Ölümle burun buruna geçen bir takibin sonunda San Francisco Polis Departmanı’ndan Teğmen Lindsay Boxer, ansızın bir karar vermek zorunda kalır: Meşru müdafaa yaparken silahını ateşler ve bu, polis departmanının itibarını kaybetmesine, kamuoyunun ikiye bölünmesine ve bir ailenin mahvolmasına yol açacak olaylar zincirinin başlangıcı olur. Lindsay’in uğruna savaş verdiği her şey, artık on iki jüri üyesinin vereceği karara bağlıdır. Mahkeme öncesi Lindsay olağanüstü güzellikteki Half Moon Koyu’nda inzivaya çekilir. Ama çok geçmeden ortaya çıkan bir dizi tüyler ürpertici cinayet, bölge halkının huzurunu kaçırır. Ne bir tanık ne de bir ipucu vardır. Ancak kilit bir detay Lindsay’e çözemediği ve ona kabuslar yaşatan bir cinayet vakasını hatırlatır. O ve Cinayet Kulübü’nün diğer üyeleri bir yandan mahkemede kendilerini aklamaya çalışırken, diğer yandan da gerçeğin üzerini örten gizi kaldırmaya çalışacaklardır.
Şüphenin ustası James Patterson, Kadınların Cinayet Kulübü’nü anlatan ikinci kitabıyla bizi korkutucu bir yeraltı dünyasına götürüyor. San Francisco’yu sarsan seri cinayetler birbiriyle alakasız gibi görünmektedir. Ama dedektif Lindsay Boxer hepsinin arasında bir bağlantı olduğunu fark eder. Kadınların Cinayet Kulübü’ndeki arkadaşlarını yardıma çağırır ve patronlarıyla erkek meslektaşlarının gözden kaçırdığı bazı ipuçlarını değerlendirerek görünenin ardındakini keşfetmeye çalışır. Dedektif Lindsay, zaman içinde arkadaşları Chronicle’da çalışan gazeteci Cindy Thomas, Yerel Savcı Asistanı Jill Bernhardt ve tıbbi müfettiş Claire Washburn’un bir zincirin halkaları olduğunu keşfeder. Kurbanlar farklı yaşlardadır, farklı bölgelerde yaşar ve farklı silahlarla öldürülür. Ama aslında hepsi Lindsay’ın kalbini donduracak bir şekilde birbiriyle çok yakından ilişkilidir. Kadınların Cinayet Kulübü’ndeki ortaklar katilin akıl almaz bir sebebi olduğunu keşfederler ve bu, bir sonraki hedefin içlerinden biri olmasına sebep olacaktır. Katil çok yakınlarına kadar girer ve onlara kaçamayacakları bir tuzak hazırlar. Eğer bayanların tahminleri yanlışsa sonuç öldürücü olacak ve ikinci bir şans elde etmek mümkün olmayacaktır. Olayların tümü yoğun bir şüphe duygusuyla işlenmiş. İkinci Şans, "gelmiş geçmiş en başarılı polisiye yazarlarından biri"nin elinden çıkan unutulmaz, acımasız ve şaşırtıcı bir gerilim romanı.
New York Times Bestseller Kitabı! Süper kahramanlar ortaya çıktığından beri görülmüş en hızlı, en akıllı, en şefkatli ve eğlendirici dişi kahramanı... İnanılmaz ve tarif edilmesi güç Maximum Ride... Dünya ısınırken sürü de ısıyı hissediyor. Max ve onun kanatlı çocuklardan oluşan sürüsü Dünyayı Kurtarmak ve Diğer Tehlikeli Sporlar’ın sonunda batan güneşe doğru uçarlarken, heyecan dolu macera sona ermemişti. Çünkü emeklilik, sürü için çok sıkıcı bir şeydi, özellikle de gezegenin kurtarılmaya ihtiyacı varsa ve onlardan başka bu işi başarabilecek kimse yoksa... Güvenilir gibi görünen bir grup çevrecinin yardımı ve sürünün her geçen gün gelişen özel yetenekleriyle, Max küresel ısınma gibi devasa bir sorunu çözmeye çalışıyor, ama bu arada yoluna sürekli olarak engeller çıkıyor... Siz hikâyenin tam da bittiğini düşünürken, kitapları 140 milyondan fazla satan ve Amerika’nın en ünlü yazarlarından biri olan James Patterson, serinin bu son kitabında okuyuculara bugüne kadarki en heyecanlı macerasını yaşatıyor... Kemerlerinizi bağlayın; bu nefes nefese maceranın son bölümü de heyecan dolu ve inanılmaz eğlenceli. Herkes max’e bayılıyor!
Kathlenn, ayrıcalıklı Newport, Rhode Island’dan; Colleen, yoksul ve ücra İrlanda köyünden... Atlantik’in farklı yakasında, hayatları büyük tahlike altında iki genç kız... İkisi de hamile!.. Anne Fitzgerald adındaki bir özel dedektif birdenbire hayatının olayıyla yüzleşir ve dünyayı kırıp geçirmekte olan korkunç salgın hastalıkları önleyebilecek bir mucize olasılığı ile bilimin keskinliği arasında kıstırılmış bulur kendini. Akla bile gelmeyecek bir felaketle karşı karşıya kaldığında, bir zamanların rahibesi ve şimdilerin psikoloji master’lı özel dedektifi Anne, insanlığın zorlu bir sınavdan geçirildiğine inanır. "Fatima’nın Sırrı", adeta bir şok etkisi yaratıyor. Belirsizliğin, aşkın ve kıyamet günü kabuslarının nefes kesici birleşimi, milyonlarca Patterson hayranını koltuklarına çivileyecek...
James Patterson’ın ünlü dedektifi Alex Cross yine iş başında; üstelik bu kez aşık!... Karısının ölümünden sonra, mutluluğu nişanlısı Christine’de bulan Cross, yeniden doğmuş gibidir. Ama mutlu günler çabuk biter. Bir İngiliz diplomat olan Geoffrey Shafer, tüyler ürpertici seri cinayetler işlemeye başlamıştır çünkü. Shafer, aklını ‘Dört Süvari’ adlı bir bilgisayar oyununun gerçek yaşamdaki versiyonu ile bozmuş; taksi şoförü kılığına girip müşterilerini acımasızca öldüren bir psikopattır. Cross, Shafer’i yakalar, ama katil hem mahkeme salonunda, hem de dışarda mükemmel manevralarla adaleti şaşırtmayı büyük bir ustalıkla başarır. Üstelik, Cross’un nişanlısı da ortadan kaybolmuştur. Alex Cross’un, bu ölümcül oyunda Shafer’le kozlarını paylaşmaktan başka çaresi kalmamıştır. Sansar, bugüne kadar yazılmış en dinamik ve etkileyici psikolojik korku romanı olarak, James Patterson’ı zirveye taşıyor!..
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.