Daha önce bestseller olmuş Google Olsa Ne yapardı? Kitabının yazarı Jeff Jarvis, Dijital Çağ'ın yenilikçi ve optimist düşünürlerinden biri. Onun temel çalışma alanı olan internet ve değişen sosyal hayat, bu kitabının da ana konusunu oluşturuyor. İnternetin hayatımızın en önemli ve başat parçalarından biri haline gelmesi hatta bazı kuramcılara göre insan bedeninin halihazırda en işlevsel uzuvlarından biri olması beraberinde, "mahremiyet ve kamusallık" kavramların da yeniden tartışılmaısna neden oldu.
Jarvis, internet ile paylaşımın sınırsızlaşmasının faydalarına methiyeler düzerken, onun zararlarından dem vuranların da görüşlerini tartışmaktan kendi teoremine göre haklı veya haksız bulduğu noktaları irdelemekten geri durmuyor. Ve kitabında internet ve sosyal medya dünyasının beyinleri ve sermaye sahipleri olan Mark Zuckerberg, Eric Schmidt, Evan Williams ile yaptığı röportajlara da yer veren yazar bu vesileyle bahsi geçen isimlere minnetini gösteriyor.
İnterneti, yeni çağın en önemli hadisesi olarak kabul eden ve onun getirdiği faydaların muhtemel zararlarından kat be kat fazla olduğunu şiddetle savunan Jarvis'in şu sözleri teoremini özetleyebilir:
"Teşekkürler internet! sayende her geçen gün biraz daha açık, kamusal, gerçek bir halka dönüşüyoruz. Amerika'da 750 milyondan fazla kişi facebook kullanıcısı, günde milyar defa kendimizden bir söz, görüntü paylaşıyoruz. Paylaşıyoruz! İşte sihirli sözcük bu. Paylaştıkça biraz daha çoğalıyoruz, atom parçalarımız sayısız parçaya ayrılıyor ve başkalarının parçalarıyla karşılaşıyor.
Birbirimizden etkileniyor ve harekete geçiyoruz. Bakın Mısır'a, Lübnan'a v.d. sizce de facebook ve tweeter olmasaydı bugünün dünyasında bir gecede kitleler dökülebilir ve halkın devrimini gerçekleştirebilir miydi? Bizce hayır. Biz, yani "halk"a göre hayır. Çünkü internetin nimetlerini kullanan bizler kendimizi her zamankinden daha çok halk gibi hissediyoruz.
XXI. yüzyılın başlangıcında, küresel etkileşim teknolojilerinin ortaya çıkışı, iletişim araçlarının doğasında çok büyük dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Bu dönüşümler gazete, radyo, televizyon gibi yayıncılığa dönük biçimlerin egemenliğinin son bulmasını, bunun yerine internet gibi interaktif medyanın yükselişini ortaya çıkarmıştır. Televizyonun, telekomünikasyon sistemlerinin, bilgisayarların, enformasyon hizmetlerinin interaktif olarak bir araya gelmesi ile ortaya çıkan internet, Batı’da, özellikle 1990’ların ortasından itibaren popülerlik kazanmıştır. Ülkemizde 2000’li yıllardan itibaren yaygınlaşan internetin kamu sektöründeki ve özel sektördeki uygulamaları insanlar arasındaki toplumsal etkileşimin yeni biçimlerini ortaya çıkarmış, yeni iletişim teknolojileri hemen herkes için kaçınılmaz bir gereksinim haline gelmiştir. Öyle ki, bu yeni iletişim araçlarının öncekilerin yerini aldığı öne sürülmektedir. Yeni iletişim teknolojilerinden interneti tüm yönleriyle ele alan bu kitapta, değişik üniversitelerden bir araya gelen pek çok akademisyen reklamcılığın, pazarlamanın, televizyonun, oyun kavramının, marka kavramının nasıl değiştiğini irdelemektedir.
Okurken sadece Hürriyet‘te değil, AKP döneminde medyanın büyük bölümünde yaşanan akıl almaz değişikliği, gazeteciliğin nasıl iktidar çizgisine çekildiğini, bazı büyük işadamı patronların ve onlardan emir alanların hükümetten nasıl korktuğunu göreceksiniz.
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.