Bilimin romantiği olur mu, demeyin. “Bilimsel bakış değişmezlik içeren bir dogma değildir. Örneğin, tıp ve hekimlikte bilimin güncel verileriyle ele alınan her sorun kişinin yaşantısına ve kişiliğine bağlı etkenlere göre yaşanır. Bir yandan sosyal ve ekonomik belirleyicilerin gölgesi bu yaşantının üzerine düşer. Hekimler, klinisyenler ne olup bittiğini moleküler düzeyden kişinin yaşantısına kadar taşıyıp hastanın ve çevresinin dünyası içinde yer aldıklarında, romantik bilim ilkeleri işlemeye başlar.”

Yankı Yazgan Romantik Bilim’deki yazılarının bazılarında 1980’lerin başında henüz oturduğu hekim koltuğundan, bazılarında gazete köşelerinden okuruyla adeta karşılıklı sohbet ediyor. Son 40 yıllık dönemin geçen yüzyıldaki kısmında yazdığı yazılarda, beyin ve davranış bilimleri ile gündelik yaşantılar arasındaki bağlantıları anlamaya çalışırken öğrendiklerini paylaşıyor.

Yetişkin hayata yaşanabilir bir yeryüzü, barışçı ve eşitlikçi bir toplum ve mutluluk ve sağlık arayışları ile başlamış bir genç hekim/araştırmacının bilim, ruh sağlığı ve gündelik hayat hakkında yazdıklarında hayatlarımızda yıllar içinde aynı kalanları ve değişenleri de izleyeceksiniz.

Kitap Adı: Romantik Bilim
Kitap Yazar Adı: Yankı Yazgan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 264
Ebat: 13,5x19,5 cm
Tür: Deneme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751045256

₺112,70

Türkiye hep böyle kalitesizdi. Bunun nedeni 1000 yıllık cehalet yönetimidir. Bu 1000 yıl içinde Türkiye, birkaç kişi dışında, uluslararası değerde hiç kimse üretememiştir. Elbette padişahlarımızın hepsi, veziri azamlarımızın hemen hepsi tarihte mevcuttur ama dünyadaki her ülkenin en üst yöneticilerini tarih kaydeder. Osmanlı padişahları arasında padişah olmasa adı bilinecek sadece ve sadece bir tek kişi vardır: Fatih Sultan Mehmet. Bilimadamı? Sarı Lütfi’den ve Hüseyin Tevfik Paşa’dan başka yok ki; bunlar da genel değil ancak özel bir bilim tarihinde minik bir yer alabilirler. Sarı Lütfi, Fatih’e, onunla şakalaşacak kadar yakın olan matematikçi ve Fatih’in kütüphanecisi, II. Bayezid tarafından Sultanahmet’te dinsizdir diye astırılmamış mıydı?

Türkiye’nin bütün dünyanın bildiği ve takdir ettiği tek bir kişisi vardır: Atatürk. Onun yönetimindeki 15 sene ülkemiz tarihinin altın çağıdır. Ondan öncesi ve sonrası birer felakettir. Atatürk’ten sonrası yavaş bir iniş olmuştur ne yazık ki. Hiçbirini icat etmemiş olduğumuz çağdaş haberleşme imkânları sayesinde bikini giymeyi, Mercedes’e binmeyi, oradan buradan pop şarkı bestesi yürütmeyi öğrendik. Bilimde ve sanatta birkaç iyi icracımız oldu. Nobel’in en tartışmalı iki dalı olan barış ve edebiyattan ikincisinde bir temsilcimiz oldu. Sonrası? Boş.

Osmanlı’dan öğrendiğimiz cehalet kurumları ve liyakatin değersiz görülmesi ile ona paralel rüşvet müessesesi bizi mahvetmiştir.

Kitap Adı: Dikkate Değer Mevzular
Kitap Yazar Adı: A. M. Celal Şengör
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Son Okuma: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç
Sayfa Sayısı: 136
Ebat: 13,7x21,5
Tür: Denemeler
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044907

₺94,50

Arka Kapak Yazısı

Türkiye’de radyoculuk mesleğinin kilometre taşlarından biri olan Nihat Sırdar, yazın alanındaki yetkinliğini Babalar ve Oğullar ile taçlandırıyor.

“Yıllar sonra bu kitabı okuyanlar belki şaşıracaklar. Bizim İspanyol gribi salgını zamanı takılan garip maskeleri gördüğümüzde verdiğimiz tepkiyi verecekler. Ama yaşanacağı varmış, yaşadık, geçti, geçiyor… Hayat her gün hiç olmayacakmış gibi gelen şeyler gösteriyor bize. Görüyor, yaşıyor, anlatıyor ve yazıyorum ben de. Hâlâ hatırlayabiliyorken yazmak lazım.”

Kitap Adı: Babalar ve Oğullar
Kitap Yazar Adı: Nihat Sırdar
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 164
Ebat: 13,5 x 19,5
Tür Deneme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

 

 

 

 

 

₺105,00

Sana, bu çay sohbetinde yol arkadaşlığı edebilirim diye düşünüyorum. Paragraflar arasında küçük molalar da veririz şimdiki zamana dair, kim bilir? Hani o sağa sola savrularak yürüdüğümüz yollar, hani o yaşanmışlıkların köşe başları, hani o ‘U’ dönüşleri, hani o duraksamalar, hani o hızını alamayıp da duvarlara toslamalar… Hepsini, her şeyi konuşuruz. Belki, bu satırlar ile bir süreliğine de olsa yarenlik edebilirim sana. Haydi arkadaşım! Haydi tanıdığım! Hoş geldin hiç tanışıp da selamlaşmadığım insan! Sefa getirdin bu sohbete Uzak veya yakın, ne fark eder. Sen bi çay koy, laflayalım. İyi gelecek ikimize de… Selam ile…

Cem Ayaz

Yaşamı boyunca hayatı, insanı, olayları anlamlandırmaya ve üzerine düşünmeye çalışmıştır. Felsefe ile iç içe olan bakış açısıyla da bu çabalarını, yazıya ve şiire dökmüştür. İnsanlık ve doğa için aklın ve bilimin rehberliğini ilke edinmiştir. Ayrıca onun için beyaz kâğıtlar üzerinde düşüncelerini ifade etmek, bir yaşam biçimidir. Çünkü hayatı, sevinci, tasayı, umudu, umutsuzluğu, sevgiyi, nefreti, kavgayı, barışı… Yani “insan”ı yazar. An gelir göğsü kabarır, gözleri yaşarır, vatan ve Mustafa Kemal’i yazar. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiyesi onun sevdasıdır ve onun büyük ülküsü için yazar. İlk eseri ‘’Vatan Kaderine Terk Edilemez’’ ile yakın siyasi tarihimize notlar düşmüştür. İkinci eseri ‘’Saat 9’u 6 Geçe, O Acının İzleri’’ ile de o büyük kaybımız, Atatürk’ümüzün aramızdan ayrılışının hazin öyküsünü sayfalara dökmüştür. Üçüncü eseri, Türk şiirine yeni bir nefes diye tanımladığı ‘’Şiirin Kitabı’’dır. Okuyucuya o eserinde ‘’Dünyayı şiir ile kucaklamaya var mısınız?’’ diye sormuştur. Dördüncü eseri olan ‘’Sen Bi Çay Koy Laflayalım’’ adlı bu çalışması ise dinlence, düşünce ve sohbet kıvamındadır. Bu kitap sohbetini sizlerle pay eden Yazar Cem Ayaz bu eserinde, hayatın içindeki yaşam öykülerinden edindiği izlenimlerini kâğıda ve kaleme dökmüştür. İzmirlidir ve Nilsu isminde bir kız evlat babasıdır.

Sayfa Sayısı 224 Ebat 13,5 x 19,5 Kağıt /

İç Baskı Siyah Beyaz 52 gr Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9786056973314

 

₺84,70

ARKA KAPAK YAZISI

“Üzerlerinde bir sevgisizlik kabuğu taşıyan orta zekâlılar, toplumdaki saygın yerlerini koruyabilir, insanların yaşamları hakkında kararlar verebilir, hepimizi yönetebilir…” 

Kimi şiir dizeleri, besteleri ile Türkiye toplumunun söz dağarcığına kalıcı izler bırakmayı başaran usta edebiyatçı Zülfü Livaneli, bu kez, yakından tanıdığımız bir ifadenin kâşifi olarak karşımıza çıkıyor: Orta Zekâlılar Cenneti.

Orta Zekâlılar Cenneti, ilk yayımlanışının üzerinden geçen onyıllara rağmen “orta zekâlı”ların genişleyen alanını ve yozlaşan toplum değerlerini hâlâ net bir şekilde anlatıyor. İnsan soyunu türlü dertlere sürükleyen muktedir “orta zekâlı”ların hikâyesini bir de Livaneli’nin sürükleyici anlatımından dinliyoruz. 

Zülfü Livaneli, pek bilgili olmasalar da kurnaz ve uyumlu olarak hayatın her alanına sinen “orta zekâlı”ları, eleştirel bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kez kaidelere ve geleneksel kabullenişe direniyor, hesaplaşıyor ve hatta “putları yıkıyor”.

Sanatı güzellik yaratmanın ve kendini ifade etmenin bir biçimi olarak gören ünlü sanatçının, düşünme ve paylaşma uğraşına tüm okurlar davetli… Ve elbette bu davet, içinde bulunduğumuz durumun tüm yanlarını açıkça ortaya koyuyor.

ÖZGEÇMİŞ

Ömer Zülfü Livaneli (1946, Ilgın)

Öğrenim hayatına Ankara Maarif Koleji'nde başlayan, ardından Stockholm'de felsefe ve müzik eğitimi alan Livaneli, ayrıca Fairfax Konservatuarı'nda uzaktan eğitim gördü. 

Hem Türkiye hem de dünya yazınına ve kültürel birikimine müzik, edebiyat, sinema gibi çeşitli mecralarda katkı koydu. Üretken yazarın romanları 40 dilde yayınlandı; İspanya, Kore ve Almanya’da çok satanlar listesine girdi. Son olarak Serenad, basının ve uluslararası kültür çevrelerinin yoğun ilgi gösterdiği bir organizasyonla Amerikalı okurlarıyla buluştu.

Zülfü Livaneli’nin romanları İtalya ve Fransa’da Yılın Kitabı Ödülü, ABD'de çeşitli edebiyat ödülleri, Balkan Edebiyat Ödülü; Türkiye’de Yunus Nadi Roman Ödülü, Orhan Kemal Roman Armağanı ve Beyaz Martı Onur Ödülü gibi ulusal ve uluslararası ölçekte pek çok saygın ödüle layık görüldü.

Columbia, Harvard, Princeton, Shangay, St. Petersburg, Kazan üniversiteleri gibi dünya çapında prestij taşıyan üniversitelerin yanı sıra, çeşitli Türk üniversitelerinde de konferanslar ve dersler veren usta edebiyatçının romanları, Missouri Southern State University (MSSU)’de ders kitabı olarak okutuldu.

 

Cengiz Aytmatov ev sahipliğinde Arthur Miller, Peter Ustinov, James Baldwin, Yaşar Kemal gibi 20. yüzyılın edebiyat dâhileri ve düşünürlerinin katılımıyla gerçekleşen Issık Göl Forumu’nda yer aldı.

Romanları kadar fikirleri ve müziği ile de dünya basınında övgülerle karşılanan bir sanatçı olan Livaneli edebiyat, müzik ve sinema alanlarında 30’dan fazla ulusal ve uluslararası ödül sahibi. Çalışmaları, dünya çapında yüz binlerce okur ve dinleyici tarafından takip ediliyor.

1972 yılında, dönemin politik atmosferi etkisinde, düşünceleri nedeniyle suçlanarak hapis ile cezalandırılan ve uzun yıllar sürgün hayatı yaşayan fikir-sanat işçisi Livaneli; Türk-Yunan ilişkilerinin zor dönemler yaşadığı 1980’li yıllarda Türk-Yunan Dostluk Derneği’nin kurucularından biri oldu. 1996-2016 yılları arasında UNESCO İyi Niyet Büyükelçisi olarak görev yaptı. 2002-2006 yıllarında ise milletvekili olarak TBMM’de yer aldı.

Türkiye müzik, kültür, fikir ve siyaset sahnesinde vazgeçilmez bir yeri olan Zülfü Livaneli, düşünsel ve edebi üretimine halen yaşadığı İstanbul’da devam etmekte.

 

Kitap Adı

Orta Zekalılar Cenneti

Kitap Yazar Adı

Zülfü Livaneli

Editör

Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan

Günnur Aksakal

Kapak Tasarım

Berkcan Okar

Kapak İllüstrasyon

Doğukan Alyaz

Dizgi

Davut Aşkar

Sayfa Tasarım

Şevval Ulusoy

Dağıtım Tarihi

10.03.2021

Sayfa Sayısı

264

Ebat

13,7 x 23

Kağıt / İç Baskı

lll.Hm. Enzo 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod

9789751041630

 

₺124,50

ORADA YILDIZLAR DÜŞÜYOR MU HÂLÂ

 

Şu umut yok mu şu umut? Bizi peşinden sürüklüyor, bizi beklediğini hayal ettiğimiz yerlere…

Yol nedir, yol? Yol umuttur.

Bazen iki yol çıkar karşına, birden. Acaba bunlardan hangisi? Onu da sen bileceksin.

Canlı cansız her varlığın gözünde yabancıyız. Sezdirmeden gidiyoruz, selam vermeden geçiyoruz…

En büyük korkumuz kafileden ayrı düşmek.

Bir sonraki sabahın bizlere ne getireceğini bilmiyoruz ve ümitten başka servetimiz yok…

Gün oluyor, ne bir şey bekliyor ne de bir umudumuz oluyor. Dağ başındaki tek ağaç, fırtınadaki bir tekneden farksızız…

₺84,00
Karganın Duyduğu - Ali Deniz Uslu
 
ÖZGEÇMİŞ
Ali Deniz Uslu 
 
İstanbul’da doğup Trakya’da büyüyen ve sonra yine İstanbul’a gelen yazar işletme okudu, gazetecilik yüksek lisansı yaptı. 2004 yılında Cumhuriyet gazetesinde gazeteciliğe başladı, 11 yıl boyunca yoluna Cumhuriyet’te devam etti. Pazar Dergi’de röportajlar, dosyalar hazırladı. Aynı dönemde dört yıl 46 Magazine dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Müzik yazarı ve eleştirmeni olan Uslu, aynı zamanda müzik danışmanlığı, prodüktörlüğü, markalar için içerik ve fikir danışmanlığı yapıyor. Girdap Balıkçısı yazarın ilk kitabı.
 
 
ARKA KAPAK YAZISI
 
“Fark edişlerin acımasız, cesur, yalansız, yalın paylaşımı.
Tebrikler Ali Deniz Uslu...”
Erdal Beşikçioğlu
 
“Dil mantık, sınır kullanmaz hayal rasyonel değildir, ancak gündelik hayata
taşırken rasyonalize edilir. Ali Deniz Uslu’nun metinlerini, şiir ya da düz
yazıdan ziyade, somut hayaller ve soyut gerçeklerden oluşan bir tutam hayal
çevirisi olarak görebiliriz...”
Levent Kazak
 
“En çok sevdiğim adam şimdi de en sevdiğim, kuştan ötenin duydukları ile...
Kısa kısa uçarken ya da bir dalda soluklanırken...”
Hayko Cepkin
 
“Bazen kelimeler kırık çıkar sandıktan, alıp uçlarını yapıştırırsınız...
Ölmeden önce bir araya gelir bütün ‘seni’ler, bütün ‘seviyorum’lar.
Bazen de koptuğu yeri saplarsınız sayfanın ortasına.
Kaldığı değil, olduğu yerden başlar hikâyeye...
Ali Deniz Uslu binlerce denizyıldızı saplamış ismine..
Fark edilmesi dileğiyle...”
Gonca Vuslateri
 
Sayfa Sayısı
135
 
Ebat
13.7x21.5
 
Kağıt / İçBaskısı:
III.Hm Enzo
 
Cilt / Kapak:
Amerikan/  Amerikan Bristol  
ISBN / Barkod:
9789751038494
 
₺69,30

Sevgili okur, sen de ben de ne kadar şanslıyız bir bilsen...

Ha benim şöyle bi avantajım var; ben yazarın eserlerini okumayı söktüğüm 1989 yılından beri okuyorum. Hatta yazarın bana “meksefe”, “mukallit”, “filateli” gibi kelimelerin anlamını ve cümle içinde kullanılışlarını taaa 6 yaşımda öğretmişliği var. Dur bak bir de gezilmesi gereken saraydı, sarnıçtı, mesireydi, sayfiyeydi her yeri gezdirmişliği var. Off bir de cumartesi pazarları hiç üşenmeyip sinema-tiyatro sevdirmişliği var.

Ya bak bir de kendi bütçesinden ayırıp şahsıma çocuk dergisi aboneliği yaptırmışlığı var. Temiz bakacağıma söz verirsem kitaplarından okumama izin vermişliği de var. Kendisine ayva dilimlersem, samanlı A4’lerinden 1-2 tane alabilirdim bile. Evet farkındayım, imrendin ama kızacak bi şey yok.

Şöyle düşün, sen de şimdi bu iyi fikirli adamın, oturup çay içip, muhabbet etmek isteyeceğin insanlarıyla dolu hikâyelerini okuyacaksın. Ne güzel değil mi?

- Özge Yılmaz Çevik


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 235
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2017
₺102,90

Refik Halid Karay, 1939-1958 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul ve Aydede’deki dünya siyaseti yazılarıyla fıkra yazarlığının ve ironinin hakkıyla nasıl yapılacağını gösteriyor. Mizahi dilinden taviz vermeden dünyanın savaşa sürüklenişini anlatıyor, avucunun içi gibi bildiği Ortadoğu’da süren çatışmaları yorumluyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ise dünyanın yönünün nereye döneceği üzerine kalem oynatıyor. Bunları yaparken siyasi aktörleri de es geçmiyor; Churchill’i alaya alıyor, Hitler’i yeriyor, Mussolini’yi eleştiriyor. Sıra savaş kışkırtıcılarının etrafında birikenlere geldiğinde ise kalemini iyice sivriltiyor.

Refik Halid Karay’ın dünyadaki gelişmelerin nabzını tuttuğu, bunu yaparken de eşsiz bir kara mizah örneği sergilediği yazıları Sulhte Cimri Harpte Müsrif’te okura sunuluyor…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 480
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺231,00

Zaman zaman haberlere konu olan anket çalışmaları vardır hani, "Aşağıdakilerden hangisinin komşunuz olmasını istemezsiniz?" diye sorulan. O anketlerde en çok işaretlenen şıkların hepsini düşünün şimdi. Kimden nefret ediliyorsa onları düşünün. Nefret suçlarının kurbanlarını düşünün. Önyargıyla yaklaşılanları düşünün. Ötekileştirilenleri düşünün. Dışlananları, kovulanları, ayrımcılığa ve haksızlığa uğrayanları düşünün. Haklıyken haksız konuma düşürülenleri, kapının önüne konulmak istenenleri düşünün.

Yeterince düşündüyseniz okumaya başlayabilirsiniz. Uykunuz geldiği anda, hiç çekinmeyin, kitabı bir kenara koyup gözlerinizi yumun. Bir uyuyup uyanalım, her şey daha güzel olacak, biliyorum.

- İrfan Değirmenci

Eski bir televizyoncu ;)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 496
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺100,20

Aşka dair söylenmemiş söz kaldı mı? Bu sorunun cevabını bilmiyorum ama ben dünya üzerindeki insan sayısı kadar tarifi olduğuna inanıyorum aşkın. Hatta bir ömürde bile aşkın tarifinin değişeceğine.

Aşkın en güzel dilinin şiir olduğuna inanan biri olarak onu şairlere sordum. Kendilerinden ve bir başka şairden iki aşk şiiri seçtikleri ve aşka dair söyleştiğimiz bu kitapta hem şairlerimizin vereceği büyük cevaplara yol açmak hem de âşığın soru değil cevap beklediğini bildiğimden –çünkü aşk sorudur– ben sorularımı en ilkel sözcüklerden seçtim. “Aşk nedir?” diye sordum mesela. İlk aşklarını da sordum, nasıl bir âşık olduklarını da, âşık olana neler söylemek istediklerini de.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 296
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2017
₺43,40

Bu hayata bir kere geliyoruz ve gelmemizin amacı bir arayıştır bana göre. Bak etrafına. Huzur arayışında biri, diğeri para arayışında, başka biri aşk, ötekisi sağlık...

Ben bu arayışıma çocukken başladım. İlk önce dışarıda aradım, sonra döndüm içime, kalbimde aradım. Yolculuk yaptım insanların hayatlarında. Koştum hayattan hayata.

Ama en önemlisi, içine dönmekmiş.  En son da içime yaptığım yolculukla birleştirdim tüm parçaları... Ve aradığımı buldum sonunda...

Sonra istedim ki, bu arayışım bir kitap olsun ve ulaşsın binlerce kalbe...

Hayat yolculuğunda kalbine misafir olmayı çok isterim...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺147,00

Felsefe, bilgelik aşkıdır. Ama bilgeliğin ne anlama geldiği, insanın neyi düşündüğüne veya neye baktığına bağlıdır. Bilge olmayanlar zihinlerini, duygularını ya da duyumlarını kapatır; bakmamayı, hissetmemeyi düşünmemeyi tercihederler. Sıradan insanların yolları ırmaklara, denizlere, dağlara, derelere, tepe ve vadilere, bitkilere, ağaçlara ve böceklere benzer... Her biri kendi sınırları içinde gerçekleşir, hepsi bu... Bunun dışında olup biteni bilmezler. İnsanlar ikiye ayrılır: sıradan olanlar ve sıradan olmayanlar... Tekrar ikiye ayrılırlar: yaşamın bozduğu ve yaşamın bozmadığı... Bir kez daha ikiye ayrılırlar: alt grup ve üstgrup... Alt grup sadece çoğalır ve boyuneyer; üst grup ateşlidir ve engel tanımaz... Osman Pamukoğlu’nun kaleme aldığı Başka Bir Hikaye’de evrene, yaşama, insanlığa, duygularadair her yaştan ve her kesimden insanın düşünüp sorgulayacağı ders niteliğinde notlar bulacaksınız..


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 14 / 22
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2017
₺140,00

''İzlenilen diziler, söylenen şarkılar hayatın kendisi, tam da biziz aslında. Film repliğinde geçen cümleyle bir şarkının güftesi; ayrılıklarımız, yaşayamadıklarımız, kavuşamadıklarımız bazen de pişmanlıklarımız...

Bazen nihavent makamı gibi yaşıyoruz arabesk aşklarımızı, bazen de türkü tadında, Türkçe sözlü hafif Batılılaşmış acılarımızı. Neyse hayat da bir yere kadar düşer peşine, acılar da bir yere kadar sürer ama şarkılar hep “onu” söyler. Yeter ki yürekler aşka doysun, soğuk karanlıklar gölge etmeyi durdursun. Hem zaten çoktan unutulurdu, çoktan da, Ah bu şarkıların gözü kör olsun…''

Cansen Erdoğan’ın aşka, mutluluğa, aileye, dostluğa, başarıya, kadere, inanca, zamana, ayrılıklara, yalnızlıklara kısaca hayata dair içtenlikle kaleme aldığı yazılarılarıyla bazen kendinizi eski aşkınızın kollarında; bazen hayallerinizin ortasında bulacaksınız.
İç dünyanızı, kimliğinizi, yaşadığınız hayatı sorgulayacağınız ve kendinizden çok şey bulacağınız bu kitap ertelenen düşleri gerçekleştirmenizi sağlayacak.

Gökkuşağına zıplamaya çalışmaktan hiç vazgeçmeyin. Ve unutmayın: ''Herkesin bir 'B' planı vardır hayatta. Sizin ise herkesten farklı bir 'C' şıkkınız olsun mutlaka.''


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 328
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺168,84
83’te o yılın mahsulüne tepki olarak doğdum... Türkiye, başına 80 darbesinden daha kötü bir şey gelemeyeceğini düşünüyordu; 3 yıl içinde 50 milyonu (şimdinin 70 milyonunu) haksız çıkardım. İlkokulumu ilkokulda, gerisini lise ve üniversitede okudum. Üniversitede devam zorunluluğu yoktu, küçükleriyle de idare ediyorduk. Askerliğimi sivil bir cezaevinde, bizzat vatan evlatlarına ceza olarak yaptım. Askerlik dönüşü, rica üzerine motifli el halılarına hikâyeler yazdım. Öyle başarılı oldum ki, motifsiz halılar birdenbire yok satmaya başladı. Elimden başka iş gelmiyordu, mecbur, reklam yazarlığına başladım. Hâlâ da cirosundan endişe etmeyen firmalar için reklam yazarlığı yapıyorum. Kimi zaman, beni istihdam eden ajansımın, ailemin paravan şirketi olduğunu ve kalbim kırılmasın diye bana para verdiklerini düşünüyorum. Pardon, siz de bu yazdıklarıma para vermek üzeresiniz değil mi? Lütfen, kasaya gidip ödemenizi yaptıktan sonra konuşalım, öyle daha rahat ediyorum...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 214
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺107,52

Tam şu anda arka kapağı çevirdin, değil mi? Gerçekten çok akıllıyım. İnsan bir kitabın arkasını, "bakalım arka kapağı da ön kapağı kadar güzel mi" diye değil, "bu kitabı neden okumalıyım" sorusuna cevap bulmak için çevirir. Genellikle de yazarın ünlü tanıdıklarının ve editörünün "kendinizden bir şeyler bulacaksınız", "hayal gücünün sınırlarını zorluyor", "olağanüstü bir hikâye", "kendine has diline hayranım" gibi kocaman övgüleriyle karşılaşırız. Doğrusu ben övgüden fazla hoşlanmam ama daha da geçerli nedenim, benim ünlü tanıdıklarım yok. Beni hayatta belki bir tek annem övmüştür (o da camları güzel sildiğim için ha), ancak onun da kitap yazdığımdan haberi yok. Kaldık mı gene dımdızlak! O zaman kendi arka kapağımı kendim yazarım. Hiç! Sonuçta içinde ne yazdığını en iyi ben biliyorum. Hem kendime karşı öyle kolpa övgüler dizmem de. İlkin buraları boş bırakalım istiyordum. Böyle ferah ferah... Ama arka kapağı boş bırakılan bir kitap, yarattığı cevapsızlıkla tokat atan bir kitaptır. Övgü sevmiyoruz dediysek kitapseveri dövelim de demedik! Eğer soruna cevap olacaksa, bütün kitaplar tek bir nedenle okunur: "Hissetmek" için. Başka hayatları, başka duyguları, başka ruhları hissetmek için... Ben buraya ne yazarsam yazayım, sana bu kitabı okurken neler hissedeceğini izah edebilir miyim? Mümkün mü? Yok öyle üç kuruşa beş köfte. O zaman içeride dönen muhabbetten birkaç kuple attırıp çeneyi kapatmaktan başka yol yok. Eyvallah. Blog dünyasının en harbi kızından "öyle şeyler sadece filmlerde olur" diyemeyeceğiniz yazılar...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 333
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺141,12

...Türk, Rus, Ermeni, Rum, Nesturi, Arap, Çingene, Fransız, Katolik, Levanten, Hırvat, Sırp, Bulgar, Acem, Afganlı, Çinli, Tatar, Yahudi, İtalyan, Maltız ve daha bu gibi çok ulusun birbirine karıştığı bu garip mahalleden sel yatağına her akşam küçük figüran kızlar iner. Onların ve terzi kızlarının ardından berber çırakları yürür. Perdeleri çekilmiş bir evden ilkin bir gramofon sesi, sonra bir çığlık duyulur.

- Sait Faik Abasıyanık

 Beyoğlu… İstanbul denilince ilk akla gelen en eski tarihi semtlerden biri. Günün her saati nefes alan, yaşayan bir semttir Beyoğlu; sokaklarıyla, mimari yapılarıyla, mekanlarıyla, en çok da insanlarıyla… Adeta İstanbul’u özetler. 

Tam bir Beyoğlu aşığı olan Feriha Büyükünal, Beyoğlu Bir Zaman Tüneli ile bizleri sokaklarını, mekanlarını, binalarını, tarihini çok iyi bildiği Beyoğlu’nda adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2016
₺130,20

Söylediklerim kadarını biliyorsun.

Bir de hissettirdiklerini bilsen...”

“Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, ‘Bak Arda da benim yaşadıklarımı yaşıyor,’ dedirtmek için istiyordum yazmayı.”

İçindeki sese kulak verip yazmaya başlayan Arda Erel’in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı.

Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğunu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺119,00

Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü

… o garbi yeli, Akdeniz’in esintisini getirip Anavarza’nın enginine salıyordu. Zümrüdüanka mı desem, ben-i âdemin düldülü mü? Hiç yere inmeden, Ceyhan’dan damla içmeden, önce Hemite’ye, sonra da ver elini Akçadağ, Çokak, Çamurlu, Göksu... Savrungözü’ne varmak isterdim. O dağ esintilerine yüzümü verip buralardaki Yaşar Kemal’i görmek, dinlemek isterdim.

Feridun Andaç kaleme aldığı Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü ile insanını, insanlığı anlamış; insan ruhunun derinliklerine inip bunu tüm gerçekçiliğiyle yansıtabilmiş; zengin ve şaşırtıcı imgelem dünyaları yaratmış evrensel bir anlatı ustasının “anakarası”nda adım adım ilerlerken sadece Yaşar Kemal’i anlatmakla kalmıyor; onu, eserlerini, kurduğu yazın evrenini ve düş dünyasını anlamlandırıp yorumluyor.
 
Çokgenli bir bakışın, sözden söze geçişin kitabıdır Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü. Bir tür yazarla/yapıtla kurulan söyleşi... Sözün büyülü evrenine yolculuk...
 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 368
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺139,30

 “Lisan bahsinde esas derdim tad ve ahenktir. Zira şu kanaatteyim ki Türkçemizin öbür Türkçelere ve birçok ecnebi lisanlara üstün vasfı asırlardan beri elimizde armonize edilmiş, lezzetli hale gelmiş olmasıdır.

Bizim Türkçemiz hem tatlı hem ahenklidir,” diyen Refik Halid Karay’ın Tan, Akşam, Aydede ve Yeni İstanbul’da yayımlanmış yazılarını bir araya getiren Türkçenin Tadı ve Ahengi, dilinin güzelliğiyle akıllarda yer etmiş; hem dil inkılabıyla, dilde sadeleşmeyle, dil siyasetiyle hem de kelimeler arasındaki ince nüansları hafızasına kaydeden dil işçisi bir yazarın özel dünyasına açılan bir kapı.

Her satırında leziz bir üslupla dile, gramere, toplumsal değişime, dil reformuna, deyimlere, Türkçeye eğilen yazar kelimelerin bilinmeyen tarihinde katmerli ve elbette eğlenceli bir yolculuk vaat ediyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 704
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺420,00

Her kalem erbabının öyle kolay kolay üstüne kafa yoramayacağı konularda bitmeyen bir iştahla, kılı kırk yaran bir merakla kalem oynatan ender yazarlarımızdandır Refik Halid Karay. Yazarın Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Aydede, Aile, Mizah gibi gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarından bir araya getirilen Ağaç ve Ahlak; mevsimler, çiçekler, hayvanlar ve ağaçlardan bahisle zevk ehli bir yazarın hayatın her anına dair sunduğu fotoğraflardan oluşuyor. Gömleği dışarıda bırakma modasından tutun, haşerelerin keçisi pireye, parfüme, ilkbahar cinayetlerine, İstanbul’un sesine, kokulara ve renklere kadar uzanan bir cümbüşün içerisinde Refik Halid’in lisanı ile baş başa kalacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 216
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺115,50

Hindistan’dan Japonya’ya, Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya, Orta Asya’dan Latin Amerika’ya şiir dizeleriyle, oyun karakterleriyle, roman kahramanlarıyla, şaşırtıcı hikayelerle dünyayı okuyarak ıssız adanızın ufkunu genişletmeye ne dersiniz?

Tarık Dursun K., küçük yaşlardan bu yana sorageldiğimiz o klasik soruyu, “Issız bir adaya düşsen yanına ne alırdın?” sorusunu edebiyat dünyasına uyarlayarak soruyor: “Issız bir adaya düşecek olsanız yanınızda hangi kitapların bulunmasını isterdiniz?”

Öyle ya, ıssız bir adada tek başınaysanız, size bambaşka dünyaların, insanların, hayatların, dönemlerin kapılarını aralayacak en iyi yoldaş kitaplar değil midir?

Peki, ama hangi kitaplar? Tarık Dursun K. bu soruyu hem kendine hem de okura sorarak, bizi insanlık tarihinin en önemli edebi eserlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Herman Melville’den Emile Zola’ya, Fyodor Dostoyevski’den Curzio Malaperte’ye, Knut Hamsun’dan Maksim Gorki’ye, Federico Garcia Lorca’dan Anton Çehov’a, Oscar Wilde’dan William Saroyan’a uzanan bu yolculukta Tarık Dursun K., yazarların yaşamöykülerinden kesitlerle yaşadıkları dönemin bir portresini çizmenin yanı sıra en önemli eserlerinden örnekler de sunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 584
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2015
₺202,30

Robinson Crusoe gibi bir süre sonrasında ıssız bir adaya çıkmanız kaçınılmaz. Öyle de olacak. Düş gücünüzün aracılığında küreklere geçecek, bilinçsizce durmadan çekeceksiniz. Nereye doğru? Bilmiyorsunuz. Pusulanız, yazgınız... Nereyi gösterir, nereyi yön tutarsa artık. Hangi limanda konaklayacağınızı, nerede demir atacağınızı kestiremiyorsanız yolcuğunuzda size eşlik edecek kitaplar, yeni dünyalara, özlemini duyduğunuz yaşamlara açılacak bir kapı...

O kapıdan içeri girmemek için hiçbir bahaneniz yok. Issız bir adada “yanınızda hangi kitapların bulunmasını isterdiniz?” sorusunun karşılığını elinizdeki kitapta bulacaksınız. Edebiyatımızın usta kalemlerinden Tarık Dursun K. mitolojiden tiyatroya, romandan öyküye ve şiire uzanan geniş bir yelpazede insanlık tarihinin en güzel eserleriyle baş başa bırakıyor bizi. Homeros’tan Herodotos’a, Mevlana’dan Yunus Emre’ye, Miguel de Cervantes’ten William Shakespeare’e, Evliya Çelebi’den Stendhal’a, Honore de Balzac’tan Edgar Allen Poe’ya uzanan eşsiz bir yolculuk bu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2015
₺148,40

"Yazmaktan o kadar korktuğum, kötüleri anlatırken içimin titrediği, iyi hikayelerde heyecanlandığım, kelimelerimi beğenmediğim bir uzun metin yazmak yazar olmak için yeterli mi?" diyerek yazma eylemini sorgulayan Hayko Bağdat'ı kitap için ikna etmek kolay olmadı. Bağdat, bu ülkedeki salyangozların yunusların frekansında çıkardığı sesleri sadece kendi aralarında duyduklarını sanıyordu, oysa ki hiç de az değilmişler. İşte bu kalabalık sayesinde çıktı ortaya Gollik.

"Başlarım Ermenisinden de, Türkünden de, Kürdünden de. Başka bir şey anlatacağım sizlere. Ama bana sorarsanız bütün bunlar hikaye..." diyor Gollik'in yazarı. Daha evvel evinin kapılarını açması gibi, bu defa da tüm gollik hallerini anlatıyor bize. Rumluk, Ermenilik, Türklük ve hatta hacılık elden giderken gülmekten gözlerinizden yaşlar gelebilir. Ama Bağdat'ın amacı ağlatmak değil, o ve arkadaşları, "başka bir dünya mümkün değilse, başka bir ortam mümkündür" diye düşünüyorlar. Sizce de öyle ise buyrun Gollik'in dünyasına.

Unutmayın, İnek Şaban ile Gollik aynı mahallenin çocukları...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2015
₺70,00

Refik Halid Karay’ın Tan, Akşam, Çiçek, Yeni İstanbul, Divan, Zafer, Aydede, Olay ve Yeni Gün’de yayımlanan yazılarından bir araya getirilen Doğuştan Kadıncıl’da yine Refik Halid’in şaşırtan maharetine ve ilgi alanlarının ne kadar geniş olduğuna bir kez daha tanıklık edeceksiniz.

Dilin ve sözün erbabı bir yazardan kadına dair her şeyin dillendirildiği metinler bu kitapta fazlaca yer tutuyor. Şapkasından çorabına, etek boyundan ayakkabısına, makyajından saç boyasına, yelpazesinden kınasına, hatta iç çamaşırına kadar bir kadınla ilgili olabilecek her şey üzerinde adeta uzmanlaşmış bir yazardır Refik Halid.  Doğuştan Kadıncıl’da toplanan yazılarıyla Refik Halid, yeni yaşam biçimleri sonrasında ortaya çıkan toplumsal çözülmeye karşı takındığı tavrı ve kadın özgürleşmesinin önündeki sorunları ele alan bakışıyla çağının önünde bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlamış oluyor

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺189,00

“Yazma eylemi, Melville’in dediği gibi ‘Kuzey yarıkürede yaşanan hayatın gerçek yüzünü anlamak için uzak denizlere açılmayı ve aynı anda, Borges’in değindiği gibi, ‘kralın adamlarından ve kasabasındaki hayattan sıkıldığı için yazan El Tobossolu ya da Mantiellinin gösterdiği bir saklı mutluluğu paylaşmanızı sağlıyor. Yazma eylemi, yaşanan hayattan sonra, geçip giderken arkada bırakılan bir iki söz. Gündelik varoluş biçimimizin içindeki sınırlı insan halimizi aşıp da bıraktığımız bir iki söz...

...Söz, insana eriştirilebilmiş söz, Ahab’ın yenilgisini yengiye çeviren yabanıl Kızılderilinin şahini geminin direğine kanadından, bakır çiviyle mıhlaması gibi...’’

Kaiser geziye çıkmadan önce herkesi yıkanmış paklanmış görsün diye Almanya’nın dört tarafına haber salındığında, Kaiser’in buyruklarına göre düzenlenmiş uydurma bir hayatı yaşamaktansa kendi oyunlarını sürdürmek isteyen çocuklar direnir, yıkanmak istemezlermiş. İnsanın dış gerçekliği algılayamamasının bireysel bir yetersizlik değil, toplumsal bir sorun olduğunu ortaya koyan Ünsal Oskay’ın tüm çalışmalarının odağında işte bu, insanın özgürleşim sorunu yer almıştır.

Günümüzde sıradan insanların hayatın öznesi olabilmesinin bir yolu da, belki de “yıkanmak istemeyen çocuklar” olmalarına bağlıdır...

Yıkanmak İstemeyen Çocuklar Olalım bu özgürleşim sorununu farklı kanallardan derinlemesine irdeleyen bir yapıt. Sorgulayan, anlayan ve çözümleyen eleştirel bir bakışın, yeni bir anlatımın yolunu açan denemeler.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 376
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2016
₺154,70

"...Fırtına, karşı konulmaz bir biçimde meleği arkasını döndüğü geleceğe doğru uçurmakta, önündeki döküntü ve moloz yığını ise yerden göğe kadar yükselmektedir. Bu fırtına, bizlerin ‘ilerleme’ dediği şeydir.”

Tek Kişilik Haçlı Seferleri’nde yer alan deneme ve incelemeler dışarıdan dayatılan sınırlamalara direndiği kadar, kendine de sınır koymamakta ısrarlı bir aklın yazıp çizebileceklerinin özgürleşim arayışına yönelik praxis’e en yakın eylem olduğuna inanarak yaşadığımız kültürel sorunları inceliyor. Amacı ise yaşayıp unutacak olduğumuz yaşam deneyimlerimizi eleştirel bir farkındalıkla unutmamak, doğru anlamlandırmak ve belleğe, tarih bilincine dönüşmesine katkıda bulunmak...

“Uzmanlaşmanın gitgide egemen olduğu, insanların uzmanlık alanlarının da gitgide daraldığı modern dünyada Ünsal Oskay ‘kültür’ün tek bir alanında sıkışıp kalmamak için ciddi bir mücadele vermiştir.”

- Murat Belge


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 528
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2014
₺203,00

Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı değil, “salyangoz olmayı” anlatıyor bu kitap.

Salyangoz’un ardında bıraktığı iz, kitapta evlerinin yolunu kaybetmekten korkup yola ekmek parçaları bırakan Hansel’le Gratel’in masalındakine benziyor nedense. Ya da kilometrelerce uzaktan birbirinin sesini duyan yunusların, son kez 24 Nisan’da başına geleni bir kez daha yaşamamak, dahası hayatta kalmak için geliştirdikleri hassalarını hikâyeleştirerek anlatıyor. Salyangoz’un izinden giderken, kendinizi sahipsiz ölülerin dev maşatlığında bulursanız, bu da Salyangoz’un suçu olmayacaktır


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺81,20

Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 456
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺336,00
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 213
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺94,50

Monografiden metin yayınına, antolojiden ders kitabına kadar uzanan araştırma ve incelemeleriyle Türk edebiyatı için zengin bir ‘başvuru kitaplığı’ oluşturmuştur Cevdet Kudret. Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman bu kitaplığın seçkin örneklerinden biridir. Kronolojik akışıyla edebiyat tarihi, seçmece düzeni ve bol metin örneğiyle antoloji, değerlendirmeleriyle eleştiri karakteri gösteren bu üç ciltlik çalışma alanının en güvenilir başvuru kaynaklarından biri kabul edilmektedir. Türk Edebiyatını Tanzimat’tan 1959’a kadar dönem dönem ele alan serinin üçüncü cildi 1923- 1959 arasını kapsıyor. Cumhuriyet dönemi yazarlarını hayatı/eserleri/sanatı çizgisinde değerlendiren kitap, ilk yayım yılından bu yana Cevdet Kudret’in en önemli çalışmalarından biri olmayı sürdürüyor. -Handan İnci-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 440
En / Boy : 15 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺203,70

"Monografiden metin yayınına, antolojiden ders kitabına kadar uzanan araştırma ve incelemeleriyle Türk edebiyatı için zengin bir ‘başvuru kitaplığı’ oluşturmuştur Cevdet Kudret. ürk Edebiyatında Hikâye ve Roman bu kitaplığın seçkin örneklerinden biridir. Kronolojik akışıyla edebiyat tarihi, seçmece düzeni ve bol metin örneğiyle antoloji, değerlendirmeleriyle eleştiri karakteri gösteren bu üç ciltlik çalışma alanının en güvenilir başvuru kaynaklarından biri kabul edilmektedir. Türk Edebiyatını Tanzimat’tan 1959’a kadar dönem dönem ele alan serinin ikinci cildi 1911-1922 arasını kapsıyor. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e kadar süren bu dönemin yazarlarını hayatı/eserleri/sanatı çizgisinde değerlendiren kitap, ilk yayım yılından bu yana Cevdet Kudret’in en önemli çalışmalarından biri olmayı sürdürüyor." -Handan İnci-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 344
En / Boy : 15 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺165,90
Tükendi

Özgün üslup, beklenmedik yerden bakış ve gülümseyen bir sertlikle şekillendirdiği muhalefet anlayışı ile artık kaybettiğimiz bir yaşamın kültürel değerleriyle bizi tanıştıran Hayko Bağdat’ın üç ayrı kitabını tek edisyonda birleştiren Haykoloji’yi bir solukta okuyacaksınız.
 
Salyangoz, Gollik ve Kurtuluş Çok Bozuldu kitaplarını bir araya getiren bu külliyat ile bir arada yaşamanın keyifli kaçamağından geriye, gittikçe katılaşan gündelik yaşamınıza dönmek gelmese de içinizden, bir bakmışsınız ki pembe gülüşler, kırık mavi hüzünler, kırmızı dostluklar ve yemyeşil bir umutla dolmuşsunuz…
 
Siyah ile beyaz, ağır ile hafif ve köşesi olmayan her duygu Haykoloji ile aklınızda yeni bir soru işareti daha uyandırabilir…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 407
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺148,40
Tükendi

"Monografiden metin yayınına, antolojiden ders kitabına kadar uzanan araştırma ve incelemeleriyle Türk edebiyatı için zengin bir ‘başvuru kitaplığı’ oluşturmuştur Cevdet Kudret. Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman bu kitaplığın seçkin örneklerinden biridir. Kronolojik akışıyla edebiyat tarihi, seçmece düzeni ve bol metin örneğiyle antoloji, değerlendirmeleriyle eleştiri karakteri gösteren bu üç ciltlik çalışma alanının en güvenilir başvuru kaynaklarından biri kabul edilmektedir. Türk Edebiyatını Tanzimat’tan 1959’a kadar dönem dönem ele alan serinin birinci cildi 1856-1910 arasını kapsıyor. Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Âtî dönemi yazarlarını hayatı/eserleri/sanatı çizgisinde değerlendiren kitap, ilk yayım yılından bu yana Cevdet Kudret’in en önemli çalışmalarından biri olmayı sürdürüyor." -Handan İnci-


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 15 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺151,20
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 648
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺23,10
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 295
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺14,28
Tükendi

Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden, kimi eleştirmenlere göre modern Türk şiirini Yahya Kemal’le birlikte başlatan Ahmet Haşim’in şiirlerinden daha az değerli olmayan düzyazılarını Mahir Ünlü’nün yaptığı sadeleştirmeyle sunuyoruz. Ahmet Haşim’in düzyazılarının önemi, yaşadığı çağdaki insan profilini çok iyi çizmiş olması, insan davranışlarına ilişkin incelikli yaklaşımı, gündelik yaşamda çoğu gözümüzden kaçan ya da hiç görmediğimiz, sorun olarak gözümüze batmayan olgulara kendine özgü, bazen okuyana aykırı gelen bir biçimde bakmasıdır. Fransız düzyazısında "Montaigne" ne ise, Türk düzyazısında "Ahmet Haşim" odur. İkisi de denemelerine sağlam, içten tümcelerine yerleştirdikleri düşünsel yön ve buluşlarıyla kendi edebiyatlarının ilk ve ölümsüz temel taşları olmuşlardır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 237
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺88,90
Tükendi

"Dünkü Ankara’ya tepeden bakarken içinde bir yer şiltesi ve bir basma yorgan duran bir oda düşünüyordum; şilteye uzanmak ve yorganı başıma çekmek, yarı ölmek için... Bugünkü Ankara karşısında ava çıkarılmış bir seter gibi enerji, keyif bataryası kesilmiştim; canlı, neşeliydim; koşmaya, iş görmeye, zevk sürmeye kendimde sonsuz bir kudret, taşkın bir istidat buluyordum." -Refik Halid Karay


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 158
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2009
₺29,40
Tükendi

Değerli edebiyatçı ve edebiyat araştırmacısı Cevdet Kudret tarafından hazırlanmış "Üç Büyükler" dizisinde, edebiyatımızın çeşitli kesimlerinin ve türlerinin temsilcileri ve temel taşları sayılan üçer sanatçının hayat ve sanatlarını inceleyen geniş birer araştırma yazısı ile, seçme parçalara yer verilmiştir. Bütün öğrencilerin ve edebiyat meraklılarınnın gereksemelerini karşılamak ve kolayca anlamalarının sağlamak amacıyla , seçilen parçalara açıklama ve notlara eklenmiştir. Dizinin "Halk Şiirinde Üç Büyükler" bölümünde Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan; "Divan Şiiirinde Üç Büyükler" bölümünde de Fuzuli, Baki, Nedim ele alınmıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺7,56
Tükendi
Değerli edebiyatçı ve edebiyat araştırmacısı Cevdet Kudret tarafından hazırlanmış "Üç Büyükler" dizisinde, edebiyatımızın çeşitli kesimlerinin ve türlerinin temsilcileri ve temel taşları sayılan üçer sanatçının hayat ve sanatlarını inceleyen geniş birer araştırma yazısı ile, seçme parçalara yer verilmiştir. Bütün öğrencilerin ve edebiyat meraklılarınnın gereksemelerini karşılamak ve kolayca anlamalarının sağlamak amacıyla , seçilen parçalara açıklama ve notlara eklenmiştir. Dizinin "Halk Şiirinde Üç Büyükler" bölümünde Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan; "Divan Şiiirinde Üç Büyükler" bölümünde de Fuzuli, Baki, Nedim ele alınmıştır.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 143
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺7,56
Tükendi
Reşat Nuri’nin aşka tutulmuş idealist bağlanmayı seçmiş ya da değer duygusuna sarılmış roman kahramanlarının "kendilerini arayış" serüvenleri, nihayetinde yeni sancıları ile yüklüdür. Olan ile olması gereken arasındaki yok edici boşlukta var olma savaşımı veren bir kahramanların, çoğu zaman yok oluşla sonuçlanan serüvenleri, eskisi gibi kalamayan, fakat tamamen yeni de olamayan bir ruh kimliğinin derin karmaşasını yansıtır. Bu dramatik kahramanların prizmasından kırılıp yansıdığını gördüğümüz şey, belki de tarihsel alt üst oluş dönemlerini karakterize eden kültür bilincinin parçalanması olgusunun, oraya buraya saçılmış fotoğraflarıdır.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2005
₺1,87
Tükendi

Meşrutiyet’in ilanına rastlayan 23 Temmuz’dan sonra gelen ilk günün, yani 24 Temmuz’un Gazeteciler Bayramı olarak kabulünde önemli bir role sahip olan Refik Halid Karay, “Bizde gerçekten demokrasi, matbuat hürriyetine ilişmeden iktidarda durabilecek bir hükûmete kavuştuğumuz gün tahakkuk etmiş olacak,” diyordu.

Tan, Akşam, Yeni İstanbul ve Aydede’de yayımlanan yazılardan bir araya getirilen Bu Gazeteciler’de damıtılmış bir Türkçe ile siyasetin, edebiyatın ve en çok da hayatın içinden geçen, hiç eskimeyen zamanlarda soluk alan bir muharririn tanıklıklarını okuyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2014
₺210,00
Tükendi

“Yeni dönemin insanı yoğun acılar içinde bir başınadır: ‘Denizlerde yitik oğullarını aramaktadır.’ Balina ise bir efsane olmuştur, alınyazısı olmuştur. Oysa düğüm bu efsanededir! Onun büyüsünden çıkmaktadır!”

Düşlerimizi bile günümüzün bilinç endüstrisinin biçimlendirdiği bir dönemde Ünsal Oskay’ın roman ve etik bağlamında yabancılaşma, gerçeklik, yazınsal kurgu türleri, aldanımcı fantazya,  fantazyanın özgürleşimci ve hiçleştirici kullanımları gibi pek çok çıkış noktasından hareketle romana dair dillendirdiği her şey Roman ve Etik’te...

“...Oskay’ın bu kitapla ve diğer eserleriyle ima ettiği yol, romancının ve okurun (eleştirel okurun) hem anlatılan âlemin içine bir diğer âlemin ipuçlarını yerleştirmesi ve bulması, hem de bazan hayal gücünü açıkça bu ikinci âlemi kurmak için çalıştırmasıdır...’’

- Orhan Pamuk


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2014
₺78,40
Tükendi

Özellikle edebiyat okurlarının gereksinme duyduğu bu antoloji edebiyatımızdaki öykü ve romanın gelişim çizgisini inceliyor. Yazarları tanıtıcı bilgiler, yapıtlardan alıntılar, edebiyat tarihindeki dönemlerine uygun olarak ele alınıyor. Türk Dili ve Edebiyatı’nın tarihsel gelişimini izlemek isteyenlerin yararlanacağı bir kaynak kitap.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 624
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2009
₺252,70
Tükendi

Kaşgarlı Mahmud, büyük yapıtı Divânü Lûgâti’t Türk’le Türk diline olduğu kadar Türk kültürüne, Türk tarihine, Türk sanatına ve Türklerin yaşamı algılayışına ilişkin de değerli bir belge bırakmıştır. Kaşgarlı Mahmud, Divânü Lûgâti’t-Türk’ü başta Araplar olmak üzere yabancılara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazmıştır. Türk dilinin ilk sözlüğü sayılan Divânü Lûgâti’t-Türk, çeşitli Türk boylarından derlenmiş bir ağızlar sözlüğü niteliğini taşımaktadır. Bununla birlikte yapıt, yalnızca bir sözlük olmayıp Türkçenin XI. Yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir dilbilgisi kitabı; kişi, boy ve yer adları kaynağı; Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisine, folklor ve halk edebiyatına ilişkin zengin bilgiler içeren, aynı zamanda döneminin tıp bilgileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren ansiklopedik bir yapıt niteliğindedir. Divânü Lûgâti’t-Türk bizim için yalnız dil tarihi bakımından değil; ayrıca, Türk tarihi, coğrafyası, edebiyatı, mitolojisi, folkloru, etnografyası, uygarlığı bakımından da çok değerli bir kaynaktır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2008
₺172,90
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 336
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2007
₺26,88
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺3,11
Tükendi
Akşam yorgun argın eve geldiğimde... İçerdeki havayı koklarken, buzdolabının kapısını, fırının kapağını açarken, banyoda aynaya bakarken, en sevdiğim gömleğimi askıdan alırken, valizimi hazırlarken, camdan dışarı bakarken, yatak örtüsünü kaldırıp yorganı aralarken, daha bir önceki gün satın aldığım kitabı evin içinde ararken ya da bir köşede unutulmuş saksının içindeki kurumuş bir çiçekte hep onlar aklıma gelir: Evimizin gündelikçileri...
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 166
En / Boy : 13,5 / 17
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2006
₺6,72
Tükendi
Bana, "Sen adam olamayacaksın" demişti. Yıllar geçti. Çeşitli yerler gezip gördüm. Değişik insanlar tanıdım. Dostlar edindim. Okudum, inceledim, çalıştım. Biraz da düşündüm, özgürce. Noksanlarımın, yanılgılarımın farkına vardım. Çoğunu gideremedim. Adamlar aradım, örnek almak için. Acaba olabildim mi?
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 342
En / Boy : 15,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺60,48
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 159
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2004
₺15,12
1 2 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı