Sinan Meydan - Yüzyılın Kitabı
 
Osmanlı’nın 1880’lerdeki, Cumhuriyet’in 1950’lerdeki “bağımlılığını” bilmeden, Atatürk’ün “tam bağımsızlık” mücadelesi kavranamaz. 1876 ve 1924 anayasalarını bilmeden bugünkü Başkanlık Anayasası’nın Türkiye’yi nereye götüreceği kestirilemez. Osmanlı’da dinsel hukuku, Mecelle’yi ve 1917 Aile Kanunnamesi’ni bilmeden bugünkü “müftülük nikâhı”nın amacı bilinemez. I. Dünya Savaşı’nı, İzmir’in işgalini, Atatürk’ün Anadolu’ya geçişini, Amasya Genelgesi’ni, Sivas Kongresi’ni, TBMM’nin açılmasını, Sakarya Savaşı’nı, Büyük Taarruz’u, Anadolu’daki Yunan zulmünü, İzmir’in ve İstanbul’un kurtuluşunu bilmeden; Vahdettin’i, Damat Ferit’i, Rıfat Börekçi’yi, Abdurrahman Kâmil Efendi’yi tanımadan Milli Mücadele anlaşılamaz. Said-i Nursi’yi tanımadan FETÖ anlaşılamaz.  Misuri Zırhlısı’nı, Kore Savaşı’nı, NATO’ya üyeliği, 6. Filo’yu, Kanlı Pazar’ı bilmeden Türkiye’de “Amerikancılık” bilinemez. Lozan’ın önemini kavramak için sadece Lozan’ı bilmek yetmez, önce Sevr’i bilmek gerekir; o da yetmez, 1950’lerde ABD ile imzalanan ikili antlaşmaları bilmek gerekir. Atatürk’ün önemini kavramak için sadece Atatürk’ü tanımak yetmez, Atatürk’ten önceki ve sonraki asker-sivil liderleri; II. Abdülhamit’i, Enver Paşa’yı, Vahdettin’i, İsmet İnönü’yü, Adnan Menderes’i de az çok tanımak gerekir. Atatürk’ü tanımak için Anatürk’ü, Zübeyde Hanım’ı tanımak gerekir.
İşte “Yüzyılın Kitabı ”nda bunlar ve daha fazlası var. 
“Yüzyılın Kitabı ”, bugün yaşadığımız güncel olayların, 1860’lardan 1960’lara uzanan tarihsel arka planlarını anlatıyor, böylece tarihle bugüne ışık tutuyor.
“Yüzyılın Kitabı ”nı okuyunca karşınıza “Yüzyılın Lideri ”, yani Atatürk çıkıyor. 
 
Sayfa Sayısı      399
Ebat:         13.7x23
Kağıt / İçBaskı: III.Hm Enzo 55gr.
Cilt / Kapak:           Amerikan/  Amerikan Bristol    
ISBN / Barkod:          9789751038616
 
₺231,00

“Özkan Abi’ye en gıllıgışlı, köstümlü, makyajlı, zahmetli karakterler düşer. Bir keresinde isyan ettiğini hatırlıyorum, “Oğlum bi normal adam yaz bana artık,” diye.

-Cem Yılmaz-

 

YAHŞİ BATI

“Bizi, bize en iyi anlatan adam” konumundaki Cem Yılmaz, Yahşi Batı’da bu özelliğini Aslan Cinotri’lerin topraklarında bir kez daha inşa ediyor. Filmin genel iskeletine göz atıldığında da esprilerin çoğu, bu kez Türk olmanın, Batı (ama daha çok da Western) âlemindeki çelişkileri üzerine kurulmuş. Matbaanın geç gelmesinden “Bizi dört karılı biliyorlar ama kimse ‘Yedi Kocalı Hürmüz’den bahsetmiyor”a uzanan halkada, Yılmaz bütün zekâsını ve “ince görme” yeteneğini konuşturmuş. Arada da mesela Şerif Lloyd’un hem kanun adamı hem de papaz olmasından mütevellit, kişiliğine yönelik “din ve devlet işlerini ayırması” yönündeki uyarı türünden “hırsızlık”lar da var.

Kızılderili âlemlerindeki “Barış Çubuğu Partisi” sahnesi ise mükemmel. Ayrıca Aziz Bey’in Suzan’a yazdığı sahne de G.O.R.A.’daki Brad Pitt’i överek başlanıp ama sonuçta Rasim Öztekin yüzünden nihayete erdirilemeyen sahne kadar hem başarılı hem de sonuç bakımından (bu kez öpüyor) daha bir “sonuç verici”.

Binaenaleyh, Yahşi Batı, Cem Yılmaz’ın sinema serüveni içinde o kıvrak zekâsını, gözlemciliğini ve çelişkilerimizi yüzümüze vuruculuğunu bir kez daha kanıtlıyor. Senaryosu, rejisi ve oyunculuklarıyla...

-Uğur Vardan-

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 168

₺109,90

Pek Yakında filmini 8 haftada İstanbul’da çektik. Belki fark edilmeyen –ki bu iyi bir şey– birçok iç mekânı tasarım/dekor olan filmin renkleri ve kostümleri özenlidir. 

Gulyabani gibi, Hafize Ana’nın Hababam Sınıfı’ndaki zili gibi, Badi Ekrem’in eşofmanı gibi, Davaro filmindeki mikserden Sadri Alışık’ın şapkasına kadar birçok nostaljik ve asıl “kıymetli” objeyi barındırır film. 

Ve tabii teneke zannedilen bir oyuncak… O oyuncak şu anda bende, yazıhanemizde duruyor ve bize hep o güzel günleri, film yapmanın bir yalanı doğruya dönüştürebileceğini hatırlatıyor.

 

-Cem Yılmaz-

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 191

₺116,90

“Bu taslağı, filmi hayata geçirecek arkadaşlarımla bir toplantıda, böyle bir olay olmuşçasına anlattım. Yalan olmasın, ekipten bir arkadaşım, kimdi unuttum, ‘Nerde olmuş bu?’ deyince, ‘Olmamış, biz yapıcaz işte,’ dediğimi hatırlıyorum.”

Cem Yılmaz

 

HOKKABAZ

 

Hayalindeki işi yapıp mutlu olurken ebeveyninin onu yetiştirirken kurduğu hayalleri yıkmamak, bir yetişkin olarak geçimini sağlayıp maddi sorumluluklarını yerine getirirken âşık olup ayaklarının yerden kesilmesini, çılgınlık yapmayı göze almak...

Sahnede biraz illüzyon biraz el çabukluğu marifetiyle sihirbazlık yapabilirsiniz; ama birey olarak hem kendi amaçlarınıza ulaşıp hem başkalarının beklentilerini karşılamak için sihirbazlıktan öte bir şey gerekir.

Hokkabaz’ın özünde bireyin bu bitmek bilmez mücadelesi yatar. İskender’in tutkusu sihirbazlık olduğu için süprizlere açık bir macera yaşar o! Babası Sait’in onu aşağılamak için tercih ettiği “hokkabaz“ sıfatı, İskender’i hayatının özeti olacak bir yolculuğa sürükler. Çıkılan fiziksel yolculuktan ziyade bireyin kat ettiği içsel mesafeyi simgeleyen yol  filmi formatında, baba ile oğul, kadın ile erkek, iki sadık dost gibi insanlık tarihinin kutsal ikilikleri sinemanın sihrine karışır.

Alin  Taşçıyan

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 208

₺72,00

“Set yanarken Ozan’ın el kamerasıyla yangına doğru yürüyüp sanat grubunu kastederek ‘Vay çok güzel yapmışlar yangını,’ dediğini hatırlıyorum... O sırada set gerçekten yanıyordu.”

Cem Yılmaz

 

G.O.R.A.: Bir Uzay Filmi

Eskiler boşuna, “Marifet, iltifata tabidir” dememiş. Uzay dediğimiz o sınırsız boşluğu ancak bir Türk böyle doldurabilir... Türkler beyazperdede daha önce de uzaya gidip uzaylılarla haşır neşir olmuştu ama G.O.R.A’ daki yolculuk ilk kez gerçek komedi kalıpları içinde, dört dörtlük bir anlatımla gerçekleştiriliyor. Asla tarif gerektirmeyen vatandaşımız Arif’le birlikte Komutan Logar’a da can veren Cem Yılmaz’ın oyunculuk performansı tek kelimeyle mükemmel.

Her şeyin altında yatan senaryo ve diyalog yazımı ise mükemmelden biraz daha iyi! Parodi sinemasının son 10 yıldaki en başarılı örneklerinden biri niteliğindeki G.O.R.A., ilmek ilmek örülmüş, sarkmayan, sönmeyen ve şişmeyen, dur durak bilmeyen bir senaryoya sahip ki “salt okunur” halinin bile insanı gülmekten kırıp geçireceğine eminim.

Kıssadan hisse: “Amerikan sineması, sözüm sana!” diyen ve “sucuk ağacı” kadar verimli, lezzetli, yol gösterici bir senaryo var elimizde. İltifatın da marifetten kaynaklandığını unutmadan, doya doya okuyun...

-Tunca Arslan-

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 247

₺140,00

Ali Baba’nın ben “Pek anlamadım abi” tarzı eleştiriler aldığını, “Hiç sevmedim” curcunasını yaşadığını hatırlamakla beraber, benim şahsi kanaatim çok eğlenceli ve sert görünümünün altında pamuk kalpli bir komedi olduğudur.

Ne zaman açıp bir sahnesine baksam akıp gitmiş, şu da vardı, dur onu da  izleyelim dedirtmiştir.

Hafif, eğlenceli komedilerde biraz da aksiyon, biraz da resim olsun diye zorlamaya devam edeceğim. Bence öyle daha güzel her şey.

İyi okumalar.

-Cem Yılmaz-

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 175

₺109,90

TARİH GERİ DÖNÜYOR. DUVARLAR YENİDEN YÜKSELİYOR.

Deniz Ülke Arıboğan, tarihin geri dönüşünü ve yeniden duvarlarla örülmeye başlayan dünyamızı yazdı.

 

Deniz Ülke Arıboğan’ın küreselleşmeye, göçe, siber dünyaya, Çin’in ekonomik yayılmacılığına, Rus askeri yayılmasına ve demokrasiye karşı inşa edilen duvarları, ‘duvarlı dünya’ perspektifiyle ele aldığı son kitabı Duvar İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı.

                    

Arıboğan, küreselleşme aktörlerinin sınırları ve duvarları zorlamaya devam ettiği günümüzde, otoriter/totaliter sistemlerin yükselişe geçtiği yeni bir dönemin başladığını; güçlü, seçilmiş kral liderlerin öncülüğünde siyasetin yeniden şekilleneceğini belirtiyor. Yazar, devlet merkezlerinin, elindeki teknolojik donanımların da katkısıyla duvarlar içine hapsettikleri halklarını daha kısıtlayıcı sistemlerle yöneteceğini, devletlerarasındaki ilişkilerin devlet dışı aktörlerce yönlendirilen kontrolsüz bir anarşi ortamından, kontrollü bir rekabet ortamına gireceğini söylüyor.

 

Berlin Duvarı’nın 1989’da yıkılışı uluslararası ilişkiler alanında temel söylemlerin ve kavramların değiştiği, yeni paradigmaların kurgulandığı bir milat olarak kabul edilmişti. Küreselleşme söyleminin ve liberalleşme eğilimlerinin zirve yaptığı bir dönem olarak kabul edilen 20. yüzyılın son çeyreğinde ‘duvar’ sembolü nasıl ön plana çıktıysa, 2010’lu yıllarda da ‘duvar’lar ana gündemi oluşturmaya başladı. Ancak bu kez sözü edilen, ‘yıkılan değil inşa edilen ve edilecek olan duvarlardı’. Berlin Duvarı’nın yıkılışından bugüne kadar geçen sürede 70’ten fazla ülkenin sınırlarını duvar veya çitle çevirdiğini anlatan Deniz Ülke Arıboğan, “Dünyanın ruhu değişti. 1987’de Ronald Reagan’ın Berlin’de yaptığı konuşmadaki “yıkın bu duvarı” talimatı, şimdilerde yerini Trump’ın “duvar korur” söylemine bıraktı. ‘Sınırları olmayan dünya’ kavramı çoktan tarihe gömüldü bile,” diyor.

 

Yüzyılın başında küresel köyden, sınırların geçirgenliğinden, ulusallığın bitişinden söz edilirken, sadece birkaç sene içerisinde sınırların somut bariyerlerle tahkim edilmesinden, elektrikli çitlerden, güvenlik kameralarından, kontrolsüz geçişlerin durdurulmasından bahsedilir olundu.

 

Değişen küresel paradigmayı akıcı bir dille ve disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alan Arıboğan, Duvar kitabıyla; duvarı sadece taşın taşın üstüne konduğu bir inşaattan ibaret olarak tanımlamanın yetersizliğini, duvarın insan uygarlığı üzerindeki sosyolojik ve psikolojik sonuçları itibariyle da farklı anlamları olan bir tasarım olduğunu anlama ve görme olanağı sunuyor.

 

 (Tanıtım Bülteninden)

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 208

₺107,10

Aylin Uncu önemli haberlerle bütün dikkatleri üstüne çeken bir gazetecidir. Gazetecilik faaliyetleri Alman ve Türk Hükümeti’nin dikkatinden kaçmaz. Arap Baharı’nı takip etmek için gittiği Mısır’da istihbaratçıların peşinde olduğunu anlar. Türkiye’ye döndüğünde hayati tehlikesi artacaktır. Ona yardım etmek için ortaya çıkan kişiler ise yaşadığı hayatın aslında büyük bir kandırmacadan ibaret olduğunu fark etmesini sağlayacaktır. Aylin Uncu’nun hayatı, yakınları ve tüm temasları yıllardır bir “Böcek” tarafından anbean takip edilmektedir. Gerçekleri öğrenmek için çabalayan  Aylin Uncu, ülkeye ve kendisine dair çok önemli bilgiler edindikçe, yürümekte olduğu yolun tehlikeleriyle bir kez daha yüzleşecektir.  

 

Sinan Tuzcu ilk romanı Böcek ile mesleğine tutkuyla bağlı bir gazetecinin aşkını ve mücadelesini tüm gerilimiyle anlatıyor. Böcek istihbarat ağının labirentleriyle örülmüş bir yaşama ayna tutuyor, kendi aynasında insanın derinine doğru incelikli bir kurgu ile gerçeğin acımasız çıplaklığıyla okuyucuyu baş başa bırakıyor.  

 

Sinan Tuzcu’dan dünyaya hayretle bakmanın hiç bilinmeyen ama aynı zamanda çok tanıdık bir resmi… 

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Ebat : 13,5 x 19,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

Sayfa Sayısı : 167

₺45,00

"İstanbul Reklam, özetle bir yaratma tutkusunun öyküsüdür. Süheyl Gürbaşkan ise o zamanın Türkiyesi'nde çılgın sayılabilecek atılımlarıyla büyük bir ideale imza atan reklam dehasıdır."

-Birce Gürbaşkan Akyüz-

 

Reklamcılık dünyasının duayen ismi Süheyl Gürbaşkan, sektörün efsanelerinden biri haline gelmesini sağlayan reklamlarını, Türkiye'de reklamcılığın kilometre taşlarından olan İstanbul Reklam'ı ve sektörde iz bırakabilmenin yollarını anlatıyor. 

Birce Gürbaşkan Akyüz'ün hazırladığı Rubikon: Bir Reklamcılık Efsanesi Süheyl Gürbaşkan ve İstanbul Reklam, bir reklam dehasının yaşamöyküsünü anlatmasının yanı sıra zorluklarla mücadele edebilmenin, fırsatları değerlendirmek için daima hazır kalabilmenin ve girişimci bir ruha sahip olabilmenin yol haritasını çıkarıyor. 

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

 

Hamur Tipi : 2. Hamur

Sayfa Sayısı : 240

Ebat : 13,5 x 21,5

İlk Baskı Yılı : 2017

Baskı Sayısı : 1. Basım

₺105,00
Bir Elmanın Yarası - Göksel Bekmezci
İnsanın en uzun yolculuğudur, kendine gelmesi... Öyle ki, buna bir ömür dahi yetmeyebilir.
Bir yerlere gidebilmek için onca yol kat edilirken insan, neden durduğunda kendine gelir? 
Göksel Bekmezci, Gri Hikâyeler ve Eski Cesetler kitaplarının ardından, bu defa Bir Elmanın Yarası ile karşılıyor bizi.
*deveye sormuşlar, - koynun niye eğri? - sevgilim üvey çıktı benim, demiş.
Sayfa Sayısı                   104     
Ebat:              13.5x19.5
Kağıt / İçBaskı:        III.Hm Enzo
Cilt / Kapak:                  Amerikan/  Amerikan Bristol    
ISBN / Barkod:                 9789751037732
YAZAR ÖZGEÇMİŞ
Göksel Bekmezci
ben, göksel bekmezci.
kendimi bir yerlerden tanırım ama çıkaramam.
yalnız yaşarım. fakat evime geç kaldığımda telaşlanırım. 
kalbim '78 model ve tek tanrılıdır, ruhumsa yan sanayi. 
bazı şeyler hayal gücüme gider, çok şeyse bilinçaltımda ezilir. 
aşklarımda yoklama alırım. içim yanımdaysa, herkesi var yazarım. 
bayramlarda tanrı'yla şeytan'ın barışmasını bekler; 
kıyamet, bir pazar gününe denk gelse, can kaybı fazla olmaz sanırım. 
dilbilgisinin önemini öpüşürken hatırlar, sevişirken ne haz kontrolü 
yapar ne de sekse siyaseti karıştırırım. 
oturur, kendime çalışırım. 
edebi metinlerin içinde en çok ebedi metinleri severim. hüzne yetenekliyim. 
bazı günler kendimi dağıtır, zamanla toplar, çıkan sonuçları yüzüme çarparım.
dönüş sanatları da olsun isterim. herkes, hiç olmadıkları yerlere gitmek isterken, ben, kendime gelsem 
yeterim. kendim, bana ne diyecek, canıma ne istetecek; onu merak eder, 
onu dinler, ona susarım. kendime gelmek, pasaportsuz yolculuğumdur benim.
acele etmek için hep erken davranırım. erken davranmaya ise geç kalırım.
adam olmaktansa âşık olmayı yeğlerim. 
₺53,20

Balolar, revüler, gazinolar, pastaneler, sokak eğlenceleri ve daha nicesi…

Adına ciltler dolusu kitap yazılan, şarkılar bestelenen, aynı zamanda eğlence kültürünün merkezi sayılan İstanbul’daki renkli hayatların nabzını tutan Cumhuriyet’ten Günümüze İstanbul’da Eğlence Hayatı, okura rengârenk bir dünyanın kapılarını açıyor…

70 yıllık sahne hayatı süresince Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Safiye Ayla, İnci Çayırlı gibi isimlerle çalışmış olan müzisyen-yazar Sadun Aksüt;  anılar, notlar, arşiv çalışmaları ve bazılarını ilk kez göreceğiniz fotoğraf ve gazete kupürleriyle İstanbul’un eğlence dünyasının bilinmeyenlerini anlatıyor.

Cumhuriyet’ten Günümüze İstanbul’da Eğlence Hayatı sayesinde, Cumhuriyet’in ilanıyla eğlence hayatının seyrini sayfa sayfa izleyebileceksiniz.  


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 6.2017
₺84,70
Sayfa Sayısı : 144
Basım Tarihi : Mart 2017
Kapak Türü : Ciltli
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺85,40 KDV Dahil
Basım Dili : İngilizce
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 19 / 21,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2010
₺136,08
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 515
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺268,80

Başka bir ülkede yaşasaydın... Dünyanın öbür ucunda doğsaydın ne olurdu? Daha önce bu soruyu kendine sordun mu? Mesela Meksika’nın küçük bir kasabasında yaşayan bir kız gününü nasıl geçirir? Tokyo’da yaşayan biri öğlen okulda ne yer? Ya da Afrika’nın kalbindeki bir köyde büyümek nasıl olurdu? Bu kitap, muhteşem çizimlerle dünyanın dört bir yanındaki 15 ayrı bölgeyi tanıtırken buralarda yaşayan çocukların nasıl bir hayatı olduğunu da anlatıyor. Birbirinden farklı yaşam tarzları ve coğrafyalar dünyanızı genişletecek...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 37
En / Boy : 27,5 / 28
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 11.2016
₺139,44
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 301
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1987
₺15,56
Tükendi

Çürümüş bir hayat tarzını benimsemiş, ahlaki değerlerini yitirmiş bir toplum... Normal ve uygar davranışların terk edildiği karanlık bir dünya... Müthiş gerçekçi sanal bir ortamda pek çok oyuncunun rol aldığı yüksek çözünürlüklü, dev bir savaş simülasyonu... Ve cehennem.. Demi Monde’a Hoş Geldiniz! Sosyopatların ve çılgın fanatiklerin zalim ve kaotik dünyasında dijital bir askeri tatbikat... Burada ölürseniz, gerçek hayatta da ölürsünüz... 2018 yılında yaratılmış, kusursuz bir dijital oyun olan Demi Monde, askerler için kâbus gibi bir savaş tatbikatıdır ve bu cehennemi tarihin en zalim karakterleri yönetmektedir: Nazi kasabı Reinhard Heydrich, Stalin’in celladı Lavrentii Beria, işkence holiganı TomÁs de Torquemada, kana susamış terör tutkunu Maximilien Robespierre... Ancak bir süre sonra programlama hataları yüzünden sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki bağ kopar ve eğitim için Demi Monde’a bağlanan askerler deşifre olup yakalanırlar. Bu durumda "fişi çekmek" de söz konusu değildir, çünkü bu, gerçek dünyada da ölmek anlamına gelir. Üstüne üstlük Amerika başkanının kızı Norma da korkunç bir tuzakla bu karanlık dünyaya çekilir ve orada mahsur kalır. Tek umuduysa 18 yaşında bir caz şarkıcısı olan Ella’dır. Ancak Ella bu oyunda Demi Monde ile gerçeklik arasındaki sınırların eridiğini ve gerçek dünyanın sanal olandan çok daha tehlikeli olmaya başladığını fark eder. Ella hem Norma’yı hem de yaşadığı dünyayı kurtarabilecek tek kişidir ve bunun için çok az zamanı vardır. Destansı, distopik, fantastik ve orijinal...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 470
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺23,33
Tükendi
Sayfa Sayısı : 144
Basım Tarihi : Nisan 2017
Kapak Türü : Ciltli
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺17,22
Tükendi
Sayfa Sayısı : 144
Basım Tarihi : Nisan 2017
Kapak Türü : Ciltli
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺17,22
Tükendi
Sayfa Sayısı : 144
Basım Tarihi : Nisan 2017
Kapak Türü : Ciltli
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺17,22
Tükendi
Sayfa Sayısı : 144
Basım Tarihi : Nisan 2017
Kapak Türü : Ciltli
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺17,22
Tükendi
Basım Dili : İngilizce
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 19 / 21,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2010
₺210,00
Tükendi

Allah çölü yalnız kalmak için yarattı…

Cinlere, kâhinlere, adaklara… dualara… şairlere ve peygamberlere…
 
Yıllardır saklanan sırlar ortaya çıkar. Bu durum Sitt Sâmiha’yı nasıl etkileyecektir?
Sitt Sâmiha’nın kızı Rayiha, cinlerle, dualarla ve şiirlerle dokunmuş sıradışı bir yaşam süren annesinin açığa çıkan sırlarını öğrendiğinde ne yapacaktır?
Elleri şifa dağıtan, cinlerle konuşan bu Müslüman kız, annesi gibi çöllere mi sığınacak, yoksa kendi kaderini kendi mi çizecektir?
 
Ann Chamberlin’in merakla beklenen üçlemesinin son kitabı
Allah’ın Kılıcı 3 – Allah çölü yalnız kalmak için yarattı, Solmaz Kâmuran’ın muhteşem çevirisiyle nefesinizi tutarak okuyacağınız ve uzun süre etkisinde kalacağınız bir çöl hikâyesi…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2014
₺44,52
Tükendi
Sayfa Sayısı : 200
Basım Tarihi :
Kapak Türü : Karton Kapak
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺2,22
Tükendi

Mevzuatımızda Tüketicinin Korunması -Tüketici kredileri
-Taksitli satışlar
-Kampanyalı satışlar
-Kapıdan satışlar
-Gazete promosyonları
-Tüketicinin cayma hakkı
-Satıcı, acenta, bayi, ithalatçının zincirleme sorumluluğu
-Etiket, tarife ve fiyat listeleri
-Garanti belgesi yükümlülüğü
-Kullanım kılavuzu yükümlülüğü
-Satış sonrası hizmet yükümlülüğü
(...)


Sayfa Sayısı : 384
Basım Tarihi :
Kapak Türü : Karton Kapak
Kağıt Türü : 2. Hamur
Basım Yeri : İstanbul
₺4,20
Tükendi
Dünya akıl almaz bir salgınla karşı karşıyadır. Hastalığın kurbanları çıldırarak öldükten sonra dirilip virüsü bulaştırabilecekleri yeni ve taze bedenler ararken, tecrübeli General Sherman ise askerleri ve sorumluluğundaki sivillerle birlikte bu belayı alt etmenin yollarını arar. Amerikan hükümeti ülkeye yayılması an meselesi olan bu ölümcül virüsle ilgili bilgileri halktan gizlemeye çalışır, haber spikeri Julie ve orduda görevli Doktor Demilio ise halkı bu korkunç gerçekten haberdar etmenin ve korumanın savaşını verir. Ölmek ya da öldürmek dışında seçeneği olmayan, krizin eşiğindeki insanların kan ve dehşet dolu serüveni ile sarsılacaksınız...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 406
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺47,88
Tükendi
Basım Dili : Latince
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 558
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺20,22
Tükendi
Birazdan okuyacaklarınız genç bir kadının gerçek hikâyesidir. Uçaktayım. Kutsal bir yolculuğa çıkıyorum. Bunun tam olarak ne olduğu ve hacca gidebilecek kadar Müslüman olup olmadığım konusunda pek fikrim yok, ama insanlar "hayatımın yolculuğunu yaşayacağımı", gittiğim yerin dilekler diyarı olduğunu söylediler. Ve benim de bir dileğe ihtiyacım var. Kalp kırıklıklarıyla dolu bir hayat, sonu gelmeyen arzular, hırslar ve tutkular... İngiltere’de yaşayan Safiya, hayatının anlamını sorgularken yaşadığı hayal kırıklıkları sonucunda yepyeni bir şey denemeye karar verir; kutsal topraklara, Mekke’ye doğru bir yolculuğa çıkar. Pek de umutlu olmadan çıktığı bu ruhani yolculuk onu kendi benliği üzerine yeniden düşünmeye sevk eder ve hayal bile edemeyeceği bir dünyanın kapılarını açar.Bu dünyaya hiçbir şeyim olmadan geldim ve hiçbir şeyim olmadan ayrılacağım.Niçin yaşıyordu? Hayattan beklediği şeyler ne kadar gerçekti? Hırslarından ve iliklerine işlemiş arzularından sıyrılabilir miydi? Hayatı ellerinden akıp giderken kime ya da neye tutunacaktı?İçimde esrarengiz bir sakinlik vardı. İnsanlığım, ruhum gözler önüne serilmişti ama boyun eğmiyordum. Vücuduma tuhaf bir sıcaklık, güvenlik ve kurtuluş hissi sızıyordu. Dünyanın kötü atmosferinden uzakta, kozasının içinde korunan bir kelebektim. Güvensizliklerden, beyhudelikten, kurallara riayet etme zorunluluğundan uzaktım. Alçakgönüllülüğü, saflığı, dürüstlüğü ve özgürlüğü gördüm... Kalbin en derinlerinden çıkan cevaplar, kayıp ruhların özgürlük biletidir.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 342
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺42,84
Tükendi

Lacey de tüm hayak kırıklıklarını geride bırakıp yeni bir hayatı kucakladığını sandığı sırada öncekilerden daha büyük bir dalganın etkisiyle her şeyini kaybeder. Artık elinde sadece umudu kalmıştır. Umutları hayale, hayalleri gerçeğe dönüşürken kumsala vuran dalgalar bu sefer ona yepyeni bir sürpriz taşır: Aşk.

Güneşin ısıttığı sıcak kumların altın sarısına aşkın en tutkulu renkleri karışır. Ancak 14 yıl önce Lacey'yi çocuğuyla terk eden aşkı da kara bir gölge gibi ortaya çıkar.

Mimoza kokulu meltemlerin estiği Yalınayak Kumsalı'nda Lacey aradığı mutluluğu, peşinden koştuğu hayalleri ve beklemediği bir anda karşısına çıkan aşkı kucaklayabilecek midir?

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 405
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺52,08
Tükendi
Gece yarısı olunca Venedik’e kediler, köpekler ve sıçanlar hâkim olur. Yeni Getto’ya giden köprü çürük sebze çuvallarının, pis kokular saçan yağların ve haşaratın istilasına uğrar... İşte böyle bir gecede birkaç adam Hanna’yı ziyaret eder. Hanna Levi, 16. yüzyıl Venedik’inde tanınmış bir ebedir. Bir gece Yahudi gettosunun kapısında Hıristiyan bir soylu belirir ve Hanna’ya doğum yaparken ölmek üzere olan eşine yardım etmesi için yalvarır. Ancak Yahudi hekimlerin bir Hıristiyanı tedavi etmesi yasaktır, dahası papalığa karşı gelerek bir Hıristiyanı tedavi eden Yahudi hekimler engizisyon tarafından işkence ve ölüm cezasıyla yargılanmaktadır. Fakat Hanna hayatında hiç görmediği kadar çok para kazanma şansını geri çevirebilecek durumda değildir. Bu, St. John Şövalyeleri tarafından kaçırılıp Malta’da köleliğe mahkûm edilen eşi Isaac’i kurtarması için bir fırsattır. Hanna teklifi kabul eder. Peki, hem anneyi hem de bebeği kurtarabilecek midir? Ya kendi yaşamını? Isaac’in Malta’da kölelikle, Hanna’nınsa Venedik’te doğum sancılarıyla geçen günleriyle örülmüş bir hikâye... Venedik’te Bir Yahudi büyüleyici tarihsel bir serüven, aynı zamanda bir kadının aşk için neleri göze alabileceğinin mükemmel bir hikâyesi...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 270
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺44,52
< 1 ... 7 8 9 10 11 ... 56 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı