Tükendi

Oldukça komplike yapısından dolayı Ortodoks teolojisi Hıristiyanlık çalışmalarında en az ele alınan konulardan birini teşkil eder. Bir zamanların yüksek kültürlerine kaynaklık etmiş bu teoloji, 15. yüzyıldan itibaren içine girdiği siyasi konjonktürün etkisi ile gittikçe kapalı bir hüviyete bürünmüştür. Bu kapalılık 20. yüzyılda kominizmin hükmetmiş olduğu alanlardaki Ortodoks düşüncesinde yakın zamanlara kadar değişmeyecek şekilde varlığını daha da katılaştırarak sürdürmüştür... Tarihe veya bugün Katolik ve Protestanlık gibi önde gelen diğer Hıristiyan mezheplerden farklı olarak Ortodoks teolojisi diyebileceğimiz bir sistem gerçekten var mıdır? Şüphesiz ve de fazlasıyla! Hatta kısmen de olsa Ortodoksluk bütün Hıristiyanlık inançlarının havuzu fonksiyonunu üstlenmiştir. Katolik ile mukayese edildiğinde Ortodoksluk daha natürel ve fazlasıyla mistik, doğruludur. Kuzey'in Rusları da Akdeniz'e has bu coşkun mistisizmi daha mistik ve melankolik hale getirmiş, günümüze kadar taşınmasında en önemli rolü üstlenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 78
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺45,00
Tükendi

Yahudiliğin erken dönemlerinde şiddeti yoğun olan "biz ve diğerleri" ayrımı 18. yüzyılda Aydınlanma hareketinin Yahudilere de sirayet etmesinden sonra hafiflemiş ve dünyaya entegre olma kurtuluşa bir yol olarak düşünülmüştür. Bu yeni kurtuluş yolu seküler Yahudiliğin umudu oluştur. Fakat 18. yüzyılda ortaya çıkan bu seküler söylem iki zıt formülasyona yol açmıştır. Biri başkalarının arasında erime arzusu ve tarihin ağır kamburundan kurtulma; diğeri bir ulus ve coğrafya altında birleşme. 19. yüzyılın sonlarından itibaren bunlardan ikincisi egemen olmaya başlamış ve bu süreç bir devletin kuruluşuyla neticelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 66
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺45,00
Tükendi

Efrotes-Tiglat veya Fırat-Dicle, Greklerin adlandırdığı şekilde'iki nehrin arası',daha bildik bir ifadeyle Mezopotamya. Prehistorik dönemlerden beri dünyanın merkezi. Tevrat'a göre gan eden, yani 'cennet bahçesi; Yeryüzünde hiçbir uygarlık Mezopotamya'da ortaya çıkanlar kadar dünyayı şekillendirmemiştir. Tarih, siyaset, mimari ve sanat bu topraklardan başlayarak dünyaya yön vermiştir. Modern dünyayı oluşturan dini düşünce bu coğrafyada ortaya çıkmıştır. Mezopotamya yaklaşık elli bin yıldır iskan mahalidir. Bu prehistorik kültür MÖ. 3500'lerden başlayarak Sümer, Akad, Asur, Babil gibi uygarlıkların serpilmesine zemin hazırlamıştır. Mısır da kısmen bu coğrafyanın ürünüdür, Anadolu da. Elinizdeki kitap bu iklimde ortaya çıkan dinlerin yapısını anlamaya çalışmaktadır. Fakat burada araştırdığımız alan politeist dinlerle sınırlıdır. Birbirinden farklı pek çok dine kaynaklık teşkil eden Mezopotamya inançlarının önemli bir kısmı politeist özelliklere sahiptir. Sümerlerden başlayan bu gelenek Yahudilik ortaya çıkıncaya kadar devam etmiştir. Pek çok dinsel fenomen hala antik çağ Mezopotamya'sından folklorik özellikler taşımaktadır. Ve ne yazık ki bu kadar önemli bir miras, üzerinde yaşayanlarca harcanmaktadır. Türkiye'de bölgenin arkeolojik yapısına yönelik çalışmalar varsa da, dinler tarihi bağlamında ciddi araştırmalar son derece azdır. İşte elinizdeki kitap böyle bir kaygıdan doğmuştur. Amacı Mezopotamya dinlerini kısmen de olsa analitik bir perspektiften tanıtmaktır. Büyük oranda Sümer, Asur, Babil dinleri ele alınmıştır. Yeri geldiğinde Yahudilik ile ilgili paralellikler de kurulmaya çalışılmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 107
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺45,00
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı