Montesquieu ve Sosyal Bilimin Gelişimi
Montesquieu ve Sosyal Bilimin Gelişimi

Montesquieu ve Sosyal Bilimin Gelişimi (9786059460729)

0,00
Fiyat : ₺57,40

“Ünlü kuvvetler ayrılığı kuramının Montesquieu’nün düşünüşünde oynadığı rolü artık anlama noktasındayız. Bu sadece çeşitli kamu işlevlerinin farklı kişiler tarafından yerine getirilmesi ilkesinin belirli bir şeklidir. Montesquieu’nün yetki dağılımına bu kadar önem yüklemesinin sebebi çeşitli güçler arasındaki anlaşmazlığı ortadan kaldırmak değil, daha ziyade aralarında hiçbirinin diğerinin önüne geçemeyeceği bir rekabet ortamı geliştirmek ve onları önemsizleştirmektir”.

“Montesquieu, kesin bir ilke belirlemese de sezgisel olarak, sağlıklı ve aynı zamanda akla uygun olmadığı sürece bir şeyin nadiren evrensel olabileceğini kabul eder... Sosyal türleri tarihi bakımdan tanımlayıp açıklamaya çalışmasının sebebi budur. Bir şeyin, gerçekliği gözlemleyerek kavradığı şekli gibi, özüyle arasında tutarsızlık olduğunu keşfetmeden onları düzeltmeye kalkışmaz. Montesquieu’nün doğa kanunları anlayışı tüm sosyal varoluşa uzanmasa da büyük bir kısmına uygulanabilir. Eseri sanatla bilim arasındaki, muğlaklık ve belirsizliğin neden olduğu eski karmaşayı sürdürüyorsa da bu kusur, sadece zaman zaman göze çarpar”.

Sosyolojinin kurucularından Durkheim, siyaset ve hukuk kuramcısı olarak “kuvvetler ayrılığı” ilkesiyle tanıdığımız Montesquieu’yü sosyolojinin habercisi olarak görmektedir. Elinizdeki kitapçık ilk olarak 1893’te Latince bir tez olarak hazırlanmış ve yayımlanmıştır. Durkheim, Montesquieu’nün sosyal olgular ile diğer bilimlerin incelediği olgular arasında ayrım yaptığını fark etmiştir. Montesquieu bu olgulara etki eden faktörler konusunda sıkça yanılgıya düşmüş olsa da henüz on sekizinci yüzyılda belki de sezgisel olarak ulaştığı bu sonuç, sosyal bilimler açısından kuvvetler ayrılığı tezi kadar müstesna kabul edilmelidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2019

Benzer Ürünler
  • Antropologlar, alan çalışması sırasında yaşadıkları çeşitli kişisel deneyimleri arkadaş sohbetlerinde sık sık dillendirirler. Ama nitel çalışmalar kağıda dökülürken “önemsiz detaylar”, “terslikler”, hatta “başarısızlıklar” olarak görülen bu deneyimler genellikle yansıtılmaz. Oysa araştırmacının sahada karşılaştığı ya da dahil olduğu kimi durumlar (kimlik çatışmaları, bürokratik ve ideolojik engeller gibi), araştırmanın ilerleyişini etkilediği gibi, yönünü dahi değiştirebilir.

    Etnografik Hikâyeler, işte bu kişisel öykülere, yani alan sürecinin taşıdığı zorlukları, belirsizlikleri, çalkantıları, hesaplaşma ve gerilimleri yaşayan bireyler olarak maceralı yolculuklardan dönmüş araştırmacıların deneyimlerine odaklanıyor. Kitaptaki yazarlar araştırmalarını yaparken karşılaştıkları “rahatsız edici” durumları, etik sorunları, duygusal gelgitlerini entelektüel ve insani bir bakış açısıyla ve açık yüreklilikle tartışıyor; sorular soruyorlar.

    Alan çalışmasının pratik ve teorik koşullarına ve tartışmalarına işaret eden bu yazılar, birbiriyle diyalog ve bazen de çatışma halinde, hayatın ve araştırmanın kesiştiği ve ayrıştığı noktalar üzerine düşünmemizi sağlayarak sosyal bilimlere bakışımızı tazeliyorlar.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 224
    En / Boy : 13 / 19,5
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 1.2018
    ₺81,00
  • İktisadi doktrinler tarihi ya da iktisat tarihi bağımsız bir çalışma alanı mıdır? Bugün, iktisadın alt dalları arasında uzmanlaşma o kadar derinleşti ki iktisat tarihi alanında ders verebilmek ve araştırma yapabilmek için bu alanı bağımsız bir çalışma alanı olarak görmek gerekiyor. İktisat tarihinin bağımsız bir çalışma alanı olması, bu alanın sorunsallarının kendine özgü olması, iktisat tarihçilerinin iktisadın alt dallarında uzmanlaşan araştırmacılarla değil diğer iktisat tarihçileriyle rekabet içinde olduğu anlamına gelir. Mehmet Selik, İktisadi Doktrinler Tarihi adlı çalışmasında iktisat tarihini bağımsız bir çalışma alanı olarak ele alırken iktisat tarihini, iktisadın ve diğer toplumsal bilimlerin alt dallarından ayırmadan ele alıyor. Sanki Mehmet Selik İktisadi Doktrinler Tarihi’ni kaleme alırken, Robert Skidelsky’nin 2015’te Londra’daki bir konferans sırasında yaptığı uyarıyı daha 1970’lerin başında öngörmüş gibidir: “İyi bir iktisatçı olmak için sadece iktisatçı olmak yetmez.” Ya da daha yaygın olarak bilinen şekliyle söylemek gerekirse, iktisat sadece iktisatçılara bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 374
    En / Boy : 13,5 / 19,5
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 10.2015
    ₺165,76
  • Küresel mali krizin ertesinde iktisat bilimi eleştirilerin gözde hedefi hâline gelmiş bulunuyor. İktisatçılar adamakıllı yeriliyor ve sahip oldukları nüfuz kamuoyu tarafından alaya alınıyor. Yine de, iktisatçıların sunduğu hizmetler her zamankinden daha fazla talep ediliyor. Bu çelişkiyi çözmek için iktisadın kuvvetli ve zayıf yönlerini anlamamız gerekiyor. Dani Rodrik iktisatçıların “model” olarak adlandırdığı çok sayıda teorik çerçevenin iktisatta bir arada yer almasının iktisadın kuvvetli yönünü oluşturduğunu ileri sürüyor. İktisatçılar gerçek dünyaya ilişkin çeşitli ve olasılıkla çelişkili modelleri akıllarında tutacak şekilde eğitim alırlar. İşlerini düzgün yaptıklarında iktisatçıların dünyayı anlamalarını, onu daha iyi bir yer hâline getirmek için faydalı önerilerde bulunmalarını ve bilgi birikimlerini zamanla arttırmalarını sağlayan şey budur. Kısaca söylemek gerekirse, iktisadı – fizikten ya da diğer doğa bilimlerinden farklı olmakla birlikte “bilim” yapan budur.

    Fakat senkretizm (kaynaştırıcılık) rahat bir ruh hâli değildir; iktisatçılar yersiz bir güven ve kibir duygusu karşılığında bundan vazgeçerler özellikle de devlet politikasıyla ilgili sorunlarla karşılaştıklarında. İktisatçılar geçici heveslere ve modalara kapılmaya yatkındırlar ve çoğu defasında, kendi disiplinleri tüm zamanlarda ve mekânlarda geçerli olacak bir model bulmaktan başka bir şeyle ilgilenmiyormuş gibi hareket ederler. İktisadın modellerden meydana gelen bir derleme olduğunu dikkate almazlar. Farklı türde modeller arasında yollarını bulmak ve hangi modelin hangi koşullarda geçerli olduğunu anlamak zorunda kaldıklarında, aldıkları eğitim onları yarı yolda bırakır. İdeolojiler ve siyasal tercihler sık sık modeller arasından yapılacak seçimlerdeki analizlerin yerini alır. Dolayısıyla bu kitap hem iktisadı savunuyor hem de onu eleştiriyor. İktisatçıların toplumsal fenomenler hakkındaki düşünce biçimleri büyük faydalar sağlıyor. Fakat beceriksiz iktisatçılar tarafından kullanıldığında, iktisadın esnek ve bağlamsal yapısı onun yumuşak karnını oluşturuyor.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri :
    Sayfa Sayısı : 240
    En / Boy : 14 / 21
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 5.2016
    ₺113,96
  • Göz alıcı resimlerle zenginleştirilmiş bu kitap, hem kutup ayılarıyla ilgili doğru bilgilere dayanıyor hem de kutup ayılarının gövdeleri, alışkanlıkları ve yaşam alanları üzerine şiirsel ve düşsel bir hikâye sunuyor. Jenni Desmond, yaşadıkları ortam ve duygularıyla betimlediği hayvanlara ve onların çevresindeki doğaya etkileyici resimleriyle hayat veriyor. Kutup ayılarıyla ilgili bu hikâye, verdiği şaşırtıcı bilgilerle okuyucunun ilgisini çekerken, bir yandan da merakını körüklüyor.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 48
    En / Boy : 24 / 29
    Kağıt Cinsi : 1. Hamur
    Basım Tarihi : 1.2018
    ₺169,00
  • Facebook, Microsoft, Paypal, Instagram, Twitter, Linkedin, Whatsapp gibi bir startup fikriniz var ama bunu nasıl hayata geçireceğinizi bilmiyor musunuz? 

    PayPal’ın kurucu ortaklarından ve Facebook’un yatırımcılarından biri olan girişimci Peter Thiel bu sorunun cevabını elinizde tuttuğunuz kitapta veriyor. 
    Thiel öncelikle yaşadığımız çağa dair çok sıradışı bir önermede bulunuyor: “Küçük mobil cihazlar bize her ne kadar birer mucize gibi görünse de aslında teknolojik açıdan durgun geçen bir çağda yaşıyoruz.” Elbette bilgi teknolojileri günden güne hızla gelişiyor ama ilerleme neden sadece Silikon Vadisi ya da bilgisayarlarla sınırlı kalsın ki? İlerleme her endüstri ve sektörde gerçekleştirilebilir bir süreçtir ve başarıya ulaşmak için ihtiyacımız olan tek şey özgün bir fikre sahip olmaktır.

    Yeni bir şey yapmaktansa var olanı kopyalamak her zaman daha kolaydır. Ne var ki, nasıl yapıldığını bildiğimiz bir şeyi yeniden yapmak dünyayı 1’den n’e götürür. Ama yeni bir şey yaptığınızda 0’dan 1’e gidersiniz. Bir sonraki Bill Gates olmak için bir işletim sistemi kurmak yeterli olmayacak. Larry Page ya da Sergey Brin gibi başarılı olabilmek için yeni bir arama motoru geliştirmek yetmeyecek. Yarının kazananları bugünün pazarıyla zalim bir rekabete girip bundan kazançlı çıkmayacak. Hep beraber rekabetten kaçınacaklar çünkü ortaya koydukları şey benzersiz olacak.


    “Bu kitap dünyada nasıl yeni bir değer yaratılacağına dair yepyeni ve canlandırıcı fikirlerle dolu.” 

    - Mark Zuckerberg, Facebook’un CEO’su

    “Peter Thiel birçok çıkış yapan şirket kurdu, Sıfırdan Bire bunu nasıl başardığını anlatıyor.”

    - Elon Musk, SpaceX ve Tesla’nın CEO’su

    “Sıfırdan Bire, yeni girişimciler ve sürekli kendilerini geliştirmek isteyen büyük şirketler için çok önemli bir kılavuz. Bu kitabı okuyun, Peter’ın meydan okumasını kabul edin ve beklentilerin ötesine geçecek bir iş kurun.”

    - Jeff Immelt, General Electric’in CEO’su


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 224
    En / Boy : 13,5 / 21,5
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 5.2016
    ₺158,40
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı