Annelerrr ve Babalarrrr!Size Müthiş Bir Sürprizimiz Var!
Ma-aile'de, birbirinden ünlü anneler ve babalar çocuklarıyla ilişkilerini anlatıyor.
Bazen feci komik, çoğu zaman birbirinden hisli, her zaman düşünceli ve yer yer de utandırıcı hikâyeler bunlar.Fakat şöyle de bir şey var ki, kitaba seçilenler bütünüyle eğlenceli ve özendirici.
Tüm ebeveynler! Sözümüz size. Ma-aile hepiniz için kusursuz bir seçim. Çocuklarınız ister bebek olsun, ister ergen, ister yeni yetme, fark etmez. Ma-aile'nin herhangi birsayfasını açın ve gülmeye, ağlamaya, kafanızı sallamaya, empati ve coşkuyla çırpınmaya kendinizi hazırlayın!
"Ben önce bir hikâye tasarlayıp yazmak, onu senaryo haline getirmek ve sonra o senaryoya uygun oyuncular seçmek yerine, önce karakterlere kafa yormaya başlayıp, daha sonra onlar hakkında bir hikâye kurmayı ve yazmayı seviyorum. Hatta, bir vesileyle tanımış olduğum karakterlere uygun roller düşünmeyi daha çok seviyorum. Zaten bu yüzden, işe karakterleri belirleyerek yola koyulduğumdan, diyalog ve hikâye taslakları kaleme almak benim için çok daha kolay oluyor. Yine de önceden yazdığım metindeki hiçbir şeyi kesin saymıyorum. Oyuncularla prova yaparken hem doğaçlamaya geniş bir alan tanıyorum, hem de oyuncularla etkileşim sürecinde karakterlerim kendilerine başka yollar çizebiliyor. Dolayısıyla, hikâye de süreç içerisinde kökten değişebiliyor. Hikâyesini böyle kurduğum bir filmi çektikten sonra da bir daha geri dönüp ona bakmıyorum. Film kendi yolunda gidiyor..."
Yaşamların otobüslerdeki inişleri ve çıkışları, otobüs yolcularının, şoför ve mahallinin serüvenleri de hep ses bulacak, sinemaya taşınacaktır.
Öyle ya, sinema pek çok zaman hayatın karşılığı olacaktır. İstanbul’un bütün sokaklarını dolaşan İETT otobüslerinin ve şoförlerinin heyecanları, coşkuları ya da sevdaları, beyazperdede kendini bulacaktır.
Yeşilçam filmlerinde İstanbul sokakları da, İstanbul otobüsleri de birer sessiz kahramana dönüşecektir.
Yıllar ve Yüzler, bir heyecanın ürünü. İşini sevmenin, severek yapmanın ürünü. Her biri bir roman olacak bir yazılar birikimi. Eşyayı anlatmak kolay. Rengini, biçimini birkaç sözcükle çizersiniz. Ama ya bir insanın rengini çizmek? Heyecanını, hüznünü, yaşadıklarını, yaşamak istediklerini sözcüklere dökmek? Üstelik her zaman bir başka insanın? Bir başka hayatın? İşte zor olan da bu. Nebil Özgentürk bunu yapıyor, hem de başarıyla yapıyor. Yıllardır bu işini sürdürmesi başarısının bir kanıtı değil mi? Çünkü bizden insanları yazıyor. Bizi yazıyor. İşte bu yüzden yazdıkları “hayatım roman“ özdeyişinin kanıtı.
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.