Kildaniler ve Doğu Süryani Kilisesi


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 274
Ağırlık : 222
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

1908 Meşrûtiyeti’nden beri memleketimizde mektep sistemlerinde birçok yenilikler, ileri hamleler oldu. Bunları takdir ile karşılamaklığımız lâzımdır. Yalnız zaman ve mekân şartlarını düşünmeden, eğitim unsurlarının olgunluk derecelerini hesaplamadan yapılan ıslahat daima geçici bir mâhiyette kaldı. Eğitim unsurunu “bir meslek hâline getiren kanunlar çıktı, fakat bunu zaman ile destekleyen koruyucu tedbirler, öğ-retmenin maddî yaşayışını, mânevî, meslekî teşekkülünü (formation) besleyen, düzenleyen teşkilât kurulamadı. Cumhuriyet ve demokrasi rejiminin en büyük kalesi silahlı kuvvetlerden fazla öğretim ordusudur. Bu ordu, maddî kuvvetlerden ziyade bir memleket hayatında tesirli roller ifa eder. Yurt sevgisine ve meslek aşkına dayanan bu kuvvete sosyal hayatta mevki vermek, onu değerlendirmek her şeyden evvel yapılması gereken bir iştir. Her türlü terbiye, öğretim reformlarında meslek adamlarının serbestçe konuşmalarıyla iş görürsek yaptığımız işler geçici mâhiyette kalmaz. Birçok yenileşme hamlelerinde şuurumuzun iç âleminin duygularıyla değil, görünüşe aldanarak, zâhiri taklit ederek iş gördük. Yaptığımız maddî fedakârlık ile elde ettiğimiz netice birbirine uygun olmadı. Şimdiden sonra ideali şekle feda etmemekliğimizi temenni edelim.

İ. Memduh Seydol


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 159
Ağırlık : 159
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺66,40

Gelin - kaynana anlaşmazlığı toplumumuzun en büyük yaralarından biridir. Bu anlaşmazlık ileri boyutlara ulaştığı zaman maalesef cinayetler, yaralanmalar, ayrılmalar, boşanmalar, huzursuzluklar gibi sayısız sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Gelin - kaynana çekişmesi, fıkraların, şakaların ve özellikle de dedikoduların en zengin malzemesi durumundadır. Gelin ve kaynana arasında olumsuzluklar yaşamamış olanlar için bu olay, belki onlara mizahi gelebilir. Ancak gelin - kaynana dramını yaşamış olanlar için bu olay büyük bir çile ve hüzündür. Ama gelin ve kaynana geçinebiliyorlarsa (ki böyle aileler de vardır) bu da aile fertleri için gerçekten büyük bir mutluluktur. Kitapta yer alan konulardan bazıları şunlardır: Gelin ve kaynananın neden iyi geçinmesi gerektiği, gelin ve kaynananın aile içindeki görevleri, gelin - kaynana anlaşmazlığının genel sebepleri, erkeklerin annesine ve hanımına karşı vazifeleri, aile içinde diğer fertlere düşen görevler, aile fertlerinin hatalarının nasıl düzeltileceği... Gelin - kaynana sahasında ilk ve tek araştırma sayılabilecek bu çalışmanın, hayırlara, birliğe, beraberliğe, aile fertleri arasında sevgi ve saygıya ulaşılmasıda bir vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 251
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2002
₺30,00

Şüphesiz ki dua candır! Gene şüphesiz ki ona dua edenler makarnanın en güzeliyle, striptizci kızlar ve cillop oğlanlarla, biranın en soğuğu ve köpüklüsüyle ödüllendirilecektir !E o zaman, neden dua edenlerden olmayasınız?

- Ramen


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 383
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺112,20

C. Wright Mills’in 1956’da yayımlanan ve tüm dünyada büyük yankı uyandıran kitabı İktidar Seçkinleri, para, mülkiyet ve iktidar sahiplerinin izlerini sürüyor, dünyayı yöneten güç odaklarının ilişkilerini ortaya koyuyor.

Mills, “Yoksulluk aslında bir kısırdöngü müdür?”, “Liberal demokrasiler rekabette sahiden eşit fırsatlar sunuyor mu?”, “Büyük zenginler anıldıkları gibi ‘girişimci’ midir?”, “Ekonomi ve politikaya dair konular hangi filtrelerden geçirilerek kamuoyuna sunuluyor?”, “Bir ülkenin yönetiminde toplumun her kesimi sahiden söz hakkına sahip midir?” sorularına yanıt veriyor.

Dünya üzerinde söz sahibi olanların iktidar-asker-para ilişkilerini inceleyen İktidar Seçkinleri, Ünsal Oskay’ın özenli çevirisi ile okura sunuluyor. 

“Günümüzün sanayileşmiş toplumlarından biri olan Amerika’daki siyasal iktidar sorununu kendine odak alan bu eserde, günümüz toplumlarında siyasal, askeri ve ekonomik iktidar çevrelerinin birbirinden ayrı ve birbirine rakip güçlerin elinde değil, ‘şirketleşme çatısı altında yeniden düzenlenmiş bir üst sınıfın’ elinde olduğu ortaya konulmaktadır.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 663
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺240,24

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 142
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺66,00

Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçünü başlatan anlaşmanın imzalanmasının üzerinden tam 50 yıl geçti. Geçici işçi sıfatıyla ve bir kaç yıl Almanya’da çalışıp ülkelerine dönmek için yola Sirkeci’den 30 Ekim 1961’de yola çıkan Türk göçmenleri, bir daha geri dön(e)mediler. Artık neredeyse yarısına yakını Almanya’da doğmuş 3 milyona yakın Türkiye kökenli yeni vatanlarında, Almanya’da yaşıyor. Gurbette, çay sohbetlerinin yapıldığı merdiven altı mekanlarda başlayan ilk dernekleşme çabaları, göçün onuncu yılından itibaren Cuma ve bayram namazları için mekan ayarlanması gibi daha profesyonel birlikteliklerle kurumsallaşmaya dönüştü. Özellikle 1973’ten sonraki aile birleşmeleriyle işgücü göçünün, sosyal göçe evrilmesiyle Türkler artık Almanya’da kalıcı olduklarını kabullenmeye başladılar. Yeni nesillerin Alman toplumunda kaybolmaması için bugün sayıları binlerle ifade edilen sivil toplum kuruluşları Almanya her köşesinde faaliyet gösterir hale geldiler. Şehir Yayınları tarafından göçün 50. yılında okuyucuyla buluşturulan Yusuf Adıgüzel’in "Yeni Vatanda Dini ve İdeolojik Yapılanma, Almanya’daki Türk Kuruluşları" başlıklı kitabında, Almanya’daki Türk göçmenlerin kurduğu sivil toplum kuruluşlarını tüm yönleriyle ele alıyor. Adıgüzel kitabın önemini "Almanya Türkleri" konusunun sosyal bilimciler açısından oldukça mümbit bir alan olmasına rağmen çok fazla üzerinde durulmayan dini ve siyasi yapılanmalar olarak belirtiyor. Kitap Türkiye kökenlilerin ortaya çıkardıkları sivil yapılanmaların kronolojik gelişimini ayrıntılı biçimde inceliyor. Diyanet, Milli Görüş, Süleymen Efendi Cemaati, Ülkücüler ve Aleviler gibi temsil gücü yüksek sekiz cemaat ve kuruluşa odaklanan çalışma, bu cemaat ve kuruluşların faaliyetleri, teşkilatlanma biçimleri ve misyonlarının yanısıra kimlik, Avrupa Birliği, vatandaşlık, din dersleri gibi tartışmalı konulardaki yaklaşımlarına da yer veriyor. Yusuf Adıgüzel’in kaleme aldığı ve Şehir Yayınları Sosyoloji dizisinden çıkan "Yeni Vatanda Dini ve İdeolojik Yapılanma, Almanya’daki Türk Kuruluşları" kitabı 1961’de başlayan 50 yıllık maceranın nasıl evrildiğini görmek açısından da "belgesel" niteliğinde bir çalışma.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 173
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺78,00
Özgürlük isteme edimidir. Olmak değildir, bu nedenle hep bir potansiyeldir. Bu potansiyeli gerçeklik haline getirmek egemenlik ilişkilerini etkisizleştirmekle olanaklıdır. İktidar olgusunu tartışmak aynı zamanda özgürlük olanağını tartışmaktır. İktidar ve gerçeklik ilişkisinde önemli nokta, iktidarın gerçekliği üretme gücünden daha çok bunun nereye kadar mümkün olduğudur. Sınırsız iktidar isteği sınırsız yıkımı da doğuruyor. Günümüzde iktidar olgusu her alanda kendisini tek bir argüman üzerinden tanımlamaya doğru ilerliyor. Güç ile ‘akılcılığın’ karışımı bir söylemle daha önce fethedilmiş alanları yeniden sömürgeleştirmeye soyunuyor. Dinden sağlığa, ahlaktan yasaya, uluslararası ilişkilerden bireyler arasındaki ilişkilere kadar her şey sihirli değnek dokunmuşçasına aceleyle yeniden tanımlanıyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 115
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2008
₺14,76

Herkesin kadın cinselliğinin bastırılması üzerine ahkam kestiği bir ortamda, erkek cinselliğinin nasıl baskılandığı konusunda değişik bir okuma.

İnsanın ayağa ilk defa ellerini masturbasyon yapmak için serbest bırakmak amacıyla kalktığına inanmak için sebebimiz var.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 31
En / Boy : 12,5 / 16
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2014
₺55,25

“Çağdaş toplumlardaki kitle iletişimi olgusunu anlayabilmek için iletişim sürecini toplumsal sistemden soyutlamaksızın ele almak, böylelikle gitgide yoğunlaşan kitle iletişimine rağmen, bağımlı konumdaki insanların toplumsal yaşam içinde realiteyi kendi toplumsal konumları açısından algılayamama durumlarının nedenlerini bulabilmek gerekiyor.”

Popüler kültür eleştirisinin öncü ismi Ünsal Oskay’ın kitle kültürünün kuram ve uygulama biçimlerini ele aldığı çalışmaları, popüler kültür kavramının Türkiye’nin düşünce gündemine girmesini sağlayan temel kaynaklardır. Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri alanında ilk ve aşılamayan tek kitaptır. Oskay popüler kültür ve kitle kültürü kavramlarının içeriğine dahil olan pek çok öğeyi derinlemesine inceleyerek popüler kültürün tarihsel kökeni ve siyasal rolünü daha da belirginleştirmiştir. 19. yüzyılın oluşturduğu dünyayı Rousseau, Baudelaire ve Melville aracılığıyla resmeden, dış gerçekliğin algılanma biçimlerini sorgulayan yazar, özellikle günümüz toplumlarında iletişim sorunlarına ilişkin bilimsel açıklamaların yetersizliklerini de yetkin bir şekilde ele alır.

“Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri Ünsal Oskay’ın sonraki bütün çalışmalarının ipuçlarını, bu çalışmaları yönlendiren bütün ontolojik ve epistemolojik kaygıları bağrında taşımaktadır.”

- Aydın Uğur


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 560
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2017
₺197,40

Devlet düzenine geçen bütün toplumlarda işlenen "rüşvet" suçunun bir çürüme belirtisi olduğu üzerinde bütün hukukçular ve sosyologlar birleşmişlerdir. Önlenmesi olanaksız bulunan bu suçun dayanılabilir düzeyde tutulması çürüme ögelerinden birinin denetim altında bulunmasını sağlar. Tarihsel mirasları zengin toplumlarda, özellikle çürüme, bozulma zamanlarında rüşvet suçları son derece artmıştı. Bundan dolayı günümüzde rüşveti bir ölçüde de olsa önleyebilmek için tarihsel gelişimi çarpıcı noktalarıyla bilmek gerekir. Osmanlı Devleti’nde de bürokrasinin bütün kollarında ve en önemli toplumsal işlevi gören yargıda rüşvet bir hayli yaygındı. Rüşvet olayının Osmanlı Devleti ağırlıklı olarak işlendiği bu kitapta yargıdaki durum daha da ayrıntılı olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca okuyucuya, rüşvetin belli başlı bütün sistemlerdeki gelişimi ve görünümü de verilmek istenmiştir. Böylece daha çarpıcı sonuçlara ulaşmak kolaylaşmış sayılabilir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 382
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2005
₺162,96
Tükendi

İnsanlık kabına sığmıyor; taştıkça taşıyor evrenin sonsuz mutluluğuna. Sevgiyi sığdıramıyor insanlık yeryuvarlağına. Düşünce, evreni kavramak istiyor. Yeni yaşamlar bulmak ve var olan her şeyi görmek/özümsemek istiyor. Mutluluğu bilgide/düşüncede arıyor insanlık. Oysa yeryuvarlağı hala açlıklarla, savaşlarla, kanla boğuşuyor. Milyonlarca insan aç, susuz bırakılıyor. İnsanlığın kanseri olan mülkiyet isteği yüzyıllarca yeryuvarlağını kana boğup, kanla besliyor.

Yalanları kökünden söküp atmalıyız. Bilimin gittiği yol yalanın bittiği yerdir. Yalanları yıkmak için elimizde çok gerçek vardır. Düşünmeli, üretmeli, paylaşmalı ve sevmeliyiz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺10,00
Tükendi

Anthony Elliott bu kapsamlı, biçem sahibi ve rahat okunur çalışmasında sosyal teori bağlamındaki belli başlı gelenekler ile en yakın tarihli gelişmeleri inceliyor.

Adorno, Marcuse, Foucault, Lacan, Derrida, Giddens, Bourdieu, Kristeva, Habermas, Butler, Zizek, Castels, Beck, Bauman, Chodorow, Agamben ve DeLanda gibi büyük etki yaratmış sosyal teorisyenlerin düşüncelerini Frankfurt Okulu’ndan küreselleşmeye, feminizmden ağ toplumuna, yapısalcılıktan postmodernizme, elektronik ekonomisinden iklim değişikliğinin sonuçlarına dek uzanan konu başlıkları altında çözümlerken, klasik sosyal teoriyi modern tartışmalarla ilintilendirmeyi de ihmal etmiyor.

Çağdaş sosyal teori bir yandan sosyal bilimler ile beşeri bilimlerin çözüm üreten, oldukça güçlü ve disiplinlerarası bir projesi, bir yandan da ideoloji, akıl, özgürlük, hakikat, öznellik, kültür ve siyasete ilişkin düşüncelerin derinlikli eleştirisidir. Bu iki açıdan da büyük bir yetkinlik sergileyen ve uluslararası akademik toplulukta büyük ilgi uyandıran bu eser dünyanın pek çok üniversitesinde ders kitabı olarak okutulmaktadır.

“Muhteşem! Elliott, çağdaş sosyal teorisyenlerin düşüncelerinin gündelik sosyal yaşamın o güzel karmaşıklığını anlamada nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor, sosyal teoriyi aydınlatıcı, anlamlı, yalın ve heyecan verici bir etkinlik haline getirerek.

- Tom Inglis, Sosyoloji Profesörü, University College Dublin, İrlanda

“Çağdaş sosyal teorinin olağanüstü derecede akıcı bir çözümlemesi. Dikkatli ve içgörülü bir yaklaşımla alandaki teorileri didik didik eden bu eser dünyanın her yerinde mutlaka okunmalı/okutulmalı.”

- John Urry, Sosyoloji Profesörü, Lancaster University, Birleşik Krallık

Bilimsel Yöntemin İzinde, bilim felsefesi alanındaki temel okumalar ile örnek olay çalışmalarını kusursuz biçimde bir Bilimsel Yöntemin İzinde, bilim felsefesi alanındaki temel metinler ile örnekolay çalışmalarını bir araya getiriyor. Bu çalışma, bunu yapan ilk eser ve bence bilim felsefesi okuyacak öğrencileri alana ısındırmak açısından tam da bu türden bir yaklaşım gerekiyor.

– Mathias Frisch, Maryland Üniversitesi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 145 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2017
₺149,60
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 182
En / Boy : 11 / 18,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.1992
₺10,20
Tükendi
Sosyalizmin Olmadığı Dünya Daha Mı İyi? Dünyada sosyalist solun canlanmasına ne kadar çok ihtiyaç var! Sosyalizmin bittiği, Marx’ın öldüğü ve Marksizmin de artık bir daha geri gelmemek üzere tarihe karıştığı iddialarından bu yana dünyanın daha iyi olduğu söylenebilir mi? Bu iddiaları duymaya başladığımızdan bu yana daha çok kan ve gözyaşı akmıyor mu? 1991’deki Birinci Körfez Savaşı ile birlikte ilan edilen Yeni Dünya Düzeni’nin nasıl eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiren bir düzensizlik olduğunu biliyoruz artık bilmesine de, bu durumdan insanlığın nasıl çıkacağı henüz pek bilinemiyor. Bu noktada Marksizmin bir rolü olabilir mi? Geri dönmeyeceği zannedilen bu devrimci dünya görüşü dünyanın sürüklendiği bu bataklıktan çıkış için yol gösterici olabilir mi? Yeni Sol’un, Althusser’in ve analitik Marksizmin ele alındığı bu çalışmada söz konusu akımların Marksist geleneğin canlandırılması için sunduğu olanaklar tartışılıyor. Eğer gerçekten de Marksizmin bir daha canlanma olanağı yoksa geride kalan on yıla bakarak önümüzdeki on yıllarda bizi daha iyi bir dünyanın beklemekte olduğunu söyleyemeyiz. Eğer Mare’ın düşünceleri yeniden güç ve itibar kazanmayacaksa politik hayal gücünün hayli tükeneceğini, insanlığın ilerleme düşüncesinin çok zayıflayacağını, insan eyleminin daha radikal bir tarzda örgütlenme inancının çok ağır bir darbe yiyeceğini söyleyebiliriz. Yaşamı daha iyiye doğru köklü bir biçimde değiştirmeyi öngören ideallerden vazgeçmemek ve onları politikanın gündemine taşımak gerekiyor. Bu bağlamda bütünlüklü ve tutarlı bir proje sunan Marksizmin geleceği ile insanlığın geleceği arasındaki bağ ise her geçen gün daha fazla idrak ediliyor...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 230
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2004
₺11,80
Tükendi

"Adab-ı Muaşeret=Yaşama Sanatı"

Görgü ve nezaket kurallarını bilmeniz ve uygulamanız sizi bir adım öne çıkaracak ve her biri sizi süsleyen mavi mavi boncuklar olarak kendini gösterecektir.

Sosyal davranış kurallarının temelinde görgü ve nezaket bulunmalıdır. Bu kurallar karşılıklı saygı ve anlayışa dayanır. Kimseyi umursamadan yaşamanın imkanı yoktur. Nezaket ve terbiyenin temelinde başkalarına iyilik edebilmek düşüncesi gizlidir.

Görgü, nezaket, zarafet, incelik ve kibarlığı bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş insanların, sosyal yaşamın her alanında daha başarılı oldukları ispatlanmış bir gerçektir.

“Asalet; boyda değil, soyda...
İncelik; belde değil, dilde...
Doğruluk; sözde değil, özde...
Güzellik; yüzde değil, yürekte olur!”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 172
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺105,00
Tükendi

Gelin - kaynana anlaşmazlığı toplumumuzun en büyük yaralarından biridir. Bu anlaşmazlık ileri boyutlara ulaştığı zaman maalesef cinayetler, yaralanmalar, ayrılmalar, boşanmalar, huzursuzluklar gibi sayısız sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Gelin - kaynana çekişmesi, fıkraların, şakaların ve özellikle de dedikoduların en zengin malzemesi durumundadır. Gelin ve kaynana arasında olumsuzluklar yaşamamış olanlar için bu olay, belki onlara mizahi gelebilir. Ancak gelin - kaynana dramını yaşamış olanlar için bu olay büyük bir çile ve hüzündür. Ama gelin ve kaynana geçinebiliyorlarsa (ki böyle aileler de vardır) bu da aile fertleri için gerçekten büyük bir mutluluktur. Kitapta yer alan konulardan bazıları şunlardır: Gelin ve kaynananın neden iyi geçinmesi gerektiği, gelin ve kaynananın aile içindeki görevleri, gelin - kaynana anlaşmazlığının genel sebepleri, erkeklerin annesine ve hanımına karşı vazifeleri, aile içinde diğer fertlere düşen görevler, aile fertlerinin hatalarının nasıl düzeltileceği... Gelin - kaynana sahasında ilk ve tek araştırma sayılabilecek bu çalışmanın, hayırlara, birliğe, beraberliğe, aile fertleri arasında sevgi ve saygıya ulaşılmasıda bir vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 251
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2002
₺0,00 KDV Dahil
Tükendi
Alwin W. Gouldner’e göre, toplumda yükselmekte olan "yeni" bir "sınıf" vardır. Bu "yeni sınıf", hem "teknik" entelijensiya"dan (mühendis ve teknisyenlerden) hem de "entelektüeller"den oluşmaktadır. Gouldner, bu yükselen "sınıf"ı, çağdaş toplumun en ilerici gücü olarak tanımlar. Bu "sınıf" kendisini rasyonalite, adalet, bilim ve modernleşme ile, dolayısıyla refah ve iktidarla özdeşleştirmektedir. Gouldner, değişimin motorunun, Marx’ın söylediği gibi proletarya değil, bu "yeni sınıf" olduğunu öne sürmektedir. -Nilüfer Göle- Kamu okullarının yaygınlaştırılmasıyla okur yazarlık oranı da artmaktadır. Bu durum karşısında, entelektüeller de sahip oldukları kapalı ve ayrıcalıklı piyasa konumlarını yitirmektedirler. Ağırlık, kendi gözlerindeki "yüksek" kültürleri ile aynı düzeyde olmayan saygı, itibar, gelir ve sosyal güçler arasında bir statü oransızlığı ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Entelektüellerin sosyal konumu, özellikle teknokratik ve endüstriyel toplumlarda, teknik entelijensiyanın kazandığı önem ölçüsünde zayıflatmakta ve marjinalleşmektedir. Entelektüeller, her yönden yabancılaşmış bir topluluk haline gelmektedir. Alwin W. Gouldner-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 11,5 / 18,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.1993
₺100,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 220
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2008
₺65,10
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 662
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺15,84
Tükendi

Pozitif bilimler arasında her zaman saygın bir yere sahip olan sosyoloji, zaman içinde dallanıp budaklanarak önemini her geçen gün daha da artırmıştır. Elinizdeki kitap bu çok önemli bilim dalının geçirdiği evrimlere dair küçük bir giriş niteliğinde. Sosyolojinin tarihi eskiçağdan Rönesans’a, rasyonel bir sosyoloji kavramının doğuşundan iyimser öğretilere, tarih felsefesinden romantik yazgıcılığa, psikoloji okulundan dinamik sosyolojiye dek uzanan pek çok alana yayılmış, neredeyse uçsuz bucaksız bir bilgiler deryası halini almıştır.

Sosyolojinin doğuşundan itibaren gösterdiği gelişimdeki önemli isimler, ulaşılan kavşak noktaları, merak eden okurları daha derin araştırmalara yöneltecek küçük küçük ipuçları, Cemal Süreya’nın özenli çevirisiyle kısa kısa, ama son derece anlaşılır biçimde aktarılıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 127
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2016
₺12,60
Tükendi

Modernist-postmodernist tartışması karşısında feminizmin sıra dışı konumu feminist girişimin geleceği açısından muazzam bir öneme sahiptir. Söz konusu sorunlar sıradan olmaktan uzaktır. Postmodernizm, başka şeylerin yanı sıra, Aydınlanmacı düşüncenin rasyonel-irrasyonel ve özne-nesne gibi temel dikotomilerine karşı çıkar. O, Aydınlanmacı bilginin insan-merkezciliğini ve hatta bizzat ‘insan’ın statüsünü sorgular. Bunlar feminizmin muğlâk kalabileceği sorunlar değildir. Bütün ‘feminizmler’in ortak bir yanı Batı düşüncesinde tanımlandığı hâliyle eril/dişil dikotomisini sorgulamalarıdır. Bu dikotomi, her zaman açık bir biçimde olmasa da, postmodernistlerin saldırdığı bütün dikotomileri şekillendirmiştir. Benzer şekilde, modern epistemede ‘insan’a tanınan önceliğin sorgulanmasının her feminist program açısından temel önemde olması gerekir. Diğer birçok program gibi feminizm de bu konuda postmodernizmle ittifaktan büyük ölçüde kazançlı çıkmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺41,00
Tükendi

"İstanbul, İzmir, Mersin ve Selanik gibi şehirlerin sakinlerinin üzerine konuşmayacağım. Çünkü büyük liman kentlerindeki hemen tüm halkın yaşamı az ya da çok Batı uygarlığı etkisindedir. Niyetim, ülkenin iç kısımlarındaki şehir, köy ve denizden uzak beldelerde yaşayan insanlar hakkında konuşmaktır.”

Agnes Dick Ramsay’in Türkiye’de Günlük Yaşam adlı kitabı, eşi William Mitchell Ramsay’ın yine aynı gezilere ait izlenimlerini içeren Impressions of Turkey (Türkiye İzlenimleri) adlı kitabıyla aynı yıl yayımlandı. William Mitchell Ramsay tutkulu bir arkeolog olarak Türkiye’nin görünür tarihsel zenginliklerine odaklanırken, Agnes Dick Ramsay Türkiye insanlarının arasındaki ilişkileri ve onların gündelik hayatlarını anlatmayı tercih etti.

118 yıl önce yayımlanmış, Anadolu izlenimlerini içeren bu iki kitabı bir arada okumak sizce de ilginç bir deneyim olmaz mı?

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺82,00
Tükendi

"Sosyal teori çok yönlü bir girişimdir. Onun bazı en temel ilgileri, örneğin inceleme konusunun ne olması ve hangi prosedürlerin benimsenmesi gerektiği hakkında bir fikir birliği yoktur. Hem sosyal teorideki önde gelen düşünce gelenekleri hem de son yirmi yıldır ortaya çıkan değişimler hakkında sistematik bir kılavuz sunmak için sosyal bilimciler ve görüşleri dikkatlice seçtik.

Bizim editörler olarak hedefimiz, mevcut bakış açıları çeşitliliğini sergilemek ve fikirlerini açıklamak için onların en tanınmış bazı temsilcilerine fırsat sağlamaktır. Okuyucunun Günümüzde Sosyal Teori'yi sosyal teorinin mevcut durumu üzerine kullanışlı bir kılavuz ve referans çalışması olarak göreceğine inanıyoruz."

- Anthony Giddens, Jonathan Turner

  • Klasiklerin Merkeziliği
  • Davranışçılık ve Sonrası
  • Sembolik Etkileşimcilik
  • Günümüzde Parsonscı Teori: Yeni Bir Sentez Arayışı
  • Analitik Teorileştirme
  • Yapısalcılık, Post-yapısalcılık ve Kültürün Üretimi
  • Etnometodoloji
  • Yapılaşma Teorisi ve Toplumsal Praxis
  • Dünya Sistemleri Analizi
  • Sınıfsal Analiz
  • Eleştirel Teori
  • Sosyoloji ve Matematiksel Yönetim

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 480
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺205,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺61,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 230
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2007
₺78,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺116,00
Tükendi

Bu kitapta, Emre Kongar’ın hiciv yazılarını bulacaksınız. Toplumsal sorunlarımıza ince bir mizah anlayışla eğilen toplumbilim profesörü Kongar, Trajikomik’le hem gülümsetecek hem de düşündürecek...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2005
₺64,00
Tükendi

- Televizyonlarda ve gazetelerde yapılan yaygın Türkçe yanlışları... - Öztürkçe ve Arapça kökenli sözcüklerin kullanılış ve telaffuz hataları... - Medya ile siyaset arasında kurulan ve demokrasimizi tehdit eden kirli ilişkiler... - Medya dünyamızdan ilginç portreler... Prof. Emre Kongar bu kitabında, hem güzel dilimizin ve medyamızın nasıl yozlaştığını anlatıyor hem de bu yozlaşmalardan nasıl kurtulabileceğimize ilişkin görüşlerini açıklıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 382
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2003
₺136,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 218
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1984
₺9,26
Tükendi

Gittikçe karmaşıklaşan dünyamızda sosyal olan’ın doğası yeni birleşme, çatışma, mücadele alanları da oluşturuyor. Bugünü doğru anlamak ve yorumlamak sosyolog için ne kadar kritik ise bir o kadar da zordur.

Öncelikle bunun için geçmişin bilgisine de sahip olmak gerekir. Neticede sosyologlar olarak güç bir uğraşının içinde olduğumuzun farkında olmak zorundayız. Özellikle bu zorlu yolun başında olan genç sosyolog adayları; dâhil oldukları bu bilim alanının temel kavramlarını, kurucu fikirlerini, sosyoloğun toplumsal olay ve olgulara nasıl baktığını, kurucu sosyologların nasıl bir dünya içinden teorilerini inşa ettiklerini anlamakta zorlanmaktadırlar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 15,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺60,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2011
₺45,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2009
₺17,46
Tükendi

Dil aslında bir anlamda, tercihleri ve niyetleri kodlama, kodlanmış olanı yorumlama aracıdır. Tercihler niyetin, niyet tutumun, tutum aidiyetin göstergesidir. Toplumsal açıdan bakıldığında aslında en küçük topluluktan en büyük topluluğa kadar yüzlerce dil ve dil düzeyinin oluşturulması ve konuşulmasında en büyük etken aidiyetten kaynaklanan paylaşımdır... İnsanoğlu ortak sayısız dilde anlaşamayabilir, anlaşmayabilir. Anlaşamayabilirden kasıt genel olarak hem muhtemel imkansızlık, hem de muhtemel yetersizliktir. Anlaşmayabilir ifadesinden kasıt ise niyet meselesidir. Kullanılan dil genel anlamda, toplumsal ve kültürel aidiyet, belli bir yaş grubu ve cinsiyeti de kodlar. Ortak dil ya da dillerin temsil ettiği şey, kimi zaman karındaşlık yani kardeşlik, kimi zaman yaşdaşlık yani çağdaşlık, kimi zaman fikirdaşlık yani yandaşlık ya da yoldaşlıktır. Üstelik de tüm bu ortaklıklar birbiriyle iç içe olabilir. Ortak amaç, ortak çıkarın esas olduğu anlaşma biçimleri vardır. Ortak hislerin ortak inancın esas olduğu anlaşma biçimleri de vardır. Örneğin bir ifade oluştururken yasdaş ile çağdaş, arkadaşla yoldaş, taraftar ile yandaş kelimelerinin kullanımında bilinçli ya da bilinçaltı bir tercih söz konusudur. Taraftar bir gazetenin adı "Taraftar" yerine "Yandaş" olabilir miydi, Öyle olsa satış şansı ne olurdu?...

Dil kelimesinin kendisi için bile lisan, lügat gibi seçeneklerimiz varken ve onları da yerine göre tercih ediyorken, yüzlerce binlerce kelime tercihiyle ortak kullanımlarımızın azalmasıyla yollarımızın ayrılması, artmasıyla da birleşmesi, ilk dilde kodlanmaz mı!




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 110
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺8,33
Tükendi

"... bir anlamda sosyoloji bugünün tarihidir, tarih de geçmişin sosyolojisidir; geçmiş bugünü anlamaya olanak tanır ya da... bugün geçmişi sorgulamaya..." -G.Guibert&G.jumei- Tarihsel Sosyoloji: Stratejiler, Sorunsallar, Paradigmalar, Tarih Vakfı’nın 2005 yılında TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirdiği uluslararası kongrenin bildirilerinden yola çıkarak yazılan makalelerden oluşmaktadır. Kitap, Tarihsel Sosyoloji’nin Fransa, ABD ve Türkiye’deki öncü figürlerini, daha genç araştırmacılar ile buluşturuyor. Bilim dünyamızın duayenlerinden Prof. Dr. Mete Tunçay’a atfedilen kitaba katkıda bulunanların tümü tarihsel sosyolojinin yöntemsel araçlarını, kavramlarını ve sorunsallarını temel alan yazarlar: özne-yapı sorunsalı, problem merkezli araştırma stratejisi, patikaya bağımlılık, siyasal kertenin önemsenmesi... Tarihsel Sosyolojinin uygulama alanlarını ortaya koyan derlemede, iki tema ağır basıyor: devlet-toplum ilişkiselliğinin değişik veçheleri ve toplumsal hareketler. Derlemeye katkıda bulunanlar, süreçleri anlayabilmenin ancak tarihsel bilgiyi merkeze alan bir yorumlama faaliyetiyle mümkün olacağını gösteriyorlar. Tarihsel sosyolojinin devlet, toplum ve mobilizasyonlara dair perspektiflerini farklı zaman dilimleri ve ülkelere uyarlayan bu makaleler, bir yanıyla da, Türkiye’deki soysal bilim araştırmaları için yeni bir araştırma stratejisi ve gündemi öneriyor. Katkıda bulunanlar: Fethi Açıkel, Mounia Bennani-Chraïbi, Hélène Combes, Jean-Gabriel Contamin, Ferdan Ergut, François Georgeon, Jeff Goodvin, Huricihan İslamoğlu, Çağlar Keyder, Yonca Köksal, Michel Offerlé, Alexandre Toumarkine, Mete Tunçay, Ayşen Uysal.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 434
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺27,30
Tükendi

Ailenin toplumun çekirdeği olduğu görüşü, aile hayatının nispeten istikrarlı ve dengeli bir yapıda olduğu varsayımına dayalıdır. Bu varsayım, ailenin toplumsal yeniden üretim aracı olarak işlev görmesinin ön şartıdır. Hâlbuki günümüz ailesi, uzun vadeli bir talihsel dönüşümün ürünü olup böylesi bir istikrar odağı olmaktan uzaktır.

Ailenin tarihsel olarak kurulabilir olması gerçeği, Türk modernleşmesinde ailenin bir dönüştürme alanı olarak hedeflenmesi ve modern bireyleri üretecek bir araç olarak kurgulanması sonucunu doğurmuştur. Bu süreçte ilk olarak, hukuk reformları kullanılmış, ancak daha sonra "toplumsallık" fikri, bu reformların eleştirisi olarak gündeme gelmiştir. Modernleşme serüvenimizde aile kuramı, modernliğin toplumsal yapıya kök salmasının aracı olarak kullanılmak istenmiştir. Aile ve modernleşme arasındaki ilişkinin siyasal boyutu, izlenen aile siyasetinin Türk modernleşmesine derinden nüfus etmiş bir diyalektik çelişki taşıdığı göstermektedir: yeniden üretmek ve dönüştürmek.

Elinizdeki eserin, bu diyalektik etkileşimin, yani Türkiye'de siyasetin tarihsel olarak ürettiği bir gerilimlerin, ailenin modernleşme sürecine nasıl yansıdığını görmek isteyenler için mutlaka okunması gereken, yararlı bir kaynak olduğuna inanıyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2015
₺79,20
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı