Bugün kaç işçi öldü dünyada? Peki ya Türkiye’de? Onlar bazıları için sadece günlük, aylık ve yıllık olarak ortalamaları alınan birer sayı. Oysa onların birer hayatları vardı, sevdikleri, geride bıraktıkları, uğruna öldükleri. Ve yazık ki uğruna ölmeye devam edecekleri… Bu kitap, artık uğruna ölmesinler diye hazırlandı. İş ve işçi güvenliği sağlansın, üç kuruş için hayatlar harcanmasın diye çıkıldı yola. Kimi zaman Zonguldak oldu yolun sonu, kimi zaman Diyarbakır, kimi zaman Ordu. Hikâye her yerde aynıydı. Bir işçi, bir mecburiyet, bir ölüm… Kimi ailesine bakmak için yerin dibine inmek, kimi metrelerce yükseklere çıkmak, kimi zehir solumak zorunda. Yerler farklı olsa da her biri ölümün kıyısında. Ve sordu bir işçi daha, “Ölüm hep bana mı düşer usta?” Büyük İnsanlık, zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şey olmayanların hikâyesi…

-------------------------

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Uygulama: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 96

Ebat: 17x20,5

-------------------------

Gülşen İşeri 15 Ekim 1981’de Tokat’ta doğdu. Trakya Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nü bitirdi. Gazetecilik üzerine iki yıl akademik eğitim aldı. 2004 yılında BirGün gazetesinde muhabirliğe başladı. 2005 yılında iki yıl BirGün Pazar ekinin editörlüğünü, 2007 yılından 2011 yılına kadar ise yayın direktörlüğünü yaptı. 2012 yılında haber koordinatörlüğü yaptığı Yol TV’de “Metropol Sürgünleri” adlı programa imza attı. insanhaber.com internet sitesinde kültür sanat haberlerine ve röportajlarına devam etti. Sabah gazetesi, Yeni Aktüel, OT dergisi, Cumhuriyet, İstanbul Artnews, Pencere dergisi, Diken.com.tr, Gazeteduvar.com.tr... gibi pek çok gazete ve dergiye röportaj ve haberler yaptı… İşeri’nin, Aleviler Aleviliği Tartışıyor, Metropol Sürgünleri. Ateşin ve Sürgünün Gölgesinde/Kentsel Dönüşüm, Müslüm Gürses ve Muhterem Nur’un hayatını anlattığı Ömrümce Ağladım adlı yayımlanmış kitapları bulunmaktadır. Aldığı Ödüller: Antakya ve Köylerinde Babalarını tanımayan Çocuklar haberi ile Müşerref Hekimoğlu Yılın Gazetecilik Ödülü (2007); Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Yazar Ödülü (2022).

 

₺155,40

Smith-Morra Gambiti


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Bir Öğretmenin Anılar Zinciri

Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00

Sosyal hayatın tüm evresinde bir incelik ve güzellik bulunmaktadır. Tüm bu incelik ve güzellikleri tatmanın tek yolu yaptığımız işlerin hakkını vermektir. Bazen tadına doyulmaz bir zevk verir bir insanın yüzüne küçük bir tebessüm bırakabilmek. Bazen de edep ve adaptan uzak durduğumuzda içimizi sıkan bir darlık oluşur ki sanki tüm dünyanın yükü sırtımızdaymış gibi…
Karanlık ve çıkmaz sokaklardan kurtularak tüm aydınlığı tatmak adına oluşturduğumuz mini Hayat Sanatı eseri, 7’den 70’e herkesin ihtiyacını karşılayacaktır. Hayat Sanatı eseri, önemli iş görüşmeleri veya arkadaş randevunuzda nasıl davranmanız gerektiğini, nasıl giyinmeniz gerektiğini sizlere arz etmektedir. Aile ortamının sıcaklığındaki o güzel tadı korumanın inceliklerini, okul hayatındaki öğrenci-öğretmen veya veli-öğretmen ilişkilerinin detaylarını sizlere sunmaktadır.
Hayat Sanatı; hayatî bir önem taşıyan sınav mülakatınızdan veya resmi protokoldeki duruşunuzdan bahsettiği kadar, toplu taşıtlarda veya aile ortamınızda nasıl davranmanız gerektiğini de tüm pedagojik ve psikolojik destekler ışığında öğretmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

“Michael Schudson, günümüzde gazeteciliğin değerine dair titiz, kapsamlı, dengeli, anlam yüklü ve tutkulu bir kitap yazdı. Mutlaka okunmalı."
Pablo Boczkowski, Northwestern Üniversitesi
Bu kitap Schudson’un yıllanmış birikimin bir ürünüdür. Gazeteciliği neden önemsememiz gerektiğine dair özlü, gerçekçi bir metin. Gazeteciliğin önemini açıklamayı ve gelecekte de varlığını sürdürmesini hedefleyen her okulun müfredatında ilk sıraya yerleşecek bir kitap.”
Barbie Zelizer, Pensilvanya Üniversitesi
Son yıllarda haber kuruluşlarına yöneltilen eleştirilere ve bu kuruluşların karşılaştıkları birçok zorluğa rağmen gazetecilik önemlidir. Schudson; gazetecilik önemlidir, çünkü her gün içinde yaşadıkları karmaşık ve değişen dünyada insanların yönlerini bulmalarını sağlar, diyor. Gazetecilik önemlidir, çünkü mevcut kamusal sorunlara olgu-merkezli, kanıtlara dayanan bir yaklaşım tarzı önerir. Önemlidir; çünkü güç sahiplerini, özellikle de hükümettekileri düzenli olarak takip eder ve bu kişileri, sorumlusu oldukları tatsız gerçeklerle ilgili yanıt vermeye zorlayabilir. Gazetecilerin yaptığı iş sayesinde yolsuzluk önlenir, akılcı olmayan girişimler durdurulur, kamusal tehlikelerin önüne geçilir.
Bu kitap; gazetecileri, aslında tam olarak ne yaptıkları konusunda derin şekilde düşünmeye davet ediyor. Şüpheci haber izleyicilerini yalnızca medyanın tarafgirliğine değil, aynı zamanda kendi önyargılarına ve bu önyargıların bakış açılarını nasıl çarpıtabileceğine dikkat etmeye de zorluyor. Bu kitap aynı zamanda gazeteciliğin; kelimeleri, resimleri veya sayıları seven hırslı, meraklı genç insanlar için mesleki bir seçenek olması umudunu taşıyor. Kelimeleri, resimleri ve sayıları; kamusal tartışmayı bildik yöntemlerle veya henüz hayal edilemeyen yollarla geliştirmek için kullanmak istiyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 114
Ağırlık : 114
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

2019’un son aylarında ilk olarak ayak seslerini duyduk pandeminin. Bu seslerin geldiği ülke hepimize uzaktı. Ancak çok kısa süre içinde adı da çoktan koyulmuş olan virüs uzakları yakın etti ve tüm dünyaya yayıldı. Önce sosyal medya hesaplarımıza Çin’de virüsün yayılmasını önlemek için alınan olağanüstü sert önlemlerin görüntüleri düştü. Bu kadar da olmaz dedik. Olmaz dediğimiz her şey sırayla oldu.

Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden çok kötü haberler geldi. Virüs kıtanın en gelişmiş ülkelerini kasıp kavuruyordu. Hastaneler, özellikle de yoğun bakım birimleri dolup taştığı için sağlık sistemleri çoktan krize girmişti. Krizin önüne geçmek için hızla tam kapanma kararları alındı. Böylece hayatlarımıza, tam kapanma, kısmi kapanma, maske, dezenfektan, el yıkama gibi kavram ve davranışlar girdi.

Artık kimse birbirine sarılamaz, tokalaşamaz ve yaklaşamaz oldu. Maske-mesafe-hijyen, evde kal, maske tak gibi yeni sloganlar girdi hayatımıza. Pek çok sosyal bilimci, ekonomist pandeminin hayatlarımızı kökten değiştireceğini öngördü. Mamafih yaşarken zaten çoktan değişmişti hayatlarımız.

Bu kitap, hayatlarımızda gerçekleşen köklü değişimlerin izlerini medya ve yeni medyadaki temsiller üzerinden sürüyor. Pandeminin yol açtığı kaos ve katastrofi, en çok da doğru ve şeffaf bilgiye ihtiyacı elzem hale getirdi. Bu nedenle pek çoğumuz, üyesi olduğumuz gruplardan, güven duyduğumuz konvansiyonel mecralardan bazılarının pek de inanmadığı pandemiye yol açan virüsün varlığı, nasıl bulaştığı, nasıl tedavi edilebileceği, aşısının hangi vadede bulunacağı gibi hayati bilgileri el yordamıyla bulmaya çalıştık. Zira pek çok ülkedeki muhafazakâr popülist liderler, bu bilgilerin gerçekliğini bulandırmak için ellerinden geleni yaptılar.

İşte bu kitap yerelden küresele pandemi üzerine yapılan tartışmaları, yayılan tevatürleri gelenekselden dijitale kadar bütün medyaya yansıyan izdüşümler üzerinden ele almayı hedefliyor. Kitap, insanlık tarihi içinde önemli bir yer kaplamaya aday Covid-19 pandemisine dair okuyucuya bir çerçeve sunmayı hedefliyor. Umarız kitabın çizmeye çalıştığı bu çerçeve, okuyucuya endişe değil de bir nebze olsun umut aşılayabilir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 486
Ağırlık : 486
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

‘’Uğur Mumcu’nun Türk köşe yazarlığına yepyeni bir hava getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Keskin bakışlı bir gözlemci, belgesel bir eleştiricidir o çünkü. Güçlü hukuk mantığını çok kez ince bir mizah çizgisi ile çerçevelediği için, yazıları ne denli ağır olsa da okura ferahlık verir.

Uğur Mumcu’nun yazıları bugün günceldir. Bunlar, yarınki kuşaklar hesabına kuşkusuz ibret alınması gereken birer tarih dersi yerine geçecektir.’’

-Nadir Nadi

“Kardeşin kardeşi kırmasına son verdi” denilerek pek çok kişi tarafından alkışlanan 12 Eylül cuntasını o yıllarda eleştirmek kolay değildir. Zira darbe öncesi yıllar, özgürlük adına terörün kol gezdiği yıllardır. Bu nedenle hem cuntayı hem de 80 öncesi siyasal iklimini ve terör ortamını aynı anda eleştirebilmek çok mümkün olmaz. Cuntayı eleştirirseniz terörist, terörü eleştirirseniz cuntacı ilan edilirsiniz. Uğur Mumcu kitabında her ikisini de eleştirebilmeyi başarıyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 27
Sayfa Sayısı : 180
Ağırlık : 180
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Abdullah Çatlı, İsviçre'nin Basel kenti savcılığınca uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan aranmaktadır; Fransız polisince aynı suçtan ötürü tutuklanmıştır. Ağca'yı cezaevinden kaçıranların başında Çatlı bulunmaktadır. Çatlı Bahçelievler'de öldürülen TİP'li 7 gencin katillerinden biridir. Ağca'ya sahte pasaport Çatlı ve arkadaşlarınca sağlanır. Papa suikastinde kullanılan silahı, Avusturya'lı silah kaçakçısı eski naziden satın alan Çatlı'dır. Avrupa'da ülkücülerle Ermeniler'in ortak olduğu uyuşturucu madde kaçakçılığının kilit adamlarından biri yine Çatlı'dır. (Cumhuriyet, 21 Eylül 1985, Çatlı Kim?...) Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden "istihbarat örgütü" kokusu çıkar. (Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)

Bir ülkede birbiri ardından cinayetler işlenir ve katiller yakalanmazsa, o zaman "devlet içinde devlet" olduğu yolundaki şüpheler su yüzüne çıkar. Demek oluyor ki, polisin de yakalayamadığı, gücünün yetmediği bazı güç dengeleri bulunmaktadır. Kimdir bunlar? (Cumhuriyet, 31 Mayıs 1976, Eşkıyanın Kökü Dışardadır...)

Bu köşede, okurlarımı bıktırırcasına Ülkü Ocakları'na cinayet silahları veren jandarma yüzbaşılarını yazdım durdum, kimse kulak asmadı. Bu silahların kayıt sayılarını bile verdim, hiçbir asker ve sivil yönetici bana mısın demedi. Ankara'da Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencilerinin üzerine Amerikan yapısı ve ordu malı bomba atıldığını yazdım, bu bombanın marka ve sayısını bildirdim, kimse tınmadı. Ne oluyor, ne oluyor, kim yönetiyor bu devleti?!.. (Cumhuriyet, 27 Kasım 1979, Kim Kaçırdı?..)


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 16
Sayfa Sayısı : 171
Ağırlık : 171
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Efsanevi bir doğa korumacı. Doğa için mücadeleyle geçen bir yaşam. Olmazsa olmaz bir umut mesajı.

Dünyaca ünlü doğabilimci Jane Goodall, yarım asırdan uzun süredir gezegenimizin sözcülüğünü yapıyor. Genç bir kadınken Gombe ormanlarında şempanzelerle olan yakınlaşmalarından seksenli yaşlarının sonlarına uzanan çevre aktivizmine, Jane kendini daha iyi ve daha umut dolu bir dünya yaratmaya adamış yeni bir kuşağın akıl hocası oldu.

Umudun Kitabı’nda Jane, doğaya adanmış bir ömrün bilgeliğinden faydalanarak bize zor zamanlarda mücadele etme gücünü nereden bulacağımızı öğretiyor; hem doğa hem insanlık için neden hâlâ umudu olduğunu açıklıyor. Kitabın ortak yazarı Douglas Abrams ile gerçekleştirdikleri olağanüstü sohbetleri yolculuk ve aktivizm hikâyeleriyle ören Jane, okurlara, karşı karşıya olduğumuz krize dair yeni bir anlayış sunuyor; kendi hayatımızda ve dünyada umudu var edebilmemiz için bize yol gösteriyor.

2021 TEMPLETON ÖDÜLÜ

“Zooloji dünyasını altüst eden bir kadın”

Sir David Attenborough

“O, gezegendeki en etkili ve en önemli liderlerden biri. Jane hemen her gününü iyimserliği yayarak ve dünya çapında farkındalığı artırarak geçiriyor. Her canlının doğuştan gelen haklarını korumak, gelecek kuşaklara umut aşılamak için, çevre açısından en büyük tehlike olan iklim değişikliğine karşı acil bir çağrı niteliğinde, güçlü bir mesaj veriyor.”

Leonardo DiCaprio

“Gerçek bir kahraman”

Greta Thunberg


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,4 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00

“Lévi-Strauss’un ismini ilk kez duyan biri onun temelde ne anlattığını çabuk ve kolay bir şekilde izah etmemi istese, Mit ve Anlam’ı seçip yüksek sesle okurdum.”
 —Profesör Wendy Doniger

Genel okura seslenen bu kitapta, yirminci yüzyılın önde gelen düşünürlerinden Claude Lévi-Strauss, insan varoluşuna dair can alıcı sorular üzerine harcanmış bir ömrün kazanımlarını paylaşıyor. “Kaosun bir anlamı olabilir mi?” – “Modern bilim mitlerden neler öğrenebilir?” – “Yapısalcılık nedir?” gibi sorulara verdiği cevaplarda, Lévi-Strauss, açık ve kesin bir dille, insan zihninin potansiyelleri hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyen okurlara bir yol haritası sunuyor. 

“Bazı düşünürler etkilidir, bazılarıysa bir ekol yaratır; fakat çok azı bir çağa damgasını vurur. Bugün bir Aquinas veya Goethe çağından bahsettiğimiz gibi, gelecek kuşakların da bizim dönemimizden Lévi-Strauss çağı diye söz etmeleri mümkündür. O, modern zihne kimliğini armağan edenlerden biridir.”
 —Profesör James Redfield

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

' The imaginative power of the novel is astounding, the technical virtuosity and structural daring equally so'

- The Times

In his prologue, John Fowles tells us that A Maggot began as a vision he had of five travellers riding with mysterious purpose through remote countryside. This image gives way to another - a hanging corpse with violets stuffed in its mouth - which leads us into a maze of beguiling paths and wrong turnings, disappearances and revelations, unaccountable motives and cryptic deeds, as this compelling mystery swerves towards a startling vision at its centre.


Basım Ayı/Yılı : 1996
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 460
Ağırlık : 320
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺361,00

Two is a crowd when Peter and his little brother, Fudge, are in the same romm. Grown-ups think Fudge is absolutely adorable, but Peter and his pet turtle, Dribble, know the truth. From throwing temper tantrums to smearing mashed potatoes on the wall, Fudge causes mischief wherever he goes!

Includes An All-New Introduction From The Author!

"As a kid, Judy Blume was my favorite author, and Tales of a Fourth Grade Nothing was my favorite book."

- Jeff Kinney.

author of the bestselling Wimpy Kid series.


Basım Ayı/Yılı : 4/2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 134
Ağırlık : 121
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺305,00

For everyone and anyone who wants to understand more about gin, this is the definitive guide - covering the best gins the world has to offer, history and production methods, and the countries that have helped make gin a global success story.

Never has there been a more striking revolution in the world of distilled spirits than the current renaissance of gin. With small craft distilleries popping up all over the world, from Texas to Tasmania, more varieties and techniques being used than ever before, and a tapestry of tastes from light and citrusy to big bold savoury notes, gin's appeal is extraordinarily wide and varied.

From gin made in small batches from local botanicals, through to large facilities which make some of the world's most recognized gin brands, World Atlas of Gin looks at everything from the botanical to the bottle: how and where botanicals are grown and harvested and their role within the flavour of gin; producers and the stories behind their brands; exactly where, and how, gins are made; and, country by country, the best examples to try.

Global cocktails are covered too, including the history and country of origin of some of the best-known mixed gin drinks.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 21 / 27
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺1.025,00

“Doğanın var olmak için insanlara ihtiyacı yok ama insanların varlığını sürdürebilmesi için doğaya ihtiyacı var. Üstelik doğa, gizemlerle dolu ve her canlının tarihi aslında varoluşun tarihi! Bu defterde, doğayı ve kendini daha iyi tanıyacaksın.”
 
Doğa Defteri bu satırlarla başlıyor ve son sayfasına kadar doğa, ağaçlar, hayvanlar hakkında çeşitli bilgiler paylaşıyor.
Defterin her bir bölümü mevsimlerle renkleniyor. Yaz geldiğinde keyifle “Merhaba” diyoruz Halikarnas Balıkçısı’na. Sonbaharda Manisa Tarzanı’yla yeşile dönüştürüyoruz her yeri. Kışın tadını Hayrettin Karaca’yla çıkarıyoruz. İlkbaharda Atatürk’ün köşkü nasıl yürüttüğüne şahit oluyoruz.
Şimdi tam zamanı...
“Doğa İçin Hareket Planı” da öneren bu defter, doğanın sesini duymamız ve içinde gizlenen güzellikleri keşfetmemiz için harika bir fırsat sunuyor.
Ömür Kurt’un eşsiz kalemiyle şekillenen ve Serkan Yolcu’nun özgün tasarımıyla zenginleşen Doğa Defteri sayesinde doğayı yakından tanıyacak ve onu korumak için yola koyulacaksınız.
 
*Bu defterden sağlanacak olan telif geliri yazar tarafından TEMA Vakfı’na bağışlanacaktır.

Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 15 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,20

1973 yılında, Merhum yazı hocam Prof. Emin Barın'ın  teşvikleri ile farkına vardığım 'Ebrû'nun gizemli güzelliği beni büyülemiştir.
O yıllarda ebru yapımı ile pek kaynak ta yoktu.Deneme yanılma yöntemi ile eski ebruların yapım sırlarını araştırmaya başladım.
Ebrû yaparken duyduğum yüce hazları başkaları ile de paylaşmak için neleri nasıl yaptığımı kayıt altına almaya başladım. 17 yıl süren çalışma sonunda, 1999 yılında ebrunun nasıl yapıldığını anlatan "Renklerim Sonsuzluğu" adlı ilk kitabım yayınlandı. Ebrû yapım reçeteleri veren ve 1608 yılında yayınlanan " Tertîbi Risâlei-î Ebrî " adlı kitapçıktan sonra ( neredeyse 400 sene ) Eski tarz ebrû yapımını öğreten, tarifler veren ilk Türkçe kitap oldu. Daha sonra da bunun geliştirilmiş formu olan "Suyun Rüyası EBRÛ, Yaşayan Gelenek " ( 2001 ) adlı kitap piyasaya çıktı ve iki ayrı dile çevrilerek ( İngilizce, Almanca ) Uluslararası düzeylere ulaştı.
    Bu kitap, artan ilgiye bağlı olarak görülen ihtiyaç üzerine, mevcutları tükenen " Suyun Rüyası Ebrû" ve Türklerin Ebrû Sanatı " adlı kitapların geliştirilmiş yeni bir baskısıdır.
Daha önceleri pek sözü edilmeyen bölümleri ile sanata yeni başlayanlar veya geliştirmek isteyenlere feyiz kaynağı olması temennisiyle...
Hikmet Barutçugil 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺650,00

Tarihi içinde genellikle bir 'kağıt süsleme sanatı' olarak yaşayan, Her yüz yılda sadece bir kaç kişinin yakinen ilgilendiği Ebrû, günümüzde bambaşka boyutlar içermektedir. Bu günlerde, ebrû, denilince akla sadece sınırlı desenlerin hâkim olduğu renkli bir kağıt veya bir lâle figürü gelmiyor. Çünkü ebrûnun içinde barındırdığı dinamizim artık açığa çıktı.
Ebrû da diğer plastik sanatlar; resim,grafik,seramik, minyatür gibi bir ana sanat dalı olarak algılanıyor. Bu idrak ile ' şu yüzü ( ab-ru ) tekniği bazı yeni açılımlara sebep oldu.
  Ebrû, geçen yüzyılın son çeyreğinde önemli bir ' Rönesans' yaşamaya başlayarak güzel gelişmelere sahne olmuştur. Yenilenme halen devam etmektedir. Bunun sonunda 'Ebruzenlik' özgün, helal rızık kapısı olabilecek müstakil bir meslek hâline geldi ki bu durum ebrû tarihinde görülmemiştir. Ebrû da daha önce hiç denenmemiş yeni desenlerin ve yöntemlerin yanı sıra bir çok başka sanatlarla ( resim,minyatûr, gravür, tekstil,seramik, fotoğraf vb. gibi ) da birleştirildi. Ebrû günümüzde kendi içinde değişik ekolleri, tarzları, dönemleri olanyep yeni bir boyutlara ulaştı.
Bu kitapta, Ebrû'nun bâtını ( görülmeyen ) tarafı, felsefesi ile birlikte, eski tarzlardan ve tabiattan ilham alıp yaptığım farklı ebruları, diğer sanatlarla birlestirdiğim uygulamaları ve bu yeni denemelerden bolca örnekler bulacaksınız. Feyiz kaynağınız olması ümidiyle... Hikmet Barutçugil


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺700,00
Türkiye’de Grip Salgınlarının Sosyo-Kültürel Etkilerine Bakış

Grip hastalığı 1918 sonbaharında dünya devletlerinin korkulu rüyası olarak tarih sahnesine çıkıyordu. Grip salgını ile ilgili detaylı kayıtlar 1580 tarihli olup bu salgının Asya’da başladığı, daha sonra Afrika ve Avrupa’ya geçtiği tahmin edilmekteydi. 19. yy.’da hastalığın görüldüğü kişilerin boğazlarında bulunan bir bakterinin (Haemophilus influenzae) hastalığın etkeni olduğu Alman olduğu Alman araştırmacı Richard Pfeiffer tarafından ortaya atıldı. tarafından ortaya atıldı. 1930’larda Richard Shope grip hastalığına yol Shope grip hastalığına yol açan etkenin bir virüs olduğunu iddia etti. olduğunu iddia etti. Grip hastalığı insanların şehirler/ülkeler arasındaki seyahatleri ile yayılmaya başladı. Önce atla, trenle, gemilerle ve yakın dönemde uçaklarla hastalık yayılma imkanı buldu. Hapşırık, öksürük bir kişiden diğerine geçerek çoğaldı ve salgın haline geldi. Hastalığın yayılmasının sadece insanlardan değil hayvanlar aracılığı ile de gerçekleştiği yapılan araştırmalarda da kanıtlanmıştı. İlk hapşırık ve öksürük salgınlarının çiftçilerin at, domuz ya da ördeği evcilleştirmesiyle başladığı ihtimalleri mevcuttur. Yakın dönemde görülen domuz gribi, kuş gribi bu ihtimallere örnek verilebilir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 231
Ağırlık : 231
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Elimizdeki kitap, İslam'ın hizmetkar liderlik modelini ele almaktadır. Bu liderlik modeli, Asr-ı Saadet döneminde başta Peygamberimiz, dört halife ve diğer sahabeler tarafından uygulanmış, pratikte yaşanmış, müspet neticeleri görülmüş bir liderlik çeşididir. Ayrıca daha sonraki dönemlerde de kçük bir insan grubundan, kıtalara hükmeden hükümdarlara varıncaya kadar pek çok lider tarafından da uygulanmıştır.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

“Teosofist olmak kolaydır. Ortalama entelektüel kapasiteye sahip olan ve metafiziğe yatkın olan; kendisi için yardım almaktan çok komşusuna yardım etmekten daha fazla keyif alan saf, bencil olmayan bir yaşam süren; diğer insanlar uğruna kendi zevklerini feda etmeye her zaman hazır olan; hakikati, iyiliği ve hikmeti, sağladıkları fayda için değil kendi iyiliği için seven herkes Teosofist’tir.”


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Prof. Dr. Selim Çetiner, GDO Tehlikesi...Gerçekler! ironik başlıklı bu kitabında, ülkemizde politik tartışmalar, önyargılar ve şehir efsanelerinin alacakaranlığında kalan GDO olgusunu bilim penceresinden aydınlatıyor.
Ülkemizde Biyogüvenlik Kanunu ile GDO’lar fiilen yasaklanmışken bu alandaki bilimsel çalışmalar pek çok ülkede hızla devam ediyor. Sentetik biyoloji, genom düzenleme, gen sürümü, sayısal dizin bilgileri araştırmaları sonucunda yeni bitki çeşitlerinin geliştirildiği modern moleküler teknikler üzerinde büyük kaynaklar ayrılarak çok yoğun araştırmalar yapılıyor. Devrim niteliğindeki bu atılımların güvenliği ve fikri mülkiyet hakları tüm boyutlarıyla değerlendirilip gerekli mevzuat titizlikle geliştiriliyor. Yıllar önce GDO’lar konusunda dünyanın ilk doktora çalışmalarından birini yapan Prof. Dr. Selim Çetiner, dünya çapında tarihten günümüze bir ufuk turu atarak GDO’lar konusunda farklı ülkelerin benimsediği bilimsel yaklaşımları yalın bir dille anlatıyor. Bilim ve aklın kılavuzluğunda doğru bir yasal çerçeve ve etkin denetim geliştirilmesi koşuluyla GDO’ların tehlike değil hem insanlık hem de ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu nesnel olgularla ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 301
Ağırlık : 301
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Bu kitap, Yolların Getirdiği Bölümü 1974’de Aylık Diriliş Dergisi’nde, Birinci ve İkinci Bölümü 1976 ve 1977’de Diriliş Gazetesi Pazartesi-Perşembe Günlüğü’nde, Üçüncü Bölümü 1980 Aylık Diriliş Dergisi’nde yayınlanan şiirlerden oluşmuştur. Kervan, Leylâ Köşesi ve Dördüncü Bölümü ise doğrudan kitaba girmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 15
Sayfa Sayısı : 99
Ağırlık : 108
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
STEM - Drama Programı Kitabı

Bireyin çevresiyle etkileşimi, doğduğu andan itibaren başlamakta ve büyüme ile birlikte hızlı bir şekilde artmaktadır. Dünyayı duyularıyla keşfeden bebekler, bakarlar, dokunurlar, koklarlar, duyarlar ve tad alırlar. Böylece çocuklar, çevrelerini araştırırken keşifte bulunurlar ve düşünmeyi öğrenirler. Çocuğun ilk iki yılında, özgür araştırma ve deneyler yapması duyularının gelişimine yardımcı olur. Çocuklar keşfetmek, öğrenmek ve yeni bir şeyler yaratmak için isteklidir. Aktif bedenleri onları deneyime iter. Erken çocuklukta bilim, bir kavanoza böcek yakalamak ve onu izlemek, bir ölçme kabı ile bulaşık suyunda oynamak, kış aylarında giydiği paltonun hissettirdiği sıcaklığı düşünmek, yengeçlerin ve örümceklerin nasıl olduğunu incelemek ve görmektir. Her çocuk, önceden edindiği deneyimlerden yola çıkarak kendi beklentileri ve kendi öğrenme yöntemleriyle bir duruma ulaşır. Çocukların fen öğrenimlerinin çoğu okula başlamadan önce, oyun ortamlarında gerçekleşir. Oyun, çocukların dış yönü olmayan fikirleri keşfetme konusunda, özgür olduğu bir ortam sağlar. Keşfedici oyun yoluyla çocuklar, durum,

insanlar, tutumlar ve tepkiler, materyaller, özellikler, dokular, yapılar, oyun aktivitesine bağlı görsel, işitsel ve kinestetik özellikler hakkında bir şeyler öğrenir.

Yönlendirilmiş oyun yoluyla, başka bir boyut ve o alandaki veya faaliyetteki göreceli ustalığa uzanan daha fazla olanak sağlanmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00

Tıbbi bitkilerin ilaç olarak kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Bir bitkinin özsuyunu yarasına süren ve bu uygulamanın olumlu sonuç verdiğini gören ilk insanla birlikte halk hekimliği de (fitoterapi) başlamıştır. İlk insanlar bitkilerin iyileştirici gücü olduğunu biliyordu. Örneğin; bitkilerin çiçek, meyve, tohum, sap, yaprak, kök, kabuk, gibi değişik organ ve parçalarını çiğneyerek, tadından ve kokusundan onların şifalı veya zehirli olup olmadığını anlamaya çalışıyorlardı.

Bir doğal eczane olan Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik bakımından son derece zengin olması ve halkımızın yöresel olarak, şifalı bitkilere olan düşkünlüğü Fitoterapi çalışmalarını hızlandırmıştır. Öncelikle öğrencilerimiz için hazırladığımız yardımcı ders kitabında, öğrencilerimize, Fitoterapi alanında ve bu konuda çalışacak yetkili uygulayıcılara ve fitoterapi de günümüz de kullanılan bitkiler ve bu bitkilerle ilgili bilimsel verilere dayanan bilgileri vermek amacıyla hazırlanmıştır.         

Bu kitapta sadece herbaryumda bulunan 288 adet bitkinin Fitoterapik çalışması yapılmıştır. Bu fitoterapisi çalışılan bitkilerin Türkiye’deki yayılışları, toplandığı bölge, kullanılan kısımları, etken bileşikleri ve tıbbi etki değerleri anlatılmıştır. Ayrıca Türkiye’de güncel fitoterapide yeni önem kazanmış bitkiler ve etkilere de yer verilmiş olup, tarafımızdan çekilmiş 288 adet özgün renkli resimle tanıtılmış ve yanlarına fitoterapik özellikler yazılmıştır.  

 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺301,50

Bir İktisatçının Entellektüel Portresi: Sabri F. Ülgener


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 415
Ağırlık : 849
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Başta Ebû Mansûr el-Mâtürîdî ve Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî olmak üzere çeşitli kelâm âlimlerinin yürüttükleri çalışmalar neticesinde terimlerin sayısı artmış, diğer İslâm ilimleriyle birlikte bu disiplinin de terimlerini konu edinen eserler kaleme alınmıştır. Kelâm alanında telif edilen eserler içinde Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin et-Ta‘rîfât’ı ile Muhammed b. A‘lâ et-Tehânevî’nin Keşşâfü ıstılâhâti’l-fünûn’u en çok şöhret bulan kitaplardır.

Kelâm Terimleri Sözlüğü, kelâm alanına girdiği kabul edilen veya başka ilim ve disiplinlere ait olmakla birlikte kelâmı da ilgilendiren terimlerden meydana gelmiştir. Sözlükte kelimenin kök kalıbı ve mânasından hareketle terim anlamı verilmeye çalışılmış, muhtevanın kısaca tanıtılmasına önem verilmiş, farklı görüş ve bakış açıları varsa onlara da temas edilip tercih ve değerlendirmeler yapılmıştır.

 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 8
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 12 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺161,50
Bir Dünya Mimarının Hayat Hikayesi, Eserleri ve Ötesi

Bu kitap, yüzlerce değil binlerce defa yazılmış bir konuyu ele alırken, Osmanlı mimarisini bu kez Sinan’ın kişilik ekseni çevresinde yoğunlaştırmaktadır. Büyük ustanın adı etrafında örülen öykünün, sadece kitap sayfalarında okunabilecek bir şey olmadığını, yapı taşlarına dokunabildiğimiz ölçüde onunla yoğun bir bağlantıya geçebileceğimizi anlatmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 295
Ağırlık : 213
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,30

İstanbul Kadı Sicilleri

Rumeli Sadareti Mahkemesi 21 Numaralı Sicil Cilt 15 (H.1002-1003 / M. 1594-1595)

İsam Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 2011
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 392
Ağırlık : 1315
En / Boy : 20 / 28
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺352,75
Ne Düşünüyorlar, Nasıl Hissediyorlar

Yunuslar birbirlerine isimleriyle hitap eder; şempanzeler stratejik savaşlar yürütür; bonobolar küfürlü konuşmaya bayılır; kambur balinalar modayı takip eder; fareler parti düzenlemekten çok hoşlanır; karıncalar aynada kendi görüntüsünü tanır ve yuvasına dönmeden önce kendine çekidüzen verir; ördek yavruları soyut düşünmeyi gerektiren çetrefil testleri geçebilir; köpekler hainliği cezalandırır ama özür dilenince affedebilir; örümcekler mesleğini karakter özelliklerini ve kişisel zevklerini dikkate alarak seçer.

Ve insanlar bu gizem karşısında şaşırıp kalır. Ünlü biyolog ve davranış bilimcisi Karsten Brensing okuru insan ve hayvanlarda zihin gelişiminin kökenlerine götürüyor. Hayvanların Gizemi, hayvanların zihninde neler olup bittiğini merak eden herkes için olağanüstü bir kitap!


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 13,8 / 21,6
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺221,00
Dramatik Hikaye Yazımı İçin İşe Yarar Bir Rehber

Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır? yazar adaylarının karmaşık yolculuklarında tam da ihtiyaç duyacakları bir kılavuz. Üstelik bunu lafı eveleyip gevelemeden, kendine ve okuruna dürüst kalmayı başararak yapıyor Frey. Yaratıcı yazımın temel meselelerinden karakter, çatışma, bakış açısı, kurgu, önerme gibi konulara ilişkin oldukça duru değerlendirmeler yaparak hikâye anlatımının kasvetli bir labirent sanılan yollarında acı söylemekte tereddüt etmeyen, ancak günün sonunda iyi ki yanımda diyebileceğiniz bir dostun vazifesini üstleniyor.

“James Joyce ya da Virginia Woolf gibi yazmak ve dramatik biçimden kaçınan deneysel, sembolik, felsefi ya da psikolojik romanlar yaratmak istiyorsanız bu kitap sizin için değil… Bu, dramatik roman yazma sanatı hakkında bir kitap ve başka bir iddiası yok. ”


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,75

Her anne adayı, hamile olduğunu öğrendiğinde bebeğine sağlıkla kavuşup onu hemen göğsüne bastıracağı günün hayalini kurar. Oysa normalinde bir kavuşma anı olan doğum, erken doğumlarda anneler babalar ve bebekleri için bir travmadır. Türkiye’de her yıl 120 bin erken doğan bebeği, anneleri kucağına alamadan hatta göremeden ayrılmak zorunda kalır. Gülay Kömür, kitabında biz prematüre ailelerinin neler yaşadığını, korkularını, üzüntülerini okuyucuya sıcak ve akıcı diliyle aktarıyor. Sadece prematüre ailelerinin değil, erken doğan bir bebek sahibi olmanın ne demek olduğunu anlamak isteyen herkesin okumasını tavsiye ediyorum.  İlknur Okay El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı   Gülay Kömür, bu kitapta tüm samimiyetiyle bir prematüre annesinin yaşadığı olayları ve duyguları anlatmış. Zamansız açsa da azmine ve büyümesine şahit olduğum Ali’nin hayata başlangıç hikâyesi annesinin duygularıyla harmanlanmış. Kitap alanda çalışanlar için prematüre aileleri ile nasıl iletişim kurulması gerektiği ile ilgili harika ipuçlarıyla dolu.   Doç. Dr. Gönül Acar Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi, Çocuk Fizyoterapisti  Bu kitapta, premature bebeklerinin yaşama tutunmasını isterken karşılaştığı olumsuzlukları ve endişeleri,  ümitlerle harmanlayan; eksilmeyen çaresizliklerin önünde inançla ve coşku ile duran bir “demir papatya” annenin derin hisleri var.   Candan Bozdağı Serbest 24 Haftalık Doğan Premature Annesi, Austin, ABD


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,60

Çöl mü Cennet mi?

Tehdit altındaki çevrenin yeniden doğallaştırılmasından sağlıklı gıda yetiştiriciliğine, su kültüründen kent bahçeciliğine değin bilmemiz gereken her şey.

Çöl mü Cennet mi? neyi berbat ettiğimize dair çok önemli bilgiler içeren oldukça derinlikli ve ilgi çekici bir kitap. Permakültürün öncülerinden olan ve “tarım âsisi” olarak bilinen Avusturyalı çiftçi Sepp Holzer Çöl mü Cennet mi?’de tarımda, ormancılıkta yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklı çevresel felaketlere dikkat çekerek kurtuluşumuzun reçetesini sunuyor.

Çocukluğundan beri doğayla iç içe olan ve tabiattaki tüm canlıların simbiyotik bir bağla nasıl birbirlerine bağlı olduğunu çok erken yaşlarda yaptığı gözlemlerle fark eden dahi köylü Sepp Holzer, geçmişten günümüze devam eden doğadaki insani yıkıma karşı alternatif yaratarak yeni bir bakış açısı oluşturmayı başarıyor.

Suyu kullanmanın hayati önemini, hatalı toprak yönetiminin yarattığı yıkımı, hayvanların yanlış yöntemlerle otlatılmasından kaynaklı meraların çölleşmesini, monokültüre dayalı ormanların hastalanmasını ve çevresel felaketlere neden olan tüm yanlışları inceleyerek, farklı bir tarım ve çevre yaratmanın metotlarını buluyor. Uzun yıllar üzerinde çalışarak geliştirdiği ve farkındalık yarattığı aşikâr olan sistemiyle (Holzer Permakültürü) o kadar başarılı oluyor ki çoraklaşan, çölleşen bölgeleri adeta cennete çeviriyor.

Sepp Holzer, toprakla olan yaşamın yenilenmesi, çiftçilerin tekrardan saygınlık kazanması ve doğal bir tarım yönteminin benimsenmesiyle birlikte dünya gıdası stratejisinin müthiş bir değişim yaşayacağını ve çevreyle bütünlük içinde yeni stratejiler oluşturulacağına inanıyor. Bu alanda ciddi çalışmalar yapan Holzer çözümler üreterek kendi kendine yeterliliğin (doğru yöntemlerle) her yerde mümkün olduğunun altını çiziyor, bunu yaptığı öneli çalışmalarla tüm dünyaya gösteriyor. Hayvanları mal olarak değil, çalışan olarak görmenin kıymetine dikkat çekerek bu bağlamda hayvancılığın yeniden ele alınıp gözden geçirilmesi konusundaki düşüncelerini kitapta etraflıca anlatıyor. Balkon bahçeleri, asma ve dikey bahçeler vb. gibi en küçük alanlarda "kentsel bahçecilik"te yaratıcı fikirler de dahil olmak üzere permakültüre giriş niteliğindeki alanlarda neler yapılacağını adım adım gösteriyor.

Dünyanın farklı coğrafyalarında (Portekiz’den Sibirya’ya, Brezilya’dan İspanya’ya, Türkiye’den Ukrayna’ya kadar) denenmiş uygulanmış ve başarıya ulaşmış “Holzer Permakültürü”yle kurulan bahçeler/çiftlikler artık herkes tarafından biliniyor ve takdir topluyor. Kurduğu sistem kimi çevrelerce eleştirel yaklaşılsa da bilim insanlarının hayranlıkla inceleyip akademilerde anlattıkları model haline gelmiş vaziyette.

Sepp Holzer Çöl mü Cennet mi?’de tüm deneyimlerini, tekniğinin püf noktalarını, dünya çapında ses getiren, çığır açan önerilerini bizlerle paylaşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 15,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00
Sürdürülebilir Bir Dünya İnşa Etmek İçin Pratik Adımlar

TEK YOL PERMAKÜLTÜR

Sürdürülebilir Bir Dünya İnşa Etmek İçin
Pratik Adımlar

Permakültür nedir? Neye hizmet eder? Permakültür’e nasıl başlanır? Ne gibi kazanımlar elde edilir? Tüm bu sorulara ve daha pek çok konuya dair yanıtlar bulacağınız, pratik çözümler üreten kapsamlı bir eser Tek Yol Permakültür.

Elinizdeki eser, bir yaşam biçimi olarak Permakültür’ü ve sonuçlarını anlatıyor. İsrafı en aza indiren, çevreye zarar vermeden zenginlik yaratan, kaynakları maksimum düzeyde kullanırken doğayı da bozmayan, gezegeni onararak geleceğe umutla bakmamızı sağlayan yöntemler sunuyor. Tek Yol Permakültür’ün en önemli vurgusu ise her birimize dünyayı kendi evimizden bahçemizden değiştirme gücünün olduğunu göstermesi. Permakültür’ün, her şeyden uzaklaşmak değil, aksine bulunduğumuz noktada hayatımızın kontrolünü elimizde tutmak anlamına geldiğini; her kültürde, her iklimde herhangi bir beceriye sahip bir bireyin kolayca yapabileceği bir sistem olduğunu ve dolayısıyla küresel etkilere sahip bir uygulama olduğu gerçeğini hatırlatıyor.

Permakültür’ün öncülerinden olan Graham Bell Tek Yol Permakültür’de kendimiz, doğamız ve geleceğimiz için neler yapmamız gerektiğini adım adım gösteriyor bizlere. Örnekler veriyor, modeller sunuyor ve Permakültür’le inşa edilecek bir hayatın her aşamasını en ince ayrıntısına dek planlayarak anlatıyor.

Tüketimci yaşam tarzından uzaklaşmak istiyorsanız; hayatınızı daha kalıcı değerlerle inşa etmek istiyorsanız, “Dünyamızı iyileştirmek için ne yapabilirim?” sorusuna yanıt arıyorsanız, doğayla daha uyumlu yaşamanın yollarını sorguluyorsanız, "kötülüğün zaferi için gerekli olan tek şey iyilerin hiçbir şey yapmamasıdır" şiarına katılıyorsanız; o zaman aradığınız kitap Tek Yol Permakültür’dür. Bu eser, daha iyi bir dünya inşa etmek isteyen herkesin kütüphanesinde çoktan yerini almış vaziyette. Şimdi sıra sizde!

“Sürdürülebilir bir gelecek yaratma konusunda bize düşen görev aslında hayli küçük. Az bir çabayla ve benimseyeceğimiz etik değerler bütünüyle toplum ve toprağı iyileştirmemiz mümkün. Graham bizi ileri götürecek yolu gösteriyor…”
Bill Mollison

“Lütfen bu kitabı alın, kitaplığınıza ya da sehpanıza koymayıp ilkelerini gündelik yaşamınızda kullanın. Barındırdığı bilgelikle çocuklarınızı eğitin ve yerel, ulusal, uluslararası yönetimlerin kararlarını etkilemeye çalışın.”
David Bellamy


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Mimari Biçimin Unutulan Simgeselliği

 




Basım Ayı/Yılı : 1993
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 227
Ağırlık : 412
En / Boy : 16 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

 Kendisi de bir uygulamacı mimar, eğitimci ve kuramcı olan Colquhoun, mimarlıkta düşünme, eleştirel ve yazı yazmanın, tasarım yapma ve uygulama ile nasıl iç içe olup, nasıl birbirini beslediğini bu yazılarda yetkin bir biçimde göstermekte, mimarlığın sadece teknik mesleki bir meseleye indirgenmesini şiddetle reddetmektedir.






Basım Ayı/Yılı : 2005
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 353
En / Boy : 15 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00
Gençlerini İhmal Edenler Geleceklerini İmha Ederler

“İslam dünyasının yaşadığı iki medeniyet krizi var: Birincisi, 9. ve 10. yüzyıllarda belirgin bir şekilde başlayıp 12. ve 13. yüzyıllarda zirve noktasına ulaştı. Doğu cephesinde Moğol istilası ve Bağdat’ın düşüşü, Batı cephesinde ise Kurtuba’nın düşüşüyle birlikte İslam tarihinin o zamana kadarki en büyük krizi yaşandı. Haçlı ve Moğol saldırılarında bir şeyimiz hariç her şeyimizi yitirdik. Bu tür kriz, İslam medeniyetini fiilen tarumar etti ama inancımızı, akidemizi sarsmayı başaramadı. Kendimize olan güveni hiçbir zaman kaybetmediğimiz için çabucak toparlandık ve yeni bir meydan okuma gerçekleştirmeyi başardık. İkinci medeniyet krizi, Osmanlı’da Tanzimat’la birlikte başlayan ve günümüze kadar süren medeniyet krizidir. Köklerimizle, dolayısıyla dinimizle ve geleneğimizle bağlantımızı koparan ikinci kriz yolumuzu/yönümüzü yitirmemize sebep oldu. Bu iki sorunu/krizi derinlemesine incelemeye çalışacağız.”

Elinizdeki çalışma, 100 Kitap Listesi’ndeki kitapları ve yazarlarını tanıtmak amacıyla hazırlanan Yol Haritası programındaki konuşmaları merkezine alıyor. “Medeniyet tasavvuru”nu ihyaya kendini adamış bir mütefekkirin kaleminden kurucu şahsiyetlerin ve dönemlerin zihin açıcı bir arkeolojisini sunuyor. Yol Haritası’nda yaşadığımız medeniyet krizi sonrasında yönümüzü bulabilmek için yüzleşmemiz gereken sorunları samimiyetle ortaya koyan Yusuf Kaplan’ın çözüme yönelik cesur tekliflerini dile getirdiği medeniyet mefkûresinin güzergâhını bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Vaizlere İnciler

 




Basım Ayı/Yılı : 2004
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1086
Ağırlık : 1451
En / Boy : 17 / 25
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺400,00
Tükendi
21. Yüzyılda Direnişler

Direniş pratikleri ve stratejileri hakkında düşünmek Türkiye sosyal bilimcileri için hiç bu kadar acil ve elzem görünmemişti. Elinizdeki sayı, Gezi direnişinin yıl dönümünde bu direnişi, 2000'li yıllarda dünyanın çeşitli coğrafyalarında neredeyse eş zamanlı olarak gelişen direniş pratikleri bağlamında kuramsal ve politik olarak anlamlandırmak ihtiyacının bir urunu olarak ortaya çıktı.

Türkiye'de olduğu gibi diğer ülkelerde de gelişen farklı direniş formları siyasi otoritenin ve devletin genel krizine yol açma eğilimini gösteriyor. 1980'lerin başında uluslararası sermayenin iç piyasalara erişiminin ve bununla birlikte her ülkenin uluslarasılaşmış serma-yesinin küresel ekonomiye entegre olmasının önündeki engellerin kaldırılması ve sermayenin iktidarının yeniden kurulması ancak devletin rolünün neoliberal dönemde yeniden tanımlanmasıyla mümkün olabilirdi. Kapitalist devletin toplumsal ilişkilerin bir tezahü-rü olduğunu kabul edersek, toplumsal mücadelenin böylesine parçalanıp zayıfladığı, buna mukabil sermaye sınıflarının merkezileşip, yoğunlaştığı bir dönemde kapitalist devletin daha otoriter bir biçim alması veya en azından otoriterleşme eğilimleri göstermesi bek-lenmedik bir gelişme değildir. Devlet iktidarının bu neoliberal dönüşümü gerçekleştirecek şekilde sistematik olarak kullanılması ve bu süreçte otoriterleşmesi, genel olarak devleti ve bazı ülkelerde siyasal rejimi 21. yüzyıl direnişlerinin önemli bir hedefi haline getirdi.

Bu Sayıda
-21. Yüzyılda Değişen Toplumsal Hareketler Senem Atvur
-Leo Panitch ile Mücadele Stratejileri Üzerine Söyleşi/ Görkem Akgöz-Barış Karaağaç, Çeviren: Damla Keşkekci, Onur-can Ülker
-21. Yüzyıl İsyan Hareketlerinin Tarihselliği: Neoliberal Çitleme Dalgası, Müşterekler ve Yeni Kamu Uzamı Çer-çevesinde Bir Değerlendirme Ali Ekber Doğan
-Brezilya'da Ekonomik Kalkınma, Toplumsal Değişim ve Siyasi Protestolar: /İthal İkamecilikten 2013 Tem-muz'una/ Alfredo Saad-Filho, Çeviren: Ezgi Kaya
-Jessé Souza ile Brezilya Direnişi Üzerine Söyleşi/ Tamer Söyler, Çeviren: Tamer Söyler
-Adam Hanieh ile Orta Doğu Ayaklanmalarının Ekonomi Politiği Üzerine Söyleşi/ Görkem Akgöz-Aylin Topal, Çe-viren: Mert Karabıyıkoğlu
-Direnişin 20. Yıldönümünde EZLN: "Öteki Kampanya"nın Ardından Meksika Solu için Dersler /Esra Akgemci
-Dünyanın Atölyesinde Direniş Günlükleri: Çin Emek Hareketinin Dinamikleri/ Görkem Dağdelen


Basım Ayı/Yılı : 6/2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,90
Tükendi
Azınlık Dilleri ve Çokdilli Yaşam

Resmi olarak da tanınan üç geleneksel dilin konuşulduğu Belçika ile dört dilin konuşulduğu İsviçre, dil “sorununun” çözümü konusunda yol gösterici örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel arka planları çok değişik olan bu iki ülkede uygulanan ve önemli farklılıklar gösteren çözümler sayesinde farklı dil grupları barış içinde bir arada yaşayabilmektedirler.

Elinizdeki kitap bir yandan dil hakkına ilişkin bu iki ülkede sürdürülen hukuki tartışmaların ve yasal düzenlemelerin tarihi seyrini aktarırken diğer yandan bu hakkın toplumsal hayatın farklı alanlarında (federal devletlerde, yerel idarî birimlerde, yasama alanında, eğitim ve öğretimde, iktisadi yaşamda) nasıl hayata geçirildiğini örnekleriyle sunmaktadır.

Belçika ve İsviçre Federal Anayasaları ile İsviçre’deki çokdilli kantonların (Bern, Waadt, Graubünden ve Freiburg) anayasalarını da inceleyen eser, dil hakkı ve çokdillilik “sorunu” üzerine temel bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Tarih Yazımı 2

Praksis Sayı : 18


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 273
Ağırlık : 325
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,90
Tükendi
Tarih Yazımı 1

Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 360
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,90
Tükendi
Marksizm ve Ölçek Sorunu

Praksis Sayı : 15


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 403
Ağırlık : 500
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺42,90
Tükendi

Elinizdeki kitap, sermayenin sağlık hizmetini herkes için bir hak olmaktan çıkarıp paraya tahvil etme amacı doğrultusunda gerçekleştirdiği saldırıların geldiği en son aşamayı, şehir hastanelerinin öyküsünü anlatıyor.

Yazar, bu hastaneler hakkında gözlerden uzak tutulan bilgileri ve verileri eleştirel gözle bir araya getiriyor; bu projelerin altlığı olan kamu-özel ortaklığı finansman modelini şehir hastaneleri olgusu üzerinden panoramik bir yaklaşımla tartışıyor. Toplumun geniş kesimlerinin çıkarlarını umursamayan bir avuç azgın “müteşebbis” ile onların iktidardaki hamilerinin ikbal çarklarının sürgit dönmesini sağlayacak “hinliklerden” biri olan şehir hastanelerinin nasıl tesis edildiğine, bu tür akçeli işlerin “bizde nasıl döndüğüne” açıklık getiriyor. Okur, şehir hastaneleri sürecini takip ederken devlet ve sermaye aktörlerinin 1980’lerden günümüze kamu yararını ortadan kaldıran bu şebekeyi nasıl ilmek ilmek ördüklerine tanık oluyor.

Kitap, bu iç karartıcı tabloyu değiştirme yönünde verilen mücadeleleri ve bu mücadelelerin esinlediği umudu da okurdan esirgemiyor ama; bu konuda kazanılanları, ele geçenleri, elden kaçanları ibretlik bir envanter olarak önümüze koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi
Yeni Türkiye’de Erillik, Şiddet ve Feminist Siyaset

2015 yılı ve sonrası, sadece Türkiyelileri değil, tüm dünyada geniş kitleleri etkileyen unutulmayacak olaylarla zihnimize kazındı. Suriye savaşı, göçmen krizi olarak yüzümüze çarpan insanlık dramı, bölgede, Türkiye’de ve Batı ülkelerinde çok can alan şiddet eylemleri, hepimizi şok eden IŞİD belası, her yerde yükselişe geçen milliyetçi popülizm dalgası, otoriter rejimlerin ve tek adamların önlenemeyen yükselişi, nükleer denemelere geri dönüş, küresel kapitalizmin sefaleti ve iklim krizi derken 2020 yılına koronavirüs salgını ile girdik. Nefret, şiddet, savaş, cinnet halleri, türlü türlü musibetler etrafımızı sardı. Yaşam, özgürlük, eşitlik, adalet ve gerçek başta olmak üzere tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, değerlerin değersizleştirildiği bir sürece tanıklık ettik.

Bu kitap, yaşamın ve siyasetin her alanında “eril gövde gösterisi”nin hüküm sürdüğü, aynı zamanda hem ülkede hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve feminizme karşı reaksiyonların güçlendiği, kadın ve LGBT hareketinin elde ettiği türlü kazanımların tehlikeye girdiği bu dönemi kavramamız için önümüze ışık tutuyor. Olaylarla onları kavrayışımız arasına giren kara bulutların yol açtığı özel bir görme ve kavrayış zorluğunu getiren bu dönemi feminizmin umut veren eleştirel birikimine yaslanarak analiz ediyor. Yazmayı bir tür kişisel direniş eylemi olarak tanımlayan yazar, okuru bu direnişe ortak olmaya çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi
Pembe Kitaplar: 11

Mişkatü'l-Envar

Nurlar Feneri

Pembe Kitaplar: 11

Bedir Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 2011
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 50
En / Boy : 12 / 16
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi

His life was like his recurring nightmare: a train to nowhere. But an ordinary life has a way of taking an extaordinary turn. Add a girl whose ears are so exquisite that, when uncovered, they improve sex a thousand-fold, a runaway friend, a right-wing politico, an ovine-obsessed professor and a manic-depressive in a sheep outfit, implicate them in a hunt for a sheep that may or may not be running the world, and the upshot is another singular masterpiece from Japan's finest novelist.

"Wonderfully easy to read and just as wonderfully difficult to make sense of... like the narrator, who slowly accepts the presence in his life of mystery, we slowly recognize the possibility of a new kind of world, we slowly recognize the possibility of a new kind of world. Like him, we lean forward and topple headlong into magic"

- Washinton Post

"A Wild Sheep Chase has the conventional hull of a thriller - a quest, a mystery, an extraordinary woman, and plenty of elegant duress - but its fantastic superstructure transforms it into something quite different"

- Independent

"It begins as a detective novel, dips into a screwbal comedy, and at its close becomes a tale of possession... A highly accomplished piece of craftsmanship"

- New Yorker


Basım Ayı/Yılı : 2003
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 299
Ağırlık : 222
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺361,00
Tükendi

Kumar bağımlılığının, bireyi ve toplumu etkileyen ciddi sorunlara neden olduğu, bilimsel çalışmalarla da ortaya konmuş bir gerçektir. Son yıllarda internetten kumar oynamanın artması ve çevrim içi oyunlardaki kumarı teşvik edici unsurlar da düşünüldüğünde, bu konuda yapılacak koruyucu bilgilendirme çalışmalarının ne kadar büyük önem taşıdığı daha iyi görülebilecektir. Elinizde bulunan bu kitap, Türkiye’de çok az akademik çalışma bulunan kumar bağımlılığını; psikolojik, sosyal, çevresel ve genetik yönleriyle ele alarak kumar oynamanın ruh ve beden sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 16,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,00
Tükendi

Antrenmanlarla Fizik Çözümlü ve Konu Anlatımlı

Antrenmanlarla Matematik Yayıncılık


Basım Ayı/Yılı : 2016
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 456
Ağırlık : 912
En / Boy : 20 / 28
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺180,00
Tükendi

Çocuk Nasıl Yetiştirilir? Üsküdar Yayınevi


Basım Ayı/Yılı : 2001
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 100
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Tükendi

Son yıllarda Türkiye’deki akademik çalışmalar da dâhil olmak üzere modernleşme öncesi tecdîd hareketlerine ilginin giderek arttığı görülmektedir. Bu bağlamda 17. ve 18. yüzyıllarda uç veren ihyâ tasavvurları, sonraki yüzyıllara damgasını vuran modernleşme hareketlerinin tarihî seyri içinde anlaşılmasını teklif eden yeni bir perspektifle ele alınmaktadır. Batılı tarih tasavvurunda İslâm toplumu için siyasî ve ilmî bir çöküş dönemi olarak kabul edilen 18. yüzyılda İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde ortaya çıkan ihyâ hareketlerinin bu bakış açısıyla değerlendirilmesi, İslâm toplumlarına dair tarihyazımına hâkim olan modernleşme ve Batılılaşma paradigmalarının ötesinde yeni bir çerçevenin oluşumuna katkı sunmaktadır.

Elinizdeki bu eser, sözü edilen hareketlerden biri olarak Şah Veliyyullah ed-Dihlevî’nin (1703-1762) ihyâ düşüncesini fıkıh ilmi merkezinde ele almaktadır. Bu bağlamda, “Dihlevîlik” kavramı altında Şah Veliyyullah’ın etrafında gelişen ilim çevresi ve ihyâ hareketinin İslâm düşünce dünyası üzerindeki etkilerini incelemektedir. Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi, ihyâ hareketleri arasında yoğun tartışmalara konu olan “ictihad”, “taklid”, “maslahat” ve “mezhebe intisap” kavramları merkezinde tahlil edilmektedir. 18. Yüzyılda İslâm Dünyasında İhyâ Hareketleri: Şah Veliyyullah ed-Dihlevî ve Dihlevîlik, Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi üzerinde derinleşmesi bakımından onu farklı açılardan inceleyen çalışmalardan ayrılmaktadır. Ahmet Aydın bu eserinde, fıkıh ilminin Şah Veliyyulah’ın ihyâ düşüncesinin en esaslı boyutunu teşkil ettiğini ortaya koymakta ve ihyâ projesinin onun tüm fıkhî faaliyetini izah edebileceği düşüncesini temellendirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 544
Ağırlık : 544
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺196,00
Tükendi

14 asır önce hicreti başlangıç kabul ettik. Ölçümüzü hicretten önce-hicretten sonra şeklinde belirledik. İstiklal Marşı Derneği olarak hicretin manasını kavramayı esas sayıyoruz. Biz önce hicret ederek ve akabinde Mekke'yi fethederek dünya üzerinde Müslümandan daha üstün bir varlık olmadığını bütün aleme gösterdik. Bunu da bileğimizin hakkıyla yaptık. Hicret bize İslami bir geleceği hedef ittihaz etmeyi, İslami bir hayatın yükseltilmesini esas gaye saymayı öğretti. Buna istinaden 12 senedir kendi yazımızla hicri takvim neşrediyoruz. Takvimimizde derneğimizin şubelerinin de bulunduğu beş vilayetimizin ( İstanbul, Ankara, Konya, Kahramanmaraş ve Adana) namaz vakitlerini ezani saate göre dercediyoruz. Hıristiyan takvimine göre ayarlanma zilletine karşı kendi şerefimize sahip çıkıyoruz.

Bu seneki takvimimizde Kur’an-ı Kerim okumayı bilip de Türkçe okumayı tecrübe etmemiş olanlar için harekeli okuma metinleri hazırladık. Bununla beraber Asr-ı Saadet'teki hadiseleri de vuku bulduğu aya göre tanzim ederek takvimimizde neşrediyoruz. Türk Denizi'nin Balıkları, Hayvan İsimleri Lugatçesi bölümlerimiz hem resimli olarak hem de Türk Edebiyatı'na akseden numuneleriyle 1444 takvimimizde yer alıyor. Neyi nasıl dememiz gerektiği hususunda yol gösterici olması için Kamus-i Türki'den misal cümleler seçtiğimiz bir diğer resimli bölümümüz de ayrıca mevcut.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 720
Ağırlık : 720
En / Boy : 16 / 12
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
1 2 3 ... 16 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı