Deprem, Siyaset, Kent

Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent 2019 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve Şehircilik Proje Koordinatörü olarak görev yaparken siyasi baskı ve gerekçelerle açılan Gezi Davası’nda 25 Nisan 2022’de 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan ve Düşünce Mahkumu ilan edilen Dr. Tayfun Kahraman’ın ikinci kitabı. 

Kahraman’ın çalışması Silivri Kapalı Cezaevi’nde geçirdiği ilk yılda yaşanan gelişmelere, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve 14-28 Mayıs Seçimlerine yoğunlaşırken aynı zamanda AKP iktidarının uygulamalarındaki niyet ve tercihlerini bir şehir plancısı ve imar hukukçusu olarak deşifre ediyor. Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken sadece mekânsal bilimler üzerine çalışanlarla değil, güncel siyaset tartışmaları ile kenti ve doğayı savunan, adil, sağlıklı ve güvenli yaşam hakkını arayan herkesle buluşuyor.

Kahraman’ın bu kitabının önsözü ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kaleme alındı. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Bu kitapta, 1950-1980 yılları arasında Türkiye solunun Kıbrıs sorununa bakışı konu edilmektedir.

Türkçede Kıbrıs sorununu farklı perspektiflerden ele alan çalışmalar yer alsa da Türkiye’deki sol hareketlerin bu konuya yönelik tutumlarına dair derli toplu bir çalışma bulunmamaktadır.

Bu anlamda elinizdeki kitap 1950’lerde Kıbrıs sorununun ortaya çıkışından itibaren Türkiye’deki sol örgüt ve hareketlerin konuya dair tutum ve yaklaşımlarını değerlendirmeye yönelik ilk çalışmadır.
Daha önce Kıbrıs’ta Türkçe ve Yunanca olarak yayınlanan kitap, Kıbrıs sorununun özel bir boyutuna derinlikli bir bakış sağlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,92

Adaların ana karamıza yakınlığından ve bu yakınlığın ortaya çıkardığı sorunlardan hareketle Ege ve Akdeniz'de yeni bir denge gereklidir. Bu yeni dengenin ancak uzlaşmayla ve mutlaka görüşmeler yoluyla olması gerekir.

Osmanlı Devleti döneminde bu adaların tamamı Türklerdeydi. Ama 1821 isyanı sonrasında 1827 yılında Yunanistan ortaya çıkınca Yunan ana karasına yakın adalar Yunanistan'a verilerek Ege'de bir denge sağlandı. Ama daha sonra Yunanistan Balkan harbinde Ege adalarının çok büyük bir kısmının sahibi oldu. Bu da Türklerin ve Türkiye'nin aleyhine çok haksız bir durum yarattı. Maalesef Lozan Antlaşması da bu durumu değiştirmedi. Ancak adaların silahsızlandırılması gibi kontrolü ve sağlanması zor bir kuralla denge sağlamaya çalışıldı.

Bugün o denge Ege ve Akdeniz'de yok. Silahsız olması gereken adalardan bilinen 14'ü Yunanlarca silahlandırılmış durumda. Hatta yeni işgaller var. Bu çok ciddi bir savaş tehlikesidir. Bunun mutlaka önlenmesi lazım. Bunun önlenmesi de Ege ve Akdeniz'de yeniden adalar konusunda anlaşarak, uzlaşarak yapılacak yeni bir dengedir. Yeni bir denge Ege ve Akdeniz'de adeta hapsedilmiş konumdaki Türkiye için şarttır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺78,40

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2015
₺59,50

Milletini ve devletini karşılıksız sevmekten gayrı hiçbir derdi olmayan Ülkücü Hareket ve lideri Başbuğ Alparslan Türkeş maalesef çok çetin mücadelelerden geçmiştir. bu bühtanlar karşısında Başbuğ Alparslan Türkeş siyasal anlayışımızı "Türkçülük Türk milletini ilim, sanat, iktisat, ziraat, kültür ve diğer her alanda milli gelenek ve milli bünyeye uygun bir şekilde kalkındırılması içte ve dışta her türlü saldırganlıklara karşı korunarak hür ve müstakil olarak yaşatılmasını hedef tutan bir ülkücülüktür." diyerek ısrarla vurgulamıştır. İşte bu hassasiyet yöneticisinden sıradan bir neferine kadar her bir dava erinin deyim yerinde ise anayasası olmuştur.

Mazisinden bu güne taşıdığı ihtişamla gerek dünya, gerekse Türk siyasi tarihinde çok büyük ve anlamlı bir iz bırakmıştır. Ülkücü Hareket, ortaya koyduğu gerçekler ve mücadele azmiyle bir milletin tarihinde yön tayin edebilen, böylesine güçlü kaç tane siyasi hareket gösterebiliriz ki? Mazisinde iki bin üç yüz şehit ve binlerce mağduru bulunan, her türlü şer ittifakına karşı kimliğini ve varlık gerçekçelerini kaybetmemiş başka bir siyasi hareket örneği bulmak mümkün mü? Gün olmuş tabutluklarda gün olmuş sürgün hayatlarına maruz bırakılmış ve nihayet ihtilallerin parıldayan kılıçları altında kurulan idam sehpalarında, darağaçlarında yok edilmek istenmiştir. Aslında sürgünlerde, zindanlarda, darağaçlarında yok edilmek istenen sadece bu milletin sevdalıları değildi. Yok edilmek istenen milletimizin varlık ve bekasının gerekçelerini oluşturan hassasiyetlerdi. Bu hassasiyetlerin kurulduğu günden beri adresi olan Ülkü Ocakları ülkücülüğü bir karakter filizi olarak görmüş ve Ülkü Ocakları da bu karakter filizinin binlerce dal ve çiçek haline dönüştüğü bereketli bir toprak olmuştur. Bu düşüncelerin ışığın altında dava adına emeğini, alın terini, kanını, canını bir saniye bile tereddüt etmeden ortaya koyan bu destanı yazanların mücadelesinin anlatıldığı elinizdeki bu eserin derc edilmesi siyasal sorumluluklarımızın ve vefa anlayışımızın ötesinde minnet ve şükran duygularımızın naciz bir nişanesidir.

- Atilla Kaya

Ülkü Ocakları Genel Başkanı


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 837
En / Boy : 19 / 25,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2002
₺480,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 658
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺41,25
Tükendi

Dünyanın büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde Rosa Luxemburg kitleleri etkileyen başarılı bir hatip ve önemli bir Marksist kuramcı olarak kendini her siyasi çevreye kabul ettirdi. Ardında yüzlerce makale, onlarca kitap ve broşür, iktisat teorisinden ulusların kendi kaderini tayin hakkına kadar pek çok önemli teorik/politik sorunu ele alan yazılar bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve “vatan savunması” yalanına karşı, işçi sınıfının emperyalist savaşa cephe alması yönünde çalıştı. Bolşevik devrimini büyük bir coşkuyla karşıladı; ama parti-kitle ilişkisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolşevikleri eleştirdi.. Bolşeviklerin söz, basın ve eylem özgürlüklerini bastırma eğilimlerinin, sosyalist bir topluma gidişi tehlikeye sokacağından ciddi biçimde kaygılanıyordu. .Eski rejimin yıkılmasından sonra, düşünce ve ifade özgürlüğüne olan gereksinmeyi vurgulayarak Marksist hareketin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlardan bazılarını ortaya koydu: Devrim sonrasında ne olacaktı? Devrimin bürokratik bir yozlaşmaya saplanmasını önlemek için ne yapılabilirdi? Devrimci sürecin, yabancılaşmayı aşacak biçimde, sürgit devam etmesi mümkün müydü? Var olan kapitalizme de, onun bürokratik/totaliter karşıtına da alternatif olacak bir başka yol var mıydı?

Doğumunun 150. yılında Rosa'nın teorik ve siyasi mirası büyük insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.

İşçileri ve kuşları sevdi. Topal ayağıyla dans etti. Ona ilişkin her şey büyüleyici ve sahicidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Birey, Toplum, Devlet ve Uluslararası İlişkiler Bağlamında Siyasi İdeolojiler

Siyaset felsefesi bireyle ve bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkiy­le ilgilenir; bunun için de haklar, özgürlükler, sorumluluklar, güç, devlet ve adalet gibi konularda birtakım sorular sorar. Güncel veya tarihsel, tüm siyasi kavramların, ideolojilerin ve tartışmaların gelip dayandığı yer siyaset felsefesidir.

İngiliz felsefeci ve yazar Alexander Moseley, bu kitapta temel siyasi kuramları ve fikirleri kapsamlı, anlaşılır ve yenilikçi bir üslupla ele alıyor. Başlıca siyasi ideolojileri (devletçilik, realizm, muhafazakârlık, sosyalizm, liberteryenizm, liberalizm, anarşizm ve çevrecilik) birey, toplum, devlet ve uluslararası ilişkiler bağlamında açıklayıp eleştirel bir gözle değerlendiren Moseley, “Uygulamalı Siyaset Felsefesi” bölümünde güncel siyasi meseleleri anlamlandırmak için siyaset felsefesinden nasıl faydalanabileceğimizi gösteriyor. Siyaset felsefesinin başlangıcından günümüze uğradığı duraklara göz atmak ve Platon, Aristoteles, Locke, Rousseau, Hobbes, Marx ve Rawls gibi belli başlı düşünürlerin temel siyasi tezlerini gözden geçirmek isteyenler için de kitabın son bölümü pratik bir kılavuz görevi görüyor.

Siyaset Felsefesine Giriş, sadece konunun uzmanları ve öğrenciler için değil, yaşadığı dünyaya dair daha derin bir kavrayış geliştirmek isteyen herkes için kaynak niteliğinde bir kitap.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

30 yıllık savaşın son bulmasının eşiğine geldiğimiz şu günlerde "Kürt Sorunu" denilen olguyu bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Araştırmacı kimlikleriyle bilinen yazarların hazırladıkları "Kürt'üm, Ben de Doğruyum!" isimli kitap, bu olguyu çok farklı başlıklarla ele alıyor. Bunlardan bazılarını sayacak olursak;

  • GENAR Araştırma tarafından yapılan Kürtlere ilişkin Türkiye'de yapılan en kapsamlı araştırma,
  • Cumhuriyetin başından itibaren Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yönelik devletin bakışını içeren resmi raporlar,
  • Kürt sorununun arka planına inerek halihazırda sürmekte olan çözüm süreci ve 
  • Bu çözüm sürecinin nihayete ermesi halinde Türkiye'nin ne tür kazançlar elde edeceği gibi başlıklı konular gözümüze çarpıyor.

"Kürt'üm, Ben de Doğruyum" saydığımız yönleriyle en güncel, geniş bir alandan ve doğrudan sahadan elde edilen verilerle süreci yansıtan ilk kitap. Ayrıca, "Çözüm Süreci"ne yönelik yapılan ilk çalışma olmasıyla da alanında özel bir yere sahip.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2013
₺68,00
Tükendi

"Güneş doğarken çok eşsiz bir olay oldu: Bayramlaşma Salonu'nunda bayramın güzelliklerinden konuşuluyordu. Bu çerçevenin içinde. Gazinin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazinin işaretiyle, sandalyesinin üstüne, çıktı, sabah ezanı okunmaya başladı. Bir aralık baktım: Nebile Hanımın Ses Damlalarına, Yaş Damlaları karışıyordu;
Gazi Mustafa Kemal ağlıyordu."

Rahmi Turan, sözcü: "... PKK ve Kürtçü Bölücü hareket, Yaklaşık yüz yıllardır devam eden, ayrılıkçı bir harekettir.

"İlk Kürt isyanı 1806 yılında Baban Zade Aşireti İsyanı ile başlamıştır. 0 günden buna 210 yılda irili ufaklı 49 Kürt isyanı oldu hepsi de bastırıldı.
PKK ayaklanması 50'nci isyan oluyor bu da mutlaka bastırtacaktır..."

CD:"... Bir kişinin kendi yaptıklarını unutturmak için yaptığı manevralara alkış tutmak. Birikimli aydınlarımıza hiç yakışmıyor!"

CD: Türban, tesettür, din gereği değildir, giyenlerin bilgisi olsun. Giymeyenlerin gönülleri raaht olsun!

CD: Dinimizin kutsal kitabı Kur'an, yalancıların cezalandırılacağını yazar.
Bu konuda sayısız ayet vardır İşte onlardan ikisi;

Casiye suresi 7. Ayet: "Her Günahkar yalancının vay haline.." Al-İ Imran Suresi 61. Ayet: "Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne atalım..."

"Ünlü bir laf vardır: "Ananı öpen Kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?" Muhterem vatandaşlarımız öpülmeyi pek seviyor ki, hep bunlara oy veriyor!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 125
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺7,41
Tükendi

Müslüman dünyasındaki merkezî devletleri inceleyen birçok kitap arasından ilk defa bu kitap uzun bir yalnızlık sürecinden sonra Türkiye’nin Orta Doğu siyasetinde bir kez daha nasıl başat bir oyuncu haline geliyor olduğunu araştırmaktadır. Aslında bağımsız hareket ederek ve yönetiminin anayasal açıdan seküler şekli ve canlı geleneksel kültürü arasında bir uyum sağlayarak Türkiye ilk defa izlenmeye -ve hatta belki de rekabete- değer bir devlet olarak Müslüman dünyasındaki diğer devletler tarafından olumlu bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir. Bunun sonucunda Türkiye’nin dinamik siyaseti ve dış politikasında yeni bağımsızlık arayışı her ne kadar ABD’nin kafasını karıştırsa ve onu irite etse de eninde sonunda Türkiye’nin, Orta Doğu’nun ve hatta Batı’nın çıkarına olacaktır. Türkçe ve Batılı bir kaynak yelpazesine dayanan bu çok boyutlu, ilgi çekici ve ayrıntılı kitap bölgenin en büyüleyici ve sofistike ülkelerinden biri olan Türkiye hakkında kusursuz bir giriş sağlıyor ve dünyadaki yeri hakkında halihazırda sürmekte olan tartışmalara çok değerli katkılarda bulunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 347
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺36,00
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 265
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2013
₺11,70
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı