.

Türk Yurdu dergisinin b iki özel sayısında yayımlanmış olan Nasreddin Hoca ile ilgili çeşitli karikatür, çizim, kitap, ve dergi kapaklarına kitapta yer verilmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 164
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2017
₺11,53
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 141
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺34,00
Tükendi
Savaş sonunda Hitler’in Berlin’deki karargâhına giren Sovyet askerleri buldukları her şeyi Moskova’ya götürdüler. Başka pek çok şeyle birlikte Hitler’e yazılan on binlerce mektup da Moskova’daki arşivlere kaldırıldı. 2007 yılında Alman tarihçi Henrik Eberle bu mektupları inceleyerek tasnif etti. Sonuçta 1924’ten 1945’e kadar Alman halkından Hitler’e yazılan mektuplardan örnekler toparladı ve Hitler’le Alman halkı arasındaki ilişkileri belgelemiş oldu. Bu mektuplar okunduğunda Hitler’in nasıl Alman halkının Führer’i haline geldiğini görüyorsunuz. İnsanlığın gündeminden hiç düşmeyen Hitler’i ve Alman faşizmini anlamak isteyenler için eşsiz, ilginç, olağanüstü bir kaynak... "Uğruna canımızı vereceğimiz Adolf Hitler: Gücünüzü kullanarak, gerektiğinde şiddete de başvurarak size karşı koyanları ezin, bir diktatöre yakışacak şekilde programınızı uygulayın. Pazarlık etmeyin, uygulayın!.." "Alman bir anne olarak liderim Adolf Hitler’i sessizce düşünüyorum. Yaptıkları için Tanrı’ya şükranlarımı sunuyor, sağlığını koruması için her gün dua ediyorum. Biz çok çocuklu ailelere hak ettikleri değeri verdiğiniz için size teşekkür etmeyi borç bilirim..." "Küçük kızımız Rita liderini ‘Heil Hitler’ diyerek selamlamayı çok istiyor. Bu nedenle size Alman selamıyla minik elini havaya kaldırdığında çekilmiş bir fotoğrafını gönderme cesaretini gösteriyoruz..." Ve bunlar gibi yüzlerce mektup insanlığın içine sürüklendiği felaketin nasıl bir sürecin ürünü olduğunu ortaya koyuyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2010
₺16,66
Tükendi

Milli Mücadele'ye mal ile, parası ile, itibarı ile, duası ile ve canı ile hizmet eden ilimiz için bu kitabı yazdım. Bilhassa 20. asır Türk tarihinde Denizli’nin tuttuğu şerefli yerin kıymetini açıklamak istedim
A. Akif Tütenk
 
Selçuklu İmparatorluğu'nun çöküşü karşısında ilk önce istiklalini ilan eden Denizli olmuştur.
Dr. Kemal Şakir
 
''Eserlerini ve bir sürü hatıraları ile geçmişini katletmekten zevk alan bu denli bir toplum var mıdır? Bilemiyorum''
Ziya Tıkıroğlu, Belediye Başkanı
 
''Cami yıkılmasın diyen insanların camiye gelmeyen insanlar olduğunu gördüm…''
Ali Aygören, Belediye Başkanı
 
''İtiraf etmek gerekirse bu kente hepimiz zarar verdik''
Cengiz Bektaş
 
''Ulucami kimsenin ruhu duymadan bir gecede yıkıldı. Sabah işime geldiğimde yerle bir olmuştu bu kutsal mekan''
A. Fuat Özkan
 
Müftü: İşgal sonrası yükselen ilk ses. Yalnız Denizlililer değil, Bütün Türk milleti O'nunla iftihar edecektir.
Albay H. Rahmi Apak
 

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 14 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺42,00
Tükendi

"Özal’lı Yıllar", Yavuz Donat’ın Vitrin’inden dizisinin son kitabı. Donat, "Sandıktan İhtilale", "Buyruklu Demokrasi" ve "Özal’lı Yıllar" adlı bu üç kitapla, 1977’den, 1987 Eylülü başına değin ülkemizin siyasal görüntüsünü , yine 1987 notlarıyla renklendirerek çiziyor. -Rauf Tamer (Tercüman, 5.4. 1987)-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 503
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.1987
₺11,02
Tükendi

Sultan Abdülhamid Osmanlı Devletinin iç karışıklıklar, savaşlar ve dış kışkırtmalarla geçen çalkantılı yıllarının son otuzbeş yılına damgasını vurmuş bir büyük isim. Kimilerine göre bir Ulu Hakan kimilerine göre bir Kızıl Sultan. Biz yargılama yapmıyoruz, bu kitapta Sultan Abdülhamid tarafından kaleme alınmış hatıralarını okuyacaksınız. Kitabın ikinci bölümüne bu hatıraların daha iyi anlaşılabilmesi için Sultan Abdülhamid döneminin olaylarını ve onun yaşamının bir kesitini yerleştirdik. Bu kitabın Osmanlı Devletinin son 35-40 yılının daha iyi anlayabilmek açısından bir kaynak olacağı kanısındayız. Sultan Abdülhamid Türkiye’de yaşayan insanlarımızın mutlaka tanıması gereken bir Osmanlı Padişagıdır. Kitabın bu anlamıyla okunması ve kavranması gerektiği inancında olduğumuzu belirtir, Abdülhamid’in hatıralarını okurların beğenisine sunarız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺48,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 1196
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺39,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 23 / 29
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺20,37
Tükendi

1860’lı yıllarda Profesör Arminius Vambery önce kılığını, ardından dinini, en sonunda da adını değiştirdi. Reşid Paşa unvanıyla İstanbul’a geldi. Osmanlıcayı mükemmel denebilecek kadar iyi konuşuyordu. Tam dört yıl Osmanlı topraklarında kaldı. Hiç kimse ondan şüphelenmedi. Herkes tarafından büyük bir saygı ve ilgi gördü. Rus-İngiliz siyasi çatışmasının yoğunlaştığı devreye rastlayan yıllarda, Londra Coğrafya Cemiyeti ona çok önemli ve gizli bir görev vermişti. Vambery görevini başarıyla tamamlamıştı ama sonuç oldukça şaşırtıcıydı... Londra’ya döndükten sonra yazdığı günlüklerini yayınladı. Anadolu topraklarından Orta Asya’ya kadar uzanan bu macera dolu günlükler bize o devrin temel taşlarını ve bilinmeyen yönlerini de anlatıyor... Bilim insanı Profesör Vambery’nin belgesel nitelikteki günlüklerini bize kazandıran kıdemli tarihçi Cemal Kutay’ın eşsiz arşivinden okurlarımıza sunuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 141
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2013
₺9,72
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 397
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺136,00
Tükendi

 




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2001
₺14,82
Tükendi

Selahaddin Eyyubi, 12. yüzyılda Ortadoğu’da Müslümanların birliğini sağlayarak Haçlıların ilerlemesini durduran ve İslam’a yönelik tehdidi savuşturan büyük bir askeri liderdir. Selahaddin, bu başarısından ötürü, bugün de benzer bir tehdit altında olan Arapların gönlünde bir umut simgesi olarak yaşamaktadır.

Dosta düşmana hoşgörülü, cömert, ölçülü yaklaşan biriydi. İnancını savunmak için ne gerekiyorsa yaptı, fakat şiddeti daima en son çare olarak gördü. Bu özellikleri hem İslam’ın birliğini sağlamasında hem de Hıristiyanların gözünde saygınlık kazanmasında etkili oldu. Haçlılar ondan öylesine etkilendiler ki, onun gizli bir Hıristiyan olduğuna inanmaya başladılar.

John Man bu kitabında, çocukluğundan hayatının son yıllarına dek Selahaddin Eyyubi’nin yaşamöyküsünü sürükleyici bir üslupla anlatıyor. İktidara nasıl adım adım yürüdüğünü, Türk beylerinin yönetimindeki şehirleri nasıl bir araya getirdiğini, Fatımi hanedanına nasıl son verdiğini, Abbasi halifesinin desteğini nasıl sağladığını ve sonunda kutsal kent Kudüs’ü Haçlılardan nasıl geri aldığını gözler önüne seriyor.

Bugün Ortadoğu’da olup bitenleri daha iyi anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺123,00
1 2 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı