Hayat artık umut dağıtan bir türkü değil.
Doğal dünyada kaldı tüm güzellikler…
Demirden icatlar çoğalıp evler yükseldikçe küçülen sevgiler
Yerini çıkar birlikteliklerine bıraktı.
Renkli camekânlar ve ışıltılı caddelerdeki yoğun karanlık yayıldıkça bütün ruhlara
Geriye kurtlanmış kitaplar
Ve dibe vurmuş bir gezegen kalıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Yazmış olduğum bu eser hayal ürünü olmaktan uzak tamamen yaşanmış bir hayat hikâyesidir. Naçizane kalemimin yettiğince işlediğim bu hayat hikâyesi belli kesimin hoşuna gitmeyecek olsa da kitabı bitirdikten sonra yalnız başlarına kalarak Harun'un ve Sevdanın gelişen hikâyelerini ve sonlarını düşündüklerinde Türkiye halklarındaki küçük ve normal görünen fakat esasen en büyük sorunların işlendiğini fark edeceklerdir. Ataerkil zihnin sadece kadınlara zarar verdiği düşünülür, oysaki erkeklerde bu eril zihnin ve sistemin en büyük kurbanlarıdır. Ataerkil düşünce sadece cinsiyetçi baskı ile sınırlı kalmaz, beraberinde ırkçılıkları, mezhepçilikleri sosyal, kültürel ve ekonomik tüm baskıları zincirleme olarak beraberinde getirmektedir. Kitabımı alarak okuyan tüm arkadaşlara sevgi saygı ve selamlarımı sunuyorum.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Ufak bir beylik düşleyin, on bin atlıdan oluşan… Ve karşılarında dünyanın dört yanından destek gören bir devlet. Sık ormanlar arasında, yaylaların tepesinde amansız mücadeleler düşleyin. Türkmenleri kimse durduramadı. İmparator, sarayının penceresinden bakarken yine onların kıl çadırlarını ve şahbaz atlarını görüyordu. 14. yüzyıl başları: Çepniler, Trabzon’u bertaraf etti! Rum koloniler surların arasına sıkıştı kaldı. “Keçi Çobanı” dedikleri adamlar onları vergilendirdi. Yaşadıkları yer için kira verdiler, çünkü bu toprakların asıl fatihi Türklerdi. Unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş ve hatta bizzat unutturulmaya çalışılmış Bayramoğulları Beyliği’ni destancı kaleme aldı. Bu, bir hikayenin daima hatırlanacak başlangıcı olacak. Ben yazdım, bengü kalsın. Nesiller bunu okuyup daha çok araştırsın, bilsin diye yazdım. Bilin ki; bu toprakları bize vatan kılan bir Danişmend, Kuşdoğan, Bayram, İbrahim ve Süleyman Bey’ler dahil nicesi gelip geçti. Baki kalan, Türk’ün ulu mefkuresiydi.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Fransa da yaşayan Angela sevgilisi Stefan ile çıktığı geziden döndüğünde ailesinin tuhaf davranışları ile karşılaştı. Annesi adını bir kez olsun ağzına almadığı kendi halasının ölümü yüzünden çok üzgündü. Aile geçmişleri adeta bir sır olan Angela öğrendikleri karşısında şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşadı. Annesi Eleanor aslında Türkiye de doğmuştu ve ailesi ile birlikte sürgüne zorlanan Yunan ailelerindendi. Büyük hala Agnes hayatının son gününe kadar abilerinin ve ailelerinin geri dönmelerini beklemişti. Ne yazık ki bunun olmayacağını biliyordu. Hiçbir zaman Türk topraklarına geri dönmeyeceklerdi. Ama o ömrünü sevgiye adamış bir kadındı. Çözümü giderken ona devretmek zorunda kaldıkları mülkleri miras olarak bırakmakta bulmuştu. Angela sadece önceki gece sevgilisinin evlenme teklifini kabul etmişti ama için için buna hazır olmadığını biliyordu. Büyük hala Agnes’in mirasını bir kaçış yolu olarak görüp Türkiye’ye doğru yola koyuldu. İşte tüm hikâyenin fantastik yanı da Türk topraklarında başladı.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Bir kız düşünün doğduğundan bu yana bir kafese hapsolup kalmış. Bir adam düşünün o kadın için içindeki tüm beyazlığı öldürüp kendini karanlığa gömmüştü. “Karanlık bir kafeste tek başına ağlayan bir kadın bilenmiş bıçak gibidir. O her şeyi kesebilir artık, nefesinizi bile. “ Kadına cenneti ayaklarına serdiler. O cehenneme hükmetmek istedi. Ona melek dendi. O şeytan olmak istedi. Şeytanla aynı masaya oturmaya hazır mısınız? Aydınlıktan karanlığa geçiş.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺160,00

Şarkının sözleri yabancıydı ama sanki biliyormuş gibi anlamları yükledim bize.
Şey diyordu…
Ben, karavan ve yollar
Biraz da huzur
Ve her baktığım yerde sen...


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Feride annesinin şüpheli ölümünden sonra annesinin yakın arkadaşı aynı zaman da avukat olan Zeynep Abay'ın evine taşınır. Orada kendi acısıyla baş etmeye ve kendini anlamaya çalışırken Venüs ile tanışır. Venüs limanda ufak bir kayıkta yalnız başına yaşayan bir kızdır. Geçen zamanda çok yakın iki arkadaş olurlar. Fakat bu arkadaşlığı onaylamayan Avukat Zeynep Abay her fırsatta Feride’yi tehdit etmeye başlar. O sırada üniversiteden yakın arkadaşı olan Faysal’dan bir davetiye mesajı alır. Faysal yeni çalışmaya başladığı "Tİ '' gece kulübüne Feride’yi davet etmiştir. Bu davete Venüs ile birlikte giderler. Venüs ilk defa limandan ve kayığından uzak kalmıştır. Tedirgin bir şekilde gece kulübüne girer. Feride ise gürültünün ve müziğin kendisine iyi geleceği ve acılarını unutturacağı düşündüğünden rahattır. Ama '' Tİ '' gece kulübünde garip bir şeyler yaşanıyordur. Etrafta ne müzik ne de dans eden bir kalabalık vardır. Bir süre sonra faysal Feride'ye ‘’ Tİ ‘’de ki oyun gecesinden bahseder. O saatten sonra gece daha karanlık, daha yorucu ve geri dönülemez bir yola girer. Feride’nin bülbüller ile ilk karşılaşması bu şekilde olmuştur.
Bülbüller ile karşılaşmasından sonra doğru ve yanlış arasında bir sarkaç gibi gidip gelen zihnini kontrol edemez hale gelir. Bu konuda ise yardımına ‘’ PT ’’ yetişir.
İnsanı değiştiren acı mıdır? Yoksa sevgi midir?
Hangi duygu esas kimliği ortaya çıkarır.
Delilik ve bilgelik neden aynı kefeye konur?


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

İnsanoğlunun varoluşundan beri dünyamız büyük yıkımlara, depremlere ve epik savaşlara ev sahipliği yaptı. Her ne olursa olsun, insanlık bu musibetlerin üstesinden gelip yollarına daha da güçlenerek devam ettiler.

Fakat Enigma’nın ordusu tarih boyunca görülmemiş destansı bir savaş başlatıp yeni dünya düzenini kurmak için uğraş verecektir. VoneX ise savaşın ayak seslerini insanlığa duyurmak için çabalayıp bu yeşil gezegenin karanlığa gömülmemesi adına çalışacaktır. İnsanlar büyük bir savaşın gelişinden bihaberdir, eğer ki iyiliği seçip savaşırlarsa gelecek yüzyıllar için yıldızlar arası seyahate varabilecek bir gücün kapısını aralayacaklar, yok eğer kötülüğü seçerseler, yüz binlerce yılın birikimini çöpe atıp taş devrine geri döneceklerdir!

Ve son olarak, bu kitapta sadece bir tuş ile tarihin seyrinin nasıl değiştiğini göreceksiniz. Belki bilgisayarlara ilginiz biraz daha artacak veya ondan tamamen uzaklaşmak isteyeceksiniz!


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Belki de kitap okumanın en güzel yanı, her şeyden önce arka kapağındaki o güzel notu okumaktı. Öyleyse Merhaba arkadaşım, tanıştığıma memnun oldum. Hayatım(ız) sadece aşktan, sevgiliden, mutluluktan ibaret olmadığını, daha da ziyade yalnızlığın; içimizdeki onlarca sorunla beraber yaşadığımızı, sadece kendi açımızdan bakmaktansa, yanımızdaki insanların da hayatlarına bakabilmeyi, aç mı? Yoksa tok mu? (hem bedensel hem de ruhsal) olarak bakabilmek gibi, mutluluğun yanında hüznün, sevgilinin yanında yalnızlığın, gülmenin ardındaki kederin görülmesiyle yaşamaktı. Unutmayalım ki güzel olmasına rağmen Gülün de dikeni vardır.

Şayet ne anlamı vardı ki o zaman iyiliğin olmadığı yerde kötülüğün, kötülüğün olmadığı yerde iyiliğin. Eğer bir şeylerden yoksunsak belki de onun gerçek değerini, varlığının ne kadar önemli olduğunu anlamamız içindir. Aslında içimizde ki şeytan ve melekle bir yaşıyoruz. Ama hangisini dinleyeceğimiz bize kalmış. Sevgi ve Saygılarımla iyi okumalar dilerim.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

...Ayla gözlerindeki bulutu nereye çevireceğini bilemiyordu. Azgın dalgaların arasında sıkışmış bir tekne, nasıl ki emin bir liman arar. O da en güvenli limana sığınmayı uygun buldu. Biraz daha sokuldu yanı başındaki adama. Gözlerini çevirecek en uygun yeri seçti. Sinan'ın kirpikleri arasındaki yeşilli maviliğe!

Dolunay, tüm ışığını genç kızın yüzüne yaymıştı. Gümüş bir heykeli andırıyordu. Kadehe uzanıp aldı. Yüzünü denize ve havuza dönüp oturdu. İncecik parmakları, kadehi yoklar gibi ovaladı. Yavaşça dudağına değdirdi. O anda kadeh, gümüş ışıltılı heykele karıştı. Ay ışığının büyüsü, gümüşle altın arası bir renge dönüştürdü genç kızı. Yakut rengi şarap, önce kızın diline, ardından damağına iki damla göz yaşı gibi aktı.

O kadar temiz ve masumdu ki, insan dokunmak bir yana, gözlerini bile kısarak bakabilirdi. Hafif dalgalı kumral saçları, şimdi daha da açık bir renge bürünmüştü. Kaşları doğal ince bir hat çiziyordu yüzünde ve Mona Liza gibi, varla yok arasıydı. Burun delikleri yeni ayı andırıyor ve her nefes alışta, büyülü bir hale çiziyordu. Tüm bedeni ayva tüyü ile kaplıydı ve bu belli belirsiz tüyler sadece bazı yerlerde koyulaşıp, saç örgüsüne dönüşüyordu. Teni hala sıcak bir gümüş heykeli andırıyordu. Dudaklarının üstünde ve alnında, küçük damlacıklar oluşmuştu. Her nefes alışta gögüsleri canlanıyor, sonra tekrar iki yana akıyordu usulca.

Şimdi mevsimi değildi henüz. Yine de incir kokusu kapladı her yanını. Hani o, dışardan getirilip ekilen incirlerden değildi. Bu toprakların yerli incirinin kokusuydu bu. Bedenini saran koku, diline de bulaşır gibi oldu. Yemeden tadı ve kokusu seni esir alır. Değdiği her yerine bal damlar!

''Öyle duru ve ışıltılı ki tenin, bir sırrı olmalı bunun. Göğüslerinin orta yerinde hafif bir koyuluk var. İmza gibi. Nedir o!''

Kızın gözlerinden fışkıran ışık, uçuk pembe bir buluta dönüp gezindi yanaklarında. Henüz iki gündür tanıdığı ama, kendini bildi bileli yakınındaymış gibi sıcaklık beslediği adama sırrını vermekte bir sakınca görmedi. Hatta, gururu okşanır gibi oldu...


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Yaklaşık sekiz saat uykunun bana yettiği zamanları hatırlarım. Şimdi gençler buna inanmıyorlar tabii. Vaziyet buyken kimseyi aynı günün içinde güneşin doğuşunu da batışını da gördüğüme ikna edecek zamanım yok. Zaten zaman denen şey artık kimsede yok. Uyanıklık dediğimiz sadece altı saat. Sanki sokaklara günaydın demeye, iyi geceler dilemeye çıkıyoruz. Bu devirde kimse, gün bittiğinde bir başkasının sırtına çıkıp uyumakta bir fenalık görmüyor.

Bunda bir gariplik var, altı saatlik uyanıklıkla akıl erdiremeyeceğim bir gariplik. Uykusuzluk gözlerime dolarken dert edinemeyeceğim bir gariplik. Beni şuraya uzanıp uyumaya ikna eden gariplik…


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

“Kal-u Bela’dan beri vukuu bulan bir nefes seremonisinin incitildiği yerden, Adem’den, Havva’dan ve Hallac-ı Mansur’dan soyutlanmayan bir aşk gibi, sevda gibi adalet! İsa’dan bu yana, Musa’dan bu tarafa kelepçelenmiş, cinayete kurban gitmiş bir adalet! Vurgun gibi adalet! Od gibi adalet! Tiran gönüllerden viran kalplere uzanan bir adalet! Yaratılıştan varoluşçuluğa çarpan adalet! Diyalektik terminolojiden kopan adalet!

İşte şimdi sırça aklımızdan ve işte yapay gönlümüzden çığ gibi düşen nefret…
Salgın gibi güz... Susamış gibi evren ve mevsim gibi değişken; tuvallerden kaçan renkler gibi firari. Öncelerden sığınan, sığınak gibi görkem! Şahit olun! Bu; bir döngünün dönülmeyen döngüsü…”


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

"Sisifos’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avcuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, ha bire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belâsı kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, kan ter içinde..." Homeros

Kendisini mitolojik karakterlerden Sisifos’a benzetirdi pek çok konuda. Hani şu Tanrıları kızdırdığı için bir tepeye yuvarlaya yuvarlaya taş çıkarıp, her seferinde tam tepeye vardığında geri yuvarlanan taşı tekrar tekrar yukarı taşımakla cezalandırılan krala.

Kişisel dönüşüm sürecinde bunu çok yaşamıştı. Pek çok konuda yol aldığını zanneder ama bazen küçücük bir olay sadece bir arpa boyu yol aldığını anlamasını sağlardı. İşte o zamanlarda büyük bir umutsuzluğa kapılır, asla bu dönüşümü başaramayacağını düşünürdü. Ama içindeki bilge her seferinde “Hadi kalk ayağa, tekrar dene.” diye cesaretlendirirdi. “Hepimiz Sisifos’uz.” diye geçirdi içinden, Sisifos’un insanları temsil ettiğini düşünürdü.

Biz de cezalandırılıyorduk. Hayatı bundan daha iyi anlatan bir hikâye olamazdı herhalde, hiçbir zaman tepeye taşı çıkaramayacağımızı bile bile, var gücümüzle uğraşıyorduk çıkarmaya o kocaman kayayı.

Sonra bir gün “o şey” girdi hayatına.
Ve her şey değişti.
Anladı ki Sisifos’un cezası bitmişti.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

Özlemek nedir bilir misin?
Kokusunu, sesini unutabilir misin?
Yastığın yaş içinde kaldı mı?
Hiç ağlamadan uyuyabilir misin?

Aşkı tek başına yaşadın mı?
Silebilir misin gözlerinden akan yaşı
Bir başkasını onun kadar sevebilir misin?
Hiç ağlamadan uyuyabilir misin?

Sevda nedir bilir misin?
Yıllar geçse de gözlerini unutabilir misin?
Yastığın yaş içinde kaldı mı?
Hiç ağlamadan uyuyabilir misin?


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

İnsanların kendilerine bahşedilen hayatına dahil olan diğer insanlar o insanın yaşadığı ve yaşattığı hayatların renkleridir. Bu sebeple hayatımı renklendiren veya hayatını bir nebzede olsa renklendirebildiğim tüm insanlara şükranlarımı sunuyorum. Madem hayat renklerden ibarettir, o zaman renkleriniz hiç solmasın. Çok bir şey söylemeye gerek YOK. Sen benim küçük kalbimde dünya kadarsın. Her kalp kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir. Çiçekleriniz çok güzel koksun.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 100
Ağırlık : 100
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Bir sözü var Bayezıd-i Bestami Hazretleri'nin "Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır" der. Ömür bir arayıştır aslında. Kimi bulur aradığını, kimi bulamadan göçüp gitmiştir çoktan.
Bütün arayışlar bir umutla başlar. Yıllar yılı koşup durur peşinden insanoğlu. Bazen bir söz düşer yüreğine kapılır gider büyüsüne. Biter bütün arayışı bir tek söz ile. Bulur aradığını, bulur kendini o sözde. En çok şiirlerde bulur insan kendini. Bazen de bir parçasını bırakır şiire.
Şimdi sıra sizde. Kendinizden bir şeyler bulmanız dileğiyle...


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Sana tumturaklı şiirler de yazabilirdim
Bilirsin laf virtüözüyümdür.
Öyle bir devirirdim ki cümleleri
Cümleler utanırdı kelimelerinden.
Allahsız şiirler de yazabilirdim
Ama yukarda Allah var.
Ben sana beni yazdım;
Tüm sığ duygulardan ari,
Hayata nasıl bakıyorsam öyle…
Şiir dediğin de nedir ki zaten?!
Davamı bilahare yazarım,
Bir hışımla sevdamı yazdım.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 124
Ağırlık : 124
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Sana muhtaçken , sensizligi yazdım bu satırlara. Sensizken nasıl seninle yaşadığımı anlattım sana. İhanete uğramanın , terk edilmenin engel olamadığı sevgiyi gözümdeki taşlarla döktüm bu sayfalara. Başkasıyla olmana olan kızgınlığımı değil benimle olmamana olan kırgınlığım döküldü kalemimin mürekkebinden. Beni bir silahın namlusuna , bir uçurumun kenarına , dar ağacında boynumu sıkan bir ipin ucuna terk edişini harflerle işledim sensizligi yazdığım bu kitaba.

Seni seveni kaybettiğinde hissedeceksin ama kendinden ruhunu kaybettigin zaman anlayacaksın bu satırları. Hayal kuramayacaksın. Muhtaç olup çaresiz kalacaksın. Yarım kaldıgında değil kaybettiğinde anlayacaksın beni. Hayal kuramayıp kendinden ruhunu kaybettiğinde , muhtaç olup çaresiz kaldığında , yarım kaldığında değil kaybettiginde tekrar oku bu satırları. Sana haram sensizlige helal hakkım.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 78
Ağırlık : 110
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

İnsanın kalbi ağrır mı hiç? Ben senin yokluğunda öğrendim kalp ağrısı neymiş. Aklımdan hiç çıkmayan gözlerin, kalbimde hiç azalmayan sevgin, kulağımda sesinin her tonu İle yokluğunu yaşayarak ömrümü geçirirken kalbimdeki ağrıyı öğrendim. Aldığım her nefeste sanki uzaklardan gelen kokunu çekiyorum içime. Nasıl kalbimin en kuytu yerinde sana ait bir yer varsa, gözlerimin daldığı uzaklarda yüzün en ufak çizgisine kadar var. Kulağımda, en derin yerinde sesin gülüşün var.

Burnumun sızladığı tam o yerde kokun var. Kısacası hasretim benliğimin her bir zerresinde sen var. Ben senin yokluğunda öğrendim işte kalp ağrısı ne ? Şimdi soruyorlar bana seni, ismini söyleyemiyorum kimselere, sadece hasretim diyorum, kalp ağrım diyorum...Sonra kızıyorlar bana neden unutmuyorsun diye, ben de diyorum ki; o da beni unutmadı biliyorum çünkü diyorum çünkü onsuzluğa katlanamam diye emanet etti bana bu kalp ağrısını... Sahi hasretim senin de hiç kalbin ağrıyor mu ben gibi?


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 95
Ağırlık : 145
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Her tohum gün yüzüne çıkmak için yol arar. Yolcuya dost gerekir yolculuğu kolay olsun diye. Dostluk paylaşmak, destek olmak ve sevmektir. Tıpkı yeryüzüne serpilen sayısız tohuma dost olan toprak gibi... Tohum ve toprağın dostluğunu paylaşacağız. Çünkü bu dostluğun sonu yok...


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 75
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Neden mi Göründüğü Gibi Değil? Hayatımız da güzel anların olduğu gibi, mutsuz olduğumuz, üzüldüğümüz anlarda oldukça fazla. Dört duvar sır örtüsü yani. Mutlu olmak isteyen insanlarla dolu. Gösteriş için iç dünyasını mahvetmeye çalışan, bir o kadar da mutluymuş rolü yapan insanlar, zamanı gelince yorulacaklar. Kitabımda gün gün değişiklik gösteren ruh halini yansitmaya çalıştım. Birgün aşkından ölen bir insanın doruklarda olan hissini, bir gün ise sırtından vurulnıuş birinin yaşadığı hayal kınklıklarını. İnsan oğlu bir günde dört mevsimi yaşarken içlerinde ki baharı buldurmam ya da bir nebze okutabilmem dileği ile...


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 98
Ağırlık : 140
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Roz, Ceran ve Su; Tanrı'nın Gözü'nü yok ettiklerini sandıklarında kendilerini bütün işleri daha da zora sokmuş bir şekilde bulur. Adadaki büyük patlamadan 25 yıl sonra Ozan ve Roz'un kızı olan Mahizar, Göle ile Çağatay'ın kızı olan Damla, Su ve Furkan'ın ikizleri olan Ada ve Deniz görevi devralmış ve topluluğun yeni kurucuları olmuştur. Tanrı'nın Gözü artık gizli değildir ve MIT ile çalışan bir güvenlik kolu haline gelmiştir. Geçmişte olduğu gibi, yeni avcıların yardımıyla birlikte çıkan ayları öldürmek zorunda kalırlar. Fakat ne var ki; geçmişten gelen intikamcılar buna engel olmaya çalışır.

Yeni nesil dediğimiz bu avcılar geçmişteki sorunları düzeltmeye çalıştıkça aslında her şeyin sorumlusunun kendileri olduklarını anlarlar. Bu işin artık tamamen sonunu getirmek isteyen Mahizar bir fedakarlık yapmak zorunda kalacaktır. Sayfaları çevirdikçe geçmişte neler olduğunu ve 'Kanlı Düğün' olarak topluluk tarihine geçen o düğünde herkesin neden olduğunu karakterlerle birlikte sorgulayacak ve onlarla birlikte geçmişte yaşananlarla yüzleşeceksiniz!


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 141
Ağırlık : 211
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Kendinle yüzleşmeye hazır mısın?

Benim derdim Tanrıylaydı. Bu kadar basit miydi yarattığı vahşeti izlemek!

Oysa melekler başında insanoğlunun ne kadar da nankör olduğunu söylemişti…

Adım Gök, ne güzel bir isim değil mi? Annemi gebertip doğduğum gün memur amcalar koymuş. Tertemiz bir isim Gök, “İnsanlığın pisletemediği tek yer.” dedim kendi kendime, daha sonraları bu yalana kendim bile inanamadım.

Yaşam ne kadar zorsa ölüm bir o kadar basitti…


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

“Gökyüzünün rengi ne güzeldir şimdi. Kafamı kaldırıp baksam diyorum. Ya Miraç kızarsa? Yok canım! İçinden tek nefesle ölüm geçecek birine kızılır mı hiç? Bir gözüm kâinatın görkemine yeltense de geldiğim yere döneceğim için seviniyorum. Koca ömrü tükettiğim buna rağmen hâlâ her kederde kendimi idmansız hissettiğim bu dünyada istismar edilmiş bir ruhla yaşamaktan yoruldum ama can çekişmek istemiyorum. Azrail boynuma sarıldığında ciddiyetle ona memnuniyetimi göstermeyi diliyorum. Yarım bıraktığım her hayali yerime doğacak bir canın tamamlayacağını biliyorum. Ölüm yalnızca tapınacak putları olanlar için sondur. Ben gölgesinde yaşadığım ceviz ağacını düşlüyorum.”


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Fikrimin derinliğinde,
Aydınlık bir kare!
Sen ve ben tek yürekte.
İkimiz aynı yerde!
Aynı duygularla
Yoğunlaşır hislerimiz…
Ayrı tepelerden,
Bir nehre akan şelâleyiz!
Coşkumuz bir,
Bu gidişe duyduğumuz öfke!
Bir dal değil bu oluşum,
Sarsılmayan gövde!
Aynı toprağa kök salan
Ağaç yaprağı gibi!
Rüzgârda savrulmadan,
Açsın dostluk çiçeği!


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 130
Ağırlık : 130
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Dağıldığımızı hissederiz bazen gözbebeklerinde,
Ama hatırlanır her saniye son sözlerinle,
Kelimeler yetmez, kimseler bilmez,
Sanadır bu şiirim.
Sanadır son sözüm.
Ne demiştim önsözde,
Edebiyatla kal, şiir ile…


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Susma arkadaş, doğru bildiğin ne varsa söyle gitsin. Sustuklarının esiri olursun. Sessizliğin yenilgin olur. Ve düşünmeden attığın her adım düştüğün ama ölmediğin binlerce uçurumdur…
“Bir adamın deli sevdasında kayboluyorum. "Kardeşin!" dedi bana. "Kardeşini parmaklıklar ardından kurtarmak için yanımda kalacaksın." Siz olsaydınız yapmaz mıydınız? Sevmediğiniz bir adama kendinizi mahkûm etmez miydiniz? Ben ettim, kardeşim için ettim.”
“Ben Elvan Kılıç. Gökkuşağı misali rengârenktim ben. Beni renklerimden edecek olan bir adamın varlığından bile habersizken kendimi akla ziyan bir hayatın ortasında buldum. Prangalar var ayağımda, gidemiyorum. Kalmak ise yaşarken ölmeyi öğretiyor bana. Bu adam “Yaşarken öl” diyor. Onun hırsla dolu gözlerine bakıp yemin ettim. Asla onun için atmayacak kalbim, sevdasını asla düşürmeyeceğim yüreğime. Çünkü yanarım, onun karanlığı bana bulaşırsa cayır cayır yanarım. Ölmek yanmaktan daha kolay. Benim ondan ötürü yanmamaya yeminim var.”
Ailesi ile geleceği arasında bir seçim yapmak zorundaydı. “Ailem” dedi genç kız. “Onlar için geleceğimi yok sayarım.” diyerek kendini koca bir çıkmaza soktu. Sonum dediği yer aslında her şeyin başlangıcıydı. Sonum dediği yerde hayatı tekrar adımlayacaktı. Kader miydi bu hale sebep yoksa kaderi zorlayan bir adamın varlığı mı? Kader miydi bambaşka insanların yolunu kesiştiren yoksa bu adam mıydı kızın tüm yollarını çıkmaza çeviren?
Bir “Ah!” karıştı tinlerine işleyen geceye adamın dudaklarından. “Ah! Bir bilsen, lal olmasa da dilim keşke diyebilsem.”


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 206
Ağırlık : 206
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Aşk yaşanmadığında ölümsüzdür,
Aşkı öyle bi yaşayacaksın ki
Aşk ölümsüz olmaya deysin,
Ve sen güzel Eftelya
Bıkmadan usanmadan sevdim seni.
Öyle bir sevdim ki;
Biten hayallere umut
Ölümsüz aşklara roman oldun.
Öyle bir sevdim ki;
Sevgili EFTELYA
Yarınlara gün
Geleceğe ışık oldun,


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 114
Ağırlık : 114
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Sabırla koruk helva olur derler büyüklerimiz. Yaşanan hiçbir sıkıntı hayatımızda ömürlük kalıcı değildir. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı elbet vardır. Her acının da mutlaka bir iyileşme süreci vardır, mühim olan insanın kendi kendini tedaviye karar vermesidir. İşte bizde bu romanla birlikte sabretmeyi, düştüğümüzde daha güçlü ayağa kalkabilmeyi. Dik durup dikleşmemeyi. Sabrın sonunun er geç selamet olacağını. Umut var oldukça insanın yaşama sevincinin artarak büyüceğini. Hayatımızda her zaman hayalimize yer verip, ona ulaşmak için çabamızı esirgemeyeceğimizi. Sevgisizliğin tüm hastalıkların kaynağı olduğunun biliciyle. Yaralara ilaç olan sevgimizi kimseden esirgemeyeceğimizi. Bütün bunların bilinci ile dünyamızı güzelleştirmenin bizim elimizde olduğunu bilerek hareket edip, hayatı yaşanır hale getirmeyi öğreneceğiz. Güzel bakıp her zaman güzeli görmeyi, güzeli düşünmeyi başarabilmeyi. Peki, siz hiç düşündünüz mü? Hayallerin sonunda gerçekleşme umudu olmasaydı insanlar nasıl amaçsız yaşarlardı? Hayatınızda hayalleriniz ve umudunuz hep var olsun. Bu romanda biraz senden, biraz benden, biraz ondan, biraz bundan kısacası hayatın içinden gerçek yaşanmış hayat hikâyelerine yani yaşanmışlıklara şahit olurken, belki de kendinden birçok şeyi bulacaksın! Hadi durma hemen katıl sende bu serüvene, hayat geç kalmaya gelmez… Sevgiyle kalın.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Sahaftan elde edilmiştim bir kere
Sayfalarım afişteydi
Aralarında kurutulmuş çiçek bahçem
Tecrübe kokuyordu
Sahte bir kalem buldum
Kırmızı mürekkebi aktı üstüme
Şiir gibi kıtalarıma döküldü
Kıtalarım mısralarıma dokundu
Artık yapış yapıştı kelimeler
Çiçekler sustu, harfler utandı


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 74
Ağırlık : 74
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Sevgili genç arkadaşlarım,

Manevi yoksunluğun giderek çoğaldığı dünyada kimsenin göründüğü kadar iyi olmayabileceğini, en çok zarar veren insanların bir dost kılığında yaklaşma ihtimalini her zaman aklınızda bulundurmalısınız. Kitapta buna dayanarak şöyle bir cümle kullandım. Pembe güllü mor kadifeden kutu gibiydi o kadınlar. Fakat sonradan açıldı pandoranın kapağı. O güzel yüzler içlerindeki çirkinliği saklamak için varmış.

Manevi ihtiyaç şu demek; insanlara güvenmemeyi, buna bağlı olarak sevmemeyi öğrenip sadece kendi çıkarımız varsa insana yaklaşmayı yahut uzaklaşmayı öğreniyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 82
Ağırlık : 82
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Senin kulvarında koşarken çim kokunu aldım,
Pistlerde kumunu soludum senelerce.
Rüzgâr yüklerini hafifletip nallarını yerden keserken
Beni ekürin sandın, sana yaklaşmama izin verdin.
Yine de pes etmek nedir bilmedin,
Bir boy farkla âşık olmuştun bana.
Ben kusurdum, sen kusursuzdun…


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 100
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Umudu olan her insanın bir şiiri vardır. Çünkü şiir kalbe giden umudun yolculuğudur. Kimisi bu yolda düşünme vadisinde takılı kalır, ilerleyemez. Kimisi hayatın akışına bırakır kendini.

Düşüncelerinizi su gibi akıttığınız, benliğinizden merhametin eksilmediği ve umut dolu sayfalarınızın olduğu bir hayat dilerim.

Gülüşünde umudun esintisi saklıydı.
Ellerinde mısra mısra şiirleri,
Kalbinden gözlerine vurmuş merhameti,
En çok da hayat’a yön veren sözleri…


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 54
Ağırlık : 54
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Doğaüstü bir mekanizma tarafından seçilmiş insanlar, birtakım seri katili öldürmek için görevlendirilirler. Fakat ne var ki 'avcı' denen bu seçilmiş insanlar özgür iradeleri ile seçilmediler. Buna mecbur bırakıldılar! Bu katilleri üç gün içerisinde öldürmedikleri takdirde, bileklerine yerleştirilmiş yongaların patlaması nedeni ile hayatlarını kaybedecekler. Avcılar bu stresle başa çıkmaya çalışırlarken, bir yandan da seri katilleri zamanında avlayabilmek için çaba sarf edecekler. Bütün bunlarla uğraşırlarken ise etraflarında dönen entrikalarla başa çıkıp, bu topluluktan kurtulmanın yolunu arayacaklar. Her satırında hız kesmeyen, her bölümünde şaşırtan, hiçbir karakterine güvenemeyeceğiniz bu gerilim ve aksiyon dolu olaylar silsilesinde; siz de üç gün içinde bu kitabı bitirmeden bırakmak istemeyeceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 206
Ağırlık : 310
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

Gözün görmediğini görür bazen gönül. Duyulmayanı duyar derinden. Histir ya bu, titretir gönül telini ıssızlarda. Karanlıktan çeker var eder yarını umuduna sarılı mutlulukla. Zamandır hem yakınlaştıran hem uzaklaştıran. Candır ya bu, çeker sevmeyi, çeker özlemi susar tellere sarılı diliyle. Bir gülün dikeni bir dilin dikeni denktir yaranın sızısına. Hem sevip hem acımak gülün rengine bulanmak. Candan cana akmak.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 290
Ağırlık : 290
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Munise

Munise, ağa kızıdır. Babası dahi olsa haksızlığa karşı koymakta hiç tereddüt etmez. Son derece zeki, mert, cesur olmasının yanı sıra çok da güzel bir genç kızdır. Mondros Mütarekesi gereği köyünü işgale gelen Fransız ordusuna geçit vermek istemez. Ağa babasının işgal ordusuna ve kumandanlarına misafir muamelesi yapmasına büyük tepki gösterir. Babasının “hoş geldiniz” anlamında yemeğe davet ettiği İşgal kumandanı Yüzbaşı Nicolas Descoulis’e sofra başında bağırır ve ağır sözler söyler. Yüzbaşı, genç kızla iyi geçinmeye çalışır. Müsait bir ortamda Munise’ye hayat hikâyesini anlatır. Yüzbaşının çok ilginç bir hayat hikâyesi vardır. Munise bunu öğrendiğinde çok şaşırır. Zaman içinde de kumandana karşı bir çekilme hisseder. Bunu kendine dahi itiraf etmekten çekinir. Duyguları karşılıksız değildir. Yüzbaşı, askerlerine sıkı disiplin uygulayınca, sapkın eğilimleri olan bir çavuş, işgalci askerleri isyana davet eder. İsyan yayılır ve ardından savaş patlar. Munise, köyünü kurtarmak için hayati mücadele verirken, Yüzbaşı Nicolas da Munise’yi korumak adına onu durdurmaya çalışır. Aslında kendisi de isyancı askerler tarafından büyük tehlike içine girmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

“Aniden bir kayıp soruşturmasının ortasında kalan Kemal Türkkan, hayatına karanlığın çöktüğü noktada kır kurdu Başkomiser Nadir Oray’a yoldaş olurken…

Geçmişleri yüzyıllar öncesine dayanan iki teşkilatın son savaşı başlamıştır.

Kutsal emanetler sabırsızlıkla Kan Kuday’ı bekliyor…

Devletin ve ülkenin tüm damarlarına sızmış hainlerin karşısına dikilen Kuzgunlar…

Kara Ceketliler, Kadim Meclisin davetine cevap verecek mi?

Saflar belirleniyor, Senin Tarafın Neresi?”


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap, çizgisel ya da dağınık bir olay örgüsü içinde çırpınıp duran ana ve yan karakterlere sahip değil. Hâl böyle olunca bu kitabı roman olarak değerlendiremeyiz. Belki mübarek bir deve iğne deliğinden geçebilirse bu kitap roman olarak değerlendirilebilir. Aksi takdirde bu kitaba roman demeye bin şahit ister. Bu kitap deneme kitabı da değil. Tarih kitabı zaten değil. Peki neyin nesi bu kitap? O halde söyleyeyim. Bu kitap zihnimin en karanlık köşelerinde gizlenmiş, bazen mantıklı bazen de deli saçması olarak nitelendirilen düşüncelerin somut bir hali. Daha da ötesi bu kitap, kendi nefsimle yapmış olduğum anlamsız kavganın yazılı bir kopyası.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Bir yanı masaldan fırlamış kadar eşsiz, diğer yanı korku filminin en can alıcı sahnesi kadar tüyler ürpertici… Yeni hayatı buydu.

Bu dünya mecburiyetti. Burada intikam vardı; yıllarca sönmemiş kinin alevleri, bedel ödetmek için yetiştirilmiş bedenler vardı. Burada yaşam uzun, herkesin gözü uzun yaşamakta ve bunun için birileri düzenli olarak ölmeye mahkûm.

Eşiğinden geçtiği dünyaya karşı savunmasızdı Sera. Bilmediği şey ise o dünyayı yerle bir edebilecek kadar güçlü olduğuydu. Sadece taraf seçmek zorundaydı. İyi olmak bir seçenek değil, iyilerin devri kapandı. Şimdi, hangi kötünün daha haklı olduğuna karar verme zamanı.

Karnını delip geçen kılıca ve onun sarsılmaz gözlerine baktı. Bu Kartal’la ilk çarpışmasıydı. Son olduğunu ise adamın dudaklarından dökülenlerle bir kere daha anladı.

“Bu senin sonunu bildiğin bir masal değil Kızıl Peri.”


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 448
Ağırlık : 448
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺140,00

Eser, misafirlerini sıcak bir gülümsemeyle karşıladı. Ardından onlara, oturacakları yerlere kadar eşlik etti ve “Bugün benim için çok özel bir gün. Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum. Lütfen yerinizden kalkmayın, sizlere servisi ben yapacağım” dedi. Eser’in bu davranışına kimse bir anlam verememişti. Aslında iyi bir kadındı ama o kadar sevecen, güler yüzlü ve kibar değildi. Kocasını kaybettikten sonra daha da değişmişti. Son derece huysuz, ters bir kadın olmuştu. Site sakinleri onun bu davranışlarını, bir gün düzelir umuduyla hoş karşılıyorlardı.

Mine, sohbete soruyla giriş yapmak istedi; “Gitgide azalıyor muyuz ne? Hiç bu kadar tenha olmamıştı burası, değil mi?” Havada kalan soruyu, Tilbe yanıtladı “Belki sonradan bize katılmak isteyenler olur. Havalar soğuyunca, insanın evinden dışarı çıkası gelmiyor.” dedi gülümseyerek. Eser, Tilbe’nin konuşması biter bitmez yerinden sakince kalktı, servis masasına doğru yöneldi ve kapaklı kek kalıbının içinden silahını çıkardı. Herkes tabağındaki kurabiyelerle köşe kapmaca oynarken Eser birden arkasına döndü ve silahını misafirlere doğrulttu.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Adana’da doğup büyüyen, sonrasında eğitimi için Ankara’ya giden Halide, lise ve üniversiteyi Ankara’da okur, okul bitiminde ise; Edebiyat öğretmeni olarak Ankara’da bir lisede çalışmaya başlar.

Halide, zorlu bir çocukluk ve talihsiz bir gençlik dönemi yaşar. Tüm bu yaşadıklarına rağmen ayakta kalmayı ve hayal ettiklerini gerçekleştirmeyi başarır.

Halide çocukluk aşkı olan Kaan ile yıllar sonra Ankara’da karşılaşır ve öncesinde karşılıksız olan bu aşkı karşılıklı bir tutkuya dönüşür. Fakat bu aşkın önünde bazı engeller vardır…

Halide bu yaşam serüveninde iyi dostluklar edinecektir. Bu dostluklar onun hayallerinin gerçekleşmesine ortak olması ile sürecin hızlanmasını sağlayacaktır.

Halide’nin gördüğü ve yaşadığı toplumsal sorunların gün yüzüne çıkışı noktasında onu en çok etkileyen konuların başında dünyamızda bitmek bilmeyen ırkçılık meselesine karşı hayalini kurduğu bir proje üzerine çalışılması için yakın dostları olan Zübeyde, Ravi, Rauf, Atilla ve Nida’ nın bu işe dâhil olmasıyla güzel bir yol alır. Bu yolculuk bir yaz tatilinde Halide’nin yakın dostu olan Zübeyde’nin nişan töreni için Dalaman da bir araya gelmeleriyle başlar ve Amerika’da buluşma kararı ile devam eder.
Kitapta anlatılan yaşam hikâyeleri her ne kadar kurgu olsa da yaşananlar gerçek…


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Baharları sevdirenler, sevgilerimizi ölçmemiz için papatyaları katletmemizi istediler.
Ne onlar gerçekten sevdiler ne de baharları karşılayan papatyalar kaldı.
Biz, bir ayağı umuda atılan, bir ayağı prangalara takılan hayatlarda devirdik devrik cümleleri.
Kimimiz yoksulduk, çoğumuz yoksun güzelliklerden.
Kalk ve silkelen, ömür ömürde sen sen değilsin.
İyi şiirlerde buluşmak görüşmek dileğiyle
Sevgili dostum…


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 66
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Herkes’in hayatında bir dönüm noktası vardır, Bulut’un hayatında ki dönüm noktası, hayatını tamamen değiştiren ve yeni bir kapıyı aralayan bir yol olmuştu. Tek başına başladığı yolda sevdiği, değer verdiği insandan, korku ve güç yüzünden uzak kalmak zorunda kalmıştı.
Bulut, Korkunun kendisi mi olacaktı, Yoksa korkuya esir mi olacaktı?
Yaşamasının ve ölmemesinin tek sebebi ne?
Bulut Doğrucu Bir Melek Mi?
Yoksa
Safi Bir Şeytan Mı?
Sen Karar Ver.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Kendime kızıyorum bazen,
Yazıyorsun da bunca şiirleri,
Okuyan mı var, okuyup da anlayan mı var,
Oysa ne güzeldir şiir yazıp da okumak,
Ama ne yazık ki
Eline kitabı alıp da okumaya üşenenler var,
Zordur işimiz usta,
Bilgi yuvasıdır okumak yazmak,
Bu yolda canını ortaya koymak,
Ne çok şimdiye kadar yazmıştım şiirleri,
Ah şu pes etme huyum olmasa,
Şimdi çok pişmanım çok,


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 108
Ağırlık : 108
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Bazen ağlarsın
Ağladıkça zavallı hissedersin kendini.
Aslında değilsindir.
Sonra kişiliğini kaybetmiş kişiler için ağladığını fark edersin.
Çok gülmekten ağlamanın aksine
İçinde acı barındıran gülümsemelerine devam edersin...


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Bir tanrının uyuttuğu dünyanın üzerine kıpırtısız bir dinginlik çöktüğü vakit iyilik camdan vuruşlarıyla köpürttü denizi.
İstanbul’da yaşayan iki çocuklu bir annedir Sevim. Fındıkzade’nin yurtlar sokağında bir yurt öğrencisi Kenan’ın ilk ve tek aşkıdır. Sevim’in evliliğini sorguladığı yıllarda dönemin önemli olayları ona kılavuzluk yapar. Baş kahramanımızın mitolojik öyküleri de içinde bulunduğu gerçeği aramasına yardımcı olur. İstanbul’dan Amerika’ya oradan Urla’ya uzanır hayatı.
Sevim’in hayalleri gerçeğe çevrilir.
1969 İstanbul’u, siyasi çekişmeler, üniversiteli bir gencin evli bir kadına duyduğu sarsıcı aşk hikayesi batının ve doğunun Kral Oidipus’u, onların hayatlarını Thebai’ye Urla’da ki bağlar mevkiine kadar götürür.
Düşler alemi kendi gerçeğini yaratmıştır.
Bir direniş kitabıdır Thebai.
Romanda geçen yer ve tarihler gerçektir. Gerçek arayana göre değişir. Herkesin kendi geçmişinden izler bulabileceği evliliği ve ihaneti sorgulayan yazar, aile bağlarına önem vermiştir. İnsanlığın mahkûm olduğu covid’li günlere uzanan bir sona yaklaşırken insanlığı ve vefayı sorgulamıştır Thebai.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 432
Ağırlık : 432
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00

Ceren ve Burak'ın kalplerinin kapıları vakitsiz, aceleci bir şekilde hastane odasında çalındı. Burak otomobil çarpan Ceren'e yardım ederken kendi hayatını tamamladığını nereden bilecekti. Ceren'in telefonunu unutup evine getirmese hikâye burada bitecekti. Ama telefonda gördüğü ela gözlerdeki huzur hiç bir yerde yoktu. Aşk ümitsiz, boş bir anlarında gümbür gümbür girdi kalplerine. Burak, Suriye görevine giderken aklını, ruhunu, kalbini Ankara'da Ceren'e bırakıp gitti. Burak ve arkadaşlarının gizli görevleri, iki sevgilinin aşklarına gölge düşürmesin diye çok uğraştılar. Kalpler aşka gebeydi. Aşk engellere...

Bir gün yeşiller giyer çimen olursun.

Bir gün maviler giyer deniz olursun

Bir gün de Beyazlar giyer benim olursun


Basım Ayı/Yılı : 8/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 272
Ağırlık : 272
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

O gece, küçükken ezberlediğim tüm masallar tersine döndü... Rapunzel uzun saçlarını kesti, Sindirella kaybettiği camdan ayakkabıyı bir daha bulamadı, Kırmızı Başlıklı Kız ıssız ormanda kaybolup evine geri dönemedi ve Pamuk Prenses tüm müdahalelere rağmen kendisini sonsuz bir uykuya teslim etti...

O gece anladım her masalın mutlu sonla bitmeyeceğini...

O gece, tüm yıldızlar gökyüzünün karanlığında kendini gösterirken, dünya üzerinde ufacık bir toz tanesi olduğumu anladım. Un ufak oldum ama sığamadım koca dünyaya...

‘İnsan ruhu 21 gram’ demiş bir bilen, ne safsata ama... Eğer görseydi ruhumun bedenime yaptığı tonlarca ağırlığı, utanırdı teşhisinden.

O gece, ruhum, kendisini prenses masallarına layık görmedi...

O gece, tüm dünya haykırdı yüzüme, “Sen ne sanıyordun ki?” diye...


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 384
Ağırlık : 384
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Hayat defterine kurşun kalemle bastıra bastıra en kıymetli anılarınızı yazdığınızı düşünün. Sonra o anıların silgiyle karşı karşıya kaldığını. Deniz’in ikiz kardeşini kaybetmesiyle gençliğine iç çekip koşar adımlarla çocukluğuna geri döndüğü yolda yaşadıklarına şahit olacağız.

Her insan doğar, büyür, ölür. Deniz göbek bağı çocukluğuna gömülen bir kadın olarak doğacak, ikiziyle büyüyecek ve ölmeyi ikizini unutarak deneyimleyecek. Unutarak ölecek ama unuttuklarıyla hatırlanacak.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Başlangıç

Bu bir oyun olamaz, bu bir film hiç olamaz; ben o karanlıkta birçok kez o acıları beynimin bütün hücrelerinde hissettim. Bir yazar yarattığı karakteri kaderine hapsedemez. Bul beni, sana sesleniyorum, bu bir rüya değil ve ben aklındakinden daha fazlasıyım. Dinle beni yoksa bağırmak zorunda kalırım ve o zaman herkes benim farkıma varır. Bu kadar derinden hissetmesen benim acılarımı yazamazdın. Beyaz kazaklı kız nerede? O neden beni aramıyor, ilk o gelir sanmıştım o paslı kapının ardından.

Bu kitap sıra dışı bir hikâyenin ilk kitabıdır. Modern edebiyata yeni bir bakış açısı getiren yazar, sessizliğin altındaki gizemi gözler önüne seriyor.


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
< 1 2 3 4 5 6 ... 122 >

Edebiyat Kitapları

Edebiyat Nedir?

Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini sözlü ya da yazılı anlatma biçimine denilmektedir. Bunun yanı sıra edebiyat sözcüğünün farklı tanımları da bulunmaktadır. Hepsi aynı anlamı ifade etse de edebiyatın belirli yöntemleri vardır. Edebiyat alanında eser veren bir sanatçı verdiği eseri gerçeğe uygun şekilde ele alarak karşısındaki kişide gerçeklik duygusu uyandırabilmelidir. Aynı şekilde edebiyatta her konu insan merkeze alınarak işlenmiştir. Bu yöntemler de edebiyata bilimsel bir anlam kazandırmaktadır. Günümüzün bilim dallarından biri olan edebiyat çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Her biri kendi dönemine, bulunduğu yere ya da türüne göre isimlendirilen alt dallar, insanların geniş çerçeveli edebiyat dünyasını daha yakından ve ayrıntılı bir şekilde öğrenmesine olanak sağlamıştır. Halk edebiyatı, 19. Yüzyıl Türk edebiyatı, Rus edebiyatı gibi türler alt dallarındandır. 

Edebiyat kitapları arasında oldukça önemli bir yeri olan klasikler farklı dillere çevrilmiş ve bu sayede geniş kitlelerce okunması sağlanmıştır. Türk edebiyatı kitapları, Türk edebiyatının önemli yazarları tarafından yazılmış, yazıldığı dönemi en iyi şekilde ifade eden kitaplardır. Türk kültürünü, aile yapısını, gelenek ve göreneklerini, savaş zamanlarını anlatan pek çok çeşit kitap bulunmaktadır. Her biri ayrı öneme sahip bu kitaplar farklı dönemlerde yazılmıştır. Edebi roman kitapları olarak da bilinen bu eserler o dönemin Türkçesi ile yazılarak okuyucularına sunulmuştur. Günümüzde ise bu eserler, orijinaline sadık kalınarak sadeleştirilmiş ve günümüz Türkçesinde yeni basımları oluşturulmuştur. 

En İyi Rus Edebiyatı Kitapları

Rus edebiyatı kitapları dünya üzerinde oldukça ilgi gören edebiyat eserlerinin başında gelmektedir.  Rus edebiyatı açısından 19. Yüzyıl edebi anlamda üretken bir yüzyıl olmuştur. Herkesin bildiği ve çeşitli kitaplarını okuduğu bu yazarların, en iyi edebiyat kitapları arasında yer alan romanları bulunmaktadır. Özellikle roman türü ile adını dünyaya duyuran Rus edebiyatı kitapları, o dönemde oldukça geniş okur kitlelerine ulaşmıştır. Ayrıca Rus Edebiyatının, Klasik Dönem Rus Edebiyatı, Romantik Dönem Rus Edebiyatı, Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı olarak çeşitli alanları bulunmaktadır. Bu dönemlerde yazılmış başlıca edebi kitaplar ve yazarları şu şekildedir:

  • Aleksandr Puşkin: Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu 
  • Fyodor Dostoyevski: Suç ve Ceza, Budala, Karamazov Kardeşler, Yeraltından Notlar, Kumarbaz, İnsancıklar, Ezilenler, Beyaz Geceler, Ecinniler
  • Lev Tolstoy: İnsan Ne İle Yaşar, Anna Karenina, Diriliş, İvan İlyiç’in Ölümü, Çocukluk, Gençlik, Üç Ölüm, Kafkas Tutsağı, Efendi İle Uşağı
  • Nikolay Gogol: Ölü Canlar, Akşam Toplantıları, Bir Delinin Anı Defteri Palto-Burun, Müfettiş, Evlenme Kumarbazlar
  • Maksim Gorki: Ana, Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken,  Benim Üniversitelerim, İnsanlar Arasında
  • İvan Turgenyev: Babalar ve Oğulları, Avcının Notları, Klara Miliç
  • Anton Çehov: Üç Kız Kardeş, Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Altıncı Koğuş, Üç Yıl, Hikâyeler

Türk Edebiyatı Kitap Önerileri

Türk edebiyatı kitapları, farklı türde yazılmış çeşitli eserlerden oluşmaktadır. Her birinin ayrı değeri olan bu kitapların Türk tarihi ve edebiyatı açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Kitap okuma alışkanlığının, kişisel gelişime katkı sağladığı ve genel kültür bilgisini arttırdığı uzmanlarca belirtilmiştir. Her türlü okurseverin zevkine hitap eden edebiyat okuma kitapları oldukça çeşitlidir. Bu çeşitlerin başında roman, hikâye, masal, şiir türlerinde yazılmış edebiyat kitapları gelmektedir. Bu kapsamda birçok okuyucu tarafından beğenilmiş ve Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağlamış başyapıt niteliğindeki eserler okuyuculara sunulmuştur. 

Türk edebiyatı kitap önerileri isteyenler öncelikle Türk Edebiyatı klasiklerini okumalıdır. Reşat Nuri Güntekin'in yazdığı Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü kitapları, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu, Mai ve Siyah, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, Felatun Bey İle Rakım Efendi, Efsuncu Baba, Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu öyküler, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan kitapları edebiyat kitap önerileri arasında yer alır.  Ayrıca Kurtuluş Savaşı dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğu yılları anlatan Türk edebiyatının önemli eserlerini yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Ankara, Kiralık Konak kitapları okunması gereken edebiyat okuma kitapları arasında yer almaktadır. Aynı şekilde Halide Edip Adıvar, Türk Edebiyatına katkı sağlayan Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türk’ün Ateşle İmtihanı gibi başarılı eserler ortaya koymuştur.

Ödüllü Edebiyat Kitapları

En iyi edebiyat kitapları arasında gösterilen Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan yüzlerce ödüllü okuma kitabı vardır. Bu ödüller arasında herkes tarafından bilinen ve prestiji olan Nobel Edebiyat Ödülüdür. Nobel Edebiyat Ödülü alan kitaplar arasında Yüzyıllık Yalnızlık, Kırmızı Zambak, Bulantı gibi kitaplar bulunmaktadır. Aynı zamanda Türk Edebiyatı içinde önemli bir yazar olan Orhan Pamuk, Kar kitabı ile 2012 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü yazarın sadece tek bir kitabı üzerinden değil, o güne kadar yazmış olduğu tüm kitapların niteliği değerlendirilerek verilmektedir. Bu kapsamda dünya edebiyatı kitapları arasında nitelikli eser sayılabilecek pek çok okuma kitabı ödüllü yazarların kaleminden çıkmıştır.

Ünlü Edebiyatçı Yazarlar

Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan başlıca yazarlar vardır. Bu yazarların eserleri geniş okur kitlelerine ulaşmış ve en çok satan kitaplar arasına girmiştir. Türk Edebiyatı için örnek oluşturan gerek Modern Türk Edebiyatı gerekse Divan Edebiyatı kitapları yazan yazarlar edebiyat alanının gelişmesinde oldukça etkilidir. Bu dönemlerde yazılmış ve en iyi edebiyat kitapları arasına girmiş eserlerde geniş okuyucu kitlelerine hitap etmektedir. Bu yazarlara örnek verilecek olursa Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Oğuz Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Rauf, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu gibi önemli edebiyatçı ve yazarlar bulunmaktadır. 

Dünya edebiyatı kitapları arasında yer alan, değerli eserler ortaya koyan ünlü edebiyatçılar vardır. Bu yazarlardan Victor Hugo’nun Sefiller kitabı son derece önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde Balzac’ın Vadideki Zambak ve Goriot Baba, Charles Dickens İki Şehir Hikâyesi dünyaca ünlü yazarlar ve eserleridir. Bunların yanı sıra günümüzde de modern edebiyat alanına katkı sağlayan hem Türk hem de yabancı birçok yazar bulunmaktadır. 

Edebi Kitap Fiyatları

Edebiyat ile ilgili kitaplar çeşitli türlerde ve konularda okurlarına sunulmaktadır. Her okurun okumaktan zevk aldığı kitap türü farklılık göstermektedir. Bu kapsamda edebiyat alanı ise oldukça geniştir.Okuyucular kendi zevkine uygun olan kitabı kolaylıkla temin edilebilmektedir. Günümüzde kitap alışverişleri genellikle internet üzerinden yapılmaktadır. Hem kitap fiyatlarının uygun olması hem de çok daha fazla kitaba ulaşabilme imkânından dolayı sanal mağazalar daha fazla tercih edilmektedir. Edebiyat tarihi kitapları, edebi romanlar, divan edebiyatı eserleri gibi farklı alanlarda yazılmış birçok eser kolayca temin edilmektedir. Bu Kitapların fiyatları ise kitabın tasarımına, sayfa sayısına, kitabın ebatlarına, baskı sayısına ve yayınlandığı matbaaya göre çeşitli fiyat aralıklarında okurlarına sunulmaktadır. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı