Bir toplumun yaşayışı, dünya görüşü, inançları, adetleri, bilim, teknik ve sanat eserleri gibi pek çok özellikleri, o toplumun diline yansır. Dolayısıyla dil her yönüyle “bir ulusun kültürünün aynasıdır.” Günümüz uygarlıklarını olduğu kadar, eski uygarlıkları anlama ve incelemede insanın en önemli aracı ve yardımcısı o uygarlığın dilidir. Bu dil ne kadar iyi bilinirse, araştırma ve incelemeler de o kadar doğru ve titiz bir şekilde yapılır.

İnsanlığın bilinen en eski kutsal kitabı Rigveda’nın yazıldığı dil olan Sanskrit’in, diğer Veda kitaplarının, destanlar, Purānalar, Hindu ve Buddhist Sūtralar, dramlar ve başka birçok eserin varlığı göz önünde tutulursa, eski Hint uygarlığı hakkında bize bilgi verebilecek en önemli dil olduğu anlaşılacaktır. Bir dilin önemini o dili konuşan insan sayısının fazlalığı değil, o dille oluşturulmuş edebi eserlerin fazlalığı ve o eserlerin niteliği gösterir. Konuşan sayısının yüz bini bulmadığı Keşmirî’nin, milyonlarca konuşanı olan Ādivāsī (kabile) dillerine karşın, örneğin Kui, Kurukh, Santal, Gond, Oraon dilleri gibi dillere karşın daha küçük bir dil konumunda olması gerekirdi ki durum böyle değildir. Çünkü Keşmirî’nin ciddi bir edebiyatı vardır. Edebiyatın gelişmişliği konusunda en iyi örnek Sanskrit’tir. Günümüzde yaklaşık elli bin kişinin konuştuğu, iki-üç bin sene önce de olasılıkla, göreceli olarak, az bir nüfusun kullandığı Sanskrit dili, öylesine muazzam bir edebiyata sahiptir ki, gelmiş geçmiş tüm Hint dilleri sonraki edebiyatlarını bu dille oluşturulmuş edebiyat üzerine kurmak zorunda kalmışlardır. Ayrıca 16. yüzyılda Batı’nın Sanskrit dilinin varlığından haberdar olmasıyla bu dilin edebiyatının da Avrupa edebiyatının başında yer aldığı, onun öncüsü olduğu görülmüştür.


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺131,13
Gelenekler, Görenekler, İnançlar ve Hikayeler Işığında Hint Sosyal Antropolojisi

Eski Hint Tarihi anlatılırken her zaman İndus Vadisi Uygarlığından ve Ārilerden başlamak genel kabul görmüş bir tutumdur. Oysaki Hindistan’ın yerlileri olan Ādivāsīler kayıt tutmuş olsalardı farklı bir Hint Tarihi ortaya çıkabilirdi. Hindistan’da birçok kabilenin başlangıcı İndus Uygarlığından bile daha eski, belirsiz zamanlara kadar geri gider. Altı yüzden fazla kabilesi olan alt kıtanın kabilelerinin toplam nüfusu, yüz milyondan daha fazla bir sayı yapar ki bu rakam dünyadaki birçok ülkenin nüfusundan fazladır. Bu kitapta Asur, Bancara, Baiga, Bhil, Gond, Munda, Naga, Oraon, Santal, Toda gibi çok bilinen belli başlı kabileler tanıtılırken, onların yaşam tarzları, gelenek-görenekleri, dilleri, inançları hakkında bilgiler verilmiş, bazılarının halk hikâyelerinden örnekler sunulmuştur. Çingenelerin kökeni Bancaralar, haklarında “Encyclopedia Mundarica” diye cilt cilt kitaplar yazılmış olan Mundalar, yok olmaktayken İndus Vadisi Uygarlığından kaçıp kurtulanların torunları olma olasılığı yüksek olan Gondlar, sütü hemen hiç bilmeyen kafatası avcısı Nagalar, sütsüz yaşayamayan ve onu kutsallaştıran Todalar, başka kabilelere şamanlık yapan Baigalar, ok atma uzmanı, savaşçı Bhiller, dilleri Türkçe gibi eklemeli olan ve kendi alfabelerini yaratmış, eğitim düşkünü Santaller, Hinduizm’dekine ters olarak Dūrgā yerine Mahishāsura’ya inanan demirci Asurlar ve daha niceleri bu kitapta anlatılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma, Ādivāsī inançlarının Hint dinlerindeki yeri, kabile sanatı, müziği ve dansları, Birsa Munda, Rani Durgavatī, Tilka Majhi gibi özgürlük savaşçısı Hint yerlileri, Hint halk hikâyeleri ve hikâyeciliği, Gandhi kadar değerli bir isim olan Bhimrao Ambedkar, Naksalizm gibi derinlemesine incelenip işlenecek birbirinden değerli pek çok konuya da işaret etmektedir. Hindoloji, Hint Sosyal Antropolojisi, Hint Halk Bilimi gibi konularda bilgilenmek isteyenler için bir kaynak niteliğindedir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,40

İndra yaşayan dünyanın kralıdır. Neşe kazandıran, nesiller çoğaltan, yiyecek veren, at arabalarına hız katan ineklerin koruyucudur. O harikalar yaratan bir tanrıdır. Güneş ve şafağı doğuran odur, suları kurtarıp akıtan tanrıdır, kuraklıkları giderir. İnsanlar gibi gerçek hediyeler verir, altınlar dağıtır, mutluluk bahşeder ve güç kazandırır. Nefret içindeki düşmanlara engel olandır, insan boylarının arasına karışır, uzaklara yayılır; ozanlar öfkesi dayanılmaz olan “kral İndra’yı” sonsuza dek överler. Onun tanrı olarak en önemli işlevleri, başta Vritra olmak üzere ifritlerle savaşması, insanların ihtiyacı olan suları getirmesi, sığırlar vermesi, insanların çeşitli ihtiyaçlarını karşılaması ve onları düşman güçlerden korumasıdır. Veda döneminde tanrılar insanlar gibi düşünüldüğünden onlardan söz ederken de bir insanda var olan özellikler sıralanır. Rigveda’da İndra için zaman zaman “neşeli, öfkeli, ün seven, övgüye düşkün, güzel yanaklı, güzel çeneli, hep genç olan, baba, kardeş” gibi insansal nitelikler sayılır.

İndra, Hint toplumunu birarada tutan güçlü bir etkiye sahip, Hint Tarihi’nin vazgeçilmez bir unsuru olarak ortaya çıkmıştır. Tanrı ve kral İndra bize Hindistan’ın ulusal kimliğini, bu kimliğin oluşumunda diğer toplumlardan olan temel farklılığı gösterir. Anlatılan İndra efsaneleri uzun yıllar içinde biçimlenen ve “Hindistan” olma yolunda ilerleyen toplumun toplumsal bilinçaltını da gösterir ve bu açıdan çok değerlidirler.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 214
Ağırlık : 214
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,50

On se­ki­zin­ci yüz­yı­lın son­la­rı­na doğru Av­ru­pa­lı bilim adam­la­rı­nın Sansk­rit di­li­ni keş­fet­me­si hem kar­şı­laş­tır­ma­lı dil­bi­lim ça­lış­ma­la­rı­nı baş­lat­mış hem de dil­bi­li­min ge­liş­me­si­ne büyük katkı sağ­la­mış­tır. Ait ol­du­ğu dil gru­bu­nun “Hint-Av­ru­pa” ola­rak ad­lan­dı­rıl­ma­sı­na neden olan bu dil, Av­ru­pa dil­le­ri­nin bir­ço­ğuy­la ak­ra­ba ol­ma­sı­nın yanı sıra, Hi­tit­çe, La­tin­ce, Grek­çe ve Pers­çe gibi eski dil­ler­le de ak­ra­ba­dır. Es­ki­li­ği­ne oran­la çok ge­liş­miş bir yapı gös­ter­me­si ve çok geniş bir ede­bi­ya­tı­nın ol­ma­sı, bu dili gel­miş geç­miş dil­ler ara­sın­da çok ay­rı­ca­lık­lı bir yere koy­mak­ta­dır.

 


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺147,60

Sāmkhya teori, Yoga pratiktir. Sāmkhya bilinmeden Yoga’nın tam olarak anlaşılması imkansızdır. Sāmkhya Hindistan’da, hatta belki de tüm dünyada, din dışı felsefenin de ilk habercisidir. Hint edebiyat ve felsefesine damgasını vurmuş en eski felsefe sistemidir. Kurucusu Kapila, Buddha’nın doğduğu şehir olan Kapilavastu’ya adını vermiş, Hindu mitolojisinde ise Tanrı Vishnu’nun avatarlarından biri olarak gösterilecek kadar önem kazanmış bir kişiliktir.

Sāmkhya’nın izlerine Upanishadlar’da, Manusmriti’de, Mahābhārata Destanı’nda, Bhagavadgītā’da, Yogasūtra’da ve daha başka pek çok edebî eserde rastlayabiliyoruz. Böylesine önemli bir felsefeden habersiz yaşamak mümkün olamazdı. Bu küçük kitap bu büyük felsefeye giden yolu bizlere aralıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Hindistan tanrıların ve tanrıçaların diyarıdır. Oradaki her dağda, her ağaçta, her nehirde tanrılar ve tanrıçalar yaşar. İnanç böyledir.

Hindistan’a Ariler gelmeden önce, bu alt kıtada yaşayan Munda ve Dravid toplumları, kendi inançlarını sürdürüyorlardı. Āriler geldikten sonra, yeni ve eski inançların karışması sonucunda, Hint coğrafyasındaki dinsel düşünce tarzları ve mitolojiler karşılıklı olarak değişim göstermeye başladı.

İşte bu küçük kitap, bu değişimin izini sürmeye çalışıyor ve Hindistan’ın kadim halkları olan Hint kabilelerinin etkisiyle, Hint coğrafyasına gelen Ārilerin tanrı tasavvurlarının nasıl değiştiğini gözler önüne sermeyi amaçlıyor.

Bu kısa ama bir hayli değerli çalışma, bu konuda yapılacak daha kapsamlı araştırmalara zemin hazırlamaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2019
₺100,00

Hinduizm, çok tanrılı bir inanç olarak, zengin mitolojisi, renkli bayramları, yaşam boyu süren törenleri ile dünyanın en renkli dinlerinden biridir.

Bir Hindu, doğumundan ölümüne kadar törenlerle yaşar. Bu kısa çalışma, Hinduların renkli yaşamlarına açılan küçük bir kapıdır. Bu kitapta, Hindu tanrı ve tanrıçaları, kutsal kitapları, bayram ve törenleri hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Hindu sembolleri tanıtılmaya çalışılmış, felsefe, müzik, dans gibi konulara da kısaca değinilmiştir.

Elbette Hinduizm bu kadar kısa geçilecek bir konu değildir, fakat bu kitap sade bir anlatımla, Hinduizm hakkında hiçbir şey bilmeyenler de göz önüne alınarak, kısa ve özlü bir şekilde hazırlanmış ve okuyucuya sunulmuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 108
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2018
₺100,00

“Gerçek Dharma’nın Lotusu” anlamına gelen Saddharmapundarīka, Mahayana Buddhizmi’nin en çok bilinen eserlerinden biridir. Dünyada kısaca “Lotus Sütra” olarak tanınmıştır. Oldukça uzun bir metindir ve bu tür Sütralara “Vaipulya Sütra” denmektedir. Bu eser, insanları en yüce gerçeğe götüren yüksek öğreti ve canlıların büyük kurtuluş yolu olmak iddiasındadır. Dharma, usa vurmayla bulunamaz; o, akıl sınırının ötesindedir. Tüm Buddhalar, Bhagavanlar, sonunda mutlak bilgiye götüren Dharma’yı canlılara tek bir araçla, Buddha aracıyla (Buddhayana) öğretmişlerdir; bu dünyada öğretilecek ikinci veya üçüncü bir araç yoktur. Buddha, acılarla dolu bu dünyadaki “gerçek bilgiden yoksun” insanları, dört tarafı alevler sarmış yanan bir evde hiçbir şeyden haberi olmayan küçük çocukları kurtarır gibi kurtarmaktadır. Okuyucu, Lotus Sütra’da Mancuşri, Maitreya, Samantabhadra, Avalokiteşvara gibi Mahayana Buddhizmi ikonografisinde sonradan çok yer bulacak figürleri görebilecektir. Neden Stūpalara bayraklar asıldığını, mağara duvarlarına resimler çizildiğini bu eserle anlayacaktır. Lotus Sütra kültür hayatımızda büyük bir etki yaratacak ve her zaman muhteşem bir eser olarak anılacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺195,00

Hindistan, Batı’yı masal edebiyatıyla, Doğu’yu ise Buddhizm yoluyla etkilemiştir.

2500 yıllık bir geçmişe sahip olan Buddhizmi, yayıldığı sahaların özelliklerini de göz önüne alarak tam mânâsıyla anlamak için, konuyla ilgili kitaplar okumak, terimlere alışmak ve biraz gayret sarf etmek şarttır. Korhan Kaya’nın Buddhizm Sözlüğü ise bu alanda büyük bir boşluğu dolduruyor. Yalnızca bir sözlük olarak değil, bir kitap gibi baştan sona okunduğunda neredeyse her maddede Doğu bilgeliğinin büyük yol izleri görülecektir.

Buddha’nın felsefesini, Buddha öldükten yaklaşık yüz yıl sonra başlayan hizip hareketlerinin neticesinde ortaya çıkan iki ana akımı, yani Hīnāyana ve Mahāyāna’yı tam olarak anlamak, Şrī Lankā başta olmak üzere Güney Asya’ya yayılmış olan Güney Buddhizmini (Theravāda’yı) ve özellikle de Kuzey Asya’da çok etkin olan Mahāyāna Buddhizmi’nin Çin, Kore, Japon ve Tibet varyantlarını doğru anlayabilmek için bir kılavuza gereksinim vardır. Bu sözlük, başta Hint Buddhizmi olmak üzere, Hindistan dışında yayıldığı coğrafyaların farklı dil ve kültürlerindeki Buddhist oluşumlarının en belli başlı yer, kavram ve kişilerini doğru izah edebilmek ve okuyucuyu Buddhizm konusunda aydınlatmak üzere hazırlanmıştır. Uygur Buddhizmi ile ilgili konulara da değinen bu sözlük, sosyal bilimlerin pek çok farklı disiplinine ve ayrıca teoloji ile ilgilenen her türlü okuyucuya hitap etmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 230
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺102,00

Hint felsefesinin temellerine inildiğinde, belki de diğer toplumlarda hiç olmadığı kadar uygarlığın başlangıcına her bakımdan temas ederiz. Kurban, ayin ve tören bilgisi… Brahmanlar, krallar, savaşçılar, toprağa bağlı yaşayanlar… Kadim zamanlardan bu yana toplumsal düzeni, siyasi çalkantıları, dinsel tasavvurları ile metafizik düşünceleri, felsefi algıları iç içe geçmiş, adeta birlikte örülmüş bir dünyanın doğal izleri takip edilir Hint tecrübesinde. Rigveda’dan başlayarak Vedalarda, daha sonra Upanishadlar’da ve diğer bağımsız düşünce sistemlerinde, felsefe ve teoloji, mitoloji ve metafizik arasında net ayırımlar yapmak mümkün değildir. Hintli buna gerek bile duymamıştır. Çünkü zaman ve koşullar değişse de sanki aynı kalanın kesin bilgisine sahip gibidirler. En eski zamanlardaki kurban bilgisi ve ilahileriyle, Upanishadlar döneminin daha karmaşık toplumlarına ait içinden çıkılmaz, güncel, ontolojik ve metafizik problemlerine aynı derinlikte ve ustalıkta yaklaşabilme becerisini gösterirler. Bu haliyle dünyanın en eski felsefesini ortaya koyduğu da söylenebilir ki neredeyse bütün Uzak Doğu ve çevresi, buradan neşet eden manevi ve düşünsel zenginliklerle felsefi ve dinsel yönelimlerini önemli ölçüde belirlemişlerdir. Gene özellikle Schopenhauer’dan başlayarak Batı düşüncesinin gözü de artık Hint felsefesi üzerindedir.

Hint felsefesinde en temel metafizik ve ontolojik konuların ele alınma biçimleri birörnek değildir; bu yüzden birbirleriyle ters düşen ve ciddi anlamda mücadele eden çok çeşitli düşünce ekolleri ve sistemleri ortaya çıkmıştır. Ve belki düşünce tarihi açısından eşsiz olan da, bu süreçte Hint felsefesinin kavramları bu mücadeleler içinde yetkinliğine kavuşurken, aynı zamanda insanlığın ilksel tecrübelerinin canlı birer tanıkları olan mitolojinin ve mitolojik kavramsallaştırmaların bu düşüncenin özünü belirliyor oluşudur. Böylece âdeta insanlık tarihinin kesintisiz sürdüğü bir zenginliği içinde barındırıyor Hint felsefesi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 181
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺93,50
Tükendi

Yoga, aklın gereksiz düşüncelerden arındırılarak sarsılmaz bir huzura erdirilmesidir.

İnsan, sahip olduğu biçim içinde, yani kendi kalesinde, huzurlu olmak için nasıl bir yol izlemelidir?

Yoga felsefesini Yogasūtra adlı eseriylesistematikleştiren Patancali, Sūtra adı verilen kısa özdeyişlerle insanlığa bu yolu açıklamaya çalışmıştır. O, eserinde, “Cahil kişi; geçiciyi kalıcı, kirliyitemiz, kederliyi neşeli, benliksizliği de benlik olarak düşünür.” der. Yaşamakörü körüne yapışmayı eleştirir. Ona göre “henüz gelmemiş acıdan kaçınmak”mümkündür. “Kötü düşünceler rahatsız ettiğinde onların aksineolanlar geliştirilmelidir.” “Kanaatkârlıkla en yüksek mutluluk elde edilir.”

Patancali bu ölümsüz eserinde, Sāmkhya felsefesi gibi, kendinden önceki felsefî oluşumlardan da yararlanmış, kendisinden sonrakilere yol göstermiştir.

Yoga aynı zamanda başka birçok dinin ya da felsefî görüşün içindeuygulanabilen bir metot olmayı da başarmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺0,00
Tükendi

Bu kitap, dünya tarihinin basılmış ilk kitabının Türkçe çevirisidir. İngilizce’de “DiamondSūtra”, Türkçe’de de “Elmas Sūtra” şeklinde söylenen eserin Sanskrit orijinal adı “VacraççhedikaPracnāpāramitāSūtra” dır.

Üzerindeki basım tarihi 868 yılını vermektedir ve bu ilk baskı eserin Çin diline yapılmış çevirisidir. Muhtemelen Uygur Türklerinin de bildiği Elmas Sūtra, Çin, Japonya, Tibet, Kore gibi ülkelerde çok iyi bilinir ve oralarda bu esere büyük değer atfedilir.

MahāyānaBuddhizmi’ninzekȃ aşkınlığı (Pracnāpāramitā) metinlerinden biridir. Tıpkı Upanishadlar’da anlatıldığı gibi ad ve biçimin (Nāma-Rūpa) yanlışlığı, “ikilik” kavramının yetersizliği ve boşluğun (Şūnyatā) yüceltilmesi konularını anlatır.

Tüm eski Hint düşüncelerinde ince bir çizgi halinde ilerleyip günümüze kadar ulaşmış olan ve Yogasūtra’da da okuduğumuz “duyuların hâkimiyet altına alınması ve zihnin eğitilmesi ile acılardan kaçınmak” gibi konular hep Buddha felsefesi ile ortaktır.

Bizlere düşen, o ince çizgide ilerleyen felsefeleri okumak, altlarını çizmek, öğrenmek ve kavramak olmalıdır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺0,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 103
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺3,47
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 307
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺24,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺86,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺94,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 326
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺23,40
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 119
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2011
₺9,36
Tükendi
Hinduizmi sadece bir tapınç ve inanç dizgesi olarak değil, gündelik hayatta, kültürel yakınlaşmalarda, tecimsel ilişkilerde ve genel olarak hayatı ilgilendiren bir bütünlük içinde ele alan bu kitap, bir toplululğun yapısal dinamiğiyle ilgili tüm gerçekleri gün ışığına çıkarıyor. Mit ve söylencelerin, efsanelerin, tanrıların ve bütün bir öte-dünya tasarımının bireysel vurgularla çeşitlenen gerçeği, Hinduist yaşam pratiğinin ayrıksı ve özellikli yanlarıyla bir arada sunuluyor. Hinduizm‘in yapısı, ana izleği ve daha fazlası için vazgeçilmez bir kılavuz.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 118
En / Boy : 11,5 / 16,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2011
₺9,36
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı