Arap Baharı sonrasında başlayan Türkiye’ye yönelik Suriyeli sığınmacı göçü giderek kalıcı hale gelmektedir. Kuşkusuz bu göçün Türk toplumu bakımından yarattığı çok farklı olumlu/olumsuz etkiler bulunmaktadır. Sosyal medya üzerinden Suriyelileri tartışmak, tüm Suriyelileri aynı potada değerlendirmek ya da göç sürecini güvenlikleştirmek yaşanan bu sorunları çözmeyecektir. Suriyeli sığınmacı göçünün bilimsel yöntemlerin ışığında incelenmesi, bu göçün Türk toplumu bakımından doğurduğu etkilerin en doğru biçimde analiz edilmesi büyük bir önem taşımaktadır. 

Sayıları 3,4 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıların 1,6 milyonu 18 yaşından küçük iken, yaklaşık 600 bini gençlerden (15-24 yaş) oluşmaktadır. Bu nedenle Suriyeli gençler özel bir önem arz etmektedir. Suriyeli sığınmacı göçünün gelecekte nasıl bir şekil alacağı, Suriyelilerin Türk toplumundaki konumunun ne olacağı, ülke kalkınmasına ne ölçüde katkı sunacakları, Suriyelilerin yeni geldikleri topluma ne derece uyum sağlayacakları vb. soruların cevabı bu gençlerin ileride sergileyecekleri tutum ve davranışlarında saklıdır. 

Şanlıurfa özelinde Suriyeli gençleri ele aldığımız çalışmamızın amacı; Suriyeli gençlerin profilini ortaya çıkarmak, yaşadıkları sorunları ve beklentileri tespit etmek, belirlenen sorunlar için çözüm önerileri getirmektir. Farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir araya geldiği çalışmada, nitel ve nicel araştırma tekniklerinin birlikte kullanıldığı karma araştırma metodu benimsenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 298
Ağırlık : 298
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺176,70

Kırgızistan’ın tarihinin öğretiminde en önemli konuların birisi XIX. Yüzyılın ikinci yarısı XX. Yüzyılın başlangıcındaki Rus İmparatorluğunun Kırgızistan’da yürüttüğü tarım siyaseti sayılmaktadır. Adı geçen konu ile ilgili araştırmacıların bilimsel çalışmaları her dönemin siyasi bakış açısına göre farklı farklı değiştirmelere uğramıştır. 

Bu kitapta bu konu üzerinde geniş durabilmek için devrime kadarki ve Sovyet, Eski Sovyet dönemlerdeki bu konuyla ilgili olan bilimsel araştırmaları inceleyerek gerçek bir sonuca varabilmek için çabalanmıştır. 

Kırgızistan Rus İmparatorluğuna katıldığından başlayarak bu süreci yansıtan kavramsal yöntemdeki birçok tarihsel eserler yayınlanmaya başlamıştır. Bu eserlerin değeri yazarların araştırmasında bu konuyla ilgili olumlu ve olumsuz taraflarının tam olarak yansıtılmasındadır. İlk eserler Rus İmparatorluğunun ele geçirme siyasetine katılan insanlar tarafınca yazıldığından dolay bu süreç bilimsel özelliği kazanamayıp sadece olayı betimleme olmuştur. Bu eserlerde bazı yazarlar olaylar hakkında açıklamalarını da belirtmişlerdir. Toplumun aydınlanmasıyla her bir araştırmacı Rus İmparatorluğunun Türkistan’da yürüğü siyasetinin olumlu taraflarını belirtmekle birlikte, bazen bu sürecin olumsuz taraflarını da açıkça belirtmişlerdir. Böylece bizim dikkatimizi çeken bu konu döneme göre değerlendirilmiştir. 

Rus imparatorluğu Güney Kırgızistan’daki toprak siyasetini Kuzey Kırgızistan’dakine göre bir az farklı yönetmiştir.  Çarlık hükümetinin göç siyasetini genelde Ruslar yöneterek bu durumdan birçok fırsattan yararlanmışlardır. Rusya’nın toprak siyaseti tamamen soygunculuk, yağmalama niteliğinde olmuştur. İleride Rusya’nın yine bu kadar torağı yerel halkın elinden alma amacı olmuştur. Kırgızistan’ın güney bölgesinde toprağın ülkenin mülkiyeti olarak ilan etmek Çarlık Hükûmeti için çok uygun olmuştur. 

Rus İmparatorluğunun Kırgızistan’da yürüttüğü tarım siyasetinin olumlu ve olumsuz tarafları hakkında kısa bilgi verecektir. Toprak siyasetinin genel olarak yerel halka olan siyasi ve ekonomik etkilerini incelenmiştir. Rus iktidarı bu bölgede kendi iktidarını oluşturmak için yürüttüğü faaliyetleri ele alınmıştır. Her Rus iktidarının yerel halka değer vermedikleri ve dikkat çektiğini görmek mümkün.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 114
Ağırlık : 114
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,35

Terörün silah tröstleri ile ilişkisi var mı?
ASALA ve PKK kimin taşeronu?
Komşularımız başta olmak üzere müttefikimiz ABD ile Avrupa ülkelerinin terör örgütü ASALA ile PKK’ya destekleri var mı? Destekler ne boyutta?
ASALA bitti mi?
ASALA ile mücadelede kimler görev aldı? Çatlı mı? Kerküklü Türkmenler mi?
ASALA uyutulup, PKK’mı hortlatıldı?
“Çekiç Güç” kime hizmet etti?
PKK’nın yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösterebilmesinin arkasındaki gizlenen nedenler?
PKK’nın uyuşturucu ticaretindeki rolü?
PKK ile ASALA arasındaki ilişki ne boyutta?
Suriye, terörist başını neden kovdu? Yunanistan ve Rusya neden vatandaşlık vermedi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör konsepti ne olmalı? Neler yapılmalı?
Teröristle mi? Yoksa Terörle Mücadele mi?


Basım Ayı/Yılı : 2008
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 14,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺90,00

Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminin sosyolojik analizine ek olarak, bu ülkedeki siyasi bir fenomen de analiz edilmiştir.Günümüzde insan toplumlarını ilgilendiren en önemli konulardan biri siyasetle ilgili konulardır. Siyaset dünyasında farklı düzeylerde seçimlerin temel kavramlarından biridir. Başarılı bir siyasetçi, seçimlerde rakibini geride bırakabilen ve sahada galip gelebilen kişidir. Bu çağda yirmi yılı aşkın sahada galip gelebilen bir siyasetçi, sıradan bir siyasetçi değildir, siyasi bir fenomendir. Elinizdeki kitap, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve daha doğrusu dünyanın siyasi fenomeninden birini yanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ele almaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺102,30

Dünya tarihindeki en aşağılık entrikalarından biri olan birinci Moskova Duruşması’ndan bu yana seksen beş yıl geçti. 16’lar Duruşması olarak da bilinen “Troçkist-Zinovyevci Terörist Merkez Davası”, 19 Ağustos’tan 24 Ağustos 1936’ya kadar, Moskova’da gerçekleşti. On altı sanığın tamamı vurularak ölüme mahkûm edildi ve kişisel eşyalarına el kondu.

On altı sanıktan on biri, 1917’den önce partiye katılmış, Ekim Devrimi’ni örgütlemiş ve ona önderlik etmiş, 1919’da Komünist Enternasyonal’i kurmuş, İç Savaş’ta (1918-1921) kahramanca savaşmış ve Sovyetler Birliği’ni dünyadaki ilk işçi devleti olarak inşa etmiş olan seçkin Yaşlı Bolşeviklerdi. Gerçek devrimcilerin yanında sanık sırasına oturarak anlamsız bir karışım oluşturan diğer beş sanık, Sovyet gizli polisinin ajanlarıydı.

Sedov’un kaleme aldığı Kızıl Kitap, Stalinist bürokrasinin Ekim Devrimi’nin kazanımlarını ve devrimi gerçekleştiren Bolşevik kadroları ortadan kaldırma planını teşhir etmesi açısından oldukça önemlidir. Bu kitap, Stalin’in temizlik harekâtının ilk esaslı teşhiriydi. Troçki bu kitabı, “paha biçilmez bir armağan … Kremlin’deki sahtekârlara yönelik ilk ezici yanıt” olarak tanımlamıştı.

Bugün, 1917 Ekim Devrimi’ne yol açan çözülmemiş bütün siyasi ve toplumsal sorunlar dünya ölçeğinde yeniden ortaya çıkıyor. Stalinizmi, Ekim’in devamı değil ama Ekim’e yönelik karşıdevrimci bir tepki olarak kavramak, önümüzdeki devrimci mücadelelere hazırlanmak açısından can alıcıdır.

Lev Sedov’un Moskova Duruşmalarını çözümleyen bu eserinin yeniden basımı, COVID-19 pandemisiyle birlikte kapitalist sistemin derinleşen krizi ve uluslararası sınıf mücadelesinin canlanması koşullarında sosyalizme ve klasik Marksizme, yani Troçkizme artan ilgiyi besleyecektir.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 237
Ağırlık : 237
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

İlluminati (Latince: illuminatus, Türkçe: aydınlanmışlar) ya da tarihteki adıyla Bavyeralı İlluminati, batıl inanca, ön¬yargıya, dinin toplumsal yaşam üzerindeki etkisine, iktida¬rın kötüye kullanımına karşı Aydınlanma Çağı'nda 1 Mayıs 1776'da kurulmuş ve 1785'de dağılmış gizli bir aydın toplu¬luluğudur. Bavyeralı İlluminati ile çokça kez karıştırılan çağdaş illumi¬nati ise; zihin denetimi uygulayarak, hükûmetleri ve kuruluş¬ları ele geçirerek Yeni Dünya Düzeni'ni sağlamak amacını güttüğü iddia edilen, monarşileri yıkmayı, dinsel inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak toplumsal düzeni altüst etmeyi planladığı öne sürülen ancak varlığı veya etkinliği kanıtlanamamış bir yapılanmadır. İllüminati Tarafından Öldürülen Ünlüler 1. Michel Jackson 2. John Lennon 3. John F. Kennedy 4. Martin Luther King, Jr. 5. Abraham Lincoln 6. Kurt Cobain 7. Jim Morrison 8. John F. Kennedy, Jr. 9. Anna Nicole Smith 10. Marilyn Monroe 11. Whitney Houston 12. Robert F. Kennedy 13. Tupac Shakur 14. Grace Kelly 15. Malcolm X 16. Frank Zappa 17. Amy Winehouse 18. Bob Marley 19. Prenses Diana 20. Bruce Lee 21. Jimi Hendrix 22. The Notorious B.I.G. 23. Brandon Lee 24. Buddy Holly & Richie Valens 25. Otis Redding 26. The Big Bopper 27. Lee Harvey Oswald 28. Elvis Presley İllüminati Mensubu Ünlüler Beyoncé, Jay Z Madonna, Donald Trump Kim Kardashian, Kanye West Lindsay Lohan, LeBron James Rihanna, Michael Jackson St. Ignatius of Loyola, Francis Bacon Friedrich Leopold, Graf zu Stolberg-Stolberg. Friedrich Nicolai, Johann Bode Johann Wolfgang von Goethe Ray Kroc, Walt Disney

 


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 672
Ağırlık : 672
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Deprem, Siyaset, Kent

Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent 2019 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve Şehircilik Proje Koordinatörü olarak görev yaparken siyasi baskı ve gerekçelerle açılan Gezi Davası’nda 25 Nisan 2022’de 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan ve Düşünce Mahkumu ilan edilen Dr. Tayfun Kahraman’ın ikinci kitabı. 

Kahraman’ın çalışması Silivri Kapalı Cezaevi’nde geçirdiği ilk yılda yaşanan gelişmelere, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve 14-28 Mayıs Seçimlerine yoğunlaşırken aynı zamanda AKP iktidarının uygulamalarındaki niyet ve tercihlerini bir şehir plancısı ve imar hukukçusu olarak deşifre ediyor. Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken sadece mekânsal bilimler üzerine çalışanlarla değil, güncel siyaset tartışmaları ile kenti ve doğayı savunan, adil, sağlıklı ve güvenli yaşam hakkını arayan herkesle buluşuyor.

Kahraman’ın bu kitabının önsözü ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kaleme alındı. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 162
Ağırlık : 162
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Elinizdeki kitap, 5 Mayıs 2016 - 19 Aralık 2016  arası süreçte Libya’nın stratejik kıyı kenti Sirte'nin DAEŞ’ten kurtarılması operasyonu olarak bilinen “el-Bunyân el-Marsûs” adlı askerî operasyonuna dair detaylara ışık tutmaktadır. Kitap, DAEŞ’e karşı yürütülen el-Bunyân el-Marsûs operasyonun askerî açıdan ayrıntılarını ve operasyon merkezlerine bağlı hareket eden silahlı birlikler arasındaki koordinasyonu ele almaktadır. Yazarlar, bu kitapta kullanılan materyalleri, Ocak 2017’de bir araştırma ekibinin anket yoluyla gerçekleştirdiği saha araştırması sonuçlarından elde ettiler. Ayrıca yazarlar, çatışmaların bitmesinden sonra, Başsavcılığın, Sirte şehrinde tutuklanan DAEŞ üyelerinin soruşturulmaları sırasında, Sirte Polis Karakolu hakkındaki 2021 tarihli ve 44 sayılı davayla ilgili olarak, dava konusu olan olayların değerlendirildiği ve hukukî yönden görüş bildirildiği ön inceleme raporu sonucunda önemli bilgiler elde ettiler.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 16,5 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺191,25

Burkanu'l-Gadab


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 480
Ağırlık : 480
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺340,00

Amerika Birleşik Devletleri iç güvenlik sisteminin unsurlarına ve işleyişine odaklanan bu kitapta, ABD iç güvenlik kurumları, nitelikleri ve kurumlar arası ilişkilere dair tespit ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

Amerika’ya özgü örneklerin Türk kolluk teşkilatları ve görevlileri ile ceza adaleti sisteminin diğer paydaşlarına yol gösterici olacağı düşünülmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
PKK Üzerine Araştırmalar

Ünlü askeri stratejist Carl Von Clausewitz “Savaş politikanın başka araçlarla devamıdır” diyerek savaşla barışın ne kadar ince bir denge üzerinde olduğunu ifade etmiş, aynı zamanda hem savaşta hem de barış dönemlerindeki diplomasinin hedefinin düşmana veya rakibe kendi iradimizi kabul ettirmek olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü savaş aynı zanda çarpışan iki iradenin kendi üstünlüğünü kabul ettirme mücadelesidir.

Günümüzde düşmana irademizi zorla kabul ettirmek için sadece bilinen anlamda (karşılıklı orduların çarpışması) savaş yürütülmemektedir. Özellikle II. Dünya savaşından bu yana savaşın artan maliyetleri hiçbir ülkenin tek başına altından kalkamayacağı boyutlarda yükselmiştir. Bunun sonucu olarak panzer tümenleri, topçu birlikleri, uçaklar, gemiler ve denizaltılar gibi enstrümanlar yerine daha farklı ve ucuz yöntemler savaşın yeni enstrümanları olmuştur.

Hibrit Savaş kavramının yazarları arasında olan Frank Hoffman, “Savaş sadece muharebeden ibaret değildir, hesaba sosyo-kültürel, tekno ekonomik ve jeopolitik boyutlar da katılmalıdır.” diyerek savaşın şiddet içermeyen önemli boyutlarını gözler önüne sermiştir. Hibrit savaşı oluşturan yöntemlerden biri de terör olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 3/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 534
Ağırlık : 534
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺250,00

21. yüzyılın en büyük sosyal sorunlarından biri olan uluslararası göç, hem gelişmekte olan ülkeleri hem de gelişmiş ülkeleri etkileyen sosyal bir olgudur. 2011 yılında Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve Türkiye başta olmak üzere farklı ülkelere sığınan Suriyeliler bu yüzyılın en büyük kitlesel göç hareketini başlattıklarının farkında değillerdi.

 

Aradan geçen on bir yılın sonunda Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısı, ülkedeki yabancıların büyük bir çoğunluğunu oluşturmuştur. Türkiye’de Suriyelilere yönelik yapılan çalışmalar daha çok uyum konusunda olmuştur. Bu çalışma Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları uyum konusunun yanı sıra ve iskân ve konut sorunlarının belirlenmesi açısından da önem taşımaktadır. Ayrıca çalışmanın bölgesel düzeyde gerçekleşmesi ve Göç İdaresi Başkanlığı ile ortak hareket edilerek yapılması bu konunun özgünlüğünü ortaya çıkarmaktadır.

 

Alan araştırması, Doğu Marmara illeri kapsamında olan Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Düzce illerinde yaşayan toplam 1.144 kişiye uygulanmış ve toplanan veriler, frekans ve yüzde analizi, ki-kare uygunluk testi ve bağımsız ki-kare testi aracılığı ile analiz edilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,20
Türk Siyasal Hayatına Yön Veren Aydınlar

1960’lı yıllar Türk siyasal hayatı, ideolojik olarak çok kutuplu bir düşünce dünyasının ortaya çıktığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi ve sonrasında dönemin önde gelen aydın ve münevverleri duygu ve düşüncelerini süreli yayınlar aracılığıyla topluma sunma gayreti içerisindedir. Onlar şahit oldukları sosyo-kültürel, iktisadi ve siyasi sorunları ve bu sorunlara dair çözüm önerilerini penceresinden baktıkları ideolojik eğilimler doğrultusunda resmetmeye çalışmaktadırlar. Daha müreffeh bir toplumda yaşamak ya da cemiyetin ilerlemesini sağlamak adına gayretler sarf etmektedirler. Bu gayretlerden bir tanesi de Yön Dergisi’nin ortaya çıkışıdır. Yön Dergisi 1960’lı yıllar Türk siyasal hayatının canlı bir anlatımıdır. O, dönemin önde gelen sol-sosyalist aydınların bir araya geldiği ve zamanla siyasi fikir hareketine dönüşerek geniş taraftar kitlesi kazandığı süreli yayınların başında yer almaktadır. Kendilerini Yön Dergisi aracılığıyla ifade etmeye çalışan Yöncüler, benimsedikleri ideolojik eğilimin zamanla kurumsal bir kimlik elde etmesine ve demokrasiye yükledikleri anlam itibariyle dönemin “vesayetçi” söylemin inşasına kaynaklık etmeleri itibariyle oldukça önemli bir konuma sahiptirler.

Elinizdeki kitap, siyasi düşünce dünyamızda özgün bir yere sahip olan Yöncüler’in siyasi tezlerini ele alması bakımından ve Türk demokrasisinde “vesayetin” kurumsallaşmasına katkı sağlayan “düşünsel kaynak” ya da “fikri altyapı” gibi temel saiklerin neler olduğunu ortaya koyması açısından özgün bir nitelik taşımaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,20
Kızıl ve Kara Yıldızlarımız

“Bugün geçmiş yüzyılın devrimlerinin trajik bilançosu bizleri başka türlü düşünmeye zorluyor, sosyalizme bir gün insanî simasını geri vermeyi umut edebilmek için. Antibürokratik devrimci örgütler inşa etmek devrimleri her türden otoriter sapmaya karşı korumanın güvencelerinden biridir. Ama yegâne güvence bu değildir. Çünkü işçi hareketinin kendini donattığı örgütlerin ötesinde bunların devrim içindeki yerleri ve işlevleri hakkında da tartışmak lazım. 

Devrimci güçler yaşamsal bir işlevi yerine getirmeliler: Devrimin, kendini dayatan kararları doğru zamanda almasına yardımcı olmak. Fakat, son tahlilde somut iktidar özyönetim yapılarında bulunur.

Umudumuz geleceğin kara ve kızıl olacağı yönündedir: 21. yüzyılda anti-kapitalizm, sosyalizm ya da komünizm, radikalliğin her iki kaynağından da beslenmek zorunda kalacaktır. Arzumuz, gelişip meyve verecekleri verimli bir zemin bulmaları umuduyla birkaç liberter Marksizm tohumu ekmektir.”


Basım Ayı/Yılı : 1/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 12,5 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00
Sermaye mi Dünya mı?

“Dünyanın sonu” ya da “kıyamet”, eski zamanlarda İsrafil’in borusunu öttürmesiyle başlayıp bir defada olup bitecek tekil bir olaydı. Şimdiyse “seküler” kıyamet, yani “bizim dünyamızın sonu”, ağır çekimde, alıştıra alıştıra gerçekleşiyor.

Bizim kıyametimiz, dünyanın bir felaketten bir başkasına sürüklendiği ekolojik çöküşün distopik dünyası. Farklı biçimlere bürünen bir çoklu krizler, çoklu felaketler zamanı. Zamana yayılan, farklı bağlam ve koşullarda farklı biçimlere bürünüp felaketli sonuçlar yaratan bir “eşitsiz ve bileşik kıyamet” devri.

Sermaye yıkmadan yaratamaz, “yaşayanları da ölüleri de öldürmeden” gelişemez, büyüyemez. “Felaket kapitalizmi” sadece afetleri yeni bir kâr kapısı, bir fırsat olarak değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bilfiil felaket üretir, felaketin ekonomik değeri üzerine bina olur. Dolayısıyla felaket, “bir başka dünya” mücadelesinin merkezî bir alanı olmak zorunda. Bu kıyamet çağında ismine yaraşır her komünizm artık “felaket komünizmi” olmak durumunda. Günümüzün komünizmi ister istemez yaşanan yenilgilere ve daima eli kulağında olan felaketlere dair keskin bir duyguyla yüklü olacak. Çağımızın devrimci pratiği, felaket ile normallik arasındaki yanıltıcı ayrıma dayanarak değil, kapitalist felaketin içinde, ona karşı ve onu aşmaya dönük olarak şekillenecek.


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 344
Ağırlık : 344
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Türkiye has a long history of combatting terrorism. Through these terrorist acts, Türkiye has gone through a lot of tragedy. Moreover, all of these attacks were committed by a transnational network; thus, making Türkiye’s counter-terrorism experience unique. Despite this experience's scope and uniqueness, Türkiye’s counter-terrorism efforts are under-researched. Due to Turkish efforts against PKK terrorism in the last four decades, counter-terrorism has become a specific area for securocrats. This situation has driven away scholarly interest in the topic. Another reason was the tactic adopted by PKK militants, which focused on exploiting freedom of speech in academia by using it for mere propaganda. Eventually, Turkish counter-terrorism stayed as an under-researched area. This book is focusing on to say something on the issue in a scholarly fashion to advance the discussion on the topic. As it is explained; works on the topic are limited in Turkish academia; thus by publishing this study, it is expected to initiate a scholarly debate.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 258
Ağırlık : 258
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺280,25

*21. yüzyıl dünyasında yeni bir siyaset arayışına yönelik ihtiyaç belirgin hale geldi. 19. ve 20. yüzyılın kabulleri üzerinden neredeyse hiçbir problemin çözülemediğini görüyoruz. Pandemi sürecinde de şahit olduğumuz üzere bildiğimiz dünyanın sonuna geldik. Eski yanıtlar, meselelere yönelik takınılan tavırlar ya da cari kavramlar kendisini gösteren sorunlar karşısında derde deva olamıyor. Birisinin izinde en fazla onun kadar, ontolojisinin izin verdiği ölçüde yürüyebiliyorsunuz; yapay veya eklektik önerilerle pek fazla mesafe kat edemiyorsunuz. Bu anlamda kendi referanslarımızı oluşturmanın vakti geldi artık. *Teori ile pratik arasındaki yarılmanın, eş güdümün ortadan kalkmasının adıdır kriz.  Öte yandan krizlerle, hiçbir şey olmamış gibi davranarak yerine yaparak baş edilemiyor; Özeleştiri de bulunmak ve kendi paradigmalarımızı sorgulamak zorundayız. *Eskiden padişahlara sunulan ahlaki tavsiye metinlerine siyasetname denirdi. Bugün o metinler hem içlem hem de kaplam bakımından derinleştirmeli çünkü insanlığın geleceğine perspektif sunan bir yol haritasına ihtiyaç var.  Bu yeni siyasetname farklı bir medeniyet telakkisini içermek zorunda. *Ülkemizde mütedeyyiniyle seküleri, Alevisiyle Sünnisi, Kürdüyle Türkü karşılıklı etkileşim içinde birbirlerinden öğreniyor, herkes bir diğerinin meşruiyetini kabul etmek durumunda. *Bu ortak çabaların bir sonuç sağlayacağına ve en iyi olmasa bile yeterince iyi bir noktada buluşacağımıza inanıyorum.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 280
Ağırlık : 280
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺108,00

"Muhammed Gömük, ülkemizde faaliyet gösteren ajan-misyonerleri ameliyat masasına yatırarak alkışlanası bir cesaret sergilemiştir. Lakin elinizdeki bu kitap her şeyden önce bir dini kitaptır. Konusu ise ajan-misyonerlerin yıkıcı-bölücü faaliyetlerini anlatmaktan ziyade ajan-misyonerlerin yıkıcı-bölücü faaliyetlerini boşa çıkarmaya yönelik ilmi cevaplar vermektir. Bir başka tabirle elinizdeki kitap tam bir Reddiyedir. İçinde çok sayıda ayet ve hadis ihtiva eden bu değerli kitabı okudukça bir yandan bilgilendiğinizi, bir yandan aydınlandığınızı göreceksiniz."


Basım Ayı/Yılı : 8/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00
1920’lerde Türkiye

Elinizde bulunan bu çalışma, hilafetin ilgasını, dönemin uluslararası ilişkileri çerçevesinde ele almakta ve bu süreci hazırlayan gelişmeleri değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

1920'lerin sonlarına doğru kaleme alınmış olan bu çalışma, yirminci yüzyılın önemli tarihçilerinden biri olan ve uzun yıllar İngiliz istihbarat dairesinde de çalışmış bulunan Arnold J. Toynbee'nin hilafet problemine ilişkin gözlem ve değerlendirmelerinden oluşmaktadır.

Doç. Dr. Hasan Aktaş tarafından Türkçeye kazandırılan bu çalışmanın önemi; hilafet kurumunu tarihsel bir perspektifte ele alarak bu bağlamda verdiği sistematik bilgiden kaynaklanmaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,50
Küresel Savaşın Kodları

Bu kitapta; insana, doğaya, kâinata hükmetme iddiasında olan “küresel ittifakın” dünya egemenliğine kapı aralayacak politik ve ekonomik davranışların arka planları, beş konu başlığı (kültür, sağlık, medya, spor, tarım) altında irdelenmektedir.

Kitapta beş bölüm altında geniş açıklamalarla izah edilen bu konular, dünyada işleyen küresel tezgâhı anlama noktasında önemli ipuçları sunmaktadır.

Yazar bu çalışma ile “beyaz adamın” adeta dünyayı işgal projesine dönüştürdüğü küreselleşmenin sacayaklarının doğru anlaşılarak yapılan sömürüye karşı belli bir bilinç ve farkındalık oluşturmasını hedeflemektedir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,50
Muhafazakar Kimlik Krizi

Resmi ideolojik tahakküm resimler, heykeller, büstler gibi semboller ve tapınma eylemini andıran kutlamalar, anmalar, törenler vb. ritüellerle kesintisiz biçimde yukarıdan aşağıya yaygınlaştırılırken, otoriter-devletçi atmosfer sivil olduğu düşünülen alanların da aynı doğrultuda kontrol altına alınmasını kolaylaştırıp teşvik ediyor. Öyle ki iletişim imkanlarının artıp, çeşitlenmesiyle özgürlük alanının genişleyeceğine dair yaygın kabul sosyal medyada resmi ideoloji muhafızlığına soyunmuş despotların giderek daha yaygın biçimde estirdikleri baskıcı söylemin gölgesi altında adeta eziliyor. İktidarın söyleminde adalet ve özgürlük vaatlerinin arka plana düşüp güvenlik ve beka kaygısının öne çıkması ise bu despotik eğilimi besliyor. Sonuçta totaliter, buyurgan anlayışın tasfiyesi niyetiyle çıkılan yolun konjonktürel kaygıların baskın çıkması suretiyle tersi bir yöne, takviye güzergahına yöneldiği görülüyor.  


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00

Milli Görüş kurmaylarından Recai Kutan uzun yıllar devlet kademelerinde bürokrat olarak çalıştıktan sonra Prof.Dr.Necmeddin Erbakan'ın başlattığı mücadelede yerini almışErbakan'lı Hükümetlerde bakanlık ve genel başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş; uluslar arası ırkçı emperyalizmin Erbakan'a koydurttuğu siyasi yasaklar dönemlerinde Milli görüş'ün kurduğu partilerde genel başkanlık görevi üstlenmiştir.Bir nezaket dürüstlük ve ahde vefa olan abidesi olan Recai Kutan şu an Saadet Partisi tgenel başkanı olark ezilensömürülenmaddi-manevi tüm alanlarda kuşatma altına alınan halkımıza karşı uygulanan ırkçı emperyalizmin planlarını akim kılmak için bütün gücüyle çalışmalaraına devam etmeüktedir.


Basım Ayı/Yılı : 2008
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 126
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

1897´de Siyonist örgütleri, İsviçre´nin Basel şehrinde, Herzel adlı bir Yahudi´nin liderliğinde bir kongre akdettiler. Elde edilen başarılar dolayısıyla zafer programının temelini attılar.Bu program(Protokoller), sırasıyla varılacak hedefleri göstermekle kalmıyor,takip edilecek yolları,uyulacak kuralları da belirtiyordu.


Basım Ayı/Yılı : 2007
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
The Case Of The Muslim City

Is it not time to search for paradigms beyond
capitalism and socialism?

The book argues that interactions between the claims of “ownership”, “control” and “use” can elucidate crisis in our environments through measuring responsibilities. Levels of responsibility created by propeties’ and individuals’ rights developed by societal systems, shape our attitudes and actions in most realms of urban life such as utilization, maintenance, investments, etc. In this edition, further arguments were added such as the impossibility of achieving sustainability and justice within socialism or capitalism.

In a letter of recommendation to Jamel Akbar, John Habraken, former chairman of the Department of Architecture at MIT stated: “I do not believe in all my years of teaching to have met another student who matched the combination of research skills and the ability for theoretical constructs that he brought with him to MIT.”

Reviews of the first edition
“Jamel Akbar has published an important contribution to the urban way of life in Muslim cities, as well as formulating and illustrating a research method for the study of architecture and urbanism in other societies and regions around the World.” Professor Roderich Lawrence,
Open House International

“This is an impressive work. Much has already been written about Islamic culture and urbanism but rarely has any study been as scholarly. …The significance of Akbar’s work lies in a vision of better awareness of the settlement process. In this sense, it is a major and definitive book.”

Professor David Cosling,
Rıba Journal


Basım Ayı/Yılı : 8/1997
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 378
Ağırlık : 378
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺750,00
]Görele – Eynesil – Çanakçı]

Bu eser, Osmanlı’nın son dönemlerinden Cumhuriyet’in 1950’li yıllarına dek Görele kazasını bugünkü Eynesil ve Çanakçı dahil olmak üzere tüm yönleriyle okuyucuya sunuyor…

Görele pazarı, kazada belediye faaliyetleri, eğitim, sağlık, spor, siyasi gelişmeler, asayiş, elektrik ve aydınlanma, sanayi, ulaşım ve haberleşme, telefon, kazaya özgü ticarî ürünler, iskele ve vapurlar, balıkçılık, kültür işleri, resim, sanat ve kurslar, afetler; deprem ve fırtınalar, yaylacılık, hayvancılık, fındık ziraatı ve ticareti, bayram kutlamaları, kurumsal sosyal faaliyetler, toplantılar, işgal dönemi, Milli Mücadele’nin kahraman batık gemisi Rüsumat-4 ve Görele’ye dair mektuplar olmak üzere bu çalışma, uzun süren bir emeklemenin sonucu olarak Görele’nin Tek Parti dönemine yoğunlaşan ilk çalışma özelliğini taşıyor…


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 352
Ağırlık : 352
En / Boy : 16 / 23,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺162,00
Bir Başka Açıdan

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı.

Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak.

Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay'ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir.

Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır.

Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 6/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 7
Sayfa Sayısı : 456
Ağırlık : 456
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,20

Biz, istiklalimizi emin bulundurabilmek için heyet-i umumiyemizce (hepimiz), heyet-i milliyemizce (tüm ulus olarak) bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece (bütün ulusca) mücahedeyi (savaşmayı) caiz (gerekli) gören bir mesleği takip eden insanlarız…

-Mustafa Kemal ATATÜRK

Biz, Ulusal Kurtuluş Savaşı’na ve bu savaşın yüce komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e inançla bağlıyız. İlerici düşüncemizin odağına “Kemalist” düşüncenin kutsal bağımsızlık harcını koyarız. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı benimsememiş düşünce ve akımlarla hiç ama hiç bağdaşmayız.

-Uğur Mumcu


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 9
Sayfa Sayısı : 512
Ağırlık : 512
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00

‘’Uğur Mumcu’nun Türk köşe yazarlığına yepyeni bir hava getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Keskin bakışlı bir gözlemci, belgesel bir eleştiricidir o çünkü. Güçlü hukuk mantığını çok kez ince bir mizah çizgisi ile çerçevelediği için, yazıları ne denli ağır olsa da okura ferahlık verir.

Uğur Mumcu’nun yazıları bugün günceldir. Bunlar, yarınki kuşaklar hesabına kuşkusuz ibret alınması gereken birer tarih dersi yerine geçecektir.’’

-Nadir Nadi

“Kardeşin kardeşi kırmasına son verdi” denilerek pek çok kişi tarafından alkışlanan 12 Eylül cuntasını o yıllarda eleştirmek kolay değildir. Zira darbe öncesi yıllar, özgürlük adına terörün kol gezdiği yıllardır. Bu nedenle hem cuntayı hem de 80 öncesi siyasal iklimini ve terör ortamını aynı anda eleştirebilmek çok mümkün olmaz. Cuntayı eleştirirseniz terörist, terörü eleştirirseniz cuntacı ilan edilirsiniz. Uğur Mumcu kitabında her ikisini de eleştirebilmeyi başarıyor.


Basım Ayı/Yılı : 1/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 27
Sayfa Sayısı : 180
Ağırlık : 180
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

‘’Yargıcıyla, avukatıyla tüm hukukçular esir alınmıştı Hitler recimince. Hukuk profesörleri birer papağan, yargıçlar ise oyuncaktı Hitler’in elinde. Bugün Hitler’e uşaklık etmiş yargıçlara hukukçu demek mümkün müdür artık? Bunlar, siyasal cinayetlerin kiralık katilleridir. Bir yüksek kürsüye cübbeyle çıkmak, cellatlığa meşruiyet kazandıramaz hiçbir zaman.’’

-Uğur Mumcu

Kendisi de siyasal cinayete kurban giden Uğur Mumcu’nun kitabından alınmış bu satırlar, hukukun güçlünün elinde nasıl oyuncak haline getirildiğini özlü bir biçimde anlatıyor. Tarihin tekerrür ettiğini de çok iyi gösteren kitap, bir yanıyla okuru karamsarlaştırırken, diğer yanıyla direnişe teşvik ediyor. Öyle ya bilgi sahibi olmadan nasıl fikir sahibi olabiliriz? Günümüzde yaşanan hukuksuzluklara da ancak bilgi sahibi olarak direnebiliriz. Geçmişten ders almak ve günümüzü aydınlatmak için nasıl suçlunun güçlü, güçlünün suçlu olduğunu anlamamız gerekir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 39
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00

Araştırıcı, yürekli, yiğit yazar Uğur Mumcu`yu, Ankara Hukuk Fakültesi`ndeki asistanlık döneminden beri bilirim. Önce yazılarını, birkaç yıl sonra da kişisel olarak kendisini tanıdım ve sevdim. Son yıllarda onun hiçbir tehdide kulak asmadan ve her türlü tehlikeyi göze alarak deştiği konulardan her biri, ülkemizin ve bütün dünyanın çıkarcılık kenetleriyle kenetlenmiş karanlık yüzlerini ortaya çıkaracak kapıları aralamaktadır. Kahramanlık yalnızca savaş cephelerinde olmaz. Kalemden başka silahı olmayan yazarlık ve gazetecilik alanında da olur. Bu, yadsınamaz. Alman filozofu Hegel`in şu sözünü hiç unutmamalı: `Bir uşağa göre hiç kimse kahraman değildir; bu görüş dünyada kahraman bulunmadığını değil, onu söyleyenin uşak olduğunu gösterir.

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 28
Sayfa Sayısı : 374
Ağırlık : 374
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Abdullah Çatlı, İsviçre'nin Basel kenti savcılığınca uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan aranmaktadır; Fransız polisince aynı suçtan ötürü tutuklanmıştır. Ağca'yı cezaevinden kaçıranların başında Çatlı bulunmaktadır. Çatlı Bahçelievler'de öldürülen TİP'li 7 gencin katillerinden biridir. Ağca'ya sahte pasaport Çatlı ve arkadaşlarınca sağlanır. Papa suikastinde kullanılan silahı, Avusturya'lı silah kaçakçısı eski naziden satın alan Çatlı'dır. Avrupa'da ülkücülerle Ermeniler'in ortak olduğu uyuşturucu madde kaçakçılığının kilit adamlarından biri yine Çatlı'dır. (Cumhuriyet, 21 Eylül 1985, Çatlı Kim?...) Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden "istihbarat örgütü" kokusu çıkar. (Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)

Bir ülkede birbiri ardından cinayetler işlenir ve katiller yakalanmazsa, o zaman "devlet içinde devlet" olduğu yolundaki şüpheler su yüzüne çıkar. Demek oluyor ki, polisin de yakalayamadığı, gücünün yetmediği bazı güç dengeleri bulunmaktadır. Kimdir bunlar? (Cumhuriyet, 31 Mayıs 1976, Eşkıyanın Kökü Dışardadır...)

Bu köşede, okurlarımı bıktırırcasına Ülkü Ocakları'na cinayet silahları veren jandarma yüzbaşılarını yazdım durdum, kimse kulak asmadı. Bu silahların kayıt sayılarını bile verdim, hiçbir asker ve sivil yönetici bana mısın demedi. Ankara'da Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencilerinin üzerine Amerikan yapısı ve ordu malı bomba atıldığını yazdım, bu bombanın marka ve sayısını bildirdim, kimse tınmadı. Ne oluyor, ne oluyor, kim yönetiyor bu devleti?!.. (Cumhuriyet, 27 Kasım 1979, Kim Kaçırdı?..)


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 16
Sayfa Sayısı : 171
Ağırlık : 171
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Milli Teknoloji Hamlesi ülkemizin gelecek kuşaklarının refah ve istikrar içerisinde yaşaması için başlatılmış en hayati girişimlerden birisidir. Milli Teknoloji Hamlesi ulusal güvenlik dahil olmak üzere kritik sektörlerin sınırlayıcı herhangi bir dış faktörün etkisiyle sekteye uğratılmamasını sağlamaya çalışmakta ve bu minvalde Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini güvence altına almaktadır.

Her ne kadar geliştirmiş olduğu bilinç ve girişimler kamuoyu tarafından sevinçle karşılanıyor olsa da literatürde Milli Teknoloji Hamlesi’ni detaylı bir şekilde ele alan ve bu hamle kapsamında gerçekleştirilen atılımları sektörel bazda inceleyen eser sayısı oldukça azdır. Bu önemli eksikliğin giderilmesi istikametinde kitabın ilgili alana katkı sunması hedeflenmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50
Tükendi

Şeriat ve siyaset; birçok tartışmaya sahne olan ve şer’î önceliklerin, kamu yararının (masâlih-i âmme), şeriatın/dinin gayeleri ve prensiplerinin, temel ihtiyaçların(zaruriyyât) iyileştirici (tahsîniyyât) unsurlara göre önceliğinin dikkate alınmadığı vs. pek çok tezlerin ve soruların bulunduğu bir konudur…

Dr. Casir Avde bu kitapta; Arap aleminde patlak veren ve halkın, aklın sesine kulak vermeyen, değişim rüzgarlarını görmezden gelen yöneticilerine karşı intifada/ayaklanmasına neden olan Arap devrimleri sonrası dönemde, İslam şeriatının siyasetle ilişkisine dair ivedilikle yanıtlanması gereken sorulara cevap vermeye çalışmaktadır…

Kitap, zihinleri meşgul eden ve halen meşgul etmeye devam eden; “İslam şeriatı milli kimlikle çelişir mi, şer’î hükümler ve şer’î prensipler arasındaki fark nedir, Peygamberin imameti/siyaseti bizlere şeran gerekli midir, İslam günah ve suç arasında ayrım yapıyor mu?” vb. birçok soruya müellifin cevap vermeye çalıştığı bir dizi bölümden oluşmaktadır. Yazar söz konusu soruları, şer’î meselelere halel getirmeksizin şeriat alanındaki mütehassısların kullandığı terminolojiden kaçınarak fikirsel bağlamda açıklamaya gayret göstermiştir…


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00
Tükendi
Küresel güç dengelerinin kayması ve İslam dünyasının kaderi

Bu çalışma, uluslararası sistemdeki ağırlık merkezinin jeopolitik bakış açısından Atlantik Batı'dan Avrasya ve Asyatik Doğu'ya kayması fenomenini ele almaktadır. Ve bu kaymayı, büyük kara güçleri ve deniz güçleri arasındaki tarihi çekişme bağlamında dile getirmekte, egemen güçler ile yükselmekte olan güçler arasındaki ilişki denklemini incelemektedir. Çalışma aynı zamanda İslam dünyasının uluslararası güç dengelerindeki bu kaymayla ilgili konumuna değinmekte, siyasi bir bilinç ve stratejik bir kaygı ile bu meydan okumayla yüzleşmek hususunda motive etmeye sevk etmek hedefi taşımaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Tükendi

Attesviku's-Siyasi


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺130,00
Tükendi

Proletarya Diktatörlüğünün Tarihsel Deneyimleri


Basım Ayı/Yılı : 1989
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 75
Ağırlık : 75
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Tükendi

İslami bir kimlik iddiasına sahip insanların düşünce ve inançlarını da, eylemlerini de ilkeler belirlemelidir. İman ve eylem ilişkisi, kaynak sorununa yaklaşım, içinde yaşanılan toplum ve sisteme bakış, Allah'ın dinini hakim kılma mücadelesinde izlenecek yöntem ve bunun için nasıl bir yapılanma gerektiği gibi temel sorunların tümü ilkeler doğrultusunda cevaplandırılmalıdır. Bu kitap, bu çerçevenin çizilmesine yönelik bir çabadır. Kültürel birikime ya da entellüktüel, sosyal ve siyasal tartışma düzlemine bir katkı olması amacıyla değil, temel bir tezi savunmak ve bu tez doğrultusunda sorumluluk sahibi insanlara çağrıda bulunmak gayesiyle hazırlanmıştır. Buna göre; İslami mücadele için İslami kimlik, İslami kimlik için de ilkeler öncelenmelidir. Bu kitap vesilesiyle Ekin Yayınları, okuyucularını sadece bilgi edinmek için değil, düşünmek için okumaya ve tavır almak için düşünmeye ve sorumluluk bilincine sahip herkesi mücadele zemininde birliğe çağırmaktadır.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 6
Sayfa Sayısı : 127
Ağırlık : 127
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺82,00
Tükendi
Türkiye İçin Öneriler -1 Siyasi ve Sivil Haklar

Geniş bir diasporaya sahip olan Türkiye de uzun yıllardır yurt dışında yaşayan vatandaşları için çeşitli politikalar üretmiş ve ilgili kurumlara verdiği yetki ile bu politikaların uygulanmasını sağlamaya çalışmıştır. Zamanla değişen durumları ve beklentileri de dikkate alan bu çalışma, Türkiye’nin diaspora politikalarına dair öneriler ortaya koymayı hedefleyen serinin ilk ürünü olarak karşınıza çıkmaktadır. Bu ilk çalışmada siyasi ve sivil hakları merkeze alan politikaların analiz edileceği makalelere yer verilmiştir.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺150,00
Tükendi
Estetik Etik Piskanaliz

Klasik Atina ve Roma’da ve 17. Yüzyılın sonuna kadar Ortaçağ’da hukuk çalışması klasik triviumun (gramer, mantık, retorik) ve özellikle retoriğin parçasıydı. Antik dönemin hatipleri yasanın ruha ilham vermesi ve toplumsal bağı desteklemesi için, onun sadece bir iktidar ve baskı dili olarak değil aynı zamanda adaleti teşvik eden estetik ve ahlaki bir bütün olarak tezahür etmek zorunda olduğunu bilirdi. Yasanın bu estetik boyutu Homeros’tan erken modern döneme kadar hukuk kaynaklarında aşikardır. Gelgelelim, bu durum pozitivist hukuk tarafından gizlenmiştir.

Kafka bir arkadaşına mektubunda “hukuk kitapları okumak insana talaş tadı verir” diye yazmıştı. Hukukla bu kitaplar üzerinden ilişkilenen herkes bu odunsu tadı hissetmiştir. Elinizdeki kitap hukukun felsefesini ve nomos’u “kalın kafalı” hukuk ders kitaplarının sunumundan kurtarıyor. Pozitivist bilimin ve hukuk felsefesinin ruhsuz soğuk bir kurallar dizisi olarak sunduğu yasanın estetik boyutunu yeniden açığa çıkarıyor. Yasayı edebiyat olarak ve sanat olarak okuyarak yapıyor bunu. Adalet ve güzellik arasındaki ilişkiyi vurguluyor; nizamın ve sosyal yeniden üretimin esaslarını taşıyan hukuk dilinin hem aklı ikna etme hem de duygular üzerinde tesir gösterme ödevine dikkat çekiyor. Adaletin güzel bir dil ve tutkulu bir pratik olabileceğini gösteriyor. Tüm bunları psikanalitik yaklaşımın verimini katarak bina ediyor.

Kitap eleştirel hukuk teorisi literatürüne yaptığı katkı bakımından temel bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 158
Ağırlık : 158
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi

Hannah Arendt, yirminci yüzyılın en etkili siyaset kuramcılarından biri olarak kabul edilmektedir. Yazıları bir dereceye kadar anlaşılır olsa da, çalışmalarının muazzam genişliği, onun düşüncesiyle ilk kez karşılaşan okurların özel bir çaba göstermesini gerekli kılar.

Kafası Karışmışlar İçin Arendt, bu son derece önemli siyaset düşünürüne açık, özlü ve anlaşılır bir giriş sunuyor. Arendt’le ilk kez karşılaşan okurlar için hazırlanan bu kitap, onun kuramı ve en önemli çalışmalarıyla birlikte, düşünceleri hakkındaki başlıca eleştirileri ve tartışmaları da tematik bir düzen ve sistematik bir akış içinde sergileyerek, Arendt’in siyaseti yeni bir biçimde tasavvur etmeye dönük tutarlı bir çerçeve arayışını ortaya koyuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 228
Ağırlık : 228
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi
Kurtuluş Kendini Anlatıyor 9

Bu kitapta, Türkiye’de sosyalist hareketin yükseldiği ve 12 Eylül 1980 darbesi ile kesintiye uğrayarak gerilediği dönemlerde, kendilerinin ve halklarının kurtuluşu için mücadele ederken yolları Kurtuluş hareketi ile kesişmiş kadınların anlatımları var. Bu anlatımlar o günleri benzer biçimde yaşamış tüm devrimci kadınların da hikâyesidir. 
Kadınlar politik bir hareketin içinde yer alırken neler hayal etmişti? O tarihsel dönem içindeki algıları neydi? O zor günleri yaşarken neler hissettiler ve nelerle karşılaştılar? Bunlar sonraki hayatlarını nasıl etkiledi? Yarım asır önceki politik ortam, örgütlenme biçim ve yapısı, karar verme süreçleri, yol ayrımları gibi tarihi süreçleri Kurtuluş içinde yaşamış kadınların anlatımlarıyla hatırlamaya çalıştık. 
Kadınlar, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, derneklerde, sendikalarda, yayın organlarında, mahkemelerde, cezaevlerinde, karakol ve cezaevi kapılarında, hayatın daha birçok alanındaki siyasi mücadelenin içinde yer aldı. İlişki, sempatizan, militan, kadro gibi kategorilerle erkek yoldaşlarının yanı başında koştururken onların karısı, annesi, kızı, bacısı, yakını vb. olarak tanımlandılar. Yok sayılmaya çalışıldıkları her durumda bıkmadan, usanmadan mücadeleye devam ettiler. Bir yandan örgüt için çalışırken diğer yandan kendilerini ve yakınlarını hayatta tutabilmenin mücadelesini verdiler.
Tarihe kadınların gözünden ışık tutan Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar gelecekte politik çalışma yapacak kadınlar için farkındalık yaratacak nitelikte deneyler içeriyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 712
Ağırlık : 712
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺193,60
Tükendi

Önsözünü Sırrı Süreyya Önder’in yazdığı kitap Selahattin Demirtaş’ın Son Sözüyle okur karşısında.

“Bin türlü gölge ve riyayla örtülmeye çalışılan günlerin çetelesini tutup unutturmayanlar var. İşte bu kitabın emeği, böylesine aziz bir yerdedir. Ekmek gibi, su gibi aziz bir emeğin ürünü olan bu kitap, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğu da makamı da olmayan, yüreği halkla, halkın yüreği de kendisiyle atan bir siyasetçiyi, kardaşım Selahattin’in cezaevi dönemi hikayesini anlatıyor.” Sırrı Süreyya Önder

Cezaevine girmesine yol açan süreçte neler yaşandı? İçeride günleri nasıl geçiyor?

Neler yaşıyor, nasıl hissediyor?

Dışarıda yaşanan gelişmelere nasıl bakıyor?

Cezaevi görevlileriyle ilişkisi nasıl?

Bayıldığı gece neler oldu?

Ailesinin geçirdiği trafik kazasını duyduğunda ilk tepkisi ne oldu?

Hangi haberi duyduğunda çok üzüldü?

Neden covid aşısı olmak istemedi?

Kelepçe takılmak istenmesine nasıl karşı koydu?

Ne zaman çıkacağını düşünüyor?

Arkadaşlarının, avukatlarının, kardeşlerinin, eşinin, hücre arkadaşının ve bizzat kendisinin anlattığı bilinmeyenler…

Basın danışmanı, Demirtaş’ı yazdı.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 242
Ağırlık : 242
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺58,50
Tükendi

Yirminci yüzyılın en etkili filozof ve kültür kuramcılarından bir olan Adorno’yu okumak zorlu bir iştir. Çalışmaları çoğu zaman çetrefil ve nüfuz edilemez görünür, özellikle de onun yaslandığı felsefe gelenekleri hakkında pek fazla bilgisi olmayanlar için. Onun ortak duyu saydığımız şeyleri yıkma ve yirminci yüzyıl Avrupa ve Amerika kültüründe baskın gördüğü eğilimlere saldırma tarzı okurun önündeki güçlükleri daha da pekiştirir.

Kafası Karışmışlar için Adorno, Adorno’nun düşüncesine ilişkin, okuru küçük görmeye ya da yanıltmaya yeltenmeyen, teşvik edici ve anlaşılabilir bir açıklama sunuyor. Hem Adorno’yu henüz tanımayanlar hem de onun çalışmaları hakkında mesafe katetmek için uğraşanlar, anlaşılır bir tarzda yazılmış, kapsayıcı, özel olarak tam da onun metinlerini okumayı ve anlamayı zorlaştıran meseleler üzerine odaklanmış bu çalışmayı çok değerli bir kaynak olarak görecekler. Adorno’nun çalışmalarındaki anahtar temalar etrafında düzenlenmiş metin, onun yazılarında estetiğin merkezi konumu, popüler kültür üzerine çokça yanlış anlaşılmış denemeleri ve Adorno’nun felsefesinde özgürlük fikrinin önemi başta olmak üzere, konulara duru ve ufuk açıcı açıklamalar getiriyor.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 254
Ağırlık : 254
En / Boy : 13 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺96,80
Tükendi

Kant’ın bir politika felsefecisi olarak değil de, politika üzerine ikincil önemde yazılar kaleme almış bir filozof olarak kabul edildiği tarihsel süreç geride kaldı. Kant geçtiğimiz yüzyıl, deyim yerindeyse, bir politika filozofu olarak yeniden keşfedildi. Bunda en büyük pay, şüphesiz, Kant’ın da içine yerleştirildiği liberal düşünce geleneğinin sözü edilen tarihsel uğraktaki yükselişidir. Ama milyonlarca insanın yaşamıyla birlikte türümüzün pek çok kuşağının bilgeliğini de alıp götüren iki büyük savaşın ardından, dünya barışını hedefleyen büyük politik örgüt kurulurken Kant’ın hatırlanması da boşuna değildirdir;

“Doğa, insanı savaşlar aracılığıyla, aşırı ve dur durak bilmez savaş hazırlıkları aracılığıyla ve her devletin önünde sonunda, barış halinde bile, ülke içinde hissetmek zorunda olduğu ihtiyaç durumu aracılığıyla, başlangıçta kusurlu girişimlerde bulunmaya ama sonunda sayısız yıkımın, altüst oluşun, hatta güçlerinin bütünüyle tükenmesinin ardından, aklın ona bunca acı tecrübe yaşanmaksızın da söyleyebileceği şeye yöneltir: vahşilerin yasasız durumundan çıkmak ve bir uluslar birliğine katılmak..."

Bu kitapta Kant’ın Eleştiriyi tamamlayan politik metinlerini Türkçede ilk defa bir arada ve yeni çevirileriyle bulacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 2/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190
En / Boy : 13 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺79,20
Tükendi
İran’da Kürt Milliyetçiliğinin Unutulan Yılları

Elinizdeki kitap, Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin düşüşünden başlayıp İran devrimiyle sonuçlanan 1947-1979 arası dönemde Kürt milliyetçiliğinin İran'da nasıl bir tarihsel özgüllük sergilediğini araştırıyor. Bu otuz yıllık dönemde sürgündeki Kürt milliyetçiliğini, bu milliyetçiliğin siyasi ve ideolojik formasyonunu, örgütsel yapısını ve liderliğini sistematik bir yaklaşımla inceliyor.

Yazar, bir yandan sürgünde milliyetçilik olgusunun tarihsel özelliklerine ve Kürdistan'da devrim koşullarında siyasal güçlerin ve ilişkilerin nasıl biçimlendiğine bakarken, bir yandan da devrim sonrası dönemde Kürt milliyetçiliğinin gelişimini belirleyen siyasal süreç ve pratiklere ışık tutuyor.

1946'da İran'ın Mahabad kentinde kurulan kısa ömürlü Kürdistan Cumhuriyeti’nin demokratik bir siyasi kültürün ve Kürt ulusal kimliğinin gelişmesinde bir kilometre taşı oluşturduğunun altını çizen yazar, maruz kalınan askeri şiddet ve baskı pratiklerinin Kürtlerin direniş kapsamındaki söylem ve eylemleri üzerinde belirleyici bir etki yarattığını vurguluyor.

İran'daki Kürt milliyetçiliğinin unutulan yıllarına dair önemli bir boşluğu dolduran bu eser, konusunda bir ilk ve temel kaynak olma özelliği taşıyor.


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 350
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺83,60
Tükendi
Kıyıdan Köşeden

İnsanlığın ve yeryüzünün yeni ve çoklu krizlerinin ortaya çıkardığı meydan okumalar, Marx’ın sözleriyle, ‘çağın arzularının ve mücadelelerinin kendilerini açıklığa kavuşturmasını’ talep eden bir eleştiriyi zorunlu kılıyor. Bu eleştiri, tarihsel ve sosyolojik temellere dayanan bir toplum analizi biçimini almalı, değişmezmiş gibi gösterilen şeylerin aslında değişime açık tarihsel olumsallıklar olduğunu ortaya koyabilmelidir.
Marx’ın kategorik buyruğunun, ‘insanın küçük düşürülmüş, köleleştirilmiş, terk edilmiş, değersiz bir varlık olduğu tüm ilişkileri alaşağı etme’ yükümlülüğünün peşinden giden bu alternatif sözlükteki kısa makaleler, Marx’ın çalışmalarında kıyıda köşede kalmış ya da hiç yer almamış, çoğu zaman da Marksist kuramın üstüne vazife görülmemiş meseleleri ele alıyor ve değişen toplumsal ve politik dünyamız ışığında onun en temel varsayımlarını bile sorgulama ve geliştirme çabasına girişiyorlar. Ele alınan meseleleri, Marx’ın düşüncesini genelgeçer bir entelektüel akçe olmaktan ya da dar politik gruplara ölü dogmalar dayatan bir basmakalıp kesinlikler seti olmaktan kurtaracak yeni teorik ve politik koridorlara dönüştürüyorlar.
Ahlaki Çoğulculuk • Alternatif Yok • Altyapı • Anarşizm • Asit Komünizm • Bağımlılık • Başkaldıran Evrensellik • Belediyecilik Hareketleri • Beyazlık • Birlik • Birmingham Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi • Biyo-Kapitalizm • Bohem • Bonapartizm • Borç • Büyük Veri • Canlı Öğrenme • Coşku • Çalışan Yoksullar • Çin Tipi Üretim Tarzı • Dışlama • Dijital Emek • Eğiticilerin Eğitilmesi • Emperyal Yaşam Biçimi • Eşzamanlı Olanın Eşzamansızlığı • Faşizm • Fikrî Mülkiyet • Genel Zekâ • Güzellik Endüstrisi • Haiti Devrimi • Halkın Afyonu Olarak Din • Hayvanlar • Hollanda Altın Çağı • Hollanda Doğu Hindistan Şirketi • Hukuksallaşma • İhtiyaçlar • İşçicilik • Jakobenizm • Kadınların Çifte Toplumsallaşması • Kapitalizmi Queerleştirmek • Kast • Kazıcılık • Kesişimsellik • Kirli Kapitalizm • Konut Sorunu • Kültürel Marksizm • Lukács Arşivleri • Lümpen Proletarya • Madun Çalışmaları • Marksizmin Post-Kolonyal Eleştirisi • Militan Araştırma • Müşterekleşme • Postkolonyalizmin Marksist Eleştirisi • Precarias A La Deriva • Prefigürasyon • Prekaryalaştırma ve Kredi • Queerlik • Sabotaj • Sahte Haber • Sınırlar • Siyah Marksizm • Sömürgelerde Efendi-Köle Diyalektiği • Şöhret • Taşlama • Toplumsal Cumhuriyet • Toplumsal Sendikacılık • Toplumsal Yeniden Üretim • Üniversite • Vampir ve Zombi • Yahudi Sorunu • Yurttaş-Olmayanlar • Zapatistalar • Zayıf Direniş


Basım Ayı/Yılı : 2/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺132,00
Tükendi
Bir Karşılaşmanın Kenar Notları

Sosyalist hareket, bugün hangi noktada bulunursa bulunsun, kitap içindeki yazılardan da izlenebileceği gibi, esasen Alevi toplulukların da tarihlerinin bir parçasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz günlerde, bu “parça” sanki bir tümörmüş gibi sökülüp atılmaya, düşmanlaştırılmaya, ondan doğan boşluğa ise milliyetçi, ırkçı, faşist ya da çeşitli görünüm biçimleriyle devlet tapıncıyla malul bir Alevilik inşasının temelleri atılmaya çalışılmaktadır. Bu kitap, okurların dikkatini, şimdiye değin bütünlüklü bir biçimde pek ele alınmayan bu ilişkiselliğe yöneltme amacını taşır.
Elinizdeki kitap, çok boyutlu bir biçimde, geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen ilişkilerin, sosyalizm ile Alevilik arasında kurulmaya çalışılan bağlantıların tartışılmasını hedefliyor. Alevilerin dikkatini yine Alevilerin kendisine, bu kez sosyalist hareketle ilişkileri ve bunun tarihsel bağlamına yöneltmeye dönük bir girişim olan bu eser, kendi sorunlarıyla diğer topluluklar arasındaki sorunların ortak zeminlerinden koparılmaya çalışılan Alevilerin, en azından başka bir tarihe sahip olduklarını hatırlamak bakımından önemli bir işlevi de yerine getiriyor.
Kitap geçmişten bugüne sosyalistler ile Aleviler arasında gelişen iç içeliklerin ve karşılaşmaların mekanda, zamanda ve çeşitli örgütsel formlardaki izlerini takip etmektedir.

 


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺136,40
Tükendi

Dünyanın büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde Rosa Luxemburg kitleleri etkileyen başarılı bir hatip ve önemli bir Marksist kuramcı olarak kendini her siyasi çevreye kabul ettirdi. Ardında yüzlerce makale, onlarca kitap ve broşür, iktisat teorisinden ulusların kendi kaderini tayin hakkına kadar pek çok önemli teorik/politik sorunu ele alan yazılar bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve “vatan savunması” yalanına karşı, işçi sınıfının emperyalist savaşa cephe alması yönünde çalıştı. Bolşevik devrimini büyük bir coşkuyla karşıladı; ama parti-kitle ilişkisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolşevikleri eleştirdi.. Bolşeviklerin söz, basın ve eylem özgürlüklerini bastırma eğilimlerinin, sosyalist bir topluma gidişi tehlikeye sokacağından ciddi biçimde kaygılanıyordu. .Eski rejimin yıkılmasından sonra, düşünce ve ifade özgürlüğüne olan gereksinmeyi vurgulayarak Marksist hareketin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlardan bazılarını ortaya koydu: Devrim sonrasında ne olacaktı? Devrimin bürokratik bir yozlaşmaya saplanmasını önlemek için ne yapılabilirdi? Devrimci sürecin, yabancılaşmayı aşacak biçimde, sürgit devam etmesi mümkün müydü? Var olan kapitalizme de, onun bürokratik/totaliter karşıtına da alternatif olacak bir başka yol var mıydı?

Doğumunun 150. yılında Rosa'nın teorik ve siyasi mirası büyük insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.

İşçileri ve kuşları sevdi. Topal ayağıyla dans etti. Ona ilişkin her şey büyüleyici ve sahicidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺86,24
Tükendi
Yeni Türkiye’de Erillik, Şiddet ve Feminist Siyaset

2015 yılı ve sonrası, sadece Türkiyelileri değil, tüm dünyada geniş kitleleri etkileyen unutulmayacak olaylarla zihnimize kazındı. Suriye savaşı, göçmen krizi olarak yüzümüze çarpan insanlık dramı, bölgede, Türkiye’de ve Batı ülkelerinde çok can alan şiddet eylemleri, hepimizi şok eden IŞİD belası, her yerde yükselişe geçen milliyetçi popülizm dalgası, otoriter rejimlerin ve tek adamların önlenemeyen yükselişi, nükleer denemelere geri dönüş, küresel kapitalizmin sefaleti ve iklim krizi derken 2020 yılına koronavirüs salgını ile girdik. Nefret, şiddet, savaş, cinnet halleri, türlü türlü musibetler etrafımızı sardı. Yaşam, özgürlük, eşitlik, adalet ve gerçek başta olmak üzere tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, değerlerin değersizleştirildiği bir sürece tanıklık ettik.

Bu kitap, yaşamın ve siyasetin her alanında “eril gövde gösterisi”nin hüküm sürdüğü, aynı zamanda hem ülkede hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve feminizme karşı reaksiyonların güçlendiği, kadın ve LGBT hareketinin elde ettiği türlü kazanımların tehlikeye girdiği bu dönemi kavramamız için önümüze ışık tutuyor. Olaylarla onları kavrayışımız arasına giren kara bulutların yol açtığı özel bir görme ve kavrayış zorluğunu getiren bu dönemi feminizmin umut veren eleştirel birikimine yaslanarak analiz ediyor. Yazmayı bir tür kişisel direniş eylemi olarak tanımlayan yazar, okuru bu direnişe ortak olmaya çağırıyor.


Basım Ayı/Yılı : 11/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00
Tükendi

Türk Dış Politikası Yıllığı on dördüncü sayısıyla Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Önceki sayılardaki geleneği sürdürerek iki bölümden oluşan kitap ilk bölümünde Türk dış politikasının 2022 ile sınırlı olmayan orta ve uzun vadeli süreçlerini spesifik konular etrafında mercek altına alırken ikinci bölümde ise her biri farklı ülkeleri ve bölgeleri inceleyen makaleleriyle 2022 gelişmelerine ışık tutuyor.

Bilimsel yöntemler ve esaslarla hazırlanan tüm makaleleriyle elinizdeki eser titiz bir çalışmanın ürünüdür. Alanının en istikrarlı ve kapsamı itibarıyla tek örneği olan Türk Dış Politikası Yıllığı araştırmacılar, akademisyenler, bürokratlar ve siyasetçilerin dış politika konusundaki başvuru kaynağı olmayı sürdürüyor.

Her yıl çalışmamızı sabırsızlıkla bekleyen okurlarımıza faydalı olması dileğiyle…


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 14 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺105,00
1 2 3 ... 17 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı