Çindekiler
Dede Korkut Hikâyelerinden Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Hikâyesindeki Mitolojik Ögelerin Göstergebilimsel Analizi
Kitab-dede Korkut Destanında İnsan Hüznünün Şiirsel Yansıması
Gülşehrî‘nin Mantıku‟t-tayr Mesnevisinde Formülistik Sayılar
Olgunlaşma Enstitülerinin Ulusal Kalıt Koleksiyonlarına Ait Bazı Örneklerin Kültürel Koruma Bağlamında Değerlendirilmesi
Edebiyat Eserinde Yazar/şair Kişiliğine Ulaşmanın İpuçları
Psychoanalytıc Approach To Joseph Andrews By Henry Fıeldıng
Osmanlı‘da Gecikmiş Modernleşme: Tanzimat‘ın Doğuşu
Franz Kafka‘nın DönüşümÜnde Varlığın Yok Oluş Estetiği
Medyalararasılık Bağlamında Kitaptan Ekrana Bir Edebiyat Uyarlaması Örneği: Havada Bulut
Ezize Ceferzade Sanatında Cefer Cabbarlı Etkisi
DİLİMİZİN GELİŞMESİNDE ATATÜRK‘ÜN
Dünyaca ünlü yazar ve sanat eleştirmeni John Berger ile nevi şahsına münhasır çizer Selçuk Demirel’den bir ortak yapıt daha: “Duman”.
Bu yılın hiç şüphesiz en sürpriz kitaplarından birisi “Duman”.
John Berger’in tütüne övgü düzercesine kullandığı ironik metin(ler)i, Selçuk Demirel’in çoğunlukla kesif griye çalan karanlık çizimleriyle taçlandırılmış.
Duman’da ‘‘Kül tablaları bir çeşit konukseverlik araçlarıydı’’ diye yazan John Berger ve Selçuk Demirel’in desenleri zihnimizde soru işaretleriyle karışık ünlemler üretiyor: Belki de asıl sağlığa zararlı olan şey hayatın ta kendisidir!
Unutmadan, Duman Cevat Çapan’ın enfes çevirisiyle okuyucusuyla buluşuyor…
Güzel Sanatlar Yetenek Sınavına Hazırlık kitabı, özel yetenek sınavına hazırlanmak isteyip çizime yeni başlayacaklar için hazırlanmıştır. Hem yetenek sınavlarının kapsamı hem de geleneksel desen eğitimi aşamaları beraber gözetilmiştir. Karakalem ve kuruboyanın kullanım esasları 12 bölüm halinde sunulmuştur.Kitap sınava hazırlanan adayları, desen eğitimine sıfırdan başlayıp, sınava girdiklerinde ihtiyaç duyacakları desen kalitesine ulaştırabilmeyi amaçlamaktadır.
1955 yılında nisan ayında Çorum'un Hımıroğlu köyünde fakir bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Çorum Eti Ortaokulunda okudu ve bu okuldan 1973 yılında mezun oldu. 1975 yılında evlendikten kısa bir süre sonra askere gitti, 1977 yılında askerliğini bitirdikten sonra 1978 yılında işçi ailesi olarak Danimarka'ya gitti. Danimarka'da ilk yıllarda birkaç fabrikada vasıfsız işçi olarak çalışırken Türkiyeli göçmen derneklerinin çalışmalarında aktif olarak yer aldı, yönetim kuruluğu üyeliği ve başkanlık gibi görevlerde bulundu. 1986 yılında Jydsk Pedagog Seminerium'a başladı ve 1989'da buradan pedagog olarak mezun oldu. Çeşitli kreşlerde çalıştı. Bu arada derneklerdeki kültürel çalışmalarını sürdürdü. Bir ara Gençlik Okulu ve AOF gibi akşam okullarında Türkiyeli genç ve yetişkinlere Türkçe kurs verdi. İlk olarak yazmış olduğu Mecburi evlilik isimli bir tiyatro parçasıyla 1992 yılında Gellerup Tiyatro Sahnesi'nde yazar ve oyuncu olarak halkın karşısına çıktı. 2000 yılında 3 tane çocuk masal kitabı Danimarka Eğitim Bakanlığı tarafından Türkçe ve Danca olarak yayınlandı. 2011 yılında Köylerimiz, Geçmişten Günümüze Köy ve Soy Hikâyeleri isimli kitabi iki cilt şeklinde yayınlandı. 2012 yılında ailece almış oldukları bir kararla Danimarka'dan Türkiye'ye döndü. Dört çocuk babası olan yazar Çorumda yaşamakta ve kültürel çalışmalarını burada sürdürmektedir.
...Bugünse hayatı meydana getiren her şey sanatın özünü oluşturuyor. Toplumsal ve bireysel tavırlar, siyaset, tarih, aklınıza gelebilecek her türden kavram, sanatın özü. Üstelik yapıtın sadece resim ve heykel olması gerekmiyor. Sanat bugün bir eylem. Yerleştirmelerle, performanslarla, hatta odasına kapanmış, kimsenin görmediği işleri yapanlarla, internet üstünde dahi gerçekleştirilenlerle oluşan bir edim sanat.
...Kültür doğal olandan uzaklaşır. Uzaklaştırır. Bu uzaklaşma, yaratıcılığın kendisine duyduğu özgüvendir. Sanat, kültürün en ileri noktasıdır, en uç noktası. Sanat beni her zaman büyüledi ve tüm hayatımı estetiğin içinden yaşadım. Kuramsız bir estetikse düşünülemez. O da bana göre doğanın çıplaklığı kadar çıplaktır ve bir başka tür doğallıktır. Güzellik, doğal olanda ve çıplak gözde değil, donanımlı bir bilinçte, görmekte ve bilmekte teşekkül eder. 'Çirkini sevme yetisi' bile kültürle edinilebilecek bir yetidir.
Haşan Bülent Kahraman, Türkiye'de 'güncel sanat dünyası'na katkıları olan kurucu bir figür. Çağdaş sanatın birçok alanında çalıştıktan sonra şimdi 'Çağdaş sanatı anlamalı mı?' sorusuyla ortaya çıkıyor. Çağdaş sanat nedir, ne zaman ve nasıl anlaşılır, modern sanatla nerede buluşur ve ayrışır, onu anlamak demek kendimizi ve içinde yaşadığımız günü de anlamak demek midir? Bakmak Görmek Bir De Bilmek'le bu sorulara yanıt aranıyor. Çay kaşığının anlamı nedir, yumurtasız omlet nasıl yapılır, çirkini sevme yetisi var mıdır, parayla saadet olur mu sorduğu ve cevapladığı sorular arasında.
Kısacası, sergiler, galeriler, müzeler, bienaller, fuarlar konusunda bir hayatta kalma kılavuzu olan bu kitap, tüm bunlarla ilgili derin ipuçları içeren ve zevkle okunan bir çalışma.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.