Oleg çizgi romancı, yirmi yılı aşkın süredir hayatı bunun etrafında dönüyor: çizmek ve hikâye anlatmak. Ve tüm bunlar doğal akışında, adeta kendiliğinden olup bitiyor. Ta ki bugüne dek,  nedense son zamanlarda Oleg yaratıcılığını yitirmişçesine bocalıyor. Kitapları başarılı olsa da artık onu tatmin etmiyor. Sanki bir şeyler eksik gibi. Değişen dünya karşısında Oleg, çizgi romanları, karısı ve ergenlikteki kızından oluşan kendi küçük dünyasının sınırlarını çizmekte gitgide zorlanıyor.
 Mavi Haplar kitabından tam 20 yıl sonra, Frederik Peeters yine kendi hikâyesini anlatıyor, ancak bu defa hem kendi izlerini örtmek hem de ucuza kaçma riskinden kaçınmak için Oleg isminde bir avatarın ardına sığınarak. Kimi zaman eğlenceli, kimi zaman dokunaklı ve hatta şaşırtıcı gündelik kesitlerle bir sanatçı olarak yaşamının perdesini, kısmen de olsa, aralıyor. Modern teknolojilerin hüküm sürdüğü, yüzeyselliğe tapınıldığı ancak özgünlükten de ödün verilmeyen, bolluk ve karmaşa içindeki çağımızda bir çizgi romancının hayatı...


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00

Bilimin romantiği olur mu, demeyin. “Bilimsel bakış değişmezlik içeren bir dogma değildir. Örneğin, tıp ve hekimlikte bilimin güncel verileriyle ele alınan her sorun kişinin yaşantısına ve kişiliğine bağlı etkenlere göre yaşanır. Bir yandan sosyal ve ekonomik belirleyicilerin gölgesi bu yaşantının üzerine düşer. Hekimler, klinisyenler ne olup bittiğini moleküler düzeyden kişinin yaşantısına kadar taşıyıp hastanın ve çevresinin dünyası içinde yer aldıklarında, romantik bilim ilkeleri işlemeye başlar.”

Yankı Yazgan Romantik Bilim’deki yazılarının bazılarında 1980’lerin başında henüz oturduğu hekim koltuğundan, bazılarında gazete köşelerinden okuruyla adeta karşılıklı sohbet ediyor. Son 40 yıllık dönemin geçen yüzyıldaki kısmında yazdığı yazılarda, beyin ve davranış bilimleri ile gündelik yaşantılar arasındaki bağlantıları anlamaya çalışırken öğrendiklerini paylaşıyor.

Yetişkin hayata yaşanabilir bir yeryüzü, barışçı ve eşitlikçi bir toplum ve mutluluk ve sağlık arayışları ile başlamış bir genç hekim/araştırmacının bilim, ruh sağlığı ve gündelik hayat hakkında yazdıklarında hayatlarımızda yıllar içinde aynı kalanları ve değişenleri de izleyeceksiniz.

Kitap Adı: Romantik Bilim
Kitap Yazar Adı: Yankı Yazgan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 264
Ebat: 13,5x19,5 cm
Tür: Deneme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751045256

₺110,88

Türkiye hep böyle kalitesizdi. Bunun nedeni 1000 yıllık cehalet yönetimidir. Bu 1000 yıl içinde Türkiye, birkaç kişi dışında, uluslararası değerde hiç kimse üretememiştir. Elbette padişahlarımızın hepsi, veziri azamlarımızın hemen hepsi tarihte mevcuttur ama dünyadaki her ülkenin en üst yöneticilerini tarih kaydeder. Osmanlı padişahları arasında padişah olmasa adı bilinecek sadece ve sadece bir tek kişi vardır: Fatih Sultan Mehmet. Bilimadamı? Sarı Lütfi’den ve Hüseyin Tevfik Paşa’dan başka yok ki; bunlar da genel değil ancak özel bir bilim tarihinde minik bir yer alabilirler. Sarı Lütfi, Fatih’e, onunla şakalaşacak kadar yakın olan matematikçi ve Fatih’in kütüphanecisi, II. Bayezid tarafından Sultanahmet’te dinsizdir diye astırılmamış mıydı?

Türkiye’nin bütün dünyanın bildiği ve takdir ettiği tek bir kişisi vardır: Atatürk. Onun yönetimindeki 15 sene ülkemiz tarihinin altın çağıdır. Ondan öncesi ve sonrası birer felakettir. Atatürk’ten sonrası yavaş bir iniş olmuştur ne yazık ki. Hiçbirini icat etmemiş olduğumuz çağdaş haberleşme imkânları sayesinde bikini giymeyi, Mercedes’e binmeyi, oradan buradan pop şarkı bestesi yürütmeyi öğrendik. Bilimde ve sanatta birkaç iyi icracımız oldu. Nobel’in en tartışmalı iki dalı olan barış ve edebiyattan ikincisinde bir temsilcimiz oldu. Sonrası? Boş.

Osmanlı’dan öğrendiğimiz cehalet kurumları ve liyakatin değersiz görülmesi ile ona paralel rüşvet müessesesi bizi mahvetmiştir.

Kitap Adı: Dikkate Değer Mevzular
Kitap Yazar Adı: A. M. Celal Şengör
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Son Okuma: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç
Sayfa Sayısı: 136
Ebat: 13,7x21,5
Tür: Denemeler
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044907

₺79,80

Yazmak kendimizle tanışmak ve yakınlaşmak için bir yoldur. Bir düşünün: Karıncalar bunu yapmaz. Ağaçlar yapmaz. Safkan atlar, dağ geyikleri, ev kedileri, çimenler ya da kayalar yapmaz. Yazmak insanlara özgü bir faaliyettir. (…) Yazmak sınırlarımızı bırakmamızı ve her şeyle birleşebilmemizi sağlar. Otuz yıldan uzun süredir yaratıcı yazarlık dersleri veren Natalie Goldberg, öğrencilerinden ve okurlarından iliklerine kadar yazmalarını istiyor; zihinlerindeki katışıksız, apaçık ifadeleri duymayı arzuluyor. Yazma tekniğini öğrettikten sonra, “Tamam, şimdi büyük bir dürüstlükle yazın” demenin bir işe yaramadığının farkında. O yüzden bu kitabında kimi zaman yazmanın yüzde doksanının dinlemek olduğundan, kimi zaman fiil kullanımından, kimi zaman şüphelerin üstesinden gelmekten, kimi zaman köklerimizi kazıyıp çıkarmaktan, kimi zaman da yazacak bir restoran bulmanın inceliklerinden ve hiçbir şey yapmadan bir yürüyüşe çıkmanın öneminden bahsediyor. İlk kez yayımlandığı 1986 senesinden bu yana okulların müfredatına bile giren İliklerine Kadar Yazmak sayesinde içinizdeki yazarı özgür bırakacak, hatta belki de hiç bilmediğiniz yazar yönünüzle tanışacaksınız!


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,50

Fil Acısı


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Suç ve Acı


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

Efendim Lorin


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 1
Ağırlık : 100
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Lahfetu Meşair (لهفة المشاعر)


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 136
Ağırlık : 136
En / Boy : 14,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺127,50

eçmişte çok acılar sıkıntılar yaşamış olabilirsin. Hataların ve günahların da olmuş olabilir. Artık kendini üzme. Allah'ın geniş rahmetine sığın. Yaptıklarını ve sana yapılanları unutmaya çalış. Kalbinle ruhunla affet ve uğurla. Senden çıkıp gitsin. Affet geçmişini kendini seni üzenleri. Affet ki Allah katında izzet ve şerefin artsın. Affet ki sen de affedilesin. Herkes hata yapar. Önemli olan hatanın farkına varıp bir daha o hatayı yapmamak. Sen hata yapmak için bu âleme geldin. Dört dörtlük olsaydın bu âlemde ne işin vardı? Seni hatanla kusurunla günahınla pişmanlıklarınla seven biri var. Çünkü kimse kalbini bilmese de sadece O bilir. Dışarda gördüğün her şey bir aldatmadan ibaret. Onlar seni yanıltmak ve kandırmak için var. Sen onlara aldırış etme yoluna bak. Çünkü bütün güzellikler ve gerçek olanlar yolun sonunda var. Hayatında olması gerekenler zaten olur. Olmaması gerekenler de zaten gider. Hayatından yanlış insanların çıkması doğru insanların çabuk gelmesi demektir. Hayatının kıymetini bil. Vaktinin kıymetini bil. Seni seveni sev. Seni sevmeyenden de uzak dur. Yoksa incinirsin. Herkes vazifesini iyi kötü yapar ve gider. Sen iyilerden ol. Çünkü İyi insanlar kaybetmez kaybedilir. Güçlü bir insan ol. Zayıf yönlerini Allah'tan başka kimse bilmesin. Her yerde O'nun seninle olduğunu hisset. Seni duyduğunu gördüğünü hisset. Yalnız olmadığını bil. Seninle her zaman konuşan ve seni dinleyen biri olduğunu unutma. O zaman aydınlığa çıkarsın.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 286
Ağırlık : 286
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Ey Gönül! Yüce Allah evrende her şeyi eksiksiz olarak yaratıp bir nizam ve intizam içinde var etmiştir. Bizler yeni bir şey öğrenmiyoruz ve bulmuyoruz. Bizler sadece var olan güzellikleri Allah'ın inayetiyle gayret ederek gün ışığına çıkarıyoruz. İçimizdeki saklı olan güzellikleri ve sırları ancak Allah ile bağ kurduğumuz zaman keşfediyoruz. Sen de içindeki güzellikleri keşfetmek istiyorsan bir yolunu bul ve Allah'a yönel.

    Allah beni aşk denen şeyle tanıştırdı. Ben âşıkların yolundan geçerken yolda bazı çiçeklere rastladım. Bu yolda yüzbinlerce çiçeğin olduğunu gördüm. Her çiçeğin rengi kokusu şekli farklıydı. Her bir çiçek ayrı yerlerde yetişmiş ve kendi yetiştiği yerin kokusunu almıştı. Naçizane niyetim kendini bulmaya çalıştığın bu yolda; sana kendi içindeki güzellikleri göstermek ve yine kendi içindeki ışığı sana fark ettirmektir. Bu manevi yolculukta okuduğun cümleleri bir çiçek olarak kabul et. Her insanın kendine has bir kokusu vardır. Senin de kendine ait bir kokun vardır. Sana bu çiçekleri sunarak kendi hakikat kokunu bulman ve asıl kaynağa yönelmen için dağlardan bayırlardan yollardan su içtiğim pınarlardan beslenip çiçekler ekip biçtim. Sana bu güzel çiçeklerden her birini tane tane demet demet aşk ile hediye ediyorum. Bu cümleler kendini aramaya çalışan ve içinde bulunduğu uykudan uyanmak isteyen her ruha bir penceredir. Bu pencereden bakıp tefekkür ettiğimiz zaman gül bahçelerini göreceğiz.

    Her insan bir çiçek gibidir. Her çiçeğin kokusu farklıdır. Bu koku belki de senin bildiğin koku değildir. Bu koku burunla değil sadece gönülle hissedilir. Bu koku; hakikatin saygının sevginin kokusudur. Tekâmül yolculuğunda bu çiçekleri koklayarak kendi hakikatinin kokusunu bulup inşallah asıl kokuya ulaşırsın. Bu cümlelerden yani bu çiçeklerden farklı farklı kokular almanın sende güzel bir his ve etki bırakacağını ümit ediyorum. Her şey birdir kaynak birdir bütün çiçekler birdir bütün kokular birdir. Her şey birden bir'e hizmet ediyor. Bunu anlamak ve idrak etmek ümidiyle.


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Allah kalbine göre verir. Yeter ki sen samimi bir kalp ile kapıyı çalmasını ve sabretmesini bil. Kalbini her daim ve her yerde temiz tut. Aşk sofrasına oturduğunda ellerini yüzünü ve kalbini iyice yıka. Kendini asla değersiz ve küçük görme. Her şeyi en iyi yaratan Allah seni senden daha iyi düşünür. Şer bildiğin şeylerde bile sana hayır kapılarını açar. Öldüm dediğin yerde yine yaşarsın ve şaşarsın...

     Hayat yüzde on başımıza gelen olaylar yüzde doksan olayları nasıl ele aldığımızdan oluşur. Ancak başına gelenleri sabırla karşılamalısın ve doğrunun ne olduğunu akılla öğrenmelisin. Yaşadığın şeyler neticesinde kendine ders çıkarmalısın. İyi ve doğruyu kişisel gelişim kitabın olan Kur'an-ı rehber edinerek öğrenmelisin. Kendine çoğu zaman pay çıkararak yoluna devam etmelisin ve umudunu asla yitirmemelisin. Bunları yaparken sabırlı olmalısın ve tüm emanetlere sadık kalmalısın.

     Bütün her şey Allah'tan bize emanettir. Sen de emanetsin. Emanetlere en iyi bakan Allah'tır. Bizler her şeyimizi O'na emanet ederiz. Ben de seni Allah'a emanet ediyorum. Seni Allah'ın emanına (himayesine) tevdi ediyorum. Allah'a emanet ol...


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺95,00

Sen Türk Gençliği!
Her alanda muhteşem duruş sergilemelisin.
Aklını ve gönlünü birlikte kullanıp mucizeler yaratmalısın…
Zalime karşı dört dörtlük kutsal bir savaşçı olmalısın… 
İlim insanı olup öncül icatlar yapmalısın… 
Çağları aşan inançla ve hoşgörüyle dolmalı, insanlığı kucaklamalısın… 
Sonra da seviye ve barışa ayarlanmalısın… 
Adalet için, merhamet için, insanlık için cesaretle donanmalısın… 
Görev senin ve senin gibilerindir… 
Bundan sonra yüzyıllarca kutlu yürüyüşün içinde bu eserleri çoğalt; sonsuzlara doğru böylece yürü, büyüt ve yücelt…


Basım Ayı/Yılı : 7/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 392
Ağırlık : 392
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺123,75

• Ey!.. “Bedavadan iş batıran”, beceriksiz, iş bilmez, had bilmez insan müsveddeleri… Ey!.. Ucuz veya “yakın” oldukları için onlara iş verip milletin geleceğini mahveden ahmaklar ve alçaklar…

• Ey!.. “Aman kimse duymasın, bizdendir, rezil oluruz” bahanesiyle, rezilleri koruyup kollayan reziller… “Yen içinde saklanan kırık kollar” çürüdü; “kızılcık şerbeti” diye yutup belli etmediğimiz kanlar, midemizi bulandırdı…

• Ey güç sahibi!.. Yeter artık!.. Baban, kardeşin, oğlun da olsa; “evliyadır!..” da dense; hırsızı, uğursuzu, sahtekârı koruma!.. Bilelim, terk edelim, cezasını verelim…

• Ey!.. “Yetenek çizgisi”ni çoktan aşmış, iş, bilgi, beceri ve zekâ özürlü siyasiler, bürokratlar, düşünürler, yazarlar… Gidin artık, düşün yakamızdan…

• Ey!.. Kendini “dava adamı” sanıp horozlanan çocuk!.. Hayata karış, işe gir, evlen, baba ol… Hala yerinde kalabildinse; konuşursun be yavrum…

• Ey!.. Entel dantel “müslüman aydın”!.. “Beni neden dinlemezler” diye yakınma… Senin yazdıklarını a canım!.. Bizler anlamıyoruz…

• Ey!.. Ev’den ve iş’den sıkılan, gezmek tozmak için kendini “ilme ve hizmete” atan, sokak tiryakisi, “aile kaçgını” şeyler!.. Erkek eş’ini, bir ev’den alır… Sen bu gidişle, “evde” bile değil; “sokakta kalacak”sın a kızım… Ev’ine dön!..

• Ey!.. “Vatan matan fedaisi” hokkabaz “politik” acılar… Ey!.. Yeni yetme ve yetilme “kayın ve kayrılma”lar… Ey!.. “Emir kulu” bürokrat mürokrat efendiler... Keşke Allah’a kul olup da onun kullarını kayıra idiniz…

• Ey!.. Biraz “dünyalanınca”, eski dostları bırakıp, hasımlarına yılışan soytarılar… Şimdi, halinize gülen bir sürü “şeytan-dost”larınız var… Gerçek dostlarsa kayıp!.. Keşke sizler temelli kaybolaydınız…

• Ey!.. On tane “idare” heyetinde ölüncesi âzâ, dahasına aç ve hâzır; zıbarsa da kurtulunamaz; yerine benzerini bırakır; her işi batırır; iş bilenlere engel, köstek ve düşman: Gediklileeeer!...

• Ey!.. Daha kimler ve kemler; neler ve ne naneler…


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 207
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

En büyük güç kalbindir. Ona iyi bak. Onu koru ki o da seni korusun. Hep iyilik peşinde ol. İyilik düşün, iyilik planla, iyilik yap. Hayırlı, güzel işler yapmayı arzula. Yapmasan bile isteğin, niyetin seni korur. Rabbinin rahmeti geniştir. Cömerttir O, kerem sahibidir. İyilik adına yaptığın planlar gerçekleşmese bile sana en güzel karşılığı verir. Unutma, O’nun katında kaybolan bir şey yoktur. Senin daima iyilik peşinde olmanı ister. O halde iyilik için koştur.

Farklı zamanlarda kaleme alınmış dergi yazılarından oluşan kitap her şeyden önce bizi bir kalp bakımına davet ediyor. İyilik tohumlarının ancak insanın gönlünde filizleneceğini hatırlatıyor. 

Sevgi,  merhamet, adalet, iyilik ve dostluk gibi değerlerin merkeze alındığı denemelerin yanında bazı öncü isimlerin biyografileri ile zamana ve mekâna şahitlik eden yazılar da yer alıyor kitapta. Yazarın 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a uzanan süreçteki tanıklıkları ve tecrübeleri de okurla paylaşılıyor.

Kalbini Koru, hayatın içinde insana, zamana ve mekâna dair bir şahitlik denemesi olarak kaleme alınmış yürüyüş notlarından oluşuyor.


Basım Ayı/Yılı : 12/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

İslam coğrafyalarıyla alakalı metinleri ve seyahat notlarıyla tanıdığımız Süleyman Ceran’ın edebiyatımızın önemli köşe taşlarıyla ilgili yazdığı Hatırlayışlar kitabında Alaeddin Özdenören’den Ali Emre’ye; Cahit Zarifoğlu’ndan Mustafa Kutlu’ya kadar pek çok simaya ilişkin kimi kişisel kimi analiz boyutunda yazıları bulacaksınız bu kitapta.

Hatırlayışlar, unutulmuşlukların giderek arttığı günümüzde yazarın üzerinde hakkı olan kişilere karşı bir vefa gayreti olarak da okunabilir.


Basım Ayı/Yılı : 9/2022
Basım Yeri : ADANA
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Oysa insan, kelimelerini yitirmiş bir üryan olarak cennetten sürülmeye mahkum edilmişti. Hem Rab, kendisini insanlığın hatta ondan da öte âlemlerin Rabbi olarak ilan etmemiş miydi? Şu hâlde her insanın aslında bir mülteci olduğunu görmek çok mu zordu? Ve bir de Augustinus’un “yeryüzü devleti” üzerine söyledikleri ve hatta Kant’ın dünya bütün insanların ortak kullanımına verilmiştir yargısı öyle orta yerde durmuyor muydu? Ama galiba bazen sadece insanlar değil, düşünceler de ıssızlaştırılıyor Hâkim Bey. Kısacası Âdem’le İsa arasındaki çelişki yerini hem Musa’dan hem de İsa’dan olan bir hâle bıraktı. Yasa ile birlikte merhamet de bizi terk etti. O hâlde hiçbir söze, yoruma gerek yok; mutlak masum olan bebeklerdir bir tek ve evet, bir de mülteciler...


Basım Ayı/Yılı : 2/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Cam da parlar, elmas da… Lâkin hakiki ışıltı ve kıymet, elmastadır. Cam kırıkları şeytanın tuzağında, elmas tanecikleri ise Allah’ın (c.c.) ve Resûlü’nün yolunda gizlidir. İşte kıymetli hocamız, cam kırıkları (aldatıcı dünya) ile elmas tanecikleri (Allah’ın rızası) arasındaki hassas nüansı bize akıcı kalemiyle gayet açık bir şekilde anlatıyor. Paragraf aralarında ise halktan biri olan Memo ile de diyaloglara giriyor. Aslında Memo; iyi niyetli, güzel şeyler yapmak isteyen, cenneti düşleyen ama bir türlü nefsini yenip hemen harekete geçemeyen ataletimizi temsil ediyor.

Cemil Gül hocamız bu çalışmasında, Memo’nun şahsında hepimizin ataletine sesleniyor ve asıl hazine, asıl elmas olan Allah’ın rızasına erişebilmenin yol haritasını sunuyor bizlere…

Ne mutlu o yüce hazineye erişebilene...


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,60

SÖZ, kalpten çıkarsa SEVGİ saçar.
Sözde HİKMET olursa ışık saçar.
Söz, sevgi ve nefret kazandırır.
Söz, aydınlatır veya karanlığa kazandırır.
Söz, sahibinin kalbinde taşıdığının yansımasıdır.
Söz, gizli olanı aşikâr kılar.
Söz;
Adem’in duası,
İsa’nın dili,
Musa’nın kelamı,
İbrahim’in bereketi,
Nuh’un Harun’u,
Nur Dağında okudur.
Sevr Mağarasında üzülmedir
Arafat’ta hutbedir,
Söz;
Yunus’ta aşk,
Mevlana’da ateş,
Evliyalarda ise deryadır.
Söz bazen acziyettir.
Tıpkı acizane sizlere aktardığımız gönül dünyamızdaki düşünceler gibi.
Söz ola
Söz yerini bula…

 

Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Makaleler I

Akıl ve Kalp beş ulağın taşıdıkları tüm haberleri algı süzgecinden geçirir, orada harmanlar, FİKİR HARMANI denilen karar mekanizmasına teslim eder.

Fikir harmanı; gelen her türlü bilgiyi ibret eleğinden geçirirler.

Göz, Kulak, Burun, Dil, Deri.

Beş ulak beş haberci, beş duyu organlarımız sürekli savaş halinde olan AKIL ve KALP ikilisine bilgi taşırlar.

Akıl düşünerek, kalp duygusal olarak hareket eder.

Fikir Harmanı sizlere bir pencere açacaktır.

Adım atmadan önce sizi düşünmeye sevk edecektir.

Akıl bunu gerektirir. Fikir harmanında olayları un haline getiremeyenlerin hayatı hayal kırıklıkları ile geçer.

Fikir haRMANI insana ibret nazarını kazandırır.

İbret almayan külfet alır.

Biz de Fikir Harmanında un eylediğimiz beş ulak haberlerini sizlerin düşünce dünyanıza taşıdık.

Dileriz hep beraber bu Harmandan elde edilen bereket ile tüm ailem aşk fırında pişer.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Makaleler II

İnsanın yaşadığı her şey, gün gelir ya pişmanlık ya da huzur olarak geri yansır. Yaş kemale ermeye başlayınca insan kendini muhasebe iklimine sorar. İşte o andan itibaren sürekli geçmişin hesabı ile kendini yüz göz eder. Muhasebe sonunda keşkeler, pişmanlıklar kaplar yüreğii. Geçmişin pişmanlığı ve geleceğin korkusu insanın kurtulamadığı düşünce girdabı. Kimilerine göre muhasebe, kimilerine göre pişmanlık, kimilerine göre tefekkür. Düşünce girdabına girmeden bu alemde yol almak insanı bilinmez yollara sevk eder. Akıl etmek, düşünmek. Bilene sormak; insanı bekleyen birçok tehlikelerden korur, muhafaza eder. Geçmiş peygamberler kıssalarının bize anlatılması, bizim de aynı hatalara düşmeden menzile doğru yok almamız için büyük bir merhamet sahibinin bize  ikramıdır. Düşünce girdabına giren insan; Aklın kendisine ördüğü tüm duvarları yıkıp rahmet deryasına ulaşır. Tüm esaret zincirlerini kırmak için buyurun Düşünce Girdabına…


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

Son bir kez daha bakabilseydim cümlelerine, belki, yine senden konuşurduk…!


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

O kadar aç kaldık her şeye. Yapmam dediğimiz şeyleri yaptık, olmaz dediğimiz şeyleri öyle güzel oldurduk ki. Karşımıza çıkan engelleri aşamayacağımızı sanıp o kadar battık ki diplere. Peki, nedir hepimizi ortak nokta da buluşturan acılarımız mıdır? Nedir bu insanların ortak sorunu. Herkes gerçekten anlattığı kadar mutlu mu, yoksa aksine anlattığı hayat istediği hayat mı? Veya biz yaşıyor muyuz istediğimiz hayatı. Neyi ne kadar biz istedik, neyi bir o kadar istemedik. Olmaması gerekenden kaçarken bile nasıl da takılı kaldık her şeye. Hayata, aşka, sevgiye hatta. Neye ne kadar açtık neyi ne kadar aldık. Hangi açlığımızı bize doğru gelen o yanlışlarla kapattık. Ne zaman dibe çekip ne zaman yukarılara taşıdık kendimizi. Hayat bize hep planlar yaparken biz o planların içinde nasıl kaldık. Kader mi her şey dersiniz? Peki, kaderse neden bu bitmek bilmeyen çırpınışlarımız?


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Belki de kitap okumanın en güzel yanı, her şeyden önce arka kapağındaki o güzel notu okumaktı. Öyleyse Merhaba arkadaşım, tanıştığıma memnun oldum. Hayatım(ız) sadece aşktan, sevgiliden, mutluluktan ibaret olmadığını, daha da ziyade yalnızlığın; içimizdeki onlarca sorunla beraber yaşadığımızı, sadece kendi açımızdan bakmaktansa, yanımızdaki insanların da hayatlarına bakabilmeyi, aç mı? Yoksa tok mu? (hem bedensel hem de ruhsal) olarak bakabilmek gibi, mutluluğun yanında hüznün, sevgilinin yanında yalnızlığın, gülmenin ardındaki kederin görülmesiyle yaşamaktı. Unutmayalım ki güzel olmasına rağmen Gülün de dikeni vardır.

Şayet ne anlamı vardı ki o zaman iyiliğin olmadığı yerde kötülüğün, kötülüğün olmadığı yerde iyiliğin. Eğer bir şeylerden yoksunsak belki de onun gerçek değerini, varlığının ne kadar önemli olduğunu anlamamız içindir. Aslında içimizde ki şeytan ve melekle bir yaşıyoruz. Ama hangisini dinleyeceğimiz bize kalmış. Sevgi ve Saygılarımla iyi okumalar dilerim.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

“Kal-u Bela’dan beri vukuu bulan bir nefes seremonisinin incitildiği yerden, Adem’den, Havva’dan ve Hallac-ı Mansur’dan soyutlanmayan bir aşk gibi, sevda gibi adalet! İsa’dan bu yana, Musa’dan bu tarafa kelepçelenmiş, cinayete kurban gitmiş bir adalet! Vurgun gibi adalet! Od gibi adalet! Tiran gönüllerden viran kalplere uzanan bir adalet! Yaratılıştan varoluşçuluğa çarpan adalet! Diyalektik terminolojiden kopan adalet!

İşte şimdi sırça aklımızdan ve işte yapay gönlümüzden çığ gibi düşen nefret…
Salgın gibi güz... Susamış gibi evren ve mevsim gibi değişken; tuvallerden kaçan renkler gibi firari. Öncelerden sığınan, sığınak gibi görkem! Şahit olun! Bu; bir döngünün dönülmeyen döngüsü…”


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap, çizgisel ya da dağınık bir olay örgüsü içinde çırpınıp duran ana ve yan karakterlere sahip değil. Hâl böyle olunca bu kitabı roman olarak değerlendiremeyiz. Belki mübarek bir deve iğne deliğinden geçebilirse bu kitap roman olarak değerlendirilebilir. Aksi takdirde bu kitaba roman demeye bin şahit ister. Bu kitap deneme kitabı da değil. Tarih kitabı zaten değil. Peki neyin nesi bu kitap? O halde söyleyeyim. Bu kitap zihnimin en karanlık köşelerinde gizlenmiş, bazen mantıklı bazen de deli saçması olarak nitelendirilen düşüncelerin somut bir hali. Daha da ötesi bu kitap, kendi nefsimle yapmış olduğum anlamsız kavganın yazılı bir kopyası.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“Gelecek, oyuncumu değiştirip yürüdüm tanıdık yollarda.
Kıyafetlerim kadifeden ve siyah.
Asilce yaklaştım ona,
Soluklanmak için boynuna yaklaştım.
İki, üç kere nefes alıp verdim boynuna.
-nefesimi hisset. Beni ve nefesimi.
Dudaklarımı kondurdum, bulunduğum yere.
-hissediyor musun?
Diye sordum, Kısık bir ses ile.
Sol elimdeki avucumun içini yanaklarına götürdüm.
Soğuk olan ellerim, yanıyordu sıcak yanağında.
Gözlerimi kapattım.
Gözlerini kapattı.
Kırıklığı hep hissediyordum şu an bendeydi bu his.
Hislerin değişmesini onaylarımda, başkasına geçmesi?
Elimi boynuna doğru, sürükleyerek indirdim.
Her iki elimle boynunu tutuyordum.
Sarhoş bir hava oluştu.
Kafamı kafasına değdirecek kadar yaklaştım.
Nefesini hissediyordum, sıcaktı.
Gözlerinin içine baktım, kin vardı.
Belki baştan çıkaracak hislerim vardı.
Fark ettim, baştan çıkacak olan bendim.
Kin ve nefret olduğu gibi duruyordu.
Uzaklaştım, bir daha yakınlaşmamak üzere. Kazananı olmayan bir savaş bitti, kaybettim.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“Her aşk kendi hazırlar cenaze metnini. Ki bu yüzden şiirlerim, kabul-lenemediğim yokluk seremonileri. Yine de batıracağım elmas uçlu iğnesini sinedeki kapalı mahzenlere. Aşk ölüme hükmedecek, en gri tonda. Elmas toz olup gittiğinde, bozuk sesli anıları dinleyeceğim gramofonda. Çizecek yüreğimi boydan boya Eros’un kayan oku, olsun. Kendimi aşkta deneyeceğim bir kez daha, bir kez daha...”

Aşk ki, asırlar boyu halet-i ruhiyeyi mesken etmiş bir kalp meczubudur. Yeri gelir, sel olup taşar; yeri gelir, gözyaşı olup akar. Ama bir gün olur ki, yazarın kale-minden mürekkep olup damlar...

Aşk en güzel kadına yakışır da, ayna olup surete sızar ansızın. Surette görü-nenden fazlasıdır artık, git gide çoğalır o kadın…. Âşık olur, sevgiliye methiye dizer; âşkı söner geçmişi yerer. Çoğalır bir evlat olur, anne kucağı arar durur; çoğalır bir kız çocuğu olur, baba öğüdüne hasret büyür. Farkına varmadan tüm hallere evrilir de, her duygusu evren tualinde sanat olur…

Bir kalbin kendi sahibiyle yüzleşmesine, defalarca düşünüp de yeniden ev-rilmesine kapılar aralayan Aşk! Ört Bahanelerimi, seven bir kadının nefes almak için aşk penceresini sonuna kadar açarken, kalbini cümlelerinin perdesiyle nasıl örttüğünü yürekler önüne seren şiirsel bir arya...


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

İnsani bir zaafımız var, kendi iç dünyamızda olan bitenleri, bunların sebeplerini ve sonuçlarını ne yazık ki dış dünyamız kadar merak etmiyoruz. Fakat hem iç barışımızı inşa edebilmek hem de hayatta yerimizi bulabilmek için kendimizi tanımamız lazım.
Goethe “İnsan kendini yalnızca insanda tanır.” demiş. Şu hâlde başka insanların anlatımlarına kulak verir, onların kişisel yolculuklarına tanıklık edersek kendimizi tanıma yolunda önemli bir adım atmış oluruz.
Elinizdeki kitapta her biri farklı alanda uzmanlaşmış on bir isimle yapılmış söyleşiler yer alıyor. Orhan Karaağaç soruyor, onlar da şimdi bulundukları noktaya gelene dek edindikleri tecrübeler ışığında tavsiye ve görüşlerini açık yüreklilikle anlatıyorlar.
Muhtemelen aşina olduğunuz bu isimlerin düşünce dünyasında yol alırken hangi yolun nereye çıktığına dair bir fikir edineceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

İsmet Özel'in okurken hem sağdan hem soldan başlanan kitaplarının yedincisi olan "Pergelin Yazmaz Sivri Ucu" kitabı neşrolundu.

“Şiiri edebiyat tarihinden uzak tutuşumuzun sebebi beşer veya insan olarak bu iki işin hakkından gelirken uğradığımız şartlanmaları aşamayışımızdır. Nasıl basarsak daha iyi yürürüz veya yürüyüşümüze hangi düzeni kazandırırsak salim kalabiliriz sualleri biz bir yıl yaşadıktan sonra kendimizce belli olmuştur. Bizim konuştuğumuz dilin neresinde olduğumuz, dahası dilin bizim neremizden neşet ettiği biz daha on yıl yaşamamışken kendimizce biliniyordur. Sualler de gizlidir, cevapları da. Bunların gizliliği yoklukları demek değildir. Pergelin yazmaz sivri ucunun bütün sanatçılara; ama bilhassa şairlere battığını hatırlamamız imkânsız. Neredeydik ve hangi zamanı idrak ediyorduk? Bunları bilsek bile açığa çıkaramazdık. Çünkü bir insanın derinliği ölçülebilir gibi değildir. Bir sanat eseriyle kurduğumuz temas bir defineyle kurduğumuz temasa benzer; ama tıpatıp aynısı değildir. Karşımıza sanat eseri olarak çıkan definenin kapağını her açtığımızda daha değerlisinin daha derinde olduğunu işaret eden mümessillerle karşılaşırız. Sanat eseri bizi hiç yanıltmamıştır.”


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,75

“İslâmla Damgalanmış Varoluş” İsmet Özel’in Türk yazısı ile neşrolunan çift kapaklı yedinci kitabıdır.

Türkler bir yurda değil, bir vatana kavuştuklarında ata binme ve silah taşıma hakkını olduğu kadar salahiyetini de merkezi yönetimden alıyorlardı. Müslüman olmanın bir teminat bilindiği çağdı. Bu toprakta özel mülkiyete ihtiyaç duyulmaksızın ve toplumda bir polis teşkilâtının gözetimine başvurulmaksızın asayişin berkemal yürümesi imkânı veriyordu. Bu kültürün şimdi iz bırakmaksızın ortadan kalkışına hayıflanmayalım. Salih hayat iz bırakmaz. İnsanlar kendi şereflerini koruma çizgisini yeniden yakalayarak öncekinden çok daha üst düzeyde görgülü bir yaşama tarzı yürürlüğe koyabilirler. Ferdin yükselişinin millî yükselişe delil olduğu günleri göreceğimizi bilerek yaşamanın yolunu fark etmemiz her şeyin yoluna girmesini sağlayacaktır. Acaba sözü teker teker hepimizin üstünde birer vazife yüklü olduğu bahsine mi getireceğim?


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Türkçeden İslâm'a Giriş serimizin yeni kitabı “İspirto Türk” neşrolundu. Kitabın ismi Türkçede hususi bir şekil alan ispirto kelimesinin ruh, can ve espri kelimeleriyle alakası göz önünde bulundurularak İstiklâl Marşı Derneği Fahri Genel Başkanı Şair İsmet Özel tarafından verildi.

Türk yazısı nedir? Hangi yazı Türk yazısıdır? Yazımıza Osmanlıca veyahut Arap harfleri diyenlerin derdi nedir? Elifi görse mertek sanır diyen Türk milleti bunca senedir Latin harfleriyle bir bağ kurabilmiş midir? İnkılaplardan kimler istifade etmiş, inkılaplar kimleri zarara uğratmıştır? Harf inkılabından sonra okumak ve yazmak ne hale bürünmüştür? Hangi sebeplerle Türk yazısı Türkçenin ve Türk varlığının teminatı olmuştur? Yazımızı geri almak niçin geçmişimizden ziyade geleceğimizle alakalıdır? İstiklâl Marşı Derneği İkinci Başkanı Gökhan Göbel, varlığını Müslümanlığına borçlu olan Türk milletinin Türk yazısı ile bağını yine menşei Kur’an ve Hadis olan Türk lisanına müracaat ederek, kitabının ismine münasip bir şekilde izah ediyor. Türk şiirinden Türk musikisine, tahsil hayatından siyasi tarihe kadar birçok sahayı dolaşan kitabın arka kapağında şu satırlar var:

Yazımız dolayısıyla öğrendiklerimi ihtiva eden bu kitaptaki bilgiler esasen ilk tahsilimizde, en geç orta tahsilimiz sırasında öğrenmemiz icap eden bilgilerdir. İstiklâl Marşı Derneği’nin önüne aldığı yazı meselesi keyfî etimologik uğraşılarla alâkalı değildir. Merkezden muhite yazımızın öğrenilmesi ve yayılması yazı politikamızın esasıdır. Düsturumuz: “Öğretmek için öğreniyoruz”dur. Herkesin adını yazabiliyor olması ilk hedefimizdir. Türkçe ve Türk yazısı, uzmanları olan bir ihtisas alanı değil Türk milletinin tek tek her bir ferdinin ve bütününün varlık sahasıdır. Kur’an’sız Müslüman olabiliyor muyuz? Ne dediğimizi bilmeden insan olabiliyor muyuz?


Basım Ayı/Yılı : 5/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Akşam Ağrısı

“Yeryüzü gölgelenir ve yorulan, ağırlaşan kalpler hızlı okunan bir ezanın dirilten sesiyle ebedi yurduna duyduğu hasretle titremeye başlar. Tez vakit sonra telaş ve endişe biter. Sanki bir eşikten geçilir, bir kapı kapanır her şeyin üzerine. Kuşlar susar, böcekler susar, ezan biter, pencerelerin perdeleri çekilir… Kuşlar yuvalarında derin bir sükûta bürünür, babalar omuzlarında günün ve dünyanın yorgunluğuyla evlerine ulaşır. Biter hasreti pencere önünde bekleyen küçücük çocukların. Annelerin ömrü biraz daha eskir mutfaklarda. Aceleci yıldızlar gökyüzünün tamamen kararmasını beklemeden kınalı keklikler gibi suya iner. Ay bir kandil olur asılır gökyüzüne. Kimi çiçekler uykuya dalarken gün boyu güneşle söyleşmenin verdiği yorgunlukla, sarmaşıklar ve gündüz yüzünü göstermeye utanan bütün mahcup çiçekler gözlerini ovuşturarak uyanır sessiz sedasız. Akşam olur, şairin kalemine can gelir, kalbine gün doğar.”
Hüseyn Kaya, kendine has şiir gibi diliyle hayatın içinden gönle dokunan denemelerine devam ediyor.  Akşam Ağrısı, Yazarın kendine has üslubuyla Türkçe zevki kazandıran, hayata dair ince bir bakış elde etmeyi sağlayan hikmetli bir eser. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Yazmak esasında eylemsel bir süreçtir. Hayat denen şey, yekten oluşmaz, deneyimlerin toplamıdır. İnsan, var oluşunu o deneyimlere borçludur.
Önemli olan yasamın kendisi değildir, asıl kutsal olan haysiyetli bir yaşamdır, değerler dizisi ve bırakmış olduğu eserlerdir. Çünkü insan ancak ürettikçe kendini var edebilir, iste o zaman iz bırakabilir. Bu süreç, var olmak ve olmamak arasında keskin bir çizgiden geçmek gibidir. İste bunun adı şiirdir; özlem, hasret ve sevgi iç içe sarmaş dolaş olur ve yoğrularak aşka dönüşür.
Aşk, çok katmanlıdır ve beraberinde eksikliği de getirir. Âşık olan insan kavuşamadığında veya sevdiğinden ayrı kaldığında kendisinde büyük bir eksiklik hisseder. Bu eksiklik bazen özlem bazense hiç kavuşamamanın verdiği acıdır.
Çiğdem Özçelik’in kaleme almış olduğu “YOKSUNLUK” kitabı, bir sokak lambası ışığının huzmesinden insanın yüreğine akan sözlerin toplamıdır. Hayata ve zaman zaman geçmişe dair özlemlerine şiirler yazıp, aşkın ve sevginin zamansızlığında, şiirin sığınılacak iyi bir liman olduğuna inanan yazar, soluk camlardan dışarıya şiirler damıtmış. “YOKSUNLUK” yazarın ilk kitabıdır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

“Yüzleşmek için hazır mısın?”
Bu soruyu düşünürken odama doğru yöneldim. Elbise dolabımın içinde bulunan küçük, eskimiş, rutubet kokusu üzerine sinmiş olan kutuyu çıkardım. Peki, ya açmak için hazır mıydım? Hatırlamak istemediğim anılar, yaşanmışlıklar... Hepsini bir kutuya hapsetmiş ve hiç açmamak üzere kilitlemiştim.

Özlem Sultan Sert, İçimdeki Karahindiba adlı bu ilk denemesinde, bizleri yüzleşmeye ve hayatın şarkısını
dinlemeye davet ediyor.

Bir karahindiba misali, gökyüzüne üflediğiniz her bir tohumcuk, gerçek olmasını istediğiniz dilekleriniz olsun


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 12 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

Edebiyat okuru daha önce Sevgi Adresini Bulur, Zarfa Koyup Gülüşünü Gurbete Gönder, Uçuruma Düşen Çığlık adlı şiir kitaplarıyla tanıştığı Nihat Kemal Ateş'in bu kez denemeleriyle buluşuyor. 30 yıldır yaşamın pergeli İstanbul-Brüksel arasında açılan yazar şiirlerinde,  yoğun bir yaşam sevinciyle İstanbul özlemini ve insan sıcaklğını işlemişti. Ateş duru ve akıcı, anlatım hünerini düzyazıda sergilerken  bizi Brüksel'in kalabalığı ve sokakları arasında dolaştırıyor. Günümüzde insanın hem bir sorunlar yumağı oluşunu hemde yaşamın inceliklerine yönelmeyi ihmal etmeyişini ustalıkla damıttığı  duyarlı söyleminde  canlı betimlemelerde  sergileyen yazar, bizi an oluyor mitinglere an oluyor spor yarışmlarına müzik gösterilerine götürerek yüzbinlerle kaynaşmanın mutluluk ilmeklerini el birliğiyle  örme yollarını aramaya kışkırtıyor. Ateş'in yazılarında duyarlığımızın sürekli yıkanmakta oluşunu zevkle duyumsuyoruz.  


Basım Ayı/Yılı : 11/2014
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 126
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺62,40

Bak ve “gül”ümse, “gül”sün sen “gül”ünce…

Hayat kurgu ve gerçek arasında bir salınım. İnsan hayalleriyle, zaaflarıyla bir bütün. Emelleriyle amelleri arasında kâh örtüşme olur, kah uçurum. Yakinen bildiğimiz kimi gerçekler, “yok canım” diyeceğimiz kurgusal sahnelerle iç içe geçiveriyor okurken. Yazar, arabeske meyledebilecek bir hikayeyi kolundan tutarak herkesin aşina olduğu bir insanlık durumuna çekiverip fenerini doğrultuyor, görülmesini istediği yüzlerine hayatın… Nereye dönersek dönelim, görmekten kaçamayacağımız ve nereye dönersek dönelim asla göremeyeceğimiz yüzlerine.


Basım Ayı/Yılı : 2/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 150
Ağırlık : 150
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00
Karmaşık Denemeler

Ben bunu hak etmedim. Oysa bir hayat daha vardı son trenin kalkmasına. Neden kaçırdım o treni? Neden tutunamadım en arkadaki vagonun demirlerine? Heyhat, yine haklı çıktım. İstanbul yalnızlığın başkentiymiş. Ben de o kentin reisi.  
Tüm hayal kırıklıklarının getirdiği “sus”kunluğun, bir aldanış ve pişmanlık hikayesi olduğu mesajını ilk eseri “Sus” kitabı ile okurlarına ileten yazar; bu eseriyle tüm yaşanmışlıkların ardından, varlığının görebildikleriyle sınırlı olduğunu kabullenen bir gerçekliği anlatmakta.  
Yalnızlığın başkenti İstanbul`un  reisi ile bir serüvene katılacağınız bu eserde, kendi yalnızlığınıza, hayal kırıklığınıza şahitlik edecek; ve tüm gerçeği, son treni kaçırdığınızda anlayacaksınız. İşte o zaman,  yalnızca her şey YALAN! Diyebileceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

İnsanlığın yaradılış gayesindeki yegane sebep olan yaradanı bulmak ve ona iman etmek olan düstur; bizlerin yaşama sebebindeki biricik nedendir. Bu biricik neden, Hz. Muhammed (As.) efendimizin elçisi olduğu Kur`an`ı Kerim ile bir sonuca bağlanmışsa da kendi  benliğini inkar edenlerce yaratılmışlığın acziyeti kabullenilememiş, ancak yaratılmışlıktaki en şeytani duygu olan “ben” nefsi kabullenilerek Allah(Cc.)`ın nuru gizlenilmeye çalışılmıştır. Varlığın delili olan birliği inkar edenler; her ne kadar Allah’ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek isteseler de Allah nûrunu mutlaka tamamlayacaktır. Ki, bunu kendi dilleri ve elleriyle örtmeye çalıştıkları İncil`in nuru ile görüp yaşayacaklardır. İşte, bu eser de Uğur Bostan Bey tarafından Allah`ın nuru ele alınarak kaleme alınmış;gizlenilmeye çalışılan, tahrif edilen Kutsal Kitap`ta dahi bu gerçeğin nasıl yer aldığı anlatılmaya çalışılmıştır. Eser; iki kaynak üzerine temellendirilmiş ve tüm genel geçer savların ne derece geçersiz olduğu ispatlanmaya çalışılmıştır. Bunun için eserin ilk bölümünde İncil`in yeryüzüne inişiyle beraber tahrif edilmesindeki süre ve  çelişkiler anlatılmış, akabinde ikinci bölümde ise İncil`in tüm tahriflere rağmen Allah`ın nurunun bu Kutsal Kitap`ta yer almasındaki ipuçlarına ve karşılaştırmalı örneklerine değinilmiştir.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 98
Ağırlık : 98
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

Her insanın hayatı müstakil bir eserdir ve dünya kurulalı beri, bu eser ilk ve son olarak yazılmıştır. Hâl böyle olunca, insanların her birini içinde bulunduğu bütün şartlarla birlikte düşünmek, başından geçen farklı hâdiselerle ve imtihan edildiği değişik olaylarla beraber nazara almak gerekiyor. Bir insan hakkında vereceğimiz hüküm, diğerine ölçü olmuyor. Birisini yükselten aynı hâdise, berikini alçaltabiliyor. Birinin  hakkında hayırlı olan, diğeri için şer olabiliyor. Birinin nefret ettiğine bir başkası can atabiliyor. Herkes kendi şartları  içinde bir imtihana tâbi tutuluyor. Önemli olan bu şartların  farklılığı değil, bu imtihandan başarıyla çıkmaktır.

Demek bu yüzdendi kimselerin acısına tarafsız kalamayışım.

Demek bu yüzden;

Bir çocuğun,

Bir yaşlının,

Bir hastanın,

Bir çaresizin,

Bir dertlinin yüzündeki bir anlık tebessümü yakalamak için çırpınışlarım.

Demek bu yüzden;

Dost deyince orada kalakalışım.

Demek bu yüzden derin yalnızlığımda bile coşkulu kalabalıkları barındırışım.

Demek bu yüzden haykıran sükûtlarıma rağmen coşkulu sesim.

Demek bu yüzden, bu yüzden, bu yüzden.


Basım Ayı/Yılı : 6/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺101,25

Dünde kalan yarınlar ölmedi mi?

Bugünün son günü yarın ölmeyecek mi?

Dünün mezarlığına o da gömülmeyecek mi?

Dünümüzden yarınlarımıza, bugünün aracılığıyla köprü olmak amacı ile başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Hallac-ı Mansur, Said-i Nursi, Sultan Vahidettin, Gaffar Okkan, Malcom X, Abdülhamit, Ali Şeriati, Ahmet Kaya gibi tarihte iz bırakmış birçok önemli ismin mezarına giderek sizler için dünyada bir ilk olan “Ölülerle Röportaj”a hayat verdim.

Hayatta iken sorma fırsatımızın olmadığı yahut sormak için zamanın uygun olmadığı dikenli ve mayınlı soruları sizler için sordum. Akabinde vesikalar ile desteklenmiş resmiyet içeren tarihi cevaplar aldım.

Tarihi şahsiyetlerin üslubuna göre şekillendirilen konuşturmalar ironik bir dille okuyucuya aktırılmaya çalışıldı. Söz konusu tarihi kişilikler her ne kadar bugün aramızda olmasalar da, fikirleri ve yaptıklarıyla zihinlerimizde ve dünya görüşlerimizde derin izler bıraktı. Bu izlerin ışığında gerçeği bulmak ve tartışmak biz genç nesillere düşmektedir. Bu itibarla da önemli şahsiyetlerin ölümsüz olduklarını bu kitapta bir kez daha vurgulamak mutluluk vericidir.

Bu kitap bu dünyadan göçmüş kişilerle yapılan fantastik röportajları ihtiva etmesi bakımından da dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir.


Basım Ayı/Yılı : 1/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 178
Ağırlık : 178
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Kabul edin ya da etmeyin, hoşunuza gitsin veya gitmesin, siz bir müzakerecisiniz. Müzakere; sudaki oksijen veya hidrojen gibi olduğundan her yerdedir, ancak doğrudan görünmediği için varlığı hissedilmez. İnsanlar, müzakere ile ilgili hiçbir şey yapmadıklarını düşündükleri zaman bile aslında müzakere yaparlar.

Müzakerecilik mesleğim değil, diyebilirsiniz. Zaten çok az insanın asıl mesleği müzakereciliktir. İşimizdeki ve özel hayatımızdaki insanlarla olan etkileşimlerimizde engellerin büyük bir kısmı; temel, basit ve hayvani bir taleple açıklanabilir: İstemek. Çevremizdeki tüm insanların bu isteklerinden doğan anlaşmazlıklarla kuşatılmışız. Bu anlaşmazlıklarda çekilen ilk silah ise; her zaman dildir.

Bu isteklerle baş etmenin yolu, müzakere olduğu gibi yine başkalarından istediğimizi elde etmenin en önemli aracı da müzakeredir. Müzakere yapmak, cadı kazanına girmek gibidir; bu bir savaştır ve bu savaşta kullanacağınız tek silah vardır, o da yine dildir. 

Dilin, kelimelerin esiri olmadan onlara hükmetmenin incelikleri bu kitapta…


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Unutmayın ki Âdem’in torunlarısınız ve cennetten kovulmuş varlıklarsınız…

Evet, unutmayın ki hâlâ, ilk insanın icat ettiği tekerlek üzerinde dönüyorsunuz…  

Yine unutmayın ki, kullandığınız demiri çelik yapan, yine o ilk insan… Ve siz halâ, o çeliğin formülünde yürüyorsunuz…

O ilk insanın tekerleğini biraz daha hızlı döndürdünüz, kılıcını daha keskin yaptınız ve barutunu biraz daha çok patlar hale getirdiniz diye ukalalık başladı, öyle mi?.. 

Siz, güya çok güçlendiniz ve bu gücünüz, tüm kâinatları aştı, Allah’ın gücünü elinden aldı öyle mi?.. 

Şimdi, hâşâ, Allah çok güçsüz düştü, siz de onu kıyamete zorluyorsunuz!.. Öyle mi?

Sonsuzluk üstü sonsuzluğun kudreti sizi seyrederken ne diyor bilmem ama benim bildiğimle; Mevlâ karşısında, “Nemrut’un topal sineği” kadar bile değilsiniz, haberiniz olsun… 

Çağın kargaşası içerisinde yeni bir düzene geçilirken “Kutsal Beşgen” adlı serisinin ilk eseri olan “Batı`nın Batışı” adlı eseriyle güçler üstü iradenin artık yön değiştirdiğini, rüzgarın, diğer milletlerden yana estiğini sert ve eleştirel üslubuyla anlatan yazarın, kitabında okuduklarınız karşısında haklı olduğunu görecek ve daha önce dikkat etmediğiniz, nazarınızdan kaçan en küçük detayların dahi farkın


Basım Ayı/Yılı : 7/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 298
Ağırlık : 298
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺97,50

Yıllar önce başladığım ve bir türlü bırakamadığım mesleğimin bir hatırasıdır bu notlar. Her notta, sevgili öğrencilerimin tertemiz yüzleri parıldamaktadır. İstedim ki, onlarla satırlarda ve sayfalarda konuşayım. Onları sayfalarda da dinleyeyim, hep sorsunlar ve ben hep söyleyeyim. Çünkü onlar dinlemek ve anlamak istiyorlar. Onların yetişmelerine katkıda bir adımcık olabilirse bu kitap, benim gönlüm yine sevinçlerle kanatlanacak. İlk öğrencimden son öğrencime kadar, hepinize hasretle ve en içten sevgilerimle…
“Bizi, sevgiyle sevgisinden yaratmış olan Yüce Allah, sevgiyi emretti. Kini, kanı ve düşmanlığı yasakladı. Canlı, cansız bütün varlık dünyası, aynı yaratıcının eseri olarak birbirini sevgiyle bütünledi, tamamladı,  destekledi. Böylece evrende bir müthiş uyum, ahenk ve düzen meydana geldi.
Sevgisizleşmiş insan, ha bire bu düzeni bozuyor. Günübirlik bencillikleri uğruna, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor.
Sürekli veren cömert topraktan, daima ışıl ışıl neşe dağıtan güneşten, canımıza can katan tertemiz sulardan ibret almadan... Olumsuzluğu, cimriliği, çıkarcılığı kışkırtıyor birileri...
Bütün bu aksiliklere "dur!" diyebilecek bir ses olmalıyız. Bir mıknatıs gibi insan kardeşlerimizi iyiye, doğruya, güzele çekmeliyiz.
“Öğretmenin Not Defteri bunu yapmak istiyor.”


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Yıllar önce başladığım ve bir türlü bırakamadığım mesleğimin bir hatırasıdır bu notlar. Her notta, sevgili öğrencilerimin tertemiz yüzleri parıldamaktadır. İstedim ki, onlarla satırlarda ve sayfalarda konuşayım. Onları sayfalarda da dinleyeyim, hep sorsunlar ve ben hep söyleyeyim. Çünkü onlar dinlemek ve anlamak istiyorlar. Onların yetişmelerine katkıda bir adımcık olabilirse bu kitap, benim gönlüm yine sevinçlerle kanatlanacak. İlk öğrencimden son öğrencime kadar, hepinize hasretle ve en içten sevgilerimle…
“Bizi, sevgiyle sevgisinden yaratmış olan Yüce Allah, sevgiyi emretti. Kini, kanı ve düşmanlığı yasakladı. Canlı, cansız bütün varlık dünyası, aynı yaratıcının eseri olarak birbirini sevgiyle bütünledi, tamamladı,  destekledi. Böylece evrende bir müthiş uyum, ahenk ve düzen meydana geldi.
Sevgisizleşmiş insan, ha bire bu düzeni bozuyor. Günübirlik bencillikleri uğruna, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor.
Sürekli veren cömert topraktan, daima ışıl ışıl neşe dağıtan güneşten, canımıza can katan tertemiz sulardan ibret almadan... Olumsuzluğu, cimriliği, çıkarcılığı kışkırtıyor birileri...
Bütün bu aksiliklere "dur!" diyebilecek bir ses olmalıyız. Bir mıknatıs gibi insan kardeşlerimizi iyiye, doğruya, güzele çekmeliyiz.
“Öğretmenin Not Defteri bunu yapmak istiyor.”


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Işık çağırır; çünkü ancak ışıkla fark ederiz nesneleri, eylemleri. Peki ya karanlıktakileri?
Zalimlerin spot ışıklarıyla aydınlanan bir dünyada, hakikatler karanlık kuytularda saklı iken; ışıkların büyülü davetine aldırmaksızın karanlığa doğru yol almaya niyetlenen insanlara seslenen yazar, bu eserinde, özellikle dünyayı ve hatta kainatı fethetme arzusuyla yola çıkan gençlere seslenerek hayatın, önüne çıkanı köklerinden söküp savuran bir tsunami hoyratlığıyla üzerlerine doğru geldiğini anlatmaya çalışmaktadır. Hayatı anlamlı bir yerde, güçlü savunma teknikleriyle karşılamanın, bireyin benliğini sel sularının azgın dalgalarından koruyabilmenin tek yol olduğunu vurgularken de, aynı zamanda ne zaman, nerede ve ne şekilde durulması gerektiğini de öğretmektedir. Yazar; bunu, “Çünkü koşarken insan, küçük bir darbede bile savrulabilir.” sözü çerçevesinde genç okurlarına anlatmaya çalışmaktadır.
Bu eşsiz eseri okurken yazarın kaleminden dökülen kelimelerin her bir anlamını anlayacak ve hayatınızın bir yerinde mutlaka hatırlayacaksınız.


Basım Ayı/Yılı : 4/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺78,75

Senden önce buralar sensizdi,
Senden sonra da sensiz…
Hiçle yok, aynı değil…


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,50

Sosyolojinin önemli isimlerinden İbn-i Haldun, “Coğrafya kaderdir.” demiştir. İnsanlar, doğduğu coğrafyayı, dinini, ailesini, yılını seçemediği gibi kuşağını da seçemiyor. Böylelikle de insanın kuşağı, kaderi de olmuş oluyor demek, hiç de yanlış olmayacaktır.

Her kuşağın farklı bir hikayesi ve dili olduğu gibi, kendine özgü bir kültürü de bulunmaktadır. Tarihler kuşakları, kuşaklar da tarihleri şekillendirmektedir; bu nedenle kuşak, toplumların sosyolojisinin bir nevi güncelleme dönemidir. Yazar Falih Rıfkı Atay`ın, “Bugünkü kuşak, benim kuşağımın bir hikayesini dinlemelidir.” sözünde olduğu gibi, kuşakları anlamak, geçmişi anlayıp, kendini geleceğe hazırlamak için önemli bir adım niteliğindedir. Kuşakları anlamak, sizin gibi olmayanları da anlamayı sağlamaktadır. Kuşakları anlamayanlar ise geleceği yanlış okuyabilmekte ve yanlış adımlar atabilmektedir.

Z kuşağı, ülkemizin %30.6’sını oluşturmaktadır. Bu oran da yaklaşık 26 milyona denk gelmektedir. Seçim sistemimize baktığımız zaman, Z kuşağının 2021 yılında seçim olursa; yaklaşık %8.5, 2022 yılında seçim olursa; yaklaşık %10.5; 2023 yılında seçim olursa yaklaşık %12.6 oranlarında oy potansiyeli olduğunu belirtmek istiyorum. %1 oyun bile çok önemli olduğu günümüzde, Z kuşağının siyasete olan bakışını anlamanın, siyaset arenasında olmazsa olmaz olduğu gayet net bir şekilde ortadadır. Buradan tüm partilere sesleniyorum. A partisiyle mi yoksa B partisiyle mi ittifak yapsak diye kara kara düşünmeyi bırakın. Gelin, Z kuşağıyla ittifak yapın. Hem sizler kazanın hem de demokrasimiz ve ülkemiz kazansın.

Bu kitapta, benim, yaklaşık olarak 4 yıllık güncel Z kuşağı analizlerimin özetini okuyacağınız gibi, kitabımı, bilimsel verilerle zenginleştirerek belki de en kapsamlı Z kuşağı araştırmasını yapmış, çıkan sonuçları da sizlerle paylaşmış bulunuyorum. Çok şükür ki, 4 yıllık analizlerimin büyük bir çoğunluğunun da araştırma sonuçlarıyla örtüştüğünü görmek, beni fazlasıyla mutlu etti. Araştırmamızı yaparken, hata payını en aza indirecek yöntemlerle, ülkemizin farklı bölgelerinden oluşan örneklemimizle ilerledik. Bununla da kalmadık; odak grup ve indepth görüşmeler yöntemiyle de Z kuşağına mensup yüzlerce gencimizin düşüncelerini dinledik. Bu doğrultuda, 15 yaşında, Erzurum`da yaşayan Begüm kardeşimizle de; 20 yaşında, İstanbul`da üniversite okuyan Fatih kardeşimizle de görüşmeler gerçekleştirdik. Bununla da bitmedi; kitabımızın bazı konu başlıklarında, konunun uzmanlarından görüşler de alarak, sizlere Z kuşağını daha da yakından anlatmaya gayret gösterdik.

Titiz bir çalışmayla hazırlanmış bu değerli eseri okuduğunuzda, apolitik olarak adlandırılan bir neslin, toplumların “Yeni Siyaseti”ni oluşturacağı gerçeğiyle karşılaşacak, Z kuşağını yeniden tanıyacak ve onları kazanmak için ne yapmanız gerektiğini tüm detaylarıyla biliyor olacaksınız.

“Z’nin Siyasetini Anlamayan, Asla Kazanamaz.’’ -Zafer Küçükşabanoğlu


Basım Ayı/Yılı : 1/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺78,75
Tükendi

Destekçim Annem


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 76
Ağırlık : 76
En / Boy : 16 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Psikolog yazar Melih Yıldız, bu kitabında bilim, sanat ve edebiyat dünyamızın ışıltılı karakterlerinin aklın uçurumunda olan yaşamlarından kesitler sunuyor. Unutulmaz yeteneklerine, sanatsal ve bilimsel verimlerine karşın yolu bir şekilde akıl hastanesiyle kesişmiş ve ruhsal sorunlar yaşamış bu ünlülerimiz arasında kimler yok ki: Sabahattin Ali, Neyzen Tevfik, Yahya Kemal, Şükûfe Nihal, Fikret Muallâ… 

Kitapta ayrıca, bu ünlülerle zaman zaman yolları kesişen Fahri Celal, Mazhar Osman gibi ülkemizde psikoloji biliminin gelişmesine katkıda bulunmuş bilim insanlarının çabalarına da yer veriliyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,00
Tükendi

Elinizdeki kitap iletişim çalışmaları alanındaki temel teorik yönelimlerin kendilerini tarif etme ve yeniden kurma çabalarını içeren, alanda başvuru metni niteliğindeki kimi önemli makalelerden oluşuyor. Kuşkusuz alana değgin en önemli ve en verimli tartışmayı yürüten iki temel yaklaşım bu metinlerde de başrolde: ekonomi politik ve kültürel çalışmalar. Kitapta bir araya getirilen makale ve söyleşiler ya doğrudan ekonomi politik ve kültürel çalışmalar arasındaki önemli bir tartışmanın metinleridir ya da bu tartışmanın öncesinde ve sonrasında kaleme alınmış, aynı konu ile yoğun ilişkisi olan metinler… Kitap, içerdiği bu malzemeyle iletişim çalışmalarında paradigmatik kopuşların ve farklı yaklaşımların ayırt edici niteliklerini gösterirken, aynı zamanda bunların “hayat”a nasıl ve nereden dahil olduklarına incelikli betimlerle açıklık getiriyor. İletişim ve medya çalışmaları alanında temel teorik metinleri bir arada sunan bu kitap, iletişim çalışmaları alanında vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 318
Ağırlık : 318
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,80
1 2 3 ... 10 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı