“Bu küçük kitabın felsefi amacı, çağdaş bilimsel düşünceyi kendi diyalektiği içinde kavramak ve böylece taşıdığı özsel yeniliği göstermektir.”

Yeni Bilimsel Tin, Gaston Bachelard’ın Bachelard olmaya başladığı, kendi kıvamını bulduğu kitaptır. Nasıl Kepler ve özellikle Galileo’nun geliştirdiği yeni epistemoloji, filozofunu Descartes’ta bulmuşsa, geometride Lobaçevski ve fizikte Einstein’la başlayan değişmenin epistemolojisini de Bachelard, bu kitabından itibaren teorileştirmiş, söz konusu gelişmelerden bilim felsefesi açısından önemli sonuçlar çıkarmıştır. Vardığı nokta ise modern bilimin artık Descartesçı epistemolojiyi geride bıraktığı, aştığı saptamasıdır. İşte bu noktadan sonra, Bachelard’ın velut epistemolojik üretimi geleneksel felsefenin rasyonalizm ve ampirizm, gerçekçilik ve uzlaşımcılık gibi ikiliklerini bir sentez içinde aşmaya yönelir.

Yeni Bilimsel Tin, Bachelard’ın kendine özgü rasyonalizminin, tarihsel kopuş teorisi ve epistemolojik pedagojisinin nüve halinde ortaya çıktığı yapıtıdır. Filozofu anlamak için ilk önce ve en dikkatle okunması gereken eserinin bu olduğu söylenebilir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Bugün dünyaya bilim ve onun büyük ölçüde incelenmemiş felsefi varsayımları hâkimdir. Bu varsayımlar insanların özgür iradeden yoksun ve amaçsız bir evrende yaşayan karmaşık biyolojik makineler olduğu şeklindeki mekanik ve materyalist bir dünya görüşü ile ilişkilidir.

Galileo Komisyonu Raporu, konuyu kamuoyunun gündemine taşımaya ve bilimin kapsamını, artık madde ve fiziksel gerçekliğe ilişkin modası geçmiş bir görüşle sınırlandırılmaması için genişletmenin yollarını bulmaya çalışmaktadır. Ayrıca dikkate değer insan tecrübelerinin, özellikle de bilincin, beynin ötesine geçebileceğini gösteren kanıtlarının keşfedilebilir ve makul olduğunu göstermeye çalışmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺436,50
Son Şeyler Hakkında Düşünceler ve İncelemeler

Hayvan, ölüm ile ilgili gerçek bir bilgiye sahip olmaksızın yaşar ; bu nedenle de kendisinin sonsuz olduğu bilinci içerisinde türünün tüm ölümsüzlüğünü tadar. İnsanda ise akılla birlikte ölümün korkunç kesinliği zorunlu olarak ortaya çıktı. Ama nasıl ki doğada her zaman kötülüğün bir çaresi ya da en azından bir telafisi varsa, ölüm bilgisini ortaya çıkaran aynı düşünce, bizi teselli edecek metafizik görüşleri de beraberinde getirdi. 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

İnsanlık tarihi kabaca gözden geçirildiğinde bile, “Tanrısız” bir döneme rastlamak imkansızdır. Modern zamanlardaki kategorileştirmede din ve Tanrı insanlığın erken dönemlerine primitif bir ürün olarak gönderilmekle birlikte, Tanrı yine yoğun bir tema olarak tartışmanın konusu olmaya devam etti. Hatta din ve Tanrı’nın gelecekte işlevini yitirerek kaybolacağı şeklindeki beklenti gerçekleşmediği gibi, mitoloji postmodern dönemde kendisini yeniden gösterdi. Modernlikten itibaren Tanrı’ya “bundan sonrası benim” diyerek dünyayı kendi başına inşa edeceğini düşünen insan krizlerle yeniden sarsılmaya başlamıştır. Anlaşılmıştır ki, Tanrı’ya veda etmek o kadar da kolay değildir. Çünkü Tanrı’ya veda, insanın kendi üzerine çöküşü ve ölümünü işaret etmeye başlamıştır. Dünya ölçeğinde farklı dinlerin Tanrı anlayışlarını ele alması sebebiyle çalışmamız “Bir Dünya Tanrı” ismiyle vücut bulmuştur.
 
Kitapta, aşağıda belirtilen sorular muvacehesinde dinlerin Tanrı-toplum etkileşimi netleştirilmeye çalışılmıştır. 1-Varolan teoloji, Tanrı’yı nasıl tanımlıyor? 2-Bu dinlerin yaşandığı toplumlarda nasıl bir Tanrı tasavvuru ortaya çıkıyor? 3-Tanrı’ya verilen sıfatların sosyal yansımaları nasıldır? 4- Böyle bir Tanrı anlayışı nasıl bir dünya inşa ediyor? 5-Bu tanrı anlayışı, hangi çağdaş sorunları çözüyor ya da sorunlar çıkarıyor? 6-Bu tanrı anlayışı nasıl bir Tanrı-insan ilişkisi kuruyor? 7-Bu tanrı anlayışı nasıl bir Tanrı-çevre (tabiat) ilişkisi kuruyor? 

Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 608
Ağırlık : 608
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺167,20

Osmanlı Düşüncesi, esasen bir “İmparatorluk Düşüncesi”dir, yani bu İmparatorluk'ta birlikte yaşayan, dolayısıyla birlikte düşünen “milletler”e (cemaatlere) mensup bir düşüncedir. Bu açıdan bakıldığında, dönemin epistemik faaliyetlerinin hakikate uygun bir şekilde betimlenebilmesi için sadece Türk ve/veya İslâm Düşüncesi'nin araştırılması ve yazılması yeterli olamaz; farklı dinlere ve mezheplere ve farklı kavimlere ve etnisitelere mensup insanların “İmparatorluk Düşüncesi”ne yapmış oldukları katkılar aydınlatılmadan ve Müslümanlar ile Gayr-ı Müslimler arasındaki düşünsel etkileşimler belirlenmeden, bu dönemin epistemik oluşumunu ve dönüşümünü doğru bir biçimde açıklamak mümkün değildir.

Rum Düşünce Tarihi (1300-1900), söz konusu temel unsurlardan birisi olan Rumlar'ın “epistemik dünyaları”na bir nebze de olsa ışık tutmak maksadıyla kaleme alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Her hamlesi tarihte başka bir devir yaratan Türk, asrımızın tarihinde de hiçbir milletin yapamadığı inkılâbı vücuda getirmekle yine o eski rehberliğini meydana koymuş oluyor.
Türk İnkılâbı’nın mazlum Şark Kavimleri’ne vereceği uyanışı, yayacağı varlık duygusunu, hayat hamlesini, çağdaş medeniyetin hiçbir kitabı bu kadar canlı, bu kadar çekici bir surette veremez. Bu kavimler için Türk İnkılâbı, henüz misli yazılmamış bir eser, ruhları sarsacak bir kitap, vicdanları titretecek bir hareket ve hayat toplamıdır.

Halil Nimetullah 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00
Türk Felsefesi'nin Doğuşu

Türk Felsefesi'nin macerası henüz gereği gibi yazılmadı, ancak şuna inanıyorum ki bir gün bu mühim iş yapıldığında Yunus Emre'nin çok önemli bir yerde durduğu anlaşılacaktır.

Yunus Emre, Orta Çağ'ın en mütekamil felsefi öğretisi olan Vahdet-i Vücûd Öğretisi'ni Türkçe terennüm ederek asırlarca Anadolu'da hakim olacak dünya görüşünün ve yaşam biçiminin yayılmasını ve yerleşmesini sağlamıştır.

Elbette bu öğretiyi savunan diğer filozofların katkılarını da gözardı etmek mümkün değildir, ancak kolaylıkla iddia edebilirim ki Anadolu Türkleri'ni felsefe ile tanıştıran esasen Yunus Emre olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Bilir bilmez konuşup her konuda kesin hükümler verene “Ahkâm kesme!” deriz. Yersiz zamansın bir biçimde üstelik bilmediği bir konuya girip düşünce ileri sürene kızar “Hariçten gazel okuma!” diye azarlarız onu. Bilgiçlik taslayan ya da herhangi bir konuda kendince birtakım düşünceler ileri sürerse biri, “Felsefe yapma!” diye uyarırız.

Dilimizde sıkça kullandığımız bu üç deyim de felsefeye karşı geliştirdiğimiz “olumsuz” tutumumuzu göstermektedir. Oysa bu karşı çıkış ve alaya alışlarımız da felsefe yapmaktan başka bir şey değildir! 17, yüzyılın Fransız matematikçi, fizikçi ve düşünürü Blaise Pascal, “Felsefe ile alay etmek, felsefe yapmaktır.” demişti. Ondan yüzyıllar önce yaşamış, Antik Yunan Klasik dönem filozoflarında Aristoteles, “Felsefe yapmak lazım mı diyorsunuz; o halde felsefe yapmak lazımdır. Felsefe yapmamak lazım mı diyorsunuz; bunu yapmak için de felsefe yapmak lazımdır.” diyor.

Yani felsefeden kaçış yok! Yok, ama nedendir bu değerbilmezliğimiz, yok saymazlığımız? Hasan Şahingöz, “Felsefe Nedir, Ne Değildir?” adlı bu derli toplu çalışmasında bir türlü kaçamadığımız felsefenin ne olup ne olmadığına odaklanıyor. Son derece yalın bir dil ve açık bir anlatımla, terimlerin soğuk yüzünü ısıtıyor; kuramların derinliğinde boğulmadan adım adım yürüyerek felsefe, filozof, felsefenin başka alanlarla ilişkileri hakkında “ahkâm kesmeden” ama “felsefe yaparak” ilerliyor.

Felsefe tarihine girmeden, filozofların yaşam ve düşüncelerine dalmadan, akımlarıyla oyalanmadan felsefenin doğrudan kendisine yönelen “Felsefe Nedir Ne Değildir?”, Felsefi düşünme ve düşünme yöntemleri, felsefenin konuları, bilim ve dinle ilişkileri üzerinde felsefenin kendisi gibi sorularla düşünerek ufuk açıyor. Hüseyin Şahingöz, felsefenin ağzından sorduğu soruları yanıtsız bırakarak, okuru etkin bir okumaya davet ediyor. “Felsefe Nedir Ne Değildir?”, bir ders kitabı adını çağrıştırsa da olguları tüm boyutlarıyla nasıl anlamlandırabileceğimizi ortay koyan bir başucu kitabı, bir bütün olarak hayat ve insana dair birçok konuyu anlamada nasıl bir perspektif edinmemiz gerektiğini gösteren bir kişisel gelişim kitabıdır.

Öyle de okunabilir, okunmalıdır!


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺51,10


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 159
Ağırlık : 159
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

20. Yüzyıl’ın en etkileyici düşünürlerinden Karl Popper, sahip olduğumuz demokratik sistemi muhafaza etmede üzerimize düşen sorumlulukların farkında olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Yarının dünyasını yaratacak olan şey bizim eylemlerimiz olacaktır.

Gazeteci Giancarlo Bosetti’nin yaptığı bu söyleşilerde Popper geniş bir yelpazede çağdaş siyasal ve toplumsal meseleler üzerine konuşuyor. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden üçüncü bir dünya savaşı tehlikesine, çocuklarımıza karşı yükümlülüklerimizden televizyonun potansiyel zararlı etkilerine kadar birçok konudan bahsediyor. Toplumumuzdaki yükselen şiddet ve bencilliğin, eğer önlem almazsak medeniyetimizi tehlikeye atacağı konusunda uyarıyor. Kitap aynı zamanda demokrasi teorisi üzerine iki konuşma da içeriyor; demokrasinin hiçbir zaman halkın yönetimi olmadığını (olamayacağını ve olmaması gerektiğini) ama tiranlığı önleyebilmek için elimizdeki en iyi yöntem olduğunu ikna edici bir şekilde savunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Entelektüel Bir Otobiyografi

“Çalışma alanı yelpazesinde veya kalitesinde Karl Popper’a rakip başka bir felsefeci yok… Siyaset, bilim, sanat… Popper’ın çalışmalarıyla aydınlatılmamış çok az düşünce alanı kalmıştır.”
– Bryan Magee

Bu kitap, sekiz yaşındayken  sonsuzluk fikrine kafası takılan, on beşine geldiğinde babasının kütüphanesine dadanmış  bir zihnin bitmeyen arayışının hikayesi. İki büyük dünya savaşına, Soğuk Savaş dönemine ve sonrasında Doğu Bloku’nun çöküşüne tanıklık eden, 20. Yüzyıl’ın en etkileyici düşünürlerinden Karl Popper, bu otobiyografik eserinde kendisini en çok etkileyen fikirleri bilhassa erken yaşlarda kendisini büyüleyen bilim ve felsefeyi anlatıyor.

Popper bu kitapta, hayatıyla ilgili pek fazla bilinmeyen yönlerini; müzik aşkını, Yahudi kökeniyle ilgili karışık duygularını ve Wittgenstein’la tartışmasını ve ondan sonra bir efsane haline gelmiş “poker” olayını anlatıyor. Döneminin birçok önde gelen bilim insanı ve filozofuyla etkileşimi olan


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 357
Ağırlık : 357
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,00

Bilim ve toplum felsefesi alanlarının büyük filozofu Karl Popper'ın Tarihselciliğin Sefaleti adlı eseri, her iki felsefe disiplininin de problemlerini kendi kavşağında buluşturan çarpıcı bir kitaptır. Filozofun gerek Açık Toplum ve Düşmanları gerekse Bilimsel Araştırmanın Mantığı adlı eserleri, daha esaslı bir probleme ışık tutmak üzere bu kitapta bir araya gelmişlerdir.
 
Sosyal bilimlerin tabiat bilimlerine indirgenip indirgenmeyeceği probleminin tartışıldığı eser, daha temelde "tarihin bilimsel yöntemlerle tahmin edilebilir yasaları" olduğuna inanan toplum felsefelerinin bilimsellik iddialarını çürütmek istemektedir.
 
Bilim ve sosyal bilim ilişkilerinin incelendiği kitap boyunca merkezî kavram "tarih"tir. Fakat sefaleti öne sürülen asıl fikir "tarihsel" yöntem değil, tarihin modern ve tehlikeli bir kavranışı olan “tarihselci" düşünce tavrıdır.
 
Popper, tarihteki değişmez ve önceden kestirilebilir kanunların bu etkileyici eleştirisini tüm “tarihsel kaderin amansız kanunlarındaki faşist ve komünist inançların kurbanı olmuşlara” ithaf etmiştir.

Kısa ve etkileyici şekilde yazılmış bu eser; okurlara, entelektüellere ve politika yapıcılara nesiller boyunca ilham kaynağı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sosyal bilimler alanında yazılmış en önemli kitaplardan biri olarak kabul edilen Tarihselciliğin Sefaleti, bu büyük düşünürün fikirlerini anlama yolunda ışık tutuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺113,00

Ciddi olan her eser, üzerine düşünülmeyi gerekli kılar. Hele ki bu eser felsefi geleneğin geniş külliyatını tanıtmak ve felsefi düşünmenin yollarını öğretmek amacındaysa, bu, başlı başına zor bir iştir. Columbia Üniversitesi felsefe profesörleri olan John-Herman Randall, Jr. ve Justus Buchler tarafından yazılmış olan bu eser, bu zor işi hakkıyla başaran önemli bir felsefeye giriş kitabıdır. İlk kez 1982 yılında Ahmet Arslan’ın titiz çevirisi ile Türkçe’ye kazandırılmış olan kitap, aradan geçen 32 senenin ardından akıcılığından ve açıklayıcılığından hiçbir şey kaybetmeden yeniden okuyucusunun karşısına çıkmaktadır.

Kitap üç bölümden oluşmaktadır: “Felsefi Düşüncenin İnsan Hayatındaki Rolü”, “Felsefenin Analitik İşlevi” ve “Felsefenin Kurgusal İşlevi.” Ahmet Arslan’ın da belirttiği gibi: “Her bölümde ele alınan belli başlı görüş veya kuramların, hemen arkasından gelen Eleştirel Düşünceler kısmı ilgili görüş veya kuramın başarı veya eksiklerinin daha iyi kavranmasında çok yardım edici niteliktedir. Gereken yerlerde filozofların kendi yapıtlarından yapılan alıntılar akıllıca seçilmiş olup, ölçülü ve aydınlatıcı niteliktedir. Belki bütün bunlardan daha da önemli olmak üzere yazarlar kendi görüş ve tercihlerinin nereye gittiğini açıkça belirtmekten kaçınmamakla birlikte, ele aldıkları her kuram veya görüşe aynı ciddilik, ölçülülük ve hakkaniyetle yaklaşma erdemini göstermekten geri kalmamaktadırlar.”


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 445
Ağırlık : 445
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺156,00

İngilizce yazan eleştirmenlerin çok azı Rus düşüncesi ve kültürü hakkında Isaiah Berlin kadar ferasetli yazılar yazabilmiştir. İşte elinizdeki kitap, Berlin’in otuz küsur yıllık bir süreçte yazdığı, Rusya’nın olağanüstü yazar ve filozoflarının Rus kültürü üzerindeki benzersiz etkilerini çeşitli temalar etrafında irdeleyen bu tarihî yazılarının derli toplu bir derlemesi niteliğini taşıyor. Rus Düşünürleri’nde Berlin, ünlü “Kirpi ile Tilki” makalesinde ele aldığı Tolstoy’un tarih felsefesine ek olarak, “Rusların dünyadaki sosyal değişime en büyük katkısı” diye betimlediği Rus entelijansiyasını oluşturan Herzen, Bakunin, Turgenyev ve Belinski gibi on dokuzuncu yüzyılın büyük yazar ve düşünürlerini ortaya çıkarmış toplumsal ve siyasal koşulları da inceliyor. 

“Berlin, Rus düşünürleri hakkındaki bir dizi canlı portre yazısında, entelijansiyanın en dikkat çekici mensuplarını, mutlak değerlerden duydukları şüphe ile ahlaki eylemlere ilişkin bütün meseleleri bir anda çözüme kavuşturacak tek bir hakikati keşfetme arzuları arasında sürekli olarak bölünmüş figürler şeklinde resmeder.” 


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 560
Ağırlık : 560
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00

Dünyanın en çok okunan iki yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

İnsan pozitif ve negatif ne yaşarsa yaşasın, benim işim Allah’ı ve insanları sevmek” diyerek yoluna devam ederse; bu insanın hayatı mutlu, huzurlu, şükürle geçer. Hayatı çözmenin sırrı “kendini bilmekten geçer. Kendini bil ki, hayatın gayesine muvaffak olasın. Kendini bil ki, etrafına ışık, enerji, mutluluk saçasın. Her negatifi, pozitife çevirmek de yine senin elinde. Unutma! Sen, “şerefli olan insansın. O zaman kendini bulmak için çıktığın bu yolda “Tolstoy” sana yoldaş olsun. Dokuz kitaptan oluşan eserin sadeleştirerek bir araya getirildi.

1.Tolstoy, Sevgi, Muhabbet kavramını kutsal metinlere ve büyük düşünce adamlarının fikirlerine müracaat ederek irdeliyor, okurlarını huzur ve inanç ikliminde mutlu bir hayata davet ediyor.

2.Tolstoy, Dua aynı seride yer alan diğer kitaplarından farklı bir üslupla okur karşısına çıkıyor. Şark geleneğindeki mesel anlatarak ikna etme tarzını Dua adlı eserinde benimseyen yazar; çocuğu ölen bir annenin sorgulamaları üzerinden duanın ve teslimiyetin ve sabrın önemini vurguluyor.

3.Tolstoy, Söz, Kelam tıpkı Yunus’un: “Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı” dizelerindeki hakikat gibi sözün birleştiren, ayıran yönüne, sözün kıymetine yöneliyor. Konuşma, tartışma, kötü söz konuşma ve susma gibi kavramların ahlakçı bir bakış ölçüsüyle okura sunulduğu eser; olgun bir toplumda, olgun bireylerin takınması gereken tavırları işaret etmesi yönüyle de hayli önem taşıyor. Yedi bölümden oluşan kitapta Tolstoy yine fikirlerini ortaya koyarken dünya düşünce tarihinde yer edinmiş büyük mütefekkirlerin sözlerine müracaat etmeyi de ihmal etmiyor.

4.Tolstoy, Tıpkı bir din âlimi gibi İman ve İtikad kavramlarının sınırlarını çizmeye, bu kavramları somutlaştırmaya çalışıyor. İman ve itikadın, insanın dünyada ne için bulunduğunu anlamasıyla benlikte oluşan kavramlar olduğunu dile getiren yazar, hakiki imanın hayat ile olan münasebetini dokuz küçük bölümden oluşan eserinde adeta okur zihnine ve kalbine nakşediyor.

5.Tolstoy, Vicdan aynı seride yer alan diğer kitaplarından farklı bir üslupla Vicdan okur karşısına çıkıyor. Farklı asırlarda, farklı memleketlerde yaşamış düşünürlerin, öğüt ve hikmetli sözlerini bir seçki anlayışıyla okura sunarken kendi düşünceleri ile bu sözlerin kapsayıcılığını genişletiyor. Sabır, kötülük ve iyilik, doğruluk, iman gibi kavramlar üzerinden hayata bir değer ve anlam yüklenen eser, insanın kendi kendisine sorduğu ezeli meseleleri aydınlatmaya dair bir çaba niteliğinde.

6.Tolstoy, Ruh kendi inancının temel taşlarını, büyük fikir insanlarının düşüncelerinin üzerinde yükseltiyor. Ruh ve beden bağlamında insanın özünün ruh düşüncesini vurgulayan yazar, insanın ruhla yaşadığının altını çiziyor ve soyut bir kavram olan ruhun niteliğini kendi ifadeleriyle resmediyor.

7.Tolstoy, Eşitlik insanların eşitliği ve kardeşliği düşüncesinin fikrî temellerini ortaya koyarak okuru, huzurlu bir hayat iklimine davet ediyor.

8.Tolstoy. Hiddetin Yedi bölümden oluşan kitapta; başkalarının kötülüğünü istemenin insan için sakıncaları, hiddetin neticeleri, alçakgönüllü olmanın önemi ve kötü huylardan uzak durmanın gerekliliği üzerinde duruluyor. Tolstoy aynı seride yer alan diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de daha önceki çağlarda, farklı coğrafyalarda yetişmiş ve düşünce tarihinde izler bırakmış fikir adamlarının görüşlerini, kendi görüşleriyle harmanlayarak okura sunuyor. Hz. Muhammed’e ait iki hadisten de eserde istifade eden yazar, bu eserinde de insana, topluma huzurun, kurtuluşun ve anlamlı bir hayat yaşamanın ipuçlarını veriyor.

9. Tolstoy, Ölüm ezelden beri insanın en büyük gerçeği ve anlamlandırmakta zorluk çektiği ölüm konusunu ele alıyor. Ölümün yokluk olmadığını ve hayatın ölümle sona ermediğini kutsal metinlere ve büyük düşünce adamlarının fikirlerine müracaat ederek okur zihnine perçinleyen yazar eserinde özellikle Doğu dinlerine ve düşünce adamlarına eserinde ayrı bir önem atfediyor. Muhabbetli okumalar temennisiyle…


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 164
Ağırlık : 164
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Allah beni 3 hakikati öğrenmem için Dünyaya yolladı. 
Allah'ın bana söylediği ilk soru şuydu.                                                                                                            İnsanın kalbine ne hükmeder?                                                                                                                                İnsana ne verilmemiştir?                                                                                                                                          İnsan ne ile yaşar?                                                                                                                                              İnsan Şeytanı Yenermi?
İnsanda Ne olduğunu öğrenmiştim. Artık ne verilmediğini de de biliyordum. İnsana neye ihtiyacı olduğunu yetisi verilmemişti. Allah’ın bana ikinci kelamını da öğretmesine sevinmiştim. Yine hepsini öğrenememiştim. İnsanın Ne İle yaşadığını henüz bilmiyordum. Allah’ın bu üçüncü kelamını da günün birinde bana öğretmesini bekleyerek hayatımı sürdürmeye devam ettim.                                                                                                                                                               
Kim yüreğin de sevgi taşırsa o sevgi Rabbindendir ve Allah o kişinin yüreğindedir.                                                Küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz.                                                              Şunu sakın unutmayın: Tek önemli an vardır, o da şuandır. En önemli an şimdidir. 
En gerekli kişi o an kiminleysek odur çünkü kimse bir daha başka biriyle görüşüp görüşemeyeceğini bilemez.    Ve son olarak yapılması gereken en önemli iş iyilik yapmaktır çünkü insanın dünyaya gelişinin tek amacı budur. Sadece yaşamak istiyorum; kendimden başka kimseye kötülük etmeden yaşamak. Buna hakkım var değil mi?           
Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim.                                                            Ölmek için çok genç, yaşamak için fazla telaşlıydık.
Onun yaptığı kötülüğü görüyorsun ama kendininkine gözlerin kapalı. Sadece o kötü olsa, sen hep iyi olsaydın ortada kin olmazdı.
Emek ucuz, ekmek ise pahalıydı.                                                                                                                                Sevgi ile dolu olan insan, Allah'a ulaşmış bir insandır." Allah bu insanın içindedir. Çünkü Allah sevginin ta kendisidir…                                                                                                                                                                Kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin.                                                                                                                
Uzak ve imkânsız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir.” der. Nasip, çok güzel bir ihtimaldir.      Adamın iç dünyasındaki açgözlülük duygusu açığa çıkmıştı. O an, onun için sonun başlangıcıydı. Elinizde bulunan ve 9 ( Dokuz ) hikayeden oluşan bu güzide eser dünyanın en çok okunan iki yazarından biri olan büyük düşünce ve fikir insanı olan gerçek aydınlardan Lev Nikolayeviç Tolstoy’a ait olduğunu hatırınızda bulundurmanızı arzu ediyoruz…
Mutlu Sağlıklı günlerde huzur içinde okumanızı temenni ediyoruz. Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy yayınlarından çıkan Vicdan adlı eser, 1920’lerin başında Binbaşı Ali Fuad tarafından Osmanlı Türkçesi harfleriyle Türkçeye çevrilmiş ve günümüze kadar Latin harflerine aktarılmamış ender Tolstoy kitaplarından biri. Bu eserde Tolstoy, aynı seride yer alan diğer kitaplarından farklı bir üslupla okur karşısına çıkıyor. Farklı asırlarda, farklı memleketlerde yaşamış düşünürlerin, öğüt ve hikmetli sözlerini bir seçki anlayışıyla okura sunarken kendi düşünceleri ile bu sözlerin kapsayıcılığını genişletiyor. Sabır, kötülük ve iyilik, doğruluk, iman gibi kavramlar üzerinden hayata bir değer ve anlam yüklenen eser, insanın kendi kendisine sorduğu ezeli meseleleri aydınlatmaya dair bir çaba niteliğinde.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 68
Ağırlık : 68
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy yayınlarından çıkan Ruh adlı eser, 1920’lerin başında Binbaşı Ali Fuad tarafından Osmanlı Türkçesi harfleriyle Türkçeye çevrilmiş ve Latin harflerine aktarılmamış ender Tolstoy kitaplarından biri.

Bu eserde Tolstoy, kendi inancının temel taşlarını, büyük fikir insanlarının düşüncelerinin üzerinde yükseltiyor. Ruh ve beden bağlamında insanın özünün ruh düşüncesini vurgulayan yazar, insanın ruhla yaşadığının altını çiziyor ve soyut bir kavram olan ruhun niteliğini kendi ifadeleriyle resmediyor.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy yayınlarından çıkan Muhabbet adlı eser, 1920’lerin başında Binbaşı Ali Fuad tarafından Osmanlı Türkçesi harfleriyle Türkçeye çevrilmiş ve Latin harflerine aktarılmamış ender Tolstoy kitaplarından biri. Bu eserde Tolstoy, sevgi kavramını kutsal metinlere ve büyük düşünce adamlarının fikirlerine müracaat ederek irdeliyor, okurlarını huzur ve inanç ikliminde mutlu bir hayata davet ediyor.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy yayınlarından çıkan İman ve İtikad adlı eser, 1920’lerin başında Binbaşı Ali Fuad tarafından Osmanlı Türkçesi harfleriyle Türkçeye çevrilmiş ancak günümüze kadar Latin harflerine aktarılmamış ender Tolstoy kitaplarından biri. Bu eserde Tolstoy, tıpkı Yunus’un: “Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı” dizelerindeki hakikat gibi sözün birleştiren, ayıran yönüne, sözün kıymetine yöneliyor. Konuşma, tartışma, kötü söz konuşma ve susma gibi kavramların ahlakçı bir bakış ölçüsüyle okura sunulduğu eser; olgun bir toplumda, olgun bireylerin takınması gereken tavırları işaret etmesi yönüyle de hayli önem taşıyor. Yedi bölümden oluşan kitapta Tolstoy yine fikirlerini ortaya koyarken dünya düşünce tarihinde yer edinmiş büyük mütefekkirlerin sözlerine müracaat etmeyi de ihmal etmiyor.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 52
Ağırlık : 52
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy yayınlarından çıkan Tolstoy İbtida’i Muallim adlı eser, 1919’a Binbaşı Ali Fuad tarafından kaleme alınarak Osmanlı Türkçesi harfleriyle basılmış ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen Latin harflerine aktarılmamış nadide bir eser. Eser, küçük hacmine rağmen belki de Tolstoy hakkında edebiyatımızda yapılmış ilk derli toplu çalışma. Bir mukaddime ile başlayan eserde Tolstoy’un hayatı, kişiliği, eğitim konusundaki fikirleri ciddi ve özlü bir yaklaşımla ele alınıyor. Son yıllarda pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çocuk eğitimine dair yeni ve farklı yaklaşımlar sürekli gündemde iken Tolstoy’un eğitime, çocuk eğitimine sunduğu yaklaşımlar hayli dikkat çekici ve uygulanabilir bir mahiyet arz ediyor.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 68
Ağırlık : 68
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Dünyanın en çok okunan üç yazarından biri olma vasfına sahip, büyük yazar ve mütefekkir Tolstoy, Türk okurunun da yaşadığı yıllardan itibaren dikkatini çekmiş, beğenisini kazanmış nadir kalemlerdendir. Tolstoy’un eserleri, gerek fikirleriyle gerek edebî eserleriyle nitelikli okur kitlesinin halen başucu kitapları arasında yer alır.

Ülkemizde ve dünyada çoğunlukla romanlarıyla tanınan yazarın son yıllarda fikrî eserleri de ilgi görmeye devam ediyor ve Tolstoy bu yönüyle âdeta yeniden keşfediliyor.

Tolstoy’un eserlerini ve Tolstoy hakkında yazılmış eserleri tek çatı altında toplamayı amaçlayarak yayına başlayan Lev Nikoloyeviç Tolstoy Yayınlarının öncelikli amaçları arasında Tolstoy’un ülkemizde fazlaca bilinmeyen eserlerini gün yüzüne çıkarmak bulunuyor. Tolstoy Yayınlarından çıkan Âdem-i Müsavat adlı eser, 1920’lerin başında Binbaşı Ali Fuad tarafından Osmanlı Türkçesi harfleriyle Türkçeye çevrilmiş ve Latin harflerine aktarılmamış ender Tolstoy kitaplarından biridir. Bu eserde Tolstoy, insanların eşitliği ve kardeşliği düşüncesinin fikrî temellerini ortaya koyarak okuru, huzurlu bir hayat iklimine davet ediyor.

Latin harflerine ilk kez Siyami Boylu tarafından aktarılan eserin ikinci bölümünde, kitabın Osmanlı Türkçesi ile basılmış hâlini de okura sunan Lev Nikolayeviç Tolstoy Yayınları, bu tavrıyla Osmanlı Türkçesi eğitimi alan genç okurlar ve Osmanlı Türkçesi sevdalıları için on kitaptan oluşan ciddi bir kaynak sunuyor yayın dünyasına huzurlu okmalar diliyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 56
Ağırlık : 56
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Bir bireyci, karmaşık tanımlanamaz bir nesnedir. O yüzden sadece birey, yalan söylemeden varoluş denilen şeye sahip olabilir. Kinik filozofların çoktan bildiği gibi, hiçbir şey gerçek değildir, somut hiçbir şey tanımlanamaz.
Düşüncenin, konuşmanın, bilimin ve eylemin zorunluluğu bizi tanımlanabilir bir şey varmış gibi hareket etmeye zorlar. Tüm bunlarla beraber kaçınılmaz olana gülümserken, bırakın buna razı olalım.
Ama şunu unutmamalıyız ki hiçbir söz bize bir varlığın özünü veremez, benim kendi özümü bile ve hiçbir düşünce, ne kadar iyi niyetli ve sempatik olursa olsun, hiçbir zaman bir başkasının özüne nüfuz etmeyecek. En güzel, en güçlü, en delici gerçekler, alçakgönüllülükle, varlıkta görkemli ancak yalanlarda daha önemsizdir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Metaller, mineraller, bitkiler ve meteorların incelenmesinde aklımız için olduğu gibi düşlem için de oldukça merak uyandıran bir şey vardır fakat tüm dünyayı ve civarındaki gezegenleri bir çırpıda gözden geçirdiğimizde çok sayıda dünyayı birbiri üstünde asılı hâlde görmek ve şaşırtıcı bir azamet ve ihtişamla kendi eksenleri etrafında döndüklerini izlemek bizde keyifli bir hayrete neden olur. Bundan sonra ta Satürn’den duran yıldızlara dek uzanan ve neredeyse sonsuza doğru yol alan geniş̧ eter alanlarını seyredersek hayal gücümüz böylesine muazzam bir manzarayla kapasitesini doldurur ve onu kavramak için sınırlarını zorlar. Yine de daha öteye gidip duran yıldızları çok sayıda engin alevden okyanuslar olarak kabul edersek, her birine farklı bir gezegen dizisinin eşlik ettiğini fark edip eterin dipsiz derinliklerinde teleskoplarımızın en güçlüsüyle bile görünmemek adına daha da dibe batan yeni semalar ve yeni ışıklar keşfetmeye devam edersek güneşler ve dünyaların bu labirentinde kaybolup gider, Doğanın uçsuz bucaksızlığı ve ihtişamıyla suaskına döneriz.

*Genel olarak güzel olan hayal gücüne nasıl zevk verir?

*Yüce, yeni, güzel veya bilinmez olandan neden zevk aldığımızın zorunlu sebebi.

*Hayal gücünü etkileyen mimari hakkında.

*Kelimelerin hayal gücü̈ üzerindeki gücü̈.

*Homeros yüce olanı hayal etmede diğerlerini gölgede bıraktı; Vergilius güzel olanı hayal etmede; Ovidius ise yeni olanı hayal etmede.

*Tarih hayal gücüne nasıl zevk verir?

*Betimlemelerle hareket geçirildiğinde neden dehşet ve keder zihne zevk verir.

*Hayal gücü zevk verdiği gibi acı da verebilir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Beyhude Zahmete Karşı Faydalı İşler

Korku ve Umut: Bunlar, insan ırkına hükmeden ve devrimcilerin uğraşmak zorunda olduğu iki büyük tutkunun isimleridir. Ezilenlerin çoğuna umut vermek ve az sayıdaki zalime korku salmak, bu bizim işimiz. İlkini yapar ve çoğunluğa umut verirsek azınlığın onların umutlarından korkması gerekecektir; aksi takdirde onları korkutmak istemeyiz. Yoksul insanlar için istediğimiz intikam değil, mutluluktur. Gerçekten de yoksulların binlerce yıl boyunca çektiği acılar için nasıl bir intikam alınabilir?


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

“Düşünüldüğünde, ruhu asıl sıkan şeyi yok etmek için tek bir yol var. Düşünmeyi bırakın. İnsanın üstlenebileceği en zor görevdir bu. “Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım.” demiş Arşimet. Ama nasıl olur da kişi, birinin durdurmak istediği hareket sisteminin hem içinde olur hem de bir parçası olur? Newton’un ilk yasası emeklerimizin üstüne bir balta gibi düşer. Tabii bizim için bu, göründüğü kadar kolay değil. Bu hakikat bizi kurtardığı için tüm bunların çözümü ise dinlenmektir.

Hareket karşılıklı çiftler hâlindedir ve vektörlerin toplamı sıfırdır. Evrenin düğümü aptalın düğümüdür çünkü kördüğüm şeklindedir ama iyice çekersen hemen çözülüverir. İşte, tüm sorun burada; körfez kasvetlidir, bulutlar öfkeyle canavar şekillerinde toplanır; sahte ay arkada tir tir titrer; bir uçurum üstüne bir başka uçurum çıkar her taraftan. Karanlık ve korku; işte, bunlardır düşmanca şeylerin yırtıcı sesi.”


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 56
Ağırlık : 60
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Bu kitabı oluşturan çevirilerden Alain Bosquet'ninki 1955'de Şiir Sanatı Dergisi'nde, 1975'de Diriliş'te, Alain, Mauriac ve G. Marcel'inki 1964'de Büyük Doğu Dergisi'nde, 1975'e Diriliş Dergisi'nde, André Malraux'nunki ve Unamuno'nunki 1970'de Diriliş Dergisi'nde, diğerleri 1976'da Diriliş Pazartesi ve Perşembe Günlüğü'nde yayınlanmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 87
Ağırlık : 96
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,00

Hermenötik düşünceyi, bir nesnenin kavramsal analizi, bir tarihsel olgunun dilsel tasviri, bir inancın felsefi-kelâmî açıdan doğrulanmaya çalışılması gibi farklı düşünme tarzlarından ayıran en belirgin vasıflarından biri, düşünmenin her zaman kendi tarihsel krizi veya sorununu hem üreten hem de onu çözmeye çalışan bir ikili süreç içinde var olduğunu kabullenmesidir. Kanaatimce hiçbir düşünme tarzı kendi var olma sorunu ya da krizini yeterince ele almaksızın sahih bir yaklaşım içinde olamaz. Aksi halde kendisini gerçekliğin yerine koyan, gerçeklikten daha gerçek olarak varlığın düşünceye boyun eğdirilmesine yol açan ve böylece bizi gerçeklikten koparan ideolojiler ""düşünce"" olarak kutsanır. Hermenötik çaba, bu yönüyle, her bir sahih düşünmenin var olma krizlerini yaşama ve bunları aşmaya çalışma süreci olarak yol alabildiğini anlama ve bu yönüyle bazı düşünme tarzlarının ya da ideolojilerin kutsanmasının toplumlarda yol açtığı derin hasarlara dikkat çekme çabasıdır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 206
Ağırlık : 206
En / Boy : 13 / 18
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Şamua
Cep Boy Durumu : 0
₺63,75

Kelâm tarihi ile ilgili eserlerde ilk dönem kelâm ilmi ile sonraki dönem (müteahhirîn) kelâm ilmi arasında yöntemsel ayırımlar bulunduğu öne sürülür. Fakat gerçekten de ilk dönem kelâm ilmi sonrakinden farklı mıydı? Eğer böyle bir fark varsa, onu farklı kılan unsurlar nelerdi? Batılı araştırmacıların felsefi bir söylem niteliği taşıdığını söyledikleri ilk dönem kelâm ilmini ayakta tutan hangi mantıksal yapıydı?
Bu sorulardan yola çıkan elinizdeki çalışma, kelâm ilminin aklî temellerini ve mantıkî yapısını incelemeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla kelâm ilmi kendi sistematiği içinde kavramsal bir tahlile tâbi tutularak onun epistemolojik yapısı ile kendine özgü terminolojisine açıklık getirilmeye çalışılmıştır


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 300
Ağırlık : 300
En / Boy : 16,5 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Şamua
Cep Boy Durumu : 0
₺140,25

Felsefe ve bilim tarihinde eşine az rastlanır bir şahsiyet olan İbn Sina, fikirleriyle İslam dünyasında ve Batı'da yüzyıllar boyunca derin etkiler yaratmıştır. İslam felsefesinin 'altın çağ'ını temsil eden büyük filozof, tarihsel süreç içerisinde sadece felsefeye değil kelam ve tasavvuf düşüncesine de yön vermiştir. Kuşkusuz İslam entelektüel geleneklerinin gereği gibi anlaşılması, onun bu geleneklere nüfuz eden son derece ayrıntılı ve mükemmel felsefi sisteminin kavranmasından geçmektedir. İşte İbn Sina'nın hayatı, eserleri ve felsefesi ile İslam dünyasında ve Batı'daki etkilerinin ele alındığı bu çalışmada onun düşünce sistemi özlü, bütüncül ve anlaşılır olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 8
Sayfa Sayısı : 202
Ağırlık : 174
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,75
Felsefi Temeller

Genel olarak batı düşüncesinin mahiyetine ve tarihî sürecine odaklanan bu çalışmada "batı düşüncesi" terimi, batıya has olması bakımından diğerlerinden ayrılan bir düşünce geleneğine gönderme yapmaktadır. burada söz konusu edilen "düşünce" terimi ise, genel olarak düşünmenin ne demek olduğundan ziyade, çoğunlukla "felsefe" ile özdeşleşmiş bir düşünce tarzına yani batılı anlamda felsefe yapma veya düşünme tarzına işaret etmektedir. bu kitapta, "klasik", "modern" ve "çağdaş" ayırımlarına bağlı olarak, tarihî bir mahiyet arzeden batı düşüncesi tarzı, temel özellik ve farklılıkları ekseninde ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 5
Sayfa Sayısı : 252
Ağırlık : 240
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,75
Moğultay B. Kılıç Örneği

İslam ilim geleneğinin en önemli unsurlarından biri olan şerh ve haşiye telifi, bilginin anlaşılması, muhafazası ve aktarılması hususunda muteber bir ilmî faaliyet ve eser telif usulü olarak yüzyıllarca sürdürülmüştür. Son yıllarda İslamî ilimlerin farklı dalları açısından şerh-haşiye literatürünü değerlendiren çalışmalar yapılmakla birlikte, siyer alanında bu konuya dair kapsamlı yaklaşım sergileyen bir eser henüz ortaya konulmamıştır.
Söz konusu eksikliği gidermek için atılan bir adım niteliğindeki bu çalışma, siyer yazıcılığında şerh ve haşiyelerin tarihî gelişimini ve bu gelenek içerisinde telif edilen eserleri tespit ederek, Abdurrahman es-Süheylî’nin (ö. 581/1185) İbn Hişâm’ın es-Sîretü’n-nebeviyye’sine yazdığı er-Ravzü’l-ünüf adlı şerhi üzerine Moğultay b. Kılıç’ın (ö. 762/1361) telif ettiği ez-Zehrü’l-bâsim adlı haşiyesinin siyer yazıcılığındaki yerini belirlemek amacıyla kaleme alınmıştır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 469
Ağırlık : 469
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺161,50

“İkinci Klasik Dönem” olarak da adlandırılan yüzyıllar içerisinde Necmeddin Ali b. Ömer el-Kâtibî (ö. 675/1277) tarafından kaleme alınan ve bir İbn Sînâcı felsefe klasiği olan Hikmetü’l-ayn, etrafında oluşan şerh-haşiye geleneği ile hem tedris faaliyetlerine konu olması hem de Fahreddin er-Râzî ve Nasîrüddîn-i Tûsî gibi düşünürlerin süzgecinden geçen felsefi düşüncenin izlerini takibe imkân vermesi açısından değerlidir. Eserin, müellifin bizzat talebeleri tarafından şerhedilmesi, sonraki yüzyıllarda çeşitli bölümlerine haşiyeler yazılması ve tartışılan bazı meselelerin müstakil risale çalışmalarına konu olması da oluşturduğu geniş etkiyi ortaya koymaktadır.
Bu çalışmada Hikmetü’l-ayn geleneği çerçevesinde cismin tanımı, metafizik ilkeleri, varlığa gelişi ve tabiat felsefesinde incelendiği biçimiyle ilişenleri ele alınmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 375
Ağırlık : 375
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,25
Yaşam'ın Erdem Rehberi

Adı Er.. Takma adı Tan.. Soyadı ise Li. Lao Tzu ise ‘yaşlı usta’ anlamına gelen bir lakap… Kendisi, Chu soyundan imparatorların tarihçisi ve kütüphane muhafızı. Yaşadığı zamana ait resmî tarih bulunmayan Lao Tzu’nun M.Ö. 6. Yüzyılda yaşadığı tahmin ediliyor. Ülkesindeki iç karışıklıklardan bıkıp usandığı için ileri yaşlarında beyaz öküzüne binerek uzak diyarlara göç etmeye kalkışıyor. Ne var ki Honan Geçidi’ne geldiğinde, sınır muhafız komutanı ve eski öğrencisi Hsi izin vermiyor ‘yaşlı usta’ya. Hepimizin bildiği kıymetli görüşlerini yazıya dökmezsen sınırı geçemezsin diyor Hsi. İşte elinizdeki kitabın -Tao Te Ching’in- ilginç öyküsü. E mi, senin de adın çok yaşasın, sınır muhafız komutanı Hsi!

Tao Te Ching’in 1946’dan bu yana dilimize kazandırılmış pek çok çevirisi var. Buna rağmen niçin bir de Fahrettin Oksel çevirisi? Çevirmen buna neden gerek duyduğunu kitabın önsözünde açıklıyor.

‘Erdem’le yüklü ‘yol’ sizin de yolunuz olsun diyor, Lao Tzu’nun bu önemli eserini düşünce dünyamıza güven duyduğumuz bir çeviriyle sunuyoruz. İyi okumalar olsun.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺52,00

“Ve size diyorum ki görünmez dünya hakkında hiçbir şey bilmeyenler için hayvanların bu daimî katli onu aklamak adına söz konusu edilebilecek diğer tüm meselelerden ayrı olarak çok mühim bir vaziyettir; zira korkunun, dehşetin, öfkenin, tutkunun ve intikamın bu manyetik nüfuzlarının bu sürekli atımı bu hayvanların arasında oynayan insanlara etki eder, kabalaştırmaya, yozlaştırmaya, kirletmeye meyleder. Hayvanların etiyle kirlenen yalnızca beden değildir, insanın gizli güçleri de bu kirlilik alanına dâhil olur ve şehir yaşamının kaba tarafının, katliama karışmış olanların yaşamının kaba tarafının çok büyük bölümü doğrudan astral dünyadan gelen bu yansımadan ve bu korkunç gösterinin tamamı ise katledilen hayvanların yitip giden yaşamlarından kaynaklanır.”


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Bu eserde tarih boyunca Türk bilgin ve bilgelerinin, devlet adamlarının Türk devlet felsefesiyle
ilgili görüş ve uygulamalarına yer verilmiştir.

Ayrıca günümüze dönük de yorum ve değerlendirmeler yapılmıştır. Türk devletini yönetenler, yönetme talebinde bulunanlar ve yöneticileri denetleyen halkımızın mutlaka Türk devlet felsefesini, geleneğini, yaşanan tecrübeleri çok iyi bilmesi gerekiyor. Türk devleti, sadece Batıdan tercüme edilen bilgilerle yönetilemez. Bizim kendi kültürel kodlarımızdan ve yüzyıllara sari tecrübelerimizden beslenerek bize özgü bir yönetim anlayışını geliştirmemiz ve uygulamamız gerekiyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺156,00

« Diyalektiği en saf hâliyle anlamak için, objektif gerçeğe aldırmaksızın onu yalnızca haklı çıkma sanatı olarak görmek gerekir; meselenin kendisinde zaten haklıysak, haklı çıkmamız da elbette çok daha kolay olacaktır. Ama diyalektik yalnızca kişinin kendisini her türden saldırıya, özellikle de dürüst olmayan saldırılara karşı nasıl savunacağını, aynı zamanda da başkasının iddialarına kendisiyle çelişmeden ve ayrıca kendi iddialarını çürütmeden nasıl saldırabileceğini öğretmelidir. »


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 62
Ağırlık : 62
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,00
Doğaüstü Bilgi

Bazı şeyleri Tanrı bize hem bir mükâfat hem de ilahi aşkın bir imtihanı olarak veriyor. Efendisi, kölesini ödüllendirdiğinde karşılaşılan imtihan, onu yoksunlukla bıraktığındaki hâllerden daha tehlikelidir. Ama ona sıkı sıkıya yapışır ve sarılırsak sonsuz merhametiyle bizi korur ve kollar. Azar azar ama yavaş yavaş. Hemen, anında değil. İşte bu yüzden kolay olmayacak onu sevmek.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00
Tükendi
2. Kutlu Doğum İlmi Toplantısı

Basım Ayı/Yılı : 1997
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,50
Tükendi
Estetik Etik Piskanaliz

Klasik Atina ve Roma’da ve 17. Yüzyılın sonuna kadar Ortaçağ’da hukuk çalışması klasik triviumun (gramer, mantık, retorik) ve özellikle retoriğin parçasıydı. Antik dönemin hatipleri yasanın ruha ilham vermesi ve toplumsal bağı desteklemesi için, onun sadece bir iktidar ve baskı dili olarak değil aynı zamanda adaleti teşvik eden estetik ve ahlaki bir bütün olarak tezahür etmek zorunda olduğunu bilirdi. Yasanın bu estetik boyutu Homeros’tan erken modern döneme kadar hukuk kaynaklarında aşikardır. Gelgelelim, bu durum pozitivist hukuk tarafından gizlenmiştir.

Kafka bir arkadaşına mektubunda “hukuk kitapları okumak insana talaş tadı verir” diye yazmıştı. Hukukla bu kitaplar üzerinden ilişkilenen herkes bu odunsu tadı hissetmiştir. Elinizdeki kitap hukukun felsefesini ve nomos’u “kalın kafalı” hukuk ders kitaplarının sunumundan kurtarıyor. Pozitivist bilimin ve hukuk felsefesinin ruhsuz soğuk bir kurallar dizisi olarak sunduğu yasanın estetik boyutunu yeniden açığa çıkarıyor. Yasayı edebiyat olarak ve sanat olarak okuyarak yapıyor bunu. Adalet ve güzellik arasındaki ilişkiyi vurguluyor; nizamın ve sosyal yeniden üretimin esaslarını taşıyan hukuk dilinin hem aklı ikna etme hem de duygular üzerinde tesir gösterme ödevine dikkat çekiyor. Adaletin güzel bir dil ve tutkulu bir pratik olabileceğini gösteriyor. Tüm bunları psikanalitik yaklaşımın verimini katarak bina ediyor.

Kitap eleştirel hukuk teorisi literatürüne yaptığı katkı bakımından temel bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi

Hannah Arendt, yirminci yüzyılın en etkili siyaset kuramcılarından biri olarak kabul edilmektedir. Yazıları bir dereceye kadar anlaşılır olsa da, çalışmalarının muazzam genişliği, onun düşüncesiyle ilk kez karşılaşan okurların özel bir çaba göstermesini gerekli kılar.

Kafası Karışmışlar İçin Arendt, bu son derece önemli siyaset düşünürüne açık, özlü ve anlaşılır bir giriş sunuyor. Arendt’le ilk kez karşılaşan okurlar için hazırlanan bu kitap, onun kuramı ve en önemli çalışmalarıyla birlikte, düşünceleri hakkındaki başlıca eleştirileri ve tartışmaları da tematik bir düzen ve sistematik bir akış içinde sergileyerek, Arendt’in siyaseti yeni bir biçimde tasavvur etmeye dönük tutarlı bir çerçeve arayışını ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi

Kant’ın bir politika felsefecisi olarak değil de, politika üzerine ikincil önemde yazılar kaleme almış bir filozof olarak kabul edildiği tarihsel süreç geride kaldı. Kant geçtiğimiz yüzyıl, deyim yerindeyse, bir politika filozofu olarak yeniden keşfedildi. Bunda en büyük pay, şüphesiz, Kant’ın da içine yerleştirildiği liberal düşünce geleneğinin sözü edilen tarihsel uğraktaki yükselişidir. Ama milyonlarca insanın yaşamıyla birlikte türümüzün pek çok kuşağının bilgeliğini de alıp götüren iki büyük savaşın ardından, dünya barışını hedefleyen büyük politik örgüt kurulurken Kant’ın hatırlanması da boşuna değildirdir;

“Doğa, insanı savaşlar aracılığıyla, aşırı ve dur durak bilmez savaş hazırlıkları aracılığıyla ve her devletin önünde sonunda, barış halinde bile, ülke içinde hissetmek zorunda olduğu ihtiyaç durumu aracılığıyla, başlangıçta kusurlu girişimlerde bulunmaya ama sonunda sayısız yıkımın, altüst oluşun, hatta güçlerinin bütünüyle tükenmesinin ardından, aklın ona bunca acı tecrübe yaşanmaksızın da söyleyebileceği şeye yöneltir: vahşilerin yasasız durumundan çıkmak ve bir uluslar birliğine katılmak..."

Bu kitapta Kant’ın Eleştiriyi tamamlayan politik metinlerini Türkçede ilk defa bir arada ve yeni çevirileriyle bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20
Tükendi

Marksist bağımlılık kuramının en önemli isimlerinden biri olan Brezilyalı iktisatçı Ruy Mauro Marini, Latin Amerika’da halen önemli bir kuramsal tartışmanın parçası ve bağımlılık kuramının vazgeçilmez bir referans noktasıdır.

Marini’nin çalışmaları dört ana tema altında toplanabilir: 1990’lardan itibaren küreselleşmenin ekonomi politiğine dönüşecek olan ‘bağımlılığın ekonomi politiği’, ‘Latin Amerika’nın kendine özgü siyasal modelinin analizi’, ‘siyasal bir hareket, devlet deneyimi olarak sosyalizm’ ve ‘Latin Amerika düşüncesi’.

Altı kitap, onlarca makale, derlemeler ve sayısız gazete yazısının sahibi Ruy Mauro Marini’nin özellikle küresel kapitalizm ve onun kendine özgü bölgesel birikim modelleri üzerinde yoğunlaştığı çalışmaları bağımlılık kuramı kapsamında hem referans noktası olmaya hem de tartışma yaratmaya devam etmektedir. Bağımlılığın Diyalektiği’nin günümüzde tekrar ilgi çeken bir kaynak olarak karşımıza çıkmasındaki temel sebeplerden biri ise, küresel ekonomik yapının içinde bulunduğu mevcut durum göz önüne alındığında, Marini’nin kapitalizmin küresel doğasına yaptığı vurgunun güncelliğiyle ilintilidir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 108
Ağırlık : 108
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,60
Tükendi
Karşılıklı Bağımlılık Politikası

“Bakım Manifestosu ekonomimizi ve toplumumuzu dönüştürmeye yönelik ışıltılı bir çağrı, üst üste gelen krizlerden nasıl çıkacağımıza ve yeni bir toplumsal yapıyı ilmek ilmek nasıl öreceğimize dair bir yol haritasıdır. Mevcut sistemin insanlara ve gezegenimize karşı sergilediği umursamazlığın panzehiri evrensel bakım etiğidir. Bakımın bir meta olmadığının bilincinde olan yazarlar onu, üzerinde yeni bir politikanın inşa edilebileceği bir uygulama, başat bir değer, düzenleyici bir ilke olarak görmektedirler.” – Naomi Klein

“Umursamanın, küresel uygulamaları ve kurumları değiştirmede ve dünyamızı dönüştürmede ne kadar etkili olabileceğini ve olması gerektiğini gösteren bir 'bakım manifestosu' nihayet elimizde! Bu kitapta bakım, kişinin özel ilgi konusu ya da ahlakçıların esasen kadınlara özgü diye görüp üzerinde spekülasyonda bulundukları bir uğraş olarak değil, neo-liberal kâr makinesinin göz açıcı bir eleştirisi olarak sunuluyor. Bakım Manifestosu akrabalığın dönüşümüne giden yolun, toplumsal cinsiyet temelli işbölümünün, ekolojik aktivizmin haritasını çıkarıyor; ilerici ulusüstü kurumlara kılavuzluk edecek bir ilkeler bütünü -karşılıklı bağımlılık ilkeleri- temin ediyor. Bakım Kolektifi, bu dar zamanlarda, apaçık bir dille, bakımın karmaşık bir geçmiş ile umut vaat eden bir geleceği beraberinde getirdiğini hatırlatıyor bize. Bakım, yaşamlarımızın nasıl birbirine bağlı olduğunu gösteriyor, içinde yaşadığımız dönemi değiştirecek bir umut politikasına can suyu veriyor.”

– Judith Butler


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 127
Ağırlık : 127
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,60
Tükendi

Elinizdeki kitap, okuyucuyu şu sorular üzerine yoğunlaşacak bir düşünce serüvenine çıkarıyor: Şiddet siyasal anlamda nasıl işler? Meşru ve gayrimeşru şiddet biçimlerini birbirlerinden düzgünce ayırabilir miyiz? Şiddet, iktidar ve güç arasında farklar var mıdır? Şiddetsizlik ulaşılabilir bir siyasal amaç mıdır? Şiddet herhangi bir şekilde haklılaştırılabilir mi? Şiddet muhakkak fiziksel zararı mı gerektirir? Yapısal eşitsizlikleri şiddet biçimleri olarak tanımlamalı mıyız? Şiddet, baskı ve savaş arasında anlamlı ayrımlar yapılabilir mi? Şiddet özellikle insani nitelikli bir sorun mudur? Günümüzde çevreye yönelik yıkıcılık veya önlenebilir hastalıklardan dolayı yaşanan ölümler neden şiddet terimleriyle ifade edilmektedir? Bugün varoluşun kıyısında, bitmek bilmez bir olağanüstülük ve kırılganlık durumunda yaşamak zorunda bırakılanlara nasıl daha iyi kulak kabartabiliriz?

Şiddet konusuyla ilgili eleştirel düşünceye anlaşılabilir bir giriş sunan Şiddet ve Eleştirel Düşünce, Hannah Arendt'ten Frantz Fanon’a, Michel Foucault’dan Slavoj Žižek’e kadar önde gelen düşünürlerin bu sorulara verdikleri yanıtları inceliyor.

Şiddet ve Eleştirel Düşünce, çağdaş siyasi, felsefi, sosyolojik ve kültürel araştırmalar üzerindeki etkileri devam eden birçok ünlü düşünürün konuyla ilgili çalışmalarına nüfuz etmeyi sağlayan kolay anlaşılır bir rehber ve temel bir kaynak olma niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,40
Tükendi

Bir toplumun tarihinde ortaya çıkmış olan önemli belgeler, sözleşmeler ve antlaşmalar birer göstergedir. Bu göstergeler tarihin dönemeçlerine işaret ederler ve geçmişi yansıtırlar. Bizler bu belge ve göstergelere yaslanarak kendi geçmişimizi hatırlar ve nereden nereye geldiğimizi anlarız. Peki, Mecelle bugünkü gençliğe neyi hatırlatmakta ve ne anlama gelmektedir? Sanırım pek çoğu bunu duymamıştır, duyanlar da okumamıştır, okuyanlar da anlamamıştır! Duymayanlar haklıdırlar, çünkü Mecelle tarihimizin önemli bir belgesi olarak anlatılmaz! Duyup da okumayanlar da haklıdırlar, çünkü önemini kavrayamamışlardır! Okuyup anlamayanlar da haklıdırlar, çünkü okuyabilecekleri bir metinle karşılaşmamışlardır! Yeniden anayasa tartışmalarının yapıldığı bu dönemde Mecelle konulu çalışmamızın yayınlanıyor olması birkaç açıdan anlamlıdır: İlk olarak elinize sadeleştirilmiş bir şekilde okuyabileceğiniz ve anlayabileceğiniz bir metin sunulmaktadır; İkinci olarak elinizdeki çalışma Mecelle’nin sosyolojik ve felsefi bir yorumunu içermektedir; Üçüncüsü okuyacağınız bu çalışmayla dün ve bugün arasında bir ilişki kurabileceksiniz. Bu çalışma, öncelikle gençlere ama daha geniş olarak tarihsel belgelerin ruhunu keşfetmek isteyen herkese hitap etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi
Birey, Toplum, Devlet ve Uluslararası İlişkiler Bağlamında Siyasi İdeolojiler

Siyaset felsefesi bireyle ve bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkiy­le ilgilenir; bunun için de haklar, özgürlükler, sorumluluklar, güç, devlet ve adalet gibi konularda birtakım sorular sorar. Güncel veya tarihsel, tüm siyasi kavramların, ideolojilerin ve tartışmaların gelip dayandığı yer siyaset felsefesidir.

İngiliz felsefeci ve yazar Alexander Moseley, bu kitapta temel siyasi kuramları ve fikirleri kapsamlı, anlaşılır ve yenilikçi bir üslupla ele alıyor. Başlıca siyasi ideolojileri (devletçilik, realizm, muhafazakârlık, sosyalizm, liberteryenizm, liberalizm, anarşizm ve çevrecilik) birey, toplum, devlet ve uluslararası ilişkiler bağlamında açıklayıp eleştirel bir gözle değerlendiren Moseley, “Uygulamalı Siyaset Felsefesi” bölümünde güncel siyasi meseleleri anlamlandırmak için siyaset felsefesinden nasıl faydalanabileceğimizi gösteriyor. Siyaset felsefesinin başlangıcından günümüze uğradığı duraklara göz atmak ve Platon, Aristoteles, Locke, Rousseau, Hobbes, Marx ve Rawls gibi belli başlı düşünürlerin temel siyasi tezlerini gözden geçirmek isteyenler için de kitabın son bölümü pratik bir kılavuz görevi görüyor.

Siyaset Felsefesine Giriş, sadece konunun uzmanları ve öğrenciler için değil, yaşadığı dünyaya dair daha derin bir kavrayış geliştirmek isteyen herkes için kaynak niteliğinde bir kitap.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

Benedict de Spinoza, Batı felsefesiyle ilgilenen herkesin karşısına çıkan büyük bir filozoftur. Etik, din ve siyaset felsefesi alanlarındaki çalışmaları halen ufuk açıcı eserler olarak görülmektedir. Ama aynı zamanda, günümüz okuyucularını ciddi biçimde zorlayan metinlerdir bunlar. Geç Ortaçağ skolastiğinin söz dağarı ve terminolojisinin yanı sıra, Spinoza’nın eserlerindeki kolayca nüfuz edilemeyen temalar çoğu zaman açıklığa kavuşturulmaya ihtiyaç duyar.
Kafası Karışmışlar İçin Spinoza, düşünürün felsefi projesinin ve başlıca eserlerinin kapsamlı bir açıklamasını ve
çözümlemesini yaparak bu ihtiyacı karşılıyor. Spinoza’nın anlaşılması güç dili ve terminolojisiyle başa çıkmanın yollarını sergiliyor, onun “geometrik” yaklaşımını ve karmaşık felsefi sistemini anlaşılır hale getiriyor. Ayrıca, Spinoza'nın halen devam eden etkisine ve çağdaş felsefi tartışmalardaki yerine dair bir değerlendirme sunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 304
Ağırlık : 304
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,80
Tükendi

Hiçbir insanın kendini tatmin edebileceğinden daha fazla mülk edinme hakkı yoktur; zenginlerin fakirlere verdiği sadaka, milyonlarca insan açken, mükemmel bir iyilik değil, kusurlu bir haktır.

Evrendeki bütün canlı ve cansız formlar için ortak olan; ölüm evresinde yaşanacak değişimin ve ölümün beraberinde getirdiği belirsizliğin neden olduğu korku, ölümün bir son olmayışını arzulamamıza neden olur. Ve bu arzu da biz var olduğumuz sürece var olur.

Uyanın! Kalkın!  ya da sonsuza dek yıkılın.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi

“Geçmişin, hepimize en parlak ve gerçek gelen kısmı kişisel geçmiştir, kişisel hafızadır. Geleceğin en karanlık veulaşılmaz kalması gereken kısmı ise kişisel gelecektir. Bilimsel kehanet, başka neolursa olsun, falcılık değildir. Kimsenininanacak kadar ahmak olmadığı ama herkesin gidecek kadar aptal olduğu o burç yorumlayan mükemmel insanlar, bugünlerdeçok bol olan o yasa dışı tarzda el falı bakan hanımlar, bilimsel kâhinlerle rekabetten korkmamalıdır. Geleceğin elde etmeyiumduğumuz bilgisi bireysel değil geneldir;kişisel irademizi engelleyecek ya da bizi sorumluluklarımızdan kurtaracak bir tür bilgiolmayacaktır.”

Geleceğin Keşfi


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 12 / 17
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00
1 2 3 4 >

Felsefe Kitapları

Felsefe Nedir?

Felsefe, var olanı düşünme üzerine odaklı bir bilim dalıdır. Kısaca düşünme bilimi de denilmektedir.  Tarih boyunca bilim insanlarının merakı felsefe biliminin çeşitli alanlara ayrılmasına neden olmuştur. Orta çağda din felsefesi, yeni ve yakın çağda ise fenomenoloji alanları ortaya çıkarak felsefi bilgi genişlemiştir. Bu durumda farklı konularda çeşitli felsefik kitaplar yazılmasını sağlamıştır. Bu kitaplar gerek okuma kitabi gerekse ders kitabı olarak okullarda okutulan felsefeyi daha iyi anlamaya yarayan edebi eserlerdir. Felsefe kitapları, soru sormanın önemi üzerine durularak, çeşitli sorunlar karşısında düşünmeyi akıl yürütmeyi ve soru sormanın önemini okuyuculara anlatmaya çalışmıştır. 

Felsefe ile uğraşan, felsefe biliminin gelişmesine katkı sağlayan insanlara filozof denilmektedir. Tarihte pek çok önemli filozof yetişmiştir. Bu filozoflardan biri olan Sokrates, insanın hakikate ulaşmak için felsefeden yararlanması gerektiğini vurgulamıştır. Sokrates’e göre insan ancak soru sorarak hakikate ulaşacaktır. Bu düşünceyi destekleyen başka filozoflarda vardır.  Bilgi nedir, nasıl ulaşılır, gerçek bilgi var mıdır gibi sorular felsefe biliminde düşünürlerin sorduğu sorular arasında gösterilebilir. Bu soruları soran filozofların her biri felsefenin gelişmesine katkı sağlayıp, felsefe ile ilgili kitaplar yazarak okuyucuların bilgilenmesine imkân sunmuşlardır. 

En İyi Felsefe Kitapları

Türk ve Dünya edebiyatında felsefe konulu birçok önemli felsefe kitapları yazılmıştır. Bu kitaplar okuyucuların beğenisini kazandığı için çok satan kitap listelerinde yer bulmuştur. Felsefe düşünce kitapları çeşitli kurgularla birleştirilerek roman haline de getirilmektedir. Bu şekilde daha kolay anlaşılan felsefenin amacı kitap severler tarafından daha sık okunmasına imkân sunmuştur. Felsefe hakkında yazılmış en iyi felsefe kitapları şu şekilde sıralanabilir:

 

  • Ütopya – Platon: Felsefe romanları içinde yer alan bu eserde Platon,  ideal devletin nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler verilmiştir. İdeal devlette, işçiler, bekçiler ve yöneticiler diye üç ana sınıf olması gerektiği ve bu sınıflarda bulunan kişilerde olması gereken başlıca değerleri anlatmıştır. 
 
  • Poetica – Aristoteles: Aristo antik çağ filozoflarından biridir. O dönemde yaşamış devletlere kaynaklık eden bu eserde devlet toplum ilişkisinin nasıl olması gerektiği anlatılmış ve nasıl biçimleneceği konusunda bilgiler vermiştir 
 
  • Deliliğe Övgü – Erasmus: Eleştiri niteliğinde yazılmış bir eserdir. Bu eserde yazar dönemin kilisesine çeşitli eleştirilerde bulunmuş ve bağnazlığa karşı çıkmıştır. Eserde doğru, yanlış, bilgelik cehalet gibi kavramlar birlikte verilerek insanların sorgulama ve düşünme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. 
 
  • Böyle Buyurdu Zerdüşt – Friedrich Nietzsche: Bir filozofun hayata olan bakış açısını anlatmaktadır. Felsefe klasikleri içinde yer alan bu kitap günümüzde de çeşitli yayınevleri tarafından basılarak okuyucularına sunulmaktadır. 
 
  • Sokrates’in Savunması – Platon: Sokrates’in düşünceleri ve inançlarından dolayı şehrin tanrıları tarafından yargılanmasını konu edinmiştir. 
 
  • İdeal Devlet – Farabi: Türk edebiyatının felsefi düşünürleri arasında yer alan Farabi yazmış olduğu sayısız eser ile toplumu bilinçlendirmeyi amaçlamıştır. El Medinetül Fazıla olarak da bilinen bu kitap, toplumun sınıflara ayrılarak yönetilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak bu şekilde erdemli bir devlet oluşturabileceğini savunmuştur. 
 
  • Düşünceler – Blaise Pascal: Yazarın kendini anlattığı, rabbini algılayışı ve anlaması üzerinde durduğu felsefe klasikleri içinde yer almaktadır. Düşünceler kitabında insanın aciz olması, modern hayatın getirileri, insanların tutarsızlığı gibi kavramlardan bahsedilmiştir. 
 
  • Bulantı – J. Paul Sartre: Günlük tarzında yazılmış bir kitaptır. Günlük yaşamın sıkıntıları eleştirel bir bakış açısı ile anlatılmıştır. Kitabın ana kahramanı sadece dış dünyaya karşı değil kendi iç dünyasına da eleştiriler yapmaktadır. 
 
  • Kendime Düşünceler – Marcus Aurelius: Evren, doğa, akıl, ölüm, yaşam gibi konuların üzerine tutulmuş notlardan meydana gelen bir felsefi romandır. Yazar evrensel konuları kitapta işleyerek okuyan kişilerin ders çıkarmasını hedeflemiştir. 

En Çok Okunan Felsefik Kitaplar

İnsanlara soru sormanın önemini vurgulayan felsefe bilimi hem geçmişte hem de günümüzde ilgi duyulan bir alan olmuştur. Önemli felsefe kitapları aracılığı ile yayılan düşünceler evreni, varlığı, aklı, bilgiyi her türlü kavramı açıklamaya çalışmaktadır. Merak eden, sorgulayan ve eleştiren insanların felsefe ile ilgili kitaplar her dönemde büyük öneme sahiptir. Çünkü doğru düşünme insanı başarıya götüren başlıca eylemlerden biridir. Bunu da felsefe bilimi öğretmektedir. Bu amaçla yazılmış en çok satan felsefe kitapları şunlardır:

Ütopya – Thomas More: Felsefe klasikleri içinde yer alan bir eserdir. Bir adada geçen olay örgüsü ideal devlet yapısının nasıl olması gerektiğini vurgulamıştır. Okurlarına geçmişte yaşamış devletler ile şimdiki devletler arasında kıyaslama imkânı sunması açısından önemli felsefi kurgu kitapları içindedir.  

Sofie’nin Dünyası – Jostein Gaarder: Dünya edebiyatında farklı dillere çevrilmiş çok okunan ve çok satan felsefik kitaplar arasındadır. Felsefeyi öğrenmek isteyenlerin okuduğu bu kitap felsefe hakkında bilinmesi gereken her türlü kavramı açıklamaktadır. 

Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir – Epiktetos: Yazar kitapta Dünyanın geçici olduğunu, dünya malının ölümsüz olduğu gibi durumlara değinmiştir. Bunun yanı sıra gerçek mutluluğun tanrısal sevgiyle gerçekleştiğini vurgulamaktadır. 

Dava – Franz Kafka: En çok satan felsefe kitapları arasında yer alan Dava, İnsanın korkularını konu edinmiştir. 

Felsefenin Tesellisi – Boethius: Ünlü düşünürleri seçip bu düşünürlerin günlük yaşamdaki yaklaşımları hakkında bilgiler veren bir eserdir. Kitap 6 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm farklı filozof ve bu filozofun yaptıkları üzerinden çeşitli sorunlar ele alınmaktadır.

Felsefe Kitap Önerileri

Felsefe ile ilgili kitaplar Dünyanın her bir köşesinde okurlar tarafından ilgi gören edebi eserlerdir. Hem geçmişte hem de günümüzde felsefenin çeşitli alanlarını ilgilendiren felsefe düşünce kitapları insanların düşünce sisteminin gelişmesine ve olaylara farklı bakış açısı getirmelerine katkı sağlamaktadır. Hem Türk edebiyatında hem de dünya edebiyatında yazılmış çeşitli kurguları olan ve önerilen başlıca felsefe kitapları:

  • İnsanın Doğası Üzerine – David Hume
  • İsteme ve Tasarım Olarak Dünya – Arthur Schopenhauer
  • Yaratıcı Tekâmül – Henri Bergson
  • Özgürlüğe Uçuş – D. Steinberg Guzman
  • Toplum Sözleşmesi – J.J. Rousseau
  • Cahil Filozof – Voltaire
  • Kendileriyle Savaşanlar – Stefan Zweig
  • Etika – Spinoza
  • Bu Ülke – Cemil Meriç
  • Ermiş – Halil Cibran

Bu kitapların yanı sıra felsefeyi anlamaya çalışan okurlar için yazılmış, yeni başlayanlar için felsefe kitapları şunlardır:

  • Felsefe 101 – Paul Kleinman
  • Felsefe Nedir? – Gilles Deleuze
  • Felsefeye Giriş – Nigel Warburton
  • İtiraflar – J.J. Rousseau
  • Felsefe Tarihi – Ahmet Cevizci
  • Aylaklığa Övgü – Bertrand Russell

Felsefe Kitap Fiyatları

Felsefik kitaplar düşünme üzerine yazılmıştır. Antik çağda başlayan felsefe bilimi günümüzde de oldukça popüler bilim dallarından biridir. Bu amaçla kitapseverlere sunulmuş felsefi kurgu kitapları oldukça ilgi görmektedir. Bu kitaplar genellikle roman şeklinde yazıldığı için içinde ders niteliğinde birçok kurgu bulunmaktadır. Aynı şekilde felsefe öğretmen kitabı olarak da bilinen ders kitapları daha çok akademik bilgiler içeren çeşitlerindendir. Her iki türde de yazılmış kitapların fiyat farklılıkları bulunmaktadır. Bu fiyatlarda kitap tasarımı, sayfa sayısı, içerik yoğunluğu gibi etmenler oldukça etkilidir. Ayrıca en çok satan felsefe kitapları arasında yer alan popüler kitaplar, diğer felsefi kitaplara göre daha yüksek fiyat aralıklarında satışa sunulmuştur. 

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı