Tükendi

Özel sağlık sigortası sözleşmesi ilk defa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş ve Sigorta Hukuku kitabının İkinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan "Can Sigortaları" başlığı altında madde 1511 ilâ 1519 arasında hastalık sigortaları ile aynı başlık altında hüküm altına alınmıştır.
Bu sözleşme bir can sigortası türü olmaktan çok, pasif bir zarar sigortasıdır. Bu bakımdan TTK'da zarar sigortalarına ilişkin hükümlerin kıyasen özel sağlık sigortası sözleşmesine de uygulanacağının kabulü gerekir. Bu kapsamda her ne kadar özel sağlık sigortası sözleşmesi bakımından yasal düzenleme yapma gerekliliği bir nebze giderilmişse de düzenlenen hükümler birçok açıdan genel nitelikte kalmakta ve uygulamaya ışık tutmamaktadır. Sözleşmenin uygulanması bakımından ikincil mevzuat niteliğindeki Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik ve Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği ile bu eksiklik giderilmeye çalışılmış; ancak, bu defa da TTK'da düzenlenmesi gereken birçok hususun kanun yapma tekniğine aykırı olarak yönetmelik ile hüküm altına alındığı ve kimi hükümlerin sözleşme özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda kitapta; özel sağlık sigortası sözleşmesi bakımından mevzuatta yer alan çelişkiler ve eksikliklerin ortaya konularak, doktrinde yer alan görüşler ve Yargıtay kararları doğrultusunda ihtilafların çözümüne yarayacak tespitlere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 159
Ağırlık : 159
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Kamulaştırmasız el atma, İdarenin kamulaştırma yoluna gitmeden ya da geçici işgal koşullarını yerine getirmeden, özel mülkiyetteki bir gayrimenkule kamu hizmetlerinin devamlılığı ve gerekliliği sebebiyle el koyması halinde söz konusu olur.
Yargıtay'ın 1956/1 E. 1956/6 K. Sayılı içtihadı birleştirme kararından itibaren sadece taşınmaza fiilen el atılması halinde kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı kabul edilirken, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/5-662 E – 2010/651 K. Sayılı kararı ile fiilen el atılmamış da olsa, imar planında kamu hizmetine ayrıldığı halde yasanın öngördüğü süre içinde kamulaştırma yapılmamak suretiyle malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanmasının da el atma sayılacağı kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin de hukuksuz bir eylem olarak nitelediği kamulaştırmasız el atma uygulaması geçmişte çokça başvurulan bir yolken, kamu idaresinin son dönemlerde özellikle fiili el atma konusunda daha dikkatli davrandığı görülmektedir. Ancak hukuki el atma konusunda aynı hassasiyetin gösterildiğini söylemek mümkün değildir.
Bu kitapta fiili ve hukuki kamulaştırmasız el atmanın yanında, Boğaziçi Kanunu, Kıyı Kanunu, Askeri Yasak Bölgeler Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Orman Kanunu gibi özel kanunlarla kullanımı sınırlanan ya da ortadan kaldırılan taşınmaz maliklerinin başvurabileceği hukuki yollar ile imar uygulamasından doğan bedel davaları da özellikle uygulamacılara faydalı olması amacıyla kaleme alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 302
Ağırlık : 302
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺310,00
Tükendi

İlamsız icra, alacaklı tarafın ilam ya da ilam niteliğinde bir belgeye bağlı olmaksızın para veya teminat alacağı için başvurabileceği bir takip yoludur. İlamsız icra takibi, bir takip talebiyle başlar. Bu takip talebi üzerine icra dairesi borçluya bir ödeme emri gönderir. Borçlunun gönderilen bu ödeme emrine ilişkin 7 günlük bir itiraz hakkı bulunmaktadır. Borçlu kendisine gönderilen ödeme emrine 7 gün içinde itiraz ederse, başlatılan icra takibi durur.
Borçlu süresi içerisinde borca itiraz etmiş ve takip bu itiraz sonucunda durmuş ise alacaklının başvurabileceği iki tane yol vardır. Bunlardan birincisi, alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren 6 ay içerisinde icra hukuk mahkemesine başvurup itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bunlardan ikincisi ise, alacaklı 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir.
İlamsız icra takibi konusunun ele alındığı eser; mesleğe yeni başlamış hukukçuların ihtiyaçları dikkate alınarak ve uygulamaya yönelik olarak hazırlanmış, hukukçuların konuyla ilgili emsal kararlara kolayca ulaşmaları amaçlanmıştır. İçtihat ağırlıklı eserde, konu hakkında Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay ilgili daireleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından son yıllarda verilmiş kararlar taranarak emsal nitelikte olanlar kitaba alınmıştır.
Eser, güncel mevzuat dikkate alınarak hazırlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1154
Ağırlık : 1154
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺940,00
Tükendi

4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik bu yetki kapsamında malını kanuni sınırları içerisinde dilediği gibi kullanmasına engel olana ve malını elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Çünkü mülkiyet hakkı eşyaya bağlı ayni haklardan olup, herkese karşı ileri sürülebilir.
Öte yandan yasal ayrıcalıklar dışında, TMK'nın 684/1. ve 718/2. maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK'nın 724. ve 725. maddelerinde bu kuralın istisnaları düzenlenmiş olup, böylece muhdesat ile arasındaki bağlantı kesilmiş, bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki haksız yapı ile taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır.
Bu kitapta ayni hak, şahsi hak ve zilyetlikle ilgili konular dahil, çaplı taşınmaza ve komşu taşınmaza elatmanın önlenmesi ile temliken tescil davaları ve komşuluk hukukundan doğan davalar (tazminat davaları dahil) tüm yönleri ile ele alınmış, konuya ilişkin açıklama kısmının hemen altında yer alacak şekilde ilgili Yargıtay içtihatlarına, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına, Yargıtayca onanmış ilk derece mahkemesi kararlarına, dava ve cevap dilekçesi örneklerine yer verilmiştir. Ayrıca dipnotlarla bazı kavramlar açıklanmış, usul hukukuna ilişkin gerekli açlamalara yer verilmeye çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1080
Ağırlık : 1080
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺900,00
Tükendi

Deniz hukuku ve güvenliği, pratikte yüzlerce yıllık geçmişe sahip olmasına rağmen, son yıllarda ekonomik, bilimsel ve teknolojik ilerlemelerle birçok araştırmacı tarafından daha sistematik biçimde ele alınmaya başlanmıştır.
Kitapta; yazarlarının görüşlerini yansıtan bölümlerin her biri kendi özgün konuları çerçevesinde denizlerdeki gelişmeler kapsamında deniz hukuku ve güvenliğine farklı bir pencereden bakmaktadır. Ele alınan konular uluslararası hukuktan politikaya, denizdeki ekonomik faaliyetlerden deniz bilimlerine, deniz işletmeciliğinden küresel deniz taşımacılığına, denizde enerji güvenliğinden deniz kirliliğine, deniz kazalarından denizdeki siber risklere, küresel ve bölgesel örneklerden Türkiye özelindeki gelişmelere uzanmakta; "Deniz Hukuku ve Deniz Güvenliğinin Uluslararası Boyutu Çerçevesinde Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün Misyonu ve Çalışma Usulleri", "Türk Boğazları Konusunda Uluslararası Denizcilik Örgütü'ndeki Çalışmalar", "Deniz Emniyeti Kavramından Deniz Güvenliğine Geçiş ve 11 Eylül Sonrası Gelişmeler", "Deniz Bilimlerinin Deniz Hukuku ve Uluslararası Denizcilik Sözleşmeleri Üzerindeki Etkisi", "Deniz Güvenliği Harekatlarında Kuvvet Kullanımı Meselesi: Deniz Kuvvetleri Unsurları için İlgili Hukuk Rejiminin Kısa bir Tasviri", "Denizde Ekonomik Faaliyetler ve Enerji Güvenliği", "Küresel Deniz Ticareti ve Deniz Taşımacılığı", "Deniz Kazalarının Hukuki Çerçevesi", "Uluslararası Denizcilik Kural ve Düzenlemeleri Çerçevesinde Deniz Kirliliği", "Denizcilikte Siber Güvenlik Risk Yönetimi", "Deniz Hukuku ve Deniz Güvenliği Perspektifinden Antarktika" konu başlıkları altında incelenmektedir.
 Kitapta lisans ve lisans-üstü öğrencilerin yararlanabileceği biçimde sade ve anlaşılır bir dil kullanılmaya çalışılmış, denizciliğin teknik terimlerinin açıklamalarına değinilmiştir. Bunların yanında kitap, genel araştırmacı ve okuyuculara da hitap etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺280,00
Tükendi

Çocuk suçluluğu, özellikle XX. yüzyıldan itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artmıştır. Evrensel bir nitelik taşıyan bu sorunu çözmek ve çocukları korumak amacı ile ulusal ve uluslararası alanda çeşitli politikalar geliştirilmeye başlanmıştır. Bunlardan birisi de çocuklar hakkında uygulanma niteliğine sahip yaptırımların çeşitlendirilmesi olmuştur. Zira çocuk suçluluğu alanında yapılan araştırmalar, ceza yaptırımının çocukların suç işleme eğilimlerini azaltmadığını göstermiştir. Buna bağlı olarak, Türk hukuk sisteminde de ceza yaptırımı dışında "çocuklara özgü güvenlik tedbirleri" adı altında ayrı bir yaptırım türü öngörülmüştür. Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine ve tedbirlerin muhakeme usulüne ilişkin hükümler çok çeşitli kanunlarda ve yönetmeliklerde dağınık şekilde düzenlenmiştir. Mevzuatta yer alan bu düzenlemelere bakıldığında; hükümler arasında bazı çelişkiler ile belirsizliklerin bulunduğu, tedbirlerin uygulama alanının sınırlı ve içerik olarak da çocukları topluma yeniden kazandırmak bakımından yetersiz olduğu görülmüştür.
Bu çalışmada çocuk adalet sisteminin temel ilkeleri ve ögeleri ile çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin karşılaştırmalı hukuktaki yeri üzerinde durulmuştur. Ayrıca tedbirlerin Türk hukukundaki amacı, çeşitleri, uygulanma şartları, muhakeme usulü ve infazı ile hakkında tedbir kararı verilebilecek çocuklara ilişkin bilgilere yer verilmiş ve mevcut düzenlemeleri iyileştirmeye yönelik bazı önerilerde bulunulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 222
Ağırlık : 222
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
Tükendi

Tarım kooperatifleri Türk tarımsal yapısı için uygun bir model midir? Yoksa tarımsal işletmelerinin çoğunluğunu küçük işletmelerin oluşturduğu ve işletmelerinin arazileri parçalı yapıdaki tarımsal yapımız, yeni bir örgütlenme modeline muhtaç mıdır?  Ülkemizde 10 kişi, 1 kişinin işleyeceği araziyi işlemektedir; 1 kişi de tarımsal üretim yapabilmek için 5 kişilik iş yapmaktadır.
Türkiye'de tarımsal örgütlenme politikası olarak benimsenen kooperatifler, bu işletmelere ürünlerinin satışı veya girdi temini konusunda ekonomik destek sağlamakta ve hizmet sunmaktadır. Ancak zaten sorunlu olan işletmeleri bir araya getirerek onlara hizmet sunmak, onların ürünlerini piyasa fiyatı üzerinde satın almak veya onlara piyasa fiyatının altında girdi temin etmek sorunu çözmemektedir. Örneğin Türkiye'de 1 traktör kullanılarak işlenebilecek arazi için 10 traktör kullanılmaktadır. Kooperatif, traktörü piyasa fiyatının altında işletmeye sağlıyor olsa bile girdi miktarının yüksek olması, maliyeti yine yükseltmektedir. Aynı şekilde işletmenin ürettiği ürünü piyasa fiyatının üzerinde satmak, girdi maliyeti yüksek olan üretim süreci nedeniyle istenen faydayı sağlamaktan uzak kalmaktadır.
Bu sebeple, Türkiye'de tarımsal örgütlenmede öncelik, örgütlenmenin yapı taşı olan tarımsal işletmelerin yapısal sorunlarını giderecek ve adeta bu sorunları giderilmiş ekonomik büyüklüğe sahip tarımsal işletmeler yaratacak bir modelin benimsenmesi olacaktır. Bunun için de kişisel öğelerin öne çıktığı örgütlenmelerden ziyade, parçalanmış arazileri sermaye olarak gören ve örgütleyen modele ihtiyaç vardır. Bu ancak bir sermaye ortaklığı olan anonim ortaklıklarla yapılabilecektir. "Çiftçi Tipi Anonim Ortaklıklar", Türk tarımında yapısal bir sorun olan tarımsal işletmelerin küçük ve parçalı yapısına, kooperatiflerin bir çözüm olamayacağının altını çizerek, anonim ortaklıkların kurum ve ilkeleri aracılığıyla ve toprağın doğal varlık niteliğini ve çiftçinin sosyoekonomik durumunu ön planda tutarak ekolojik ve ekonomik anlayışla, çözüm olarak önerilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Adalet sistemimizde yapılan reform niteliğindeki değişiklikler, yargı camiasına birçok yenilikler getirmiştir. Bu yeniliklerden biri de onarıcı adalet sisteminin en önemli unsurlarından biri olan uzlaştırma kurumudur. Onarıcı adalet anlayışının en çok bilinen kurumu olan uzlaştırma, Türk Ceza Adalet sistemimize 2005 yılında 5237 sayılı TCK, 5271 sayılı CMK ve 5395 sayılı ÇKK'daki düzenlemeler ile birlikte girmiştir. 2006 tarihli 5560 sayılı kanunla birlikte uzlaştırma kurumunda devrim niteliğinde değişiklikler yapılmış olup, diğer kanunlarda yer alan uzlaştırmaya ilişkin hükümler ılga edilmiş ve uzlaştırma sadece CMK'da tek çatı altında toplanmıştır. 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı Kanunla uzlaştırma kurumunda köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu Kanun'un akabinde 05.08.2017 tarihli 30145 sayılı Resmi Gazetede Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği yayınlanmıştır. Uzlaştırma kurumu için yapılan en son ki yasal düzenleme 7188 sayılı Kanunla gerçekleştirilmiştir. Bu kitabın esasını da son değişiklikler sonucunda ortaya çıkan kanun metni ve yönetmelik düzenlenmesi oluşturmaktadır.
Çalışma uzlaştırma ile ilgili yazarın deneyimlerinden hareketle tartışmalı hususları ele almakta ve uzlaştırmacıların pratikte yaşadığı sorunlara çözüm önerileri getirmektedir. Bununla birlikte yazar uzlaştırma kurumunun, kurumsal gücünün daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasına, dolayısıyla da insanların adalete olan inancının daha da artarak, toplumsal barış ve refahın daha da gelişmesine ve ceza muhakemesi hukuku bilimine katkı sunmayı amaç edinmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 220
Ağırlık : 220
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
Tükendi

Geleneksel ceza adalet sistemine alternatif olarak getirilen uzlaştırma, onarıcı adaletin en çok uygulanan modelidir. Mağdur ile fail arasındaki uyuşmazlığın uzlaşma yolu ile çözümlenmesi, mağdurun suçtan doğan zararının giderilmesi, mağdur, fail ve toplum arasında barışın sağlanması, davaların daha kısa sürede sonuçlandırılması, yargılama makamlarının iş yükünün hafifletilmesi amacı ile uzlaştırma kurumu getirilmiştir. Uzlaştırmanın daha yaygın bir şekilde uygulanmasına ve uygulayıcıların bu kurum hakkında bilgilendirilmelerine katkı sağlamak düşüncesi ile bu çalışma hazırlanmıştır.
Çalışmada; uzlaştırmanın tanımı, hukuki niteliği, tarihi, ceza ve ceza muhakemesi hukukunun ilkeleri açısından uzlaştırma kurumu, karşılaştırmalı hukukta uzlaştırma, uluslararası düzenlemeler, ceza muhakemesi hukukunda uzlaştırma, uzlaştırmaya tabi suçlar, uzlaştırmanın şartları, soruşturma ve kovuşturma evresinde uzlaştırma işlemleri, uzlaştırma sonunda verilecek kararlar, uzlaştırmanın sonuçları incelenmiş, 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinde yapılan değişiklikler ele alınmış, öğretideki farklı görüşlere ve konu ile ilgili Yargıtay kararlarına yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tükendi

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve bu eseri teslim etmeyi, bunun karşılığında arsa sahibinin de kendi arsa paylarının mülkiyetini devretmeyi taahhüt ettiği atipik karma bir sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, ani-sürekli karmaşığı bir yapıdadır. Bununla birlikte bu sözleşme, resmi şekle tabi olup farklı düzenlenme şekilleri de bulunmaktadır.
Yüklenicinin vadesi gelen ve ifası imkânsız olmayan teslim borcunu yerine getirmemesi durumunda temerrüt olgusu ortaya çıkar. Temerrüdün oluşması ile arsa sahibi ifayı talep edebilir veya sözleşmeyi sonlandırabilir. Sözleşmenin geriye dönük şekilde sona erdirilip erdirilemeyeceği doktrinde tartışılmıştır. Yüklenici temerrüde düşmede kusurluysa arsa sahibi tazminat talep edebilir. Tazminatın içeriği yüklenicinin Borçlar Kanunu kapsamında seçtiği hakka göre farklılıklar içerir.
1984 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hukuki niteliğinin belirlenmiş, arsa sahibinin sözleşmeden dönmesi üzerine sözleşmenin ileriye etkili feshedilmiş olacağına karar verilmiştir. Bu karar çerçevesinde doktrinde farklı görüşler ileri sürülerek irdelenmiştir. Sözleşmeden dönme halinde arsa sahibini hakları ve sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin geriye mi ya da ileriye mi etkili olarak sona ereceği tartışma konusu olmuştur. Tez; doktrinde konuya ilişkin ileri sürülen görüşler ve Yargıtay uygulaması çerçevesinde ele alınmak suretiyle, teori ve pratik arasındaki farklılıklar belirlenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Bilişim teknolojilerinin yapısından kaynaklanan kendini sürekli güncelleme ve yenileme özelliği, bilişim suçlarının da gelecek yıllarda daha da gelişmesini ve çeşitlenmesini sağlayacağından, Adli Bilişim "modası hiç geçmeyecek", üzerinde önemle durulması ve nitelikli uzmanlar yetiştirilmesi gereken bir alandır. Multi-disiplinerlik özelliği, hem hukuk hem de teknoloji tabanlı bir yapı oluşturmasını sağlamakta, bu da söz konusu nitelikli uzmanların her iki bilim dalına da vakıf olmasını gerekli kılmaktadır. Adli bilişim; siber güvenlik, kişisel veri ve bilgi güvenliği, kritik altyapı ve akıllı cihaz güvenliği, yapay zeka, nesnelerin interneti ve hatta şimdilerde Metaverse için suçun ve suçluların tespitinde olmazsa olmaz bir alan olmaya devam etmekte, bu sebeple gerek uygulayıcılar gerekse yasa koyucular tarafından desteklenmesi ve önemsenmesi konusunda gerekli özeni hak etmektedir. Kişi, kurum, devlet ve ülke ekseninde zarar verici ve yıkıcı etkilere sebep olan bilişim suçlarıyla mücadele, elektronik delillerin tespiti ve analizinde Adli Bilişim kurallarına ve prosedürlerine bağlı durumdadır ve sınır ötesi nitelik taşıyan bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması noktasında uluslararası arenada ortak hareket edilmesi gereken bir alan olmaya gelecekte de devam edecektir.
Hem hukukçulara, hem de bilgi ve bilişim teknolojilerinde çalışan aktörlere faydalı olması amacıyla akademik çalışmanın bir ürünü olarak hazırlanan bu eser, Adli Bilişimin ortaya çıkışını bilişim suçları ve modeller ekseninde anlatarak, öneri bir model sunmakta, en iyi adli bilişim uygulamaları, standardizasyon, akreditasyon ve sertifikasyon kuralları ile hukuki düzenlemeler araştırılarak, önerilen modele ve Türkiye'deki duruma uyumu irdelenmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 169
Ağırlık : 169
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tükendi

Varlığı veya yokluğuyla hayatlarımıza bireysel ve toplumsal anlamda en büyük etkiyi yapan "para" kavramının, net bir tanımını yapmak güçtür. Merkezinde "para" bulunan bir hukukî tartışmada sağlıklı bir sonuca ulaşmak için, öncelikle "paranın ne anlama geldiğini özümsemek gerekir. Bu meseleyi çözümlemeden, ne "elektronik para" ne de "kripto para" kavramlarını anlamak mümkündür. Kripto para kavramını anlamakta güçlük çekenlerin, geleneksel para kavramını da yeteri kadar kavrayamadıkları görülmektedir.

Bu çalışmanın birinci bölümünde "para" kavramı tarihsel süreçleriyle ele alınmış, "kripto para" varlıklara dair bir izah getirilmeye çalışılmıştır. Ardından icra hukukundaki "haciz" kavramı incelenmiş, son bölümde ise henüz kitabın yazıldığı dönemde gündemde olmayan; son zamanlarda uygulanmaya başlanan "Kripto Para Varlıklarının Haczi" hususu çözümlenmeye çalışılmıştır. Yaklaşık üç yıl önce (2018 yılı sonunda) yapılmış bu akademik çalışmanın ortaya koyduğu sorunun, pandemi sonrası süreçte uygulama alanı bulması, icra müdürlüklerine kripto para haczi için talepler sunulması, bu çalışmanın kitap olarak basılmasının faydalı olacağını kanaatini oluşturmuştur. Bu çalışma ile uygulamanın içinde olan hukukçulara ve konunun meraklısı olanlara katkı sağlayabilmek hedeflenmektedir.

Konu Başlıkları
    Para Kavramı, Tarihsel Süreç ve Kripto Para
    Haciz Yoluyla Takip, Haczedilmezlik ve Haczin Konusu
    Borçluya Ait Kripto Paranın Alacaklı Lehine Haczi


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 110
Ağırlık : 110
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺160,00
Tükendi
2 Cilt Takım

Yerel mahkemelerin hatalı kararları, çoğunlukla esastan değil usulden kaynaklanmaktadır.

Bu maddi gerçek, beraberinde yargılama usul kurallarının ve özelde tüm adli yargı mahkemelerinde uygulanan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun önemini artırmaktadır.

Yaşayan bir canlı gibi günün şartlarına göre şekillenen usul hukuku kurallarında amaç, adil bir yargılama sonucunda uyuşmazlığı çözmektir.

Adaletin gecikmesindeki nedenlerin başında hukukçularımızın usul hükümlerine hakimiyetteki eksiklikleri gelmektedir. Elinizdeki bu eser, eksikliklerin giderilmesine katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.

Çalışmamızdaki gayelerimizden birisi de 6100 sayılı yasa ve devamında gerçekleştirilen değişikliklerle birlikte uygulamada karşılaşılabilecek sorunların çözümüne yardımcı olabilmektir.

Bu eser, her konu anlatımının altına emsal içtihatların verilmesi ve konu anlatımına devam şeklinde tasarlanmış ise de baskı ve okuyucunun konu anlatımını takipte karşılaşabileceği zorluklar nedeniyle emsal içtihatlar konu anlatımları bölünmeden konu anlatım sırasına uygun şekilde bir bütün halinde verilmiştir. O nedenle emsal içtihatların takibinde bu durumun özellikle dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır.

Konu Başlıkları
    I. Cilt
    Medeni Yargılama Hukukunda Görevli ve Yetkili Mahkemeler
    Yargılamaya Hakim Olan İlkeler
    Taraf Ehliyeti, Tarafların Sıfat (Husumet) Ehliyeti
    Dava Ehliyeti
    Dava Takip Yetkisi
    Dava Arkadaşlığı Çeşitleri
    Davanın İhbarı ve Davaya Müdahale
    Davaya Vekalet
    Davada Teminat
    Süreler – Kesin Süre
    Eski Hâle Getirme
    Dava Çeşitleri
    Dava Şartları
    Dava Şartlarının İncelenme Usulü
    Yazılı Yargılama Usulü
    Davanın Geri Alınması
    İradi ve Zorunlu Taraf Değişikliği
    Karşı Dava ve Koşulları
    Ön İnceleme Safhası
    Ön İnceleme Duruşması
    Tahkikat Safhası
    e–Duruşma
    Tarafların Davayı Takip Etmemeleri ve Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesi
    II. Cilt
    Ön Sorun – Davaların Birleştirilmesi, Ayrılması
    İsticvap – Islah – Yemin
    Maddi Hataların Düzeltilmesi
    Tahkikatın Sona Ermesi
    Sözlü Yargılama Safhası
    İspat Kuralları, Karineler, Kanuni ve Fiili Karinler,
    İkrar – Karşı İspat – Belge Kavramı
    Senet – Senetle İspat Zorunluluğu, İstisnaları, Senette Çıkıntı, Kazıntı ve Silinti Hali
    Sahtelik İncelemesi ve Sahte Senedin İptali
    Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Delil Olmasının Şartları
    Tanık Delili – Bilirkişi Görüşü Delili – Keşif Delili – Uzman Görüşü Delili
    Hüküm, Hükmün Kapsamı – Kesin Hüküm – Hükmün Tashihi
    Tavzihi ve Tamamlanması
    Davadan Feragat, Davanın Kabulü
    Sulh – Basit Yargılama Usulü
    Delil Tespiti – Delillerin İkamesi – Delil İkame Avansı
    İddia ve Savunmanın Genişletilmesi Veya Değiştirilmesi Yasağı
    Yargılama Giderleri
    Kanun Yolları – İstinaf Kanun Yolu – Temyiz Kanun Yolu
    Çekişmesiz Yargı Kriterleri
    Tahkim – İhtiyati Tedbir Kararı
    Hakem Kararlarının İptali Davası
    Elektronik İşlemler – Disiplin Para Cezası
    Bu Kanunun Zaman Bakımından Uygulanması
    Bu Kanundaki Parasal Sınırların Artırılması


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 2880
Ağırlık : 2880
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺2.230,00
Tükendi

Kitapta;  - Aile konutu nedeniyle, - Arazi mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesi nedeniyle, - Ehliyetsizlik nedeniyle, harici satım sözleşmesi nedeniyle, - İmar değişikliği veya kadastral parselin ihyası nedeniyle, - İnançlı işlem nedeniyle, - İradeyi sakatlayan haller nedeniyle, - Kamulaştırılan taşınmazın geri alınması nedeniyle, - Mera iddiası nedeniyle, - Mirasçılığın gizlenmesi nedeniyle, - Muris muvazaası nedeniyle, - Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedeniyle, - Önalım hakkı nedeniyle, - Sahtecilik nedeniyle, - Tapu tahsis belgesi nedeniyle, - Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle, - Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle, - Yolsuz tescil nedeniyle, - Yüklenicinin temliki işlemi nedeniyle, - Zilyetlik (zamanaşımı) nedeniyle,  Tapu iptali ve tescil davaları, açıklamalar, örnek dilekçeler ve güncel Yargıtay kararları çerçevesinde incelenmiştir.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Tapu İptali ve Tescil Davası İle İlgili Genel Bilgiler
    • Aile Konutu Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Arazinin Mülkiyetinin Malzeme Sahibine Verilmesi Nedenine
    • Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Ehliyetsizlik Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası Harici Satım Sözleşmesine Dayanan
    • Tapu İptali ve Tescil Davası
    • İmar Değişikliği Veya Kadastral Parselin İhyası Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • İnançlı İşlem Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • İradeyi Sakatlayan Haller Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Kamulaştırılan Taşınmazın Geri Alınması Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Mer'a İddiası Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Sınırlandırma Davası
    • Mirasçılığın Gizlenmesi (Ketm–İ Verese) Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Muris Muvazaası Hukuksal Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Hukuksal Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Önalım Hakkına Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Sahtecilik Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Tapu Tahsis Belgesine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Vekâlet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası
    • Yolsuz Tescil Nedenine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası Yüklenicinin Temliki İşlemine Dayanan Tapu İptali ve Tescil Davası


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 1184
Ağırlık : 1184
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺960,00
Tükendi

Disiplinlerarası bir alan olan nüfuz pazarlaması, gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Mevcut durumda bu alandaki akademik ve mesleki çalışmaların, diğer hukuk alanlarına oranla sayıca azlığı nedeniyle, uygulamacıların başvurabileceği bir kaynak eksikliği bulunmaktadır. Yakın gelecekte, bu alanda yapılacak çalışmalarla ve mahkeme önlerine gelecek içtihatlarla nüfuz pazarlamasının, niş bir alan olarak anılacağı düşünülmektedir.
Sosyal Medya Hukukunda Influencer Marketing (Nüfuz Pazarlaması) Sözleşmeleri isimli bu çalışma, günümüzde sıklıkla başvurulan nüfuz pazarlaması (influencer marketing) süreçlerinde gerek reklamverenler gerek influencerlar gerek bu alanda çalışan hukukçulara yardımcı bir kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır.
Bu çalışmada, geleneksel reklam anlayışından yola çıkılarak nüfuz pazarlaması kavramı ile kastedilenin ne olduğunu, nüfuz pazarlamasının görünüm türlerini, hukuk alanları ile ilişkisini, olası bir nüfuz pazarlaması sözleşmesinin nasıl hazırlanabileceğini, sözleşme taraflarının sözleşme tanziminde ve uygulamasında dikkat etmesi gereken hususları, sözleşmesel sorumluluk halleri ile olası hukuki sonuçlarını ve dahası olası bir uyuşmazlıkta emsal gösterebileceğiniz yargı kararlarını bulabileceksiniz.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • İşbirliği mi Tavsiye mi?
    • Nüfuz Pazarlamasında İfade Özgürlüğü Sınırı
    • Nüfuz Pazarlamasında Yapılan Yanlış Uygulamalar
    • Yargı Merciileri Gözüyle Nüfuz Pazarlaması
    • Sosyal Medya Etkileyicileri Tarafından Yapılan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Hakkında Kılavuz'a Yönelik Eleştiriler


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Kitapta öncelikle, konuya ilişkin bazı temel kavramlar açıklanmış ve hem tarihsel yönden hem de farklı hukuk sistemlerinde satış sözleşmesinde hasarın geçişine ilişkin benimsenen esaslara değinilmiştir. Türk hukuku açısından eski Borçlar Kanunu ve yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hasar ve yararın geçişi açısından kabul edilen prensip, detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Konuya ilişkin bilimsel açıklamalar yapılırken, gerek yabancı gerekse Türk yargı kararlarından örnekler verilmiştir. Ayrıca uluslararası nitelikteki satış sözleşmeleri açısından uygulama alanı bulacak olan Viyana Sözleşmesi'nin (CISG) hasarın geçişine ilişkin hükümleri de çalışmada incelenmiş ve konuya ilişkin yabancı yargı kararlardan örnekler gösterilmiştir.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Satış Sözleşmesi
    • Satış Sözleşmesinde Hasarın Geçişinin Koşulları
    • 818 Sayılı Borçlar Kanunu ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Hasar ve Yararın Geçişi Yönünden Değerlendirilmesi
    • Viyana Satım Sözleşmesine (CISG) Göre Hasarın Geçişi


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Kitapta; şiddet mağduru sağlık çalışanlarının ceza hukuku, tazminat hukuku ve idare hukuku alanlarında yararlanabilecekleri yasal korunma yolları, şiddet nedeniyle maddi ve/veya manevi zarara uğrayan sağlık çalışanlarının zararlarının devlet tarafından tazmin edilmesi (karşılanması) yükümlülüğü incelenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünde; şiddetin tanımı yapılarak, nedenleri, türleri, döngüsü ve şiddetin sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları üzerindeki etkileri incelenmiştir.
İkinci bölümde; sağlık, hastalık ve hasta kavramları açıklanarak, sağlık çalışanlarının hakları ile hasta ve hasta yakınlarının yükümlülükleri anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde ise sağlık çalışanlarına karşı işlenebilen şiddet suçları incelenmiş, şiddetin önlenmesine yönelik yasal ve idari düzenlemeler açıklanmış, sağlık çalışanlarının şiddet nedeniyle uğradıkları maddi ve/veya manevi zararların tazmini amacıyla yararlanabilecekleri yasal yollar ile devletin gerek şiddetin önlenmesi gerekse şiddete uğrayan sağlık çalışanlarına karşı tazmin sorumluluğu ele alınmıştır.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Şiddetin Tanımı, Türleri, Döngüsü ve Etkileri
    •  Sağlık Çalışanlarının Hakları İle Hasta ve Hasta Yakınlarının Yükümlülükleri
    •  Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenilebilen Suçlar, Sağlık Çalışanlarının Yasal Korunma Yolları ve Devletin Tazmin Yükümlülüğü


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tükendi

İpoteğin (taşınmaz rehninin) ve taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi konusunun ele alındığı eserde; rehinle (rehinli alacaklar) veya ipotekle (ipotekli alacaklar) temin edilmiş bir para alacağının cebri icra yolu ile nasıl tahsil edileceği konusu ayrıntılarıyla incelenmiştir.
İçtihat ağırlıklı eserin hazırlanmasındaki amaç, hukukçuların konuyla ilgili en güncel emsal kararlara kolayca ulaşmalarının sağlanmasıdır. Bu çerçevede konu hakkında Yargıtay tarafından son yıllarda verilmiş kararlar taranarak emsal nitelikte olanlar, yeni tarihliden eski tarihliye göre sıralanarak kitaba alınmıştır.
 Bu baskıda tamamen uygulamaya dönük olarak yenilenen eser, 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun dikkate alınarak güncellenmiştir.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Rehin ve İpotek Kavramları
    •  Rehin Türleri
    •  Rehin ve İpotek Hakkında Genel Bilgiler
    •  Rehin ve İpotek İle İlgili İcra Takibinde Usul Kuralları
    •  Rehin ve İpotek İle İlgili İcra Takibine Başvurma
    •  Taşınır ve Taşınmaz Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip
    •  İpotek Çeşitleri
    •  İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip
    •  Takip Usulü
    •  İcra ve İflas Kanunu'nun 150–I Maddesi Uyarınca Limit İpoteğinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip
    •  Borca İtiraz ve İtirazın İncelenmesi
    •  Taşınır ve Taşınmaz Rehnin Paraya Çevrilmesinde Müşterek Hükümler
    •  İpotekli ve Rehinli Malın Paraya Çevrilmesi İşlemleri
    • Taşınmazların Satışı
    •  İhalenin Yapılması
    •  İhalenin Neticesi ve Feshi
    •  İhale Edilen Taşınmazın Tescili ve Tahliyesi
    •  Rehinli Mal Bedelinin Paylaştırılması ve Rehin Açığı Belgesi
    •  İcra Organlarının Kararları
    •  İcra Mahkemesinin Kararlarına Karşı Başvuru Yolları


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 1032
Ağırlık : 1032
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺865,00
Tükendi

Muvazaa ve inançlı işlemler, eski hukukumuzdan gelen kavramlardır. Kökleri geçmişe dayanmasına karşın, hukuk sistemimizde düzenleme de yetersiz kalmıştır. Bu yasal boşluk ve yetersiz düzenleme karşısında, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanununun yürürlük tarihlerinden önce ve sonra bilimsel görüşler alanında ve uygulamada muvazaalı ve inançlı işlemler sürekli olarak kabul edilmiş ve uygulana gelmişlerdir. Gelişmelerini, bilimsel görüşler ve yargı kararlarına borçludurlar. Günümüzde de muvazaa ve inançlı işlemlere ilişkin uyuşmazlıklar gün geçtikçe artmaktadır. Bu kavramlarla ilgili ortaya çıkan hukukî sorunları çözmek ve ihtiyaçları karşılamak üzere, eskiden beri çözüm kuralları geliştirilmiş ve zengin kararlar külliyatı oluşturulmuştur.
Bu gelişmelerin yol göstericiliğinden yararlanarak 2020 yılında yayımlanan "Muvazaa ve İnançlı İşlem Davaları" isimli kitabımın ikinci baskısı tükenmiştir. Uygulayıcılar ve ihtiyaç sahiplerinden gelen istekler de göz önünde tutularak, genişletilmiş yeni baskısı hazırlanmıştır. Bu çalışmada, muvazaa ve inançlı işlemlere ilişkin eskiden beri yerine oturmuş ve uygulanagelmiş olan kuralları içeren eski tarihli kararlar yanında, aynı ilkeleri içeren ulaşabildiğim yeni kararlara daha çok yer verilmiştir. Bu baskıda, işlenen konulara ilişkin kararlara metinlerden sonra yer verilmek suretiyle metin ile ilgili kararlar arasında bağlantı kurulmaya çalışılmış ve kararların önüne özetler konularak okuyucuya kolaylık sağlanmıştır. Bunlardan ayrı, kitabın hacmi göz önünde tutularak, muvazaa ve inançlı işlemlere ilişkin ortak açıklamaların ayrı ayrı tekrar edilmesi yerine, konular arasında bağlantı kurulmak suretiyle tekrardan kaçınılmıştır.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Muvazaa
    • Taraf ve Dava Ehliyeti
    • Görev ve Yetki
    • Muvazaanın Benzer Bazı Hukuki İşlemlerle Karşılaştırılması
    • İnançlı İşlemler
    • Dava ve Taraf Ehliyeti
    • Görev ve Yetki


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 776
Ağırlık : 776
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺715,00
Tükendi

Taşıma ve Sigorta Hukuku serisinin birinci kitabı olan "CMR ve Türk Ticaret Kanunu Hükümleri Uyarınca Karayolu Taşımacılığında Taşıyıcının Sorumluluğu ve Sınırlandıran Haller" isimli bu eserde; özellikle karayolu ile eşya taşımacılığı uygulamasında karşılaşılan hukuki ihtilaflar ile taşıyıcının hukuki sorumluluğu kavramı ve sorumluluğun sınırlandırılmasını 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Türkiye'nin taraf olduğu CMR Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde Yargıtay ve yabancı mahkeme kararları bağlamında irdelenmiştir.
Konunun uluslararası niteliği nedeniyle, tüm alanlardan öğrenci ve profesyonellerin rahatlıkla yararlanması amacıyla sade bir dille hazırlanan kitap; karayolu taşıma hukuku ve lojistik alanlarında uzmanlaşmak isteyen herkesin yararlanabileceği ve farklı açılımlar yakalayabilecekleri temel bir kaynak olacaktır.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • İlgili Terimler
    •  Taşıyıcının Taşınan Eşyanın Hasarından  Dolayı Sorumluluğu
    •  Taşıyıcının Eşyanın Kaybından Dolayı Sorumluluğu
    •  Taşıyıcının Taşınan Eşyanın Geç Teslim Edilmesinden Dolayı Sorumluluğu
    •  Eşyanın Taşınmasından Kaynaklanan Taşıyıcının Sorumluluğunun Sınırlandırılması


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 318
Ağırlık : 318
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺320,00
Tükendi

Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları gibi sıkça karşılaşılan talepler işçilik alacaklarının omurgasını oluşturmaktadır. İşçinin ücretinin belirlenmesi ise işçilik alacağı hukukunda başat meseledir. Bunun yanında, arabuluculuk, işe iade davası ve sonuçları, geçici hukuki korumalar, itirazın iptali, menfi tespit, işyeri devri, ibraname, ikale gibi birçok konudaki taleplerle de karşılaşılmaktadır.
Çalışmada, işçi alacakları, iş güvencesi ve iş yargılaması usulü konusunda, iş hukuku uygulayıcılarının net ve hızlı ulaşabileceği bilgilere yer verilmiştir. Maddi hukuk anlatılırken, iş mahkemelerinde uygulanan yargılama usulünün de çok önemli olduğu değerlendirilerek geniş açıklamalara yer verilmiştir.
Klasik uygulama kitaplarındaki, kanun maddesi veya konu altına içtihat doldurarak seç-bul-uygula anlayışı kabul edilmemiş, bunun yerine uygulama ve içtihatların hangi konuda ne öngördüğü açık açık kuşkuya yer bırakmayacak biçimde anlatılmış, uygulamanın yönü ve ekseni tek tek açıklanmıştır. Diğer bir anlatımla, bir uygulamacının çalıştığı konuda aradığını nokta atışıyla bulabileceği şekilde açıklamalar yapılmıştır. Kitapta yer alan cümlelerin tamamına yakını Yargıtay kararlarından alınmıştır.
Arabuluculuk sürecinin uygulamasından, dava açılmasına, ardından mahkemece nasıl tensip ve ön inceleme yapılacağı, yazılacak müzekkerelerin şekli ve içeriği ile ilgili konuda nasıl bir hüküm kurulacağı belirtilmiştir.
Teorik açıklamalardan uzak durularak, sıkça karşılaşılan konular hemen hemen bütün ihtimalleri ile açıklanmıştır. Kitap yeni baskısında; yeni baştan güncellenerek, Yargıtay iş hukuku dairelerinin birleşmesiyle belirlenen yeni ilke kararları ve açıklamaların kaynakları da gösterilerek, yeni bir düzen ve tasarımla çalışılmıştır.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
    • Arabuluculuk
    • İşe İade – Alacak ve Tazminatları
    • Belirsiz Alacak Davası
    • Ücret ve Belirlenmesi
    • Kıdem – İhbar Tazminatı ve İzin Alacağı
    • Fazla Çalışma – UBGT – Hafta Tatili
    • İşçilik Alacakları Hesaplama
    • İtirazın İptali – Menfi Tespit
    • İcra İnkar Tazminatı
    • Temerrüt– Faiz
    • Zamanaşımı
    • Dava Dilekçesi Hazırlama
    • Tensip
    • Müzekkere Örnekleri
    • Hüküm Kurma


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 656
Ağırlık : 656
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺580,00
Tükendi

Libra Mevzuat Dizisi, üç temel kanunun kökten değişmesi sonucunda okuyucularımızın kaynak ihtiyacını karşılamak üzere 2011 yılında oluşturulmuştu. Daha sonra yine okuyucularımızdan gelen yoğun talep üzerine yayın kurulumuz dizinin diğer temel kanunları da kapsayacak şekilde genişletilmesine karar verdi. Bu çerçevede ilk olarak hazırladığımız Türk Medeni Kanunu kitabımızı sizlerin faydasına sunuyoruz.

Bu kitap, sadece klasik bir TMK mevzuatı derlemesi olarak hazırlanmadı. Kitapta klasik bir derlemede yer alan kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ötesinde;

• Uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli hususlara dair bilgi notlarına,
• HMK'da Türk Medeni Kanununu ilgilendiren usul değişikliklerine,
• İsviçre Medeni Kanununun karşılık maddelerine,
• Maddelerle ilgili çıkmış İçtihadı Birleştirme Kararlarına,
• Zengin bir kavram dizinine yer verildi.

Kitapta ayrıca, okuyucularımızın Libra Mevzuat Dizisinin diğer kitaplarından alışık olduğu tasarım öğeleri korunarak, kitabın pratik ve rahat bir şekilde kullanılabilmesi de amaçlanmıştır.

Okuyucularımız için temel başvuru kaynağı olacağını düşündüğümüz bu kitap, her basımda yenilenerek en doğru ve güncel içeriği sizlere düzenli olarak sunmayı hedeflemektedir.

Kitapta aşağıdaki mevzuata yer verilmiştir;

• Türk Medeni Kanunu
• Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun
• Tapu Kanunu
• Tapu Sicili Tüzüğü
• Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
• Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük

Not: Özel indirime giren kitapların kapaklarında, normal kullanımını engellemeyecek şekilde, yıpranma veya küçük hasarlar bulunabilir.

Konu Başlıkları
    İçtihadı Birleştirme Kararları
    Bilgi Notları ve Mevzuat İşlemleri
    Kavram Dizini


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 12
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 12 / 23
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺280,00
Tükendi

Sanayi devrimi sonrası yaşanan çalışma hayatında serbestliğe dayanan politikalar sonucu işverenler sözleşme özgürlüğüne dayanarak çalışma koşullarını istedikleri gibi belirlemiş, işçileri birçok temel, sosyal ve ekonomik haklardan mahrum bırakmışlardır. Günümüze gelene kadar işverenin yönetim hakkının dönüşümünde özellikle işçinin korunması ilkesi etkili olmuş ve bu hak büyük oranda sınırlandırılmıştır. Dünya genelinde artan bütünleşme hareketleri ile devletlerin uluslararası alanda birçok anlaşma yapması ve kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin uluslararası hukukta tanınmasıyla bir insan olan işçinin kişilik haklarının korunmasına ilişkin güvence daha da artmıştır.
İşyerini veya işletmeyi yönetme hakkına sahip olan işveren, işçilerin iş görme edimlerini nerede, nasıl ve ne zaman ifa edeceklerine ve nasıl davranacaklarına ilişkin talimatlar vermenin yanı sıra işin akışını ve iş güvenliğini sağlamak için düzenlemeler yapmakta ve kararlar almaktadır. Tüm yönleriyle ele alındığında işverenin yönetim hakkının çok geniş bir uygulama alanı bulunmaktadır. Dar anlamda ise bu hak, işverenin işçilere yönelik yönetim hakkının varlığı, bunun kullanımı ve sınırlarına ilişkindir. 
İşveren kendisinden üstte yer alan kaynaklara aykırı olmamak şartıyla işin düzenlenmesi ve çalışma koşullarının belirlenmesinde tek taraflı kararlar alabilmektedir. Bu bağlamda işverenin yönetim hakkının uygulama alanını oluşturan çalışma koşulları ve işin düzenlenmesi konuları açıklanmıştır. 
İşverenin yönetim hakkından kaynaklanan işçi üzerindeki yetki ve otoritesi ile işçinin temel hak ve özgürlüklerin karşı karşıya gelmemesi, işverenin hukuka aykırı müdahalelerinin önlenmesi ve işçinin korunması için yönetim hakkının sınırlanması ve bu sınırların belirlenmesi gereklidir. Söz konusu sınırlamalar, eşit davranma ilkesi, işçinin kişilik hakları ve bu kapsamda yer alan işçinin temel hak ve özgürlükleri, uluslararası belgeler, ulusal ve uluslararası yargı kararları çerçevesinde incelenmiştir.
İş hukukuna ilişkin kaynaklar içerisinde en alt sırada yer alan işverenin yönetim hakkı uygulama bakımından en etkili kaynaktır. İşverenin yönetim hakkının etkinliğini, işlerliğini ve gerekliliğini belirleyebilmek amacıyla incelenen konu, çok geniş kapsamlı olması sebebiyle, özellikle Türk iş hukuku kapsamında ele alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 720
Ağırlık : 720
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺565,00
Tükendi

Medeni Usul Hukuku Sorunları Cilt:1 - Cilt:2 - Cilt:3 ve Cilt:4 'ün devamı niteliğinde olan bu kitap, yazarın Medeni Usul Hukuku Sorunları alanındaki çalışmalarının, özellikle Terazi Hukuk Dergisi'nde ki makalelerinin toplandığı beşinci cildi oluşturmaktadır.

Bu cilt yayıma hazırlanırken tüm makale ve incelemeler baştan sona gözden geçirilmiş olup. tespit edilen ifade ve yazım hataları düzeltilmiş; daha önemlisi iki yıldan bu yana hukuki mevzuat, içtihat ve yayın alanında gerçekleşen yenilikler eldeki çalışmaya yansıtılmış, bu bağlamda geçerliliği kalmayan açıklama ve bilgiler kitaptan çıkarılmış." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Davanın Geri Alınması, Davanın Takipsiz Bırakılması ve Davadan Feragat Arasındaki Farklar
Görevsizlik ve Yetkisizlik Kararlarında İfade Biçimleri ve Vekâlet Ücretine Karar Verilmesi Sorunu
Hâkimin Yemin Delilini Re'sen Hatırlatması Tarafsızlığını Zedeler mi?
Islah ile Faiz Talebinde Bulunulması ve Kısmi Islahta Faizin İşleyeceği Tarih ile ilgili İçtihatlarda Yeni Gelişmeler
İstinaf Aşamasında Yeni Delil Gösterme ve Temyiz Aşmasında Belge İbrazı Sorunu Basit Yargılama Usulünde Delilleri Somutlaştırma Yükü
Hukuki Konularda Hukukçu Bilirkişi Atanması Sorunu
Mahkeme Kararının Gerekçesindeki Eleştirel Üslûp Hukuken Meşru mudur?
Ara Kararının Okunması Sırasında Avukatın Ayağa Kalkma Zorunluluğu Var mıdır?
Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz Davasında Yargılama Giderleri
6502 Sayılı Tkhk'ya Göre Ayıplı Mal Davasında Ayıbın İhbarı Zorunluluğu Var mıdır?
Ortak Yetkili Mahkeme Hükmünün Kesin Yetki Niteliğinde Olup Olmadığı Sorunu
Davanın Kabulü ve Reddi Durumlarında Tedbirin Süresi ve Kaldırılması Sorunu
7063 Sayılı Kanuna Göre Tüketici Hakem Heyetlerinin Görev Alanı ve İtirazın İptali Sorunu
Tüketici Hakem Heyeti Kararlarında Gerekçe Sorunu
Yeni Yargıtay İçtihatlarına Göre Ayıplı Mal Davasında İspat
Tüketici Hakem Heyetleri Menfi Tespit Talepleri Hakkında Karar Verebilir mi?
Yasanın Yorumunda Gerekçenin Rolü
Senedin (Bononun) Düzenlenme Sebebine ve Bedelsizliğine İlişkin İddiaların İspatı
Şartları Oluşmadan Açılan Belirsiz Alacak Davasında Nasıl Karar Verileceği Sorunu
Dava Açıldıktan Sonra Gerçekleşen Kanun veya İçtihat Değişikliğinin Yargılama Giderlerinden Sorumluluğa Etkisi
Süresinde Görevli Mahkemesine Gönderilmeyen Dava Dosyası Hakkında Açılmamış Sayılma Kararının Hangi Mahkemece Verilmesi Gerektiği Sorunu
Tanığın Dinlenilmesinden Vazgeçme Karşı Tarafın İznine Bağlı mıdır?
Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali Islah Yoluyla İstenebilir mi?
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Ceza (Uzamış) Zamanaşımının Uygulanma Koşulları


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺470,00
Tükendi

Ticari hayatta artan nakit ihtiyacı girişimci veya yatırımcıları faaliyetlerine devam edebilmeleri için kredi almaya yöneltmektedir. Kredi temini, genellikle teminat gösterme suretiyle elde edilir. Limited şirket esas sermaye payları da şirket ortakları tarafından rehin verilmek suretiyle kredinin teminatını oluşturabilmektedir.

Türk Ticaret Kanunu'nun 600. maddesinin 2 fıkrasında öngörüldüğü üzere limited şirket esas sermaye payları üzerinde rehin hakkı kurulması mümkündür. Hükümde; rehin hakkının genel kurul onayına bağlanabileceği, genel kurulun yalnızca haklı sebeplerin varlığı halinde rehin hakkı kurulmasına onay vermekten kaçınabileceği ve rehnin genel kurul onayına tabi tutulması durumunda geçişe ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiştir.

Bu çalışmada öncelikle pay kavramı ve payın üzerinde gerçekleşen hukuki işlemler üzerinde durulmuştur. Limited şirket payı üzerinde tesis edilen rehin hakkının konusu, hukuki niteliği ve kapsamı irdelenmiştir. Rehnin kuruluşunda ise payın senede bağlanmış olup olmadığı, senedin türü, genel kurul onay şartının aranıp aranmadığı gibi rehnin kuruluşu bakımından önem arz eden hususlar ayrı ayrı incelenmiştir. Rehnin kuruluşundan sonra özellikle şirket bünyesinde gerçekleşecek birtakım özel durumlarda rehnin akıbetinin ne olacağı değerlendirilmiştir. Rehnin hangi hallerde sona ereceği, borcun ödenmemesi durumunda rehinli payın paraya çevrilme usulü ise İİK hükümleri çerçevesinde ele alınmıştır." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Limited Şirkette Sermaye Yapısı ve Esas Sermaye Payı
Limited Şirket Pay Rehnine Konu Olması Bakımından Rehin Hakkı
Limited Şirket Esas Sermaye Payı Üzerinde Rehnin Kurulması
Esas Sermaye Payı Üzerindeki Rehin Hakkının Sona Ermesi ve Rehnin Paraya Çevrilmesi


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺400,00
Tükendi
(Doğrudan Soru Yöneltme)

Ceza Muhakemesi Hukukunda Çapraz Sorgu, Türk ceza muhakemesi sistemine 5271 sayılı CMK ile girmiş, özellikle savunma makamının, silahların eşitliği ilkesi kapsamında maddi gerçeğin araştırılması ve delillerin gerçekliği ve güvenilirliğini sınaması amacıyla kullandığı faydalı bir muhakeme aracı haline gelmiştir. CMK m.201'de düzenlenen "doğrudan soru yöneltme" işlemi, kanunun yürürlüğe girdiği bu on dört yıllık süre içerisinde, ilk derece mahkemeleri ve istinaf mahkemelerindeki duruşmalarda büyük ilerleme kaydetmiştir.

Eserde çapraz sorgunun mukayeseli hukuktaki düzenleme ve uygulaması Türk hukuk sistemi ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Önceki kaynakça, yerli ve yabancı kaynaklar bakımından güncellenmiş ve yenilenmiştir. Ayrıca CMK uygulamaları, Yargıtay içtihatları, Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM içtihatları kapsamında tartışılmıştır. Kitabın 12 yıl sonraki bu ikinci baskısında, yeni bir başlık olarak gizli tanıklara soru sorma hakkı ve uygulaması eklenmiş, tüm konular yüksek mahkeme yargı kararları ve AİHM içtihatları ile zenginleştirilmiş, geçen süre içerisinde uygulamanın geldiği nokta hakkında bilgi verilmiştir.

Uygulamadaki en sıkıntılı konulardan bir tanesi soru sorma teknik ve taktiklerinin bilinmemesidir. Bu nedenle eserde doğrudan soru yöneltme, sadece teorik olarak değil pratik uygulama ve soru örnekleri ile şekillendirilmiş; soru sorma teknik ve taktiklerine ilişkin soru-cevap örnekleri arttırılmıştır. Ayrıca uygulayıcılara yol gösterici olması amacıyla, konuya ilişkin yüksek mahkeme kararları kitabın sonuna eklenmiştir." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Kavram, Çapraz Sorguya Hakim Olan Ceza Muhakemesi İlkeleri, Ceza Muhakemesine Hakim Olan Sistemler, Tarihçe ve Çapraz Sorgunun İnsan Hakları Bakımından Önemi
Çapraz Sorgu Sistemine Katılanlar, Deliller, Usul, Türk Hukukundaki Düzenlemeler


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 496
Ağırlık : 496
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺470,00
Tükendi

Hukuk Fakültesini yeni bitirmiş ya da mesleğe yeni başlamış hukukçulara kolaylık sağlayabilmek, yararlı olabilmek ve katkı sunabilmek amacıyla hazırlanan kitapta; yaralama konusunda çözüm bekleyen birçok soruna cevap verilmeye gayret edilmiştir.

Uygulamaya dönük olarak hazırlanan kitapta, çok sayıda örnek; basit, açık ve yalın olay çözümlemeleri, farazi (sanal) yargılamalar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile Genel Kurulun kararları ışığında sunulmuştur." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Genel Hükümler Pratik Çalışmaları
Uygulamalı ve Açıklamalı Örnekler
Yargıtay Kararları
Adli Sicil Kayıtlarının Okunması ve Yorumlanması
Farazi (Sanal) Yargılamalar
Örnek Olay Çözümlemeleri


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺350,00
Tükendi
(TMK m. 166 / I - II)

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebine Dayalı Boşanma (TMK m. 166/I-II) isimli çalışma, söz konusu sebep uyarınca boşanma davasına ilişkin esas ve şartlar ile değişiklik önerilerini sunmayı amaçlamaktadır. Boşanma hukukumuzda, sahip olduğu uygulama alanı karşısında, TMK m. 166/I-II hükmü, oldukça büyük bir öneme sahiptir. Özellikle İsviçre ve Alman hukukunda yapılan değişiklikler karşısında, muhafaza edilen boşanma sebeplerimiz ve bunlara ilişkin uygulama çeşitli sorunlara da kaynaklık etmektedir. Kitapta TMK m. 166/I-II hükmünün uygulama alanı kapsamında, İsviçre ve Alman hukukunda, boşanmaya ilişkin yapılan değişiklik gerekçeleri ve bunlara dayalı olarak oluşturulan düzenleme ve boşanma şartlarına yer verilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ilişkin geçmişte oluşturulan Tasarı düzenlemeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle hükmün tarihsel gelişimi ve ortaya çıkan hukuki sorunlar tespit edilerek; ileri sürülen görüş ve değerlendirmeler üzerinde durulmuştur. Temelden sarsılma ve beklenilmezlik kavramları somutlaştırılarak birbirleri arasındaki ilişki vurgulanmıştır. TMK m. 166/I-II hükmüne dayalı olarak boşanma kararı verilmesi bakımından gerekli şartlar belirlenerek, buna ilişkin yargı uygulaması, temelden sarsılmaya kaynaklık eden olguların tasnif edilmesi suretiyle ortaya konulmuş ve değerlendirmeye konu edilmiştir. Bu çerçevede, uygulama ve sorunlara dayalı olarak hükme ilişkin değişiklik önerileri sunulmuştur." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Genel Bilgiler
İsviçre ve Alman Hukukunda Evlilik Birliğinin Sarsılmasına Dayalı Boşanma
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanmanın Tabi Olduğu Şartlar


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 415
Ağırlık : 415
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺420,00
Tükendi

Bu kitabın konusunu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında ayıplı taşınır mal satışı nedeniyle doğan müteselsil borçluluğun tabi olduğu hükümler oluşturmaktadır. Bu doğrultuda ilk olarak, satıcı, üretici, ithalatçı ve kredi verenin sorumluluğunun kapsamı açıklanmıştır. Kitabın ikinci bölümünde, müteselsil borçluluğa ilişkin genel bilgiler verilerek tüketici ve borçlular arasındaki dış ilişkide tarafların hukuki durum ve işlemleri incelenmiştir. Kitabın üçüncü bölümünde, tüketiciyi tatmin eden müteselsil borçluya tanınan başvuru imkânları açıklanarak rücu hakkı ve halefiyetin koşulları ile tabi oldukları zamanaşımı süresine ilişkin detaylı bilgi verilmiştir. Kitabın son bölümünde ise, rücu hakkı veya halefiyetin yanı sıra satıcı, üretici ve ithalatçının tacirler arası ticari satış sözleşmesi kapsamında zincirleme satış ilişkisinden doğan talep hakları ve bu hakkın koşulları ile tabi olduğu zamanaşımı süresi irdelenmiştir.

Kitapta yer alan bölümler hazırlanırken doktrinde ileri sürülen görüşler ile ulusal ve uluslararası mevzuatta yer alan düzenlemeler, mahkeme kararları ve uygulamada karşılaşılan sorunlar dikkate alınmıştır." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Müteselsilen Sorumlu Tutulan Kişiler
Müteselsil Borçluluğa İlişkin Genel Bilgiler
Müteselsil Borçluya Tanınan Genel Başvuru İmkânları: Rücu Hakkı ve Halefiyet
Tacirler Arası Ticari Satış Sözleşmesi Kapsamında Rücu Hakkının Koşulları
Alıcının Rücu Kapsamında Tercih Edebileceği Seçimlik Haklar


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺210,00
Tükendi

İhale ve Harcama Yetkilileri, Muayene ve Kabul Komisyonu Başkan ve Üyeleri, Yapı Denetim Uzmanları, Kontrol Teşkilatları, Ara Denetim Uzmanları, Muhasebe Yetkilileri, Mühendisler, Yöneticiler, Hukukçu, Yüklenici ve kamuya iş yapan tüm şirketler için paha biçilmez faydalar sağlayacağı kanaatiyle hazırlanan kitap; konuyla ilgili kısa ve net bilgiler, çizelge, resim ve grafikler ile 60 emsal karar ve 80 örnek olayı içinde barındırmaktadır.

Okuyucu, sözleşmenin en önemli aşaması olan mal, hizmet ve yapım işine ait muayene ve kabul süreçlerine yönelik karşılaşması muhtemel hemen hemen tüm sorulara, bu kitap içerisinde çözüm bulabilecektir.

Konu Başlıkları
Muayene ve Kabul İşlemleri İle İlgili Genel Hususlar
Muayene ve Kabullerde İdarelerin Görevleri ve Sorumlulukları
Muayene ve Kabulde Kamu Görevlilerinin Görev ve Sorumlulukları İle Çalışma Esasları
Muayene ve Kabullerde Yüklenicilerin Görev ve Sorumlulukları
Mal Alımları Muayene ve Kabul İşlemleri
Hizmet Alımı Muayene ve Kabul İşlemleri
Yapım İşleri Muayene ve Kabul İşlemleri
Kamu İhale Kanunu Dışında Yapılan İhale ve Alımlarda Muayene ve Kabul İşlemleri
Kesin ve Ek Kesin Teminatlara Yapılacak İşlemlerde Sorumluluk
Garanti Süresi ve Ayıplı İşlerde Sorumluluk
Muayene ve Kabullerde Kullanılacak Belgeler ve Belge Kontrolü


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺360,00
Tükendi

Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, UYAP bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar olan yasal şartlar, 01.06.2019 yürürlük tarihli 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'la düzenlemiştir.

Kanun'a göre, abonelik sözleşmelerine ilişkin alacaklarda artık borçlu hakkında ilamsız takip yapmadan önce, UYAP bünyesinde Merkezî Takip Sisteminde yer alan takip talebi ile başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Bu doğrultuda icra takibini başlatmak için Merkezî Takip Sisteminde yer alan takip talebi doldurulmakta, takip talebinin sisteme kaydedilmesinden sonra sistem tarafından ödeme emri düzenlenmekte, haciz aşamasına kadar işlemlere sistem üzerinden devam edilmektedir.

Bu çalışmada uygulamada en çok rastlanan abonelik sözleşmeleriyle ilgili uyuşmazlıklarındaki; usul ve yargılama esasları, en güncel mevzuat ve yüksek yargı kararları konularına göre tasniflenerek incelenmiştir.

Konu Başlıkları
7155 Sayılı Kanun Kapsamında Konularına Göre Tasniflenmiş;
Elektrik
Su
Doğal Gaz
Elektronik Haberleşme Sektörü
Tarımsal Sulama Abonelik Sözleşmelerine İlişkin Davalar


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺360,00
Tükendi

Türkiye'de kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı, geçmişte daha çok tercih edilirken, günümüzde ise, doktorların karşılaştığı hukuki problemlerin artması ve yapılan her girişimin daha riskli bir hal alması nedeniyle, tercih sıralamalarında düşüşler yaşanmaktadır. Dünyada ve Türkiye'de en çok dava açılan tıp ana dalı, kadın hastalıkları ve doğumdur. Bu noktada, kadın hastalıkları ve doğum doktorunun uygulamalarındaki, hukuki sorumluluklarının bilinmesi önem taşımaktadır.

Eserde, doktorluk kavramı, doktor olmanın şartları, doktorun diğer sağlık personeli içerisindeki yeri, kadın hastalıkları ve doğum doktoru olmanın şartları ve yabancı ülkelerdeki şartlar, kadın hastalıkları ve doğum doktorunun gerçekleştireceği müdahaleler, kadın hastalıkları ve doğum doktorunun teşhis ve tedavi, aydınlatma, rıza alma, sır saklama, kayıt tutma, sadakat ve özen gösterme yükümlülükleri üzerinde durulmuştur.

Doktrinde ve Yargıtay tarafından kabul edilen doktor ile hasta arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisinden kaynaklandığı, doktorun akitten doğan sorumluluğu ve unsurları, hastanın rızasının olmadığı durumlarda vekaletsiz iş görmeden doğan sorumluluğu ve sorumluluğun sonuçları konu edilmiştir. Kadın hastalıkları ve doğum doktorunun sorumluluğu ile ilgili uyuşmazlıklarda Yabancı ve Türk yargı kararları incelenmiştir. Ayrıca, doktorun akitten doğan borcunu gereği gibi ifa etmediği ve ailenin, aile planlaması hakkının ihlal edildiği durumlarda, istenmeden dünyaya gelen sağlıklı veya özürlü çocuğun bakım ve eğitim masraflarının doktordan talep edilip edilmeyeceği hususları, yabancı mahkeme kararlarıyla birlikte değerlendirilmiştir." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Doktor ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Kavramları, Şartları, Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorunun Gerçekleştirdiği Müdahaleler
Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorunun Yükümlülükleri
Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorunun Sorumluluğu, Sorumluluğun Sonuçları, Sınırlandırılması ve Sona Ermesi


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺210,00
Tükendi

Bu çalışmada, maktu ve nisbi vekalet ücreti incelenmiştir. Avukat davayı sonuna kadar usül ve yasaya uygun olarak takip etti ve sonuçlandırdı. Bu durumda yasal ücreti vekalet hakkı mahkemece nasıl takdir edilir? sorusu araştırılmıştır.

Mahkemece, yasal şartların bulunması halinde dava sonunda karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ücreti vekaleti takdir edilmelidir.

Dava türleri tasnif edilerek okuyucuya kolaylık sağlanmıştır.

Konu Başlıkları
Yüksek Yargı Kararları İle;
2019 Tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi İncelemesi
Dava Konularına Göre – Maktu – Nispi Ücreti Vekalet Takdiri


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺430,00
Tükendi

Ticari işletmeler ticaret hayatında aktif firma sayısının yaklaşık %39'unu oluşturmaktadır. Kanun koyucu ticari işletmelerin önemini gözeterek ticari işletmelerin devri bakımından genel düzenlemelere istisnalar getirmiş ve devri kolaylaştırmayı amaçlamıştır. Ticari işletmelerin devri bakımından TTK md. 11/3 hükmü ile getirilen en önemli yeniliklerden olan tek bir işlemle sözleşmeye dahil malvarlıklarının devri imkanı ile yazılı devir sözleşmesinin Ticaret Siciline tescili neticesinde ticari işletmeye dâhil malvarlığı kendiliğinden devralana intikal edecektir. "Kısmi külli halefiyet"olarak adlandırılan bu intikal şekli, kanunun ticari işletmenin devrine bağladığı en temel ve devrim niteliğindeki sonuçlarındandır. TTK md. 11/3 hükmünün TBK md. 202 ile ilişkisi, TTK md. 194 ve devre benzer diğer kavramlarla karşılaştırılması, borçlandırıcı işlem / kurucu işlemin meydana geldiği aşamalar, borçlardan sorumluluk ve alacaklıların korunması ana konuları çerçevesinde hazırlanan bu çalışma ile doktrinde gündeme getirilen güncel tartışmalar ve uygulamada yaşanan problemlere getirilen çözümlere de yer verilerek teori ve uygulamaya fayda sağlanması amaçlanmaktadır.

Konu Başlıkları
Devir Konusu Olarak Ticari İşletme ve Ticari İşletmenin Devri Kavramları
Ticari İşletmenin Devri Sözleşmesi
Ticari İşletme Devri Sözleşmesinin İfası, Sorumluluk İle İcra İflas Kanunu Çerçevesinde Ticari İşletme Devri


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 171
Ağırlık : 171
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00
Tükendi

Genel kamu düzeninin bir parçası olan ekonomik düzenin korunması gerekir. Bu kapsamda, ekonomik düzen içinde önemli bir yer kaplayan kredi düzeninin korunmasında emredici hükümler kadar Ticari Kredi Açma Sözleşmeleri de (TKAS) önem arz eder.

TKAS ticari hayatta en yoğun kullanılan sözleşme tiplerinden birisidir. Kredi kuruluşları dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu TKAS'ları kredi verme faaliyeti çerçevesinde ülke içi ve milletlerarası tecrübelerle şekillendirmişlerdir. Dolayısıyla, TKAS'ların uygulama içinde şekil bulması onu borçlar hukukunda düzenlenen sözleşme tiplerinden bazı noktalarda farklılaştırmıştır. Bunlardan ilki, TKAS'ın çerçeve yapılı bir sözleşme olmasıdır. İkincisi, TKAS'ın kurulmasından sonra asli edim borcu doğurmayan bir sözleşme olmasındadır. Asli edim borcu doğurmama fonksiyonu hem kredi kuruluşu hem de kredi müşterisi için geçerlidir. Kredi kullandırılması TKAS'ın çerçeve yapısının bir sonucu olarak, bu sözleşme temelinde tarafların öneri ve kabulü ile kurulan Münferit Kredi Kullandırım Sözleşmesiyle (MKKS) gerçekleşmektedir. Ancak, kredi kullandırılması sonucunda bu kredi cari hesaba alacak olarak yazılmakta ve kredinin tasfiyesi TKAS'a göre yapılmaktadır. Böylece, MKKS kredi kullandırılmasından sonra bu sözleşme fonksiyonunu tamamlamakta ve bu kredi alacağının tasfiyesi TKAS'ın kurulduğu andan ileriye doğru süpürme etkisiyle birden çok kredi alacağı bulunsa bile MKKS hükümlerini de kapsayarak tek alacağa dönüşmektedir.

Ayrıca, kredi kuruluşlarının, TKAS'ları yedek hukuk kurallarının düzenleme imkanı verdiği alanlarda kendi lehlerine düzenledikleri bilinmektedir. Bu nedenle, doktrinde özellikle katılma suretiyle kurulan TKAS'ların genel işlem denetimine tabi olup olmayacağı da tartışmalıdır."


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺470,00
Tükendi

Yapısal suçlar"ı, belirli bir yapı dahilinde işlenmiş bulunan suçlar olarak tarif etmek mümkündür. Yapısal suçların başlıca örnekleri hükümet, ordu, güvenlik kuvvetleri ve bürokrasi çerçevesinde işlenen "devlet suçları", mafya veya suç örgütlerinin faaliyeti çerçevesinde işlenen organize suçlar ve ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında işlenen ekonomik (ve çevresel) suçlardır.

Bu tür suçlarda, suçun bünyesinde işlendiği yapıya egemen olan, tipikliği bizzat gerçekleştirmemekle birlikte "perde arkasından" bütün suçları yöneten üst düzey yöneticilerin sorumluluğunu sağlamak kolay değildir. Klasik iştirak statüleri bu konuda yetersiz kaldığı için birtakım alternatif modeller doktrinde ve uygulamada belirmiştir.

Çalışmada, karşılaştırmalı hukukta bu modellerden en çok bilinen ve uygulanan ikisi ele alınmıştır: Müşterek Hukuk kaynaklı "müşterek suç girişimi" (joint criminal enterprise) doktrini ve Kıt'a Avrupası Hukuku kaynaklı "örgütsel hakimiyete dayalı dolaylı faillik" modeli. Her iki modelin ortaya çıkmasına yol açan düşünsel ve hukuki altyapı, doktrinlerin uygulanma koşulları ve pratikte nasıl tatbik edildikleri detaylı olarak irdelenmiştir. Ayrıca, modellerin esin kaynağını oluşturan kurumlar ve doktrinler de etraflıca incelenmiştir.

Suç örgütlerine ilişkin TCK m. 220 hükmünün örgüt yöneticilerinin sorumluluğuna dair uygulanma biçimi de eleştirel bir şekilde değerlendirilmiştir.

Eserin, başta FETÖ/PDY ve PKK olmak üzere, ülkemizdeki suç örgütlerine dair yapılan yargılamalarda yol gösterici olması ümit edilmektedir." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

İştirak Hakkında Genel Bilgiler
Suç İşlemek İçin Anlaşmanın Bir Görünümü Olarak "Müşterek Suç Girişimi" ("Joint Criminal Enterprise") Kavramı
Genel Olarak Dolaylı Faillik
Örgütsel ya da Organize Güç Yapısına – Aygıtına Hakimiyete Dayalı Dolaylı Faillik


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 616
Ağırlık : 616
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺540,00
Tükendi

Miras hukukunun en karmaşık konularından sayılan, hâkimlerin ve avukatların yoğun uğraş vermelerine neden olan davalardan olan tenkis davalarını detaylıca ele alan kitapta; tenkis davası ile saklı paylı mirasçısının alabileceği saklı pay miktarıyla ilgili değerlere ilişkin yeri geldikçe örneklendirmek suretiyle hesaplamalar yapılmış ve anlaşılabilir biçimde pratikleştirilmiştir.

Tenkisle ilişiği olan diğer miras davalarına ilişkin uyuşmazlıklara da güncel Yargıtay Kararları eşliğinde soru ve yanıt şeklinde yer verilmiştir.

Kitabın üçüncü bölümünde ise başta tenkis davaları olmak üzere, uygulamada yoğun biçimde görülen diğer miras davalarına ilişkin Yargıtay Kararları tarih sırasına göre sistemli bir şekilde kitaba alınmıştır.

Konu Başlıkları
Miras Hukukunda Kavramların Tanımı
Mirasta Tenkis (İndirim) Davası (TMK M.560–571)
Yargıtay Kararları Eşliğinde Soru ve Yanıtlarıyla Miras Uyuşmazlıkları
Konulara Göre Yargıtay Kararları


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺410,00
Tükendi

Kitabın 9. baskısında; infazı gereken mahkeme kararlarının kesinleştirilmesi, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hükümlünün daveti veya yakalama kararı çıkartılması, açık infaz kurumuna doğrudan alınma, kamu kurumunda çalıştırılma, denetimli serbestlik, dava ve ceza zamanaşımı, koşullu salıvermenin hesaplanması, cezaların toplanması, mahsup, cezaların dönüştürülmesi, koşullu salıverilme kararının geri alınması, adli sicil kaydının silinmesi, memnu hakların iadesi, asker şahısların cezalarının infazı, Cumhurbaşkanı Affı ve uygulamayla ilgili 440 soru ve cevap ile yeni Yargıtay kararları yer almaktadır.

Konu Başlıkları
Cezaların Dönüştürülmesi
Hürriyeti Bağlayıcı Cezalar ve Para Cezalarının İnfazı (6545 sy. Yasanın 81. Maddesiyle Değişiklikte Gözetilerek)
Koşullu Salıverilme ve Koşullu Salıvermenin Kaldırılması (5275 sy. CGTİHK. ve 765 sy. TCK)
Hürriyeti Bağlayıcı Cezalar ve Para Cezalarında Mahsup ve İnfaz (6545 Sayılı Yasanın 81. Maddesiyle Değişiklik Gözetilerek.)
İnfazda Tereddüt ve Karar Mercii (6552 ve 7035 Sayılı Kanunda Gözetilerek)
Asker Edilen Kişilerin Cezalarının İnfazı (5275 sy ve 647 sy.)
Birden Fazla Hükümdeki Cezaların 5275 Sayılı CGTİHK. Yasaya Göre Toplanması (İçtima)
Yabancı Mahkeme Kararlarının İnfazı Hakkında Açıklama
Adli Sicil Kaydının Silinmesinde Takip Edilecek Usul; Genel ve Özel Af
İnfaza İlişkin Sorular ve Cevaplar ile Yargıtay Kararları
Örnek Belgeler, Örnek Müddetnameler
Cumhurbaşkanından Af Talebi
667, 671, 694 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere Göre Disiplin Cezaları Nedeniyle Şartla Tahliye ve Denetimli Serbestlik


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺370,00
Tükendi
(Güncel Yargıtay Kararları Işığında)

Uygulamaya yönelik ve içtihat ağırlıklı olarak hazırlanan eserde; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tanımı, hukuki niteliği, unsurları ve tarafları ile bir başlangıç yapılarak, sözleşmenin şekli ve şekle aykırılığının sonuçları, tarafların borç ve yükümlülükleri, müteahhidin temerrüdü ve sonuçları, ayıplı yapı nedeniyle arsa sahibinin hakları üzerinde durulmuştur.

Ayrıca cezai şart ve zamanaşımı, usule ilişkin kurallar, kanun yolları konularında da detaylı bilgiler verilmiştir. Konu aynı zamanda imar mevzuatı ve imar barışı bağlamında da incelenmiştir. Zengin içeriğinin yanı sıra, önemli olan hususlarda okuyucunun dikkatinin çekilebilmesi amacıyla, dikkat bölümleri tasarımsal olarak vurgulanmıştır. Yargıtay'ın ilgili hukuk daireleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından son yıllarda verilmiş emsal nitelikte olan kararlara da yer verilmiştir." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Genel Olarak
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Tanımı, Hukuki Niteliği, Unsurları ve Tarafları
Sözleşmenin Şekli ve Şekle Aykırılığın Sonuçları
Tarafların Borç ve Yükümlülükleri
Müteahhidin Temerrüdü ve Sonuçları
Ayıplı Yapı Nedeniyle Arsa Sahibinin Hakları
Cezai Şart ve Zamanaşımı
Konunun İmar Mevzuatı ve İmar Barışı Bağlamında İncelenmesi
Çeşitli Konular
Alacağın Devri ve İnşaat Sözleşmesinden Dönmenin Üçüncü Kişilere Etkisi
Usule İlişkin Kurallar


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1208
Ağırlık : 1208
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺970,00
Tükendi

Her devlet, bekası ve güvenliği için bazı bilgilerini ve faaliyetlerini gizli tutmakta ve bunları devlet sırrı olarak koruma altına almaktadır. Milli güvenliği ve milli menfaatleri etkileyecek olan devlet sırlarını koruma yollarından birisi de bunların temin edilmesi, açıklanması veya zarar görmesi fiillerini ceza kanununda suç olarak düzenlemektir. Bu suçlardan en ağır cezaları bünyesinde barındıran ise casusluk eylemleridir. 
Casusluk, insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen belki de konunun ruhunda bulunan gizeminden dolayı bir yandan ilgi çekici olmuş bir yandan da bu çekiciliğini korumasını yine gizeminde bulmuştur. Casusluğun önemi, tarihin başlarından beri kabul edilmekle birlikte günümüzde ayrı bir boyut kazanmıştır. Uluslararası ortamda açıkça hasım olmak istemeyen devletler, casusluk faaliyetlerini taşeron casuslar aracılığıyla yürütmektedirler. Şirketler, sivil toplum örgütleri, dini cemaat görünümlü organizasyonlar ya da yerel işbirlikçiler bu taşeronluğu icra etmede kullanılan araçlardır. Böylelikle casusluk faaliyetlerinin deşifre olma riski azaltılmakta ya da geri plandaki ülke gizlenmektedir. Son yıllarda gerek uluslararası ortamda gerekse Türkiye'de taşeron casusluğa örnek teşkil edecek gelişmeler yaşanmıştır. Aslında geçmişe bakıldığında tarihin tekerrürden ibaret olduğu görülecektir. 
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk isimli kitapla; en ağır ceza yaptırımları ile korunan devlet sırlarına ve casusluğa ilişkin kavramlar açıklanmış, casusluğun tarihçesi, Anadolu topraklarında icra edilen casusluk faaliyetleri, Türk casusluk teşkilatları ve Türk ceza hukukunda casusluk suçuna ilişkin yapılan düzenlemeler incelenmiş, Türk Ceza Kanunu'ndaki devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları içtihatlarla birlikte analiz edilmiş, uygulamada ortaya çıkan sorunlara değinilerek, konuyla ilgili düzenlemelerdeki eksiklik ve hatalar ile bunların düzeltilmesine yönelik çözüm önerileri sunulmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 287
Ağırlık : 287
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺300,00
Tükendi

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 23, 24 ve 25. maddeleri ve kanun koyucunun Sermaye Piyasası Kurulu'na verdiği yetki ile hazırlanan II-23.1 sayılı Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği hükümleri ile halka açık anonim ortaklıklarda yapılan esaslı değişikler ve önemli işlemler düzenlenmiştir. Önemli nitelikteki işlemlerin gerçekleştirilmesinde uyulacak usul ve esaslara ilişkin kurallar çerçevesinde halka açık anonim ortaklığın karar alma sürecinde etkisi olmayan pay sahiplerinin ekonomik menfaatleri gereğince ayrılma hakkının doğması gündeme gelmektedir. Yatırımcıları ve sermaye piyasası dinamiğini etkileyen önemli nitelikteki işlemlerin gerçekleştirilmesi sebebiyle ayrılma hakkı ve pay alım teklifi zorunluluğu uygulanmaktadır. 
Gerçekleştirilmesi halka açık anonim ortaklık genel kurulunun kararına bırakılan önemli nitelikteki işlemlerde, karara muhalefet eden pay sahiplerinin menfaatleri gözetilmekte iken, piyasa ekonomisi gereklilikleri bakımından ortaklığın faaliyetleri ve işletilmesine uygun bir şekilde ortaklığa tanınan haklar da söz konusudur. 
Eserimizde sermaye piyasası mevzuatı ile kurallara bağlanan önemli nitelikteki işlemlerin teorik açıklamaları yapılarak uygulamada izlenecek usul ve esaslar, ayrılma hakkının doğması ve kullanılması süreçleri incelenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 220
Ağırlık : 220
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
Tükendi

Teknolojinin yaygınlaşması ve dış pazarların artmasıyla şirketler rekabete karşı direnebilmek ve daha uzun ömürlü olabilmek amacıyla birtakım yapı değişikliklerine gitmektedirler. Ticaret şirketlerinin birleşmesi de bunlardan biridir. Şirketlerin buradaki temel amacı piyasada daha güçlü olabilmektir. Fakat birleşme öyle bir yapı değişikliğidir ki sadece birleşecek şirketler açısından değil bu şirketlerin ortakları açısından da büyük öneme sahiptir. Zira ticaret şirketlerinin birleşmesinde ortaklar mevcut ortaklık paylarının devamlılığı ilkesi açısından birtakım haklara sahiptirler.

Devamlılık ilkesi birleşmenin en teknik ilkelerinden biridir. Bu ilke gereğince yapılacak hesaplamalar aynı zamanda açılacak davaların konusunu da oluşturacaktır. Bu nedenle çalışma salt akademik bilgi değil birtakım muhasebesel yöntemleri de içermektedir.

Bu çalışmada devamlılık ilkesi bütün ayrıntıları ile birlikte incelenmiş olup ortakların hakları, açabilecekleri davalar ve yasal düzenlemeler AB, İşviçre ve Alman Hukuku ile beraber incelenmiştir. Özellikle TTK'da ticaret şirketlerinin birleşmesi ile ilgili yoruma açık ya da boşluk bulunan maddelerin ne şekilde doldurulabileceğine yönelik incelemeler yer almaktadır. Ticaret şirketlerinin birleşmesinde devamlılık ilkesi nedeniyle ortaya çıkabilecek menfaat ihtilafları ilk defa bu çalışma ile tüm detayları ile ortaya konulmuş ve uygulamaya fayda sağlaması açısından alternatif çözüm önerileri getirilmiştir." (Tanıtım Yazısı)

Konu Başlıkları

Birleşmenin Benzer Kavramlarla Karşılaştırılması, Birleşmeye Hâkim Olan İlkeler ve Birleşmenin Etkileri
Ortaklık Haklarının Devamlılığı İlkesi, Birleşme Süreci ve Sonuçları
Ortaklık Haklarının Devamlılığı İlkesinin İstisnaları ve Bu İlke Nedeniyle Ortaya Çıkan Menfaat Çatışmaları


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Tükendi
(Adliyeye Karşı Diğer Suçlar)

Prof. Dr. Erdener Yurtcan diyor ki;
Kitapta, TCK'nın yaklaşımları ve tartışmalı noktaları öne çıkarılmaya çalışılmıştır.
Bu noktada, çalışmamın temelini oluşturan bir hususu açıklamak gerekir. Kitapta uygulamacı dikkate alınmıştır. Bu nedenle, konuyla ilgili temel kavramların açıklanmasından mümkün olduğunca kaçınılmıştır. Ayrıca, önceki yasama dönemlerinin aksine, madde gerekçelerinde bilimsel bir yaklaşım sergilenmektedir. Bu nedenle, bu açıklamalardan da yararlanılmıştır. Hatta bazen yalnızca yollama yapmakla yetinilmiştir. Bu basıyla ilgili olarak en önemli nokta, kitapta yer verilen Yargıtay uygulamasının çok zenginleştirilmesidir. Böylece okuyucu uygulamanın nereden nereye geldiğini takip edebilmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 528
Ağırlık : 528
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺510,00
Tükendi

Tıp biliminde bazı uzmanlık alanlarının daha riskli olduğu bilinmekte, en azından öyle olduğu düşünülmektedir. Cerrahi uygulamaların sıklıkla tedavinin parçası olduğu jinekoloji dalı da çoğu zaman bu listelerde başlarda yer almaktadır. Yüksek riskli uzmanlık dallarında çekinik tıp uygulamalarına yönelik yapılan bir çalışmada tabipler; acil tıp, genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, ortopedi ve radyoloji uzmanlık dallarını riskli olarak gördüklerini ifade etmişlerdir.
Tabip, hastasının yararına olduğuna inandığı bir tıbbi yaklaşım sergilediği zaman, onu tedavi etmeyi veya hayatını kurtarmayı amaçladığından, olumsuzluklarda sorumluluk kaynağı olarak kendisini görmemektedir. Oysa hukuk; ortada bir hareket, bir zarar ve bu iki unsur arasında bir bağ olduğu zaman bunu haksız fiil veya suç olarak tanımlamak zorundadır. Yaşam hakkı kavramı insana dair en evrensel değerdir. Değer esasen bir yanıyla görevi yaşatmak olan tıp bilimini, bir yanıyla da görevi hakkaniyet kurmak olan hukuk bilimini görevli kılmaktadır.
Bu çalışmada, konunun tıp bilimine ilişkin teknik kısımları jinekolojik cerrahi faaliyetler çerçevesinde incelenmiş olmakla birlikte, jinekolojik cerrahi faaliyet esnasında gerçekleşen bir ölüm vakıasında, hukukun olaya yaklaşımı tüm cerrahi faaliyetler ile aynı kurallara tâbi olacaktır. Bu nedenle taksirle ölüme sebebiyet verme suçu açısından yapılan inceleme sadece jinekolojik cerrahi faaliyetler açısından değil, tüm cerrahi faaliyetleri kapsayacak niteliktedir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi

Kitapta TCK'nın yaklaşımları ve tartışmalı noktaları öne çıkarılmaya çalışılmıştır.

Bu noktada, temel bir hususu açıklamak gerekir. Bu kitapta, uygulamacı dikkate alınmıştır. Bu nedenle, konuyla ilgili temel kavramların açıklanmasından mümkün olduğunca kaçınılmıştır. Ayrıca, önceki dönemlerin aksine, madde gerekçelerinde bilimsel bir yaklaşım sergilenmektedir. Bu nedenle, bu açıklamalardan da yararlanılmıştır. Hatta bazen yalnızca yollama yapmakla yetinilmiştir.

Bu basıyla ilgili olarak en önemli nokta, kitapta yer verilen Yargıtay uygulamasının çok zenginleştiğidir.

Kitabın 3. Basısında ki nispeten eski tarihli kararları çıkarılmayarak , uygulamanın nereden nereye geldiği okuyucuya sunulmaktadır.

Konu Başlıkları
Kamu Güvenine Karşı Suçlar ( Md. 197 – 212)


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 600
Ağırlık : 600
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺550,00
Tükendi

Kitap tamamen güncellenmiş olup; kitabın Şerh olma niteliği dikkate alınarak değişiklikler doğrultusunda açıklama kısmına ilaveler yapılmıştır.

Ek olarak; 5. basının yayınından sonra geçen zaman içindeki Yargıtay uygulamasına yer verilerek kitap kararlar açısından zenginleştirilmiştir.

Konu Başlıkları
Kaçakçılık Fiilleri
Usul Hükümleri
Çeşitli Hükümler
Geçici ve Son Hükümler


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺320,00
Tükendi

Günümüzde uluslararası taşımacılık büyük oranda karayolu ile gerçekleştiğinden bu alanda yazılan eserler özellikle uygulama önem arz etmektedir. Ulusal karayoluyla yapılan taşımalara ilişkin uyuşmazlıklarda TTK hükümleri uygulanırken, karayoluyla yapılan uluslararası taşımalarda CMR hükümleri uygulanacaktır. Bununla birlikte, TTK'da karayoluyla yapılan taşımalara ilişkin hükümler hazırlanırken CMR'deki düzenlemeler esas alınmıştır.
Karayolu ile yapılan taşımalarda ortaya çıkan uyuşmazlıklarının çoğu taşıyıcının sorumluluğuna ve sorumluluktan kurtulmasına yönelik hükümlerin uygulanması suretiyle çözüme kavuşturulmaktadır.
Bu kitapta karayoluyla yapılan uluslararası taşımalarda taşıyıcının hangi hükümlere dayanarak sorumluluktan kurtulabileceği konusu kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Kitapta taşıyıcının CMR hükümleri uyarınca sorumluluktan kurtulabilmesi için düzenlenen genel ve özel sorumluluktan kurtulma sebeplerinin yanı sıra, başkaca hangi sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulabileceği üzerinde durulmuştur. 

Ayrıca kitapta konuya ilişkin son dönem yayınlanan ve emsal niteliğindeki yerleşik Yargıtay kararlarının tam metinlerine de yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺280,00
Tükendi

Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan yapılan çağrıya halka arz denilmektedir. Sermaye piyasası araçları halka arz edilirken, izahname belgesinin düzenlenmesi gerekmektedir. İzahname, yatırımcıların halka arz edilen sermaye piyasası araçları ve bunların ihraççıları hakkında bilgi edinebileceği en önemli kamuyu aydınlatma belgesidir. İzahnamede açıklanan bilgilerin doğru olması ve gerçeği dürüst bir şekilde yansıtması, yatırımcının korunmasında son derece önemlidir.

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m.10 hükmünde yer alan düzenleme uyarınca, izahnamedeki yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden doğan zararlardan öncelikle ihraççı sorumludur. İhraççının bu sorumluluğu kusura dayanmayan bir sorumluluktur. Bununla birlikte, halka arz edenler, ihraca aracılık eden lider aracı kurum, varsa garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyeleri sorumludur. Zararın ihraççıdan tazmin edilemediği hâllerde sorumluluk bu kişilere yüklenmiştir. Bu çerçevede onlar ancak kusurlarına ve durumun gereklerine göre zarar kendilerine yükletilebildiği ölçüde sorumludurlar.

"Sermaye Piyasası Hukukunda İzahname Sorumluluğu" konulu bu çalışma, "İzahname ve Halka Arz", "İzahname Sorumluluğunun Hukuki Dayanakları" ve "Zararın Tazmini" olmak üzere üç ana başlıktan oluşmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 149
Ağırlık : 149
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺190,00
Tükendi
(Alman ve Türk Ceza Hukukuna İlişkin Araştırmalar)

Alkol ve (diğer) uyuşturucu maddelerin kötüye kullanılması modern toplumdaki en büyük güçlüklerden birisini oluşturmaktadır. Her ne kadar insanlık tarihinin başlangıcından bu yana uyuşturucu maddeler kullanılıyor olsa da, günümüzde bu sorun, hem sayılar bakımından hem de (sentetik olarak yüksek dozajlı üretim imkanı göz önünde bulundurulduğunda) nitelik açısından çok daha vahimdir. Bu sorunun gerek geçmişte gerek günümüzde – ceza tehdidi ve ayrıca uygulamada ceza takibatı suretiyle - ceza hukuku araçları ile (de) önüne geçilmesi amaçlanmış olsa da, günümüzde cezalandırmanın etkinliği konusundaki endişeler gün geçtikçe artmaktadır. Buna ayrıca anayasa hukuku açısından "kendi kaderini tayin etme" düşüncesinin gittikçe daha fazla önem kazanması eklenmektedir – özellikle Almanya'da – toplumun bir kesimi bu haktan yola çıkarak, bireyin gerektiğinde kendisine de zarar verme hakkının bulunduğunu ileri sürmektedir. Bu bağlamda ceza hukukunun sınırlamaları uyuşturucu madde kullanımı açısından adeta bir "kısıtlılık" durumu veya izin verilen alkol kullanımına atıfla eşitsizlik olarak değerlendirilmektedir. Ancak burada tartışmasız olarak gerekli olan çocuk ve gençlerin korunması ihtiyacının nasıl güvence altına alınacağı ve toplumun örgütlü uyuşturucu madde çetelerinin içine sürüklenmesinden nasıl korunacağı belirsizdir.

Basit çözüm yollarının olamayacağı ve özellikle toplumun bağımlılığının önlenmesi bakımından etkin bir şekilde aydınlatılmasının çok büyük önem taşıdığı açıktır. Ceza hukukundaki seçeneklere bakıldığında, ulusal hukuk düzenlerinin sınırlarını aşıp komşuların maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku düzenlemelerine göz atmakta fayda vardır. Profesyonel sporun uluslararası nitelikte olması nedeniyle sporda doping kullanımının başından itibaren ulusal sınırları aşan bir boyutu bulunmaktadır.

Bu alandaki temel sorunlar, karşılaştırmalı Alman-Türk Ceza Hukuku Semineri kapsamında, Kasım 2017 tarihinde, Göttingen Üniversitesinde ele alınmıştır. Bu toplantı, İstanbul Özyeğin Üniversitesi Alman Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Göttingen Georg-August-Üniversitesi Suç Bilimleri Enstitüsü arasında uzun yıllardır devam eden başarılı işbirliğinin devamıdır. Her yıl olduğu gibi yine profesör ve öğrencilerin sunumları ile karşılaştırmalı değerlendirmelerin yapıldığı bu toplantı, Humboldt'un "öğreten ve öğrenenlerin birliği/beraberliği" idealinin verimliliğini ortaya koymuştur.

Prof. Dr. Gunnar Duttge - Prof. Dr. Dr. h.c. Yener Ünver
İstanbul/Göttingen, Ocak 2019

Konu Başlıkları
Türk Ceza Hukukunda Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçlarına Genel Bir Bakış, Dr. jur. Dr. Altan HEPER
Yasaklama ve Meşrulaştırma Arasında Uyuşturucu Madde Ticareti ve Kullanımı, Hanife Tilbe ARAR
Kenevir Kullanımına Karşı Esasen Hangi Argümanlar İleri Sürülebilir?Prof. Dr. Gunnar DUTTGE
Türk Ceza Kanunu'nun 191. Maddesi Uyarınca Yuşturucu Veya Uyarıcı Madde Satın Alma, Kabul Etme, Bulundurma ya da Kullanma Suçu – Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Halindeki Tedbirler, Dipl.–Jur. Zehra BAŞER DOĞAN
Uyuşturucu Madde Suçlarında Cezanın Tayini – Uyuşturucu Madde Kanunu prg. 31 c. 1 no. 1 Uyarınca Kamu Tanığı Düzenlemesi, Carl–Philipp DESELAERS
Türk Yargı Kararları Işığında Uyuşturucu Madde Suçları, Prof. Dr. Dr. h.c. Yener ÜNVER
Kusturucu Madde Kullanımının Anayasa Uygunluğu, Christine von MEIEN–VOGELER
Kusur İlkesi Işığında Actio Libera in Causa Kuramı, Mert TANRIVERDI
Alman Ceza Kanunu prg. 323a'da Düzenlenen Sarhoşluk Suçu ile İlgili Meşruiyet Sorunsalı, Johannes HUMMELMEIER
Sarhoşluk Suçu (Alm. CK prg. 323a) – Alman Ceza Hukukunun Son Derece Tartışmalı Bir Normu, Prof. Dr. Claudius GEISLER
Alkol Olmayan Uyuşturucu Maddeler Dolayısıyla Araç Kullanma Yeteneğinden Yoksunluk, Sarah LEIER
Almanya'da Anti–Doping Yasamasında Yanılgılar ve Karmaşıklıklar, Assessor Prof. Dr. med. Dr. med. habil. Markus PARZELLER


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00
Tükendi

Kitap, brokerlik müessesinin hukuk teorisi içindeki yeri ve deniz ticareti alanında faaliyet gösteren brokerlerin uygulamada karşılaştıkları problemlerin incelendiği yüksek lisans tez çalışmasından hareketle hazırlanmıştır. Konu ile ilgili çalışmaların sınırlı olması ve brokerliğin tabi olduğu simsarlığa ilişkin hükümlerde yapılan değişiklikler, konunun detaylı şekilde ele alınması ihtiyacını doğurmuştur. Bu çalışmada Türk hukuku ve İngiliz hukuku bakımından deniz ticaretinde aracı konumda olan brokerin rolü incelenmiş, uygulamada brokerin faaliyetinin kapsamı, brokerlik sözleşmesinde tarafların borç ve yükümlülükleri, brokerin temsil yetkisi, sözleşmenin sona ermesi ve zamanaşımı gibi hususlar incelenmiştir.

Konu Başlıkları
Brokerlik
Deniz Ticaretinde Brokerin Rolü
Deniz Hukukunda Brokerlik Sözleşmesi


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺240,00
1 2 3 ... 13 >

Hukuk Kitapları

Hukuk Nedir?

Köken olarak ‘‘hak’’ kelimesinden gelen hukuk kavramı, kurallar bütünü olarak bilinmektedir. Devletin desteği ile oluşan bu kurallar toplum ve bireylerin bir düzen ve ahenk içinde yaşaması için var olmak zorundadır. Ortam yaşam alanında kişilerin güvenini sağlayan bu kurallar bütünü aynı zamanda adaleti de sağlamaktadır. Devlet ve bireyin ortak menfaatine dayalı olan bu kurallar, birey ve devletin birbirine sıkı bağlanmasına da olanak sağlamaktadır. Her ülkenin yasal sistemi birbirinden farklı olmaktadır. Bazı ülkelerin hukuk sisteminde din etkili olurken bazı ülkelerde yönetim ve din birbirinden tamamen ayrı olarak işleyiş sağlamaktadır. 

Hukuk özel hukuk ve kamu hukuku olmak üzere iki ana kol üzerinden ikiye ayrılmaktadır. Bu sistemin kendi içerisinde de alt dalları mevcut olmaktadır. Bu alt dallar şu şekilde ayrılmaktadır:

  • Özel Hukuk: borçlar, medeni, ticaret ve devletler özel hukuku ve tüketici hukuku olmak üzere bireyler arasında hukuku kapsar.
  • Kamu Hukuku: ceza, idare ve anayasa, vergi hukuku gibi kamu ve birey arasındaki hukuku kapsar.

İnsanlık ile ortaya çıkan hukuk sisteminin ilk örnekleri Antik Mısır’da ortaya çıkmıştır. Hukuk alanında ilk yazılı kaynak olarak kabul edilen Babil kralı Hammurabi’nin yazdığı yazılı kaynak hukuk kitapları arasında ilk örnek olarak kabul görmektedir. Hukuk kitapları, hukuk çeşidine göre yazılmış geniş bir çeşitliliğe sahip olmaktadır. 

Hukuk kitapları bazı yasal sorunların üstesinden gelebilmek için gerekli bilgilere ulaşılmasını kolaylaştıran eserler olmaktadır. Sadece hukukçuların değil ülke vatandaşlarının da ellerinin altında bulundurması gereken kitaplar olmaktadır. Hukuk kitapları vatandaşın karşılaştığı bir hukuki takibattan ne beklemesi gerektiği konusunda önceden bilgi edinmesini sağlarken aynı zamanda konuşma kalitesini ve bilgilerin daha sağlam temellere dayandırılmasını da sağlamaktadır. Yaşanılan güncel olaylar karşısında daha geniş bir perspektiften bakılmasını mümkün kılmaktadır. Kişinin hak ve ödevlerini öğrenmeleri için hukuk ile ilgili kitaplar okuması gerekmektedir. Hukuk kitapları genellikle öğrenciler, akademisyenler ve hukuk dallarına dair bilgileri merak edenler tarafından satın alınmaktadır. 

Hukuk Kitapları Çeşitleri

Hukuk, kendi içerisinde çeşitli dallar üzerine özelleşen geniş ve oldukça kapsamlı bir alan olmaktadır. Hukuk kitaplarında pek çok farklı kaynak aynı madde ve gerekçeleri bünyesinde barındırıyor olsa da yazarın görüşleri sebebiyle değişkenlik gösterebilmektedir. Hukuk kitapları kendi içerisinde fazla kategoriye sahip eserler olmaktadır. Hukukun vergi usul hukuku, basın hukuku, medeni hukuku, trafik hukuku, icra hukuku, tüketici hukuku gibi ana ve alt dallarına dair yazılmış onlarca hukukla ilgili kitaplar bulmak mümkündür. Hukuk dallarına ilişkin bazı önemli kitaplar şu şekilde sıralanmaktadır:

 

  • Medeni Hukuka Giriş: Hukuk 1. sınıf kitapları içerisinde kullanılabilen ve medeni hukuka yeni başlayanlara tavsiye edilen kaynak olmaktadır. Kitap medeni hukuk ile ilgili temel kavramları okurlarına sunmaktadır. Başlangıç hükümleri ile de konulara detaylı girişler yaparak medeni hukuk alanında detaylı bilgi sahibi olunmasına olanak sağlamaktadır.
  • Medeni Hukuk: Kitap içerisinde çok sayıda örnek bulundurması sebebiyle hukuk fakültesi kitapları içerisinde yer alarak hukuk okuyan öğrenciler tarafından kullanılmaktadır. İçerisinde kavramlar sözlüğü bulunan kitap, kararlar ile ilgili bilinmeyen kelimelerin öğrenilmesine yardımcı olmaktadır.
  • Medeni Hukuk Tüzel Kişilerin Ehliyet Durumu: Kitap medeni kanunda tüzel kişilerin ne olduğunu farklı olaylar ve yasalar ile anlatmaktadır.
  • Uluslararası Hukuk: Uluslararası hukukun temellerini anlatmaktadır. 
  • Uluslararası Hukukun Esasları: Uluslararası hukuk temel ders kitapları arasında yer almaktadır. 
  • Uluslararası Ticaret Hukuku: Ülkeler arasında yapılan ticaretlerde geçerli olacak kanun ve kuralların nasıl belirlendiğini açıkça ortaya koyan ticaret hukuku kitabı olmaktadır.
  • Ceza Hukuku: Ceza hukuku konusunda genel hükümler ve temel bilgileri içerisinde barındıran kitap üniversite öğrencileri tarafından hukuk ders kitapları olarak kullanmaktadır.
  • Türk Anayasa Hukuku: Kitapta hukuk, anayasa ve özgürlük kavramları sıklıkla ele alınmaktadır. Geniş çaplı içeriğe sahip olması açısından her kesim uygun bir kitap olmaktadır.
  • Anayasa Hukuku: Birçok farklı anlatım tarzı ile yazılmış olan kitap türü geniş bir aralıkta sunulmaktadır.1982 sonrası anayasasının anlatılması ile okura zengin bir içerik yansıtmaktadır.

Hukuk ile İlgili Kitaplar

Hukuk ile ilgili yazılmış kitaplara ulaşmak oldukça kolay olmaktadır. Birçok yazarın hukuk çeşitleri kategorilendirerek ya da genel anlamda yazdığı hukuk kitapları mevcuttur. Bu kitaplar içerisinde en nitelikli ve popüler olan kitaplardan bazıları şu şekilde sıralanmaktadır:

 
  • Aile hukuku- Turgut Akıntürk
  • Milletlerarası Ticaret Hukuku- Nuray Ekşi
  • Türk Hukuk Tarihi- M.Akif Aydın
  • Ceza Hukuku Genel Hükümler-Hamide Zafer
  • Borçlar Hukuku- Yasin Ulusoy
  • Sosyal Güvenlik Hukuku- Ali Güzel
  • İdare Hukuku- Tayfun Akgüner
  • Toplum İş Hukuku- Nizamettin Aktay
  • Hukukun Temel Kavramları- Faruk Andaç
  • Türk Medeni Kanunu- Celal Ülgen

Avukatlar için Hukuk Kitapları

  • Avukatlık mesleğini icra etmeye başlamış kişiler hem kendileri mesleklerinde geliştirebilecekleri hem de ellerinin altında kolaylık sağlayacak hukuk kitapları bulundurmaları  önemli olmaktadır. Bu kitaplardan bazıları şu şekilde listelenebilmektedir:
  • Avukatın El Kitabı-Paluri Arzu Demirci
  • Avukatlık Sözleşmesi-Atilla Özen
  • Avukatın Uzlaşma Sağlama Yetkisi-Şamil Demir
  • Avukatlar İçin Müzakere Yetenekleri- Şamil Demir
  • Ceza Mahkemesi Kanunu Avukat Şerhi-Sinan Sürücü
  • Avukatlık Mesleği-Meral Sungurtekin Özkan
  • Avukatlık Yasası-Hasan Tahsin Gökcan
 

Hukukçuların mesleki kitapları hariç mutlaka okumaları gereken hukuk romanları da bulunmaktadır. Roman içerisinde kurguları mesleği üzerinden değerlendirme yaparak kişisel gelişim sağlayabilmektedir. Avukatlar için okuması gereken romanlar şu şekilde sıralanmaktadır:

 
  • Suç ve Ceza-Dostoyevski
  • Dava- Franz Kafka
  • Bülbülü Öldürmek- Harper Lee
  • Bir İdam Mahkumunun Son Günü-Victor Hugo
  • Sefiller- Victor Hugo
  • Adalet Kavramı-Adnan Güriz
  • Suçlar ve Cezalar-Beccaria
  • Sanık-John Grisham
  • Deliliğe Övgü-Erasmus
  • Venedik Taciri- Willian Shakespeare
  • Hayvanlardan Tanrılara Sapiens- Yuval Harari
  • Devlet- Platon

Hukuk Kitapları Fiyatları

Hukuk birçok dalı bünyesinde barındırmaktadır. Hukuk kitapları sadece hukuk fakültesi öğrencileri için değil ülke vatandaşlarının da hukuk alanı hakkında bilgi edinmesini sağlayan eserler olmaktadır. Hukuk kitapları güvenilir sağlam kaynaklar olmaları ile de ön plana çıkmaktadır. Hukuk kitapları fiyatları belirlenirken birçok etken fiyatlarda etkili olmaktadır. Kitabın sayfa sayısı, basım ve kağıt kalitesi, yayınevi ve kitabın bilgi haznesi gibi etkenler fiyatların belirlenmesini sağlamaktadır. 

Üniversitelerde ders kitapları olarak okutulan hukuk kitapları geniş bilgi dağarcığına ve detaylı anlatıma sahip olduğu için sayfa sayısı olarak fazla eserler olmaktadır. Bu durum kitap fiyatının da yüksek rakamlarda olmasına sebep olmaktadır. Az sayfa sayısına sahip temel bilgilerin yer aldığı bilgilerin genel hatlar ile verildiği eserler fiyat olarak daha uygun olabilmektedir. Kitabın tasarımı, kapak kalitesi de kitabın fiyatı belirleyen ölçütler arasında yer almaktadır. Hukuk kitapları genel itibariyle ağır kitaplar oldukları için çoğu yayınevleri kitabın dağılması riskine karşı kalın kapak kullanmaktadır. Bu da kitabın fiyatının diğerlerine göre biraz daha yüksek fiyatlarda satışa sunulmasına neden olmaktadır.

 

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı