Özgürlük şairi Tevfik Fikret'in romanı...
Tevfik Fikret aklın ve bilimin egemenliğine, aydınlanmaya ve aydınlık günlerin geleceğine inanan bir şairdir ve kendinden sonra gelen kuşaklar için dürüstlük, özveri ve sessiz direnişin simgesi olmuştur.
Dağılma sürecindeki Osmanlı İmparatorluğu'nun can çekiştiği bir dönemde yaşayan şair, önce Abdülhamit'in baskıcı yönetiminin, sonra da özgürlük vaadiyle gelip aynı baskıyı devam ettiren İttihatçıların yarattığı korkunun içinde yükselen gür bir ses olur.
Aşiyan'a inzivaya çekildiği yıllarda ve hastalıktan günden güne eridiği sön dönemlerinde bile hiçbir güç onu susturamaz; her fırsatta gençliğe özgürlüğü haykırır. Onun gür sesi, gelecek kuşakların yarınlara daha umutla bakmasını ve karanlığı dağıtmak için savaşması gerektiğini anlatmıştır: Ufukları yine yoğun bir sis kaplamış olsa da, elbet sabah olacaktır!
“Bu harikulade güzel rüya ne kadar çok devam ederse o kadar iyiydi. Onu kesmeye, yarım bırakmaya, hakikat pahasına da olsa uyanmaya hakkım yoktu.” Sabahattin Ali, başyapıtı Kürk Mantolu Madonna’da, geçmişin günlüklerinden dirilerek günümüze uzanan ölümsüz bir aşk öyküsü anlatır. Kendini bu hayatta yalnız kabul eden bir adamın sergide gördüğü bir portreyle başlayan aşkı, tutkulu bir arayışa dönüşerek hayatında silinmez bir iz bırakacaktır.
Orhan Kemal’in 1941-1967 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı öyküler, Unutulmuş Öyküler adıyla Keşif severlerle buluşuyor. Bu kitabın belki de en büyük sürprizi ilk kez gün ışığına çıkan ve Orhan Kemal’in Reşit Kemal müstearıyla Yeni Edebiyat dergisinde 15 Mayıs 1941’de yayımlanan “Bir Genç Münevver” isimli öyküsüdür. Öykülerin her birinin altına düşülen yıl, yazar ve yayın bilgisi, okurlar için müthiş bir arşiv niteliği taşıyor.
Bu elli dört öykünün tamamı, herkesçe bilinen Orhan Kemal klasiklerinin temellerinin nasıl atıldığının, metinlerdeki konu çeşitliliği ve anlatım zenginliğinin nereden geldiğinin tılsımını fısıldıyor. Çoğu öyküye eşlik eden tefrika tıpkıbasımlar da öykülerin nostaljik havasıyla bir bütünlük arz ediyor.
“Ne büyük bir yazarmış meğer o, buradaki ‘mış’ı, bu kez bilinçle yerleştiriyorum tümceye. Onun öykülerini okumadan öykü yazmaya girişenler olduğunu biliyorum. İstiyorum ki onlar da keşfetsin Orhan Kemal’i, bu ‘mış’ı biraz da onlar adına söylüyorum. Genç öykü yazarları, bir yanlarıyla eksiklik taşıyorsa eğer, bu Orhan Kemal’den bir çimdikçik bile tuz alamadıkları içindir belki, ama kendileri ayırdında mı acaba bunun?”
Osmanlı tarihine bugünün gözüyle nasıl bakmalı?
Hıfzı Topuz, Şanlı Kanlı Yıllar’da, 3. Murat ve 3. Mehmet dönemlerindeki önemli olayları işleyerek bu olayların altında yatan gerçekleri bulmaya çalışıyor.
Vahşi uygulamaları, haksızlıkları, yağmacılığı, cinsel sömürüleri günümüzde haklı görmek mümkün mü?
Geçmişimizde yalnızca gurur duyacağımız olaylar mı var? Yoksa bazı gerçekler bizi utandırıyor mu?
Hıfzı Topuz, okuru, tarihin bir dönemindeki olayları irdelemeyi sürdürürken günümüze de ışık tutuyor.
- Aydın Ergil
Sen olmazsan yaşayamam, Sen olmazsan ben de olmam…
Buket yaşadığı zor günlerin ardından her şeyden uzaklaşmayı düşünerek tatil için Antalya'ya gider. Ancak hayat ona yeni oyunlar oynayacak, aslında hiçbir şeyden kaçamayacağını anlaması uzun sürmeyecektir.
Onur’un tehditlerinden bunalan Buket, Bahadır'dan yardım ister. Bu yanlış bir karardır! Bahadır’ın gerçek niyetini anladığında ise artık her şey için çok geç kalmıştır, geri dönülmez bir yola giren Buket için bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Kağan öfkesine yenik düşerek Buket’i kaybetmekle karşı karşıya kalır. İçten içe pişmanlık ve suçluluk hissederken olanları düzeltmek amacıyla Buket'in ardından Antalya'ya gider. Fakat büyük bir sorunla karşılaşır. Ama Kağan'ın umurunda değil! Önüne hangi engel çıkarsa çıksın Buket'i tekrardan kazanıp kendini affettirmeye kararlıdır.
Cansu ve Emre geçmişin iki eski âşığı şimdinin ezeli düşmanları. Ankara’dan kilometrelerce uzakta, aşklarına yeniden şans verdiklerinde, Emre’nin geçmişten gelen sırları ortaya çıkar. Cansu bir kez daha hayal kırıklığına uğrayarak yıkıma sürüklenir. Ancak bu defa hiç beklemediği bir kurtarıcısı vardır: Hakan, Cansu için herkesi karşısına almaya hazırdır.
Bir tarafta parçalanan hayatlar, diğer tarafta umut arayan çaresiz aşklar… ve akıllarda şu soru: Bu savaştan kim zaferle çıkacak, kim yenilgiye uğrayacak?
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.