İlluminati (Latince: illuminatus, Türkçe: aydınlanmışlar) ya da tarihteki adıyla Bavyeralı İlluminati, batıl inanca, ön¬yargıya, dinin toplumsal yaşam üzerindeki etkisine, iktida¬rın kötüye kullanımına karşı Aydınlanma Çağı'nda 1 Mayıs 1776'da kurulmuş ve 1785'de dağılmış gizli bir aydın toplu¬luluğudur. Bavyeralı İlluminati ile çokça kez karıştırılan çağdaş illumi¬nati ise; zihin denetimi uygulayarak, hükûmetleri ve kuruluş¬ları ele geçirerek Yeni Dünya Düzeni'ni sağlamak amacını güttüğü iddia edilen, monarşileri yıkmayı, dinsel inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak toplumsal düzeni altüst etmeyi planladığı öne sürülen ancak varlığı veya etkinliği kanıtlanamamış bir yapılanmadır. İllüminati Tarafından Öldürülen Ünlüler 1. Michel Jackson 2. John Lennon 3. John F. Kennedy 4. Martin Luther King, Jr. 5. Abraham Lincoln 6. Kurt Cobain 7. Jim Morrison 8. John F. Kennedy, Jr. 9. Anna Nicole Smith 10. Marilyn Monroe 11. Whitney Houston 12. Robert F. Kennedy 13. Tupac Shakur 14. Grace Kelly 15. Malcolm X 16. Frank Zappa 17. Amy Winehouse 18. Bob Marley 19. Prenses Diana 20. Bruce Lee 21. Jimi Hendrix 22. The Notorious B.I.G. 23. Brandon Lee 24. Buddy Holly & Richie Valens 25. Otis Redding 26. The Big Bopper 27. Lee Harvey Oswald 28. Elvis Presley İllüminati Mensubu Ünlüler Beyoncé, Jay Z Madonna, Donald Trump Kim Kardashian, Kanye West Lindsay Lohan, LeBron James Rihanna, Michael Jackson St. Ignatius of Loyola, Francis Bacon Friedrich Leopold, Graf zu Stolberg-Stolberg. Friedrich Nicolai, Johann Bode Johann Wolfgang von Goethe Ray Kroc, Walt Disney

 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 672
Ağırlık : 672
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Deprem, Siyaset, Kent

Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent 2019 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve Şehircilik Proje Koordinatörü olarak görev yaparken siyasi baskı ve gerekçelerle açılan Gezi Davası’nda 25 Nisan 2022’de 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan ve Düşünce Mahkumu ilan edilen Dr. Tayfun Kahraman’ın ikinci kitabı. 

Kahraman’ın çalışması Silivri Kapalı Cezaevi’nde geçirdiği ilk yılda yaşanan gelişmelere, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve 14-28 Mayıs Seçimlerine yoğunlaşırken aynı zamanda AKP iktidarının uygulamalarındaki niyet ve tercihlerini bir şehir plancısı ve imar hukukçusu olarak deşifre ediyor. Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken sadece mekânsal bilimler üzerine çalışanlarla değil, güncel siyaset tartışmaları ile kenti ve doğayı savunan, adil, sağlıklı ve güvenli yaşam hakkını arayan herkesle buluşuyor.

Kahraman’ın bu kitabının önsözü ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kaleme alındı. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Amerika Birleşik Devletleri iç güvenlik sisteminin unsurlarına ve işleyişine odaklanan bu kitapta, ABD iç güvenlik kurumları, nitelikleri ve kurumlar arası ilişkilere dair tespit ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

Amerika’ya özgü örneklerin Türk kolluk teşkilatları ve görevlileri ile ceza adaleti sisteminin diğer paydaşlarına yol gösterici olacağı düşünülmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Kızıl ve Kara Yıldızlarımız

“Bugün geçmiş yüzyılın devrimlerinin trajik bilançosu bizleri başka türlü düşünmeye zorluyor, sosyalizme bir gün insanî simasını geri vermeyi umut edebilmek için. Antibürokratik devrimci örgütler inşa etmek devrimleri her türden otoriter sapmaya karşı korumanın güvencelerinden biridir. Ama yegâne güvence bu değildir. Çünkü işçi hareketinin kendini donattığı örgütlerin ötesinde bunların devrim içindeki yerleri ve işlevleri hakkında da tartışmak lazım. 

Devrimci güçler yaşamsal bir işlevi yerine getirmeliler: Devrimin, kendini dayatan kararları doğru zamanda almasına yardımcı olmak. Fakat, son tahlilde somut iktidar özyönetim yapılarında bulunur.

Umudumuz geleceğin kara ve kızıl olacağı yönündedir: 21. yüzyılda anti-kapitalizm, sosyalizm ya da komünizm, radikalliğin her iki kaynağından da beslenmek zorunda kalacaktır. Arzumuz, gelişip meyve verecekleri verimli bir zemin bulmaları umuduyla birkaç liberter Marksizm tohumu ekmektir.”


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Sermaye mi Dünya mı?

“Dünyanın sonu” ya da “kıyamet”, eski zamanlarda İsrafil’in borusunu öttürmesiyle başlayıp bir defada olup bitecek tekil bir olaydı. Şimdiyse “seküler” kıyamet, yani “bizim dünyamızın sonu”, ağır çekimde, alıştıra alıştıra gerçekleşiyor.

Bizim kıyametimiz, dünyanın bir felaketten bir başkasına sürüklendiği ekolojik çöküşün distopik dünyası. Farklı biçimlere bürünen bir çoklu krizler, çoklu felaketler zamanı. Zamana yayılan, farklı bağlam ve koşullarda farklı biçimlere bürünüp felaketli sonuçlar yaratan bir “eşitsiz ve bileşik kıyamet” devri.

Sermaye yıkmadan yaratamaz, “yaşayanları da ölüleri de öldürmeden” gelişemez, büyüyemez. “Felaket kapitalizmi” sadece afetleri yeni bir kâr kapısı, bir fırsat olarak değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bilfiil felaket üretir, felaketin ekonomik değeri üzerine bina olur. Dolayısıyla felaket, “bir başka dünya” mücadelesinin merkezî bir alanı olmak zorunda. Bu kıyamet çağında ismine yaraşır her komünizm artık “felaket komünizmi” olmak durumunda. Günümüzün komünizmi ister istemez yaşanan yenilgilere ve daima eli kulağında olan felaketlere dair keskin bir duyguyla yüklü olacak. Çağımızın devrimci pratiği, felaket ile normallik arasındaki yanıltıcı ayrıma dayanarak değil, kapitalist felaketin içinde, ona karşı ve onu aşmaya dönük olarak şekillenecek.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

"Muhammed Gömük, ülkemizde faaliyet gösteren ajan-misyonerleri ameliyat masasına yatırarak alkışlanası bir cesaret sergilemiştir. Lakin elinizdeki bu kitap her şeyden önce bir dini kitaptır. Konusu ise ajan-misyonerlerin yıkıcı-bölücü faaliyetlerini anlatmaktan ziyade ajan-misyonerlerin yıkıcı-bölücü faaliyetlerini boşa çıkarmaya yönelik ilmi cevaplar vermektir. Bir başka tabirle elinizdeki kitap tam bir Reddiyedir. İçinde çok sayıda ayet ve hadis ihtiva eden bu değerli kitabı okudukça bir yandan bilgilendiğinizi, bir yandan aydınlandığınızı göreceksiniz."


Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00

Milli Görüş kurmaylarından Recai Kutan uzun yıllar devlet kademelerinde bürokrat olarak çalıştıktan sonra Prof.Dr.Necmeddin Erbakan'ın başlattığı mücadelede yerini almışErbakan'lı Hükümetlerde bakanlık ve genel başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş; uluslar arası ırkçı emperyalizmin Erbakan'a koydurttuğu siyasi yasaklar dönemlerinde Milli görüş'ün kurduğu partilerde genel başkanlık görevi üstlenmiştir.Bir nezaket dürüstlük ve ahde vefa olan abidesi olan Recai Kutan şu an Saadet Partisi tgenel başkanı olark ezilensömürülenmaddi-manevi tüm alanlarda kuşatma altına alınan halkımıza karşı uygulanan ırkçı emperyalizmin planlarını akim kılmak için bütün gücüyle çalışmalaraına devam etmeüktedir.


Basım Ayı/Yılı : 2008
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 126
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

1897´de Siyonist örgütleri, İsviçre´nin Basel şehrinde, Herzel adlı bir Yahudi´nin liderliğinde bir kongre akdettiler. Elde edilen başarılar dolayısıyla zafer programının temelini attılar.Bu program(Protokoller), sırasıyla varılacak hedefleri göstermekle kalmıyor,takip edilecek yolları,uyulacak kuralları da belirtiyordu.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Bir Başka Açıdan

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı.

Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak.

Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay'ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir.

Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır.

Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 456
Ağırlık : 456
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20

Biz, istiklalimizi emin bulundurabilmek için heyet-i umumiyemizce (hepimiz), heyet-i milliyemizce (tüm ulus olarak) bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece (bütün ulusca) mücahedeyi (savaşmayı) caiz (gerekli) gören bir mesleği takip eden insanlarız…

-Mustafa Kemal ATATÜRK

Biz, Ulusal Kurtuluş Savaşı’na ve bu savaşın yüce komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e inançla bağlıyız. İlerici düşüncemizin odağına “Kemalist” düşüncenin kutsal bağımsızlık harcını koyarız. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı benimsememiş düşünce ve akımlarla hiç ama hiç bağdaşmayız.

-Uğur Mumcu


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

‘’Uğur Mumcu’nun Türk köşe yazarlığına yepyeni bir hava getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Keskin bakışlı bir gözlemci, belgesel bir eleştiricidir o çünkü. Güçlü hukuk mantığını çok kez ince bir mizah çizgisi ile çerçevelediği için, yazıları ne denli ağır olsa da okura ferahlık verir.

Uğur Mumcu’nun yazıları bugün günceldir. Bunlar, yarınki kuşaklar hesabına kuşkusuz ibret alınması gereken birer tarih dersi yerine geçecektir.’’

-Nadir Nadi

“Kardeşin kardeşi kırmasına son verdi” denilerek pek çok kişi tarafından alkışlanan 12 Eylül cuntasını o yıllarda eleştirmek kolay değildir. Zira darbe öncesi yıllar, özgürlük adına terörün kol gezdiği yıllardır. Bu nedenle hem cuntayı hem de 80 öncesi siyasal iklimini ve terör ortamını aynı anda eleştirebilmek çok mümkün olmaz. Cuntayı eleştirirseniz terörist, terörü eleştirirseniz cuntacı ilan edilirsiniz. Uğur Mumcu kitabında her ikisini de eleştirebilmeyi başarıyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 27
Sayfa Sayısı : 180
Ağırlık : 180
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

‘’Yargıcıyla, avukatıyla tüm hukukçular esir alınmıştı Hitler recimince. Hukuk profesörleri birer papağan, yargıçlar ise oyuncaktı Hitler’in elinde. Bugün Hitler’e uşaklık etmiş yargıçlara hukukçu demek mümkün müdür artık? Bunlar, siyasal cinayetlerin kiralık katilleridir. Bir yüksek kürsüye cübbeyle çıkmak, cellatlığa meşruiyet kazandıramaz hiçbir zaman.’’

-Uğur Mumcu

Kendisi de siyasal cinayete kurban giden Uğur Mumcu’nun kitabından alınmış bu satırlar, hukukun güçlünün elinde nasıl oyuncak haline getirildiğini özlü bir biçimde anlatıyor. Tarihin tekerrür ettiğini de çok iyi gösteren kitap, bir yanıyla okuru karamsarlaştırırken, diğer yanıyla direnişe teşvik ediyor. Öyle ya bilgi sahibi olmadan nasıl fikir sahibi olabiliriz? Günümüzde yaşanan hukuksuzluklara da ancak bilgi sahibi olarak direnebiliriz. Geçmişten ders almak ve günümüzü aydınlatmak için nasıl suçlunun güçlü, güçlünün suçlu olduğunu anlamamız gerekir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 39
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Araştırıcı, yürekli, yiğit yazar Uğur Mumcu`yu, Ankara Hukuk Fakültesi`ndeki asistanlık döneminden beri bilirim. Önce yazılarını, birkaç yıl sonra da kişisel olarak kendisini tanıdım ve sevdim. Son yıllarda onun hiçbir tehdide kulak asmadan ve her türlü tehlikeyi göze alarak deştiği konulardan her biri, ülkemizin ve bütün dünyanın çıkarcılık kenetleriyle kenetlenmiş karanlık yüzlerini ortaya çıkaracak kapıları aralamaktadır. Kahramanlık yalnızca savaş cephelerinde olmaz. Kalemden başka silahı olmayan yazarlık ve gazetecilik alanında da olur. Bu, yadsınamaz. Alman filozofu Hegel`in şu sözünü hiç unutmamalı: `Bir uşağa göre hiç kimse kahraman değildir; bu görüş dünyada kahraman bulunmadığını değil, onu söyleyenin uşak olduğunu gösterir.

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 28
Sayfa Sayısı : 374
Ağırlık : 374
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Abdullah Çatlı, İsviçre'nin Basel kenti savcılığınca uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan aranmaktadır; Fransız polisince aynı suçtan ötürü tutuklanmıştır. Ağca'yı cezaevinden kaçıranların başında Çatlı bulunmaktadır. Çatlı Bahçelievler'de öldürülen TİP'li 7 gencin katillerinden biridir. Ağca'ya sahte pasaport Çatlı ve arkadaşlarınca sağlanır. Papa suikastinde kullanılan silahı, Avusturya'lı silah kaçakçısı eski naziden satın alan Çatlı'dır. Avrupa'da ülkücülerle Ermeniler'in ortak olduğu uyuşturucu madde kaçakçılığının kilit adamlarından biri yine Çatlı'dır. (Cumhuriyet, 21 Eylül 1985, Çatlı Kim?...) Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden "istihbarat örgütü" kokusu çıkar. (Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)

Bir ülkede birbiri ardından cinayetler işlenir ve katiller yakalanmazsa, o zaman "devlet içinde devlet" olduğu yolundaki şüpheler su yüzüne çıkar. Demek oluyor ki, polisin de yakalayamadığı, gücünün yetmediği bazı güç dengeleri bulunmaktadır. Kimdir bunlar? (Cumhuriyet, 31 Mayıs 1976, Eşkıyanın Kökü Dışardadır...)

Bu köşede, okurlarımı bıktırırcasına Ülkü Ocakları'na cinayet silahları veren jandarma yüzbaşılarını yazdım durdum, kimse kulak asmadı. Bu silahların kayıt sayılarını bile verdim, hiçbir asker ve sivil yönetici bana mısın demedi. Ankara'da Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencilerinin üzerine Amerikan yapısı ve ordu malı bomba atıldığını yazdım, bu bombanın marka ve sayısını bildirdim, kimse tınmadı. Ne oluyor, ne oluyor, kim yönetiyor bu devleti?!.. (Cumhuriyet, 27 Kasım 1979, Kim Kaçırdı?..)


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 16
Sayfa Sayısı : 171
Ağırlık : 171
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Neden Daha Kısa Bir Çalışma Haftasına İhtiyacımız Var

İş kaynaklı stres ve tükenmişliğin artık salgına dönüştüğü, güvencesizlik ve düşük ücretlerin işgücü piyasasında kural haline geldiği günümüzde, açıktır ki istihdam meselesine yeni ve radikal bir tutumla yaklaşılması gerekiyor.
Pek çok sektör, otomasyonun, iklim krizinin ve yaşlı nüfusun beraberinde getirdiği varoluşsal tehditlerle karşı karşıya. Fazla Mesai’de Kyle Lewis ve Will Stronge işte bütün bu kaygı verici eğilimlere güçlü ve uygulanabilir bir çözüm sunuyor: çalışma haftamızın kısaltılması.

Bu önemli kitap çalışma süremizin kısalmasının kapitalist ekonomiler bağlamında ne ifade ettiğini göstererek bu fikrin tarihini ve siyasi içerimlerini irdeliyor. Siyaset ve ekonomi alanında söz söylemiş pek çok düşünürün fikirlerinden de yararlanan Lewis ve Stronge, çalışma haftamızın kısaltılmasının, kolektif özgürlüğü ve insanın potansiyelini temel alan, çoğunluğun çok daha mutlu ve tatmin edici hayatlar sürmesine alan açan daha adil ve eşitlikçi bir toplum oluşturabileceğini savunuyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺65,00
The Role of Serbian Orientalists in Justification of Genocide Against Muslims of the Balkans

Bosna-Hersek’te 1992-1995 yılları arasında gerçekleştirilen; 200 binden fazla Boşnak’ın katledildiği, 800 binden fazla Boşnak’ın ülke içinde göç etmek zorunda kalıp, 600 binden fazla Boşnak’ın mülteci durumuna düşürüldüğü etnik temizliğin failleri, ihtiyaçları olan “bilimsel” desteği Sırp Oryantalistlerde bulmuşlardır.

Sırp oryantalistler, akademisyenliği bükerek ve içine politika katarak, İslam’ı ve yerel Müslüman topluluklarını öylesine gerçekleri çarpıtarak tanımladılar ki, Müslümanlara karşı düşmanlığın artmasına ve “Müslüman tehdidi “ne karşı soykırımın bir çözüm olarak kabul edilebilir kılınması için Sırp halkının ikna edilmesine belirgin şekilde katkıda bulundular.

Norman Cigar’ın Bosna-Hersek’te savaşın tüm acımasızlığı ile devam ettiği 1993-94 yılları arasında kaleme aldığı bu araştırmasında, oryantalistlerin söylemleri ile etnik temizliğin aktif bir tarafı oldukları ve soykırımın gerçekleşmesine aktif katkıda bulundukları ortaya konulmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00

Demokrasiyi de kalkınmayı da belirleyen temel kavramlar içinde, hukukun üstünlüğü ve eğitim önemli yer tutar. Katılımcı demokrasi ve hukukun üstünlüğü, aynı zamanda medenileşmenin bir göstergesi olmakla birlikte, ekonomik kalkınmanın da temel altyapısıdır.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, halkın refahı için GSYH’da büyüme tek başına yeterli olmaz. Ayrıca hukuk ve demokrasi değerleri de kapsayan ülke kalkınması sağlanmalıdır.

Söz gelimi, petrol üreten bazı Arap ülkelerinde olduğu gibi, gelir artışı yüksek ve fakat yaşam kalitesi düşük, katılımcı demokrasiye sahip olmayan bir toplum gelişmesini tamamlamış bir toplum değildir.

Son yıllarda dünyada artan despot yönetimler, ister seçimle isterse darbe ile gelsin, ya da bir Emir veya bir kral olsun, başta kalabilmek için devlet imkânlarını kullandırmak ve dağıtmak, popülizm yapmak zorundadır. Popülizmde kaynaklar etkinlik kriterlerine göre değil, siyasi hedeflere göre dağıtıldığı için büyüme de sağlanamaz.

Despotik rejimlerde eğitim de diktatörün ideolojik çizgisinde olur. Eğitimsiz kalkınma sağlanamaz. Tarihi gerçekler bize, demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlüklerin gasp edildiği toplumlarda, toplumsal tepkilerin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Medyanın tamamıyla çöktüğü bir konjonktürde, kitabımın demokrasi ve kalkınmamız için, bir çoban ateşi anlamı taşıyacağına inanıyor; tarafsız ve objektif olmasına çalıştığım düşüncelerimin insanlık için demokrasi ve kalkınma bilincini bir adım ileri taşımasını umuyorum.

(Prof. Dr. Esfender Korkmaz)


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 255
Ağırlık : 255
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
İslam, Milliyetçilik ve Küreselleşme

“Mevcut hiçbir kitaba benzemeyen bir şekilde Kösebalaban’ın Türk Dış Politikası eseri Türkiye gibi yükselen bir gücün global tavrına şekil veren ideoloji, tarih ve kimlik arasındaki etkileşimi mahir biçimde açıklıyor. Türkiye’nin yükselen Kemalizm-sonrası dış politikasının karmaşık yolunda bir rehber olması açısından çok güvenilir bir kaynak.”

- Peter Mandaville, George Mason Üniversitesi 

“Kösebalaban, ideoloji ve kimliği de tartışmaya sokarak Türk dış politikasının geçmişini ve bugününü anlamamızı sağlayan canlı bir perspektif sunuyor ve Türk dış politikasını jeo-politikanın ve reel-politikanın hakimiyetinden kurtarıyor. “İçerisi” ile “dışarısı” arasındaki açığı kapatan bu kitap, küreselleşme bağlamında Türkiye’nin dış ilişkilerinin kapsamlı bir resmini görmemizi sağlıyor.”

- İhsan Dağı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi 

“Bu kitap Türk dış politikasına; onun kaynakları, özellikleri, başarıları ve karşılaştığı güçlükler konusunda yaptığı derin analizlerle, ihtiyaç duyduğumuz başka bir açıdan bakmamızı sağlıyor ve bunu dış politikayı sâdece uluslararası mücadelelerin değil demokrasi ve kimlik için yapılan ulusal mücadelelerin de kesişme noktasına koyarak başarıyor. Türk dış politikasının yönü ve amacının yeni bir önem kazandığı bir zamanda Kösebalaban’ın kitabı, diğer akademik kitapların, Türkiye’nin dış politikasında büyük değişimlere sebep olan iç çatışmalara ve ideoloji, güç, kimlik, din ve militarizmle ilgili tartışmalara ne kadar az odaklandığını göstermesi açısından önemli bir hatırlatma yapan, tam zamanında yazılmış bir eser. Türk Dış Politikası, akademisyenler, araştırmacılar, öğrenciler, siyasî stratejistler, politikacılar ve Türkiye’nin dış politika sürecinin akademik değerlendirmesinde iç dinamiklerinin gerektiği gibi çalışılmadığı, göz ardı edildiği veya bunlara gereken önemin verilmediğini düşünen herkes için mutlaka okunması gereken bir kitaptır.”

- Ümit Cizre, İstanbul Şehir Üniversitesi

Türkiye’nin dış politikasına yön veren sebepler, çoğunlukla başlıca dört ideolojik grup arasındaki ideolojik kavgada bulunabilir: Seküler milliyetçilik, İslamî milliyetçilik, seküler liberalizm ve İslamî liberalizm. Kitap, bu ideolojik savaşın Osmanlı’daki köklerini keşfederken Cumhuriyet tarihinin farklı dönemlerinde rakip kimlik gruplarının dış politikayı şekillendirmek için nasıl mücadele ettiklerini anlatarak ilerliyor. Siyasî partilerin yükselişlerini ve düşüşlerini; bu ideolojik pozisyonları temsil eden hareketleriyle onların dış politikayı kendi değerleri ve ilgi alanlarıyla aynı doğrultuda olacak şekilde değiştirme ve kullanma mücadelelerinin izini sürüyor. Adalet ve Kalkınma Partisi dönemindeki dış politikanın durumunun tartışılmasına ise özellikle odaklanılıyor. 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 431
Ağırlık : 319
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,60

Klinik İdeoloji Ve Ruhani Sömürgecilik


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 99
Ağırlık : 99
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi, 20. Yüzyıl’da yazılmış en önemli sosyal teori eserlerinden biridir. Schumpeter’in kapitalizmin tohumlarının zayıflamasının içsel olduğu iddiası ve onun aynı şekilde merkeziyetçi sosyalizme olan düşmanlığı kitabın 1942’deki ilk basımından bu yana okuyucuyu şaşırtarak ilgi ve kimi zaman öfke çekmiştir. Kapitalizmi de sosyalizmi de savunmayı reddederek Schumpeter, hem kendi döneminin hem de günümüzün toplumsal hareketlerinin çok daha sağlıklı bir değerlendirmesinde büyük ve orijinal bir katkı yaparak kendisinden sonra geleceklerin önünü açmayı başarmıştır.

Üçüncü edisyondan yapılan bu çeviride, dünyanın önde gelen ekonomistlerinden biri olan Joseph Stiglitz’in yeni bir önsözü de yer almaktadır.


“Sosyoloji veya ekonomi üzerine hangi düzeyde olursa olsun bir şeyler söyleyen hiç kimsenin bihaber olma lüksünün olmadığı bir eser.” 
— New English Weekly

“Joseph Schumpeter’in başyapıtı olan Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi, küreselleşmenin mantığını anlamada kilit bir ilke olan kapitalizmin ‘yaratıcı yıkım’ sürecini açıklıyor.”
— Thomas L. Friedman, Foreign Policy

“Büyük ekonomist Joseph Schumpeter, yeni endüstrilerin yükselişinde inovasyonun rolünü, mevcut endüstrilerin yaratıcı yıkımını ve refah artışını vurgulamıştır.”
— Richard Florida, The Atlantic

“20. yüzyılın önde gelen ekonomisti.” 
—Steve Forbes, Forbes

“Keynes 20. Yüzyıl’ın en önemli ekonomistiyse, Schumpeter de 21. Yüzyıl’ın en önemli ekonomisti olabilir. ... Schumpeter’in ekonomik anlayışı çok parlak. ... Uzun vadeli ekonomik büyümeyi -girişimcilik ve işletmeyi- ekonomi disiplininin gündeminin en üst sırasına koymaya çalışıyor. ... Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi mükemmel.” 
— J. Bradford DeLong, Chronicle of Higher Education

“21. Yüzyıl’ın en önemli iktisatçısı Adam Smith veya Keynes değil de, Joseph Schumpeter olacak gibi görünüyor. Schumpeter’in en önemli katkılarından biri, meşhur tanımı olan “yaratıcı yıkım” süreci aracılığıyla büyümeyi teşvik etmek için inovasyonun ve girişimciliğin muazzam gücüne yaptığı vurguydu. 
- Lawrence H. Summers, eski Hazine Bakanı

“Schumpeter bize dünyanın gerçekte nasıl işlediğine dair çarpıcı bir kavrayış verdi. Şu anda Schumpeter Çağında yaşadığımız söyleniyor. ... Schumpeter büyük bir bilgindi ve bugün Wal-Mart’ın yükselişinden refah hoşnutsuzluğuna kadar her şeye göz kamaştırıcı bir kavrayış sunuyor.” 
— Newsweek

“20. yüzyılın en etkili ekonomisti. ... Bu kitabın ilk ortaya çıkışından bu yana geçen yıllar, Schumpeter’in büyük bir üstat olduğunu kesinlikle kanıtladı.”
— Peter Drucker, Fortune

Schumpeter, 20. Yüzyıl iktisatçılarının en ileri görüşlüsüydü. Kapitalizme ve yaratıcı yıkıma odaklanması onu küreselleşmenin peygamberi yaptı.” 
— The Nation

“Klasik eseri Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi’de Schumpeter, beklenmedik inovasyonların pazarları nasıl yok ettiğini ve yeni servetlere yol açtığını anlattı.” 
— New York Times

“Büyük ekonomistler arasında.” 
— Harper’s Magazine

“Bir ekonomi üstadı.” 
— The Economist

“Kapitalist Avrupa uygarlığının şimdiye kadar yazılmış en büyük savunması. ... Schumpeter, Amerikan liderlerini kapitalist sistemi korumaya ikna etmek için herkesten fazlasını yaptı”
— American Conservative

“Schumpeter’in harika kitabı, 1942’de yayınlanmasından bu yana bir klasik oldu. Ancak 2008’in Büyük Çöküş’ü onu eskisinden daha da anlamlı hale getirdi. 2008 sonrasında Kapitalizm sorgulandı ve bir alternatif olduğu iddia edilen Sosyalizm popülerlik kazandı; ve şimdi ise endişe verici küresel gelişmeler Demokrasiyi tehdit ediyor. Bu kitap hâlen hem güncel hem de geleceğe dönük.”
— Geoffrey Hodgson, İşletme Profesörü, Loughborough Üniversitesi, İngiltere

“Modern kapitalist ekonomilerin nasıl işlediğine dair meslekten olmayan bilgili kitlenin bakış açısı uzun süredir Schumpeterci olmuştur. Ancak günümüzün akademik iktisat disiplini Schumpeter’i çok az tanımaktadır. Bu kitap disiplinimizin düşünme ve yazma şeklinin merkezine neden Schumpeteryen perspektifi yerleştirmek gerektiğinin gerekçesini sunmaktadır. Schumpeter’e katılıyorum. Ve bu konuda herhangi bir şüphesi olan okuyucuların, kitabın iyi geliştirilmiş argümanları tarafından ikna edilmeleri çok muhtemeldir.”
— Richard Nelson, Ekonomi Profesörü, Columbia Üniversitesi, ABD

“Teknoloji, finans, kalkınma ve krizleri iktisadî düşünce tarihi boyunca ilişkilendiren Joseph Schumpeter, 20. Yüzyıl’ın en eksiksiz ekonomisti olabilir. Yine de popülaritesi 1990’ların başında, “yaratıcı yıkım” kavramının enflasyonsuz hızlı ekonomik büyümeyi açıklamasıyla doruğa ulaştı. Şimdi Burlamaqui ve Kattel, Schumpeter’in bakış açısını günümüz sorunlarına yönelten seçkin bir araştırmacı grubunu bir araya getirerek hepimize büyük bir iyilik yaptılar. Onların çalışması, buna şiddetle ihtiyaç duyulduğu bir zamanda neo-klasik ekonomik ortodoksiye karşı en yararlı panzehirdir!”
— Erik S. Reinert, Teknoloji Yönetişimi ve Kalkınma Stratejileri Profesörü, Tallin Teknoloji Üniversitesi, Estonya


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 452
Ağırlık : 560
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺185,00

İlk baskısı 1995 yılında yapılan İslâm, Demokrasi ve Türkiye'nin üçüncü baskısındaki genişletme ile birçok yayınlanmamış konuşma ve makale de bu derlemeye eklenmiştir.

İlk yayınlanma tarihlerinin ardından geçen uzun zamana rağmen ağırlığından bir şey kaybetmeyen bu makaleler derlemesini okuyanların fark edebileceği gibi bu süre zarfında ülkede meydana gelen birçok gelişmeye, hatta bazı alanlarda kökten dönüşümlere rağmen demokratikleşme ve hoşgörü alanlarında fazla bir mesafe kat edilmemiş görünmektedir.

İslâm felsefesi ve düşüncesi alanında uzmanlığıyla tanınan Prof. Arslan'ın son edisyon için kaleme almış olduğu önsözde belirttiği gibi umudu tamamen yitirecek kadar karamsar olmak doğru olmasa da İslâm dünyasında ve özelde Türkiye'de Batılı anlamda demokratik bir toplumun ortaya çıktığını ve kalıcı bir varlık kazandığını görmek için epey bir zamana ve farklı alanlarda gerçekleştirilmesi gereken çok sayıda büyük atılımlara ihtiyaç var.

Bu eser, okuyucu için ilk baskısından bu yana geçen çeyrek asırdan uzun süre içinde nelerin değiştiğini, nelerin değişmediğini görmek; İslâm, demokrasi ve modernleşme tartışmalarında nerelerden geçip hangi noktalara vardığımızı veya varamadığımızı değerlendirmek için hem bir tarihi cetvel hem de kuramsal bir pusula işlevi görebilir.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 4
Sayfa Sayısı : 405
Ağırlık : 405
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺164,00

Artık markalaşmış yazarlar olan Goldstein ve Pevehouse’un dünyada çok satan ve en çok başvurulan, alanındaki lider ders kitabı Uluslararası İlişkiler, hem alanın teorisine hem de aktüel gelişmelere dair en kapsamlı ve en güncel giriş kaynağıdır. Uluslararası ilişkilerin çekirdeği sayılan klasik konuların yanında daha bütünleşmiş ve giriftleşmiş aktörler ve aralarındaki ilişkilerin doğası ve muhtevasına dair, standart ders kitabı sıkıcılığından oldukça uzak, kolay anlaşılır ve zevkle okunur bir dile sâhip olan bu kitapta, günümüz dünyasının öne çıkan uluslararası ekonomi-politik, uluslararası ticaret, finans, sürdürülebilir kalkınma, çevre, sağlık ve nüfus politikaları ve küresel eşitsizlik gibi meseleleri üzerine de kapsamlı bir perspektif sunulmakta.

2013-2014 güncellemesini içeren 10. edisyondan yapılan bu çeviri birçok uluslararası ilişkiler kitabı tarafından da örnek alınan sistematiği ve içeriği ile pedagojik ve akademik yönden oldukça tatmin edicidir.

Okunurluğu ve anlaşılırlığı daha da artıran ve pekiştirmeyi kolaylaştıran diğer başlıca özellikler ise şunlardır:

Kavramları ve Güncel Olayları Keşfedin Güvenlikle ilgili, ekonomik ve uluslararası olaylar hakkında dengeli bir araştırma içermektedir.

Terminolojik Dağarcığınızı Genişletin Sayfa kenarlarında, bölümde geçen anahtar terimler hakkındaki açıklamalar kitabın verimliliğini artırmaktadı

Eleştirel Düşüncenizi Geliştirin “Eleştirel Düşünce Soruları” bölümü öğrencilere uluslararası ilişkiler teorisini güncel dünya problemlerine nasıl uygulayacakları konusunda yardımcı olur.

Öğrencilerin Dikkatini Çekin Sayısız şekil, harita ve fotoğraf güncel ve canlı bir okuma deneyimi sunmaktadır


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 660
Ağırlık : 660
En / Boy : 19 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺240,00
Entelektüel Bir Otobiyografi

“Çalışma alanı yelpazesinde veya kalitesinde Karl Popper’a rakip başka bir felsefeci yok… Siyaset, bilim, sanat… Popper’ın çalışmalarıyla aydınlatılmamış çok az düşünce alanı kalmıştır.”
– Bryan Magee

Bu kitap, sekiz yaşındayken  sonsuzluk fikrine kafası takılan, on beşine geldiğinde babasının kütüphanesine dadanmış  bir zihnin bitmeyen arayışının hikayesi. İki büyük dünya savaşına, Soğuk Savaş dönemine ve sonrasında Doğu Bloku’nun çöküşüne tanıklık eden, 20. Yüzyıl’ın en etkileyici düşünürlerinden Karl Popper, bu otobiyografik eserinde kendisini en çok etkileyen fikirleri bilhassa erken yaşlarda kendisini büyüleyen bilim ve felsefeyi anlatıyor.

Popper bu kitapta, hayatıyla ilgili pek fazla bilinmeyen yönlerini; müzik aşkını, Yahudi kökeniyle ilgili karışık duygularını ve Wittgenstein’la tartışmasını ve ondan sonra bir efsane haline gelmiş “poker” olayını anlatıyor. Döneminin birçok önde gelen bilim insanı ve filozofuyla etkileşimi olan


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 357
Ağırlık : 357
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺153,00

Bilim ve toplum felsefesi alanlarının büyük filozofu Karl Popper'ın Tarihselciliğin Sefaleti adlı eseri, her iki felsefe disiplininin de problemlerini kendi kavşağında buluşturan çarpıcı bir kitaptır. Filozofun gerek Açık Toplum ve Düşmanları gerekse Bilimsel Araştırmanın Mantığı adlı eserleri, daha esaslı bir probleme ışık tutmak üzere bu kitapta bir araya gelmişlerdir.
 
Sosyal bilimlerin tabiat bilimlerine indirgenip indirgenmeyeceği probleminin tartışıldığı eser, daha temelde "tarihin bilimsel yöntemlerle tahmin edilebilir yasaları" olduğuna inanan toplum felsefelerinin bilimsellik iddialarını çürütmek istemektedir.
 
Bilim ve sosyal bilim ilişkilerinin incelendiği kitap boyunca merkezî kavram "tarih"tir. Fakat sefaleti öne sürülen asıl fikir "tarihsel" yöntem değil, tarihin modern ve tehlikeli bir kavranışı olan “tarihselci" düşünce tavrıdır.
 
Popper, tarihteki değişmez ve önceden kestirilebilir kanunların bu etkileyici eleştirisini tüm “tarihsel kaderin amansız kanunlarındaki faşist ve komünist inançların kurbanı olmuşlara” ithaf etmiştir.

Kısa ve etkileyici şekilde yazılmış bu eser; okurlara, entelektüellere ve politika yapıcılara nesiller boyunca ilham kaynağı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sosyal bilimler alanında yazılmış en önemli kitaplardan biri olarak kabul edilen Tarihselciliğin Sefaleti, bu büyük düşünürün fikirlerini anlama yolunda ışık tutuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺113,00

Uluslarararası olaylar ve örgütlerle ilgilenen bireyler için LeRoy Bennett ve James Oliver’in bu eseri temel ve klasikleşmiş başvuru kaynaklarından biridir.

Orijinal eserin dördüncü edisyonundan yapılan çeviride her türden çağdaş uluslararası örgütün gelişiminin geniş kapsamlı tarihsel, kurumsal ve işlevsel/programsal analizi incelenmektedir. Bunun yanısıra çok-uluslu şirketlerin ve başlıca bölgesel örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri de kitabın ele aldığı diğer unsurlardır.

Birleşmiş Milletler ve BM sisteminin başlıca ilkeleri, örgütsel özellikleri, işlevleri ve faaliyetlerine odaklanan bu kitap, BM’nin karşılaştığı sorunlar, soruşturmalar ve kararların derinlikli bir özetini sunar.

Uluslararası Örgütler şu konuları hem geçmişe hem de geleceğe dönük şekilde inceler:
• Milletler Cemiyeti’nin kuruluşu, gelişimi ve sona erişi
Birleşmiş Milletler’in doğuşu, temel prensipleri, örgütlenmesi, yapısı ve faaliyetleri
• anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümlenmesi
• kolektif güvenlik ve barışı koruma
• uluslararası hukuk sistemi
• silahsızlanma
• bölgeselcilik türleri ve bölgesel örgütler
• küreselleşme, ulus-ötesicilik ve uluslararası örgütlenme
• çok-uluslu şirketler, hükûmetler dışı örgütler
• ekonomik refahın artırılması
• küresel kaynakların yönetimi
• sosyal ilerlemenin geliştirilmesi
• insan hakları ve özerklik mücadelesi
• uluslararası yönetim ve liderlik


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 608
Ağırlık : 608
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺243,00
Tükendi

Milli Teknoloji Hamlesi ülkemizin gelecek kuşaklarının refah ve istikrar içerisinde yaşaması için başlatılmış en hayati girişimlerden birisidir. Milli Teknoloji Hamlesi ulusal güvenlik dahil olmak üzere kritik sektörlerin sınırlayıcı herhangi bir dış faktörün etkisiyle sekteye uğratılmamasını sağlamaya çalışmakta ve bu minvalde Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini güvence altına almaktadır.

Her ne kadar geliştirmiş olduğu bilinç ve girişimler kamuoyu tarafından sevinçle karşılanıyor olsa da literatürde Milli Teknoloji Hamlesi’ni detaylı bir şekilde ele alan ve bu hamle kapsamında gerçekleştirilen atılımları sektörel bazda inceleyen eser sayısı oldukça azdır. Bu önemli eksikliğin giderilmesi istikametinde kitabın ilgili alana katkı sunması hedeflenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50
Tükendi
Küresel güç dengelerinin kayması ve İslam dünyasının kaderi

Bu çalışma, uluslararası sistemdeki ağırlık merkezinin jeopolitik bakış açısından Atlantik Batı'dan Avrasya ve Asyatik Doğu'ya kayması fenomenini ele almaktadır. Ve bu kaymayı, büyük kara güçleri ve deniz güçleri arasındaki tarihi çekişme bağlamında dile getirmekte, egemen güçler ile yükselmekte olan güçler arasındaki ilişki denklemini incelemektedir. Çalışma aynı zamanda İslam dünyasının uluslararası güç dengelerindeki bu kaymayla ilgili konumuna değinmekte, siyasi bir bilinç ve stratejik bir kaygı ile bu meydan okumayla yüzleşmek hususunda motive etmeye sevk etmek hedefi taşımaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

Proletarya Diktatörlüğünün Tarihsel Deneyimleri


Basım Ayı/Yılı : 1989
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 75
Ağırlık : 75
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Tükendi
Türkiye İçin Öneriler -1 Siyasi ve Sivil Haklar

Geniş bir diasporaya sahip olan Türkiye de uzun yıllardır yurt dışında yaşayan vatandaşları için çeşitli politikalar üretmiş ve ilgili kurumlara verdiği yetki ile bu politikaların uygulanmasını sağlamaya çalışmıştır. Zamanla değişen durumları ve beklentileri de dikkate alan bu çalışma, Türkiye’nin diaspora politikalarına dair öneriler ortaya koymayı hedefleyen serinin ilk ürünü olarak karşınıza çıkmaktadır. Bu ilk çalışmada siyasi ve sivil hakları merkeze alan politikaların analiz edileceği makalelere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Tükendi
Estetik Etik Piskanaliz

Klasik Atina ve Roma’da ve 17. Yüzyılın sonuna kadar Ortaçağ’da hukuk çalışması klasik triviumun (gramer, mantık, retorik) ve özellikle retoriğin parçasıydı. Antik dönemin hatipleri yasanın ruha ilham vermesi ve toplumsal bağı desteklemesi için, onun sadece bir iktidar ve baskı dili olarak değil aynı zamanda adaleti teşvik eden estetik ve ahlaki bir bütün olarak tezahür etmek zorunda olduğunu bilirdi. Yasanın bu estetik boyutu Homeros’tan erken modern döneme kadar hukuk kaynaklarında aşikardır. Gelgelelim, bu durum pozitivist hukuk tarafından gizlenmiştir.

Kafka bir arkadaşına mektubunda “hukuk kitapları okumak insana talaş tadı verir” diye yazmıştı. Hukukla bu kitaplar üzerinden ilişkilenen herkes bu odunsu tadı hissetmiştir. Elinizdeki kitap hukukun felsefesini ve nomos’u “kalın kafalı” hukuk ders kitaplarının sunumundan kurtarıyor. Pozitivist bilimin ve hukuk felsefesinin ruhsuz soğuk bir kurallar dizisi olarak sunduğu yasanın estetik boyutunu yeniden açığa çıkarıyor. Yasayı edebiyat olarak ve sanat olarak okuyarak yapıyor bunu. Adalet ve güzellik arasındaki ilişkiyi vurguluyor; nizamın ve sosyal yeniden üretimin esaslarını taşıyan hukuk dilinin hem aklı ikna etme hem de duygular üzerinde tesir gösterme ödevine dikkat çekiyor. Adaletin güzel bir dil ve tutkulu bir pratik olabileceğini gösteriyor. Tüm bunları psikanalitik yaklaşımın verimini katarak bina ediyor.

Kitap eleştirel hukuk teorisi literatürüne yaptığı katkı bakımından temel bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi

Hannah Arendt, yirminci yüzyılın en etkili siyaset kuramcılarından biri olarak kabul edilmektedir. Yazıları bir dereceye kadar anlaşılır olsa da, çalışmalarının muazzam genişliği, onun düşüncesiyle ilk kez karşılaşan okurların özel bir çaba göstermesini gerekli kılar.

Kafası Karışmışlar İçin Arendt, bu son derece önemli siyaset düşünürüne açık, özlü ve anlaşılır bir giriş sunuyor. Arendt’le ilk kez karşılaşan okurlar için hazırlanan bu kitap, onun kuramı ve en önemli çalışmalarıyla birlikte, düşünceleri hakkındaki başlıca eleştirileri ve tartışmaları da tematik bir düzen ve sistematik bir akış içinde sergileyerek, Arendt’in siyaseti yeni bir biçimde tasavvur etmeye dönük tutarlı bir çerçeve arayışını ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi
Kurtuluş Kendini Anlatıyor 9

Bu kitapta, Türkiye’de sosyalist hareketin yükseldiği ve 12 Eylül 1980 darbesi ile kesintiye uğrayarak gerilediği dönemlerde, kendilerinin ve halklarının kurtuluşu için mücadele ederken yolları Kurtuluş hareketi ile kesişmiş kadınların anlatımları var. Bu anlatımlar o günleri benzer biçimde yaşamış tüm devrimci kadınların da hikâyesidir. 
Kadınlar politik bir hareketin içinde yer alırken neler hayal etmişti? O tarihsel dönem içindeki algıları neydi? O zor günleri yaşarken neler hissettiler ve nelerle karşılaştılar? Bunlar sonraki hayatlarını nasıl etkiledi? Yarım asır önceki politik ortam, örgütlenme biçim ve yapısı, karar verme süreçleri, yol ayrımları gibi tarihi süreçleri Kurtuluş içinde yaşamış kadınların anlatımlarıyla hatırlamaya çalıştık. 
Kadınlar, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, derneklerde, sendikalarda, yayın organlarında, mahkemelerde, cezaevlerinde, karakol ve cezaevi kapılarında, hayatın daha birçok alanındaki siyasi mücadelenin içinde yer aldı. İlişki, sempatizan, militan, kadro gibi kategorilerle erkek yoldaşlarının yanı başında koştururken onların karısı, annesi, kızı, bacısı, yakını vb. olarak tanımlandılar. Yok sayılmaya çalışıldıkları her durumda bıkmadan, usanmadan mücadeleye devam ettiler. Bir yandan örgüt için çalışırken diğer yandan kendilerini ve yakınlarını hayatta tutabilmenin mücadelesini verdiler.
Tarihe kadınların gözünden ışık tutan Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar gelecekte politik çalışma yapacak kadınlar için farkındalık yaratacak nitelikte deneyler içeriyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 712
Ağırlık : 712
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺193,60
Tükendi

Önsözünü Sırrı Süreyya Önder’in yazdığı kitap Selahattin Demirtaş’ın Son Sözüyle okur karşısında.

“Bin türlü gölge ve riyayla örtülmeye çalışılan günlerin çetelesini tutup unutturmayanlar var. İşte bu kitabın emeği, böylesine aziz bir yerdedir. Ekmek gibi, su gibi aziz bir emeğin ürünü olan bu kitap, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğu da makamı da olmayan, yüreği halkla, halkın yüreği de kendisiyle atan bir siyasetçiyi, kardaşım Selahattin’in cezaevi dönemi hikayesini anlatıyor.” Sırrı Süreyya Önder

Cezaevine girmesine yol açan süreçte neler yaşandı? İçeride günleri nasıl geçiyor?

Neler yaşıyor, nasıl hissediyor?

Dışarıda yaşanan gelişmelere nasıl bakıyor?

Cezaevi görevlileriyle ilişkisi nasıl?

Bayıldığı gece neler oldu?

Ailesinin geçirdiği trafik kazasını duyduğunda ilk tepkisi ne oldu?

Hangi haberi duyduğunda çok üzüldü?

Neden covid aşısı olmak istemedi?

Kelepçe takılmak istenmesine nasıl karşı koydu?

Ne zaman çıkacağını düşünüyor?

Arkadaşlarının, avukatlarının, kardeşlerinin, eşinin, hücre arkadaşının ve bizzat kendisinin anlattığı bilinmeyenler…

Basın danışmanı, Demirtaş’ı yazdı.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 242
Ağırlık : 242
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺58,50
Tükendi

Yirminci yüzyılın en etkili filozof ve kültür kuramcılarından bir olan Adorno’yu okumak zorlu bir iştir. Çalışmaları çoğu zaman çetrefil ve nüfuz edilemez görünür, özellikle de onun yaslandığı felsefe gelenekleri hakkında pek fazla bilgisi olmayanlar için. Onun ortak duyu saydığımız şeyleri yıkma ve yirminci yüzyıl Avrupa ve Amerika kültüründe baskın gördüğü eğilimlere saldırma tarzı okurun önündeki güçlükleri daha da pekiştirir.

Kafası Karışmışlar için Adorno, Adorno’nun düşüncesine ilişkin, okuru küçük görmeye ya da yanıltmaya yeltenmeyen, teşvik edici ve anlaşılabilir bir açıklama sunuyor. Hem Adorno’yu henüz tanımayanlar hem de onun çalışmaları hakkında mesafe katetmek için uğraşanlar, anlaşılır bir tarzda yazılmış, kapsayıcı, özel olarak tam da onun metinlerini okumayı ve anlamayı zorlaştıran meseleler üzerine odaklanmış bu çalışmayı çok değerli bir kaynak olarak görecekler. Adorno’nun çalışmalarındaki anahtar temalar etrafında düzenlenmiş metin, onun yazılarında estetiğin merkezi konumu, popüler kültür üzerine çokça yanlış anlaşılmış denemeleri ve Adorno’nun felsefesinde özgürlük fikrinin önemi başta olmak üzere, konulara duru ve ufuk açıcı açıklamalar getiriyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 254
Ağırlık : 254
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,80
Tükendi

Kant’ın bir politika felsefecisi olarak değil de, politika üzerine ikincil önemde yazılar kaleme almış bir filozof olarak kabul edildiği tarihsel süreç geride kaldı. Kant geçtiğimiz yüzyıl, deyim yerindeyse, bir politika filozofu olarak yeniden keşfedildi. Bunda en büyük pay, şüphesiz, Kant’ın da içine yerleştirildiği liberal düşünce geleneğinin sözü edilen tarihsel uğraktaki yükselişidir. Ama milyonlarca insanın yaşamıyla birlikte türümüzün pek çok kuşağının bilgeliğini de alıp götüren iki büyük savaşın ardından, dünya barışını hedefleyen büyük politik örgüt kurulurken Kant’ın hatırlanması da boşuna değildirdir;

“Doğa, insanı savaşlar aracılığıyla, aşırı ve dur durak bilmez savaş hazırlıkları aracılığıyla ve her devletin önünde sonunda, barış halinde bile, ülke içinde hissetmek zorunda olduğu ihtiyaç durumu aracılığıyla, başlangıçta kusurlu girişimlerde bulunmaya ama sonunda sayısız yıkımın, altüst oluşun, hatta güçlerinin bütünüyle tükenmesinin ardından, aklın ona bunca acı tecrübe yaşanmaksızın da söyleyebileceği şeye yöneltir: vahşilerin yasasız durumundan çıkmak ve bir uluslar birliğine katılmak..."

Bu kitapta Kant’ın Eleştiriyi tamamlayan politik metinlerini Türkçede ilk defa bir arada ve yeni çevirileriyle bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20
Tükendi
İran’da Kürt Milliyetçiliğinin Unutulan Yılları

Elinizdeki kitap, Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin düşüşünden başlayıp İran devrimiyle sonuçlanan 1947-1979 arası dönemde Kürt milliyetçiliğinin İran'da nasıl bir tarihsel özgüllük sergilediğini araştırıyor. Bu otuz yıllık dönemde sürgündeki Kürt milliyetçiliğini, bu milliyetçiliğin siyasi ve ideolojik formasyonunu, örgütsel yapısını ve liderliğini sistematik bir yaklaşımla inceliyor.

Yazar, bir yandan sürgünde milliyetçilik olgusunun tarihsel özelliklerine ve Kürdistan'da devrim koşullarında siyasal güçlerin ve ilişkilerin nasıl biçimlendiğine bakarken, bir yandan da devrim sonrası dönemde Kürt milliyetçiliğinin gelişimini belirleyen siyasal süreç ve pratiklere ışık tutuyor.

1946'da İran'ın Mahabad kentinde kurulan kısa ömürlü Kürdistan Cumhuriyeti’nin demokratik bir siyasi kültürün ve Kürt ulusal kimliğinin gelişmesinde bir kilometre taşı oluşturduğunun altını çizen yazar, maruz kalınan askeri şiddet ve baskı pratiklerinin Kürtlerin direniş kapsamındaki söylem ve eylemleri üzerinde belirleyici bir etki yarattığını vurguluyor.

İran'daki Kürt milliyetçiliğinin unutulan yıllarına dair önemli bir boşluğu dolduran bu eser, konusunda bir ilk ve temel kaynak olma özelliği taşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 350
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺83,60
Tükendi
Kıyıdan Köşeden

İnsanlığın ve yeryüzünün yeni ve çoklu krizlerinin ortaya çıkardığı meydan okumalar, Marx’ın sözleriyle, ‘çağın arzularının ve mücadelelerinin kendilerini açıklığa kavuşturmasını’ talep eden bir eleştiriyi zorunlu kılıyor. Bu eleştiri, tarihsel ve sosyolojik temellere dayanan bir toplum analizi biçimini almalı, değişmezmiş gibi gösterilen şeylerin aslında değişime açık tarihsel olumsallıklar olduğunu ortaya koyabilmelidir.
Marx’ın kategorik buyruğunun, ‘insanın küçük düşürülmüş, köleleştirilmiş, terk edilmiş, değersiz bir varlık olduğu tüm ilişkileri alaşağı etme’ yükümlülüğünün peşinden giden bu alternatif sözlükteki kısa makaleler, Marx’ın çalışmalarında kıyıda köşede kalmış ya da hiç yer almamış, çoğu zaman da Marksist kuramın üstüne vazife görülmemiş meseleleri ele alıyor ve değişen toplumsal ve politik dünyamız ışığında onun en temel varsayımlarını bile sorgulama ve geliştirme çabasına girişiyorlar. Ele alınan meseleleri, Marx’ın düşüncesini genelgeçer bir entelektüel akçe olmaktan ya da dar politik gruplara ölü dogmalar dayatan bir basmakalıp kesinlikler seti olmaktan kurtaracak yeni teorik ve politik koridorlara dönüştürüyorlar.
Ahlaki Çoğulculuk • Alternatif Yok • Altyapı • Anarşizm • Asit Komünizm • Bağımlılık • Başkaldıran Evrensellik • Belediyecilik Hareketleri • Beyazlık • Birlik • Birmingham Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi • Biyo-Kapitalizm • Bohem • Bonapartizm • Borç • Büyük Veri • Canlı Öğrenme • Coşku • Çalışan Yoksullar • Çin Tipi Üretim Tarzı • Dışlama • Dijital Emek • Eğiticilerin Eğitilmesi • Emperyal Yaşam Biçimi • Eşzamanlı Olanın Eşzamansızlığı • Faşizm • Fikrî Mülkiyet • Genel Zekâ • Güzellik Endüstrisi • Haiti Devrimi • Halkın Afyonu Olarak Din • Hayvanlar • Hollanda Altın Çağı • Hollanda Doğu Hindistan Şirketi • Hukuksallaşma • İhtiyaçlar • İşçicilik • Jakobenizm • Kadınların Çifte Toplumsallaşması • Kapitalizmi Queerleştirmek • Kast • Kazıcılık • Kesişimsellik • Kirli Kapitalizm • Konut Sorunu • Kültürel Marksizm • Lukács Arşivleri • Lümpen Proletarya • Madun Çalışmaları • Marksizmin Post-Kolonyal Eleştirisi • Militan Araştırma • Müşterekleşme • Postkolonyalizmin Marksist Eleştirisi • Precarias A La Deriva • Prefigürasyon • Prekaryalaştırma ve Kredi • Queerlik • Sabotaj • Sahte Haber • Sınırlar • Siyah Marksizm • Sömürgelerde Efendi-Köle Diyalektiği • Şöhret • Taşlama • Toplumsal Cumhuriyet • Toplumsal Sendikacılık • Toplumsal Yeniden Üretim • Üniversite • Vampir ve Zombi • Yahudi Sorunu • Yurttaş-Olmayanlar • Zapatistalar • Zayıf Direniş


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,00
Tükendi
Bir Karşılaşmanın Kenar Notları

Sosyalist hareket, bugün hangi noktada bulunursa bulunsun, kitap içindeki yazılardan da izlenebileceği gibi, esasen Alevi toplulukların da tarihlerinin bir parçasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz günlerde, bu “parça” sanki bir tümörmüş gibi sökülüp atılmaya, düşmanlaştırılmaya, ondan doğan boşluğa ise milliyetçi, ırkçı, faşist ya da çeşitli görünüm biçimleriyle devlet tapıncıyla malul bir Alevilik inşasının temelleri atılmaya çalışılmaktadır. Bu kitap, okurların dikkatini, şimdiye değin bütünlüklü bir biçimde pek ele alınmayan bu ilişkiselliğe yöneltme amacını taşır.
Elinizdeki kitap, çok boyutlu bir biçimde, geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen ilişkilerin, sosyalizm ile Alevilik arasında kurulmaya çalışılan bağlantıların tartışılmasını hedefliyor. Alevilerin dikkatini yine Alevilerin kendisine, bu kez sosyalist hareketle ilişkileri ve bunun tarihsel bağlamına yöneltmeye dönük bir girişim olan bu eser, kendi sorunlarıyla diğer topluluklar arasındaki sorunların ortak zeminlerinden koparılmaya çalışılan Alevilerin, en azından başka bir tarihe sahip olduklarını hatırlamak bakımından önemli bir işlevi de yerine getiriyor.
Kitap geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen iç içeliklerin ve karşılaşmaların mekanda, zamanda ve çeşitli örgütsel formlardaki izlerini takip etmektedir.

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,40
Tükendi

Dünyanın büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde Rosa Luxemburg kitleleri etkileyen başarılı bir hatip ve önemli bir Marksist kuramcı olarak kendini her siyasi çevreye kabul ettirdi. Ardında yüzlerce makale, onlarca kitap ve broşür, iktisat teorisinden ulusların kendi kaderini tayin hakkına kadar pek çok önemli teorik/politik sorunu ele alan yazılar bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve “vatan savunması” yalanına karşı, işçi sınıfının emperyalist savaşa cephe alması yönünde çalıştı. Bolşevik devrimini büyük bir coşkuyla karşıladı; ama parti-kitle ilişkisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolşevikleri eleştirdi.. Bolşeviklerin söz, basın ve eylem özgürlüklerini bastırma eğilimlerinin, sosyalist bir topluma gidişi tehlikeye sokacağından ciddi biçimde kaygılanıyordu. .Eski rejimin yıkılmasından sonra, düşünce ve ifade özgürlüğüne olan gereksinmeyi vurgulayarak Marksist hareketin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlardan bazılarını ortaya koydu: Devrim sonrasında ne olacaktı? Devrimin bürokratik bir yozlaşmaya saplanmasını önlemek için ne yapılabilirdi? Devrimci sürecin, yabancılaşmayı aşacak biçimde, sürgit devam etmesi mümkün müydü? Var olan kapitalizme de, onun bürokratik/totaliter karşıtına da alternatif olacak bir başka yol var mıydı?

Doğumunun 150. yılında Rosa'nın teorik ve siyasi mirası büyük insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.

İşçileri ve kuşları sevdi. Topal ayağıyla dans etti. Ona ilişkin her şey büyüleyici ve sahicidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Yeni Türkiye’de Erillik, Şiddet ve Feminist Siyaset

2015 yılı ve sonrası, sadece Türkiyelileri değil, tüm dünyada geniş kitleleri etkileyen unutulmayacak olaylarla zihnimize kazındı. Suriye savaşı, göçmen krizi olarak yüzümüze çarpan insanlık dramı, bölgede, Türkiye’de ve Batı ülkelerinde çok can alan şiddet eylemleri, hepimizi şok eden IŞİD belası, her yerde yükselişe geçen milliyetçi popülizm dalgası, otoriter rejimlerin ve tek adamların önlenemeyen yükselişi, nükleer denemelere geri dönüş, küresel kapitalizmin sefaleti ve iklim krizi derken 2020 yılına koronavirüs salgını ile girdik. Nefret, şiddet, savaş, cinnet halleri, türlü türlü musibetler etrafımızı sardı. Yaşam, özgürlük, eşitlik, adalet ve gerçek başta olmak üzere tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, değerlerin değersizleştirildiği bir sürece tanıklık ettik.

Bu kitap, yaşamın ve siyasetin her alanında “eril gövde gösterisi”nin hüküm sürdüğü, aynı zamanda hem ülkede hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve feminizme karşı reaksiyonların güçlendiği, kadın ve LGBT hareketinin elde ettiği türlü kazanımların tehlikeye girdiği bu dönemi kavramamız için önümüze ışık tutuyor. Olaylarla onları kavrayışımız arasına giren kara bulutların yol açtığı özel bir görme ve kavrayış zorluğunu getiren bu dönemi feminizmin umut veren eleştirel birikimine yaslanarak analiz ediyor. Yazmayı bir tür kişisel direniş eylemi olarak tanımlayan yazar, okuru bu direnişe ortak olmaya çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi

Türk Dış Politikası Yıllığı on dördüncü sayısıyla Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Önceki sayılardaki geleneği sürdürerek iki bölümden oluşan kitap ilk bölümünde Türk dış politikasının 2022 ile sınırlı olmayan orta ve uzun vadeli süreçlerini spesifik konular etrafında mercek altına alırken ikinci bölümde ise her biri farklı ülkeleri ve bölgeleri inceleyen makaleleriyle 2022 gelişmelerine ışık tutuyor.

Bilimsel yöntemler ve esaslarla hazırlanan tüm makaleleriyle elinizdeki eser titiz bir çalışmanın ürünüdür. Alanının en istikrarlı ve kapsamı itibarıyla tek örneği olan Türk Dış Politikası Yıllığı araştırmacılar, akademisyenler, bürokratlar ve siyasetçilerin dış politika konusundaki başvuru kaynağı olmayı sürdürüyor.

Her yıl çalışmamızı sabırsızlıkla bekleyen okurlarımıza faydalı olması dileğiyle…


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00
Tükendi

“Benim iki büyük eserim vardır” demişti ebedi önderimiz, “biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir”.
Dünya tarihinde adı kurmuş olduğu rejimle özdeşleşmiş çok az parti vardır. CHP, o az sayıdaki partilerden biridir. 
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan partimiz üç temel dayanağa yaslanarak kendisini var etmiştir. Birincisi Atatürk İlke ve İnkılaplarıdır ki “Altı Ok”ta ifadesini bulur. İkincisi sosyal demokrat bir partiye karakterini veren evrensel demokrasi değerleridir. Üçüncüsü ise bu topraklara, Anadolu coğrafyasına özgü tarihsel, kültürel ve felsefi birikimdir.
9 Eylül 2023 tarihinde 100. yaşına girecek olan partimizi ikinci yüzyılına taşıyacak olan da işte bu sağlam temel ve Atatürk’ün bizlere bırakmış olduğu emaneti büyük bir kararlılıkla sahiplenen dinamik örgütüdür.
Geçmişini bilmeyen geleceği inşa edemez. Onur Alp Yılmaz’ın CHP Tarihini İstanbul’dan Okumak: CHP İstanbul İl Başkanlığı Tarihi (1923-1980) adlı çalışması titiz, belgelere dayalı bir emeğin ürünü. Türkiye tarihinin geçmişine ve geleceğe ışık düşüren bir bellek kaydı, önemli bir eser.

Dr. Canan Kaftancıoğlu, İstanbul İl Başkanı

Onur Alp Yılmaz, Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihini İstanbul örgütlenmesi üzerinden inceliyor. 
Yılmaz, 1930 İstanbul İl Kongresi’nden başlayarak Cevdet Kerim Bey’den (İncedayı) Dr. Behçet Uz’a, Esad Muhlis Sırmalı’dan Şemsettin Günaltay yönetimlerini merceğe alıyor; 1979 CHP İl Kongresi’ne kadar örgüt tarihini ayrıntılarıyla irdeliyor. 
CHP’nin tarihini inceleyecek araştırmacılara, kaynak niteliğinde bir kitap bırakıyor.


Tuncay Mollaveisoğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,00
Tükendi

AK Parti 2023 seçimlerine yirmi bir yıldır iktidarda olan bir parti olarak katılıyor. Türkiye siyasetinin demokratik döneminde bu kadar uzun süre kesintisiz iktidarda kalan bir başka parti yok. Dünya siyaseti açısından bakıldığında ise ülkelerin demokratik yaşamında aynı liderle ve yüksek oy oranları ile iktidarda kalan ve tek başına iktidarını sürdüren parti yok denecek kadar az. Bu açılardan değerlendirildiğinde AK Parti hem Türkiye hem de dünya siyasetinde istisnai özellikleri ile öne çıkmaktadır. Genel, yerel ve cumhurbaşkanı seçimleri ve referandumlarla birlikte on beş seçimi arka arkaya kazanan bir parti, aynı zamanda en yakın rakibi ile arasındaki oy oranı farkını sürekli korumuştur.

AK Parti’nin uzun dönemli iktidarını pekiştiren temel dinamik ise siyasetini inşa ettiği toplumsal sosyolojinin taleplerine, hassasiyetlerine göre siyaset üretmesi ve toplumsal sosyolojinin dönüşümüne göre siyasetini güncelleyebilmesi ile doğrudan ilgilidir. AK Parti’nin uzun dönemli iktidarında, iktidara geldiği dönemdeki seçmenin siyasete bakışında etkili olan siyasal meşruiyet krizi, toplumsal sosyolojiyi ve taban eğilimlerini önceleme, siyasetin normalleştirilmesi ve çoğullaşmasına katkı, direnç siyasetlerini devreye sokulan reformlarla aşma, krizle mücadele ve sorun çözme siyaseti, siyasal öğrenme ve pragmatik siyaset, karizmatik siyasi liderliğin etrafında birleşme, hizmet ve yatırım siyasetini önceleme ve başarılı dış politika pratikleri gibi temalar belirleyici olmuştur. Elinizdeki kitapta AK Parti ve Türkiye’nin dönüşümü, bütüncül bir bakış açısıyla ve çok boyutlu bir yaklaşımla alanda uzman akademisyenler tarafından derinlemesine analiz edilmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 360
Ağırlık : 360
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50
Tükendi

AK Parti 2023 seçimlerine yirmi bir yıldır iktidarda olan bir parti olarak katılıyor. Türkiye siyasetinin demokratik döneminde bu kadar uzun süre kesintisiz iktidarda kalan bir başka parti yok. Dünya siyaseti açısından bakıldığında ise ülkelerin demokratik yaşamında aynı liderle ve yüksek oy oranları ile iktidarda kalan ve tek başına iktidarını sürdüren parti yok denecek kadar az. Bu açılardan değerlendirildiğinde AK Parti hem Türkiye hem de dünya siyasetinde istisnai özellikleri ile öne çıkmaktadır. Genel, yerel ve cumhurbaşkanı seçimleri ve referandumlarla birlikte on beş seçimi arka arkaya kazanan bir parti, aynı zamanda en yakın rakibi ile arasındaki oy oranı farkını sürekli korumuştur.

AK Parti’nin uzun dönemli iktidarını pekiştiren temel dinamik ise siyasetini inşa ettiği toplumsal sosyolojinin taleplerine, hassasiyetlerine göre siyaset üretmesi ve toplumsal sosyolojinin dönüşümüne göre siyasetini güncelleyebilmesi ile doğrudan ilgilidir. AK Parti’nin uzun dönemli iktidarında, iktidara geldiği dönemdeki seçmenin siyasete bakışında etkili olan siyasal meşruiyet krizi, toplumsal sosyolojiyi ve taban eğilimlerini önceleme, siyasetin normalleştirilmesi ve çoğullaşmasına katkı, direnç siyasetlerini devreye sokulan reformlarla aşma, krizle mücadele ve sorun çözme siyaseti, siyasal öğrenme ve pragmatik siyaset, karizmatik siyasi liderliğin etrafında birleşme, hizmet ve yatırım siyasetini önceleme ve başarılı dış politika pratikleri gibi temalar belirleyici olmuştur. Elinizdeki kitapta AK Parti ve Türkiye’nin dönüşümü, bütüncül bir bakış açısıyla ve çok boyutlu bir yaklaşımla alanda uzman akademisyenler tarafından derinlemesine analiz edilmektedir


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,50
Tükendi

Bugün Islam dünyasindaki din-devlet iliskisi baglaminda yapilan tartismalarda yayginlikla bir fikir karmasasi göze çarpmaktadir. Demokrasiyle laikligin birbirine karistirilmasi bu karmasanin tezahürlerinden biridir. Hâlbuki iki olgu mantiksal ve tarihî açidan birbirinden farklidir. Ayrica dinler de; yapi, tarih ve temel formlari bakimindan birbirinden farklidir. Kastedilen dinin hangi din oldugu belirtilmeksizin ve adeta tüm dinler ayniymis gibi din-devlet iliskisinden bahsedilmesi kargasanin baslangicidir. Bu kavramlar yerli yerine oturtulmadan din-devlet iliskisine dair yorum ve söylemler netlik kazanamaz ve gerçegi yansitamaz.
Bu çalisma, demokrasiyle laikligin bagdastirilmasinin / özdeslestirilmesinin  reddinden hareketle, bu karmasanin ortadan kaldirilmasina katki saglamayi hedeflemektedir. Bu konu ele alinirken modern Arap/Islam dünyasinda pek üstünde durulmayan birtakim basvuru kaynaklarindan yararlanilmistir. Din felsefesi, dinler tarihi, siyaset felsefesi, karsilastirmali anayasa hukuku bunlardan bazilaridir.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 60
Ağırlık : 60
En / Boy : 11 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺30,00
Tükendi

Kitap, Türkiye’de son yirmi yılda yerel yönetimler alanında gerçekleşen kurumsal reformları ele almak ve belediyecilik açısından öne çıkan yaklaşımları derlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu doğrultuda son dönemde meydana gelen dönüşüm süreçleri hem tarihsel hem de uygulama boyutlarıyla değerlendirilerek farklı yerel politika başlıkları altında değişen hizmet anlayışı çerçevesinde irdelenmiştir.

Kitabın odak noktasını 2000’lerin sonrasında yeni reform dönemi olarak kabul edilen son yirmi yıllık süreçte gerçekleştirilen yerel yönetim reformlarını bütüncül bir bakış açısıyla ve alt başlıklar halinde ele almak oluşturmaktadır. On dokuz bölüm olarak kurgulanan eserde yasal altyapıdaki değişimler, örnek uygulamalar, çözüm önerileri ve yenilikçi yaklaşımlar farklı başlıklar altında yetkin isimlerce analiz edilmiştir. Hem teori hem de uygulama odaklı eserin bir referans kitabı olması, karar alım süreçlerine ve politika uygulamalarına katkı sunması hedeflenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 472
Ağırlık : 472
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00
Tükendi

Bu kitap kâr amacı ile yazılmamıştır. Kitaptan elde edilecek gelir Mehmetçik vakfına bağışlanacak olup, şehitlerimizin biyografileri ailelerinden izin alınarak kitap hâline getirilmiştir.
Bizler için ve vatanı için ailesinden, sevdiklerinden ve daha gerçekleşmemiş hayallerinden vazgeçen aziz şehitlerimizin hatırasına bu eseri çıkartmak ile gurur duyarım. Bu vatanı biz onlara borçluyuz bizim görevimiz ise şehitlerimizin ruhlarını yaşatmak.
 
Bu süreçte bana destek olan aileme ve bana, kendi öz evlatları gibi sarılan şehit ailelerine içten sevgilerimi sunarım.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺71,25
Tükendi

II. Meşrutiyet’ten intikal eden en etkili düşünce akımlarından biri olan halkçılık fikriyatı, kendine siyasi, edebi, iktisadi sahalarda, farklı mecralar bulmuştur. Bu mecralardan biri de Halka Doğru hareketi ve bunun en önemli yayın organı olan Halka Doğru Mecmuası’dır. İmparatorluğun yarı sömürgeleşmesiyle eş zamanlı olarak dağılma sürecinin de bütün ağırlığını, hayatlarının içinde hisseden ve buna acil bir çare arayan bir aydınlar topluluğu tarafından çıkarılan mecmua, halkı çözümün bir parçası hâline getirebilmek kaygısı ile düşüncelerini mümkün olduğunca onun anlayacağı bir dil ve üslupla yazmışlardır. Dergi, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Mehmet Fuat Köprülü, Celal Sahir Erozan, Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edip Adıvar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Reşit Galip, Kazım Nami Duru, Enis Behiç Koryürek gibi Türk düşünce ve edebi hayatının önemli isimlerini bünyesinde barındırmaktadır. Bu yönüyle Halkçılık düşüncesi ve Halka Doğru dergisi, çöken bir imparatorluktan millî, çağdaş ve demokratik devlete geçişimizin fikri ve edebi güzergâhı olma özelliğine sahip olduğu gibi aynı zamanda demokrasi tarihimiz için de anlamlı bir yere sahiptir.

 


Basım Ayı/Yılı : 3/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 695
Ağırlık : 695
En / Boy : 18 / 27
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺500,00
Tükendi

1 Ekim 1949 günü Başkan Mao Zedong, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmek üzere Tiananmen’in balkonuna çıktı ve kalabalığa şu meşhur sözlerle seslendi: “Bizler, 475 milyonluk Çin halkı olarak ayağa kalktık ve önümüzde çok parlak bir gelecek var.” Mao “ayağa kalkmaktan” söz ederken haklı. Gerçekten de Çin bir zamanlar epey kalabalık ve dizleri üzerine çökmüş bir ülkeydi. 20. yüzyılın başlarında kukla hanedandan kurtulup ayağa kalkma mücadelesine girişen Çin toplumu önce Mao’nun, ardından Deng Xiaoping’in parlak vaatlerine umut bağladı. Çin bugün dünyanın en büyük ekonomileri (ya da süper güçleri) sıralamasında ABD’nin ardından ikinci sırada. Yüzyıl önce New York’ta uğuldayan küresel kapitalizmin arı kovanı, bugün Çin’in doğu kıyılarının tamamında çınlıyor.

Diğer yandan, dünyanın her köşesinde nüfuz ve manevra alanı kazanan Çin’in son otuz yılda sergilediği bu parlak başarıların bir de arka planı var. “Made in China” etiketini kaldırınca, altından çevre tahribatına dair raporlar çıkıyor. Eğitimli veya eğitimsiz, ülkedeki tüm gençlere dayatılan ve sabah 9’dan akşam 9’a, haftada altı gün mesai anlamına gelen “9-9-6 istihdam rejimi”, yeni neslin parlak gelecek hayallerini çoktan söndürdü. Bu esnada ülkenin siyasi ve ekonomik seçkinleri de gücüne güç katarak denetim aygıtlarını sıkılaştırmaya devam ediyor. Geçmişte Mao’nun hesapsızca giriştiği çılgın projeler yüzünden ağır bedeller ödeyen Çin halkı, küresel güç mücadelesine girişen günümüz Pekin yönetimini ve sermayesini yine sırtında taşıyor.

Jonathan Clements, elinizdeki kitapta bütün bu tarihi, Çin’i Çin yapan dönüm noktaları ve dönüşüm dinamikleri üzerinden ele alıyor. Çin uzmanı siyaset bilimci Ceren Ergenç de bu kitap için kaleme aldığı sonsözde, Xi Jinping yönetimi altındaki Çin’in gidişatını birinci elden değerlendiriyor. Çin Nasıl Çin Oldu? modern Çin’i merak eden herkes için derli toplu bir başvuru kaynağı.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
Tükendi
Birey, Toplum, Devlet ve Uluslararası İlişkiler Bağlamında Siyasi İdeolojiler

Siyaset felsefesi bireyle ve bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkiy­le ilgilenir; bunun için de haklar, özgürlükler, sorumluluklar, güç, devlet ve adalet gibi konularda birtakım sorular sorar. Güncel veya tarihsel, tüm siyasi kavramların, ideolojilerin ve tartışmaların gelip dayandığı yer siyaset felsefesidir.

İngiliz felsefeci ve yazar Alexander Moseley, bu kitapta temel siyasi kuramları ve fikirleri kapsamlı, anlaşılır ve yenilikçi bir üslupla ele alıyor. Başlıca siyasi ideolojileri (devletçilik, realizm, muhafazakârlık, sosyalizm, liberteryenizm, liberalizm, anarşizm ve çevrecilik) birey, toplum, devlet ve uluslararası ilişkiler bağlamında açıklayıp eleştirel bir gözle değerlendiren Moseley, “Uygulamalı Siyaset Felsefesi” bölümünde güncel siyasi meseleleri anlamlandırmak için siyaset felsefesinden nasıl faydalanabileceğimizi gösteriyor. Siyaset felsefesinin başlangıcından günümüze uğradığı duraklara göz atmak ve Platon, Aristoteles, Locke, Rousseau, Hobbes, Marx ve Rawls gibi belli başlı düşünürlerin temel siyasi tezlerini gözden geçirmek isteyenler için de kitabın son bölümü pratik bir kılavuz görevi görüyor.

Siyaset Felsefesine Giriş, sadece konunun uzmanları ve öğrenciler için değil, yaşadığı dünyaya dair daha derin bir kavrayış geliştirmek isteyen herkes için kaynak niteliğinde bir kitap.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
1 2 3 ... 8 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı