“Şehirler kadar unutmayı iyi bilen bir canlı türü yoktur!” Harun Özer’in hikâyeleri bizden, içimizden, her gün karşılaştığımız insanların hikâyeleri! Kimi mağrur, kimi mutlu, kimi akıntıya kapılmış… Kimi aşktan, kimi ailesinden, kimi de paradan mustarip insanlar; insancıklar. İçinizi ısıtan mizahıyla kendinizden bir şeyler bulacağınız hikâyeler… 70’lerin Eskişehir’inden, ara sokaklarından taşıp bize ulaşan hayatlar… Ve… Onların “komik, acıklı ve hayret edilesi”hikâyeleri! Yazar Özgeçmişi Harun Özer 1967 yılında Eskişehir’de doğdu. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuğu Bölümü’nden mezun oldu. Diyarbakır ve Ankara Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı. Çok sayıda oyunda rol aldı, yönetmenlik yaptı; kaleme aldığı oyunlar sahnelendi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 124
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺61,60

İnsanın tüm yaşamını ufacık bir sırt çantasına sığdırmaya çalışıp köklerini, evini ardında bırakarak onu neyin beklediğinden bihaber olduğu bir yolculuğa çıkması kolay şey değildir. Muaz için de hiç kolay olmamıştı. Henüz on dört yaşındaydı, çocukların her şeyi daha kolay unuttuğu söylense de onun için öyle gelişmemişti olaylar. Evlerinin yakınında patlayan bombanın bıraktığı yıkıntılarla, gezmeyi çok sevdikleri Halep’teki o alışveriş merkezinden kalan beton yığınlarıyla, yine o bombaların etkisiyle kana bulanmış insanlarla göz göze gelmiş; anne ve babasının gözlerindeki o endişeyi ise en yakından görmüş, her şeyi hafızasının bir köşesine kaydetmişti ister istemez. İçsavaş yıllardır sürüyordu ve her şey daha da tehlikeli bir hâl almıştı. Artık yaşamak için tek çareleri vardı: Bir şekilde sınırdan geçip Türkiye’ye gitmek. Peki orada her şey yoluna girecek miydi yoksa çok daha karmaşık günler mi bekliyordu onları? Burcu Kapu, aslında hepimizin ucundan kıyısından tanık olduğu yaşamları tam da merkezinden, on dört yaşındaki Muaz’ın gözünden anlatıyor. Tükenen ihtimallerin, iliklere kadar hissedilen korkuların, geride bırakılan tüm yaşanmışlıkların, vazgeçilmek zorunda kalınan hayallerin, dışlanmanın, hor görülmenin enkazında kalmış küçük bir çocuğun, yaralarına merhem arayışının etkileyici hikâyesine en yakından konuk olacaksınız. Muaz: Tüm ümitlerin tükendiği yerde gayret, iyi niyet ve emekle kendine ufacık bir çatlak bulup yeşerecek o tohumların habercisi…

 

Burcu Kapu 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Lise öğrenimini Kadıköy Anadolu Lisesi’nde, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında, yüksek lisansını ise Yeditepe Üniversitesi’nde MBA yaparak tamamladı. Uzun yıllar ilaç sektöründe psikiyatri alanında marka yöneticiliği yaptı. Profesyonel hayatına başladığı andan itibaren hep farklı işleri aynı anda yapan Kapu, kendi ayakkabı markasından spor radyoculuğuna, spor televizyonculuğundan yazarlığına kadar birçok alanda çalıştı. Suriye savaşının patlak vermesiyle birlikte mültecilere dair bir şeyler yapma arzusu onu UNICEF, BM, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve çeşitli STK’lar ile birlikte projeler geliştirip uygulamaya sürükledi. Bu yıllarda aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji alanında lisans eğitimi aldı. Halen BeinSports’ta spor programı hazırlayıp sunan Burcu Kapu Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklarla yaşadıklarından yola çıkıp ilk romanını kaleme aldı. Semih Gümüş ile birlikte yazarlık yolculuğuna başlayan Kapu’nun 2017 yılında yayımlanmış Hiç Pas Vermiyorsun isimli bir kitabı daha bulunmaktadır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 244
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺106,40

Eserleri birçok dünya diline çevrilen, ulusal ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen Muharrem Erbey’den, bir kendini arayış ve yol hikâyesi; hem Batı’dan Doğu’ya, medeniyetler arası bir serüven hem de yüreğinde yara ile doğanların iç dünyasına bir yolculuk. “Mezopotamya Üçlemesi”nin ilk kitabı Günahkârlar Kalesi/Amina ile Jacob, aşkın ve kendini bulma cesaretinin peşinden gidenlerin hikâyesini görkemli bir anlatımla sunuyor okuyucuya. Günahkârlar Kalesi; sapkınlar, simyacılar, şifacılar, kanun kaçakları ve günah işleyenlerin, toplumdan dışlananların sığındığı bir yeryüzü âlemi. “Muhkem olmayan hayatı tarafından muhasara altına alınan” Amina’nın Doğu’daki kaleden yükselen çığlığını kaydettiği defter, bir seyyahın sandığıyla Boston’da yaşayan Jacob’a tesadüfen ulaştığında yolun da, yolcunun da, hancının da kaderi yazılmış olacaktır. Düşlerin, hayallerin, sabırla sırlara erenlerin, muammaları çözen adamların, bilinmezi, imkânsızlığı dönüştürenlerin mekânında, Doğu’daki topraklarda, bilinmezlik katmanları içerisinde acılar ve hayal kırıklıkları kadar yeni umutlar da saklıdır. Ve fakat kim kaderine boyun eğecektir, kim yola çıkmayı göze alacaktır? “Bu kaleye gelince dünyada çok az insanın bildiği bir sırrı burada yaşayanların çoğunun bildiğini öğrendim. Bu sırrın ne olduğunu kalede asla soramazsınız. Sorarsanız size, elleriyle gökyüzünü gösterip, ‘Âlemi izle, bak, duy, gör, hisset ve bir parçası ol, ararsan bulursun,’ diyorlar

Muharrem Erbey1969’da, Diyarbakır’da, Sur içinde doğdu. İlk şiiri 1981’de çocuk dergisi Furi’de yayımlandı. Lise yıllarında resim yaptı. 25 Eylül 1997’de annesini kaybettikten sonra kaleme sarıldı. 1998’den itibaren ulusal ve uluslararası alanda çok sayıda kültür sanat dergisinde, gazete ve web sayfasında, makale, öykü, deneme ve röportajları yayımlandı. Öykü, makale ve denemeleri, İngilizce, Almanca, İsveççe, İtalyanca, Norveççe, İspanyolca, Arapça ve Kürtçeye çevrildi. Edebiyat, barış ve insan hakları alanındaki çalışmalarından dolayı, 1999 Ankara Barosu Öykü Ödülü’nü, 2007 Ümit Kaftancıoğlu Öykü Ödülü’nü, 2012’de Ludovic Trarieux Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Ödülü’nü, 2014’te Norveç PEN Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’nü, 2014’te İsveç Pen baskı altındaki yazarlara verilen Tucholksy Ödülü’nü kazandı. 2016’da Yaşar Kemal öykü seçkisi, 2018 Oğuz Atay seçkisi dahil çok sayıda seçkiye öyküleri alındı. 1997’den bu yana Diyarbakır’da serbest avukatlık yapıyor. Burçin ile evli. Robin ve Rober adında iki oğulları var. Daha önce Kayıp Şecere, Babam Aharon Usta ve Tahir Elçi Hikâyesi kitapları yayımlanmış; Barış Hikâyeleri Seçkisi başlıklı eseri yayıma hazırlamıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 252
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺107,80

Evet, durmak bir ölüm çeşididir. Yani bir şeylerin değişmeyi durdurduğu huzurlu hayat çürümedir. Ama yok olmamak için çırpınmak, acı ile güçlenmek, çığlık atmak ve hatta can çekişmek, yaşamaktır. Yaşamak için geldik, çürümek için değil.

Koca koca demirleri denizlerin altında, üstünde, bulutların içinde yürüten biziz. Bir ufacık noktacığa bin kitabı sığdırıyor bir yanımız. Bir yanımız kütüphaneleri yakıyor, hamile kadınların karnını deşiyor. Vahşiyiz! Doğa tarihinin hiç görmediği kadar hem de. Hamam böcekleri gibi ürüyor, çekirge gibi tüketiyoruz. Domuzlar gibi yaşıyor ve birbirimizi çekiştiriyoruz. Bomboş çoğumuzun kafatası ve çoğumuzunki de çamurla dolu. Bir de işin garibi, kendimizi en üstün filan sanıyoruz doğada. En çok bu lafa parmak ısırıyor doğa. Buraya geldiğimizden beri kaç canlının soyunu tükettik belli değil. Yoluna giden gergedanı boynuzu için öldürdük, fili dişi için, kürkü için foku ve zevk için kuşu! Biz neyiz? Dünyanın sonu!

Bazen anlam acı verir, bazen de acıya anlam yüklenir ama her ikisi de çürütür.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2022
₺123,20

“Karanlık her zaman kötü değildir. Aradığın şey bir unutma bahçesi ise karanlıktan iyisi yoktur. Kaybolur gidersin siyah perdenin arasından. Gördüğün yok, görenin yok... Bir de zihnine çekebilirsen karanlığın perdesini mesele tamamdır. Unutmak için beyninin dehlizlerini karanlığın uykusuna yatırman gerek en başta. Sonra beynin uyur, sonra sen uyursun; nihayet uyursun. Demek ki artık başarabilmişsindir unutmayı, demek ki artık karanlığın dinginliğini ruhuna yedirmişsindir. Korkular yok yalnızca karanlıkta, korkularından kaçıp sığınacağın bir ağaç kovuğu olur bazen karanlık.”

İstanbul Boğazı’nda gece yarısı...

 

Bir tabut, bir kayık gibi gecenin karanlık dehlizlerinde ağır ağır süzülüyor... Tabutta bulunan kadın ve adam, türlü maceralardan sonra nefeslendikleri bir anda, gökyüzündeki sonsuzluğu, yıldızları seyrediyorlar. “Mezara günahlarınla git ama pişmanlıklarınla gitme” diyerek çıktıkları bu yolda, emin oldukları tek bir şey vardı, o da vicdan rahatlığı.

 

Aşiyan Mezarlığı’ndaki bir çello kutusunda bulunan bebek cesediyle başlayan olaylar zinciri, ana karakterler Kostik, Leyla, Cinli ve Zehir etrafında gelişen sürükleyici kurgu ile devam ediyor. Mesut Çiftci’nin ikinci kitabı Bıçak Islığı, eşsiz hikâyesiyle okuyucusunu satır aralarında kaybolmaya davet ediyor!

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Çizim ve Kapak Tasarım Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım Aslı Varol

İlk Okuma Emre Tansu Keten

Sayfa Sayısı 156 Ebat 13,5x19,5

Tür Roman Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043474

 

 

 

 

₺73,50

Niye Son Ozan?

Livaneli, yaygınlaşmasında halkın belirleyici olduğu bir ozan olarak ortaya çıktı. Onun “ozan” niteliği, sadece şair-müzisyen değil, edebiyatta ve diğer dallarda da “halkın sanatçısı” olmaya karşılık geliyordu. Ve öncekilerden farklı olarak, medya çağında varlığını sürdürecekti. Yunus, Karacaoğlan, Pir Sultan... Halkın duygularıyla, düşünceleriyle, hayalleriyle derin bağlar kurabilen böyle sanatçıların yapıtları, dilden dile yaygınlaşıyor, kuşaktan kuşağa yaşıyordu. Ses ve görüntü kaydeden, kitapları hızla basan teknolojiler geliştikçe, kaliteli yapıtları insanlara ulaştırmak kolaylaştı. Dostoyevski, Chaplin, Nâzım... Onlar yayımcılar aracılığıyla yapıtlarını dünya halklarına ulaştırdılar. Ne var ki, kitle iletişimi, kısa sürede bir iktidar bileşeni haline geldi. Artık sanatçılar bu aracıların onayından geçerek halka ulaşabilecekti. Yaygınlaşmak için piyasanın ve iktidarın beklentisine uygun olmak gerekiyordu. Livaneli’nin medya içindeki varlığı, kitle iletişim iktidarlarına karşı bir halk direnişine dönüştü. Bu direniş, iktidarların kişilerde içselleştiği internet çağında da devam ediyor.

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Ezgi Hotalak Adalı

İllüstrasyon ve Kapak Tasarım Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 416 Ebat 13,7x21,5

Tür Belgesel-Anlatı Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043412

 

₺154,00

Evrimin milyonlarca yıl süren meşakkatli yolunda şekillenmiş erkek vücuduna büyülü bir keşif! Dünya sahnesinde çırılçıplak kalan adamın merak uyandıran hikâyesi…

1967’de yayımlanan ve tüm dünyada satış rekorları kıran Çıplak Maymun’la ezber bozan ünlü Zoolog Desmond Morris, Çıplak Kadın’ın doğal bir devamı olan Çıplak Adam’da insan erkeğinin zoolojik portresini çiziyor. Ve bu portreyi yeryüzünün dört bir yanından gelen egzotik öykülerle süslüyor.

İnsan erkeği dünya üzerinde nasıl bu kadar etkili hale geldi?
Avcılığı terk ettiğimiz modern dünyada erkekler hangi avların peşine düştü?
Erkek beyni nasıl işliyor?
Doğası gereği tekeşli mi çokeşli mi?
Hadım uygulaması nasıl ortaya çıktı?
Çıplak Adam’ı keşfetmeye hazır olun.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 296
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺130,20

Çukurova’nın verimli topraklarından çıkıp, memleketinin doğasını, kokusunu; kartalını, ölmez otunu; emekçi insanını ve o insanların zulme karşı verdiği mücadelenin haklı onurunu tüm dünyaya destansı bir dille anlatan bir “edebiyat mucizesi!”Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, gelmiş geçmiş en büyük ustasını, kırk dört yıllık dostunu, yoldaşını; “Yaşar Abi”sini anlatıyor.Yaşar Kemal kendi edebiyat kuramını ilmek ilmek oluşturup doğduğu kentten başladığı yazın hayatında dünya insanına ulaşarak varıyor zirveye. Epopelerden, Anadoluefsanelerinden, mitoslardan, ağıtlardan aldığı ilhamını kusursuz betimlemeleri, insan psikolojisinin en derinine inen sezgisi ve gerçekçi kurgusuyla taçlandırıyor. Dramı değil trajediyi yaşatıyor zihinlerde. Homeros’un, Karacaoğlan’ın, Cervantes’in, Çehov’un, Dadaloğlu’nun açtığı yollardan gidiyor. Ve Anadolu dağlarında bir ateş yakıp tüm dünyayı aydınlatıyor.“Yaşar Kemal’i düşündüğüm zaman aklımda deli deli türküler dolaşır” diyor Livaneli. Stockholm’ün karlı caddelerinde, Paris’in geniş meydanlarında veİstanbul’un belki her sokağında söyledikleri türküleri yazıyor satırlarına. Ülkenin faili meçhullerle, terörle, sansürle kuşatıldığı en karanlık dönemlerde ve hatta sürgün yıllarında bile Yaşar Kemal’in umut dolu yüreği ayakta tutuyor çevresini.Kalbi ve kalemi her zaman dostluktan, kardeşlikten, barıştan yana olan; Sait Faik’in “Türklerin en Kürdü, Kürtlerin en Türkü” dediği, “edebiyat mucizesi” Yaşar Kemal bir dost kalemiyle bir kez daha varıyor ebediyete.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13.7 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2021
₺336,70

Aile, insanlık tarihi boyunca var olagelmiş bir kavramdır fakat bu yapı tarihsel süreç içerisinde çokça değişikliğe uğramıştır. Aile, tarihsel bir kurumdur ancak doğal bir durum değildir. Bir yandan bir tarihe sahip olan aileler, bir yandan da tarihi yazmaktadır. Elinizdeki kitap, ailenin binlerce yıllık tarihine ana hatlarıyla ışık tutmayı hedeflerken, bu kurumu merkeze aldığımızda dünya tarihinin nasıl göründüğüne ilişkin bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.

Aile -kendi gerçekliğimiz de içinde olmak üzere- “doğal” değildir, tarihsel ve toplumsal bir bağlam içerisinde inşa edilmiştir. Ailenin nasıl bir düzen içinde işlediği, zaman içinde nasıl değiştiği, benzerlikleri ve farklılıkları çalışmanın ele aldığı başlıca konular arasında yer almaktadır. Bu kitap, özellikle aileye odaklanarak, bununla daha derin bir tarihi, insan olmanın ne anlama geldiğini, insanın geçmişine ve bugününe dair yeni bakış açıları ve anlayışların dünya tarihinin geniş zamansal çerçevesi içinde nasıl gün ışığına çıktığını anlatmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 148
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺97,30

Teknolojinin Tarihi içinde bulunduğumuz ana dair aydınlatıcı bir arka plan sunar. Tarihçi Daniel R. Headrick giderek daha güçlü yenilikler yoluyla insanların doğa üzerindeki artan gücünün izini sürerken, dünyanın farklı yerlerindeki teknolojilerin evrimini karşılaştırarak diğer teknoloji tarihlerinde bulunandan çok daha geniş bir açıklama sağlar.

Eski halklar ateşin hayatta kalma teknolojisi olarak kullanıldığını keşfettiler, ancak sonra sulama için ve daha sonra da hidroelektrik enerji ve diğer birçok kullanım için giderek daha karmaşık su yönetimi sistemleri tasarladılar. İletişim teknolojisi kendi zamanımıza yaklaştıkça insanları daha fazla temasa soktu ve onları daha bilgili ve kozmopolit yaptı. Tıbbi ve tarımsal teknoloji, özellikle modern çağda yaşam beklentisini artırdı; yapay organlar ölmekte olanların yerini alabilir, kimyasal ve nükleer ilaçlar kanser gibi hastalıkların yayılmasını durdurabilir.

Eski halklar teknolojiyi hayatta kalabilmek için kullanırken, zaman geçtikçe teknolojinin kullanım alanları ve etkileri de değişti. Teknoloji baş döndürücü bir ilerlemeyle zenginlik-yoksulluk eşitsizliklerinin artmasına ve çevreye yönelik tehditlere neden oldu. Eleştirmenler teknolojiyi kirlilik ve doğal dünya üzerindeki diğer yıkıcı etkilerle de bağdaştırdı. Dünyanın sakinleri için artan kolaylık sağlama yeteneğinin tümü için, teknolojinin dezavantajları durumu, evrensel insanın icat etme kapasitesinin ürettiği gerilimleri gösteren güçlü bir durumdur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺112,70

Yüzyıllık bir karasevda hikâyesi. Her anı adanmışlık dolu; milli mücadeleye ve o mücadelenin başkahramanı Mustafa Kemal’e.

Fikriye; uzak bir akrabanın kızı, bir çocuk onun için. Oysa ilk gördüğü andan beri âşık Fikriye’nin çocuk yüreği. Önceleri ağabey diyor, ama sonra dili varmıyor. O cephedeyken hayaliyle yaşıyor, mektuplar, şiirler yazıyor. Bir gün Mustafa Kemal’i toparlayacak bir kadın eli gerektiğinde gerçekleşiyor düşleri. Adeta koşarak gidiyor Ankara’ya. Boynunda bir kehribar tespihle Çankaya’nın ilk gelini oluyor, “duvaksız gelini”… Yazık ki rüya kısa sürüyor.

Fikriye’deki öyle bir aşk ki ne hastalık dinliyor ne yasak ne de sürgün. En aşılmaz denilen yolları aşıp sonunda yine varıyor Paşa’sına. Ta ki o kanlı güne kadar. Çankaya’nın Duvaksız Gelini aradan geçen bir asra rağmen meçhuliyetini koruyan bir ölümü anlatıyor. Bir milletin gönlünde taht kuran Mustafa Kemal, bugün hâlâ “boynu bükük bir sümbül”ün kırık hatıralarında kanıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺93,80

Türler arası temaslar, öngörülemeyen bir aşk ve insanlığın sonunu getirecek bir virüsün yıkıcı etkisi… Mélanie Candan’dan alışılmışın dışında bir bilimkurgu hikâyesi.

İnsanlarla birebir olarak aynı görünüme sahip uzaylılar, dünyaya gelip temas kurduğunda, sıradan bir hayat süren Lucie için işler giderek tuhaflaşmaya başlar. Bir yandan hayatındaki garipliklere bir anlam bulmaya çalışan Lucie, bir yandan da insan ırkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğiyle yüzleşecektir.

“Lucie, araştırma yaparken birkaç sene önce yazılmış ‘Esrarengiz Benzerlik’ isimli bir makale buldu. Bu makale insanlarla aynı görünüme sahip uzaylılardan bahsediyordu. Fakat NASA bu makaleyi görmezden gelmişti.

Bu makalede yazanlar karşılaştığı genç çocuğun görünümüne tam olarak uyuyordu. Bu da onu korkutmaya başladı! Makalenin bir kısmı şöyle diyordu:

‘Uzaylılar dünyamızı yeni icatlarıyla istila edecekler. Bu yeni icatları sayesinde insanlarla aynı görünüme sahip olabilecekler ama herhangi birinin değil! Var olan insanların görünümüne girecekler! Tabii ki kalpleri yok fakat kalp atışlarının yerini tutan başka bir şeyleri olacak ve bu yüzden ölü bir insan gibi soğuk olacaklar…’”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺52,50

Biri renkleriyle, diğeri sözcükleriyle düşlerini sıralayan baba-kızın kitabı: Yel Değirmenlerine Karşı. Her iki anlamda da Yel Değirmenlerine Karşı buluştukları yer. Baba Zahit Büyükişliyen soyut ve renkçi, otoriteye karşı eğitimci, açık fikirli ve dürüst… Kızı Burçak Gönül rafine anlatımı, ayrıntılara hâkimiyeti ve yan öykücükleriyle kurgulayan… Ortaya çıkan, çok heyecanlı, çok umutlu ve bir o kadar da merak (korku mu demeli) dolu yeni/farklı, somut bir Zahit Büyükişliyen resmi… Tabii, su gibi akıcılığıyla Burçak Gönül romanı. Okudukça duygularınızın resmini çizeceksiniz, hayalinizde. Antakya’dan Ankara’ya, Almanya’dan İstanbul’a, mahalleden üniversiteye, en tanınmamışından hiç unutulmayana birçok insanın da yer aldığı, polemiğe yer vermeyen ama gerçekleri ortaya çıkmaya çağıran bir anılar demeti, bir yakın dönem sanat tarihi… Okur, kendince yorumlayacak yaşamı da resimleri de…

Burçak Büyükişliyen Gönül

1970 yılında İskenderun’da doğdu. Çocukluğunun ilk bölümünün geçtiği, farklı kültür ve inançların bir arada yaşandığı İskenderun’da, “içi dışı bir” insanlar arasında hoşgörüyü öğrendi, sonsuz sevgi ve şefkat gördü. Çocukluğunun ikinci bölümü, “önce iş sonra eğlence”yi öğreneceği Almanya’da geçti. Çello sanatçısı bir kız kardeşle, ressam bir baba ve grafik sanatçısı bir annenin kimya mühendisi kızı olarak büyüdü. İlk gençliğini geçirdiği Ankara’dan İstanbul’a göçerek uzun yıllar ilaç sektöründe yönetici pozisyonlarında görev yaptıktan sonra, kurumlara eğitmen-danışman olarak hizmet veren bir firmanın yönetici ortağı oldu. Halen Abu Dhabi’de yaşıyor. Evli ve birini doğurduğu üç evlat sahibi. Okuyarak ve gezip görerek besleniyor. Instagram’da, “ayagimin_tozuyla” adındaki seyahat güncesinde anılarını ve duygularını paylaşıyor. Burçak Büyükişliyen Gönül’ün ilk romanı Falezlere Götür Beni Aysel, seksen sekiz yaşında kaybettiği teyzesinin yaşam öyküsünden yola çıkılarak yazıldı.

 

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Saliha Nur Ulusoy

Kapak Tasarım Aslı Varol Sayfa

Tasarım Aslı Varol Sayfa Sayısı 504 Ebat 13,7 x 21,5

Tür Biyografi

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043238

 

 

 

₺186,90

Her satırı öğretici derslerle dolu, buram buram yaşanmışlık kokan bir yaşamöyküsü. Adanalı iş insanı Süleyman Onatça’nın renkli hayatını okurken, Türkiye’nin yokluklardan bugünlere uzanan ders alınacak hikâyesine de tanıklık edeceksiniz.

Sanayi Çarşısı’nda çocuk yaşta çıraklık yaparak hayat mücadelesine atılan Onatça, hayatını bir heykeltıraş titizliğiyle şekillendiriyor ve en tepeye kadar tırmanıyor. Ülkenin en önemli işveren örgütlerinde yöneticilikle geçen yıllar, Süleyman Onatça’nın heybesinde birçok renkli hikâye birikmesine vesile olurken, topluma ve insanlığa dair de eşsiz bir bakış açısı geliştirmesine olanak sunuyor. İş yaşamının zorlu ortamında zarafetiyle ve sevecenliğiyle kendisine ayrı bir kulvar açan Onatça, sanata ve çevreye verdiği büyük önemle de tanınıyor. Bir otobiyografi olan elinizdeki kitapta Türkiye’nin en önemli iş insanlarından birinin hayat hikâyesini okuyacaksınız.

 

 Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Kapak Fotoğrafı Aysun Akpınar Kapak

Tasarım Beyzanur Karabulut Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 204 Ebat 13,7 x 21,5

Tür Otobiyografi

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043269

 

 

₺93,80

“Sen o zaman şuna karar vereceksin. Tek başına, hiçbir sorumluluk, bağlılık olmadan mevsimlik çiçek gibi mi yaşayacaksın; yoksa herkesi gölgesinde toplayan, kök salan, güven veren bir çınar mı olacaksın? Evin önündeki bu koca çınar, aile demek, bağ demek, koşulsuz, şartsız sevgi demek. Şimdi düşün bakalım oğlum, sabah uyandığında kararını vermiş olarak kalk çünkü hayat beklemez…” Geçmişinin yükü, kalbinde derin bir yara olarak kalmış başarılı iş insanı Kemal… Yaşadığı savruk hayattan sıkılan, en sonunda uğradığı akıl almaz ihanetle kendi ruhunu keşfeden Mila… İkisinin hayatlarını ortak bir hayalle birleştiren, tarihi değeri ve büyüleyici güzellikleriyle Çınar kasabası... Aşk, ihanet, dostluk, sadakat, aile, pişmanlık, emek gibi kavramların karakterlerin sürükleyici hayat hikâyeleri ile buluştuğu noktada; yazarın sade ve akıcı dili, bir o kadar etkileyici tasvirlerle bezenmiş cümle kurguları sizler için bir nefeslik mola hazırlıyor. Çınar’da vuku bulan hikâyeler okuyucusunu andan koparıp Bağ’ın sayfaları arasına hapsedecek!

Yazar Özgeçmişi

Zeynep Taşdelen 10 Kasım 1977 yılında Ankara, Çankaya’da dünyaya gelen Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, Çankaya İlkokulu ve Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nin ardından Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda çalıştıktan sonra Price Waterhouse Coopers’da vergi denetmenliği görevinde bulundu. 2004 yılında Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik unvanını aldı. Aynı yıl özel sektörden istifa ederek eşiyle birlikte Tenteoğlu İnşaat firmasını kurdu. 2021 yılında İngiltere’de Kent Interior Design ve Construction firmasını kuran Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, ailesiyle birlikte İngiltere’de yaşamaktadır.

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 192

Ebat 13,7 x 21,5

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043283

 

₺82,60

Astroloji bilimi günümüzde maalesef 12 burçtan ibaret olarak algılanıyor. Yeterli donanıma sahip olmayan kişilerce çeşitli TV programlarında ve gazete sütunlarında yapılan asılsız yorumlarla astroloji, sıkıştırılmış burç efsanelerine dayandırılıyor. Pozitif bir bilim olan astroloji ile çok ciddi bir zaman ve etüt geçiren Dr. Astrolog Şenay Devi özenle hazırlanmış bu yeni kitabında, uzmanı olduğu astroloji dünyasına dair yanlış bilinen tüm gerçekleri okuyucuları ve takipçileri ile paylaşıyor! Devi’nin Batı, Çin ve Vedik Astrolojisi’nden aldığı ilhamla ve sahibi olduğu kapsamlı astroloji eğitimiyle kendi bilgi birikimini açıklayabilmek adına kaleme aldığı bu kitap, astroloji meraklılarına doğru yolu gösteren vazgeçilmez bir başucu kılavuzu olacaktır.

Yayın Koordinatörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Saliha Ulusoy

Düzelti Sude Altunkaya

Kapak Fotoğrafı Denizcan Kutlu

Kapak Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 316 Ebat 13,7 x 21,5 Tür Astroloji Kağıt /

İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043191

 

₺131,60

Yakın Tarih İçin Anahtar, Atatürk’ün önderliğindeki Cumhuriyet Devriminin kapısını açıyor. O kapıyı açtığınızda; saltanatın kaldırılmasından 3 Mart Devrim Kanunlarına, laiklikten siyasette din istismarına, 20. yüzyılda Cumhuriyetin akıl-bilim eksenli aydınlanmasından 21. yüzyılda yağmur duasına ve türbelerin kutsanmasına, Osmanlı’nın Darülfünunundan Cumhuriyetin üniversitesine, Cumhuriyetin tamir ettirdiği Ağa Camisi’nden Mimar Sinan Türbesi’ne, harf devriminden mezar taşı okuma kulübüne, dünyadaki kadın hakları mücadelesinden Atatürk’ün kadın devrimine, İslam öncesinden Cumhuriyete Türk müzik tarihine, 1921 ruhundan (!) Andımız’a ve ulus devlete, dünya anayasalarındaki değiştirilemez maddelerden anayasamızdaki değiştirilemez maddelere, demografi ve devlet ilişkisinden Lozan’daki demografi savaşına, ülke kaynaklarını yabancılara teslim eden Abdülhamit modelinden ülke kaynaklarına sahip çıkan Atatürk modeline, Atatürk’ün çözüm önerilerinden ekonomik kurtuluş savaşına, Cumhuriyetin yüzen sergisinden Köy Enstitüleri deneyine, Cumhuriyetin sıtma savaşından Çin’e aşı göndermesine, Cumhuriyetin çay üretiminden kâğıt fabrikalarına, yok edilen Cumhuriyet değeri Sümerbank’tan yok edilen THK’ya, Lozan’dan Montrö’ye bağımsızlık mücadelesine, Afganistan’daki Atatürk etkisinden Taliban karanlığına, Cumhuriyetin anlamından Atatürk’e sahip çıkmanın anlamına ve Atatürk düşmanlığından yaşayan Atatürk’e kadar pek çok tarihi gerçekle karşılaşacaksınız. Yakın tarihten önemli dersler çıkaracaksınız. Türkiye’nin bugünkü durumunu çok daha iyi anlayacaksınız

 

Kitap Yazar Adı Sinan Meydan

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Editör Gökçe Şenoğlu Kapak

Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 344 Ebat 13,7 x 23

Tür Araştırma - İnceleme

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

₺178,50

Tarih boyunca İran coğrafyası radikal değişiklikler ve gelişmelere evsahipliği yapmış bir havza olmuştur. Kadim ve derin bir medeniyete sahip olan İran günümüzde de ilgi çekici özelliğini korumaktadır. 1979 yılında gerçekleşen İran Devrimi, 20. asrın en mühim olaylarından biri olarak karşımıza çıkmış, İran’ın adını “İran İslam Cumhuriyeti”ne dönüştüren İran Devrimi, İslam dünyasının yanı sıra uluslararası politikada ciddi ses getirmiştir. İran, sosyal bilimlerin birçok alanında dünyada ve ülkemizde farklı perspektiflerden anlaşılmaya çalışılan ve halen de çalışılmaya devam edilen bir ülke olmuştur.

İslam bize önce bilip sonra inanmamızı tavsiye eder. İran’ı bilmek, tanımak ve doğru anlamak sadece ülkemiz ve Ortadoğu açısından değil, İslam dünyası ve insanlık tarihi bakımından da oldukça mühimdir. Bu çalışma İran’ı her yönüyle akademik olarak ve disiplinler arası bakış açısıyla ele alan ve anlama çabası içine girmiş temel bir kaynak niteliği taşımaktadır. Prof. Dr. Hasan Onat İran’da 1980 başlarında devrimin gerçekleştiği dönemde klasik uluslararası ilişkiler bilgileriyle ne olup bittiğini anlamamız epeyi zaman almıştı. Geçmişte büyük bir imparatorluğun sahibi olarak, Ortadoğu ve Asya ekseninde büyük bir medeniyet yaratan ve bölgenin tarihine katkısı bulunan bir ülke olan İran’ın yapısı, Türkiye’nin değişik üniversitelerinden katkı yapan akademisyenlerin ve İran uzmanlarının çabasıyla, ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.

İran; tarihi, siyaseti, toplumsal ve dinsel yapısı, kültür, sanat ve medyası ile ilk defa bir bütün olarak gözler önüne seriliyor. Sosyal bilimlerin çeşitli dallarındaki öğrenciler, araştırmacılar, diplomatlar ve uluslararası ilişkiler akademisyenleri için bir başucu kitabı olacağı görülüyor. Bu eser için harcanan çabayı göz önünde tutarak, eseri yaratanları ve oluşmasına katkı yapanları tebrik ediyorum. Prof. Dr. Hasan Köni İran, bir bölgesel güçtür. Tarihi, Ortadoğu ve dünya politikalarındaki önemi bu ülkeyi ilgi çekici kılmıştır. Türkiye, komşusu İran’ın önemini dış politika değerlendirmelerinde daima göz önünde bulundurmuştur.

Türk diplomasisi de bu ülke ile ilişkilerinde gereken dikkati göstermeyi hiçbir zaman ihmal etmemiş, hem komşumuz olması ve hem de tarihsel ilişkilerimiz nedeniyle çıkarlarımız açısından dikkatle izlenmesi gereken bir ülke olmuştur. Bu nedenle İran’ın her yönüyle anlaşılması için elinizdeki eser hiç şüphesiz önemli bir kaynak niteliğindedir. Konularının uzmanları tarafından kaleme alınmış, İran’daki din-mezhep, iç ve dış politikalar ve kültür ile ekonomi yanında tarihsel geçmiş ve kurumların tahlilini gerçekleştiren çeşitli yetkin makalelerden oluşan bu eser, Türkiye’de İran çalışmalarına katkıda bulunabilecek bir nitelik taşımaktadır. Bu eserin dikkatle okunması halinde İran ile ilgili konular açıklık kazanacaktır. Bu suretle, İran daha iyi anlaşılabilecek, Türk dış politikası bakımından İran’la ilgili değerlendirmelerimiz daha sağlam esaslar üzerinden gerçekleşebilecektir. Böylelikle bu esere katkıda bulunanlar bu önemli ülkeyi aydınlatmaya çalışırken, Türk-İran ilişkilerini daha sağlam bir temele dayandırmaları da mümkün olacaktır. Büyükelçi (E) Prof. Dr. Ali Engin Oba


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 808
En / Boy : 16.4 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2022
₺339,50

''Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol”

Mevlânâ

Hayatın en acı yüzüyle çok küçük yaşta tanışan ve ailesiz kalan Ahmet Bey’in münzevi hayatının ortasına bir cinayet haberi düşüyor. Usta edebiyatçı Zülfü Livaneli, bir cinayetin gölgesinde kardeşlik bağı, aşk, arkadaşlık, ihanet gibi insana dair tüm duyguların ve duygusuzlukların anatomisini çıkarıyor.

Geçmişle hesaplaşmanın bambaşka bir boyut kazandığı Kardeşimin Hikâyesi, önyargıların kırılması ve başka düşünüş biçimleri sunması bakımından da edebiyatımıza önemli bir katkı. Livaneli bu romanıyla “insan soyunun en soylu duygusu” aşkın, anlamını ve biçimlerini merak unsuruyla başarılı bir şekilde harmanlarken okuyanlara muazzam bir deneyim yaşatıyor.

Edebiyatımızın güçlü kalemi Livaneli, sadece bir cinayetin tanıklarını değil, geçmişin gölgesi yüzünden bugününü yaşayamayanların hikâyesini de anlatıyor. Elinizdeki roman, unuttuklarımıza ve hatırladıklarımıza çıplak gözle bakmamızı sağlayan, hafızalardan silinmeyecek bir insanlık anlatısı...

Kardeşimin Hikâyesi akıcı üslubu ve sürükleyici kurgusunun yanı sıra tüm muhtemel sonları geride bırakan sürpriz finaliyle başucumuza yerleşiyor.

Türkçede çok sayıda baskısı ve dünya dillerine çevirisi yapılan; yayımlandığı günden itibaren çok satan ve çok okunan kitaplar listesinde zirveyi koruyan Kardeşimin Hikâyesi, Rusça çevirisiyle de okurların beğenisini kazandı.

Kitap Yazar Adı Zülfü Livaneli

Editör Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Günnur Aksakal

Kapak Tasarım Canan Satan

Kapak Fotoğraf Jacques Henri Lartigue Dizgi Nurgül Kıssacık

Sayfa Tasarım Şevval Ulusoy

Sayfa Sayısı 280 Ebat 13,7x23

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Kuşe Mat 170 gr

ISBN / Barkod 9789751042545

₺360,50

İnce pastacılığın verdiği haz her daim kalır.

 

Christophe Felder daha 23 yaşındayken Paris’teki seçkin Hôtel de Crillon’da pasta şefi olarak görevlendirildiğinde bir pasta sihirbazı olarak kabul ediliyordu. Bugün pek çok kitabın belirttiği üzere özellikle incelikli Japon damak zevkine uygun yeni tatlılar üretiyor, kurumsal danışmanlık yapıyor, profesyonelleri eğitiyor ve kendi aşçılık okullarında ders veriyor.

Titiz bir teknik, sağduyu ve oyunbazlık Felder’ın pastacılığını tanımlayan elementlerdir. Onun yol gösterici ilkeleri şaşırtmak ve tatmin etmek üzerine kuruludur.

Christophe Felder, kendi kitabını şöyle anlatıyor:

2005 yılında yemek kitabı koleksiyonum Leçons de Pâtisserie (Pastacılık Dersleri) adlı serimi, bir cilt tatil tarifi kitabı Les Gâteaux de l’Avent (Tatil Tarifleri) ile birlikte, ardından da sekiz ayrı başlıkta kitap çıkarttım. Patisserie bu seriden yapılmış bir derleme.

Fazla basite indirgemeden profesyonel pastacılığın inceliklerini evdeki insanlara anlatma fikrinden yola çıktım. Geliştirdiğim format, aşçılık okullarında verdiğim derslere olabildiğince yakın tarifler üzerine kurulu. Binlerce fotoğrafta, mesela, hafif bir bezeyi, yumurta aklarını söndürmeden nasıl yoğun bir karışım olarak katlayabileceğinizi ve şu hamurunun (ya da ekler/profiterol hamuru) dokusunun çırpılmış yumurta eklendiğinde nasıl olması gerektiğini görebilirsiniz.

 

Kitap Yazar Adı Christophe Felder

Çeviri Pelin Batu

Editör Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım Şevval Ulusoy Düzelti Sümeyye Çetinkaya

Sayfa Tasarım Şevval Ulusoy, Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 800 Ebat 18,5 x 25 Tür Yemek ve İçki Kitaplığı Kağıt / İç Baskı Kuşe mat, 135gr Cilt / Kapak Kuşe mat, 170 gr

ISBN / Barkod 9789751042798

 

 

 

₺982,80

Cem Yılmaz’ın Karakomik filmleri sinemada ayrı bir kulvar açıyor. Türkiye’nin en komik adamı bizi kara kara düşündürüyor. İnsanlığın gelecekte kurgusal evrene hapsolacağı tartışılırken, Cem Yılmaz “Emanet” filmiyle gerçekle aramıza adeta kalın duvarlar ören internet ve televizyonun büyüsündeki insancıkları anlatıyor. Televizyondaki evlenme programında görüp âşık olduğu kızla yuva kurmayı hayal eden Birol’un boşluğuna indirilen bıçak darbesi her gün toplumun daha derinine saplanmaktadır. Yığınlar ise tıpkı Birol karakteri gibi yattıkları yerde dansına devam ediyor. Bu acı gerçek, büyülü duvarların üzerinde yanan ışıkları tek tek söndürse de filmin sonunda Zombiler’in dansına katılmadan edemiyoruz…

Elinizdeki kitap Karakomik Filmler serisinin “Deli” ve “Emanet” filmlerinin senaryosunu, Cem Yılmaz’ın sahnelerle ilgili notlarını içeriyor.

 

Kitap Yazar Adı Cem Yılmaz

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Kapak Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay Sayfa Sayısı 128 Ebat 13,7x21,5

Tür Sinema

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 70 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043214

₺77,70

Türkiye’yi güldüren adam, karakomik türündeki filmlerle izleyiciyle buluştu. Karakomik filmlerin ilk serisi “2 Arada” ve “Kaçamak”ın senaryosu ve Cem Yılmaz’ın notları elinizde tuttuğunuz kitapta yer alıyor. “Bazı filmlerim komiktir, bazıları değildir” diyen Cem Yılmaz’ın “2 Arada”, “Kaçamak”, “Emanet” ve “Deli” filmleri, “karakomik”; hayat gibi… “2 Arada” filminin başkarakteri Ayzek de kusurunu ortadan kaldırmak istiyor; hepimiz gibi… Ayzek’le ayna tutuyor Cem Yılmaz, kusurlarıyla yüzleşememiş oluşumuza. Kusurlarımızı sevemezsek benliğimizde açılan derin yaranın kapanmadığını görüyoruz. Dişleri olmayan bir karakterin dişlerini tedavi ettirdikten sonra gülümsemesini yitirmesidir Ayzek’in hikâyesi. Cem Yılmaz, bu kez hayatın “karakomik” yanını gösteriyor bizlere…

 

 

Kitap Yazar Adı Cem Yılmaz

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Kapak Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 158 Ebat 13,7x21,5 Tür Sinema

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 70 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043207

₺88,20

Ömer Asım Aksoy tarafından derlenen Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, bu alanda yarım asrı aşkın bir süredir temel başvuru kaynakları arasında yerini almış bir eserdir. İlk basımı 1965 yılında Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından yapılmış olan bu klasikleşmiş dilbilim çalışması, uzun yıllardır yayınevimiz tarafından yeni baskılarıyla okurlara sunulmaktadır.

Yazarın veciz nitelemesiyle, “Atalarımızın, uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak düsturlaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özsözler” olan atasözleri ile “bir kavramı, bir durumu, ya çekici bir anlatımla ya da özel bir yapı içinde belirten ve çoğunun gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da tümce”lerden ibaret olan deyimleri, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki öğrenciler için anlaşılabilir kılmak amacı elinizdeki derlemenin ortaya çıkmasına vesile oldu.

Ömer Asım Aksoy’un klasikleşmiş eseri Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nden derlenerek genç okurun ilgisine sunulan bu çalışma, eğitmenlerin ve ebeveynlerin öğrenciler için rahatlıkla tercih edebilmeleri adına sadeleştirilerek hazırlanmıştır.

 

Kitap Yazar Adı Ömer Asım Aksoy

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Düzelti Günnur Aksakal

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay – Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 548 Ebat 13,5 x 19,5 Tür Sözlük Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043009

 

₺192,50

Ömer Asım Aksoy tarafından derlenen Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, bu alanda yarım asrı aşkın bir süredir temel başvuru kaynakları arasında yerini almış bir eserdir. İlk basımı 1965 yılında Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından yapılmış olan bu klasikleşmiş dilbilim çalışması, uzun yıllardır yayınevimiz tarafından yeni baskılarıyla okurlara sunulmaktadır.

Yazarın veciz nitelemesiyle, “Atalarımızın, uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak düsturlaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özsözler” olan atasözleri ile “bir kavramı, bir durumu, ya çekici bir anlatımla ya da özel bir yapı içinde belirten ve çoğunun gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da tümce”lerden ibaret olan deyimleri, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki öğrenciler için anlaşılabilir kılmak amacı elinizdeki derlemenin ortaya çıkmasına vesile oldu.

Ömer Asım Aksoy’un klasikleşmiş eseri Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nden derlenerek genç okurun ilgisine sunulan bu çalışma, eğitmenlerin ve ebeveynlerin öğrenciler için rahatlıkla tercih edebilmeleri adına sadeleştirilerek hazırlanmıştır.

 

Kitap Yazar Adı Ömer Asım Aksoy

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Düzelti Saliha Nur Ulusoy

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay – Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 324 Ebat 13,5 x 19,5 Tür Sözlük Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043016

 

₺129,50

İnce pastacılığın verdiği haz her daim kalır.

 

Christophe Felder daha 23 yaşındayken Paris’teki seçkin Hôtel de Crillon’da pasta şefi olarak görevlendirildiğinde bir pasta sihirbazı olarak kabul ediliyordu. Bugün pek çok kitabın belirttiği üzere özellikle incelikli Japon damak zevkine uygun yeni tatlılar üretiyor, kurumsal danışmanlık yapıyor, profesyonelleri eğitiyor ve kendi aşçılık okullarında ders veriyor.

Titiz bir teknik, sağduyu ve oyunbazlık Felder’ın pastacılığını tanımlayan elementlerdir. Onun yol gösterici ilkeleri şaşırtmak ve tatmin etmek üzerine kuruludur.

Christophe Felder, kendi kitabını şöyle anlatıyor:

2005 yılında yemek kitabı koleksiyonum Leçons de Pâtisserie (Pastacılık Dersleri) adlı serimi, bir cilt tatil tarifi kitabı Les Gâteaux de l’Avent (Tatil Tarifleri) ile birlikte, ardından da sekiz ayrı başlıkta kitap çıkarttım. Patisserie bu seriden yapılmış bir derleme.

Fazla basite indirgemeden profesyonel pastacılığın inceliklerini evdeki insanlara anlatma fikrinden yola çıktım. Geliştirdiğim format, aşçılık okullarında verdiğim derslere olabildiğince yakın tarifler üzerine kurulu. Binlerce fotoğrafta, mesela, hafif bir bezeyi, yumurta aklarını söndürmeden nasıl yoğun bir karışım olarak katlayabileceğinizi ve şu hamurunun (ya da ekler/profiterol hamuru) dokusunun çırpılmış yumurta eklendiğinde nasıl olması gerektiğini görebilirsiniz.

 

Kitap Yazar Adı Christophe Felder

Çeviri Pelin Batu

Editör Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım Şevval Ulusoy Düzelti Sümeyye Çetinkaya

Sayfa Tasarım Şevval Ulusoy, Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 800 Ebat 18,5 x 25 Tür Yemek ve İçki Kitaplığı Kağıt / İç Baskı Kuşe mat, 135gr Cilt / Kapak Kuşe mat, 170 gr

ISBN / Barkod 9789751042798

 

 

 

₺1.015,00

Sen kutup yıldızı mısın

İstemesen de parlar mısın

Sen de benim kadar yalnız mısın

Dolup dolup taşar Yine de susar mısın

Sen kutup yıldızı mısın

Herkes uyurken ağlar mısın

Arar arar derdine derman Nafile bulamaz mısın

Şarkılara şiirlere masallara konu olur Kendine dost olamaz mısın

Sen kutup yıldızı mısın

Herkese yol gösterir Kendin o yollarda kaybolur musun

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Saliha Ulusoy

Düzelti Ayça Derin Karabulut

Kapak Resmi Burcu Karaaslan

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 60 Ebat 13,5 x 19,5 Tür Şiir Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043221

 

₺51,10

Bir Tanrıça Kadın olmanın tüm sırlarını okumaya hazır mısın? Gerçek bir Rahim Kadın olursan, efor sarf etmeden, hayatındaki ilişkini düzeltme gücüne sahip olursun. Erkekler senin için yarışırlar. Sen uğraşmazsın. O erkek, senin yanındayken, doğal olarak evrilir, şifalanır. O erkek tarafından adanmışlıkla sevilirsin. Işıltın kendiliğinden artar, etrafında dikkat çekersin. Hem de doğal olarak, özel bir şey yapmadan. Sadece bedenin için değil, ruhun için de beğenilirsin. Erkekler, seni yok etmek, küçültmek, batırmaya çalışmak yerine, seninle birlikte yücelebilmek için uğraşmaya başlar. Her Tanrıça Kadın gibi gençleşirsin. Bu dünyada geçirdiğin yıllar, basit bir rakamdan ibaret olur. Cinsellikte ise hazların en yükseğini yakalamaya başlarsın. Böylece, bu hazzı sana verebilecek erkekler, sana doğru mıknatıs gibi çekilmeye başlarlar. Sıradan, alışılmış ilişki problemleri ile alakan kalmaz. Aldatılmak, kandırılmak, kullanılmak, çok gerilerde kalır. Bu kitapta, şu anda Tanrıça Kadın olmayı başarmış olanların gerçek öyküsünü, kendi kalemlerinden bulacaksın. Rahim Gücünü kullanabilmen için gerekli adımları öğreneceksin. Ve en önemlisi, İlahi Koruma altına girebilmenin yollarını bulacaksın. Bir Tanrıça Kadın olmak ve Rahim Gücünü eline almak ister misin? Öyleyse bu kitapta bulacağın tüm uygulamaları yapmaya başlayabilirsin.

 

Kitap Yazar Adı Seda Diker

Yayın Direktörü Gülşen İşeri Yayıma Hazırlayan Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Tasarım Emir Tali Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 260

Ebat 13,7 x 21,5

Tür Kişisel Gelişim Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043153

 

₺115,50

“Ben sadece sanmışım. Bu dünyada beni en güzel o sever. Hiç incitmez. Acırsa bir yerim, gelir öper. Düşersem kaldırır. Yemez yedirir, giymez giydirir, her şeyin en iyisine layık bulur, sanmışım... Sanmak, ne çok yolun giriş iznidir. Sanmak ne çok oyununun yer biletidir. Sanarak başlar bütün hikâyeler. Sanarak biter koca ömürler. Sanmalar ve zanlar üzerine hazırlanır ömrün senaryoları...”

Boyun Devrilsin Murtaza, bir kadının dile getiremediği hislerine tercüman olan bir roman; yetememe, yetişememe, sıkışmışlık, yalnızlık, insanları mutlu edebilme çabası ve hayal kırıklığı ile dolu bir günce...

Okurken hem Vuslat’ın Murtaza’sına serzenişlerini derinden hissedecek, hem de bir karnaval misali, birbirinden orijinal Vuslat karakterleriyle kahkahalara doyacaksınız... Özlem Binel’in değerli kaleminden Vuslat’ın, Derviş’in, Yazar Hanım’ın, Hasret’in ve Muallime’nin sürükleyici iç yolculuğuna hazır mısınız?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺103,60

İlk kitabım film oldu, aşırı önemli biriyim. Çok takipçim var Twitter’da; İnstagram’da da mavi tikim var. Takipçim çok olduğu için yazdıklarım, söylediklerim, fikirlerim acayip önemli benim. Mesela ülkede bir gündem olsun, herkes benim düşüncelerimi merak eder. Kanaat önderiyim ben.

Kitabımın arka kapağına böyle şeyler yazarsam ailemin, arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım diye düşünmeyen çok mühim organizmalarla dolu bir ülkede yaşadığımız için şaşırmamışsındır okurken, eminim buna.

Tanışmadıysak tanışalım; ben kendini gömme sporunun dünyadaki bir numaralı markası Ömür Özdemir. Bizim gibilerin değeri bilinmiyormuş varsın bilinmesin; zayıflıkmış, eziklikmiş varsın öyle olsun. Biz burdan devam. Başkalarının vereceği değerin kölesi değiliz, biz kendimizi biliriz.

İlk kitabımdaki gibi eğlencelik bir kitap yazdım yine bence. Eğlenmek isteyenler ya da “Herkes kitap yazıyor yaa” diye ortamlarda aşağılamak isteyen çok bilmişler için bu kitap müthiş bir fırsat.

Sevgilerimle...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺78,40

Üç bin yıldır dünya tarihinin kavşağında bulunan İran, Doğu ile Batı’nın kesişme noktasında yer alır. Karşı karşıya geldiği medeniyetlere etkide bulunmasıyla bilinen İran medeniyeti sınırlarının çok ötesine uzanmıştır.
Bu kitap, İran kültürünün Akdeniz’den Hint Okyanusu’na ve İpek Yolları boyunca Çin’e kadar uzanan çeşitli nüfuslar arasında tarih öncesi çağlardan günümüze kadar yayılmasının izini sürüy


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 148
En / Boy : 13.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺97,30

Tarihsel bağlamda bakıldığında, Balkanlar tam olarak tanımlanamayan, ürkütücü bir bölge olarak hafızalara kazınmış ve çoğu zaman olumsuz noktaları ile değerlendirilen, etnik çatışmaların olduğu, her daim yeni çatışmalara gebe olan küçük bir bölge olarak görülmüştür.
Balkanlar Tarihi, Balkanları olumlu yönleri ile ele alarak kültürel, tarihsel ve sosyal özellikleri ön plana çıkartıyor ve bölgedeki uyumu bizlere göstermeyi amaçlıyor. Ünlü tarihçi Andrew Wachtel bölgeyi dünyanın en büyük dört medeniyetinin birbiri ardına yerleştiği, karmaşık, dinamik, bazen kolayca alev alan, çok katmanlı yerel bir medeniyet olarak tanımlıyor. Balkanlar, Antik Yunan ve Roma, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Katolik Avrupa kültürlerinin birbirleriyle karşılaştığı, çatıştığı, bazen de iç içe geçtiği bir bölgedir. Balkan tarihi, yerel halkın bölgeye daha sonra gelen çeşitli medeniyetlerden ödünç aldıkları geleneklerin toplamından oluştuğu için dünyadaki en ilginç ve karmaşık
bölgelerden biridir


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺97,30

Başlangıç, orta ve ileri seviyede 27 hikâye tek kitapta
Sanatın, tarihin, Avrupa’nın en güzel şehirlerinin içinden geçen, hayal gücüyle harmanlanan hikâyeler…
Bu kitap, dil öğrenenlere yardımcı olması amacıyla hazırlanmıştır. Kitap; başlangıç, orta ve ileri seviyede, 27 öyküden oluşmaktadır. Kitaptaki hikâyelerin anlatımı basit ve yalın cümlelerle yapılmıştır. Öğrendiğiniz dili ne kadar anladığınızı deneyimleyebilmeniz için her hikâyenin Türkçesine de yer verilmiştir.
Dil Öğreten Hikâyeler serisini, fotoğraf sanatçısı, sanat tarihçisi ve gezgin Melissa Mey’in kaleminden İngilizce, İspanyolca ve Almanca olarak üç dilde yayımlamıştık. Çok sevilen seriye bir yenisini daha ekledik. İtalyanca hikâyeler hem dil öğretiyor hem de keyifli bir okuma vaat ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺113,40

Eskişehir, “ıssız Anadolu ovalarının ortasında” büyük şehirlerin gölgesinde mütevazı varlığını sürdürüyor.
Kimi zaman Adalet Ağaoğlu’nun satırlarında kimi zaman Cemal Süreya’nın dizelerinde kendini gösterse de ne yazık ki Eskişehir hakkında yapılan kapsamlı bir çalışma bulunmuyor.

Fotoğraf, sinema ve görüntü estetiği gibi disiplinlerdeki çalışmalarıyla tanınan akademisyen Levend Kılıç tarafından hazırlanan Avare Adımlarla Eskişehir literatürdeki bu eksiği gidermeye yönelik kayda değer bir çaba, bir vefa göstergesi niteliği taşıyor.
Levend Kılıç, okuyanları bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Eskişehir’in Porsuk Çayı, kitapçıları, bisikletçileri, hamamları, köprüleri arasında sokak sokak dolaştırıyor. Bu keşif yolculuğuna Kılıç’ın objektifinden çıkan fotoğraflar eşlik ediyor.
Avare Adımlarla Eskişehir, bir şehir tarihi çalışmasından veya gezi rehberinden çok daha fazlasını vadediyor


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 156
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺74,90

Propaganda aşağıdakilerin tümüdür:
Kurnazların işlettiği devasa bir mekanizmadır.
Beyin avcılarının mostrasıdır.
Kandırma ve yalancılık sanatıdır.
Amacı doğruluk değil, iknadır.
Gündelik sersemleştirme faaliyetidir.
Öğüterek, boyun eğmeyi kolaylaştırır.
Gücünü insanın zaaflarından alır.
Halk, onun ne istediğini bilmeyen parçasıdır.
Bakır yeteneklerden altın adamlar yaratır.
Dünyayı, düş görenlerin sırtında taşıtır.
Umutları ve hayalleri sokağa yayar.
Kitle hareketlerinin gözde silahıdır.
Her tarafı kaplayan yabani otlardan farksızdır.
Propagandanın muhteşem ilkesi şudur:
“Karşınızdakine derin bir arzu uyandırınız. O her şeyi kendiliğinden yapar...”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺91,00

“Sıra dışı bir kalpazanlık serüveni.”
Giancarlo, “Hedef üretim 10 milyon liret!” dediğinde, Alberto aldığı emre istinaden “Tamam patron” diyerek ivedilikle makinelerin başına geçti. Makineler, aynı bir köstekli saatin mekanizması gibi takır takır çalışıyordu. Çıkan sesler Giancarlo için adeta büyülü bir terapi gibiydi. Oturduğu koltukta gözlerini kapatarak kendisine kısa bir mola verdi ve zihninde çalmaya başlayan orkestraya konsantre oldu…
İtalya Merkez Bankası darphane çalışanı Giancarlo’nun macera dolu hayat hikâyesi…
Giancarlo Machiavelli, yetimlik ve öksüzlükten gelen yaşam mücadelesi, tehlikeli ancak bir o kadar dâhice planlanan kalpazanlık girişimi ve hayran kalacağınız zekâsı sayesinde kendisi gibi birçok insanın hayata tutunmasını sağlıyor.
Bakırhan’ın benzersiz kaleminden satırlara, nabzı yüksek aksiyon sahneleri ile birlikte mafyanın, emniyetin, din ve devlet büyüklerinin de dahil olduğu koca bir kaos dökülüyor. Yaşanan tüm bu karmaşa, olay akışı ve ustaca işlenmiş sürükleyici kurgunun sonunda ise sizleri, hayrete düşürecek bir final bekliyor.
İbrahim Bakırhan’ın, çok sevilen kitabı Kimsesizler Adası’nın ardından, bir solukta okuyup bitireceğiniz Da Vinci’nin Darphanesi ile İtalya tarihinde çıkacağınız eşsiz bir yolculuğa hazır olun!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 296
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺115,50

Onların Öyküsü, Bizim Öykümüz ve şu an elinizde tuttuğunuz Sizin Öykünüz… Üçüncü kitabımız için de güzel dilekler dileyerek ve kocaman umutlarla yola çıktık. Sizin Öykünüz’de de hedefimiz aynı; maddi imkânsızlıklar nedeniyle okuyamayan kız çocuklarımıza ulaşıp, onlara ışık olmak. Aldığınız her kitap, onların eğitimi için bir umut olacak. Yaptığımızın, daha fazlasını yapabilmek için yola çıktık. İnanıyorum ki, bu kitabımızla da o minicik ve masum yüreklere ulaşıp, güzel yüzlerindeki pırıl pırıl gülüşlere birlikte tanıklık edeceğiz. Aydınlık yarınlara…


Azra Akın / Bir Çocukluk Anısı
Berrak Tüzünataç / Hayali Arkadaşım Clara
Burçin Terzioğlu / Hayat Hanım
Caner Erkin / Canımsın Sen
Doğa Rutkay / Piraye’ye Mektup
Ebru Şallı / Nereden Bilebilirdim ki Ponçiğim
Ece Üner / Güneş’i Doğurmak
Gülay Kamaz / Benim Dostum Olur Musun?
Gonca Vuslateri, Pınar Öğün / İyola ve
Melem Cadısı
Kerem Bürsin / İsmim Kerem… Kerem Gibi
Mehmet Aslantuğ / Şair ve Şiir
Metin Hara / Mavi’nin Öyküsü
Ömür Sabuncuoğlu / Serap Anne
Sezen Aksu / Kardelen
Sinem Kobal / Altın Saçlı Kız


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺75,60

Ruhver Barengi, yayımlanan ilk öykü kitabı Metamorfoz ile gündelik hayatın tekdüzeliğinde sıkışan okurları fantastik bir yazınsal yolculuğa çıkarıyor.
Metamorfoz, yalnızlaşma, tükenmişlik ve yetersizlikle çevrelenmiş modern çağda ancak kendi içine kapanarak yaşamına devam edebilen günümüz insanlarının öyküsünü anlatıyor.
Bir yanda kalabalığın gürültüsünde muhatabına ulaşamayan günaydınlar, hep gölgede yaşamaya mahkûm gerçek hayatlar; diğer yanda buna dayanamayan ve varoluşunun nedenini çözmeye çalışanların gerçeküstü dünyaları.
Barengi, ilk yapıtıyla mizah, drama ve fantastik edebiyatın pek çok unsurunu bir araya getirirken çağdaş edebiyata yeni bir bakış açısı kazandırıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 96
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺56,70

Ne zaman verdim bu ismi hatırlamıyorum. Palyaço’nun Günlüğü. Tahminen kırk beş yıldır yazıyorum. Küçük küçük notlar. Bazen tek satır, bazen sayfalarca. Dağınık zaman dilimlerinden dağınık cümleler. Bir gün hepsine birden isim koymak telaşı kaplamış içimi. Hani çocuk doğduktan sonra hemen ismini koymalı ya. Yaşasın, soluk alsın, evrende yeri olsun diye.”
Tiyatro sahneleri ve televizyon ekranlarından milyonlarca izleyiciye ulaşıp sevgisini kazanan Cem Davran, yayımlanan ilk kitabı Palyaço’nun Günlüğü ile sevenlerini nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
Palyaço’nun Günlüğü, oyunculuğa başlama serüveninden şimdilerde kapılarına kilit vurulan sahnelere, eski Beyoğlu sokaklarından Türkiye’nin yakın tarihine; kısacası Cem Davran’ın ilk gençliğinden bugüne tüm yaşam deneyimini anlatıyor.
Palyaço’nun Günlüğü, sıcacık üslubuyla okuyanların yüreğine dokunurken bin bir zorluk içinde kurulan sobalı evleri, eski kunduracıları, son oyun şakalarını, hoşgörü ve tahammül izleriyle bezeli eski mahallelerimizi hatırlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 1284
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 3. Hamur
Basım Tarihi : 01.2022
₺123,90

Bu kitap, Fransız Hâkim Béatrice Blohorn-Brenneur tarafından “Fransa’da Herkes İçin Arabuluculuk” adıyla yazılan ve 8 ülkede çevirisi yapılan eserin Türkiye uyarlamasıdır.

Birinci kısımda, arabuluculuğun ne olduğu ve arabuluculuğa ilişkin genel metotlar anlatılmaya çalışılmıştır. İkinci kısımda ise arabuluculuğun ülkemizdeki yeri, 2020 yılına kadar geçirmiş olduğu evreler, tabi olduğu yasal düzenlemeler ve mevcut uygulamalar paylaşılmıştır.

Neden “herkes” için? Neden “arabuluculuk”?

Türkiye’de kitapta da aktarıldığı üzere belli bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye gitmeden önce arabuluculuğa başvurma şartı aranmakta olup, resmi arabuluculuk görevi de belli birtakım niteliklere sahip olmak kaydıyla hukuk fakültesi mezunlarına verilmiştir.

Ancak bu kitap sadece resmi arabulucu olan veya olabilecek kişiler için değil toplumun her kesiminden insanın arabuluculuğu anlaması ve bundan faydalanabilmesi amacıyla kaleme alınmıştır. Çünkü günlük hayatta herkes, her an ve her yerde bir uyuşmazlığın parçası olabilir. Herkes yaşamakta olduğu bir uyuşmazlığı çözmek ya da yaşanması muhtemel bir uyuşmazlığı önlemek için bir yol arayışına girebilir. (Aile içinde, okul yaşamında, iş hayatında, komşuyla, ticari, politik ve idari ilişkilerde vs. birbirini anlamak, uyuşmazlıkları çözmek, ilişkileri tamir etmek gibi...) Arabuluculuk, bu yol arayışında kişilerin kendi uyuşmazlıklarını barış içerisinde çözmelerine, en uygun çözüm yolunu bulup seçmelerine katkı sağlayabilir.

Türk-Fransız işbirliği ile hazırlanan bu kitabın arabuluculuk yolunda herkese ışık tutması dileğiyle...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2021
₺205,80

Elektrikli scooter kullanmaya başlayanlar genellikle en büyük sıkıntıyı doğru yöne gitme konusunda yaşar. Diyelim ki yolunuzun üzerinde bir elektrik direği var. O direğe çarpma ihtimali aklınızda bir kez belirirse, tüm dikkatinizi ona verirsiniz. Sonunda da çarparsınız. Deneyim kazandıkça direğe değil, yola odaklanmanız gerektiğini öğrenirsiniz. Tilkinin Kuyruğu da buna benzer. Farkında olmasak da olumsuz şeyleri çok fazla düşünürüz. Böyle yapınca da ister istemez odak noktamıza onları koyar ve acemi bir scooter sürücüsü gibi oraya doğru gideriz. Tüm kabahati de tilkinin kuyruğuna yükleriz. Bu kitapta hayatımızın odak noktasına neleri koymamız gerektiğini öğreneceksiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2021
₺71,40

Alp Er Tunga/Efrasiyap, Türklerin “dünyayı yönetme ülküsü”nün bayrağı ve simgesidir. O, Türklüğün Turan hayalinin başlangıç noktası ve temel felsefesidir. Tarih boyunca Turan hayali ile yaşayanların ilk ve gerçek hakanıdır. Bu Turan hakanı ile ilgili bilgiler; destanlarda, efsanelerde ve eski yazılı kaynaklarda yer almış, çok az bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Alp Er Tunga; Türk tarihini başarı, şan ve şeref ile süsleyen Oğuz Kağan, Bilge Kağan, Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi sayılı devlet adamlarındandır. Büyük Hakan’dan sonra tarih sahnesinde yer alan Türk devletleri, ondan “kut alarak”, onun soyundan gelenler veya geldiğini iddia edenler tarafından kurulmuştur. Alp Er Tunga, yaşadığı dönemde bütün Türkleri aynı sınır içerisine toplayarak bir “Türk birliği” kurmuştur. Anadolu’nun da ilk fatihidir. MÖ 7. yüzyılda Anadolu’ya gelmiş, Orta ve Doğu Anadolu’yu ele geçirmiş, Mısır’a kadar giderek yaklaşık 29 yıl bu coğrafyayı elinde tutmuştur. Prof. Dr. Necati Demir, Alp Er Tunga konusunda dünya kütüphanelerini ve yazılı eserleri taramış, alan araştırmaları yapmıştır. Böylece Alp Er Tunga’nın tarihi, destani ve efsanevi kişiliğiyle ilgili bilgiler bir araya getirilmiştir. Elinizdeki kitap ile şimdilik bilinen ilk Türk devleti ve ilk Türk hakanı hakkında derli toplu bir çalışma ortaya çıkmıştır.

Prof. Dr. Necati Demir 20 Nisan 1964’te Ordu’ya bağlı Ulubey ilçesinin Kumanlar köyünde doğdu. Kumanlar İlkokulu (1974), Ordu Fatih Ortaokulu (1977), Ordu Fatih Lisesi (1980) Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1987) mezunudur. Yüksek lisansını Cumhuriyet Üniversitesi’nde (1992), doktorasını Selçuk Üniversitesi’nde (1996) tamamladı. Gaziantep Sarısalkım Ortaokulu’nda Türkçe öğretmeni (1987-1990), Sivas Cumhuriyet Lisesi’nde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni, Cumhuriyet Üniversitesi’nde Türk dili okutmanı olarak çalıştı. 13 Haziran 1996’da Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü’ne yardımcı doçent olarak atandı. 30 Kasım 2000’de doçent, 9 Şubat 2006’da profesör oldu. 140’ı aşkın kitabı, 100’ü aşkın makalesi ve bildirisi bulunmaktadır. Bu kitaplarından dört tanesi Harvard Üniversitesi’nde, 27 tanesi Almanya’da, bir tanesi Avusturya’da, bir tanesi de Danimarka’da yayımlanmıştır. 1996-2010 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Bölümü’nde öğretim üyesi ve bölüm başkanı olarak görev yaptı. 2010 yılında Gazi Üniversitesi’ne atandı. Halen Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

 

Yayın Koordinatörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 232

Ebat 13,7 x 21,5

Tür Tarih Kağıt /

İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043184 

₺98,00

Şiddet, hayata kast, terk, zina... Türkiye’de her yıl on binlerce çift boşanıyor. Peki, davullu zurnalı düğünlerle başlayan evlilikler neden mahkeme salonlarında ayrılıkla sonlanıyor? Attilâ İlhan’ın meşhur “Ayrılık da sevdaya dahil” dizesinde vurgulandığı gibi, boşanma da evlilik sürecine dahil olan ve bu yüzden hukuki düzenlemeye konu olması gereken bir olgu. Ve en nihayetinde kaderiniz bir hâkimin ellerinde.

Eski Türklerden Cumhuriyet dönemine boşanmanın hukukumuzdaki yerini ele alan bu kitap, dünden bugüne yaşanmış örneklerle ayrılıkların sebeplerini de açıklıyor. Ultra cimri kocalar, eşi hakkında asılsız ihbarda bulunanlar, kocasına büyü yaptıran mistik kadınlar... Mahkeme salonlarının trajikomik hikâyelere sahne olduğu boşanma davaları evliler için “tedirgin” fakat bekârlar için “keyifli” bir okuma vaat ediyor.

Ve yazarları uyarıyor: Herhangi bir aile bünyesinde ortaya çıkıp boşanmaya neden olan bir olguyu tüm aileler açısından her şartta geçerli bir boşanma sebebi olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu yüzden de kitabımızın bir “boşanma rehberi” olarak algılanmamasını dileriz. Tabii ki okurun derlediğimiz olayları dikkate alarak sağlıklı bir evlilik bünyesinde hangi davranışlara yer olmadığını görmesi mümkün olduğundan, kitabımızın bir “mutlu evlilik rehberi” olarak algılanmasından da memnun oluruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 148
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2021
₺75,60

“İşte bu kitap, oğluma yazdığım mektubumdur, yüreği daima vatan sevgisiyle dolu iki arkadaşın hayallerini gerçekleştirme hikâyesidir.”

Edebiyatımızın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, Cumhuriyet’in kurucusu ve yirminci yüzyılın büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatıyor.

Tanışma hikâyelerinden Cumhuriyet’in kuruluşuna giden zaman içinde tüm yaşananlara eşlik eden bir dostluk; bir hayali gerçek kılan iki yürekli insan: Salih Bozok ve Mustafa Kemal Atatürk.

Arkadaşıma Veda, can dostu, silah arkadaşı, sadık yaveri Salih Bozok’un gözünden Mustafa Kemal Atatürk’ü, okul ve askerlik hayatını, annesiyle kurduğu ilişkiyi, doğa ve hayvan sevgisini aktarıyor.

Altı yaşında Selanik’te başlayıp 10 Kasım 1938’de İstanbul’da fiziki varlığı sonlanan bu yoldaşlık hikâyesi, Zülfü Livaneli’nin kalemi ve Ergün Gündüz’ün çizimleriyle..


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 172
En / Boy : 13.7 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2021
₺147,50

“Sıfırdan” Başlıyoruz 2022 yılı daha başlamadan, gürültüsü tüm dünyayı çepeçevre sardı. İnsanlık sıkıştıran, kısıtlayan nitelikte bir yılı arkasında bırakırken, pandemi kelimesinin çoktan ortadan kalktığını göreceğiz. “Var Olmak” eşiğinden atlarken 2022 yılına; mavi gezegenimizde insana dair tüm etik değerlerin sorgulanması ve resmiyet kazanan kararların geçerliliğinin tartışılması eşliğinde başlayacağız!

2022’de Başak Burçları Kazanıyor

Bilgi Sonsuza Dek Cehaleti Yönetecektir

Şubat ayının endamı göklere sığmayacak türden olacak. Yeniay, Kova burcunda yerini aldığında son yıllarda ivme kazanan SİHA teknolojisinde ne kadar mesafe kat edildiğine şaşkınlıklarımız eşliğinde şahit olacağız.

Koç Burçları! Ne Günlerden Geçtiniz

Her Dertli Kaderi Kendine Düşman Bilir

İstanbul Sözleşmesi’nin 2011’de imzalanırken makûs bir talihe sahip olmadığını, varlığını daima koruyacağını ve seçim vaatlerine konu olmayacak kadar ihtiyaç duyulan bir yapı olduğunu da aklıselim insanlardan dinleyeceğiz.

Balık Burçları Kulak Verin, Gökyüzü Size Akıyor

Kuşaklar Değiştikçe Yönümüz Değişiyor

Türk siyaseti üzerinde ülkemizin genç nüfusunun etkisi yadsınamaz bir gerçek olacak. Gençlerimizin yüzündeki umutsuzluk bulutları dağılmaya başlayacak.

Terazi Burçları! 2022, Düğümleri Çözecek

67. Hükümet Kuruluyor Hazır mısınız?

Ülkemiz birçok önemli badire atlatacak. Mars, yönettiği burca geldiğinde ise yeryüzünün kor ateşini artırabilir. Kendi içinde ayrışan partiler, kapanan partiler Türkiye’nin gündemini 24 saatte bir değişime uğratacak.

 

,Sayfa Sayısı 556

Ebat 13,7 x 21,5

Tür Astroloji

Kağıt / İç Baskı lll.Hm. Enzo 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043030

₺85,40

“...Boşa geçen zamanın anlamını hangi sözcükler anlatabilirdi ki? Bu basit ama keskin düşünce, bütün diğer düşüncelerinin birbirine kenetlendiği ağlara bir bıçak gibi düştü ve bütün düşünce bağlarını koparıp attı. Öyle umutsuz, öyle kaçınılmaz bir düşüştü ki bu, birden nefesinin kesildiğini ve dizlerinin tutmadığını hissetti. Duvara yaslandı. Çiseleyen yağmurun ıslattığı bir kedi bacaklarına sürtündü. Şakaklarındaki zonklama, zamanı, yere dökülen yağmur tanelerine hapsederek yavaşlatmıştı. Bu taneler alnına damlıyor, burnunun kavisinden, birkaç günlük sakalına süzülüyor, kaybolup, yok olup gidiyordu. Zamanı elleriyle tutmayı denedi. Olmadı...”

Düşüş; hayatın anlamını, çocukluk arkadaşı iki ana karakterin İstanbul’dan Los Angeles ve San Fransisko’ya sürüklenen hayatları üzerinden felsefi, edebi, politik ve tarihi bir çerçeveye eşlik eden derin kurgusuyla sorguluyor. Bu varoluşçu sorgulama, karakterlerin yazdıkları öyküler ve izledikleri filmlerle, gördükleri rüyalar ve Platonik felsefeden postmodernizme, Aydınlanma’dan İbn-i Rüşd’e uzanan çarpıcı diyaloglarla gerçekleştiriliyor. Gerçeğin ve kayıp zamanın peşine düşme, özgürlük, erdem, bilgi, ölümsüzlük, sıradanlık, hayal kırıklığı, aşk ve yalnızlık metaforlarının satırlara başarılı bir şekilde nüfuz etmesinin yanında; Doğu-Batı karşılaşması kitabın temel çerçevesinde derin bir şekilde hissedilirken, okuyucu üst kurmaca tekniği ile roman içinde bir romanla karşılaşıyor.

Roman bir yandan Batı felsefesiyle örülmüşken, bir yandan Doğu düzleminde oryantalizm, modernleşme  ve Batılılaşma kavramlarına teorik olarak yeni bir bakış sunuyor. Yazarın yayın dünyasına attığı ilk adım olan Düşüş, karakterlerin kendilerini keşfetme yolunda sarsıcı, umutsuz aşk hikâyeleriyle birlikte; okuyucuyu düşünmeye, sorgulamaya ve anlamaya iten sürükleyici kurgusuyla ve buna eşlik eden başarılı üslubuyla derin araştırma, çalışma ve akademik bir birikimin ürünü olduğunu gözler önüne seriyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 464
En / Boy : 13.5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2021
₺174,30

Sabahları Seven Akşamsefaları;

Covid-19 salgınının dünyayı dört bir koldan sardığı ilk dönemde, insanlardan kaçıp sadece doğallığı ve huzuru barındıran bir sığınak arayışındaki çiftin; karavan ile yaptıkları uzun, bol maceralı ve bir o kadar da sevgi dolu yolculuğunu anlatıyor.

Kitap, bu yolculuk sırasında sağlığın, doğal güzelliklerin, aile bağlarının, sevgi, saygı ve iyiliğin önemini akıcı bir üslup ve sürükleyici bir kurgu ile okuyucuya aktarıyor. Karakterlerimiz bu yolculuğun sonunda ise büyüleyici güzellikte, her şeyiyle doğal, saf ve olağanüstü sürprizlerle dolu bir yöreye ayak basıyorlar. Karşılaştıkları yörede onları neler bekliyor?

Gündemimizi uzun zamandır meşgul eden Covid-19 salgınına bir nefeslik ara vermek; gerçek  ve saf sevginin varlığına, sabahları seven akşamsefalarının mucizelerine tanık olmak isteyen okurlara...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 392
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2021
₺144,90

Celal Güzelses, müziğe ve sanata âşık bir adamın portresidir. Türk halkı onu “Şark Bülbülü” olduktan sonra  tanıdı; o, bu unvanı almadan önce Atatürk’ün övgüsüne mazhar olmuş, dönemin diğer büyük sanatçıları Safiye Ayla, Münir Nurettin Selçuk gibi isimler tarafından takdirle anılmıştı. Şark Bülbülü olduktan sonra hayatında bir değişiklik olmadı, yine Diyarbakır’ına döndü, ücretsiz konserler verdi, öğrencilere destek oldu, konserlere giderken yanında eşi Nevriye Hanım’ın hazırladığı yemekleri götürdü. Onu sadece bir müzik adamı olarak tanıtmak yetersiz kalır, o aynı zamanda bir öğretmen, iyilik timsali bir insan. Diyarbakır Halk Musikisi Cemiyeti’ni kurarak gençlere önayak oldu, onlarca öğrenci yetiştirdi, Diyarbakır’ın sözlü sanatını Türkiye’ye tanıttı...

Ölümünün üzerinden 60 yılı aşkın zaman geçti ama hâlâ eserleri dinleniyor, yeniden yorumlanıyor.

Elinizdeki kitap, işte böyle bir şahsiyeti yakından tanımaya olanak sağlıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2021
₺64,40
Tükendi

Masis Koleksiyonu, dünyadaki en kapsamlı özel cep saati koleksiyonlarından biridir. Saate bir sanat eseri olarak odaklanır ve dört yüz yılı aşkın saatçilik, emayecilik ve kuyumculuk zanaatını kapsar. Hayatta kalan en eski portatif saatlerden bazılarını içeren koleksiyon, şimdiye kadar yapılmış en büyük Avrupa minyatür sanat eserleri arasında sayılabilecek saatleri içerir. Zengin ve çeşitli bir koleksiyon olan Masis Koleksiyonu, özellikle Barok döneminde çalışan Huaud ailesinin mükemmel bir şekilde boyanmış Cenevre emaye örnekleri açısından zengindir. Dayanıklılığı, 19. yüzyılın ilk yıllarında Çin ve Türkiye'ye ihraç edilmek üzere yapılan nefes kesici güzellikteki emaye saatlere de dayanmaktadır. Ünlü saat uzmanı Richard Chadwick tarafından yazılan Zamanda Bir Yolculuk, okuyucuyu mekanik saatin gelişimi boyunca bir yolculuğa çıkarıyor ve saat kasası dekorasyonunun sanatsal ilerlemesinin daha büyük Avrupa sanatsal hareketlerinin tarzlarıyla nasıl el ele hareket ettiğini gösteriyor. İki yüzü aşkın tam renkli görselle cömertçe resmedilen kitap, yüzyıllar boyunca saat yapımındaki başyapıtların zengin bir keşfidir. The Masis Collection is one of the most comprehensive privately owned assemblages of pocket watches in the world. Focusing on the watch as a work of art, it encompasses over four hundred years of the watchmaker’s, enameller’s, and goldsmith’s craft. Featuring some of the earliest surviving portable timepieces, the collection includes watches that can be considered among the greatest European miniature works of art ever created. A lush and diverse collection, it is particularly rich in examples of gloriously painted Geneva enamels, particularly those of the Huaud family working in the Baroque period. Its strength also lies in the breathtakingly beautiful enamel watches made for export to China and Turkey in the early years of the nineteenth century. Written by renowned watch specialist Richard Chadwick, A Voyage Through Time takes the reader on a journey through the development of the mechanical watch, showing how the artistic progression of watch case decoration moved hand in hand with the styles of larger European artistic movements. Lavishly illustrated with more than two hundred full-color images, the book is a rich exploration of masterpieces in watchmaking through the centuries.

Yazar Özgeçmişi / Biography

Richard Chadwick, Avrupa'nın en ünlü saat uzmanlarından biridir ve Christie's Geneva'nın danışmanıdır. Kariyeri 30 yılı aşkın bir süre önce Londra'daki Sotheby's'in Saat ve Kol Saatleri Departmanında başladı. 1994 yılında Richard, Christie's London'a katıldı, burada bölüm başkanı oldu ve uzman saat müzayedelerinin geliştirilmesi ve tanıtımında geniş çapta bir öncü olarak kabul edildi. Cep saatleri ve geleneksel saatçilik konusunda özel bir bilgi birikimi ile 2015 yılında Vacheron Constantin tarafından dünyanın en karmaşık saati olan Reference 57260'ı halka açık olarak tanıtması için seçildi. Richard Chadwick is one of the most renowned watch specialists in Europe and a consultant to Christie’s Geneva. His career began over 30 years ago in the Clock and Watch Department of Sotheby’s in London. In 1994, Richard joined Christie’s London, where he became head of department and was widely recognised as a pioneer in the development and promotion of specialist watch auctions. With a particular knowledge of pocket watches and traditional watchmaking, in 2015, he was chosen by Vacheron Constantin to describe for its public unveiling, the Reference 57260, the most complicated watch in the world.

Kitap Adı / Book’s Name Zamanda Bir Yolculuk: Saat Başyapıtlarının Masis Koleksiyonu A Voyage Through Time : The Masis Collection of Horological Masterpieces

Kitap Yazar Adı/ Author Richard Chadwick

Yayınevi / Publisher Unicorn Publishing Group Editör /

Editor D.Masis Fotoğraf/ Photography Clarissa Bruce

Tasarım / Design Duman Media Ltd. Sayfa Sayısı /

Page Number 418 Ebat / Size 23,5 x 4,83 x 32,39 cm

Tür / Genre Antika & Koleksiyonluk Saatler ve Kol Saatleri / Antique & Collectable Clocks & Watches

ISBN / Barkod 9781913491024

 

₺2.400,00
Tükendi

Blue print -1 StudentBook

Blue print -1 WorkBook

İngilizce Kelime Bilgisi Geliştirme Alıştırmaları - Word Power

₺261,30
Tükendi

Ünlü Dilbilimci Paul Nation’ın araştırmalarına göre İngilizcede en sık geçen 1000 kelimenin öğrenilmesiyle konuşmaların yüzde 84.3, romanların yüzde 82.3, gazetelerin yüzde 75.6 ve akademik metinlerin yüzde 73.5’ini
anlamak mümkün. Bunun üstüne İngilizcede en çok kullanılan 2000 kelimeyi öğrenebilirsek aynı kaynakları anlama oranımız sırasıyla yüzde 90.3, yüzde 87.4, yüzde 80.3 ve yüzde 78.1 olacaktır.
Görüldüğü üzere, İngilizceyi anlamak, konuşmak ve yazmak için ihtiyacımız olan kritik kelime sayısı 1000’dir.
Kitabımızda, İngilizcede en sık kullanılan 1000 kelimeyi, en etkin görsel hafıza teknikleri ile hazırlanmış, tek tek karikatürler halinde bulabileceksiniz. Bu 1000 karikatür ile sizi yüzde 84.3 anlama seviyesine ulaştıracak en sık kullanılan 1000 kelimeyi saniyeler içinde, eğlenceli ve kalıcı olarak görsel hafızanıza kaydetmiş
olacaksınız.
Kitabımızın son bölümünde ise, Türkçede ve İngilizcede birebir aynı anlama gelen 855 kelimeyi bir arada bulabilecek ve bu şekilde, sahip olduğunuz İngilizce kelime seviyenizi 1855 noktasına çekeceksiniz. İngilizce öğrenmek için İngiltere’de yaşamak gerekir felsefesinin alt mantığında, birebir kelimenin kullanıldığı anı bir
fotoğraf gibi görerek görsel hafızamıza kaydetmek yatmaktadır. On binlerce paund harcamanıza gerek kalmadan, en kritik anlar, kare kare, kitabımızla size geliyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 16.5 / 23.5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺172,90
< 1 ... 4 5 6 7 8 ... 56 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı