Bu kitabın ilk yedi bölümü, Türk Eğitim Sistemi'nin oluşumuna ve okulun örgütsel yapısına ayrılmıştır. Kitabın son beş bölümünde ise okul yönetiminin, yönetim süreci ve işlevleri ele alınmıştır.
Okul yönetimi, eğitim yönetimi açısından en azındaın iki nedenle önemlidir: İlkin, eğitim hizmetinin üretildiği ve halka sunulduğu yer, anaokulundan fakülteye kadar her öğretim basamağındaki okuldur. Okulun dışındaki tüm eğitim örgütleri nasıl yönetilirse yönetilsin, kötü bir okul yönetiminin halka verdiği zarardan daha fazlasını veremezler. İkincisi, bir eğitim yönetmeni, yönetim konusunda ne denli bilgili olursa olsun, asıl yönetim deneyimini okulda edinir. Eğitim yönetmeni, okulu yönetme deneyimini kazanamadıkça, öteki eğitim örgütlerinde beklenen başarıyı gösteremez.
Öğrenci neyi ne kadar biliyor? Öğrencinin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir? Çocuğun öğrenmesini ölçmek için ne gibi araçlar var? Bu araçları nasıl kullanabilirim. Farklı bilgi ve beceri türlerini nasıl ölçebilirim. Yeni öğretim programı ile gelen alternatif ölçme araçları nelerdir? Bunları nasıl kullanabilirim? Ölçmemde nasıl nesnel (objektif) olabilirim. Farklı ölçme araçlarından edindiğim verileri nasıl değerlerim? Ve aklınıza takılan nice sorulara yanıt, sorunlara çözüm öneren bu kitap sizlere ölçme ve değerlendirmenin olmazsa olmazlarını tanıtmaktadır. Elinizdeki kitabın temel kaygısı, ölçmeyi ve bilimi sevdirmek, onun sihirli gücünü sizlere bir ölçüde de olsa, tanıtabilmektir. Kitabın yazımında, bu kaygıya dayalı olarak, sizlere sınıf ortamında temel ölçme bilgi ve becerisini kazandırmanın yanında, öğrencilerinize de küçük uygulamalar yaptırmanız hedeflenmiştir. Birçoğumuzun "sayılara" yönelik (yanlış eğitim yöntemlerinden kaynaklanan) bir önyargısı bulunmaktadır. Kitapta ister istemez ölçmenin gereği olarak formüller vb. yer almaktadır. Ancak, yeni programa da uygun bir şekilde, adım adım uygulamalar da yapılarak ilerlenirse, ölçmenin çok kolay ve sevilesi, bir o kadar da önemli bir uğraş olduğu anlaşılacaktır. -Doç. Dr. Sinan Olkun Editör
Bugün maddi anlamda nelere sahip olduğumuzun bundan yüzyıl sonra hiçbir önemi olmayacak. Ancak yetiştireceğimiz donanımlı ve yaratıcı nesiller, toplumumuzun temelini oluşturacak. Ben de bu temeli oluşturacak bireylerin eğitimine katkım olsun diye bu meslekte otuz üç yıllık mesleki deneyimin birikimi ile "Öğretim İlke ve Yöntemleri" kitabını kullanımınıza sunuyorum. 2000 ve 2004 yıllarında basılan "Öğretmenliğimi Geliştiriyorum" adlı kitap, bu eserin temelini oluşturmuştur. Bazı bölümler küçük değişiklikler ve eklemelerle bu kitapta da yer alırken, Öğretim İlke ve Yöntemlerini sınıfında uygulayabilmesini sağlamak amacıyla, bilgiler sade ve açık bir dille anlatılmaya özen gösterilmiştir.
"Türkiye, uzun bir süredir sancılı bir süreç yaşıyor. "Susmayan Yazılar", bu sancılı süreçte kimi zaman eleştirel bir bakış açısı, kimi zaman polemik, kimi zaman da çözüm önerileri getirmeye çalışan bir sosyal bilimcinin duyurmaya çalıştığı sesin birikimi. Türkiye’de sivil toplumun meydanlarda ve sokaklarda temiz toplum, laik ve çağdaş eğitim ve gerçek demokrasi için "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek" sloganını seslendirdiği bir dönemde "Susmayan Yazılar", (1978-1997) gazete koleksiyonları arasında yitip gitmesinler, yeni yeni sesleri yüreklendirsinler, sese ses gelsin diye bir araya getirildi."
Küçük hayvanlar nehir kenarındaki köylerinde mutlu bir yaşam sürerlerken günün birinde...Havada uçan Bay Baykuş, köyü uzaktan görür görmez, “Sonunda gelebildim!“ diye bağırdı...
Türk Edebiyatının başlangıçından bugüne kadarki gelişimini topluca ele alan bu kitapta; İslâmlıktan önceki, İslâm uygarlığı çevresindeki ve Batı uygarlığı çevresindeki dönemler ayrı ayrı bölümlerde gösterilmiştir. 123 sanatçıdan ve 11 anonim eserden toplam olarak 238 parça seçilmiştir. Sanatçıların hayatları, sanatlarının özellikleri ve eserlerinin tam listesi ayrı ayrı anlatıldığı gibi; destan, mesnevi, roman, oyun v.b. gibi büyük eserlerin konularının özetleri verilmiş, bunlardan seçilen parçaların bütün içindeki yerleri belirtilmiş; seçilen metinlerin başlarına ve sonlarına açıklayıcı notlar eklenmiştir. Kişilerin ve eselerin seçiminde, onların kendi devirlerini ve bağlı bulundukları edebiyat topluluk ve akımlarını temsil etmeleri özellikle dikkate alınmıştır. Kitabın başına, Türk edebiyatının bugüne kadarki gelişimi gösteren bir "Türk edebiyatına Toplu Bakış" incelemesi; sonuna da, edebiyat terimlerini ve eski sözcükleri açıklayan bir "Sözlük" eklenmiştir. Binlerce kişi ve eser arasından özenle ve dikkatle, seçilmiş kişi ve eserleri bir araya toplyana bu kitap, Türk kültürünün gelişmesinde büyük katkısı olan Türk edebiyatının özünü kitaplarınıza topluca kazandırmış olacaktır.
Batı Edebiyatının kaynaklarından bugüne kadarki gelişimini topluca ele alan bu eserde, söz konusu edebiyatın oluşumuna büyük katkıda bulunan ve onun başlıca dalları olan Yunan, Latin, İtalyan, İspanyol, Fransız, İngiliz, Alman, Rus, İskandinav, ve Amerikan edebiyatları ayrı ayrı bölümlerde toplanmıştır. Her ulusun edebiyat tarihinin ana çizgileri bölüm başlarında kısaca gösterilmiştir. Toplam olarak 114 sanatçıdan 155 parça seçilmiştir. Sanatçıların hayatları ve sanatlarının özellikle ayrı ayrı belirtildiği gibi; destan, oyun, roman v.b gibi büyük eserlerin konularının özetleri verilmiş, bunlardan seçilen parçaların bütün içindeki yerleri ayrıca belirtilmiştir. Kişilerin ve eserlerin seçiminde, onların hem kendi devirlerini temsil etmeleri, hem de Türk edebiyatını etkilemiş olmaları özellikle dikkate alınmıştır. Kitabın sonuna, ayrıca bir mitologya ve edebiyat terimleri sözlüğü eklenmiştir. Binlerce kişi ve eser arasından özenle ve dikkatle seçilmiş kişi ve eserleri bir araya toplayan bu kitap, insanlığın gelişmesinde büyük katkısı olan batı sanat ve kültürünün özünü kitaplığınıza topluca kazandırmış olacaktır.
"Kim konuşabiliyorsa insandır, Çünkü konuşma bilgeliktir." demiş. Öyle ise; Söz beyne değil, beyin söze egemendir. Yani dil; insan beyninin, düşüncesinin bir ürünü ve o düşüncenin anlatımıdır. Gözle anlatımıdır, mimikle anlatımıdır, işaretle anlatımıdır, yazıyla ve sözle anlatımıdır. Kısaca insan düşüncesinin, beyinin ürünüdür. İnsan düşündüğü için dil vardır.
Ulu önder, büyük kurtarıcı "Atatürk"ün bundan 60 yıl önce 1927 yılında okuduğu bu "Nutuk", Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ayrıntılı bir panoramasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluş yılları ile Atatürk ilke ve inkılaplarının yerleşme dönemini de kapsayan olayların yer verildiği "Nutuk"u günümüz Türkçesiyle özetleyip sadeleştirerek hazırladık. "Nutuk" özellikle, öğrenim çağındaki gençlerin konu ile ilgili başvuru kitabı olarak yararlanacakları bir eserdir. Okuyanların kolayca izleyebilecekleri biçimde, bölüm başlıkları ile sunulan "Öner Kemal"in hazırladığı bu eseri, öğrenci, öğretmen ve velilerin yararlanıp beğeneceğini umarız.
Son yıllarda ülkeler arasında ticari, turizm ve kültürel alanlarda iş birliği sürecinin giderek önem kazanması, ülkeler coğrafyasının önemini daha da artırmıştır. Özellikle öğrencilerimize çağdaş düzeyde bilgi sunmak amacıyla başta Türkiye’nin coğrafi bölgeleri açıklamalı olarak ele alınmıştır. Komşu ülkeler, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile kıt’alar hakkında özlü bilgiler verilmeye özen gösterilmiştir. Kıt’a ve ülkelerin doğal özelliklerine ışık tutmak amacıyla da fiziki haritaların kullanılmasına önem verilmiştir. Kıt’a ve ülkelerin daha iyi tanıtılması için çok sayıda özgün resim seçilmiştir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.