Kızıl ve Kara Yıldızlarımız

“Bugün geçmiş yüzyılın devrimlerinin trajik bilançosu bizleri başka türlü düşünmeye zorluyor, sosyalizme bir gün insanî simasını geri vermeyi umut edebilmek için. Antibürokratik devrimci örgütler inşa etmek devrimleri her türden otoriter sapmaya karşı korumanın güvencelerinden biridir. Ama yegâne güvence bu değildir. Çünkü işçi hareketinin kendini donattığı örgütlerin ötesinde bunların devrim içindeki yerleri ve işlevleri hakkında da tartışmak lazım. 

Devrimci güçler yaşamsal bir işlevi yerine getirmeliler: Devrimin, kendini dayatan kararları doğru zamanda almasına yardımcı olmak. Fakat, son tahlilde somut iktidar özyönetim yapılarında bulunur.

Umudumuz geleceğin kara ve kızıl olacağı yönündedir: 21. yüzyılda anti-kapitalizm, sosyalizm ya da komünizm, radikalliğin her iki kaynağından da beslenmek zorunda kalacaktır. Arzumuz, gelişip meyve verecekleri verimli bir zemin bulmaları umuduyla birkaç liberter Marksizm tohumu ekmektir.”


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
20. Yüzyıl Dramında Karşı-Anlatı

Metinden ayrıl. Merkezden sapmayı yaz. Yazma bir alanı kaplarken, onun dolaşmasını, yolundan sapmasını yaz.”
Richard Foreman
 
Logostan Kurtulmak, tarihsel avangardlardan günümüze tiyatronun dil ile kurduğu ilişkiyi dramatik metin içinden araştırmaya soyunuyor. Logos-merkezcilik ve Batı metafiziği eleştirisi ekseninde, Aristotelesçi klasik anlatı tanımından hareketle, 20. yüzyıl tiyatrosundaki metin karşıtlığının esasında bir logos karşıtlığı olduğu öne sürülüyor.
 
Gertrude Stein, Samuel Beckett ve Richard Foreman oyunları mercek altına alınarak dramanın geçirdiği ontolojik dönüşüme ve 1970 sonrasının yeni metinsellik anlayışına odaklanılıyor. Böylece bugüne dair derin ve felsefi sorular oluşturulmaya çalışılıyor. O zaman en temelden başlayalım: Bir metin nedir?


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Hayat Der Gülümserim
 
Çıktım dışarı. Efendim bir hürriyet duygusu bir hürriyet duygusu sormayın! Ne güzel şeymiş bu! Sonra galiba onca zaman kapalı kalmanın getirdiği bir baskıyla efendim, kimi bulduysam onunla sohbet edip dünyanın gidişatını bir iyi öğrendim. Sohbetlere doyamadım halkımızla.
 
Sonbahara Son Güller
İnsanın sevdiğini kaybetmesi duvar saatinin durması gibi. Bütün ihtişamıyla durur konduğu yerde ama işlemez. Hiçbir şeyi anlamazsın. Zamanın geçtiğini göremezsin. O eski zaman sesi kulağına gelir arada. Hafızan seni kandırır. Sonra onun bir zamanlar çalıştığı fikrine alıştırırsın kendini. Artık bir işlevi yoktur. Ama gene de görüntü olarak oradadır. Hayatının, tarihinin bir yerine konmuş, kalmıştır.
 
Öldüğümüz Gece
Herkesin derdi sokakta konuşulanları sahneye ya da perdeye getirmek. Ama yeni bir yol bulunamıyor bunun için. Onun için herkes aynı küfürleri defalarca tekrarlıyordu. (...) On üçüncü yüzyıldan beri yeni bir şeyler söylemek gerekti ve söylenemiyordu artık. Çünkü yeni bir şey söyleyemeyecek kadar çok konuşuyor ve çok yazıyordu insanlar


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Yapısalcılık ve Bir Uygulama

“Ayşegül Yüksel benim kimsenin farkına varmayacağını sandığım yapı özelliklerini bulmuş, ortaya çıkarmış, fakat benim düşünmediğim şeyleri de ortaya çıkarmış. Sevinerek şaştım.”
Melih Cevdet Anday
 
Melih Cevdet Anday’ın tiyatro yapıtları alışılmışın ötesinde anlam katmanları içeren, iç devinimini kolay ele vermeyen, karmaşık ve bir o kadar da işçilik ürünü çalışmalar. Birçok değerli ödüle layık görülen Melih Cevdet Anday: Yapısalcılık ve Bir Uygulama, Ayşegül Yüksel tarafından kaleme alınan ve Anday’ın en başat oyunlarının yapısal çözümlemesini barındıran ayrıntılı, kapsamlı ve titiz içeriğiyle ufuk açan bir çalışma. Cümle cümle sahne sahne ele alınan metinler, Anday’ın ve döneminin bütünselliği içinde her bir oyunun parçalı yapısıyla tamamlayıcı eleştirel bir okuma sürecini içeriyor. Gerek çalışmanın boyutu gerekse de yöntemi, her bir noktanın ve virgülün anlamını veren, karakterler arası geçişleri çözümleyerek müthiş bir yazarın, Melih Cevdet Anday’ın tiyatrosunu didik didik ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,50

Ben bu eve ölmek ve aşkı bulmak için
Geldim
Ama her yanı sevdiğimin gölgesiyle donattım
Beni duyuyor musunuz?
Bir örtü istiyorum
Lütfen!
...
Beni duyuyor musunuz?


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Heterofil

Çoktan benim olanın peşinden koşmak zorunda değilim. Bunu bir başkasından teslim almak. Benim olanın 
sahibi sen değilsin. Doğduğum için var olan haklarım 
senin değil.

Medea’ya Göre Ahlak

Medea’nın başlangıcıdır bu. 
Medea için başlangıç.
Medea’ya göre başlangıç.
Medea sayesinde dünyanın başlangıcı.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

Toz

Evlendiğimiz gün, annem ilk kez ruj sürüyor...
Babamla onu ilk kez dans ederken görüyorum...
Annem gerçekten hayatımda gördüğüm en güzel kadın...

Istırap Korosu

Dur, köprüdeyim, sallanmaktayım, yoldayım…az kaldı, bana da 
aynından söyle, dudağımızda başka tat olmasın…


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Eve Dönüşler
Doğumun berbat bir olaydı.
Evet, hatırlamadığım için afet beni.

Annenin Çocuğunun Babası
Onu görmek için sabırsızlanıyorum.
Ayrı kalmak için uzun bir zaman, bütün bir gün.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Kızlar Öldürebilseydi - Åsa Lindholm

Diyeceğim, insan üzgünken ağlar, hani midenizde hissedersiniz. Ama ben hiçbir şey hissetmiyorum, kalbimde de, hani insan ağlarken kalbi sızlarmış ya. Benimki akıp gidiyor…
 
Düşüyorum - Johanna Emanuelsson

Hayır girmeyeceğim! Bir daha asla zayıf, donmuş kalmış bir biçimde, alıkonulmayacağım! Dışarıdan yapacağım her şeyi, gerçekliğin içinden… Bu sondu. Bir daha asla oraya girmeyeceğim. Girmeyeceğim oraya!


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Türkiye'de Tiyatronun Serüveni

Bir soluk alıp mola vermekte fayda var, zira Türkiye’de tiyatronun serüveni oldukça uzun ve meşakkatli.
Ayşegül Yüksel de bizi bu zorlu yolculuğa rahat ve keyifli bir anlatımla çıkarıyor. Cumhuriyet’in kuruluş
yıllarından ödenekli tiyatrolara, oradan özel, alternatif ve amatör tiyatrolara kadar sahnelerde yer etmiş
deneyimli isimlerden, günümüzün umut vaat eden tiyatroya gönül vermiş gençlerine kadar kapsayıcı bir
anlatımı bizlere sunuyor. Bir dönemin en önemli oyunları ve toplulukları, günümüzün ses getiren isimleri ve
sahnelemeleriyle buluşuyor; AST bir yaşına daha giriyor; Dostlar yürüyüşüne devam ediyor...

Ve tiyatro, tüm insanlık tarihini kapsayan sürecinde herhangi bir araştırmacının ve incelemecinin bu alanda
son noktayı koymasının olanaksız olduğu yerde, dünyanın herhangi bir köşesinde olduğu gibi Türkiye’de
de dört koldan gürül gürül ilerliyor. Bu kitap da tiyatronun Türkiye serüveni, kısa bir Türkiye tiyatro tarihi ve
uzun yolda sadece kısa bir mola... Şimdi bir duralım, yarın yola devam ederiz...


Basım Ayı/Yılı : 4/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,25

Iphigenia

Neyi bekliyoruz, Agamemnon? Yola çıkmak için daha ne kadar bekleteceksin bizi burada? Neyin oyunu bu? Gitmemizi istiyorsan, gidelim o halde. İstemiyorsan da eve dönelim. Neredesin, Agamemnon?

Helen

Bütün notaları aynı anda çalamazsın. Zordur. Ritim, tempo. Kurallara uymalısın.


Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Seni Seviyorum Türkiye

Aşka ve bugünden başka bir dünyaya inanmışız. Bir ülkeden kurtulmak için değil, tanımak ve kendimizi bulmak için beraber yola çıkmışız.

Berlin Zamanı

Caddeler kaçışan insanlarla dolu. Bakıyorum yukarıdan. Bağırıyorum aşağıya Anne! Baba! Arkadaşlar! Sesini unuttuğum eski sevgililer. Tanıdık kimse yok mu? Nerede? Ev nerede?


Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Tiyatro dediğimiz şey, esasen bir insandan başka bir insana bir oyun alanı olarak karşılıklı konsensusla tayin edilmiş bir mekanda ve önceden belirlenmiş bir sürede canlı bir temasla sunuluyor olması. Bu da tiyatroya kendi iletişim coğrafyasını ve zamanlamasını oluşturabilme ayrıcalığı tanıyor. Dolayısıyla, tiyatro gerçek hayatta kolayca mümkün olamayan bir şeyi yapma, yani hem oyuncunun hem de seyircinin mevcudiyetinde, içsel bir enerji ve ihtiyaç doğrultusunda zaman/mekanla dilediği gibi oynayabilme potansiyelini taşıyor. Tiyatroda Zaman/Mekan kitabının da bu potansiyeli gerçekleştirme, soyut ve somut kavramlar üzerinde yeniden düşünme konusunda ufuk açıcı olmasını dileriz.


Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,50
En Uzak Sahilin Kıyısında

En Uzak Sahilin Kıyısında: Yeni Bir Yaşam Kurabilir miyiz? bir felaket kitabı değil. Ama bir ütopya da değil. Bugünü tarihsel koşullarıyla birlikte anlamanın geleceği kurmak için elzem olduğunu savunan çok sesli bir kitap. Tıpkı Ursula’nın hepimiz için ilham kaynağı olmaya devam eden kurguları gibi. Pandeminin yarattığı sağlık krizi üzerinden açtığı tartışma, neoliberal toplumların kırıIganlıklarını ortaya koyarken geleceğin muhtemel su, gıda, iklim ve benzeri çevre felaketlerinin toplumsal çerçevesini ortaya koyuyor. Üstelik bunu yaparken bir yandan da başka bir yaşamın somut izleklerini tartışıyor. Her biri alanında bilimsel çalışmalarıyla tanınan yazarların kaleminden toplumsal bir sorumlulukla çıkan bu derlemeyi geleceğe dair umutla ve çözüm önerilerine ilham olacak bir eleştirellikle okumanızı dileriz. Bir damla katkımız olması temennisiyle..


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Sermaye mi Dünya mı?

“Dünyanın sonu” ya da “kıyamet”, eski zamanlarda İsrafil’in borusunu öttürmesiyle başlayıp bir defada olup bitecek tekil bir olaydı. Şimdiyse “seküler” kıyamet, yani “bizim dünyamızın sonu”, ağır çekimde, alıştıra alıştıra gerçekleşiyor.

Bizim kıyametimiz, dünyanın bir felaketten bir başkasına sürüklendiği ekolojik çöküşün distopik dünyası. Farklı biçimlere bürünen bir çoklu krizler, çoklu felaketler zamanı. Zamana yayılan, farklı bağlam ve koşullarda farklı biçimlere bürünüp felaketli sonuçlar yaratan bir “eşitsiz ve bileşik kıyamet” devri.

Sermaye yıkmadan yaratamaz, “yaşayanları da ölüleri de öldürmeden” gelişemez, büyüyemez. “Felaket kapitalizmi” sadece afetleri yeni bir kâr kapısı, bir fırsat olarak değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bilfiil felaket üretir, felaketin ekonomik değeri üzerine bina olur. Dolayısıyla felaket, “bir başka dünya” mücadelesinin merkezî bir alanı olmak zorunda. Bu kıyamet çağında ismine yaraşır her komünizm artık “felaket komünizmi” olmak durumunda. Günümüzün komünizmi ister istemez yaşanan yenilgilere ve daima eli kulağında olan felaketlere dair keskin bir duyguyla yüklü olacak. Çağımızın devrimci pratiği, felaket ile normallik arasındaki yanıltıcı ayrıma dayanarak değil, kapitalist felaketin içinde, ona karşı ve onu aşmaya dönük olarak şekillenecek.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Depresyon, Hauntoloji ve Kayıp Gelecekler Üzerine Yazılar

“Sanki bizim için bugün yeryüzü ve doğanın esaslı bozulmasını hayal etmek geç dönem kapitalizmin yıkılışını hayal etmekten daha kolay; belki de bu hayal gücümüzdeki bir tür zayıflıktan kaynaklanıyor”

Fredric Jameson

“Kapitalist Gerçekçilik’in tüm ihtişamının ardından, Hayatımın Hayaletleri Mark Fisher’ın çığrından çıkmış bu zamanların, onların geçmiş, şimdiki ve gelecekteki tüm heyecan ve kırılmalarının içinden, tüm tayflarının ve hayaletlerinin arasından geçirecek en yüce ve güvenilir kaptanlık görevini teyit ediyor.”

David Peace

“Mark Fisher çağdaş dünyayı onun ıstıraplarını, deliliğini ve fazlalıklarını inceleyen hiçbir analiste benzemeyen şekilde anlıyor. Kızgınlıkla hareket etmekle birlikte mucizevi olarak, bureaksiyonun yerinde olduğu durumda da bunu kutlamayı asla unutmuyor. Çalışmasını heyecan verici, şaşırtıcı, ilgi çekici ve özellikle de kesinlikle çok önemli buluyorum; kendimize yarattığımız dünya onsuz eksik kalırdı.”

Niall Griffiths

“Hayatımın Hayaletleri Mark Fisher’ın dijital kapitalizmin etkin rejimi altında pop kültür, politika ve kişisel yaşam arasındaki bağlantıların en nüfuz edici kaşifi olduğunu teyit ediyor. Fisher’ın çalışmasının en hayranlık verici yönleri fikirlerini aktarma konusundaki adanmışlığının baskısını yansıtan berraklığı; popüler sanatın meydan okuma, aydınlatma ve iyileştirme gücüne dair yüksek beklentileri ve daha azıyla yetinmeyi kararlılıkla reddetmesidir.”

Simon Reynolds

“Modernistlerin ve geleceği kaçıran herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. ‘Hauntoloji’ olarak nitelendirilen fikirlerden oluşan sis bulutunu gerçekten anlaşılabilir kılan ilk kitap. Hayatımın Hayaletleri keyifli, ilerici ve heyecan verici.”

Bob Stanley


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Marx’ın Felsefesinde İnsan Doğasının Diyalektiği

“Açlık, açlıktır, ama çatal bıçakla yenen pişmiş etle giderilen açlık, ellerden, tırnak ve dişlerden yararlanarak parçalanan ve yutulan çiğ etle giderilen açlıktan farklıdır. Üretimin ürettiği şey, yalnızca tüketimin nesnesi değildir, aynı zamanda, tüketim tarzıdır da ve bu da yalnızca nesnel değil, aynı zamanda öznel tarzda yapılmaktadır.” -Karl Marx

Organik Bütünün Oluşumu, geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceğiyle insanın bütünlüğünü kavrama çabası olan Marx’ın felsefi sistemini açıklamaya çalışıyor. Kitap, bu bütünlüğü, farklı toplumsal bütünlerin öncekilerden doğduğu tarihsel bir süreç olarak kavrarken, Marx’ın hümanizminin, tarihsel ya da diyalektik maddeciliğinin karşısında ayrı bir doktrin olarak değil, onun temeli olduğunu iddia ediyor. Marx’ın Felsefesinde İnsan Doğasının Diyalektiği işte bu bütünlük çerçevesinde ele alınmış derinlikli bir başvuru kaynağıdır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 300
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺76,50

Kaos

Yaşam terk edilmelerden, gitmelerden ve bitmelerden oluşur.
Her gelen gider ya da gittiği bir
yerden gelmiştir. Terk edilme
durumu yeni beklentileri, yeni
beklentiler hayalleri, hayaller de
yalanları getirir. Tehlikeli yalanları. Kendi kendimize zavallı
bir biçimde inandığımız yalanları. Yaşam yalandır. Yalan
yaşam.

Sonra

Bana çok iyi bak. Gözlerimin içine bak. Farkında
değil misin? Senin hikayeni
anlatıyorum. Ya da sen benimkini yaşıyorsun. Öyle ya
da böyle. Aynı şeyler oluyor.
Hep böyle oldu. Olmayı da
sürdürecek. O yüzden iyi
bak bana. Görmeye çalış.

Terk

Bugün dünyanın aslında özünde ne
kadar sessiz olduğunu anladım. Gürültüyü koparan bizleriz.Sürekli doğayla
mücadele ediyoruz. Yenileceğimizi bile
bile. Bir türlü yaşamın ta kendisi olmayı
beceremiyoruz. Bu da yetmiyormuş gibi
bir de kalkıp yaşam olmaya çalışıyoruz.
Kendimi bir şeylerin arasında sıkışmış
gibi hissediyorum. Yalanla gerçeğin, suçluyla suçsuzun, doğruyla yanlışın ve en
kötüsü de yaşamla ölümün...

İyi Ki Varsın

Başkalarının hayatlarına
imrenirken, onların mutluluklarını kıskanırken, sanki
çok mutluymuşum gibi davranıyordum. Ama aslında
çok mutsuzdum.Elimdekilerin tadını çıkarıp, onlarla
mutlu olmak varken hep
daha fazlasını istedim.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 220
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

Bir Hikâyemiz Var Bizim

Eskiler eskiler! Onlar dünyanın
şimdiki düzenini nasıl bilsinler. İki
buçuk milyar insan zorunlu olarak
tebdil-i mekân ediyor. Ferahlık neresinde? Herkes gittiği yeni toprakta
ayakta durmaya çalışıyor. Bin bir aşağılamayla, hakaretle!

Bakarsın Bulutlar Gider

Birkaç hafta sonra kalkıp çıktım evden. Biz o
evde… Güzeldi… Sonra yürüdüm uzun uzun.
Göğe baktım. Bulutlar gidiyor. Salkım salkım
bulutlar. Sonra çevreme baktım
insanlar gidiyor. İnsanlar ve bulutlar hep giderler. Unutmuşum bunu yaşarken. Çok sadeydi
her şey. Biliyordum. Ama yeniden farkına vardım. Farkına varmak da mühim
bu dünyada.

O Kadar Uzun Sustum Ki

İnsan kendi varlığına neden aramadan edemez.
Oysa hayat bazen kaçırdığımız çıkışlar,
dönülmeyen sapaklar, yanlış girilmiş caddeler,
fazla kalınmış sokaklar,
yaprak kaplı kuru havuzlar


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 150
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Ay Tedirginliği

Kadın: Adam, kadını öldürmüş mü peki?
Adam: Önce sözle öldürmüş. Kadının bencil ve korkak olduğunu, kendinin ondan daha çok acı çektiğini, hattâ asıl katlanılmaz olanın bu acılar olduğunu söylemiş kadına.

Dünyanın Ortasında Bir Yer

Yağmur dinmedi bir türlü.
Bey’in geldiğini gördük yağmurda.
Sonra, bir çığlık geldi evden.
Ötesi gök gürültüsü, yağmur, sağanak.

Sahibinden Kiralık

Erken bir ölüm bekliyordum, olmadı...
Başka bir şehirde yaşlandım...
Siyah-beyaz bir film gibi geçmedi hayat...
O filmlerde duvara vuran gölgeler gibi, hayat dedikleri bu şey...
Bir görünüyor ışıkta, sonra kayboluyor...
Zaman, gölgelerin kederini belletti bana...
Zalim bir dünyaya uyumak istiyorum...
Huzurlu bir yerde uyanmak...


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Hayat her zaman iyi gitmez. Maxwell Sim için de şimdi bu buhran zamanlarını yaşamanın vakti gibi. Evde, işte, sokakta insanın kendini sorgulamaya götüren depresyonu yeni maceraların da başlangıcı olabiliyor zaman zaman. ‘Yapılması gerekenler’ ile ‘daha zamanı gelmemişler’ denkleminde bir hesaplaşma derdi işleri daha da karmaşıklaştırıyor.

Bir şeylerin bittiği, yenilerinin başladığı yerde bir kaybolma ve bulma hikayesi. İleri giderken geçmişe yapılan yolculukta yön bulmak her zamankinden zor.

Klasik bir Jonathan Coe inceliğine sahip Maxwell Sim’in Aşırı Özel Hayatı ya da belki de hepimizin hayatı için bir kılavuz olan roman, karşılaşmaların ve insan derinliklerine yolculuğun nitelikli edebiyatı. Maxwell Sim içimizden birilerini hatta belki de bizi anlatıyor; tüm başarı ve başarısızlıklarımızın bir toplamı olarak.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺89,25

Oyun Analizi kitabı oyun metninin içerdiği olası anlamlara en sağlıklı şekilde ulaşmayı, eski çağlardan günümüze dek uygulanmış yollarını gözden geçirerek, tiyatro metnine ilişkin temel terminolojiyi ele alarak, bir oyun metninin anlam katmanlarına ulaşmanın sistematiğini sorgulamayı amaçlıyor. Oyun metninin analizi konusunda tek bir
yöntem yok elbette ama var olan yöntemlerin neler olduğuna dikkati çekip, bunlardan en etkin biçimde nasıl yararlanabileceğimiz sorusu bu kısa ve öz kitabın yanıtlamak istediği temel sorulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Oyun Analizi, nereden başlayacağını bulmak isteyenler için iyi bir başlangıç kitabı, metinlerin içerdiği anlamları çözme yolculuğu... 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Anders Thrue Djurslev’in sunumu, Ferdi Çetin’in incelemesi ve Christian Lollike ile yapılan söyleşiyle “İşaretler, her yerde ve herkes tarafından görülebilir: Mevsiminden önce açan her çiçek ve bitki, aşırı sıcak olan her yaz günü, karsız ve donsuz her kış günü, her sel... Hepsi gelmekte olan büyük cezanın, yani ‘EKOKALİPS’in işaretleridir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 60
Ağırlık : 60
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Ağırlık
Ambulansı arıyor, beni tutuyor ve konuşmaya çalışıyor. Ona cevap veremiyorum Ya da “çiçekleri sulamayı unutma”, diyorum.

Londinium
Dünya değişiyordu, Eliot, hâlâ da değişiyor. Tiyatroyu yıkmaları bunun bir parçasıydı


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

Arşimet Prensibi
Sokakta, parkta, okulda... Bazen çocuğunuza bakan insanlar görürsünüz. Sıradan insanlar. Neden onlara baktıklarını asla bilemezsiniz. Asla. Bir çocuk, çocuğunuz söz konusu olunca yetişkinlere güvenip güvenmemek elinizde olmaz.
 
Fairfly
Planımız şuydu: Belli bir türden larva almak, bunları hava geçirmez bir ortamda büyütüp şişmanlatıp fırına vermek ve un haline gelene kadar öğütmek. Bu kadar.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı