Sessizce Şükrü Erbaş / Şiir

Sonsözleriyle İsyancılar Aydın Çubukçu

Denizler: Tarihin Birikmiş Başarısı Göksel Aymaz

Nurhaklar ‘68’in Zirvesi Ve Sonu Tevfik Taş

Şarkışla’ya Düşürmesin Allah Sevdiği Kulunu... Metehan Akbulut

68’imizin Kahramanları Daha İyi Bir Dünyada Yaşayalım Diye Ölüme Gittiler Söyleşi: Birkan Bulut

’68, Siyaset Ve Gençlik Mücadelesi Ender Şiar Argın

Her Yer Kırmızı! Kırmızı Yine Kırmızı! Dilek Karaaziz Şener

Ohannes Şaşkal / Çizim

Çizik Ceren Şepçi / Şiir

Ellerim Kırılsın Ki Uçardım İlyas Coşkun / Öykü

Kemal Aydoğan: Özerk Kamusal Tiyatroları Kapsayan Bir Akıl Ve Destek Modeli Gelmeli Söyleşi: Kübra Yeter

Altın Bilezik Erdal Sürmeli / Öykü

Yaşar Kemal’in üç Romanında Düş-Gerçek İlişkisi Ve Mitos Yaratımı Fırat Karadaş

Bir Anlatı Aracı Olarak Belirsizlik Matthıas Kyska

İnanılmaz Ama Gerçek Mert Dedecan

Fotoğraf Ercan Koç

7 Çarp Kasığına Saçlarımı Titresin Yedi Ceddin Okan Yılmaz / Şiir

Uyanmak Yılmaz Sarı / Öykü

Misak Medzarents / Şiirler (Ermenice Aslından Türkçeleştiren: Ohannes Şaşkal)

Canbala Emir Ali Yağan / Şiir

DOSYA: TÜRKİYE’NİN “HAYATİ” SEÇİMLERİ: SINIFLAR, PROPAGANDA, KÜLTÜR

1950 SEÇİMLERİ: SÖZ GERÇEKTEN MİLLETİN MİYDİ? - EMRE TANSU KETEN

1961 SEÇİMLERİ: SANAYİ BURJUVAZİSİ VE ORDU, NE UMDU NE BULDU? – HAKKI ÖZDAL

1965 SEÇİMLERİ: İŞÇİLER TARİH SAHNESİNE, SÜLEYMAN İKTİDARA, PAŞA TARİHE - CENK YILMAZ BAYIR

1977 SEÇİMLERİ: UMDUĞUNU DEĞİL BULDUĞUNU YERSİN!.. - MUSTAFA YALÇINER

1983 SEÇİMLERİ BUGÜNE ATILAN İLK ADIM - BARIŞ AVŞAR

1991 SEÇİMLERİ: AMERİKAN ÇOCUKLARI ‘SİYASAL’ REKLAMCILIKTA ZİRVE YAPIYOR - MAHMUT SEZGİN MEMİŞ

1965 SEÇİMLERİ IŞIĞINDA 'ONLAR UYANIRKEN' - FERHAT SARI

ARDINDAN GELEN – BARIŞ YILDIRIM / ŞİİR

SEÇİM MÜZİKLERİ: REKLAM KAMPANYASI MI, TOPLUMSAL HAREKET Mİ? – BENGİ ÇAKMAK

MAHİR AKKOYUNLU: MESELE GÖRSEL BİR ŞEY TASARLAMANIN HARİCİNDE BİR İLETİŞİMİ DE TASARLAMAK – SÖYLEŞİ: SUZAN DEMİR

RAHMETİYE’DE HAYALET VAR – FATİH SELVİ / ÖYKÜ

TINISINDA GECENİN – NAZAN ŞAHİN / ŞİİR

EBU NUVAS VE ABBASİ DÖNEMİ ARAP ŞİİRİ (IV) - ULAŞ TÖRE SİVRİOĞLU

ŞİİRLER – SELİM ŞEN

KENDİNİ YARIYOLDA BIRAKAN JOHN BERRYMAN'IN ANISINA – CEVAT ÇAPAN / ŞİİR

DÜŞ ŞARKILARI: SİZİNLE KONUŞAN YARALAR - JOSEF KILÇIKSIZ

ÜTÜ FİŞTE Mİ KALDI? - AYŞEGÜL TÖZEREN

MARTIN EDEN – ARDA ERKARA

LİRİK, VİCDANLI VE POLİTİK BİR ŞİİR: VAHAN TEKEYAN - OHANNES ŞAŞKAL

ŞİİR YAZAMAYANLARIN ŞİİRİ: BAŞKA BİR GÖKYÜZÜNÜN ALTINDA - KAYHAN GEYİK

BİR ZAMANLAR ALASKA’DA - SARGUN TONT

EDEBİYATIN TÜRK VE TÜRKÇELİĞİ: ANLAMIN SINIFLANDIRILMA SORUNLARI - AYDIN GÖÇMEN

NÜKHET SİRMAN: KIZILCIK ŞERBETI’NDE AFFEDILEMEZ OLAN, ONU AYIRAN ŞEY NE? – SÖYLEŞİ: BİLGESU KARAKULAK

PİCASSO’NUN FRENGİ KORKUSU KÜBİZM AKIMINI MI ORTAYA ÇIKARDI? - ALİ İHSAN ÖKTEN

HAMİT ERDEM: İŞÇİLERE VERİLEN HAKLAR KÂĞIT ÜZERİNDE KALDI – SÖYLEŞİ: RAMİS SAĞLAM

ŞİŞLİ EVERİM GÜNLERİ: GÖRÜNENİN ARDINDAKİNE BAKIŞ - KAAN BİÇİCİ

KARANLIK GECE NE KADAR KARANLIK? – ŞEYMA AKCAN

“DANSLARI HALKIN KENDİSİNE GERİ DÖNDÜRÜN.” - EKİM DENİZ AKARSLAN

RECO LI KÎDERÊ YE? - CEM ÖZAYDIN / ÖYKÜ

İSTANBUL MEKTUPLARI-IV - OSMANLICADAN ÇEVİRİYAZI: MUTLU DURSUN

Sevgili Türk Edebiyatı Okurları,

Bu sayımızda sizleri, dallarda çiçekleyen bir bahar müjdesiyle karşılamak isterdim ancak 6 Şubat sabahı, büyük bir felaketle yüzleşen, tarumar olan şehirlerimizin ve buralarda meskûn insanlarımızın yürek burkan feryatlarıyla açtık gözlerimizi. Yüz yıl önce yedi düvelin boyun eğdiremediği “Gazi”, “Şanlı”, “Kahraman” şehirlerimiz, ilçelerimiz, köylerimiz arzı şiddetle silkeleyen bir zelzelenin kurbanı oldu. Yaralarımız elbette derin… Deprem yerküresinin haritasını bile değiştirecek şiddetiyle büyük bir yıkıma neden olsa da biz de birçok kez tarihin akışını değiştirmiş bir milletiz. Bu milletin ruhunda bu yaraları saracak, bu şehirleri yeniden ayağa kaldıracak, bölgeyi yeni baştan imar edecek güç de kudret de mevcuttur. Milletimizin bu potansiyelini aklın ve bilimin rehberliğiyle buluşturduğumuzda, yeniden inşa edeceğimiz ülkemizde bu acıların bir daha yaşanmayacağı da gün gibi aşikârdır. 
İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğu günden beri tabiatla bir mücadele içindeydi. Tarihin ilk çağlarında insanın bu mücadelesi, kendisinden kat kat güçlü olan tabiata tutunma, yaşama ve var olma savaşıydı. Modern dönemde ise aklı ve bilimi keşfedip bilgiyi teknolojiye dönüştüren insan, yüzyıllar boyunca mağlup olduğu tabiata âdeta meydan okumaya başladı. Aldatıcı zaferler elbette tabiatı tahrip etme sürecine dönüştü. Kapitalist sistemin daha kısa sürede daha fazlasını üretme, daha büyüğünü inşa etme, daha konforlu bir hayatı vadetme ve bütün bu girişimlerin sonucunda daha fazla para kazanma hırsı maalesef dünyanın, âdeta yağmalanmasıyla sonuçlandı. İnsan denizi doldurup sınırlarını sular aleyhine genişletme, ırmakların yatağını değiştirme, gölleri kurutma, dağları delme, arşa yükselen binaları dikme hatta akıllı evler inşa etme gücüne kavuştu. Kanunları yeniden düzenleme ve tamahın lehine değiştirme gücünü ise çoktan keşfetmişti. Ancak tabiatın değişmeyen kanunları vardı ve aslında merhamet sahibiydi Tanrı ve onun kurduğu tabiat. Bu kanunları insanoğluna, yakarak kuraklıkla, coşarak sellerle, eserek tufanlarla, sarsarak depremlerle sık sık hatırlattı. Ders çıkarmayan ise azgın nefslerimizdi. Doldurduğumuz deniz dalgalarıyla gelip işgal ettiğimiz yerleri sulara gömerek kendi sınırlarına dayandı kaç kez, ırmaklar inatla eski yataklarına doğru sel olup yürüdü ve inşa ettiğimiz her şeyi deryaların ciğerine doldurdu, göllerse utancın yer altına sızdılar. Depremler mi? Bilimin, mühendisliğin değil gecekondu zihniyetinin inşa ettiği yapıları ve müteahhit hırsına teslim olan şehirlerimizde fay hatlarına meydan okuyarak arşa yükselen kibirli binaları yer ile yeksan etti… Hendeseden bihaber çıktığımız kaçak katların yere kapaklanması ve burnu üstüne devrilen kibirli binalar, aslında bu haris zihniyetin artık tabiatın kurallarına diz çökmesinden başka bir şey değil. Bütün bunların üstesinden gelmek mümkün. Fay hatlarını biliyorsak şehirlerimizi güvenli bölgelerde inşa etmeli, zemin kaç kata müsaade ediyorsa binaları ona göre yükseltmeli, mühendisliğimizi gözden geçirmeliyiz. İnsanlarımızı kısa sürede yeniden o bölgeye yerleştirmeliyiz. Elbette güven içinde oturacakları depreme dayanıklı konutlar inşa ederek…
Milletimizin başı sağ olsun! Allah beterinden korusun… 

İmdat Avşar
Genel Yayın Yönetmeni

   • SALGIN HASTALIKLAR VE RESİM SANATI -Ali İhsan Ökten
    • AYNI GÖKYÜZÜNÜN ALTINDA OLMAYANLARIN FİLMİ: “AFTERSUN”- Ekinsu Devrim Danış
    • SEVAL ŞAHİN İLE KARAMANLI TEODOR KASAP ÜZERİNE / SÖYLEŞİ- Suzan Demir
    • KÜLTÜR EMEKÇİLERİ KARTONSAN GREV ALANINDA
    • AĞIT YAKAN MİYAVLAMA / ŞİİR- Öztekin Düzgün
    • SAKLAMBAÇ / ÖYKÜ- Fani Matsinopulu / Çeviren: Lale Alatlı
    • EBU NUVAS VE ABBASİ DÖNEMİ ARAP ŞİİRİ (II)- Ulaş Töre Sivrioğlu
    • ZENGİNLER SESSİZLİĞİ NEDEN SEVER?- Xochitl Gonzalez / Çeviren: Ceren Berk
    • YÜREK YOK BENDE / ŞİİR- Enver Topaloğlu
    • ANLATILMAZIN AĞIR YÜKÜ- Josef Kılçıksız
    • GÜNAYDIN KAVUŞMAK / ŞİİR- Neslihan Altun
    • GDO’NUN EKONOMİ POLİTİĞİ-Kaan Biçici
    • ANLAT OMUZLARIN NEDEN GENİŞ / ŞİİR- Okan Yılmaz
    • ZAHRAD’IN SON ŞİİRİ- Ohannes Şaşkal
    • YÜZÜMÜN YARISI / ŞİİR- Nilüfer Altunkaya
    • ZIVALI, LAHIRI VE CHUL-HAN KARDEŞ Mİ?- Ayşegül Tözeren
    • İSTANBUL MEKTUPLARI-II- Hazırlayan: Mutlu Dursun
    • PREKARYAYA AĞIT- Yusuf Yağdıran
    • NEO-MUHAFAZAKÂRLAŞAN TÜRKİYE’NİN CİNSEL SAĞLIK KRİZİ- Beste İrem Köse
    • DÜĞÜMLENMİŞ YUMAK / ÖYKÜ- Behrâm-i Sâdık-î / Çeviren: Kasra Sıddık
    • ESKİ ÇAĞ’A KALKAN TRENLER / ŞİİR- Turgut Kızıldağ
    • LAİSSEZ FAİRE LAİSSEZ PASSER / ŞİİR- Ömer Burçin Özkişi
    • SERPİNTİ / ŞİİR- Ümran Ersin
    • DİLSİZ ŞİİR / ŞİİR- Önder Karataş
    • DOSYA: KÜLTÜR VE SANATTA TEKELLEŞMENiN YENi BiÇiMLERİ
    • SONSUZ İŞTİHASI VE ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİYLE YAYINCILIĞIN YENİ TEKELİ KETEBE-
    •  Rojhat Turgut
    • İTİRAFTAN İCRAATA: AKP’NİN KÜLTÜR SAVAŞINDA TİYATRONUN AHVALİ- Kübra Yeter
    • EĞİTİMDEN MESLEK HAYATINA SAHNE SANATÇILARININ AHVALİ- Ekim Deniz Akarslan
    • PANDEMİ, ENFLASYON VE ‘BEYAZPERDE’DE TEKELLEŞME: HACIYATMAZ- Şenay Aydemir
    • BÜYÜLÜ DÜNYAYI MÜMKÜN KILAN YORGUN ELLER- Zeliş Irmak

Sebilürreşad’ın bu sayısı da yine dolu ve sayfalarında gündeme dair önemli meseleleri içeren yazılar yer almakta. Dosya konusunun Doğu Akdeniz’deki doğal zenginlikler ile Kıbrıs’ın oluşturduğu bu sayıda KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile özel bir söyleşide gerçekleştirildi. Sebilürreşad’ın gündemle ilgili yorumunda ise şu ifadelere yer verildi:

“KIBRIS geçtiğimiz yakın yüzyıl 1974 barış harekâtını ve ardından Annan Planı ile sosyal ve siyasal olaylarla gündemde kaldı. Bu yüzyılın birince çeyreğinde ise deniz hinterlandında çıkartılması beklenen gaz/enerji ve dahası bunun nasıl “pay” edileceği üzerine bir başlıkla yeniden ısındı.

Sebilürreşad tarihi, Kıbrıs sürecinin tümüne şahitlik etmiş bir dergidir. Sebilürreşad biliyor ve diyor ki! İttifak konvansiyonu eki sözleşmeye göre Rusya; Kars, Ardahan ve Batum’u boşalttığında, İngiltere de Kıbrıs’ı Osmanlı İmparatorluğu’na iade edecekti. Rusya o bölgeden çekildi…

Ve II. Abdülhamid o konvansiyona “Hukuk-ı Şâhâneme asla halel gelmemek şartı ile muahedenameyi tasdik ederim” notu düşmüştü. Ancak daha işin başında halel getirilmişti. 1881’de Duyun-u Umumiye idaresine tahsis edilecek gelirler arasında Kıbrıs gelirleri de vardı. Fakat bu gelir faiz ödemelerine İngiliz hükümetince bizzat tahsis edileceğinden, hiçbir zaman tahvil sahipleri adına hareket eden Duyun-u Umumiye idaresinin kullanımına girmedi. Hatta Babıâli de ada gelirlerinden alacağı payı hiçbir zaman tahsil edemedi. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Kıbrıs, İngiltere tarafından ilhak edildi. Kıbrıs’ta 300 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak ölçekte doğalgaz bulunduğundan haberdarız. Kıbrıs’ı “Yunan adası” sanan idraksizlere inat, adayı tümüyle “Türk ve Müslüman adası” olarak kabul ediyoruz.

1974’den bugüne kapalı tuttuğumuz Maraş’ı nasıl bugün açıyorsak, 1878 konvansiyon anlaşmasına dayalı haklarımızı da yeniden masaya taşıyalım.”

Dergide yer alan yazı başlıkları ve yazarları ise şöyle:

Doğu Akdeniz gazının jeopolitiği

Dr. Sohbet Karpuz

Mayınlı tarlada top oynamak

Abdurrahman Dilipak

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs

Faik Tunay

Kıbrıs'taki büyük gafletten şerefe giden yol

Muammer Karabulut

Doğu Akdeniz'de jeopolitik kararlığıyla Türkiye ve KKTC

Hikmet Eren

KKTC Başbakanı Ersin Tatar: Sadece hakkımızı istiyoruz (Söyleşi)

Hüseyin Turan

Düşünce boyutunda bilinç

Murat Onaran

Bedensiz bir hayatın muhteşem başarı destanı

Nuri Çalışkan

Kaosu yaşamak ve çözümü tartışmak…

Abdulaziz Tantik

Yunanistan, her zaman Selanik’tir

Serkan Yorgancılar

İslam’da ailenin kutsallığı meselesi

Müftüzâde Ahmet

Yol yürüyüşü

Prof. Dr. Mahmut Özbay

Kemal Tahir'in devlet görüşü - II

Cumali Ünaldı Hasannebioğlu

Osmanlı’nın Batısı – II

Erdal Noyan

Evden, stüdyo dairelere evrilen hayatımız

Mimar Mehmet Osmanlıoğlu

Arboretumlar ve çevre istismarcıları

Nizameddin Duran

İslâm Tarihi

Hekimoğlu İsmail

Bush ve ilahi misyonu: Militarizm - I

Fatma Toksoy

Şule Yüksel Şenler

Ahmet Belada

İblis Tuzağı

Ahmet Efe

Güneş tepedeyse...

Cevat Akkanat

‘İçimdeki İnsan’ filminde fare

Muhammed Emin Asaroğlu

Her şey aslında bir film ama kimse Sadri Alışık Değil

Şahan Çoker

Faydasızlığın faydası: Manifesto

Mustafa Okçu

Preveze öncesi ve sonrası

İbrahim Demirkan

Gerçek

Ömer Faruk Arlı

Adalet Sarayı beton bariyerinde oturan kıza şiir

Cevat Akkanat

Ölüm

Yusuf Şahin

Aile kurumunun korunması bağlamında Lut Kavmi örneği - II

Muhammed Işık

111. yılda 111 önemli isim…

Fatih Bayhan

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü

Mahmut Doğan

Toplumsal Narsisizm: Milliyetçilik - III

Eftalya Fettahoğlu Emirmiran

Türk dünyasının büyük romancısı: Cengiz Dağcı

Recep Garip

Sebîlürreşad’ın Aralık 2019 sayısı Millî Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’a hasredilmiştir. Bu yıl onun vefatının 83, doğumunun 146. Yılı. Allah ona rahmet eylesin. Yine bu ay onun yol arkadaşı Eşref Edib Beyinde vefat ayıdır.

Sebîlürreşad’ın bu sayısında Âkif’in hayat anlayışı, tarihi olaylar, hatıralara yer verildi. Ancak ilk kez Sebîlürreşad’da okuyacağınız onun vefatından sonra yaşanan mezar hikayesidir. Nihat Değirmenci tarafından kaleme alınan mezar olayı, resmi olarak bu sürecin içinde yer almış bir ismin kaleminden süzülmüştür. Âkif’in vefatı ve sonrasında yaşanan garipliklerin bir kısmı yazıldı. Tarih, o garipliği öyle içli cümlelerle kaydı aldı ki, yeniden yeniden kaleme alarak yüreğimizi burkacak değiliz. Nihat Değirmenci’nin kaleme aldığı kısmı bugüne kadar hiç yazılmayan şehitlik nakli, anıt ve nakil kısmıdır. Recep Garip, Abdurrahman Dilipak, Serkan Yorgancılar, Salih Kurnaz, Erdal Noyan, Mehmet Akif Işık, Kemal Menceloğlu, Ahmet Belada, Nizameddin Duran’ın ve Cevat Akkanat’ın yönetiminde kültür sayfamızdaki yazılarla Âkif dosyamız kemale erdi. Özenli yazılarıyla Aralık 2019 sayısı hayırlı olsun. Bu sayının hususi yazılarından birisi Lütfü Bergen’e, diğeri Sadık Yalsızuçanlar’a aittir. Her iki yazıda Âkif’e dair yeni yaklaşımlar içeriyor. Bergen’in yazısında ortaya koyduğu yeni açılımlar tartışılabilir. Tartışmak iyidir. İnsanı hakikate ulaştırır. Yalsızuçanlar ise Âkif’e dair tutulan istihbarat kaydını esas alarak dervişane bir yaklaşım ortaya koymuş ve okunası bir yazı ortaya çıkartmıştır.

Bu sayının yazı başlıkları ve yazarları şöyle:

Âkif’e rahmetle…
Fatih Bayhan

Gelecek nesiller Mehmet Âkif'i nasıl okumalı?
Serkan Yorgancılar

Âkif: Bir hisli yürek
Abdurrahman Dilipak

Bir mezarın hikâyesi
Nihat Değirmenci

Her çağ bilgi çağı
Erdal Noyan

Mehmet Âkif'i idrak ve istiklal
Recep Garip

İstiklale giden yol
Kemal Menceloğlu

Mehmet Âkif’in “İslâm İdealcisi” olarak portresi
Lütfi Bergen

Hasan Basri Çantay ve Âkif
Ahmet Belada

Âkif'in Kur'an-ı Kerim meali yakıldı mı?
Mehmet Akif Işık

‘Sefahat’ değil, ‘Safahat’ şairidir!
Nizameddin Duran

Umutsuzluk bir toplumsal 'mazeret'tir
Şaban Kızıldağ

Selefilik nedir, ne değildir? - 2
Müftüzade Ahmet

Bediüzzaman Said Nursi Olayı - 3 
Nizameddin Duran

VI. Din Şurası, Diyanet ve hizmetleri
Ahmet Onay

Yapay zekâ ve gelecek sorunu
Murat Onaran

Kıyamet koptu kopacak...
Abdulaziz Tantik

“Rûhullah”ın dostları…
Ahmet Efe

Bush ve ilahi misyonu: Militarizm - IV
Fatma Toksoy

Mistik şiirin notu
Cevat Akkanat

Aşk denizinde ayağı bile ıslanmayan karınca
İbrahim Demirkan

İnkilap ve Travma 1908 - 1982
Mustafa Okçu

Âkif: Her dönemin muhalif şairi
İbrahim Eryiğit

Mülteci
Hülya Sezen

Milenyum tanrıları
Baki Mesut

Sağır
Şahan Çoker

Fotoğraf
Ahmed İhsan Cihan

Her hesap bozulur
Mehmet Baş

Kırılma noktası
Osman Aktaş

Mehmet Âkif'ten bir hikâye
H. Salih Kurnaz

Sebîlürreşad okuyucusuyla hasbihal

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü
Mahmut Doğan

İzlenimler ve çözümler - 2
Mahmut Özbay

İrtica Dokuzyüzaltı Çarpı
Sadık Yalsızuçanlar

Sebilürreşad’ın yeni döneminin 29’uncu sayısıyla yeniden bir aradayız. İslam coğrafyasının sancılı birçok gündemle yüzleştiği bir Aralık ayını ve bir yılı daha geride bıraktık. Acılarımızı sardığımız, yeniden ayağa kalkmak için direnç gösterdiğimiz koca bir yüzyıl... Rabbimiz, iktidar ve gücü kulları arasında döndürdüğünü ifade buyurur. Kul, gücü ve kudreti kendine ait sanır ama o, Rabbin bir emanetidir. Güç ve kudret, O’nun imtihanı olarak emanet edilir.

İslam coğrafyası, bu güç emanetini dünyaya huzur ve sükunu, güven ve sadeliği taşıyarak korudu. Ne vakit güç ve kudret bizi serkeşliğe sevk etti ise, o vakit elimizden alındı. Son yüzyılı
Garb’ın irade ve sultası altında yaşıyoruz. Huzur, sükunet ve sadelik yerine kapitalizmin esareti altında bir dünya şekillendirdiler. “Medeniyet’ denilen mahlûku görün, tükürün!” diyen Üstad Akif’in “insanlığı çürüten ahlaka tükürdüğü” bir dünya çıktı ortaya. Ne hazin ki, onun sahipleri de bu durumdan mesut değiller. Geride bıraktığımız yüzyıl, gelecek yüzyıldan çok farklı olacak inşallah. Kaderimizin gayretimizde saklı olduğuna inanarak yürüyeceğiz.

Sebilürreşad Ocak 2019 sayımız, “Aile” teması üzerine teşekkül etti. Son günlerde Avrupa merkezli fonlar üzerinden MEB’de yürütülen “Cinsiyet Ayrımcılığının Kaldırılması Farkındalığı” adlı garip uygulamanın hala izahı net olarak yapılmadan sürdürülmeye çalışılmasının şaşkınlığı üzerimizdeyken, en güçlü olduğumuz sosyolojik gerçeğimiz olan ailenin, başta sosyal medya, TV ve dizilerde tevarüs eden aile ilişkileri temelli filmlerle tahrip olduğunu görmek sarsıcıdır.

Ailemiz, ailelerimiz, bizleri asıl yetiştiren eğitim merkezlerimizdir. Terbiyemizin, ahlâkımızın, sokağın ve kişisel ilişkilerin inşa edildiği yerdir. Burayı daha korunaklı hale getirmek varken sarsıp örselemek, toplumun temeline dinamit koymaktır. Varsın medeniyet, sokaklarımızı ve caddelerimizi aydınlatsın, varsın hanelerimizde kullandığımız alet edevatımızı kolaylaştırsın, ama aile ilişkilerine dokunmasın! Ki orada, var ettiğimiz “benliğimiz” sade kalsın...

(Fatih Bayhan - Başyazı’dan)

Milli Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un doğumunun 144., vefatının da 84. sene-i devriyesine denk gelen Aralık ayındaki Sebilürreşad’ın bu sayısında Endülüs’ü başlığa çekilerek üstadımızın şehirlerini gündeme getirilmeye çalışıldı.

Âkif’in Sebilürreşad’daki dava arkadaşı Eşref Edib Fergan’ın Milli Şairimizi anlatan bir yazısı arşivlerden çıkarılarak "Üstad Mehmet Âkif fazileti hayatında yaşadı, eserlerinde yaşattı" başlığıyla okuyucuyla buluşturuldu.

Fatih Bayhan “Akif’in şehirleri, şehirlerin Akif’i” başlıklı yazısında Mehmet Âkif’in şehirlerinden bahsederken, torunu Selma Ersoy Argon geçmişten bahsedip Cumhurbaşkanlığın davetiyle gittiği Saray’daki izlenimlerini “Âkif’in dünyası, Âkif’in vefası!” başlığıyla anlatmaya çalıştı.

Lütfi Bergen “Mehmet Âkif’te ahlak tasavvuru” başlıklı yazısında Âkif’in milletin geri kalmışlığını ahlak problemi olarak gördüğünü öne sürmekte. Ali Yakup Cenkçiler Hoca’nın Âkif sevgisini ve Mısır’daki Âkif dostlarıyla tanışmasını “Mehmet Âkif’in Mısır’daki izleri” başlıklı yazısıyla Mustafa Atalar ele aldı.

“Mehmet Âkif Türkiye’nin modernleşme projesidir” başlıklı değerlendirmesinde, Âkif’in fikri ve mücadelesiyle Türkiye’nin modernleşme projesi olduğunu Talip Işık yazarken, Yusuf Tosun “Âkif’in yetiştiği muhit: Yüzde yüz Fatih şehri” başlıklı çalışmasında “Âkif’in doğduğu muhitin çocukluğuna önemli tesirleri söz konusudur. Akif, çocukluğunun geçtiği Fatih’te yer alan mahalleyi şöyle anlatır bir şiirinde” ifadelerine yer vermektedir.

Meryem Tekin “İslam münevverlerinin şahı Mehmet Âkif” başlıklı araştırma yazısından Azerbaycanlı ve İranlı edebiyatçılar üzerinden Âkif’in Fars edebiyatına bakışını değerlendirirken, Abdurrahman Dilipak “Âkif’in ayak izleri” başlığıyla kaleme aldığı yazıda şöyle der: “Akif, coğrafya olarak da gezdi, gönül ikliminde de gezip durdu. Avrupa’yı da gördü, Afrika’yı da. Hicazı da gördü. İttihat Terakki’yi de, Cumhuriyeti de. Savaşı da gördü, barışı da.”

Mustafa Özçelik ile Sebilürreşad adına yapılan “Âkif, Endülüs'ü görerek şiir yazmayı düşlemiştir” başlıklı söyleşide önemli tespitleri okuyacağınıza eminiz. Önemli bir değerlendirme de Cevat Akkanat’ın “Mehmet Akif'in olumsuz ‘rejim’ tutumlarıyla mücadelesi” başlıklı yazısıdır.

Dosya konusu dışındaki yazılar arasında bulunan Mehmet Akif Işık’ın “Bir zamanlar” başlıklı hatırası bizlere yine zamanda yolculuk yaptırırken, Mehmet Poyraz “99 yıl sonra gündeme gelen eser” başlıklı yazısında bugüne kadar pek bilinmeyen ve ilk olarak 1921’de, Latin alfabesiyle 2020’de yeniden neşredilen Azerbaycan ve İnkılabı adlı kitabı anlatmaya gayret etti.

Bu sayıda yer alan diğer yazı başlıkları ve yazarları şöyle:

Kimdir bu Mehmet Âkif?

Erhan Çamurcu

Mehmed Âkif'in şiirlerinde mimarimizin sembolik özellikleri

Selimcan Yelseli

Mehmet Âkif'in "Ah o Yıldız'daki baykuş" dizesine binaen

Cevat Akkanat

Âkif için

Ayşe Buluç

Hangi Akif? Akif’in hangisini seviyorsunuz?

Fatih Bayhan

Ayrıcalıklı Fransa!

Erdal Noyan

Uygarlık tarihimiz ve Kızılelma yolculuğumuz

Halis Özdemir

Koşarak gelen adam: Habib Neccar

Nizameddin Duran

Son sayfa notları

Ahmet Efe

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü

Mahmut Doğan

Bir zamanlar bozkırda

Muhammed Işık

Kazak düşünür, bestekâr, şair ve edebiyatçı Abay 2021 yılının Ocak ayının dosya konusu oldu. Sebilürreşad’ın bu sayısında kapağa taşınan Abay Kunanbayoğlu’nun, daha çok bilinen adıyla Abay’ın sadece doğum veya vefat yıldönümlerinde değil, her zaman hatırlanması gerektiğine dikkat çekmek adına Kazak alimi yeni yılın ilk günlerinde gündeme getirilmeye gayret edildi. Fatih Bayhan “Kâmil insan” başlıklı yazısında Abay’ın düşünce dünyasından bahsetti. Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly Abay'ın edebi yönünü anlatan ve şiirlerindeki mesajları yorumlayan "Ulu bozkırın büyük düşünürü Abay Kunanbayoğlu" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Mehmet Poyraz "Şiirleriyle yol gösteren şair: Abay" başlıklı biyografi yazısında hayatını özetlemeye çalıştı. Sebilürreşad’ın kapağında yer alan Abay görseli ise Hazal Vuslat İşçi tarafından çizildi.

Bu sayıdaki diğer yazı başlıkları ve yazarları ise şöyle:

ABD-Çin güç savaşında yeni dünya düzeni
Fatih Bayhan

Covid-19 düzeni ve teknolojinin kötülüğü
Lütfi Bergen

Kur'an'ın inişinde lafız mana
Cağfer Karadaş

Çanakkale'de savaşanlara saygı
Erdal Noyan

Üstad Eşref Edib ile ilk tanışma
Hakkı Kumru

Tarihin son medeniyet kurucuları: Türkler
Halit Şirkan Hatay

“Aptallar Cumhuriyeti” yazısı üzerine
Nizameddin Duran

Misafir odasından 3 artı 1'e
Mehmet Akif Işık

Karabağ nedir, ne değildir?
Azer Hasret

Toplumsal bilinç
Prof. Dr. Mahmut Özbay

Son sayfa notları
Ahmet Efe

Zorbanın zihniyeti ve dili
Cevat Akkanat

Kafkasya’nın Kudüs’ü Karabağ
Mehmet Serhat Bıçak

Müzikte sanatsallığın itibarsızlaşımı
Eftalya Fettahoğlu Emirmiran

Geçmiş zaman için bir yâd: "Hüve'l Bâkî"
Selimcan Yelseli

Yeni başlayanlar için yağmur dersleri
Mehmet Baş

Kalbinde çıbanlar çıktı halkın
Behçet Gülenay

Gibi
Ayşe Buluç

Iplak
Cevat Akkanat

Gözlerim kapanıyor
Muhammed Işık

Diğer Şeyler
Ömer Faruk Argun

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü
Mahmut Doğan

Sebîlürreşad okuyucusuyla hasbihal
Fatih Bayhan

Aşı Tartışmalarına İlmi bir katkı!
Bu sayıda Mehmet Akif Ersoy’un Sıratımüstakim dergisinde bir okuyucudan gelen salgın hastalıklara karşı dua çağrısına verdiği cevabi yazıyı yorumladı genel yayın yönetmenimiz Fatih Bayhan. Akif, bu yazısıyla bazı çevrelerin “pozitivist” eleştirilerine muhatap olmuştu. Bayhan, yazıyı tahlil etti ve bir sonuca ulaştı. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene adlı derginin “Covıd-19 hurafelerine dair yaptığı araştırmaya da yer verdiği yazısı, ülkemizide içine alan bu tartışmalara cevap niteliği taşıyor. Öte yandan bu sayıda aşı ve salgın hastalıklara dair tarihsel veriler içeren metinlere yer verdik. Prof. Dr. Beyhan Asma bu konuda çerçeveli bir yazı verdi. Yazarımız Fatma Toksoy, yaşadığı Covıd-19 deneyiminden yola çıkarak aşı sayımıza katkı verirken, son günlerde “aşı karşıtı” olarak çokça açıklamalar yapan Abdurrahman Dilipak, bu sayıda ilginç detaylara yer verdiği bir yazı kaleme aldı. Mutlaka okunmalı. Yine aşı dosyamızda Prof. Dr. Mehmet Barca, bilimsel bilgi ve analitik değerlendirmeler bağlamında bilgiyi ve onu kullanma biçimine dair yazısı yayınlandı. Bir mühendisin yaklaşım tarzının öğrenilmesi bakımından kıymetli metinler içeriyor. Yine yazarımız Ahmet Akgül’ün meseleye bakış açısı sizi şaşırtabilir.

Aşı dosyamızın dışında bu sayıda özel katkıları olan isimler var. Şiiriyle Osman Arslan, Kavramsal metinlerle Selimcan Yelseli, Araştırma yazısıyla İsmail Mansur Özdemir, Şiirsel metinleriyle Kemal Menceloğlu, Safahat Şerhi yazı dizisiyle Eyyüp Azlal, Şehir ve Medeniyet yazılarıyla Mehmet Ali Abakay, deneme ve araştırma, tahlil yazılarıyla Berat Sarıtop dikkat çekiyor. Vizyonda olan Akif sinema filmimize dair değerlendirmesiyle bu sayıda yer alan Sarıtop ile Afganistan’daki sürece dair nitelikli metinler üreten Mansur Özdemir’in yeni yazısı da dikkat çeken yazılardan.

Ekim ayı sayısını bu gündem başlıklarıyla birlikte hazırladık. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Bu sayıda yazılarıyla yer alan isimler şöyle :
Kolera’ya Dair / Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif’in Kolera yazısı ve Pozitivist eleştirilerine bir bakış / Fatih Bayhan
Covıd 19 ve Yeni Din-Bilim Çatışması / Dr. Celaleddin Duran
Editörün seçtikleri/ Osmanlı’nın Salgın Hastalıklara karşı izlediği politika
Covıd Pandemisi’nin yönetiminde Bilimin rolü / Prof. Dr. Mehmet Barca
Aşı’nın Tarihi / Prof. Dr. Beyhan Asma
Siz hiç yoğun bakımda yattınız mı? / Fatma Türk Toksoy
Hurafe, Din, Kuantum, İlim, Milim / Abdurrahman Dilipak
Koronafobik vaziyetler / Ahmet Akgül
Garb kültürü İslam Dünyasına Tekniğin açtığı kapıdan mı girdi? / Prof. Dr. Yasin Aktay
P.K. 546 İdealist bir neslin hikayesi / Kürşat Yozcu
Sein’de akıyorum Ben / Osman Arslan
Süyümbike ve 1552 Kazan Şehitlerini anarken / Roza Kurban
Bir Gazel incelemesi / Ayşe Buluç
Akif Filmi üzerine bir değerlendirme / Berat Sarıtop
Şehir ve Esaretin çağdaş maskesi işgal / Mehmet Ali Abakay
Hasbihal
Safahat şerhi / Eyyüp Azlal
Afganistan’a İnsani Yardım / İsmail Mansur Özdemir

Devlet-i Cihan Penah
Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 Türk Devleti Bayrağını temsil eden yıldızların, tarihi arka planımıza derinlik verdiği gibi, kadim bir geleneğin de izlerini taşır. Son yıllarda Külliye’de resmedilen ve giyim tarzıyla dönemin resmedildiği askeri üniformalar, elbette bir tiyatro gösterisi değil, güçlü bir hikâyeye yaslandığımızın resmidir. Devletimiz, Payitaht İstanbul’dan sonra mekân olarak seçtiği Ankara’yı sadece dönemin şartlarını gözeterek “geçici bir yerleşke yeri” değil, yeni Cumhuriyet’in başkenti ilan ederek, tarihi hikâyenin izinde yeni “karargâh merkezi” olarak siyasetin, idarenin merkezi olma halini güçlendirmiştir.
***
Sebilürreşad, Eylül sayısında çok aşina olmadığımız bir kavram ile Devletimizin üstlendiği yeni halin adını koyuyor: Cihan Penah Devleti, yahut Devlet-i Cihan Penah. “Cihan’ın Koruyucusu” misyonunu insani, vicdani alanda üstlendiği rol ile aktifleştiren milletimiz, Cihan’ın vicdanı olma mes’uliyetinin idrakinde bir vizyonla artık Cihan’a bakıyor. Bu sayının “Kamu Diplmasisi”ne yeni yaklaşımların ele alındığı özel bir sayı olma özelliği kazanması, son yıllarda etrafımızı çevreleyen ateş çemberine rağmen, yaşanan mali krizlerin insani krizlere evrildiği, sağlık koşullarının devletleri içine kapattığı, sokağın, caddenin, şehirlerin ıssızlaştığı bir iklimde gönüllerini açmasını bilenlerden olmak, sofrayı bölüşmek, imkânı pay etmek “Büyük Millet” olma vasfının tezahürüdür. Cihan Penah kavramı kriz anında milletimizin vasfı olarak doğru bir zemine oturuyor.
***
Türkiye, kadim bir geçmişin devam eden izinde ilerlemek zorundadır. Coğrafyayı, kaderi sayan bir idrak, yüzleştiğimiz hadiseleri bir mecburiyet olmaktan çıkartıp bir disiplin içinde göreve dönüştürmüştür. Devletin, bu idrak içinde bir diplomasi geliştirmesi kaçınılmazdır. Bu sayıda İsmail Mansur Özdemir, tam da bu göreve dönüşen zorunluluğun yeni çerçevesine dokunuyor yazısında. Dr. Celaleddin Duran, Enes Güneyli, Serdar Gündoğan, Afra Betül Özdemir, Selimcan Yelseli bu sayının hem sınırlarını hem de kurallarını masaya yatırıyorlar.
***
Afganistan’da yaşananları yakından takip ediyoruz. Benzer diplomatik hataların işlendiği Kabil’de yaşanan uçak manzarası, hiçbir şekilde kabul edilecek bir manzara değildir. Ancak şunu biliyoruz ki, bu manzara da şuan Afganistan’ın gerçeğidir. Türkiye, Afganistan gerçeğinden kaçarak değil, aktif rol alarak, süreci yöneterek ilerlemelidir. Bu tutum, hem Türkiye açısından tarihsel bir rol, hem de Taliban üzerinden yürütülen “İslamofobiya’ya karşı bir manevi vazifedir. Taliban üzerinden dünyaya okutulan İslam, Batı’nın resmetmek istediği “ilkel, çağdışı, vahşi” sahnelerin sahibi İslam görüntüsü asla kabul edilemez. Afganistan’da neler olduğunu anlatan; “uzak ülke yakın geçmiş” adlı yazısıyla hocamız nitelikli bir tahlil sunuyor.
***
Bu sayı, yaz ayının sona erdiği, sonbahar’ın başladığı bir iklimde masanıza konuk olacak. Akif sinema filmimiz 24 Eylül’de sinemalarda. Bu sayımıza yazı ve şiirleriyle emek veren Mehmet Akif Işık, Berat Sarıtop, Ayşe Buluç, Tarık Kılıçarslan, Mehmet Ali Abakay, Safahat şerhi dizisiyle Eyyüp Azlal, Kerkük yazısıyla Dr. Şemseddin Küzeci’ye de teşekkür ediyoruz. Eylül sayımızı takdimimizdir… Hayırlara vesile olması duamızdır.

100 yıldır Azerbaycan Türkleriyle Ermeniler arasında çözülemeyen düğüm olan Karabağ ve sorunu Sebilürreşad’ın Kasım 2020 sayısında dosya haline getirildi.

Kapakta, Bakü Fatihi Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa ile diğer kahramanların siyasetle tutsak edildiği Bekir Ağa Bölüğü Koğuşu’nun kapatıldığı hatırlatılırken, yeni karargâhında Karabağ olduğuna dikkat çekilmeye çalışıldı.

Fatih Bayhan “Sovyetler Birliği’nden günümüze Karabağ” başlıklı yazısında bölgenin son yüz yılını detaylandırırken sorunun neden çözülemediğine vurgu yapmakta.

“Karabağ’ın Türk-İslam geçmişi ve Rusya’nın iki asırlık Kafkasya siyaseti” başlıklı bölgenin tarihi sürecini anlatan yazı kaleme alan Mehmet Poyraz, Karabağ’ın Türk ve Müslüman geçmişini öne çıkarırken yine bölgenin nasıl günümüze kadar patlamaya hazır bomba haline getirildiğini açıklarken, sözde Ermeni tarihine de reddiyeler sunmakta.

Yeni Azerbaycan gazetesi genel yayın yönetmeni ve Bakü Milletvekili Hikmet Babaoğlu, Karabağ’a dair kaleme aldığı “Azerbaycan barışçıl davranmıştır” başlıklı yazısında ülkesinin Karabağ sorununa yaklaşımına değinirken, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına ve sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırılara da yer vermekte.

Bakü Hazar Üniversitesi’nden Telman Nusretoğlu “Karabağ notları” başlıklı yazısında bölgeyle ilgili önemli anekdotlara yer verirken, Azerbaycan-Türkiye ilişkisini de değerlendirmekte.

“Şeyh Şamil’in geç gelen duası ve Kafkasya’da tekrarlayan tarih” başlıklı yazısında Şeyh Mansur tarafından Ruslara karşı başlatılan savaşı ve bölgedeki Fars devleti düzenini anlatan İsmail Mansur Özdemir, Karabağ’ın jeopolitik önemine dikkat çekmekte.

Murat Onaran “Küresel sermaye açısından Karabağ-Rusya ilişkisi” başlıklı yazısında, bölgedeki soruna Rusya’nın petrol üzerinden baktığı izah ederken, AGİT Minsk Grubu ile BM’nin bakışını da okuyucuya sunmakta.

Sümeyra Bulut “Karabağ’ın sosyo-kültürel tarihi” başlığıyla kaleme aldığı yazısında Türk- İslam yurdu Karabağ’ın sanatsal düşüncesini ve yaratıcılığını, yaşam tarzlarını ve geçim kaynaklarını anlatırken, arkeolojik kazılardan tiyatroya, müzikten edebiyata fazla bilinmeyen önemli bilgileri de vermekte.

“Dağlık Karabağ’ın şiire yansıması” başlığıyla inceleme yazısı kaleme alan Muhammed Işık, Ermenilerin bölgeye yaptığı işgal ile gerçekleştirdikleri katliamlar sonrası ortaya çıkan şiirleri okurla paylaşmakta.

18 Ekim 1918 tarihinde Sebilürreşad’da yayımlanan ve Bakü’yü ve önemini anlatan “Bakü’nün zabtı ehemmiyeti ve netâyici” başlıklı yazı arşivden çıkarılıp “Bakü’nün önemi” başlığıyla okurun ilgisine sunulmakta.

Sebilürreşad’ın bu sayısında yer alan diğer yazı başlıkları ve yazarları şöyle:

Sömüren Batı

Recep Garip

Buhtunnasr ve İsrailoğulları

Ahmet Belada

İnsan ve hakikat

Mahmut Özbay

İngiltere’nin becerisi

Erdal Noyan

"Silahlandırılmış Millet"

Lütfi Bergen

Uygarlık tarihimiz ve Kızılelma yolculuğumuz - 2

Halis Özdemir

1912'de et suyunun tablet olması Sebilürreşad'da

Fatma Türk Toksoy

Son sayfa notları

Ahmet Efe

Rusya Çar 1. Nikolay'dan daha iyi Çar görsün

Cevat Akkanat

Ebemkuşağı

Seçil Yaman

Tesellinin müzikal dehası: Orhan Gencebay

Halit Yıldırım

Uçurum sayhası

Irmak Yılmaz

İmâm-ı Âzam Ebu Hanife

Kemal Menceloğlu

Bu dünyayı kuran mimarın medeniyetimizdeki izleri

Selimcan Yelseli

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü

Mahmut Doğan

Hasbihal

Fatih Bayhan

Sebilürreşad bu sayısında “hayvan hakları yasası” ile “yapay et” konularını dosya haline getirdi. Aralık 2020’de dünya medyasında biyoreaktörlerde üretilen yapay etin Singapur’da satışa sunulması onayı alındığına dair bir haber yayımlandı. TBMM’nin de 2021 yılında “Hayvan Hakları Yasası”nı çıkarması ihtimali bulunmaktadır. Bu iki konunun birbiriyle bağlantılı okunması lüzumludur. Farklı siyasi partilerin Meclis’e verdiği önergelerde “haklı nedenlerle dahi olsa hayvana yönelik şiddetin (ve öldürmenin) yasaklanması” yönünde yasa çıkarılması talep edilmişti. TBMM Hayvan Hakları Komisyonu raporunda halkımızın kendi et ihtiyacını kümesinden, ağılından ve ahırından doğrudan karşılamasına yönelik bir çalışma yapmamıştır. Diğer yandan Almanya’da her yıl Kurban Bayramı’nda hayvan hakları savunucularının Müslümanlara, kurban kesmemeleri veya kesilecek hayvanlara acı vermemek için önce uyuşturmaları, sonra kesim yapmaları çağrısında bulunduğu bilinmektedir. Hayvan Hakları Yasası, Türkiye’de de aynı tartışmalara sebebiyet verebilecektir. Hayvan Hakları Yasası’nda “kurbanlık hayvan” tasnifi yapan hükümlerin bulunmasını, millet kültürünün ve millî ekonominin muhafazası anlamında lüzumlu görüyoruz.

Bu sayıdaki yazı başlıkları ve yazarları şöyle:

Hayvan hakları yasası ve yapay et
Lütfi Bergen

Suriye ABD'nin önceliği değil ve masraflı!
Fatih Bayhan

İslâm Hayvan Hakları Manifestosu-Bir Girizgâh
Lütfi Bergen

Hayvan Hakları Yasası ile Maskelenmeye Çalışılan Tehlike: Sun'i et ve gıda terörü
Abdurrahman Dilipak

İslâm’ın Ahkâm-ı Medeniyyesi
Ahmed Nazmi

Laboratuvarda ürettikleri eti pişirip yediler
Sebilürreşad

Doğu Sınırlarındaki Murabıt: Seydi Şeyh Taha En-Nehri mve Nehri Dergâhı
İsmail Mansur Özdemir

Karabağ zaferini Şeyh Şamil üzerinden okumak
Mehmet Poyraz

Müslümanları cezalandıran
Erdal Noyan

Küresel güçler ve Pentagon arasındaki güç mücadelesinin analizi
Muhammed Işık

Fatma Türk Toksoy'un değerli eseri: İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe
Kemal Menceloğlu

Başkasını kendine tercih etmek:İsâr ahlâkı
Muhammet Ali Asar

Küresel Akıl Oyunları
Nizameddin Duran

Son sayfa notları
Ahmet Efe

Günümüz Türk tiyatroları okumaları
Cevat Akkanat

İtme mir’âtı şîkeste
Selimcan Yelseli

Sağındık'tan Akif çalışması
Ziya Uğur

Medeniyetlerin zekâsı sanattır
İbrahim Demirkan

Boyacı çocuk
Behçet Gülenay

Yanardağa merhem çalmak
Osman Aktaş

Bilemezler
Seçil Yaman

Kitap
Hakan Uslu

Kapı
Halit Yıldırım

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü
Mahmut Doğan

Sebîlürreşad okuyucusuyla hasbihal
Fatih Bayhan

Hayvan hakları raporuna reddiyemizdir
Sebilürreşad

……….

Sebilürreşad’ın Nisan 2020 sayısında Koronavirüs salgını ele alındı. Dünyayı etkisi altına alan bir salgın virüsün sosyal hayatı bu denli etkilemesi tarihi bir hadisedir. Veba, verem, çiçek gibi dünya tarihinde toplu ölümlerin savaş dışında en çok yaşandığı hadiselerden birine daha yeni yüzyılın insanları olarak ilk kez şahitlik ediyoruz. Bu yüzyılın başında ve ilk çeyreğinde şahit olduğumuz veba ve verem hastalığı on binlerle ifade edilen ölümlere yol açmıştı. Yakın zamanda yaşanan gribal enfeksiyonla bu sayıya ulaşamadı ama dünyayı bu denli tüm sosyal alanlarıyla bir virüsün etkilemesi ilk defadır. Koronavirüsü diğerlerinden ayıran bir önemli yanı da veba ve verem gibi görece mikrobik ortamlardan değil, daha steril alanlarda yaşayanlara da bulaşabilmesidir. Hastalıkta, şifada Allah’tandır. Bu imani ilkeye sarılarak diyoruz ki, “Bir yerde salgın hastalık çıktığında oradaysanız ayrılmayın, dışarıdaysanız bölgeye girmeyin” buyuran peygamberin hassasiyetini unutmayalım. Bu salgının ekonomik etkileri elbette olacaktır. Bunu dünya ekonomisi yeni üretim modelleriyle aşacaktır.

Sebilürreşad’ın bu yazısında yer alan yazı başlıkları ve yazarları:

Nasrullah Kürsüsü'nden diplomasi dersi

Fatih Bayhan

Bülbül’ün yurdu şen

Erdal Noyan

Müslümanlaşma serüvenimizden çıkarılacak dersler

Abdulaziz Tantik

Tifüs salgını karantinaya neden olmuştu

Mehmet Poyraz

Bediüzzaman Said Nursi Olayı

Nizameddin Duran

Ba'de Harab'el Kuds

Abdurrahman Dilipak

1967 yılı dine karşı savaşın son aşaması mı?

Mehdi Gurra

Deprem - din ilişkisi üzerine sosyolojik değerlendirme

Abdurrahman Kurt

Hastaysam hastalığım benim, size ne benim hastalığımdan?

Recep Garip

Hasan Basri Çantay - Mehmet Âkif Ersoy dostluğu ve Âkifnâme

Zeliha Kapukaya

Seyahat ve tatil

Ahmet Onay

Kudüs-i Şerif bir sınav kağıdı

Süleyman Gündüz

Östen Sjöstrand'ın "İki Zaman"ından yansıyan

Cevat Akkanat

Eriyen parça

Irmak Yılmaz

Fotoğraf: Simitçi

Ahmed İhsan Cihan

Arabesk müziğin ayak sesleri

Halit Yıldırım

“Ben de sinemanın mecnunuyum. Neyim varsa ona verdim”

Esra Ballım

Pervane olan gelsin

Bestami Yazgan

Şair ile muktedir billah

Cevat Akkanat

Sinemayı sevdiren adam: Mesut Uçakan

Fatih Bayhan

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü

Mahmut Doğan

Esasta değişim

Mahmut Özbay

Covid-19 salgınına dair komplo teorisi

Lütfi Bergen

Cemreler düşerken coğrafyamıza

Fatih Bayhan

Yeni yüzyıl

Recep Garip

İstiklal duamız

Selma Ersoy Argon

Mehmet Akif ve İttihatçılık

Ergün Yıldırım

Bir şahsiyet abidesi: Mehmet Akif Ersoy

Mustafa Özçelik

Hasan Basri Çantay - Mehmet Akif Ersoy dostluğu ve Akifnâme - I

Zeliha Kapukaya

Molla’yla Zangoç’un kavgası

Erdal Noyan

İnsan’ın imtihan olgusu…

Abdulaziz Tantik

Temel sorun açısından algı ve enstrumanları

Murat Onaran

Zilzal

Abdurrahman Dilipak

1967 yılı dine karşı savaşın son aşaması mı? - I

Mehdi Gurra

Esasta değişim - II

Mahmut Özbay

Kudüs-i Şerif bir sınav kağıdı - I

Süleyman Gündüz

İsa'nın fısıltısı olarak

Cevat Akkanat

İmkânsız devlet

Mustafa Okçu

Sağlam tut yüreğini

Bestami Yazgan

"Maskeliler" maskelemiyor!

Taha Akkanat

Sırat köprüsü

Muhammed Işık

Yığın yığın

Ömer Ekinci Micingirt

Sanı

Cevat Akkanat

Çocuklarını susturan toplum

Eftalya Fettahoğlu Emirmiran

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü

Mahmut Doğan

Bediüzzaman Said Nursi Olayı - VI

Nizameddin Duran

İbn Haldun’un asabiyetçi – kavmiyetçi tarih felsefesi

Lütfi Bergen

Suriye’nin dosya haline getirildiği bu sayıda “Doğu’nun II. Sevr’ini yaşıyoruz!” başlıklı Sebilürreşad’ı takdim yazısında şu ifadelere yer verildi:
“Güney’de harekat başladı. Allah ordumuza zayiat vermesin, zaferle göndersin. Emperyalist akıl, hesabını kapatmadığı 1. Paylaşım savaşını devam ettiriyor. Anadolu’da pay etme hesapları tutmadı. Ancak pay edilmiş Arabistan topraklarında “aşiret devletçikleri” kurdular ve o aşiretleri de yönettiler. Bugün yeni bir nizama geçiliyor. Bu nizamın adı "Doğu’nun II.Sevr’idir." Sevr’in iyi anlaşılması için Başmuharririmiz Mehmet Âkif’in Süleymaniye kürsüsünden başlayan, Balıkesir, Kastamonu Nasrullah Paşa ve Hacı Bayram Camii kürsülerinden verdiği irşad ve bilinç konuşmaları hafızalarda tazeliğini koruyor. Bugün yeni bir pay edilme savaşının tam başındayız. Tunus’tan başlayan turuncu devrim, Mısır, Cezayir, Libya, Suriye başta olmak üzere batının kurduğu aşiret devletçiklerinde bölünmelere, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklara neden oldu. Hesabın bozulduğu yer Suriye oldu. Çünkü Suriye’de komşusu Türkiye’nin askeri harekatları, mülteciler sorunu batının planlarını geriletti. Ancak görüyoruz ki bu emperyalist akıl, bölgedeki “lejyonerlerini” oluşturmuş. Bölgede kurduğu matbaasında basıp dağıttığı dolarıyla bölge insanını birbirine vurdurma siyasetini yürürlüğe koymuş.

Ey Müslüman ahali! Batı’nın lejyoner haline getirdiği o çocuklar sizin evlatlarınızsa eğer, onlara Hintli Müslümanları anlatın. Zira onları İngiltere Çanakkale’ye Mehmetçiğin karşısında savaştırırken, “halifeyi kurtardıklarına” inandırarak savaştırmıştı. Ezanlar okunmaya başladığında o yalanlar çözüldü. Allah büyüktür, batı’nın harp oyunlarını bozacak ezanlar okunacaktır…”

Bu sayının yazı başlıkları ve yazarları ise şöyle:

NATO hedef ve kurallarını mı değiştirdi?
Fatih Bayhan

Suriye özgürleştiriliyor mu, yoksa parçalanıyor mu?
2012 tarihli rapor

Suriye'de çıkış yolu
Abdurrahman Dilipak

Suriye'de bir çocuk daha ölmesin...
Hüseyin Kaya

Kadınların kurtuluşu olarak mehir hukuku
Lütfi Bergen

Kutsal arayışında yeni fetiş: Kentsel dönüşüm
Mehmet Osmanlıoğlu

Müslümanlık fıtrî bir dindir
Aksekili Ahmed Hamdi

Cengiz Dağcı'nın Londra’dan Kızıltaş’a son yolculuğu…
Zafer Karatay

Bush ve ilahi misyonu: Militarizm - II
Fatma Toksoy

Devinim gereği
Erdal Noyan

Cahit Sıtkı Tarancı şiiri üzerine
Recep Garip

Bediüzzaman Said Nursi Olayı - I
Nizameddin Duran

Devrimci, savaşçı ve şehit; Afrika’da bir sembol:
Ahmadu Bello
Ahmet Belada

Bir zamanlar bizim mahalle
Mehmet Akif Işık

Birinci Dünya Savaşı’nda Alman esir kamplarındaki Rusya Müslümanları
Mehmet Poyraz

Müslüman’ın para ile ilişkisi
Hekimoğlu İsmail

Edebiyattan yüz çevirdiğimiz gün, kendimizden de yüz çevirmiş oluruz...
Abdulaziz Tantik

Efendimizi ağlatan kadın
Ahmet Efe

Reis Bey: Merhamete iltica için
Cevat Akkanat

Sahip
Şahan Çoker

21.Yüzyılın en iyi filmi ne anlatır?
İbrahim Demirkan

Göçer bir şehir
Rıfat Üçüncü

Neredeyim?
Ayşe Buluç

Televizyon: Öldüren eğlence
Mustafa Okçu

Ruhumda çarpan sükûnet: Mezar taşları
Selimcan Yelseli

Erbain
Songül Özel

Dizgini bırak şimdi
Bestami Yazgan

Edebiyat dergiciliğimiz ve sorunları
Halit Yıldırım

Sebîlürreşad okuyucusuyla hasbihal
Fatih Bayhan

Sebîlürreşad Kudüs Günlüğü
Mahmut Doğan

Toplumsal Narsisizm: Milliyetçilik - IV
Eftalya Fettahoğlu Emirmiran

Batı’dan gelen sahte bahara değil, İttihad-ı İslâm’a yönel
Müftüzâde Ahmet

Sebilürreşad Dergisi Sayı: 1063 Nisan 2021

Müslümanların ilk kıblesi Kudüs'te teravih ve ibadet imkanını salgın şartlarına riayet ederek uygulamaya çalışan Müslümanlar evvela Kudüs'e alınmayarak ve bazı girişleri de kapatılarak halk huzursuz edilmeye başlamıştı. Olaylar başlayınca seçimlere dönük bir algının adımları olduğu yorumlarını yapmıştık. Sonra Sebilürreşad yayın kurulu üyesi İkrime Sabri'nin de (Kudüs İmam Hatibi) ülke dışına çıkış yasağı konuldu.
Sebilürreşad, 2006'dan bugüne siyasi iradesine engel konulan Filistin halkının bu iradesine sahip çıkarak seçimlerin yapılması yönündeki BM kararına, AB tavsiyesi ile Türkiye'nin bu yöndeki desteğini öne alarak bir dosya hazırladı. Elinizdeki sayı, tüm yönleriyle bu hissiyatla hazırlanmış bir sayıdır. Filistin'in tam orta yerinden gelerek Türkiye'de akademik hayatta başarılı çalışmalara imza atan Prof.Dr. Abdel-Fattah Al-Owaisi (Al-Makdisi) ve evladı Dr. Khaled Abdel Fattah (Al-Owaisi) 'den iki değerli yazıyla dosya konusu hem tarihsel hem de güncel olarak desteklendi. Yine bu alanda Dr. Cemaleddin Duran ile İsmail Mansur Özdemir ve Abdurrahman Dilipak'ın değerlendirmeleri beraberinde editörün seçtikleri ile dosya tamamlanmış oldu.
**
Bu sayının bir diğer gündemiyse Ermeni tehciri mevzusu oldu. ABD Başkanı Biden'in tarafı olmadığı bir mevzuya tam da Ermeni Diasporası'nın tesirinde kalarak "soykırım" ifadesini kullanması yeniden Ermeni tehciri meselesini hatırlamayı mecbur etti. Bu konuda Hatay Bölgesi Ermeni Kiliseleri Din Görevlisi Peder Avedis Tabaşyan ile Sebilürreşad adına Nizameddin Duran'ın özel bir söyleşisi oldu. Ermeni halkı, bu kararı nasıl karşıladı ve Türkiye'de yaşamaktan dolayı yaşadıkları hissiyatı ele almaya çalıştık. Diğer yandan Mehmet Poyraz, 1916 yılında Osmanlı ordusuna ekmek satan Ermenileri anlatmaya gayret etti.
Bu sayının yazı başlıkları ve yazarları şöyle:
Cenevre’den Kudüs’e Yeşil Hat
Fatih Bayhan

Filistin Meselesine Tarihsel Bakış
Prof.Dr. Abdel-Fattah Al-Owaisi (Al-Makdisi)

İstikrar ve Siyasi Tekamül Yolunda Filistin Seçimlerine Genel Bakış
İsmail Mansur Özdemir

“Yüzyılın Anlaşması” ışığında Mescid-i Aksa için son gelişmeler ve gelecek planları
Dr. Khaled Abdel Fattah (Al-Owaisi)

Yüzyılın Anlaşmasından Seçimlere Filistin
Dr. Celaleddin Duran

Hamas ve Filistin’in Geleceğine Dair Kaygılar Üzerine
Abdurrahman Dilipak

Türkiye’deki Ermeni Köyünden Biden’a; “Türkiye bizim cennetimiz, bu toprakları sulamaya devam edeceğiz!”
Nizameddin Duran

Musallada Ki Yalnızlık: Mehmet Akif Ersoy
Berat Sarıtop

1916 Yılında Osmanlı Ordusuna Ekmek Satan Ermeniler!
Mehmet Poyraz

Mehmet Akif’in Safahat’ındaki Duygusal Zekânın Temelleri-III
İlhan Genç

Mehmet Akif’in Mısır’dan Çocuklarına Mektupları - I
Mehmet Akif Işık

Selçuklular
Ahmet Belada

“Mekânın Gücü”
Ekrem Özdemir

Ayrıcalıklı Gece
Erdal Noyan

Rusya’da ve Sovyetler’de Türkoloji ve Rus Türkologları
Prof. Dr. Beyhan Asma

Ermeni yalanlarına ABD’li subayın kaleminden reddiye
Fatih Bayhan

Safahat Şerhi
Eyyüp Azlal

Emperyalist Devletlerin Raflarındaki Sözde ‘Ermeni Dosyası’nın Türkiye’ye Karşı Siyasi Kullanımı
Dr. Süleyman Hatipoğlu

Yeni Gelen Dergisi Sayı: 46 Kasım 2022 - Şubat 2023

Sebilürreşad Dergisi Sayı: 1083 Aralık 2022

İzlekler Sanat ve Kültür Dergisi sanat ve kültür ortamına yönelik dergi yapmanın, sanatseverlere ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Sanatın yaratıcı ruhunu derginin ise topluma ve bireye faydalı yanından ilham alıyoruz.Sanat ortamının ihtiyacı olan sanatsal izleklleri sanatseverlere gündem yaratan içeriklerle sunuyor, dergicilik eksikliğini gidermeyi amaçlıyoruz. Genel Yayın Yönetmenliğini Evrim Sekmen Becan’ın, Kurucu Danışmanlığını Özkan Eroğlu’nun üstlendiği sanat ve kültür dergisi İzlekler, ilk sayıdan itibaren düşünsel dozu yüksek yazıları ve içeriği ile nitelikli olmaya odaklanmaya devam ediyor.

İzlekler, yayınlandığı ilk günde okuyucusunun beğenisini kazandı. Sanat alanında bilgili ve sanatla hayatı birleiştiren bakış açılarına sahip olmak için deneyimli sanat alanından kişilerin yazılarına yer verirken alanında önemli sanat tarihçi ve düşün insanlarının görüşlerini sanatseverlerle paylaşıyor.

Dünyaya, Türkiye-Çin ekseninden bakmak için Kırmızı Kedi Yayınevi ve CRI-Çin Uluslarararası Radyosu’nun işbirliğiyle üç ayda bir yayımlanan Çin kültürü dergisi “Modern İpek Yolu” Temmuz-Eylül 2018 tarihli dördüncü sayısıyla okuyucu karşısında. Dergi artık 1 yaşında.

“Modern İpek Yolu”, derin Çin kültürünü ve günümüzdeki Çin gerçeğinin ayrıntılarını, kültür, sanat, yaşam, spor ve siyasete dair yorum ve haberlerle ele alıyor. 21. yüzyılı çok derinden etkileyecek Yeni İpek Yolu projesini ve güzergahta yer alan ülkelerin kültürlerini Türkiye-Çin eksenli bakış açısıyla yansıtacak olan 160 sayfalık derginin dördüncü sayısı da önceki sayılar gibi zengin bir içeriğe sahip.

Haluk Hepkon’un sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü olduğu “Modern İpek Yolu”nun yayın yönetmenliğini Tunca Arslan üstlenirken yayın kurulunda şu isimler bulunuyor: Enis Batur, Xia Yongmin, İsenbike Togan, Cem Gürdeniz, Fatih Oktay, Faruk Pekin, Tang Jiankun, Ma Yuyao, Kamil Erdoğdu, Altay Atlı.

Derginin editörlüklerini ise Burcu Aktaş, Burak Kuru ve Derviş Şentekin yapıyor.

Dördüncü sayının kapağında “İki Ülke İki Medeniyet” başlığıyla Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei ile Burak Kuru’nun gerçekleştirdiği söyleşi var. Wei, “İki ülke halkının kalplerinin birbirine yakın oluşu, medeniyetler arasındaki iletişimi de yoğunlaştırıyor” diyor. Söyleşide, Türkiye-Çin ilişkileri derinlemesine ele alınıyor. Kapak konuları arasında Prof. Korkut Boratav ile söyleşi de bulunuyor. Boratav, Kamil Erdoğdu’nun Çin üzerine sorularını yanıtlarken “Her şey gelecek 30 yıldaki devrimlere bağlı” ifadesini kullanıyor. Nermi Uygur’un Bir Bambu Gibi Davranma Mutluluğu başlıklı makalesi Çin resmini ele alırken, Anna Maria Beylunioğlu, Türkiye’deki Çin mutfağını inceliyor. Emre Demir’den de ilginç bir portre var: Ho Fengshan. Fengshan, Atatürk’le görüşen Çinli diplomat olarak biliniyor Türkiye’de. Hikâyesi ilginizi çekecek.

Modern İpek Yolu’nun 4. Sayısında yer alan konular ise şöyle:

- Mükemmel Şeytansı Büyüler, Koşuşturan Putlar – Marco Polo
- Asılı Manastır, Ahşap Pagoda, Wutaishan Dağı – Faruk Pekin
- Trump-Kim Singapur Zirvesi – Selçuk Çolakoğlu
- “Pamuk İçine Gizlenmiş İğne” – Cemil Kaptan
- Kuşak ve Yol Girişimi – Fatih Oktay
- Çin’de İslam ve Hui Milliyeti – İnci İnce Erdoğdu
- Hunlara Ait Antik Kent Kalıntısı – Liu Wenjun
- Doğu’nun İncisi Şanghay – Emel Altan Ege
- Dönüşerek İlerleme Döneminden Notlar – Tunca Arslan
- Matbaa Kültürel Gelişmenin Yolunu Açtı – İnci İnce Erdoğdu
- Film Sektöründe “Altın Çağa” Doğru – Wu Dan
- Dağdan da Tiyatro Dekoru Olur Mu Demeyin! – Kamil Erdoğdu
- Zirveye Ramak Kaldı – Merve Çay
- Batı Sanatından Çok Başka – Muhaddere Nabi Özerdim
- Bir Delinin Güncesi – Lu Hsun
- Gururu Olmayanın Zengin Olması Kolaydır – Konfüçyüs
- “Çin ile Türkiye Arasında Kültürel İletişim Köprüsü” – Özlem Arıkan Serbez
- Turist Fotoğrafından Düğün Fotoğrafına... – Wu Dan
- Kırmızı Işık’ta Geçen Islanır! – Chen Yan
- Ege Sorununa Olası Etkiler – Hüseyin Pazarcı
- Çin Felsefesindeki Daimi ve Değişebilir Unsur – Fung Yu-Lan
- Kedi ve Köpek Neden Düşmandır Birbirine?
- Bir Günlük İmparatoriç

Plak Mecmuası'nın 4. Sayısı Çıktı!

Üç aylık plak kültürü dergisi Plak Mecmuası'nın çok özel röportajlar ve yazılarla dolu dördüncü sayısı raflara çıktı! Plak Mecmuası'nın dördüncü sayısında Aptülika, Ayla Algan, Ayet Aydın Çakus, Halit Kakınç, Gökçe Kılınçer, Taner Öngür, Yasemin Şefik, İzzet Öz, Mehmet Alkan, Murat Beşer gibi isimler bulunuyor...

Plak Mecmuası'nın bu sayısında Yeraltından Plak Kapakları dosyası var: Tolga Özbey, dünyanın dört bir yanından günümüzün en rock'n'roll kapak çizerleriyle konuşuyor. Darren Merinuk, Akihiko Sugimoto, Olaf Jens ve Shawn Dickinson, plak kapağı tasarlamaya nasıl başladıklarını ve daha pek çok konuyu Plak Mecmuası için anlatıyorlar.

Plak Mecmuası 4. sayısında üç özel röportaj var: Dönüşüm'ün kurucusu Halit Kakınç ve Bunalımlar'dan Ayet Aydın Çakus ile Anadolu pop döneminde bir gezintiye çıkıyoruz. Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden Ayla Algan ise meşhur Yunus Emre uzunçalarını anlatıyor.

Tüm bu röportajların yanı sıra Plak Mecmuası 4. sayısı çok özel bir koleksiyoncu sohbeti de yer alıyor: Tarih profesörü Mehmet Alkan, kendi koleksiyonculuk serüvenini ve plaklar üzerinden siyasal tarihimizin nasıl anlatılabileceğini Murat Beşer'e anlatıyor.

Plak Mecmuası'nın yeni sayısında yer alan diğer röportajlarda ise Gökçe Kılınçer ile "Sev Derim" teklisini, Taner Öngür ile Sayko Ana albümünü anlatıyor. Bu arada Güven Erkin Erkal da bir plak üretim tesisi kuran Nora firmasının satış müdürü Adnan Kuzucu'yla sohbet ediyor. Plakçı Sohbetleri'nin konuğu ise bu sayıda Can Plak'ın sahibi Can Dinçer.

Plak Mecmuası, geride bıraktığımız 2018 yılına bir bakış atmayı da ihmal etmiyor: Murat Beşer (Müzik yazarı), Naim Dilmener (Müzik yazarı), Zihni Şahin (Zihni Müzik) ve Onur Bayrakçeken (Plak Mecmuası Yayın Yönetmeni) 2018'İN Dikkat Çeken Plakları'nı seçiyorlar.

Plak Mecmuası’nda Onur Bayrakçeken, bir kez daha usta isim İzzet Öz ile geçmişe yolculuğa çıkıyor. Onur Küçükali, Adım Adım Hıfı köşesine devam ederken, Murat Beşer de "6. Blok" köşesinde Metropol Faruk'u anlatıyor. Aptülika ise Plak Terzisi köşesinde bu defa iki sayfalık bir çizimle yer alıyor. Deniz Ekim Tilif, Emre Metin Bilginer, Yasemin Şefik, Gökhan Budak, Erdem Bayrakçeken, Bugay Akyüz, Tolga Özbey, Salih Karagöz, Mina Maraşlıgil de Plak Mecmuası’nın yeni sayısında yazı ve çizileriyle katkıda bulunan diğer isimler.

Dünyaya, Türkiye-Çin ekseninden bakmak için

Kırmızı Kedi Yayınevi ve CRI-Çin Uluslarararası Radyosu’nun işbirliğiyle üç ayda bir yayımlanan Çin kültürü dergisi “Modern İpek Yolu” Ekim-Aralık 2018 tarihli beşinci sayısıyla okuyucu karşısında.

Beşinci sayının kapağında dünyanın gündeminde olan, ABD ile Çin arasındaki Küresel Ticaret Savaşı var. Yazarlarımız Fatih Oktay, Altay Atlı ve Mehmet Ali Güller konuyu olası sonuçları da ele alarak değerlendirdi. Çin’in Türkiye Büyükelçisi Yu Hongyang dergimize yazdığı makalesinde “Açık ekonomiyi geliştirelim, parlak geleceği oluşturalım” derken, Türkiye’nin Beijing Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen de BRICS konusunda önemli açıklamalar yaptı.

Editörden…

Savaş sadece ticari değil

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping beş yıl önce İpek Yolu’nun canlandırılması önerisini ortaya atmıştı. Buna Kuşak ve Yol İnisiyatifi denilirken dünya gündeminde en çok konuşulan konu bu oldu. Yeni ekonomik düzenin ayak sesleri geliyordu ve çok kutuplu dünyaya yelken açılmıştı ne de olsa. Bu süreçte İpek Yolu’nun kültürel tarihini ortaya koymak ve gelişmeleri aktarmak için dergi çıkarmaya karar verdik. Bir yılı bitirdik. Elinizdeki sayı ikinci yaşına giren dergimizin geçmişi anlayıp günümüzü yorumlama çabasının ürünü.

Kapak konumuz Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşı. Bu “savaş” iki ülke arasındaki ticari sorunlarla sınırlı değil. Amerikan kültüründe avans, borç ve çok düşük mevduat oranı yaygın olduğu bilinen bir gerçek. ABD yönetimi mevduat oranını artırmak isterken, ABD’liler tüketim istiyor.

Bu durumda Amerikan yönetimi ucuz malları ithal etmek ve büyük miktarda bütçe açığı ve çok taraflı ticaret açıklarıyla yabancı sermayeyi çekmek zorunda kalıyor. Çin, ABD’nin bu iki talebini tümüyle karşılayabiliyor. ABD’nin Çin ile ticaretindeki de açık ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, ABD’nin Çin’le ticaret açığının kaynağı, iki ülke arasındaki ticaret dengesizliği değil, ABD’nin yurt içi ekonomik yapısının dengesizliği olmalı.

Yale Üniversitesi Profesörü Stephen Roach, ABD yönetimi düşük mevduat oranını çözmeyip, Çin’i “günah keçisi” yaparsa; ABD’nin diğer yüksek üretim maliyetine sahip ülkelerle ticaret yapmak zorunda kalacağını ve Amerikalı tüketicilerin yüksek vergilerle karşılaşacaklarını ifade etti.

ABD’nin Çin ile dış ticaret açığının yüzde 40’ı ileri teknoloji ürünleri. ABD hükümeti, eğer ileri teknoloji ürünlerine yönelik kısıtlamasını gevşetirse, Çin ile dış ticaret açığı sorununu büyük oranda çözecek. Fakat Soğuk Savaş düşüncesinde ısrar eden ABD, bunu yapacak mı?

Özetle ABD’nin Çin ile ticaret açığına; ABD’de mevduat oranının çok düşük olması, doların uluslararası ana rezerv para birimi olması ve Soğuk Savaş zihniyetine dayalı ABD’nin kendi avantajlı ileri teknoloji ürünlerinin ihracatını kısıtlaması gibi nedenlerin yol açtığı açıklandı. ABD Çin’in uzun zamandır öne sürdüğü “Made in China 2025” planını da eleştirmeye başlamıştı. ABD’nin esas amacı aslında, “301. Madde” adlı ticari soruşturma aracılığıyla, Çin’deki ileri teknoloji ve bahsi geçen mal üretimini kısıtlayarak, Çin’in kalkınmasını engellemek.

ABD’nin çifte standartla Çin’in imalat sektörünün kalkınmasını engellemek istediği açık. Görünen o ki, yurt içi yapısal sorunları çözemediği için suçu Çin’e atmaya çalışan Beyaz Saray, aynı zamanda Çin’in bu konuda kendisine rakip olma tehdidini de en başında yok etmek istedi.

Modern İpek Yolu’nun 5. sayısında yer alan konular ise şöyle:

- Xi Jinping Çin’in Yonetimi – Can Suntay

- Sinemada Çin Mutfağı Temsilleri – Anna Maria Beylunioğlu

- Her Tür Eti Yerler Kısrak Sütü İçerler – Marco Polo

- Türk Kökenli Oldukları Öne Sürülen Tabgaçlar – Faruk Pekin

- Çin’in Gelişimini Kesintiye Uğratmaz – Fatih Oktay

- Çin’in avantajları – Altay Atlı

- Yeni Ekonomik Düzenin Eşiğinde…– Mehmet Ali Güller

- Gökdelenlerin Gölgesinde Çin Mahallesi – Elif Key

- Odadaki Yutkunma Sesleri – Yu Hua

- 300 Bin Ziyaretçi, 5 Bin Anlaşma - Giray Fidan

- Yilin Yayınları’nın Yeni Serüveni – CRI Türk Haber Merkezi

- Wang Lei Günümüzün Zhang Qian’i – İnci İnce Erdoğdu

- Bir Tırtılın 5000 Yıllık Serüveni – Reyhan Destan

- Kuşak ve Yol’dan Halklara Refah – CRI Türk Haber Merkezi

- Taş Bahçesini İçinde Barındıran Bahçe Şehri – Barbara Crosette

- Zengin ve Fakir Şanghay – Yümni Sedes

- Kökü Tüm Gelenekler Kadar Derinde – Marguerite Charageat

- Savaş Ağaları Çağı – Joseph F. Rock

- Çin’de Barutun Keşfi (Huo Yao) – İnci Erdoğdu

- Yaşamı Bütünüyle Kullan Erdemin Ardından Git – Konfüçyüs

- Kökler Altışar Defa Dallar Beşer Defa

- Çanlar

- Çin Yemekleri Simit Ürünlerine Karşı – Yüksel Görmez

- Çin’in Afrika Açılımı Olgunlaşıyor – Altay Atlı

İzlekler Okuyucusuyla Raflarda Buluşuyor !

Okuyucusuyla dijital ortamda sanat ve kültür içerikli yazılar ve haber içeriklerini paylaşan İzlekler, dijital platformdan sonra Mayıs ayından itibaren basılı olarak yayın hayatına dağıtım kanalları aracılığıyla ulaşacak.

Sanat ve kültür alanındaki gelişmeleri birbirinden farklı içeriklerle sunan İzlekler, Mayıs ayından itibaren basılı olarak yayın hayatında yeni bir dönemi başlatıyor. Bugüne kadar dijital ortamda okuyucusunun karşısına çıkan İzlekler, yayın hayatını basılı olarak da devam ettirecek. Sanatseverlerin genel satış ağlarında rahatlıkla bulabileceği bu dergi iki ayda bir yayınlanacak.

Genel Yayın Yönetmenliğini Evrim Sekmen Becan’ın üstlendiği İzlekler, düşünsel dozu yüksek yazıları ile içerikte nitelikli olmaya odaklanıyor. İzlekler, ilk sayısında, Efsanevi fotoğrafçı Man Ray röportajı ile usta yönetmen Ümit Ünal ile yapılan görüşmenin yanı sıra sanatın kuramsal yanına dönük yazılar ve içerikler okuyucunun karşısına çıkıyor.

Yaklaşık 5 yıldır yayın hayatını sürdüren İzlekler, ulusal ve uluslararası sanat haberleri, olayları ve tartışmaları içeren eleştirileri, güncel yorumları ve yazıları çağdaş bir tasarımla, alanında yetkili ve deneyimli sanatçı ve yazarlarla okuyucularına bir sanat kampüsü sunmayı vadeden, çok boyutlu bir kültür-sanat dergisidir. Sanatçı ve yazarlar, akademik çevreler, koleksiyonerler, galericiler, kültüre yatırım yapan ve değer veren kurum ve kuruluşlar ile sanata gönül vermiş okuyucular dergiyi takip edenler arasında.

Proje
Resfebe Nedir? 4
App Inventor ile Taş Kağıt Makas Projesi 7
Algoritma ve Bilgisayarsız Kodlama 10
Proje
Robotik ve Kodlama Bir Hayat Bilgisi
Dersidir 12
Blok Kodlama ile Pokemon Topu Çizimi 14
Scratch ile Pong Oyunu Projesi 16
TinkerCAD ile Yüzük Modelleme Projesi 23
mBot Hareket Projesi 30
mBot RGB LED Projesi 33
Arduino Projelerinde Fotosensör LDR
Kullanımı 38
Arduino ve Foto Sensör (LDR) ile Gece
Lambası Projesi 41
Arduino ile Analog Uygulamalar 45
Raspberry Pı Üzerine Raspbıan Kurulumu 54
Kaplumbağaları Sever Misiniz? 59
HC-SR04 Ultrasonik Sensör ile
Mesafe Ölçümü Projesi 64
Arduino ile Gaz Sensörü Projesi 66
Arduino Projelerinde LCD
Kullanımı 68
Arduıno İleTuş Takımlı Giriş
Sistemi Projesi 74
Raspberry Pi ve Python ile IoT
Projeleriı 78
Proje
Amatör Telsizcilik 82
Python ve Kod Yazma Sanatı 87
Daha Kolay GPIO – GPIO Zero 91

Plak Mecmuası’nın 3. Sayısı Çıktı!

Üç aylık plak kültürü dergisi Plak Mecmuası'nın çok özel röportajlar ve yazılarla dolu üçüncü sayısı raflara çıkıyor! Plak Mecmuası'nın üçüncü sayısında Aptülika, Ali Ece, Armağan Ekici, Cem Çobanlı, Murat Ertel, Murat Beşer, Mike Vernon, Nejat Pakyüz, İzzet Öz, Yasemin Şefik, Gülay Oktar, Gökhan Budak, Gökçen Kaynatan, Salih Karagöz, Emek Can Tülüş, Tuna Kiremitçi, Nur Yoldaş, Harun Tekin gibi isimler bulunuyor...

Plak Mecmuası'nın bu sayısında birçok özel röportaj var: Türk elektronik müziğinin babalarından Gökçen Kaynatan, Burka Bayram'ın sorularını yanıtladı. İngiliz blues'unun mimarlarından, Eric Clapton'dan Ten Years After'a sayısız büyük müzisyenle çalışmış prodüktör Mike Vernon ise Cenk Akyol'a geniş ve keyifli bir röportaj verdi. Tuna Kiremitçi ile plak olarak raflara çıkan Tuna Kiremitçi & Arkadaşları albümünü, Murat Ertel ise Dirtmusic grubuyla yaptıkları Bu Bir Rüya albümünü Plak Mecmuası'na anlattı... Ayrıca Plak Mecmuası, plakçılar ve koleksiyoncularla konuşmayı da yine ihmal etmedi: Plak ve Ben'in patronu Nejat Pakyüz, İstanbul Caz Festivali Direktör Yardımcısı Harun İzer ve Tolga Özbey'in sorularını yanıtlayan Slovenly Records'un kurucusu ve We're Loud Fest'in organizatörü Pete Menchetti, bu sayının konukları arasında.

Tüm bu röportajların yanı sıra Plak Mecmuası #3'te bir de Sultan-ı Yegâh röportajları yer alıyor: Mor ve Ötesi'nin yeniden yorumladığı ve 7" plak olarak da yayınladığı "Sultan-ı Yegâh" parçasıyla ilgili Harun Tekin, Onur Bayrakçeken'in sorularını yanıtlarken; şarkının asıl sahibi Nur Yoldaş da unutulmaz Sultan-ı Yegâh albümüne dair Murat Beşer ile Onur Bayrakçeken'in sorularını yanıtladı.

1968, tüm müzik âlemi için çok önemli bir yıldı. Plak Mecmuası #3 de bu özel yıla değinmeyi ihmal etmedi: Uğur Hakan Hacıoğlu, 1968'in dikkat çeken yerli 45'liklerini derledi. Mina Maraşlıgil, 1968'in modası ve Jim Morrison konulu bir yazıyı plak kapaklarındaki fotoğraflardan yola çıkarak yazdı. Altuğ Şenel ise 1968'in The Beatles'ını, meşhur White Album'ü yazdı. Bu arada Cem Çobanlı, her ne kadar 1969'da düzenlenmiş olsa da 1968'in bir devamı sayabileceğimiz Woodstock plaklarından birinin kapağından yola çıkarak bir aşk öyküsü anlattı!

Plak Mecmuası'nın üçüncü sayısında, tıpkı ikinci sayısındaki gibi, İzzet Öz ile beraber yine geçmişe bir yolculuğa çıkıyoruz. Onur Bayrakçeken, usta radyocu ve yapımcı İzzet Öz'ü ofisinde ziyaret ediyor ve birlikte İzzet Öz'ün eski radyo programlarından birine yolculuk ederlerken keyifli bir Donovan - Bob Dylan karşılaştırmasının da kapısı açılıyor!

Plak Mecmuası #3, Hi-Fi meraklılarına da hitap etmeyi sürdürüyor: Onur Küçükali, Adım Adım HiFi köşesnin bu ikinci bölümünde, çeşitli plakları bir müzik sisteminde denediği "Dinleme Notları"nı da paylaşıyor. Emre Metin Bilginer ise Queen ve Jazz albümü üzerine yazdığı yazıda Queen koleksiyoncuları için özel notlar paylaşıyor... Armağan Ekici, İlhan Mimaroğlu'nun kurduğu Finnadar Records'un hikayesini kaleme alırken Gülay Oktar ise Georges Brassens'in ilk plağının öyküsünü anlatıyor. Utrecht'te düzenlenen dünyanın en büyük plak fuarı da yaklaşırken, Rainbow45 Records'un kurucusu Salih Karagöz bu defa köşesini bu fuara ayırıyor ve rehber niteliğinde notlarını plak alıcılarıyla paylaşıyor. Murat Beşer'in 6. BLOK köşesinde yer verdiği sima ise Mega Ethem... Plak Mecmuası #3, Yeşilçam'a da uzanıyor ve sinemamızın gizli seslerinden Belkıs Özener'i Burak Süme'nin kaleminden okuyoruz. Bu sayının bir başka yazısında ise Cem Çobanlı, otomobil pikaplarını tüm detaylarıyla ve çok keyifli bir yazıyla ele alıyor.

Erdem Bayrakçeken, Kapakanaliz bölümüne; Aptülika, plaklara alternatif kapaklar tasarlamaya; Emek Can Tülüş ise çizgi-öyküsüne üçüncü sayıyla devam ediyorlar... Bu arada Plak Mecmuası #3, Dünya Kupası heyecanını da es geçmiyor: Ali Ece, Plak Mecmuası okurları için bu defa bir Dünya Kupası Plaklist hazırlayarak sevdiği, önemli gördüğü Dünya Kupası plaklarına değiniyor.

Plak Mecmuası'nın üçüncü sayısına yazılarıyla katkı sunan diğer isimler ise şöyle: John Cage ile Sun Ra'nın buluşmasını anlattığı yazısıyla Deniz Ekim Tilif, Amon Düül ve Krautrock plakları üzerine yazdığı yazıyla Gökhan Budak, Barış Manço'nun yakında tıpkıbasımı yayınlanacak Baris Mancho albümü incelemesiyle Batıkan Baksı, "Beyaz Perdede Dönen Plaklar" köşesinin ikinci yazısıyla Bugay Akyüz ve "Plağım Basıldı Canım!" köşesiyle Yasemin Şefik.

Pulbiber; aksini isteyenlere inat kadın sesinin ve kadın yazarların ağırlıkta olduğu, özlenen ve sevilen isimlerin bir araya geldiği, ezberlere-tabulara-eşitsizliğe karşı değinmedik konu bırakmayan dopdolu bir "Kültür Sanat Hayat" dergisi.

Pulbiber dergisi, adını Didem Madak'ın Pulbiber Mahallesi'nden ilhamla aldı.

Önemli konuk isimlerin yer alacağı derginin, her sayıda kalabalıklaşmasını planladığımız kadrosunda, Madak’ın deyişiyle "Pulbiber Mahallesi'nin sakin olamayanları" arasında yer alan isimler ilk sayı itibariyle şöyle: Arzu Taşçıoğlu, Akasya Asıltürkmen, Ayça Damgacı, Ayça Ünüvar, Ayşen Gruda, Ayşe Özlem İnci, Ayta Sözeri, Cenk Taner, Deniz Durukan, Elif Güney Pütün, Elif Savaş, Esin Özbek, Esra Pekin, Gamze Erzin, Gaye Su Akyol, Gonca Özmen, Gülce Başer, Güner Kuban, Janset Karavin, Kaan Koç, Kübra Demir, Melike İnci, Merve Çay, Mine Söğüt, Nermin Yıldırım, Rafet Arslan, Sevin Okyay, Toprak Okyay, Umay Umay, Utku Atalay, Yeşim Tabak, Zeynep Aksoy...

Derginin Yazı İşleri Müdürü Özlem Özdemir, Yayın Yönetmeni ise Deniz Durukan.

Kültür Sanat Hayat dergisi olarak yazın hayatına atılan Pulbiber dergisinin en önemli özelliği, yazarların tamamına yakınının kadın olması. Bunun temelinde bize verilen alanlarla yetinmeyip bunu genişletmek ve her alanda daha fazla görünür olmak yatıyor.

Derginin yayın politikası; sadece kadınların sorunlarına, cinsiyet ayrımcılığına veya cinsel yönelimlerden dolayı ötekileştirilmeye karşı çıkmakla sınırlı değil. Hayata dair her şey Pulbiber’in de meselesi. Bunun içinde kültür de var, sanat da, edebiyat da, spor da var. Farkımız; kadınların dilinden ve dünyasından bir bakışla, alternatif bir yaklaşım sunmak. Çünkü piyasadaki dergilerin büyük çoğunluğu erkeklerin yönetiminde. Biz niye yapmayalım ve ne bekliyoruz, dedik. Bu alandaki eksikliğe dikkat çekmek istedik ve şöyle dedik:

"Merhaba…

Kadınlar, çocuklar, hayvanlar ve ağaçlar için hayat çok zor. Biz bunu kolaylaştırmaya geldik. Bize ayrılan süre, yeni başlıyor!"

Pulbiber, bu sayısında kapak konusu olarak “Moda ve Beden Algısı”nı anlatıyor.

Kapak çizimi, “Kahlo’lası Frida”nın çizeri Esin Özbek’ten, yeni sayı teaser'ı ise Krokodil Yapım'dan geliyor:

Bu sayıda Pulbiber okuyucusuyla ilk kez buluşan isimler arasında Anıl Nişancalı, Gülbike Berkkam, Gökben Derviş, Heja Bozyel, İç Mihrak, Natasha Thretewy, Yasemin Şefik ve Yeşim Ağaoğlu’nu görmekten mutluluk duyuyoruz.

“Ne Umdum Ne Buldum” başlıklı arka kapağın konuğu canımız Nazlı Eray oluyor bu sayıda, ne mutlu!

4. sayı dosya konusu olan “Moda ve Beden Algısı” üzerine kalem oynatan isimler arasında Gonca Özmen, Gülbike Berkkam, Gamze Erzin, Kamucan Yalçın, Janset Karavin, Zeynep Aksoy ve Yasemin Şefik yer alıyor.

Merve Çay, “Kokular Kitabı”nın yazarı Türk Parfümör Vedat Ozan ile koku, parfümün endüstrileşmesi ve moda ile ilgisini konuştu.

Burcu Karakaş, moda endüstrisinin kadın bedenine bakışını ve deneyimlerini Didem Soydan ile konuştu.

Moda ile kadın algısının ve özgürlüklerin ilişkisini konuşmak için Heja Bozyel sordu, Deniz Berdan cevapladı.

Türk sinemasının ezber bozan isimlerinden Lale Belkıs, Deniz Durukan’ın röportaj konuğu oldu.

Almodovar Teoremi, Enigma, Son Devrimin Güncesi ve Medusa kitaplarının yazarı Antoni Casas Ros, Onur Köybaşı’nın röportaj konuğu oldu.

26 yaşındaki trans erkek Serkan Yornuk, LGBTi hakları mücadelesindeki deneyimlerini ve fikirlerini Deniz Durukan’a anlattı.

15 yazarın despotluk ve diktatörlük hikayelerinin toplandığı “Güçoburlar” kitabında yer alan yazarlardan Doğu Yücel, Hakan Bıçakcı ve Tuna Kiremitçi, neden kadın diktatör olmadığını konuştular.

Oyuncu Öykü Karayel; okuduğu son 3 romanı ve en sevdiği 3 roman karakterini Pulbiber okuyucusuyla paylaşıyor.

Pulitzer ödüllü şair Natasha Thretewey’in bir şiirini Gökçenur Ç.’nin çevirisiyle bu sayıda okuyabileceğiz.

“Erkek Şey’si” sayfasında bu ay Ertuğrul Mavioğlu yer alıyor.

Bay Perşembe, görsel sanatçı Filiz İzem Yaşın ile sanatını ve üretimlerini konuşuyor.

Fotoroman kültürünü dergiciliğin arşivlerinden yeniden çıkarmaya devam ediyoruz. Altay Öktem’in yazıp Pınar Tuncer’in fotoğrafladığı “Ayrı Dünyaların İnsanı” isimli fotoromanda Tuğba Özcan, Anıl Nişancalı, Melis Gülseven, Ceyhan Özkırım, Ayfer Özkırım, Muhammet Sandalcılar, Berkay Öktem ve Eren Okur rol aldılar.

Pulbiber’in önceki sayılarında da çeşitli türlerdeki eserleri ve işleriyle bize omuz veren; Akasya Asıltürkmen, Anıl Mert Özsoy, Ayça Ünüvar, Ayşen Gruda, Arzu Taşçıoğlu, Aslı Tohumcu, Ayta Sözeri, Ayşe Özlem İnci, Bay Perşembe, Berna Yangın, Burcu Karakaş, Cenk Taner, Çiğdem Zeytin, Çiğdem Boztaş, Elif Benan Tüfekçi, Elif Savaş, Gamze Erzin, Gülce Başer, Güner Kuban, Janset Karavin, Kamucan Yalçın, Kübra Demir, Melike İnci, Meltem Yılmazkaya, Mine Söğüt, Nermin Yıldırım, Rabia Kip, Rafet Arslan, Sevin Okyay, Siminya, Yalçın Tosun, Zeki Çelik ve Zeynep Aksoy gibi isimler bu sayıda da arz-ı endam ediyorlar.

Pulbiber Kültür Sanat Hayat dergisi "Şiir Gibi" 6.sayısıyla sahnede!

Pulbiber, Mart ayını hem Dünya Şiir Günü, hem Dünya Tiyatrolar Günü, hem de Emekçi Kadınlar Günü ile karşılıyor. Sahnelerin, sokakların ve şiirlerin gücü adına!

Şiir dosyası açılırken önce Agora 1890'da şiir masası kuruluyor. Birhan Keskin, Ezel Akay, Hakan Gerçek ve Serenad Bağcan; şiiri ve şairi konuşuyor. Başlığımız: "Önce Şiir Vardı"

Ayakta şiir okuması engellenen Şükrü Erbaş anlatıyor: "Şiir ayakta!"

Gonca Özmen, şiir dosyası kapsamında İlhan Berk'in defterlerini anlatıyor. Anlatmakla kalmıyor; usta şairin el yazması notlarından oluşan defterleri ilk kez okur karşısında!

Deniz Durukan, Dünya Tiyatrolar Günü vesilesiyle usta sanatçı Zeliha Berksoy'la buluştu. Berksoy, hem tiyatroyu, hem kendi sanat yolculuğunu çok özel notlarla anlattı.

Ceren Mertadam, tiyatroya kulisin içinden bakıyor: "Kulis İnsanları"

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bu toprakların kültür, sanat ve direniş geçmişinden notlarla kutluyoruz. Var olsun emekçi kadınlar!

Buket Uzuner, özgürlüğünün peşindeki "Bir Siyah Saçlı Osmanlı Kadını Zeynep Hanım"ı Pulbiber'e yazdı.

Meltem Yılmazkaya, Kızıltepe ÇATOM Sorumlusu Leyla Onur Yanar'dan ÇATOM'u ve kendi hayat-başarı hikayesini dinledi.

Oyuncu Gökçe Bahadır, 8 Mart vesilesiyle, oynadığı kadın karakterler üzerinden kadınların gücüne ve varoluş mücadelesine değindiği yazısıyla bizimle.

Bu sayıda Pulbiber Mahallesi'nde ilk kez gördüğümüz isimler şöyle: Müslüm Çizmeci, Yaşar M. Taşkale, Barış Efendioğlu, Üstüngel Arı, Elif Duran, Selahattin Yolgiden, Ahmet Arif Akınbay, Anıl Cihan...

"Dilimin Ucu Çınlıyor" romanının yazarı Neyran Günüçer, heykelleri kaldırılan, Türkiye'nin en önemli heykeltraşlarından Mehmet Aksoy üzerine yazdı.

"Üzüm ve Diğer Şeyler" blogunun ve kitabının başrolündeki dostlarımız Üzüm ve Ryuk, ve elbette onların "Yeşar"ı Yaşar M. Taşkale de bizimle!

Aylin Aslım "Her Şeyin Bir İlk'i Var" sorularını; Çiğdem Erken ise "Yaptım, Yapamadım, Oldu Olmadı" sorularını cevaplıyor.

Yalçın Tosun, Bendeki Kadınlar"da bu ay Sezen Aksu'yu anlattı.

Bay Perşembe, Pulbiber Dergi'yi genç sanatçılarla tanıştırmaya Merve Şendil ile devam ediyor.

Fotoroman bölümünde dur durak yok. "Ne Kadınlar Sevdim Zaten Yoktular"; senaryo Altay Öktem'den, fotoğraflar Pınar Tuncer'den. Sefa Tantoğlu, Kübra Demir, Aybüke Karabay, Eren Özler, Anıl Nişancalı ve Bilgi Durukan ve kedi Eksen de oyuncular arasında...

Elbette canımız Ayşen Gruda, Aslı Tohumcu, Anıl Nişancalı, Anıl Mert Özsoy, Ayça Güçlüten, Akasya Asıltürkmen, Arzu Taşçıoğlu, Ayta Sözeri, Ayça Ünüvar, Ayşe Özlem İnci, Berna Yangın, Cenk Taner, Çiğdem Boztaş, Çiğdem Zeytin, Esin Özbek, Elif Duran, Elif Savaş, Gamze Erzin, Güner Kuban, Gülşah Elikbank, Heja Bozyel, Kamucan Yalçın, Kübra Demir, Mine Söğüt, Merve Çay, Melike İnci, Meltem Yılmazkaya, Rabia Kip, Rafet Arslan, Sama Bada, Sevin Okyay, Siminya, Yalçın Tosun ve Yasemin Şefik, Pulbiber'in bu sayısında da arz-ı endam ediyorlar.

Bize ayrılan süre, yeni başlıyor!

Bu ay bütün sokaklar Pulbiber'e çıkıyor! Mayıs sayısı raflarda!Pulbiber 8.sayısıyla "Sokak Hala Çok Güzel, Gelsene!" diyor!

Sokağın ruhunu kapağa taşıyan tasarım Mazhar Bilgiç'ten...Yeni şiir kitabı "Mayıs Giremez"le Küçük İskender, Deniz Durukan'ın sorularını cevapladı.Deniz Durukan'ın bir diğer röportaj konuğu da 1994'teki "Sokak Şarkıları" albümünden bu yana efsane haline gelen Yaşar Kurt.

Altay Öktem sordu, Oktay Guzeloğlu cevapladı: "Sokaklar tutunamayanları çağırır" Yıllardır sokaklarda işportacılık yapan, kitaplar yazan, belgeselleri çekilen Nalan Türkeli, Altay Öktem'e sokağı ve sokakta kadın olmayı anlattı.

Sokak deyince sokak sanatlarını unutmak olmaz. Heja Bozyel, grafitti dünyasını anlatan bir belgesel çeken yönetmen Harun Işık'la konuştu.İşini sokakta yapan kameramanların dünyasını CNN Türk Haber Kameramanı Ahmet Akpolat anlattı.

Dünyanın dört bir yerinden grafitti örnekleri Arzu Tascioglu'nun vizöründen Pulbiber okuruna geliyor."Meyhanedeyiz Yine Bu Gece, Benim Güzel Lokantalarım, Balıklama" kitaplarının yazarı Ufuk Kaan Altın, "Sokak Lezzetleri"ni yazdı.

Anil Mert Özsoy, sokakta kendi isteğiyle yaşayan, "Sokağın Leon'u" Azim'le Pulbiber okurunu tanıştırıyor.Yolu Beyazıt'tan, Sahaflar Çarşısı'ndan geçen/geçmeyen herkesin tanıdığı Hüseyin Avni Dede, bu sayının konuklarından.

Gonca özmen, isyanın kalbi olan "Sokaklar"ı anlattı: "Sokaklar, Gökyüzü İnsin Diyedir Aşağı"Heja Bozyel, "Çıkılamayan Sokaklar"ı, Sur'u anlatıyor.Sevin Okyay, Beşiktaş sokaklarını yazdı.Gülce Başer, 1 Mayıs'ı ve sokakları anlattı.

Güven Erkin Erkal, "Yol Şarkıları" derlemesiyle Pulbiber'de.Bir canlı bombanın hikayesini anlatan Yolculuk filminin oyuncularından Cansu Fırıncı, Özlem Özdemir'in konuğu.Buket Uzuner'in araştırmacı kaleminden, bir Osmanlı gezgin kadını Zeynep Hanım'ın yeni hikayelerini okumaya devam ediyoruz.Fotoroman geleneğine bu ay Edirne'den, Edirne'nin insanlarıyla omuz verdik. Geniş bir oyuncu kadrosunun yer aldığı "Foto-Roman"ın senaryosu Altay Öktem'den, fotoğrafları Pınar Tuncer'den, Styling ise Erdoğan Eğmen'den.

Bir Esin Özbek harikası "Kahlo'lası Frida" bu sayıda da bizlerle.Önceki sayımızda röportaj konuğumuz olan Mete Ozgencil, şimdi "Posa" köşesinde yazılarıyla karşımızda.

"Şiir Ayakta"da bu ay konuğumuz Ahmet Telli."Ne Umdum Ne Buldum" sayfasında ise "Hayatımı şiir gibi yaşadım" diyen Mario Levi var.Anıl Mert Özsoy'dan, şarkıları üzerinden içli bir Ahmet Kaya yazısı Mayıs sayısında.

Yalçın Tosun bu ay "Bendeki Kadınlar"da Sevim Burak'ı anlatıyor.Bu sayıda şiirlerini okuma mutluluğuna eriştiğimiz isimler Mehtap Meral ve Seçil Yıldız.Yeni bir köşe: "Şimdi Ne Yapıyor?", konuklarımız Haluk Piyes ve Fikret Kuşkan.

Uzayın derinliklerinden dünyamıza bakan Neyran Gunucer, bu ay Sakallı Celal'i anlattı."Her Şeyin Bir İlk'i Vardır"da bu ay Şenay Gürler, "Yaptım, Yapamadım, Oldu, Olmadı"da Semih Saygıner konuğumuz.Ayın kitap incelemeleri, "Yakın Gözlüğü" sayfasında Damla Yazıcı'dan geliyor.

19 Mayıs'ta durumları bu sefer gençlere sorduk, onlardan dinledik.Önceki sayılarımızdan bu yana Pulbiber'de eserleriyle arz-ı endâm eden isimler ise şöyle: Akasya Asıltürkmen, Anıl Nişancalı, Aslı Tohumcu, Ayça Güçlüten, Ayça Ünüvar, Ayşen Gruda, Ayşe Özlem İnci, Ayta Sözeri, Berna Yangın, Cenk Taner, Guner Kuban, Kamucan Yalçın, Kübra Demir, Melike İnci, Meltem Yilmazkaya, Mine Söğüt, Nermin Yıldırım, Nilüfer Açıkalın, Rabia Kip, Rafet Arslan, Sama Bada, Siminya, Yasemin Şefik.

Dünyaya, Türkiye-Çin ekseninden bakmak için

Kırmızı Kedi Yayınevi ve CRI-Çin Uluslarararası Radyosu’nun işbirliğiyle üç ayda bir yayımlanan Çin kültürü dergisi “Modern İpek Yolu”nun Ocak-Mart 2017 tarihli ilk sayısı çıktı.

“Modern İpek Yolu”, derin Çin kültürünü ve günümüzdeki Çin gerçeğinin ayrıntılarını, kültür, sanat, yaşam, spor ve siyasete dair yorum ve haberlerle ele alıyor. 21. yüzyılı çok derinden etkileyecek Yeni İpek Yolu projesini ve güzergahta yer alan ülkelerin kültürlerini Türkiye-Çin eksenli bakış açısıyla yansıtacak olan 160 sayfalık derginin üçüncü sayısı da önceki sayılar gibi zengin bir içeriğe sahip.

Haluk Hepkon’un sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü olduğu “Modern İpek Yolu”nun yayın yönetmenliğini Tunca Arslan üstlenirken yayın kurulunda şu isimler bulunuyor: Enis Batur, Xia Yongmin, İsenbike Togan, Cem Gürdeniz, Fatih Oktay, Faruk Pekin, Tang Jiankun, Ma Yuyao, Kamil Erdoğdu, Altay Atlı.

Derginin editörlüklerini ise Burcu Aktaş, Burak Kuru ve Derviş Şentekin yapıyor.

Üçünü sayının kapağında “Ejderin Gözlerindeki Tarih” başlığıyla Faruk Pekin’in kaleminden Çin’in bilinmeyenlerine yolculuk dizisinin ilk durağı var: Datong. Kapak konuları arasında İlber Ortaylı’nın kaleme aldığı “19. Yüzyıldan Günümüze Hindistan Üzerine Türk Seyahatnameleri”, Zhang Weiwei’nin “Zengin Olmaktan Güçlü Olmaya Geçiş”, Monique Cohen’in “Çin Yazısı: Sesten Bağımsız ve Değişmez”, Chen Yan tarafından yazılan “Anaerkil Toplumun ‘Canlı fosili’: Mosuolar” makaleleri yer alıyor.

Modern İpek Yolu’nun 3. Sayısında yer alan konular ise şöyle:

- Üç Çoban-Kral Taşı Kuyuya Nasıl Attılar - Marco Polo
- Yeni Parti Sisteminin Anlattıkları - Yang KaI
- Keskin Güç Söylemi Üzerine - Ahmet Salihoğlu
- Kötü Ruhları Kovalamak ve Isırmak - Wu Dan
- Az ve Öz Doğum Yapma - Kamil Erdoğdu
- 18 Yaşında DNA’nın Sırrını Çözdü
- Kadından Yetim Kalınabilen Bir Yer - Kamil Erdoğdu
- Orta Gelir Kapanı, Teknoloji ve Çin - Fatih Oktay
- Küreselleşme ve Teknoloji Yarışı - Cem Gürdeniz
- Yazılı Kültür Bu Sayede Gelişti - İnci İnce Erdoğdu
- Düşünmeden Öğrenmek Zaman Kaybıdır - Konfüçyüs
- “Halbuki Bir de Uzakdoğu Dünyası Var…”- Niyazi Berkes
- Arkeolojinin Doğuşu - Corinne Debaine Francfort
- Para İlişkilerinde Güç ve Siyaset - Fatih Oktay
- Sun Yat Sen ve 1911-1913 İnkılâbı
- Bilimkurgunun Altın Çağı - Rachel Cheung
- Her Şey Jules Verne’le Başladı - Emre Aygün
- “Öncü-Burjuva-Bohem” Sanat Semti - Tunca Arslan
- Kuzey ve Güney Kore Buzları Eritiyor mu? - CRI Türkçe EKİBİ
- Olimpik Rüzgâr Kalıcı Olabilecek mi? - Selçuk Çolakoğlu
- “Yeni Emperyalist” Denebilir mi? - Hüseyin Vodinal
- LIu HaIguang ve JIa Xiuquan Partizan’dayken - Donald Ross
- Çin Sanatında Gergedan Boynuzu Etkisi - Jan Chapman

İlk sayısıyla plak ve müzik dünyasında heyecan yaratan üç aylık plak kültürü dergisi Plak Mecmuası'nın sürpriz isimlerle dolu ikinci sayısı raflara çıkıyor! Plak Mecmuası'nın ikinci sayısında Aptülika, Ali Ece, Armağan Ekici, Murat Ertel, İzzet Öz, Taner Öngür, Özge Ç. Denizci, Yasemin Şefik, Gülay Oktar, Gökhan Budak, Lük Haas, Tolga Güldallı, Salih Karagöz, Emek Can Tülüş, Tünay Akdeniz, Mustafa Özkent gibi isimler bulunuyor...

Plak Mecmuası'nın bu sayısında iki dosya var: Kapak dosyası "Kim, Nerede, Nasıl Basıyor Bu Plakları?" sorusuna bağımsız plak şirketleriyle yaptığı röportajlarla cevap ararken, yan dosyada ise konu "Türkiye'de Lo-Fi & Punk Plakları"...

"Kim, Nerede, Nasıl Basıyor Bu Plakları?" başlıklı kapak dosyasında Rainbow45 Records'tan Afşin Akın, Prof Sny Records'tan Özge Duschoslav, Ironhand Records'tan Ercan Demirel ve Dunganga Records'u kuran Gaye Su Akyol ile röportajların yanı sıra GZ Media fabrikasından özel fotoğraflar da yer alıyor. "Türkiye'de Lo-Fi & Punk Plakları" dosyası ise Tolga Güldallı'nın 90'lara baktığı bir yazıyla açılırken, Türkiye'nin ilk kadın punk grubu Spinners'ın kurucusu Zuhal Üneri'nin ve punk âleminin emektarlarından Lük Haas'ın yazıları ile devam ediyor. 2/5BZ projesinin mimarı Serhat Köksal ile keyifli bir röportaj da bu dosyada bulunuyor!

Plak Mecmuası'nın ikinci sayısı, müzik tarihimize damga vurmuş iki isme de sayfalarında yer alıyor: İzzet Öz ve Taner Öngür! Onur Bayrakçeken, usta radyocu ve yapımcı İzzet Öz'ü ofisinde ziyaret ediyor ve birlikte İzzet Öz'ün eski radyo programlarından birine yolculuk ediyorlar... Rock tarihimizin yorulmakbilmez siması Taner Öngür ise 1977 yılunda Cem Karaca & Dervişan olarak çıkardıkları Yoksulluk Kader Olamaz uzunçalarını anlattığı yazısıyla Plak Mecmuası'nın yazarları arasına katılıyor.

Plak Mecmuası'nın ilk sayısında yazılarıyla yer alan Ali Ece ve Murat Ertel, bu sefer kendilerine ilham veren plaklardan oluşturdukları birer Plaklist paylaşıyorlar. Armağan Ekici, Blue Note Records'un hikayesini kaleme alırken Gülay Oktar ise Barclay Records'u anlatıyor. Salih Karagöz ise köşesini oldukça tutkulu bir Türk plak koleksiyoncusunun hayatına ayırıyor... Yasemin Şefik köşesinde Plak Dükkanları Günü'ne değinirken, Özge Ç. Denizci'nin konusu ise müzik formatlarının tarihi oluyor! Plak Mecmuası'nın ikinci sayısında Eray Düzgünsoy da Japon baskı plaklara değindiği yazısıyla yer alıyor. Gökhan Budak'ın AC/DC plaklarına değindiği yazısı da AC/DC'nin geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden kurucularından Malcolm Young'a saygı niteliği taşıyor. Ayrıca Aptülika, kapaksız plakları için tasarladığı kapakları paylaşmaya; Emek Can Tülüş ise çizgi-öyküsüne bu sayıyla devam ediyorlar...

Plak Mecmuası ikinci sayısında üç önemli sanatçı röportajına da yer veriyor: Reptilians From Andromeda, Mustafa Özkent ve Tünay Akdeniz ile yeni plaklarını Plak Mecmuası'na anlatıyorlar! Koleksiyoncu Muhabbetleri'nin konuğu ise Osman Abdullah olurken, Plakçı Sohbetleri'nde ise bu defa Atlantis Müzik'in kurucusu Tansel Tetik, Plak Mecmuası'nın sorularını yanıtlıyor.

Plak Mecmuası'nın ikinci sayısına yazılarıyla katkı sunan diğer isimler ise şöyle: Albüm incelemeleri ve yazılarıyla Cemre Coşkun, Uğur Bekarlar, Bugay Akyüz ve Deniz Ekim Tilif; yeni başladığı "Adım Adım Hi-Fi" köşesinin ilk bölümüyle Onur Küçükali; Selanik plakçılarından fotoğraflarıyla Hande Yetkin; Kapakanaliz köşesiyle Erdem Bayrakçeken...

1990'ların başında CD'nin ortaya çıkışıyla beraber rafa kalkan plak formatı, birkaç yıldır herkesi şaşırtan bir geri dönüş sergiledi. Nielsen Music'in açıkladığı verilere göre 2017'inin ilk dokuz ayı için plak satışlarında 2016 yılına oranla %3.1'lik artış gerçekleşti. Plak, artık basılı (physical) müzik pazarı içinde %16'lık bir paya sahip.

Plak satışlarındaki artış birkaç yıldır ABD ve Avrupa'nın önde gelen müzik dergilerinin ve bloglarının da konusu oluyor. Ama rakamların sıkıcı dünyasını bir kenara bırakırsak, kısa bir internet gezintisi ya da – daha güzeli – bir Kadıköy turu bile plak formatının geri dönüşünü bizlere kanıtlayabilir; peş peşe açılan plakçılar her yaştan müzik meraklısının ilgi odağı! Yeni baskı plaklar ise zincir kitapçıların raflarını süslemekte. İnsanların müziği elle tutma, plağın sıcak sesini duyma, analog kayıt dinleme, bir plağın kapağına düşülmüş notları keşfetme gibi istekleri plak dükkanlarını müzikseverler için tekrar birer merkez haline getirdi. Kaybolduğu düşünülen bir kültür, plak kültürü, yeniden canlandı!

Plak Mecmuası, tıpkı ABD ve Avrupa'daki örnekleri gibi geçmişten günümüze bu kültürü takip eden bir dergi, plak meraklıları ve koleksiyonerleri için bir kaynak olma iddiasıyla Türkiye'nin ilk plak kültürü dergisi olarak yola çıkıyor. Mylos Yayın Grubu etiketiyle üç ayda bir yayımlanacak PLAK MECMUASI'nın düzenli yazarları arasında Murat Meriç, Murat Beşer, Ali Ece, Armağan Ekici, Özge Ç. Denizci, Yasemin Şefik, Salih Karagöz gibi isimler bulunuyor. Ayrıca Aptülika sevdiği plaklar için tasarladığı alternatif plak kapakları, Emek Can Tülüş ise PLAK MECMUASI'na özel hazırladığı çizgi-öykü dizisiyle her sayıda yer alacak isimlerden. PLAK MECMUASI'nın diğer düzenli bölümleriyse şöyle: Çıkan ya da çıkmak üzere olan yeni plakların ele alındığı “Çıktı Çıkacak”, başka ülkelerinden plak dükkanlarına uzandığımız “Uzak Diyarlardan”, yerli-yabancı plak koleksiyonerleriyle röportajların yer aldığı “Koleksiyoncu Muhabbetleri”, plak meraklısı ünlü simalarla “Plak Sohbetleri” ve plak dükkanlarında “Plakçı Sohbetleri”, nadir plakların incelendiği “Bul Bulabilirsen!” ve plak dünyasına yeni adım atacaklar için rehber niteliğindeki “İlk Adımlar”. Bu bölümlere ek olarak her sayıda eski ve yeni plak incelemeleri, ekipman incelemeleri, sürpriz röportajlar...

Plak Mecmuası'nın ilk sayısı, 27 Kasım'dan itibaren raflarda!

PLAK MECMUASI'nın ilk sayısı, 50. YILINDA 1967 başlıklı kapak dosyasıyla 27 Kasım'dan itibaren raflarda olacak. Dosya için Murat Beşer, Moğollar'ın kurucularından usta klavyeci Murat Ses ile özel bir röportaj gerçekleştirirken; Ali Ece, Murat Ertel, Armağan Ekici, Kaan Tona, Onur Bayrakçeken, Gökhan Budak, Altuğ Şenel ve Uğur Bekarlar da 1967'de yayınlanmış ve bugün klasik saydığımız plakları incelediler. PLAK MECMUASI ilk sayısında Okay Temiz'in 40. yaşını kutlayan eseri Oriental Wind'i de Armağan Ekici imzalı bir yazıyla andı.

Murat Meriç, Murat Beşer, Özge Ç. Denizci, Yasemin Şefik ve Salih Karagöz ilk yazılarıyla köşelerinin açılışını yaparlarken, Güven Erkin Erkal da yeni baskı yerli plakları yazdı. Mecmua'nın bu sayıdaki konuk yazarı ise bağımsız plak dükkanları ile post-punk ilişkisini kaleme aldığı yazısıyla İngiliz akademisyen – yazar David Wilkinson oldu.

Plak Sohbetleri'nin ilki, sinemaya da uyarlanan kült roman Trainspotting'in yazarı Irvine Welsh ile gerçekleşti. Ünlü yazar, Onur Bayrakçeken'in sorularını yanıtladı. İngiliz koleksiyoner ve müzik promoter'ı Phil Webb ile Türk koleksiyoner Güray Ali Canlı ise Koleksiyoncu Muhabbetleri'nin konukları oldular.

PLAK MECMUASI, bu ilk sayısının Uzak Diyarlar'ında Hindistan'dan Shah Music Centre'a uzandı. Plakçı Gezmesi'ndeyse rota Kadıköy'ün sevilen plak dükkanlarından Plakhane'ydi; dükkanın sahibi Deniz Bayrak, Mecmua'nın sorularını yanıtladı.

Son olarak, usta çizer Aptülika, çizdiği alternatif plak kapaklarından bir seçkiyi PLAK MECMUASI ile paylaşırken, Emek Can Tülüş de çizgi-öyküsünün ilk bölümüyle bir plakçının serüvenlerini anlatıyor.