İslam Dünyası Neden Geri Kaldı? Nasıl İlerler?
İslam Dünyası Neden Geri Kaldı? Nasıl İlerler?

İslam Dünyası Neden Geri Kaldı? Nasıl İlerler? (9786051335421)

0,00
Fiyat : ₺91,80

İslâm statik değil, dinamik bir dindir. Devamlı ilerlemeyi emreder, durağanlığı kabul etmez. İki günün birbirine eşit olmasını bile reddeder. Yeni metotlar ve teknolojilerle daima dünden bugün daha çok üretmeyi ve gelişmeyi ister. Dünya ve ahireti ayırt etmeyerek hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için çalışmayı emreder. İlerlemek, kalkınmak için de gerekli olan hususları Müslü-manlara emretmiştir. Müslümanlar ne zaman bu emirlere uymuşlarsa ilerlemişler, parlak medeniyetler kurmuşlar; gereğince uymadıkları ve ihmallik gösterdikleri zamanlar da geri kalmışlardır. Bu kitabın birinci bölümünde İslâm’da kalkınmanın dinamik güçleri, ikinci bölümünde bu dinamik güçlere uyulduğunda parlak medeniyetler kurdukları, üçüncü bölümünde geri kalış nedenleri, dördüncü bölümünde ilerlemek için neler yapabilecekleri akıcı bir üslupla kısa ve öz olarak anlatılmıştır. İlerlemek, kalkınmak ve yeniden parlak bir İslâm medeniyeti özlemi içinde olan her Müslüman’ın mutlaka bu kitabı okuması gerekir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 203
En / Boy : 13.5 / 21.5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 5.2013

Benzer Ürünler

  • Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : Ankara
    Sayfa Sayısı : 124
    En / Boy : 13,5 / 19,5
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 6.2010
    ₺57,40
  • İnsanlık karmakarışık bir kavga ve savaş dünyasına dönüşmüş durumda. En çaresiz insan gibi, her toplumun da malı, canı ve bütün varlıklarıyla güvenlik içinde olduğu ve hakkını alabildiği kalıcı bir dünya barış düzenine ihtiyaç var. Ama en bilgili, uygar ve zengin toplumlar bile zorla alma, sömürme, yolsuzluk, hile, soykırım, faiz ve savaş yani haksız kazanç peşinde! Refahlarının dayandığı ekonomik ve mali bütçe dengeleri bunlara bağlı. Uygarlık bunu gerektiriyor !

    İnsanlar ve toplumlar, refahlarının dayandığı haksızlık, kan ve gözyaşlarını ya da sefalet içinde bıraktıkları insanların perişan hallerini düşünme melekelerini kaybetmiş durumdalar. Parçalayıp doyduktan sonra da bir timsah kadar masum ve barış içindeler! Bugün insanlık ailesi bu tür haksızlıkları onaylayan ve onlara hukuken geçerlilik sağlayan böyle çarpık bir uygarlık anlayışının egemenliği altındadır. Buna karşı çıkmakta olan gerçek hak ve hukuk savunucularına; adalete, paylaşmaya ve barış içinde kazanıp, yaşamaya dayalı, insanlık ailesinin evrensel ve ilahi düzenini hayata geçirmeye çalışanlara karşı amansız ve insanlık dışı bir yok etme savaşı verilmektedir.

    Varlıkların biz insanlara bir şeyler vermede ne kadar da cömert yaratıldığını anlamak için çok akıllı veya bilgin olmaya gerek yok. Onlar, birbirlerine ve insanlara vermek için çırpınmaktadırlar. Biz insanların da onlardan ders alarak, birbirimize verici olmamız gerekmektedir. Evrenin düzeni vermeye dayanmaktadır. Öyleyse onun paraleli olan insanlığın düzeni de karşılıksız vermekle sağlanabilir. Sömürü ve savaşla değil..
    İnsan ve toplumlar, birbirlerine karşılıksız verebilme-paylaşma düzeyine yükseldiği oranda  yabanilikten uzaklaşır, ehlileşir ve  evrensel adalet ve barış düzenine geçilebilir.

    İnsan için, hırsızlık, yolsuzluk, hile, haksız kazanç, faiz, gasp-yağma, rüşvet, öldürmek ne kadar ahlak ve hukuk dışı ise; toplumlar ve devletler için de bu suçların paralelleri olan; savaş, sömürme, katliam, soykırım, yolsuzluk ve hilebazlıkla haksız kazanç sağlamak ve diğer toplumları bu suretle baskı ve esaret altına almak da, çok yüksek derecede ahlaksızlık, hukuksuzluk-haksızlık  ve vahşiliktir. Ama çağımızın egemen  uygarlığında  kişiler için suç olan bu  sömürü eylemleri, güçlü devletler ve sermaye grupları için suç değildir. İşte bu eylemleri  suç haline getirecek -yasaklayacak ve cezalandıracak  yasaları Türkiye yürürlüğe koymalı, insanlık ailesine ve özelde sömürülenlere sahip çıkmalıdır. Türkiye’ye de bu yakışır.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 448
    En / Boy : 13,5 / 21
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 3.2015
    ₺150,00
  • Avrupa’da Müslüman olmakla ile Avrupalı Müslüman olmak arasında ince bir çizgi var. Bunu en iyi orada yaşayanlar biliyor. Avrupa’da Müslüman olmak demek; inancınızla ilgili birçok konuda çifte standarda maruz kalmak demektir. İnancınız gereği gibi yaşamak istediğinizde olmadık engeller ile karşılaşılmakdır, ezandan rahatsız olan Batı’nın minareyi bahane etmesidir. Batı dünyasında Müslümanlara karşı işlenen tüm suçlar düşünce özğürlüğü adı altında örtbas edilmekte, başta siyasetçiler ve medya olmak üzere İslan karşıtlığı sürekli körüklenmektedir. Batı, kendi insanına ve inancına karşı yapılan en küçük bir suçu affetmemekte, bazen pire için yorgan yakmaktadır. Böyle olduğu halde Hazreti Peygamber’e karşı yapılan saygısızlığı dahi görmezden gelmekte, bunu ifade ve düşünce özgürlüğü adı altında desteklenmektedir. Avrupa’da Müslüman olmanın beraberinde getirdiği zorlukları ve içinde taşıdığı fırsatları içlerinde yaşayan bir akademisyenin gözünden okuyacağınız bu eser, Avrupa’da yaşayan Müslümanların sorunlarına samimi yaklaşımlar ile çözümler üretmeye çalışırken, Batı’nın çifte standartlarını gözler önüne sermektedir.
    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 207
    En / Boy : 13,5 / 21
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : .2012
    ₺30,00
  • Ölüm sonrasında ruhların başka bedenlerde yeniden doğduğu inancı, çok eski kültür ve toplumlarda olduğu gibi, bugün de güncelliğini korumaktadır. “Tekrar doğuş” veya “reenkarnasyon” adı verilen bu inancın, toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişen çeşitli tezahürleri mevcuttur. Sistemli olarak ilk defa Hint kutsal metinlerinde yer alan, ruhların ölüm sonrasında tekrar tekrar doğduğu inancı, günümüzde Amerika ve Avrupa’da yaygın şekilde faaliyet gösteren ruhçuluk hareketinin etkisiyle de farklı bir görünüm arz etmeye başlamıştır.

    Adnan Bülent Baloğlu’nun bu çalışması, geçmiş İslam toplumlarında da yer yer ortaya çıktığı görülen “tekrar doğuş” (tenasüh) anlayışlarını ve İslam âlimlerinin bu meseleye bakışlarını ortaya koymakla kalmayıp bu kanaati İslam’ın inanç sistemi açısından sorgulamaktadır. Ayrıca eser günümüz Türkiye’sinde tekrar doğuş anlayışını savunan ve bu alanda faaliyet gösteren kurumları da mercek altına alması bakımından önemli katkılar içermektedir.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri :
    Sayfa Sayısı : 288
    En / Boy : 13,5 / 21
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 6.2016
    ₺90,00

  • Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 166
    En / Boy : 13,5 / 21
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 1.2011
    ₺96,25
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı