Geçmişin gölgesinde, kökleri çok derinlere uzanan, sırların arasında filizlenmiş bir aşk… Birce, kalbi kırıklarla dolu, ürkek bir serçeydi. Hayata tek kanadıyla tutunmayı dilerken günün birinde, hiç ummadığı bir adam güçsüz, yalnızlığını simgeleyen o tek kanadını acımasızca kırmak istedi. Serçenin yere çakılışı yüzünde sadece bir tebessüme neden oldu. Çünkü o, hayatın acımasızlığını küçücük bir bebekken görmüştü.
Aybars Toralı vahşi, öfke dolu ve acımasız bir kartalın kalbini taşıyordu. Karşısındaki ürkekliğine rağmen direnen serçeyi paramparça etmeye yemin etmiş bir adamdı. Ayrılık yüreğini buza çevirmiş, gözünün önüne duvarlar örmüştü. O, hayatın acımasızlığını terk edildiğinde görmüştü.
Yıllar sonra bu kaçınılmaz aşkı doyasıya yaşamaya çalışan iki yaralı kuş, bu kez sahip olduklarına sıkıca bağlanabilecek, aşklarını önlerine çıkan engellere meydan okurcasına yaşayabilecek miydi?
“Ben senin geçmişinim. Sen benim geleceğimsin.”
Edebiyatın ve özellikle romanın sevilmesinde ve geniş kitlelere yayılmasında büyük rolü olan Esat Mahmut Karakurt’un eserlerini Bilgi Yayınevi yeniden okurla buluşturuyor. Ankara Ekspresi’nde, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi içten bir baskınla ele geçirme çabaları ve bu çabalar esnasında gizli servisler arasındaki mücadeleler anlatılmaktadır
Milletleri, dilleri, dinleri ve yaşamları çok farklı iki insanı, önlerine çıkan bütün engelleri aşacak kadar cesur yapabilen, gözü kara, hırçın bir duygudur aşk. Ve de dünyadaki en yenilmez savaşçı olabilir bir kadın, hele bir de aşıksa...
Bir Rus generalin kızı olan Nadya ile Türk ataşemiliter İrfan arasındaki bütün engellere karşı koyan, zamana ve insanlara meydan okuyan ve sonu gelmeyen tutku dolu bir aşka bütün heyecanı ile tanıklık edeceksiniz.
Bu eser de yazarın diğer birçok eseri gibi beyaz perdeye aktarılmıştır.
Anlattığım hikâyede güçlü bir kadının yaşadığı kocaman bir aşkı okuyacaksınız. Güçlü bir kadının nasıl duvara vurup, yere çarpıp darmadağın olduğunu göreceksiniz. Aşktan gidememe haline şahit olacaksınız.
Şahitliğiniz ilişkinin, yaşananların sadece bir bölümüne olacaktır.
Bazı hikâyelerde kendinizi bulacaksınız, yaşadıklarınızı, kimseye söyleyemediklerinizi ve hatta inkâr ettiklerinizi.
Ortak olacağız, ihanetle geçen zamanlara.
"Bu imkânsız, bu kadarı da olmaz, olamaz," demeyin. Okuduklarınızın içinden seçin. İstediklerinize inanın, istemediklerinize inanmayın.
İnandığınız sizin, inanmadığınız benim olsun.
Aşk... sizin anladığınız kadardır... Ve anladığınız aşk şimdi uzaktan gülümsüyor. Laf dinlemeyen aşk...
Aşk her şeye rağmen olursa aşk değil mi?
Kimsenin kimseyi aldatmadığı bir hayal dünyasında yaşamak dileğiyle.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.