Mısır. şam ve hicaz gibi önemli bölgelerin hâkimiyetini elinde tutan memlûk devleti (648-923/1250-1517) islâm tarihi boyunca kurulan en büyük müslüman türk devletlerinden biridir. memlukler tarihteki bu önemli konumlarını ve şöhretlerini, moğol istilâsını durdurarak islâm dünyasının batısını büyük bir tehlikeden kurtarmaları. Abbasî hilâfetini mısır'a getirmeleri v- -ile civarındaki haçh prensliklerini ortadan kaldırarak bölgedeki müslüman hâkimiyetim kesinleştirmeleri gibi siyasi, askeri, dini başarılarıyla sağlamışlardır. ayrıca bunlara. osmanlı devletinin de birçok bakımdan faydalandığı güçlü bir askeri ve idari teşkilât kurmaları da eklenmelidir. Memlûk devleti ağırlıklı olarak selçuklu-eyyûbî çizgisinden miras aldığı siyasi ve askeri teşkilâta bazı müdahalelerle kendi damgasını vurmuştur. nitekim vezirlik hususunda farklı bir uygulamaya gitmiş, saltanat nâibliği gibi bazı askerî görevleri öne çıkararak vezirlik müessesesinin yetki ve sorumluluk sahasını oldukça sınırlandırmıştır. bu çalışmada, bahsedilen farklı vezirlik uygulaması çeşitli yönleriyle derinlemesine ele alınmaktadır


Basım Ayı/Yılı : 2017
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 263
Ağırlık : 263
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺94,30
Tükendi

Bütün medeniyetlerde özellikle Sümer, Mısır, Babil ve Yunanda felsefi ve bilimsel çalışmalardan önce bilgi olarak sadece mitolojik veriler var. Bu mitolojik veriler için bazıları hayali hikayeler; bazıları hurafevari inançlar diyor. Bazıları da bu mitolojik metinlerin gelişmiş parçalarını tarihi bilgi sanıyor. Birçok yazarın Gılgamış ve Troya destanlarını tarih sanması gibi...

Benim kanaatim (ki bu kanaatimi ilmi analizler ile isbat edebilirim) bu mitolojik metinler, ne hayali hikayelerdir, ne hurafevari inançlardır, ne de yanlış ve eksik aktarılmış tarihi bilgilerdir. Bunlar, sonsuz bir bilinç ve manalar içeren varlık ağacının, insan kalbi (bilinçdışı duyusu) üzerinden görünüp kaleme alınan insanlık arşivinin ilk belgeleridir.

Çünkü insan uyurken veya çocukluk döneminde iken üst kortex aktif olmadığı için; onun bilinçdışı duyusu aktif olur. Bunları net görebilir. Eski insanlarda üst kortex tam çalışmadığı için insanlık bir nevi tufuliyet (çocukluk) çağını yaşadığından mitolojik veriler denilen bu arketipleri daha net görebilmiştir.

Çünkü insan, sonsuz bilinç ve mana içeren varlık ağacının çekirdeği ve meyvesi olduğundan, o mana ve bilinç katmanları onu DNA' sında ve beyin katmanlarında yazılıdır. Bunlar ihtiyacın tetiklenmesiyle ortaya çıkarlar. Bu bilimsel noktayı bilmeyenler, ilkel insan ve çocuk insan, magic beyne sahiptir, bu gibi şeyleri uydurmuşlardır, diyebiliyorlar. Gılgamış Destanı üzerine yazdığım yorumlar bu metinlerin yapısının böyle olmadığını gösteriyor. Bu mitolojik malzeme Sümer ve Babil'de fazlaca var olduğu gibi; Yunan da da zengin bir malzeme vardır.

İnsanlığın ilk dersi olan mitolojik metinlerin birçok faydalı sonucu olmuştur.

Mesela;

a) İnsanda sağlam bir kişiliğin oluşması... (Çünkü yüce veya ölümsüz bir O'yu bilen insanda sağlıklı bir ben oluşur; insan bensizlik ve kişiliksizlik veya psikopat olmaktan kurtulur.)

b) Varlığı kutsal bilmek ve dolayısıyla ona değer vermek. (Samilerin her kelimenin önüne İlah manasına gelen el takısını ve Aryen milletlerin yine Teo manasına gelen the edatını koyması bunun delilidir.)

c) Bu metinlerdeki açıklamalar sayesinde insanlık basit de olsa nedenselliği ve nasıllığı öğrenmiştir.

d) Ki bunun bir sonraki adımı felsefi ve bilimsel düşünce ve çalışmalar olmuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 14,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺72,00
Tükendi
Hicret olgusunun milletlerin ya da cemaatlerin tarihinde önemli bir yer işgal ettiği inkar edilemez bir gerçektir. Zulümle yüz yüze gelmiş Mekkeli inananların gerçekleştirdiği ilk hicret Habeşistan’a yapılmıştır ve bu hicret, İslam tarihinde karşımıza çıkan ilk hicret hadisesidir. Bununla birlikte daha sonra bizzat Hz. Muhammed’in de katıldığı hicret hareketinin Medine’ye yapılmış olması ve burada güçlü bir inananlar zümresinin oluşturulması; ardından Medine’nin şehir-devlet yapısına kavuşması, Medine’ye yapılan hicretin ön plana geçmesine sebep olmuştur. Hicret denilince ilk olarak Medine’ye hicretin akla gelmesi ve takvim başlangıcı olarak bu hicretin esas alınması, hep bunun bir tezahürüdür. Dolayısıyla Habeşistan’a hicret Medine’ye hicret kadar araştırılmamış, Habeşistan’a hicret ile ilgili bazı problemler çözümsüz kalmıştır. Kaynaklardaki bilgilerin de çelişkili ve dağınık olması meselenin incelenmesini güçleştirmiştir.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 185
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2011
₺45,00
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı