En Uzak Sahilin Kıyısında

En Uzak Sahilin Kıyısında: Yeni Bir Yaşam Kurabilir miyiz? bir felaket kitabı değil. Ama bir ütopya da değil. Bugünü tarihsel koşullarıyla birlikte anlamanın geleceği kurmak için elzem olduğunu savunan çok sesli bir kitap. Tıpkı Ursula’nın hepimiz için ilham kaynağı olmaya devam eden kurguları gibi. Pandeminin yarattığı sağlık krizi üzerinden açtığı tartışma, neoliberal toplumların kırıIganlıklarını ortaya koyarken geleceğin muhtemel su, gıda, iklim ve benzeri çevre felaketlerinin toplumsal çerçevesini ortaya koyuyor. Üstelik bunu yaparken bir yandan da başka bir yaşamın somut izleklerini tartışıyor. Her biri alanında bilimsel çalışmalarıyla tanınan yazarların kaleminden toplumsal bir sorumlulukla çıkan bu derlemeyi geleceğe dair umutla ve çözüm önerilerine ilham olacak bir eleştirellikle okumanızı dileriz. Bir damla katkımız olması temennisiyle..


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 328
Ağırlık : 328
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Efsanevi bir doğa korumacı. Doğa için mücadeleyle geçen bir yaşam. Olmazsa olmaz bir umut mesajı.

Dünyaca ünlü doğabilimci Jane Goodall, yarım asırdan uzun süredir gezegenimizin sözcülüğünü yapıyor. Genç bir kadınken Gombe ormanlarında şempanzelerle olan yakınlaşmalarından seksenli yaşlarının sonlarına uzanan çevre aktivizmine, Jane kendini daha iyi ve daha umut dolu bir dünya yaratmaya adamış yeni bir kuşağın akıl hocası oldu.

Umudun Kitabı’nda Jane, doğaya adanmış bir ömrün bilgeliğinden faydalanarak bize zor zamanlarda mücadele etme gücünü nereden bulacağımızı öğretiyor; hem doğa hem insanlık için neden hâlâ umudu olduğunu açıklıyor. Kitabın ortak yazarı Douglas Abrams ile gerçekleştirdikleri olağanüstü sohbetleri yolculuk ve aktivizm hikâyeleriyle ören Jane, okurlara, karşı karşıya olduğumuz krize dair yeni bir anlayış sunuyor; kendi hayatımızda ve dünyada umudu var edebilmemiz için bize yol gösteriyor.

2021 TEMPLETON ÖDÜLÜ

“Zooloji dünyasını altüst eden bir kadın”

Sir David Attenborough

“O, gezegendeki en etkili ve en önemli liderlerden biri. Jane hemen her gününü iyimserliği yayarak ve dünya çapında farkındalığı artırarak geçiriyor. Her canlının doğuştan gelen haklarını korumak, gelecek kuşaklara umut aşılamak için, çevre açısından en büyük tehlike olan iklim değişikliğine karşı acil bir çağrı niteliğinde, güçlü bir mesaj veriyor.”

Leonardo DiCaprio

“Gerçek bir kahraman”

Greta Thunberg


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 13,4 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺220,00

Yazar Bilgisi
Araştırmacı-yazar, İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. İyi derecede İngilizce bilmektedir. Uzun yıllar boyunca metafizik ve parapsikoloji üzerine araştırmalar yapmıştır ve hala araştırmalarına devam etmektedir.

Özet Bilgisi
NASA`ya ait HAARP projelerinden sadece biri olan Mavi Işık-Blue Beam Projesi, hologram teknolojisinin son aşaması kullanılarak gösterilmek istenen figürleri insanlara göstermektir. İngilizlerin çok ünlü bir sözü vardır: SEEING IS BELIVING. Yani görmek, inanmaktır. Zaten çok uzun bir zamandır, büyük bütçeli filmler, diziler, animasyonlar ve benzeri medyatik sunumlar sayesinde beynimize kazınan subliminal mesajlarla onların istediği şeylere inandırılmaya çalışılmıyor muyuz?


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 90
Ağırlık : 90
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,00

“Metni kadın yazmadı. Metni kadın yazdı ama yazmamalıydı. Metni kadın yazdı ama baksana ne hakkında yazmış.  Metni kadın yazdı ama o aslında gerçek bir sanatçı değil, yazdığı da sanat değeri taşımıyor. Metni kadın yazdı ama yazarken yardım almış. Metni kadın yazdı AMA…”

Ödüllü roman yazarı ve akademisyen Joanna Russ Yazmak Yasak’ta, kadın sanatçıların hem kendilerini hem de ürettikleri eserleri değersizleştirmek, aşağılamak, hatta düpedüz yok saymak için kullanılan kimi örtük kimi gayet açık yöntemleri bir bir gözler önüne seriyor. Ayrıca kadınların ve diğer “azınlık” sanatçılarının maruz kaldıkları bu tavra geçmişte (ve bugün) nasıl karşılık verdiklerini de gösteriyor.

Artık bir feminist eleştiri klasiği olan Yazmak Yasak, kadınların tüm örtük ya da aşikâr engellemelere rağmen yazmaya devam ettiğine tanıklık eden güçlü bir metin.

“Russ’ın kitabı yaman bir teşebbüsü simgeliyor. Ahlaki üstünlük taslamayan bir öfkesi, yorucu olmayan bir detaycılığı ve mizahtan mahrum kalmayan bir ciddiyeti var. Gerçi 1983’te yazılmış bir kitap ama Russ’ın tasvir ettiği dünyayla günümüz dünyası arasında devasa bir fark da yok.”

—Jessa Crispin


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Bu kavram, 1989 yılında Kimberlé Crenshaw tarafından ırk, sınıf, cinsiyet ve diğer bireysel özelliklerin birbirleriyle nasıl “kesiştiğini” ve örtüştüğünü tanımlamak için ortaya atılmıştır. İlk başta nispeten muğlak bir hukuk kavramı olarak yaşamlarımıza sirayet eden bu kavram bugün biz aktivistler, akademisyenler ve LGBTİ+ alanında söz üretenler için ne anlam ifade ediyor?

Kaos GL Dergisi’nin 182. sayısında “kesişimsel aktivizm” kavramını tartışmaya açıyoruz.

“Kesişimsellik kuramı bugün bizler için ne ifade ediyor? Kesişimsel bir yaklaşım olmadan tahakküm karşısında mücadele etmek mümkün mü? LGBTİ+ çalışmalarının insan hakları, veganizm, sakatlık veya sanatla olan kesişimlerini nasıl ele alıyoruz? Bu kavrama yönelik eleştirel yaklaşımlar ne ve akademide kesişimsellik bizler için en anlam ifade


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 56
Ağırlık : 56
En / Boy : 210 / 297
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Manevi Değerler Perspektifinde Sosyal Sorumluluk Proje Yönetimi Kılavuzu

Fikirler; dertli gönüllerin kaleminden tüter,

Projeyi ise sadece hayal kurabilenler üretebilir.


Bu Eser Size Ne Sunacak?

Elinizdeki bu eser tecrübeye dayalı, teorik ve pratik bilgiler içermekte olup Manevi Değerler Perspektifinde Sosyal Sorumluluk Proje Yönetimi Kılavuzu olarak alanında tek olma özelliği-ne sahip bir eserdir. Kılavuzumuz aslında teoriden çok pratik bir rehberlik aracıdır. Alanında uzman gönüllülere yönelik “bir damla iyilik” formatında proje uygulamaları ile yirmi yıllık Manevi Değerler Perspektifindeki Hizmet Alanlarında edindiğimiz bilgi birikimi ile harman-layarak proje geliştirme ve koordinasyon süreçlerini başarı ile tamamladık.

Bu eser, proje eğitimlerinin teorik terimsel sıkıcılığına neden olan yabancı dildeki proje kav-ramlarından uzak, sohbet edercesine hazırlandı. Aslında bu eseri okuyan sizlerle güzel bir proje ekibi bile oluşturmuş olduk.

İnancım odur ki eserimizin sonunda: 


“Niçin proje yazmam gerekir?” 

“Proje yazıp yönetebilir miyim?” 

“Proje yazarken ve uygularken nelere dikkat etmeliyim?”

“Manevi Değerler Alanındaki Projelerime Nasıl Kaynak Bulabilirim?” gibi bazı sorulara net cevaplar bulabileceksiniz. 

Ayrıca üçüncü ve dördüncü bölümde tecrübeye dayalı uygulanarak başarı ile sonuçlanmış özgün proje metinleri de sizlere sunulmuştur. 

Uygulamaya hazır bu projeler sizlere, bir projenin nasıl yazılması gerektiğinin yöntem bilgi-sini de vermektedir. Bize düşen;  

Bir avuç dünya için Bir Damla İyilik adına  “Ya Allah, Bismillah” deyip  Dertli gönüllere derman olmak için kollarımızı sıvamaktır.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 19 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

“Tanrı bana, değiştirmeye muktedir olmadığım şeyleri kabul etmek olgunluğunu; değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek cesaretini ve aradaki farkı daima anlayabilmek basiretini versin.”

İnsanın başarılı ve mutlu bir hayatı sürdürebilmesi için; ağırlığı aşk ve sevgi olan, saygıya ve konuşa bilirliğe dayalı bir evlilik yapmayı da becerebilmesi gerekiyor.

Hayatın en önemli unsuru olan kadın ve etrafındakiler hakkında çeşitli filozof, düşünür, yazar ve günümüzde göz önünde bulunan kişilerin görüşlerini aktarmaya çalıştım.

Kadınlar için yapılan ve kadınsız hiçbir değeri olmayan, sevgi, aşk, evlilik ve cinsellik gibi konularda da görüşler sundum.

Anne-babaların çocuklara öğütleri, çocukların da anne-babalardan beklentilerini ekledim.

Mevlana: “Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma… Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.” Diyor.

“Şimdiye kadar söylenmemiş hiçbir şey yoktur ki daha önce söylenmemiş olsun.” Söyleyenler bilmez, bilenler söylemez derler ya.

İstedim ki; yaşamışların, bilip de söyleyenlerin, söylediklerini özdeyişlerle süsleyerek aktarayım.

Yaptığım, Michel Eyguem Montaigne şu sözleri ile özetlenebilir.

“Baylar, benim bütün yaptığım, önceden derlenmiş çiçeklerden bir demet oluşturmaktır. Çiçekleri birbirine tutturarak ipi bağlamaktan başka hiçbir katkım olmamıştır.”

Richard Back şöyle diyor: “Başka hayatlar, hepsinden örnekler görelim diye ortadadır.”

Leo Burnett, “Basit yapın. Hatırda kalıcı olsun. Kendisine bakmaya teşvik edici olsun. Okuması eğlenceli olsun.” Tavsiyesine uydum.

Sokrates “Başkalarına verebilecek en güzel hediye, yaşamdan edindiğin deneyimleri onlara aktarmaktır.” Diyor.

Harvey Keitel’de “Yaşadıklarını paylaşmazsan bir anlamı olmaz. Yaşam döngüsü böyle. Belli bir yaşa kadar hayattan emer durursun. Bir noktaya eriştikten sonra tüm aldıklarını geri vermen lazım. Paylaşacaksın.”

Aydın Boysan üstadımız da, “Sana şunu da söyleyeyim, kitap yazmaktan daha iyi bir yaşam tesellisi olamaz.” Diyor.

Yaptığım, yaşam felsefemi, hislerimi belki de düşlediğim sevgi ve aşk hülyalarını, özdeyişlerle süsleyerek aktarmak oldu.

Sözlerimi, Tolstoy’un sözleri ile bitirmek isterim.

“Kendimden başka kimseye kötülük etmeden yaşamak istiyorum.”

Sağlıcakla, sevgi ve şefkat dağıtarak kalın…

Nevzat Kurtuluş

Temmuz 2022, Ankara


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 296
Ağırlık : 296
En / Boy : 17,5 / 25,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺350,00

“Birlikten güç doğar” atasözünde ifade edildiği gibi zorluklar paylaşılarak aşılır.

Tanışmak, anlaşmak, paylaşmak… Güzel bir paylaşımın arkasından anlayış, güven ve huzur gelir.

Özellikle olumlu güçlü duyguların dışa vurulmaması, bastırılıp görmezden gelinmesi ve içe hapsedilmesi durumunda bağışıklık sistemi gücünü koruyamamaktadır.

Kendimize güven duyup, duygularımızı pozitif bir bakış açısıyla ifade ettiğimiz durumlarda ise hastalanma ihtimalimiz azalmaktadır.

Bu sebeplerle, duygularımızı dışa yansıtıp sağlıklı olabilmemiz için güçlü sosyal ilişkiler kurmaya ihtiyacımız vardır.

Kaliteli sosyal ilişkiler sağlığı olumlu yönde etkilemekte, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve stresi önlemektedir.

Başka bir ifadeyle, iyi sosyal ilişkiler vitamin etkisi, kötü sosyal ilişkiler zehir etkisi yapmaktadır.

Araştırmalar, kişinin, yakınında yaşayan mutlu bir arkadaşa sahip olması, onun mutluluk seviyesini %25 artırabileceğini göstermektedir.

Olumsuz sosyal ilişkiler ise sağlığın giderek bozulmasına sebep olmaktadır.

Bu eserde, sağlıklı sosyal ilişkiler kurmanın yolları, Dünya Sağlık Örgütünün sağlık tanımında geçen “sosyal yönlerden tam bir iyilik hali” ifadesi çerçevesinde sunulmaya çalışılmıştır.

Yazar, bizim kültürümüzde de çok önem verilen sosyal ilişkilerin pratik uygulamalarını sunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 334
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺20,70

Güney Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden felsefe doktoru Leo Buscaglia, ünlü bir yazar ve aranan bir konuşmacıdır. Toplantılarda ve televizyonda yaptığı konuşmalar dirıleyicilerinden sürekli olarak olumlu tepkiler almaktadır. Sevginin ve sevgi dolu ilişkilerin dinamiği üzerine yaptığı incelemeler yalnız Amerika Birleşik Devletlerinde değil, dünyanın pek çok yerinde ilgi uyandırmış, çok satar kitapları birçok dile çevrilmiştir. Kitabevimizce yayınlanan "Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek" adlı yapıtı Türk okurunun da beğenisini kazanmıştır. "Birbirimizi Sevebilmek" adlı yapıtı ise yazarın insan ilişkileri üzerine yaptığı incelemelerin sonuçlarını içermektedir. Kitapta yazar karı koca ailenin diğer bireyleri ve arkadaşlar arasındaki ilişkilerden dogan bağışlama, sevecenlik, iletişim, dürüstlük, kıskançlık qibi olay ve öğeleri sonuçlarıyla birlikte tartışmakta: ilişkilerde çıkacak sorunlara yetkiyle açıklamalar ve çözümler getirmektedir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺100,80

“Yazma eylemi, Melville’in dediği gibi ‘Kuzey yarıkürede yaşanan hayatın gerçek yüzünü anlamak için uzak denizlere açılmayı ve aynı anda, Borges’in değindiği gibi, ‘kralın adamlarından ve kasabasındaki hayattan sıkıldığı için yazan El Tobossolu ya da Mantiellinin gösterdiği bir saklı mutluluğu paylaşmanızı sağlıyor. Yazma eylemi, yaşanan hayattan sonra, geçip giderken arkada bırakılan bir iki söz. Gündelik varoluş biçimimizin içindeki sınırlı insan halimizi aşıp da bıraktığımız bir iki söz...

...Söz, insana eriştirilebilmiş söz, Ahab’ın yenilgisini yengiye çeviren yabanıl Kızılderilinin şahini geminin direğine kanadından, bakır çiviyle mıhlaması gibi...’’

Kaiser geziye çıkmadan önce herkesi yıkanmış paklanmış görsün diye Almanya’nın dört tarafına haber salındığında, Kaiser’in buyruklarına göre düzenlenmiş uydurma bir hayatı yaşamaktansa kendi oyunlarını sürdürmek isteyen çocuklar direnir, yıkanmak istemezlermiş. İnsanın dış gerçekliği algılayamamasının bireysel bir yetersizlik değil, toplumsal bir sorun olduğunu ortaya koyan Ünsal Oskay’ın tüm çalışmalarının odağında işte bu, insanın özgürleşim sorunu yer almıştır.

Günümüzde sıradan insanların hayatın öznesi olabilmesinin bir yolu da, belki de “yıkanmak istemeyen çocuklar” olmalarına bağlıdır...

Yıkanmak İstemeyen Çocuklar Olalım bu özgürleşim sorununu farklı kanallardan derinlemesine irdeleyen bir yapıt. Sorgulayan, anlayan ve çözümleyen eleştirel bir bakışın, yeni bir anlatımın yolunu açan denemeler.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2016
₺154,70
Tükendi
Kurtuluş Kendini Anlatıyor 9

Bu kitapta, Türkiye’de sosyalist hareketin yükseldiği ve 12 Eylül 1980 darbesi ile kesintiye uğrayarak gerilediği dönemlerde, kendilerinin ve halklarının kurtuluşu için mücadele ederken yolları Kurtuluş hareketi ile kesişmiş kadınların anlatımları var. Bu anlatımlar o günleri benzer biçimde yaşamış tüm devrimci kadınların da hikâyesidir. 
Kadınlar politik bir hareketin içinde yer alırken neler hayal etmişti? O tarihsel dönem içindeki algıları neydi? O zor günleri yaşarken neler hissettiler ve nelerle karşılaştılar? Bunlar sonraki hayatlarını nasıl etkiledi? Yarım asır önceki politik ortam, örgütlenme biçim ve yapısı, karar verme süreçleri, yol ayrımları gibi tarihi süreçleri Kurtuluş içinde yaşamış kadınların anlatımlarıyla hatırlamaya çalıştık. 
Kadınlar, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, derneklerde, sendikalarda, yayın organlarında, mahkemelerde, cezaevlerinde, karakol ve cezaevi kapılarında, hayatın daha birçok alanındaki siyasi mücadelenin içinde yer aldı. İlişki, sempatizan, militan, kadro gibi kategorilerle erkek yoldaşlarının yanı başında koştururken onların karısı, annesi, kızı, bacısı, yakını vb. olarak tanımlandılar. Yok sayılmaya çalışıldıkları her durumda bıkmadan, usanmadan mücadeleye devam ettiler. Bir yandan örgüt için çalışırken diğer yandan kendilerini ve yakınlarını hayatta tutabilmenin mücadelesini verdiler.
Tarihe kadınların gözünden ışık tutan Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar gelecekte politik çalışma yapacak kadınlar için farkındalık yaratacak nitelikte deneyler içeriyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 712
Ağırlık : 712
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺193,60
Tükendi

Elinizdeki kitap, çalışmalarının odağına “cinsiyetler arası toplumsal ilişkiler” kavramını alan bir grup feminist akademisyen ve aktivistin 2000 yılından bu yana kaleme almış olduğu çeşitli yazılardan oluşuyor. Cinsiyetler arası toplumsal ilişkiler ekolü, sınıf, cinsiyet ve ırk egemenliklerine aynı biçimde yaklaşır ve üçünü de emek, el koyma, sömürü terimleriyle açıklar. Bu üç egemenlik biçiminin birbiriyle eklemlenmesini eştözlülük, aynı tözden oluş kavramıyla açıklar bu yazarlar. Bu kavramdan anlaşılması gereken, esas olarak, somut duruma göre iki ya da üç farklı toplumsal ilişkinin birlikte etkimesi, birbirinde gerçekleşmesidir.

Cinsiyet, sınıf ve “ırk” egemenliklerini eşdeğerli, aralarında hiçbir hiyerarşi olmayan sömürü ve ezme-ezilme ilişkileri olarak ele alan ve tahlillerinde yeri geldiğinde bu ilişkilerin tümünü birden işin içine dahil edip yeri geldiğinde sadece cinsiyetler arası toplumsal ilişkilere odaklanan bu yaklaşım, sermaye indirgemeciliğine düşmeyen bir anti-kapitalist feminizm olma özelliğiyle son derece ufuk açıcı bir yaklaşım sunuyor bize.

Türkiye’de pek tanınmayan bu akımın yazılarından belli başlı örekleri bir arada sunan bu kitap Türkiyedeki feminist literatüre önemli bir katkı niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,60
Tükendi

Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki barış süreçlerinde verilen hukuki ve politik mücadele hem uluslararası alanda karşılığını buldu hem de çatışmadan çıkan ülkelerin toplumsal cinsiyete dayalı taleplere cevapsız kalmamasını sağladı. Gelgelelim barışın, şiddetin ve güvenliğin kadınlarla LGBTİ’ler açısından geleneksel ataerkil düzen için ifade ettiğinden başka anlamları olduğunu kabul etmek gerekir. Çoğunlukla çatışmanın sonlanmış olması, bu grupların kendini güvende hissedeceğinin garantisi değildir. Zira şiddet başka şekillerde devam edebilmekte; ev içi şiddet, ekonomik bağımlılık, yoksulluk ve geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin içine sıkıştırılma gibi pek çok toplumsal adaletsizlik biçimi çatışma sonlandırıldıktan sonra da sürmektedir. Bütün bunları görünür kılmak ve barış inşası sürecinde hesaba katmak ancak kapsamlı bir toplumsal cinsiyet analiziyle mümkün olabilir.

Elinizdeki kitap buradan hareket ederek farklı ülkelerde deneyimlenen çatışma ve barış süreçlerini “feminist bir merakla” odağına alıyor. Çatışma ve barış süreçlerine dair toplumsal cinsiyet eksenli tartışmaların Türkiye bağlamında yürütülmesine önayak olmayı hedefliyor. Otuz beş yılı aşkın bir süredir çatışmanın devam ettiği Türkiye’de kadınları ve LGBTİ’leri çatışma dönüşümü ve barış inşası için özne olarak öneriyor.

Türkiye’de barış mücadelesi yürüten kadınların emeğine karşılık gelecek Türkçe literatürün ve teorik tartışma zenginliğinin eksikliğini gidermeye dönük mütevazı bir katkı, barış inşası ve çatışma dönüşümünün toplumsal cinsiyet analizini yapmak, bunu yaparken hangi araç ve mekanizmalardan yararlanabileceğimizi düşünmek için temel bir kaynak…


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 196
Ağırlık : 196
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,40
Tükendi


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 268
Ağırlık : 268
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,90
Tükendi

Emir söz konusu "denizin namusu" olduğunda, pusulasını asla değiştirmez; esti mi "lodos" gibi eser.

Hakan Aygün

Denizci kardeşim Emir'in yazıları Meltem kıvamındadır. Sarar, ürpertir ama çok zevk verir, İzmir Meltemi gibidir.

Mustafa Taviloğlu

Emir Kunt eğlenceli üslubuyla ve hatta bazen sinirlenerek deniz komşularımızı nasıl mutsuz etmeyeceğimizden söz eden yazılarıyla Türk yatçılarına ışık tutuyor.

Ali Boratav

Tekne ve denizcilik hakkında söylemek isteyip de söyleyemediğim ne varsa Emir'in kitabında var.

Cem Hakko

YACHT Türkiye Mahallesi'nin -ki biz sakinleri birbirimize "Reis" diye hitap ederiz- "Yedi Bela" afacan oğlanı, Emir (Kunt) Reis'tir. Ben kendi hesabıma her sayıyı tatlı bir yürek çarpıntısı ile beklerim.

Süha Umar Fırtına Kuşu

Emsalsiz gözlem yeteneğini muzip bir dille kelimelere dökerek Türk yatçılığının ahval ve şeraitini anlatıyor Emir Kunt.

Eyüp Özel

Kelime seçimleri, betimlemeleri ve akıcı anlatımıyla, okurken sizi hikayenin geçtiği yere götürüyor.

Mücahit Turan Jabbar

Emir, yazı/çizgi işinin büyük ölçüde doğuştan gelen yetenek olduğunun canlı kanıtıdır.

Kenan Sönmez

Deniz yaşamı ve yatçılıkla ilgili çok önemli konuları defalarca kitap haline getirdiniz, önemli konulara değindiniz. Bu kültüre; iyi patron + iyi personel = mutluluk, diyebilirim.

Kaptan Tanju Tosun

Denizle, tekneyle yakın ilişkisi olan birçok kişinin farkına bile varmadığı görgüsüzlükleri o fark edip öyle bir anlatır ki kendinden şüpheye düşersin.

Mehmet Y. Yılmaz


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 207
En / Boy : 17 / 22
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 3.2021
₺100,00
Tükendi

Başkalarının deneyimlerine cinsiyet, ırk, sınıf bakımından bağlamsal olarak nasıl yaklaşacağımızı öğrenmeliyiz. Kendi deneyimlerimize bağlamsal olarak nasıl yaklaşacağımızı öğrenmeliyiz. Ve Ben, deneyimin tüm bu bulanık sınırları için harika ve karmakarışık bir kestirmedir.

Oyunbozan feminist statükoya razı değildir. Onun için reçete edilen sosyal biçimlerle uyum sağlamaz. Kısıtlayıcı cinsiyet veya cinsiyet performansı kategorilerine zorlamaz veya zorlanamaz. Irkçılık ya da sınıf ayrımcılığının gündelik örneklerini tolere etmez. Yumuşak bir akşam yemeği konuşmasını sürdürmek için sessiz kalmaz. Hayır. Oyunbozan feminist kendine dünyalar inşa eden ve dünyada kendine yer açan biridir, mutluluğun zorunlu kıldığı kayıtsızlığı yıkmak zorundadır. Mutluluk mecburiyetini dillendirdiği ve statükonun parmaklıklarını sarstığı eleştirileri karşısında “Evet yapıyorum!” diye bağırarak yanıt verir oyunbozan feminist.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 184
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺17,31
Tükendi

U. G. Krishnamurti’nin öğretilerinde, gerçekten bilgelikle dolu bir insana olan özlemimizi yansıtan zorlayıcı bir saflığa rastlıyoruz. Dünya ta­rihinde otoriteyi böylesine sorgulama cesareti gösteren pek az kişi olmuş ve hiç kimse kendi önemsizliğine böyle büyük bir cüretle bakamamıştır.

U. G. Krishnamurti veya sadece U. G. olarak bili­nen Uppaluri Gopala Krishnamurti (9 Temmuz 1918 – 22 Mart 2007), genellikle “anti-guru” veya “guru olmayı reddeden adam” olarak anı­lan bir konuşmacı ve filozoftu. 1980’lerin ba­şında Amsterdam’da yaptığı konuşmalardan oluşan bu koleksiyon, U. G. Krishnamurti’nin en iyi ve en sarsıcı fikirlerinden oluşmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺54,12
Tükendi

"Son derece sürükleyici, eğlenceli, öğretici, hem akılcı hem de insancıl bir eser. Karanlık günlerinizi aydınlatacak umut dolu bir öykü. Ben olsam idealist bir dünyada Mustafa Hocayı insan - doğa dostluğu konusunda Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterirdim."

Prof. Dr. Fikret Berkes, Manitoba üniversitesi Profesörü

"Mustafa Sarı, müthiş bir sosyal girişimci örneği! O, balık vermedi veya balık tutmayı öğretmedi. Önce Van Gölü'nde, şimdi daha da ötelere uzanarak balıkçılık sektörünü değiştirmeden duramazdı. Bu kitap, bu zengin ve karmaşık girişimcilik yolculuğunu anlatıyor."

Bill Drayton, Ashoka CEO'su

"Mustafa Sarı, hepimiz için parlak bir örnektir ve hikayesi pratikte sosyal girişimciliğin neye benzediğini mükemmel bir şekilde göstermektedir."

Hilde Schwab, Schwab Vakfı Kurucusu ve Başkanı

"Bu kitapta hayalperest bir bilim insanının tüm koşulları hiçe sayarak çıktığı yolda hayatı nasıl dönüştürdüğüne tanık olacaksınız. Ayakları yere basmayan bir hoyalin nasıl gerçek olduğunu okuyacaksınız. Şu zamanlarda tam da böyle hiköyelere ihtiyacımız var"

Prof. Dr. Selçuk R. Şirin, New York Üniversitesi Profesörü

"TEDxlstanbul konuşmasıyla milyonların gönlüne seslenen Prof Dr. Mustafa Sarı, hayatlarımızda istediğimiz değişim için bir model anlatıyor. Şimdi görmek istediğin değişimi başlatma sırası sende."

Özge Yılmaz, TEDxlstanbul Küratörü

"Kitapta Mustafa Hoca'nın akademik çevreden, yöre halkına, bürokratlardan kaçak balıkçılara kadar kendisini de çemberin dışında tutmadan gelişime doğru dönüşüm çağrısının sıcak ve samimi bir dille işlenişini bulacaksınız. Değişim değil dönüşüm öneriyor ve hiçbir güç karşısında duramıyor. Tıpkı inci kefalinin yolculuğu gibi."

Selçuk Aydemir, Senarist-Yönetmen-Yapımcı

"Bir Ashoka üyesinin global etkisi üzerine inanılmaz bir sosyal girişimcilik öyküsü. Veri odaklı bilimin tüm paydaşları eğitmek için nasıl kullanıldığını gösteren harika bir hikaye!"

Susan Davis, New York Üniversitesi Misafir Profesörü 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2018
₺26,00
Tükendi

“Finlandiya’nın göz kamaştırıcı eğitim sistemini dünyaya tanıtan Pasi Sahlberg, hangi ülkeden olduğu fark etmeksizin tüm eğitim liderlerinin faydalanabileceği dört dersi ortaya koyuyor. Sahlberg’in açık, ikna edici ve sohbet havası taşıyan bu etkili çalışmasına kulak vermenin tam zamanı.”

- Prof. Howard Gardner, Harvard Üniversitesi

“Çağı yakalamak ve modern ülkeler arasında ‘hak ettiğimiz’ yeri almak için çocuklarımızın eğitiminin çok önemli olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak, yıllardır devamlı vites değiştirip zikzak yaptık. Eğitim konusunda izleyeceğimiz uzun vadeli yolu, yani politikaları, bir türlü tespit edemedik; ideolojik tercihlerin esiri olduk. Oysa çalışmadan, akıl kullanmadan, iyi örneklerden ders çıkarmadan, verilere önem vermeden hiçbir şey gerçekleştirilemez, ‘hak edilemez.’ 

Bu kitapta okuyacağınız fikirlerin eğitim dünyamıza yeni ve taze bir soluk getireceğini düşünüyorum. Pasi Sahlberg, ABD’de John Dewey, Howard Gardner gibi düşünür ve bilim insanlarının geliştirdiği eğitim kuramlarının Finlandiya eğitim sistemini nasıl başarıya taşıdığını bu kitapta son derece akıcı bir anlatımla bizlere sunuyor.” 

- Prof. Dr. Üstün Ergüder, Eğitim Reformu Girişimi Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2018
₺41,25
Tükendi

İnsanlık kabına sığmıyor; taştıkça taşıyor evrenin sonsuz mutluluğuna. Sevgiyi sığdıramıyor insanlık yeryuvarlağına. Düşünce, evreni kavramak istiyor. Yeni yaşamlar bulmak ve var olan her şeyi görmek/özümsemek istiyor. Mutluluğu bilgide/düşüncede arıyor insanlık. Oysa yeryuvarlağı hala açlıklarla, savaşlarla, kanla boğuşuyor. Milyonlarca insan aç, susuz bırakılıyor. İnsanlığın kanseri olan mülkiyet isteği yüzyıllarca yeryuvarlağını kana boğup, kanla besliyor.

Yalanları kökünden söküp atmalıyız. Bilimin gittiği yol yalanın bittiği yerdir. Yalanları yıkmak için elimizde çok gerçek vardır. Düşünmeli, üretmeli, paylaşmalı ve sevmeliyiz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺10,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 387
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺48,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 352
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺40,00
Tükendi

Komplo teorisi aslında her olaya kuşkuyla bakmak, görünenin arkasında görünmeyeni aramaktır. Komplo teorileri üreten insanlar genelde ya paranoyak olarak görülür ya da ilgi çekmek için bu tip senaryolar ürettikleri ileri sürülür.
Ancak komplo teorilerinin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ilgi görmesi ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Mesela ABD’de en çok satan kitaplar komplo teorileriyle ilgili olanlardır. ABD’ye göre demokratik açıdan biraz daha geri olan Türkiye’de de komplo teorilerine ilgi çok yoğundur. İngiliz sosyolog Mark Fenster'a komplo teorilerinin ortaya koyduğu gerçeğin, toplumda varolan sisteme karşı genel güvensizlik ve özellikle her şeyin yüzeyde şeffaf ve özgür gözüktüğü demokratik sistemlerde aslında alttan alta süregiden başka mekanizmaların varolduğuna dair inançtır.
Mesela ABD’de Kennedy’nin öldürülmesi, 11 Eylül gibi vakalar herkesin aklını ciddi biçimde kurcalarken, bizde Turgut Özal’ın ölümünün normal yollardan olduğuna kimse ikna olamamaktadır.
Komplo Teorileri ülkemizin önde gelen çeşitli gazeteci, emekli asker, araştırmacı ve yazarın bu konuda ne düşündüklerini örneklerle anlattıkları rehber bir kitaptır. Ayrıca hangi olayın komplo hangisinin komplo olmadığını kavramanızı sağlayacak referans bir çalışma özelliğini de sahiptir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 232
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2014
₺98,40
Tükendi

Bu kitap, Ankara hakkında pek çok hikaye anlatıyor. "Orta zamanlar"dan bugüne; taşra kasabasından başkente; Taşhan Meydanı’ndan Kızılay’a uzanan hikayeler. Bu şehrin evleri, sokakları, kurumları ve insanları bu hikayelerin kahramanları. Sinemalar, pastaneler, gazete binaları, türbeler, bakanlıklar, ticarethaneler, parklar, apartmanlar... Şehri farklı dönemlerde ve biçimlerde inşa eden ve onun tarafından inşa edilen her şey ve herkes. Bu kitap, yaşadığımız ve sevdiğimiz şehre bir gönül borcudur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 688
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 5.2012
₺0,00
Tükendi

“Burrell, 'Pandemonium, insan hayatı ve bunun örgütlenmesi ile ilgilidir; Örgütler ve insan hayatı ile değil''' derken, örgüt teorisinde bir yerlerde yitirir gibi olduğumuz insanı, bütün özellikleriyle bir kez daha sahneye çıkarıyor.

Önyargılarınızdan uzak, derin bir nefes alın ve Pandemoniu'un kapısından içeri girin. Tamamlandığında artık aynı siz olmayacaksınız! Umarız öyle olur...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 246
En / Boy : 15,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺14,95
Tükendi

 “Ailemin yaşadığı zorlukların sansürsüz haline maruz kalmam bana çok çalışmanın her zaman karşılığının olmadığını öğretti. Bir şey daha öğrendim; o da kazanılmış ya da bahşedilmiş her şeyin, evin, işin, hatta erkek kardeşin bile elinizden alınabileceğiydi. Gerçeklere, özellikle de hiç kimsenin duymak istemeyeceği haberlere karşı bir merak oluşmuştu bende, çünkü ne kadar çok şey bilirsem, soruna takılıp kalmak yerine o kadar çabuk çözüm bulabilirdim.”

Günümüzün en başarılı, en saygın ve en çok ilham veren küresel liderlerinin birinin ağzından yazılmış bir liderlik ve kariyer manifestosu. Dünyanın en büyük iş yazılımı şirketi SAP’nin CEO’su olan Bill McDermott, Kazanma Hayali ’nde sonsuz bir iyimserliğin, çalışkanlığın ve disiplinli icraatın insanları nasıl yüreklendirdiğini, şirketlerin iddialı hedeflere ulaşmasını nasıl sağladığını anlatıyor. Long Island’da işçi sınıfının bir üyesi olarak büyüyen on altı yaşındaki Bill, üç adet yarı zamanlı işten kazandığı parayla küçük bir şarküteri aldı ve gelecekteki başarısının tohumlarına dönüşecek olan fikirleri sezgisel biçimde uygulamaya başladı. Üniversite masraflarını karşılayıp mezun olduktan sonra, Xerox’ta iş buldu ve kapı kapı dolaşıp fotokopi makinesi satmaya başladı. Getirildiği her satış görevinde bir numaraya ulaşan Bill nihayet şirketin en genç üst düzey yöneticisi oldu. Daha sonraları Xerox’tan ayrıldı ve beklenmedik biçimde, 2002’de SAP’nin zor günler yaşayan Amerika biriminin başkanlığına getirildi. Motivasyonu düşmüş olan şirkete coşku ve sorumluluk aşılamak için şarküteri, satış ve yönetim stratejilerini bir araya getirdi. Bill 2010’da şirketin eş CEO’su ve Mayıs 2014’te şirketin tek ve Avrupalı olmayan ilk CEO’su oldu. Bill McDermott’ın renkli ve tempolu anekdotları etkili, işe yarar bilgiler sunuyor; cesur kariyer hamleleri, empati dolu satış stratejileri, sıradışı takım performansı sağlayan teşvikler, iyimserliğin ve çalışkanlığın rekabet avantajları.

McDermott, kendisini müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kendi hedeflerini kovalamaya iten birincil özelliğin doymak bilmez bir merak olduğunu vurguluyor. Paylaştığı bilgelik, kariyerinin ya da yaşamının her aşamasında okurlara fayda sağlayacak.

- Publishers Weekly


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 268
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2016
₺42,34
Tükendi

Kitap; kadınlarımızın, kızlarımızın özgür ve eşdeğer yaşamasına yönelik bir araştırma niteliğinde, cehalet ve gericiliğe karşı kadının hak ettiği konumuna ulaşması için mücadele argümanlarını ortaya koyan kaynak bir eserdir.

Kitabın çıkış noktası; "Cehalet sorgulamaz, yargılar. Cehalet öğrenmez, inanır. Cehalet okumaz, hatmeder. Cehalet hoşgörmez, katleder. Cehalet ilkeldir sosyalleşmez.

Medeniyetse kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir.

İşte bu yüzden cehaletin tek korkusu KADINdır.

Çünkü KADIN öğrenirse çocuklarına da öğretir." yaklaşımıdır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 12 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺17,00 KDV Dahil
Tükendi

Uzman Psikolog Ramazan Şimşek tarafından en son bilimsel araştırmalara dayalı olarak ve yılların tecrübesiyle hazırlanmış olan, etkili dikkat ve konsantrasyon egzersizleri ve vaka örnekleri ile zenginleştirilmiş bu kaynak kitap, anne babalar için aşağıdaki konularda önemli bilgiler sunan bir rehberdir:

  • Dikkat eksikliğinde yeni yaklaşımlar ve ilaçsız çözüm yolları nelerdir?
  • Dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçların bilinmeyen yönleri nelerdir?
  • Disleksi nedir?
  • Dikkat eksikliği ile ilişkisi ve çözüm yolları nelerdir?
  • Nörofidbek (neurofeedback) yöntemi yararlı mı?
  • Beyninizin hangi lobunu kullanıyorsunuz?
  • Sağ ve sol beyni geliştirmek için neler yapmalı?
  • Ders çalışmakta zorlanan öğrencilere nasıl yaklaşılmalı?
  • Dikkat ve öğrenme için zararlı ve yararlı besinler hangileridir?

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 290
En / Boy : 13 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺14,17
Tükendi

Bu kitapta Maya şaman öğretisi, yazarın "Şamanın Kozmik Dünyası" adlı önceki eserine dahil edilmemiş daha derin içerikte bilgilerle paylaşılmış ve Nagual sembolizminin derinliklerine inilmiştir. Şamanizmin özünü oluşturan Nagualler, dileyen herkesin şaman yolculuklarında karşılaşacağı ruhsal rehberlerdir. Bu erk hayvanlarının kadim sembolizmi ve kişiye hangi alanlarda yol göstericilik yapacağı şaman öğretisiyle hiç tanışmayanların da yararlanacağı biçimde ele alınmıştır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2016
₺104,00
Tükendi

Genellikle yeni mezunlar, meslek sınavlarına hazırlananlar, mesleğinin başında olanlar veya mesleğinden memnun olmayanlar bir kararsızlık içinde farklı arayışlara girerler. Fakat çoğunlukla artık iş işten geçmiş olur. İnsan kendisi için neyin doğru ya da neyin yanlış olduğu gerçeğini er ya da geç görür. Başarılı olanlar bu gerçeği vaktinde görenlerdir. Hedefine ulaşmak için gerçeği vaktinde görmek isteyen öğrenciler, genç mezunlar, genç akademisyenler,genç bürokratlar, genç diplomatlar, hukukçular, genç siviller, genç STK mensupları, genç özel sektör çalışanları, ebeveynler, gençliğe karşı sorumluluk hisseden akademisyenler, öğretmenler, rehberler ya da hala bir şeyleri değiştirebileceğini düşünecek kadar genç hissedenler... Geç kalmamak için, bu
kitap sizin için.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 13 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺13,20
Tükendi

İster kariyer, ister erdemli çocuklar yetiştirme, isterse kişisel gelişmeleri için çabalasın, mutlu insanların güçlü hayalleri ya da büyük umutları olduğunu görürsünüz. Hedefleri doğrultusunda ilerlerken insanın doğru yöntemleri bulması çok önemlidir.

Bu kitap, hayat zorluklarıyla başa çıkabilmenin en iyi yollarını gösteren bir rehber özelliği taşıyor. Tavsiye edilen egzersizlerde, her gün hayatımızda olan ama sıradanlıktan dolayı artık farkına varamadığımız faydalara dikkat çekiliyor. İnsan ömrünün zamanla sınırlı olduğunu hatırlarsak bu uygulamalar daha çok önem kazanacaktır.

Yazar, bizim kültürümüzde de önemli yeri olan merhamet, şefkat, iyi zan gibi kavramların güncel hayatta pratik uygulamalarını sunuyor. Böylece teoride bırakmıyor pratiğe döküyor.

İyimserlik, farkındalık, hayal etme, zamana değer verme, hedef belirleme, anlam arayışı, güçlü yanlarını keşfetme gibi yöntemleri gündeme getiren kitap huzurlu ve mutlu yaşamın sırlarını okuyucularla paylaşıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 274
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺51,30
Tükendi
Evlilik ve aile terapisti olan yazarlar yepyeni bir bakış açısıyla, kadınlara benliklerini kaybetmeden sağlıklı ve paylaşımcı ilişkiler yaşamanın yollarını gösteriyorlar. Kadınların "iyi olmak" için insanüstü çaba göstermelerine rağmen yetersizlik duygusundan bir türlü kurtulamamalarının nedenlerini açıklıyorlar. Kadınları kim olduklarına göre değil, yanlızca yaptıkları veya yapamadıkları işlerle yargılayan geleneksel "İyilik Kanunu"nun yerine, kendi duygu ve ihtiyaçlarını ihmal etmeden diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmalarını sağlayan "Denge İlkeleri"ni sunuyorlar. Bepko ve Krestan’ın kendi yaşamlarından örnekler, terapideki kadınların yaşam öyküleri ve birçok pratik önermelerle destekledikleri İyi Kadınlar-Mutsuz Yaşamlar kadınlara hiçbir zaman erişemeyecekleri standartlara göre yaşamaya çalışmaktan nasıl vazgeçeceklerini, hayatlarındaki önemli insanlarla nasıl farklı ilişkiler kuracaklarını öğretiyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 325
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺15,19
Tükendi
Çocukluktan ergenliğe geçen genç, daha önce de belirtildiği gibi kimliğini, toplumsallaşmasına paralel olarak özdeşleşeceği örnerlerle kazanmaya başlar. Ancak gencin özdeşim örnekleri sık sık değişiyor ya da toplum tarafından ona ideal örnekler sunulamıyorsa genç, kimliğini bulmada zorlanacak ve birtakım sıkıntılar çekecektir. Zira genç çevresinde yeterli özdeşim örneği bulamayınca özdeşim örneklerini sık sık değiştirme zorunda kalacak veya ideal örnek olmayınca mevcut örneklerle özdeşim kurarak kimliğini oluşturmaya çalışacaktır. Fakat bu durum onda kimlik krizine yol açacak ya da krizin artmasına sebep olacaktır. Nitekim kimliğini oluşturmada gerekli modeli bulamayan bir genç, sıkıntılarını şu cümlelerle dile getirmektedir. "Nedeni neydi, neye dayanıyordu bilmiyorum, ama sürekli bir boşluk duyuyordum. Kimi kez aşırı neşeli, kimi kez durgunluk ve derimin tüm gözeneklerinden sızan sıkıntı ve yalnızlık..."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 14,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2001
₺67,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 260
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2005
₺0,00 KDV Dahil
Tükendi

"Adab-ı Muaşeret=Yaşama Sanatı"

Görgü ve nezaket kurallarını bilmeniz ve uygulamanız sizi bir adım öne çıkaracak ve her biri sizi süsleyen mavi mavi boncuklar olarak kendini gösterecektir.

Sosyal davranış kurallarının temelinde görgü ve nezaket bulunmalıdır. Bu kurallar karşılıklı saygı ve anlayışa dayanır. Kimseyi umursamadan yaşamanın imkanı yoktur. Nezaket ve terbiyenin temelinde başkalarına iyilik edebilmek düşüncesi gizlidir.

Görgü, nezaket, zarafet, incelik ve kibarlığı bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş insanların, sosyal yaşamın her alanında daha başarılı oldukları ispatlanmış bir gerçektir.

“Asalet; boyda değil, soyda...
İncelik; belde değil, dilde...
Doğruluk; sözde değil, özde...
Güzellik; yüzde değil, yürekte olur!”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 172
En / Boy : 12,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺105,00
Tükendi
Alwin W. Gouldner’e göre, toplumda yükselmekte olan "yeni" bir "sınıf" vardır. Bu "yeni sınıf", hem "teknik" entelijensiya"dan (mühendis ve teknisyenlerden) hem de "entelektüeller"den oluşmaktadır. Gouldner, bu yükselen "sınıf"ı, çağdaş toplumun en ilerici gücü olarak tanımlar. Bu "sınıf" kendisini rasyonalite, adalet, bilim ve modernleşme ile, dolayısıyla refah ve iktidarla özdeşleştirmektedir. Gouldner, değişimin motorunun, Marx’ın söylediği gibi proletarya değil, bu "yeni sınıf" olduğunu öne sürmektedir. -Nilüfer Göle- Kamu okullarının yaygınlaştırılmasıyla okur yazarlık oranı da artmaktadır. Bu durum karşısında, entelektüeller de sahip oldukları kapalı ve ayrıcalıklı piyasa konumlarını yitirmektedirler. Ağırlık, kendi gözlerindeki "yüksek" kültürleri ile aynı düzeyde olmayan saygı, itibar, gelir ve sosyal güçler arasında bir statü oransızlığı ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Entelektüellerin sosyal konumu, özellikle teknokratik ve endüstriyel toplumlarda, teknik entelijensiyanın kazandığı önem ölçüsünde zayıflatmakta ve marjinalleşmektedir. Entelektüeller, her yönden yabancılaşmış bir topluluk haline gelmektedir. Alwin W. Gouldner-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 190
En / Boy : 11,5 / 18,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.1993
₺100,00
Tükendi

Çağdaş müslüman düşünürlerin ilginç bir temsilcisi olan Hasan Hanefi’nin elinizde bulunan bu çalışması, Dirasat İslamiyye (İslami İncelemeler) adlı kitabında yer alan, "Eski kültürümüzde insan niçin ihmal edildi?" ve "Eski kültürümüzde tarih niçin ihmal edildi?" başlıklı iki incelemesi ile Marinus van den Boom’un "Devrimci Bir Düşünür: Hasan Hanefi" adlı incelemesinden oluşuyor. Hasan Hanefi’nin bu çalışmasında insan ve tarih konularını ele alışı, müslümanların bilim alanındaki ilerleme ve belirlemelerini farklı ve eleştirel bir okumadır. Yazar, insan ve tarih konularının, İslam uygarlık tarihi içinde gelişen bilimler tarafından parçacı yaklaşımla ele alındığını, bütünlükten uzak bu tür yaklaşımların yetersizliklerini belirtmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, insan ve tarih bağlamında bilimlerin gözden geçirilişi olarak okunabilir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 102
En / Boy : 14,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2000
₺70,00
Tükendi

Tehlikesiz Fikir Yoktur! Açık toplumlarda temel uzlaşı zeminidir düşünce... İnsan Hakları bildirgesinde ilk sırada yer alır. Kişi, ülke sınırlarına bakmaksızın, her türlü bilgiyi ulaştırma ve edinmede özgürdür. Ne zaman ki gönül rızâsı yâhut zorla emekli edilir, işte o vakit, büyük umutlarla tutunduğumuz, lâkin çoraklaşacağı kaçınılmaz olan hayat zehirlenir. Tartışma ve yayınlama özgürlüklerinin yerini kısıtlama, yasak, suç ve ceza doldurur. Başka bir deyişle korku ve kaygı, baskı, sansür ve şiddetin önünü açar. Neden Düşünce? adlı bu kitap, yalnızca teoride var olduğu, pratikte izine rastlanmadığı iddia edilen bu doğuştan kazanılmış hak, bilim ve san’ata dâir ezber bozan egzersizler yapıyor. Bilinen tarihin bilinmeyen yanlarından başlayıp evrimsel psikiyatriye uzanıyor, milenyuma girerken dinlerin durumunu tartışıp ideâl meslek seçimi ve gençlerin marka merakı irdeleniyor. Mozart’la başlayan psikiyatrik analiz çabası, Fazıl Say tantanası ile kıvamını arttırıp, bugüne değin Zülfü Livaneli üzerine söylenmemiş sözlerle düğümleniyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺7,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 183
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2011
₺7,50
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 411
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺20,16
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 296
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺98,00
Tükendi

Zoolog Desmond Morris’in yıllar süren çalışmalarının ürünü olan "Çıplak Maymun" tüm dünyada olağanüstü bir ilgi uyandırdı. Pek çok dile çevrilen ve milyonlarca satan "Çıplak Maymun"a okurlar tarafından gösterilen bu büyük ilginin sebebi; şimdiye dek ileri sürüldüğü gibi insanın maymundan türemiş bir tür değil, doğrudan doğruya maymun olduğunu açıklamış, kanıtlamış olması... Desmond Morris, insan dediğimiz çıplak maymunun seks, yavru yetiştirme, beslenme, korunma, savaşma ve başka konulardaki davranış modellerinin temel niteliklerini ortaya koyuyor. Çıplak Maymun her okuyanı şaşırtacak, (belki de kızdıracak), eğlendirecek ve düşündürecek bir eser...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 287
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1985
₺123,20
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 175
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺34,30
Tükendi

Bu yapıt, dil ile kültür arasındaki bağlantıyı araştıran ve sistemli bir dil felsefesini kuran filozof Wilhelm von Humboldt üzerine Türkçe’de bu denli kapsamlı bir biçimde gerçekleştirilmiş tek araştırmadır. Humboldt dilin düşünceyi yaratan bir etkinlik olduğunu öne sürmüş ve dili insan tarihinin başlıca yaratıcı güçlerinden biri olarak görmüştür. Ona göre dille yaşam, dille tarih ayrılmaz kavramlardır. Dilde bulunan "yaratıcı ilke" dille birlikte düşünceyi de geliştirir. Bu ilkenin durması, dildeki kültür başarılarının da durması demektir. Bu kitapta Humboldt’un çeşitli ulusların dillerini ve kültürlerini inceleyen araştırmaları, özellikle dil-düşünme, dil-tarih, dil-kültür bağlamı içinde ele alınmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺29,40
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 195
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2002
₺7,98
Tükendi
Olağanüstü bir kültürel zenginliğe sahip olan Türkiye coğrafyasında kendisini farklı inanç şemsiyeleri altında tanımlayan topluluklar yaşıyor: Sünni veya Alevi Türkler Kürtler, Zazalar Yahudiler Ortodoks veya Katolik Ermeniler Ortodoks Rumlar Nusayriler Ortodoks veya Katolik Süryaniler Keldaniler Yezidiler ve diğerleri... Bütün bu inanç gruplarının farklı (dini) bayramları ve özel günleri var. Farklı ama aynı kaynaktan gelmiş gibi inanılmaz benzer ve kardeş bayramlar bunlar! "Kardeş Bayramlar" kitabı, bu ülkede birlikte yaşamış/yaşayan kardeşleri birbirlerinin bayramlarından haberdar etmek için kaleme alındı. O bayramların anlamlarını, gündelik yaşamdaki kültürel yansımalarını aktarmak için! Kardeşin bayramını kardeşe emanet etmek için!
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺17,11
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 784
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺8,40
Tükendi
Çıplak Maymun’da Desmond Morris insan denilen hayvanı bir bilim adamının tarafsız ve gerçekçi görüşüyle incelemekte, eleştirmekteydi. Şimdi ise Çıplak Maymun’un kendi elleriyle yarattığı toplumu konu alıyor yazar. Kendini kalabalık şehirlere hapsetmiş çağdaş insanın doğasına aykırı davranışları gün geçtikçe artmakta. Vahşi hayvanlar, doğal koşullar altında birbirlerini yaralamaz, yavrularına saldırmaz, mide ülserinden kıvranmaz, cinsel ihtiyaçlarını kendi kendine tatmin etmeye kalkmazlar. Ama Hayvanat Bahçesi’nin kafesleri ardına konulduklarında bu tür davranış bozuklukları gösterirler. Tıpkı İnsanat Bahçesi’nde yaşayanlar gibi. İnsanat Bahçesi, çarpıcı olduğu kadar bilgilendirici bir eser. Geçmişimizi bilmeden geleceğimizi denetleyemeyeceğimizi söylüyor yazar, ve umarım ki geç kalmış olmayalım diyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 278
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1985
₺15,12
Tükendi
Hasan Bülent Kahraman, 1957 yılında Kars’ta doğdu. Gazi, Orta Doğu Teknik ve Hacettepe Üniversitelerinde okudu. İnşaat Mühendisi oldu. Ekonomi alanında bilim uzmanlığı derecesi aldı. Sanat toplumbilimi ve felsefesi çalıştı. Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde sanat felsefesi ve estetik konularında düzenlenen seminer ve çalışmalara katıldı. Siyaset Bilim doktorası yaptı. Şimdi Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi ve Radikal gazetesi yazarı. Kitaplar: Beyazlar Kirli (eleştirmeler, 1989), Bir Sürekli Cehennem (eleştiri yazıları, 1990), Yeni Bir Sosyal Demokrasi İçin (yeni tezler, 1991), Sosyal Demokrasi, Türkiye ve Partileri (1993), Sağ, Türkiye ve Partileri (1995), Yahya Kemal Rimbaud’yu Okudu mu? (1997), Türk Şiiri, Modernizm, Şiir (2000), Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri (2002), Sosyal Demokrasiyi Düşünmek ve Türkiye Pratiği (2002). "Bu kitaba ‘Cam Odada Oturmak’ adını verdim. Sadece olup biten her şeyi gördüğümü, görmeye çalıştığımı belirtmek için değil; kendimi de bütün hallerimle, bütün mahremiyetimle göstermeye çabaladığım için. Bunun en önemli nedeni, saydamlıkla yazı arasındaki ilişki. Bütün bu yazıları yazarken hep o soruya yanıt arıyordum aslında: yazı gösterir mi, saklar mı? Ben, yanıtın bakan gözde olduğunu sanıyorum."
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺1,56
Tükendi

Bu kitapta satırlara yansıtılanlar, kadının uygarlık tarihindeki yeri ya da erkekle arasındaki eşitlik değildir. Amaç, genç kadınlarımızın geleceğe dair duruşlarını belirlerken geçmişte başarıya ulaşan kadınlarımızdan ilham almasıdır…

Kadınlar… Kadınlarımız… Türkiye’nin kadınları…

Bir dönem oldu peçenin ardından baktı dünyaya… Bir dönem geldi balo salonlarında vals yaparak göz doldurdu… “Kadınlar çalışmaz!” denilen dönemlerde cesurca tiyatro sahnesine çıkanı da oldu, filmlerde rol alanı da, savaş fotomuhabirliği yapanı da…

Erkek egemen bir toplumda kadının söz alabilmesi, kimlik kazanabilmesi hiçbir zaman kolay olmadı. Atatürk ve onun devrimleri sayesinde kadının toplumdaki yeri değişti. Türk kadını dünya tarihinde seçimlerde oy kullanan ilk kadınlardandır. Seçilme hakkı tanındı, meclise girdi, belediye başkanlığı yaptı, gün geldi bir ülkeyi yönetti.

Bu kitapta sanattan siyasete, akademi dünyasından sosyal hayata birçok alanda öne çıkan, ilklere imza atan, başarı hikayeleriyle kendilerine hayran bırakan kadınlar anlatılıyor. Bu kadınların tek bir ortak özelliği var, o da cesaretleri.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 536
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺58,80
1 2 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı