Bugünün tarihi yazıldığında gelecek kuşakların, bugünlerde yaşanan gerçekleri bilme hakkı var. Türkiye’nin güney sınırı, terör üreten bir coğrafyaya dönüştürülmüştür. Suriye’de sınıra yakın bölgede yuvalanan El Kaide türü terör örgütleriyle Türkiye, Küçük Afganistan’la komşu durumuna getirilmiştir. Dünyada en fazla göçmeni barındıran ülke olan Türkiye, demografik yapının değişimi tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır. Yozlaşmanın yaygınlaştığı, cehaletin bilgeliğin yerini aldığı toplumda güneş batarken, bilgi ve liyakat artık gereksizdir… Tarih, stratejik körlük ve kişisel ihtiras uçurumlarıyla, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluk zirveleri arasında gidip gelen bir yolculuğun öyküsüdür. “Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” demişti, İtalyan düşünür, Giordano Bruno, 1600’lerde… Belgeler ışığında, “Yalanlar ve Gerçekler…”

 

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Gökçe Şenoğlu

Son Okuma: Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 184 

Ebat: 13,7x21,5

₺91,70

Arka Kapak Yazısı


Ve her ayrılık bir sihir,
Tutsak eder sevdaya,
Zincire vurulmuş bir mahkûm misali,
Taş duvarın soğukluğudur yalnızlık,
Kara sevda için bir ağıt,
O yanık bir Anadolu türküsüdür,
Seni çağırır her an,
Neredesin?..

Kitap Adı: Avucumda Solan Bir Yaprak
Kitap Yazar Adı: Naim Babüroğlu
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 128
Ebat: 13,5x19,5
Tür: Şiir
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044853

₺68,60

Selanik’te halktan biri olarak doğdu… Adı, Mustafa’ydı… Mustafa Kemal oldu… Gazi Mareşal Mustafa Kemal oldu…
Türk Milleti’nin en büyük evladıydı… Mazlum uluslar ve Türk Milleti O’na Atatürk dedi…
34 yaşında, Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı…
40 yaşında, 1683’te İkinci Viyana ile başlayan Türk çekilmesini, 238 yıl sonra Sakarya’da durdurdu…
Evliliği, fırtınalı denizde bir yolculuktu…
Savaşta yendiği düşmanının, O’nun önünde saygı duruşu tarihte bir ilkti…
“Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum…” dediği günler oldu…
“Beni hatırlayınız…” sözcükleri, hüzünlü bir veda gibiydi…
“Ölüm demek böyle olacak kızım...” dediğinde, sona yaklaştığının farkındaydı… Son anı, ulu bir çınarın
köklerinin sökülmesi misali, devlerin savaşında son perdeydi…
Türk gençliğine emaneti, çok sevdiği milletine vasiyeti oldu…
Tarihin kıskandığı bir lider… Ama bir insan…
Savaşın ve barışın efendisi…
İşte O’nun hikâyesi… Belgelere ve kendi sözlerine bağlı kalarak…
Siz, çocuklarınız ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13.5 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2021
₺113,40

Sakarya Meydan Muharebesi, 22 gün 22 gece sürer. Savaş tarihinin en uzun ve en kanlı meydan muharebesi…22 günde, yaklaşık 15 bin asker şehit düştü. Toplam zayiat, 40 bin civarında. Günde 700 kahraman, vatanı yeşertmek için kanını verdi… Mustafa Kemal Paşa’nın deyimiyle, “Büyük Kanlı Savaş…”Osmanlı Devleti’nde 1683 yılında, Viyana ile başlayan Türk toprak kaybı ve çekilmesi 238 yıl sürer… 238 yıllık çekilmeyi Sakarya’da durduran komutan… Savaş tarihine, adını altın harflerle yazdıran Başkomutan Mustafa Kemal Paşa…Yokluk, kıtlık ve milletin kalan son atımlık cephanesi…Yaralı bir Başkomutan’ın, savaş meydanında haykırışı…Kanlı Savaş Meydanı’nda düşmanlarla savaşırken, Padişah Vahdettin’le, Enver Paşa’yla mücadelesi…Hannibal, Büyük İskender, Sezar ve Napolyon’u kıskandıracak savaş ustalığı…Mustafa Kemal Paşa’nın muharebede yaşadığı duygusal anlar… Paşa’ya sevdalı Fikriye…Bu belgesel-anlatı, siz, çocuklarınız, torunlarınız… Ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…Bir görevi yerine getirmenin sorumluluğuyla…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 3. Hamur
Basım Tarihi : 8.2020
₺133,70

“Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun yeni bir kitabı çıktı. Okumanızı öneririm. ‘Beni Hatırlayınız.’ Cumhuriyet’in Sonbaharı. Ara başlıklardan biri şöyle: ‘FETÖ sızmadı, gizlenmedi, şımartılarak tercih edildi.’ Çok doğru bir tespit. Cemaat, bütün kurumlara böyle daldı. Cemaat işini gizlice değil açıktan yapıyordu. Dolayısıyla emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun yukarıda değindiğim tanımı çok doğrudur ve aynen öyledir: ‘FETÖ sızmadı, gizlenmedi, şımartılarak tercih edildi.’” 

Emin Çölaşan

1960’larda, “Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa…” marşını coşku dolu tertemiz duygularla söylerdik milli bayramlarda. Bayramlara; öğretmenler titizlikle hazırlanır, öğrenci olarak bizlerin heyecanı doruklara çıkardı. 2016’ya gelindiğinde, Cumhuriyet Ordusu, kendi içindeki işbirlikçilerin desteği ile tasfiye edildi. 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi ile 2.225 yıllık köklü bir tarihe sahip TSK’nın itibarı yerle bir edildi. Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu,  Atatürk’e ve Cumhuriyet’e yapılan ihanete, TSK içinde tanık bir asker. Cumhuriyet Ordusu’nun tasfiye sürecini, Cumhuriyet’in sonbaharını belgelerle gözler önüne serdiği kitabında, kimi zaman şaşkınlık, kimi zaman hüzün var. Ama hepimizi umuda götüren bir de son… O da Atatürk’ün üzerini çizdiği sözlerde gizli: “Beni hatırlayınız…”

₺113,40

Çanakkale Cephesi, denizde ve karada 287, karada 260 gün devam etti. 8,5 ay süren Kara Muharebeleri çok daha kısa zamanda sona erebilirdi. Savaş neden uzatıldı?

İtilaf Kuvvetleri, büyük umutlarla başladıkları Gelibolu Harekâtı sonunda, 8,5 ayda Seddülbahir bölgesinde 5, Arıburnu bölgesinde ise ancak 1,5 km ilerleyebildiler. Kazanılan bu kadar sınırlı bir arazi için işgal kuvvetlerinin 252.000, kaybedilen bu toprak parçası için Türk tarafının 250.000 kayıp verdiği bilinir. Kayıpların gerçek sayısı ne kadardır?

Çanakkale Cephesi’nde Türk komutanların hazırladıkları Savunma Planı’nı Ordu Komutanı Alman General Liman von Sanders değiştirdi. Almanların gerçek amacı neydi?

Türk komutanların hazırladıkları Savunma Planı uygu-lansaydı ve muharebeler Türk komutanları tarafından yönetilseydi, Çanakkale Zaferi çok daha kısa sürede sonuçlanabilir miydi?

Çanakkale Muharebeleri, her iki taraf için çok fazla zayiata mal oldu. Daha az sayıda kayıpla, aynı zafer elde edilemez miydi?

Çanakkale’yi savunmak için kurulan Osmanlı 5’inci Ordu Komutanı Alman General Sanders, başta Mustafa Kemal olmak üzere savunma düzenine karşı çıkan Türk komutanları neden görevden aldı?

Çanakkale Muharebeleri’yle ilgili gizli 

kalmış gerçekler ve bu gerçekleri gün ışığına çıkaran belgeler…

₺133,70

Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale’de yok etmek isteyenlere karşı izi silinmeyecek bir tokattır bu belgesel-anlatı. 

Mustafa Kemal’in tokadıdır…

Çanakkale Cephesi’nde göreve atandığı andan, ayrılışına kadar yaşadıklarının bir öyküsüdür. 

En kanlı savaş meydanında, gece-gündüz 9 ay 13 gün…

34 yaşında genç bir komutanın ölümden ağır sorumluluk duygusunu… Yorucu, sıkıntılı, ölü ve yaralılarla dolu muharebe ortamını belgelerle anlatır. Dost ve düşman askerlerin gerçek kaleminden… Hüzün de var, gözyaşı da... 

Kan da tebessüm de... Ve biraz da mutluluk…

Gömülemeyen ölülerin, çürüyen bedenlerin sinen kokusunu; yaralıların çığlıklarını…

KEMALYERİ’ni… 

Mustafa Kemal’in kurşuna dizme emrini verişini…

Truva’nın ve Hektor‘un intikamını alışını anlatır.

Siz, çocuklarınız, torunlarınız... 

Ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…

Bir görevi yerine getirmenin sorumluğuyla…

₺98,00
Tükendi

Selanik’te halktan biri olarak doğdu… Adı, Mustafa’ydı… Mustafa Kemal oldu… Gazi Mareşal Mustafa Kemal oldu…
Türk Milleti’nin en büyük evladıydı… Mazlum uluslar ve Türk Milleti O’na Atatürk dedi…
34 yaşında, Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı…
40 yaşında, 1683’te İkinci Viyana ile başlayan Türk çekilmesini, 238 yıl sonra Sakarya’da durdurdu…
Evliliği, fırtınalı denizde bir yolculuktu…
Savaşta yendiği düşmanının, O’nun önünde saygı duruşu tarihte bir ilkti…
“Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum…” dediği günler oldu…
“Beni hatırlayınız…” sözcükleri, hüzünlü bir veda gibiydi…
“Ölüm demek böyle olacak kızım...” dediğinde, sona yaklaştığının farkındaydı… Son anı, ulu bir çınarın
köklerinin sökülmesi misali, devlerin savaşında son perdeydi…
Türk gençliğine emaneti, çok sevdiği milletine vasiyeti oldu…
Tarihin kıskandığı bir lider… Ama bir insan…
Savaşın ve barışın efendisi…
İşte O’nun hikâyesi… Belgelere ve kendi sözlerine bağlı kalarak…
Siz, çocuklarınız ve gelecek kuşaklar için yazılmıştır…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 248
En / Boy : 13.5 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2021
₺64,20
Tükendi

Çanakkale Cephesi, denizde ve karada 287, karada 260 gün devam etti. 8,5 ay süren Kara Muharebeleri çok daha kısa zamanda sona erebilirdi. Savaş neden uzatıldı?

İtilaf Kuvvetleri, büyük umutlarla başladıkları Gelibolu Harekâtı sonunda, 8,5 ayda Seddülbahir bölgesinde 5, Arıburnu bölgesinde ise ancak 1,5 km ilerleyebildiler. Kazanılan bu kadar sınırlı bir arazi için işgal kuvvetlerinin 252.000, kaybedilen bu toprak parçası için Türk tarafının 250.000 kayıp verdiği bilinir. Kayıpların gerçek sayısı ne kadardır?

Çanakkale Cephesi’nde Türk komutanların hazırladıkları Savunma Planı’nı Ordu Komutanı Alman General Liman von Sanders değiştirdi. Almanların gerçek amacı neydi?

Türk komutanların hazırladıkları Savunma Planı uygu-lansaydı ve muharebeler Türk komutanları tarafından yönetilseydi, Çanakkale Zaferi çok daha kısa sürede sonuçlanabilir miydi?

Çanakkale Muharebeleri, her iki taraf için çok fazla zayiata mal oldu. Daha az sayıda kayıpla, aynı zafer elde edilemez miydi?

Çanakkale’yi savunmak için kurulan Osmanlı 5’inci Ordu Komutanı Alman General Sanders, başta Mustafa Kemal olmak üzere savunma düzenine karşı çıkan Türk komutanları neden görevden aldı?

Çanakkale Muharebeleri’yle ilgili gizli 

kalmış gerçekler ve bu gerçekleri gün ışığına çıkaran belgeler…

₺75,00
Tükendi

“Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun yeni bir kitabı çıktı. Okumanızı öneririm. ‘Beni Hatırlayınız.’ Cumhuriyet’in Sonbaharı. Ara başlıklardan biri şöyle: ‘FETÖ sızmadı, gizlenmedi, şımartılarak tercih edildi.’ Çok doğru bir tespit. Cemaat, bütün kurumlara böyle daldı. Cemaat işini gizlice değil açıktan yapıyordu. Dolayısıyla emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun yukarıda değindiğim tanımı çok doğrudur ve aynen öyledir: ‘FETÖ sızmadı, gizlenmedi, şımartılarak tercih edildi.’” 

Emin Çölaşan

1960’larda, “Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa…” marşını coşku dolu tertemiz duygularla söylerdik milli bayramlarda. Bayramlara; öğretmenler titizlikle hazırlanır, öğrenci olarak bizlerin heyecanı doruklara çıkardı. 2016’ya gelindiğinde, Cumhuriyet Ordusu, kendi içindeki işbirlikçilerin desteği ile tasfiye edildi. 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi ile 2.225 yıllık köklü bir tarihe sahip TSK’nın itibarı yerle bir edildi. Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu,  Atatürk’e ve Cumhuriyet’e yapılan ihanete, TSK içinde tanık bir asker. Cumhuriyet Ordusu’nun tasfiye sürecini, Cumhuriyet’in sonbaharını belgelerle gözler önüne serdiği kitabında, kimi zaman şaşkınlık, kimi zaman hüzün var. Ama hepimizi umuda götüren bir de son… O da Atatürk’ün üzerini çizdiği sözlerde gizli: “Beni hatırlayınız…”

₺64,20
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı