Deprem, Siyaset, Kent

Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent 2019 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve Şehircilik Proje Koordinatörü olarak görev yaparken siyasi baskı ve gerekçelerle açılan Gezi Davası’nda 25 Nisan 2022’de 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan ve Düşünce Mahkumu ilan edilen Dr. Tayfun Kahraman’ın ikinci kitabı. 

Kahraman’ın çalışması Silivri Kapalı Cezaevi’nde geçirdiği ilk yılda yaşanan gelişmelere, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve 14-28 Mayıs Seçimlerine yoğunlaşırken aynı zamanda AKP iktidarının uygulamalarındaki niyet ve tercihlerini bir şehir plancısı ve imar hukukçusu olarak deşifre ediyor. Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken sadece mekânsal bilimler üzerine çalışanlarla değil, güncel siyaset tartışmaları ile kenti ve doğayı savunan, adil, sağlıklı ve güvenli yaşam hakkını arayan herkesle buluşuyor.

Kahraman’ın bu kitabının önsözü ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kaleme alındı. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00
Batılıların Japonya’ya Gelişi ve Hristiyanlık (1543-1650)

1543-1650 tarihleri arasında Batılıların ve dinleri olan Hristiyanlığın Japonya’ya gelişini inceleyen kitap, konu edindiği dönem bakımından derinlemesine yazılmış birkaç Türkçe kaynaktan biri. Kızıloğlu kitabında, Japonların barutlu silahlara olan merakıyla beraber, Batılıların Japonlara bakışını ve yaklaşımını da inceliyor. Japonların ilk ürettikleri tüfeğin yapılışından, son Hristiyanların gönderilişini kapsayan bu süreçte, Batılılar ve Japonlar arasındaki kültürel mücadele derinlemesine kaleme alınmış. Karmaşık iktidar ilişkileri ve dini mücadelelerin yanı sıra; kültürel, sanatsal, felsefi, askeri, sosyolojik, iktisadi ve teolojik meseleler yakından inceleniyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Bu kitapta, 1950-1980 yılları arasında Türkiye solunun Kıbrıs sorununa bakışı konu edilmektedir.

Türkçede Kıbrıs sorununu farklı perspektiflerden ele alan çalışmalar yer alsa da Türkiye’deki sol hareketlerin bu konuya yönelik tutumlarına dair derli toplu bir çalışma bulunmamaktadır.

Bu anlamda elinizdeki kitap 1950’lerde Kıbrıs sorununun ortaya çıkışından itibaren Türkiye’deki sol örgüt ve hareketlerin konuya dair tutum ve yaklaşımlarını değerlendirmeye yönelik ilk çalışmadır.
Daha önce Kıbrıs’ta Türkçe ve Yunanca olarak yayınlanan kitap, Kıbrıs sorununun özel bir boyutuna derinlikli bir bakış sağlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺73,92

1954 doğumlu Stefan Engel, nitelikli bir tesviyecidir ve bugün serbest gazeteci olarak çalışmaktadır. Gerçek sosyalizm davasını sahiplenen ve 1968’de örgütlenen Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD) inşasında aktif bir rol oynamıştır.

1975’ten başlayarak partisinin önde gelen temsilcilerinden biri olmuş ve 2017 yılına dek uzunca bir dönem başkanlık görevini yürütmüştür. Stefan Engel, MLPD’nin teorik yayın organı olan Revolutionarer Weg’in 1992’den bu yana başında bulunmaktadır.

Stefan Engel, Uluslararası Sosyalist Devrimin Şafağı isimli kitabında yeni-emperyalist ülkeler tezini ilk kez ortaya koymuş ve geliştirmiştir.

Bu broşür, geliştirilen yeni-emperyalist ülkeler tezinin bilimsel kanıtlarını sağlama maksadı ile yazılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺24,90
Tasarı Önerisi

Kuzey Amerika'da Yeni Sosyalist Cumhuriyet İçin Anayasa (Tasarı Önerisi)


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺33,20

Türkiye Proletaryası’nın yazan A. Şnurov, ekonomi politik ve Türkoloji öğrenimi yaptıktan sonra birçok kez Türkiye’de bulunmuş, daha sonra Sovyetler Birliği Bilimler Akademisine bağlı Asya Ülkeleri Enstitüsünün akademik kadrosunda yer almıştır.

Şnurov’un Türkiye Proletaryası adlı bu önemli incelemesi, gerek Jön Türk iktidarı, gerekse kemalist iktidar sırasında, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısını, burjuvazi yaratma ve yabancı sermaye ile bütünleşme çabalarım; bu kapitalistleşmeye paralel olarak işçi sınıfının gelişmesini, 1923-1929 dönemindeki ağır koşullarını, hem burjuvazi, hem de iktidar ile çatışmasını belgelerle ortaya koymaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺92,00

Kapitalizm ve Özgürlük’ün ilk baskısı 1962 yılında yayınlandığında, Büyük Buhran’ın acı hatıraları Amerikan halkının önemli bir kısmının hafızasında halen canlıydı. O dönemde, entelektüellerin yanı sıra hem Cumhuriyetçi hem Demokrat siyasetçilerin de tercihleri Keynesyen politikalardı. Böyle bir atmosferde yayınlanan Kapitalizm ve Özgürlük’te Friedman, devlet müdahalesinin niyet edilmemiş kötü sonuçlarına dikkat çekti. Rekabetçi kapitalizmin teorik ve pratik üstünlüklerini açık ve kuvvetli bir şekilde izah etti.

Friedman, bu kitapta, ekonomik özgürlükler ile siyasî özgürlükler arasındaki bağıntıyı net bir şekilde ortaya koymuştur. Friedman’ın iktisat  felsefesinde merkezî bir tema olan rekabetçi kapitalizm, hem iktisadî özgürlüğe ulaşmak için bir araç hem de siyasî özgürlük için gerekli bir koşuldur.

Güncelliğini o zamandan bu yana dünyanın pek çok yerinde koruyan önemli pratik konulara rekabetçi kapitalizm perspektifinden yaklaşımlar sunan Friedman, devletin, duhul ettiği alanlardaki olumsuz etkilerini araştırmış ve bunlara çözüm önerileri getirmiştir. Devlet müdahalesinin etkilerinin yoğun bir şekilde hissedildiği uluslararası ticaret, malî politika, eğitim sistemi, ayrımcılık, tekeller, ruhsatlandırma, gelir dağılımı, sosyal refah politikaları ve yoksulluk gibi konular bu kitabın odaklandığı alanlardandır.

Kapitalizm ve Özgürlük, 20. Yüzyıl’ın en etkili ve etkileyici kitaplarından birisi olarak gösterilmektedir. İlk edisyonundan sonra birkaç kez revize edilen kitap, onlarca dile çevrilmiş, tüm dünyada yüzbinlerce okura ulaşmıştır. Kitap, birçok ülkenin iktisat politikasını etkileyen fikirleri yaymasının yanı sıra Friedman’ın 1976 yılında Nobel İktisat Ödülü almasında etkili olmuştur.

Milton Friedman, dikkat çekici analitik yetenekleri ve teknik ustalığıyla diğerlerinden ayrılan, ABD’nin olağanüstü iktisatçılarından biri. Her zaman aydınlatıcı, özgür, cesur, zeki ve en önemlisi de ufuk açıcı.”

-Henry Hazlitt, Newsweek

“Kendi meslektaşlarının düşünüş şeklini büyük ölçüde değiştirebilen bir profesör çok nadirdir. Dünyanın değişmesine etki edeni daha da nadirdir. Friedman ikisini de başardı.”

-Stephen Chapman, Chicago Tribune


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 301
Ağırlık : 233
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺160,00

Adaların ana karamıza yakınlığından ve bu yakınlığın ortaya çıkardığı sorunlardan hareketle Ege ve Akdeniz'de yeni bir denge gereklidir. Bu yeni dengenin ancak uzlaşmayla ve mutlaka görüşmeler yoluyla olması gerekir.

Osmanlı Devleti döneminde bu adaların tamamı Türklerdeydi. Ama 1821 isyanı sonrasında 1827 yılında Yunanistan ortaya çıkınca Yunan ana karasına yakın adalar Yunanistan'a verilerek Ege'de bir denge sağlandı. Ama daha sonra Yunanistan Balkan harbinde Ege adalarının çok büyük bir kısmının sahibi oldu. Bu da Türklerin ve Türkiye'nin aleyhine çok haksız bir durum yarattı. Maalesef Lozan Antlaşması da bu durumu değiştirmedi. Ancak adaların silahsızlandırılması gibi kontrolü ve sağlanması zor bir kuralla denge sağlamaya çalışıldı.

Bugün o denge Ege ve Akdeniz'de yok. Silahsız olması gereken adalardan bilinen 14'ü Yunanlarca silahlandırılmış durumda. Hatta yeni işgaller var. Bu çok ciddi bir savaş tehlikesidir. Bunun mutlaka önlenmesi lazım. Bunun önlenmesi de Ege ve Akdeniz'de yeniden adalar konusunda anlaşarak, uzlaşarak yapılacak yeni bir dengedir. Yeni bir denge Ege ve Akdeniz'de adeta hapsedilmiş konumdaki Türkiye için şarttır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺78,40

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 404
En / Boy : 17 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2010
₺50,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2012
₺64,00

Toplumu, kimliği, toplumsal sistemi doğası gereği kırılgan ve tartışmaya açık olarak gören yaklaşımıyla post-Marksizm; tikel, farklılaşmış kimlikler alanını birleştirmek için sonu gelmez çabaya hegemonya adını verir. Toplumsal, iktisadi olanın bağımsız maddiliğinin teknisist determinizminin baskısından kurtarıldı, fakat yerine hegemonyanın yarattığı nedensellik döngüsü kondu. Hegemonya kavramı, Gramsci'nin bu post-yapısalcı okuması sonucu, toplumsal yapılardan ve kurumlardan bağımsız bir varlık, dışarısı olmayan, kendi kendini kuran içine kapalı bir döngüsellik haline gelir. Laclau ve Mouffe bitimsiz, sonu hiçbir zaman gelmeyen hegemonya görüşüyle hegemonyaya, Marksizmin ortodoks yorumundaki ekonominin işlevine benzer bir statü vermektedirler. Ekonominin işlevlerini üzerine alan hegemonya, ilişkisiz ilişki haline gelmiştir. Temel toplumsal sınıflardan veya sınıfsal bağlamından koparılan hegemonya kavramı, bu post-yapısalcı okumada tüm sınıfsal içeriğini kaybeder veya içeriksizleşir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺60,00

“Doğal afet gibi gösterilmek istenenin bile, aslında siyasal çürümeye sessiz kalmaktan kaynaklı bir toplumsal felaket alarmı olduğunu görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla sorun toplumsallaştığında, çözümün de toplumsal silkelenmeye bağlı olarak gelişmesi kaçınılmazdır. Toplumun kendi varoluş ya da yok oluş mücadelesini tetikleyebilecek muharrik güç yani harekete geçirici irade siyaset ise siyasete yönelik umudu ve güveni yeniden diriltecek bir muhalefet tarzının sergilenmesi gerekiyor. Bu, kendine çalışan bir siyasetçi profili ile değil ancak ve ancak adanmış bir siyaset etiği ile mümkündür. Fedakârlık yapmasını istediğiniz toplumun önce o fedakârlığı sizde görmesi gerekir.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺50,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2015
₺59,50

Kazan Türkleri’nden olan Yusuf Akçura (1879-1935) inandığı Türkçülük davası uğruna hapislere girip çıkmış, Rusya’dan Fransa’ya kaçmış, oradan Anavatan Türkiyeye sığınmış olan bir dava adamıdır. Türkçülük çalışmalarının gerek Türkiye’deki, gerekse Türkiye dışındaki bölümlerinde fiilen olayların içinde yer almış olan büyük bir fikir adamının Türkçülük ve Dış Türkler isimli eseri, Türk Ocakları tarafından çıkarılan Türk Yılı dergisinin 1928 yıllığından 290-665 sayfalarda yayınlanan yazılarda düzenlenmiştir. Eserde Türkçülük faaliyetlerinin yanı sıra Batı Trakya, Kafkasya, Azerbaycan, Dağıstan, Kırım ve Kazan Türkleri’nin tarih, coğrafya ve kültürel yapıları hakkında da ansiklopedilere mehaz olan bilgiler verilmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 358
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺142,50

Milletini ve devletini karşılıksız sevmekten gayrı hiçbir derdi olmayan Ülkücü Hareket ve lideri Başbuğ Alparslan Türkeş maalesef çok çetin mücadelelerden geçmiştir. bu bühtanlar karşısında Başbuğ Alparslan Türkeş siyasal anlayışımızı "Türkçülük Türk milletini ilim, sanat, iktisat, ziraat, kültür ve diğer her alanda milli gelenek ve milli bünyeye uygun bir şekilde kalkındırılması içte ve dışta her türlü saldırganlıklara karşı korunarak hür ve müstakil olarak yaşatılmasını hedef tutan bir ülkücülüktür." diyerek ısrarla vurgulamıştır. İşte bu hassasiyet yöneticisinden sıradan bir neferine kadar her bir dava erinin deyim yerinde ise anayasası olmuştur.

Mazisinden bu güne taşıdığı ihtişamla gerek dünya, gerekse Türk siyasi tarihinde çok büyük ve anlamlı bir iz bırakmıştır. Ülkücü Hareket, ortaya koyduğu gerçekler ve mücadele azmiyle bir milletin tarihinde yön tayin edebilen, böylesine güçlü kaç tane siyasi hareket gösterebiliriz ki? Mazisinde iki bin üç yüz şehit ve binlerce mağduru bulunan, her türlü şer ittifakına karşı kimliğini ve varlık gerçekçelerini kaybetmemiş başka bir siyasi hareket örneği bulmak mümkün mü? Gün olmuş tabutluklarda gün olmuş sürgün hayatlarına maruz bırakılmış ve nihayet ihtilallerin parıldayan kılıçları altında kurulan idam sehpalarında, darağaçlarında yok edilmek istenmiştir. Aslında sürgünlerde, zindanlarda, darağaçlarında yok edilmek istenen sadece bu milletin sevdalıları değildi. Yok edilmek istenen milletimizin varlık ve bekasının gerekçelerini oluşturan hassasiyetlerdi. Bu hassasiyetlerin kurulduğu günden beri adresi olan Ülkü Ocakları ülkücülüğü bir karakter filizi olarak görmüş ve Ülkü Ocakları da bu karakter filizinin binlerce dal ve çiçek haline dönüştüğü bereketli bir toprak olmuştur. Bu düşüncelerin ışığın altında dava adına emeğini, alın terini, kanını, canını bir saniye bile tereddüt etmeden ortaya koyan bu destanı yazanların mücadelesinin anlatıldığı elinizdeki bu eserin derc edilmesi siyasal sorumluluklarımızın ve vefa anlayışımızın ötesinde minnet ve şükran duygularımızın naciz bir nişanesidir.

- Atilla Kaya

Ülkü Ocakları Genel Başkanı


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 837
En / Boy : 19 / 25,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2002
₺480,00

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 658
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺41,25

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 255
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1999
₺75,00

Son on, yirmi yıldır dünyada kapitalizme karşı alttan alta gelişen saldırı hareketini "küreselleşme-karşıtlığı"yla ifade etmek ya da bununla sınırlamak yeterince açıklayıcı olamamaktadır. Direnmek, Yaratmaktır’da filozof Miguel Benasayag ile gazeteci Florence Aubenas, çeşitli örneklerden yola çıkarak bu hareketin özgün bir analizini sunuyorlar. Bu "yeni radikallik" içinde, kimileri geçici kimileri uzun vadeli çeşitli biçimler almakta, kimi hareketler "muhalif bir öznellik" oluştururken, kimileri ise yalnızca pragmatik kalmaktadır. Ancak tüm bu hareketlerin, bilincinde olunmasa da, ortak özellikleri vardır. İşte Benasayag ile Aubenas’ın üzerinde durduğu şey budur: Son on yılların muzaffer bireyciliğinden kopuş ve neo-liberalizmi "aşılmaz ufuk" olarak görmemek; keza eski tarz muhalefetten kopmuş olmak. Bu "yeni radikal" hareketler ne önceden tarif edilmiş toplum modellerine göre hareket ediyorlar, ne de iktidarı fethe çıkmış bir partinin direktifleriyle... Günümüzde dünyanın her yerindeki milyonlarca insan yeni bir "bağ arzusu" peşinde. Fransa ve Arjantin’deki halk üniversitelerinden alternatif psikiyatri deneyimlerine, Latin Amerika’daki topraksız köylü hareketlerinden Avrupalıların "kâğıtsızlar" için seferber olmasına dek uzanan geniş bir yelpaze içinde dolaşan yazarlar, bu bağ arzusunun kapitalizmin temel hedefi olan tek ve merkezi bir dünya projesini nasıl sabote etmeye başladığını ve bu neşeli çokluğun alternatif bir ekonomi okumasına yolu nasıl açtığını gösterirken, her coğrafyada ve her an su yüzüne çıkabilecek bu yeni muhalefetin özgünlüğü üzerinde de duruyorlar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 123
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2008
₺65,60
Antikapitalizmin, kapitalizmin kendisi kadar eski olduğunu belirtmek; bazılarına malumun ilanı diğerlerine de totoloji olarak görünebilir. Muhalif gücün soy kütüğü; medyadaki çoğu kişi, üniversiteler ve kurumsallaşmış siyasi partiler tarafından görmezden gelinmiş, karartılmış ya da önemsizleştirilmiştir. Antikapitalist Sözlük, antikapitalist teori ve pratiğin tarihini ve etkilerini yok sayan veya marjinalize eden bir çok politika sözlüğüne alternatif olarak tasarlanmıştır. El altındaki bir başvuru kaynağı olarak Antikapitalist Sözlük, kolayca takip edilebilir bir formatta, antikapitalist hareket bağlamında önem taşıyan kavram ve meseleleri açıklayan bağımsız maddeleri içermektedir. Kitabın sunduğu çapraz referanslar yoluyla, eylemlilik, kavramlar, konular ve örgütler arasındaki tarihsel karşılıklı ilişki ortaya koyulmaktadır ve ilerici antikapitalizmin köklerine ve esin kaynaklarına yer verilmesi güncel okuyucuya bağlamsal bir çerçeve sunmaktadır. Aslında kapitalizmi destekleyen fikirler, kurumlar ve hareketleri tanımlayan ya da onlara atıfta bulunan maddeler ise antikapitalizmle ilgileri nedeniyle kitaba dahil edilmiştir. Antikapitalist Sözlük, günümüzün radikal antikapitalizmini güçlendirme amacı taşıyan bir praksisi ve ortodoks muadillerine karşı bir dengeyi temsil etmektedir. Antikapitalist hareket, bütün insanlığın aydınlanması ve kurtuluşu için verilen evrim halindeki tarihsel bir mücadelenin parçasıdır ve Stéphane Mallarmé’nin (1842-1898) meşhur sözüyle ifade olunursa, Gerçek bomba kitaptır (La vraie bombe c’est le livre).
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 428
En / Boy : 14,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2012
₺121,36

Manifesto’nun tam metnini, metinle ilgili Marksist akademisyen Phil Gasper’ın kapsamlı yorum ve açıklamalarını, ayrıca Marx ve Engels’in diğer çalışmalarından aktarılan bazı pasajları içermektedir. İşte, nihayet, Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’sunun tam metni ile birlikte, tarihin bu en önemli siyasi belgesinin içerdiği tahlillerin zenginliğini ve açıklayıcılığını çok yetkin bir biçimde sunan bir çalışma.

Komünist Manifesto’nun berrak tarihsel referanslar ve yorumlarla tüm yönleriyle açıklamalı olarak sunulduğu, ek metinlerle ve kapsamlı bir sözlükçe ile güçlü bir biçimde desteklenen, bu son derece güzel bir biçimde düzenlenmiş ve sunulmuş baskısı, metni gerek öğrenciler gerekse de genel okuyucu için çok daha canlı ve anlaşılabilir hale getirmektedir. İlk olarak yazıldığı 1848 yılından bu yana Manifesto herhangi bir modern metinden çok daha fazla dile çevrilmiştir.

Yasaklanmış, sansürlenmiş, yakılmış ve "öldüğü" ilan edilmiştir. Ne var ki, metinin etkisi yıldan yıla artmaktadır ve Manifesto felsefe, siyaset, sosyoloji, ekonomi ve tarih eğitiminde okunması zorunlu kitaplar arasında yer almaya devam etmektedir. Kısa bir süre önce ABD’de yayımlanan dünyaca ünlü New Yorker dergisi, Karl Marx’ı çağımızın "Yeni Düşünürü" olarak nitelendirdi. Elinizdeki bu kitap bunun neden böyle olduğunu göstermektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 19 / 18
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺72,98
Tükendi

Dünyanın büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde Rosa Luxemburg kitleleri etkileyen başarılı bir hatip ve önemli bir Marksist kuramcı olarak kendini her siyasi çevreye kabul ettirdi. Ardında yüzlerce makale, onlarca kitap ve broşür, iktisat teorisinden ulusların kendi kaderini tayin hakkına kadar pek çok önemli teorik/politik sorunu ele alan yazılar bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve “vatan savunması” yalanına karşı, işçi sınıfının emperyalist savaşa cephe alması yönünde çalıştı. Bolşevik devrimini büyük bir coşkuyla karşıladı; ama parti-kitle ilişkisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolşevikleri eleştirdi.. Bolşeviklerin söz, basın ve eylem özgürlüklerini bastırma eğilimlerinin, sosyalist bir topluma gidişi tehlikeye sokacağından ciddi biçimde kaygılanıyordu. .Eski rejimin yıkılmasından sonra, düşünce ve ifade özgürlüğüne olan gereksinmeyi vurgulayarak Marksist hareketin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlardan bazılarını ortaya koydu: Devrim sonrasında ne olacaktı? Devrimin bürokratik bir yozlaşmaya saplanmasını önlemek için ne yapılabilirdi? Devrimci sürecin, yabancılaşmayı aşacak biçimde, sürgit devam etmesi mümkün müydü? Var olan kapitalizme de, onun bürokratik/totaliter karşıtına da alternatif olacak bir başka yol var mıydı?

Doğumunun 150. yılında Rosa'nın teorik ve siyasi mirası büyük insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.

İşçileri ve kuşları sevdi. Topal ayağıyla dans etti. Ona ilişkin her şey büyüleyici ve sahicidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Birey, Toplum, Devlet ve Uluslararası İlişkiler Bağlamında Siyasi İdeolojiler

Siyaset felsefesi bireyle ve bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkiy­le ilgilenir; bunun için de haklar, özgürlükler, sorumluluklar, güç, devlet ve adalet gibi konularda birtakım sorular sorar. Güncel veya tarihsel, tüm siyasi kavramların, ideolojilerin ve tartışmaların gelip dayandığı yer siyaset felsefesidir.

İngiliz felsefeci ve yazar Alexander Moseley, bu kitapta temel siyasi kuramları ve fikirleri kapsamlı, anlaşılır ve yenilikçi bir üslupla ele alıyor. Başlıca siyasi ideolojileri (devletçilik, realizm, muhafazakârlık, sosyalizm, liberteryenizm, liberalizm, anarşizm ve çevrecilik) birey, toplum, devlet ve uluslararası ilişkiler bağlamında açıklayıp eleştirel bir gözle değerlendiren Moseley, “Uygulamalı Siyaset Felsefesi” bölümünde güncel siyasi meseleleri anlamlandırmak için siyaset felsefesinden nasıl faydalanabileceğimizi gösteriyor. Siyaset felsefesinin başlangıcından günümüze uğradığı duraklara göz atmak ve Platon, Aristoteles, Locke, Rousseau, Hobbes, Marx ve Rawls gibi belli başlı düşünürlerin temel siyasi tezlerini gözden geçirmek isteyenler için de kitabın son bölümü pratik bir kılavuz görevi görüyor.

Siyaset Felsefesine Giriş, sadece konunun uzmanları ve öğrenciler için değil, yaşadığı dünyaya dair daha derin bir kavrayış geliştirmek isteyen herkes için kaynak niteliğinde bir kitap.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi
Bolşevikler ve Karl Marx’tan Demokratik Sosyalistlere Kadar Sosyalizm Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Sosyalizmin tarihiyle ilgili merak ettiğiniz her şey bu kitapta!

Bir zamanlar “baskı” ile ilişkilendirilen sosyalizm, bugünlerde herkesin gözünün üstünde olduğu, insanların günlük hayatlarında vergilendirme, sağlık hizmetleri ve eğitim sistemleri gibi önemli meselelerle yer etmiş bir konudur. Üstelik günümüzün karmaşık siyasi ikliminde, giderek daha fazla sayıda siyasi aday sosyalist veya demokratik sosyalist politikaları savunmaktadır.

Peki ama sosyalizm nedir? Sosyalist düşüncenin kökleri nereye uzanır? Totaliter rejimlerin sosyalizmle mücadelesi tarihin hangi dönemlerinde ortaya çıkmıştır? İşçi sınıfının yükselmesi günümüzde mümkün müdür? Bugün sosyalizm nerede durmaktadır?

Sosyalizm 101, sosyalizmin neredeyse üç yüzyıllık kökenlerine, karmaşık tarihine, temel taşlarına, gelişimindeki kilit isimlere ve güncel kavramlara açıklık getirerek tüm bu soruları cevaplandırıyor. Marx ve Engels’ten Marcuse’a, Sanayi Devrimi’nden Küba Devrimi’ne, diktatörlerden bağımsızlık mücadelelerine, dünya savaşları ve devrimler eşliğinde dünyanın siyasi dönüşümünü anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺143,50
Tükendi
Teori - Uygulama - Politika

Türkiye’de, bölgesel gelişme konusunda planlı kalkınma dönemine geçişle birlikte tarihsel süreçte birçok ayrıntılı plan oluşturulmuş ve bunların bir kısmı başarıyla uygulanmıştır. Öte yandan günümüz itibariyle bölgelerin gelişmişlik düzeyleri incelendiğinde, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının halen Türkiye’de mevcut olduğu ve bu alanda hala yapılması gerekenler olduğu göze çarpmaktadır. Söz konusu gerçekten yola çıkılarak bu kitapta, bölgesel iktisat teorilerinin ve analiz yöntemlerinin günümüzde eriştiği son nokta referans alınarak Türkiye’de bölgelerin mevcut durumuna yönelik analizler sunulmakta ve bu analizlerin bulguları ışığında uygun politika önerilerine yer verilmektedir. Ayrıca kitabın yazım süreci, küresel çapta yaşanan Covid-19 salgınına denk gelmiş ve tüm iktisatçılar gibi bizi de kendi çalışma alanımızda söz konusu salgının kısa ve uzun vadeli etkilerini düşünmeye ve araştırmaya sevk etmiştir. Bu doğrultuda kitabımız, Covid-19 salgınının Türkiye’de bölgesel ekonomilere etkilerini tartışan ilk çalışma olma özelliğini de taşımaktadır. Kitabın, kümelenme ve yığın ekonomilerine yönelik teorik tartışmaları bir bütün olarak değerlendirmiş olması; kalkınma ajansları ve kalkınma planları hakkında tarihsel perspektiften kullanışlı bilgileri derlemiş olması, Türkiye için farklı sosyoekonomik konularda bölgesel gösterge ve analizlere yer vermiş olması, ve güncel küresel bir gelişme olarak Covid-19 salgınının bölge ekonomilerine etkilerine yönelik bir tartışmaya yer vermiş olması itibariyle, lisans ve lisansüstü iktisat öğrencileri ile söz konusu alanlarda çalışan akademisyenler için faydalı bir kaynak olması ümit edilmektedir


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 236
Ağırlık : 236
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,25
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 327
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺21,26
Tükendi

 




Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2013
₺44,80
Tükendi

30 yıllık savaşın son bulmasının eşiğine geldiğimiz şu günlerde "Kürt Sorunu" denilen olguyu bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Araştırmacı kimlikleriyle bilinen yazarların hazırladıkları "Kürt'üm, Ben de Doğruyum!" isimli kitap, bu olguyu çok farklı başlıklarla ele alıyor. Bunlardan bazılarını sayacak olursak;

  • GENAR Araştırma tarafından yapılan Kürtlere ilişkin Türkiye'de yapılan en kapsamlı araştırma,
  • Cumhuriyetin başından itibaren Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yönelik devletin bakışını içeren resmi raporlar,
  • Kürt sorununun arka planına inerek halihazırda sürmekte olan çözüm süreci ve 
  • Bu çözüm sürecinin nihayete ermesi halinde Türkiye'nin ne tür kazançlar elde edeceği gibi başlıklı konular gözümüze çarpıyor.

"Kürt'üm, Ben de Doğruyum" saydığımız yönleriyle en güncel, geniş bir alandan ve doğrudan sahadan elde edilen verilerle süreci yansıtan ilk kitap. Ayrıca, "Çözüm Süreci"ne yönelik yapılan ilk çalışma olmasıyla da alanında özel bir yere sahip.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2013
₺68,00
Tükendi

"Güneş doğarken çok eşsiz bir olay oldu: Bayramlaşma Salonu'nunda bayramın güzelliklerinden konuşuluyordu. Bu çerçevenin içinde. Gazinin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazinin işaretiyle, sandalyesinin üstüne, çıktı, sabah ezanı okunmaya başladı. Bir aralık baktım: Nebile Hanımın Ses Damlalarına, Yaş Damlaları karışıyordu;
Gazi Mustafa Kemal ağlıyordu."

Rahmi Turan, sözcü: "... PKK ve Kürtçü Bölücü hareket, Yaklaşık yüz yıllardır devam eden, ayrılıkçı bir harekettir.

"İlk Kürt isyanı 1806 yılında Baban Zade Aşireti İsyanı ile başlamıştır. 0 günden buna 210 yılda irili ufaklı 49 Kürt isyanı oldu hepsi de bastırıldı.
PKK ayaklanması 50'nci isyan oluyor bu da mutlaka bastırtacaktır..."

CD:"... Bir kişinin kendi yaptıklarını unutturmak için yaptığı manevralara alkış tutmak. Birikimli aydınlarımıza hiç yakışmıyor!"

CD: Türban, tesettür, din gereği değildir, giyenlerin bilgisi olsun. Giymeyenlerin gönülleri raaht olsun!

CD: Dinimizin kutsal kitabı Kur'an, yalancıların cezalandırılacağını yazar.
Bu konuda sayısız ayet vardır İşte onlardan ikisi;

Casiye suresi 7. Ayet: "Her Günahkar yalancının vay haline.." Al-İ Imran Suresi 61. Ayet: "Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne atalım..."

"Ünlü bir laf vardır: "Ananı öpen Kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?" Muhterem vatandaşlarımız öpülmeyi pek seviyor ki, hep bunlara oy veriyor!


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 125
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺7,41
Tükendi

Müslüman dünyasındaki merkezî devletleri inceleyen birçok kitap arasından ilk defa bu kitap uzun bir yalnızlık sürecinden sonra Türkiye’nin Orta Doğu siyasetinde bir kez daha nasıl başat bir oyuncu haline geliyor olduğunu araştırmaktadır. Aslında bağımsız hareket ederek ve yönetiminin anayasal açıdan seküler şekli ve canlı geleneksel kültürü arasında bir uyum sağlayarak Türkiye ilk defa izlenmeye -ve hatta belki de rekabete- değer bir devlet olarak Müslüman dünyasındaki diğer devletler tarafından olumlu bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir. Bunun sonucunda Türkiye’nin dinamik siyaseti ve dış politikasında yeni bağımsızlık arayışı her ne kadar ABD’nin kafasını karıştırsa ve onu irite etse de eninde sonunda Türkiye’nin, Orta Doğu’nun ve hatta Batı’nın çıkarına olacaktır. Türkçe ve Batılı bir kaynak yelpazesine dayanan bu çok boyutlu, ilgi çekici ve ayrıntılı kitap bölgenin en büyüleyici ve sofistike ülkelerinden biri olan Türkiye hakkında kusursuz bir giriş sağlıyor ve dünyadaki yeri hakkında halihazırda sürmekte olan tartışmalara çok değerli katkılarda bulunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 347
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺36,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺135,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 3094
En / Boy : 21,5 / 25
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺146,16
Tükendi

Yirminci yüzyıl boyunca, sol enternasyonal bir düzen kurmak için çalıştı; sağ ise buna karşı ulusal değerleri savundu. Sosyalist sistemin çökmesinden sonra ise, sermayeci sağ kapitalist enternasyonal kurarak, küresel bir emperyalizm ile ulusal devletleri tehdit etmektedir. Kapitalist sağcılık neoliberal görünüm altında bütün ulus devletleri teslim almaya çalışmaktadır. Birçok ülkede, sağ akımlar ulusalcılıktan uzaklaşmışlar ve liberal görünüm altında küresel emperyalizmin işbirlikçiliğine soyunmuşlardır. Bu aşamada, dünya uluslarının ve ulus devletlerin savunulması sola düşen bir görev olarak ortaya çıkmaktadır. Bozulan dengelerin yeniden kurulabilmesi için artık solun ulusal değerleri savunması gerekmektedir. Dünya imparatorluğu kurmak isteyen küresel emperyalizm ulus devletleri geride bırakmak isterken, ulusların ve ulusal devletlerin varlıklarını koruyabilmeleri için ulusal sol politikalar zorunlu olmaktadır. Küresel sermayenin denetimi altında zorlanan Türkiye Cumhuriyeti, bir ulus devlet olarak varlığını koruyabilmek için, acilen ulusal sol politikalarla toparlanmak durumundadır.

Aksi takdirde gelecek dönemde Atatürk’ün kurmuş olduğu gibi bir Türk ulus devleti ayakta kalamayacaktır. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal’in söylediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalabilmesi için, ulusal sol politikalara dayanan bir yenilenmeye gerek vardır. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Kuvay-ı Milliye geleneğinin günümüzde gerekli kıldığı ulusal sol çıkışın öncüsü olmak üzere hazırlanmış bir düşünsel çalışmadır. Okurların göstereceği ilgi, kitabın işlevini yerine getirmesini sağlayacaktır.

Umarım Türk ulusunun ulusal toparlanmasında, bu çalışmanın bir katkısı olur.

-Prof. Dr. Anıl Çeçen-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 269
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2013
₺11,70
Tükendi
Karl Marx, bir zamanlar, "ölü nesillerin gelenekleri yaşayanların akıllarına kâbus gibi çöker," diye yazmıştı. Melbourne’lu yazar Christos Tsiolkas’ın romanı Ölü Avrupa, sadece Avrupa tarihinin yükünü -özellikle anti- Semitizm ve Soykırım dehşetini- değil, daha huzur kaçırıcı biçimde, ırkçılık ve anti-Semitizmin günümüzdeki inatçı devamlılığını sorguluyor. Tsiolkas, çürüyen 21. Yüzyıl Avrupası’nın soğuk, bitik, ekonomik rasyonalizm ve milliyetçilik ile şiddetin yeni hayaletinin sınıf farklarını derinleştirdiğinin, ırk temelli nefreti şiddetlendirdiğinin resmini, Yunan asıllı Avustralyalı eşcinsel genç fotoğrafçı Isaac’in gözü ve objektifinden çiziyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 400
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2007
₺24,30
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2013
₺7,80
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 114
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1990
₺10,63
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 1
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺5,56
Tükendi

Frantz Fanon’un sömürgeciliğin sömürge halkları üzerindeki psikolojik sonuçlarını analiz etmeye çalıştığı en ünlü eseri olan Yeryüzünün Lanetlileri sömürgecilik karşıtı mücadelenin ve Üçüncü Dünya’nın özgürlüğünün manifestosu olarak bilinmektedir.

Afrika’daki ulusal kurtuluş hareketlerinin ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kara Panterler örgütünün esin kaynağı olmuştur. Avrupalılar, bu kitabı açın, içine bakın. Karanlıkta birkaç adım attıktan sonra bir ateş çevresinde toplanmış yabancıları göreceksiniz; yaklaşın ve onları dinleyin. Sizin acentelerinize ve buraları koruyan paralı askerlere layık gördükleri yazgıyı tartışıyorlar.

Belki sizi görecekler, ama seslerini bile alçaltmadan aralarında konuşmaya devam edecekler. Kayıtsızlıkları sizi can evinizden vurur: Onların babaları, gölgelerde yaşayan o yaratıklar, sizin yarattıklarınız, ölü canlardı; onlara ışık veren sizdiniz, onlar yalnızca size hitap ederlerdi ama siz bu zombilere cevap vermeye tenezzül etmezdiniz. Onların oğulları sizi görmezden geliyor. Onları ısıtan ve aydınlatan ateş size ait değil. Siz, saygılı bir mesafeyle duran siz, kendinizi kaçak, geceye özgü, işi bitmiş hissedeceksiniz. Şimdi sıra sizde. Bir başka şafağın doğacağı bu karanlıklarda artık zombi sizsiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 314
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺31,16
Tükendi
Bu kitabın amacı sadece ölüm oruçlarını tartışmak değil. Behiç Aşçı’nın da vurguladığı gibi, mesele ölüm oruçları değil, tecrit politikası. Ama bunun da ötesinde Behiç Aşçı’nın kişiliğinde 1990 sonrası siyasete bulaşmış bir devrimciyi tanımaya ve bu tanışıklığı bu kitabı okuyacak olanlarla paylaşmaya çalıştım. Kendilerini devrimci olarak tanımlayan insanlar bugün çok küçük bir kesim tarafından saygıyla karşılanıyor, hatta yüceltiliyor. Çok geniş bir kesimse onları tanımaktan kaçınıyor ya da karalıyor. "Bir makinenin duygusuz, vicdansız, insafsız dişlisi olarak örgüt üyesi" klişesini, bir zamanlar benzer suçlamalarla yüz yüze gelenler arasında bile rağbet görmesi insanlığın durumu ile ilgili karamsar duygulara sevk ediyor bizi. Kendisini devrimciliği öğrenmeye çalışan biri olarak tanımlayan, onu bu eylem öncesinde tanıyanların kararlılığını, fikrini kolay kolay değiştirmeme özelliğini vurguladığı, ölüm orucu yaptığı süreçte kahraman muamelesi görse de tevazuunu kaybetmeyen Behiç Aşçı’yı tanıyarak öğreneceğimiz çok şey var; sadece siyasete ilişkin şeyler de değil bunlar. İnsan hayatının akışının nasıl da şaşırtıcı bir biçimde değişebileceği, ölümün ve hayatın sandığımızdan başka şeyler olabileceği, bize öğretildiği gibi yaşamayıp herkes gibi ölmemenin mümkün olabileceği... bu çarpıcı hayat hikâyesinin içinde, her birimizin, ömrümüzün sonuna kadar yanımızda taşıyabileceğimiz farklı cevherler bulabileceğimize inanıyorum. - Ayşe Düzkan
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 79
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2006
₺3,03
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺15,60
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 560
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺17,16
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 265
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2013
₺11,70
Tükendi
Bu kitabın tohumları, AKP’nin zafer kazandığı 22 Temmuz 2007 seçimlerinin ertesinde, çeşitli ideolojik grupların bir futbol takımı gibi ilk on birleri gazetelerde yayınlandığında atıldı: İkinci Cumhuriyetçi Liberaller, Ulusalcılar, İslamcılar... Asıl kadrolar ve yedekler... Haluk Şahin, mevcut takımlardan hiçbirine girmediğini ve girmek istemediğini fark edince düşündü: "Peki, Ötekiler ne olacak?" Devrim Sevimay bu soruyu ve arka planında yatanları Şahin’e sordu; ortaya 1980’den günümüze uzanan, Çetin Altan’dan İkinci Cumhuriyetçilere, Doğan Avcıoğlu’ndan Ulusalcılara ve Özal’dan AKP’lilere yol alan bir ufuk turu çıktı.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 286
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺20,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 159
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺7,41
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 408
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺29,63
Tükendi
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bize Batılı güçlerin komünizm tehdidi altında bulunan ve diktatörlükle yönetilen ülkelere demokrasi "ihraç etmek" için onurlu ve saygın bir mücadele verdiği söyleniyor. Bu yanılgı tamamen ortadan kalkmadıkça, insanlar emperyalizmin dünya çapında yol açtığı acıları kavramadıkça, bu canavar asla durdurulamaz. Emperyalizmin gerçek yüzünü, onun en son kurbanlarından biri olan Muammer Kaddafi, canavarın pençesine düşmeden önce kaleme aldığı satırlarda anlatıyor: "Emperyalistler beni öldürmek, ülkemin bağımsızlığını yok etmek, bizim parasız iskân, sağlık hizmeti, eğitim ve beslenme sistemlerimizi ortadan kaldırarak bunun yerine adına ‘kapitalizm’ denilen Amerikan usulü soygunu getirmek istiyor. Ama biz Üçüncü Dünyalılar bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu, şirketlerin ülkeleri, dünyayı yönetmesi ve insanların yoksullaşması demektir. Bu yüzden benim başka seçeneğim yok. Direnmek ve Allah’ın izniyle bu yolda ölümü göze almak zorundayım."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 408
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺20,50
Tükendi

Eşitsizliğin artışı hemen hiçbir zaman ekonomik bir sorunun habercisinden öte bir durum olarak değerlendirilmez. Eşitsizliğin toplumun bütününe verebileceği zararların tartışıldığı görece nadir anlarda ise, vurgulanan çoğunlukla asayiş ve düzenin bundan ne yönde etkilenebileceğidir. Ancak bu sorunun bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığını, günlük yaşam kalitesini, siyasal yaşama katılımın gidişatını ve toplumu birleştiren bağların gücünü ne boyutta tehdit ettiği görmezden gelinir. Hatta ve hatta toplumun refah seviyesinin, karşılaşılan engelleri aşabilmekteki dirayetinin ve bunu kollamakla mükellef yönetici kesiminin başarısının veya başarısızlığının yegâne göstergesi, sıklıkla bireylerin ortalama geliri ve varlığı olarak kabul edilir; gelir dağılımındaki eşitsizliğin boyutu hesaba katılmaz. Bu tercihten çıkarılması gereken anlam, eşitsizliğin kendi içinde ne toplum için bir tehdit, ne de toplumun bütününü etkileyen sorunların kaynaklarından biri olarak algılanmadığıdır. Zygmunt Bauman bu kitabında bir modernite projesi olan ilerlemenin iki cephede iflas edişini ele alıyor ve modernitenin sosyalizm sürümünün eşitlik vaadiyle yola çıkıp diktatörlükle son bulduğunu; kapitalizm sürümünün ise sermayenin uluslararası hukukun yeterli yaptırım gücüne sahip olmadığı koşullarda ilkel sermaye birikimi dönemindeki acımasız mantığına geri dönmeye çalıştığını vurguluyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2018
₺102,50
Tükendi

Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey’de Ha-Joon Chang dünya ekonomisinin işleyişine ilişkin mitleri büyük bir ustalıkla yıkıyor. Çamaşır makinesinin dünyayı internetten daha çok değiştirdiğini, aslında sanayi sonrası çağda yaşamakta olmadığımızı, zenginleri daha da zenginleştirmenin yoksulları daha da yoksullaştırdığını ve aslında serbest piyasa diye bir şey olmadığını ikna edici ve çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Serbest piyasa ideolojisini son derece esprili bir üslupla eleştiren Chang, yanıtlarını eğlenerek okuyacağınız oldukça ilginç sorular ortaya atıyor: -Son derece kaliteli kıtalararası balistik füzeler ve nükleer denizaltılar imal edebilen bir ülke nasıl oluyor da doğru dürüst çalışan bir televizyon üretemiyor?

- Nasıl oluyor da ekonomik açıdan en başarılı ülkelerin ekonomisini ekonomist olmayan kişiler yönetiyor?-

- Bugün bütün Avrupalılar neden özgürlüklerini Rus komünistlerine borçlular?

- Hangi ülkede, sanayi yatırımı yapmayanı dövüyorlar? -

- Ekonomi bilimi neden ekonomiye zarar veriyor?

Dünya politikasındaki son gelişmeler ile küresel krizin ardındaki dinamikleri anlamak isteyenler bu kitabı mutlaka okumalı."Önemli... İkna edici... Küreselleşmenin duyarlı olması gerektiğini iyi anlatıyor."

- Financial Times


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺143,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 167
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺61,50
Tükendi

Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de "insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini" öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseau’nun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır. "18. yüzyılın sonunda Rousseau’nun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur." O, 18. yy’da "cumhuriyetçi" istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer Aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethe’nin dediği gibi, "Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır." Bütün Yapıtların ikinci kitabı olan Toplum Sözleşmesi, Robert Derathé’ye göre düşünürün en çok okunan yapıtlarından biri değildir hiç kuşkusuz, ama belki de en çok incelenen yapıtıdır ve sürekli olarak yeni yorumları yapılmaktadır ki bu, kitabın günümüzde de ne denli güncel içerikli olduğunu gösterir. 29 yüzyıl Fransası’nda egemen olan liberalizmin yandaşları Toplum Sözleşmesi’nden sadece onu çürütmek için söz etmişlerdir. Almanya’da ise Kant, Fichte ve Hegel Toplum Sözleşmesi’nin hayranlarıdır. Yapıtı filozof gözüyle yorumlamışlar, kitabın en zor kavramlarının gerçek anlamlarını ortaya çıkarmaya çalışmışlar ve bu yapıtı siyaset felsefesinin klasik yapıtlarından biri olarak selamlamışlardır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2016
₺61,50
Tükendi

Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de "insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini" öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseau’nun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır. "18. yüzyılın sonunda Rousseau’nun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur." O, 18. yy.’da "cumhuriyetçi" istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethe’nin dediği gibi, "Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır." Bütün Yapıtların ilk kitabı olan Anayasa Projeleri, Rousseau’nun 1765 ve 1771’de kaleme almış olduğu iki incelemesinden oluşur. Rusya’nın baskısından kurtulmayı amaçlayan Polonyalı ve Cenova’nın boyunduruğundan çıkmak isteyen Korsikalı yurtseverler Rousseau’dan ülkeleri için yasalar, yönetim ilkeleri, ekonomi, eğitim vb. bağlamında çözümler getirmesini isterler. Bu çalışmalarıyla Rousseau, kuramcı yönünün yanı sıra gerçek bir "yasa koyucu" konumuna da ulaşmış olan ender düşünürlerdendir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 181
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺24,60
1 2 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı