Bu kitabın içinde yer alan bütün yazıların ya da tek bir makalenin hatta bir makale içindeki kimi argümanların okurların deneyimini farklı açılardan besleyeceğini söyleyebilirim. Kanımca bunun nedeni günümüzde kullandığımız her türlü mal ve hizmetin, aslında hem “üretim” hem de “tüketim” açısından bir hegemonya süreci çıktısı olması. Dolayısıyla, disipliner bir bilgi üretme etkinliği içinden hareketle ancak interdisipliner katkı arayışlarımın da semeresini yeterince gördüğümü düşünerek gerçekleştirmeye çalıştığım bu “ürün” de öyle. Yani bir taraftan “rıza” gösterilen diğer yandan “direnme” noktaları bulunan bir “metin” bu. Başka bir deyişle ben de cümlelerimi kurarken, tek bir kelime ile ilişkili saatlerce düşünürken, bir başka metinden alıntı yaparken ya da bir gözlem ya da görüşmenin notlarını aktarırken aynı hegemonya sürecini tekrar tekrar deneyimlediğimi farkettim. Yani çoğu kez, alıntılamam ya da aktarmam gereken argümanları bir rıza ve direnme eleğinden geçirdiğimi tecrübe ettim. Kitabın kimi bölümlerinin bazı okuyuculara kimi bölümlerinin ise bir başka okuyucu profiline daha ilgi çekici, yararlı, tatmin edici vb. gelecek olması bundan.
-Ayhan Erol
Osmanlı saltanatının son döneminde başlayan “Klasik Batı Müziği” ile modernleşmenin basamaklarında yükselme hevesi Cumhuriyet ile beraber bir ülkü haline gelmiştir. Klasik müziğin ithalinden klasik müzikte doku nakline geçilmiştir.
Ulus inşası ulusal müziği gerektirirken, ulusal müzik de kaynaklarını halkın bağrında arayacaktı. Aradı da...
Peki, derleme çalışmaları bilimsel bir sonuca vardı mı? Köy Enstitüleri, Halkevleri girişimlerinin sonuçları ne oldu? Bu kurumların kapatılması müzikte ufkumuzu açtı mı? “Köçekçe”ye klasik Batı müziği aşısı tuttu mu? “Klasik Türk Musikisi” yasağı ulusal bir müziğin oluşumuna zemin ve zaman kazandırdı mı? Türküleri etnik kimliğinden arındırmak onları ulusal kıldı mı? Biz bugün, ne dinliyoruz?
Bir önder, siyasetçi ya da seçkinler; ulus, ulusal kültür, ulusal müzik yaratmak için politikalara mı sahip olmalıdırlar yoksa talimatlar yeterli midir? Bir provadan diğerine ulusal müzik yaratılacağı beklentisi fazlasıyla hayaldi belki ama konservatuvarların ilk ya da onuncu mezunlarıyla hedefe varılacağı gerçekçi miydi?
Müzik adına yapılanları, içeriklerinin anlamını ve uygulamanın sonuçlarını sorgulayan makaleler.
Ne yapılmaması gerektiğini sergileyen ve yapılabileceklerin ipuçlarını barındıran bir kitap...
Ülkü Özgür, elinizdeki bu kitapla, müziksel ezgi yazma alanındaki deneyimlerini sadece kendisinin okutup mezun ettikleriyle değil, tüm müzik öğretmenleriyle paylaşmakta, öğrencilerinin çoksesli duyma ve yazma becerisini geliştirmek için çaba harcayan tüm öğretmenlere yol göstermektedir. Bu kitapta, yer alan özgün ezgilerin birçoğu, derslerde öğrencilere uygulanmış ve yazar, çalışmalarını onların görüşlerini de alarak geliştirmiştir.
Cesur yeniliklerle dolup taşan bu kitabın içeriği:1. Doğu Müziği ile Batı Müziğinin Kesiştiği Yerde Bir Ülke : Türkiye2. Türk Müziğinde Yapı3. Geleneksel ve Çağdaş Türk Müziklerinde Ses Sistemleri4. Türk Müziğinde Düzüm - Usül - Ölçü5. Türk Müziğindeki Makamlar
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.