Bir Dahinin Yaşamı

Radyo, robotlar ve hatta radar için ilham kaynağı olarak kabul edilen Nikola Tesla (1856-1943), modern elektriğin koruyucu azizi olarak adlandırılmıştır. Orijinal materyale ve daha önce mevcut olmayan belgelere dayandırılarak hazırlanan bu kitap, birçok kişi tarafından modern elektrik teknolojisinin kurucu babası olarak kabul edilen Tesla’nın en ayrıntılı biçimde ele alınmış biyografisidir. Tesla'nın çalışmaları arasında alternatif akım, floresan ve neon aydınlatma yer almaktadır.
“Sihirbaz, olağanüstü bir adamın gerçekten dikkate değer bir biyografisidir. ‘Zamanının ilerisinde’ ifadesi bugün çok sık kullanılıyor, ancak Nikola Tesla söz konusu olduğunda ‘zamanının ilerisinde’ bu adamın dehasını anlatmakta kifayetsiz kalıyor. Marc Seifer eseriyle, yalnızca Tesla’yı değil, yaşadığı dönemi de anlamamızı sağlıyor.”

Nelson DeMille

"Erken dönem elektrik bilimiyle uğraşan büyük bir mühendisin derin ve kapsamlı bir biyografisi... Şiddetle tavsiye edilir.”

American Association for the Advancement of Science (Amerikan Bilimsel Gelişme Birliği)
“Canlı, açıklayıcı. . . bir girişimci, deneysel fizikçi ve mucit olarak Tesla'nın şimdiye kadarki en kapsamlı biyografisi.”

Publishers Weekly


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 704
Ağırlık : 704
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺139,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı şiirlerden oluşmaktadır.
190 sayfadan ibaret olan bu kitapta, 102 şiir yer almakta olup, basım dili Kürtçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı şiirlerden oluşmaktadır.
114 sayfadan ibaret olan bu kitapta, 100 şiir yer almakta olup, basım dili Türkçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı şiirlerden oluşmaktadır.
130 sayfadan ibaret olan bu kitabın basım dili Türkçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı mizahi öykülerden  yani yazarın kendi deyimiyle “Dünlük-Öykü” dediği öykülerden oluşmaktadır.
184 sayfadan ibaret olan bu kitapta, 36 mizahi öykü (Dünlük-Öykü) yer almakta olup, basım dili Türkçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,00

Bu kitap; yazarın uzun yıllar üzerinde çalışarak; bilgi, birikim, duygu düşünce ve yaşanmışlıklardan hareketle yazdığı şiirlerden oluşmaktadır.
508 sayfadan ibaret olan bu kitapta, 367 pencereye yazılmış olan şiirler yer almakta olup, basım dili Kürtçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 508
Ağırlık : 508
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

Başın Öne Eğilmesin - Ben Orhan Veli


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

Zamanı geldi,

Gitmeliyim artık.

Bu boş bedenden ve de senden,

Çıkmalıyım zaten.

Nerde hayallerim?

Hani sendeki benim?

Zamanı geldi,

Gitmelisin artık.

Bırak ortada kalsın,

Yaşamın zevkleri,

Damardaki kan gibi

Durmasın aksın.

Aşk,

Ne seni ne de beni,

Götürmesin artık.

Bitsin,

Bu yalan sevginin seli,

Zamanı geldi…


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Ben İlham Perimi Arıyorum.

Şiirim İçin, Başka Bir Şey Değil.

Bazen Bir Tebessümde Buluyorum.

Sanıyorum.

Sevince Bitiyor O, Değil!

 

Ben Yüreğime Yürek Arıyorum.

Gönül İçin, Başka Bir Şey Değil.

Bazen Bir Dudağın Kenarında Buluyorum.

Sanıyorum.

Öpünce Bitiyor O, Değil!

 

Ben Nefesimi Arıyorum.

Ölmemek İçin, Başka Bir Şey Değil.

Bazen Teninde Buluyorum,

Sanıyorum.

Uyanınca Bitiyor O, Değil!

 

Ben Bir Şey Arıyorum!

Ş Olsun Diye, Başka Bir Şey Değil.

Bazen Her Şeyin Sebebini Buluyorum.

Sanıyorum.

Ölünce Bitiyor O Değil.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Akşam Ağrısı

“Yeryüzü gölgelenir ve yorulan, ağırlaşan kalpler hızlı okunan bir ezanın dirilten sesiyle ebedi yurduna duyduğu hasretle titremeye başlar. Tez vakit sonra telaş ve endişe biter. Sanki bir eşikten geçilir, bir kapı kapanır her şeyin üzerine. Kuşlar susar, böcekler susar, ezan biter, pencerelerin perdeleri çekilir… Kuşlar yuvalarında derin bir sükûta bürünür, babalar omuzlarında günün ve dünyanın yorgunluğuyla evlerine ulaşır. Biter hasreti pencere önünde bekleyen küçücük çocukların. Annelerin ömrü biraz daha eskir mutfaklarda. Aceleci yıldızlar gökyüzünün tamamen kararmasını beklemeden kınalı keklikler gibi suya iner. Ay bir kandil olur asılır gökyüzüne. Kimi çiçekler uykuya dalarken gün boyu güneşle söyleşmenin verdiği yorgunlukla, sarmaşıklar ve gündüz yüzünü göstermeye utanan bütün mahcup çiçekler gözlerini ovuşturarak uyanır sessiz sedasız. Akşam olur, şairin kalemine can gelir, kalbine gün doğar.”
Hüseyn Kaya, kendine has şiir gibi diliyle hayatın içinden gönle dokunan denemelerine devam ediyor.  Akşam Ağrısı, Yazarın kendine has üslubuyla Türkçe zevki kazandıran, hayata dair ince bir bakış elde etmeyi sağlayan hikmetli bir eser. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Bu kitap; yazarın duygu, düşünce, yaşanmışlık ve deneyimleri ile ördüğü şiirlerden oluşmaktadır. Kitapta 68 (altmış sekiz)  şiir yer almakta olup, 88 sayfadan ibarettir. Kitabın basım dili Türkçe’dir.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 88
Ağırlık : 88
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Ailesinin ona sahip çıkmadığı bu dünyada ayakta durmaya çalışan mutsuz genç bir kadın.
Hayatın ona ağır geldiği ve artık yaşamak için umudu kalmayan genç bir adam.
Onlar mutsuz ve umutsuz.
U’mutsuz.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

Yazmak esasında eylemsel bir süreçtir. Hayat denen şey, yekten oluşmaz, deneyimlerin toplamıdır. İnsan, var oluşunu o deneyimlere borçludur.
Önemli olan yasamın kendisi değildir, asıl kutsal olan haysiyetli bir yaşamdır, değerler dizisi ve bırakmış olduğu eserlerdir. Çünkü insan ancak ürettikçe kendini var edebilir, iste o zaman iz bırakabilir. Bu süreç, var olmak ve olmamak arasında keskin bir çizgiden geçmek gibidir. İste bunun adı şiirdir; özlem, hasret ve sevgi iç içe sarmaş dolaş olur ve yoğrularak aşka dönüşür.
Aşk, çok katmanlıdır ve beraberinde eksikliği de getirir. Âşık olan insan kavuşamadığında veya sevdiğinden ayrı kaldığında kendisinde büyük bir eksiklik hisseder. Bu eksiklik bazen özlem bazense hiç kavuşamamanın verdiği acıdır.
Çiğdem Özçelik’in kaleme almış olduğu “YOKSUNLUK” kitabı, bir sokak lambası ışığının huzmesinden insanın yüreğine akan sözlerin toplamıdır. Hayata ve zaman zaman geçmişe dair özlemlerine şiirler yazıp, aşkın ve sevginin zamansızlığında, şiirin sığınılacak iyi bir liman olduğuna inanan yazar, soluk camlardan dışarıya şiirler damıtmış. “YOKSUNLUK” yazarın ilk kitabıdır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00
Heyecanlı ve Korkulu Anlar

Sessizlik denince, aklınıza ne gelir?”
Kitapta bu soruya yanıt ararken, gökyüzündeki ay ve yıldızların ışıltısı, doğadaki birçok canlı ve cansız varlıkların büyüleyici romantik görüntüsü; korkutucu birçok yaşanmış olaya tanık olacaksınız.
Gecenin sessizliği bir başka oluyor.
Sizleri daha çok gece yaşadığım sessizlikle birlikte korku, heyecan ve hayal âlemine götüreceğim.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,00

Tutunmalar, dokunmalar Çekine çekine sokulmalar Korunmalar düş sessizliği, hayal neşesi
Kimi kimsesi uzun yolculuklarda Arkasında bırakırken üzüldüğü Süzüldüğü bir dağ yamacından Sözü var, haksızlıkta keskin kılıç Kini yok, pususu zifir
Dili yılan, bin küfür
Milyon inkişafla yatağa dolan Nefreti bir fetretin kılıcı yapan Yazması ve yazgısı olmayan Arşa giden yolu var
Kulu var elinden tutanın Yüzüne samimi bir bakış atanın Toprağı var, bir yudum insan Gömülen zaman.
Kendini narince tutan eli keser miydi Camdandı bardak kırılmıştı
bir kere


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Gülme eylemi, olağan bir durumun aniden bozulmasıyla gerçekleşen bir durum olarak açıklanıyor beyinle ilişkilendirilince.
Ayrıca vücudumuza iyimserlik, mutluluk veren hormonları harekete geçirdiği de kanıtlanmış
başka bir gerçektir. Bu nedenle gülmece yaşamın uygun olan her anında olmalıdır.
Soğuk espriler de uygun olduğu ortamlarda yapıldığında gergin ya da mutsuz ortamların dağıtılmasına yardımcı olur.
Mizah her zaman, dil ve kişisel gelişime katkı sağlar. Buz kestirip çok güldüreceksiniz.
O zaman...
HER GÜN BİR KAŞIK GÜLMECE TOZU SAĞLIĞA İYİ GELİR.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Ulaşılamayan ne varsa, saçılı her şeyle beraber, dönenir varlığın kabuğunda. Tamam, demek neçe mümkündür, öylece dururken sızısı bir yaranın? Sesi, gecesi, boynu; elleri, sabahı, saçları, ayakları; atı, rüyası, yatağı, vazgeçişi ve ölümü... Mümkün mü bir tamama ermek ey kimse!
Mümkün mü varmak o dağa, Sawa! 

Gülperi, Gülîzar, İsmail. Adı konsa da bir göle benzeyen en çok, bir rüzgâra, sahanı olmayan eve... Giyindiği her şeyden soyunuk, umarsız bir ağaca... Tamamlanamayan bir ömrün kekre yolcuları onlar. Tamamlanamayan herkes gibi. 

Yaşı uzun sürenlerin yorgun nabzını taşıyor seherimize Cevahir Bedel. Müneccimle muvakkıtın değil, mübtela-yı gam ehlinin bildiği şeb-i yeldayı sırlıyor kalp aynamıza.  Bir dengbej gırtlağı, bir derviş vakarıyla. 

"bir dağ ki hiç olmadı"; ritim ve tartım bağlamında kusursuz, duru ve yalın şiirlerle okurunu selamlarken çağdaş Türkçe şiire, özgün-içli bir bütünlüklü şiir toplamı armağan ediyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺36,00

ama nasıl söyleyebilirim

ağrının açlığı kalbimin çayırlarında

kapatıyor bütün hayat geçitlerini

nasıl söyleyebilirim

kederin ağır ilerleyen şarkısında

zamanın uzun sürdüğünü

hepimiz bir şey kalsın istiyoruz

bizi hatırlayan bizi söyleyen bir şey


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 101
Ağırlık : 101
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

“Dilersen yüzümüze bakmaz, hatta hiç konuşmazsın. Hakkındır… Ama bilmediklerin yok mu? Mesela sen götürüldükten hemen sonra yaşananları tahmin bile edemezsin! Hem o son akşam…” Önüne bakan gözleri ışıladı, hem öyle ışıladı ki ben bile heyecanlandım. “Fakat ne anlamı var, yüzüme dahi bakmayan birine bunları anlatmanın? Çabuk hazırlan, gidiyoruz.”


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 94
Ağırlık : 94
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Bu şiiri nerede mi yazıyorum:

Öksüz rüzgârların taşıdıklarında, bazı

yorgun sularda, adını ezberleye ezberleye

sakındığım kış soğuklarında, oturup masamda

karaladığım nehirlerde, gecenin mecalsiz

ışığında, uçmayı yalnızlıkla tariflediğim

karanlık odalarda, sütü kesilmiş bir annenin

sise buluta yönelttiği bakışlarında, bir üryan

olarak sığındığım koynunda, mırıldandıklarınla

ıslanan dilinde, kokunla soluduğum boynunda


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Bilebilmenin Mutluluğu: Bilgiye yaslanan eleştiri

Göksel Aymaz'ın popüler kültürün yakın döneminde iz bırakan olayları ve kişileri eleştirinin gözüyle tartıştığı kitabı Bilebilmenin Mutluluğu, Manos Kitap tarafından okura sunuldu...

Popüler kültürün 'insana ve topluma dair' olduğunu bilerek ve 'hepimizin aynı toplumda yaşadığımızı unutmadan' derdini anlatmaya çalışan Aymaz, kitabını daha önce farklı mecralarda yayınlanmış makalelerini üç başlıkta toplayarak kurmuş. Bölyece içerdiği yazıların, tek tek yayınlandıkları 'gün'de kalmamasını sağlamış.

Popüler kültür eleştirilerinin bizdeki belli başlı ve sorunlu biçimlerini 'eleştirinin poplaşması' olarak ele alan 'Bilebilmenin Mutluluğu, bunlara karşı önerdiği yaklaşımı sergileyen metinleri de içeriyor. Kitap, popüler kültürün kendini yeniden üretme gücü karşısında eleştirinin bu gücün altında boğulmadan ve bunalmadan onunla birlikte düşünebilmesi gerektiği hatırlatmasını da yapıyor. Aymaz'ın referansları ise hümanizm, devrimci romantizm, eleştirel teori ve Marksizm gibi farklı kapılardan geçip geliyor. Cem Yılmaz'dan Recep İvedik'e, Fazıl Say'dan Okan Bayülgen'e popüler kültür simaları arasında gezinen yazılarda, ortaya konan eleştirinin çıkış yolları ise Bourdieu'dan Adorno'ya, Hobsbawm'dan Marx'a çok sayıda ünlü ismin ayak izleri takip ediliyor. Göksel Aymaz'ın dediği gibi: Güne ilişkin kötümserlik, öncelikle, gündelik düşünce kalıplarının dışına çıkmış bir “entelektüelce bilme” meselesidir. Böyle bir bilgiye yaslanan geleceğe dair sezgi, insana, bilebilmenin o ayrıcalıklı mutluluğunu yaşatır.


Basım Ayı/Yılı : 11/2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺54,00

Tunç Kurt, nefes nefese ama aksamayan, yer yer yazarın bile isteye frene bastığını hissettiğimiz, sağlam bir kurguya yaslanan, öfkesi demli öyküler yazıyor.
Edebiyatımızın modernist damarında yer alan yazar, güçlü öykücülüğünün yanı sıra cesur deneysel girişimleri ve bu alanda kat ettiği mesafeyle de dikkat çekiyor. 
2021 Sennur Sezer Emek-Direniş Ödülü’nde öykü dalında birinciliğe layık görülen Hayatlarınızdan Alacaklıyım okurları, toplumsal sorunları farklı bir bakış açısıyla işleyebilmiş öykülerle karşılarken, yazarın içten ama okurla mesafeyi koruyabilen dili hayat üzerine çokça düşündürüyor. 
Tunç Kurt’un, güçlü öykücülüğüyle uzun zaman hatırınızdan çıkmayacak öyküler: Hayatlarınızdan Alacaklıyım!

 

 


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 66
Ağırlık : 66
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Devinen, akan bir tarih gibi önümüze uzanıyor Miskin Peri. Güneşin soyundan gelen tanrılardan dünyanın yıkım, savaş ve kalıntılarına uzanan bir dil örülüyor.
Zamanın kalburundan kan dökerek geçen Aztek halkı da burada Nazi Almanyasının barut kokuları da.
Arkadlı kiliselerin gölgeleri de yükseliyor şiirden “gökyaran”ların karanlığı da. Uzayan bir tarihi, sonlu olanı sonsuza iliklemek için gelen bir Miskin Peri, “uykularına el sürülenlerin” gözkapaklarındaki ağırlığı tartıyor sözcüklerinde.
Ritmine kolay eşlik edilebilir şiirler değil, aksine, kesintiye uğrayan, tüyleri tersine taranan geçmişten arta kalan sesleri taşıyor Can Hakman’ın şiiri.
Bir peri, zamanın kendisi nasıl şiir olur sorusunun yanıtını aralıyor belki de. Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ne 2021 yılında layık görülen Miskin Peri, cinsiyetsiz bir şiirin olanaklarının genişlediği sözcüklerle okuyucuyu karşılıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 54
Ağırlık : 54
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Su ve Parya, “kendilik” bilincine kavuşması hayati bir hâl alan bireyi, “dıştanlık”ın kör bataklığına saplanmadan kendi içine dönmeye ve orada oturmayı öğrenmeye çağırıyor. Yaşadıklarımız ve öğrendiklerimiz gibi unuttuklarımızın da içimizdeki toplanma merkezinin bellek mekânları olduğunu anımsatıyor. İnsanın kendini çevreleyen “şeyler dünyası”nda yitip gitmemesi, tarihselliğini sağlayan bellek mekânlarına tutunması ve orada kuracağı kendilik bilinci ile hem uzamsal boyutta dünya ile hem de zamansal boyutta toplumsal geçmişiyle bağlantıya geçmesi gerektiğini dillendiriyor.
İnsanı, bir parçası olduğu evrenle birlikte anlamaya ve anlamlandırmaya odaklanan şair; devlet, toplum ve kültür gibi genel kabul araçlarını da mevcut kısıtlayıcı-baskılayıcı-ötekileştirici yönleriyle görünür kılıyor. Kişisel tarihin insan için bir eve dönüş yolu olduğu, şiirsel dil terk edilmeksizin sezgisel bir yordamla okurun gündüz düşlerine emanet ediliyor. Ana izleğini bir an olsun terk etmeyen; ritim, tartım, söz dizimi ve ses akışı bağlamında kusursuz bir “estetik yetkinlik” gösteren Cenk Kolçak, dize kurulumundaki hassasiyeti ile düzyazıya savrulma riskini de ortadan kaldırıyor.


Burada yaz ağır, güller ağır
Kurumuş yapraklar dere ağızlarında
Burada hangi el kendini boğsa
Bir boz güvercin ülkesiz kalır


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

“Bu fikir ve eylem yüzyılında, sosyal ilerlemenin, insanlığın mutluluğu yollarında; insanın birey olarak ödevi ne ise, sosyal toplulukların, örgütlerin, politikacıların ödevleri ne ise, sanatçının da ödevi odur: Sosyal gelişmeyi hızlandırmak, köhnemiş gerçekleri değiştirmek, insanın insanca yaşamasını sağlayarak, şartları hazırlamak ve sosyal görevde bilfiil vazife almak, hayata bilfiil katılmak.

Hayatımızın ve aşkımızın şarkısını söyleyen şair, hakkımızı koruyan şair, ulusumuzdan yana olan şair, hümanist şair, barışçı şair, bizleri birbirimize sevdiren şair, kötülüklerin yok edilmesi için savaşan şair; meydan senindir.
Sanatın ve düşüncen gerçek olsun.”

Gel günlerim gel de dol
Gel Aydınlım, İzmirlim,
Gel aslanım Mamak’tan
Erzincan’dan, Kemah’tan
Düşmanlar selâm ister
Gözden, gezden, arpacıktan!


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 168
Ağırlık : 168
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺72,00

Aç köpekler için üzülen Kanuu’nun yapabileceği bir şey yoktu. Yapraklar dökülmüş soğuklar kendini hissettirmeye başlamıştı. Yağmurlu bir sonbahar günü onlarca sivil kam­yon kışlaya geldi. Depolardaki malzemeler kamyonlara yük­lendi. Auroon endişeliydi. İlk defa böyle bir olayla karşıla­şıyordu. Kamyonlar yüklenip gittikten üç gün sonra tekrar geldi.

Gene yükleme yapıldı. Kışlanın düzeni yavaş yavaş değişmeye başladı. Yemek saatleri aksadı. Otobüsler geldi. Askerlerin bir kısmı otobüslere binip gittiler. Asker sayısı, yemek miktarı, nöbetçi sayısı azaldı. Depocunun Auroon’a ilgisi kalmadı. Koca koca tırlar defalarca kışlaya doldu. Tanklar, kariyerler, bazı araçlar tırlara yüklendi. Artık her gün kışladan bir şeyler eksiliyordu.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

İranlı yazar Ali Eşref Dervişyan’ın bazen yüreğinizi burkacak bazen de içinizi ısıtacak ‘bizi’ anlatan öykülerinden oluşan Abşûran kitabı Makbule Aras Eivazi’nin Farsça aslından yaptığı ustalıklı çeviriyle okuyucularla buluşuyor.

Sanki göğsümde bir balon vardı da birden havası sönmüştü…

Aşura lağım kokularıyla kucaklardı bizi. Kerpiç evlere su götüren demir boruların üstünde o yana bu yana koşturur, bahse tutuşurduk. Beş taş oynardık. Başıboş köpekler, sığı­nacak yeri olmayan kediler için taşlardan ev yapardık. Kör Şefi’nin yamacına oturur, neyine kulak verirdik.

Akşam, yüzümüz gözümüz toza bulanmış, ellerimiz çatlak çatlak olup kanamış halde ıssız evimize girip sıvışırdık. Bağdaş kurup lambanın yanında oturmakta olan anneme te­dirginlikle selam verir, onun tencereye bakıp bakmadığını anlamaya çalışırdık endişeyle.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Kenar Mahalleden’de yer alan öyküler, Adnan Özyalçı­ner’in daha önce kitaplarda yer almamış ilk öyküleridir. Bu öyküler yazarın sonraki yıllarda ortaya koyduğu üretim dik­kate alınarak okunduğu zaman tanıdık bir ses kendini hemen duyurur. Kent yaşamındaki çelişkilerin körüklediği huzur­suzluk ve yabancılaşma hisleri ile bu atmosfer etrafında örü­len varoluşçu duyarlılık, kitaptaki öykülerin ağırlık noktala­rından birini oluşturmaktadır.

İmgesel bir anlatımla ilerleyen ve modern dünyanın, kent sıkıntısının yarattığı çalkantıları sisli bir atmosfere iliştiren öyküler, bu bağlamda öne çıkarken Panayır ve Sur kitaplarının tematik ve yapısal iske­letinin de aslında bu tür metinlerle başladığı hatırlanır. Nite­kim bu öyküler, hem toplumsal çelişkilere odaklanan sıkın­tılı kişileri hem de bu kişilerin ruh halini açığa vurmak üzere uygun bir zemin sunan parçalı anlatımları, şaşırtıcı kesitlere dayanan akışlarıyla Özyalçıner öykücülüğünün ilk dönemi­ne giriş mahiyetindedir.

Melih Erzen

Her salı ayağın burkulur ya da bileğinden çıkardı. Çoğu zaman hastanelik olurdu. Alçıya batırırlardı ayağını. Kıpır­dayamazdın, kıpırdayamadığın gibi yazamazdın da oysa ya­zamaman ölmen demektir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00

Rüyası yanıtsız olan merak edebilir kuşların sabahını ancak
Suça gidenin atı yorgun döner toz yollarından


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

1950 kuşağının en önemli öykücülerinden ve 2019 İstanbul Kitap Fuarı “Onur Yazarı” Adnan Özyalçıner 12 eserden oluşan tüm öyküleriyle Manos Kitap’ta...

Alandaki Park’ta okuyacaklarınız yaşadığımız günlerin bize yaşatılanların, dayatılanların irili ufaklı yansımaları ve Ad­nan Özyalçıner’in kaleminden süzerek öykü dünyasına ak­tardıkları. Herkesin yaşamından bir izle karşılaşabileceği, yer yer gülümseten, çoğunlukla da düşündürtecek olan metinler. Kitap belirli bir temanın ağırlığını taşımıyor olsa da kent, in­san, toplum ilişkileri gibi çeşitli konuları bir düşünce ve ya­şanmışlık çerçevesinde sözcüklerle resimliyor.

“Sokak, bir Boğaz akşamının kıpır kıpırlığı içinde yeniden canlanıyor. İnsan sıcaklığı, sevecenliği, sokağın yalnız kalan evleriyle insanlarını yeniden sarıyor. Eskisi gibi yazları se­rin, kışları ılık kalsın diye.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

1950 kuşağının en önemli öykücülerinden ve 2019 İstanbul Kitap Fuarı “Onur Yazarı” Adnan Özyalçıner 12 eserden oluşan tüm öyküleriyle Manos Kitap’ta…

Ayak İzleri, yirminci yüzyılın son yarısından başlayarak, yüzyıl sonlarında iyice kızışan siyasal, toplumsal olayların, bizi, bireysel ve toplumsal özgürlüklerimizi kısıtlayan bir kuşatma altında yaşattığı gerçekliğine tanık ediyor. Yaşamın bütününe el koyanlara, yaşamın yarattığı değerleri oburca yiyenlere, çoğunluğu acı ve yoksulluğun batağına iten kü­çük bir azınlığa karşı güzellikleri ve mutlulukları paylaşmak için mücadele edenlerin ayak izlerini göreceksiniz. Öyküler  gazetelerden, televizyonlardan yaşayarak ya da izleyerek hepimizin tanık olduğu olayların izlenimlerinden oluşuyor; gerçeklerle ve düşlerle birlikte…

“İlk bakışta güneşle yıkanırken yüzlerinin güldüğünü san­dığım bu evler, gene de insanın içine bir hüzün veriyordu. İçlerinin karanlığı ile loşluğu, selle birlikte her türden yok­sunlukların, acıların yarattığı kekremsi bir koku, pencereler­den sürekli olarak dışarı sızıyordu. Bir de kan kokusu vardı.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

1950 kuşağının en önemli öykücülerinden ve 2019 İstanbul Kitap Fuarı “Onur Yazarı” Adnan Özyalçıner 12 eserden oluşan tüm öyküleriyle Manos Kitap’ta... Aradakiler, arada kalan, sıkışan, sıkıştırılan insanların hikâyeleridir. Yazılış tarihleri bakımından belirli dönemleri ele alışıyla da toplumsal tarih açısından içine düştüğümüz/düşürüldüğümüz acıklı durumu gözler önüne sermektedir. Yarım yüzyıllık bir dönemden önemli kesitlerin irdelendiği bu öykülerde aradakilerin her ne kadar ezilseler de umutlarının, dirençlerinin kırılamayacağına tanık olacaksınız.

“Köylerini boşaltırken:
- Kimse arkasına bakmayacak, demişlerdi. Bakanı vururuz. Arkalarına bakmamışlar ama evlerin yanarken duvarlarının gür diye çöküşünü, ağaçların, üzüm kütüklerinin çatırdayışını, atların kişneyişini, davarın böğürüşünü, koyunun kuzunun meleyişini duymuşlardı.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 148
Ağırlık : 148
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

1950 kuşağının en önemli öykücülerinden ve 2019 İstanbul Kitap Fuarı “Onur Yazarı” Adnan Özyalçıner 12 eserden oluşan tüm öyküleriyle Manos Kitap’ta…

Alaycı Öyküler, hayatı, çelişkilerini, insanın dünyasındaki yansımalarıyla bulup anlatan metinlerin bir bütünüdür. Yaşamın koşuşturması içerisinde gülüp geçtiğimiz anların hatıralarını taşır. Toplumcu edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden Adnan Özyalçıner’in yaşamının izleridir. Bazen bir futbol kalesinde kaleci, bazen hoş bir okul anısında öğrenci, bazen de trajikomik bir hırsızlık olayının iç yüzünün peşine düşen vatandaş…

“Minibüs kuyruğu, her zamankinden uzun değildi. Abdi Bey’in alışık olduğu insanlar vardı kuyrukta. Sabah yolcularıydı hepsi. Memurlar, işçiler, öğrenciler. Bir de alanın güvercinleri…”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Yağma, her gün hepimizin bir şeyler yağmaladığı ve her gün hepimizin bir şeylerinin yağmalandığı bir şehrin öyküsüdür. İşte bu temel çelişki, kitaba adını verir. 1972 Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü kazanan kitaptaki öyküler tüm yönleriyle hayatın zengin bir aktarımıdır ama illaki hakikatin peşindedir.

“Onlar yaşadıklarını anmışlar, geçmişlerini bugün gibi anlatmışlardı hep. İlk günler, sabahları evlerden sokaklara adımlarımızı atar atmaz, akşamları işten dışarı uğrar uğramaz, duyacağımızı sandığımız davul seslerini, giderek yağmuruna da katlanacağımız uzak gökgürültülerini boşuna aradık her birimiz. Birbirimizden gizleyerek yaptık bunu üstelik. Kimimizin şehirde tek tük kalmış boş arsaları, gece yarıları kazdığı, parklardaki çiçek tarhlarını, gizli gizli eşelediği de oldu. Toprağın altında gizlenen gömüleri ele geçirmek umuduyla avunanlarımız oldu bir süre. Ne altın ne elmas ne pırlanta ne de en küçük eskimeyle değerlenmiş herhangi bir taş parçası ele geçirilebildi. Her geçen gün, türlü artıkların çürümesiyle bir kat daha ekleniyordu toprağa. Her gün bir kat daha derin kazılması gerekiyordu toprağın.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Panayır, Adnan Özyalçıner’in öykülerini gerçekçi bir görüşle yeni anlatım olanaklarından yararlanarak kaleme aldığı ilk kitabıdır. Çağımızı, çağımızda insanın içinde bulunduğu çıkmazları betimler, yaşadığımız dünyayı anlatır; bütün umutsuzlukları ve umutlarıyla… Geçmişten günümüze insanın serüvenini konu alır.

“Ama bitmemiş bir şarkıdır bu yüzyıllardır kaldırımlarında sokakların bitmeyecek yarım söylenecek (…)”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 116
Ağırlık : 116
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

1950 kuşağının en önemli öykücülerinden ve 2019 İstanbul Kitap Fuarı “Onur Yazarı” Adnan Özyalçıner 12 eserden oluşan tüm öyküleriyle Manos Kitap’ta…

1964 Sait Faik Hikâye Armağanı kazanan Sur, bir kenti betimleyici bir görüşle sunar okuyucuya. Şehrin değişken yüzlerini, çelişkilerini farklı araçlarla gözlerimizin önüne serer. Ama hep bizim hikâyemizdir anlatılan…

“Surlarla çevrili şehrimiz. Aşılması güç eski zaman surlarıyla. Her surda olduğu gibi, bizim surların da tarihi değeri olan ünlü birkaç kapısı var. Ve kapılara gidip gelen onlarca şehir otobüsümüz. Her gün yüzlerce şehirli, sur kapılarına giden bu otobüslere biner, sonra da daha durağa varır varmaz, niçin geldiklerini büsbütün unuttuklarından olacak, kapının yanına varıp oralarda dolaşmak şöyle dursun, o yöne bir göz atmak gereğini bile duymadan ya aynı otobüsle ya da bir sonrakiyle gerisin geriye döner.”


Basım Ayı/Yılı : 10/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 72
Ağırlık : 72
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Hayalperest bir çocuk olan Potemkin, doğup büyüdüğü köyde kendince kurduğu bir dünyada yaşamaktadır. Gökyüzündeki kuşları rengarenk boyayarak hayatı daha renkli kılabileceğini düşünecek kadar uçarı fikirlerinin peşinden koşmaktadır. İlkokulu bitirdikten sonra sınav kazanmanın heyecanıyla ka-rakterine hiç de uygun olmayan askeri bir okula başlar. Hayale ve rengarenk düşüncelere pek fazla yer olmayan bir okuldur burası. Katı kurallar vardır. Hakim renk ise gridir. Normal şartlarda Potemkin'in başarısız olması gerekirken garip bir şekilde hayalci kişiliği sayesinde çok başarılı olur. Sonrasında başlayacağı kariyerinde çok önemli görevlere getirilir. O kadar ki bir gün Kı-rım'ı Osmanlılar'dan alan komutan olarak ünlenecektir. Bu ünün arkasında, savaş meydanlarındaki kahramanlıklardan çok hayalci bir kişiliğin ürünü olan gemi siluetinde ahşap görüntülerle sahip olunmayan bir gücün sahipmiş gibi gösterilmesi yatmaktadır.

Savaştan sonra Kırım Valisi olduğunda ise işler hiç de iyi gitmez. Hayalcilik bazen işe yarasa da fakirliği önleyememekte ve halkı perişan etmektedir. Buna rağmen 'Kraliçe Katarina'ya her şey toz pembe çizilmektedir. Bu nedenle Kraliçe, imparatorluğunun ihtişamını göstermek için yabancı elçileri de yanına alarak Kırım'a seyahat düzenler. Bunu duyan Potemkin korkudan ne yapacağını bilemez ve son bir kez daha hayalperestlik becerisine baş vurur. Kraliçe'nin geçeceği Diyenper Nehri'nin kenarında kendi adamlarından oluşan sanal köyler kurdurur. Kimse gerçekte köylü değildir ve köy hayatını bilmemektedir. Sadece Kraliçe'nin geçişi esnasında bir tiyatro sahnesi gibi kendilerine verilen rolleri oynayacaklardır. Oldukça zeki olan Kraliçe gördüğü manzaralardan işkillenir ve en sonunda bu denli beceriksiz köylülerin böyle-sine zenginlik içinde olmasını anlayamadığı için biraz çabayla gerçeği ortaya çıkarır ve Potemkin'i o çok sevdiği görkemli törenlerden biriyle azlederek Sibirya'ya sürgün eder.

Göz boyayarak ve yalana başvurarak belli ölçüde başarılı olunabileceğini ama sonunda düşüşün çok sert ve yıkım dolu olacağını anlatan eğlenceli ve çarpıcı bir hikâye. Çocuk Kitapları Enstitüsü farkıyla...


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 135
Ağırlık : 135
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,00

Güzelim Anadolu'nun Meryem oğlu İsa Mesih'in yolundan giden çilekeş insanları, her şart altında ellerindeki ilahi mesaja göre yaşamaya çalıştılar. Ama gizli gizli.

Çünkü Roma putperest iken her çeşit bahane ile arslanlara yem edildiler. Roma'nın Hristiyanlığı kabul etmesi bir şey değiştirmedi. İmparatorun himayesi, "birlik" adına farklı inananların öldürülme riskini beraberinde taşıyordu. Ateşperest Sasaniler ise ayrı bir bela idi.

Ve sonunda o beklenen haber geldi. Artık Anadolu'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 122
Ağırlık : 122
En / Boy : 12 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,00

“Mutluluğun güzel hayvanı, bana bir rüyasını gösteren kara su; içinde göklerin gürlediği, dalgaların kükrediği, tam orta yerinde, kalbinde bir girdabın büyüyüp genişlediği sevgilim; kararan çiy tanesi, burada, her an, her yerde görüp görüp durduğum hayalet; sırrıyla boğulup boğulup durduğum aynam, gürleyen göklerinle, kükreyen dalgalarınla ve girdabınla işte, bu yatağa, bu odaya, bu eve, bu sokağa, bu şehre boşluk doldu. Ve ben de bu oldum. Benim ne yüzüm var ne de sesim. Ne üzgün ne de kızgınım. Aralıktayım.”

Mesut Kondu “Bu Güzel Hayvan” ile benzerine az rastlanır bir anlatı kuruyor. Şiirsel bir atmosferi düzyazıyla ifade ederek kendi üslubunu ustalıkla örüyor. 

Yetişkinlikten çocukluğa, şehir uğultusundan tabiatın kucağına, düzyazıdan şiire projeksiyon tutan bu ilk kitap çocukluk, memleket, aşk ve aile hatıraları arasında dolaşan lirik bir anlatı olarak okurun karşısına çıkıyor.

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺48,60

"Karanlık sahnenin tam ortasına menekşe moru bir spot vurdu. Işıktan daire yavaş yavaş genişledi. Şimdiye kadar hiç dinmeyen, devamlılığı sebebiyle de artık kimsenin kulağına takılmayan arka plandaki uğultu ışıkla beraber bir anda kesildi. İşçi arı garsonlar bile taş kesilmiş, sahneyi izliyorlardı. Cam boncuklu saçakların arasından, deniz mavisi satenden dikilmiş uzun eldivenli bir çift kol göründüğünde, sahnenin iki yanındaki dev hoparlörlerden çıkan disko-funk ritimleri salonu doldurdu. Art arda dizilmiş iri yağmur damlaları gibi görünen saçaklar müziğe uyarak iki yana doğru açıldılar. Hatıra Gezer bütün ihtişamıyla sahneye çıktı.”

Yüzen Küçük Şeyler geçmişle bugün, hatıralarla rüyalar arasında gidip gelen, günümüz İstanbul’unun sokaklarında, underground ve kalburüstü ortamlarında mekik dokuyan yarı fantastik bir anlatı olarak okurun karşısına çıkıyor. Baş karakter Bergüzar’ın olağanüstü personası sizi şehrin çeşitli sosyokültürel çevrelerinde sürprizlerle dolu, baş döndürücü maceralara sürüklerken, Hatıra Gezer’in Toplama Albümü’nden saçılan ahenkli melodiler sayfalar arasında bir fısıltı gibi dolaşıyor. Kuir edebiyatın güncel örneklerinden biri olan bu ilk roman, aynı zamanda müstakbel bir üçlemenin ilk kitabı.


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,60
Toksik Masküliniteden Arınma Kılavuzu

“Erkekliğe dair sakıncalı fikirlerle boğuşan bir dünyada, “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek aciliyetle ihtiyaç duyduğumuz bir can simidi. Bilgelik, kırılganlık, güven ve eğlenceyi aynı anda içinde barındıran bu eser birçok hayatı özgürleştirecek, sayısız ilişkiyi kurtaracak ve hepimizi daha yüksek seviyelere taşıyacak.” —Glennon Doyle, New York Times bestseller yazarı Derdi “erkeklik” olan bu sayfaların yazarı Justin Baldoni bir araştırmacı ya da akademisyen değil. Başarılı bir oyunculuk kariyerine ve görece iyi bir hayata sahipken kendi erkekliğiyle ve erkekliğinin imtiyazlarıyla yüzleşmeye kalkışmış birisi. “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek’te yapmaya çalıştığı şey de bu. Samimi bir çabayla girdiği serüvenini anlaşılır bir dille okuyucuya aktarıyor. Yine de elimizde bayağı bir hatırat yok. Sistemli, insicamlı bir toksik maskülenlik reddiyesi var. Günümüzde toksik maskülenlik azalmıyor, aksine daha da biti kanlanıyor. Redpill muhabbetleri, alfa/sigma erkek literatürü muhtelif internet kuytularına has anlam haritaları değil artık. Haliyle, böyle bir zamanda bu gibi kitaplara hiç olmadığı kadar çok ihtiyaç var. “Erkeklik”le Zehirlenmiş Erkek, kendi erkekliğiyle mücadele etme cüretini gösterebilen erkeklerin kitaplıklarında kendine yer arıyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺158,50

“Tek yapman gereken karanlığı yok etmek. Karanlık seni yok etmeden önce.” Kan kehanetinin başlangıcına şahitlik edecek kuru dal aniden alev aldığında Lisa Ayla Aksoy her şeyden habersizdi. Aniden yanan ateş kalbinde de ışık buldu ve karşısında beliren portal, ona başka dünyaların kapısını araladı. Milon Gezegeni’ne geçiş yaparak yok olmuş krallığını ve kayıp olan ailesini öğrendiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ateş gücü ise tamamen kontrolü dışındaydı. En büyük düşmanı Wiskor’a karşı vereceği mücadele, onu kendi tahtına taşıyacaktı. Lisa Ayla Aksoy… O ateşle birlikte kül mü olacaksın yoksa her şeyi kül mü edeceksin? Doğruların yalan, yalanların sır, dostların düşman olduğu ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ateş diyarına hoş geldiniz. “Her savaş, bir kaybedişten ibarettir. Ve her savaşçı kendi hırslarının esiridir.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺109,00

“Ağza alınmamış bir yemine karşılık saklanması gereken kadim bir sır… Tutulan bir dilek ve iki çaresiz dua…

Annarithel Orvira; tanrıçasının nefesiyle topraktan doğan, yaşamak için yalnızca intikam soluyan, kanına sevginin zehrini karıştırmamaya yemin etmiş bir Kan Avcısı’ydı. Zanosrit Kardeşliği’nin acımasız celladı ve biricik vârisiydi. Ne parlak cesareti ne kutsal fedakârlığı ne de yürekten gelen merhameti bilirdi. Ta ki uğradığı ihanet hayatını değiştirene ve kırılmaz inancını paramparça edene kadar... Alcard Rhyvar Zaolyen; Ultio Birliği’nin korkusuz lideri, iblisinin baskın varlığını, doğruları için susturmuş bir Kara Savaşçı’ydı. Kan, hükmünü verdiğinde Annarithel’ın geri dönüşü olmayan bir anlaşma yaptığı düşmanıydı… Kanın şarkısı mırıldansa da karanlık dans daha yeni başlamıştı… Kader asıl sözlerini henüz söylememişti. “Sırların bedeli vardır ve sırlar, yalnızlığı beraberinde getirir.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 560
Ağırlık : 560
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺166,00
Tükendi

Hanım Ana, açık mavi parlak gözlerinde yaşlar birikip, sol şakağındaki, kısa, kalın, ışık oklarını etrafa saçan güneş desenli sütlü barut dövmesinin koyu, derin, uzak, mat, yeşilinin üzerinde ince bir keder çizgisi usulca belirerek yeni uyanmış, endişeli yüzüne doğru sızdığında, dizlerinin üzerine çöküp avuçlarını göğe kaldırdı, yutkundu, genzine akan yaşları yuttu, ahları yuttu, sözleri yuttu, öfkeleri, bedduaları yuttu, “Allahım” dedi, fısıldayarak, “Allahım, oğlumu çok dövmesinler.”

Deniz Faruk Zeren, kalabalıkların içinde kaybolmuş insanları sesliyor öykülerinde, resimliyor. Her biri kendi serüveninin içinde saklı, zuladaki dünyalarına götürüyor bizi. Toprak damlı evler, kara taşlarla örülmüş duvarlar, iç içe kurulmuş, dar, sıkıntılı, girintili çıkıntılı sokaklar, evlerin üzerinden tembel tembel yükselen sarı beyaz soba dumanları… sonra mahpus damları, dağlar, kentler, sokaklar, okullar… yaşadık-ları yer neresi olursa olsun, renklerini örtmek zorunda kalmış insanlar.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 132
Ağırlık : 132
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,60
Tükendi

Saito, tıp fakültesinden yeni mezun olan genç bir doktordur. Kariyerine intörn doktor olarak başladığında keşfettiği şey; doktor olmanın da ötesinde bir mesleği yapacak olmasıdır. 
“Saygılarımla Black Jack” Japonya'daki tıp dünyasının bilinmeyen yüzünü anlatan bir drama.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Gözlerim yaşlıdır, sensizken benim,
Ardına bakmadan, gitme sevgilim.
Duygularım titrek, yanıktır tenim,
Yarım kaldı kalbim, etme sevgilim.

Kederlenince ben, üzülme derdin,
Şimdi gözünde kin, nedir ki derdin,
Gülmeni isterdim, yüzünü gerdin,
Gözlerini bana, çatma sevgilim.

Kalbimi hafiflet, kederimi al,
Yarama merhem sür, dilime de bal,
Meyvesiz ağacım, sensiz kuru dal,
Bensizliği kalpte, tutma sevgilim.

Gönül üstündeki, kozayı yırtar,
Terazi sürekli, aşkıma tartar,
Derdim her geçen gün, mislince artar,
Kederime keder, katma sevgilim.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

1938 yılında Artvin ilinin Şavşat ilçesine bağlı Tepeköy’de doğdu.
Okuma yazmayı İlkokula gitmeden önce öğrendiği için, okul yönetimi tarafından ikinci sınıftan başlatıldı.
1949 yılında Tepeköy İlkokulu’ndan mezun oldu. 
İlkokul eğitimi bittikten sonra Tepeköy medreselerinde toplamda beş yıla yakın din eğitimi aldı. 
Şiir, mani ve anı yazmaya 14-15 yaşlarında başladı.
Askere gitmeden önce zaman zaman yerel etkinliklerde amatör ses sanatçılığı da yaptı.
İki yıl boyunca Şavşat Zöhret’te teravih namazını kıldırdı.
Askerlik hizmetini Lüleburgaz Topçu Tümen Komutanlığı’nda Onbaşı Yazıcı olarak tamamladı.
Askerlikten sonra Şavşat Müftülüğü’ne bağlı kurslarda 3 yıl imam hatip dersleri aldı.
Şavşat Çiftlik Köyü’nde Şavşat Müftülüğü tarafından gayri resmi görevlendirmeyle 2 yıl Fahri İmamlık yaptı.
1966 yılında girdiği imamlık sınavında birinci oldu ve aynı yıl Şavşat Şenocak Köyü’ne resmi imam olarak atandı.
1979 yılında kendi isteğiyle Şavşat Küplüce Köyü’ne atandı. 
1990 yılında emekli olup İstanbul’a yerleşti.
On beş yıl İstanbul’da birçok özel mescitte fahri imamlık yaptı.
Bu sırada muhtelif dergi ve yayınlarda şiir ve anı yazıları yayınlandı. 
Etrafında bilimselliği önceleyen, çevre ve doğa dostu bir kişi olarak tanınmaktadır.
Yaz aylarını köyünde, kış aylarını İstanbul’da geçirmektedir.
Evli ve üç çocuk babasıdır.


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Sıhızırli Fadime Abla çok güngörmüş, hali vakti yerinde, tecrübe abidesi ve etrafında sevilip sayılan birisidir. Kızı Hatice Ahaldaba’da yoksul bir çobana kaçar.
Komşuları ağlayıp sızlayan Fadime Ablayı teselli etmeye çalışırlar. 
Komşu Gülizar Hanım: - Gönüldür bu, otada konar boka da konar der. 
Fadime Abla’da: - Doğru otada konar boka da konar ama benim üzülmemin sebebi, konduğu bokun kokusunu ömür boyu kızımla birlikte çekecek olmamız.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

Nasıl da alıştım bilsen ki sana
Gider isen güneş batar sevdiğim 
Senden ayrı kalmak zulümdür bana
Benim için hayat biter sevdiğim

Coşarım baharda akan sel gibi 
Eser savururum azgın yel gibi
Leyla'sına hasret garip kul gibi 
Olurum Mecnun'dan beter sevdiğim

Tükenir takatim tutmaz dizlerim
Perde iner daha görmez gözlerim
Kışa döner baharlarım yazlarım
Yanan yüreğim buz tutar sevdiğim 

Umut yok yarından yasta dünlerim 
Kerem olur Aslı diye inlerim
Zehir olur yaşadığım günlerim
Bu ayrılık cana yeter sevdiğim

Şeyda bülbül al gülünden kopamaz
Her yan çiçek olsa ondan sapamaz
Yenioğlu ölür sensiz yapamaz 
Girip bir mezarda yatar sevdiğim

Ersin YENİ (Yenioğlu)


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00
Tükendi

CANLARA SESLENİŞ
Selamun aleyküm can kardeşlerim
Hasretlik gönlümde kor oldu bana,
Akrabam, dostlarım, arkadaşlarım
Sizsiz geçen yıllar zor oldu bana.

Zemheri ayında birlikte donduk
Yazın ateşinde birlikte yandık
Yuvadan uçunca dolaşıp döndük
Gezdiğim her diyar dar oldu bana.

Dert bildiklerimiz dermanmış meğer 
“Hüznünle mutlu ol” fermanmış meğer 
Balığın vatanı ummanmış meğer
Çile dediklerim yâr oldu bana.

Dikkatli ol Salih! Belki son anlar
Farkına varmadan geçti zamanlar
Hakkınızı helal ediniz canlar
Başımdaki saçlar kar oldu bana.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
< 1 ... 4 5 6 7 8 ... 122 >

Edebiyat Kitapları

Edebiyat Nedir?

Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini sözlü ya da yazılı anlatma biçimine denilmektedir. Bunun yanı sıra edebiyat sözcüğünün farklı tanımları da bulunmaktadır. Hepsi aynı anlamı ifade etse de edebiyatın belirli yöntemleri vardır. Edebiyat alanında eser veren bir sanatçı verdiği eseri gerçeğe uygun şekilde ele alarak karşısındaki kişide gerçeklik duygusu uyandırabilmelidir. Aynı şekilde edebiyatta her konu insan merkeze alınarak işlenmiştir. Bu yöntemler de edebiyata bilimsel bir anlam kazandırmaktadır. Günümüzün bilim dallarından biri olan edebiyat çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Her biri kendi dönemine, bulunduğu yere ya da türüne göre isimlendirilen alt dallar, insanların geniş çerçeveli edebiyat dünyasını daha yakından ve ayrıntılı bir şekilde öğrenmesine olanak sağlamıştır. Halk edebiyatı, 19. Yüzyıl Türk edebiyatı, Rus edebiyatı gibi türler alt dallarındandır. 

Edebiyat kitapları arasında oldukça önemli bir yeri olan klasikler farklı dillere çevrilmiş ve bu sayede geniş kitlelerce okunması sağlanmıştır. Türk edebiyatı kitapları, Türk edebiyatının önemli yazarları tarafından yazılmış, yazıldığı dönemi en iyi şekilde ifade eden kitaplardır. Türk kültürünü, aile yapısını, gelenek ve göreneklerini, savaş zamanlarını anlatan pek çok çeşit kitap bulunmaktadır. Her biri ayrı öneme sahip bu kitaplar farklı dönemlerde yazılmıştır. Edebi roman kitapları olarak da bilinen bu eserler o dönemin Türkçesi ile yazılarak okuyucularına sunulmuştur. Günümüzde ise bu eserler, orijinaline sadık kalınarak sadeleştirilmiş ve günümüz Türkçesinde yeni basımları oluşturulmuştur. 

En İyi Rus Edebiyatı Kitapları

Rus edebiyatı kitapları dünya üzerinde oldukça ilgi gören edebiyat eserlerinin başında gelmektedir.  Rus edebiyatı açısından 19. Yüzyıl edebi anlamda üretken bir yüzyıl olmuştur. Herkesin bildiği ve çeşitli kitaplarını okuduğu bu yazarların, en iyi edebiyat kitapları arasında yer alan romanları bulunmaktadır. Özellikle roman türü ile adını dünyaya duyuran Rus edebiyatı kitapları, o dönemde oldukça geniş okur kitlelerine ulaşmıştır. Ayrıca Rus Edebiyatının, Klasik Dönem Rus Edebiyatı, Romantik Dönem Rus Edebiyatı, Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı olarak çeşitli alanları bulunmaktadır. Bu dönemlerde yazılmış başlıca edebi kitaplar ve yazarları şu şekildedir:

  • Aleksandr Puşkin: Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu 
  • Fyodor Dostoyevski: Suç ve Ceza, Budala, Karamazov Kardeşler, Yeraltından Notlar, Kumarbaz, İnsancıklar, Ezilenler, Beyaz Geceler, Ecinniler
  • Lev Tolstoy: İnsan Ne İle Yaşar, Anna Karenina, Diriliş, İvan İlyiç’in Ölümü, Çocukluk, Gençlik, Üç Ölüm, Kafkas Tutsağı, Efendi İle Uşağı
  • Nikolay Gogol: Ölü Canlar, Akşam Toplantıları, Bir Delinin Anı Defteri Palto-Burun, Müfettiş, Evlenme Kumarbazlar
  • Maksim Gorki: Ana, Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken,  Benim Üniversitelerim, İnsanlar Arasında
  • İvan Turgenyev: Babalar ve Oğulları, Avcının Notları, Klara Miliç
  • Anton Çehov: Üç Kız Kardeş, Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Altıncı Koğuş, Üç Yıl, Hikâyeler

Türk Edebiyatı Kitap Önerileri

Türk edebiyatı kitapları, farklı türde yazılmış çeşitli eserlerden oluşmaktadır. Her birinin ayrı değeri olan bu kitapların Türk tarihi ve edebiyatı açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Kitap okuma alışkanlığının, kişisel gelişime katkı sağladığı ve genel kültür bilgisini arttırdığı uzmanlarca belirtilmiştir. Her türlü okurseverin zevkine hitap eden edebiyat okuma kitapları oldukça çeşitlidir. Bu çeşitlerin başında roman, hikâye, masal, şiir türlerinde yazılmış edebiyat kitapları gelmektedir. Bu kapsamda birçok okuyucu tarafından beğenilmiş ve Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağlamış başyapıt niteliğindeki eserler okuyuculara sunulmuştur. 

Türk edebiyatı kitap önerileri isteyenler öncelikle Türk Edebiyatı klasiklerini okumalıdır. Reşat Nuri Güntekin'in yazdığı Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü kitapları, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu, Mai ve Siyah, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, Felatun Bey İle Rakım Efendi, Efsuncu Baba, Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu öyküler, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan kitapları edebiyat kitap önerileri arasında yer alır.  Ayrıca Kurtuluş Savaşı dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğu yılları anlatan Türk edebiyatının önemli eserlerini yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Ankara, Kiralık Konak kitapları okunması gereken edebiyat okuma kitapları arasında yer almaktadır. Aynı şekilde Halide Edip Adıvar, Türk Edebiyatına katkı sağlayan Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türk’ün Ateşle İmtihanı gibi başarılı eserler ortaya koymuştur.

Ödüllü Edebiyat Kitapları

En iyi edebiyat kitapları arasında gösterilen Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan yüzlerce ödüllü okuma kitabı vardır. Bu ödüller arasında herkes tarafından bilinen ve prestiji olan Nobel Edebiyat Ödülüdür. Nobel Edebiyat Ödülü alan kitaplar arasında Yüzyıllık Yalnızlık, Kırmızı Zambak, Bulantı gibi kitaplar bulunmaktadır. Aynı zamanda Türk Edebiyatı içinde önemli bir yazar olan Orhan Pamuk, Kar kitabı ile 2012 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü yazarın sadece tek bir kitabı üzerinden değil, o güne kadar yazmış olduğu tüm kitapların niteliği değerlendirilerek verilmektedir. Bu kapsamda dünya edebiyatı kitapları arasında nitelikli eser sayılabilecek pek çok okuma kitabı ödüllü yazarların kaleminden çıkmıştır.

Ünlü Edebiyatçı Yazarlar

Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan başlıca yazarlar vardır. Bu yazarların eserleri geniş okur kitlelerine ulaşmış ve en çok satan kitaplar arasına girmiştir. Türk Edebiyatı için örnek oluşturan gerek Modern Türk Edebiyatı gerekse Divan Edebiyatı kitapları yazan yazarlar edebiyat alanının gelişmesinde oldukça etkilidir. Bu dönemlerde yazılmış ve en iyi edebiyat kitapları arasına girmiş eserlerde geniş okuyucu kitlelerine hitap etmektedir. Bu yazarlara örnek verilecek olursa Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Oğuz Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Rauf, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu gibi önemli edebiyatçı ve yazarlar bulunmaktadır. 

Dünya edebiyatı kitapları arasında yer alan, değerli eserler ortaya koyan ünlü edebiyatçılar vardır. Bu yazarlardan Victor Hugo’nun Sefiller kitabı son derece önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde Balzac’ın Vadideki Zambak ve Goriot Baba, Charles Dickens İki Şehir Hikâyesi dünyaca ünlü yazarlar ve eserleridir. Bunların yanı sıra günümüzde de modern edebiyat alanına katkı sağlayan hem Türk hem de yabancı birçok yazar bulunmaktadır. 

Edebi Kitap Fiyatları

Edebiyat ile ilgili kitaplar çeşitli türlerde ve konularda okurlarına sunulmaktadır. Her okurun okumaktan zevk aldığı kitap türü farklılık göstermektedir. Bu kapsamda edebiyat alanı ise oldukça geniştir.Okuyucular kendi zevkine uygun olan kitabı kolaylıkla temin edilebilmektedir. Günümüzde kitap alışverişleri genellikle internet üzerinden yapılmaktadır. Hem kitap fiyatlarının uygun olması hem de çok daha fazla kitaba ulaşabilme imkânından dolayı sanal mağazalar daha fazla tercih edilmektedir. Edebiyat tarihi kitapları, edebi romanlar, divan edebiyatı eserleri gibi farklı alanlarda yazılmış birçok eser kolayca temin edilmektedir. Bu Kitapların fiyatları ise kitabın tasarımına, sayfa sayısına, kitabın ebatlarına, baskı sayısına ve yayınlandığı matbaaya göre çeşitli fiyat aralıklarında okurlarına sunulmaktadır. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı